Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ŞUBAT 1991 • * • *
INCIRLIK
HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
Sozün Hükmü Kaldı mı?
(Baştaraft 1. Sayfada)
iet başkanlığını falan unutup hizip başı gibi
kavgaya koyulursa...
Karşı çıkanlara savaş açarsa...
Partinin iki numaralı kurucusu ve aılenin
bir ferdı olan Milli Savunma Bakanı'nı, "Bu
olay siyaseten yanlış, demokratık teamüller
itibariyle yanlıştır. Cumhurbaşkanı'mn hanı-
mı olarak Sayın Semra Özal'ın bu derece si-
yasetin içinde olmasını doğru bulmuyorum.
Hukuki bir engel olmaması, bu görüşlerimin
hiçbihni değiştirmez" dediği ıçin görevden
alabilmişse...
Artık söylenecek söz kalmamış demektir.
Ama durum vahimdir.
Kimileri, değişik gerekçe ve nedenlerle
gerçekten vahim olan bu durumu görmez-
likien gelmeye devam edebilirler.
Turgut Özal'ın yıllardan beri sergilediği o
inatçı kural tanımazlığını aklamayı ış edinen-
ler de vardır.
Hatta biraz daha ılerı gıdip, Özal'ın son ta-
sarruflannın gerisinde demokrasi ve laıklik
senaryoları arayabilen, üretebilen kimi iyini-
yetli, kimı artniyetlı aklıevvellere bile rastla-
nabiliyor.
Olabilir.
Ama inandıncılığı kalmamıştır bu tür ça-
baların artık. Çünkü tam sekiz yıldır demok-
rasi adına, laiklik adına bu iktidarın ne ya-
pıp ne yapmadığını herkes çok iyi bıliyor.
Ayrıca önce Konut, sonra Köşk kaynaklı
yönlendirme ya da daha günlük deyişle, gaz
verme yöntemlerinin artık cılkı çıkmıştır.
Kimse kendini aldatmasın. Bu tür yöntem-
ler, hele bunca yıllık deneyimden sonra kim-
seye yarar sağlamaz.
Aslında deniz, iki yıl önce 26 Mart yerel se-
çimlerindeki yenilgiyle bitmiştir; Özal misyo-
nu o tarihte sona ermiştir.
Türkiye, Özal'ın tek adamlığıyla, hanedan
yönetimiyle yol alamaz.
Çare, yine seçim olacak. Çözüme giden
yol, yine seçim sandığından geçecek.
Kuralları yerli yerine oturtmak, demokra-
siyi gelenek ve görenekleriyle birlikte kura-
bilmek için başka çare yok.
Aksi halde, eşinin parti başkanlığına de-
mokratik teamüller adına karşı çıkan baka-
nı görevinden azledebilen cumhurbaşkanla-
rına alışmak gerekecek.
Bizim içimize sinmiyor bu.
The Economist dergisi, Semra Özal ola-
yını anlattığı son sayısındaki habere Ozalland
(Özalistan) başlığını koymuş.
Oysa biz Türkiye'de yaşamak istiyoruz,
Ozalland'da değil!
Jetler
Bağdat'ı
bombaladı
GÖZLJEM UĞURMUMCU
UFUK TEKİN
BAŞKENT'TEN AHMET TAN
(Baştarafı 1. Sayfada)
diye devam etti.
Üstetedik: "Açıklamayı açık-
lamak baknnındaıı liitfen. Eleş-
üriler var, sözünüzde durmadı-
ğınız yolunda." Akbulut sukû-
•et içinde, "Ben huzur içinde-
yim. Çünkü memteket için zo-
runhı olan, faydalı olan tasamıf
vapılmıştır. Bunun uzerinde da-
ha fazia konuşulmasını dogru
bulmuyorum." dedi. Akbulut
sozünü ettyle tamamlarken, "sa-
nıyor ve inanıyorum ki bu an-
layışunı devieti, memkketi, mil-
letf ve partiyi düşiinen herkes
paylaşmakta" diye ekledi.
Başbakan'ı konuşturmak
numkıiB olmayınca "yakın
çevresine" yönekiik. Bu çevmıin
belirtttgine gore Milli Savunma
Rakanı Dofan, Başbakan'a gös-
terdifi Ogiden, yakınlıktan do-
layı teşekkür etmiş. Ancak Ak-
bâlut'on konuyu dallanıp bu-
daklandırmamak yolundaki ri-
casına Dogan fazla özen gösler-
memiş. Persembe günu, Milli
Giivenlik Kurulu toplanüsından
önceki bazı davranışları Köşk-
ü "hassasiyetine" yol açmış.
Hösaii Dogan'ın, Akbulut'a
"biraz yardımcı olması" halin-
de bu işin azil noktasına ulaş-
ması engeUenebilirmiş. Ama
Dogan bu konuda fazla dikkatli
davranmamış.
Şimdi ne olacak? tşin bir yü-
zü tstanbul'un Özallar ve "is-
ymncı bakanlar" tarafından bir
seçim alanı haline döndiirü-
lecegi.
Ama asJ önetnlisi şur
Cnmhurbaşkanı artık göziinii
karartmıştır. Karşı çıkanı silin-
dir gibi ezecektir.
Özal, bunu savaşın ıılaşOgı bu
krttik dönemde yegeni, Milli Sa-
vunma Bakanı'nı hiç tereddüt-
süz kapı dışarı etmesiyle
göşterdi.
Ozal dün yeni bir sinyal daha
verdi. Bu kez öz yegeninin dü-
jiiDaniı protesto etti. Kardeşi
Yusuf Özal'ın ogtanuıı dügü-
niinde bem öz amca bem de şe-
ref konngu olarak beklenirken,
Istanbul'a uçtu.
Bu direnmeyi diişiinenlere
ikinci bir ihtar ateşi oldu.
thtann anlamı şu: "Kardeşi-
mi bile en mutlu gününde yai-
nız bırakabilirim."
Özal niçin böyle keskinleşti?
Yanıtı açık: "3 Mart'taki tstan-
bul tl Kongresi kendisi için bir
güvenoylamasına donüstu."
Özal eşinin adayltgını uygun
gördüğünii, destekledigini geçen
pazar TV'den tum Tiirkiye'ye
açıkladı.
Bu açık destege ve dün ögle-
den sonra tstanbul'da giriştigi
detege kuüsine ragmen, eşine se-
çimi LannıtınıınjM buodan en
büyük yarayı kendisinin alaca-
gı açık.
Özal niçin böyle yaptı? Eş
sevgisi uğnına mı?
Hüsnü Dogan'ın yanında dev-
let bakanlan Mehmet Keçeciler,
Cemü Çiçek ve tçisleri Bakanı
Abdttlkadir Aksu ile "gizli
isyancdardan" Hasan Celal Gü-
zel'in bugün Özallar'a karşı ts-
tanbul'da ddege savasına katıl-
malan bekleniyor.
Bunu, ANAP'ta birçok şeyin
çivisinin çıkabilecegi şeklinde
yorumlayanlar var. Ama bunun
için biraz erken. Çünkü "Men-
faat dengeleri"ne dayalı
ANAP'ta çıkar paylaşımı sür-
dükçe gerçek bir çözülme pek
kolay ortaya çıkmayacaktır.
3 Mart'ın Ozallar'ın galibiye-
tiyle sonuçlanması ANAP'ta
muhafazakârlar için sonun baş-
langıcı olacak. Tepeler Özallar
tarafından yeniden oluşturula-
mazsa muhafazakâriann şansı
artacak. Çünkü muhafazakâr
cepheye karşı Özallar ile liberal
ve eski MHP'lilerin koalisyonu
süriıyor. Bunlann agırlıgı ise so-
nnç almaya pek yeterti degil. Bu-
nun için "üımlı ve dengeci" mu-
hafazakiıiardan ve "bekle gör
yanlüanndan" takviye almalan
gerekiyor.
ANAP, tarafsız Cumhurbas-
kanı'nın taraflı eşiyle birlikte
tüm taraflann kaüldığı bir savaş
alanı.
Özal kendi başlatttgı bu savaşı
kazanmaya kararlı.
Goziinü karartması bu
yüzden...
İLAN
TUNCELİ KADASTRO MAHKEMESİ
Esas No: 1984/216
Karar No: Î988/223
Karar tarihi: 13.9.1988
Nizalı parsel: 771
Köyü: örenönu köyü
Davacı: Orman ıdaresi-Tunceli vekili Av. Hulisi Taylan.
Davalılar: tbrahim Sa*ıdal mirasçılan-Fazma, Cemile, Ibrahım, Hı-
dır, Musa Çiler, Gezı, Altun, Sakine, Nurcan, Filiz Elcın (Sandal)
butün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen Tuncdf ili Mazgin
ılçesi lslam Mahallesi nüfusuna kayıtlı Musa Elçin'in mirasçıları Sa-
kine, Filiz, Nurcan Elçin ve davalı mırasçısı Hıdır Elçirfe mahkeme-
mizce verilen 13.9.1988 tarih, 1984/216 esas, 1988/223 karar sayılı hu-
kum davacı orman idaresı tarafından teroyiz edilmış olup, işbu ilam
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 10.12.1990 urih, 1990/6041-17233 sa-
yılı ilamı ile onanmış olduğundan Yargıtay onama ilamının yukanda
adı geçen Sakine, Filiz, Nurcan ve Hıdır Elçin'e ılanen tebliğine.
tşbu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren İS gün içerısinde tashıhi
temyiz yotuna başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşmi; sayıla-
cagı hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basm: 45730
r
ADANA — ABD ve mütte-
fiklerinin, Kuveyt'ten çekilme-
si için Irak'a süre tanıdığını
açıkladığı sırada tncirlik
Üssü'nden kalkan ABD savaş
uçaklannın Bağdat'a kadar da-
Iış yaptığı bildirildi. Irak operas-
yonundan donen bazı ABD'li
pilotlann Tiirkiye'ye giriş ya-
parken "güvenlik şifresi"ni
unuttukları için Incirlik'te sık
sık aJarm verildiği öğrenildi.
tncirlik Üssü'nde birkaç gün
öncesinden başlayan hareketli-
lik, Irak'a Kuveyt'ten çekilme-
si için süre tanındığı sıralarda ve
dün de yoğun biçimde sürdü.
Gece 23.00'ten baslayarak üsten
art arda 46 savaş uçağı birden
havalandı. Yakıt uçakJanyla er-
ken haber alan Awacs tipi uçak-
ların da eşlik ettiği bu operas-
yon, uçaklann üsse dönmeye
başladığı 03.00 suiannda son
bu!du.
Adana'da oturanlar, tncirlik
kasabası sakinleri ve çevredeki
birçok köyden de rahatlıkla iz-
lenebilen operasyonun ikincisi
de dün sabah 07.00'de başladı.
Gözlenebildiği kadanyla bu ha-
rekâta da 52 savaş uçağı birden
katıldı. ABD savaş uçaklannın
son 10 gündür kııllandığı bom-
balann tahrip gücünün eskisine
oranla en az 5 kat daha gûçlü
olduğu bildirildi. Bir yetkili, es-
ki bombaların tamamının kul-
lanıldığını ve yeni kullanılan
bombaların yere duştOkten son-
ra yayılarak birkaç kez daha
patladığını anlattı. Aynı kayna-
ğın, görüştüğü ABD'lilere daya-
narak aktardığına göre ABD
uçakları, son operasyonlarda
sadece Kuzey Irak'taki hedefler-
le yetinmeyip Ulkenin iç bölge-
lerine kadar uçtu ve bazılan da
Bağdat'ı bombaladı.
Bu arada tncirlik Üssü'nde
zaman zaman bazı birimlerde
verilen alarmlann nedeni de an-
laşıldı. Irak'taki hedefleri vur-
duktan sonra dönen ABD savaş
uçaklannın pilotlannın, Türk
sınınndan girişte vermesi gerek
"özd şifre"yi heyecandan unut-
tuğu, bu yüzden "şüpheli" du-
ruma düştüğü için tnciriik baş-
ta olmak üzere bazı askeri mer-
kezlerde alarm verilerek hazır-
lık yapıldığı belirtildi. Konuya
yakın bir kaynak, şifre konu-
sunda birçok kez uyarılan
ABD'li pilotlann son günlerde
aynı hataya düşmediklerinı be-
lirtti.
Körfez savaşının başlamasın-
dan hemen sonra tncirlik
Üssü'nde bulunan Türk Hava
Kuvvetleri'ne ait uçaklann ta-
mamının Malatya-Erhaç, Muş,
Diyarbakır ve Batman üslerine
kaydırıldığı öğrenildi.
Bu arada araJıksız olarak
Batman Havaalanı'na inen as-
keri kargo uçaklannın çoğunun
tncirlik'e getirilen askeri malze-
me ve cephaneyi taşıdığı bildi-
rildi.
TURKBANK
FAİZ ORANLAR
1 Yıl Vadeli
6 Ay Vadeli
3 Ay Vadeli
1 Ay Vadeli
Üçer Aylık Faiz Ödemeli Tasarruf Mevduatı
6 Ay Vadeli
1 Yıl Vadeli
Vadesiz
% 65,5
% 58,5
% 55,5
%45,5
% 56,5
% 56,5
% 10
Tasarruf sahiplerine Saygı ile Duyurulur..
TÜRK TİCARET BANKASI
TURKBANK
(Baştarafı l. Sayfada)
'Devieti ve milletiyle bölünmezlik' derken... ve efendime
söyleyeyim... ''Milli birtik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duy-
duğumuz şu son günlerde"... Aile 'Hacı ana-laikyenge' yü-
zünden çat diye ikiye bölünüvermez mi?
Ailece göze geldiler, göze!
Semra Hanımefendinin ANAP Istanbul İl Başkanhğı'na
aday olması aile içi bir sorundur. Ne dıyor vUrttaşlık Yasa-
sı'nın 155. maddesi:
— ... Karının üçüncü şahıslar tarafından malum olabile-
cek surette selahiyetini tecavüz etmeyen tasarruflardan koca
mesuldür.
Bu yüzden Cumhurbaşkanı'mn ilçe düzeyinde kulislere
girmesi Yurttaşlık Yasası'na tıpatıp uygun, ancak anaya-
saya düpedüz aykırıdır!
Korkut ve Yusuf kanndaşlar, bugünlerde, yatsınlar kalk-
sınlar, Fatih döneminde dünyaya gelmediklerine dua et-
sinler.
Ne yazıyordu Fatih Kanunamesi'nde:
"... Ve herkimesneye evladımdan saltanat müyesser ola,
karındaşlann nizam-ı âlem için katletmek münasiptir, ekse-
ri ulema dahi tecviz etmiştir. Anınla amil olalar.."
Fatih Sultan Mehmet, tahta çıkar çıkmaz, kundakdaki
kardeşi Ahmet'i 'nizam-ı âlem' için bogdurmuştur. Bu ge-
lenek 17. yüzyıla kadar da sürmüştür. Tanzimat ile birlikte
bu asmalar-kesmeler de kalkmıştır. Tanzimat döneminden
sonra adam asıp kesmek için düzmece mahkemeler kul-
lamlmtştır.
2. Abdülhamid'in eski sadrazamı Mithat Paşa için kur-
durduğu ünlü 'Çadır Mahkemesi' bu siyasal davalar için ku-
rulan emir kulu ve düzmece mahkemelerin ilkidir.
Mithat Paşa, yargıç Hristo Forides Efendi'nin okuduğu
kararla ölüm cezasına çarptırılır; bu karar Abdülhamid ta-
rafından ömürboyu hapis cezasına çevrilerek hükümlüler
Taif'e gönderilir. Ve Mithat Paşa, Taif'teki zindanda 'İkin-
ci Bölük'ten Edırneli Berber İsmail tarafından boynuna sa-
bunlu ip dolanarak boğulmuştur.
'Osmanlı' diyoruz 'Cennet mekân Abdülhamid Han
Hazretleri' diyoruz da bunları hep unutuyoruz.
Demokratik hukuk devletinde ne yapabilir Turgut Bey?
Ortanca karındaşı Korkut Özal'ın Al-Baraka'dakı ortak-
lığını sona erdirebilir, islam Kalkınma Bankası'ndaki işine
son verdirir, küçük karındaşı Yusuf Korkut özal'ı da Büt-
çe ve Plan Komisyonu Başkanlığı'ndan düşürür? Ne ya-
pabilir başka?
Semra Hanımefendi'yi Hürrem Sultan, yok Safiye Val-
de Sultan, yok efendim Valide Kösem Sultan'a benzeten-
ler de var.
Ayıptır...
Bu benzetmeyi yapanların tarihle hiç mi hiç ilgileri yok-
tur.
Bir kez, Hürrem Sultan, Semra Hanımefendi gibi 'Arap
kökenli'değMır. Kanuni Sultan Süleyman'ın dört eşinden
birı olan Hürrem Sultan, Polonyalı bir Ortodoks rahibin kı-
zıdır. Hürrem Sultan'ın kızlık adı Alexandra Lisovvska'dır.
'Sarı Selim'ö\ye bilinen Padişah 2. Selim'in annesi olan
Hürrem Sultan, o cihan padişahı kocası Kanuni'ye baskı
yaparak Şehzade Sultan Mustafa Han'ı bogdurmuştur.
Şimdi ne gibi benzerlikleri var: 16. yûzyıl başında yaşa-
yan bir Ortodoks papazı kızıyla Peygamber torunlarından
Imam Hüseyin soyundan gelen Arap kökenli Semra Hanı-
mefendi'nin?
Hem, Yetim Hüsnü'ye ne oldu? Boğduruldu mu? Alt ta-
rafı görevinden alındı. Bu göreve Semra Hanımefendi'nin
değerli eşinin emriyle gelmişti, yine Semra Hanımefendi-
nin degerli eşinin bir başka emriyle de gitti. Ne var bunda
üzülecek, ne var bunda alınacak?
Yetim Hüsnü, 16. yüzyılda yasasaydı, kellesi gitmişti, val-
lahı de billahi de kellesi!
Yetim kardeşimiz de yatsın kalksın, Atatürk'e ve demok-
ratik hukuk devletine dua etsin.
Yetim'i koruyan ne 'öksüzler yurdu' ne aile hukuku doğ-
rudan doğruya anayasadır.
Venedikli Baffo ailesinin Korefu Valisi'nin kızı olan Safi-
ye Valide Sultan, Padişah 3. Murat'ın eşlerinden biri ve Pa-
dişah 3. Mehmet'in de annesidir.
Safiye Sultan da 'kadınlar saltanatı' diye bilinen döne-
min önemli sultanlarındandır.
Osmanlı Sarayı'nın gelmiş geçmiş 'cadı sultanlarından'
Padişah 1. Ahmet'in eşi, 4. Murad ile Delı İbrahim'in an-
nesı Kösem Mah-peyker Valide Sultan da Moralı bir Rum
rahibinin 'Anastasia' adlı kızıdır.
Ne gibi benzeriiği var İmam Hüseyin torunlarından Nazlı
Semra Özal'ın Rum rahibinin kızı Anastasia ile?
Bir benzerlik varsa benzerlik olsa olsa yalnızca şu ko-
nuda olabilir:
Bu sultanların hepsi de camiler, hanlar, hamamlar, okul-
lar yaptırmışlardır. Semra Hanımefendi de gerçi oğlu Efe
ile birlikte borsada kazandığı paralarm 350 milyon kadar
küçük bir kısmını bir okula bağışlamıştır. Tam il başkanlığı
seçimleri arifesinde 'hergece Kuran okuduğunu' açıklayan
'laik yenge'nm bu arada 'Hacı ana camii' yaptırması da bek-
lenebilir.
'NizarrH Âlem' için vatan, Özal ailesine minnettardır; Özal
ailesi de vatana minnettar!
PENCERE(Boştarafı 2. Sayfada)
Ortadogu'daki 'sıcak savaş' bu sorunun bölgedeki yanıt-
larını içeren bir nitelik taşıyor.
Güney-kuzey çelişkısinin sınırlarımızda çatışmaya dönüş-
mesi, kovboy filmlerindeki gibi yalınkat bir 'kötü adam' serü-
veni değildir. ABD Silahlı Kuvvetleri, kanlı bir savaşla Irak'ı
dümdüz ederek güneydoğu sınırından Türkiye'ye dayanıp İn-
cirlik'teki birliklerine ulaşırsa, savaş ertesinde her şey sorum-
suz Cumhurbaşkanı Özal'ın can-ı azizine göre mi düzenle-
necek?
Devtetlerarası ilişkilerin acımasızlığını bilmeyenler hayal gö-
rüyorlar.
Batı'da Lozan'a karşı ve Sevr'den yana güçlerin Ortadoğu
terazisinin kefelerine ağırlıklarını nasıl koyacaklarını nereden
biliyoruz da durmadan ahkâm kesiyoruz?
Umutlar cılızdır; ama, Körfez savaşının bir dengede dur-
masını dilemek için zaman belki geç değildir. Ortadoğu'da
Suudi Arabistan'dan sonra Irak'ı da ele geçirerek Bağdat'ta
karargâh kuran bir ABD'den Türkiye'yi ve dünyayı Tanrı kc-
rusun.. mu diyelim?
ŞtRTJVYER
HJPODROMPNDAN
FİKRETDAĞLIOĞLU
Burlington
daha şansh
1. AYAK: Formunun zirve-
sindeki Biliyormusunuzkim üs-
tün süratiyle çıktığı gibi birin-
ciliğe uzanabilir. Hafta içi ha-
zırhklannda göz dolduran Al-
tınayak ve Maestro 1 sert raki-
bi görünümünde. Gülen'i sürp-
rizde öneririz.
2. >İYAK: Mercangüzeli'nin
kazanacağını varsayıyoruz. Ye-
ni yeni düzeimekte olan Gem-
likguzeli ile Kerim sürpriz ya-
pabilir.
3. AYAK: Kalite Playboy 1
mesafenin aleyhine olmasına
rağmen yanş hazırlıklarına gö-
re ilk şansa sahiptir. Uzun sü-
redir bu yanş için hazırhklan-
nı sürdüren Felek, daha sonra
düşünülebilir.
4. AYAK: Kayıtlı olarr ra-
kiplerınden klas olarak üstün
olan Burlington birinciliğe da-
ha yakın. Düzelen Sözlü ve Bu-
rak'ı sürprizde tutuyoruz.
5. AYAK: Pistin ve mesafe-
nin uygun olması nedeniyle
Gönül 2'yi başta tutuyoruz.
Tulnea, Taşkentli, Tanyıldızı
ve Damat daha sonra düşünü-
lebUir.
6. AYAK: Sürprize müsait
görünen zor bir yanş. Öncelik-
le Aknasip, daha sonra Bursa-
güzeli, Şahcihan ve Tezcan 2'yi
öneririz.
TAHMİNLEB^
1. KOŞU: F: Tolgaer (2), P:
Heybetli (4), S: Alser (3).
2. KOŞU: F: Biliyormusu-
nuzkim (1), P: Alünayak (5), S:
Maestro 1(2).
3. KOŞU: F: Mercangüzeli
(9), P: Gemlikgüzeli (8), PP:
Kerim (1), S: Polat (3).
4. KOŞU: F: Play Boy (4), P:
All That Jazz (1), PP: Felek
(10), S: Body Guard (9).
5. KOŞU: F: Burlington (4),
P: Sözlü (10), PP: Burak (8), S:
Muratşah (2).
6. KOŞU: F: Gönül 2(3), P:
Tulnea (2), PP: Taşkentli (1),
PP: Tanyıldızı (7), S: Damat
(10).
7. KOŞU: F: Aknasip (1), P:
Bursagüzeli (3), P: Şahcihan (4),
S: Tezcan 2(5).
AFRODİT
EVLEND1RME BÜROSU
• Clşenme • Erteleme
• Vazgeçme
144 96 20
EVET/HAYIR
OKTMAKBAL
(Baştarafı 2. Sayfada)
di. Politikadan kopmuş, hatta tüm umutlarını yitirmişti. Kita-
bımı okuduktan sonra bana gönderdiği mektupta şöyle dt-
yordu:
"Türk aydını Garipler Sokağı'ndan hiç değilse birkaç kez
geçmeli. Nevin'e yarım kalmış mektubun havasına girmeli.
Hayatı, dünyayı, insanları tanımalı. Sanat mübalâğacı oluyor-
sa bunu sağlamak i_çin değil mi?"
26 Şubat, Hasan Âli Yücel'in ölümünün 30. yılı. O gün ül-
kemizin çeşitli yerlerinde Yücel'le ilgili toplantılar yapılacak.
Bu da gösteriyor ki yaratan, üreten, halkı için halkının aydın-
lığa kavuşması için ıçlenlikle çaba harcayan insanlar hiçbir
zaman unutulmaz. Sabahattin Eyüboğlu, Yücel'in kişiliğini
bakın nasıl anlatmış:
* "Yücel'in küçük büyük bütün çabalarının yöneldiği hedef
neydi? Memleketine Batı külturünün, kendi deyişiyle Garp
kafasının girmesi. Yücel, bu uğurda sevmediği, çatıştığı in-
sanlaıia bile işbirlıği etmek büyüklüğünü göstermıştır. Mem-
leketindeki aydın kıtlığını bıldiği için eli kalem tutan ınsanı düş-
manı olsa da harcamaktan çekinirdi... Yücel bu memJeket-
te, kelimenin en cömert, su götürmez anlamıyla iş görmüş
adamdır... Geri kalmış bir memlekette hiçbir başarı dünya-
nın gözünü doyuramayacağı için orada iş görenlerin kadrini
yalnız insafı olanlar bilecektir: Yücel'in kadrini de yalnız in-
safı olanlar bilmiş, olmayanlarsa zamanla ister istemez bile-
ceklerdir." Anısına saygıyla...
SIEMENS
Sizi Siemens Anyor
Şimdi dünyayı ışık hızı birleştiriyor: Dünyaya sesı, tele-iletişim
teknolojisi yayıyor. Ve dünya Siemens Elektronık Masterset 113
telefonlarıyla konuşuyor. Masterset 113 ile anlaşıyor.
Çünkü Siemens telefonları evinizi, işyerinizi yormuyor.
Siemens teknolojide öncü geleneğini, Türkiye'de de
• CCITT ve PTT şartnamelerine uyumlu
• Tam elektronık devrelı
• Multifrekans hızlı çağrı
veya puls sıstemlı (son numara hafızalı)
Masterset 113'le sürdürüyor.
Siz de teknolojinin "dokun-sesi"ne Masterset 113'le cevap verin.
Yanlış numara değil. Sizi Siemens arıyor.
Siemens Masterset 113 Elektronik Telefonları
S İ M K O TİCARET ve SANAYİ A.Ş.
Siemens AG Türkiye Genel Mümessili
Meclisi Mebusan Cad No 125
Fındıklı/lstanbul
Tel : (1) 151 09 00
Feur (1) 152 41 34
((*,