22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇUMHURİYET/14 ABD'de güzellik yarışması NEW YORK ( A A ) - Amerikan kamuoyunun ilgi odaklarından biri olan ABD güzeliik yarışması, ABD'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için verdiği ültimatomdan birkaç saat önce CBS televizyonun- dan yayımlandı. (Fbtoğraf: AP) Devrîk YunanKrah ATİNA (AA) — Devrik Yunan Kralı Konstantin'in yazlık sara- yındaki taşınır malların Yuna- nistan hükUmetinin izniyle ken- disine gönderitmesinin Atina'da yarattığı tepkiler devam ediyor. Portekiz'de bulunan Başbakan Konstantin Mitsotakis, devrik kralın özel eşyasımn kendisine verilmesinde hukuki bır engel bulunmadığını tekrarlayarak muhalefetin bu konuyu saptır- maya çalıştığını söyledi. Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Atanasios Kanelopulos da Konstantin'in taşınır mallarının Londra'ya gönderilmesinde her- hangi bir suç ışlenip işlenmedi- ğinin araştınİması amaayla Ati- na Savçılığı'ndan tahkikat aç- masım istedi. SADDAM HALA GÜNÜN ADAMI — Irak Devlet Başkanı Saddam Huseyin'in resminin bulunduğu golf topları ABD'de piyasava surulurken Iraklı liderin 1977 yıiında Almanca ve Arapça olarak Cenore'de ba$ılmış, "Bizim Kavgamız" adlı bir kitabının var olduğu bildirildi. Saddam Husevin si>-asi pren- siplerini iıç başlıkta topluyor. Savaşı Batı'ya karşı dayanışma- nın sağlanması için ilk amaç olarak benimsiyor. Kitapta, "Ger- ginlik politikaiannın savaş hazırlıkları için gerekli olduğuna inanıyoruz" şeklindeki Saddam'ın sözleri bulunuyor. Pratik pide ızgarası DÜSSELDORF (UBA) — Almanya'da saf çelikten yapıl- mış yeni bir pide pişirme aleti piyasaya çıkanldı. "3000 de Luxe" modeli adıyla pazarla- nan, iistü kapaklı bir tencere - ızgara görüntımundeki aletin kulplan altın Kaplama olarak yapüdı. Hamurun dibe ve ke- narlara yapışmasını önleyen, tu- tacaklan ısıya karşı dayanıkh olan pide pişirme fınnı kademe- siz ayarlanabilen enerji regüla- törünün iki adet pilot lambaya sahip olduğu bildirildi. Kullanı- lışı çok basit olan fınnın çıka- nlıp tekrar takılabilen bir kor- donu da bulunuyor. Isının 0 ile 340 derece arasında ayarlanabil- diği bu küçük fınn hem 220, hem de 110 voltta çalışabiliyor. 24 ŞUBAT 1991 JAPON PRENSt 31 YAŞINDA — Japon Imparatoru Akibi- to'nun bıiyiik oğlu Prens Nanıhito, diin Tokyo'daki impara- torluk sarayında düzenlenen bir törenle 31. yaşına girdi. Doğumgunu töreni sırasında Prens Nanıhho'nun, veüaht prens olduğu da resmen açıklandı. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Harekâttan önceki gelişmeler UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Dışişleri Bakanı Ahmet Kuıicebe Alpte- noçin, ABD yönetırni ile temas- larını tamamladıktan sonra dü- zenlediği basın toplantısında, Amerika'nın, Türkiye*nin bölge güvenliğine dönük düzenleme- lerde rol almasını arzuladığını ifade etti. Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin de böyle bir role ta- lip olabileceğinin işaretini verdi vehatta isteğe bağlı olmak kay- dıyla askeri bir rolü de dışlama- dı. Bilindiği gibi ABD Başkan Yardımcısı Dan Quayle de önce- ki gün yaptığı bir konuşmada, "Kriz sonrasında Türkiye'nin bölgesel rolünün giderek artaca- ğtna eminiz" demişti. Alptemo- çin aynca yöneltilen sorular üze- rine Türkiye'nin Irak lideri Sad- dam Hüseyin ile bir arada yaşa- yabileceğini de ima etti. Son zamanlarda Türkiye'nin dış politika çarklarında giderek ön plana çıkan görüş, Türkiye 1 nin savaş ertesinde bölgedeki ro- lünün daha çok ekonomik ağır- hklı olması yönünde. Oysa Alp- temoçin'in bundan daha kap- samlı bir role kapıyı aralaması, hatta askeri bir rolu dışlamama- sı, siyasi kadrolann Türkiye'nin bölgedeki olası rolü konusunda daha geniş bir çerçeve düşünü- yor olabileceğine işaret ediyor. Alptemoçin'in verdiği bilgilere bakıldıgjnda, Türkiye'nin savaş sonrasında bölgede oynayabile- ceği rol konusunda iki açuıın ön plana çıktığı görülüyor: 1) Siyasi ve askeri rol: Dışiş- leri Bakanı'nın bu konudaki so- rulara verdiği vanıtlarda çizdiği tablo aynen şöyle: "Eğer bdlge derken sadece Körfez'i kastedi- yorsak, buradaki guvenlik siste- mini herhalde orada bulunan ül- kelerin kurması lazım. Bu siste- me belki Snriye ve Mısır katkı- da bulunabilir. Türkiye'den bu konnda bir yardırn istenebilir. Tttrkiye böyle bir yardım isten- diğinde yardımcı olmaya hazır- dır. Ama bolge derken daha ge- niş bir alanı düşünüyorsak, o zaman işin içine Türkiye'nin ve tran'ın girmemesi mümkün de- tildir. Guvenlik asteminin nasd olacağı, Türkiye'nin rolünün ne olacağı ve ne kadar katkısı ola- cağı gibi konular da Ubii üstün- de çalısılarak tespit edilecek ko- nular. Türkiye krizde sergiledi- gi istikrarlı ve güvenilir tutu- muyla bu konuda mntlaka söz sahibi olacak bir ülkedir. Ame- rika'nın, gıivenlige yönelik dü- zenlemelerde Türkiye'nin var ol- masını mutlaka isteyecegini dü- şünüyorum. Yaptığımız temas- larda da bu istikamette göruşler aktım." Banş Gücü'ne katılır mı? Alptemoçin, "Türkiye'nin sa- v«ş sonrasında banş gücü olarak bötgeye asker göndermesi söz konnsu olabilir mi?" sorusuna ise "Türkiye kendisine duşen her (ariii görevi yapmaya hazırdır. Türkiye'ye davet gelirse, bu da- ytt Türkiye'nin çıkarlan için uy- gunsa her tnrlü organizasyona girer" yanıtını verdi. 2) Ekonomik» rol: Alptemo- çin'in, Türkiye'nin olası rolü ko- nusunda üzerinde ağırlıkla dur- duğu bir başka açı da ekono- mik. Bu konudaki beklentiler de şöyle özçtleniyor: "Kriz sonrası dönemde ister dar anlamda is- ter geniş anlamda olsun bölge- de Türkiye'nin ekonomik etkin- likte yer alması üzerinde ağırlık- ra duruluyor. Yani bölgedeki ha- rap olmuş altyapının yeniden yapılması, hayat standartlann- nı yükseltilmesi için yapılacak bir yığın faaliyetler var. Türk fir- maları, altyapının yeniden diı- zenlenmesi için yalnız başlanna veya yabancı firmalarla konsor- siyumlar kurmak suretiyle çalı- sabilirler. Bizim düşüncemiz, bölgede birçok ülkeyi birbirine bağlayan birtakım projelerin ya- pılması ve bu sayede karşılıklı tehdidin azalması. Hepinizin bildiği su projesi, petrol ve do- ğal gaz boru hattı, elektrik na- kil hatlan kurulması, otobanlar, demıryollan müşterek gerçekleş- tirilebilecek altyapı tesisleri ola- rak sayılabilir. Türkiye kriz son- rası dönemde özellikle bu gibi projelerde aktif rol oynamak ve bölge ülkelerine yardıma olmak arzusundadır" Dışişleri Bakanı Alptemoçin, yöneltilen sorular üzerine Türk- iye'nin kriz ertesinde de Irak'ta Saddam Huseyin'in başında ola- cağı bir yönetim ile bir arada ya- şayabileceğini ima etti. Alpte- moçin, bu konudaki bir soruya şöyle yanıt verdi: "Türkiye herhangi bir Avru- pa ülkesi değil, bn bdlgenin ül- kesi. Irak'la komşu bir ülke. Yüzlerce senedir beraber yaşıyo- ruz. Sonsuza dek de-beraber ya- şayacagız. Türkiye'nin komşusu Irak ile ashnda problemi olma- ması gerekir ve hele Irak halkıy- la hiçbir problemi olmaması ge- rekir. Ve yoktur da. Ama Tür- kiye uluslararası hakuk anlayı- şı, komşuluk münasebetleri ve BM Yasası'na göre güçln bir iil- kenin bir güçsüzu işgal etmesi- ni kabul etmesi mumkün degil- di. Ama şu tarih itibanyla Türkiye ikinci cephe açmama karannda ve bn karmnnı da de- gjştiıccegini de zannetmiyorum. Aynca Irak'ın yönetimi, Irak'm başına kimin gelecegi, Irak'ın ve Iraklılann bilecegi bir iştir. Biz Irak'n komşoso olarak işbaşın- da olacak yönetimk iyi geçin- mek ve ilişkilerimizi yeniden kaldıgı yerden devam ettirmek azmindeyiz." Alptemoçin, "Üsleri BM ka- rarlan çerçevesinde kullandır- dık. Irak'ın da bunu anlayışla karsüadıgı yolunda işaretler var. Dolayısıyia da Irak'ın yönetimi- nin bundan sonra da işbaşında kalmasında bizim açımızdan hiçbir sorun yoktur denebiUr mi?" sorusuna ise "Neden den- mesin? thtilaf Kuveyt'in işgali- dir. Kuveyt'in şartsız bir şekilde Irak tarafından tahliyesi gerçek- leşirse ve Kuveyt'in başına eski Kuveyt yönetimi geçerse ihtilaf ortadan kalkar, Irak'ın başında hangi yönetim olursa Türkiye ilişkilerini o yönetimle sürdür- meye devam eder." Ancak Alp- temoçin, koşulsuz bir tahliyenin altını özellikle çizdi. Başkan Bush'un Türkiye'ye seyahat etmek arzusu ve kara- nnda olduğunu, bunu da ilk fır- satta gerçekleştireceğini beUrten Alptemoçin, tekstil kotaları ko- nusunda da "Zannediyorum ki bu konuda oldnkça önemli bir ardş kaydetmek unkânı olacak" dedi. Lstanbul'da büyük (Baştarafı I. Sayfada) Turgut özal'ın ardmdan Devlet Bakanı Mehraet Keçedler, Dev- let Bakanı Cemil Çiçek, lçişleri Bakanı Abdüikadir Aksu ile ba- kanhktan azledilen Httsntt Do- ğan, Semra Özal'a karşı çalış- mak için bugun İstanbul'a geli- yorlar. Bakan Dogan'uı azledilmesi- ni öngören Başbakan Yıldınm Akbulut, hukumet ve partı için- de buyuk guç kaybına uğradı. Mesut Yılmaz'a karşı muhafaza- kârların desteğini sağlayan Ak- bulut, özal'ın yanında tavır alınca yalnız kaldı. Başbakan Akbulut, tavır de- ğışikliğini, "Dogan ile ilgili ta- sarruf kaçınılmazdı. Bu tasar- nıf, hem ülke hem de demokra- tik işleyiş bakımından adil ve haklı bir durumdur" sözleriyle açıkladı. Başbakan olayla ilgili daha fazla konuşmanın gereksiz ve sakıncah olduğunu vurgula- yarak bu anlayışın bizzat konu- nun taraflarınca da benimsenip paylaşıldığına inandığını da be- ürtti. Ancak direnişi sürdürme ka- rannda olan muhafazakâr ba- kanlann "Azledilene kadar devam" karan karşısında Akbu- lut'un büyük kongreye kadar ge- nel başkanlıjb ve başbakanlığı sürdürmesinin tehlikeye girebi- leceği belirtildi. Muhafazakâr direnişci ba- kanlardan Mehmet Keçeciler, Cumhuriyet muhabirinin soru- su üzerine tutumlannda herhan- gi bir değişiklik olmayacağını söyledi. Milli Savunma Bakan- hğı'ndan azledilen Hüsnü Do- ğan ise "tnandıgı dograltuda davranmanın verdiği rahatlık içinde" olduğunu belirtmekle yetindi. Doğan, şimdilik açıkla- malanna ek olarak başka bir de- ğerlendirmede bulunmayacağı- nı söyledi. Direnişci bakanlar önceki gün ve dün de temaslarını sürdürdu- ler. Direnişçiler, Semra özal'ın karşısında tstanbul tl Baskanlı- ğı'na adaylığını koyan Fatih ll- çe Başkanı Talat Yılmaz'ı des- tekleyecekler. Direnişçiler, ayn- ca hükümet, ANAP grubu ve parti yönetiminde, "adalet ve demokrasi" mucadelesi başlata- caklar. Bakanlar Kurulu'nda günde- me getirilen bütün yasa tasarı- ları ve kararnameler direnişci bakanlar tarafından "hukuka uygunluk açısından" incelene- cek. Bakanlar gerekirse "huku- ka uygun bulmadıklan" tasan- lar için engeleme \apacaklar. Direnişçiler, b . il kongre- lerine de katılaraı uıuhalefeti parti tabanına yaymaya da çalı- şacaklar. Muhafazakâr bakan- lar, önümuzdeki haftadan itiba- ren il ve ilçe teşkılatlannı geze- rek Hüsnü Doğan'ın azledilme- sine yol açan olaylan ve Başba- kan Akbulut'un tutumunu par- tililere anlatacaklar. Direnişci bakanlar, ANAP grubunda ve partinin MKYK toplantılannda da "demokrasi- ye ve hukuka aykın" olarak ni- teledikleri girişimleri açıklaya- rak engel olmaya çalışacaklar. Bu amaçla ilk olarak Meclis'in ilgili komisyonlannda bekletilen yetki ve Kürtçenin serbesf bıra- kılmasına yönelik tasanlar ince- lemeye alındı. Plan Bütçe Ko- misyonu Başkanı Ynsuf Özal, yetki tasansının kapsamının da- ha da daraltılmasını amaçlıyor. Akbulut zorda Direnişci bakanların "azledi- lene kadar mücadeleye devam" karan almalan Başbakan Akbu- lut'u guç durumda bıraktı. Hüs- nü Doğan'ın azledilmesinden sonra, muhafazakâr bakanların Akbulut'tan tümüyle destekleri- ni çektikleri öğrenildi. Genel Başkan adaylanndan Mesut Yıl- maz'ın yanında yer alan bakan- lar da Akbulut'a "sıcak" bakmı- yorlar. ANAP kulisinde, Akbulut'un bundan sonra izleyeceği tutuma ilişkin şu yorumlar yapıhyor: — Muhafazakârlann hüku- met ve ANAP içerisinde başla- tacakları direniş, başbakan ile bu bakanlan tümüyle kopma noktasına getirebilir. Akbulut bu bakanlann da azledilmesi noktasına gelirse kongre öncesi genel başkanhk iddiasını kaybeder. — Hüsnü Doğan ile birlikte dört bakanım azletme yoluna gi- derse, başbakan olarak istifası- m verebilir. Bu durumda hükü- met düşer. — Cumhurbaşkanı Özal, ye- niden hükümeti kurma görevi- ni Yıldınm Akbulut'a vererek Meclis'te güvenoylaması yoluna gidebilir. — Akbulut, muhafazakâr ba- kanlann bütün direnişine rağ- men azletme yoluna gitmeyebi- lir. Bu durumda da kongreye tüm gücünü yitirmiş bir genel başkan adayı olarak gider ve ge- nel başkanhk iddiasından vaz- geçmiş olur. Alptemoçin'in basın toplantısı Dışişleri Bakanı Alptemoçin, Washington'da düzenlediği ba- sın toplantısında ANAP içinde- ki çalkantıları 'saglık alâmeti' olarak degerlendirdi. Semra Özal'ın lstanbul tl Başkanlığı adaylığı için 'Hayırlı olsun de- memiz lazım' diyen Alptemoçin, Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan'ın azledilmesini şöyle yo- rumladı: "VaJlahi bir problem olduğu zaman o problemi çöz- mek lazım. Yani bu probtemin daha sonra büyük boyutlara ulaşıp bir kriz olmasını engelle- mek lazım. Gelişmeler nasıl ol- muşlur, niye olmuştur, bunu tartışmak yerine madem ki bir problem vardır, bu problemin çözülmesi gereklidir. Bu çozum de eğer gerçekleşen şekildeyse onu saygıyla karşılamak lazım. Dış Haberler Senisi — ABD önculuğundeki müttefik kara kuvvetlerinin Irak'a yönelik ka- ra saldınsına başlamasından ön- ce dünya yoğun bir "diploması trafiği" yaşadı. Kara harekâtı- na gelinceye kadar dunku geliş- meler sovlevdi: ABD Başkanı Bush, önceki gün, müttefiklerin Irak'ın Ku- veyt'ten çekilmeye başlaması için dün TSİ 19.00'a kadar son bir süre vereceğini belirtmişti. Beyaz Saray'dan daha sonra ya- pılan acıklamada, müttefiklerin isteğinin aynntıları verilmişti. Ajanslar, bunun, Saddam Hü- seyin'e verilen bir "ültimatom" olduğunu duyurmuşlardı. Bağdat'ın Bush'a vereceği ya- nıt, Körfez savaşımn dunku, gündeminin en önemli madde- sini oluşturdu. Moskova'da bu- lunan Irak Dışişleri Bakanı Ta- nk Aziz ulkesinin SSCB Başka- nı Gorbaçov'un banş planını "yeni sekliyle" kabul ettiğini açıkladı. Gorbaçov, Irak lideri Saddam Hüseyin'e 8 maddelik bir banş planı sunmuş ve olum- lu yanıt almıştı. Sovyet yetkili- lerle Aziz arasında Moskova'da yapılan görüşmelerde, planın 6 maddeye indirildiği ve Irak'ın Kuveyt'ten 21 gün içinde çekil- mesinin öngörülduğü bildiril- mişti. Beyaz Saray, Aziz'in Sovyet banş planını kabul etmesinin "önemi olmadıgı"nı, müttefik- lerin ültimatoma yanıt bekledi- ğini belirtti. ABD'nin kararlı tu- tumuna karşın, SSCB Başkanı Gorbaçov'un "olağanustu" ola- rak nitelendirilen bır çabayla mekik diplomasisi başlattığı ve bazı müttefiklef le bağlantı kur- duğu gözlendi. Reuter'in haberine göre, SSCB Başkanhk Sözcüsü Vita- li Ignatenko, Gorbaçov'un, tn- giltere Başbakanı John Major, Itaiya Başbakanı Giulio Andre- otti, Almanya Başbakanı Hel- mut Kohl, Mısır Devlet Başka- nı Hüsnü Mübarek ile görüştu- ğünu söyledi. Ignatenko, Gorba- çov'un dün Moskova'dan ayn- lan Aziz'i, Körfez savaşımn son aşaraasına girmekte olduğu yo- lunda uyardığını belirtti. Gözlemcilere göre "diploma- tik satranç" olarak nitelendiri- len bu gelişmeler surerken, BM Guvenlik Konseyi'nin Irak'a ta- nınan sürenin bitiminden 1.5 sa- at önce toplanacağı duyuruldu. Aynı anda, Saddam Huseyin'in de Devrim Komuta Konseyi uye- len ve Baas Partisi yöneticileriy- le bir araya geldiği haber veril- di. CNN'in haberine göre, Gu- venlik Konseyi, SSCB'nin istegi üzerine TSİ 17.34'te kapah otu- rumuna başladı. Toplantının başlamasından hemen sonra, SSCB'nin BM Büyükelçisi Vi- taly Vorontsov'un, "Irak Dışiş- leri Bakanı Tank Aziz, ABD'nin koşulianna olumlu yaklaşıyor" dediği bildirildi. Haber bir an- da, "anlaşma saglanıyor" yo- rumlannı beraberinde getirdi. Böylece, Moskova ve Bağdat- tan sonra, gözler bir anda New York'a çevrildi. Ajanslar, verdik- leri haberlerinde BM koridorla- rındaki durumu "tam bir kargaşa" olarak yansıttılar. ' Şebnem Aüyas'ın haberine göre," ABD'nin Irak'a verdiği mühletin dolduğu sırada Guven- lik Konseyı'nde Irak'ın ABD önerisine 'olumlu baktıgını' soy- leyen Sovyet Buyukelçisi Vo- rontsov, toplantı sonrasında ba- sına yaptığı acıklamada "baş- kentler arasında" pazarhğın sur- duğunü ifade etti. Vorontsov Guvenlik Konseyi kavıtlarına geçen ifadesinde "23 şubatta Ta- nk Aziz pratikte ABD'nin one- risini olumlu karşıladığını belli etti" dedi. ABD'nin Irak'a tanı- dığı yeni mühletin dolduğu sıra- da Vorontsov tarafından böyle bir ifade kullamlması üzerine ABD Büyükelçisi Thomas Pic- kering Sovyet delegesinin sözle- rini açıklamasını istedi. Guvenlik Konseyi toplantısı sonuçlandıktan sonra Vorontsov sözlerinin anlamını başına şöy- le açıkladı: "ABD önerisiyle Sovyet planı birieşik bir butün haline getirilebilir, büyuk ben- zeriikler söz konusu. Başkentkr arasında böyle bir çaba devam etmektedir." Vorontsov ABD- nin tavız vermeyeceğini, ültima- tom verdiğini hatırlatan bir ga- zeteciye cevaben "ortak bir çö- zümden söz ediyoruz" d-xli. Vo- rontsov Tank Aziz'in ABD öne- risını kabul ettiği şeklindeki açıklamasına yönelik soruyu ce- vaplarken, "burada detaylan ve- remem ya da tam ne dediğini söyleyemem ama Tank Aziz'in ABD önerisine olumlu baktığı- m söyleyebilirim" diye konuştu. Guvenlik konseyi'nin TSİ O5.OO'te ikinci oturumu başladı. öte yandan Vorontsov'un ko- nuştuğu kapalı oturumda söz alan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar da iki plan arasında (ABD ve Sovyet) buyük bir yakınlık olduğunu, pazarlıkların çılgın bir "hızla" sürdüğü bu aşamada Guvenlik Konseyi'nin toplantısınm buyük önem taşıdığını söyledi. Cuellar, "Eğer fırsatlara arkamm doner- sek bu son derece trajik bir ge- lişme olur, şn anki tutumumuz Saptanan Irak tankları, güdümlü füzelerle imha ediliyor Gece gelen ölüm Tankın, koruganın dışında kalan parçaları, gûn boyunca gûneşten ısıyt emetier. Hava karardıktan sonra ise kızılötesi ışınlar yayarlar. Maverick fûzeteri; F-111, F-15, F-16 ve A-10 uçakjan tarafırtdan taşınabilir ADALET BAKANLIĞI'NDAN MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 1990 yılı gaynsafi gelirleri ve isimleri yazılı bulunan uçüncu sınıf noterlıkler munhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 22'na ve müteakip maddelerı ge- reğince birinci sınıf, ikmcı sınıf ve üçuncu sınıf noterler ile noterlik beigesi sahıplerinden bu noterhklere atanmaya isteklı olanlann ilan tarıhinden itibaren bir ay içinde bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhunyet Başsavcılıklarma. dilekçelerine ekleyecekleri mal bildi- rimi ile başvurmaları gerekrnektedır. Posta ile doğrudan doğnıya bakanhğa gönderilmış olan dilekçeler başvurma süresi içmde bakanhğa gelmediği takdirde atama ışlemin- de nazara alınmaz. Aynı kanunun degişik 30'uncu maddesi uyarmca, atama emrinin tebeüuğunden sonra vazgeçme halınde noterlik beigesi sahipleri de noterler gibi istifa etmiş sayılacak ve belgeleri geçersiz olacaktır. tlan olunur. Sıra No Munhal Noterligin Adı 1990 Yıh Gavrisafi Geliri 1 Bayrarnıçı Noterliği 2 Kağızman Noterliği 3 Korkuteli Noterliği 4 Mesudiye Noterliği 5 Patnos Noterliği 6 Silvan Noterliği 7 Şebınkarahısar Noterliği 8 Yıldızelı Noterliği Basın: 20128 97.045.017.00^ Lira 37.478.744.00— Lira 131097.818 00^- Lira 22.369 543.00^ Lira 48.683 796.00^ Lira 74.712.621.00^ Lira 39.412.803.00^- Lira 32.197.708.00^ Lira KARE BAR ÇARŞAMBA KONSERLERİ 27 $ubat 1991 Konuğumuz Grup ÇAGRI Verebalan Cad. Salkım Sögflt Sok. No: 18 Sullanahmeı İST. T«H: 5117166 *JSA • w öğrenmek7 ' ısteısemz PK.45 Beyoğlu IST SOYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. Velidedeoğlu \9 bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. dünya banşı açısından son de- rece önemli bir nitelik taşıyor" dedi. BM koridorlannda bu geliş- meler yaşanırken, Irak'a verilen süre sona ereti. Irak'tan bu saa- te kadar biçbir yanıt gelmedi ve Kuveyt'ten çekilmeye başlandı- ğına dair hiçbir belirti olmadığı bildirildi. Bush, "Üzgünüm. Irak'tan hiçbir yanıt gelmedi. Savaş planlandığı gibi devam etmektedir" dedi. Bush'un bu kısa açıklamasuıın ardından, bir Pentagon yetkilisi, Suudi Ara- bistan'daki ABD komutanlığına kara savaşma geçilebilmesi yö- nünde yetki verildiğini bildirdi. Irak'ın açıklaması Reuter'in haberine göre, süre- nin dohnasından yaklaşık 1.5 sa- at sonra, Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı Izzet tbranim, müttefiklerin koşulla- nnın "saldırgan" bir nitelik ta- şıdığını belirterek, "Savaştayız, karada ve havada saldın süriı- yor. Amerikan ültimatomlannı dikkate almayacağız" dedi. Ajanslar, Irak'tan yapılan açıklamanın, müttefiklerin ko- şullarının reddi anlamına geldi- ğini bildirdiler. Gorbaçov yine sahnede Kbrfez krizinin belki de en kritik gelişmelerinin yaşandıği saatierde, SSCB Başkanı Gorba- çov'un sözcüsü Ignatenko, bir basın toplantısı düzenleyerek, ABD'den kara saldınsını erte- lenmesinin istendiğini belirtti. Sovyet sözcü, Irak'ın, müttefik- lerin öne sürdüğü koşullan ka- bul edeceği yolunda işaretler ol- duğunu bildirdi. AA'nın haberine göre, Igna- tenko, Irak'tan, ABD Başkanı Bush tarafından verilen ültima- tom konusundaki tavnnda bazı değişiklikler olduğu yolunda sinyaller alındığını söyledi. Ignatenko, düzenlediği basın toplantısında, Başkan Gorba- çov'un ABD Başkanı Bush'la yeniden görüştuğünü ve Bush- tan, BM Guvenlik Konseyi'nin barışçı çözüm yolunda adım atıp atamayacağı belirleninceye kadar kara saldınsının ertelen- mesini istediğini açıkladı. Sovyet sözcünün verdiği bilgi- ye göre, Gorbaçov, dün öğleden sonra başlattığı telefon temaslan çerçevesinde ABD Başkanı Bush'la yeniden göruşmesinin yani sıra Japonya ve Iran lider- leriyle de konuştu. Gorbaçov'un konuştuğu tüm liderlerin, Körfez savaşında ye- ni bir dönüm noktasına gelinmiş olduğunu kabul ettiklerini bildi- ren Ignatenko, Italya Başbaka- nı Guilio Andreotti'nin Gorba- çov'a "Birkaç gün önce Irak'ın Kuveyt'ten çekilmeyi kabuüene- ceğine inanamazdım" dediğini anlattı. Ignatenko, bu çabaların so- nuç vermesi için lran Devlet Başkanı Rafsancani'nin, bağ- lantısızlar hareketi adına, ABD Başkanı Bush'a kara saldınsının ertelenmesi için çağrıda bulu- nulması yolunda bir görüş orta- ya attığını kaydetti. Kara harekatı başladı Birleşmiş Milletler'deki yoğun diplomasi ile ABD ile SSCB yö- netimleri arasındaki göruşmeler körfezde banşı getirmeye yetme- di. Müttefık kuvvetleri bu saba- ha karşı Irak'a karşı yoğun bir kara harekatı başlattılar., CNN'DE KONUŞTU Ozal: ABD tek süper güç olacak TURK KALP VAKFI Muayene ve Kontrol ıçın 175 12 45 • 148 58 66 Haber Merkezi — Cumhur- başkanı Turgut Özal, müttefik kuvvetlerin kara harekâtını baş- latmalanndan önce, dun akşam CNN televizyonuna verdiği de- meçte, Körfez'de savaşın sona erdirilmesi için yüriıtulen diplo- matik girişimlerin sonuç verece- ğini sanmadığını belirterek, Irak'ın çözüm girişimlerini "umutsuzluk işareti" olarak ni- teledi. Özal, bundan sonra Irak halkının Saddam Hüseyin 'i muhtemelen iktidarda görmek istemeyeceğini savundu. Özal harekâtın başlamasından önce dun akşam George Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. Turgut Özal, CNN televizyo- nunun sorularını Istanbul'da kalmakta olduğu Harbiye Ordu- evi'nden yanıtladı. Sovyet önerisinde 21 günlük geri çekilme öngörülürken, ABD ültimatornunda 7 günden söz edildiğinin hatırlatılması üzerin, Cumhurbaşkanı şunları söyledi: "Geri çekilme 7 günden de kı- sa sürede gerçekleşebilir. Ama zırhlı araçlann geride bırakma- ları, göturmemeleri gerekir. Amerika'nın bu istegi Irak'ın es- ki gücune kavuşmamasını amaçlıyor. Bir başka konu da- ha var. Bir yandan banscı çö- zümden söz ediyorlar, diger yan- dan Kuveyt petrol yataklanm yok ediyorlar. Bu anlamsız." Soru üzerine, koalisyonun Irak'ı zayıflatmak için bu sava- şı yurütmediğini söyleyen Cum- hurbaşkanı, "Irak, Cenevre'de ABD önerilerini kabul etseydi, bugune geHnmezdi" dedi. Cumhurbaşkanı ."Müttefikler Saddam'ı cezalandumak istiyor mu?" sorusuna karşılık, şunla- rı sö>ledi: "Bu, Kuveyt'te ne yaptıklan- na bağlı. Kimse tam olarak Ku- veyt'te ne olduğunu bilmiyor. Çok söylenti var. Ama Saddam, 12 yıllık iktidannda ülkesine yardımcı olmadı. Ülkesini yıkı- ma göturdü. Binlerce kişi öldu, yaralandı. Bize diışmez ama, muhtemelen Irak halkı kendisi- ni iktidarda görmek istemeye- eektir." Bunalım sorıunda, ABÜ'dekı "Vietnam hasıalıgının" aşılaca- ğım ve ABD'nin tek super güç olarak kalacağını kaydeden Cumhurbaşkanı, CNN muhabi- rinin "bu iyi bir şey mi?" soru- sunu "Bu süper güç demokratik • yapıya sahipse tehlike yok. Ama, önceki dönemde Irak benzeri bazı ulkeler iki süper güç arasında oynayarak yarar sağladılar" şekh'nde cevaplan- dırdı. • Ozal, "Türkiye'deki Ameri- kan gücünde artış olacak mı?" , sorusu üzerine, şöyle dedi: "Türkiye, ABD ile bir tür iş- birliği ya da anlaşma ile ilgile- . nebilir. Benzer anlaşmalar ikili olarak ilgilenen ulkelerle de ya- pdabilir. Bunlar ihü'maldir. An- cak çok sayıda ülkenin katılaca- ğı büyük bir sistem sorunu ko- layca çözmez." Cumhurbaşkanı özal, önce Filistin sorununun çözülmesi gerektiğini belirterek, Türkiye1 nin uluslararası konferansa ev sahipliği yapabileceğini kaydet- ti. "Koalisyon'daki çabalarınız- dan otünı ABD Turkiye'ye bir şey borçlu mu?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Özal, "Bu, ABD yönetiminin değeriendir- mesine bağlı. Bu konuda fazla " şey soylemek istemiyorum. Ama * biz bolgenin ve dünyamn daha iyiye girmesi için görevimizi yap- tık. Aynı zamanda, ABD Ue dostlnğa da büyük önem verdik" dedi. Türkiye'nin başkalarından daha iyi müttefik olduğunun gözlenebileceğini kaydeden Özal, başından beri Türkiye'nin çizgisini bir santim değiştirme- diğini, Türkiye ile ABD'nin ay- nı göruşleri paylaştıklanm ha- tırlattı. Özal-Bush görüşmesi Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ; ABD'nin 'Irak'a verdiği sürenin - dolmasından once ABD Başka- nı Bush ile bir telefon görüşme- , si yaptı. Cumhurbaşkanhğı Söz- • cüsü Buyükelçı Kaja Toperi, gö- ; ruşmede Bush'un Özal'a, - "Irak'a verilen sürenin dolması- ı na az bir sure kaldığmı ve bu ko- , nuda koalisyon tarafından daha evvel verilen kararın uvgulanacağını" söylediğini • Jcaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle