Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURİYET/14
ABD'de
güzellik
yarışması
NEW YORK
( A A ) -
Amerikan
kamuoyunun
ilgi
odaklarından
biri olan
ABD güzeliik
yarışması,
ABD'nin
Irak'a
Kuveyt'ten
çekilmesi için
verdiği
ültimatomdan
birkaç saat
önce CBS
televizyonun-
dan
yayımlandı.
(Fbtoğraf:
AP)
Devrîk
YunanKrah
ATİNA (AA) — Devrik Yunan
Kralı Konstantin'in yazlık sara-
yındaki taşınır malların Yuna-
nistan hükUmetinin izniyle ken-
disine gönderitmesinin Atina'da
yarattığı tepkiler devam ediyor.
Portekiz'de bulunan Başbakan
Konstantin Mitsotakis, devrik
kralın özel eşyasımn kendisine
verilmesinde hukuki bır engel
bulunmadığını tekrarlayarak
muhalefetin bu konuyu saptır-
maya çalıştığını söyledi. Adalet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Atanasios Kanelopulos da
Konstantin'in taşınır mallarının
Londra'ya gönderilmesinde her-
hangi bir suç ışlenip işlenmedi-
ğinin araştınİması amaayla Ati-
na Savçılığı'ndan tahkikat aç-
masım istedi.
SADDAM HALA GÜNÜN ADAMI — Irak Devlet Başkanı
Saddam Huseyin'in resminin bulunduğu golf topları ABD'de
piyasava surulurken Iraklı liderin 1977 yıiında Almanca ve
Arapça olarak Cenore'de ba$ılmış, "Bizim Kavgamız" adlı bir
kitabının var olduğu bildirildi. Saddam Husevin si>-asi pren-
siplerini iıç başlıkta topluyor. Savaşı Batı'ya karşı dayanışma-
nın sağlanması için ilk amaç olarak benimsiyor. Kitapta, "Ger-
ginlik politikaiannın savaş hazırlıkları için gerekli olduğuna
inanıyoruz" şeklindeki Saddam'ın sözleri bulunuyor.
Pratik pide
ızgarası
DÜSSELDORF (UBA) —
Almanya'da saf çelikten yapıl-
mış yeni bir pide pişirme aleti
piyasaya çıkanldı. "3000 de
Luxe" modeli adıyla pazarla-
nan, iistü kapaklı bir tencere -
ızgara görüntımundeki aletin
kulplan altın Kaplama olarak
yapüdı.
Hamurun dibe ve ke-
narlara yapışmasını önleyen, tu-
tacaklan ısıya karşı dayanıkh
olan pide pişirme fınnı kademe-
siz ayarlanabilen enerji regüla-
törünün iki adet pilot lambaya
sahip olduğu bildirildi. Kullanı-
lışı çok basit olan fınnın çıka-
nlıp tekrar takılabilen bir kor-
donu da bulunuyor. Isının 0 ile
340 derece arasında ayarlanabil-
diği bu küçük fınn hem 220,
hem de 110 voltta çalışabiliyor.
24 ŞUBAT 1991
JAPON PRENSt 31 YAŞINDA — Japon Imparatoru Akibi-
to'nun bıiyiik oğlu Prens Nanıhito, diin Tokyo'daki impara-
torluk sarayında düzenlenen bir törenle 31. yaşına girdi.
Doğumgunu töreni sırasında Prens Nanıhho'nun, veüaht prens
olduğu da resmen açıklandı. (Fotoğraf: AP)
HABERLERİN DEVAMI
Harekâttan önceki gelişmeler
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Dışişleri
Bakanı Ahmet Kuıicebe Alpte-
noçin, ABD yönetırni ile temas-
larını tamamladıktan sonra dü-
zenlediği basın toplantısında,
Amerika'nın, Türkiye*nin bölge
güvenliğine dönük düzenleme-
lerde rol almasını arzuladığını
ifade etti. Dışişleri Bakanı,
Türkiye'nin de böyle bir role ta-
lip olabileceğinin işaretini verdi
vehatta isteğe bağlı olmak kay-
dıyla askeri bir rolü de dışlama-
dı. Bilindiği gibi ABD Başkan
Yardımcısı Dan Quayle de önce-
ki gün yaptığı bir konuşmada,
"Kriz sonrasında Türkiye'nin
bölgesel rolünün giderek artaca-
ğtna eminiz" demişti. Alptemo-
çin aynca yöneltilen sorular üze-
rine Türkiye'nin Irak lideri Sad-
dam Hüseyin ile bir arada yaşa-
yabileceğini de ima etti.
Son zamanlarda Türkiye'nin
dış politika çarklarında giderek
ön plana çıkan görüş, Türkiye
1
nin savaş ertesinde bölgedeki ro-
lünün daha çok ekonomik ağır-
hklı olması yönünde. Oysa Alp-
temoçin'in bundan daha kap-
samlı bir role kapıyı aralaması,
hatta askeri bir rolu dışlamama-
sı, siyasi kadrolann Türkiye'nin
bölgedeki olası rolü konusunda
daha geniş bir çerçeve düşünü-
yor olabileceğine işaret ediyor.
Alptemoçin'in verdiği bilgilere
bakıldıgjnda, Türkiye'nin savaş
sonrasında bölgede oynayabile-
ceği rol konusunda iki açuıın ön
plana çıktığı görülüyor:
1) Siyasi ve askeri rol: Dışiş-
leri Bakanı'nın bu konudaki so-
rulara verdiği vanıtlarda çizdiği
tablo aynen şöyle: "Eğer bdlge
derken sadece Körfez'i kastedi-
yorsak, buradaki guvenlik siste-
mini herhalde orada bulunan ül-
kelerin kurması lazım. Bu siste-
me belki Snriye ve Mısır katkı-
da bulunabilir. Türkiye'den bu
konnda bir yardırn istenebilir.
Tttrkiye böyle bir yardım isten-
diğinde yardımcı olmaya hazır-
dır. Ama bolge derken daha ge-
niş bir alanı düşünüyorsak, o
zaman işin içine Türkiye'nin ve
tran'ın girmemesi mümkün de-
tildir. Guvenlik asteminin nasd
olacağı, Türkiye'nin rolünün ne
olacağı ve ne kadar katkısı ola-
cağı gibi konular da Ubii üstün-
de çalısılarak tespit edilecek ko-
nular. Türkiye krizde sergiledi-
gi istikrarlı ve güvenilir tutu-
muyla bu konuda mntlaka söz
sahibi olacak bir ülkedir. Ame-
rika'nın, gıivenlige yönelik dü-
zenlemelerde Türkiye'nin var ol-
masını mutlaka isteyecegini dü-
şünüyorum. Yaptığımız temas-
larda da bu istikamette göruşler
aktım."
Banş Gücü'ne katılır
mı?
Alptemoçin, "Türkiye'nin sa-
v«ş sonrasında banş gücü olarak
bötgeye asker göndermesi söz
konnsu olabilir mi?" sorusuna
ise "Türkiye kendisine duşen her
(ariii görevi yapmaya hazırdır.
Türkiye'ye davet gelirse, bu da-
ytt Türkiye'nin çıkarlan için uy-
gunsa her tnrlü organizasyona
girer" yanıtını verdi.
2) Ekonomik» rol: Alptemo-
çin'in, Türkiye'nin olası rolü ko-
nusunda üzerinde ağırlıkla dur-
duğu bir başka açı da ekono-
mik. Bu konudaki beklentiler de
şöyle özçtleniyor: "Kriz sonrası
dönemde ister dar anlamda is-
ter geniş anlamda olsun bölge-
de Türkiye'nin ekonomik etkin-
likte yer alması üzerinde ağırlık-
ra duruluyor. Yani bölgedeki ha-
rap olmuş altyapının yeniden
yapılması, hayat standartlann-
nı yükseltilmesi için yapılacak
bir yığın faaliyetler var. Türk fir-
maları, altyapının yeniden diı-
zenlenmesi için yalnız başlanna
veya yabancı firmalarla konsor-
siyumlar kurmak suretiyle çalı-
sabilirler. Bizim düşüncemiz,
bölgede birçok ülkeyi birbirine
bağlayan birtakım projelerin ya-
pılması ve bu sayede karşılıklı
tehdidin azalması. Hepinizin
bildiği su projesi, petrol ve do-
ğal gaz boru hattı, elektrik na-
kil hatlan kurulması, otobanlar,
demıryollan müşterek gerçekleş-
tirilebilecek altyapı tesisleri ola-
rak sayılabilir. Türkiye kriz son-
rası dönemde özellikle bu gibi
projelerde aktif rol oynamak ve
bölge ülkelerine yardıma olmak
arzusundadır"
Dışişleri Bakanı Alptemoçin,
yöneltilen sorular üzerine Türk-
iye'nin kriz ertesinde de Irak'ta
Saddam Huseyin'in başında ola-
cağı bir yönetim ile bir arada ya-
şayabileceğini ima etti. Alpte-
moçin, bu konudaki bir soruya
şöyle yanıt verdi:
"Türkiye herhangi bir Avru-
pa ülkesi değil, bn bdlgenin ül-
kesi. Irak'la komşu bir ülke.
Yüzlerce senedir beraber yaşıyo-
ruz. Sonsuza dek de-beraber ya-
şayacagız. Türkiye'nin komşusu
Irak ile ashnda problemi olma-
ması gerekir ve hele Irak halkıy-
la hiçbir problemi olmaması ge-
rekir. Ve yoktur da. Ama Tür-
kiye uluslararası hakuk anlayı-
şı, komşuluk münasebetleri ve
BM Yasası'na göre güçln bir iil-
kenin bir güçsüzu işgal etmesi-
ni kabul etmesi mumkün degil-
di. Ama şu tarih itibanyla
Türkiye ikinci cephe açmama
karannda ve bn karmnnı da de-
gjştiıccegini de zannetmiyorum.
Aynca Irak'ın yönetimi, Irak'm
başına kimin gelecegi, Irak'ın ve
Iraklılann bilecegi bir iştir. Biz
Irak'n komşoso olarak işbaşın-
da olacak yönetimk iyi geçin-
mek ve ilişkilerimizi yeniden
kaldıgı yerden devam ettirmek
azmindeyiz."
Alptemoçin, "Üsleri BM ka-
rarlan çerçevesinde kullandır-
dık. Irak'ın da bunu anlayışla
karsüadıgı yolunda işaretler var.
Dolayısıyia da Irak'ın yönetimi-
nin bundan sonra da işbaşında
kalmasında bizim açımızdan
hiçbir sorun yoktur denebiUr
mi?" sorusuna ise "Neden den-
mesin? thtilaf Kuveyt'in işgali-
dir. Kuveyt'in şartsız bir şekilde
Irak tarafından tahliyesi gerçek-
leşirse ve Kuveyt'in başına eski
Kuveyt yönetimi geçerse ihtilaf
ortadan kalkar, Irak'ın başında
hangi yönetim olursa Türkiye
ilişkilerini o yönetimle sürdür-
meye devam eder." Ancak Alp-
temoçin, koşulsuz bir tahliyenin
altını özellikle çizdi.
Başkan Bush'un Türkiye'ye
seyahat etmek arzusu ve kara-
nnda olduğunu, bunu da ilk fır-
satta gerçekleştireceğini beUrten
Alptemoçin, tekstil kotaları ko-
nusunda da "Zannediyorum ki
bu konuda oldnkça önemli bir
ardş kaydetmek unkânı olacak"
dedi.
Lstanbul'da büyük
(Baştarafı I. Sayfada)
Turgut özal'ın ardmdan Devlet
Bakanı Mehraet Keçedler, Dev-
let Bakanı Cemil Çiçek, lçişleri
Bakanı Abdüikadir Aksu ile ba-
kanhktan azledilen Httsntt Do-
ğan, Semra Özal'a karşı çalış-
mak için bugun İstanbul'a geli-
yorlar.
Bakan Dogan'uı azledilmesi-
ni öngören Başbakan Yıldınm
Akbulut, hukumet ve partı için-
de buyuk guç kaybına uğradı.
Mesut Yılmaz'a karşı muhafaza-
kârların desteğini sağlayan Ak-
bulut, özal'ın yanında tavır
alınca yalnız kaldı.
Başbakan Akbulut, tavır de-
ğışikliğini, "Dogan ile ilgili ta-
sarruf kaçınılmazdı. Bu tasar-
nıf, hem ülke hem de demokra-
tik işleyiş bakımından adil ve
haklı bir durumdur" sözleriyle
açıkladı. Başbakan olayla ilgili
daha fazla konuşmanın gereksiz
ve sakıncah olduğunu vurgula-
yarak bu anlayışın bizzat konu-
nun taraflarınca da benimsenip
paylaşıldığına inandığını da be-
ürtti.
Ancak direnişi sürdürme ka-
rannda olan muhafazakâr ba-
kanlann "Azledilene kadar
devam" karan karşısında Akbu-
lut'un büyük kongreye kadar ge-
nel başkanlıjb ve başbakanlığı
sürdürmesinin tehlikeye girebi-
leceği belirtildi.
Muhafazakâr direnişci ba-
kanlardan Mehmet Keçeciler,
Cumhuriyet muhabirinin soru-
su üzerine tutumlannda herhan-
gi bir değişiklik olmayacağını
söyledi. Milli Savunma Bakan-
hğı'ndan azledilen Hüsnü Do-
ğan ise "tnandıgı dograltuda
davranmanın verdiği rahatlık
içinde" olduğunu belirtmekle
yetindi. Doğan, şimdilik açıkla-
malanna ek olarak başka bir de-
ğerlendirmede bulunmayacağı-
nı söyledi.
Direnişci bakanlar önceki gün
ve dün de temaslarını sürdürdu-
ler. Direnişçiler, Semra özal'ın
karşısında tstanbul tl Baskanlı-
ğı'na adaylığını koyan Fatih ll-
çe Başkanı Talat Yılmaz'ı des-
tekleyecekler. Direnişçiler, ayn-
ca hükümet, ANAP grubu ve
parti yönetiminde, "adalet ve
demokrasi" mucadelesi başlata-
caklar.
Bakanlar Kurulu'nda günde-
me getirilen bütün yasa tasarı-
ları ve kararnameler direnişci
bakanlar tarafından "hukuka
uygunluk açısından" incelene-
cek. Bakanlar gerekirse "huku-
ka uygun bulmadıklan" tasan-
lar için engeleme \apacaklar.
Direnişçiler, b . il kongre-
lerine de katılaraı uıuhalefeti
parti tabanına yaymaya da çalı-
şacaklar. Muhafazakâr bakan-
lar, önümuzdeki haftadan itiba-
ren il ve ilçe teşkılatlannı geze-
rek Hüsnü Doğan'ın azledilme-
sine yol açan olaylan ve Başba-
kan Akbulut'un tutumunu par-
tililere anlatacaklar.
Direnişci bakanlar, ANAP
grubunda ve partinin MKYK
toplantılannda da "demokrasi-
ye ve hukuka aykın" olarak ni-
teledikleri girişimleri açıklaya-
rak engel olmaya çalışacaklar.
Bu amaçla ilk olarak Meclis'in
ilgili komisyonlannda bekletilen
yetki ve Kürtçenin serbesf bıra-
kılmasına yönelik tasanlar ince-
lemeye alındı. Plan Bütçe Ko-
misyonu Başkanı Ynsuf Özal,
yetki tasansının kapsamının da-
ha da daraltılmasını amaçlıyor.
Akbulut zorda
Direnişci bakanların "azledi-
lene kadar mücadeleye devam"
karan almalan Başbakan Akbu-
lut'u guç durumda bıraktı. Hüs-
nü Doğan'ın azledilmesinden
sonra, muhafazakâr bakanların
Akbulut'tan tümüyle destekleri-
ni çektikleri öğrenildi. Genel
Başkan adaylanndan Mesut Yıl-
maz'ın yanında yer alan bakan-
lar da Akbulut'a "sıcak" bakmı-
yorlar.
ANAP kulisinde, Akbulut'un
bundan sonra izleyeceği tutuma
ilişkin şu yorumlar yapıhyor:
— Muhafazakârlann hüku-
met ve ANAP içerisinde başla-
tacakları direniş, başbakan ile
bu bakanlan tümüyle kopma
noktasına getirebilir. Akbulut
bu bakanlann da azledilmesi
noktasına gelirse kongre öncesi
genel başkanhk iddiasını
kaybeder.
— Hüsnü Doğan ile birlikte
dört bakanım azletme yoluna gi-
derse, başbakan olarak istifası-
m verebilir. Bu durumda hükü-
met düşer.
— Cumhurbaşkanı Özal, ye-
niden hükümeti kurma görevi-
ni Yıldınm Akbulut'a vererek
Meclis'te güvenoylaması yoluna
gidebilir.
— Akbulut, muhafazakâr ba-
kanlann bütün direnişine rağ-
men azletme yoluna gitmeyebi-
lir. Bu durumda da kongreye
tüm gücünü yitirmiş bir genel
başkan adayı olarak gider ve ge-
nel başkanhk iddiasından vaz-
geçmiş olur.
Alptemoçin'in
basın toplantısı
Dışişleri Bakanı Alptemoçin,
Washington'da düzenlediği ba-
sın toplantısında ANAP içinde-
ki çalkantıları 'saglık alâmeti'
olarak degerlendirdi. Semra
Özal'ın lstanbul tl Başkanlığı
adaylığı için 'Hayırlı olsun de-
memiz lazım' diyen Alptemoçin,
Milli Savunma Bakanı Hüsnü
Doğan'ın azledilmesini şöyle yo-
rumladı: "VaJlahi bir problem
olduğu zaman o problemi çöz-
mek lazım. Yani bu probtemin
daha sonra büyük boyutlara
ulaşıp bir kriz olmasını engelle-
mek lazım. Gelişmeler nasıl ol-
muşlur, niye olmuştur, bunu
tartışmak yerine madem ki bir
problem vardır, bu problemin
çözülmesi gereklidir. Bu çozum
de eğer gerçekleşen şekildeyse
onu saygıyla karşılamak lazım.
Dış Haberler Senisi — ABD
önculuğundeki müttefik kara
kuvvetlerinin Irak'a yönelik ka-
ra saldınsına başlamasından ön-
ce dünya yoğun bir "diploması
trafiği" yaşadı. Kara harekâtı-
na gelinceye kadar dunku geliş-
meler sovlevdi:
ABD Başkanı Bush, önceki
gün, müttefiklerin Irak'ın Ku-
veyt'ten çekilmeye başlaması
için dün TSİ 19.00'a kadar son
bir süre vereceğini belirtmişti.
Beyaz Saray'dan daha sonra ya-
pılan acıklamada, müttefiklerin
isteğinin aynntıları verilmişti.
Ajanslar, bunun, Saddam Hü-
seyin'e verilen bir "ültimatom"
olduğunu duyurmuşlardı.
Bağdat'ın Bush'a vereceği ya-
nıt, Körfez savaşımn dunku,
gündeminin en önemli madde-
sini oluşturdu. Moskova'da bu-
lunan Irak Dışişleri Bakanı Ta-
nk Aziz ulkesinin SSCB Başka-
nı Gorbaçov'un banş planını
"yeni sekliyle" kabul ettiğini
açıkladı. Gorbaçov, Irak lideri
Saddam Hüseyin'e 8 maddelik
bir banş planı sunmuş ve olum-
lu yanıt almıştı. Sovyet yetkili-
lerle Aziz arasında Moskova'da
yapılan görüşmelerde, planın 6
maddeye indirildiği ve Irak'ın
Kuveyt'ten 21 gün içinde çekil-
mesinin öngörülduğü bildiril-
mişti.
Beyaz Saray, Aziz'in Sovyet
banş planını kabul etmesinin
"önemi olmadıgı"nı, müttefik-
lerin ültimatoma yanıt bekledi-
ğini belirtti. ABD'nin kararlı tu-
tumuna karşın, SSCB Başkanı
Gorbaçov'un "olağanustu" ola-
rak nitelendirilen bır çabayla
mekik diplomasisi başlattığı ve
bazı müttefiklef le bağlantı kur-
duğu gözlendi.
Reuter'in haberine göre,
SSCB Başkanhk Sözcüsü Vita-
li Ignatenko, Gorbaçov'un, tn-
giltere Başbakanı John Major,
Itaiya Başbakanı Giulio Andre-
otti, Almanya Başbakanı Hel-
mut Kohl, Mısır Devlet Başka-
nı Hüsnü Mübarek ile görüştu-
ğünu söyledi. Ignatenko, Gorba-
çov'un dün Moskova'dan ayn-
lan Aziz'i, Körfez savaşımn son
aşaraasına girmekte olduğu yo-
lunda uyardığını belirtti.
Gözlemcilere göre "diploma-
tik satranç" olarak nitelendiri-
len bu gelişmeler surerken, BM
Guvenlik Konseyi'nin Irak'a ta-
nınan sürenin bitiminden 1.5 sa-
at önce toplanacağı duyuruldu.
Aynı anda, Saddam Huseyin'in
de Devrim Komuta Konseyi uye-
len ve Baas Partisi yöneticileriy-
le bir araya geldiği haber veril-
di.
CNN'in haberine göre, Gu-
venlik Konseyi, SSCB'nin istegi
üzerine TSİ 17.34'te kapah otu-
rumuna başladı. Toplantının
başlamasından hemen sonra,
SSCB'nin BM Büyükelçisi Vi-
taly Vorontsov'un, "Irak Dışiş-
leri Bakanı Tank Aziz, ABD'nin
koşulianna olumlu yaklaşıyor"
dediği bildirildi. Haber bir an-
da, "anlaşma saglanıyor" yo-
rumlannı beraberinde getirdi.
Böylece, Moskova ve Bağdat-
tan sonra, gözler bir anda New
York'a çevrildi. Ajanslar, verdik-
leri haberlerinde BM koridorla-
rındaki durumu "tam bir
kargaşa" olarak yansıttılar.
' Şebnem Aüyas'ın haberine
göre," ABD'nin Irak'a verdiği
mühletin dolduğu sırada Guven-
lik Konseyı'nde Irak'ın ABD
önerisine 'olumlu baktıgını' soy-
leyen Sovyet Buyukelçisi Vo-
rontsov, toplantı sonrasında ba-
sına yaptığı acıklamada "baş-
kentler arasında" pazarhğın sur-
duğunü ifade etti. Vorontsov
Guvenlik Konseyi kavıtlarına
geçen ifadesinde "23 şubatta Ta-
nk Aziz pratikte ABD'nin one-
risini olumlu karşıladığını belli
etti" dedi. ABD'nin Irak'a tanı-
dığı yeni mühletin dolduğu sıra-
da Vorontsov tarafından böyle
bir ifade kullamlması üzerine
ABD Büyükelçisi Thomas Pic-
kering Sovyet delegesinin sözle-
rini açıklamasını istedi.
Guvenlik Konseyi toplantısı
sonuçlandıktan sonra Vorontsov
sözlerinin anlamını başına şöy-
le açıkladı: "ABD önerisiyle
Sovyet planı birieşik bir butün
haline getirilebilir, büyuk ben-
zeriikler söz konusu. Başkentkr
arasında böyle bir çaba devam
etmektedir." Vorontsov ABD-
nin tavız vermeyeceğini, ültima-
tom verdiğini hatırlatan bir ga-
zeteciye cevaben "ortak bir çö-
zümden söz ediyoruz" d-xli. Vo-
rontsov Tank Aziz'in ABD öne-
risını kabul ettiği şeklindeki
açıklamasına yönelik soruyu ce-
vaplarken, "burada detaylan ve-
remem ya da tam ne dediğini
söyleyemem ama Tank Aziz'in
ABD önerisine olumlu baktığı-
m söyleyebilirim" diye konuştu.
Guvenlik konseyi'nin TSİ
O5.OO'te ikinci oturumu başladı.
öte yandan Vorontsov'un ko-
nuştuğu kapalı oturumda söz
alan Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Perez de Cuellar da iki
plan arasında (ABD ve Sovyet)
buyük bir yakınlık olduğunu,
pazarlıkların çılgın bir "hızla"
sürdüğü bu aşamada Guvenlik
Konseyi'nin toplantısınm buyük
önem taşıdığını söyledi. Cuellar,
"Eğer fırsatlara arkamm doner-
sek bu son derece trajik bir ge-
lişme olur, şn anki tutumumuz
Saptanan Irak tankları, güdümlü füzelerle imha ediliyor
Gece gelen ölüm
Tankın, koruganın dışında kalan parçaları,
gûn boyunca gûneşten ısıyt emetier. Hava
karardıktan sonra ise kızılötesi ışınlar
yayarlar.
Maverick fûzeteri; F-111, F-15, F-16 ve A-10
uçakjan tarafırtdan taşınabilir
ADALET BAKANLIĞI'NDAN
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 1990 yılı gaynsafi gelirleri ve isimleri yazılı bulunan uçüncu
sınıf noterlıkler munhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 22'na ve müteakip maddelerı ge-
reğince birinci sınıf, ikmcı sınıf ve üçuncu sınıf noterler ile noterlik
beigesi sahıplerinden bu noterhklere atanmaya isteklı olanlann ilan
tarıhinden itibaren bir ay içinde bakanlığımıza veya bulundukları yer
Cumhunyet Başsavcılıklarma. dilekçelerine ekleyecekleri mal bildi-
rimi ile başvurmaları gerekrnektedır.
Posta ile doğrudan doğnıya bakanhğa gönderilmış olan dilekçeler
başvurma süresi içmde bakanhğa gelmediği takdirde atama ışlemin-
de nazara alınmaz.
Aynı kanunun degişik 30'uncu maddesi uyarmca, atama emrinin
tebeüuğunden sonra vazgeçme halınde noterlik beigesi sahipleri de
noterler gibi istifa etmiş sayılacak ve belgeleri geçersiz olacaktır.
tlan olunur.
Sıra
No Munhal Noterligin Adı 1990 Yıh Gavrisafi
Geliri
1 Bayrarnıçı Noterliği
2 Kağızman Noterliği
3 Korkuteli Noterliği
4 Mesudiye Noterliği
5 Patnos Noterliği
6 Silvan Noterliği
7 Şebınkarahısar Noterliği
8 Yıldızelı Noterliği
Basın: 20128
97.045.017.00^ Lira
37.478.744.00— Lira
131097.818 00^- Lira
22.369 543.00^ Lira
48.683 796.00^ Lira
74.712.621.00^ Lira
39.412.803.00^- Lira
32.197.708.00^ Lira
KARE
BAR
ÇARŞAMBA
KONSERLERİ
27 $ubat 1991
Konuğumuz
Grup ÇAGRI
Verebalan Cad. Salkım Sögflt Sok.
No: 18 Sullanahmeı İST. T«H: 5117166
*JSA
• w öğrenmek7
' ısteısemz
PK.45 Beyoğlu IST
SOYLEV
(Cilt 1-2)
Hıfzı V. Velidedeoğlu
\9 bası 15.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
dünya banşı açısından son de-
rece önemli bir nitelik taşıyor"
dedi.
BM koridorlannda bu geliş-
meler yaşanırken, Irak'a verilen
süre sona ereti. Irak'tan bu saa-
te kadar biçbir yanıt gelmedi ve
Kuveyt'ten çekilmeye başlandı-
ğına dair hiçbir belirti olmadığı
bildirildi. Bush, "Üzgünüm.
Irak'tan hiçbir yanıt gelmedi.
Savaş planlandığı gibi devam
etmektedir" dedi. Bush'un bu
kısa açıklamasuıın ardından, bir
Pentagon yetkilisi, Suudi Ara-
bistan'daki ABD komutanlığına
kara savaşma geçilebilmesi yö-
nünde yetki verildiğini bildirdi.
Irak'ın açıklaması
Reuter'in haberine göre, süre-
nin dohnasından yaklaşık 1.5 sa-
at sonra, Irak Devrim Komuta
Konseyi Başkan Yardımcısı Izzet
tbranim, müttefiklerin koşulla-
nnın "saldırgan" bir nitelik ta-
şıdığını belirterek, "Savaştayız,
karada ve havada saldın süriı-
yor. Amerikan ültimatomlannı
dikkate almayacağız" dedi.
Ajanslar, Irak'tan yapılan
açıklamanın, müttefiklerin ko-
şullarının reddi anlamına geldi-
ğini bildirdiler.
Gorbaçov yine sahnede
Kbrfez krizinin belki de en
kritik gelişmelerinin yaşandıği
saatierde, SSCB Başkanı Gorba-
çov'un sözcüsü Ignatenko, bir
basın toplantısı düzenleyerek,
ABD'den kara saldınsını erte-
lenmesinin istendiğini belirtti.
Sovyet sözcü, Irak'ın, müttefik-
lerin öne sürdüğü koşullan ka-
bul edeceği yolunda işaretler ol-
duğunu bildirdi.
AA'nın haberine göre, Igna-
tenko, Irak'tan, ABD Başkanı
Bush tarafından verilen ültima-
tom konusundaki tavnnda bazı
değişiklikler olduğu yolunda
sinyaller alındığını söyledi.
Ignatenko, düzenlediği basın
toplantısında, Başkan Gorba-
çov'un ABD Başkanı Bush'la
yeniden görüştuğünü ve Bush-
tan, BM Guvenlik Konseyi'nin
barışçı çözüm yolunda adım
atıp atamayacağı belirleninceye
kadar kara saldınsının ertelen-
mesini istediğini açıkladı.
Sovyet sözcünün verdiği bilgi-
ye göre, Gorbaçov, dün öğleden
sonra başlattığı telefon temaslan
çerçevesinde ABD Başkanı
Bush'la yeniden göruşmesinin
yani sıra Japonya ve Iran lider-
leriyle de konuştu.
Gorbaçov'un konuştuğu tüm
liderlerin, Körfez savaşında ye-
ni bir dönüm noktasına gelinmiş
olduğunu kabul ettiklerini bildi-
ren Ignatenko, Italya Başbaka-
nı Guilio Andreotti'nin Gorba-
çov'a "Birkaç gün önce Irak'ın
Kuveyt'ten çekilmeyi kabuüene-
ceğine inanamazdım" dediğini
anlattı.
Ignatenko, bu çabaların so-
nuç vermesi için lran Devlet
Başkanı Rafsancani'nin, bağ-
lantısızlar hareketi adına, ABD
Başkanı Bush'a kara saldınsının
ertelenmesi için çağrıda bulu-
nulması yolunda bir görüş orta-
ya attığını kaydetti.
Kara harekatı başladı
Birleşmiş Milletler'deki yoğun
diplomasi ile ABD ile SSCB yö-
netimleri arasındaki göruşmeler
körfezde banşı getirmeye yetme-
di. Müttefık kuvvetleri bu saba-
ha karşı Irak'a karşı yoğun bir
kara harekatı başlattılar.,
CNN'DE KONUŞTU
Ozal: ABD tek
süper güç olacak
TURK KALP VAKFI
Muayene ve Kontrol ıçın
175 12 45 • 148 58 66
Haber Merkezi — Cumhur-
başkanı Turgut Özal, müttefik
kuvvetlerin kara harekâtını baş-
latmalanndan önce, dun akşam
CNN televizyonuna verdiği de-
meçte, Körfez'de savaşın sona
erdirilmesi için yüriıtulen diplo-
matik girişimlerin sonuç verece-
ğini sanmadığını belirterek,
Irak'ın çözüm girişimlerini
"umutsuzluk işareti" olarak ni-
teledi. Özal, bundan sonra Irak
halkının Saddam Hüseyin 'i
muhtemelen iktidarda görmek
istemeyeceğini savundu. Özal
harekâtın başlamasından önce
dun akşam George Bush ile bir
telefon görüşmesi yaptı.
Turgut Özal, CNN televizyo-
nunun sorularını Istanbul'da
kalmakta olduğu Harbiye Ordu-
evi'nden yanıtladı.
Sovyet önerisinde 21 günlük
geri çekilme öngörülürken,
ABD ültimatornunda 7 günden
söz edildiğinin hatırlatılması
üzerin, Cumhurbaşkanı şunları
söyledi:
"Geri çekilme 7 günden de kı-
sa sürede gerçekleşebilir. Ama
zırhlı araçlann geride bırakma-
ları, göturmemeleri gerekir.
Amerika'nın bu istegi Irak'ın es-
ki gücune kavuşmamasını
amaçlıyor. Bir başka konu da-
ha var. Bir yandan banscı çö-
zümden söz ediyorlar, diger yan-
dan Kuveyt petrol yataklanm
yok ediyorlar. Bu anlamsız."
Soru üzerine, koalisyonun
Irak'ı zayıflatmak için bu sava-
şı yurütmediğini söyleyen Cum-
hurbaşkanı, "Irak, Cenevre'de
ABD önerilerini kabul etseydi,
bugune geHnmezdi" dedi.
Cumhurbaşkanı ."Müttefikler
Saddam'ı cezalandumak istiyor
mu?" sorusuna karşılık, şunla-
rı sö>ledi:
"Bu, Kuveyt'te ne yaptıklan-
na bağlı. Kimse tam olarak Ku-
veyt'te ne olduğunu bilmiyor.
Çok söylenti var. Ama Saddam,
12 yıllık iktidannda ülkesine
yardımcı olmadı. Ülkesini yıkı-
ma göturdü. Binlerce kişi öldu,
yaralandı. Bize diışmez ama,
muhtemelen Irak halkı kendisi-
ni iktidarda görmek istemeye-
eektir."
Bunalım sorıunda, ABÜ'dekı
"Vietnam hasıalıgının" aşılaca-
ğım ve ABD'nin tek super güç
olarak kalacağını kaydeden
Cumhurbaşkanı, CNN muhabi-
rinin "bu iyi bir şey mi?" soru-
sunu "Bu süper güç demokratik •
yapıya sahipse tehlike yok.
Ama, önceki dönemde Irak
benzeri bazı ulkeler iki süper
güç arasında oynayarak yarar
sağladılar" şekh'nde cevaplan-
dırdı. •
Ozal, "Türkiye'deki Ameri-
kan gücünde artış olacak mı?" ,
sorusu üzerine, şöyle dedi:
"Türkiye, ABD ile bir tür iş-
birliği ya da anlaşma ile ilgile- .
nebilir. Benzer anlaşmalar ikili
olarak ilgilenen ulkelerle de ya-
pdabilir. Bunlar ihü'maldir. An-
cak çok sayıda ülkenin katılaca-
ğı büyük bir sistem sorunu ko-
layca çözmez."
Cumhurbaşkanı özal, önce
Filistin sorununun çözülmesi
gerektiğini belirterek, Türkiye1
nin uluslararası konferansa ev
sahipliği yapabileceğini kaydet-
ti. "Koalisyon'daki çabalarınız-
dan otünı ABD Turkiye'ye bir
şey borçlu mu?" sorusu üzerine
Cumhurbaşkanı Özal, "Bu,
ABD yönetiminin değeriendir-
mesine bağlı. Bu konuda fazla "
şey soylemek istemiyorum. Ama *
biz bolgenin ve dünyamn daha
iyiye girmesi için görevimizi yap-
tık. Aynı zamanda, ABD Ue
dostlnğa da büyük önem
verdik" dedi.
Türkiye'nin başkalarından
daha iyi müttefik olduğunun
gözlenebileceğini kaydeden
Özal, başından beri Türkiye'nin
çizgisini bir santim değiştirme-
diğini, Türkiye ile ABD'nin ay-
nı göruşleri paylaştıklanm ha-
tırlattı.
Özal-Bush görüşmesi
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ;
ABD'nin 'Irak'a verdiği sürenin -
dolmasından once ABD Başka-
nı Bush ile bir telefon görüşme- ,
si yaptı. Cumhurbaşkanhğı Söz- •
cüsü Buyükelçı Kaja Toperi, gö- ;
ruşmede Bush'un Özal'a, -
"Irak'a verilen sürenin dolması- ı
na az bir sure kaldığmı ve bu ko- ,
nuda koalisyon tarafından daha
evvel verilen kararın
uvgulanacağını" söylediğini •
Jcaydetti.