13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1991** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Yılan HikâyesL. (Baştarafi 1. Sayfada) kişi bu maddelerden ötürü sanık sıfatını ka- zanmıştır. Bugün hâlâ yüzlerce kişi 141-142 ve 163'ten dolayı demir parmaklık arkasında çi- le dolduruyor. Türk demokrasisini ikinci sınıflığa mahkûm eden ve uygar dünyada alay konusu yapan bu maddelerden ne zaman kurtulacağız? 40 yıldır hep aynı soru... Bundan tam 40 yıl önce, 11 Şubat 1951 tarihli başyazısında Nadir Nadi, 141-142'de yapılmak istenen değişiklik nedeniyle, çıçe- ği burnundaki iktidar partisi DP'yi şöyle eleş- tiriyor: "Hürriyet misakı diye umdeler ilân eden, bu yüzden bütün bağımsız Türk basınını en kuv- vetli bir destek olarak yanında bulan parti, ik- tidan kazandıktan sonra sözünde durmaz da (devlet otoritesini korumak) formülü altında eski gidişi devam ettirmek hevesine kapılır- sa, bu, memleket hesabına ümit kesici bir ha- reket olmaz mı? Mussolini sahneden çekilir çekilmez İtalyan Ceza Kanununun mahut maddeleri İtalya'da lâğvedilmiştir. Nazi rejiminin bünyesine ait hürriyet kısıcı ne kadar mevzuat varsa Alman- ya 'da kaldınlmıştır. Bugün medenî dünyada bu köhne usullere bağlı kalan tek devlet bi- zizdir." • Bugün de öyle değil mi Nadir Bey? Hele Doğu Avrupa'daki totaliter rejimleri birbiri ardından yıkan 7989 Devnmi sonrasın- da iyice tek başımıza kalmış durumdayız. Ar- navutluk da bizi geçmek üzere... Adına demokrasi diyen hıçbir rejimde böy- lesi maddelere yer yoktur. Demokrasilerde yasak fikir yoktur, düşünce suçu yoktur. De- mokrasi kendine karşıt fıkirlere de yarışma ortamı sağlar; bir yerde demokrasinin erde- mi ve gücü, kendine olan bu güvenden kay- naklanır. Şiddet ve zor kullanmayı dışlayan, sınırsız bir siyasal çoğulculuktur, Batı de- mokrasisinin altını çizen temel özellik. O yüzden, 141-142 ve 163. maddelerden kurtulmadıkça, demokrasiye giden yolda iler- lemek söz konusu olamaz. Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliği, Avru- pa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) Paris Şartı'na Cumhurbaşkanı Özal'ın geçen yıl atmış olduğu imza, gerçekte bu madde- lerin de ölüm fermanı olması gerekirdi. Hâlâ olmadı. Bundan sonra olabilecek mi? Emin değiliz. Çünkü Bakanlar Kurulu'ndan önceki ge- ce, 141-142 ve 163'le ilgili olarak çıkan ka- rar son derece belirsizdir. İlk işaretler, de- mokrasi açısından hayli yetersiz sayılabile- cek niyetleri ortaya koyuyor. Sadece şiddet koşulunu eklemekle. sorunu çözmek hukuk- çular tarafından tartışmalı bir yaklaşım ola- rak görülüyor. Bunun gibi anadili olarak, başta Kürtçe ol- mak üzere, Türkçeden başka dillerin ser- bestçe kullanımını öngören Bakanlar Kuru- lu kararı da son derece kısıtlı çıkmıştır. Şöyle ki: Kürtçe konuşabilecek... Kürtçe türkü söy- leyebilecek, kaset çıkarabilecek... Hepsi o kadar. Bunun dışında ne dilini öğretebilecek, ne yazıp çizebilecek, ne de yayın yapabilecek. Bir başka deyişle, kültürüne sahip çıkama- yacak, geliştiremeyecek... O zaman nerede kaldı insan hakları?.. Avrupa Konseyi ve AGİK üyeliğimize de aykırı bir durumdur bu. Özal yönetimi, gerek 141-142 ve 163, ge- rekse Kürtçeyle ilgili yasal düzenlemeleri, salt bu platformlarda durumu kurtarmak için dizayn eyliyorsa, boşuna zahmet etmesin. Değil durumu, zevahiri bile kurtaramaz. Bunca yıl sonra, biraz cıddiyet lütfen! Özal demeç yağdırdı Hükümet. ANAP'tan onay istiyor (Baştarafi 1. Sayfada) grubu bulunan partilerie yapıla- cak görüşmelerde uzlaşma sağ- lanırsa anayasa değişikliği yapanz" dedi. Keçeciler, anayasada başkan- lık sistemine yonelik bir değişik- liğin "şimdilik" düşunülmediği- ni, "ancak uzlaşma sağlanması durumunda bu yondeki değişik- liklerin gündeme getebileceğini" kaydetti. Anayasa değişikliği, 141, 142 ve 163. maddelerin kaldırılması ve Kürtçe serbestisi tanıyan ya- sal düzenleme salı günu topla- nacak ANAP grubunda da tar- tışmaya açılacak. Bu tartışma- larda önceliğin Kürtçe konuşma yasağının kaldırılması girişimi- ne tanınacağı kaydediliyor. Cumhurbaşkanı Özal'ın Ba- kanlar Kurulu sırasında anaya- sa değişikliğinin paket halinde TBMM'den geçmesinin zor ol- duğunu^bakarılara hissettirdiği de oğrenildi. Özal'ın muhalefet parrileriyle anlaşma sağlanan maddelerin bolümler halinde Meclis'e getirilerek anayasa de- ğişikliklerinin gerçekleştirilmesi- ni istediği belirtiliyor. Giindem Ozal'da Cumhurbaşkanı Ozal baş- kanlığında önceki akşam Çan- kaya Köşkü'nde toplanan Ba- kanlar Kurulu'nda, Kürtçe ser- beatisi ve TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldırılması göruşülurken, daha önce Başba- kan Akbulut'a aktanlan ilgili maddelere ilişkin hazırlıklann değil, Cumhurbaşkanı Özal'ın yeni onerilerinin gündeme geti- rildiği oğrenildi. TCK'daki değişiklik konusun- da daha once Adalet Bakanlığı- nın yaptığı hazırlıklann bir ya- na bırakılması, hükumet içinde "Curahurbaşkanı'nın gündeme hâkim olmasının yeni bir örnegi" diye değerlendirildi. Özal'ın, Bakanlar Kurulu'nda göruşülen konulann yasalaşma- sı için ANAP'lı milletvekilleriyle yeniden biı araya geleceği be- lirtildi. Devlet bakanlan Mustafa Ta- şar ve Cemil Çiçek ile Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, bu yon- deki atılımların ileride kotuye kullanılabileceği konusundaki kaygılannı yinelediler. Bakanlar, ozellikle Kürtçe konuşma ser- bestisinin baa bölücü güçler ta- rafından suiistimal edileceğini, TCK'daki 141, 142 ve 163'ün kaldırılmasınm ise teröru teşvik edici rol oynayabileceğini sa- vundular. Cumhurbaşkanı Özal, bunun üzerine Çiçek ve Taşar'a döne- rek "Hiç korkmaruza gerek >ok. Aynaya bir bakın hakalım. Han- ginizin gözü çekik? Hanginiz Orta Asya'dan gddiğinizi iddia edebilirsiniz?" esprisini yaptı. Özal, TV'nin dil açısından önemine de değinerek ozetle şunları söyledi: "Endişe duymanıza gerek yok. Dil birliğinin ulkenin bir- lik ve bütünlugü ile ilgisi yok. Bakınız. ABD'de birçok dil ko- nuşuluyor. Birçok Avrupa iılke- sinde değişik diller konuşuluyor. Ama televizyon o kadar etkili ki, anadil ne olursa olsun tele- vizyonun etkisiyle herkes resmi dili öğreniyor." Özal, demokrasi yonünde dünyanın hızlı bir gelişme iceri- sinde olduğunu anlatarak Türki- ye'nin de bu gelişmelere uyma- sı şerektiğini kaydetti. Özal, AGİK Sözleşmesi'ni de anımsa- tarak "Yahu bizim Metin Gür- dere bile komünist partinin kongresine gitti" dedi. Özal'ın bu sozleri bakanların uzun sure gulüşmelerine yol aç'.ı ve toplan- tının havasını yumuşattı. Özal, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin, anayasa de- ğişikliğine gerek olmadan, terör- le mucadele yasası ile "cebir şar- tına bağlanarak" kaldınlabilece- ğini dile getirdi. Konunun ANAP grubunda da tartışılaca- ğını ifade eden Özal, "Muhale- fet partilerinin bu maddelerin kaldınlması için anayasanın 14. maddesini engel olarak getire- ceklerini sanmıyorum. Ama an- laşma sağlarursa anayasanın o maddesi de değiştirilir" dedi. Öte yandan Bakanlar Kurulu toplantısında yetki yasası konu- su da gündeme geldi. Bakanla- rın bu yasayla ilgili olarak Cum- hurbaşkanı Özal'ın "gerekliliği" konusundaki sözlerini dinledik- leri, konuşmamayı yeğledikleri oğrenildi. Ayrıca önceki gun yapılan ANÂP MKYK toplantısı sıra- sında söz alan Mesut Yılmaz. Hasan Celal Güzel ve Onural Şeref Bozkurt dayetki yasasının ANAP grubunda "istenmedifci- ni" ve "gerek olmadığını" dile getirdiler. Bakanlar ve ANAP yöneticileri, yetki yasasının Özal'ın ısrarı ile gündemde ka- lacağını belirtiyorlar. ANAPldar Cumhurbaşkanı Özal'ın ikna edilememesi duru- munda parti içinde bir kargaşa- nın yaşanacağını söylüyorlar. Bakanlar ve yöneticiler, Özal'ın onümüzdeki günlerde yine Mec- lis'e gelerek milletvekillerine tek tek etki etmeyi duşündüğünü ve yetki yasasını bu yolla Meclis 1 ten geçirmeye çalışacağını öne surüyorlar. B e y m B&M C Kış İnd Dış Haberler Seryisi— Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, İspan- ya'da yayımlanan "Repubblica" ve "El Pais", İngiltere'de yayım- lanan "Daily Telegraph", Fran- sa'da yayımlanan "Le Figaro" ve Amerika'da yayımlanan "Was- hington Post" gazetelerine ver- diği demeçlerde, Körfez savaşı- na ve Türkiye'nin savaştaki ye- rine ilişkin görüşlerini anlattı. Özal bir grup Türk generalini Arabistan'a göndermek istediği- ni, buna Genelkurmay'ın karşı çıktığını doğruladı. Özal, ozel- likle Irak'ın Türkiye"ye bir sal- dında bulunması halinde buna anında karşıhk vermeyi düşün- mediğini, Türkiye'nin cevabının Irak'ın saldırısına uygun dozda olacağını belirtti. Le Figaro Sabetay Varol'un bildirdiğine göre Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Le Figaro'ya sorulu- yanıtlı bir demeç verdi. Özal bu demecinde Orgeneral Torum- tay'ın istifasıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken İcendisinin bir sure önce bir grup Turk generalini Arabistan'a göndermeyi arzula- dığını ve bu onerisine Genelkur- may'ın karşı çıktığını doğruladı. Aynı konuda Cumhurbaşkanı Özal, "Belki de sonuçta Türk ordusunun bütün dikkatlerini ulusal topraklan savunmaya ayırması daha doğru bir şey" şeklinde konustu. Öte yandan Özal, "Tek bir Scud füzesinin Türkiye'ye diiş- mesinin bile misilleme gerekti- recegini" ifade etmekle beraber, "bu karşılığın anında verilmesi diye bir durumun soz konusu ol- madığını" sozlerine ekledi. Le Figaro gazetesi Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la yaptığı söyleşiye dünkü sayısında bir tam sayfa yer verdı. Söyleşinin giriş vazı- sında sağ eğilimli gazete, "Ozal- ın ozellikle Türkiye'nin savaş sonrası dünyasında oynayacağı rol konusunda kafa yorduğu'- nu kaydedivor. Cumhurbaşkanı Özal, demeç- te ayrıca Irak'ta bir rejim deği- şikliğinin bütün bolge açısından iyi bir şey olacağını da söyledi. Özal, "Saddam Hüseyin 11 ydlık ik- tidarının sekiz dokuz yılını sa- vaşla gecirdi. İran Devlet Başka- nı Rafsancani ile göruştüğümde bana ulkesini yeniden inşa et- mek için 300 milyar dolara ihti- yacı olduğunu söylemişti. Ya Irak'ın ne kadara ihtiyacı ola- cak? Tüm petrol gelirlerini as- keri harcamalarda yok etti. tşte size, Irak'ın kalkınmasıyla uğra- şacağına 200 milyar dolan askeri oyuncaklarda sarfeden bir başkan" dedi. İrak'ta savaş sonrası "fede- ratir' bir yapı kurulma yoluna gidildiği takdirde Türkiye'nin belli koşullarla buna razı olaca- ğını belirten Özal bu koşulları şoyle sıraladı: Bu yapının de- mokratik içerikli olması ve bu arada Türk azınlığa da yereı haklar verilmesi. Cumhurbaşka- nı Ozal bu arada "Ancak ayrı bir Kürt devletini kabul etme\ece- ğiz" dedi. Özal, Suriye ve Iran'- ın da kendi yaju başlannda ayrı bir Kurt devletine izin vermeye- ceklerini vurguladı. VVashington Post VVashington'dan Ufuk Gülde- mir'in bildirdiğine gore Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, ABD1 nin önde gelen gazetelerinden VVashington Post'a verdiği de- meçte, Irak'ın Turkiye'deki Amerikan üslerine füze saldırı- sı yapması halinde Türkiye'nin buna "göze göz" anlayışıyla karşıhk vermeyeceğini, kendini tutacağını açıkladı. Özal, sava- şın olası süresi konusunda da "iki ay veya daha uzun" tahmi- ninde bulundu. Demecinde, uslerin kullanıl- masına ilişkin eleştirileri, "ge- reksiz muhalefet tartışması" di- ye niteleyen Özai, Saddam Hü- seyin'in, Kuveyt'ten çekilmeyi kabul edeceğini sanmadığını vurguladı. VVashington Post'un Arikara muhabiri Jonathan Randal, haberinde Türklerin de Iranh ve Suriyelilerle birlikte Saddam Hüseyin'in savaş so- nunda devre dışı kalacağı umu- dunu paylaştıklarını kaydetti. Demecinde, savaşın "iki ay ya da belirsiz bir süre" devam ede- bileceğini belirten Özal, bu de- ğerlendirmesini Türkiye'ye sığı- nan 600 Iraklımn sorgulanma- sına dayandırdı. Özal, "Bir ço- ğu öyle korkmuştu ki kanımca Saddam beyinlerini yıkamış" dedi. Saddam Hüseyin'in sava- şı durduracağını sanmadığını, çünkü "savaş suçian ve Kuveyt'e tazminat ödemek" riski ile kar- şı karşıya kalabileceğini ileri sü- ren Özal, Iran'a kaçan uçaklara da Tahran'ın "savaş tazminatı" olarak el koyabileceğini söyledi. Yoneltilen bir soru üzerine Türkiye'nin Kuzey Irak'ta bir emeli olmadığını tekrarlayan Özal, Ortadoğu petrolüne ba- ğımlı Japonya ve Avrupa'nın sa- vaştan sonra bölgesel bir "Mars- hall planı" geliştirmesini ve bol- ge sorunlarını, çatışan taraflar- da karşılıklı ekonomik bağımlı- lık yaratarak çözmesini önerdi. Irak'ta bağımsız bir Kürt dev- leti kunılmasına karşı olduğunu vurgulayan Özal, bölgede 1970 koşullanna dönülmesine de kar- şı çıktı. Irak 1970'te bir anlaşma ile Kürtlere özerklik vermişti. Özal, Iraklı Kürtlerin haklannın sadece demokrasi ile garanti al- tına ahnabiiecegini k«yde«i. Daily Telegraph İngiltere'nin en yuksek tirajlı ciddi gazetesi "Daily Teleg- raph"a verdiği demeçte Cum- hurbaşkanı Turgul Özal, Tür- kiye'nin, Körfez Savaşfndan sonra "Ortadoğu'ya örnek ola- cağını, tslam dünyasına demok- rasi ve serbest piyasayı tanı- tacağını" söyledi. "Türkiye, Or- tadoğu'da yer alan Avnıpalı bir ülkedir. Esasen demokretik ol- mayan diğer Muslüman ülkeler için güzel bir ömektir" diyen Özal, savaş sonrası durum hak- kmdaki görüşlerini de şöyle açıkladı: "Sorunlu bir bölgedir ve bun- lar sürecektir. Araplar arasında sorunlar olduğu gibi Araplar ile İsrail arasında da vardır. Bu son çatışma, bu somnlan arttıracak- tır". Bu çerçevede Kürtler'in sa- vaş sonrasında herhangi bir ka- zanımlan olmayacağını savuna- rak, "Kürtler tarihte devlet kur- mamıştır. Aynca üc-dört ülkeye yayılmış durumdalar. Bu ülkeler de bir Kürt devleti istemiyor" dedi. Özal, savaş sonrasında Türkiye-Irak sınınnda ekono- mik işbirliğine yol açacak bir ti- caret bölgesi kurulmasını plan- ladıklarını da açıkladı. Özal, tahrik edildiği takdirde Türkiye1 nin de savaşa katılmaya çekin- meyeceğini kaydetti ve "Irak'ın sınıra takviye yığdığını haber alıyonız. Neden bir üçüncü cep- he açsınlar? Böyle olursa büyiik bir hata işlerler" dedi. Irak'ın parçalanması konu- sunda ihtiyatlı goruşler savunan Özal, "Sınır değişiklikleri çok zordur. Sonılan çözeceğiniz yer- de yenilerini yaratırsınız" dedi. Repubblica ve El Pais Nilgun Cerrahoğlu'nun bil- dirdiğine gore Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Repubblica" ve "El Pais" gazetelerine verdiği ortak söyleşide, Türkiye'nin Irak'tan gelebilecek herhangi bir saldınya karşıhk vermeyeceğini ve Irak'tan gelen saldmnın do- zuna göre uygun bir cevap veri- leceğini söyledi. Özal, Georgina Higuera adlı tspanyol gazeteciyle yaptığı söy- leşide, "Irak'tan Türkiye'ye bir saldırı olursa durumu değerlen- direceğiz ve mümkünst kendi- mizi frenleyeceğiz. Irak'tan ge- lebilecek küçük bir saldınnın bu ülkeyle savaşa girme sebebi teş- kil edeceğini sanmıyorum. Bize bir füze atarlarsa, biz de muh- temelen karadan değil, hava kuvvetleriyle mukab«le ederiz" dedi. Özal'ın söyleşisine geniş yer veren "Repubblica" gazetesi Cumhurbaşkam'na "silahlı kuv- vetlerin bu savaşa karşı olup olmadığı" yolunda bir soru yo- neltti. Ordu ile hiçbir sorunu ol- madığını söyleyen Özal, "Ordu- nun tamamen sivil güçlerin kontrolü altında olduğunu" açıkladı. "İspanya'nın, Türkiye'ye sal- dınya uğraması halinde bile yar- dıma koşmayacağını" bildiren "El Pais" muhabirine Özal, İspanyol yöneticilerin "NATO'- nun S. maddesini dikatle oku- malan gerektigini" hatırlattı. ADANA HIPODROMU'NDAN FKRET D4(,LKH;U 5. ayak sürprize müsait 1. AYAK: Hafta içi idmanla- rında göz dolduran Özgun, Gaddar ve Selin arasındaki sı- kı mucadele yarışın birincisini belirleyecektir. Yarışın sürpriz ismi bu mesafeyi seven Hücum 9'dur. 2. AYAK: Düzgün formu ile Babakemal ilk şansa sahiptir. Melikehan, Last Girl ve Tok- demir daha sonra düşünülebi- ür. 3. AYAK: Bulduğu formunu muhafaza eden Akansel, bize göre kolay kazanacaktır. Ka- yıtlı diğer atların mücadelesi daha çok ikincilik için olacak- tır. Bu mücadelenin de Üçu- muz, Mirdasbey ve Erdal 1 ara- sında olacağını varsayıyoruz. 4. AYAK: Form durumlan çok iyi olan Progay \e Toros 1 ara- sındaki mucadele yarışın birin- cisini belirleyecektir. S. Dan- cer'ı sürprizde tutuyoruz. 5. AYAK: Surprize müsait go- runen 3 ve yukarı yaşlı Ingiliz taylarının katıldığı bir yarış. Öncelikle Tornado 1 ve Gül- nar'a ilk şansı tanıyoruz. Haf- ta içi idmanlarında göz doldu- ran Hatıralar, Dalga ve Mer- yem daha sonra düşünülebilir. Ne Halo'yu sürprizde öneririz. 6. AYAK: Son çıkardığı yarı- şını ölçü almadığımız Eserba- tur, grubun da müsait olmasın- dan yararlanarak birinciliğe uzanacaktır. Hazırlıkları iyi olan Altınay, Arat ve Taci'yi sürprizde tutuyoruz. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Menekşe 8 (6), P: Aktolgah (2), S: Adlan (1). 2. KOŞU: F: Özgün (8), P: Gaddar (6), PP: Selin (11), S. Hucum (1). 3. KOŞU: F: Babakemal (9), P: Last Girl (8), PP: Melikehan (1), S: Tokdemir (5). 4. KOŞU: F: Akansel (3), P: Üçumuz (5), PP: Mirdasbey (1), S: Erdal (6). 5. KOŞU: F: Progay (1), P: Toros (3). S: S.Dancer (2). 6. KOŞU: F: Tornado (5), P: Gulnar (11), PP: Hatıralar (6), PP: Dalga (9), S: Meryem (4). 7. KOŞU: F: Esenbatur (2), PP: Altınay (1), PP: Arat (7), S: Taci (4). G.2 1 2 3 4 5 e_7ı 8 9 10 11 1 i4 £ıB •7 B 9 io 11 4 5 8 7 8 9 X) 11 OTORİTELERİN GÖRÜŞÜ F. Dağhoğlu M.Tokmak N. Yılmaz K. Akyer 8-14-1 8-6-11 14-8-6 8 1-9-5 9 1-9 8-9 3 3 3-1 3 1-3 1-3 1-2-3 3-1 3-5-6-9 5-11-6 11-10-5 5-6-8-9 2-4 2-1-7 9 2-1 GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) lağı da belli oldu. Bu yeni tasarı taslağı "Kürtçe türkü yasası" ya da "kaset yasası" olarak da adlandırılabilir. Taslakta, yasada yer alan yasaklann hemen hepsi korun- makta, yalnızca Kürtçe türkülere izin verilmesi öngörül- mektedir. Yeni yasanın, İbrahim Tatlıses gibi Kürt kökenli ses sa- natçılarını ve bunların kaset şirketlerini zengin etmekten başka bir yararı ve ışlevi olacağı pek sanılmasın! Yürürlükteki yasa, Kürtçe gazete, kitap ve dergi çıkart- mayı, toplantı ve gösteri yürüyüşlerde Kürtçe pankart, dö- viz ve benzerlerinin taşınmasını yasaklıyordu. Aynı yasaklar, yeni tasarı taslağında da korunuyor. Kamu kurumlarında, basılı eser ve yayınlarda, eğitim ve öğretimde, toplantı ve gösterilerde Türkçeden başka dil kul- lanılmayacak. Değişen nedir öyleyse? Değişen yalnızca kasetlerdir! Ceza Yasası'nın 141, 142 ve 163. maddeleri, ceza huku- kunun evrensel ilkesi olan "kanunsuz suç ve ceza olmaz" kuralına aykırıdır. Bu ilke, suçlann yasalarda açıkça tanım- lanmış olmalarını gerektiriyor. Bu maddelerde yer alan suçlar açıkça tanımlanmış de- ğildir. Maddelenn antidemokratiklikleri de işte bu belirsiz- likten kaynaklanıyor. Hükümet, bu maddeler için nasıl bir çözüm düşünüyor? Olası çözüm yollarını göz önüne alırsak 141,142 ve 163. maddeler için de şimdiden pek iyimser olmak kolay değildir. Neden değildir? Çünkü, 141, 142. maddelerdeki suçlann işlenmiş sayıla- bilmesi için yeni düzenlemelerde "şiddet öğesi" koşuluna yer vermek sorunu çözmez. 141,142. maddeler ile ilgili Ana- yasa Mahkemesi kararı ile askeri ve sivil Yargıtay kararla- rında bu maddelerin "şiddet öğesi" içerdiği varsayılmakta- dır. Uygulama bu anlayışla oluşmuştur. Yeni düzenlemelerle "şiddet öğesi" getirmek uygulama- daki "içtihad"\n yasa metnine geçirilmesi demektir. Bu da ne değiştirir? Hiç... "Şiddet öğesi" 141 ve 142. maddelerin 1936 yılındaki ilk metinlerinde de vardı. "Şiddet kullanmak" koşulu madde metinlerinden ilk kez 1938 yılında yapılan değışiklikle kal- dırıldı. Ancak, bu koşul, ceza arttırma nedeni olarak mad- de metinlerinde yine de korundu. 1951 yılında yapılan de- ğişıklikle "şiddet kullanmak" koşulu yasa maddelerinden tü- müyle çıkarıldı. O günden bugüne mahkemeler "komünizme zaten şid- det yoluyla ulaşılır; bu yüzden bu maddelerin uygulanması için şiddetin açıkça savunulması zorunlu değildir" mantığı ile kararlarını verdiler. Bu yüzden, 141,142 ile ilgili yeni tasarı taslağı bir yenilik getirmiyor. Hükümeti düşündüren sorun 141 ve 142. maddelerin 3. fıkralarında yer alan bölücülük ile ilgili hükümlerdir. Hükümet bu konuda ne gibi değişiklikler getirecek? Ya da getiremeyecek! 163. maddenın kaldırılması için kapsamlı bir anayasa de- ğişikliği getirmek gerekecektir. Anayasa 1. maddesiyle "laik devlet" olduğunu, 4. mad- desiyle bu hükmün değiştirılemeyeceğini, 14 ve 24. mad- deleriyle Ceza Yasası'nın 163. maddesinde yazılı yasakları benimsediğini kabul ediyor. 163. madde kalkarsa, anayasanın değiştirilemez nitelik- teki hükümlerine karşı siyasal partıler kurulacak demektir. Bu nasıl olacaktır? Anayasanın "değişmez" nitelikteki hükümleri nasıl kal- dınlacaktır? Kaldırılmayacaksa 163 nasıl kalkacaktır? "Şid- det öğesi" bu madde için nasıl yorumlanacak ve nasıl ta- nımlanacaktır? Bu işler, öyle yarım-yamalak ihracat kararnameleri çıkar- maya benzemez. Güç iştir bunlar güç... Savaş zamları başladı Ekonomi Servisi — Türk Ha- va Yolları'nın iç hatlarda yolcu taşıma ucretlerine yaptığı zam- mın ardından, dün de Boğaziçi ve Fatih köprülerinden geçiş uc- retleri arttınldı, posta ve telefon hizmetleri de zamlandı, 25 gün önce yapılan zamla 5 bin liradan 8 bin liraya çıkarılan köprü ge- çiş ücreti 10 bin liraya çıkarıldı. Posta ve telefon ucretlerine ya- pılan zammın oranı ise yüzde 30^40 olarak gerçekleşti. Karayolları 17. Bölge Müdü- rü Yaman Kök, tl Trafik Komis- yonu'nun karan doğrultusunda Boğaziçi ve Fatih Sultan Meh- met köprülerinden otomobil, minibüs, kamyonet, pikap, kü- çük otobüs ve motosiklet geçiş ücretlerinin bu gece yarısından itibaren ytızde 25 oranında an- tırılacağını bildirdi. Kök, "Bu ücretler trafik komisyonunun tavsiye kararı ve vatandaşları- mızdan gelen istek doğrultusun- da yeniden duzenlenmiştir" de- di. Yeni tarifeyle steyşınlar dahil otomobillerden 10, motosiklet- lerden 5, minibüslerden 10, trey- lerlerden 300, büyük otobüsler- den 30, 7-8 aksh treylerlerden 150, halk otobüsleri dahil bele- diye otobüslerinden 10, kam- yonlardan 30 bin lira ahnacak. PTT zamlan PTT'nin dün açıklanan zam- lanna göre, kuçuk jeton 200 li- radan 250 liraya, orta jeton 800 liradan 1000 liraya, büyuk jeton da 2400 liradan 3000 liraya yük- seltildi. Telefon için her yıl alı- nan abonman ücreti de 85 bin liradan 100 bin liraya çıkarıldı. Abonman ücreti bu yıl şubat ve mart aylarında iki taksitte ah- nacak. Abonman ücreti karşılı- ğı ilk 500 konuşmaya kadar üc- ret alınmayacak. 500 konuşma- dan sonraki görüşmeler fatura- landınlacak. Şehiriçi telefon gö- rüşmelerinde kontur ücreti ise yeni tarifeyle 175 liradan 200 li- raya yukseltildi. Telefon tesis ücreti 400 bin li- radan 500 bin liraya çıkartıldı. 600 bin lira olan işyeri telefon te- sis ücreti ise değiştirilmedi. Mektup ücretleri de zam gör- dü. Buna göre yurtiçi mektup ücreti 300 liradan 500 liraya çı- kartdırken 20 grama kadar olan APS de 1800 liradan 3500 lira- ya yukseltildi. İadeli taahhutlü B EY Beymer • Adana Beymen • Anka'a Beymen • Antalya Beymen • BoOruT B&M Club • Bursa Beymen • Eskışehif Beymen • Atakoy Tı,r zrr Merkezı Beynen/B&M Cljb • Beyoğlu Beyrıen • E'enköy Beynen/B&M Cljb KadiKoy BeyTien • Leverî Beyme^ • Rume'ı B&M C ub • Şışl Beynen • Izmır Beymer • Mala-ya 3eymer • Mersın Beymen • Samsun Beynen M E N BA§KENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu 7.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. mektup ücreti 3500, taahhutlü mektup ücreti de 2500 lira oldu. Zamlı tarifenin uygulanmasına dünden itibaren başlandı. Süt zammı Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ve Türkiye Süt Endüst- risi Kurumu (SEK), süt satış fi- yatlarına yüzde 9.3 ile yüzde 15 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Dünden geçerli olmak üzere, yanm litrelik AOÇ ve SEK pastörize şişe sütünün fi- yatı 1000 liradan 1150 liraya yukseltildi. SEK'in ürettiği 1 lit- relik dayanıklı normal ve diyet sütün fiyatı, 3000 liradan 3300 liraya, yarım litrelik dayanıklı sütün fiyatı 1650 liradan 1750 li- raya çıkanldı. Daha önce 850 li- ra olan 200 cl'lik sade ve aromalı dayanıklı sütlerin yeni satış fiya- tı ise 950 lira olarak belirlendi. Ağır yaralandı Trafik polisiııe saldırı 2 yıldır Topkapı Anadolu Gan'nda görevli olan trafik polisi Muharrem Bulut dün evine giderken Bakırköy'de silahlı saldınya uğradı. Başma kurşun isabet eden Bulut ağır yaralandı. İstanbul Haber Servisi — Topkapı Anadolu Otogarı'nda görevli bir trafik polis memuru, dün akşam evine giderken Ba- kırköy'de uğradığı silahlı saldı- rıda ağır yaralandı. Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 2 yıldır Topkapı Anadolu Oto- garı'nda trafik memurluğu ya- pan Muharrem Bulut, dün ak- şamüstü mesaisi bittikten sonra Yenibosna'daki evine gitmek üzere görev yerinden ay-nldı. Sa- at 20.00 sıralarında evinin yakı- nındaki Parseller Sahra Sokak'a girdiğinde Muharrem Bulut'a 5 kişi oldukları öğrenilen saldır- ganlarca ateş edildi. Bulut, ba- şına isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Kısa süre sonra, silah sesleri üzerine olay yerine gelen vatan- daşlarca İstanbul Tip Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldı- rılan Muharrem Bulut, tedavi altına alındı. Polis yetkilileri, olay yerinde. 9 mm çaplı bir adet boş kovan bulunduğunu belirterek, kaçan sanıkların aranmasına başlandı- ğını bildirdiler. Doktorlar, Bu- lut'un sağlık durumunun ciddi- yetini koruduğunu söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle