13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1991 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN llevlet Meteoroloji Işteri Genel Mûdûrtûöû'mteı alman mw «öre Marmara'nın bataı ve kıyı Ege dışın- da katan tûm yurt yaûışh seçecek.Ya- ğıştar Akfcniz l o y i n i » Gûnejdoflu Anadokı'da yajmw (tgarytrttnto lar şettmta oteak. H M SfCâtdıJında önami t * deftftft otoıs^acak. RÜZ- GAft Ybrttjn kuay keamlerinde ku- S 5 l l û2 ^ v e d S 5 u . f l y g y dofr y&ıtenton ortı kuvvMk yuntun kuzeytesiırtefindBku««f ve iosa sû- n* trrtma şeldinde esecek. Dtnktor: Kvadeniz, Mannan w laaty Egerde Adaıa Aâapsan Vkyaman Alyon Antara Anökya Anttya Artvm Y 10° OTAyartator K CP-3°EĞme 4° -2° E<anc»n 2° -irEıajfum H°Estaşrtr S y*te w p y . g ^ B deniz yikte ve kars^. doflu AMentf- <to gûnbaösı ve bdosttn 4-6 kuvve- tinde saa» 33-40 deni2nüi he- mara, Ege « batı Atateniztfe yer yer 2-4 m dobynda otacalc. Van Gölü'nde hava Kar yaflışlı geçicek. RfaQİr gûney ve dogu ytinferden hafif, ara sıra ortataıvvadecsecek. GÖrtiş uzattıOı 10 tan. yajış anında 3-5 km dotyndi ntacak. Not ( - ) işaretı ıte gösteriten ycrteftten tava raporu ahramyoc Bıleok Bıngöi Bıfe Bokı Bursa ÇankkaM Cofun Denzf y K K K -1" Y 10° V K B B B K K y 5°-1° Manu 8 -2° -10°K Man» K 0°-10°M«sn K -5» -1*>Muj(a K r 7° Mus y 5».2° Nıjde l°Grtsun K 2° (POrtu 9° 1° Gümûşhane K -1° -7» Ria 4°-2*Sırotın1°-3°HakUri D°-1° isparü f -6°ist»bul 0°-7° tamir 0» 9°K»s 1°-5° Kıstamnu K -2" -8° Kaysen K 0»-5°KrtlOTi B 0»-7"Ko>a K -1° -I3»)ötJhya K «°-3°Mataf»8 -1* -4°S«ıof> 0°-S»Snas -4° -lyfetanjaj -2°-7° lateon -3°-lO°1*ıcaf -2» - g 1° -4° Zongulda* Skanı A-aç* B-Dukıfcı &gtim^ K-ürt S-stst V-yaJmurtu Ankara « • Tebrız • Sam Kahıre » OÜNYA'OA BUGÜN Busskm Bonn 0° Mmnan — — Mna A -6» ¥ S° B -4° * -8° A -6° A 0" A 0" A -a» 8 -3° Y 10° A 1" Y 14° A -1° A -2" A 0° Y 15° î Cenevm Ceayn Odde Dubaı Frankiurt Gima lenuıgrai A -6° Umdra A 5° Madntl Misno Mortrea/ Moskova MûıWı Kw Vört Os» Pans Prag Y 7° B 0° A -20- A 2° A -2° A 6° A -8 Roma Sofya Sam Kanıre p B 9° A -8° İnıs — — varçaa A -7° Venedlı B 2° Wyana A -7» ktortngton Zûnh 8 -4° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Konuşulan ve ya- zdan dilde, kuJİa- n;rpH^p diişmüş olan eski sözcük ve de- yimleri kullanma. 2/ Zorunlu gereksinme maddeleri için dev- Jetçe saptanan fi- ' yat... En küçük sos- yolojik birim. 3/ Tb- na Irmağı'nda kulla- nılan bir çeşit yolcu kayığa. 4/ Oruca başlama zamanı... "Çok önemü kiji" anJamında uiuslara- rası kısaJtma. 5/ Italya'da bir ınnak... Dogu Karadeniz Bölgesi'nde ünJü bir dağ geçidi. 6/ Küçük su yolu... Hüe, düzen. 7/ Bonı sesi... Gözdeki can- lılık... Bir hayvan. 8/ Kendisine ina- nıJan kimse.. Çok kokulu bir tür kahve. 9/ Bezekçilikte kullanılan ye- $il ve pembe dalgalı bir çeşit sedef. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sevimsizlik, soğukluk. 2/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Ku^ey deniz- lerinde yaşayan ve karacığerinden baJıkyağı çıkarıian balık. 3/ Kır koşusu... Hicap. 4/ Sağır ve dilsiz... Bulanık. 5/ Bir tür şe- ker. 6/ Sam... Bir yeri bölmek, sırurı belii etmek için yapılan tahta perde. 7/ Ucu dövuJüp fırça durumuna getirilen ve diş te- mızliğinde kullanılan Müslümanlıkça sünnet olan bir tür ağaç çubuğu... llkel bir silah. 8/ Lanetli... Bir renk. 9/ Türk resim sanatuıda önemü bir grubun ad olarak benimsediği harfin oku- nuşu... Satrançta piyade ta$ına verilen bir ba$ka ad. 60 YflL ÖNCE Cumhuriyet Osmanlı borçları 2 ŞUBAT 1931 Osmanh borçlanmn tenzil edilebileceği iddiasında bulunan Himmez zade Httsnü B. bu sabah Maliye Müsteşan Ali Rıza Beye raporunu ve raporun istinat ettiği vesikalan vermiştir. Hüsnü B., Ali Rıza Beye bu hususta şifahen de izahat vermiştir. Verilen habere göre Hüsnü B. raponında Paris mukavelesinin devleti 370 milyon Türk lirası zarara soinugunu iddia etmistir. Bu rapor icap ederse bir komisyon marifetile de tetkik ettirilecektir. Hüsnü B. bu hususta demiştir ki: "— Bende 150-200 senelik mukavele vesikalarınm kopyalan var. Paris mukavelesi aktediiirken bütün istikrazlar Türkiye için birer borç olarak kabul edilmiştir. Halbuki iyi tetkikat yapıtmış olsaydı Paris mukavelesi 370 milyon lira gibi bir fazla ile aleyhimize imzalanmazdı. Bunun iki ytlz milyonu hakkındaki iddiamı tevsik ettim. Mütebaki kısım üzerinde de tetkikaüma devam ediyorum. Bu hususta Maliyeden de bazı vesikalar alacağım. O kanaatteyim ki Paris mukavelesinin akti sırasında daha esaslı tetkikat yapılmış oisaydı 107 milyon altın liralık borcumuz bu miktarın nısfına indirilmiş olabilirdi." Hüseyin Hüsnü Beyin raporunda 20 milyon Türk altınına baliğ olan iki büyük hatadan bahsediyor. Bu hatalar Osmanlı borçları tetkik edilirken şimendifer mukavelelerinden ileri gelmektedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyef 'Vatan'cıların cevabı 2 ŞUBAT 1961 A. Emin Yalman'm Vatan Gazetesinden ayrılmasından sonra yaptığı basın toplantısının akisleri devam etmektedir. Dün saat 15 de Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık T.A.Ş. Idare Meclisi adına da reis tbrahim Çehreli ve Naim Tirali bir basın A.Emln Yatauın toplanusı yaparak asagadaki n.uu.u »« açıklamayı yapmıslardır: "— Sayın Yalman'm görevine son vermek hususunda herhangi bir kararı, battâ temayülü bulunmayan yeni Idare Meclisi, şırketi içinde bulunduğu güç durumdan kurtarmak için ilk toplantısını Yalman'm gazeteye telefon ederek ertesi gün çıkacak yazısmı mürettiphaneden geri aldırdığı Umumi Neşriyat Müdürü tarafından kendisine bildirümiştir. Sayın Yalman'ın bu son hareketi karşısında söyleyeceğimiz Vatanda geçen hizmetleri dolayısiyle kendisine teşekkür etmek ve kuracagıru beürttiği yeni gazetenin başanlı ve memleket hesabına hayırlı olmasını dilemekten ibarettir. Şunu da aynca belirtmek isteriz ki. Sayın Yalmanla aramızda iddiamn aksine herhangi ciddi bir fikir ihtilafı yoktur ve olmamıştır. GEÇEN YIL BUGÜN i ^ Soruşturma sürüyor 2 ŞUBAT 1990 Türk Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'un önceki akşam, evinin buJunduğu apartmanın girişinde öldürülmesi olayına Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savauğı el koydu. Aksoy'un cesedine dün Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonucunda, katilin tabancasından çıkan üç kurşunun da Aksoy'a isabet ettiği belirlendi. Otopside, katilin Aksoy'a 40 santimetre ya da daha uzaktan ates ettiği de saptandı. Ankara Cumhuriyet Bassavcısı Akın Oncül, cinayete ilişkin çok yönlü bir soruşturma başlatıldığını, ancak olaym herhangi bir görgü taıuğının ya da kanıtııun henilz bulunamadığım söyledi. DÜZELTME • 27 Ocak 1991 tarihli gazetemizin "Tartışma" sütunlannda yayımlanan "Enflasyon ve Kalkınma" başlıkü yazımn yazarı Kadir Vılmaz değil Kadir YıJdu Dİacaktır. Düzeltiriz. TARITSMA Saygun'u Tüm Boyutlanyla Degerlendirelim Kendi alanında nitelikli eserler vermiş ve bir anlamda davasım yılmadan savunmuş olan Saygun'un görüşlerini sorgulamadan kabul etmek ise öncelikle onun müzikte vermiş olduğu emeklere haksızhktır. Aramızdan 6 Ocak 1991'de ayrılan kom- pozitör Adnan Saygnn müzik anlayiş ve kul- türünü, "...Garbın Türk musikisi üzerinde- ki tesirleri pek az şeylere münbasır kalma- iidır (bilhassa yapılmaması lazım gelen ci- betterin tayinine)" diye göriış bildiren Fran- sız müzikolog ve kemancısı Eugeoe Borrei, Türk muziği bestecisi ve kuramcısı Saded- din Arel gibi hocalardan yararlanarak ve düzeyli-biu'msel tartışmaya açık, çeşitli gö- rüşlerin kesiştiği bir müzik ortamında bi- çimlendirmiştir. Onun, İstanbul Konservalnvan Folklor tnceleme Kurulu'nda çaJışırken Aaadoln- daki derleme gezüerinde, yerinde fonografla kaydedibnis türküleri plaktan yazarak ya- yımlamak bilimsel kaygısını laşıdığjnı kita- ba yazdığı (Halk Türküleri 15. Defter) ön- sözden ve kapağına "Arşiv No: 1" kayduıı koyma titizliğinden anlamak olasıdır. Ve ya- km denilebüecek bir tarihte (1987) haJen gö- revli olduğumuz İÜDK Türk Müzigi Arşi- vi'ni ziyaret ettiğinde, yılların birikimi olan muzikolojik malzemeyi tespit ve tasnıf ama- cıyla çalışüğjmızı memnuniyetle gözJemle- yerek kendi yazdığı üç kitabı, "İlmi kurul çalışmalannın yeniden başlaması dileğiyle" ifadesini kullanarak imzalamıştır ki bu yak- laşınu da onun "olması gereken"i canımla- madaki objektifliğini her seye rağmen ko- ruduğunu göstermektedir. Çesitli konuşmalannda da tanık olduğu- muz, özellikle "Atatürk w Musiki" adh ki- tabmda sergilediği Türk Muziği karşıtı gö- rüşleri ise; onun bu geniş müzikal yelpaze- si içinde değerlendirilmesi gereken sübjek- tif görüsleri, özel tercihJerinin dısavurumu- dur. Bu sübjektiflik, giderek Türk müziği- ni, "türbanın müzige girmesiyle" özdeşleş- tirmesine dek varmıştır. Bağlı olduğu çoksesli muziği âdeta dava olarak benimsemesini ve hep sürdürdüğüça- iışma gücünü; yetiştiği zaman diliminin yö- neltişlerini tek yanlı yorumJamış olmasından ve daha da önemlisi musikimizi iyi bilme- sinden aldığı güçle açıklamak pek de yan- hş olmasa gerektir. O, kural ve gelişimini kendi kriterlerine göre değerlendirdiği mü- ziğimlzu tamamen Batı muziği sisteminde kullanmayı yeğlemiş bir müzisyendir. Bu açıdan, vardığı nokta ve vermiş olduğu eser- ler kendi yaratıcılık çizgisinde oluşmuş Batı muziği eserleri olarak değerlendirilmelidir. Saygun'un eserlerinde "kullanmadıgını" belirttiği, "küçük araJıklar" olmadan sadece artık ikili aralığı ile elde ettiği model tını, anlatımında bir renk niteüği taşımaktan öte- ye gitmez ki bu da müziğin, Türk muziği karakteri taşımaktan öte, yainızca çağnştı- rabilen bir noktaya gelmesini sağlamıştır, o kadar. Bir sentez niteliğini bile tam olarak taşımayan ve insanımızın kendinden, gele- neğinden bir şeyler bulamadığı bu netice- nin de halktan kopuk olması kaçınılmaz- dır. Ülkemizde başmdan beri bu çizgide sey- reden Batı muziği yaklaşımından dolayı da insanımızda, giderek bir dışlanmışlık hissi yerleşmiş; bu da daha yoz örneklere yönel- me ve bu örneklerin oluşma ivmesinin art- ması sonucunu gündeme getirmistir. Sanatın yainızca eğlendiricilik ve süsle- yicilik niteliklerinin olmayıp "egitsel bir islevi" de olduğunu söylemek yetnıez. Kul- lanılan yöntemler ve sunulan nitelikli eser- ler bu mesajı vermeye uygun oimalıdır. Onun zenginlesmesine yol açacak "özgiir düşünce" ve "tartışma ortamı" ilişkisi, an- cak insanların kendilerinin de yer alacağı zeminlerde elde edilebüir. Bu katıhmı özen- direcek ve sagJayacak vasıtalar ise; müziğin bünyesine uygun yöntemlerle, Saygun'un kullanmadığını belirttiği "küçük aralık- •ar"dır. Bu seslerin kullanılmadığı, en biü- nen çokseslendirilmiş türküye bile halkın yabancı kaldığı ortada değil midir? Kendi alanında nitelikli eserler vermiş ve bir anlamda davasım yılmadan savunmuş olan Saygun'un görüşlerini sorgulamadan kabul etmek ise öncelikJe onun müzikte ver- miş olduğu emeklere haksızhktır. Hep "ikinci elden" fikir sahibi olmak ve bizden olanıreddetmeyealıştu-ümış bir toplumun bazı "a)afranga" müzisyenleri hemen bu yo- lu seçmiş bulunuyor. Onun sadece slogan- larım alıp, "fleıf-geri" gibi göreceli kavram- lara sığınmak ise özellikle müzik adına ka- bullenilebilecek gibi değil. Kaldı ki bir mü- zik türunü diğerinin yerine zorla koyma ça- bası "vasat" ne kadar "müsait" olursa ol- sun antidemokratiktir ve sonuçsuz kalma- ya rnahkûmdur. Bizler sanat ve müziğin iyi yapılmış her türünün, hangi anlatım yolu tercih edilmiş olursa olsun aym duygulan hedeflediği prensibini algılamış ve güç alacağı.zengin- İiği bağnazlık ve hamaset sonucu değil de -en azından tarihsel- sorumluluk duygusuy- la tanımJanuş olan "alalurka musiki" mün- tesipleri olarak Saygun'un ölümüyle ilgili yazılarda bir kez daha ortaya çıkan bu Ba- tı kaynaklı kompleksleri tebessümle karşı- lıyor, onu "nezahatle ve hayırla yadediyo- nu." GÖNÜL PAÇACI 1ÜDK Türk Müziğr lcm Heyeti Sanatçısı T.C. ,./ ERCÎYES ÜNİVERStTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN ÎLAN Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibi Hastanesi Hemodializ Bolümü'- nttn ihtiyaa olan 2000 Takım Hemodializ Malzemesi, 2886 sayıiı Dev- let Ihale Kanunu'nun 1. maddesinin 2. bendine göre çıkanılan döner sermayeli kuruluşlar iie ilgili ihaJe yöaeUneliginin 30. (kapaiı teklıf usulü) maddesine göre satınalınacaktu'. Malzemenin Cinsi MikUn MnbamiBco bedeli Hemodializ 2000 Takım 250.000.000.— 1 Ad. HallowFiber 1.5 m 1 1 Ad. Arter Kan Seü 1 Ad. Yen Kan Seti 2 Ad. Fistül Iğnesi 1 Ad. Izolatör tbaleye ksüiacak firmalar: 1- Döner Sermayeli Kuruluşlar İhaJe Vönetmeliği'ne uygun hazır- layacaklan teklifle beraber a) 1991 yılı içerisinde aiınnuş Ticaret ve Sanayi Odası Belgesini b) Tekliflerinin yuzde 3 tutarında geçici teminat belgesi, (Temi- natlar bu ıhaJeye göre duzeniennıiş olacaktır.) c) Yetki belgesi ve imza sirkuleri, 2- thale 1 kalem Hemodializ malzemesidir. lhale fîyatlan sözleş- me tarihınden itibaren 1 yıl geçerli olacaktır. 3- thale ile ilgili liste İdari ve Teknik Şartname 100.000 TL karjı- lı|uıda Tıp Fakültesi Döner Sermaye SalınaJma Müdüriüğü'nden te- min edilebilir. 4- Satınalma Komisyonu malzcrae nıiktarlannda yttzde 30 oranında arttırma ve eksiltme yapabilir. 5- Ihaleyi alan firmalar maJzemeleri ıhale sonunda yapılacak soz- leşrnede belirlenecek bir takvime göre periyodik olarak teslim ede- ceklerdir. 6- Teklifler en geç 12.2.1991 saiı günü saat 14.00'e kadar Döner Sermaye Satınalma Müdürluğü'ne makbuz karjılığı teslim edilmiş olacaktır. Teklifler aynj gün saat 15.00'te Tıp Fakültesi Toplantı Sa- lonuoda açılacaktır. Postadaki gecikmeier dikkate ahnmayacaktır. 7- Ihaieyi alan firma ile Noter sözleşmesi yapılacaktır. 8- Satınalma komisyonu ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. llan olunur. Basın: 18483 ANKARA ÜNtVERStTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Istekfilerin ilan tarihinden itibaren 15 gürt içerninde ilgili fakülte dekanlıklanna müracaat etmeleri rica olunur. NOT: 1— Kadrolara basvuranlardan lisans not ortalamalan 60'ın altında olanlann başvuruları kabul edilmeyeceklır. 2— Sınav tarihleri ilgili fakültelerde ilan edilecektir. 3— İlgili dalların gerektirdiği dığer şartlar idarelerce adaylara du- yurulacaktır. 4— Posıa ile yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir. "Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitün Cören Araştırma Görevlileri Hakkında YöneUneük'in 4. maddesı uya- rınca Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakülıesi için Cniversi- temiz Hukuk ve Siyasal Bilgiler Faküllelerinın a$ağıdaki anabilim dal- larında lisansustü eğıtım yapmak üzere araştırma görevlisi olarak ele- manlar ahnacaktır. Bu kadrolara atanacak elemanlar lisansustü öğ- reniralerini müteakjp Ataturk Üniversitesi'ndegöreve başlayacaklar- dır. HTJKUK FAKÜLTESİ Medeni Hukuk Ticaret Hukuku Devletler Hukuku Roma Hukuku Medeni Usul ve lcra Iflas Hukuku Devletler Umumi Hukuku Genel Kamu Hukuku Anayasa Hukuku Idare Hukuku Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Vergi Hukuku U v e Sosyal Güvenlik Hukuku Hukuk Tarıhi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi StYASAL BİLGİLER FAKÜLTESf Maliye Ekonomi (Basın: 18710—A55O0) ADEDt 1 1 İLAN MARMARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Fen Büimleri Enstitiisii'nün asağıdaki programla- nna 1991 ders yılı bahar dönemi için belirtilen sayılarda Yüksek Li- sans ve Doktora öğrencisi alınacaktır. Yüksek Lisans ve Doktora ve Endüstri MUhendisligi programlanna son başvuru tarihi: 8.2.1991 Doktora için yabancı dil sınav tarihi: 12.2.1991 saat 10'da Yüksel Lisans ve Doktora için bilim sınav: tarihi: 14.2.1991 saat 10'da ya- pılacaktır. Yer Fen Büimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Doktora PrognuniM Prognunına Ahnacak Alınacak Ögrenci BilimDaü Biyoloji Eğitimi Fizik Eğitimi Matematik Eğitimi Kimya Eğitimi Anorganik Kimya Anaütik Kimya Fizikokimya Biyokimya Organik Kimya Biyoloji Tekstil Eğitimi Metal Eğitimi Elektrik Eğitimi Endüstri Mühendisliği (lng.) Oğrenci Sayısı — 6 5 10 . 5 5 5 5 5 3 — — — 25 OgreDd 3 3 5 5 5 5 5 5 1 2 3 4 KAYIT İÇİN GERÜKLİ BELGELER: a) Yüksek Lisans için başvuranlann Lisans, Doktora için basvu- ranların Yüksek Lisans diploması veya noter tasdikli sureti. b) Nüfus cüzdam örnegi c) Sınav a gıreccği yabancı dili de belirten başvuru dılekçesi d) 3 adet resim. Aynntüı bilgi Ensütü Müdüriüğü'nden alınabilir. Basvuru adresi: Marmara Üniversitesi Fen Büimleri Enstitüsü Göz- tepe Kampusu - Kadıköy/İSTANBUL Tel: 338 44 74 İLAN TRAKYA ÜNİyERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Fen-Edebıyal Fakültesi Katıhal Fiziği Anabilim Da- lına Yardımcı Doçent alınacaktır. Halen I öğretim görevlisınin ça- lışUğı bu kadro 13.02.1991 tarihinde açılacaktır. Adaylar 12.02.1991 tarihine kadar yapacakları müracaat dilekçe- ierinde sınava girecekleri yabancı dili de belirterek, özgeçmiş, 4 ta- kım eser, doktora belgesi ve 5 adet foıoğraf ile birlikte Rektörlüğü- müze başvuracaklardır. öğretim üyesi müracaat etmediği takdirde öğretim görevlisi alınacaktır. Adaylar 657 sayıiı kanunun 48. mad- desindeki genel ve ozef şartlan taşıyacaklardir. (Basm: 18694) IZMtR 2. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN İLAN Dosya No: 1990/678 Davaa Tâhsin Püiç vekil Av. Seçkin Dabak tarafından davalüar Os- rnan Karakoç, Ahmet Çeiin, llyas Yıldızhan ve Cemalettin Çokcan akyhine ikame olunan MUlkiyet tesbiü davasının mahkememizde ya- pUan açık dunışması sonunda: Davaiılardac tlyas Yıldızhan ile Cemalettin Çokcan'ın yapılan aras- tırmalara rağmen bir türltt adresleri tesbit olunamadiğından ilanen tebligat yapılmasına karar verilrniş olup mezkür duruşma günümüz olan 20.2.1991 günü saat 11.30'da bizzat mahkememizdc haar bulun- malan veya bir vekille kendilerini temsil ettirmeleri, gelmedikleri ve- ya bir vekille kendilerini temsil ettirmedikieri takdirde yargılamaya yokluklarında devam olunup karar verileceği tebligat yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.1.1991 Basın 18912 İLAN İZMİR 3. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİCİNDEN Dosya No: 1991/78 Dilekçi: Nebiha Üstünolan İnönü Cad. 73/B Hatay-İZMİR Yukarıda ismi ve adresi yazıh bulunan dilekçinin, alacak- hlan ile konkordato akdetmek üzere Hâkimü'ğimize 30.1.1991 tarihinde müracaat etmiş olduğu ilan olunur. 30.1.1991 Basın-I: 7309 CUMHURÎYET/ll POLflİKA VE OTESt MEHMED KEMAL Bir Osmanlı Yazarı... Meşrutiyet'ten sonra en $(kı fıkı dostu olan Şahabettin Sû- leyman, Yakup Kadri'ye der ki, "Yemeği çabuk yiyelim de Süleyman Nazif'e gideceğiz". Süleyrnan Nazif, Yakup Kadri'nin gözde yazarlarından de- ğildir. İbrahim Cehdi takma adıyla yazdığı şiirleri de pek tul- maz. Onun için Şahabettin'i heyecanlandıran bu ziyaret onu. etkilemez. Yakup Kadrj o yıllarda koyu bir edebiyatçıdır. Si- yasal yazılar döktürüyor diye Hüseyin Cahtt'e kızar. Süley- man Nazif'in siyasal yazılanna hayda hayda kızar. Karmaşa- lı üslubundan ötürü onu biraz da Namık Kemal taklitçisi sa- yar. Yaşamında da biraz Namık Kemal'lik vardır. Abdülhamit'in onu gönderdiği Bursa sürgününden döneli ancak birkaç ay olmuştur. O dönemin sürgünleri için İstanbul'a göre Bursa1 ya gönderilmek sûrgün sayılıyor. Yalova'ya gitme yarı sürgün mü olur? Moda'nın dar sokaklanna dalıyorlar. İki katlı küçük bir evin önünde duruyorlar. Kapıyı mintanlı, küçük bir usak açıyor. Kb- nukları üstadın yazı odasına alıyor. Ufacık bir masa başın- da, abajurlu bir gaz lambasının ışığında yazıyor. Konuklan görünce ayağa kalkıyor, yazmayı bırakıyor. Uzunca boylu, ge- niş omuzlu, kapkara sakallı, gözleri fıldır fıldır eden bir dev- dir üslat. Kılık kıyafet bakımından tam bir Osmanlı. Ellerini sıktıktan sonra aralarında cınaslı, nükieli bir konus- ma başlıyor. Hafif bir Diyarbakır şıvesi ile anlatıyor. Bu şive sözlerine baharat katargibi. Üstat anlatıyor, gençler dinliyor. Birdenbire Namık Kemal konusu açılıyor. Şahabettin Süley- man, "Ne yazık, Namık Kemal yolunda o kadar savaştığı Hür- riyet ve Meşrutiyet dönemine erişemedi" diyecek oluyor. Süleyman Nazif o insanı ısıracakmış gibi dısan fırlak dis- leriyle gülümseyerek şöyle diyor: "İyi ki erişemedi. Yoksa Abdûlhamrt'e sunduğu raporlar- dan birkaçı karşısına çıkanlırdı. Bu jurnaller ortaya konduk- ça ne hale düşebilirdi. Hem merhum Kemal Bey bilinçli bir Meşrutiyet yanlısı değildi. Mithat Paşa'ya yazdığı bir mektup bugün oğlu Ali Haydar Bey'in elindeki tarihi belgeler arasırv dadır. Merhum bu mektubunda der ki "Eğer Meşrutiyet de- diğiniz yönetim biçimi bir damlacık olsun şeriate aykın ise ben bu savaşa kesinlikle katılmam." Şahabettin Süleyman da Yakup Kadri de donakalryodar. Hele Şahabettin iyice donuklaşıyor. Yolda Yakup Kadri'y© "Sanki vücudumdan bir parça kopmuş gibi geldi bana" diyor. Mesrutiyet'le cumhuriyet, cumhuriyetle demokrasi Osmanh aydınlannca hep birbırine kanştınlmıştır. Meşrutiyetçilerin için- de Namık Kemal gibi şenatçiler de vardır. Seriat, Kuran'a gör» bir toplümu yonetmek demektir. Çağdaş ne varsa hepsi Ku- ran'ın içinde var sayılır. Yakup Kadri Karaosmanoğfu, hilafet, Meşrutiyet, şeriat, cumhuriyet gibi dönemlerden geçerek latk cumhuriyete erişmiştir. Cumhuriyetten sonra gelen Atatürk devrimleri bu tartışma- ların yanlışım alıp götürmüş, doğrusunu getirmiştir. Bu ara- da cumhuriyetçilerle Meşrutiyetçiler arasında bir dil kavgası olmuş, bu kavga Süleyman Nazif'le Yakup Kadri'yi karşı kar- şıya getirmiştir. Süleyman Nazif. Osmanlı nesrini ne denli us- taca yazmıssa, cumhuriyet Türkçesine de o denli uzakta kal- mıştır. Üstat, 'ci' edatını sevmezdi. Yakup Kadri ve arkadas- ları kendilerine Türkçü dediklerinde, "Bir kunduracı aynı za- manda kundura olamayacağı gibi, bir Türk de hem Türk hem de Türkçü olamaz" diye haykırırdı. Osmanlı nesri onun elirv de sona erdi denilebilir. Uzaklaştıkça nelere kızmazdı? 'Ft- lan bakan bir konuşma yaptı' diye yazdınız mı 'Neden yürü- me yapmadı?' diye sorardı. Eğer üstat sağ olsa an Tûrkce- cilerin çok çekeceği vardı. Ölümü şöyle anlatılır, yanında hiç kimsesi yoktu, yalnız ısırıp bıraktığı bir elma boş masasının üstünde duruyordu. jANLARH\ SORUIARI/SORIJNLARI [ YILMAZŞİPAL mı, Iferıınılar ını Geçerli?" SORU: Bir Bağ-Kur'lu olarak prim borçlannu 19M yılnı kadar aksatmadan ödedim. 1986'da işyerimi kapat- tım ve gelir \ergisi mükeliefi olmayı gerektiren faa- liyetime son verdiğime ilişkin belgeyi de, ba|b olduğum vergi dairesinden alarak, bulunduğum iiio Bağ-Kur Müdüriüğü'ne verdim. Ancak bu belge yeteıii olmadı ve bana işyerimi kâ- pattığım dönemden sonrası için prim borcu fikartri* dı. Yasa mı. yonımlar mı geçerli? OE. YANrP Bag-Kur Yasası'nın 25. maddesi, "Sigortaulığın baj- langıç ve bitiş tarihi"ne ilişkindir. Maddede Bağ-Kur sigortah- sı sayılanlardan "gelir vergisi mükeliefi olanlar, mükellefîyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da esnaf ve sanatkâr sidline veya kanunla kumlu meslek kuruluşlanna kayıtlı olduklan taribten itibaren kendiliğinden bu kanuna göre sigortalı sayılırlar. Bu suretle sigortalı olanlann hak ve yükümlulükleri sigor- talı sayıldıklan tarihte başlar" denilmekte ve sigortalı sayıla- nn ne zaman sigortaülıklannın son bulacağı da aynı maddede açıklanmaktadır. Bağ-Kur sigortalılanndan: "a) Gelir vergisi mükeUefi olanlar, mükellefiyetlerini gerek- tiren faaliyetlerine son verdikleri. b) Gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunma- yanlar, esnaf ve sanatkâr sicilinden veya kanunla kurulu mes- lek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın silindiği" tarihte Bağ-Kur kapsamından çıkanlırlar. 30.12.1988 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeli|in 15. maddesi ile Bağ-Kur sigortalılanndan. "a) Gelir vergisi mü- keliefi olanlann işi bıraktıklanm vergi dairesine biidirmeleri ile birlikte esnaf ve sanatkâr sicilinden veya kanunla kurulan ilgi- li meslek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın silindiği" tarihten geçerli olarak sigortalılıklanmn son bulacağı açıklanmaktadır. Yasada, gelir vergisi yükümlüsü olan ve vergi yükümlülüğü getiren çalışmalarına son veren sigortalılarm, başka bir koşnia gerek kalmaksızın, sigortalılıklarımn son bulacağı açık olarak belirtilmiştir. Bunun dışında başka bir koşul öngörülmemij- tir. Yasa, esnaf ve sanatkâr sicilinden ya da yasayla kurulu mes- lek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın süinmesi koşulunu, gelir vergisinden bağışık ya da vergi kaydı bulunmayanlar için ara- maktadır. Yönetmeliğin, "üye kayıtlanmn silindiği" tarihin geçerfi ola- cağı açıklaması, yasa hükmü ile çelişmektedir. Yasa hükümle- ri ile yönetmeliklerin getirdiği açıklamalann birbiriyle çelişmesi durumunda, yasa hükümlerinin geçerli olacağı tarOsmasızdır. Aynca, 22.9.1987 tarih ve 279 sayüı genelgede de Bağ-Kur sigortalılanndan "a) Gelir vergisi mükeUefi olanlann, mükei- lefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri"nde başka bir koşul aranmaksızın, sigortaülıklannjn da son bulacağı acık- lanmıştır. İLAN T.C. KARŞIYAKA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1990/300 Davacı: Cavit Erdinç-6730 Sokak No: 25 Karşıyaka Vekili; Av. BUlent Erdinç-Aym adreste Dava: Gaiplik Dava tarihi: 1.5.1990 Davacı vekili tarafından açılan raahkememizde görillmekte olan gaiplik davasjrun yapılan durusraasında adı geçen gaip Mehmet Er- dinç'in 1972 yılı nisan ayından beri ikâmet etmekte olduğu yerden ayrılıp bir daha haber aJınamadığından ilanen teblığıne karar veril- mek olmakla; Adı geçen Mehmet Erdinç'in duruşmarun aüb bulunduğu 14.2.1991 günü saat 10.45'te mahkememizde hazır bulunması, gelmediği tak- dirde kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde gaipliğine karar verilecegi, aynca bu şahsı tanıyan ve bu dava ile ilgilenenlerin yukarıda numarası yazılı dosyarnıza müracaat etmeleri hususu ila- nen tebliğ olunur. 28.1.1991 Basın: 18797
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle