Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1991
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
llevlet Meteoroloji Işteri Genel
Mûdûrtûöû'mteı alman mw «öre
Marmara'nın bataı ve kıyı Ege dışın-
da katan tûm yurt yaûışh seçecek.Ya-
ğıştar Akfcniz l o y i n i » Gûnejdoflu
Anadokı'da yajmw (tgarytrttnto lar
şettmta oteak. H M SfCâtdıJında
önami t * deftftft otoıs^acak. RÜZ-
GAft Ybrttjn kuay keamlerinde ku-
S 5 l l û2 ^ v e d S 5 u . f l y g y
dofr y&ıtenton ortı kuvvMk yuntun
kuzeytesiırtefindBku««f ve iosa sû-
n* trrtma şeldinde esecek. Dtnktor:
Kvadeniz, Mannan w laaty Egerde
Adaıa
Aâapsan
Vkyaman
Alyon
Antara
Anökya
Anttya
Artvm
Y 10° OTAyartator
K CP-3°EĞme
4° -2° E<anc»n
2° -irEıajfum
H°Estaşrtr
S
y*te w p y . g ^ B
deniz yikte ve kars^. doflu AMentf-
<to gûnbaösı ve bdosttn 4-6 kuvve-
tinde saa» 33-40 deni2nüi he-
mara, Ege « batı Atateniztfe yer yer 2-4 m dobynda otacalc.
Van Gölü'nde hava Kar yaflışlı geçicek. RfaQİr gûney ve dogu
ytinferden hafif, ara sıra ortataıvvadecsecek. GÖrtiş uzattıOı 10
tan. yajış anında 3-5 km dotyndi ntacak.
Not ( - ) işaretı ıte gösteriten ycrteftten tava raporu ahramyoc
Bıleok
Bıngöi
Bıfe
Bokı
Bursa
ÇankkaM
Cofun
Denzf
y
K
K
K -1"
Y 10°
V
K
B
B
B
K
K
y 5°-1° Manu
8 -2° -10°K Man»
K 0°-10°M«sn
K -5» -1*>Muj(a
K r 7° Mus
y 5».2° Nıjde
l°Grtsun K 2° (POrtu
9° 1° Gümûşhane K -1° -7» Ria
4°-2*Sırotın1°-3°HakUri
D°-1° isparü
f -6°ist»bul
0°-7° tamir
0» 9°K»s
1°-5° Kıstamnu
K -2" -8° Kaysen
K 0»-5°KrtlOTi
B 0»-7"Ko>a
K -1° -I3»)ötJhya
K «°-3°Mataf»8
-1* -4°S«ıof>
0°-S»Snas
-4° -lyfetanjaj
-2°-7° lateon
-3°-lO°1*ıcaf
-2» -
g
1° -4° Zongulda*
Skanı A-aç* B-Dukıfcı >im^ K-ürt S-stst V-yaJmurtu
Ankara «
• Tebrız
• Sam
Kahıre »
OÜNYA'OA BUGÜN
Busskm
Bonn
0°
Mmnan — —
Mna A -6»
¥ S°
B -4°
* -8°
A -6°
A 0"
A 0"
A -a»
8 -3°
Y 10°
A 1"
Y 14°
A -1°
A -2"
A 0°
Y 15°
î
Cenevm
Ceayn
Odde
Dubaı
Frankiurt
Gima
lenuıgrai A -6°
Umdra A 5°
Madntl
Misno
Mortrea/
Moskova
MûıWı
Kw Vört
Os»
Pans
Prag
Y 7°
B 0°
A -20-
A 2°
A -2°
A 6°
A -8
Roma
Sofya
Sam
Kanıre
p
B 9°
A -8°
İnıs — —
varçaa A -7°
Venedlı B 2°
Wyana A -7»
ktortngton
Zûnh 8 -4°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Konuşulan ve ya-
zdan dilde, kuJİa-
n;rpH^p diişmüş olan
eski sözcük ve de-
yimleri kullanma. 2/
Zorunlu gereksinme
maddeleri için dev-
Jetçe saptanan fi-
' yat... En küçük sos-
yolojik birim. 3/ Tb-
na Irmağı'nda kulla-
nılan bir çeşit yolcu
kayığa. 4/ Oruca
başlama zamanı...
"Çok önemü kiji"
anJamında uiuslara-
rası kısaJtma. 5/ Italya'da bir ınnak...
Dogu Karadeniz Bölgesi'nde ünJü bir
dağ geçidi. 6/ Küçük su yolu... Hüe,
düzen. 7/ Bonı sesi... Gözdeki can-
lılık... Bir hayvan. 8/ Kendisine ina-
nıJan kimse.. Çok kokulu bir tür
kahve. 9/ Bezekçilikte kullanılan ye-
$il ve pembe dalgalı bir çeşit sedef.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Sevimsizlik, soğukluk. 2/ Eski
Mısır'da güneş tannsı... Ku^ey deniz-
lerinde yaşayan ve karacığerinden baJıkyağı çıkarıian balık. 3/
Kır koşusu... Hicap. 4/ Sağır ve dilsiz... Bulanık. 5/ Bir tür şe-
ker. 6/ Sam... Bir yeri bölmek, sırurı belii etmek için yapılan
tahta perde. 7/ Ucu dövuJüp fırça durumuna getirilen ve diş te-
mızliğinde kullanılan Müslümanlıkça sünnet olan bir tür ağaç
çubuğu... llkel bir silah. 8/ Lanetli... Bir renk. 9/ Türk resim
sanatuıda önemü bir grubun ad olarak benimsediği harfin oku-
nuşu... Satrançta piyade ta$ına verilen bir ba$ka ad.
60 YflL ÖNCE Cumhuriyet
Osmanlı borçları
2 ŞUBAT 1931
Osmanh borçlanmn tenzil
edilebileceği iddiasında
bulunan Himmez zade
Httsnü B. bu sabah Maliye
Müsteşan Ali Rıza Beye
raporunu ve raporun istinat
ettiği vesikalan vermiştir.
Hüsnü B., Ali Rıza Beye bu
hususta şifahen de izahat
vermiştir.
Verilen habere göre Hüsnü
B. raponında Paris
mukavelesinin devleti 370 milyon Türk lirası zarara
soinugunu iddia etmistir. Bu rapor icap ederse bir
komisyon marifetile de tetkik ettirilecektir. Hüsnü B. bu
hususta demiştir ki:
"— Bende 150-200 senelik mukavele vesikalarınm
kopyalan var. Paris mukavelesi aktediiirken bütün
istikrazlar Türkiye için birer borç olarak kabul
edilmiştir. Halbuki iyi tetkikat yapıtmış olsaydı Paris
mukavelesi 370 milyon lira gibi bir fazla ile aleyhimize
imzalanmazdı. Bunun iki ytlz milyonu hakkındaki
iddiamı tevsik ettim.
Mütebaki kısım üzerinde de tetkikaüma devam
ediyorum. Bu hususta Maliyeden de bazı vesikalar
alacağım. O kanaatteyim ki Paris mukavelesinin akti
sırasında daha esaslı tetkikat yapılmış oisaydı 107
milyon altın liralık borcumuz bu miktarın nısfına
indirilmiş olabilirdi."
Hüseyin Hüsnü Beyin raporunda 20 milyon Türk
altınına baliğ olan iki büyük hatadan bahsediyor. Bu
hatalar Osmanlı borçları tetkik edilirken şimendifer
mukavelelerinden ileri gelmektedir.
30 YIL ONCE Cumhuriyef
'Vatan'cıların cevabı
2 ŞUBAT 1961
A. Emin Yalman'm Vatan
Gazetesinden ayrılmasından sonra
yaptığı basın toplantısının akisleri
devam etmektedir.
Dün saat 15 de Vatan Gazetecilik
ve Matbaacılık T.A.Ş. Idare
Meclisi adına da reis tbrahim
Çehreli ve Naim Tirali bir basın
A.Emln Yatauın toplanusı yaparak asagadaki
n.uu.u »« açıklamayı yapmıslardır:
"— Sayın Yalman'm görevine son vermek hususunda
herhangi bir kararı, battâ temayülü bulunmayan yeni
Idare Meclisi, şırketi içinde bulunduğu güç durumdan
kurtarmak için ilk toplantısını Yalman'm gazeteye
telefon ederek ertesi gün çıkacak yazısmı
mürettiphaneden geri aldırdığı Umumi Neşriyat Müdürü
tarafından kendisine bildirümiştir.
Sayın Yalman'ın bu son hareketi karşısında
söyleyeceğimiz Vatanda geçen hizmetleri dolayısiyle
kendisine teşekkür etmek ve kuracagıru beürttiği yeni
gazetenin başanlı ve memleket hesabına hayırlı olmasını
dilemekten ibarettir.
Şunu da aynca belirtmek isteriz ki. Sayın Yalmanla
aramızda iddiamn aksine herhangi ciddi bir fikir ihtilafı
yoktur ve olmamıştır.
GEÇEN YIL BUGÜN i ^
Soruşturma sürüyor
2 ŞUBAT 1990
Türk Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği
Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'un önceki akşam,
evinin buJunduğu apartmanın girişinde öldürülmesi
olayına Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savauğı el
koydu. Aksoy'un cesedine dün Adli Tıp Kurumu'nda
yapılan otopsi sonucunda, katilin tabancasından çıkan
üç kurşunun da Aksoy'a isabet ettiği belirlendi.
Otopside, katilin Aksoy'a 40 santimetre ya da daha
uzaktan ates ettiği de saptandı. Ankara Cumhuriyet
Bassavcısı Akın Oncül, cinayete ilişkin çok yönlü bir
soruşturma başlatıldığını, ancak olaym herhangi bir
görgü taıuğının ya da kanıtııun henilz bulunamadığım
söyledi.
DÜZELTME
• 27 Ocak 1991 tarihli gazetemizin "Tartışma"
sütunlannda yayımlanan "Enflasyon ve Kalkınma"
başlıkü yazımn yazarı Kadir Vılmaz değil Kadir YıJdu
Dİacaktır. Düzeltiriz.
TARITSMA
Saygun'u Tüm Boyutlanyla Degerlendirelim
Kendi alanında nitelikli eserler vermiş ve bir anlamda davasım
yılmadan savunmuş olan Saygun'un görüşlerini sorgulamadan
kabul etmek ise öncelikle onun müzikte vermiş olduğu
emeklere haksızhktır.
Aramızdan 6 Ocak 1991'de ayrılan kom-
pozitör Adnan Saygnn müzik anlayiş ve kul-
türünü, "...Garbın Türk musikisi üzerinde-
ki tesirleri pek az şeylere münbasır kalma-
iidır (bilhassa yapılmaması lazım gelen ci-
betterin tayinine)" diye göriış bildiren Fran-
sız müzikolog ve kemancısı Eugeoe Borrei,
Türk muziği bestecisi ve kuramcısı Saded-
din Arel gibi hocalardan yararlanarak ve
düzeyli-biu'msel tartışmaya açık, çeşitli gö-
rüşlerin kesiştiği bir müzik ortamında bi-
çimlendirmiştir.
Onun, İstanbul Konservalnvan Folklor
tnceleme Kurulu'nda çaJışırken Aaadoln-
daki derleme gezüerinde, yerinde fonografla
kaydedibnis türküleri plaktan yazarak ya-
yımlamak bilimsel kaygısını laşıdığjnı kita-
ba yazdığı (Halk Türküleri 15. Defter) ön-
sözden ve kapağına "Arşiv No: 1" kayduıı
koyma titizliğinden anlamak olasıdır. Ve ya-
km denilebüecek bir tarihte (1987) haJen gö-
revli olduğumuz İÜDK Türk Müzigi Arşi-
vi'ni ziyaret ettiğinde, yılların birikimi olan
muzikolojik malzemeyi tespit ve tasnıf ama-
cıyla çalışüğjmızı memnuniyetle gözJemle-
yerek kendi yazdığı üç kitabı, "İlmi kurul
çalışmalannın yeniden başlaması dileğiyle"
ifadesini kullanarak imzalamıştır ki bu yak-
laşınu da onun "olması gereken"i canımla-
madaki objektifliğini her seye rağmen ko-
ruduğunu göstermektedir.
Çesitli konuşmalannda da tanık olduğu-
muz, özellikle "Atatürk w Musiki" adh ki-
tabmda sergilediği Türk Muziği karşıtı gö-
rüşleri ise; onun bu geniş müzikal yelpaze-
si içinde değerlendirilmesi gereken sübjek-
tif görüsleri, özel tercihJerinin dısavurumu-
dur. Bu sübjektiflik, giderek Türk müziği-
ni, "türbanın müzige girmesiyle" özdeşleş-
tirmesine dek varmıştır.
Bağlı olduğu çoksesli muziği âdeta dava
olarak benimsemesini ve hep sürdürdüğüça-
iışma gücünü; yetiştiği zaman diliminin yö-
neltişlerini tek yanlı yorumJamış olmasından
ve daha da önemlisi musikimizi iyi bilme-
sinden aldığı güçle açıklamak pek de yan-
hş olmasa gerektir. O, kural ve gelişimini
kendi kriterlerine göre değerlendirdiği mü-
ziğimlzu tamamen Batı muziği sisteminde
kullanmayı yeğlemiş bir müzisyendir. Bu
açıdan, vardığı nokta ve vermiş olduğu eser-
ler kendi yaratıcılık çizgisinde oluşmuş Batı
muziği eserleri olarak değerlendirilmelidir.
Saygun'un eserlerinde "kullanmadıgını"
belirttiği, "küçük araJıklar" olmadan sadece
artık ikili aralığı ile elde ettiği model tını,
anlatımında bir renk niteüği taşımaktan öte-
ye gitmez ki bu da müziğin, Türk muziği
karakteri taşımaktan öte, yainızca çağnştı-
rabilen bir noktaya gelmesini sağlamıştır, o
kadar. Bir sentez niteliğini bile tam olarak
taşımayan ve insanımızın kendinden, gele-
neğinden bir şeyler bulamadığı bu netice-
nin de halktan kopuk olması kaçınılmaz-
dır. Ülkemizde başmdan beri bu çizgide sey-
reden Batı muziği yaklaşımından dolayı da
insanımızda, giderek bir dışlanmışlık hissi
yerleşmiş; bu da daha yoz örneklere yönel-
me ve bu örneklerin oluşma ivmesinin art-
ması sonucunu gündeme getirmistir.
Sanatın yainızca eğlendiricilik ve süsle-
yicilik niteliklerinin olmayıp "egitsel bir
islevi" de olduğunu söylemek yetnıez. Kul-
lanılan yöntemler ve sunulan nitelikli eser-
ler bu mesajı vermeye uygun oimalıdır.
Onun zenginlesmesine yol açacak "özgiir
düşünce" ve "tartışma ortamı" ilişkisi, an-
cak insanların kendilerinin de yer alacağı
zeminlerde elde edilebüir. Bu katıhmı özen-
direcek ve sagJayacak vasıtalar ise; müziğin
bünyesine uygun yöntemlerle, Saygun'un
kullanmadığını belirttiği "küçük aralık-
•ar"dır. Bu seslerin kullanılmadığı, en biü-
nen çokseslendirilmiş türküye bile halkın
yabancı kaldığı ortada değil midir?
Kendi alanında nitelikli eserler vermiş ve
bir anlamda davasım yılmadan savunmuş
olan Saygun'un görüşlerini sorgulamadan
kabul etmek ise öncelikJe onun müzikte ver-
miş olduğu emeklere haksızhktır. Hep
"ikinci elden" fikir sahibi olmak ve bizden
olanıreddetmeyealıştu-ümış bir toplumun
bazı "a)afranga" müzisyenleri hemen bu yo-
lu seçmiş bulunuyor. Onun sadece slogan-
larım alıp, "fleıf-geri" gibi göreceli kavram-
lara sığınmak ise özellikle müzik adına ka-
bullenilebilecek gibi değil. Kaldı ki bir mü-
zik türunü diğerinin yerine zorla koyma ça-
bası "vasat" ne kadar "müsait" olursa ol-
sun antidemokratiktir ve sonuçsuz kalma-
ya rnahkûmdur.
Bizler sanat ve müziğin iyi yapılmış her
türünün, hangi anlatım yolu tercih edilmiş
olursa olsun aym duygulan hedeflediği
prensibini algılamış ve güç alacağı.zengin-
İiği bağnazlık ve hamaset sonucu değil de
-en azından tarihsel- sorumluluk duygusuy-
la tanımJanuş olan "alalurka musiki" mün-
tesipleri olarak Saygun'un ölümüyle ilgili
yazılarda bir kez daha ortaya çıkan bu Ba-
tı kaynaklı kompleksleri tebessümle karşı-
lıyor, onu "nezahatle ve hayırla yadediyo-
nu."
GÖNÜL PAÇACI
1ÜDK Türk Müziğr
lcm Heyeti Sanatçısı
T.C.
,./ ERCÎYES ÜNİVERStTESt
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN ÎLAN
Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibi Hastanesi Hemodializ Bolümü'-
nttn ihtiyaa olan 2000 Takım Hemodializ Malzemesi, 2886 sayıiı Dev-
let Ihale Kanunu'nun 1. maddesinin 2. bendine göre çıkanılan döner
sermayeli kuruluşlar iie ilgili ihaJe yöaeUneliginin 30. (kapaiı teklıf
usulü) maddesine göre satınalınacaktu'.
Malzemenin Cinsi MikUn MnbamiBco
bedeli
Hemodializ 2000 Takım 250.000.000.—
1 Ad. HallowFiber 1.5 m
1
1 Ad. Arter Kan Seü
1 Ad. Yen Kan Seti
2 Ad. Fistül Iğnesi
1 Ad. Izolatör
tbaleye ksüiacak firmalar:
1- Döner Sermayeli Kuruluşlar İhaJe Vönetmeliği'ne uygun hazır-
layacaklan teklifle beraber
a) 1991 yılı içerisinde aiınnuş Ticaret ve Sanayi Odası Belgesini
b) Tekliflerinin yuzde 3 tutarında geçici teminat belgesi, (Temi-
natlar bu ıhaJeye göre duzeniennıiş olacaktır.)
c) Yetki belgesi ve imza sirkuleri,
2- thale 1 kalem Hemodializ malzemesidir. lhale fîyatlan sözleş-
me tarihınden itibaren 1 yıl geçerli olacaktır.
3- thale ile ilgili liste İdari ve Teknik Şartname 100.000 TL karjı-
lı|uıda Tıp Fakültesi Döner Sermaye SalınaJma Müdüriüğü'nden te-
min edilebilir.
4- Satınalma Komisyonu malzcrae nıiktarlannda yttzde 30 oranında
arttırma ve eksiltme yapabilir.
5- Ihaleyi alan firmalar maJzemeleri ıhale sonunda yapılacak soz-
leşrnede belirlenecek bir takvime göre periyodik olarak teslim ede-
ceklerdir.
6- Teklifler en geç 12.2.1991 saiı günü saat 14.00'e kadar Döner
Sermaye Satınalma Müdürluğü'ne makbuz karjılığı teslim edilmiş
olacaktır. Teklifler aynj gün saat 15.00'te Tıp Fakültesi Toplantı Sa-
lonuoda açılacaktır. Postadaki gecikmeier dikkate ahnmayacaktır.
7- Ihaieyi alan firma ile Noter sözleşmesi yapılacaktır.
8- Satınalma komisyonu ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. llan
olunur.
Basın: 18483
ANKARA ÜNtVERStTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Istekfilerin ilan tarihinden itibaren 15 gürt içerninde ilgili fakülte
dekanlıklanna müracaat etmeleri rica olunur.
NOT: 1— Kadrolara basvuranlardan lisans not ortalamalan 60'ın
altında olanlann başvuruları kabul edilmeyeceklır.
2— Sınav tarihleri ilgili fakültelerde ilan edilecektir.
3— İlgili dalların gerektirdiği dığer şartlar idarelerce adaylara du-
yurulacaktır.
4— Posıa ile yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir.
"Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitün
Cören Araştırma Görevlileri Hakkında YöneUneük'in 4. maddesı uya-
rınca Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakülıesi için Cniversi-
temiz Hukuk ve Siyasal Bilgiler Faküllelerinın a$ağıdaki anabilim dal-
larında lisansustü eğıtım yapmak üzere araştırma görevlisi olarak ele-
manlar ahnacaktır. Bu kadrolara atanacak elemanlar lisansustü öğ-
reniralerini müteakjp Ataturk Üniversitesi'ndegöreve başlayacaklar-
dır.
HTJKUK FAKÜLTESİ
Medeni Hukuk
Ticaret Hukuku
Devletler Hukuku
Roma Hukuku
Medeni Usul ve lcra Iflas Hukuku
Devletler Umumi Hukuku
Genel Kamu Hukuku
Anayasa Hukuku
Idare Hukuku
Ceza ve Ceza Usulü Hukuku
Vergi Hukuku
U v
e Sosyal Güvenlik Hukuku
Hukuk Tarıhi
Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi
StYASAL BİLGİLER FAKÜLTESf
Maliye
Ekonomi
(Basın: 18710—A55O0)
ADEDt
1
1
İLAN
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz Fen Büimleri Enstitiisii'nün asağıdaki programla-
nna 1991 ders yılı bahar dönemi için belirtilen sayılarda Yüksek Li-
sans ve Doktora öğrencisi alınacaktır. Yüksek Lisans ve Doktora ve
Endüstri MUhendisligi programlanna son başvuru tarihi: 8.2.1991
Doktora için yabancı dil sınav tarihi: 12.2.1991 saat 10'da Yüksel
Lisans ve Doktora için bilim sınav: tarihi: 14.2.1991 saat 10'da ya-
pılacaktır.
Yer Fen Büimleri Enstitüsü.
Yüksek Lisans Doktora PrognuniM
Prognunına Ahnacak Alınacak Ögrenci
BilimDaü
Biyoloji Eğitimi
Fizik Eğitimi
Matematik Eğitimi
Kimya Eğitimi
Anorganik Kimya
Anaütik Kimya
Fizikokimya
Biyokimya
Organik Kimya
Biyoloji
Tekstil Eğitimi
Metal Eğitimi
Elektrik Eğitimi
Endüstri
Mühendisliği (lng.)
Oğrenci Sayısı
—
6
5
10
. 5
5
5
5
5
3
—
—
—
25
OgreDd
3
3
5
5
5
5
5
5
1
2
3
4
KAYIT İÇİN GERÜKLİ BELGELER:
a) Yüksek Lisans için başvuranlann Lisans, Doktora için basvu-
ranların Yüksek Lisans diploması veya noter tasdikli sureti.
b) Nüfus cüzdam örnegi
c) Sınav a gıreccği yabancı dili de belirten başvuru dılekçesi
d) 3 adet resim.
Aynntüı bilgi Ensütü Müdüriüğü'nden alınabilir.
Basvuru adresi: Marmara Üniversitesi Fen Büimleri Enstitüsü Göz-
tepe Kampusu - Kadıköy/İSTANBUL
Tel: 338 44 74
İLAN
TRAKYA ÜNİyERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz Fen-Edebıyal Fakültesi Katıhal Fiziği Anabilim Da-
lına Yardımcı Doçent alınacaktır. Halen I öğretim görevlisınin ça-
lışUğı bu kadro 13.02.1991 tarihinde açılacaktır.
Adaylar 12.02.1991 tarihine kadar yapacakları müracaat dilekçe-
ierinde sınava girecekleri yabancı dili de belirterek, özgeçmiş, 4 ta-
kım eser, doktora belgesi ve 5 adet foıoğraf ile birlikte Rektörlüğü-
müze başvuracaklardır. öğretim üyesi müracaat etmediği takdirde
öğretim görevlisi alınacaktır. Adaylar 657 sayıiı kanunun 48. mad-
desindeki genel ve ozef şartlan taşıyacaklardir.
(Basm: 18694)
IZMtR 2. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİNDEN
İLAN
Dosya No: 1990/678
Davaa Tâhsin Püiç vekil Av. Seçkin Dabak tarafından davalüar Os-
rnan Karakoç, Ahmet Çeiin, llyas Yıldızhan ve Cemalettin Çokcan
akyhine ikame olunan MUlkiyet tesbiü davasının mahkememizde ya-
pUan açık dunışması sonunda:
Davaiılardac tlyas Yıldızhan ile Cemalettin Çokcan'ın yapılan aras-
tırmalara rağmen bir türltt adresleri tesbit olunamadiğından ilanen
tebligat yapılmasına karar verilrniş olup mezkür duruşma günümüz
olan 20.2.1991 günü saat 11.30'da bizzat mahkememizdc haar bulun-
malan veya bir vekille kendilerini temsil ettirmeleri, gelmedikleri ve-
ya bir vekille kendilerini temsil ettirmedikieri takdirde yargılamaya
yokluklarında devam olunup karar verileceği tebligat yerine kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.1.1991
Basın 18912
İLAN
İZMİR 3. İCRA TETKİK MERCİİ
HÂKİMLİCİNDEN
Dosya No: 1991/78
Dilekçi: Nebiha Üstünolan İnönü Cad. 73/B Hatay-İZMİR
Yukarıda ismi ve adresi yazıh bulunan dilekçinin, alacak-
hlan ile konkordato akdetmek üzere Hâkimü'ğimize 30.1.1991
tarihinde müracaat etmiş olduğu ilan olunur. 30.1.1991
Basın-I: 7309
CUMHURÎYET/ll
POLflİKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Bir Osmanlı Yazarı...
Meşrutiyet'ten sonra en $(kı fıkı dostu olan Şahabettin Sû-
leyman, Yakup Kadri'ye der ki,
"Yemeği çabuk yiyelim de Süleyman Nazif'e gideceğiz".
Süleyrnan Nazif, Yakup Kadri'nin gözde yazarlarından de-
ğildir. İbrahim Cehdi takma adıyla yazdığı şiirleri de pek tul-
maz. Onun için Şahabettin'i heyecanlandıran bu ziyaret onu.
etkilemez. Yakup Kadrj o yıllarda koyu bir edebiyatçıdır. Si-
yasal yazılar döktürüyor diye Hüseyin Cahtt'e kızar. Süley-
man Nazif'in siyasal yazılanna hayda hayda kızar. Karmaşa-
lı üslubundan ötürü onu biraz da Namık Kemal taklitçisi sa-
yar. Yaşamında da biraz Namık Kemal'lik vardır. Abdülhamit'in
onu gönderdiği Bursa sürgününden döneli ancak birkaç ay
olmuştur. O dönemin sürgünleri için İstanbul'a göre Bursa1
ya gönderilmek sûrgün sayılıyor. Yalova'ya gitme yarı sürgün
mü olur?
Moda'nın dar sokaklanna dalıyorlar. İki katlı küçük bir evin
önünde duruyorlar. Kapıyı mintanlı, küçük bir usak açıyor. Kb-
nukları üstadın yazı odasına alıyor. Ufacık bir masa başın-
da, abajurlu bir gaz lambasının ışığında yazıyor. Konuklan
görünce ayağa kalkıyor, yazmayı bırakıyor. Uzunca boylu, ge-
niş omuzlu, kapkara sakallı, gözleri fıldır fıldır eden bir dev-
dir üslat. Kılık kıyafet bakımından tam bir Osmanlı.
Ellerini sıktıktan sonra aralarında cınaslı, nükieli bir konus-
ma başlıyor. Hafif bir Diyarbakır şıvesi ile anlatıyor. Bu şive
sözlerine baharat katargibi. Üstat anlatıyor, gençler dinliyor.
Birdenbire Namık Kemal konusu açılıyor. Şahabettin Süley-
man, "Ne yazık, Namık Kemal yolunda o kadar savaştığı Hür-
riyet ve Meşrutiyet dönemine erişemedi" diyecek oluyor.
Süleyman Nazif o insanı ısıracakmış gibi dısan fırlak dis-
leriyle gülümseyerek şöyle diyor:
"İyi ki erişemedi. Yoksa Abdûlhamrt'e sunduğu raporlar-
dan birkaçı karşısına çıkanlırdı. Bu jurnaller ortaya konduk-
ça ne hale düşebilirdi. Hem merhum Kemal Bey bilinçli bir
Meşrutiyet yanlısı değildi. Mithat Paşa'ya yazdığı bir mektup
bugün oğlu Ali Haydar Bey'in elindeki tarihi belgeler arasırv
dadır. Merhum bu mektubunda der ki "Eğer Meşrutiyet de-
diğiniz yönetim biçimi bir damlacık olsun şeriate aykın ise
ben bu savaşa kesinlikle katılmam."
Şahabettin Süleyman da Yakup Kadri de donakalryodar.
Hele Şahabettin iyice donuklaşıyor. Yolda Yakup Kadri'y©
"Sanki vücudumdan bir parça kopmuş gibi geldi bana" diyor.
Mesrutiyet'le cumhuriyet, cumhuriyetle demokrasi Osmanh
aydınlannca hep birbırine kanştınlmıştır. Meşrutiyetçilerin için-
de Namık Kemal gibi şenatçiler de vardır. Seriat, Kuran'a gör»
bir toplümu yonetmek demektir. Çağdaş ne varsa hepsi Ku-
ran'ın içinde var sayılır. Yakup Kadri Karaosmanoğfu, hilafet,
Meşrutiyet, şeriat, cumhuriyet gibi dönemlerden geçerek latk
cumhuriyete erişmiştir.
Cumhuriyetten sonra gelen Atatürk devrimleri bu tartışma-
ların yanlışım alıp götürmüş, doğrusunu getirmiştir. Bu ara-
da cumhuriyetçilerle Meşrutiyetçiler arasında bir dil kavgası
olmuş, bu kavga Süleyman Nazif'le Yakup Kadri'yi karşı kar-
şıya getirmiştir. Süleyman Nazif. Osmanlı nesrini ne denli us-
taca yazmıssa, cumhuriyet Türkçesine de o denli uzakta kal-
mıştır. Üstat, 'ci' edatını sevmezdi. Yakup Kadri ve arkadas-
ları kendilerine Türkçü dediklerinde, "Bir kunduracı aynı za-
manda kundura olamayacağı gibi, bir Türk de hem Türk hem
de Türkçü olamaz" diye haykırırdı. Osmanlı nesri onun elirv
de sona erdi denilebilir. Uzaklaştıkça nelere kızmazdı? 'Ft-
lan bakan bir konuşma yaptı' diye yazdınız mı 'Neden yürü-
me yapmadı?' diye sorardı. Eğer üstat sağ olsa an Tûrkce-
cilerin çok çekeceği vardı. Ölümü şöyle anlatılır, yanında hiç
kimsesi yoktu, yalnız ısırıp bıraktığı bir elma boş masasının
üstünde duruyordu.
jANLARH\
SORUIARI/SORIJNLARI [
YILMAZŞİPAL
mı, Iferıınılar ını Geçerli?"
SORU: Bir Bağ-Kur'lu olarak prim borçlannu 19M yılnı
kadar aksatmadan ödedim. 1986'da işyerimi kapat-
tım ve gelir \ergisi mükeliefi olmayı gerektiren faa-
liyetime son verdiğime ilişkin belgeyi de, ba|b
olduğum vergi dairesinden alarak, bulunduğum iiio
Bağ-Kur Müdüriüğü'ne verdim.
Ancak bu belge yeteıii olmadı ve bana işyerimi kâ-
pattığım dönemden sonrası için prim borcu fikartri*
dı.
Yasa mı. yonımlar mı geçerli?
OE.
YANrP Bag-Kur Yasası'nın 25. maddesi, "Sigortaulığın baj-
langıç ve bitiş tarihi"ne ilişkindir. Maddede Bağ-Kur sigortah-
sı sayılanlardan "gelir vergisi mükeliefi olanlar, mükellefîyetin
başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi
kaydı bulunmayanlar da esnaf ve sanatkâr sidline veya kanunla
kumlu meslek kuruluşlanna kayıtlı olduklan taribten itibaren
kendiliğinden bu kanuna göre sigortalı sayılırlar.
Bu suretle sigortalı olanlann hak ve yükümlulükleri sigor-
talı sayıldıklan tarihte başlar" denilmekte ve sigortalı sayıla-
nn ne zaman sigortaülıklannın son bulacağı da aynı maddede
açıklanmaktadır. Bağ-Kur sigortalılanndan:
"a) Gelir vergisi mükeUefi olanlar, mükellefiyetlerini gerek-
tiren faaliyetlerine son verdikleri.
b) Gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunma-
yanlar, esnaf ve sanatkâr sicilinden veya kanunla kurulu mes-
lek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın silindiği" tarihte Bağ-Kur
kapsamından çıkanlırlar.
30.12.1988 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeli|in
15. maddesi ile Bağ-Kur sigortalılanndan. "a) Gelir vergisi mü-
keliefi olanlann işi bıraktıklanm vergi dairesine biidirmeleri ile
birlikte esnaf ve sanatkâr sicilinden veya kanunla kurulan ilgi-
li meslek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın silindiği" tarihten
geçerli olarak sigortalılıklanmn son bulacağı açıklanmaktadır.
Yasada, gelir vergisi yükümlüsü olan ve vergi yükümlülüğü
getiren çalışmalarına son veren sigortalılarm, başka bir koşnia
gerek kalmaksızın, sigortalılıklarımn son bulacağı açık olarak
belirtilmiştir. Bunun dışında başka bir koşul öngörülmemij-
tir. Yasa, esnaf ve sanatkâr sicilinden ya da yasayla kurulu mes-
lek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın süinmesi koşulunu, gelir
vergisinden bağışık ya da vergi kaydı bulunmayanlar için ara-
maktadır.
Yönetmeliğin, "üye kayıtlanmn silindiği" tarihin geçerfi ola-
cağı açıklaması, yasa hükmü ile çelişmektedir. Yasa hükümle-
ri ile yönetmeliklerin getirdiği açıklamalann birbiriyle çelişmesi
durumunda, yasa hükümlerinin geçerli olacağı tarOsmasızdır.
Aynca, 22.9.1987 tarih ve 279 sayüı genelgede de Bağ-Kur
sigortalılanndan "a) Gelir vergisi mükeUefi olanlann, mükei-
lefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri"nde başka
bir koşul aranmaksızın, sigortaülıklannjn da son bulacağı acık-
lanmıştır.
İLAN
T.C.
KARŞIYAKA
3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1990/300
Davacı: Cavit Erdinç-6730 Sokak No: 25 Karşıyaka
Vekili; Av. BUlent Erdinç-Aym adreste
Dava: Gaiplik
Dava tarihi: 1.5.1990
Davacı vekili tarafından açılan raahkememizde görillmekte olan
gaiplik davasjrun yapılan durusraasında adı geçen gaip Mehmet Er-
dinç'in 1972 yılı nisan ayından beri ikâmet etmekte olduğu yerden
ayrılıp bir daha haber aJınamadığından ilanen teblığıne karar veril-
mek olmakla;
Adı geçen Mehmet Erdinç'in duruşmarun aüb bulunduğu 14.2.1991
günü saat 10.45'te mahkememizde hazır bulunması, gelmediği tak-
dirde kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde gaipliğine
karar verilecegi, aynca bu şahsı tanıyan ve bu dava ile ilgilenenlerin
yukarıda numarası yazılı dosyarnıza müracaat etmeleri hususu ila-
nen tebliğ olunur. 28.1.1991
Basın: 18797