13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 SEMEST PİYASADA DÖVİZ ABOOofan 9at> AJman Marta Isviçre Frangı ioMflâa nonra ngfcStefSn. Frm»E Frmgı lOOtaynUteli SAffyd Avusturya Şüjra OAva Uıt. (S) = Aiıs 3112 2106 2458 184/ 6180 615 277 790 297 Saftş 3117 2110 2465 1095 6230 622 282 800 302 3036 ALTIM 6ÛMÛŞ Cumhunye» Reşat 24 ayar altın 22 ayar bıkak 900 ayar gûmüş vrtrfbank Attmı Ziraat AJtmı M.B**a 1 Ons S «15 247 000 280 000 36850 33.050 432 205.000 208 000 203 000 364 75 Saoş 251.000 290.000 37.000 36.600 464 210.000 213 000 208 000 368 25 TL inttrtanta Ort Fani (%) 64.92 Döviz tevdiat . hesapları • ANKARA (AA) — Merkez Bankası, bankaların döviz tevdiat hesaplan karşılığı tutuian munzam karşılıklarına şubat ayında daha düşük faiz verecek. Merkez Bankasfnın diinkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre şubat ayında munzam karşıhklardan ABD Doları'na yüzde 3.3438, Alman Markj'na yüzde 4.3125, Fransız Frangı'na yüzde 4.8750, Hollanda Florini'ne yüzde 4.063, Isviçre Frangı'na ise yüzde 3.9650 yılhk faiz uygulanacak. Sigorta' • Ekonomi Servisi — Halk Sigorta, sadece hayat ve sağlık sigortaları konusunda çalışacak Halk Yaşam Sigorta AŞ'yi kurdu. 15 milyar lira sermayeli şirketin yönetim kurulu murahhas azalığına Erhan Dumanlı, genel müdürlüğüne de Abdullah Karaçık getirildi. Şirket 1991 yıhnda 130 milyar liralık prim hedefliyor. Vakıf eserine fon kesintisi • ANKARA (AA) — Hükumet, banka ve sigorta şirketlerinin kârlarından vakıf eserlerinin restorasyon ve onarımı için fon ayrılmasını öngören yasa önerisini komisyona geri aldı. TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde hükümetin, yasa önerisinin yeniden incelenmesi için Plan ve Bütçe Komisyonu'na iade edilmesi yolundaki tezkeresi üyelerin bilgisine sunuldu. Esbank'ın 1990 kârı • Ekonomi Servisi— Esbank'ın 31 ocak günü yapılan olağan genel kurul toplantısında 1990 kârının bir önceki yıla oranla hedeflerinin üstünde yüzde 143 oranında artarak 77 milyar lira olarak gerçekleştiği belirtrldi. Esbank, 1989 yıhnda 31.7 milyar lira vergi öncesi kâr gerçekleştirmişti. Tetra Pak ve Alfa-Laval birleşiyor • Ekonomi Servisi — Sıvı gıda paketlemesi ve dağıtımında dünyanın en büytik kuruluşu olan Tetra Pak, gıda teknolojisi devlerinden Alfa-Laval ile birleşmek istiyor. Tetra Pak Gnıbu kuruluşlan Bertil Hagman, birleşme önerisini yaparken, her iki kumluşun bilgi ve deneyimleri ile araştınna ve geliştirme imkânlannın koordineli çalışacaklannı ve bundan da dünya milletlerinin faydalanacağını söyledi. Tetra Pak'm önerisini olumhı karşılayan Alfa- Laval idarecileri, öneriyi 7 mayısta toplanacak olan genel kurula götüreceklerini ve hissedarlara bu birleşmeyi onaylamalanru tavsiye edeceklerini söylediler. Didan-1'de petrol bulundu • BATMAN (Cumhuriyet) — TPAO Ue Shell tarafından Diyarbakır'm Silvan ilçesi yakınlarındaki Didan-1 kuyusunda sürdürülen arama çalışmalan sırasında petrol bulundu. Petrolün 33 gravitede olduğu ve kuyudan günde 2 bin varil üretim gerçekleşeceği bildirildi. Geçen yıl petrolde verimli bir yıl ya$ayan TPAO yeni yılın ilk ayı içerisinde de Silvan'da petrol buldu. Shell şirketi ile birlikte yurütülen çalışmalar sırasında ilçeye 15 kilometre uzaklıkta bulunan Didan köyü yakınlarındaki Didan-1 kuyusunun 2350 metresinde petrol tabakasına rastlandı. Otoda umutsuz dönemGeçen yıl üretim ve ithalattaki artışla göz kamaştıran otomobil sektörünün 1991'e ilişkin beklentileri savaş nedeniyle şimdilik umutsuz. Sektör, Körfez'deki durum yüzünden önünü görmekte zorlanıyor. 1991'de en iyi tahmin olarak "1990'daki rakamlara yaklaşmayı" hedefliyor. Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Ali İhsan İlkbahar, "Yeni yıla zararla başladık. Savaş nedeniyle otomobil satışları büyük bir kriz içine girdi. Talep daralmışken zam yapamayız" diyor. Ithalatçılar Derneği Başkanı Yüce de satışlann durma noktasına yaklaştığını belirtiyor. ESİN SUNGUR Geçen yıl üretim ve ithalatta- ki artışla göz kamaştıran oto- mobil sektörünün 1991'e ilişkin beklentisi umutsuz. Körfez sava- şı nedeniyle önünü görmekte zorlanan sektör, yeni yılla ilgili en iyi tahmin olarak "1990'daki rakamlara yaklaşmayı" duşünü- yor. 1991'e fabrikalardaki grevle gi- ren yerli üreticiler, grevin erte- lenmesi üzerine üretime tekrar başladılar. Bir ay kapalı kalan fabrikalardaki stoklan kullana- rak şubat sonuna kadar finans- man dengelerini tutturmayı planlayan üreticiler, toplu söz- leşmenin imzalanmasından son- ra toplam maliyetlerin yüzde 20 ila 30 arasında artacağı hesabı- nı yapıyor. Maliyetlerdeki artı- şa karşıbk, Körfez krizınin sıcak savaşa dönüşmesiyle otomobil talebinin durma noktasına gel- mesi ureticilerin geçmiş yıllarda olduğu gibi maliyet artışını anında fiyatlara yansıtmasını engelleyecek. Ureticilerin bu darboğaz nedeniyle şubat sonu- na kadar bekleyerek Körfez kri- zinin çözulmemesi halınde üre- tim hedeflerini düşürebileceği belirtiliyor. "Yeni yıla zararla başladık" Otosan Genel Müdürü ve Otomotiv Sanayii Derneği'nin Başkanı Ali ttasan tlkbahar, 1990 yılında izlenen kur politi- kası ve gümrük vergilerindeki indirim nedeniyle büyük bir ta- lep patlaması yaşandığını hatır- latarak 1991'e giriş koşullarının yeni yılda iyimser olmayı müm- kün kılmadığını söyledi. "1991'de Türkiye, ciddi bir sa- vaşın etkisi altında belki de 1990'da oto arzı (adetj 1990'da ithal oto satışları (adet) General Motors Otosan Oyak-Renault Tofaş Üretim toplamı Oistribûtör firma ithalatı Diğer ıttıalat ItfıaJat toplamı Toplam arz An** »fi 534 610 6830 7434 15408 6836 334 7170 22578 Y«* 1156 7737 69851 88812 167556 68022 4000 72000 239556 Marka Mercedes Renault Ford Audi-VW Lada Hortda Fıat Fiat 126 BİS Opel GM Skoda Peugeot Citroen I Ottcit [ Dacıa Aratak 183 62 21 35 797 437 184 1060 83 5 160 74 9 19 YlMc 1781 1608 1486 628 11193 2730 1572 4406 1564 38 3602 667 1575 634 1541 Marka Moskvrich MBW AJfa Romeo Toyota Oaihatsu Nissan Suzuki Mazda Subaru Hyundaı Votvo Mitsubishı Jaguar Jeep TOPUM Anbk 34 134 16 612 531 304 234 1284 65 121 29 — 2 8 6503 YM* 525 2040 707 3910 1420 3564 2810 10208 733 301 125 2500 48 106 64022 içinde" diyen İlkbahar, savaşın etkisiyle otomobil talebinin da- raldığını, toplu sözleşmelerin imzalanmasıyia maliyetlerin katlandığını hatırlatarak, "yeni yıla zararla başladık" dedi. Top- lu sözleşmelerin ortalama yüz* de 250-260 artışla bağıtlanması- nın bir işçinin yılhk maliyetini 60 milyon liraya çıkardığını an- latan Ali İhsan İlkbahar, bu ar- tışın ürün maliyetlerine yüzde 20 ila 30 oranında yansıyacağını belirterek şöyle konuştu: "Körfez savaşı nedeniyle oto- mobil satışları büytik bir kriz içine girdi. Talep daralmışken ve gümrük vergilerindeki indirim nedeniyle ithal otomobil fivat- lan ucuzlamışken bizim maliyet- lerimizi fiyatlara yansıtmamız çok zor. Mecburen ya zararına satış yapacağız ya da üretimi azaltacağız." Geçen yıl otomobil talebinde- ki patlama üzerine üretim kapa- sitelerini zorlayan ve 1991'e ka- pasite artışı ile başlayan otomo- bil sanayicileri, toplam 167 bin 556 otomobil ürettiler. 1989'da 118 bin 314 olan üretime gore yüzde 42'lik bir artışı ifade eden geçen yılki üretim, otomobil sa- nayinin kuruluşundan bu yana ulaştığı en yüksek düzey. Aralık ayındaki greve rağmen gerçek- leştiriien rekor üretim kapasite kullanım oranını da yüzde 76'ya yükseltti. 1991'de gerçekleşecek üretim konusunda yılbaşından önce yaptıkları tahminlerde 235 bin rakamını telaffuz eden sek- tör ureticileri, Körfez savaşından sonra üretimle ilgili rakam ver- mekten kaçınarak, "1990 üreti- mini yakalamaya çalışacağız" diyorlar. Körfez savaşı nedeniyle tale- bin daralması otomobil ithalat- çılarını da zora soktu. "Otomo- bil satışları durma noktasına geldi" diyen Otomobil tthalat- çılan Derneği Başkanı Orhaa Yüce, otomobil fabrikalannda- ki grevin de Körfez krizinin olumsuz etkileri sonucu bekle- dikleri gibi ithal otomobil satış- larını arttırmadığını söyledi. Otomobil ithalatçılarının kur- duklan bayü sistemi ve servis ağı ile önemli miktarda istihdam ya- rattığını, yan sanayiye de iş im- kânı yarattığını anlatan Yüce, krizin uzun sürmesi halüıde sek- törde faaliyet gösteren bir çok firmanın çekilebileceğini ve di- ğerlerinin de küçülme politika- sı izleme sonucu işsizliğin baş- layacağını savundu. "ınşallah kriz kısa sürede biter de bütün bunlar olmaz"diyen Orhan Yü- ce hedeflerinin, krizin bitmesin- den sonra hızlanacak ithalatla 1990 rakamlarmı yakalamak ol- duğunu kaydetti. Yılbaşından önce yapılan tahminlerde 1991 yıhnda 100 bin otomobil ithal edileceği belirtiliyordu. Otomobil İthalatçıları Derne- ği Başkanı Orhan Yüce, dün yaptığı basın toplantısında ge- çen yıl gerçekleşen otomobil it- halatıyla ilgili bilgi verdi. Buna göre geçen yıl dernek üyesi dist- ribütör fırmalarca ithal edilen 68 bin otomobil için 420 milyon dolar döviz ödendi. İthal ettik- leri otomobillerin 64 bin 22 ade- dini satan distribütörlerin dışın- da, diğer ithalatçılar da 4 bin otomobil getirdiler. Böylece 1990 yılında Türkiye'ye 72 bin it- hal otomobil girmiş oldu. Bun- ların satılmayan 4 bin adedi de 1991'e devredildi. \alniz borsa hareketliHisse senetleri savaşın ilk iki haftasmda ortalama yüzde 32 prim yaptı. Borsanın 23 ocaktan itibaren başlayan soluksuz yükselişi kesintisiz devam ediyor. ABDURRAHMAN YILDIRIM Savaşla birükte bütün piyasa- lar durdu, ama borsa durmadı. 17 ocakta savaşın başlamasıyla aylardan beri gerilen borsa zem- bereği boşaldı ve öteki piyasa- ların inadına çok canlı bir dö- neme girdi. Savaş nedeniyle öte- ki mal piyasalarında hayat du- rurken paralar borsaya akmaya başladı. Hisse senetleri savaşın ilk iki haftasmda ortalama yüz- de 32 prim yaptuar. Hisse senet- lerinin yılbaşına göre değer ar- tışı ise yüzde 42.2 olarak gerçek- leşti. Soluksuz yükseliş devam ediyor Borsanın 23 ocak çarşamba gününden itibaren başlayan so- luksuz yükselişi kesintisiz de- vam ediyor. Dünkü işlemler so- nucunda bileşik Endeks kapa- nışta 4213 puandan yüzde 5.1'lik bir artışla 4432 puana çıktı. Endeks 3639 puanla baş- ladığı bu tırmanışta yüzde 21 ar- tış kaydetti. Bileşik endeks ulaş- tığı bu düzeyi ile 5 kasımdaki değerini yeniden yakalamış ol- du. Bu arada yılbaşından itibaren genel endekse ek olarak yayım- lanmaya başlayan Sanayi ve Mali Endeks arasındaki "makas" gittikce açılıyor. Sa- nayi endeksinin mali endekse önemli bir fark attığı görülüyor. 59 şirketten oluşan Sanayi En- Borsanın "savaş" seyri 45O0 Israil'e fûze saldırısı basladı Cuellar'ın Saddam'la görüşeceâi acıklandı 3 4 7 8 9 10 11 14 15 16 17 18 21 22 23 24 25 28 29 30 31 1 OCAK 1991 ŞUBAT deksi, dünkü işlemler sonucun- da 4651 puana yükseldi ve yıl- başına göre yüzde 48.8 artış kaydetti. 16 şirketten oluşan mali endeksteki artış ise daha düşük düzeyde gerçekleşti ve yüzde 31.4'te kaldı. Ocak ayı içinde borsada his- se senedinde bir trilyon 644 mil- yar 690 milyon liralık işlem ger- çekleştirildi. tşlem miktarı 183 milyon 655 bin 669 adet oldü. Günlük ortalama işlem hacmi 74 milyar 750 milyon liraya çık- tı. Bu rakam geçen yıl ortalama 60.4 milyar liraydı. Borsadaki bu yükselişin eko- nominin öteki sektörlerinin dur- ması üzerine elde kalan âtıl pa- ra ile bankalardan çekilen para- nın bir miktannın hisse senedi- ne yatırılmasından kaynaklan- dığı belirtiliyor. Ocak ve şubat ayının hisse senedinin en canlı dönemleri olması ve şirketlerin geçen yılki bilançolannın orta- ya çıkması geçen yıldan kalan sermaye arttınmlarının bu yılın ilk aylarında gerçekleştirilecek olması da talep canhlığının bir bölümünü oluşturuyor. Borsa- nın bu yükselişinde, yılbaşında hisse senedi fiyatlannın çok düş- müş olması ve metal işkolunda- ki grevin bitmesi de etkili görü- lüyor. Borsanın bu yükselişini yo- rumlayan Borsa Bankerleri Der- neği Başkanı Zeki Döşlnoğlu, şunları söyledi: "Birtakım kişiler savaş çıka- cak diye hisselerini satmışlardı, onlar yeniden piyasaya girdi. Bankalardan çekilen paranın bir kısmı ve dövizden de bir miktar bu dönemde borsaya geldi. Durgunluk içinde olan sektör- lerden bazı kişiler de ellerinde- ki paralan, işlerinde değeriendi- remeyince tek canlı yer olarak kalan borsaya getirdiler. Bunla- rın en hareketli gördükleri yer borsa oldu. Bu üç faktör bir araya gelince, borsaya bir ivme kazandırdı. Yeni bir arz da gel- meyince mevcut hisse senetleri artan talebi karşılamada yeter- siz kaldılar. Talep karsılanama- yınca fiyatlar yukan çıktı. Ta- bii bu arz-talep dengesi bir yer- de dengelenecek. Bir fiyat diize- yine geldiginde eüerinde mal bu- İunanlar satmaya razı olacak ve- ya parası olanlar o fiyat düzey- İerinden talebini azaltacaklar." Zeki Döşlüoğlu, Körfez sava- şının sonuçlanmasının borsaya çok olumlu bir katkı yapacağı- nı ve hisse senetlerinde "büyük sıcramaya" neden olacağını be- lirtti. Döşlüoğlu, savaşın geniş- leme eğilimi göstermesinin ise piyasayı olumsuz yönde etkile- yeceğini kaydetti. Incirlik'te turizm reklaımtncirlik Üssü'ndeki Amerikalı askerlere turizm propagandası yapılmaya başlandı. Adana yöresinin tarihi ve turistik yerlerini anlatan İngilizce video kasetler üsteki Amerikan askerlerine dağıtıldı. UFUKTEKİN ADANA — Körfez savaşına girilmeden önce gerginlik nede- niyle otel ve tur rezervasyonla- nnın iptal edildiği Adana'da In- cirlik Üssü'ne gelen Amerikah askerlere turizm propagandası yapılmaya başlandı. tl Turizm Müdürlüğü, tncirlik Türk Üs Komutanlığı'nın da "olur"unu alarak yörenin tarihi ve turistik yerlerini anlatan îngilizce video kasetlerini ABD'li askerlere da- ğıttı. tncirlik Üssü'ne yakınlığı do- layısıyla "potansiyel saldın he- defleri" arasında sayılan Ada- na'da Körfez savaşı, diğer sek- törlerde olduğu gibi turizm sek- törunde de beklentileri 'felç 1 et- ti. Yıldız sayısı ne olursa olsun Adana'daki turistik otellerin ta- mamı rezervasyon iptalleriyle karşılaştı. Turizm şirketleri, bu konudaki kararlanm geçen ara- lık ayında, daha önce bağlantı kurduklan turistik otellere ilet- tiler. Adana ll Turizm Müdürü Ekrem Özmen, Avrupa'daki tu- rizm şirketlerinin bahar ve yaz aylanna yönelik turizm aktivi- telerinden vazgeçtiğini, savaşın uzun sürmesinin de gelecek se- zonları daha da belirsiz hale ge- tireceğini söyledi. özmen, tu- rizm konusunda Adana'nın Bodrum ve Marmaris gibi tu- rizm beldelerine oranla "biraz daha şanslı olduğunu" öne sü- rerken "Bu şans, Adana'nın ti- caret ve sanayi merkezi olmasın- dan kaynaklanıyor. Ekonomi her şeye rağmen devam eder. Bu işin yapılabilmesi de yabancıla- nn Adana'ya zonınlu uğramala- nna baglıdır" dedi. 'Gezdiremiyoruz, bari gösterelim' Turizm Müdürlüğü, otel ve tur rezervasyonlarımn iptal edil- mesi karşısında careyi Incirlik'e son bir ay içinde gelen Ameri- kalı askerlere propaganda yap- makta buldu. Müdürlüğün giri- şimini Adana Valisi Recep Bir- sin Özen'in desteklemesi üzeri- ne Çukurova'daki tarihi ve turis- tik yörelerle ilgili İngilizce video kasetler hazırlandı. Kasetlere ek olarak binlerce broşür ve bölge haritası da önceki hafta tncir- lik'teki Türk Üs Komutanı Al- bay Necdet Kandemir'e teslim edildi. Turizm Müdürü Ekrem Özmen, savaşla birlikte tncir- lik'te oturan ABD'li sivil perso- nel ile ailelerin ülkelerine dön- düğünü, ancak bunlann yerine 10 binin üzerinde Amerikalı as- ker geldiğini saptadıklannı be- lirterek "Türkiye'ye savaş nede- niyle de olsa ilk kez gelen Ame- rikahlar, belki bir süre sonra Adana'ya bile uğramadan ülke- lerine döneceklerdir. Ancak Adana'yı ve çevresini gördükle- ri video kasetler, ilerisi için po- tansiyel bir turizm yatırımı olmuştur" dedi. Turizm Müdürlüğü'nce tncir- lik Üssü'ndeki yetkililere iletilen video kasetlerin Usdeki kapalı devre TV'den aynı anda herkes tarafından izlenebilmesi için bir çalışma başlatıldığı bildirildi. ABD Hava Kuvvetleri adına gö- rüştüğümüz bir yetkili, kasetle- rin TV'de zaman zaman göste- rilmesine çalıştıklanm beürterek "Bize verilen kasetler, TV'de gösterilecek kadar büyük degil. Bu konuda teknik bir çalışma yapıyoruz. Türk Komutanlığı'- nın bize ilettiği haritalan da üs- sün degişik yerlerine astık. Ada- na'ya çıkma serbestisi gelince kolaylık sağlaj-acak" diye ko- nuştu. EKONOMEDE KUUS MERALTAMER Belirsizliğin istismarı"Bizde iş ahlakının iyice yozlaştığı, bu Körfez krizi sa- yesinde apaçık ortaya çıktı. Giiney illerinde ne kadar var- lıklı tüccar-esnaf varsa bepsi çolugunu çocuğanu, parasını pulunu topİayıp Istanbul'a gel- mişler. Dayamklı tüketim mal- lan iıreticilerinin bayileri de bu gruba dabil. Orada bıraktıklan adamlarına da "paralan ödemeyin" demişler. Şimdi bu- nu iyi niyetle yorumlamay-a kalkarsan, "kendini aşın gü- venceye ahna" diyebtnrsin. Da- ha gerçekçi bir yorum ise 'be- lirsizligi istismar' olmuyor mu?" Bu yorumu yapan etkin bir işadamı, durgunluğun bu bo- yutlara ulaşmasının en önem- li nedeninin psikolojik olduğu- nu vurguluyor ve zincirleme et- kiyle kartopu gibi büyüdüğü- nü hatırlatıyor. "Belirsizliği istismar" galiba şu günlerde çok yaygın. Kredi müşterisi bankacının, üretici fırma bayinin, toptancı pera- kendecinin, "krizi bahane ede- rek kendisini istismar etmeye kalkogını" iddia ediyor. 40 yıl- hk ilişkiler "savaş" nedeniyle zedelenirken, şapka düşüp kel- ler ortaya çıkıyor. örneğin yıllardan beri 4 bankayla çalışan tanınmış or- ta boy bir firmanın yöneticisi, 15 ocak öncesinde çalıştığı bankalar arasında bir ayınm yapmazken, şimdi artık bu bankalardan sadece 2'siyle ça- lışmaya karar vermiş. Çünkü yıllardan beri düzenli ilişkiler yürüttükleri bu bankalardan ikisi 15 ocaktan sonra da işle- ri hiç aksatmazken diğer 2'si krizin ilk günlerinde para öde- mekte zorlanmışlar, daha son- ra da firmanın kredi talebine karşıhk yüzde 95 gibi çok yük- sek faiz oranlan telaffuz etme- ye başlamışlar. Firma yöneti- cisi "Bu tavır savaş Vurgunm- lugu degil de ne" diye dert ya- myor. Daha müthiş savaş vurgun- culan da var kuşkusuz... Örne- ğin bu krizli günlerden yarar- lanarak borsadan büyük voli- ler vurmaya niyetlenen bazı spekülatörler, bond çantalan- na milyan aşan paralan doldu- rup 8-10 gün içinde paralan katlamak uğruna borsa çevre- sinde nöbet tutuyorlar. Zaten şu günlerde borsa endeksinin yukselmesinin nedeni de buna bağlanıyor. Savaş, dayamklı tüketim mah üreten fırmalarla bazı ba- yileri arasındaki ilişkileri de onanlamaz biçimde bozacağa benziyor. Kimi bayi gerçekten tahsilat yapamadığı için üreti- ci firmaya olan senedini öde- yemezken kimisi de gücü oldu- ğu halde ödemekten kacınıyor. Yine şapkalar düşüp keller or- taya çıkıyor. Anlaşılan Körfez'de savaşın başladığı 15 ocak tarihi kimi- leri için bir anlamda "Milmt" olacak. Sarsümaz zannedilir- ken bir anda iskambil kâğıdı gibi devrilen ilişkilerden söz edilirken milattan önce ya da milattan sonra misali "savaş- tan önce" ya da "saraştan sonra" denilecek. Her taşın altında "savaş" Şu günlerde hangi taşı kal- dırsanız, altın- dan 'savaş' çı- kıyor. Et mi almak istediniz... Ka- sap bir yandan etinizi hanrlar- ken, diğer yan- dan da işlerin durgunluğun- dan yakınıyor. Orada •bekle- yen 12-13 yaşla- nndaki çocuk "Neden ama amca?' diye sor- duğunda ise "Evladım, diyelim ki baban oto komisyoncusu. Günlerdir tek bir satış yapma- mış. Önümüzdeki günlerde durumunun değişeceği de kuş- kulu. Elimdeki parayı daha dikkatli harcayayım diyor. Es- kiden her akşam et yeniyorsa, şimdi haftada 1-2 kere yemekle yetiniliyor" diye anlatmaya başhyor. Bakkala mı girdiniz, yine aynı yakınma... Bu kez siz "Hani ilk günlerde satışlar çok canlıydı, panik nedeniyle in- sanlar evde stok yapıyorlardı" diyecek oluyorsunuz. "Abla stoklar yapddı bitti, bakülar ki mal bitmi>or. Şimdi evdeki stoklan eritiyorlar. Bizler de sinek avlıyoruz" yanıtmı alı- yorsunuz. Evde tüpgaz mı bitti, yine karşınıza 'sa- vaş' çıkıveri- yor. tpragaz'a ısmarladığınız tüpgaz zama- nında gelmeyip sizi konuklan- nıza karşı mah- cup düşürdü- ğünde, ister is- temez ertesi gün aksakhğın nedenini araştı- rıyorsunuz. Bu sefer de tpra- gaz Genel Müdürlüğü'nden si- ze verilen yanıt şu: "Savaş ozar da tüp bulamayız panigine gi- ren insanlar, evde boşalan ye- dck tüplerin tümünü derhal doldurmak isteyince tüpe talep birden arttı. Böylece bayileri- miz tüp dağıtımında talebi karşılayamaz oldular." Taksiye mi bindiniz, daha 3 adım gıtmeden şoför yakınma- ya başhyor, "Bu gidifle araba- nın taksitlerini ödeyemeyece- ğiz. tşler yan yanja azaldı. Es- kiden sabahm altısında yedi- sinde işine giden devamlı müş- terilerimiz vardı. Bunlann ço- ğu toptancılardı. Şimdi o saat- lerde boş ^tıyoruz. tş olmadı- ğı için dukkânı dokuzdan ön- ce açmıyorlar." Patlayacak olan ne? tş çevrelerinin önemli bir kesimi Amerika ve müttefik kuvvetlerin gücünden kuşku duymu- yor. Savaşın da kısa süre içinde noktalanaca- ğını düşünüyor. Bu çevrelerde sotı günlerin en güncel konusu ise "savaş sonrası tahminkri..." Etkin bir işadamı "Saddam çıkıp da geri çe- kildim derse ya da birden ateşkes ilan edilirse halimiz harap" diye dertleniyor. Emisyonun yükselmesine rağmen piyasa durgun olduğu için fıyatlann pek de artmadığına işaret eden bu işadamı "Harbin bir anda bitmesi felaket olur. Bir rahatlama olursa talep derhal fırlar. tşte o zaman yandık. Birkaç gün içinde çok bü- yük fiyat patlamalan olabilir" diyor. Bir başka işadamı da "patlama" olacağı ka- nısında. Ancak ona göre patlayacak olan enf- lasyon değil, sadece talep. Talep patlaması ise üretimle karşılanabildiği takdirde neden enf- lasyona yol açsın? Bu işadamı önümüzdeki günleri hiç de karanlık görmüyor ve "1992 için, yaUnm yapmanın tara zamam" diyor. Piyasaya kriz nedeniyle enjekte edilen paranın yanı sıra grevlerin sonuçlanması nedeniyle bir kısım iş- çinin refah düzeyinin yükseleceğini hatırlatan işadamı, bu yıl mahsulün de bol olduğunu, ay- nca 1992 seçim yıh olduğu için hükümetin eü- nin açık olacağına dikkati çektikten sonra "ye- ter ki fırmalar hazuiıklı, üretim bol otsun. Eger şu günlerde durgunluk yüzünden bazı kayıp- lar söz konusuysa, bu fazlasıyla telafi edilir. Üstelik üretim çoksa talep patlaması enflas- yona da neden olmaz" diyor. Tanınmış bir bankaa ise şu yorumu yapıyor: "Piyasaya enjekte edilmiş, ancak şu anda sir- küle etmeyen para eninde sonunda yastık al- bndan çıkacak ve bankacıhk sistemiae döne- cek. Bu nederde ben mevdnat faizlerinin çok yukan çeküecegine inanmıyonım. Sisteme gj- recek kaynak, kaynaga olan talepten daha faz- la olduğu için kredi faizlerinde de büyük artış beklemiyonım. Tabü tüm bu tahminler, savaşın erken bite- cegi varsayımına dayamyor. Ama kara savaşı- nın da başladığı dikkate alınırsa, acaba savaş iyimser tahminler doğnıltusunda çabuk bite- cek mi? Turizme yatırımın tamzamanı Savaştan etkilenen sektörlerin ba- şında turizm geliyor kuşkusuz. Tu- rizmciler kan ağlıyor, otellerde in cin top oynuyor. Otelini satmaya can atan çok, ama ahcı nerede? Yapı Kredi Bankası Genel Müdü- rü Burhan Karaçam'a göre ise şu sı- ralar "Turizme v^tırımın tam zama- nı. Savaş bittikten sonra, özeDikle de 1992'de TUrkiye turizmde patlama yapacak." Yapı Kredi de aynı görüşten hareketle Dat- ça'da yanm kalmış bir otel yatınmım devral- mış. Ancak Karaçam özeîlikle vurguluyor: "Kredi borcu nedeniyle değil. Biz genelde tu- rizme kredi vermeyiz. Yıllar önce turizm tah- sisleri yapılırken konuya duyarsız Çukurova gnıbu olarak biz geç kal- mıştık. Pişman olduk, ama 'şimdi geri duralım, bu yatınmlardan tek- liyen olursa o zaman ortaya çıkanz' demiştik. tşte 3 yıl sonra o noktaya gelindi. Yatınmcı gnıpla kredi iliş- kimiz yoklu. Nakit para ödeyip sa- tın aldık." Datça Bencik Koyu'ndaki yanm kalmış otel inşaatını Bolu Kartalka- ya'da Murtazaoğlu Ailesi'yle Pekintaş ve ö z - kan Olcay Grubu'ndan satın alan Yapı Kredi, 20 milyon mark dolaylannda bir harcamayla oteli bitirmeyi ve 1992 sezonuna yetiştirmeyi amaçlıyor. Metaş bilmecesiGüneş Taner'in 'kurtarıldı' dediği METAŞ için bankaların protokol imzalamadıkları, daha önce bulunan dış krediye teminat mektubu verilmediği ve işçiler konusunda bir plan yapıldığı belirtildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Devlet Bakanı Güneş Taner'in "kurtanldı" açıklama- sını yaptığı Metaş için çeşitli oyunlar oynandığı öne sürüldü. Metaş ile ilgili olarak Devlet Bakanı Guneş Taner'in "Kamu Ortaklığı tdaresi'nden sağlanan 100 milyar lira taze para, ban- kaların hisse sahibi olmalan ve işçilerin iki yıl eski ücretlerie ça- hşmayı kabul ettiklerine" ilişkin açıklamasının beraberinde getir- diği sorulara yanıt aranıyor. YPK kararının açıklanmaması nedeniyle "Resmiyete kavuş- muş herhangi bir gelişme olmadığını" belirten Metaş yö- neticileri "Ankara'da edindiği- miz izlenim, olay henüz hazır- lanma aşamasında. Açıklanan karaıiar esnek. Ama olumlu" değerlendirmesini yaptılar. Fir- manın ayağa kalkmasının sağ- lanması nedeniyle çok hassas davranılması gerektiğini bildi- ren yöneticiler "Her laraf ken- dine düşen fedekârlığı yapmalıdır" dediler. Metaş ile ilgili kararlara net- lik kazandınlmamasının ardın-. da çeşitli planlann yatüğım kay- deden Ege Yatınm Grubu'ndan bir yönetici edindiği bilgileri şöyle aktardı: "Metaş için dışandan yüzde 30-35 faizli bir dış kredi bulun- muştu. Bunun için gerekli temi- nat mektubu çeşitli baskılar ne- deniyle verilmedi. KOİ'den sağ- lanacağı söylenen 100 milvar için yüzde 35 faiz uygulanacagı kaydedildi. Aynca bankalar arasında da hanrlanan protoko- lün imzalanmadığını öğrendik. Bunun için her fedakârlığat razıyız' açıklamasını yaptıkları için eski ücretlerie çalışmalan' öngöriilmüş. Ancak bunun tep- kiye neden olacağı hesaplananık' 'Bu ücretlerie üç ay çalışın. On- dan sonra MESS sözleşmesini yüzde 30 eksiği ile ödeyeüm' de- nilecek. Bu plan yapılmış. Bu- nu işçiler kabul ederlerse diğer anlaşmazlık süren işkollannda da bunu ernsal gosterecekler. Bo yuzden taraflar kesin açıklama yapmamayı yeğliyorlar." Bu arada Metaş'm kurtarıl- madığını öne süren sanayici Atd Akkan, "Politik hesaplar yapa- rak işçiyi köseye sıkışürmaya çalışıyorlar" dedi. Sanayici Te- oman Baygan da "Metaş kur- tanldı demek yanlış. Bacanın lşçi konusuna gelince. tşçiler tütmesi başka, tütmesinin sür- 'Fabrika çalışmaya başlasın. dürühnesi başka" diye konuştu. KAPALI ZARFLA TEKLİF ALINMAK SURETİ İLE 30.000 KGR NİTRİLLİ KAUÇUKLU PVC (ŞİYAH) VE 8000 KGR TERMO GRANÜL (HAKİ) SATIN ALINACAKTIR 1— Bu işe ait şartname işletmemizden temin edilebilir. 2— Kapalı teklif mektuplannın en geç 14.2.1991 tarih ve saat 15.30'a kadar işletmemizin Beykoz'daki Muhaberat servisine veril- mesi şarttır. SÜMERBANK HOLDİNG AŞ BEYKOZ DERİ ve KUNDURA SANAYtf tŞLETMESt (Basrn: 18676)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle