Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ŞUBA T 1991 » HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
2 ABD gemîsi yara aldl Saddam yol aynmındal 5 v Dış Haberler Servisi— Sov- nu da kaydetti.
Dış Haberler Servisi — Mut-
tefiklerin Irak'a karşı kara sal-
dırısım başlatmalarının an rae-
selesi olduğu bildirilirken dün
savaşın başladığı 17 ocaktan bu
yana ilk kez iki ABD savaş ge-
misi Körfez'de mayına çarparak
yara aJdı. Riyad'daki ABD aske-
ri yetkilileri, USS Princetoo fü-
ze kruvazörünün aldığı yara so-
nucu gücünün yüzde 50'sini
kaybettiğini, helikopter gemisi
USS Tripoli'nin ise bir bölümü-
nün su aldığını, ancak geminin
görevini sürdürdüf ünü bildirdi-
ler. Iki olayda biri ağır, toplam
7 ABD askerinin yaralandığı
kaydedildi. Bağdat, 4 müttefik
savaş uçağını düşürdüğünü bil-
dirdi.
Körfez'deki uluslararası aske-
ri güçlerin komutanı General
Nonnan Schwarzkopf, "Irak"-
ID Kuveyt'ten tamamen çekil-
meye baslaması durumunda
Irakiı birliklere saldınnanın bir
aniamı kaimayaeagını" söyledi.
İlk mayın kazası
AFP'nin haberine göre Kör-
fez'deki ABD birliklerinin söz-
cüsü General Richard NeaJ dü-
zenlediği brifingte dün TSİ
07.15'te bir mayına çarpan 9 bin
50 tonluk Princeton kruvazörü-
nün ilk belirlemelere göre gücu-
nün yüzde ellisini kaybettiğini,
ancak gemideki uzmanlann ke-
sin hasarı belirlemek için çalış-
maJarını sürdürdüklerini söyle-
di. Gemi mürettebatının 360 kişi
olduğunu belirten Neal, olay sı-
rasında biri ağır üç denizcinin
yaralandığını kaydetti.
Neal, bu olaydan üç saat on-
ce de yine Amerikan donanma-
sına ait USS Tripoli helikopter
gemisinin mayına çarptığını bil-
direrek dört denizcinin yaralan-
dığını, geminin bir bölümünun
su aldığını, ancak görevine de-
vam ettiğini söyledi. Helikopter
gemisinin 18 bin 500 ton oldu-
ğunu ve 25 helikopter taşıyabil-
diğini kaydeden NeaJ, geminin
mayına çarptığı sırada, USS
Princeton gemisinden 10 mil
uzaklıkta olduğunu belirtti. Soz-
cü, savaşın başından bu yana
bölgede 150 Irak mayınının te-
mizlendiğini bildirdi.
Neal, bir avcı-bombardıman
F-16 Falcon uçağının "düşman
topraklannda" düştüfünü, uça-
ğın pilotunun ise kurtarıldığını
söyledi. Neal, savaşın başından
bu yana müttefîklerin toplam 30
uçak kaybettiklerini belirtti.
Neal, karada ise müttefık bir-
liklerin tanksavar helikopterler
ve topcu ateşi ile sırur boyundaki
Irak askerlerini mevzilerinden
çıkarma operasyonunu sürdür-
düklerini bildirdi. Irak birlikle-
rini taşıyan 6 zırhlı araçtan olu-
şan bir konvoya düzenlenen sal-
dinda ise deniz kuvvetlerinden
Cobra helikopterlerinin Suudi
ve Kuveyt askerlerine yardımcı
olduğıınu belirten Neal, bu araç-
lardan ikisinin tahrip edildiğini,
çatışmada müttefık askerlerden
yaralanan bulunmadığını
söyledi.
Kara için hazırlık
Amerikan 2'inci Deniz Piya-
de Tümeni'nin muhtemel bir ka-
ra savaşı için yeniden mevzilen-
dirildiği bildirildi. Amerikalı
Yarbay Jan Huiy, tümende yer
alan birliklerin büyük bir kısmı-
nın yerleştirildiğini ve müttefik
kuvvetlerîe Irak birlikleri arasın-
daki tarafsız böigeye keşif ekip-
lerinin gönderildiğini açıkladı.
Keşif ekiplerinin Suudi Ara-
bistan tarafından Irak birlikle-
rinin Kuveyt'i işgalinden sonra
yapılan siperlere doğru ilerledik-
lerini kaydeden Huly, müttefik
kuvvetlerin Kuveyt'e girmesi du-
rumunda siperler ve diğer sa-
vunma önlemlerinin alınması
gerektiğini söyledi.
İngiliz topgulan
Körfez'de konuşlandırılan İn-
giliz topçu birliklerinin, dün ilk
kez Irak mevzilerine ateş actığı
ve üç tank, üç top ile üç topçu
mevzisini tahrip ettikJeri bildiril-
di. İngiliz birliklerinin sözcüsü
binbaşı Niall Irving, düzenlenen
brifingte, topçu birliklerinin ol-
dukça basanlı geçen operasyon-
dan sonra kayıp vermeden üsle-
rine döndüklerini söyledi.
jağdat'ın açıklaması
Bağdat radyosundan dün ya-
ımlanan askeri bildiride son 24
aat içinde müttefiklerin düzen-
:diği 130 hava saJdırısından L
S'inin sivil hedeflere yönelik ol-
uğu ve müttefik savaş uçakla-
ndan dördünün düşürüldüğü
slirtildi. Bildiride Irak topçu-
nnın Suudi Arabistan'ı yoğun
r biçimde bombaladıkları da
lydedildi.
umhuriyet
uhafızlan
Irak ordusunun seckin birlik-
i olan Cumhuriyet Muhafız- x^
ı'nın komutanı General Ayad
ılifa, müttefiklerin yoğun
mbardımanlannda, bugüne
iar Cumhuriyet Muhafızları
1
çok az kayıp verdirildiğini sa-
ıdu.
rak resmi haber ajansı INA-
bir açıklama yapan Halifa,
jmhuriyet Muhafızlan'nın
ük kayıpları 0e müttefikle-
bü>ük bombardımanınj kar-
^tırmak giiliinçlür" dedi.
ıwarzkopf
»rfez'deki Amerikan kuv-
rinin komutanı General
Norman Schvvarzkopf, "Ku-
veyt'ten toptan çekümeye bas-
lamalan halinde Iraklılara sal-
dırmanın bir aniamı kalmaya-
cagını ' söyledi.
Amerikan NBC Televizyo-
nu'na önceki gün bir demeç ve-
ren General Schwarzkopf,
Irak'ın Kuveyt'ten kitle halinde
çekilmeye başlamasının, "BM
karariannın yerine getirilmesini
içeren çok farklı bir tablo
yaratacağını" belirterek bu du-
rumda "Karar almanın başka
kişilere ait olacağını" kaydetti.
Schwarzkopf tamamen kişisel
fikrini söylediğine dikkat çeke-
rek, "Hadi saldıraüm" demenin
bir aniamı kalmayacağmı ifade
etti. General Schwarzkopf, çe-
kilme sırasında saldırmama gü-
vencesi verilmesine ilişkin bir
soruya, "Bu mantıklı bir varsa-
yım. çünkü bu strada biz sürekü
vurursak, onlann çekilmesini
bekleyeıneviz" karşılığını verdi.
Kara savaşı nastl
olacak?
Yetkililerin kara savasmm her
an baslayabileceğini belirttikle-
ri şu sıralarda, herkesin aklını
meşgul eden soru, bu savaşın
nasıl olacafı. Bir noktada göriiş
birliği var. Müttefiklerin can
kaybını azaltmak için alacakla-
rı türn önlemlere karşın Irak or-
dusu kararlı biçimde direnirse,
savaş kanlı olacak. Müttefik as-
keri yetkililer, son tahlilde Irak
askerlerini siper ve koruganla-
rından sökebilmek için klasik
süngü savaşının kaçınılmaz ola-
cağı görüşündeler.
Saddam'ın en büyük beklen-
tisi, müttefiklerin cepheden sal-
dırması. Irak birlikleri bu tak-
dirde güçlü topları ve top gibi
mevzilendirdiği tanklan ile müt-
tefık güçlere ağır kayıp verdire-
bilecekler. "Time" dergisi Ame-
rikalı komutanlann, Irak'ın bu
tuzağma düşmek niyetinde ol-
madıklannı belirtiyor. Dergiye
göre müttefikfer Saddam'ın
umut ettiği gibi cepheden saldır-
mak yerine, yanlardan kuşatma
harekâtlan gerçekleştirecekler.
Bu arada Irak ordusunun geri-
sine indirilecek paraşütçü birlik-
leri, Irak birliklerinin tam ola-
rak kuşatılmasını sağlayacak.
Time, müttefiklerin topyekün
bir saldınya da geçmeyebilecek-
lerini belirtiyor. Dergiye göre
müttefikler topyekün bir saldı-
n yerine, daha ufak çaplı bir di-
zi saldırı düzenleyebilirler. Bu
saldınlardan amaç, Irak birlik-
lerini siperlerinden çıkmaya zor-
lamak. Bunlar dışarı çıkınca
uçaklar tarafından imha
edilecek.
Müttefîklerin kullanacağı bir
taktik de kara ve hava kuvvet-
leri arasında çok sıkı bir işbirli-
ği yapmak. Cepheden saldırı
yapmanın zorunlu olduğu du-
rumlarda, bu saldırılardan ön-
ce çok yoğun hava bombardı-
manlan gerçekleştirilecek. Cep-
heden saldırılann amacı Irak'-
ın savunma hatlarında gedikler
açmak. Irak birlikleri bunları
kapatmak için karşı saldırıya
geçince, müttefık uçak ve tank-
lan tarafından imha edilecek.
Time'a göre Irak ordusu, iyi sa-
vunma yapan, ancak açık alan-
da manevra ve hareket yetene-
ği zayıf olan bir ordu. Bu ne-
denle Amerikalı komutanlar
Irak ordusu ile açıkta karşılaş-
rnaktan çekinmiyorlar.
Tüm bu taktiklere rağmen
Irak birlikleri siperlerinde kal-
maya devam ederlerse, onlan
temjzleme işi, piyadelere duşü-
yor. Müttefık komutanlar son
tahlilde siperlerde süngü savaşı-
nı kaçınılrnaz olarak görüyor-
lar.
Demiryoluna
konan botnba
imha edildi
StİRT (Cvuirariyet) — Siirt^
in Kurtalan ilçesi yakınlarutda,
Kurtalan Ekspresi'nin geleceği
saatlere yakın demiryoluna yer-
leştirilen bomba, yoî işçileri ta-
rahndan görülmesı uzeruıe im-
ha edildi.
Edinilen bilgiye göre Kurtalan
üçesi istasyonunda görevli yol iş-
çileri, dün sabah demiryolu
kontrolleri sırasında Beşiri çıkı-
şjnda rayların bir bölümünun
altının kazılmış ve bir paket yer-
leştirilmiş olduğunu fark ettiier.
fşçiler, gördüklerini istasyona
aktararak bomba olabiieceğin-
den kuskulandıklarını bildirdi-
ler. Bunun üzerine olay yerine
Siirt'ten gelen bomba imha eki-
bi, bombayı konulmuş olduğu
yerden aiarak demiryolundan
uzaklastırıp imha ettiier.
Yetkilüer, dün sabah 03.00'te
KurtaJan-Batman banlıyö treni-
nin seferinden sonra yerleştiril-
miş olduğunu tahmin ettikleri
bombanın 5011 sefer sayılı Kur-
talan Ekspresi'ni hedef almıs
olabileceğini söyledüer. Yasadı-
şı bir örgüt tarafından yerleşti-
rildiği öne sürülen bombanın
tahrip gücünün yüksek olduğu,
olayla ilgili soruşturmaya baş-
landığı bildirildi.
Üç gün önce de Kahraman-
maraş'ın Pazarcık ilçesi yakınla-
nnda teröristlerin rayları sökme-
si nedeniyle Doğu ve Güneydo-
ğu'daki askeri birliklere malze-
me tajıyan ytik treni raydan p-
karak devrilmış, olayda bir kisi
öhnüştü. "^*"
Dış Haberler Servisi— Sov-
yetler Birliği Devlet Başkaru Mi-
hail Gorbaçov'la Irak Dışişleri
Bakanı Tank Aziz arasında ka-
ra savaşını önlemek için son
şans olarak kabul edilen görüş-
me dün Moskova'da gerçekleş-
ti. 3.5 saat süren göriişmeden
sonra gazetecilere kısa bir açık-
lama yapan Krernlin sözcüsü
"Vitaly İgnatenko", Başkan
Gorbaçov'un, Tank Aziz'e bir
barış planı önerdiğini, Irak Dı-
şişleri Bakanı'nın bu planı Bağ-
dat'ta Devlet Baskanı Saddam
Hüseyin'e sunacafcnı bildirdi.
Sovyetler Birliği, gorüşmenin
ardmdan, ABD, Almanya ve
İtalya liderleriyle ilişkiye geçe-
rek barış planının ayrıntıları
hakkında bilgi vermeye başladı.
Sözcü ignatenko açıklamasın-
da, Gorbaçov'un ABD, îngilte-
re, İtalya, Fransa ve İran'a pla-
nın aynntılarını bildireceğini de
belirtmişti.
ABD Başkanı George Busb'-
un barış planını gordüğü ancak
komutanlarına savaşla iigiii
plan ve programlanna devam
etmeleri emrini verdiği bildiril-
di. Beyaz Saray Sozcüsu, Mar-
İİD Fitzwater, "Başkan Busb,
Gorbaçov-Aziz görüşmelerini
içeren melnin kendisine gönde-
rilmesine teşekkür ediyor" de-
di. SSCB Dışişleri Bakanı Alek-
sandr Besmertnih de daha önce
ABD'li meslektaşı James Ba-
ker'ı telefonla arayarak bilgi
vermişti.
Sovyet lideri Mihail Gorba-
çov'un Sözcü Yardımcısı Sergei
Gregorjev. SSCB'nin banş öne-
risinde, Irak'ın Kuveyt'ten şart-
sız olarak çekilmesi isteğinde
bulunulduğunu açıkladı.
Gregoryev, banş onerisinde,
Irak'ın varlığını sürdüreceği va-
adinde de bulunulduğunu kay-
detti.
İngiliz bağımsız televizyon
kuruluşu ITN'ye demeç veren
Gregoryev, Gorbaçov'un barış
önerisi hakkında şu açıklamayı
yaptı:
"Şartsız olarak geri çeldlin,
ancak şunu da bilin, eğer geri
çekilirseniz, bundan böyle
Irak'ın içişlerine daha fazla ka-
nşılmayacak ve varlıgınızı siir-
dürebilirsiniz."
Sergei Gregoryev, bunun,
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'e kişisel bir mesaj ola-
rak nitelendirilebileceğini kay-
dederek, "Saddam'ın kendisini
kurtarabilmek için bir çeşil pla-
na ihtiyacı var ve belki de ona,
sadece kendisinin de yönetimi-
nin de kurtulabileceğini söyle-
menin zamanı geldi" dedi.
Gregoryev, Bild gazetesinde
yayımlanan planın Tarık Aziz"e
sunulan banş planının hemen
hemen çerçevesfiıi öîuştuVduğu-
Bild gazetesi
Aimanya'da yayımlanan Bild
gazetesi, Moskova'daki güveni-
lir kaynaklara dayanarak verdi-
ği haberde, Sovyet lideri Gorba-
çov'un barış planını dört ana
nokta üzerinde yoğunlaştırdıği-
nı bildirmiştv.
Bild gazetesine göre bu nok-
talar şöyle:
• Çabuk bir banşı mümkün
kılmak üzere Irak'm Kuveyt'ten
önşartsız olarak hemen geri çe-
kilmesi,
• SSCB, kendisini Irak'm
devJet yapısının ve sımrlarının
korunmasından sorumlu göre-
cek,
• SSCB, Irak'a karşı bütün
yaptırımlara ya da Devlet Baş-
kanı Saddam Hüseyin'in kişisel
olarak cezalandırılmasına karşı
çıkacak,
• Filistin sorunu gibi diğer
konular gürüşülmeli.
RArnin iddiası
Planın ayrıntıları bilinmezli-
ğini sürdürürken İtalyan resmi
televizyonu RAI de Brüksel'de
isminin açıklanmasını istemeyen
diplomatlara dayanarak Gorba-
çov'un plamndaki ana unsurları
şöyle sıraladc
• Irak, Kuveyt'ten koşulsuz
olarak çekilecek,
• Irak, Kuveyt sınınna BM
Barış Gücü yerleştirilecek,
• Müttefikler bölgeden çeki-
lecek,
• Bölgede bir güvenlik siste-
mi inşa edilecek.
Andreotti'ye mesaj
Sovyet lideri Mihail Gorba-
çov'un, İtalya Başbakanı Giu-
lio Andreotti'ye de barış planı-
nı açıklayan dört sayfalık bir
mesaj gönderdiği bildirildi.
İtalya Başbakanı Andreotti,
barış planına ilişkin olarak tüm
ayrıntıları biimediğini belirtti ve
"Çatışmanın son bulacağını ve
Saddam'ın planı kabul edecegi-
ni umuyorum" şeklinde konuş-
tu.
Telefon diplomasisi
Almanya Başbakanı Helmut
Kohlun. ABD Başkanı Bush'u
telefonla arayarak, Körfez sava-
şı konusunu görüştüğü bildiril-
di.
Başbakan Kohl, daha önce
SSCB Başkanı Mihail Gorba-
çov'dan bir telefon almış ve
Gorbaçov, Irak Dışişleri Baka-
nı Tank Aziz'e sunduğu plan
konusunda Kohl'e bilgi vermiş-
ti.
Kremlin Sözcüsü İgnatenko,
Gorbaçov - Aziz görüşmesiyle
ilgili bihji verirken şöyle dedi:
"Başkan Gorbaçov, 6nna)ı-
mın siyasal yollardan sona erdi-
rilmesi için özei bir hareket planı
önermiştir. Gorbaçov, plan ko-
nusunda en kısa siirede Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'in yanıtını beklemektedir."
Sovyet sözcü, bu plana, Irak-
tan en kısa zamanda yanıt bek-
lediklerini bildirdi. AFP ise
Gorbaçov'un planına Bağdat'ın
vereceği karşılığm salı günü (bu-
gün) gelmesinin beklenildiğini
öne sürdü.
Tarîk Aziz, Gorbaçov'la gö-
riişmeden önce dün sabah SSCB
Dışişleri Bakanı Aleksandr Bes-
mertnih ile bir araya geldi.
Tank Aziz, Moskova Havaa-
iaru'ndan aynlırken, gazetecilere
verdiği demeçte, Gorbaçov'la
yaptığı gorüşmenin "önemli" ol-
duğunu söyleyerek, "Bu göriiş-
me üzerinde ciddiyetle durma-
ya karar verdik" şeklinde konuş-
tu.
Tank Aziz, Gorbaçov'la gö-
rüştükten sonra dün akşam Tah-
ran'a gitti. îran resmi haber
ajansı Aziz'in bugün (salı) Bağ-
dat'a dönmeden önce İran
Cumhurbaşkanı Haşimi Raf-
sancani ile görüşeceğini duyur-
du^
Harekât siirecek
Beyaz Saray, Irak, Sovyet li-
deri Mihail Gorbaçov tarafın-
dan yapılan öneriyi incelerken
ABD'nin "savaşı ilerletme
planını" sürdüreceğini açıkladı.
Velayeti Almanya'da
Kara harekâtı başlamadan
Körfez savaşma son vermek
amacıyla uluslararası platform-
da sürdürülen son dakika çaba-
ları çerçevesinde, İran Dışişleri
Bakanı Ali Ekber Velayeti Al-
manya')a giderek, önce Dışişle-
ri Bakanı Hans Dietrich Gen-
scher, daha sonra da Başbakan
Helmut Kohl ile bir araya geldi.
Kızılordu'dan sert tepki
SSCB Başkanı Mihail Gorba-
çov'un Askeri Danışmanı Ma-
reşal Sergei Abromeyev, mütte-
fiklerin Irak'ı havadan bomba-
lamalarını eleştirdi.
İnterfaks Ajansı 'na bir de-
meç veren Ahromeyev, "Bu sal-
dınlar Irak ekonomisine ve hal-
kına yöneliktir. Buna uzun sü-
re müsamaha gösterilemez" de-
di.
SSCB Genelkurmay Başkanı
Yardımcısı ve Varşova Paktı Si-
lahlı Kuvvetler Komutanı Gene-
ral Vladiınir Lobov da savaşın
gelişimini eleştirerek, "Hiç kim-
se, Irak toprağında girişilen ci-
nayeüeri kamufle etmek için
BM Güvenlik Konseyi'nin ka-
rarlannı bir perde olarak kul-
lanmaya izinli degildir" diye
konuştu.
PARLIAMENT
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı l. Sayfada)
da, Semra ÖzaJ ile kendisinin "önemli yardımlerr" olduğu-
nu açıkladı.
Cumhurbaşkanı, demek isliyor ki Hüsnü Doğan'ın aile-
ye "diyet borcu" vardır, bu borç nedeniyle eşinin adaylığını
desteklemelidir.
Desteklemezse ne olur?
Brutus olur, "cahiliye devri" temsilcisi olur!
Cahiliye devri, Hz. Muhammed'den önceki bilgisizlik dö-
nemi olarak adlandırılır. Kuranı Kerim'in Ahzap Suresi 3a
ayetinde, peygamber kadınlannın açılıp saçılmaması iste-
nirken "cahiliye" devrinden şöyle söz edilir:
— Evlerinizde oturun; sski cahiliyede olduğu gibi açılıp
saçılmayın; namaz kıttn, zekût verin, Allatfa ve peygambere
itaat edin, ey peygamberin ev halkı! Şüphesiz, Allah sizden
kusuru giderip şizi tertemiz yapmak ister.
Görülüyor ki islam dini, peygamber hanımlannın açılıp
saçılmayıp evlerde oturmalannı emrediyor!
Ustelik Semra Özal, peygamber sülalesinden de gelmek-
tedir.
Semra Özal'ın ailesi, Mısır'da Şarkiyye Müdüriyyeti'ne
bağlı Zerbe nahiyesinden 1837 yılında İstanbul'a göç efmiş-
tir. Aile, Seyyid Mustafa Abu Hadra'dan gelmektedir. Had-
ra'nın ailesi de İmam Hüseyin'e dayanmaktadtr.
Osmanlı Devlet Şûrası müstantiklerinden Seyyid Musta-
fa Şeltavi'nin oğullarından Mehmet Tevfik Efendi de Sem-
ra Özal'ın büyükbabasıdır.
Halil Turgut özal'ın eşı Hacı Ana Nazlı Semra Özal, Hz.
Ali'nin oğullarından imam Hüseyin'in ailesinden gelmek-
tedir.
Bu bakımdan Semra Hanımefendi'nin, peygamber soya-
ğacından geldiği için "cahiliyede olduğu gibi açılıp saçılma-
yıp evinde oturup namaz kılmasj" görüşü savunulabilir.
Bu görüşün de isiamcı gazetecilerden olusacak bir ku-
rul tarafından oyianması uygun olur.
Semra Hanım'ın Hz. Muhammed soyundan gelmesi, is-
tanbul il örgütündeki islamcılar için de bir "ilahi tesadüf'
sayılmalıdır.
Laiklik ilkesinin korunması için yemin eden Sayın Cum-
hurbaşkanımızın "Allah'ın ipine sımsıkt sarılın" sözieri de bu
anlamda değeriendirilmelidir.
überallikte muhafazakâriık anlayışının "kânn muhefazast"
biçiminde yorumlanıp uygulanması ise "Türk-lslam Sente-
zi"nm kaçınılmaz sonuçlarından biridir.
Bu konuları, Yetim Hüsnü üzerinde emeği olan merhu-
me Hafize Özal'ın ortanca oğlu Korkut Özal'a sormak ge-
rekir.
Korkut Özal da şu andaki ANAP İstanbul İl Başkanı Ey-
men Topbaş'ın iş ortağıdır. Bir yanda "laik yenge", öte yan-
da "İsiamcı ortak."
Güç iş doğrusu...
Cumhurbaşkanı, eşi Semra Özal'ın adaylığının aile mec-
lisinde gorüşülüp onaylandığını, bu konuda "gazeteci
arkadaşların" da görüşünü aldıktan sonra adaylığının açık-
lanmasına karar verdiklerini de anlatıyor.
Semra-Turgut özal, Ahmet, Efe ve Zeynep özal'dan olu-
şan "aile meclisı'"riın bu karanndan sonra konuyu bir de seç-
kin gazetecilerden oluşan kurula oylatması, Cumhurbaş-
kanı nın sivil demokrasiye verdiği önemi göstermektedir.
Bir başka cumhurbaşkanı olsa, hiç kuşku yok, "aile
meclisi" dışındaki öteki meclisleri hiç dikkate almaz. Aile
meclisinin salt çoğunluğu ile yetinebilirdi.
Bayan Özal'ın Ku--an-ı Kerim'de emredildiği biçimde evin-
de oturmayıp Harbiye Orduevi'ne taşınarak siyasete atılma-
sı, Türk kadını için -hiç kuşku yok- bir büyük devrimdir.
x "Laik yenge"nin devlet uçağı ile hac farizesini eda ede-
rek "Hacı Ana" olması da aynı devrimin ayrılmaz parçası-
dır.
Cumhurbaşkanı, sayın eşinin siyasete atılmasını Türk ka-
dını için büyük bir katkı sayıyorsa neden bugüne kadar bek-
ledi? Semra Özal'ın adaylığına karşı çıkan bakanlar madem
"cahiliye ctew77"temsilcileriydi, niçin bu sayın bakanları baş-
bakan yardımcılığına, aileye bakan devlet bakanlığına, İçiş-
leri'ne ye Milli Savunma bakanlıklarına getirdi?
"Cahiliye dönemi" ne zaman başladı?
Yetim Hüsnü, hanedana karşı!
Yeni bir foto-roman başlıyor; kaçırmayın...
HESAPLAŞ31A
BURHANARPAD
(Baştarafı 2. Sayfada)
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı,
önce hafiften bir rüzgâr esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor,
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden. sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadınırı suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı;
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa;
Güvercin dolu avlular...
Çekiç sesleri geliyor doklardan,
Güzelim bahar rüzgârında ter kokuiarı,
istanbul'u dinliyorum. gözlerim kapalı *
Ve Sayın Çelik Gülersoy'un "Yüzyıllar Boyu Boğaziçi" baş-
lıklı çok ilginç yazısından birkaç tümce:
"Bu kıyıların ilk belirgin sahipleri olan Traklar, Romalılar ve
Bizans, çağlarının güvensizlik karakteri ve devletlerinin sınırlı ka-
lan güçlüiüğü gibi nedenlerle kendilerini yanmadanın surlan içine
hapsetmişler ve Boğaziçi'ni kullanmamışlardı.
Bizans, Boğaz'da birkaç balıkçı köyü, beş-on karanlık suratlı
manastır ve belki bir-iki yazlık küçük saray yapabilmişti. Avrupa
ile Asya'nın karşı karşıya geldiği kıyılarda, grubu seyrederken
susan ağaçlann, yamaçlarda diz boyu yayılan çiçeklerin ve gü-
nün her saatinde rengi değişen akarsuyun tadına varmak, Os-
manlı Türklerine nasip olmuş."
"Bir Boğaz Sabahı" adını taşıyan hikayemden kısacık bir srfıno:
"Sağ yamacın koyu yeşil karaltısı arkadan doğru morumsu bir
kızılla renk değiştirmiş, sonra altun sarısı bir aydınlıkla bezert-
mişti. Boğaz'da sabah başlıyordu. Halil Ağa cigarasını yaktı. Yu-
karı Boğaz'a çıkan ilk vapur, karşı kıyılarda ilk kırışıklıkları bıra-
karak ağır ve uykulu, uzaklaştı. Bakıra vurulmuş gibi bir düdük
sesinden 64 numarayı tanıdı Halil. Yalnız 64 numarayı değil, 66,
68, 63, 70 numaralı vapurları da düdük seslerinden tanıyıverir-
di. Büyük çayırda çocuklara ilk katıldığı gûnlerde en başta oyun-
ları Boğaz vapurlarını düdük seslerinden tanımaktı.
Dereden balıkçı sesleri, içerideki fabrikanın işbaşı düdûğü du-
yuluyordu. Kayık dere ağzına doğru sürükleniyordu. İhtiyann ko*-
ları küreklere uzandı; kıyıdaki ağaçlann gölgelediği saraya yo-
neldi. Saraya yakın bir yerde her sabah bir süre kalırdı. Balık
olsun olmasın, saraya yakın sularda dolasırdı. Kimselerin olma-
dığı çayıra, sarayın demir parmaklıklarına, korunun ağaçlarına
doya doya bakardı. Baktıkça gerilere uzanır, çocukluk gûnlerini
yakalayıverirdi. Hiç unutmadığı çocukluk günlerini."
1986 YIU VE 86 1ÛS11 SA*ILI BAKAMAR KURULU KARARINA GÖRE SİGAHA SAĞLIĞA ZARARL1DIR
INGILTERE'DE INGILIZCE
2O-21-22 Şubat 1991 9.
3
^_-17.
3
f_ arası
Sheraton Oteli Merhaba Salonunda
BTA* - VVorkshop - Ingiliz Lisan Okullan
Sergisine DAVETLİSİNİZ!
* British Tourist Authority
B A R A T - Yurtdışı Lisan Okullan Temsilciligi
Abıde-i Hurriyet Cad. Yonca Ap. No: 282 Kat. 4 Daire: 12 60270 Şişlı-IST.
Tel: 147 44 88-148 43 57 Fax: 131 29 42