13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Japonya'dan körfez yardımı • TOKYO (AA) — Japonya, Körfez savaşmın yakında sona ermesi halinde, 9 milyar dolarlık yeni yardım pâketinin, Ortadoğu'nun yeniden iman için kullanılabileceğini bildirdi. Japonya Başbakanı Toşiki Kaifu, Körfez'de yakında banş sağlanması halinde bile, Japonya'nın müttefıklere verilen 9 milyar dolarhk yardımının iadesini talep etmeyeceğini bildirdi. Japonya, bu yardımın, Irak da dahil, Ortadoğu ulkelerinin yeniden imarı ve Körfez'e yayılan petrolün temizlenmesi için kullanılmasını istiyor. Atina ve insan hakları • ATİNA (AA) — Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Samaras, ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raponı'ndaki Yunanistan bölumünun "duzeltileceği" yolunda Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan bir mektup aldığını söyledi. Samaras, Avrupa Topluluğu Dışişleri Bakanları'nın Lüksemburg'daki toplantısına hareketinden önce Atina Havaalanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, mektubun kendisine ABD'nin Atina „ Büyükelçisi Michael Sotirhos aracılığıyla ulaştırıldığını belirtti. Yunanisian'daki "Muslüman" ve Makedon azınlıklara ayrım yapıldığını belirleyen raporun düzeltileceğini içeren mektubu tatminkâr olarak nitelendiren Samaras, "Washington, raporunun Yunanistan bölümünde gerçek dışı olan ne varsa duzeltilmesini kararlaştırdı" dedi. Jivkov'dan suçlama • SOFYA (AA) — Bulgaristan'ın devrik lideri Todor Jivkov, ülkenin içine düştüğü ekonomik çöküşten dolayı ilk kez döneminin yönetimini suçladı. Jivkov, haftalık Pofled dergisiyle yaptığı görüşmede, ekonomik çöküntü ve dış borçlanmada aşırı artıştan dolayı döneminin Başbakanı Georgi Atanasov ile Dış Ticaret Bakanı Anderi Lukanov'u sorumlu tuttu. Özellikle Lukanov ve Atanasov'u ulusal çıkarları ihmal etmekle suçlayan Jivkov, "Beş yıl boyunca gerçekte 1.5-2 milyar civannda gerekçeleşen ihracat gelirlerini 3.6 milyar dolar gösterdiler" dedi. Rus başbakan geliyor • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin en büyük cumhuriyeti olan Rusya Federasyonu'nun Başbakanı tvan Sılayev, Başbakan Yıldınm Akbulut'un konuğu olarak üç günlük ziyaret için pazar günü j Türkiye'ye gelecek. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından da kabul edilecek olan Sılayev'in Türkiye'de yapacağı temaslarda, özellikle Türkiye ile Rusya Federasyonu arasmdaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi olanaklan üzerinde durulacak. Lübnan: Bankada patlama • BEYRUT (AA) — Doğu Beyrut'ta, Lübnan Metropolitan Bankası zerkez binası önünde dün bir bombanın patlamasıyla biri ağır olmak üzere 4 kişi yaralandı. Polis, bu patlamanın, Lübnan'da bir süredir Körfez'deki müttefik güçlerin elçiliklerine ve bankalara yapılan saldırılarla bağlantılı olup olmadığının henuz anlaşılmadığmı bildirdi. Lübnan'da bir aydan beri devam eden bombalı saldırıların sorumluluğunu kimse üstlenmemişti. Amerikan ajansı AP'nin iddiasına göre BAAS Partisi'nin 10 yerelyöneticisi öldürüldü Irak'ta yönetim karşıtı gösteri ZİYARET— Savaşın Amerikalı kadın askerleri, Fransız askerlerinia bulunduğu ussü gonneye giderken neşe içinde poı veriyoriar. SIEMENS Ortadoğugezisinitamamlayan DışişleriBakanı Alptemoçin: Türkiye üzerine dtişeni yaptı Cok Özel Bir Santral Cok Özel Fiyatlarla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Sarrtralı S4emens ışyennizı ve bütçenızı düşünen, ılşrı teknolojiyle donanımlı, 8 veya 24 hat kapasiteli dıgıtar bir santral sunuyor. Programlanabilir hafızasıyla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı ışyennizın telefon trafığını tek elden yönetır. İç ve dış çağrı toplama, üçlü konferans, kısa kodla arama, mesaj bırakma, çağrı yönlendirme, rahatsız edilmeme, danışmalı bekletme gıbi 30'u aşkın ıletişım hünerı ile SATURN 12-32 işyerinizin can damarıdır. SİMKO TİCARET ve SANAYİ A.Ş. S'emens AG Türkiye Genel Mümessılı Mecüsi Mebusan CacS Nio125 Fındıkbtstanbu! Tel (1) 151 09 00 Fax • (1) 152 41 34 ANKARA (AA) — Dışişleri Baka- nı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Turk- iye'nin Korfez krizinde uzerine duşeni yaptığını belirterek, "Kimse, Turkiye^ den bundan fazlasını beklemiyor ve yaptıklannı da küçümsemiyor" dedi. Dışişleri Bakanı Alptemoçin, Suriye, Mısır ve Suudı Arabistan'a yaptığı ge- ziyi tamamlayarak yurda döndu. Alp- temoçin, gezisinin son durağı olan Su- udi Arabistan'm başkenti Riyad'dan aynlmadan önce Kral Fahd tarafından kabul edıldi. Türkiye'ye dönerken uçakta gazete- cilere gezisini değerlendiren Dışişleri Bakanı Alptemoçin, kriz sonrası eko- nomik işbirliği konulanna değindi ve şöyle konuştu: "Türkiye işin başından beri uygula- dıgı politikayla, karaıiı tutumuyla, is- tikrarlı yaklaşımıyla. diger ülkelerin gu- venini kazanmış, *mutlaka işbirliği yapalım' diye düşiinülen bir ülke. Gö- riiştügüm dışişleri bakanlan ve Kral Fahd da bu düşttncelerini ifade elliler." Görüşmeler sırasında, "Türkiye'ye para yardımı konusunda somut bir ce- vap alıp almadığının" sorulması uze- rine de Dışişleri Bakanı, "Yardım var, ama rakam telaffuz etmek mıimkiın degil" dedi. Alptemoçin, "Türkiye sa- vaş sonrasiDda bölgede meydana geti- rflmesi düşiinulen oluşumiarda bir eko- nomik merkez olabilir mi?" sorusuna, "Neden olmasın, Turkiye'nin elinde bıınu gerçekleştirecek ekonomik po- tansiyel, bilgi birikimi ve fevkalade ye- tişmiş insan giıciı var. Aynca altyapı ve telekomunikasyon da bu iş için hazır" cevabını verdi. Bölgede oluşturulacak guvenlik sis- teminde, Türkiye'nin bölgeye asker göndermemesi nedeniyle ikinci plana düşüp düşmediğimn sorulması uzerine, Alptemoçin şunları söyledi: "Türkiye'nin poiitikası son derece müspet karşılanıyor. Türkiye asker göndermemiştir. ama uzerine duşeni yapmıştır. Turkiye'den kimse, bundan daha fazlasını beklemrvor ve yaptıkla- n kuçum--enmiyor. Guvenlik konusun- da yalnızca Körfez ülkeieri dendigi için karar verecek bu ulkelerdir. Ortadoğu güvenligi kastediliyorsa, tabii ki Tür- kiye'nin vazgeçilmez bir yeri vardır. Olay çok hassas bir konu. Önemli olan ilgili tüm taraflann kabul edecegi, bir daha sorun yaratmayacak bir düzen oluştunılması. Kendimizi itilrniş gör- memeli, konumumuzu ne çok büyüt- meli ne de kuçultmeliyiz." Alptemoçin, bugıin ABD, Karıada ve Hollanda'yı kapsayan gczisine başuyor. .UBA'nın haberine göre, Alptemoçin 22 'şubatta ABD Başkam George Bush ile göruşecek. AP'nin Irak'tan ayrılan yolculara dayanarak bildirdiğine göre kanlı gösteri 10 şubatta Bağdat'ın güneyindeki Divaniye kasabasında düzenlendi. Dış Haberfcr Servisi — Irak'ta Devlet Baş- kam Saddam Hüseyin karşıtı gösterilerin dü- zenlendiği ve bu gösterilerden birinde, kız- gın halkın iktidardakı BAAS Partisi'nin 10 yerel yöneticisini öldurdüğu öne sürülOyor. Kuveytli ordn yöneticılen ise Irak askerteri- nin Kuveyt halkı uzerindeki baskıyı arttırdı- ğını ve son birkaç gün içinde ikisi kadın ol- mak uzere sekiz Kuveytlinin idam edildiğini iddia ettiler. Associated Press'in Irak'tan gecen gün- lerde aynlan yolculara dayanarak verdiği ha- bere göre başkent Bağdat'ın güneyindeki Di- vaniye kasabasında 10 şubat tarihinde düzen- lenen yönetim karşıtı gösteriye yaklaşık ola- rak 5.000 kişi katıldı. Yolcuların iddiaları- na göre, göstericiler, Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve iktidardakı BAAS Partisi'nin aleyhinde sloganlar attılar. Göstericiler mtt- dahale etmek ısteyen yerel BAAS yönetici- lerinden 10'unun öldurüldüğü, ölenlerin en az ikisinin halk tarafından linç edildiği bil- diriliyor. AP, olaydan sonra kasabada geniş çaplı bir operasyonun başlatıldığım ve pek çok kişının tutuklandığmı haber verdi. Olay, henüz diğer kaynaklarca doğrulanmadı. Irak'tan bu yakınlarda aynlan kişiler, halkta yoğun bir moral bozukluğu gözlen- diğini ve Saddam yönetimine karşı tepkile- rin arttığım bildii"iyorlar. AP'nin göruştüğü bir yolcu, bu tepkilerin henüz tamamen bir anti-Saddam tavır olma- dığını, ancak halkın Kuveyt'in işgali politi- kasını giderek daha fazla sorguladığmı söy- ledi. Kuveytli yetkililer ise Irak askerlerinin, olası direniş eylemlerine karşı Kuveyt toprak- larında denetimi sıkılaştırdığını ve Kuveyt halkına baskıyı arttırdığını ileri sürüyorlar. Kuveytli subaylardan Albay AbduUah El Kandari, Irak askerlerinin son birkaç gün içinde ikisi kadın olmak uzere sekiz Kuveyt- li'yi idam ettiklerini söyledi. El Kandari'nin, Kuveyt'ten sızan bilgilere dayanarak gazete- cilere verdiği bilgiye göre Irak askerleri ev- lere yaptıkları baskınlar sırasında Kuveytli direnişçiler için arma diken kadınları ele ge- çirdiler. El Kandari, Kuveytli kadınlardan ikisinin idam edildiğini, bunun yanı sıra 6 Kuveytli direnişçinin daha ele geçirilerek asıf- dığını söyledi. Savaşın başlangıcmdan bu ya- na 200'un üzerinde Kuveytlinin Irak asker- lerince idam edildiğini savunan Albay El Kandari, Irak askerlerinin Kuveyt'te sokak çatışmalanna hazırlandığını ve kentteki bü- tun stratejik binalarda komuta merkezleri kurduklarını söyledi. Irak'ınetinde2-4 bin ton hardal vesinirgazı bulunduğu önesürülüyor Askerin kâbusu: Kimyasal silahHardal gazı deriye temas ettiği anda asit gibi yakmaya başhyor. Kaslara kadar indiği takdirde kas ve sinirleri parçahyor. Sinir gazları ise kalbi ve solunumu etkileyerek çok hızlı bir şekilde öldürücü etki yapıyor. korunaklı giysiler tngiliz tekstil firması Courtaulds ürünüydu. Tesisin yılda 2 bin ton kimyasal zehir üretebildiği samlıyor. 1983 yılında Irak'ın, hardal gazı yapımında kullamlan thio- diglycol maddesinden, 500 tonu Phiüips Petroleum USA'mn bir yan kuruluşu olan KBS Holland BV firmasından "tanm ilaa >a- pımı icin" 500 bin sterline satın aldığı biliniyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Saddam Hüse- yin'in, bir aşamada kimyasal si- laha başvuracağı beklentisı, sa- vunma uzmanlarının ortak tah- mini. Saldın zamanının, çoku- luslu açkeri kuvvetin, bir kara harekâtına hazırlandığı bir sıra- ya rastlayacağı sanılıyor. Irak'ın, silah olarak kullana- bileceği kimyasal maddelerin tu- rü ve miktarı hakkında kesin bilgi bulunmaması, endişeyi art- tıran bir nokta. "Daily Te- legrapa" gazetesı kaynaklan, Sovyet uzmanlara atfen, Irak'- ın elinde 2 ila 4 bin ton hardal gazı ve sinir gazı bulunduğunu öne sürüyor. İran'la savaşı sırasında Irak'- ın kimyasal silaha başvurduğu biliniyordu. Şimdi ise bu mad- delerin etkili olabilmesi, yerden 15-100 metre yükseklikte hava- ya "salınmalanna" bağlı. îçinde kimyasal madde bulu- nan bir kovamn, yere çarptığı zaman değil, yere yakınken ha- vada patlaması gerek. Yere ya- pışan maddenın etkisinin çok daha az olduğu düşunülüyor. Savunma uzmanları, kimyasal silahın etkili biçimde kullanıla- bilmesi için ileri teknoloji gerek- tiği görüşünde. Irak'ın Scud fü- zeleri bu amaçla yeterli bulun- muyor. Ancak aynen Israil ve Suudi Arabistan'a yöneltilen Scud sal- dınlannda olduğu gibi kimyasal başlık yuklü bir Scud füzesinin, Batı'ya bakışla "geri" bir tek- nolojiye rağmen, yeterli panik ve dehşeti yaratacağına kesin gözüyle bakılıyor. Saddam Hüseyin'in kimyasal silah üretim planları 1974 yılı- na kadar uzanıyor. O tarihte he- nuz devlet başkan yardımcısı olan Saddam, Başbakan Adnaa Hamdani, ve Saddam'ın kayın- biraderi olan Genelkurmay Baş- kanı Adnan Hayrullah'tan olu- şan üç kişilik komite ile başla- ülan çalışmalar sonunda, Irak'- ın ilk kimyasal silah tesisinin planlarını bir Amerikan firma- sı olan Pfaulder Corporation of Rochester yaptı. Irak'ın ilk kimyasal silah üre- tim tesisi 1979'da Suriye ve Ür- dün sınırı yakınlarında Akashat' ta faaliyete gecti. Te- siste görevlilerin giyecekleri özel Irak'ın kimyasal silahlan Irak'ta zehirli kimyasal mad- delerin 4 ayrı yerde, Saiman' Pak, Sammara, Akashat ve El- Fajullah'ta imal edildiği bilini- yor. Bu tesislerin yapımında ve işletilmesinde Alman fırmalan öncu olmuş; Deri ve doku yıkımı yapan, öldürücü olabilen hardal gazı ile sinir sistemini felce uğratan da- ha tehlikeli Tabun ve Sarin adlı gazlar Sammara'da uretilmekte. Savunma uzmanları, 1989 yı- lına ait verilere göre sadece Sammara'da 60 ton hardal ga- zı, Tabun ve Sarin'den de dör- der ton üretildiğini tahmin edi- yorlar. Londra'daki "Stratejik Araştırmalar Enstitüsü"nun yü- lık raporlarmda, Irak'ın kimya- sal silah uretimi hakkında bilgi yok. özellikle Irak'ın elinde oldu- ğu sanılan kimyasal maddeler, hardal gazı ve türevleri ile Ta- bun, Sarin, Soman ve belki de VX olarak bilinen gaz. Hardal gazı, "Iperit" olarak da bilinir. Belçika'nın "Ypres" kasabası yakınlarında Birinci Dunya Savaşı'nda Almanlar, Fransız ordusu üzerine hardal gazı salmışlardı. tsmi oradan geliyor. Hardal gazı, deriye değdigi takdirde aynen asit gibi yakma- ya başlar. Kaslara kadar inerse, kas ve sinirleri parçalar. İç or- ganlarda, akciğerde kapanma- yan ve tedavisi olanaksız kana- malara ve sıvı toplanmasına yol açar. Solunum yapılamaz. Sa- vunma uzmanları bu duruma, "susuz bognlma" diyorlar. Et- kisi 4-6 saat sonra başhyor. öl- dürücü miktarda alınmamışsa gözlerde, deride, özellikle de koltuk altı ve kasıklarda iyileş- mesi çok güç yaralar açıyor. Iki katlı eldiven içi pamuklu. dışı kaucuk llkyardım kutusu. Sökük dikme aygıtı, yedek filtre gıbı Önlemı: Ancak saldın bekle- yen birlikler özel filtreli maske ve koruyucu giysilerle flhlem alabiliyor. Gaz, normal giysiden kolayca deriye geçtiği için özel giysiler, gaza karşı dayanıklı do- ku ve yapıda. îlkyardım olarak vücudun derhal sodyum bisul- fat ya da sodyum hipoklorür ile yıkanması gerek. Açık havada ve korunaksızken bu gazdan kurtulmak mümkün değil. öl- dürücü de olmakla birlikte, esa- sen hareketten alıkoyucu etkisi daha önemli. Irak'ın elinde, Tabun ve Sa- rin gibi sinir gazlarından oldu- ğu da sanılıyor. Bunların arasın- da VX diye bilinen daha etkili türünün varlığı saptanmış değil. Sinir gazı demelerinin nedeni si- nir sisteminde iletimi sağlayan en hayati maddelerden "Koli- nesteraz"i aksatıp durdurmala- n. Sinir sisteminde iletimin dur- ması, büyük bir kentte trafik ışıklarının rasgele yanıp söne- rek kısa sürede tüm kentte tra- fığin felce uğraması gibi. Sinir gazları, kas faaliyetini aksattı- ğı için kalbi ve solunumu etki- liyor, terleme, bulantı, kusma, seyirme, kasılma gibi istemsiz hareketler görülüyor. Sinir gazları çok hızla öldü- rücü etki yapar. Korkusuz olan bu gazlara önlem, yine koruyu- cu giysi ve filtre, panzehiri ise "Atropin." önceden alındığı takdirde, gaza karşı vücutta di- renç sağbyor. Ancak Atropin'- in gaz olasılığına karşı rastgele alınması da ayn bir hayati teh- like Körfez'de cephedeki asker- lere birer ampullük Atropin iğ- neleri dağıtıldığı biliniyor. Gaz saJdınsı uyansı yapıldığında giy- si üzerinden batırmak suretiyle kullanılacak. Irak'ın elinde başka hangi tur kimyasal madde bulunduğu bi- linmiyor. Tamamen solunum sistemini felce uğratan boğucu gazlar (Fosgen, Kolin), aynca hızla kan zehirlenmesi yapan (Hidrojen siyanür) gibi madde- lerden de söz ediliyorsa da bun- lar şimdiye kadar doğrulanmış değil. Biyolojik silah var mı? Savunma kaynaklan, Irak'ın elinde, "mikotoksin" adı veri- len bir tür biyolojik zehir bulun- duğu göruşündeler. Yine bir Al- man firması olan Joseph Kuha tarafından sağlanan HT-2 ve T-2 olarak bilinen bu zehirlerin ise ulkenin güneyinde Saiman Pak tesislerinde üretildiği öne surülüyor. Nukleer silah konusunda ise Irak'a özellikle Fransa'mn yar- dımcı olduğu biliniyor. 1976'da nükieer enerji santralı yapımı için başlayan işbirliği, daha son- ra Osirak reaktörunün yapunıy- la sürmüş, iki reaktör yapımını içeren "Temmuz 17" adıyla bi- linen proje tamamen bir Fran- sız - Irak işbirliği. Irak'ın kuzeyinde Türkiye sı- nırı yakınlannda, Ahmediye (Amadiya) ile Dahok arasında bulunan Sarsenk adlı köy yakın- lannda uranyum madeni işletti- ği de bildirildi. Ancak nükieer bir silah yapı- mı için gerekli aynntılı ileri tek- nolojiyi bir araya getiremediği anlaşılıyor. Geçen yıl önce Amerika'da gumrükte ele geci- rilen "elektronik ateşleme dü- zenekleri" ile lngıltere'de orta- ya çıkan "super top" konusu- nun, nukleer silah üretim plan- lannın bir parçası olduğuna ina- nılıyor. Geçen haftalarda, Irak'ın kimyasal silah üretme aşaması- na hızla yakiaştığı ve birkaç yıl içinde böyle bir silaha sahip ola- cağına ilişkin haberler alınmış- tı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle