Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(
CUMHURİ¥ET/10 DIŞ HABERLER 19 ŞUBAT 1991
Ozal: Gelecekte
8iı savaşı olabilir
• KAHtRE (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, Ortadoğu'da gelecekte
patlak verebilecek bir
savaşın, "su ile ilgili
anlaşmazlıklardan"
kaynaklanabileceğini
söyledi. özal, Ashark
Elavsat gazetesine verdiği
demeçte, "Ortadoğu'da
geleceğin en önemli
meselesi toprak değil su
olacaktır" dedi. Türkiye*nin
bu nedenle, bölgede
karşıhklı ekonomik
bağımlılık ilkesine dayalı
bir işbirliğine katkıda
bulunmak için Barış Suyu
Projesi'ni uygulamaya hazır
olduğunu kaydeden
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, savaştan sonra
bölgede kaydedilebilecek
ekonomik kalkınmanın,
kaynağını buyük olçüde
ekonomik dengesizliklerde
bulan aşırı uçların etkisini
azaltacağını söyledi.
Gürcistan
• MADRİD (AA) —
Sovyet Gürcistan
Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Zviad Gamsakhurdia,
Sovyet askerlerinin
Gürcistan'daki bağımsızhk
hareketini bastırmak için
müdahalede bulunmasından
endişe duyduğunu
bildirerek, Batıh ülkelerden
yardım istedi.
Gamsakhurdia, Ispanya'da
yayınlanan El Mundio
Gazetesi'ne bugün verdiği
^emeçte, "Saldırıdan
îorkuyorum. Bunun bir
,gün gerçekleşeceğinden
«minim. Herhangi bir
saldınyı püskürtebilecek
kadar güçlü değiliz" dedi.
Arnavutluk'ta
açlık grevi
• VİYANA (AA) —
Tiran'da, üniversitenin
adından Enver Hoca'nın
isminin çıkarüıp "Tiran
Üniversitesi" olarak
değiştirilmesini siteyen 100
kadar öğrenci açlık grevine
başladı. Tiran Üniversitesi
öğrencileri, isteklerinin
gerçekleşmesi için 13
gündür dersleri boykot
ediyorlardı. öğrenci ve
öğretim görevlilerinden
oluşan 12.000 kişi de, isim
değişikliği konusunde
referandum yapılması
yolundaki istediklerini
belirten bir dilekçe
imzalamışlardı.
Arnavutluk'un muhalefet
gazetesi "Democratik
Revival" muhabirinin
bildirdiğine göre öğrenciler,
üniversitenin isminde
istedikleri değişikiiğin
yapılması için tanıdıkları
sürenin bugün TSİ I2.00'de
sona ermesiyle açlık grevine
başladılar. Polis,
öğrencilerin eylemine
müdahale etmedi.
Inan
fepanya'da
• MADRÎD (AA) —
Devlet Bakanı Kâmran
tnan, Madrid'teki resmi
temaslarına başladı. İnan,
ilk görüşmesini ana
muhalefet lideri Jose Maira
Aznar ile yaptı. Kâmran
tnan, görüşmeden sonra
A.A. muhabirine yaptığı
açıklamada, Türkiye ve
tspanya arasındaki
ilişkilerin süratle gelişmekte
olduğunu belirterek, "Bu
ilişkilerin daha üst düzeye
çıkarılması için
kararhlığımızı ve arzumuzu
anlatmaya geldim" dedi.
Atina, 20 tane
F-16 ahyor
• ATİNA (AA)—*Yunan
Hava Kuvvetleri'ne 20 adet
F-16 savaş uçağı alınmasıyla
ilgili müzakerelerin son
aşamaya girdiği ileri
sürüldü. Hükümet yanhsı
Elefteros Tipos gazetesi,
Hava Kuvvetleri'nin
güçlendirilmesi programı
çerçevesinde Yunanistan
hükümeti ile General
Dynamics fırması arasında
F-16 savaş uçağı alımı
konusundaki mUzakerelerde
prensip anlaşmasma
vanldığını ve taraflar
arasında "nihai anlaşma '
öncesi" detaylann
görüşüldügünü yazdı.
İki tren garında bombalarpatladı. Victoria'daki patlamada 1 ölü, 35 yaralı var
Terör, Londra'da yeniden vurduLONDRA (Cumhuriyet) — Iki büyük tren
istasyonunda dün sabah erken saatlerde pat-
layan bombalarla terör, başkente yeniden
doğdu. "Victoria" ve "Paddington" tren is-
tasyonlannda patlayan bombalarla 1 kişi öl-
dü, çoğu ağır olmak üzere en az 40 kişi ya-
ralandı. Patlamanın sorumluluğunu, on gün
önce Başbakanhk Konutu'na havan mermi-
leriyle saldıran İrlanda Cumhuriyetçi Ordu-
su (IRA) üstlendi. Londra'nın "Heathrow"
havaalanındaki 4 terminal, irlanda aksanlı
bir kişinin bomba ihban yapması üzerine bo-
şaltıldı. Çok işlek bir alan olan "Heathıtmv'-
'da ulaşım felce uğradı. Londra böylece, kor-
ku ve kargaşa yaratmaya yönelik eylemler
nedeniyle dün tam bir kesmekes yaşadı.
Irak'ın resmi haber ajansı INA ise bom-
balama olaylannın İngiltere'nin Körfez sa-
vaşında oynadığı role karşılık bir misilleme
olabileceğini bildirdi. Ancak aynntı vermedi.
Dün sabah, Londra Kent Ulaşım Örgutü'-
ne telefon eden irlanda aksanlı bir kişinin,
20 dakika içinde Londra'daki büyük istas-
yonlarda bomba patlayacagıru söylemesinin
ardından, polisin tüm istasyonlan alarma ge-
çirdiği, ancak arama için yeterli vakit olma-
dığı açıklandı. Pazartesi sabahı, yüzbinler-
ce kişinin Londra'ya işbaşı yapmaya geldiği
saatlerde büyük can ve mal kaybını amaçla-
yan iki ayrı saldınyı da IRA gerçekleştirdi.
IRA, 1970'lerdede Ingiltere'deki tren istas-
yonlannı hedef almış, sonra taktik değişti-
rerek askeri hedeflere yonelmişti. "Victoria"
Londra'yı ülkenin güneyine ve Avrupa'-
ya bağlayan büyük istasyonlardan "Victo-
ria"dakı bomba, V'ok kalabalık bir banliyö
treninin yolcu boşalttığı bir sırada 7.40'ta 3
ve 4. platformlann arasmda yolcu bekleme
bölmesinde bir çöp bidonunda patladı. Bir
kişi olay yerinde öldü, çoğu ağır olmak üze-
re en az 40 kişi yaralandı. tstasyonda buyük
Patlamalar üzerine Londra'nın merkezin-
deki 17 ana tren istasyonu kapatıldı. İstas-
yonlardan geçen metrolar da yolcu indirme-
bindirme yapamadılar. Yollan değiştirüen şe-
hirlerarası ve banliyö trenleri, yolculannı
Londra kenanndaki küçük banüyo istasyon-
larında indirdiler. Demiryollan sozcüsu, 500
bin yolcunun olaydan etkilendiğini açıkladı.
Victoria ve Paddington tren garlannda meydana gelen patlamalardan sonra kentteki
tüm tren istasyonları hizmete kapatıldı ve yeni bombalar yerleştirilmiş
olma olasılığına karşı didik dikik arandı. Patlamanın sorumluluğunu İrlanda
Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) üstlendi.
istasyonunun, "Buckingham Sarayı"na 500
metre uzakta olması olaya ayrı bir anlam
yüklüyor.
Hükümet adına ilk açıklamayı yapan tçış-
leri Bakanı Kenneth Baker, olay yerinde ver-
diği demeçte, "Bu pespaye eylemle en >ük-
sek can kaybını hedefleyenler, hiçbir zaman
halkın metanetini kıramayacaklannı
anlamahdırlar" dedi.
hasar meydana geldiği anlaşılıyor. Londra'yı
batı eyaletlerine bağlayan, yine çok işlek bir
istasyon olan "Paddington"da bilet satış bo-
lümünde dün sabaha karşı 4.30'da patlayan
bomba ise çok az hasar yaptı, yaralanan ol-
madı.
Her iki olaydada aynı tür "yüksek im-
ha gucü olan" patlayıcı madde kullanıldığ:
anlaşılıyor.
Olay ardından, istasyonlardaki enıanet oda-
ları kapatıldı, istasyonların yakınlarına park
yasağı kondu. Londra'nın merkezindekien
işlek iki ayn bölge uzun saatler trafiğe ve ya-
yalara kapatıldı. Kentte günboyu çok yoğun
bir trafik sıkışıklığı yaşandı. Ülkenin güne-
yindeki hassas "Portsmouth" deniz üssüne
giden ve askeri personeün çok kullandığı hat-
ta yer alan bazı istasyonlar ile büyük
"Soutbampton" lıman istasyonu da ka-
patıldı.
Saraya 500 metre
"Buckingham Sarayı"na 500 metre, Scot-
land Yard merkezine 1 kilometre, Parlamen-
to'ya da en fazla 2 kilometre uzaklıkta olan
"Victoria" istasyonunda bomba patlaması,
Başbakanhk Konutu'nu hedef alan IRA sal-
dırısı ardından arttınlan güvenlik önlemle-
rinin bu tür saldınları önlemeye yetmediği-
ni gösteriyor. "Paddington"ı daha çok
Londra'da çalışmaya gelenier kullanmakla
birlikte, üç misli büyük olan "Victoria" İn-
giltere'nin Avrupa'ya açılan yolcu kapısı. Bu
nedenle özellikle Fransa ve Belçika'dan çok
sayıda turist bu istasyonu kullanıyor.
IRA'nın, Kuzey irlanda dışında, Ingilte-
re'de sivil bir hedefe en son 1983 yılında yap-
tığı saldında can kaybı olmuştu. Londra'nın
en sık mağazası "Harrods" önünde Noel
ahşverişi sırasında patlayan bomba 6 kişinin
£lümüne, 90 kişinin yaralanmasma yol
açmıştı.
FRANSA
ÖN SAFLARDA İNGÜJZLER— İngüu Kraliyet Ordusu'nun askerieri Körfez savaşında ön saflarda yer abyor. (Fotograf: Reuter)
Kopenhagda Ortadoğu Konferansı
'Asıl zor dönem, savaştan soııra'
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG — "Ortadoğu için asıl
zor donem savaştan sonra başlayacak:
Hesaplaşma dönemi. Bu dönem tek tek
klşikrin ve devletlerin kendilerine yeni-
den çekiduzen vermeye çalısacağı sos-
yal ve si>asi kanşıklıklar dönemi oiacak.
Birçok Arap üikesi savaşın su yüznne çı-
kardıgı iç poiitik çatışmalara sabne ota-
cakur. Filistin sorunu çözülmedigi süre-
ce bölgede saatii bomba işleri gönneye
devam edecektir."
Bunlar Kopenhag'da düzenlenen "Or-
tadoğu Konferansı"na katılan Desuki'
nin savaş sonrası değerlendirmeleri.
Kopenbag, hafta sonunda Danimar-
ka BM örgütü'nün siyasi bir dergi ve
Atlanta Üniversitesi Carter Merkezi'yle
ortaklaşa düzenlediği Ortadoğu'da sa-
vaş sonrası durumun tartısıldığı bir kon-
feransa ev sahipliği yaptı. Danimarka
Parlamentosu binasında düzenlenen
konferansa resmi düzeyde hükümet tem-
silcileri olmasa bile, hükümetlere danış-
manhk yapmış uzmanlar katıldı. Mısır-
lı Profesör Ali Hiial Desuki de daha ön-
ce Mısır Dışişleri Bakanlıgı'nda danış-
manhk yapmış uzmanlardan.
Desuki'ye göre Körfez bölgesi savaş
sonrasında psikolojik vc siyasi yeni den-
gelere sahne oiacak. Örneğin Kuveyt'te
H Sabah ailesinin reform yapmadan ye-
niden eski yönetime dönmeleri mümkün
görünmüyor.
Kırk yülık monarşinin hükum sürdü-
ğü Suudi Arabistan'da bile Kral Fahd,
bir "Danışma Meclisi" toplayacagına
söz verdi.
Profesör Desuki'ye göre sadece Ku-
veyt ya da Suudi Arabistan değil, de-
mokrasiyle yönetilmeyen bütün Arap ül-
keleri aynı iç çatışmaları yaşayacaklar.
Desuki konuşmasmda aynca bölgede-
ki güç dengesinin korunabilmesi için gö-
rece güçlü bir Irak'a gereksinim olduğu-
nu ve FKÖ lideri Yaser Arafat'ın Sad-
dam'ı desteklemiş olrnasına bakılmadan
FKÖ'nün Filistinhlerin temsilcisi konu-
munu koruması gerektiğini savunarak
savaştan sonra Irak halkına ya da Fiüs-
tin Kurtuluş örgutü'ne karşı intikam
duygulan beslemenin yanlıs olacağı gö-
rüşünff ileri sürdü ve şöyle devam etti:
"Birçok Arap ülkesinde çok güçlü Ba-
tı karşıtı eğilimler var. ABD ve Batı diın-
yası Arap ülkelerinde tekrar saygınlık
kazanmak istiyorsa Filistin sorununa
Saddam'a karşı oldugu gibi kararlı ve
çozüm geürmeye yönelik bir tavır için-
de gfamelidirier. Arap dünyasında bir
çok insan, Filistin konusunda Baü Ura-
fından haksıziıga nğradığuu duşüniiyor
ve bu yüzden de Filistin sonınunu gün-
deme getiren Saddam'ı destekliyor."
Profesör Ali Hilal Desuki öte yandan
Irak'a karşı savaşın, ne kadar kötü olur-
sa olsun öbür taraftan bölgede yeni gü-
venlik ve toplum yapılanmalan oluştu-
rulmasına imkân sağlaması açısından
olumlu bir yanı da bulunduğunu düşü-
nüyor. Desuki buna karşıhk ABD'nin ve
Batı dünyasının savaş sonrası Ortado-
ğu'da banşın ve istikrann sağlanması
açısından büyük bir sonımluluk yükle-
diklerini belirtiyor ve bölgedeki barış ve
istikrann bölgede askeri güç bulundur-
makla çözülemeyeceğini, aksine yabancı
askeri birliklerin bölgede istikrarsız bir
durumun kaynağı olacağını savunuyor.
2 mifyondanfazla insan açlıktan ölme tehlikesi ile karşı karşıya
Sudan açlıktan kırıhyorGeneral Ömer El Beşir'in başkanlığındaki
askeri hükümetin dış yardımı "yıkıcı bir
komplo" olarak reddeden tutumu,
trajedinin daha da büyümesine yol açtı.
Dış Haberier Servisi— Mori- Ziraat Bankası "tdami bankaa-
lerini yüniten Lynda Chalker da
Hartum'da iktidarda bulunan
"dinci subaylan" eleştirdi. Ku-
veyt ve Suudi Arabistan'da Kör-
fez savaşının bir scnucu olarak
Sudan'a yardımı kestiler. tlginç
tanya'dan Etiyopya'ya kadar pek u|«n emrine" verildi. Bu banka- bir çelişki, Suudi Arabistan, Su-
YtNE AÇLK- 20 milyon Afrikalı yeniden açlık tehdidi alünda
çok ulkeyi yıkıma sürükleyen
büyük kuraklıktan beş yıl son-
ra "16. paralelio kurak
Afrikası'nda" yaşayan 20 milyo-
na yakın Afrikalı yeniden açlık
tehdidi altında. Üstelik bu kez
Körfez savaşı, hem uluslararası
kamuoyunun dikkatine başka
yöne çeviriyor hem de hava ta-
şımacılığının maliyetini arttın-
yor. Bütün bu güçlüklere bir de
Sudan'ın cunta yöneticilerinin
dış yardımı "yıkıa bir komplo"
olarak nitelendiren ve reddeden
tutumlan da eklenince, milyon-
larca Afrikalının geleceği daha
da karanlık görünüyor. Fransız
Liberation gazetesine göre 18 ay
önce Sudan'da iktidara gelen ge-
neral Ömer El Beşir, "Yardım
Bakanlıgr'nı lağvetti. Beşir, ge-
çen yıl da "Kmlhaç" orgütünün
dağıtıbnasım emretmişti. Sudan
lar da döviz kazanmak için dan'dakı dıncı hareketi önceleri
300.000 ton tahıh Libya'ya ve büyük ölçüde desteklemişti.
Irak'a sattılar. Paris'teki insani yardım çev-
Bhieşmiş Milletler kaynakla- releri
- Sudan'daki durumdan
nnın verdiği bilgilere göre 7 mil- Ç°
k k a
ygı duyduklannı söylü-
yonluk Sudan nüfusunun yak- yorlar. Ancak felaketzedelere
laşık üçte biri açhktan yok olma ulaşmak ya da engellenmemek
tehlikesi ile yüz yüze geldi. Ta- İÇ"1
Hartum hükümeti ile çatış-
hıl açığı 1.2 milyon ton. Gelecek
m a v a
ginnemeye özen gösteri-
hasat en erken kasımda yapıla- yorlar.
cak. tnsanlar açlıktan kaçarak
si
yasi engelden sonra fıziki
Hartum'a sığınıyorlar. engelleri aşmak gerekecek. Za-
Afrika'ya insani yardımlan ten geç kalan insani yardım A f-
örgütleyen Af rika Wütch örgü- P
k a m n
yokuz-altyapısız bölge-
tünün sözcüsu Sudan hüküme-
l e n n d e
W
a y a n
nulyonlarca ın-
sana nasıl ulaşacak? Bu yardımtini "küçük bir tslam bankacı-
lığı kaıielinin çıkarlanna kolla-
yan, haikının iyilighü dttşÜMCc-
ği yerde aşın eğilimli bir subay
grubunun siyasi ve askeri emel-
lerini sinsice koruyan bir hükü-
met" olmakla suçladı. Ingiliz
hükümeti bünyesinde yardım iş-
on binlerce, yüz binlerce insan
için çok geç kalmış olabilir.
Körfez'de savaş ve tanribatı
bütün dünyanın dikatini üzeri-
ne çekerken 1.000 km. ötede bir
"kitlesel kınm" adım adım
"geHyorum" diye haykırıyor.
Televizyonlardan
sansüre protesto
Belli başlı televizyon kanalları, hükümetin
Körfez savaşında uyguladığı sansürü
protesto için Fransız birliklerinin harekâtını
boykot etmeye karar verdiler.
MİNE SAULNIER
PARİS — Belli başlı Fran-
sız televizyon kanalları, Kör-
fez'deki askeri yetkililerin ha-
bercilik çahşrhalanna uygula-
dıklan sansür ve kısıtlamalar
nedeniyle savaştaki Fransız
birliklerinin operasyonlaruu
boykot etmeye karar verdiler.
Ülkenin en büyük TV kanaü
TF-1, devlet kanalları Anten-
ne 2, FR-3 ve yine özel bir ka-
nal olan La Cinq kurumlan-
nın birlikte aldıklan boykot
kararı, Fransız hükümeti,
Körfez'deki askeri yönetim ve
basın arasında uzun süredir
var olan huzursuzluğun son
aşaması.
Körfez'deki savaşın medya
yankısını denetim altında tu-
tan askeri basın yayın daire-
si, sivil gazetecilerin tüm ha-
berlerini sansürden geçirmek-
le yetinmedi. Başlaması gide-
rek kaçınılmaz hale gelen ka-
ra savaşlan öncesinde, bölge-
de çalışan ve çahşacak TV
ekiplerineaynı kurul tarafın-
dan asicer kameraman ve ka-
mera asistanı kullanma zo-
runluluğu getirildi. Kendi per-
sonelleriyle çalışmalan engel-
lenen TV kanallan ise "bar-
dagı taşıran son damla" ola-
rak algıladıkları bu karar üze-
rine Fransız birliklerinin ha-
rekâtını izlememe kararı
aldılar.
Le Monde zam yaptı
Bu arada savaşın yazıh ve
görsel basın üzerine olumsuz
etkileri süruyor. Le Monde
gazetesi, fıyatını 1 frank art-
tırarak (yaklaşık 550 TL) bu-
günden itibaren 6 franga sa-
tıunaya başlanacak (yaklaşık
3300 TL). Dün bir başyazıy-
la duyurulan zam karanna ge-
rekçe olarak gazetenin reklam
gelirinde savaş nedeniyle kay-
dedilen düşuş ve kalabalık dış
muhabir kadrosu gösterildi.
Geçmişte Le Monde gazetesi
ile diğerleri arasında hep var
olan fiyat farkı son yıllarda
kapannuştı. Şimdi Le Monde,
yine en pahalı gazete.
DlŞBASIN DERTACESSPIECEL
Aldatılmış ulus Araplar
Prof. UDO STE1NBACH
* (Alman Ortadoğu
Enstittisü Müdiırü)
Arapların çoğunluğu, hâlâ
son 75 yıllık tarihinin
etkisi altındadır. Arap
âleminin büyük bölümü
bundan yetmiş beş yıl önce
bir Arap devleti kurraak
uğruna Osmanlı
tmparatorluğu'na karşı
birleşmişti. Savaşın
sonunda Araplar
kendilerini Avrupa
devletlerinin dikte ettiği bir
düzen içinde buldular. Bu
BUSH — Yeni bir düzen mi?
düzen Araplar arasında
keyfi sımrlar çizmekle
kalmamış, Arap âlemini
mandası altına alarak
uluslararası hukukça
tanınan bir özne olmasına
izin vennemiştir. Ayrıca
tngiltere tarafından 1917
Balfour Deklarasyonu ile
teşvik edilen siyonist göç
Araplarda, Arap
topraklarında bir Yahudi
devleti kurulacağı yolunda
tedirginlik başlatmıştı.
Nihayet Israil devletinin
kuruluşu bir "felaket"
olarak bugüne kadar
iyileşmeyen, sadece Mısır
örneğindeki gibi kabuk
bağlayan bir yara açmıştır.
Fiüstin'in bu
kurum tarafından
bölünmesinden sonra
Araplar, BM'den iyi şeyler
beklemiyorlar. Tarihsel
deneyimleri gösteriyor ki
büyük devletler
uluslararası hukuka atıfta
bulunup çokuluslu örgütler
adına harekete
geçtiklerinde, daima
öncelikle kendi öz
çıkarlarına hizmet
etmektedirler.
Başkan Bush birlıklerini
Suudi Arabistan'a
yollamaya başladığında
birçok Arap bu deneyim
ışığında meselenin özünü
şöyle kavramıştır: Bir kere
daha Batı'run bölgedeki ve
petrolündeki çıkarlan ön
plandadır. Bir kere daha
uluslararası hukuk kisvesi
altında Batı, Birleşmiş
Milletler'i âlet ederek
kendi öz çıkarlannı
savunmaya gelmiştir.
tsrail devletinin 1948'de
kuruluşundan beri ABD
bu devletin garantörü
durumundadır. Oysa Israil
devleti Arap komşulannın
bilincinde hiçbir köke ve
meşruiyete sahip değildir.
Böylece Arap âleminde iki
travma birleşerek
psikolojik bir saatii bomba
haline gelmiştir: Bir kere
daha Araplar Batıh bir
devletin egemenliği altına
girmiş ve Araplarm aczinin
simgesi olan tsrail devleti
kurulabUmiştir.
tsrail'e ateşlenen füzeler
anlamsız bir zorbalık
olarak görülmemekte; bir
saldırganlığa karşı uzun
zamandır ihmal edilmiş
direnç olarak
hissedUmektedir.
Başkan Bush'un planlanna
göre savaştan sonra "yeni
bir dünya düzeni"
oluşturulacak. Şunu hemen
söyleyelim: Batı'nın
çıkarlannı gizlemeyi
başaramayan bir dayatma
sonucu kurulacak düzen,
Ortadoğu'da kesinlikle
kahcı olamaz. Arap
âleminde geniş kesimlerin
tepkisi, öfkesi hafife
alınmamalıdır. Bu tepki
Batı'yı Arap, dolayısıyla
lslam âlemi ile tarihsel
ilişkilerine eleştirel gözle
bakmaya sevk etmelidir.
Sonunda uluslararası
hukuk ve Birleşmiş
Milletler, kurulmasıru arzu
ettiğimiz "yeni dünya
düzeni"nde Arapları da
bağlayıcı bir çerçeve
oluşturmahdır. Ama bu
yeni düzenin ölçütleri
gerçekten evrensel hale
getirihnelidir. Adalet ve
kendi kaderini tayin hakkı
bu ölçütlerin başında
geliyor. Bu kriterlerin
sürekli olarak sapunldığını
gören ve tarihinde bundan
acı tecrübeler çıkarmış
olan halklann, söz konusu
kriterlerin evrenselliği
konusunda önce ikna
edilmeleri gerekiyor.
(18 Şubat)