22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 Senıra ÖzaTa protokol • ANKARA (ANKA) — Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a protokol konularında gösterilmesi zorunlu özenin ANAP lstanbul tl Başkanlığı'na adaylığını açıklayan bayan Semra özal'a da gösterilmesi gerektiğini söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Yazar, SHP Amasya Milletvekili Tanır Köse*nin sorularına Başbakan Akbulut adına verdiği yaah yanıtta, Semra özal'ın protokoldeki yerinin Cumhurbaşkanı Özal'ın yanı olduğunu kaydetti. Atama kararları • ANKARA (AA) — Milli Savunma ve Milli Eğitim bakanlıklannda atamalar yapıldı. Resmi Gazete'de bugün yayımlanan kararlara göre Hava Hâkim Binbaşı Enis Karakış, Hava Kuvvetleri Komutanhğı Adli Müşavir Vekilliğine, Hava Hâkim Yüzbaşı Muammer Doğan, MSB Kanunlar Tetkik ve Bakanhklararası Münasebetler Şube Müdüryekilliğine, Hâkim Kıdemli Üsteğmen Mustafa Necati Nalına, Akdeniz Bölge Komutanhğı Disiplin Subayhğına getirildiler. 20 hâkim asteğmen de çeşitli görevlere atandılar. SHP ve yerel yönetinıler • DENİZLİ (Cumhuriyet) — SHP Genel Sekreter Yardımcısı Yiğit Gülöksüz, Denizli SHP il örgütünce düzenlenen "Yerel Yönetimlerin Sorunlan" konulu toplantıda "Partimizin ülke düzeyinde muhalefet partisi olması ve böyle bir zihni tavır içinde bulunması, iktidar OfduğumuE yerel yönetimlerde başanlı oimamızı ne yazık ki engelliyor" dedi. SHP Denizli örgütünün düzenlediği toplantıda yerel yönetimlerin sorunlan ve örgüt ilişkileri ele alındı. Partide yerel yönetimlerden sonımlu Genel Sekreter Yardımcısı Yiğit Gülöksüz burada yaptığı konuşmada yerel yönetim politikalannı irdeledi. Ülke sorunlannın merkezi yönetimle çözülmediğine değinen Gülöksüz, "SHP olarak bu gerçeği çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Şu an devletin yapısı çok hantal bir durumdadır. lş yapamaz haldedir" diye konuştu. TRTbaskını yanlış • tç Poliüka Servisi — Her ay duzenli olarak yapılan "Babıâli Toplantılan"nın dokuzuncusuna DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit katıldı. President Otel'de önceki gece yapılan toplantıda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Ecevit, SHP milletvekillerinin TRT baskınını eleştirerek SHP'nin kendi kendisiyle kavgalı olması ve içinde yapısal çelişkiler bulunması nedeniyle politika üretemediğini söyledi. DSP- SHP birleşmesi konusundaki sorulara "Bu birleşmeyi temenni etmeden önce lütfen SHP'nin kendi içinde birleşmesini temenni edin" diyen Ecevit, Körfez krizi konusunda da Irak'a Hiroşima ile kıyaslanamayacak ölçüde bomba atıldığını belirtti. Gerçekleri söylüyoruz • ANKARA (AA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Ali Şevki Erek, ülkeyi yönetenlerin, muhalefetin eleştirijerini "Karanlık tablo çiziyor" şekünde yorumladıklannı bildirerek "Biz karanlık tablo çizmiyor, gerçekleri söylüyoruz. Gerçekler bugünkü yöneticileri büyük ölçüde rahatsız ettiği için görmezlikten geliyorlar" dedi. Erek, dün düzenlediği basın toplantısında, gerçekleri kamuoyuna aktarmanın muhalefetin görevi olduğunu kaydederek "Gerçekler karanlıksa, bu bizim kusurumuz değil, gerçekleri görmezden gelen ülke yönetenlerinin sorunudur" diye konuştu. HABERLER 18 ŞUBAT 1991 Cumhurbaşkanı Özal dün Harbiye Orduevi'nde düzenlediği basın toplantısında"Semra Özal'ın adaylığını Türk kadınının siyasi hayatta layık olduğu yeri alması gerekçesi ile layık gördüm" dedi. (Fotoğraf: AA) Semra ÖzaVın adaylığına karşı çıkan bakanlara "Bu meseleyi karıştırmayın" dedi OzaPdaneşinetam destekHaber Merkezi — Cumhur- başkanı Turgul Özal dun ani bir basın toplantısı düzenleyerek eşi Semra Özal'ın ANAP îstanbul İl Başkanlığı için "açık ve tam" desteğini ilan etti. özal, eşinin siyasal yaşama girmesinj doğal ve çağdâş bulduğunu açıklarken bu girişime tepki gösteren 4 ba- kandan Hüsnü Doğan hakkın- da en sert ifadeleri kullandı. Özal, "Ben HÜSBÜ Doğan ha- riç kimseye 'Sen de mi Brütus' lafını söytemedim. Annemin onun için yaptıklan bir yana, onun tahsiline ben ve eşim yar- dımcı olduk" dedi. Cumhurbaş- kanı, "Keçeciler için bunlan da söylemeyeceğim" diyerek Sem- ra Özal'a karşı protesto düzen- leyen Devlet Bakanı'na tepkisi- ni gösterdi. Basın toplantısında Turgut özal'ın, eşinin siyasete girmesi- ne karşı ANAP ici tepkiler ne- deniyle uzgün ve kırgın bir ha- vada olduğu görüldü. özal, Semra Özal'ın siyasal görevler almasının doğal olduğunu açık- larken sık sık Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'ten ornekler verdi. Cumhurbaşkanı, eşinin tstanbul Belediye Başkanhğı'na adayhğı konusunda da "Eşim kabiliyetlidir, o zamanki şartla- ra göre bu göreve aday olabflir" diyerek bu konuda da kapıyı açık tuttu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal dünkü açıklamasını saat 13.00'te Harbiye Orduevi'nde düzenlediği basın toplantısında yaptı. Saat 11.30'da Cumhur- başkanlığı Sözcüsü Kaya Tope- ri, gazetelerin üst düzey yöneti- cilerini ve yazarlannı basın top- lantısı için telefonla Orduevi'ne çağırdı. Özal, basın toplantısında beş sayfahk metni okudu. özal söz- lerinin başında, "Birkaç giindür basınımızda eşim Semra Özal'- ın ANAP İstanbul il Başkanlı- ğı'na adaylığı ile UgiU birçok ha- ber ve >orum yapdmaktadır. Haberlerin birçoğu doğrudan doğnıya verilen beyanatlara da- yanmakta, daha çok belli olma- yan Uçüncü şahıslardan ahndığı sonucuna vanlmaktadır. Bu ko- nu ile ilgili açık olarak bir be- yanat Sayın Hüsnu Doğan tara- fından verilmiştir. Şahsunı da 0- gilendiren bu >onım ve haber- ler karşısında daima açıklık U- kesinin yanında olan bir kişi olarak neler olduğunu herkese anlatmakta fayda gördiim" dedi. Cumhurbaşkanı Özal daha sonra şöyle konuştu: "Geçen sene ilk aylarda Sem- ra Özal'ın Anavatan Partisi'ne adaylıgı haber ve yorumlan ya- pılırken hepinizin de hatırlaya- cağı gibi bir açıklama >aparak Semra Hanun'ın Anavatan Par- tisi başkanhğına ada> olmak is- temediğini ifade etmiştim. Mesele bu şekilde kapandık- tan sonra bundan takriben 1 ay kadar önce eşime tstanbul il başkanhğına aday olması ile il- gili teklifler gelmeye başladı. Onun üzerine ilk önce bera- ber oturup konuyu mtizakere ettik, mahzur ve faydalannı tar- tıştık sonra cocuklanmızla ko- nuştuk, neticede faydah olaca- ğı kanaatine vardık. Ama benim teklifimle, konu- nun ilk önce, uzun yıllar dosttım olan Eymen Topbaş'a açılması- na, onun uygun görüşünün ahn- masına sonra Sn. Başbakan Yü- dınm Akbulut'a konunun açıl- Cıımhurbaşkanı Özal, eşi Semra Özal'ın ANAP îstanbul İl Başkanlığı adayhğı konusunu önce aile içerisinde görüştüklerini söyledi. Özal, "Konuyu müzakere ettik, mahzur ve faydalannı tarttık. Neticede faydah olacağı kanaatine vardık" dedi. Özal, konunun önce Eymen Topbaş'a daha sonra da Başbakan Akbulut'a açılarak görüşlerinin ahnmasına karar verildiğini belirtti. masına. onun görüşünün alın- masına karar verildi. Bunlardan sonra ilçe başkan- lan ile bir yemekte onlann gö- rüşlerinin ahnmasma, daha son- ra da basından bir grup gazete- ci arkadaşımızın görüşünün ahnmasına ondan sonra adayh- gın bu görüşmelere göre açık- lanmasına karar verdik." Özal daha sonra, "Sırası ile Eymen Topbaş ve Sayın Başba- kan Yıidırun Akbulut ile görii- şüldüğünü ve uygun göriişleri alındıgını" belirterek şunları ekledi: "Geçen pazartesi (11 şubat) 3 bakan arkadaşımız bana geldi Kececiler, Aksu, Doğan, Sem- ra Özal'ın bu adayiıktan vazgeç- mesini istediler. Kendilerine on- lar gibi duşunmediğiDİbu mese- leyi kanştırmamalaruu söyle- di m. Sonradan aldıgım bügiler bu 3 bakanımıza bir dördüncüsü- nün de katılarak (Cemil Çiçek çarşamba günü 13 şubat) îstan- bul'da Uçe başkanlan ile bir ara- ya gelerek yemekli toplantıyı boykot etmeleri fîkrini telkin et- mişlerdir. Olanlar bu şekilde- dir." Cumhurbaşkanı, Semra özal'ın aday olmasının gerekçe- lerini de şöyle sıraladı: "Semra Özal Anavatan Par- tisi'nin ta kuruluşundan beri be- nimle en yalun çahşan kimsedir. En yakın dostlanmın bana 'Parti kurma, başarılı olamazsın' dediği devrede bana en büyük desteği veren kimsedir. tlk evlendiğimiz günlerden iti- baren sosyal hayatta fevkalade aktif rol almışür. Özellikle Türk kadınının cemiyetimiz içinde la- yık olduğu yeri alması için tu- tucu çevrelerden ve o zamanki siyasi muanzlanmızdan gelen her türlü yakışıksız ve çirkin elestirilere ragmen yohtndan dönmemiştir. ' özal konuşrnasını şöyle sürdürdü: "Ben siyasetten, çok partili dönemde bir siyasi partinin baş- kanhgından, başbakanhktan ge- liyonım. Benden evvdki 4 cum- hurbaşkanından hiçbirioin siya- si partiler ile iUşkisi olmamıştır. Bu yüzden tarafsızlık anlayı- şında farklı yorumlar yapdaca- ğını biliyor ve kabul ediyoram. Benim tarafsızhğım yeminim- dekine uygundur. Devletin ayrım yapmama U- kesidir. Tarafsızlıgun, kurduğum ida- re ettiğim partinin fikirierini ar- tık taşımadığım manasında olamaz. Bu açıklamam ile Semra Özal'ın adayhğını 1- Türk kadınının siyasi ve sosyal hayatta layık olduğu ye- ri almasına oncülük etmesi, 2- Benim şimdiye kadar tem- sil ettiğim birleştirici bütünleş- tirici zihniyeti temsil etmesi, Gerekçeleri ile uygun gördüm. Sayın Doğan'ın bir gazete- mizde çıkan Cumhurbaşkanı eşinin sosyal ve siyasi faaliyet- lerini kısması görüşune katıl- mak mümkün degiMir. Bu şe- kilde ifade edilen görüş, muha- fazakâr görüş de değildir. Kadını hor gören, cemiyette layık olduğu yeri almasına kar- şı çıkan, gelişmesini önleyen gö- rüş tslamiyet'ten önceki cahili- ye devrinin görüşüdür. Çağdışı bir göriiştür. Milliyetçi muhafazakâr, dai- ma yenilikten yana, sosyal ada- letçi, reformcu görüş kadınımı- zın, erkeklerimiz gibi sosyal ve siyasi hayatın her kademesine geimesine mani değil bilakis onu teşvik eden bir huviyete sahiptir. TUrkiyemiz'in gelişmesinde, modernleşmesinde kadınlannu- zın da aktif rol almalan gerek- lidir. Bu konuda cumhurbaşka- nı, başbakan ve diğer mevki ve makaro sahibi insanlanmuın eş- lerinin öncülıik etmesi lazundır. Ben Hüsnü Doğan hariç kim- seye 'Sen de mi Brütüs' lafını söylemedim. En başta annemin üzerinde çok emeği olan Do- ğan'ın tahsilinde de benim ve eşimin onemli yardımlan oi- muştur. Kendisi bana fikrini soylemiştir. Bundan öteye git- mesi yanhştır. Bu bakımdan bu hatırlatma yapılmıştır. Herhal- de kendisi bu hareketi, muhale- fetin yaptığı hanedana mensu- biyet iddiasına 'ben hanedan- dan değilim' goruntusune geç- mek için yapmaktadır. Kececi- ler için böyle bir hatırtatmayı hi- zumlu dahi gormüyorum. Geçen on sene çok büyük hamleler yaptık. Türkiye çok ileri bir noktaya geldi. Körfez krizi sonuna yaklaşı- yor, çok daha ileriye gideceğiz. Ülkemizi hiçbir kimse hızla gitmekte olduğu aydınlık dö- nemden geriye çekme gücüne sahip olmayacakör." Curnhurbaşkanı Turgut Özal, yazılı metni okumayı bitirdikten sonra sorulan yanıtlayabileceği- ni, ancak siyasi spekulasyonla- ra girmek istemediğini söyledi. özal, Hüsnü Doğan'ın Milliyet gazetesinde yer alan demeci üs- tüne kendisine telefon ettiğine ilişkin haberlerin doğru olmadı- ğını söyledikten sonra Semra özal'ın adayhğı için yapılan gö- rüşmeleri şöyle anlattı: "Eymen Topbaş ile Semra Hanım konuştu, ben konuşma- ya tamk oldum. Topbaş 'Mem- nun olurum, emaneti asıl sahi- bine vermiş olurum' dedi. Yıi- dırun Bey'e konuyu ben açtım, o da 'iyi olur' dedi. Diğer arka- daşlara danışmış değilim." özal, muhafazakâr kanattan gelen tepkiyi yeniden değerlen- dirirlken şöyle konuştu: "Nor- mal olarak böyle bir reaksiyon olmaması lazımdır. Partinin içi- ne elimi uzatnuş olsam bu geUş- meier olmazdı... Eğer partiyle uğraşsam böyle bir hadise ol- mazdı..." Semra özal'ın tstanbul Bele- diye Başkanlığı'na adayhğı Us- tüne bir soruyu Cumhurbaşka- nı şöyle yanıtladı: "Eşim kabi- liyetlidir. O zamanki şartlar neyse belediye başkanhğına aday olabilmelidir, olabilir. Türkiye'de çok beğenilen kadın belediye başkanlan olmuştur." Rahşan Ecevit örneği Özal, eşinin ön planda bulun- masıyla ilgili elestirilere değinir- ken Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'ten örnek getirerek "tlk kez Ecevitler ei ele gezdiler, son- ra ben eşimle el ele gezdim. Her- kes eşini getirmeye başladı. Bu kötü bir örnek mi? tspanya'da Gonzales'in eşi millervekili ol- du. Bülent Ecevit'in eşi parti yö- netiminde görev aldı." TRT makasladı Cumhurbaşkanı Özal, basın toplantısı öncesinde gazetecile- re dağıtılan metnin dışına çıka- rak Doğan, Kececiler, Çiçek ve Aksu'nun Semra Özal'ın yeme- ğine katılarak görüşlerini açık- lamalannın daha "namuslu ve dürüst" bir davranış olacağını söyledi. Özal, "Aslında, gelip herkes erkekçe düşüncesini söy- le*eydi, çok daha namuslu, dürüst olurdu. Yemek meselesi de bu şekilde halledilinli" dedi. Basın toplantısını daha önce dağıtılan metin doğrultusunda aynen veren TRT, haber bülten- lerinde özal'm bu sözlerine yer vermedi. A i r K ı ı l ı ı t ' ı ı n ntvvA** ni\&tt^wAa\ Başbakan Yüdınm Akbulut, beraberinde 55 mflletvekfli fle ANAP Giresun n r U J U I U l U l l g U V U C g ^ J S l C l ISl y tongresjne katıldı. Akbulut Giresun meydanmda ve kongre salonunda yapüğı konuşmalarda "Biz, milliyetçi ve muhafazakâr partiyiz. Bu yanş nedeniyle bizi gericilikle suçlayanlar oluyor. Bunlar, sizden bir parça koparamazlar. Birlik ve beraberUk içinde olduğumuz sürece güçlüyüz" dedi. Akbulut, kongrelerde bazı adaylann başanya ulaşmak için partiye zarar verecek davranışlar içinde olabileceklerini de ifade etti. ANAP örgütten sonımlu Genel Başkan Yardım- cısı Orhan Demirtaş da Semra ÖzaPın adaylığına karşı çıkan İstanbul'daki ilçe başkanlannın hiçbirinin tasfiye edilemeyeceğini söy- ledi. Başbakan Akbulutia birlikte Giresun il kongresini "Yılmazcı" bir grup milletvekili de izledi. (Fotograf: AA) Doğan'ın ÖzaPı kızdıran demecilç Politika Servisi — Milli Sa- vunma Bakanı HUsnü Doğan- ın Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı kızdıran demeci 16 şubat- ta Milliyet gazetesinde "Hüsnü Doğan karşı çıktı" başhğıyla yer almıştı. ANAP'ın kuruluşundan beri özal'la birlikte olan dayıoğlu Hüsnü Doğan aile ve hanedan imajından dolayı çok ıstırap çektiğini anlatarak Semra özal'- ın siyaset ve sosyal yaşamdaki faaliyetlerini asgariye indirmesi- ni istemişti. Cumhurbaşkanı Özal'ın kendisi gibi düşunme- yenleri karşısında görmemesi gerektiğini söyleyen Hüsnü Do- ğan'ın haberi gazetede şöyle yer almıştı: Bakan Doğan, Semra Özal1 m tstanbul il başkanhğına aday- hğı ile ilgili endişelerinı daha ön- ce Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ilettiğini, Başbakan Yıl- dınm Akbulut ile de konuyu gö- rüştuğunü belirterek şöyle dedi: "Bildiğiniz gibi çarşamba gü- nü tstanbul'da yapılan toplantı- ya da arkadaşlanmla beraber iş- tirak eıtim. Önce şunu ifade et- mek istiyonım. Ben bu mesele- yi, Sayın Semra Özal'm Îstanbul il başkanlığı mesetesini parti içe- risinde sürekli olarak bir yerie- re getirilmeye çalışılan bir muhafazakâr-liberal çekişmesi- nin çok otesinde gorüjorum. Aslında, muhafazakâr-Iiberal meselesinin de olduğundan çok büyütüldüğü kanaatindeyim." Doğan, Semra Özal hakkın- daki görüşlerini şöyle açıkladı: "Her şeyden evvel, Cumhur- başkam'nın hanıraı olarak Sayın Semra Özal'ın bu derece siyase- tin içinde olmasını doğru bul- muyorum. Semra Hanım, Ana- vatan Partisi'ne ve Sayın Özal'a daha fazla yardımcı olmak isti- yorsa, siyasette ve sosyal hayal- taki faaliyetlerini daha değişik bir çizgide gotürmeli ve asgari- ye indirmelidir." Bakan Hüsnü Dogan, Semra Özal'ın il başkanlığına karşı olu- şunun uç gerekçesini şöyle açık- ladı: "Asgari ölçüde sahip olmamız gereken vefa ve dostluk hisleri itibanyla buna karşıyım. Bunun sebebi, Sayın Eymen Topbaş, 7 seneden beri ANAP Îstanbul tl Başkanlıgı'nı yapmaktadır. Ku- ruluşundan beri partiye buyük hizmetleri geçmiştir. Sevgi ve saygı duyduğumuz arkadasunız- dır ve MKYK'da milletvekili ol- mayan tek il başkanıdır. Sayın Topbaş, ABD'de tedavi göriir- ken böyle bir durumun meyda- na geimesi gerçekten üzücüdür. Sayın Topbaş, hiçbir zaman ka- bul edemeyeceğimiz bir baskı ve emrivaki ile karşı karşıyadır. Bu olay siyaseten yanlış, de- mokratik teamüller itibanyla yanhştır. Hukuki bir engel ol- maması, bu göruşlerimin hiçbi- rini değiştirmez. ANAP kunılduğundan beri, özellikle son birkaç yıldır en çok konuşulan konu aile ve hanedan meselesi olmuştur. Hedefteki 4rjakanHÜSNÜ DOĞAN Yetim HüsnüMilli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, ANAP'ta, "Yetim Hüsnü" olarak tanınıyor. Turgut Özal yeğeni Doğan'a olan sevgisini, 1987'de ABD'ye by-pass ameliyatı olduktan sonra düzenlediği basın toplantısında "Kafası büyüktür. Şapkası 60 numara" diyerek göstermişti. Özal'ın zeki olduğunu söylediği Doğan, ANAP'ın kuruluşunda program, tüzük, seçim bildirgesi vb metinleri hazırlayan kişi. Muhafazakârlığı ve aileden biri olması dolayısıyla hep geri planda kalmayı yeğleyen Doğan, Korkut'a bağlılığıyla da tanınıyor. 24 Ocak Kararları'mn alınmasında Özal'a yardım eden Hüsnü Doğan, ANAP kurucusu olarak seçimlere girmeye hazırlanırken MGK kararı ile veto edildi. tlk Özal kabinesinde milletvekili olmamasına karşın Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'na getirildi. Özal kabinelerinde en uzun sure bakanlık yapanlardan biri olan Doğan, 1986 yılında yapılan ara seçimlerde milletvekili seçildi. Safa Giray'ın istifası uzerine Milli Savunma Bakanlığı'na atanması da "muhafazakârlann zaferi" olarak nitelenmişti, Doğan, Semra Özal'ın îstanbul il başkanhğına karşı çıkanların önde gelenlerinden biri. Liberaller, Doğan'ın bu girişimiyle ANAP Genel Başkanlıgı'nı hedeflediğini öne sürüyor. MEHMET KECECİLER Ladesten kongreye Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in politik yaşamında Semra Özal faktörü kendini _ hissettirdi. Turgut özal'a bir kardeş kadar bağh olan Keçeciler'in politik yaşamında ilk engelleme MGK'nin ANAP kuruculuğuna vetosuyla geldi. Semra özal'ın 2 Ağustos 1987'de Turgut Özal ile bir yat gezisi sırasında tutuştuğu ladesi kazanması, Keçeciler'in ANAP Genel Başkan BaşyardımcıuğTndan uzaklaştırılmasına neden oldu. 12 Eylül 1980 öncesinde Konya Belediye Başkanlığı yapan Keçeciler'in MSP kökenli ohnası, eşinin türban takması hep elestirisi konusu oldu. Kececiler milletvekili olduktan sonra da dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in karşı çıkması nedeniyle Özal kabinesinde yer alamadı. Ancak Özal'ın cumhurbaşkanhğına seçilmesinden sonra oluşturulan Akbulut kabinesinde Devlet Bakanı olabildi. CEMİL ÇİÇEK Aile muhafazakân Devlet Bakanı Cemil Çiçek, ANAP kurucusu olmasına ve uzun yıllar bakanlık yapmasına karşın "aile"den sorumlu olup, "flört" konusundaki düşüncelerini açıklayana değin kamuoyunda tamnmamıştı. Politikaya 1977 seçimlerinde MSP'den milletveküi adayı olarak atılan Çiçek, 12 Eylül dönemi sonrasında ANAP kurucusu oldu. Ancak kuruculuğu MGK tarafından veto edilen Çiçek'in milletvekili adayhğı da veto edildi. Çiçek de bunun üzerine TBMM yerine yerel yönetim yolunu seçerek 1984 yılında ANAP'tan Yozgat Belediye Başkanı oldu. 1987'de Yozgat'tan milletvekili seçilen Cemil Çiçek, Özal kabinesindeki yerini 26 Mart yenilgisine ragmen korudu. Çiçek, sendikalarla yaptığı pazarlıklarda eli sıkı birisi olarak tanınıyor. ABDÜLKADIR AKSU Dinciyapılaşma Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, bakanlıkta Korkut Özal geleneğini sürdürerek emniyetteki dinci yapılaşmaya neden olmakla suçlanan bir politikaeı. Siyasal bilgiler fakültesi mezunu olan Aksu, Malatya'da emniyet müdürlüğü, Kahramanmaraş'ta vali vekilliği ve Rize*de valilik ya^ti. Gaziantep valisi iken Turgut Özal'm isteği üzerine istifa ederek milletvekili olarak Meclis'e girdi. Aydınlar Ocağı ve Diyarbakır llim Yayma Cemiyeti üyesi olan Aksu, TBMM'de kısa bir sure de ANAP grup başkanvekilliği yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle