Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKIYEDE BUGÜN
HvArot RMeteoft*>|! ışlen Genel Mûdûr-
Ugirmfen Jran M»ye gbre, yurtuı ku-
a y tesmM çok bıiuflu. DoOu Karade-
ıriz kıyfen yaûrnu, ıç kesımlen kar ya-
fak, feU yorter pvçak ve az hJuOu ge-
pecek. Yurdun iç lesMemde sabarı sa-
aderinde yoOun olmak üzere yer yer sıs
Börttecek H*A SICAKLIĞI Bıraz arta-
c*. RÛZGAR: Güney ve baD yörtenten
hafif. ara swa orta kunstto, yudun ku-
a y losimterin* yer yer kuvwtt otarak
ssacak. DerazterimzM, Doju Karadeniz
gûnbaha ve karayd. Batı Kaadmfe, Mar-
mara «v Akdentfcle günbattsı w lodos,
Egrtfc U * w tados&n 3-5, ytr yer &
Kandtrfc açttarmda M kımtfMe. sa-
ttt 1O-n yer ye/ 27, Kaadeniz apMa-
rmda 33-« denc mrtı hota esacak. Dal-
ga yükseUı» 05-1.5, yer yer 2-3, Kara-
Mana
p
Adıyaman
Afyon
AOn
Anlara
Artakya
Artalya
Artvın
ApJın
Bahkear
16° 8° Diyarbakır
10° «°Edime
9° 2°Erancan
7° 3°Eraıt\ım
-3° -11c
Eslosetw
8° 0°Gazumep
17° 9°&resun
A
A
S
S
A
A 17° 8°&jmûşhaneA
K
A
dene apHannda 4-5 m dolaymda olacak Van GAM'nde (ıava çok bu-
lutfu ve kar yağışh geçecsk. Rüzglr gûney ve bat yönlerden hafif. ara
sıra orta kuvvette esecek Görüş uaMığı 10 km . yajts anında 2-5
km. dotaymda olacak. Göl küçûk datgalı olacak.
BingU
8iSs
Bofcı
Bursa
Çanakkate
Corum
Deno*
3°
13° 8°hpam
12° 5°bent>ul
8° 2°faıw
2° -7» Kars
2°-6° Kasomonu B
9° 2°Kaysen
10° 6°Kırterei
12° 6°K«ıya
8° 1°Kûtahya
12° S°Matatya
10° 0°Manısa
7°-2° K-Maraş
0°-7° Mersn
-2° -10»MuJta
7° 3°Muş
3° 0°M0de
16° e°ûrtu
W 4°Rra
4° Jf Samsun
10° 2»Sürt
11° 5°Snop
15° 8°Snos
-2° -8° fetaniag
7° Piratam
6°-5°lınc<îl
6° O°t)şak
8°-1° Van
10° 3°ttEgat
6° -2° ZonguMak
A 14° 8°
A 11° 4°
A 16° 7°
A 11° 4°
S 4° -6°
S 10° 2°
B 11° 8°
Y 14° 5°
B 13° 8°
A 1t° 0»
B 12° 6°
S 5° 0»
B 10° 4°
Y 15" 6°
S 3°-6°
A 10° 4°
S 2°-3°
S 7°-1°
B 11° 6°
. açık yaflmurtu (jfr sıü <^f kariı A-açık B-buluIlu tflûneşiı K-kark
/
Cr
flrT' Kopenhag
Helsınkı d p
Lenıngrad #$
. u
Moskova
Ankara J
Tebnz
DUNYA'DA BUGÜN
Amstordani
Amman
Atmı
BaOdat
Barcetona
Basel
Betgrad
Budapeş*
Cenevre
Sam
Kahıre J
*
•dfe
Dubaı
Frankfurt
Grne
Hetsmta
Kahıre
Koçenhag
B 4°
B 12°
Y 12°
B 2°
K 3°
B 0°
B 5°
B 3°
B -3°
B 3°
B 15
LerangraO
Londra
Madnd
Mlano
Momreal
B 6°
8 16°
B -5°
B -1°
B 5°
B 15°
Mûruh
Mo« Yort
OsM
Pans
Prag
Rryad
Ftana
Sofya
Sam
TelAvıv
üınus
Vatşoa
Venedık
Vıyana
Mft
Zûnh
8 -3°
B 6°
Y 8°
B 7°
K -8"
8 5"
B -4°
8 8°
B -1°
B M»
K 2°
B -2°
B 9°
B 5
B 2°
BLLMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Halklar arasında
banşı sağlamayı ya
da daha genel olarak
insan ilişkilerinde
şiddet kullanımını
ortadan kaldırmayı
amaçlayan akım. 2/
Mannara bölgesinde
bir göl... Sahip. 3/
Hintli kadınların
ulusal giysisi... Res-
mi bir göreve atama
ya da bir üst aşama
için yazılan yazı. 4/
Ender, seyrek... Ba-
banın kız kardeşine
verilen ad. 5/ Eski Mısır hükümdar-
lanna verilen san. 6/ Asya'da bir ül-
ke... Avrupa'da bir başkent. 7/ Ya-
bana paıaJarm ulusal para cinsinden
değeri... Bir nota. 8/ Genelev işleten
kadın... ftici neden, güdü. 9/ Orta-
oyununda kavuklu ile konuşarak
oyunu açan kimse.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Serap. 2/ Alev... Anadolu Selçuk-
lulanrun usluplaştırdıklan dolaşık
susleme. 3/ Kale duvarı... Toplanan süprüntüleri alıp atmakta
kullandan saplı kap. 4/ "Kara gözlüm efkârlanma gül gayn /
.'ler öter ötmez ordayun" (Bekir Sıtkı Erdoğan)... Kuzu se-
si. 5/ Bir nokta... Iridyumun simgesi... Uyanık, gözü açık. 6/
Geıçekten öyle olmadığ^ halde öyle sayılan. 7/ Bir yüzeyin eğikJik
derecesini anlamaya yarayan araç... tran'uı plaka işareti. 8/ "Ben
sana mecburum bilemezsin/adını gibi aklımda tutuyorum"
(Attila Ilhan)... Ydmaz Güney'in bir filmi. 9/ Fin hamamı... Ka-
lın bükülmüş sicim.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Liman işleri
ÇHEVAÜER
ı ıem**l edılcn (jmarocr
Knniiıc* «O2İ u
D r V L t T K L" U '
"tnrma »nsımmır tn muhıo hi
sj \c s«ftenm
ft nl
18 ŞUBAT 1931
Marmara havzasında
seyrüsefer eden sefainden
ticareti bahriye beyannamesi
usulü bir şubat tarihinden
itibaren kaldınlrruştı.
Rüsumat müdiriyeti
umumiyesi hazırladığı bir
talimatname ile bu
beyanname usulünün yerine
daha başka bir sistem kabul
etmişti. Ahiren vapurcular
birliği rüsumat müdiriyeti
umumiyesine müracaat
ederek bu yeni şeklin
eskisine rahmet okutacak
derecede müşkülât ihdas
ettiğini bildirerek tebdil ve
tadilini istemişlerdir.
Vapurcular birliğinin
iddialanndan başlıcaları
şunlardır: Evvelce her vapurda nöbetçi olarak bulunan
aktarma memurlan vasıtasile tahmil muamelesi kontrol
ediliyordu. Halbuki yeni talimatname bu vazifeyi gümrük
memurlarına vermiştir. Binaenaleyh bir vapura mal
tahmil edileceği zaman gümrük müdiriyetine istida
vererek gümrük memuru istemek mecburiyeti hasıl
oluyor. Halbuki gümrük memurları muayyen saati mesai
zarfında çalışırlar. Bir vapur sabahtan geceye kadar eşya
tahmil etmek mecburiyetinde kalmaktadır. Bunım için de
ya o gümrük memurlarına fazla ücret vermek veya ertesi
günkü iş saatini beklemek lâzım gelmektedir. Bu ise
tüccann aleyhindedir.
Diğer taraftan vapura binen bir yolcu ekseriya yarunda
bir iki ufak denk eşya ile gelir. Yolcu gümrük memuru
gelmedikçe vapura giremiyor. Çünkü yanındaki eşyanın
manifestoya kaydı lâzım gelmektedir. Bu sebeple yolcu
hiç yoktan konişmento ve saire masarife duçar oluyor.
Halbuki eskiden yolcunun vapur biletine bu eşya için
ufak bir kayıt düşürmek kâfi geliyordu.
Diğer taraftan bir iki yolcu binen ufak iskelelerde
vapurlar gayet az bir zaman kalırlardı.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Lûtfî Kırdar'ın ölümü
18 ŞUBAT 1961
Dün saat 16.20 de Yüksek Adalet
Divanında, Istanbul ve Ankara
olayları münasebetiyle ifade
vermekte olan eski Sağlık ve Sosyal
Yardım Bakanı Dr. Lütfi Kırdar,
bir enfarktüs krizi geçirmiş ve
derhal kaldınldığı Yassıada
hastahanesinde yapılan bütün tıbbi
müdahalelere rağmen
kurtarılamıyarak 16.25 te vefat
etmiştir. Bu dramatik sahneye şahit L"t f l
Kırdar
olan Cumhuriyet muharrirleri, olayı şöyle nakletmektedirler:
Lûtfi Kırdar, kalb krizi geçirip iskemleye yığıldığı zaman,
Adnan Menderes süratle yerinden fırladı ve fakat olduğu
yerde hareketsiz kaldı. Fatin Rüştü Zorlu: "Doktor,
doktor" diye bağmyor, Medeni Berk ile Hayrettin
Erkmen ise, eski kabine arkadaşlarının yardımına
koşuyor. Celâl Bayar, soğukkanlı bir vaziyette bu
manzarayı se>Tediyordu.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Denktaş'ın uyarısı
18 ŞUBAT 1990
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye"nin ATye
girmesi konusunda Kıbrıs'ın bir sorun olmadığını
söyledi. Denktaş, Türkiye'den Kıbrıs konusunda istenecek
tavizin de iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek,
"Türkiye, Kıbns'ta bizim veremeyeceğimiz tavizi veremez.
Kıbrıs davası yeterince müdafaa edilmezse, Türkiye'nin
vereceği diyet çok daha ağır olacaktır" dedi.
DÜZELTME
• Dünkü sayimızın Televizyon-Radyo sayfasında
'Marmara Adaları Belgeseli' başlığıyla yayımlanan yazıda
'Marmara Adalan'nda' adlı yapımın birinci bölümünün
gösterileceği ve TRT İstanbul TV'si ile Eğitim Kültür ve
Drama Müdüriüğü'nün ortak yapımı olduğu belirtilmıştir.
Dün yedinci bölümü gösterilen dizi TRT İstanbul TV'si
Eğitim, Kültür ve Drama Yapırnları Müdürlüğü'nce
gerçekleştirilmiştir, düzeltiriz.
Gereken Çahşmaiar Yapılmaktadır
Sorunun yalnız denetimle değil, ağırhklı olarak eğitim
yoluyla çözümlenebileceği düşüncesiyle işçi sağlığı ve iş
güvenliği eğitimine büyük ağırlık verilmiştir.
12 Şubat 1991 tarihli Cumhuriyet gaze-
tesinin "Tarüşına" sayfasında yayımlanan
"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği" başhklı ya-
zısında Sayın Doç.Dr. Necdet Tarkan;
1980'li yıllarda ilgili kurumlann tümünde
işçi sağlığına yönelik hizmetlerin yavaşla-
tıldığmı ve geriletildiğini ileri sürmesine kar-
şıhk bakanlığımıza bağlı çeşitli birimlerin
işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında son bir-
kaç yıldır sürdürdüğü çalışmalan ortaya
koymanın, bu konudaki gelişmeleri ifade
bakımından yeterli olacağına inanıyoruz.
Laboratuvar, alet ve cihaz imkânları bü-
yük ölçüde geliştirilen İşçi Sağlığı ve tş Gü-
venliği Enstitüsü, son üç yılda cumhuriyet
tarihimizin en kapsamlı akciğer toz hasta-
hğı taramasını gerçekleştirerek Zonguldak'-
ta yaklaşık 18 bin, Tunçbilek'te 3 bin ol-
mak üzere toplam 21 bin maden işçisini
meslek hastaüğı taramasından geçirmiştir.
Söz konusu enstitümüz aynca yaklaşık
4 bin işçinin çalıştığı akü ve matbaa işyer-
lerinde kurşun taraması, 600 kadar işçinin
çalıştığı işyerlerinde benzen-heksan tarama-
sı, 250 işyerinde boya, tiner ve çözücü ana-
lizi, 3200 kadar tekstil işçisinde akciğer so-
lunum fonksiyon testi ile odyometrik ve ar-
gonomik test, 2 binden fazla işçide siliko-
zis taraması yapmıştır.
Aynca, ilgili birçok işyerinde pestisid,
karbon sülfür, asbest taramaları yapmıştır.
Döküm, metal, ağaç işleri ile cay fabrika-
lan ve inşaat işyerlerinde kapsamlı işgüven-
liği araştırmaları gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizde işyeri havasında asbest kon-
santrasyonu tayini ilk defa bu dönemde ay-
nı enstitüde yapılmaya başlanmıştır.
Bunun dışında bakanlığımız iş müfettiş-
leri yurt çapında denetimlerini yoğunlaştı-
rarak sürdürmektedirler. 1990 yüında 3 rnil-
yon 763 bin işciyi kapsayan 69 bin denetim
yapılmıştır. Büyük ölçüde arttırılan ceza-
larla son iki yılda İş Yasası hükümlerine uy-
mayan işyerlerine toplam 20 milyar lira ida-
ri para cezası verümiştir.
Sorunun yalnız denetimle değil, ağırhklı
olarak eğitim yoluyla çözümlenebileceği dü-
şüncesiyle işçi sağlığı ve iş güvenliği eğiti-
mine büyük ağırlık verilmiştir. Bakanlığı-
mıza bağlı Yakın ve Ortadoğu Çalışma Egi-
tim Merkezi yurt çapında işçi sağlığı ve iş
güvenliği eğitim semineri düzenlemektedir.
Universitelerle işbirliği yapılarak sürdürü-
len seminerlerde özelükle eğitici personelin
eğitimine önem verilmektedir. Geçen yıl
maden ocaklannda eğitim kampanyası açıl-
mıştır. Bu yıl ise metal işyerlerinde işçi sağ-
lığı ve iş güvenliği eğitim kampanyası baş-
latılacaktır. Aynca 1987'den bu yana 4-10
mayıs tarihleri arasında aynı amaçlara yö-
nelik olmak üzere "İşçi Sağlığı ve tş Gö-
venüği Haftaa" düzenlenmeye başlanmıştır.
Öte yandan konuyla ilgili uluslararası ku-
ruluşlarda işbirliği bu dönemde fevkalade
yoğunlaştınlmıştır. Uluslararası Çalışma
Teşkilatı ile halen maden ocaklarındaki iş-
çi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleriyle ilgili
bir proje sürdürülmektedir. Asbest araştır-
malanyla ilgili işbirliği çalışmalan devam
etmektedir. Çalışan kadın ve çocuklann so-
runlanyla ilgili yine "ILO" ile ortak bir
proje uygulamaya konulmuştur.
Türkiye son yıllarda çeşitli uluslararası
sözleşmeleri imzalayarak veya onaylayarak
konuya verdiği önemi ortaya koymuştur.
Şöyle ki:
Avrupa Konseyi'nin sosyal alanda kabul
etmiş olduğu sözleşmelerden en önemlisi ve
tnsan Haklannı ve Temel Hürriyetlerini
Koruma Sözleşmesi'nin tamamlayıası olan
Avrupa Sosyal Şartı onaylanmış, BM Eko-
nomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleş-
mesi onaylanmak üzere TBMM'ye sunul-
muştur. Aynca Yeraltı Madenlerinde lşe
Alınmada Asgari Yaş Hakkında 123 sayılı
Sanayi İşyerlerine Alınacak Çocuklann As-
gari Yaş Sınırının Belirienmesine Dair 59
sayılı, Uluslararası Çalışma Normlanmn
Uygulanmasının Geliştirilmesi İçin Üclü
Danışmalar Hakkında 144 sayılı ve tnsan
Haklannın Geliştirilmesinde Mesleki Eği-
tim ve Yönlendirmenin Yeri Hakkında 142
sayılı ILO sözleşmeleri de onaylanmak üze-
re halen TBMM'de bulunmaktadır.
işçi sağlığı ve iş güvenliği gerçekten çok
önemli ve kapsamlı bir konuyu oluşturmak-
tadır. Bu alanda daha etkin daha yararlı
olabilmek için çalışmalaruruz devam etmek-
tedir.
İSMAİL AŞÇIOGLU
Çalışma ve Sosyal Güveniik
Bakanhğı Basm ve Halkla
tlişkiler Müşaviri
CUMHURİYET KITAP KULUBU
T •A •K • S • 1 « T - L • EmzZ''- r-? - r ;
KİTAP VERİYOR
BİR TELEFON
YETERLİ!
DILEYENHERKESED
8 A Y V A D EL İ
' ' Sadece İstanbul ü sınırlan ıçınde.
SEÇKİN YAZARLAR • ÜNLÜ YAPITLAR
ADAM
YAYINLARI
CEM
YAYINEVİ
PAYEL
YAYINEVİ
'AFA
YAYINLARI
ÇAĞDAŞ
YAYINLARI
REMZİ
KİTABEVİ
y CAN
Î<M YAYINLARI
ÇDSfAR
YAYINLARI
TOROS
YAYINLARI
O 400 seçme kitap > Elden teslim
Tel: 512 05 05 / 516 Fax: 526 60 72
İLAN
TEKİRDAĞ
SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ
Dosya No: 1990/901
Dosya No: 1990/901
Davacı tbrahim Atılan vekili
Av. Vecih Usel tarafından dava-
lılar Ali kızı Zehra ve arkada^la-
n aleyhine ıkame olunan Izalei
Şuyuu davasının yapılan açık yar-
gılamasında verilen ara karan ge-
reğince:
Yapılan büıün aramalara rağ-
men adresleri tespit edilemeyen ve
tebligat yapılamayan davalılar Ali
kızı Zehra, Hüseyin kızı Huriye,
Mustafa kızı Fevziye ve Ibratüm
oğlu Ali'ye bu defa tstanbul'da
ve Türkiye'de münteşir tirajı
100.000'in üzerinde bir gazete ile
ilanen tebligat yapılmasına mah-
kemece karar verilmiş bulundu-
ğundan, karar gereginde davalı
olup adresleri tespit edilemeyen
Ali kızı Zehra, Hüseyin kızı Hu-
riye, Mustafa kızı Fevziye ve lb-
rahim oğlu Ali'nin bu defa duruş-
manın talik olunduğu 30.4.1991
günü saat 9.00'da bizzat mahke-
mede hazır bulunmaları veya
kendüerini bir vekille temsil ettir-
meleri, aksi halde gıyaplannda da
yargılama yapılacağı ilanen teb-
lig olunur.
Basm: 45642
SAVAŞ
YILLARINDA
BİR SÜRGÜN
Kemal Sülker
5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymları Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstmbul
Ödemeli gönderilmez.
JSA
* yı öğrenmek7
ıstersenız...
PK.45 Beyoğlu İST
T.C.
KARAMÜRSEL
ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 1990/377
Davaa Arif Kaya vekili Av. Mustafa Turalıoğlu tarafından açı-
lan çek iptali davasının yapılan duruşması sırasında:
Karamürsel Türkiye Halk Bankası şubesinden verilen ve 36051610
No'lu hesaptan keşide edilen 3597852-3597875 seri numaralı 24 yap-
raktan ibaret davacı Arif Kaya'nın imzasını taşıyan boş ve tarihsiz
çeklerin kayıp oldugundan dolayı davacı vekili tarafından Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nin 1990/80-Değ. iş sayüı dosyası için çekler üzeri-
ne ödeme yasağı konulduğu ve süresinde çeklerin iptali için dava
açıldıgından:
Çeklerin ilgilisi veya itiraz edebilecek üçüncü kisiler işbu ilanın ilan
tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememizin 1990/377
sayılı dosyasına itirazlannı bildirmeleri ilan olunur. 30.1.1991
Basın: 45634
tLAN
tNCESU İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Sayı: 1990/219
Satılmasına karar verilen İncesu ilçesi Kızılören Nahiyesi Köy önü
mevkiinde kain tncesu Tapu Sicil Müdüriüğü'nün 50 L, 1 C, pafta;
1448 parselinde kayıtlı 7136/8300 m2
., olup gayri menkulün üzerin-
de beş adet basit yapı ile bir adet iki katlı betonarme bina mevcut
olup evlerin kullanım alanları 112.50 m2
., 257.40 m!
., 110.25 m2
,
106.25 m2
., 115.50 m2
. betonarme binanın ise toplam 352.00 m2
. ay-
nca mevcut deponun ise 52.00 m\'dir. Muhamraen bedeli
152.272 500., TL.'dir. (Yüz elü iki milyon iki yüz yetmiş iki bin beş
yüz lira).
1. İlk satış 22.5.1991 günü saat 14.00'den 14.30'a kadar incesu hü-
kumet konağı önünde açık arttırma usulü ile yapılacaktır. Bugün de-
gerinin % 75'ini bulmadığı takdirde 2.6.1991 günü aynı yer ve aynı
saatte ikinci arttırma yapılarak değerinin % 40'ını verene ihale edi-
lecektir.
2. Arttırmaya iştirak edeceklerın kıymetinin % 10'un nispetinde
pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri ge-
rekir. Satış peşin para ile olup istenildiğinde alıcıya 20 günlük mehil
verilecektir. Dellaliye DRV Tapu Harç ve masrafları ile KDV alıcıya
aittir.
3. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka-
bül etmiş sayılacaklan başkaca bilgi almak isteyenlerin müdürlüğü-
müzun 1990/219 sayılı dosya numarası ile müracaat etmeleri ve masraf
verildiği takdirde alıcıya şartnamenin bir örneğinin gönderileceği ilan
olunur. 11.2.1991.
Basın: 45653
MALATYA
1. SULH CEZA MAHKEMESİ
HÜKÜM ÖZETİ
Esas No: 1988/2384
Karar No: 1990/375
Davacı: K.H.
Sanık: Hacı Gonültaş: Hasan ve Fatma'dan olma, 1943 doğumlu
Malatya merkez Büyuk Mustafa Paşa Mah. nüfusunda kayıtlı olup,
aynı yer Lise Sokak 1/5'te oturur, Cengiz Topel Cad. 28'de Özkar-
deşler Sucuklan imalatçısı, evli 4 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, T.C,
Islam.
Suç: Gıda Maddeleri Tüzüp'ne muhalefet.
Suç tarihi: 13.10.1988
Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet suçundan sanık Hacı Gö-
nültaş hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonun-
da:
Hiiküm: Sanığın saglığa az veya çok zarar verecek derecede bo-
zulmuş et sucuğu imal edip satmaktan, eylemine uyan TCK 396 Md.
gereğince üç ay hapis, beş bin lira ağır para cezası ile cezalandınlma-
sma, 647 sayüı yasanın 4. maddesi gereğince hapis cezası ağır para
cezasına çevrilerek yirmi yedi bin lira ağır para cezasına, TCK 72.
maddesi gereğince para cezalan ictima edilerek otuz iki bin lira ağır
para cezası ile cezalandırılmasına, para cezasımn 647 sayüı yasanın
6. maddesi gereğince ertelenmesine,
TCK 402. maddesi gereğince sanığın cürme vasıta kıldığı meslek
ve sanatının ve ticaretinin üç ay süre ile tatiline, yedi gün süre ile iş-
yerinin kapaulmasına, TCK 91. maddesi gereğince feri cezalann er-
teleme dışında bırakılmasına,
TCK 402/2. maddesi gereğince hükflm özetinin gereği yapılmak
üzere cumhuriyet savcılığına gönderilmesıne, 21.400 lira yargılama
giderinin sanıktan alınmasına, Yargıtay yolu açık olmak üzere veri-
len karar sanık vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.
31.5.1990
Basın: 19791
T.C.
KARABÜK ASLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ
1991/31
Davaa lsmail Sait Işıldak KarabUk Garanti Bankası şubesine ait
I2OO-578-1 sayılı hesabının 518506 seri nolu çekinin zayi olduğunu
iddia ederek çekin iptaüne karar verilmesini istemiş olmakla; çek üze-
rinde bir hak iddia edenlerin veya bilgi sahibi olanlann ilan tarihin-
den itibaren üç aylık süre içerisinde mahkamemize müracaat etmele-
ri hususu TTK.'mn 38. maddesine istinaden ilan olunur."
Duruşma günti: 3.4.1991
POLJTİKA
MFHMFn KEMAL
Ressamın Özgüriüğü...
Yeni Adam diye bir dergi çtkaran İsmail Hakkı Battacıoğ-
lu, adının başındaki ismail'i Ismayıl diye yazardı. Kimse de
niye böyle yazıyorsun diye sormazdı. Dergideki yazıların ara-
sında siyah-beyaz desenler vardı. İşte bu sık desenlerin al-
tındaki imza da Fikret Mualla olurdu. Çoğu kişi Fıkret Mual-
la'yı kadın sanırdı.
Dergide öyküsü çıkan genç bir yazar ressamı kadın sanır,
merak edermiş, bir arkadaşına sormuş:
"Yahu şu Fikret Mualla kadın mı, erkek mi?"
"Bilmiyor musun?"
"Ne bileyim ben, istanbul'a hiç yoium düşmedi, kimseye
de soramadım."
"Çok güzel bir bayandır, ortaokukja resim öğretmeni. Se-
ni bir gün tanıştırayım."
Günün birinde Kûllük'te (Beyazıt'taki kahve) taşralı yazar-
la Fikret Mualla'yı tanıştırır Ressam kadın değil, orta boyiu
iri kıyım bir erkektir. Genç yazar fena halde işlediğini anlar.
O dönemin ressam, şair, yazarlan gibi Fikret Mualla da bir
bohem, bir delifişektir. Alkol tutkunu olanlar sık sık tımarha-
neye düşerler. Bunlan orada koruyanlar Mazhar Osman, Fah-
ri Celâl'dir. Fikret Mualla, 1934'ün ikinci yansında altı ay Ba-
kırköy'de oturmak zorunda kalır. DoktoHar ressamı Neyzen
Tevfik'in yanına verirler. Biri şair, öteki ressam iki sanatçı bir
arada geçinir. Dost otdukça Neyzen ressamın hoşuna gider.
Neyzen kadın özlemi mi çekiyor, hemen dizeler hazırdır.
Dudağında yangın varmış dediler
Ta ezelden yayan koşarak geldim
Ressam da sıkıldıkça Neyzen'in saçları darmadağın port-
relerini yapar. Neyzen'in bulunmadtğı günler ressam Bakır-
koy'e dayanamamaktadır. Adaşı Fikret Adil'e kperden metctup-
lar yazar.
Tanınmış ve sözü geçen bir yazar olan Rkret Adil'e şöyle
seslenir: "Tam 9 aydır bir sürü serseri hergele içinde bulu-
nuyorum. Bir kere olsun beni sorup aramaya gelmedin. Bo-
ku bokuna yatıyorum. Sıhhatçe demir gibiyim, beni kurtar
kabilse..."
Fikret Mualla D Grubu'ndan mtdır bilmiyorum, ama Abi-
din Dino'nun yakın arkadaşıdır. Abidin onun Bakırköy'e yatı-
nlışını şöyle anlatır: "Eğitim Bakanlıgı ya da müdüriûğü res-
samın kafadan sakat otmadığını belirteyen bir belge istemtşti.
Sağlam raporu getiremezse işinden, gücünden olacaktı." Bir
süre Bakırköy'de kalır, raporu alır çıkar. Özgürlüge düşkündür.
"...Ben hürriyetimi çok severim. Bunu naçiz sükûtumda bu-
lurum. Resim yaparken ibadet eder gibi, sükûtu beynimin
tepesinde, saçlarımın dibinde duymazsam o zaman bilirim
ki yanlış bir iş yapıyorum."(..) Sükûtumu resmen severim, iba-
det eder gibi resim yapmayı ister, ruhsal rahatımı burda sağ-
larım. Bu da benim hakkımdır. Bu sırada bana, benim gö-
zümdeki sanata neler soylemezler: 'İşte zavallı yine resim
yapıyor. Para kazanacağı yerde boyalarta, fırçalarla uğraşt-
yor, sonra ekmek parası bulamıyor.' Ooğru, bu bezirgânlann
hakları var. Resim yapmak, resim yaptrrmak zengin toplum-
ların süsüdür ve ben leblebıciler arasında bir ucubeyim. Bu
kitle içinde onlarca bir deliyim. Nitekim bence de beni re-
sim yapmaktan uzak tutan herhangi bir kimse de benim düş-
manımdır. Ben de ruhça yoksul bir toplumun asalak zengin-
liğinin müthiş bir düşmanıyım."
Fikret Mualla'yı. 1955 yıllarında Hrfzı Topuz'la Lüksemburg
Parkı'nda gezerken görmüştüm. Uzaktan gelen adamı, "İş-
te bu Fikret Mualla!" diye göstermişti. konuşmak istedtğim-
de "Konuşmayalım," demisti. "Buraya gelen her Türkü ken-
dini izlemeye gelmiş polis sanıyor." Bundan görüşemedik.
Yanımızdan geldi, gecti. Çok kişiden duydum, yüreğinde ül-
Resinden getirdiği bir polis korkusu varmış. Mezannın Paris
1
ten İstanbul'a getirilisinde, "Keşke görüşseydim" diye üzül-
müştüm.
O günlerde mi, şimdi de resme ve ressama özgüriük yok,..,
Çünkü bir ressamımız, "Özgür olmadığım için yıllarca soyut-
resim yaptım" derdi.
ÇALIŞANLARIN
SORULAR1/SORU]NLAR1
YILMAZ ŞİPAL
"Ikramiye Yerine, Kıdem
Tazminatı"
SORU: 1961 yüında başladıgını görevime, 26 yıl sonra 19S8'de
re'sen son verUdi.
Görevden aynlırken bana çalışbgım kvnunun yö-
netim kurulunun karan fle ikbar ve kıdem tazmina-
ü ödendi.
_ 26 yıllık çalışma hayatunın tttmö de TC Emekli
Sandıgı iştirakçisi olarak geçti.
Görevimin re'sen sona erdirildigi 1988'de, 47 yaşı-
BI doMarmadıfun için Emekli Sandıgı'ndan «ylık
baglanması olanaksıidı. tki yıl sonra 1990'da, 47 ya-
şını doldurdugumda "TC Emekli Sandıgı'naı öden-
mesi gereken emekli ikramiyesi kıdem tazminataun
içerisinde ödenmiştir" yanıtuu aldım.
1) TC Emekli Sandı^ı'Ddan emektiMk hakkım dog-
madığj halde, emekliUk bakkım do^muş gibi bana
ikramiye yerine kıdem tazminab ödenmesi yasal
mıdır?
2) Kesintisiz kesenek odedlğim 26 yıl (fazlası var)
kafşmgı emekli ikraımyesi ödenmesi gerekmez miydi?
EJE.
YANIT. Öncelikle görevden aynldığınız kurum, 18.6.1984
günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 233 sayılı "Kamu lktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" kap-
sammdaki kurumlardandır.
233 sayılı kararname kapsamına giren kurumlar "tüzel kisi-
liğe sahiptir" ve "özel hukuk hükümlerine tabidir!'
Kararnamenin sözleşme ttcreti ve diğer haklara ilişkin 45.
maddesine göre:
"6. sözleşmenin yaşhlık veya malüllük aylıgı bağlanması,
ölüm veya taraflardan birinin arzusu üzerine feshedilmesi hal-
lerinde; ilgiliye veya kanuni mirasçılarma sözleşmenin devamı
süresince geçen her tam yıl için sözleşmenin feshi tarihindeki
aylık ücretinin dörtte biri nisr>etinde iş sonu tazminatı ödenirT
Kararnamenin geçici 1/3. maddesinde de şöyle denilmektedir.
"3. teşebbüslerde ve bağlı ortaklıklarda 657 sayılı Devlet Me-
murları Kanunu hükümlerine göre çalışmakta iken sözleşmeli
personel statüsüne geçmiş veya geçecek olanlardan 7/5/1986
tarih ve 3284 sayılı kanunla eklenen geçici 14. madde hüküm-
leri dairesinde TC Emekli Sandığı Kanunu ile iştirakçiliguıi de-
vam etürenlerin emekli ikramiyesi dahil, TC Emekli Sandığı
Kanunu'ndan doğan hakları saklıdır!'
5434 sayıh TC Emekli Sandığı Yasası'mn Ek 20. maddesi ile
"Emekli, adı malüllük, vazife malüllüğü aylığı bağlanan veya-
hut toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere" ayhk-
la birlikte, emekli ikramiyesi de ödenmesi öngörillmüştür.
Emekli SandığYnca, emekli aylığı bağlanmadan iki yıl önce
yapılan bu ödenti emekli ikramiyesi değildir.
Olayda, TC Emekli Sandığı dışında bir başka sosyal güven-
iik kunıluşunda geçen hizmet süresi de olmadığmdan 2829 sa-
yılı Hizmetlerin Birleştirilmesi'ne ilişkin yasanın, emekli
ikramiyesi ile ilgili hükmünün de uygulanma olanağı yoktur.
Kıdem tazminatı ise "bir hizmet akdine dayanarak" kamu
ya da özel tüzel ya da gerçek kişilerin işyerlerinde, 1475 sayılı
iş yasası kapsammda çalışanlara ödenmektedir. Çalışma yaşa-
mının tümünü TC Sandığı iştirakçisi olarak geçirenlere de kı-
dem tazminatı ödenmesi söz konusu edilmemiştir.
Kısaca, re'sen görevinize son verildiğinde size ödenen, 233
sayıL yasa hükmünde kararnameye göre iş aktinin "taraflar-
dan birinin arzusu üzerine" feshedilmesi durumunda ödenmesi
öngörülen "iş sonu tazminatı" olmalıdır.
Sonuç olarak 5434 sayıh Emekli Sandığı Yasası'nda, 233 sa-
yılı yasa hükmünde kararname kapsammda çalışanlara öde-
nen "iş sonu tazminatı"nın, emekli aylığı başladığında ödenecek
emekli ikramiyesinden düşüleceğine ilişkin bir hüküm de bu-
lunmamaktadır.