Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Kürtçe
konugma
• ANKARA (AA) —
Anayasa Komisyonu,
Tûrkçeden başka mahalli
dil ve lehçelerin
kullanımına izin veren yasa
tasarısını önümüzdeki hafta
görüşecek. Anayasa
Komisyonu Başkanı Kâmil
Tuğrul Coşkunoğlu, tasanyı
bugün bastırarak üyelere
dağıttıklarını söyledi.
Coşkunoğlu, "Aceleye
getinneye gerek yoJc.
Komisyon üyesi arkadaşlar
tasanyı incelesinler,
önümüzdeki hafta
görüşebiliriz" dedi. Devletin
resmi dilinin Türkçe olduğu
belirtilen tasanda, basın ve
yayın organlannda, kamu
kurum ve kuruluşlannda,
eğitim ve öğretim
kurumlarında Türkçe
kullanılacağı kaydediliyor.
Toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinde de Türkçe
kullanılmasını öngören
tasarı, bu yasaklara
uymayanlara çeşitli para ve
hapis cezalan getiriyor.
Savaşa son
kampanyası
• İç Politika Servisi —
Körfez sayaşının sona
erdirilmesi ve Türkiye'nin
savaşa girmemesi için ortak
hareket karan alan 8
muhalefet partisinin
Istanbul il başkanlan dün
tekrar bir araya gelerek
"Savaşa son" başhklı bir
afişleme kampanyası
başlatma karan aldılar.
DYP lstanbul İl
Merkezi'nde toplanan il
başkanlannın ortak
açıklamasında bu siyasi
partilerin tüm Uçe
örgütlerinin yürüyüş
haklannı kullanmaları için
lstanbul Valiliği'ne ortak
başvuru yapılması da
kararlaştırıldı. Partililer
ayrıca Körfez'e asker
gönderen ülkelerin
elçiliklerini ziyaret
edeceklerini açıkladılar.
Üalçın'a
soruşturma
• ÎSTANBUL (ANKA) —
SHP lstanbul tl Başkanı
Ercan Karakaş, Belediye
Sarayı yaptırmak amacıyla
Büyükdere'deki kiliseyi
yıktıran Sanyer Belediye
Başkanı thsan Yalçın
hakkında soruşturma
açacaklarını bildirdi.
Konuyla ilgili ANKA'ya bir
açıklama yapan Ercan
Karakaş, Büyükdere'deki
tarihi kilisenin iple
çekilerek yıktırılmasının bir
talihsizlik olduğunu
vurguladı ve "Olayı
üıceleyerek belediye başkanı
hakkında soruşturma
açacağız. tnanılmaz bir
olay bu. Bununla
övünülmesi, yıkılması kadar
yanlış bir tutumdur" diye
konuştu.
Yümaz'dan
destek
• TRABZON
(Cumhuriyet) — Karadeniz
Teknik Üniversitesi'nin
düzenlediği bir panelde
Körfez Savaşı
değerlendirildi. Panelde
konuşan eski Dışişleri
Bakam Mesut Yümaz,
"Yurtta sulh, cihanda sulh"
ilkesinin, Türkiye'nin
Saddam'a karşı seyirci
kalmasını gerektirmediğini
savundu. Yılmaz,
"Türkiye'nin aktif durumda
yer alması için özel
nedenler vardır. Gereken
yapılmıştır" dedi. Eski
Maliye ve Gümrük Bakanı
Ekrem Pakdemirli de
Türkiye*ye yapılan dış
hibelerin kriz döneminde
arttığını, bu nedenle savaşm
bütçe açığının kapanmasına
olumlu etkisi olduğunu öne
sürdü.
SHP'de
toplusözleşme
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — SHP Genel
Merkezi'nde çalışan
Tezkoop-lş Sendikası'na
bağlı 68 işçinin
toplusözleşme görüşmeleri
anlaşmayla sonuçlandı.
SHP Genel Sekreteri
Hikmet Çetin sözleşmenin
önümüzdeki günlerde
törenle irazalanacağını
söyledi. Sözleşmeye göre
SHP'de çalışan en düşük
ücretlinin giydirilmiş olarak
alacağı bir milyon 95 bin
lira olacak. SHP Genel
Sekreteri Hikmet Çetin
sosyal yardımlarda da
önemli artışlar yapıldığını
bildirdi.
Inönü, önerdikleri değjşiklikleriANAP getirirse destekleyeceklerini söyledi
'Ifeni Meclis, yenî anayasaDış politika Ortadoğu'daki hukuk
ihlallerinin çözümlenmesi için OGİK sürecinin
başlatılmasını öneriyoruz.
'Savaşa hayır' demek 'saldırıya uğrarsak
savaşmayız' demek değildir.
İç politika Demokratik anayasayı ancak
yeni bir Meclis yapabilir.
141, 142, 163'ü ve 2932'yi olduğu gibi
kaldırsınlar. Bu çağdışı tartışmalar artık bitsin.
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
SHP Genel
Başkanı Erdal
tnönü, Türki-
ye"ye bir saldırı
olması halinde, ülkenin bütün
gücüyle buna karşılık vereceği
görüşünü yineleyerek "Bize sal-
dıranları pişman ederiz" dedi.
tnönii, böyle bir durumda, ik-
tidar ile muhalefet arasında bir
aynlık olamayacağını belirtti.
Inönü, Başbakan Akbulut'un
"Bugüne kadar savaşa girme-
dik, saldın olroazsa bundan
sonra da ginneyiz" sözlerini de
memnunlukla karşıladığını ifa-
de etti. SHP lideri, Ortadoğu-
daki hukuk ihlallerinin ortadan
kaldırılması için, "Ortadoğu
başka türlü göstermek için "iieri
bir çabaya" girdiğine dikkat çek-
ti. Inönü, "Türkiye, Ortadogu-
da, bir 'Batı gücü'nün aracı ola-
rak gözükmemelidir" diye ko-
nuştu. Irak'ın Kuveyt'ten çıkma-
sı yolunda BM kararlannı her
zaman desteklediklerini ifade
eden Inönü bu konuda şöyle
dedi:
"Biam bağlı olduğumuz dış
politika anlaytşımi! temel unsur-
lan, Türkiye'nin Ortadoğu'daki
bütün komşubrma, bütün Arap
ülkdertae, ekonomik ilişkileri
sürekli getiştirecek, tarihten ge-
len dostluk bağlannı bep sürdü-
recek bir şekilde yaklaşmak,
Arap ülkeleri arasındaki anlaş-
mazkklarda taraf oimamak, Or-
tadogn'da bir Batı gücünün ara-
a olarak gözükmemektir. Onun
Giivenlik ve tşbirligi için Irak'ı, Knveyt'ten çıkannak
Konferansı" sürecinin başlatıl- maksadıyla girişilen savaşa
masını da önerdi.
SHP lideri Inönü,
Türkiye'nin katılmasına karşı-
anayasa yız. Türkiye, bu savaşta bir sal-
değişikliği konusunda da çağdaş dınya ugrarsa bütün gucümüz-
ve demokratik bir anayasayı, ye-
ni seçimlerden sonra oluşacak
parlamentonun yapabileceğini
vurguladı. Inönü, Basın Konse-
yi'nin önerdiği anayasa değişik-
liğinin ise ANAP'ın da katılunı
ile Meclis'te yapdabileceğini bil- Özal'ın yürüttüğü dış politika-
dirdi. mn Türkiye'nin yapmak istedik-
SHP lideri Erdal tnönü, dün leri konusunda "bttyttk
düzenlediği basın toplantısında, şflpheier" uyandırdığını ifade
partisinin Körfez savaşı ve ana- eden SHP lideri Inönü, Türki-
yasa değişikliğine ilişkin görüş-
lerini açıkladL Inönü, partisinin
le kendimizi koruruz, bize sal-
dıranlan pişman ederiz. Bu ko-
nuda. Türkiye'de iktidar ile mu-
halefet arasında bir aynlık ol-
maz."
Cumhurbaşkanı Turgut
11 SAYFA— SHP lideri İnönü'nün 11 sayfalık basın toplantısı
metni Ingilizceye çevrilerek biryükelçiliklere gonderildi.
"Ülkedeki NATO üsleri, or- da görev vaparken, Sayın ÖzaU
izlediği politikalardan rahatsız
olan iktidarın, bu politikaları
ye'nin "savaş sonrası pastadan"
pay alacağı gibi bir izlenim ve-
rildiğine dikkat çekti. Inönü,
daha sonra şöyle dedi:
tak savunma tesisleri, Körfez-
deki harekâta katılan uçaklann
yararlanmasına açılırken, bu iis-
ler civannda yaşayan halkımızı
koruyacak, aktif ve sivil savun-
ma önkmleri alınmamıştır. Şim-
di bu önlemler alınmaya çalışı-
lırken ve ordurauzun bir bölu-
mü Güney sınırlanmızı koru-
mak için orada çok giiç şartlar-
ın ordumuzun giicünü, hareket
kabiliyetini küçümseyen, adeta
ordumuzu, görevini, savunma
görevini yapamayacak bir varlık
gibi gösteren konuşmalar yap-
ması, en büyük bir sonımsuzluk
ornegidir."
Körfez savaşı sonrasında Or-
tadoğu'ya nasıl bir düzen gele-
ceğini bilmek için savaşm ne za-
man ve nasıl biteceğinin bilin-
mesi gerektiğini anlatan Inönü,
şöyle dedi:
"Ortadoğu'daki bugünkü hu-
kuk ihlallerinin, başlıca Kuveyt
işgalinin, Israil-Filistin anlaş-
mazügı ve savaşının, Lübnan'da-
ki iç savaş ve işgallerin ortadan
kaldınlmaya baslanmasıyla bir-
likte, Ortadoğu için bir güven-
lik ve işbirliği konferansları sü-
recinin başlaülmasını öneriyo-
ruz. Bu sürecin içinde, güvenlik
arttıncı önlemler alınması, taer
sorunun çözümü için konferans-
lar toplanması, insan baklanna
saygıyı. demokratik gelişmeyi
her iîlkede gerçekleştirecek bir
yola girilmesi, silahlann azalbl-
mas ve denetlenmesi, ekonomik
işbirliği için yeni mali kaynak-
lar bulunması gibi ayn ayn yü-
riitülecek, yıllar alacak çahşma-
lar olacaktır."
"Savaş'a hayır" demenin, sal-
dırıya uğrandığında,
"savaşmayu" demek olmadığı-
na dikkat çeken tnönü, Başba-
kan Yıldınm Akbulut'un "Bu-
güne kadar savaşa girmedik, sal-
dın olmazsa, bundan sonra da
girmeyiz" sözlerinin memnun-
luk verici olduğunu söyledi. Inö-
nü bu konuda da "Ama. bnnun
ardından, muhalefeti barış iste-
mekle suçlaması ne anlama ge-
liyor? Bizim de banş istememiz-
den niçin nahatsız oluyorlar?
Bundan niçin alımyorlar? Ma-
dem ki, onların istedigi de buy-
du. Işte ulusal beıabeıiik, ban-
şı korumak konusunda
saglanmışür" diye konuştu.
Inönü, Basın Konseyi'nin ha-
zırladığı 10 maddelik değişiklik
önerilerinin, kendi yaklaşımla-
nna benzediğini kaydetti.
SHP lideri, 2932 sayıiı yasa ile
TCK'nm 141, 142 ve 163. mad-
delerinin kaldınlması gerektiğini
söylerken, "İnsanlanmıza fikir-
leri yüzünden ıstırap çektireo bu
çağdışı tartışmalar art.-k bitsin"
dedi.
Grup toplantısında Baykal veAtalay konuşacak, Inönü yanıt verecek
SHPde kıınıltay öncesi ilk hesaplaşma'
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA — SHP'de genel merkez
yönetimi ile eski genel sekreter Deniz
Baykal ve arkadaşları arasında haziran
ayındaki kurultay öncesi "ilk
hesaplaşmanın" bugün gerçekleşmesi
bekleniyor. Bugünkü grup toplantısında
Baykal'ın söz alarak SHP'nin Körfez po-
litikalan hakkındaki çıkışı için kendisi-
ne yönelik eleştirileri yanıtlayacağı bil-
diriliyor. Eleştirilere Genel Başkan Er-
dal İnönü'nün "bizzat yanıt verebilecegT
beürtildi.
SHP'de Baykal'ın Körfez politikala-
n konusundaki çıkışıyla alevlenen iç tar-
tışma boyutlanarak sürüyor. Grup gün-
deminin 2. sırasında bulunan "Körfez
politikalan", "Kürtçe serbestisi" ve
"yetki tasansından" vakit kalırsa ele alı-
nacak. Ancak Baykal ve arkadaşlarınuı
süre yetmemesi durumunda, bu konu-
nun çarşamba günü görüşülmesini iste-
meleri bekleniyor.
Öte yandan son olağanüstü kurultay
SHP'de Baykal'ın Körfez politikalan
konusundaki çıkışıyla alevlenen iç tartışma,
boyutlanarak sürüyor. Bugünkü grup
toplantısında "Körfez politikası" gündemin
2. maddesi olarak ele alınacak. "Kürtçe
serbestisi" ve "yetki tasansı"run da
tartışılacağı ve kurultay öncesi "ilk
hesaplaşma" diye nitelendirilen grup
toplantısı öncesi Baykal cephesinde fire
verildi.Cankurtaran, Kırlı ve Timisi'nin
Baykal'ın çıkışını eleştirdiği öğrenildi.
öncesinde Baykal ile birlikte hareket
eden Içel Milletvekili Etem Cankurta-
ran, Baykal'ın son çıkışını eleştirdi. Bu-
güne kadar Baykal'a yakın oldukları bi-
linen Balıkesir Milletvekili Önder Kırlı
ile lstanbul Milletvekili Mustafa Timi-
si'nin de benzer eleştirileri bulunduğu
öğrenildi. Eski genel sekreter yardımcı-
lanndan Cankurtaran, Cumhuriyet'e
şunlan söyledi:
"Bu tür tartışmalann olması dogal.
Ama bunlar mutlaka parli platformla-
nnda yapılmalı. Bugün görünen tartış-
malar kim ne derse desin, parti içi secim-
lere yöueliktir. Dolayısıyla o platform-
larda tartışılu-. Şunu da söylemek Lstiyo-
rum: Bir partide insanlar özgurce düşü-
nebilmeli, düşündüklerini ortaya koya-
bilmeli. Ancak mutlaka düşüncelerini-
zi bir takım adına koymanız gerekmez.
Takımlaşma düşiince üretimini engelli-
yor. İnsanlar şöyle ya da böyle dflşün-
mek zorunda bırakılıyorlar."
Dün öğleden sonra Baykal ve kendi-
sine yakın milletvekilleri bir araya gele-
rek bir dunım değerlendirmesi yaptılar.
Toplantıya Baükesir'de olan önder Kır-
lı katılmazken Baykal'ın "çıkış biçimi'-
'ne yönellik eleştirilerde bulunduğu bil-
dirilen Mustafa Timisi de katıldı.
Toplantıda Baykal'ın kendisine yöne-
lik genel merkez kaynaklı eleştirileri ya-
nıtlaması kararlaştınlırken tartışmanın
genişlemesi, tnönü'den başka yönetici ya
da milletvekillerinin yanıt vermesi ve sü-
renin yetmesi halinde eski genel sekre-
ter yardımcısı Fuat Atalay'ın da konuş-
ması benimsendi. Baykal'ın konuşmasın-
da daha önce açıklamalannın "parti po-
litikalanna başkaldın" niteliğinde olma-
dığını söylemesi bekleniyor. Aynca par-
tinin Körfez politikasını daha da
netleştirmesi gereği ve DYP ile ilişkiler
konusuna da değinebileceği kaydediliyor.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
Çekilin Kenara,
83 Ruhu Geliyor...
ANKARA — Yenisini bukjuk, eskisinin hükmü kalmadı.
Sonunda siyasal yaşamımızda yıllandır önemli yer tutan "46
ruhu" tarih oldu.
Yerini "83 ruhu" aldı.
Yeni nesiller bilmeyebilir. "46 ruhu" Demokrat Parti'yi
1950'deki ilk özgür seçimde iktidara getiren halkımızın,
1946'larda, demokratikleşmeye. çok partili siyasal düzene
gösterdiği aşırı ilginin simgesiydi.
DP, simgeyi kendine mal etti. Giderek güçten ve gözden
düşen DP'yi eski günlere kavuşturma girişimleri başlayın-
ca, bu hareketlere parti çevrelerinde "46 ruhu"na dönûş adı
verildi.
"46 ruhu" çağrıltr, tekrar çağnlır, nedense olumlu yanıt
vermezdi.
Bu kez ANAP'lılar "83 ruhu"nun partiyi kurtaracağına ina-
nıyorlar. Peki ama nedir "83 ruhu"? Kısa yanıt şudur: Be-
leşten iktidar olmak!
Bir askeri rejim ortada parti bırakmaz. İnandığı parti ol-
mayınca kime yanaşacağını şaşıran halk, "ehven-i şer" di-
yerek TÖ'yü yeğler. İşte "83 ruhu!"
Son bir yıldır ANAP'taki kimi çevrelerle yağdanlıktan ma-
beyn kâtipliğine kadar uzanan kesimlerde giderek kötüle-
yen partiyi kurtaracak öğe hemen bulundu: 83 ruhu!.. Ne
çare, asker zorbalığı olmadan 83 ruhunun beş paralık de-
ğeri var mı yok mu araştırılmıyordü. "83 ruhu"nun ancak
SÖ hanımefendinin çağrısıyla yeniden teşrif edeceğine ina-
nılıyordu.
Oysa bir başka sorun şuydu: Hanımefendi "83 ruhu"nu
hangi koltuktan çağıracaktı? Başbakanlıktan mı Cumhurbas-
kanlığı yardımcılığın- ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
dan mı liderlikten mi, " ^ ^ " ™ ^ " " " ™ " " ™ 1
^ ™
nereden? Bir türlü ka- OOrun ŞUyCİU:
rara varılamıyordu. uan,mafonrli "
uğraş, didin, gaiiba nanımeTenaı
İstanbul İl Başkanlığı- ruhu"nU
$ y
- koltuktan çağıracaktı?
var ki hamme- Başbakanlıktan mı
oidukian poiiti- Cumhurbaşkanlığı
muhafazakâr- yardımcılığından mı
mıllıyetçı kesımıyle •;. , . . . . " .
arası pek yoktu. IICİerllKten TTM,
22£X& nereden?
^ türlü
ı? Kuşkusuz is- karara varılamıyorclu.
tanbul'dan... Eymen ı/x«Q
Topbaşın, birader y9
ra
?> p
Korkut Özal'ın dümen lstanbul II
suyunda muhafaza- RacUanlı/
ıe
ıı'
kâr kazanı kaynattığı oaŞKaniigi
jstanburda koiian sı- başlamaları uygun
</amalı mıydı? nKri'ıMiı
Zaman, zemin ve yOıUIUU.
de mekân meraklısına
yanıtımız kısa, özlü ve somut:
Mantığımızın yüreği, siyasal geleceğimizin kalbi, var yok.
neyimiz varsa her şeyimizin biricik nabzı, önümüzdeki per-
şembe günü saat 19.30'dan itibaren İstanbul-Taksim'deki
Marmara Oteli'nin büyük bir saionunda atacak!
Bu tarihsel saatte SÖ hanımefendi, "davetlerine icabet
eden" basınımızın yağdanlıklı yağdanlıksız yüce erbabına
ya istanbul İl Başkanlığı'na soyunduğunu ya da dünyamıza
vereceği "nizam içindeki vazgeçilmez yerini" açıklayacak..
Böyleçe dünden başlayarak bu haftanın konusu ne Kör-
fez ne TÖ ne de Kürtçe. Varsa yoksa SÖ. Zaten daha şimd'h-
den Çankaya havalı basının destekleyeceği kimi kararlar
açıklamaya başladı. Örneğin "İl başkanı olursa yetkilerini
kimseye devretmezmiş". Devretmez de ne yaparmış efen-
dim? "Cevaben; haftanın 4 günü istanbul'da, 3 günü Anka-
ra'da yaşayacağını" söylüyor. Bu büyük özveri karştsında sa-
dece yağdanlıklar değil, elbette ilçe başkanlan, delegeler
de şapka çıkaracak.
Hafif hafif açıkladığı programında bir söz daha var: "Mis-
yonum 'birleştirici' olacak" diyorlar ve de şimdiden insan-
ların yüreklerini serinletiyorlar, beleş iktidar umudunu alev-
lendiriyorlar.
Ne var ki Topbaş'ı temiztemeye yönelik "misyon harekâtı"
çakılmış olacak ki ilçe başkanlan arasındaki anket SÖ'ye
fazla yan tutmuyor.
Bu nedenle ailenin bakış açısını TÖ özetliyor:
"Şimdi dostumuz düşmanımız kim, belli olacak!"
Haydi karşı çıkın da boyunuzu görelim.
AP'nin30. kuruluşyıldönümündekonuşan Demirel'den bir 'hodrimeydan'daha
Demirel: Nisanda seçim yapahmANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kapatılan Adalet Par-
tisi'nin 30. kuruluş yıldönümü
Genel Başkan Süleyman Demi-
rd ve "eski APTilerin" düzenle-
dikleri iki ayn törenle kutlandı.
DYP lideri Demirel, genel mer-
kezdeki törende partisinin De-
mokrat Parti ve Adalet Partisi-
nin "devamı olduğunu" vurgu-
layarak "Nisan aymda erken se-
çim için hodri meydan" çağnsı-
.nı yineledi. DYP'nin eski Genel
Idare Kunılu üyesi Saadettin
Bilgiç ve bazı eski AP'li senatör
ve milletvekilleri ise birlikte Sür-
meli Oteli'nde "alternatif tören"
düzenledi. Alternatif kutlamaya
Adalet Bakam Oltan Sungurlu
da katıldı.
DYP Genel Merkezi dün sa-
at 11.00'de başlayan tören için
AP bayraklanyla donatıldı. Eski
AP'lilerden Nahit Menteşe, Sa-
bit Osman Avcı, tsmet Sezgin ve
thsan Sabri Çagla>-angil'in ön sı-
ralarda yer aldıkları törene Sa-
adettin Bilgiç'in katılmamas!.
dikkat çekti. Celal Bayar ve Ad-
nan Menderes ile AP kunıcusu
Ragıp Gümüşpala için saygı du-
nışunun ardından Süleyman
Demirel'in söz verdiği AP'nin
ilk Genel Sekreteri Şinasi Osma,
AP'nin kuruluş felsefesini ve ilk
günlerini anlattı.
DYP lideri Demirel de konuş-
masında, yapılan toplantının
"bir anma törenine Uaveten ay-
m zamanda gelecege sahip çık-
ma hareketi olduğunu" vurgu-
ladı. DP ve AP'nin çizgisi konu-
sunda "Zaman zaman çeşitli
yerlerden çatlak seslerin
çıkabildigini" kaydeden Demi-
rel, "DP, AP ve DYP çizgisinde
davada, inançta, fikirde, felsefe-
de ve kadroda kesiklik
olmadıgını" söyledi.
DYP'nin "bir devlet dairesi
degil, bir mfllet dairesi" olduğu-
nu kaydeden Demirel, Körfez
krizi sonunda bir "baskın se-
çim"den söz edildiğini anımsa-
tarak DYP'nin ülkenin birinci
partisi olduğunu öne sürdü. De-
mirel, "Milleti sırtındaki paha-
blıgın ateşten gömlegini Körfez
masalı ile unntturabilecelderini
sananlar, ısmarladıklan istatis-
tiklere kendileri de inananlar
varsa buyursunlar nisan ayında
gelsinler seçime. Karşı taraf
hodri meydan deyip kaçıyor,
hodri onlarda, meydan bizde
kaiıyor. Ben bir defa daha hod-
ANAP'tan Özden'e retANKARA
(Cumhuriyet
Biirosu) —
ANAP grubu
adına Başba-
kan Yıldınm
Akbulut, Ana-
yasa Mahkemesi'ne başvurarak
Başkanvekili Yekta Gttngör Öz-
den'in reddi talebinde bulundu.
Akbulut'un Anayasa Mahkeme-
si Başkanlığı'na gönderdiği red-
di hâkim başvurusunda Özden-
in, türban serbestisi içeren yasa-
ya Uişkin bir panelde görüş açık-
ladığı, tarafsızlığını yitirdiği öne
sürüldü. Başvuruda, "Sayın Öz-
den si>asete pek meraklıdır. Fır-
sat yakaladıkça Sayın Cumhur-
başkanı ve hükümet ile çatış-
maktan, meydan okumaktan,
ahkftm kesmektenftdetaözel bir
zevk duymaktadır" denildi.
Yekta Güngör Özden de Baş-
bakanı "Gizli kalması gereken
bir başvurunun içeriğini açık-
lamakla" suçladı ve "Bu benim
vermem dogal olan yamtımın da
açıklanmasını haklı kılmıştır"
dedi.
Akbulut'un başvurusunda
SHP'nin türban serbestisini de
içeren "Kadınıo Statüsü ve
Sornnlan" ile ilgili kararname-
nin iptali konusunda açtığı da-
va anımsatüarak, Anayasa Mah-
kemesi Başkanvekili Yekta Gün-
gör özden'in bu davaya baka-
mayacağı görüşü savunuldu.
Başvuruda, özden'in Izmir'de
yapılan 'Demokrasi' konulu bir
panelde, "Bu Anayasa değişme-
diği, laiklik ilkesi yürürlükte
kaldığı sürece hiçbir yasal dü-
zenleme türbana geçerlilik
saglamaz" biçiminde olduğu
öne sürülen konuşmasına dik-
kat çekildi. özden'in panele ka-
tıhşımn yükseköğrenime türban
serbestisi getiren kararnamenin
yasalaştığı döneme rastladığı be-
Hrtilerek Anayasa'nm 8. madde-
sindeki, "Göriilmekte olan bir
dava hakkında yasama medisin-
de yargı yetkisinin kullanılması
ile ilgili soru sorulamaz, göröş-
me yapılamaz ve herhangi bir
beyanda bulunulamaz" hükmü
anımsatıldı.
Ileride yüksek mahkemenin
bu konuda kendisinden isteyece-
ği savunmayı tümüyle kamuo-
yuna açıklayacağını beürten öz-
den görüşlerini ANKA ajansma
şöyle açıkladı:
"Böyle bir başvurunun yapıl-
dığını sizden öğreniyorum. Gizli
kalması gereken bir başvurunun
iceriginin de açıklanması benim
vermem çok doğal olan yanıtı-
mın da acıkianmasını haklı kıl-
mıştır. Yanıtımı mahkemeye
sunduktan sonra, isteyenlere ör-
neğini vereceğim. Tarafsızlığını
ileri suren Anadolu Ajansı ile
tarafsız davranması gereken ba-
sın organlaruun aym ölçüde do-
gal yanıtı vermelerini bekliyo-
nım. Tarafsız olmayan ve tü-
müyle haksız ve gereksiz başvu-
ruya kaynaklık eden basın için
bir şey söylemeye tenezzül etmi-
yorum. Adalet bu basının bile
güvencesidir."
ri meydan diyorum" diye
konuştu.
İl başkanlıklânnda
törenJer
Adalet Partisi'nin 30. kuruluş
yıldönümü, DYP il başkanlıkla-
nnda da törenlerle kutlandı.
DYP lstanbul İl Merkezi'nde
yapılan törene, muhalefet parti-
lerinin îstanbul il yöneticileri de
katıldı. İstanbul'daki törende bir
konuşma yapan Genel Başkan
Yardımcısı Tansu ÇUIer, DP-AP
çizgisinin DYP ile devam ettiği-
ni söyledi.
Sungurlu kutlamada
DYP eski GlK üyesi Saadet-
tin Bilgiç'in organizasyonuyla
Büyük Sürmeli Oteli'nde dün
akşam düzenlenen alternatif
kutlamaya Adalet Bakam Oltan
Sungurlu ile ANAP'lı TBMM
başkanvekilleri Abdülbalim
Aras ve Yılmaz Hocaoglu da ka-
tıldı.
Bazı eski AP'ülerin katıldığı
kokteylde bir konuşma yapan
Bilgiç, girişimlerinin "amaç dı-
şında" gösterilmesini DYP yö-
netimini kastederek "tekekri zih-
niyetin sergilenmesi" olarak ni-
teledi.
Adalet Bakanı Sungurlu,
kokteylde gazetecilerin sorusu
üzerine DP'den gelenlerin
"ocaklı" diye adlandırıldığını
anımsatarak "Biz de ocaklı tay-
fasındanız" dedi.
Miraç Kandili nedeniyle al-
kolsüz içkilerin ikram edildiği
kokteylde Sezen Aksu'nun şar-
kılan ile "rock ve pop" müzik
dinlendi. Kokteyle bir süre ön-
ce DYP'den istifa eden Anado-
lu Partisi Genel Başkanı Siirt
Milletvekili Zeld Çeliker, CDGP
Genel Başkanı Gökhan Evliya-
oglu ile DYP'nin son kongresin-
de yönetim organlan dışında ka-
lan Nahit Menteşe ve Turgut To-
ker de katıldılar.
TURK DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan
Bankamız pay sahipleri Yıllık Olağan Genel Kurul'u aşağıdaki
gündemi göruşmek Czere 5 Mart 1991 Salı günü saat
14:00'de Yıldız Posta Cad. No: 54 Gayrettepe adresinde
bulunan Genel Müdürlüğü'müzde toplanacaktır.
Genel Kurul'a katılacak pay sahiplerinin belirtilen farihten en az
bir hafta evvel, sahibi bulunduklan hisse senerlerinin miktar ve
numaralarım kapsayan bir cetveli Bankamız Genel Muhasebe
Müdüriüğü'ne ibraz ile giriş kartı almalanm rica ederiz.
Bilanço, Kâr ve Zarar Hesabı, Yönetim Kurulu ve
Denetci Rapoıiannın toplantı tarihinden 15 gün önce Bankamız
Merkezinde Sayın Hissedarlanmızın tetkikine ve toplantı
tarihinden itibaren bir sene müdderle emirlerine amade
bulunduracağımızı bildiririz.
PAY SAHİPLERİ OLAĞAN GENEL KURULU'NUN
5 MART 1991 TARİHÜ TOPUNTISINA AİT GUNDEM
l)Aç.l.ş.
2) Baskanlık Divanı'nın teşkili ve toplantı tutanaklarını imzalamak üzere Baskanlık
Divanı'na yetki verilmesi,
3) 1990 yılı faaliyetleri hakkında Yönefim Kurulu ve Denetçiler raporlannın okunması,
1990 yılı Bilançp ve Kâr/Zarar hesaplarının incelenerek onaylanması,
4) Yönetim Kurulu Uyeleri ile Denetçilerin 1990 yılı çalışmalarından dolayı
ibra ediimeieri,
5) 1990 yılı kânnın doğıtımı hakkında Yönetim Kurulu teklifinin karara bağbnması
ve kâr dağıtırtı gününün saptanmaşı,
6) Yıl içinde bosalan Yönetim Kurulu uyelikleri için yapılan seçimlerin onaybnması,
7) Süreleri sona eren Yönetim Kurulu Uyelikleri için seçim yapılması,
8) 1991 yılı Denetçilerinin seçimi,
9) Yönetim Kurulu Uyeleri ile Denetçilere verilecek ücrelierin lespiti,
10) Yönetim Kurulu tarafından seçilen bağımsız dış denetleme
kuruluşunun onaybnması.
ffi DIŞBAIMK