Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 12 ŞUBAT 1991
Gorbi'den fesih
önerisi
• PRAG (AA) — Sovyet
Başkanı Mihail Gorbaçov,
Varşova Paktı'nm askeri
yapısınm 1 nisana dek
lağvedilmesini önerdi.
Çekoslovakya Haber
Ajansı'mn bildirdiğine göre,
Gorbaçov, Çekoslovak
Devlet Başkanı Vaclav
Havel'e gönderdiği mesajda,
eski Doğu Bloku ülkelerine,
Varşova Paktı'run askeri
kurumlannın tasfiye
edilmesini önerdi. Ajansa
göre Gorbaçov, aynca
paktın Siyasal Danışma
Komitesi'nin 1 nisana kadar
olağanüstü toplanmasıru ve
tasfiye işlemini görüşmesini
istedi.
Bağımsızlığa
yüzde 90'evet'
• MOSKOVA (AA) —
Baltık cumhuriyeti
Litvanya'da cumartesi günü
yapılan referandumda,
seçmenlerin yüzde 90.47'si
"demokratik ve bağımsız"
bir Litvanya'dan yana oy
kullandılar. Devlet Seçim
Komisyonu tarafından
açıklanan resmi sonuçlara
göre referanduma katılma
oranı yüzde 70.46, olumlu
oy kuUananlann oranı da
yüzde 90.47 olarak
gerçekleşti. Başkent
Vilnius'ta olaysız geçen
oylamaya katılma oranı
yüzde 73.44, "Bağımsızlığa
evet" diyenlerin oranı ise
yüzde 80.59 oldu.
Iran devrimi
12 yaşında
• Dış Haberier Servisi —
tran Islam "Devrimi'nin 12.
yıldönümü dün başkent
Tahran'da milyonların
katılımı ile kutlandı.
AP'nin Tahran Radyosu'na
dayandırdığı habere göre,
kutlama törenlerine Iran-
lrak savaşı gazileri de
katıldı. Devlet Başkanı
Rafsancani, ülkesinin
"bağımsız ve Müsluman bir
Ulke olmaya doğru
ilerlemesi" çağnsında
bulunurken gazileri de •
kutladı. 11 Şubat 1979'da
tran monarşisi yıkılarak
yerine tslamiyete uygun
yönetim tarzı
benimsenmişti. Kutlamalar
10 gün sürecek.
Güney
Afrika'da
çatışma: 17 öltt
• JOHANNESBURG
(AA) — Güney Afrika'nın
Natal bölgesinde karşıt
siyah gTuplar arasındaki
çatışmada 17 kişinin
öldüğü, 11 kişinin de
yaralandığı bildirildi. Polis,
Natal bölgesinin başkenti
Pietermaritzburg
yakınlarındaki bir yerleşim
merkezinde Afrika Ulusal
Kongresi yanhlan ile
Inkatha özgürlük Partisi
taraftarlan arasında dün
akşam çatışma çıktığım
duyurdu. İnkatha Ctegürlük
Partisi liderlerinden David
Ntombela, saldmnın Afrika
Ulusal Kongresi
taraftarlannca
gerçekleştirildiğini ve
ölenlerin tümünün İnkatha
üyeleri olduğunu öne sürdü.
Natal bölgesinde 1980'li
yılların ortasından bu yana
karşıt siyah gruplar
arasındaki çatışmalarda
yaklaşık 5 bin kişi hayatım
kaybetti.
FKÖ'nün Ankara temsilcisi Fuad Yasin'in Cumhuriyefe demecl'
3b
Acjuinotamk
oldu
• MANİLA (AFP) —
Yerel bir gazeteci hakkında
açiığı davada tanık olarak
dinlenen Filipinler Devlet
Başkanı Corazon Aquino,
1987'deki kanh darbe
sırasmda yatağın altına
girerek saklandığı
şekündeki iddiarun "adi bir
yalan" olduğunu öne sürdü.
Filipinler TV'si ve radyo,
devlet başkanının tanıkhğını
canh olarak yayınladı. 1987
yılındaki darbe girişiminin
sırasında 50'den fazla kişi
ölmüş, pek çok kişi de
yaralanmıştı. Yaralananlann
arasında Aquino'nun tek
oğlu Benigno Aquino III de
bulunuyordu. Bayan
Aquino mahkemede yaptığı
konuşmada hakkındaki
yayının "ordunun başının
bir korkak olduğu"
izleniminı yarattığını ve
kendisini küçük
düşürdüğünü söyledi. "
Ttirkiye sıçramatahtasıolmasınFuad Yasin, önemli bir gücü olan Türkiye'nin, bölgesinde
buna göre bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek "Türkiye,
başka bir güç için sıçrama tahtası olmamahdır" dedi.
Türk topraklarından saldırılar olmasından memnun
değiliz' diyen Yasin, Arafafın Kıbrıs'la ilgili sözlerinin
yanhş yorumlandığını, ashnda BM'nin çifte
standartlarından söz etmek istediğini belirtti.
SEMİH tDtZ
Filistin Kurtuluş Örgütü'nun Ankara
temsilcisi Fuad Yasin, onemli bir gücu
olan Türkiye'nin, bölgesinde buna gore
bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek,
"Yani başka bir güç için sıçrama tahta-
sı olmamahdır" dedi. Ankara'nın Kor-
fez savaşmda takındıgı tutumdan duy-
duklan hoşnutsuzluğu gizlemeyen Yasin,
Türkiye'nin Iran-Irak savaşında tarafsız
kaldığını aramsattı. Ankara'nın Körfez
savaşında da benzeri bir rol oynamaması
için hiçbir neden bulunmadığını söyle-
di. Yasin, FKÖ lideri Arafat'm Kuveyt-
in işgali ile Kıbrıs sorunu arasında yap-
tığı benzetmenin "yanlış yonımlandığı-
nı"da savundu. Yasin'e sorduğumuz so-
rular ve verdiği yanıtlar şöyle:
— Son günJerde savaş sonrastnda böl-
ge için yeni bir gttvenlik sisteminden söz
ediüyor. Bu konuda neter duşünüyorsu-
nuz?
YASİN — Bunlar konuşuluyor, ama
45 yıl gerisine gidiliyor. Yani bölgenin
Batı'nın kontrolünde olduğu döneme.
Batı hiçbir zaman bu bölgenin barışı ve
istikrarı ile ilgilenmedi. flgileri her za-
man kendi çıkarları ile sınırh kaldı. Ay-
nntılannı henüz bilmiyorum ama anla-
dığım kadanyla ABD'nin çıkarları doğ-
rultusunda bir sistemden söz ediyorlar.
Gerçek banş ve istikrar istiyorlarsa o za-
man bunun bölge insanlan tarafından
kurulmasına olanak tanımahlar. Yani dı-
şarıdan herhangi bir sistem empoze edil-
memeli.
— Bu sLstemk ilgili senaryolarda
Tiirkiye'ye de rol biçiliyor. Ankara'nın
Körfez kririndeki tutumuna bakacak
olursak sizce bu Araplann Tiirkiye'ye
karşı geleneksel olarak duyduklan şüp-
heleri arttıracak mı? Kısacası Tiırkiye
bölgede önemli bir rol oynayabilir mi?
YAStN — Sözunu ettiğimiz şuphele-
rin ciddiye ahnabileceğini sanmıyorum.
Türkiye, hem bölgede yer alan hem de
önemli bir güç olan bir ulke. Bu neden-
le Türkiye bölge için önerilen herhangi
bir güvenlik sisteminin ana unsurlann-
dan biri olmah. Kimse Türkiye'yi göz- mek için hevesliler. Ama aynı zamanda
ardı edemez. Ancak Türkiye'nin de böl- Müsluman olarak Müsluman ülkelerin
sınırlan içinde yaşaı.ıaya da ahşıklar.
Yalnız demokratik rejimler altında tüm
haklannı istiyorlar. Bizim ülkemize ge-
lince, biz kendi kaderini tayin etme hak-
kını isteyen halka karşı değiliz. Tabii
Kürtlerin durumu Körfez savaşımn so-
nunda belli olacak. Ben ise Kudus'ı
Haçhlardan ve Yahudilerden kı
Selahaddin Eyyubi'nin Kürt asıllı oldu-'
ğunu unutamam. Tabii demokratik hak-
lan tanınırsa Kürtler tatmin olabilir.
— Sizce Körfez savaşındaki farklı po-
zisyonlan nedeniyle Türkiye ile FKÖ ara-
sında bir guven bunahmı başgosterdi mi?
YASİN — Türk topraklarından
lrak'a karşı düzenlenen saldırılardan
memnun oUnamamıza rağmen bir guven
bunahmı olduğunu sanmıyorum. Tabii
bu karar, Türk hükümetuıe aitti. Ama
bize göre Türkiye bölgenin önemli bir
gücüdür ve buna göre bir rol üstlenme-
lidir. Yani başka bir güç için bir sıçrama
tahtası olmamahdır. Türk hükümetine
ve halkına karşı özel bir sempatimiz var.
Bu da bizi, Türkiye'deki kardeşlerimizin
bölgede banş ve istikrara yönelik olarak
kendilerinden beklenen rolü oynayacak-
lan umuduna sevk ediyor. Buna hâlâ za-
man var. Türkiye'nin tran-Irak savaşı sı-
rasındaki politikasmdan memnunduk.
Akılcı bir poütikaydj. Bu krizde be böyle
bir rol oynamaması için neden yok.
Wir bölge ül-
kesi olarak davranması gerekiyor. Bunu
kanıtlamak için hâlâ zaman var. Bana
sorarsanız, tsrail bile böyk bir sistemde
yer alabilir. Ama her şeyden önce kendi
kaderini tayin etme hakkı dahil, Füistin
halkırun tüm ulusal haklannı iade etmesi
gerekir. Aksi takdirde bir güvenlik sis-
teminden söz etmek saçmahk olur.
— Lideriniz Yaser Arafat, kısa bir sü-
re önce Kuveyt ile Kıbns arasında bir
benzetme yapb. Bu da Ankara'yı çok ra-
hatsu etti...
YASİN — Arafat'm sözleri yanhş yo-
rumlandı. Söylemeye çahştığı şuydu:
BM'nin başka konularda kararları var.
Ancak uygulamada çifte standart görü-
lüyor. BM, Golan tepeleri, Kıbns, Lüb-
nan ve bu gibi konulardaki kararlannı
da yerine getirsin. BM bu son krizde ka-
rarlarını uygulatmak için nicin bu kadar
aceleci davrandı? Arafat BM'nin gü-
dumlü olduğuna ve işine gelen biçimde
davrandığına işaret etmek istedi. Filistin
konusuna geldiğinde ABD'nin hep veto-
sunu kullandığını vurgulamak istedi.
Sıçrama tahtası
— Körfez savaşı ile birhkte Kürt so-
runu da gündeme geldi. Bu konuda ne
duşunüyorsunnz?
YASİN — Kürtler genelde Müslü-
mandır. Tabii ki ulusal haklannı elde et-
Irak'm elinde çeşiüi uçaklar var. Bunlar arasında en tehlîkeli olanlardan biri Fransız yapımı Mirage-Fl jetlcri
Bağdaty silahlanmafaaliyetini son 10yılda üst düzeye çıkardı
Irak'tan silaha 50 milyar dolarTürkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi
tarafından 5 uluslararası araştırma
enstitüsünün verilerine dayamlarak hazırlanan
Irak'm savaş gücüne ilişkin rapor,
Genelkurmay Başkanhğı'na sunuldu.
cıhğıyla silah sistemlerini elde
ettiği anlatıhyor.
Irak'taki nükleer, biyolojik
ve kimyasal silah tesis ve araş-
ürma merkezleri şöyle anla-
tıhyor:
"lrak'ın Bagdat ve Mnsul
bölgelerinde iki Nükleer Silah-
lar Araştırma Merkezi veya re-
aktörü, Bağdat'ta bir biyolojik
silahlar tesisi, ikisi Bağdat çev-
resinde, biri Musul'un doğusun-
da olmak uzere 3 kimya silah-
lan araştırma ve iıretim komp-
leksi bulunuyor. Bağdat güne-
yi ve Basra balısında iki petro-
kimya tesisi, üçii Bağdat çevre-
sine, biri Samarra'da ve biri
Musul'da olmak ttzere 5 ftize
araştırma merkezi ve Bağdat
batısmda Al-Anbar adıyla bir
uzay araştırma merkezine sa-
hip."
Raporda Irak'm sılahlanma-
sımn kaynak ve aracıları şöyle
sıralandı:
"• Yapılan incelemder lrak'-
ın 1980-19% döneminde girişti-
ği büyük süahlanma yanşında;
Amerika ve Avrupa'daki birçok
yatırım ve silah iıretim şirketle-
riyle yakın işbiriiği ve ahşveriş
TAYFUN GÖNÜLLÜ
ANKARA — 5 araştırma
enstitüsünden yararlanarak der-
lenen Irak'm her türlü askeri si-
lahlanma faaliyetine Uişkin ra-
por, Genelkurmay Başkanhğı'-
na sunuldu.
Son 10 yıl içinde Irak'm as-
keri harcamalanrun 50 milyar
dolara yaklaştığı tahmin edilir-
ken Iran savaşında elindeki si-
lah ve teçhizatın ne kadanm
kullandığı ise bilinmiyor. lrak
birçok ulkeden silah sistemleri,
çeşitli çapta balistik füzeler sa-
tın aldı. Silahlanmada kullandı-
ğı elektronik teçhizatını ise müt-
tefık güçlerde bulunan ülkeler-
den satın aldıgı belirtildi.
Türkiye Stratejik Araştırma-
lar MeTkezi tarafından Ulusla-
rarası Stratejik Araştırmalar
Enstitüsü, Stockholm Uluslara-
rası Banş Araştırma Enstitüsü,
Wisconsin Nükleer Süahlanma
Kontrol Projesi, Washington
Yakındoğu Politika Enstitüsü
ve ABD Kongre raporlanndan
elde edilen bilgiler ışığmda der-
lenen raporda Irak'ın hangi şir-
ketlerden ve hangi bankalar ara-
içinde olduğuna göstermekte-
dir.
• İtalya'nın en büyük devlet
bankası olan Banca Nazionale
Del Lavoro adh bankanm At-
lanta şubesi vasıtasıyla Irak'ın
silah temini için 1 milyar dolar-
dan fazla kredi açümıştır. Ban-
ka şubesinüı eski yetkilileri hak-
kında soruşturma açılmıştu.
Bankanm Roma'daki merkez
başkanı ve genel direktörü isti-
fa etti.
• ttalyan bankastnın Bağdat'-
taki Al-Arabi Trading de biriik-
te Irak'ın silah ve teknoloji le-
mininde ilgili birçok şirketle ya-
kın ve karmaşık ilişkiler içinde
bulunduğu anlaşılmaktadır.
• Bu şirketlerden biri Ameri-
ka'nm Bloomfield N.J. şehrin-
de kurulu Lummus Crest şirke-
tidir. Bu şirkete Bağdat'ta bir
petro-kimya tesisi kurulması
için 53.8 milyon dolar kredi ve-
rildi.
• Alabama eyaletindeki XYZ
Options of Tuscaloosa şirketi
lrak'a 14 milyon dolar degerin-
de karpit gazı techizati satışı an-
laşması yaptı ise de ABD resmi
makamlannca teslim durdurul-
du.
• Irak, tngiltere'deki Matrix-
Churchill Makine Teçhizat Fab-
rikası'ndan füze parçalan ima-
iaıı için tezhizat almak üzere 16
milyonluk BNL kredisi kullan-
dı. Bu şirket 1987'de, Irak hü-
kümetinin kontrolünde olduğu
bilinen Al-Arabi Trading ile ya-
kın ilişkileri tespit edilen TDG
Irak'ın fuzeleri
Ftortı
El-Abıd
Temmuz
Condor-11
Et-Abbas
El-Hüseyin
Fahd
SS-300
Scud-B
Froo-7
MMBM
1250 m»
1250 rml
600 mil
560 mil
400 mil
375 mil
190 (TMİ
175 mi
45 mil
m*
***?
?
500 KQ
125 Kg. ve fazU
150-430 Kfl
?
1100 Kg.
1000 Kg.
500 Kg.
1989 aralık ayında
denemesı yapridı
" " "
Aoantın yapısı,
gettçtiritmekte
SCIHJ tadılı. denemesi
UVMİ
ufUi
Scud tadili: h n
savasında kutianttdı
Deneme saftıasında
Brezılya yaptsı, itk
denemeteri yapıtdı
Rus yapısı, Iran
savaşında kullanMı
" " "
firmasınm eüne geçmiştir. TDG
aynı zamanda Kuzey trlanda'-
daki bir havacıhk firmasını sa-
tın almak üzeredir.
• Silah ve teçhizat temininde
diğer bir ortak, Cenevre'de kn-
rulu SRC Engineering firması-
dır. Bu firmanın başkanı olan
Gerald Bull, lrak'a gonderilmek
üzere hazırlanan ve parçalan
muhlelif ülkderde ele geçirilen
'büyük top' projesinin sahibi-
dir. İngiliz yetküileri TDG ve
SRC firmalannın ortaklıgı Ue
kurulan SRC Composites fir-
masının gerçek fonksiyonunun
füze parçalan imali olduğundan
korkinuşlar ve firmaya verilen
müsaadeyi ağustos 1989da ip-
tal etmişlerdi.
• Amerikan gümrük yetkili-
lerince fark edilene kadar Irak'-
ın Baltimor'daki bir fırmadan
hardal gazı imalatında kullanı-
lan 520 ton kimyasal madde el-
de ettiği bilinmektedir.
• Dünya petrol rezervlerinin
yüzde 10'unu elinde bulundur-
duğu tahmin edilen Irak. tahrip
gücü yüksek silahlara sahip ol-
ma yanşında bol nakit yatınm
imkânianna sahiptir. Son on yıl
içinde Irak'ın asker harcamala-
nnın 50 milyar doları buldugu
tahmin edilmektedir. Bu suret-
le halen Irak, kimyasal, biyolo-
jik ve nükleer silah ticaretinde
dünyanın en büyük alıcı ülkesi
haline gelmişür."
BM GüvenlikKonseyi, askerigücebaşvurmaizniverdiktensonraük kezyann toplanıyor
BM'den ahnanyetkimasadaGüvenlik Konseyi; beş Magrip ülkesi ile Sudan'm, lrak'a
Kuveyt'ten çekilmesi için ateşkese gidilerek son bir şans
tanınması yolundaki çağrısını görüşecek.
ŞEBNEM ATÎYAS
NEW YORK — Körfez savaşımn so-
rumlusu BM Güvenlik Konseyi, lrak'a
karşı saldırı başlatılmasmdan bu yana ilk
kez resmen toplanacak. Cezayir, Libya,
Moritanya, Sudan. Tunus ve Fas'm üç
haftadır sürdurdüğü yoğun lobi faaliyet-
leri sonucunda Güvenlik Konseyi, savaş-
taki son durumu görüşmek üzere yarın
resmi bir toplantı yapmaya karar verdi.
Beş Magrip Birliği üyesi ülke ile Sudan,
Irak lideri Saddam Hüseyin'e Kuveyt'ten
çekilmesi için bir fırsat daha tanunak
amacıyla Güvenlik Konseyi'nin saldırı-
ya ara verilmesi çağnsında bulunması-
na çahşıyor.
ABD ve Ingiltere, Irak h'deri Saddam
Hüseyin'den Kuveyt'ten çekilme yönün-
de bir işaret gelmedikçe Güvenlik Kon-
seyi'nin resmen toplanmasına gerek ol-
madığı göruşiinü savunuyorlar. Bu ne-
denle Güvenlik Konseyi'nin toplanması
karan üç haftada alınabildi. Şubat ba-
şında Zimbabve'nin Güvenlik Konseyi
başkanhğma gelmesi ertesinde bağlantı-
sızlann siyasi güçlerini arttırmalan ve
Avusturya'nm aracıhk rolünü üstlenmesi
ile resmi toplantı karan alındı.
Yarınki toplantı, ABD komutasmda-
ki uluslararası güçlerin, BM Güvenlik
Konseyi'nin Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak
amacıyla askeri güç kullanılmasına izin
veren karan aştığı yolundaki tartışmalan
guçlendirecek. Kara savaşı öncesinde
Güvenlik Konseyi'nin durumu resmen
görüşmesi pek çok Konsey üyesi ülkenin.
savaşın yönlendirilişi yolunda
"endişelerini" dile getirmesine fırsat ta-
nıyacak. Uluslararası hukuk uzmanları,
Güvenlik Konseyi'nin savaş izni olarak
yorumlanan kararmm "sivil halkı
mağdur" etme çağnsı olmadığını vurgu-
luyorlar.
Savaşın sonuçlanndan örgütün so-
rumlu tutulacağının farkında olan BM
diplomatlan da bu konudaki endişele-
rini dile getiriyor. BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar, hafta sonunda Güven-
lik Konseyi'ne Bağdat'a gönderilecek
olan insani yardım konusunda bilgi ver-
diği sırada, üç haftadır yoğun olarak de-
vam eden hava saldınlan nedeniyle Irak
sivil halkınm dunımundan "end^di" ol-
duğunu dile getirdi. Şimdiye dek Güven-
lik Konseyi'nde Batılı ittifaka destek ve-
ren Sovyetler Birliği de bu eleştirilere ka-
tıldı. SovTetler Birliği Devlet Başkanı Mi-
hail Gorbaçov hafta sonunda yaptığı
açıklamada, Körfez savaşımn gelişiminin
"BMizainiaşma tehlikesi" taşıdığuuifa-
de etmişti.
ABD ve Ingiltere, bu "endişelerin" ka-
ra savaşımn başlaması aşamasında dile
getirümesinden rahatsızlık duyuyor. Ge-
çen hafta sonunda Güvenlik Konseyi'nin
yeniden toplanması yolunda gayri resmi
göruşmeler sürerken îngiltere BM Dai-
mi Delegesi Sir David Hannay, Ingilte-
re"nin Körfez'deki koalisyona yönelik
eleştirileri sessizce dinlemeye niyeti olma-
dığını, yapılanlan sonuna dek aktif bir
şekilde savunacağını söyledi.
tngiltere ve ABD, yarınki toplantının
"kapalı" olması yolunda yoğun çaba
harcıyor. Konsey'in veto hakkma sahip
bu iki Batılı üye, bu yolla Küba ve Ye-
men'in, Konse>r
'i Körfez'de savaşın yön-
lendirilişi uzerinde kamuya açık bir eleş-
tiri platformuna dönüştürmelerine engel
olmaya çahşıyor.
ARAFATINGAFL
Türkiyeföen
Osmanh
împaratorluğu
diye söz etti
FKÖ lideri, 'EUeri
Iraklıların kanıyla
kirlenmiş herkes
cezalandmlacaktır'dedi.
CEZAYtR (AA) — Fiüstin
Devlet Başkanı Yaser Arafat,
Cezayir'de Filistin'in Sesi
Radyosu'ndan önceki akşam
yaptığı açıklamada Körfez sa-
vaşında Irak kanıyla lekele-
nen herkesin cezalandınlaca-
ğını söyledi. Arafat, Fransa'-
da yayımlanan Le Figaro ga-
zetesine verdiği demeçte ise
Türkiye'den "Osmanlı
İmparatoriugu" diye söz et-
ti.
Arafat, Filistin'in Sesi
Radyosu'nda yaptığı açıkla-
mada "Mücahitler, hoşgörü-
lü olmayacaktır. Elleri Iraklı
kahramanlann kanıyla kir-
lenmiş herkes cezalandın-
acaktır" dedi.
Arafat sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Kardeşim cengâver Sad-
dam Hiiseyin'in komutasın-
daki yigit ordunun ve Irak
halkının efsanevi cesaretine
tanık oldugumuz bu günler
Arap halkı için muhteşem
günlerdir. Savaşlann anası,
davalanmtzın anası, sevgiü
Filistinimiz içindir."
Arafat, ABD'yi de Körfez
krizini barışçı yoldan çözüm-
lemeye çalışan Araplarm ça-
balannı engellemekle suçladı.
Bu arada Arafat, Fransa'-
da yayımlanan Le Figaro ga-
zetesine verdiği demeçte,
ABD'nin Körfez savaşında
tek amacının, Japonya ve Av-
rupa'yla giriştiği ekonomik
yanşta baskın çıkmak için
bölgedeki petrole el koymak
olduğunu öne sürdü.
Filistin lideri, tsrail'in de
bu savaştan yararlanarak
"Büyük İsraU" hayallerini
gerçekleştirmeye kalkışabile-
ceğini ve bu proje çerçevesüv
de Batı Şeria'daki Filistinüle-
ri sımrdışı edebileceğini söy-
ledi.
Filistinlilerin bu savaştan
kaybı olanlar arasında ilk sı-
rada bulunduğunu iddia eden
Arafat, bununla biriikte her-
kesin Fiüsünlileri unuttuğunu
öne surdü ve yardım gören ül-
keler arasındaki Türkiye'yi
"Osmanh" olarak tanımlaya-
rak şöyle dedi:
"Herkese ugradtgı kayıpiar
için taznünatlar verildi: Snri-
ye'ye, Somaü'ye, Sri Lanka'-
ya, Mmr'a ve Osmaah lmpa-
ratoriugu'na.. Fıhstialilere iac
hiçbir şey yok. Bu, utanç ve-
rici bir ayınmdır."
Izlediği Irak yanhsı politi-
ka yüzünden kayba uğrayıp
uğramadığı konusunda ise
Arafat, "Saygınhgımı kazan-
dım, bem kendi halkım ara-
sında, hem de tüm Arap dün-
yası içinde" yamtım verdi.
Filistinlilerin Güney Lüb-
nan'dan Israü'deki Cehle bol-
gesine düzenledikleri roket
saldınlan konusundaki bir
başka soruya ise Arafat,
"Ciddi olan, tsrail'e saldıra-
cak gücümüz yok" cevabını
verdi.
DlŞBASINDÂN
Atömbombasınıngölgesi
Savunma Bakanı Cheney,
General Powell ve "ayı"
Schwarzkopfun bugün
karşılaştığı problem,
ABD'nin 46 yıl önce
Japonya'da karşılaştığı
problemin aynısıdır. O
zaman da ABD Deniz ve
Hava Kuvvetleri uçak ve
gemilerden yoksun Japon
imparatorunun teslim
olacağından emindiler.
Ama ABD ordusu gene de
Japon adalannı istila
etmek istedi. Silahlı
Kuvvetler "olimpik
planını" hazırladılar ve
Amerikan tarafuun 500 ile
800 bin arasında kayıp
vereceğini hesapladılar.
Tnıman bu plam görünce
dehşete diıştü ve bundan
üç ay sonra Hiroşima'ya
bomba atıldı.
Şimdi de Bakan Cheney ve
Silahlı Kuvvetler Başkanı
Powell, Bush'tan 1945'te
General George
MarshaH'm Harry
Truman'dan istediğini
isteyecek; istila edelim
diyeceklerdir. Şu sırada
savaşı yarıda kesmek
Saddam'ın prestijinin
korunması demektir ki bu
da müttefıkler için bir
yenilgiyle eş anlamhdır.
Zarnamnda Hiro Hito'nun
kayıtsız şartsız tesliminden
daha aayla yetinmek
neydiyse; bugün de
Saddam'la ateşkes yapmak
odur. Japonya Ue olup
bitenlerle bugünkü savaş
arasında oyle benzerlikler
vardır ki yavaş yavaş
gökyüzünde (atom
bombası) "Enola Gay"ın
hayaleti belirmektedir.
Mratejik açıdan
"bomba"nın kullammı
savaşın başanyla
sonuçlanmasmı
garantileyecektir. Nitekim
ABD'de uzmanlar,
parlamenterler ve emekü
generaller arasında
maalesef artık bu çözümü
savunanlara
rastlanmaktadır. Bu
görüşte olanlar bugünün
"bomba"sırun
Hiroşima'nın üstüne atılan
"Fat Boy" ya da "Litöe
Boy"a benzemediğini
söylemektedirler. Asgari
güçlerinin yani sıra hedefi
şaşmayan nitelikleriyle
bugünün bombalan, sımrlı
bir operasyonla yalnız
askeri hedefleri
isabetleyebilirler. Bunun
için herbirinin başhğı
"yanm kiloton" olan iki
Cruise füzesi yeter.
Hiroşima'yı yıkan
bombanm otuzda biri
gücünde olan bu tip
bombalar Bağdatlı "reis"in
Cumhuriyet Muhafızlannı
birkaç saniyede yok
edebilir. Ve müttefiklere
Kuveyt yolu ardına dek
açıhr.
Fakat 1945 ile 1991
arasında benzerükler işte
burada sona ermektedir.
Postdam'da Stalin
Truman'a bombayı
kullanması için "hayırlı
olsun" diyerek izin
vermiştir. Oysa bugün
"Çöl FırtınasTnı
destekleyen 28 ülkeden
hiçbiri lrak'a yapılabilecek
olan bir nükleer saldınyı
kabul etmeyecektir.
(11 Şubat)
Le Monde'dan