22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 12 ŞUBAT 1991 Gorbi'den fesih önerisi • PRAG (AA) — Sovyet Başkanı Mihail Gorbaçov, Varşova Paktı'nm askeri yapısınm 1 nisana dek lağvedilmesini önerdi. Çekoslovakya Haber Ajansı'mn bildirdiğine göre, Gorbaçov, Çekoslovak Devlet Başkanı Vaclav Havel'e gönderdiği mesajda, eski Doğu Bloku ülkelerine, Varşova Paktı'run askeri kurumlannın tasfiye edilmesini önerdi. Ajansa göre Gorbaçov, aynca paktın Siyasal Danışma Komitesi'nin 1 nisana kadar olağanüstü toplanmasıru ve tasfiye işlemini görüşmesini istedi. Bağımsızlığa yüzde 90'evet' • MOSKOVA (AA) — Baltık cumhuriyeti Litvanya'da cumartesi günü yapılan referandumda, seçmenlerin yüzde 90.47'si "demokratik ve bağımsız" bir Litvanya'dan yana oy kullandılar. Devlet Seçim Komisyonu tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre referanduma katılma oranı yüzde 70.46, olumlu oy kuUananlann oranı da yüzde 90.47 olarak gerçekleşti. Başkent Vilnius'ta olaysız geçen oylamaya katılma oranı yüzde 73.44, "Bağımsızlığa evet" diyenlerin oranı ise yüzde 80.59 oldu. Iran devrimi 12 yaşında • Dış Haberier Servisi — tran Islam "Devrimi'nin 12. yıldönümü dün başkent Tahran'da milyonların katılımı ile kutlandı. AP'nin Tahran Radyosu'na dayandırdığı habere göre, kutlama törenlerine Iran- lrak savaşı gazileri de katıldı. Devlet Başkanı Rafsancani, ülkesinin "bağımsız ve Müsluman bir Ulke olmaya doğru ilerlemesi" çağnsında bulunurken gazileri de • kutladı. 11 Şubat 1979'da tran monarşisi yıkılarak yerine tslamiyete uygun yönetim tarzı benimsenmişti. Kutlamalar 10 gün sürecek. Güney Afrika'da çatışma: 17 öltt • JOHANNESBURG (AA) — Güney Afrika'nın Natal bölgesinde karşıt siyah gTuplar arasındaki çatışmada 17 kişinin öldüğü, 11 kişinin de yaralandığı bildirildi. Polis, Natal bölgesinin başkenti Pietermaritzburg yakınlarındaki bir yerleşim merkezinde Afrika Ulusal Kongresi yanhlan ile Inkatha özgürlük Partisi taraftarlan arasında dün akşam çatışma çıktığım duyurdu. İnkatha Ctegürlük Partisi liderlerinden David Ntombela, saldmnın Afrika Ulusal Kongresi taraftarlannca gerçekleştirildiğini ve ölenlerin tümünün İnkatha üyeleri olduğunu öne sürdü. Natal bölgesinde 1980'li yılların ortasından bu yana karşıt siyah gruplar arasındaki çatışmalarda yaklaşık 5 bin kişi hayatım kaybetti. FKÖ'nün Ankara temsilcisi Fuad Yasin'in Cumhuriyefe demecl' 3b Acjuinotamk oldu • MANİLA (AFP) — Yerel bir gazeteci hakkında açiığı davada tanık olarak dinlenen Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, 1987'deki kanh darbe sırasmda yatağın altına girerek saklandığı şekündeki iddiarun "adi bir yalan" olduğunu öne sürdü. Filipinler TV'si ve radyo, devlet başkanının tanıkhğını canh olarak yayınladı. 1987 yılındaki darbe girişiminin sırasında 50'den fazla kişi ölmüş, pek çok kişi de yaralanmıştı. Yaralananlann arasında Aquino'nun tek oğlu Benigno Aquino III de bulunuyordu. Bayan Aquino mahkemede yaptığı konuşmada hakkındaki yayının "ordunun başının bir korkak olduğu" izleniminı yarattığını ve kendisini küçük düşürdüğünü söyledi. " Ttirkiye sıçramatahtasıolmasınFuad Yasin, önemli bir gücü olan Türkiye'nin, bölgesinde buna göre bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek "Türkiye, başka bir güç için sıçrama tahtası olmamahdır" dedi. Türk topraklarından saldırılar olmasından memnun değiliz' diyen Yasin, Arafafın Kıbrıs'la ilgili sözlerinin yanhş yorumlandığını, ashnda BM'nin çifte standartlarından söz etmek istediğini belirtti. SEMİH tDtZ Filistin Kurtuluş Örgütü'nun Ankara temsilcisi Fuad Yasin, onemli bir gücu olan Türkiye'nin, bölgesinde buna gore bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, "Yani başka bir güç için sıçrama tahta- sı olmamahdır" dedi. Ankara'nın Kor- fez savaşmda takındıgı tutumdan duy- duklan hoşnutsuzluğu gizlemeyen Yasin, Türkiye'nin Iran-Irak savaşında tarafsız kaldığını aramsattı. Ankara'nın Körfez savaşında da benzeri bir rol oynamaması için hiçbir neden bulunmadığını söyle- di. Yasin, FKÖ lideri Arafat'm Kuveyt- in işgali ile Kıbrıs sorunu arasında yap- tığı benzetmenin "yanlış yonımlandığı- nı"da savundu. Yasin'e sorduğumuz so- rular ve verdiği yanıtlar şöyle: — Son günJerde savaş sonrastnda böl- ge için yeni bir gttvenlik sisteminden söz ediüyor. Bu konuda neter duşünüyorsu- nuz? YASİN — Bunlar konuşuluyor, ama 45 yıl gerisine gidiliyor. Yani bölgenin Batı'nın kontrolünde olduğu döneme. Batı hiçbir zaman bu bölgenin barışı ve istikrarı ile ilgilenmedi. flgileri her za- man kendi çıkarları ile sınırh kaldı. Ay- nntılannı henüz bilmiyorum ama anla- dığım kadanyla ABD'nin çıkarları doğ- rultusunda bir sistemden söz ediyorlar. Gerçek banş ve istikrar istiyorlarsa o za- man bunun bölge insanlan tarafından kurulmasına olanak tanımahlar. Yani dı- şarıdan herhangi bir sistem empoze edil- memeli. — Bu sLstemk ilgili senaryolarda Tiirkiye'ye de rol biçiliyor. Ankara'nın Körfez kririndeki tutumuna bakacak olursak sizce bu Araplann Tiirkiye'ye karşı geleneksel olarak duyduklan şüp- heleri arttıracak mı? Kısacası Tiırkiye bölgede önemli bir rol oynayabilir mi? YAStN — Sözunu ettiğimiz şuphele- rin ciddiye ahnabileceğini sanmıyorum. Türkiye, hem bölgede yer alan hem de önemli bir güç olan bir ulke. Bu neden- le Türkiye bölge için önerilen herhangi bir güvenlik sisteminin ana unsurlann- dan biri olmah. Kimse Türkiye'yi göz- mek için hevesliler. Ama aynı zamanda ardı edemez. Ancak Türkiye'nin de böl- Müsluman olarak Müsluman ülkelerin sınırlan içinde yaşaı.ıaya da ahşıklar. Yalnız demokratik rejimler altında tüm haklannı istiyorlar. Bizim ülkemize ge- lince, biz kendi kaderini tayin etme hak- kını isteyen halka karşı değiliz. Tabii Kürtlerin durumu Körfez savaşımn so- nunda belli olacak. Ben ise Kudus'ı Haçhlardan ve Yahudilerden kı Selahaddin Eyyubi'nin Kürt asıllı oldu-' ğunu unutamam. Tabii demokratik hak- lan tanınırsa Kürtler tatmin olabilir. — Sizce Körfez savaşındaki farklı po- zisyonlan nedeniyle Türkiye ile FKÖ ara- sında bir guven bunahmı başgosterdi mi? YASİN — Türk topraklarından lrak'a karşı düzenlenen saldırılardan memnun oUnamamıza rağmen bir guven bunahmı olduğunu sanmıyorum. Tabii bu karar, Türk hükümetuıe aitti. Ama bize göre Türkiye bölgenin önemli bir gücüdür ve buna göre bir rol üstlenme- lidir. Yani başka bir güç için bir sıçrama tahtası olmamahdır. Türk hükümetine ve halkına karşı özel bir sempatimiz var. Bu da bizi, Türkiye'deki kardeşlerimizin bölgede banş ve istikrara yönelik olarak kendilerinden beklenen rolü oynayacak- lan umuduna sevk ediyor. Buna hâlâ za- man var. Türkiye'nin tran-Irak savaşı sı- rasındaki politikasmdan memnunduk. Akılcı bir poütikaydj. Bu krizde be böyle bir rol oynamaması için neden yok. Wir bölge ül- kesi olarak davranması gerekiyor. Bunu kanıtlamak için hâlâ zaman var. Bana sorarsanız, tsrail bile böyk bir sistemde yer alabilir. Ama her şeyden önce kendi kaderini tayin etme hakkı dahil, Füistin halkırun tüm ulusal haklannı iade etmesi gerekir. Aksi takdirde bir güvenlik sis- teminden söz etmek saçmahk olur. — Lideriniz Yaser Arafat, kısa bir sü- re önce Kuveyt ile Kıbns arasında bir benzetme yapb. Bu da Ankara'yı çok ra- hatsu etti... YASİN — Arafat'm sözleri yanhş yo- rumlandı. Söylemeye çahştığı şuydu: BM'nin başka konularda kararları var. Ancak uygulamada çifte standart görü- lüyor. BM, Golan tepeleri, Kıbns, Lüb- nan ve bu gibi konulardaki kararlannı da yerine getirsin. BM bu son krizde ka- rarlarını uygulatmak için nicin bu kadar aceleci davrandı? Arafat BM'nin gü- dumlü olduğuna ve işine gelen biçimde davrandığına işaret etmek istedi. Filistin konusuna geldiğinde ABD'nin hep veto- sunu kullandığını vurgulamak istedi. Sıçrama tahtası — Körfez savaşı ile birhkte Kürt so- runu da gündeme geldi. Bu konuda ne duşunüyorsunnz? YASİN — Kürtler genelde Müslü- mandır. Tabii ki ulusal haklannı elde et- Irak'm elinde çeşiüi uçaklar var. Bunlar arasında en tehlîkeli olanlardan biri Fransız yapımı Mirage-Fl jetlcri Bağdaty silahlanmafaaliyetini son 10yılda üst düzeye çıkardı Irak'tan silaha 50 milyar dolarTürkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından 5 uluslararası araştırma enstitüsünün verilerine dayamlarak hazırlanan Irak'm savaş gücüne ilişkin rapor, Genelkurmay Başkanhğı'na sunuldu. cıhğıyla silah sistemlerini elde ettiği anlatıhyor. Irak'taki nükleer, biyolojik ve kimyasal silah tesis ve araş- ürma merkezleri şöyle anla- tıhyor: "lrak'ın Bagdat ve Mnsul bölgelerinde iki Nükleer Silah- lar Araştırma Merkezi veya re- aktörü, Bağdat'ta bir biyolojik silahlar tesisi, ikisi Bağdat çev- resinde, biri Musul'un doğusun- da olmak uzere 3 kimya silah- lan araştırma ve iıretim komp- leksi bulunuyor. Bağdat güne- yi ve Basra balısında iki petro- kimya tesisi, üçii Bağdat çevre- sine, biri Samarra'da ve biri Musul'da olmak ttzere 5 ftize araştırma merkezi ve Bağdat batısmda Al-Anbar adıyla bir uzay araştırma merkezine sa- hip." Raporda Irak'm sılahlanma- sımn kaynak ve aracıları şöyle sıralandı: "• Yapılan incelemder lrak'- ın 1980-19% döneminde girişti- ği büyük süahlanma yanşında; Amerika ve Avrupa'daki birçok yatırım ve silah iıretim şirketle- riyle yakın işbiriiği ve ahşveriş TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA — 5 araştırma enstitüsünden yararlanarak der- lenen Irak'm her türlü askeri si- lahlanma faaliyetine Uişkin ra- por, Genelkurmay Başkanhğı'- na sunuldu. Son 10 yıl içinde Irak'm as- keri harcamalanrun 50 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilir- ken Iran savaşında elindeki si- lah ve teçhizatın ne kadanm kullandığı ise bilinmiyor. lrak birçok ulkeden silah sistemleri, çeşitli çapta balistik füzeler sa- tın aldı. Silahlanmada kullandı- ğı elektronik teçhizatını ise müt- tefık güçlerde bulunan ülkeler- den satın aldıgı belirtildi. Türkiye Stratejik Araştırma- lar MeTkezi tarafından Ulusla- rarası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Stockholm Uluslara- rası Banş Araştırma Enstitüsü, Wisconsin Nükleer Süahlanma Kontrol Projesi, Washington Yakındoğu Politika Enstitüsü ve ABD Kongre raporlanndan elde edilen bilgiler ışığmda der- lenen raporda Irak'ın hangi şir- ketlerden ve hangi bankalar ara- içinde olduğuna göstermekte- dir. • İtalya'nın en büyük devlet bankası olan Banca Nazionale Del Lavoro adh bankanm At- lanta şubesi vasıtasıyla Irak'ın silah temini için 1 milyar dolar- dan fazla kredi açümıştır. Ban- ka şubesinüı eski yetkilileri hak- kında soruşturma açılmıştu. Bankanm Roma'daki merkez başkanı ve genel direktörü isti- fa etti. • ttalyan bankastnın Bağdat'- taki Al-Arabi Trading de biriik- te Irak'ın silah ve teknoloji le- mininde ilgili birçok şirketle ya- kın ve karmaşık ilişkiler içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. • Bu şirketlerden biri Ameri- ka'nm Bloomfield N.J. şehrin- de kurulu Lummus Crest şirke- tidir. Bu şirkete Bağdat'ta bir petro-kimya tesisi kurulması için 53.8 milyon dolar kredi ve- rildi. • Alabama eyaletindeki XYZ Options of Tuscaloosa şirketi lrak'a 14 milyon dolar degerin- de karpit gazı techizati satışı an- laşması yaptı ise de ABD resmi makamlannca teslim durdurul- du. • Irak, tngiltere'deki Matrix- Churchill Makine Teçhizat Fab- rikası'ndan füze parçalan ima- iaıı için tezhizat almak üzere 16 milyonluk BNL kredisi kullan- dı. Bu şirket 1987'de, Irak hü- kümetinin kontrolünde olduğu bilinen Al-Arabi Trading ile ya- kın ilişkileri tespit edilen TDG Irak'ın fuzeleri Ftortı El-Abıd Temmuz Condor-11 Et-Abbas El-Hüseyin Fahd SS-300 Scud-B Froo-7 MMBM 1250 m» 1250 rml 600 mil 560 mil 400 mil 375 mil 190 (TMİ 175 mi 45 mil m* ***? ? 500 KQ 125 Kg. ve fazU 150-430 Kfl ? 1100 Kg. 1000 Kg. 500 Kg. 1989 aralık ayında denemesı yapridı " " " Aoantın yapısı, gettçtiritmekte SCIHJ tadılı. denemesi UVMİ ufUi Scud tadili: h n savasında kutianttdı Deneme saftıasında Brezılya yaptsı, itk denemeteri yapıtdı Rus yapısı, Iran savaşında kullanMı " " " firmasınm eüne geçmiştir. TDG aynı zamanda Kuzey trlanda'- daki bir havacıhk firmasını sa- tın almak üzeredir. • Silah ve teçhizat temininde diğer bir ortak, Cenevre'de kn- rulu SRC Engineering firması- dır. Bu firmanın başkanı olan Gerald Bull, lrak'a gonderilmek üzere hazırlanan ve parçalan muhlelif ülkderde ele geçirilen 'büyük top' projesinin sahibi- dir. İngiliz yetküileri TDG ve SRC firmalannın ortaklıgı Ue kurulan SRC Composites fir- masının gerçek fonksiyonunun füze parçalan imali olduğundan korkinuşlar ve firmaya verilen müsaadeyi ağustos 1989da ip- tal etmişlerdi. • Amerikan gümrük yetkili- lerince fark edilene kadar Irak'- ın Baltimor'daki bir fırmadan hardal gazı imalatında kullanı- lan 520 ton kimyasal madde el- de ettiği bilinmektedir. • Dünya petrol rezervlerinin yüzde 10'unu elinde bulundur- duğu tahmin edilen Irak. tahrip gücü yüksek silahlara sahip ol- ma yanşında bol nakit yatınm imkânianna sahiptir. Son on yıl içinde Irak'ın asker harcamala- nnın 50 milyar doları buldugu tahmin edilmektedir. Bu suret- le halen Irak, kimyasal, biyolo- jik ve nükleer silah ticaretinde dünyanın en büyük alıcı ülkesi haline gelmişür." BM GüvenlikKonseyi, askerigücebaşvurmaizniverdiktensonraük kezyann toplanıyor BM'den ahnanyetkimasadaGüvenlik Konseyi; beş Magrip ülkesi ile Sudan'm, lrak'a Kuveyt'ten çekilmesi için ateşkese gidilerek son bir şans tanınması yolundaki çağrısını görüşecek. ŞEBNEM ATÎYAS NEW YORK — Körfez savaşımn so- rumlusu BM Güvenlik Konseyi, lrak'a karşı saldırı başlatılmasmdan bu yana ilk kez resmen toplanacak. Cezayir, Libya, Moritanya, Sudan. Tunus ve Fas'm üç haftadır sürdurdüğü yoğun lobi faaliyet- leri sonucunda Güvenlik Konseyi, savaş- taki son durumu görüşmek üzere yarın resmi bir toplantı yapmaya karar verdi. Beş Magrip Birliği üyesi ülke ile Sudan, Irak lideri Saddam Hüseyin'e Kuveyt'ten çekilmesi için bir fırsat daha tanunak amacıyla Güvenlik Konseyi'nin saldırı- ya ara verilmesi çağnsında bulunması- na çahşıyor. ABD ve Ingiltere, Irak h'deri Saddam Hüseyin'den Kuveyt'ten çekilme yönün- de bir işaret gelmedikçe Güvenlik Kon- seyi'nin resmen toplanmasına gerek ol- madığı göruşiinü savunuyorlar. Bu ne- denle Güvenlik Konseyi'nin toplanması karan üç haftada alınabildi. Şubat ba- şında Zimbabve'nin Güvenlik Konseyi başkanhğma gelmesi ertesinde bağlantı- sızlann siyasi güçlerini arttırmalan ve Avusturya'nm aracıhk rolünü üstlenmesi ile resmi toplantı karan alındı. Yarınki toplantı, ABD komutasmda- ki uluslararası güçlerin, BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla askeri güç kullanılmasına izin veren karan aştığı yolundaki tartışmalan guçlendirecek. Kara savaşı öncesinde Güvenlik Konseyi'nin durumu resmen görüşmesi pek çok Konsey üyesi ülkenin. savaşın yönlendirilişi yolunda "endişelerini" dile getirmesine fırsat ta- nıyacak. Uluslararası hukuk uzmanları, Güvenlik Konseyi'nin savaş izni olarak yorumlanan kararmm "sivil halkı mağdur" etme çağnsı olmadığını vurgu- luyorlar. Savaşın sonuçlanndan örgütün so- rumlu tutulacağının farkında olan BM diplomatlan da bu konudaki endişele- rini dile getiriyor. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, hafta sonunda Güven- lik Konseyi'ne Bağdat'a gönderilecek olan insani yardım konusunda bilgi ver- diği sırada, üç haftadır yoğun olarak de- vam eden hava saldınlan nedeniyle Irak sivil halkınm dunımundan "end^di" ol- duğunu dile getirdi. Şimdiye dek Güven- lik Konseyi'nde Batılı ittifaka destek ve- ren Sovyetler Birliği de bu eleştirilere ka- tıldı. SovTetler Birliği Devlet Başkanı Mi- hail Gorbaçov hafta sonunda yaptığı açıklamada, Körfez savaşımn gelişiminin "BMizainiaşma tehlikesi" taşıdığuuifa- de etmişti. ABD ve Ingiltere, bu "endişelerin" ka- ra savaşımn başlaması aşamasında dile getirümesinden rahatsızlık duyuyor. Ge- çen hafta sonunda Güvenlik Konseyi'nin yeniden toplanması yolunda gayri resmi göruşmeler sürerken îngiltere BM Dai- mi Delegesi Sir David Hannay, Ingilte- re"nin Körfez'deki koalisyona yönelik eleştirileri sessizce dinlemeye niyeti olma- dığını, yapılanlan sonuna dek aktif bir şekilde savunacağını söyledi. tngiltere ve ABD, yarınki toplantının "kapalı" olması yolunda yoğun çaba harcıyor. Konsey'in veto hakkma sahip bu iki Batılı üye, bu yolla Küba ve Ye- men'in, Konse>r 'i Körfez'de savaşın yön- lendirilişi uzerinde kamuya açık bir eleş- tiri platformuna dönüştürmelerine engel olmaya çahşıyor. ARAFATINGAFL Türkiyeföen Osmanh împaratorluğu diye söz etti FKÖ lideri, 'EUeri Iraklıların kanıyla kirlenmiş herkes cezalandmlacaktır'dedi. CEZAYtR (AA) — Fiüstin Devlet Başkanı Yaser Arafat, Cezayir'de Filistin'in Sesi Radyosu'ndan önceki akşam yaptığı açıklamada Körfez sa- vaşında Irak kanıyla lekele- nen herkesin cezalandınlaca- ğını söyledi. Arafat, Fransa'- da yayımlanan Le Figaro ga- zetesine verdiği demeçte ise Türkiye'den "Osmanlı İmparatoriugu" diye söz et- ti. Arafat, Filistin'in Sesi Radyosu'nda yaptığı açıkla- mada "Mücahitler, hoşgörü- lü olmayacaktır. Elleri Iraklı kahramanlann kanıyla kir- lenmiş herkes cezalandın- acaktır" dedi. Arafat sözlerini şöyle sür- dürdü: "Kardeşim cengâver Sad- dam Hiiseyin'in komutasın- daki yigit ordunun ve Irak halkının efsanevi cesaretine tanık oldugumuz bu günler Arap halkı için muhteşem günlerdir. Savaşlann anası, davalanmtzın anası, sevgiü Filistinimiz içindir." Arafat, ABD'yi de Körfez krizini barışçı yoldan çözüm- lemeye çalışan Araplarm ça- balannı engellemekle suçladı. Bu arada Arafat, Fransa'- da yayımlanan Le Figaro ga- zetesine verdiği demeçte, ABD'nin Körfez savaşında tek amacının, Japonya ve Av- rupa'yla giriştiği ekonomik yanşta baskın çıkmak için bölgedeki petrole el koymak olduğunu öne sürdü. Filistin lideri, tsrail'in de bu savaştan yararlanarak "Büyük İsraU" hayallerini gerçekleştirmeye kalkışabile- ceğini ve bu proje çerçevesüv de Batı Şeria'daki Filistinüle- ri sımrdışı edebileceğini söy- ledi. Filistinlilerin bu savaştan kaybı olanlar arasında ilk sı- rada bulunduğunu iddia eden Arafat, bununla biriikte her- kesin Fiüsünlileri unuttuğunu öne surdü ve yardım gören ül- keler arasındaki Türkiye'yi "Osmanh" olarak tanımlaya- rak şöyle dedi: "Herkese ugradtgı kayıpiar için taznünatlar verildi: Snri- ye'ye, Somaü'ye, Sri Lanka'- ya, Mmr'a ve Osmaah lmpa- ratoriugu'na.. Fıhstialilere iac hiçbir şey yok. Bu, utanç ve- rici bir ayınmdır." Izlediği Irak yanhsı politi- ka yüzünden kayba uğrayıp uğramadığı konusunda ise Arafat, "Saygınhgımı kazan- dım, bem kendi halkım ara- sında, hem de tüm Arap dün- yası içinde" yamtım verdi. Filistinlilerin Güney Lüb- nan'dan Israü'deki Cehle bol- gesine düzenledikleri roket saldınlan konusundaki bir başka soruya ise Arafat, "Ciddi olan, tsrail'e saldıra- cak gücümüz yok" cevabını verdi. DlŞBASINDÂN Atömbombasınıngölgesi Savunma Bakanı Cheney, General Powell ve "ayı" Schwarzkopfun bugün karşılaştığı problem, ABD'nin 46 yıl önce Japonya'da karşılaştığı problemin aynısıdır. O zaman da ABD Deniz ve Hava Kuvvetleri uçak ve gemilerden yoksun Japon imparatorunun teslim olacağından emindiler. Ama ABD ordusu gene de Japon adalannı istila etmek istedi. Silahlı Kuvvetler "olimpik planını" hazırladılar ve Amerikan tarafuun 500 ile 800 bin arasında kayıp vereceğini hesapladılar. Tnıman bu plam görünce dehşete diıştü ve bundan üç ay sonra Hiroşima'ya bomba atıldı. Şimdi de Bakan Cheney ve Silahlı Kuvvetler Başkanı Powell, Bush'tan 1945'te General George MarshaH'm Harry Truman'dan istediğini isteyecek; istila edelim diyeceklerdir. Şu sırada savaşı yarıda kesmek Saddam'ın prestijinin korunması demektir ki bu da müttefıkler için bir yenilgiyle eş anlamhdır. Zarnamnda Hiro Hito'nun kayıtsız şartsız tesliminden daha aayla yetinmek neydiyse; bugün de Saddam'la ateşkes yapmak odur. Japonya Ue olup bitenlerle bugünkü savaş arasında oyle benzerlikler vardır ki yavaş yavaş gökyüzünde (atom bombası) "Enola Gay"ın hayaleti belirmektedir. Mratejik açıdan "bomba"nın kullammı savaşın başanyla sonuçlanmasmı garantileyecektir. Nitekim ABD'de uzmanlar, parlamenterler ve emekü generaller arasında maalesef artık bu çözümü savunanlara rastlanmaktadır. Bu görüşte olanlar bugünün "bomba"sırun Hiroşima'nın üstüne atılan "Fat Boy" ya da "Litöe Boy"a benzemediğini söylemektedirler. Asgari güçlerinin yani sıra hedefi şaşmayan nitelikleriyle bugünün bombalan, sımrlı bir operasyonla yalnız askeri hedefleri isabetleyebilirler. Bunun için herbirinin başhğı "yanm kiloton" olan iki Cruise füzesi yeter. Hiroşima'yı yıkan bombanm otuzda biri gücünde olan bu tip bombalar Bağdatlı "reis"in Cumhuriyet Muhafızlannı birkaç saniyede yok edebilir. Ve müttefiklere Kuveyt yolu ardına dek açıhr. Fakat 1945 ile 1991 arasında benzerükler işte burada sona ermektedir. Postdam'da Stalin Truman'a bombayı kullanması için "hayırlı olsun" diyerek izin vermiştir. Oysa bugün "Çöl FırtınasTnı destekleyen 28 ülkeden hiçbiri lrak'a yapılabilecek olan bir nükleer saldınyı kabul etmeyecektir. (11 Şubat) Le Monde'dan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle