Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15
HAVA OURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devfet Meteoroloji Işteri Geoel
Müdüriûğü'nden aiınan bilgiye
göre yurdun bat? kesimleri par-
çalı çofc buluttu, Marmara'nın
baösj ite kıyı Ege yağmurtu öteki
yerler az buluttu ve açık geçe-
cek. Marmara ıle yurûun iç ve
doğu kesimlerinde yer yer yo-
ğun olmak üzere sis görülecek.
H*« SICAKLIÖ. Tüm yurtö r> yer yer 1.5 ila 2 metre do/ayında bulunacak. \ön Gft-
Kt.totefto*-. .Oemzten- |û n d eh a v a : ^ bU|üöu w s j s ,j geçecek. Rûzgâr ku-
mızde: Kıble ve kesışlemeden z e y w cfOâu yönlerden hafif, oarak esecek. Göl kûçük
2-4 yer yer kuvveünde saatte dalgalı i k
4-16 yer yer 21 deniz mili hızta
esecek dalga yüksekiiği 05-1
BMs
Botı
Susa
Çanrtale
Çonım
Dmzl
Y 19" 7°lspam
Y 14» 2°ta»*(jl
S 5» 0°bmr
S -#° •U'Kars
0
8° 3°0tdu
-«"-7° f t a
-7° -WSamsun
11° O°SSrt
10° «°Snop
W° S°Snss
2rW
S -7 WKBtemomı S
S
S 12°
Y 13»
S -3° -9°
S 56°
3°Krtaıi
)
-r -7° Itfson
-5°-7° Ibncei
11» P U S *
r-s» vı»
e»-1
<>
Vtegal
0°-9°2ongu«a*
«•« DUMU ya*wiu g g «« A-«ık 8-bulutkı G-güneşk K-kart S-stsi Yiafiımvlu
Tebrıf
• Şam
Kafııre •
DÜNYA'DA BUGÜN
Amman
Atna
Bağdat
Barcetocu
Bom
Brüteeı
Budapeş*
Canene
Crayır
Cükte
DuM
Franttırt
Sme
HelsrHo
Kıtat
Kopenhag
KUn
Leltoşa
.B -5°
y 16°
Y 9»
K 3°
Y Vf
K -2°
K r>
B -5°
K 7°
K 4°
Y 19°
Lorrira
Madnd
Mılan
Montrea
Mostoa
Mûnıh
New ttH*
Osto
Pans
Prag
Roma
Şam
K 2° ' '
A 19°
K -5°
S 3°
A 6°
Y 3°
K -8°
K 2°
B -4°
B r
K 1°
Y 16°
Y 10°
VenaJft
B 1°
K 1°
A 19°
Hmus
K -1°
Y 10°
H 3°
HteftmgiDn--
2Sr»ı K 11°
BULMACA
SOLDANSACA. 1 2 3
1/ "Uydurma,
yalan" anlamında
argo sözcük. 2/
Ayakkabı kalıbının
çapı... Elma, armut
gibi meyvelerin ku-
rutulmuşu. 3/ Bir
akademik unvanın
kısa yazılışi... Değerli
madenlerin anlık de-
recesi. 4/ Isparta'nın
bir ilçesi... Bir renk.
5/ Kavnılmuş ceviz
ya da bademle yapı-
lan şckerlem&.. Sar-
hoş ya da külhanbe-
yi bagırması. <»/ "O yer" anlamında
kullanılan sözcük... Asya'da bir baş-
kent. 7/ AliîJİagelmiş töre ve davra-
nışlara aykın olan. 8/ Bir habcr ajan-
sının simgesi... Fırat ınnağının iki
ana kolundan biri. 9/ AracL.. Halk
arasında yabanarısına verilen ad.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/ Avunmayı saglayan jey. 2/ Bir ç<3-
kelme sonunda bir sıvının dibine çö-
ken katı madde... Köpek ve ineklere
yedirünıek için un ve kepekle haarlanan yiyecek. 3/ Ingilizce
"bay" sözcüğflnün kısa yaalısı... Eski Yunan'da sitenin yöne-
tim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için haJkın toplandığı
alan. 4/ Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. 5/ "Gelse bir arava
— vü oıihr/Olmaz bir arada cehl ile şiir" (Ziya Paşa)... Reçine.
*/ Eski diide göz... Kale duvan. 7/ Aşıbovası... Alışılandan çok,
taşkın. 8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Fasıla... Aktinyunı
elementinin simgesi. 9/ Iri taneli bir zeytin cinsi.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Sokak isimleri
12 ŞUBAT 1931
Son zamanlarda yeni sokak isimleri hakkında münakaşa
ve itirazlar vaki olmaktadır. Bazj sokak isimlerinin
inkılâbımızla mütenasip
olmadığ] ve bazılarının da
lüzumsuz ecnebi isimlerile
tevsûn edilmiş olmaian
şikâyetleri mucip olmustur.
Dahiliye Vekâleti ve Beledive
bu şikâyetleri ve itirazlan nazari dikkale atauslardır. Bu
hususta tetkikat yapılmış ve bazı sokak isimleri tebdil
edilmistir.
30 ¥HL ONCE Cumhuhyet
Bir hastahk anlaşıldı
12 ŞUBAT 1961
Bir milietin huzur içinde yaşıyabilmesinin başhca
şartlanndan biri de vergi sisteminin adaletli olması, eşit
ve realist temellere dayanmasıdır. Devletin, helc
zamanımızda, gittikçe artan
masraflan vardır. Her vatandaş bu
masraflara kendi ekonomik gücü
orarunda katılacaktır. Az kazanan
az verecek, çok kazanan çok
verecek, fakat belli bir geçim
indiriminin üstunde istisnasız
herkes devlet yilkünü taşıyacak,
bunun ağırbğını sırtında duyacaktır. Nadir N«di
Gelir vergisi bizde uygulanmaya basladığı zaman, adalet
ve eşitlik şartlannı gerçeklestirmesi, ekonomik realiteye
uygun düşmesi, derece derece butün gelir ve kazanç
sahiplerini kapsaması bakımından umutla karşılanmıştı.
Ne yazık ki daha ilk adımda, bir takını politik kaygılar
yüzünden kimi rümreler vergi dışı bırakılmıs, böylece
hem sistemin temel prensipleri zedelenmiş, hem de geniş
ölçüde kaçakçılığa yol açılmısur. Yeni bütçe tasansının
gerekçesinde bu husus matematik bir kesinlikle
belinilmektedir.
Beyannameye bağlı gelir vergisi mflkellefleri kimlerdir?
Genel olarak piyasa şartları içinde çalısan tüccar,
sanayici, serbest meslek erbabı gibi kimseler degil mi?
Bunlar arasında az kazananlar, hatta zarar edenler
bulunabileceğini pekâlâ düsünebiliriz. Her is sahibinin
mutlaka ve her zaman kazanması gerekmez. Ama şu da
var ki iş hayatında kazanmak, hem de iyi kazanmak
esastır. Onca rizikoya katlanıp da basit bir rençber
geliriyle yetinilmesi olagan bir durum sayılmaz her halde.
Oysa, gerekçeye iliştirilen 22 numaralı tabloda ne
görüyoruz? Türkiye'de beyannameye bağlı gelir vergisi
mükelleflerinden yüzde seksen beşine yakın bir kısmı,
yani ezici çoğunlugu, yılda altı bin liradan aşagı gelir
beyan etmiştir. Yılda altı bin liradan asağı demek, ayda
bes yüz liradan az geliri olmak demektir. Zavallı
mükeüef! Bunun üzerinden bir de vergi ödiyecek, sonra
çoluğunu çocugunu geçindirecek, hizmetçisine, belki özel
şoförüne ayhk yetiştirecek! Ifyzık değil mi bu adama?
Şakayı bir yana bırakırsak, 22 numaralı tablonun ortaya
koyduğu gerçek, Türkiye'de muazzam bir vergi
kaçakçılığı olduğu, daha doğnısu gelir vergisi sisteminin
eski kazanç vergisi gibi soysuzlasıp ijlemez hale
geldiğidir.
Bu durumu düzeltmenin çaresi elbette yeni ölçüsüz
vergiler koyarak yurdun ekonomik düzenini büsbütün
çığınndan çıkartmak olamaz. Kusunı mükelleflerin kötü
niyeünden ziyade sistemin eksikliğinde ve yarılış
uyguianmasında aramahdır. Nitekim yeni Maliye Bakanı
Sayın KemaJ Kurdaş, durumu bir uzmanlar kuruluna
inceletmektedir. Yakında dünyaca taıunmış maliye
bilginlerinden bir kacı da yurdumuza cağırılacak, onlann
ja tavsiyelerinden yararlanılacaktır. önemli olan nokta,
oplum hayatını tehlikeli bir şekilde aksatan bir
lastalığın nihayet teşhis edilmiş bulunmasıdır. Vergi
istemimiz, adalet, genellik ve eşitlik prensipleri ile
lağdaştınldığı gün, sosyal ve ekonomik bünyemiz
ızienen huzur sartlanna büyük ölçüde kavuşacaktır.
İADİR NADt
^EÇEN YIL BUGÜN
Dzgürlüğe 'merhaba'
l ŞUBAT 1990
üney Afrika'da ırkçj rejime karşı savaşan Afrika Ulusal
ongresi'nin (ANC) lideri Nelson Mandela dün
îgürlüğüne kavuştu. Tüm dünyada ırkçılığa karşı verilen
vaşın sembolıl olarak tanınan 71 yaşındaki Mandela'mn
yılhk esareti, Cape Tbwn'daki Victor Venster
:zaevi'nden çıkjsıyla son buldu.
TARITSMA
Saghgı ve İş Gftvenligi
2000 yılına dokuz kaldı. Buna karşın Türkiye'de işçi sağlığı
ve iş gtivenliği alanında, yirmi yıl öncesine göre önemsenecek
düzeyde bir Herleme kaydedilmiş sayılamaz.
Başlangjç yülannda (1963-80), çalışma ve
sağlık bakanjıklarında bulunan bir miktar
uzman personel, işçi saglıgı ve iş gövenligi
hizmetlerinin geliştirilmesi için gayretle ça-
lıştı. Bu arada ulusal düzeyde bir "işçi sag-
lığı ve is güvenüği yüksek kuruiıT'nun oluş-
turulması fikri, 1975 yılı icra planmda yer
aldı (211 sayüı öniem). 1976 yılında, DPT
IV. Bes Yılhk KoUannu Planı Saffık Özel
thtisas Komisyonu çalışınaian çerçevesin-
de, "tşçi Sağlıgı Alt Komisyonn" kurula-
rak sorunlar tartışıldı ve önemli bazı görüs-
Ierin IV. Bcş Yılhk Kalkınma Planı kapsa-
mına alınması da saglanabildi. Fakat yak-
laşık 15 yıü alan bu çalışmalara karşın is-
tenilen duzeye bir türlü ulasılamadı. 1980'li
yıllarda ise ilgili kurumlann tumünde, işçi
sağlığma yönelik hizmetler şu veya bu şe-
kilde yavaslatıldı ve hatta geriletildi. Bu ne-
denle işyerlerinin büyük çoğunlugu etkin bir
denetimden yoksun kaldı; işçi ve işveren
efitilemedi; işveren tarafı, işçi sağlığı ve iş
güvenlıği alarunda yapılacak yatınmm uzun
vadede verimi arttına bir etken olduğunu
kavrayamadı ve bu alana yatırım yapmak-
tan kaçındı. Diğer taraftan hızh nüfus ar-
tışı, yüksek orandaki işsizlik ve enflasyon
nedenlerine bağlı olarak ekmek parası der-
dine düşen işçi ve üyesi olduğu sendikalar,
işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bilinç-
lenemedi. Baû ülkelerinde. çalışma ortamı
ve doğal çevreyi kirlettiği için terk edilen es-
ki teknolojiler ucuz fiyatlarla ülkemize so-
kuldu. özet olarak 1475 sayılı İş Yasası ve
buna bağlı İşçi Sağlıgı ve tş Güvenliği Tii-
zügü ile diğer tüzük ve yönetmelik hüküm-
lerinin çoğu çalışma hayatına gereği gibi
yansıtüamadı.
Beürtilen nedenlerle pek çok işyerimiz-
de, basta "kurîon" olmak üzere çeşitli ağır
metaller, organik çözücüler ve pestisitler ile
toz, gaz ve buharlann etktsine bağlı akut
ve kronik zehirlenmeler, akciğer toz hasta-
lıkları (pnomokonyozlar), alerjik cilt has-
talıklan ve kanser vakalanna; gürültülü iş-
yerlerinde ise işitme kayıpları ile endüstri-
yel sağırlık vakalanna rastlamak hiç de zor
değildir.
İşçi sağlığının tam güvence altına alına-
bilmesi, bilim ve teknolojinin eğitim, araş-
tuma, denetim ve tümünü kapsayacak bir
mevzuatla desteklenmesi ve aynca, mevzu-
atın iyi bir şekilde uygulanması ile müm-
kündür.
Dtinya Saglık Örgütn'nün Alma-Ata
Deklarasyonn'nda (1978), temel sağük hiz-
metlerinin yaşanan ve çalışılan yerlere ka-
dar götürülmesi gereği vurgulanmıştır. Bu
görüş daha sonraki uluslararası toplanülar-
da geliştirilmiş ve 1980 yıbnda Diinya Sağ-
lık Orgütö Genel Kurulu'nda, işçi sağlığı
hizmetlerinin temel sağlık hizmetlerine en-
tegre edilerek yürütülmesi kararı (resoluti-
on) aünmıştır. Yine Alma-Ata Deklerasyo-
nu'na göre "Herkes en iyi saglık düzeyine
ulasma bakluna sahiptir ve bu hususun çok
önemli bir amaç olarak benimsenmesi so-
rumluluğu devlete aittir."
Bu göruş ve kararlann ışığında, Dünya
Sağlık örgütü, "berkese saglık" (healt for
all) ükesini benimseyerek yürürlüğe koymuş
ve 2000 yılına kadar bu hedefe ulasdması-
nı amaçlamıştır. Bu konuda Avrnpa Böl-
gesel Stratejisi'ne destek olmak uzere de
"Herkese Saglık Hedefleri" adlı bir kitap
yayımlamıştır. Bu kitapta verilen hedefler-
den biri dikkate değerdir: Hedef, 1995'e
kadar bölge, iş yaşamı ile ilgili sağlık risk-
lerine karşı etkin biçimde korunmuş olma-
lıdır. Bu amaca ulasabilmek için tüm işçi-
lerin gereksinimlerini karşılayacak düzey-
de iş sağlığı hizmetlerinin verilmesi; işçile-
rin biyolojik, kimyasal ve fiziksel tehlike-
lere karşı korunması için gereken ölçütle-
rin (kıstasların) geliştirîlmesi, iş risklerini
azaltacak teknik ve eğitsel önlemlerin alın-
ması ve özelükle hassas işçi grupiannın gü-
veoliğinin sağlanması gereklidir.
2000 yılına dokuz kaldı. Buna karşın
Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği ala-
nında, yirmi yıl öncesine göre önemsene-
cek düzeyde bir ilerleme kaydedilmiş sayı-
lamaz. Bırakınız ekonomik kalkınma, enf-
lasyon hızı vb hususları bir yana sadece iş-
çi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerindeki geri
kalmışlığımız nedeni ile Avrupa Toplula-
ğn'na ayak uydurabilir ya da katılabilir mi-
yiz acaba?..
Doç.Dr. NECDET TARKAN
ODTÜ ögretim üyesi
TÜRK DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan
Bonkomtz sermavesinin TL 100.000.000.000.-'sındon TL 200.000.000.000.-'şına cıkartılması ve
Anasozieşmenin 4. ve 6. maddelerinin değiftirilmesi omacıyla poy sohiplerinin 5 Mort 1991 Sdt
gönü saat 15:00'de a$oğıda yozılı gûndem maddelerini gorûşmek ve korara boğlamak üzere,
Tıldız Posta Cad. No: 54 Gayrettepe adresinde bulunan Genel MüdDrluğü'mSzde OlağanOstö Genel
Kunıl Toplannsi'na çağınlması Yonerim Kurulumuzca karoriaşfınlmışhr.
Pay sahiplenmizin eu»U>n gün ve saafte toplantıya katilmalanm katıJacaklann mezkur rarihten bir
hatta evvel sahibi bulundukian hisse senetlerinin miktar ve numaralarını muhtevi bir cetveli Banka-
maa ibraz ile giriş kartı almaiannıricaederiz.
PAY SAHİPLERİ OLAĞANÖSTÜ GENEL KURULU'NUN
5 MART 1991 TARİHÜ TOPLANTISINA AİT GUNOEM
1- Baskanlık Divan'ınmteşJtilivetoplonfıfutanaklarını imzalamak üzere Boskonlık Divan'ma yelki verilmesi,
2- Bankamız Anasözlesmesinin 4. moddesi ile 6. maddesinin değişfirilnfiesi.
EskiŞdcü
Amacı
M a d d e 4
Bonka'nın k'uruluj omacı,finonsmonwrefiyle Türkiye'de dış tico-
retin gelismesine hizmettir. Bonko amocını gerçeklejfirmek üzere
özetle aşoğtdakı fooiiyerierde bulunabilir.
a) Ozdlikle ıhrocot ve ilfiolatın flnansmanı ile ıjfigal etmek, mev-
duat kabul etmek her çeşif bankacılık iflefflieri yopmak.
b) Ozeüikle dış ticarelin gelişmesryle ilgili girişimlere kısa ve orta va-
deJi kredi sağlamak.
c) Tüfkiye'den veyo yurt dısındon kısa, orta veyo uzun vadelr
kredi sağlomak bufonlorıyönetmek ve Genel Kurul korarı ile hef
türlüfahvilihroç etmek
d) T.C. Merkez Bonkası ile her çeşit işlem yapmak.
e) fiankalar Kanunu hüküml^ri çerçevesinde, bonka kendi ihtryo-
a için her çeşif gaynmenMlere sahip olobileceği gibi alacokları-
nın tahsili amocıvla da gayrimenkul edinebiiir. Teminat olarak
ıpotek olınobilir, ner lürlü aynı hokbr tesis edebilir ve gerekfiğin-
de bunlorı sotobilir.
r) Yukondo beJirtilen hususbr sıaırloyıcı mtelikte olmayıp YöneKm
Kurulu'nun kororı ıle omocın gerçekleşfırılebilmesi için Bonka'nın
konusu ile ilgili diöer her çeşit işlemlere girilebılir. Bu islemler dışırv
dateşvikiöngörüfen dallardakı şirkerfere, bonkoya yororiı diğer
jirkedere kurucu ortak sıfah ile işiîrak edilebtlir veya hisse senetleri
satın almok soreti ıle ortok olunabilir.
Sermaye
Madde 6
Bankanın sermayesi 100.000.000.000.- Türk Lirası'dır. Bu ser-
maye, herbiri 1.000-Türk Lirosı itibari değerde 100.000.000
odef odo yazılı payo bölûnrnüflür. Banka Vönetim Kurulu poylo-
rın itibari değerlerini aynen korı/yarak bir veya birdenfazlapayı
temsil eden hisse senetleri çılcormoya vetkilidir. Bu hisse senetleri
orfcıkbrın daha sonraki isteklerı holinde de ihtivo eltikleri pay sayt-
sı kadar hisse senedi ile değistırilebılir.
Önceki Sermoyeyi olujfcran 50.000.000.000.- Türk Lirası tama-
men ödenmiş olup, bu dero arttınbn
50.000 000.000.- Türk Urası sermaye nakit olorak tomamen
taahhüt edilmiş ve %25'i ödenmiş olup kolan %75'i Yönefim Ku-
ruh'nca belirlenecek larihferde ve miktorlarda ödenecektir.
Bonkonm hisse seneHerinin AAenkul Kıymeder Borso-
sı'no kote edilmesı zorunlu olduğu gibi hisse senerlerinin nakit kar-
sılığı çıkarılması da sarttır.
reniŞekü
Amacı
Madde 4
Banka'nın kuruluş omacı, finansmon suretiyle Türkiye'de dış ticare-
lin gelismesine hizmettir. Banka amacını gerçeklestirmek üzere
özene asağıdaki foolıyerlerde bulunabilir.
a) Özellikle ihracat ve ifhalahn finansmanı ile istigal etmek, mev-
duat kobul ehnek her çeşif bankacrlık islemleri yopmok.
b) Özellikle dış Hcaretın gelişmesiyle ilgili girisimlere kısa ve orta vo-
deli kredi soğbmok.
c) Türkiye'den veya yurt dışından kısa, orta veya uzun vadeli kredi
soğbmak bu fonbrı yönetmek ve Genel Kurul kararı ile her türfü
(ahvil ihroç etmek.
d) T.C. Merkez Bankosı ile her çeşit işlem yapmok.
e) Bankalar Kanonu hükümleri çerçevesinde, Banka kendi ihtivocı
için her çesit goyrimenkule sohip olabileceği gibi, abcakbrımn
lohsili amocıylo do goyrimenkul edinebiiir,teminatofarak ipotek
abbılir, ipotekleri fek edebilir, goynmenkuller ûz&inde her türlü
ayni hak tesis veya iktisap edebilir, oerektiğinde gayrimenkuHeri
sotabilir, üzerlerinde her türlü (asorrurla bulunabilir.
f\ Yukarıda belirtilen hususiar sınırlayıcı nitelikte olmayıp Yönetim
Kurulu nun karan ile amacm gerçekleştirılebilmesi için Banka'nın
konusu ile ilgili diâer her çeşit ışiemlere girilebilır. Bu islemler dışın-
doteşvikiöngörüien dolbrdoki sırketlere, bankava yarariı diğer şir-
kellere kurucu ortak sıfati ile iştirak edebilir veya hisse senetleri softn
almak surerı ile ortak olunabilir.
Sermaye
Madde 6
Bankanın sermayesi 200.000.000.000.- flkiyüz milyor) Türk Üro-
uâır. Bu sermaye herbiri 1.000 - (bin) Türk lirosı itibari değerde
200.000.000 [ikiyüz miryon) odet ada yazılı paya bolünmüşfür.
Banka Yonetim Kurulu poylonn itibori değerlerini aynen koruya-
rak bir veya birden fazla payı temsil eden hisse senetleri çıkarmo-
ya yefkilidir Bu hisse senetleri ortakların daha sonraki islekleri ho-
linde de ihtivo ettikleri pay sayısı kadar hisse senedi ile değiştirilir.
Önceki sermoyeyi (Âışiuran 100.000.000.000.- (yüz milyarj
Türk Ürası tamamen ödenmiştir. Bu defo arthrıbn
100.000.000.000.- (yüz milyorj Türk lirası sermoyenin
25.000.000.000.- (yirmibeş milyor) Türk lirası Vergi Usül Konu-
nu'nun Mükerrer 298. maddesi gereğınce yeniden değerlendirme
nedeniyle olusan değerleme fonundan karşılanmak suretiyle tamo-
men odenmiştir.Bokiye 75.000 000 000.- (yetmişbeşrniiyor)Türk
Lirası sermaye nakit olarak tamamen toahhüt edilmiş ve yüzde
yüzu nakif olarok ödenmiştir
Sermoyeyeeklenen 25.000.000.000- (yirmibeş milyar) Türk liro-
sı değer orhş fonu karşılığında bu sermaye arttırımından önceki his-
sedanara, hisseleri oronındo bedelsız hisse verilecekfir.
Bankanın hisse senetterinin Menkul Kıymetler Borsas/'no Itote edit-
mesi zorunlu olduğu gibi hisse senetierinin nakit karşıfığı çıkorılması
daşarthr.
DIŞBA1MK
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Jncirlik'e Doğnı...Banş Treni'ne giderken, doğnı söylemeliyim, çok heyecan-
landım; ne olacaktı, trene binebilecek miydik? Ankara istas-
yonu kum gibi polis kaynıyordur, diye düşünüyordum.
Ivecenlikten radyomu, havlumu evde unuttuğumu, sonra
anımsayacaktım. Evden çıkarken Aldoğan, Ayla, Belgi uğur-
ladılar; arkamdan su döktüler; su gibi gidip döneyim diye!
İstasyon ana-baba günüydü. Polisler duruyorlar, ama bir
şey de yapmıyorlardı. Güven Park'ta çiçekle dolaştırmayan-
lara ne olmuçtu, uslan başlarına gelmiş miydı? Yöneticiler
—İki ucu süslü âeğneğe yapışmanın gereği yok, hele du-
ralım, izleyelim bakalım, görelim mi demişlerdi? Olamazdı,
böyle uslu, tutarlı olsalar, ûlke böyte mi olurdu?
İstasyon kalabalıktı, "Banş Yolcuları" gelmişlerdi. Ellerin-
de çantaları vardı kiminin. El sıkışıyorlar, kücaklaşıyorlar, söy-
leşiyortardı. Vbla çıkabilecek miydik ne? Dur bakalım aslanım,
dereyi görmeden paçayı sıvama. Alman Radyo Televizyonui
ndan Sezer Duru, yanında fotoğrafçılanyla, resimler çekiyor,
konuşmalar yapıyordu. Sezer Dum, polislere sormuştu:
—Böyle polis kalabalığı, "Barışçılar" için mi?
—$efimize sorun! demişler, konuşmak istememişlerdi. Po-
lisler, üç gündür, istasyona gelip gidiyorlardı. "Banş Treni"
yolculannın ne zaman geleceklerini bilmiyorlar miydı? Se-
zer Duru, polis şefine sordu:
— Bu kalabalık polisler, "Barışçılar" için mi geldi?
Polis şefi karşılık verdi:
—Onlann sag salim yoilanna gidebilmeleri için önlem
alıyoruzl
Sezer Duru, dik dik baktı. Çekimini sürdürdü. Saat
17.30dan beri istasyondaydı. Ayaklarına karasular mı inmişti?
"Banş Yolcuları" cumartesi akşamı saat 19.00'da Ankara1
dan Adana'ya yola çıktılar. Tren, Ankara-Gaziantep treniydi.
Birkaç vagona dağılmışlardı kalabalık "Banş" yolcuları. Çe-
şitli gazetelerden muhabiıier vardı; ilk kez, böyle bir yolcu-
luğu izliyorlardı. Onlar da heyecanlıydılar.
"Banş Yoiculan" başlıklı "Ankara Notlan"nı, yola çıkarken
yazmıştım. Gidenlerin kimilerinin adlannı da vermistim.
SHP'li milletvekillerinden V%li Aksoy, Rıza llıman yoktular. İl-
han İrem de yoktu. Hikmet Kbçak, Mustafa Meriç, Ozen Aşut,
lezız Onaran gelememişlerdi. Cengiz Onaran'ın yerine NUS-
HED Basın Danışmanı Aiila Aşut gelmişti. Bu arada adları
daha dnce çıkmamış olan Necmettin Yiğit, Aziz Gülbağ, Ha-
san Göçer, Şaban Çekil, Ali Batı, Hayri Koçak, Naciye Kb-
çak, Muharrem Aydoğanoğlu, Hanife Tolgar, Mehmet
Dalsüren ile Eşref önder'in de "Barış Yblculuğu"na katıldık-
ları oğrenilmisti.
İzmir'den Prof. Veli Lök, istanbul'dan Demirtaş Ceyhun,
Edip Akbayram gelmişlerdi. V%li Lök:
—Ben trenle Adana'ya gelip sabahleyin aynlacağım. Bu
geziyi, "Barışçılar"a moral vermek için yapıyorum! diyordu.
Adana'ya değin, kazasız beiasız varabilecek miydik? önü-
mûzde Kırıkkale vardı. Kınkkale'de trenden indirip:
—Gelin bakalım, ne "Savaşa Hayir"ı be! Siz herkesi ken-
diniz gibi tabansız mı sanıyorsunuz? Bir kaba dayaktan ge-
çin, güzel bir soğuk su banyosu yapın da usunuz (aklınız)
başınıza gelsin! Hayalannızı da burmadık! Filistin askısına
ne buyrulur?
Kınkkale'de, büyük bir telaş vardı. Sivil polisler, yolculara
bir şey sormadılar, ama tren görevlilerini sıkıştırdılar:
—Ankara'dan bu yana bir olay oldu mu?
—Ne gibi?
—Yani, anlayın canım; slogan filan atıldı mı, "Savaşa ha-
yırl", "Kahrolsun 'aşizm" gibi...
Vboo, hiç öyie bir şey olmadı. Hepsi kuzu gibi oturuyorlar...
—Hımmm... dediler, aynldılâr. Tren, Kırıkkale'den de çıkö
yola; düdüğünü çaldı: "Düüüûûüüüüüüüû-
ut...düt...düüüüüüüt" Çuf çuf çuf...
Kısa bir süre, Nevzat Helvacı, Akm Birdal, Ibrahim Yetkin,
daha birçok arkadaş, yolcularla soyleşlik. Edip Akbayram,:
hayranlan kız çocukiarını dptü. Şarkılar sdyledi. Kayseri'ye
varmadan yatıp uyumuştum. Niğde'de, "Banş Yolculuğu"na
paketlerde elmalar vermişler -sabahleyin yedik- Kayseri'de
karşılamışlar, çiçekler vermişler. Adana'ya girerken, Yenice'de,
yakamıza ak karanfiller takiılar. Niğde'den verilen elma pa-
ketlerinin içinde Niğde Belediye Başkanı Ahmet Oğuz Oz-
men'in kartı vardı. Başkan, "Kentimizi onurlandırdınız" diye
yazmıştı. Belediye Başkanı SHP'liydi. Niğde Jnsan Haklan
Derneği yöneticileri de oradaydılar. Daha doğrusu oraday-
mışlar. Edip Akbayram'ı, beni sormuşlar; ikimiz de mışıl mı-
şıl uyuyormuşuz. Nevzat Helvacı, Demirtaş Ceyhun bir
aradaydtlar...
Seyhan Belediyesi'nin gorevtileri, Yenice'de karşılamışlardı.
Çeşitli kuruluşların temsiicileri de. Adana SHP İl Başkanı Tû-
mer Mavı, Seyhan SHP ilçe Başkanı Mehmet Tatlı, Adana
Anakent Belediye Başkanı Sefahattin Çolak, Genel Sekre-
ter yardımcısı Fevzi Acevit de karşılayanlar arasındaydılar. Bu
sırada, Yenice'de yakamıza karanfiller takıldı işte. Çok hoşu-
ma gitti! Seyhan Belediye Başkanı Yalçın Akyol'la birlikte, de-
mokratik kitle örgütlerinin Adana, Mersin şube başkanlan
karşıladılar. Davullar zumalar vuruyor, istasyonda genç kız-
lar halkoyunları oynuyoriardı. Burada da polisler günlerdir
bekleşmişler, sıkı gövenlik önlemleri almışlardı. Ama, kim-
sede oyuna gelecek göz yok muydu? Seyhan Belediye Baş-
kanı Yalçın Akyol'un konüğu olarak dort yıldızlı Zaimoğlu
Oteli'ne giderek yüzümûzü yıkadık, dinlendik. Otelden oto-
büslerle "İncirlik"e, össe gideceğiz. Yine heyecanlı herkes.
Dur bakalım ne oiacak?
tSTANBUL 6. ASIİYE HUKUK
HÂKtMLfĞf'NDEN
1990/286
Davaa Şu$enb«r üzunhan ile davalı Roza Unınhan arasında gö-
rülmekte olan Bosanma davaanda verilen ara karan uyannca,
Baybun-HarmanOrü köyü, Saathane karsısı - 69557 adresinde bu-
lunduğu bildirilen davajj Riza Uzunhan'a tebligat yapıimadığından
ve adresı araştınldığı halde tespit edilmediginden davalıya ilanen tebîig
yapümasma karar verüdiğinden duruşma günü 20.3.1991 saat:
11.00'de mahkemede hazır bulunmanız, buJunntadiğuuz veya bir vekil
tarafından temsil edilmediginiz takdirde yargüamaya yokluguouzda
devarn edilecegi ve hükttm verileceği ihtar olunur. Hususi davetiye
ve dava dilekçesi yerine kâim olmak üzere ilan olunur. (HUMK.'nın
213. ve 377. maddeleri).
T.C.
ESKİŞEHİR ASLÎYE 4. HUKUK
MAHKEMESİ »o/ıoı
Davacılar Halim Pamukçu ve Nedim Pamukçu vekiü Av. Ahmet
öztürk tarafından davalı Ibrahim Köseokur aieyhine açılan
3.63Û.OOO.- TL. Menfı Tespit davası sebebiyle:
Adresi tespit edilemeyen davalı Ibrahim Köseokur'un duruşmanın
bırakıldığı 9.4.1991 günü saat: 9.00'da mahkememiz duruşma salo-
nunda hazır bulunmasi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi
halde durusmaya yoklugunda devam olunacağı ve karar verileceği
davalı Ibrahim Köseokur'a dava dilekçesi ve durusma günü daveti-
yesi yerine geçmek üzeıe ilan oluour. 22.1.1991 Basın: 19527
T.C.
ÇAMLIDERE SULH CEZA
MAHKEMESİ KARAR
Esas No: 1990/38
Davaa: K.H. Karar No: 1990/47
Sanık: Hasan Peker, Osraan ve Zeliha oflu 1928 doğumlu Çamlıde-
re Körler Mahallesi nüfusuna kayıth olup halen aynı yerde oturur.
Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğüne Aykınhk.
Suç tarihi: 22.8.1990
Karar tarihi: 19.12.1990
Yukarıda açık kimliği ve adresi yazılı sanık hakkında Gıda Mad-
deleri Tuzugüne aykırüık suçundan mahkememize açılan kamu da-
vasının yapılan açık yargjlaması sonunda;
Sanjğın eylemine uyan TCK. 398. maddesi gerejince neticeden
490.000.— liraağır para cezası ile cczaJandırılmasına. TCK'nın 402.
maddesi gereğınce suça vasıta küdığı meslek ve sanal ticaretinin 3
ay süre ile tatiline, aynca sanığın ekmek ürettiği iş yerinin 7 gün süre
ile kapatılmasına, hüküm kesinleştiğinde karar özetinin büyük harf-
lerle yazılmak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapa-
tılan işyerinın göze çarpan bir yerine yapıjtırılmasına, aynca karar
özeünin Ankara-lstanbul ve Izmir'de yayımlanan tirajı yüz binin üze-
rindeki gazetelerden birisinde ilan editaesine karar verildi.