22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U Inan ve Taner Avrupa turunda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Devlet Bakanı Kâmran tnan'ın önceki gün İngiltere, Fransa ve lspanya'yı kapsayan bir geziye çıkmasının ardından, Devlet Bakanı Güneş Taner de Belçika, Lüksemburg, Hollanda, F.Alraanya, Danimarka ve ttalya'da tetnaslarda bulunmak üzere dün Ankara'dan ayrıldı. tki bakan Avrupa turlarında Batılı yetkilüere Türkiye'nin Körfez politikalannı anlatarak yeni işbirliği önerilerinde ve bazı yeni istemlerde bulunacaklar. Bakanların Batı başkentlerinde Türkiye'nin savaş sonrasında Ortadoğu için planladığı ekonomik işbirliği sürecinden söz edecekleri ve Türkiye'nin Ortadoğu'da üstlenmeyi planladığı aktif rollerin, Avrupa entegrasyonundan vazgeçtiği anlamına gelmediğini ifade edecekleri belirtiliyor. Bakanlann, Türkiye'nin Körfez'e ilişkin tutumunun karşılığında beklediği siyasi ve ekonomik desteğin boyutlarını dile getirmeleri de bekleniyor. Bu arada, Taner'in henüz kesinlik kazanmayan bir programa göre Avrupa turunun ardından Washington'a giderek "savaş sonrasında Ortadoğu düzeni" konulu temaslarda bulunacağı bildirildi. Iraklı diplomatlar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye'deki diplomatik ve kültürel temsilciliklerde görevli Iraklı personelden bir bölümü, Dışişleri Bakanlığı'nın geçen hafta yaptığı girişim üzerine ülkesine dönmek üzere yola çıktı. Irak'ın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'den aynlan personelin sayısı hakkında bir açıklama yapmadı. Türkiye'den aynlan personelin Ankara, lstanbul ve Adana'da görevli oldukları ve Ürdün üzerinden Irak'a dönecekleri belirtildi. Yunan görüşü • AİİNA (AA) — Yunanistan'ın AT Komiseri Vaso Papandreu, topluluğun Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştığinı belirterek, "Avrupa'nın bu dönemde Türkiye*ye ilgisinin büyük olduğunu" söyledi. Papandreu, Katimerini gazetesine verdiği demeçte, "Ancak Türkiye'nin bölgede yeni bir jandarma olması görüşünün üstün çıkmayacağını ümit ederim, çünkü böyle bir şey barış ve istikrarın korunmasında zararbdır" dedi. Vaso Papandreu, "Kıbns, Ortadoğu sorunu değildir. Bu nedenle Ortadoğu sorunları ile ilgili yapüacak müzakereler kapsamına alınamaz. Ancak Ortadoğu sonınlannın çözümü Kıbns sorununun da halledilmesine yardımcı olacakür" şeklinde konustu. Çin'de sıra liderlerde • PEKİN (Reuter) — Çin'de bir sureden beri süren demokrasi yanlısı göstericilenn yargılanmasında sıranın haklannda ölüm cezasına kadar varan cezaların istendiği "liderlere" geldiği bildirildi. Pekin'de başlayan yeni bir davada, 1989'daki demokrasi yanlısı gösterilerin "beyinlerinden biri" ölüm cezası talebiyle yargılanmaya başlandı. 37 yaşındaki iktisatçı Chen Ziming hükümeti devirmeye çalışmakla, karşıdevrimci propaganda ve kışkırtıcıbk yapmakla suçlanıyor. ABD'li ünlü stmtejist EdwardLuttwak, Türkiye'nin konumuna ilişkin Cumhuriyefe demeç verdi: Ortadoğu'ya silalısız gidiııPORTRE UJTTWAK Parlak stratejistVVASHINGTON — Türk okurlan, parlak bir stratejist olan Edward Lnttwak'ı, 1970'lerde hayli moda olan 'Darbe Nasıl Yapıiır?' kitabından hatırlayabilir. Ancak Luttwak'ın en ünlü olduğu alan strateji. Kitaplan arasında 'Roma İmparatorluğu'nun Grand Stratejisi', SSCBnin Grand Stratejisi', 'Strateji, Savaş ve Banşın Mantıgı', 'Pentagon ve Savaş Sanatı' da var. Luttvvak aynı zamanda Washington'daki ünlü Uluslararası llişkiler Okulu'nun (SAIS) öğretim üyesi. Stratejik ve Uluslararası Incelemeler Merkezi'nin (CSIS) de en tanınan elemanlanndan birisi olan Luttwak, şu anda ABD TV istasyonlannın strateji gözdesi. Bizimle sohbet ettiği bir buçuk saat içinde telefonla en az üç gazetecinin daha sorulannı yanıtladı. Luttwak geçen günlerde özellikle bir kara savaşına muhalefet etmesiyle ön plana çıktı. Geçmişte ABD Savunma Bakanlığı'nda danışman olan Luttvvak halen Japonya, Ispanya ve Italya hükümetlerinin danışmanlığmı yapıyor. Kore modeli Türkiye'nin benimsemesi gereken model, her yere elini kolunu uzatan süper ülke modeli değil, ekonomik kalkınmadan başka bir şey düşünmeyen Kore modeli olmalıdır. Bürvük strateji Türkiye için tek doğru Hesaph ilgisfalik Türkiye, Ortadoğu'ya yol dikkatini ekonomik kalkınmaya yermektir. Ekonomik olan her şey Türkiye için önemlidir. Askeri olan hiçbir şey Türkiye için önemli değildir. silahla değil yazarkasa ile yaklaşmalıdır. Dış politika siyasi açıdan pasif, ekonomik açıdan aktif olmalıdır. Türkiye'nin stratejisi 'hesaplı ilgisizlik' olmaüdır. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Dünyanın önde gelen stratejistlerinden olan Edward Luttwak, Türkiye'nin büyük stratejisinin "muhteşem yalnızlık" değil, "taesaplı bir kayıtsızlık" ol- ması gerektiğini söylüyor ve Ortadoğu'da as- keri bir rolden kaçınılmasını öneriyor. Lutt- wak'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan özetle şöyle: — Türkiye'nin büyük (grand) stratejisi ne olmalıdır? LUTTWAK — Türkiye uzun yülar ekono- mik durgunluk yaşadı. Ancak gerek dış, ge- rekse de iç gelişmeler nedeniyle bu durgun- luktan nihayet çıkmış durumda. Türkiye*de yönetimde olan kişiler, tam bu gelişme baş- lamışken Ortadoğu'da veya Ege*de çatışma- lara sürüklenerek kalkınma politikalarının güvenlik kaygjlannca şekillenir hale gelme- sinin tehlikelerinin farkında. Türkiye'nin po- litikalannın Yunanistan'la olan «orunlann te- keline saplanıp kalmaması gerektiğini anla- rruş durumdalâr. Biliyorlar ki Türkiye için bir tek önemli şey vardır. O da ekonomik kal- kınma ve dünya ile entegrasyondur. Dikka- tin bu hedeften sapmasına yol açan Kıbns so- runu gibi konular dertten başka bir şey de- ğildir. Vine biliyorlar ki Irak'ta çatışmanın içine çekilmek, geçmişin sorunlanna dön- mekten başka hiçbir yarar sağlamaz. Araplann Türklere ihtiyacı vardır, ama Türklerin Araplara ihtiyaa yoktur. Ben bir stratejist olarak size diyorum ki ekonomik olan her şey sizin için önemlidir, askeri olan hiçbir şey sizin için önemli değildir. Türkiye için tek doğru yol, bütün dikkatini ekonomik kalkınmaya vermektir. Bu kalkınmaya yar- dımı olacak her şey iyidir. Dikkatin ekono- mik kalkınmadan başka yere kaymasına ne- den olacak her şey kötüdür. Kore modeli — Türkiye'nin ABD'ye üsJeri kullandırma- sı bu çerçevede hangi kategoriye girhor? LUTTWAK — Batı ile entegrasyon eğer kalkınmanın araçlanndan biriyse, o halde Türkiye bu üsleri açarak Batı ile entegrasyo- nuna yardımcı olacak türde bir adım atmış- tır. Dolayısıyla da ekonomik kalkınmaya dö- nük bir adımdır. Ama Türkiye bunun ötesi- ne geçmemeli ve araçlan amaç ile kanştırma- malıdır. Türkiye bugün, temel sorunlannı çö- zemedikleri için kriz içinde olan Müslüman ülkeler ve çökmesi kaçımlmaz bir imparator- lukla çevrilidir. Bu ülkeler çöküşte, Türkiye yükseliştedir. O yuzden, Yunanistan, Kıbns ve Ortadoğu gibi sorunlann içine çekilmesi, eğer doğmdan bir ekonomik çıkar getirmi- yorsa, Türkiye'nin lehine değildir. Türkiye'nin benimsemesi gereken model, her yere eli kolu uzanan süper ülke modeli değil, ekonomik kalkınmâtlan başka bir şey düşünmeyen Kore modeli ohnalıdır. Kore"nin de tıpkı sizin olduğu gibi buyük güvenlik so- runlan var, ama akıllılık edip dikkatlerini ekonomik kalkınmaya verdiler, güvenliklerini de Amerika'ya emanet ettiler. Kuzey Kore gü- neyi işgalle tehdit ederken dahi, ulusal gelir- lerinin yüzde beşinden fazlasını savunmaya ayırmadılar, ama öyle bir kalkındılar ki bu- gün çok modern bir silah envanterine sahip- ler. Yani ekonominiz sağlam olursa güvenîi- ğiniz de' sağlama bağlamr. Kore modeli size çok uygundur: Askeri konularda çekimser- lik, ekonomik konularda ataklık. Kore bu- gün tiim dünyada ekonomik açıdan en sal- dırgan ülke. Askeri açıdan değildi de ondan böyle. Bırakın başkalan "Paşa" ve "Bey" (bu sözcükleri Türkçe kullanıyor) olsun. Siz işi- nize bakın. Kerktik ve Musul — Türkiye BM karariannın dışında kala- bUir miydi? LUTTAVAK — Ben Türkiye kalsaydı de- miyorum. Zaten fazla seçeneğiniz de yoktu. Çünkü bu, sadece Amerika'nın değil geniş bir ülkeler topluluğunun koalisyonuydu. Turkiye .şu ana kadar yaptıklanru çok iyi yaptı. Ama bundan sonrasında meyve toplayacağım di- ye Kerkük ve Musul'a bakmamalıdır. Bıra- kın gitsin, çekiciliğine kapılmayın. Sizi pet- rol açısmdan çok rahatlatır, ama diğer yan- dan da kaynaklannızı kurutur. Çünkü daha temel kültürel sorunlannı çözememiş bir coğ- rafyanm içine sizi çeker. Bu coğrafyanın so- runu da şu: Araplar kendilerini kahraman ve savaşçı bir millet olarak görüyor. Oysa ger- HAVACI VE »ÇOCUKLAR— tngiUz havacı Pmul VVoods bağlı olduğu biriikle beraber indiği bir köyde Suudi ArabisUnlı çocuklarca kuşatılıverdi.(AFP) Sovyetpilotun taşımayı reddetüği Hawk ve Rolandlar Köln'de bekliyor Türkiye'ye füze nakli sorun oldu9 / 9 / . . ... Federal Almanya Savunma Bakanlığı, Washing;on'la temasa geçerek Hawk ve Roland füzelerinin Türkiye'ye taşınması için C-5 nakliye uçağını kiralama talebinde bulundu. Alman Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg yarın Türkiye'ye geliyor. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg yann Türkiye'yi ziyaret edecek. Almanya'nın Türkiye'ye söz verdiği "Hawk" ve "Roland" tipi uçaksavar füzele- rinin nakliyesi ise buyük sorun haline geldi. Bir Hollanda firması aracılığıyla kiralanan Sovyet nakliye ucaği "Antonov", müretteba- tıyla beraber önceki gece Moskova'ya dön- dü. Uçaksavarlar ve onlara eşlik edecek olan askerler Köln askeri havaalanında karda bek- leyişini sürdürüyor. Kiralanan "Antonov" nakliye uçağı Sov- yet hava kuvvetlerine aitti. Mürettebat "kriz bölgesine uçmayacağı" gerekçesiyle Türkiye seferine çıkmamıştı. "Antonov" uçağının mü- rettebatının Moskova'dan gelen talimat üze- rine uçuşu reddettiği kesinleşti. Savunma Ba- kanı Gerhard Stoltenberg, dun Vatikan'da Alman ARD televizyonuna verdiği demeçte, "Sovyet uçağının Moskova'dan gelen siyasi emir üzerine uçuşa çıkmadığını" açıkladı. Si- yasi gözlemciler bu olayı, Sovyetler Birliği- nin Körfez savaşına daha fazla bulaşmak is- temeyişi şeklinde yorumluyor. Bilindiği gibi Sovyetler Birliği ABD ve müttefıklerini "BM karariannın ötesine geçmekle" suçlamış ve Irak'ta sivil halkın bombalanmasını kınamış- tı. Alman uçaksavarları sadece Sovyet "Antonov" ve Amerikan "Galakst" nakliye uçaklarvyla taşınabiKyor. Alman ordusundaki en büyük uçak olan "Transall'in kapasitesi, ucaksavarlan taşımaya yetmiyor. "Hawk" ve "Roland" tipi ucaksavarlarla yaklaşık 500 as- kerin Türkiye'deki üslere taşınması yaklaşık 10 uçuş gerektirecek. Almanya şimdi Türki- ye'ye söz verdiği sevkıyatı yapabilmek için ye- ni olanaklar anyor. Amerikan Hava Kuvvet- leri'ndeki tüm "Galaksi"ler Körfez hattına verildiğinden Almanya bir Sovyet uçağı ki- ralamıştı. Dün savunma bakanlığı VVashing- ton'la temasa geçerek "Galaksi"lerden biri- ni kiralama talebinde bulundu. Uçaksavarlann Köln'de beklemesi, Alman Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg'in planlannı da bozdu. Stoltenberg onümüzdeki günlerde Türkiye'deki Alman askerlerini zi- yaret edip morâl takviyesinde bulunacaktı. Nakliyat gerçekleşemeyince askerlerin çoğun- luğu Almanya'da kaldı. Stoltenberg yann Ankara'ya giderek bura- da Cumhurbaşkanı Ozal, Başbakan Yüdınm Akbulut ve Savunma Bakanı Hüsnü Dogan^ la görüşecek. Perşembe günü ise Erhaç*ta us- lenmiş bulunan Alpha Jet alayıyla (nakliyat gerçekleşebilirse) "Roland" uçaksavar perso- nelini; "Hawk" uçaksavarlanyla Di> ı arbakır'a gelecek olan Alman askerlerini ziyaret ede- cek. Alman Savunma Bakanı'nın Türkiye ziya- reti iki anlam taşıyor. Bilindiği gibi Kohl hü- kümeti muhalefet tarafından Türkiye'ye as- ker gönderdiği için sürekli eleştiriliyor ve ka- muoyu Türkiye'deki Alman askerleriyle ya- kından ilgileniyor. Stoltenberg üslere yapa- cağı ziyaretle hem Alman askerlerine moral vermeyi amaçlıyor hem de kendi kamuoyu- na, "Askerierimizi yalnız bırakmıyoruz" me- sajını veriyor. Savunma bakanı Ankara'da başta Turgut özal olmak uzere yapacağı üst düzey temaslarda ise Kohl'ün "Almanya'nın NATO destegini esirgemeyeceği" yolundaki mesajını iletecek. M.Ö. 500'deyaşayan Çinligeneral Tzu'nun taktikleriKörfez'de kullanılıyor Savaşm kuralı 2500 yıldır değişmiyor S»dd*m savaşırken Tzu'nun stntejilermden yarartanıyor Dış Haberler Servisi — Irak'ın ağır müt- tefık bombardımanı karşısmda 2500 yıl ön- ce yaşayan eski bir Çinli strateji uzmanının taktiklerinden yararlandığını öne sürenler var. General Norman Schwarzkopf'tan Na- polyon'dan ve Bü>ük İskender'den Dinlerce yıl önce yaşayan Çinli Sun Tzu, yıpratma sava- şının büyük taktisyeni olarak tanınıyor. AFP'nin bir değerlendirmesine göre Sun Tzu'nun "Savaş Sanatı," savaşın yürütülme- si konusunda bilinen en eski eser olarak ka- bul ediliyor. Bazılanna göre Çinli stratejis- tin eseri, turünun en iyisi. Clauzevits gibi modern stratejistlerin gö- rüşlerı birçok noktada eleştirilirken Sun Tzu- nun yaklaşımı askeri örgütlenmeden ve tak- tiklerde açıkhğın ve yalınlığın bir örneği ola- rak gösteriliyor. Sun Tzu "Ordu suya benzetUebilir" demiş- ti. "Nasıl su yüksek yerlerden aşagılara dog- ru akarsa, bir ordu da güçlü noktadan kaçı- nır ve zayıf noktalardan vurur." Oklar, yaylar ve atlann çektikleri savaş ara- baları yerini dev tanklara ve lazerle yörilen- dirilen füzelere bırakabilirler, ancak bazı te- mel taktikler Körfez'deki çöl savaşında var- lığını koruyor. Sun Tzu, "savaş sanatı şaşırtmaya dayanır" demişti. "Bu nedenle, hazırsanız, kendinizi güçsüz gösterin. E|er faal iseniz pasif gibi gö- riinün... Güçsüz oldugunuz izlenimini yara- tın ve düşmanın saldırganlığını teşvik edin." tsa'dan önce 500 tarihlerinde yaşayan Çinli general, Suudi kenti Hafci'yi hiç görmemiş- ti. Ancak Irak'ın ilk buyük kara çarpışması- na taruk olsaydı hiç şaşırmazdı. "Düşmana hazır olmadıgı anda salduın. En az beklediği noktadan saldınn." Mütte- fiklerin Kuveyt'e yönelik bombardunanlan da Sun Tzu'yu hiç şaşırtmazdı. Çinli general, "Eğer düşman güçlü ise zayrflatmava çalışın, eğer saklanıyorsa onu harekete geçmeye zoriayın" demişti. Sun Tzu duşmanı savaşa çekmek için "sı- nırlı güç" düşmanın işini bitirmek için ise "olağaBÜstü güç" kullanmayı savunmuştu. Klasik askeri doktrinler, saldıran bir ordu- nun, karşısındaki orduya karşı l'e 3 Ustün- lüğü olması gerektiğini savunur. Ancak Çinli general bu konuda daha muhafazakâr dav- rannuş ve bire karşı beş üstunlüğü savunmuş- tu. Tabii o sıralarda hava üstunlüğü gibi bir kavram yoktu. Çinli general düşmanı durdurmak için "normal öiçüde asker", yok etmek için ise "olağanüslü büyük bir askeri gücün" kullanıl- masını salık vermişti. Sun Tzu'ya göre ordu- ları "rüzgâr gibi hızlı" olmalıdır. Çinli general yaşamış olsaydı Kuveyt'in ku- zey kıyısında mevzilerine gömülü bekleyen Cumhuriyet Muhafızlan konusunda büyük olasılıkla şunları söyleyecekti: "Sizin ordu- nuzla aynı güçte bir ordu ile uzak mesafed* karşı karşıya kalırsanız, onu savaşa çekmek kolay olmaz, onun seçtigi noktalarda savaşı kabul ederseniz, hiçbir şev elde edeme>ebi- lirsiniz." Mao Zedung'un da Sun Tzu'nun iyi bir öğ- rencisi olduğu biliniyor. Çan Kay-Şek yanlı- sı milliyetçiler ise Sun Tzu'nun "Savaş Sana- ü"nı zamanı geçmiş bir eser olarak görmüş- ler ve onu küçümsemişlerdi. çek böyle değil. Yani öz imajlan ile gerçek durum arasında çok büyük bir uçurum var. Bu da sürekli olarak gururlanmn kınlması- na yol açıyor. Henüz kendilerini keşfetmedik- lerinden de sorunlanna sağhklı olarak yak- laşamıyorlar. O yüzden de onlara zaferler va- at eden Nasur, Hafız Esad, Saddam Hüseyin gibi liderler işbaşuıa geldiğinde, "Şanlı zafer- ler değil, çahsan telefonlar istiyoruz" diye- miyorlar. Bir de tabii 20. yüzyıhn sonuna gel- diğimiz şu günlerde hâlâ reform yapmamış tek din tslam. Hıristiyanlık ayakta kaldı, çün- kü reform yaptı. Eğer Amerika'da Katolik ki- lisesi Latince dualan bırakıp İngilizceye geç- meseydi, bugün Amerika'da kiliseye giden Katolik kalmamıştı. Çünkü modern toplum- larda insanlar anlamak istiyor. Reform, dinin önemli bir parçasıdır, çün- kü din reform yaptığı surece ayakta kalır. O halde tslam reform yapmazsa, tslam ile mo- dern dünyanın gerekleri arasmdaki mesafe gi- derek buyuyecektir. Örneğin Türkiye"de za- man gelecek, Turkçe dua okunan camiler or- taya çıkacaktu-, çıkrnak zorundadır. Siz kendi İslamınızı reforme etmişsi- niz. lslami toplumun bir parçası haline ge- tirmişsiniz, ta kendisi olmaktan çıkarmışsı- mz. Türkiye'de dindar bir kamu görevlisi ol- mak mümkün ve bu ikisi birbirine engel de- ğil. Şeriat isteyenler var, ama bunlar marji- nal. Ben Türklerin ezici çoğunluğunun şeri- at isteyeceğini sanmıyorum. Çalışabilen bir sentez yakalamışsınız. Siz şimdi bu sorunu- nuzu çözmüşken ne diye daha bu sorununu çözememiş Arap dünyasına bulaşacaksınız? Siz elektronik dünyasına bulaşmalısınız. Bu- nun gerisine değil. Gerçi Sovyetler ve Arap dunyasındaki çözulmeler sırasında cazip fır- satlar doğabilir, ama tahrik olmamalısmız. Stratejiniz tahriklere disiplinli bir şekilde ka- pılmamak olmalıdır. Bırakınız Yunanhlar havlasınlar, nasıl olsa sizi ısıramazlar. Kürt stratejisi — Kürt stratejisi nasıl olmalı? LUTTWAK — Bir toplumun gelişmişlik düzeyini ölçmek çok kolaydır: Azınhklanna nasıl davrandığına bakarsınız. Bu, hastaya derece vermek gibidir: Yüksek ateş kötü, ateşi yoksa iyi. Azınlık problemi olan ülkeler de yeterince gelişmemiş demektir. Türkiye, Kürt- İcrini tatmin etmeden bir model haline gele- mez, çünku kalkınması Kürt politikalannın tutsağı haline gelir. O yuzden Kürtleri, Türk vatandaşı olmaktan gurur duyacaklan bir du- ruma getirmelisiniz. Eğer Türkiye kalkınma- sını gerçekleştirirse, Doğu'da bir otortom Kürt bölgesi olmuş, olmamış bu fark etmez. Yani güvenlik sorunu oluşturmaz. Ama Kürt ko- nusu Türkiye'nin bir ayıbı olarak kalmaya de- vam ederse bu, Türkiye'nin kalkınmasını et- kiler. — Peki, imrenerek bakılan model, savaş- tan sonra Irak'ta ortaya çıkarsa? LUTTWAK — Biraz aşırı bir örnek ola- cak, ama tsviçre'de Fransız azınlık vardır. Bunlann Fransa denilen otonom bir bölgesi de vardır. Bu, Isviçre için bir güvenlik soru- nu oluşturmaz. Çünkü etnik olarak yüzde yüz Fransız olmak, yüzde yuz tsviçreli olma- ya engel değildir. Hatta Fransa'da yaşayan Fransızlar hep buraya imrenerek bakar. Bu bakımdan Türkiye, sınırlannın ötesinde Irak Kürdistanı diye adlandınlabilecek bir otonom bölge ile çok rahat bir arada yaşayabilmeli- dir. Bu işin sırrı şudur: Eğer Kürtlerin yüzde yüz Kürt olmasına izin verirseniz, onların yuzde yuz Türk kalmasını garanti altına ahr- sımz. Onun için bırakın Kürtçe öğretim ya- pılsın mı yapılmasın mı tartışmasını, kendi- nizi otonom bolge, kanton gibi düşüncelere dahi alıştırmalısımz. — Peki, Türkiye'nin şu ana kadar izlediği politikalar sizin şu ana kadar çizdiğiniz bü- yük strateji ile uyumlu mu, çelişkili mi? LLITTWAK — Benim çizdiğim teorik stra- teji ile Türkiye'nin yaptıklan arasında çok bü- yük bir fark yok. Kıbns macerası büyük bir hataydı. Ama son 10 yılda Ortadoğu ile as- keri değil, ekonomik ilişkilere ağırlık veril- miş ohnası doğruydu. Türkiye, Ortadoğu so- runlanna çözüm önermekte aktif olmama- hdu-. Türkiye Ortadoğu'ya silahla değil, ya- zarkasa ile yaklaşmalıdır. Osmanlı tmpara- torluğu'nun çöküş nedenlerinden birisinin, ti- caret ve bilimden uzaklaşılması olduğu unu- tulmamah. Dış politika para getirmez, para götürür. O yuzden Türkiye'nin dış politikası siyasi açıdan pasif, ekonomik açıdan aktif ol- malıdır. Dış politika, kendisinin değil, eko- nominin hizmetinde olmalıdır. Dış güvenlik işleriniz sağ elinizle değil sol elinizle (istek-' sizce yaklaşın anlamında konuşuyor) yerine getirümelidir. "Hesaph ilgisizlik" — Türkiye'nin Körfez kapsamında askeri bir rol oynaması olasılığı bugün nedir? LUTTWAK — Irak Türkiye'ye saldırma- yacağına göre bu, tamamen Türkiye'nin ken- di seçimi olacak demektir. Ben de bunu hiç tavsiye etmem. Irak saldırmaz, çünkü neden kendi kendine bir cephe daha açsın? Aynca bir büyük ülkeye, İran'a saldırdı, bundan hep pişman oldu. Neden şimdi bir başka büyük ülkeye, üstelik güçlü bir ülkeye daha saldır- sın? Eğer Saddam Hüseyin füze atsa bile Türkiye buna sırtını dönmelidir. Zaten dön- meyip ne yapacaksınız? Karşıbk nereye vere- ceksiniz? Sizin yapabileceğiniz her şeyi biz yaptık. Bağdat'ta sivillerden başka kimse kal- madı, bütün resmi binalar yıkıldı. Üniversi- te, hastane mi bombalayacaksınız? Mukabele etmenin şartı, saldından zarar görmüş ol- maktır. Scud'lar Türkiye'ye zarar vermez. Elli Scud füzesi bir Kürtün bir gecede bıçakla öldüre- bileceği Türklerden daha az Türk öldürür. Bu tur tahriklere kapılmamalısınız. Kerkük ve Musul'da bugün niye Türk var biliyor mu- sunuz? Eğer Türkiye yeterince kalkınmış ol- sa oralarda Türk kahr mıydı, hepsi Türkiye'ye gelmişti. Tıpkı Polonya'daki, Romanya'daki Alman azınlıklar gibi anavatana dönmüştü. Kerkük ve Musul'a gitmekle onları da, ken- dinizi de geri kalmışlığa mahkûm edersiniz. Türkiye'nin bu konulardaki stratejisi "muh- leşem yalnızlık" değil, "hesaplı ilgisizlik" ol- malıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle