Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U
Inan ve Taner
Avrupa
turunda
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Devlet Bakanı
Kâmran tnan'ın önceki gün
İngiltere, Fransa ve
lspanya'yı kapsayan bir
geziye çıkmasının ardından,
Devlet Bakanı Güneş Taner
de Belçika, Lüksemburg,
Hollanda, F.Alraanya,
Danimarka ve ttalya'da
tetnaslarda bulunmak üzere
dün Ankara'dan ayrıldı. tki
bakan Avrupa turlarında
Batılı yetkilüere Türkiye'nin
Körfez politikalannı
anlatarak yeni işbirliği
önerilerinde ve bazı yeni
istemlerde bulunacaklar.
Bakanların Batı
başkentlerinde Türkiye'nin
savaş sonrasında Ortadoğu
için planladığı ekonomik
işbirliği sürecinden söz
edecekleri ve Türkiye'nin
Ortadoğu'da üstlenmeyi
planladığı aktif rollerin,
Avrupa entegrasyonundan
vazgeçtiği anlamına
gelmediğini ifade edecekleri
belirtiliyor. Bakanlann,
Türkiye'nin Körfez'e ilişkin
tutumunun karşılığında
beklediği siyasi ve
ekonomik desteğin
boyutlarını dile getirmeleri
de bekleniyor. Bu arada,
Taner'in henüz kesinlik
kazanmayan bir programa
göre Avrupa turunun
ardından Washington'a
giderek "savaş sonrasında
Ortadoğu düzeni" konulu
temaslarda bulunacağı
bildirildi.
Iraklı
diplomatlar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Türkiye'deki
diplomatik ve kültürel
temsilciliklerde görevli
Iraklı personelden bir
bölümü, Dışişleri
Bakanlığı'nın geçen hafta
yaptığı girişim üzerine
ülkesine dönmek üzere yola
çıktı. Irak'ın Ankara
Büyükelçiliği, Türkiye'den
aynlan personelin sayısı
hakkında bir açıklama
yapmadı. Türkiye'den
aynlan personelin Ankara,
lstanbul ve Adana'da
görevli oldukları ve Ürdün
üzerinden Irak'a
dönecekleri belirtildi.
Yunan görüşü
• AİİNA (AA) —
Yunanistan'ın AT Komiseri
Vaso Papandreu,
topluluğun Türkiye ile
ilişkilerini geliştirmeye
çalıştığinı belirterek,
"Avrupa'nın bu dönemde
Türkiye*ye ilgisinin büyük
olduğunu" söyledi.
Papandreu, Katimerini
gazetesine verdiği demeçte,
"Ancak Türkiye'nin bölgede
yeni bir jandarma olması
görüşünün üstün
çıkmayacağını ümit ederim,
çünkü böyle bir şey barış
ve istikrarın korunmasında
zararbdır" dedi. Vaso
Papandreu, "Kıbns,
Ortadoğu sorunu değildir.
Bu nedenle Ortadoğu
sorunları ile ilgili yapüacak
müzakereler kapsamına
alınamaz. Ancak Ortadoğu
sonınlannın çözümü Kıbns
sorununun da
halledilmesine yardımcı
olacakür" şeklinde
konustu.
Çin'de sıra
liderlerde
• PEKİN (Reuter) —
Çin'de bir sureden beri
süren demokrasi yanlısı
göstericilenn
yargılanmasında sıranın
haklannda ölüm cezasına
kadar varan cezaların
istendiği "liderlere" geldiği
bildirildi. Pekin'de başlayan
yeni bir davada, 1989'daki
demokrasi yanlısı
gösterilerin "beyinlerinden
biri" ölüm cezası talebiyle
yargılanmaya başlandı. 37
yaşındaki iktisatçı Chen
Ziming hükümeti devirmeye
çalışmakla, karşıdevrimci
propaganda ve kışkırtıcıbk
yapmakla suçlanıyor.
ABD'li ünlü stmtejist EdwardLuttwak, Türkiye'nin konumuna ilişkin Cumhuriyefe demeç verdi:
Ortadoğu'ya silalısız gidiııPORTRE UJTTWAK
Parlak
stratejistVVASHINGTON — Türk okurlan,
parlak bir stratejist olan Edward
Lnttwak'ı, 1970'lerde hayli moda olan
'Darbe Nasıl Yapıiır?' kitabından
hatırlayabilir. Ancak Luttwak'ın en ünlü
olduğu alan strateji. Kitaplan arasında
'Roma İmparatorluğu'nun Grand
Stratejisi', SSCBnin Grand Stratejisi',
'Strateji, Savaş ve Banşın Mantıgı',
'Pentagon ve Savaş Sanatı' da var.
Luttvvak aynı zamanda Washington'daki
ünlü Uluslararası llişkiler Okulu'nun
(SAIS) öğretim üyesi. Stratejik ve
Uluslararası Incelemeler Merkezi'nin
(CSIS) de en tanınan elemanlanndan
birisi olan Luttwak, şu anda ABD TV
istasyonlannın strateji gözdesi. Bizimle
sohbet ettiği bir buçuk saat içinde
telefonla en az üç gazetecinin daha
sorulannı yanıtladı. Luttwak geçen
günlerde özellikle bir kara savaşına
muhalefet etmesiyle ön plana çıktı.
Geçmişte ABD Savunma Bakanlığı'nda
danışman olan Luttvvak halen Japonya,
Ispanya ve Italya hükümetlerinin
danışmanlığmı yapıyor.
Kore modeli Türkiye'nin benimsemesi
gereken model, her yere elini kolunu
uzatan süper ülke modeli değil, ekonomik
kalkınmadan başka bir şey düşünmeyen
Kore modeli olmalıdır.
Bürvük strateji Türkiye için tek doğru Hesaph ilgisfalik Türkiye, Ortadoğu'ya
yol dikkatini ekonomik kalkınmaya
yermektir. Ekonomik olan her şey Türkiye
için önemlidir. Askeri olan hiçbir şey
Türkiye için önemli değildir.
silahla değil yazarkasa ile yaklaşmalıdır.
Dış politika siyasi açıdan pasif, ekonomik
açıdan aktif olmalıdır. Türkiye'nin
stratejisi 'hesaplı ilgisizlik' olmaüdır.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Dünyanın önde gelen
stratejistlerinden olan Edward Luttwak,
Türkiye'nin büyük stratejisinin "muhteşem
yalnızlık" değil, "taesaplı bir kayıtsızlık" ol-
ması gerektiğini söylüyor ve Ortadoğu'da as-
keri bir rolden kaçınılmasını öneriyor. Lutt-
wak'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan özetle
şöyle:
— Türkiye'nin büyük (grand) stratejisi ne
olmalıdır?
LUTTWAK — Türkiye uzun yülar ekono-
mik durgunluk yaşadı. Ancak gerek dış, ge-
rekse de iç gelişmeler nedeniyle bu durgun-
luktan nihayet çıkmış durumda. Türkiye*de
yönetimde olan kişiler, tam bu gelişme baş-
lamışken Ortadoğu'da veya Ege*de çatışma-
lara sürüklenerek kalkınma politikalarının
güvenlik kaygjlannca şekillenir hale gelme-
sinin tehlikelerinin farkında. Türkiye'nin po-
litikalannın Yunanistan'la olan «orunlann te-
keline saplanıp kalmaması gerektiğini anla-
rruş durumdalâr. Biliyorlar ki Türkiye için bir
tek önemli şey vardır. O da ekonomik kal-
kınma ve dünya ile entegrasyondur. Dikka-
tin bu hedeften sapmasına yol açan Kıbns so-
runu gibi konular dertten başka bir şey de-
ğildir. Vine biliyorlar ki Irak'ta çatışmanın
içine çekilmek, geçmişin sorunlanna dön-
mekten başka hiçbir yarar sağlamaz.
Araplann Türklere ihtiyacı vardır, ama
Türklerin Araplara ihtiyaa yoktur. Ben bir
stratejist olarak size diyorum ki ekonomik
olan her şey sizin için önemlidir, askeri olan
hiçbir şey sizin için önemli değildir. Türkiye
için tek doğru yol, bütün dikkatini ekonomik
kalkınmaya vermektir. Bu kalkınmaya yar-
dımı olacak her şey iyidir. Dikkatin ekono-
mik kalkınmadan başka yere kaymasına ne-
den olacak her şey kötüdür.
Kore modeli
— Türkiye'nin ABD'ye üsJeri kullandırma-
sı bu çerçevede hangi kategoriye girhor?
LUTTWAK — Batı ile entegrasyon eğer
kalkınmanın araçlanndan biriyse, o halde
Türkiye bu üsleri açarak Batı ile entegrasyo-
nuna yardımcı olacak türde bir adım atmış-
tır. Dolayısıyla da ekonomik kalkınmaya dö-
nük bir adımdır. Ama Türkiye bunun ötesi-
ne geçmemeli ve araçlan amaç ile kanştırma-
malıdır. Türkiye bugün, temel sorunlannı çö-
zemedikleri için kriz içinde olan Müslüman
ülkeler ve çökmesi kaçımlmaz bir imparator-
lukla çevrilidir. Bu ülkeler çöküşte, Türkiye
yükseliştedir. O yuzden, Yunanistan, Kıbns
ve Ortadoğu gibi sorunlann içine çekilmesi,
eğer doğmdan bir ekonomik çıkar getirmi-
yorsa, Türkiye'nin lehine değildir.
Türkiye'nin benimsemesi gereken model,
her yere eli kolu uzanan süper ülke modeli
değil, ekonomik kalkınmâtlan başka bir şey
düşünmeyen Kore modeli ohnalıdır. Kore"nin
de tıpkı sizin olduğu gibi buyük güvenlik so-
runlan var, ama akıllılık edip dikkatlerini
ekonomik kalkınmaya verdiler, güvenliklerini
de Amerika'ya emanet ettiler. Kuzey Kore gü-
neyi işgalle tehdit ederken dahi, ulusal gelir-
lerinin yüzde beşinden fazlasını savunmaya
ayırmadılar, ama öyle bir kalkındılar ki bu-
gün çok modern bir silah envanterine sahip-
ler. Yani ekonominiz sağlam olursa güvenîi-
ğiniz de' sağlama bağlamr. Kore modeli size
çok uygundur: Askeri konularda çekimser-
lik, ekonomik konularda ataklık. Kore bu-
gün tiim dünyada ekonomik açıdan en sal-
dırgan ülke. Askeri açıdan değildi de ondan
böyle. Bırakın başkalan "Paşa" ve "Bey" (bu
sözcükleri Türkçe kullanıyor) olsun. Siz işi-
nize bakın.
Kerktik ve Musul
— Türkiye BM karariannın dışında kala-
bUir miydi?
LUTTAVAK — Ben Türkiye kalsaydı de-
miyorum. Zaten fazla seçeneğiniz de yoktu.
Çünkü bu, sadece Amerika'nın değil geniş bir
ülkeler topluluğunun koalisyonuydu. Turkiye
.şu ana kadar yaptıklanru çok iyi yaptı. Ama
bundan sonrasında meyve toplayacağım di-
ye Kerkük ve Musul'a bakmamalıdır. Bıra-
kın gitsin, çekiciliğine kapılmayın. Sizi pet-
rol açısmdan çok rahatlatır, ama diğer yan-
dan da kaynaklannızı kurutur. Çünkü daha
temel kültürel sorunlannı çözememiş bir coğ-
rafyanm içine sizi çeker. Bu coğrafyanın so-
runu da şu: Araplar kendilerini kahraman ve
savaşçı bir millet olarak görüyor. Oysa ger-
HAVACI VE »ÇOCUKLAR— tngiUz havacı Pmul VVoods bağlı olduğu biriikle beraber indiği bir köyde Suudi ArabisUnlı çocuklarca kuşatılıverdi.(AFP)
Sovyetpilotun taşımayı reddetüği Hawk ve Rolandlar Köln'de bekliyor
Türkiye'ye füze nakli sorun oldu9 / 9 / . . ...
Federal Almanya Savunma Bakanlığı, Washing;on'la temasa
geçerek Hawk ve Roland füzelerinin Türkiye'ye taşınması için
C-5 nakliye uçağını kiralama talebinde bulundu. Alman
Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg yarın Türkiye'ye geliyor.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Almanya Savunma Bakanı
Gerhard Stoltenberg yann Türkiye'yi ziyaret
edecek. Almanya'nın Türkiye'ye söz verdiği
"Hawk" ve "Roland" tipi uçaksavar füzele-
rinin nakliyesi ise buyük sorun haline geldi.
Bir Hollanda firması aracılığıyla kiralanan
Sovyet nakliye ucaği "Antonov", müretteba-
tıyla beraber önceki gece Moskova'ya dön-
dü. Uçaksavarlar ve onlara eşlik edecek olan
askerler Köln askeri havaalanında karda bek-
leyişini sürdürüyor.
Kiralanan "Antonov" nakliye uçağı Sov-
yet hava kuvvetlerine aitti. Mürettebat "kriz
bölgesine uçmayacağı" gerekçesiyle Türkiye
seferine çıkmamıştı. "Antonov" uçağının mü-
rettebatının Moskova'dan gelen talimat üze-
rine uçuşu reddettiği kesinleşti. Savunma Ba-
kanı Gerhard Stoltenberg, dun Vatikan'da
Alman ARD televizyonuna verdiği demeçte,
"Sovyet uçağının Moskova'dan gelen siyasi
emir üzerine uçuşa çıkmadığını" açıkladı. Si-
yasi gözlemciler bu olayı, Sovyetler Birliği-
nin Körfez savaşına daha fazla bulaşmak is-
temeyişi şeklinde yorumluyor. Bilindiği gibi
Sovyetler Birliği ABD ve müttefıklerini "BM
karariannın ötesine geçmekle" suçlamış ve
Irak'ta sivil halkın bombalanmasını kınamış-
tı.
Alman uçaksavarları sadece Sovyet
"Antonov" ve Amerikan "Galakst" nakliye
uçaklarvyla taşınabiKyor. Alman ordusundaki
en büyük uçak olan "Transall'in kapasitesi,
ucaksavarlan taşımaya yetmiyor. "Hawk" ve
"Roland" tipi ucaksavarlarla yaklaşık 500 as-
kerin Türkiye'deki üslere taşınması yaklaşık
10 uçuş gerektirecek. Almanya şimdi Türki-
ye'ye söz verdiği sevkıyatı yapabilmek için ye-
ni olanaklar anyor. Amerikan Hava Kuvvet-
leri'ndeki tüm "Galaksi"ler Körfez hattına
verildiğinden Almanya bir Sovyet uçağı ki-
ralamıştı. Dün savunma bakanlığı VVashing-
ton'la temasa geçerek "Galaksi"lerden biri-
ni kiralama talebinde bulundu.
Uçaksavarlann Köln'de beklemesi, Alman
Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg'in
planlannı da bozdu. Stoltenberg onümüzdeki
günlerde Türkiye'deki Alman askerlerini zi-
yaret edip morâl takviyesinde bulunacaktı.
Nakliyat gerçekleşemeyince askerlerin çoğun-
luğu Almanya'da kaldı.
Stoltenberg yann Ankara'ya giderek bura-
da Cumhurbaşkanı Ozal, Başbakan Yüdınm
Akbulut ve Savunma Bakanı Hüsnü Dogan^
la görüşecek. Perşembe günü ise Erhaç*ta us-
lenmiş bulunan Alpha Jet alayıyla (nakliyat
gerçekleşebilirse) "Roland" uçaksavar perso-
nelini; "Hawk" uçaksavarlanyla Di>
ı
arbakır'a
gelecek olan Alman askerlerini ziyaret ede-
cek.
Alman Savunma Bakanı'nın Türkiye ziya-
reti iki anlam taşıyor. Bilindiği gibi Kohl hü-
kümeti muhalefet tarafından Türkiye'ye as-
ker gönderdiği için sürekli eleştiriliyor ve ka-
muoyu Türkiye'deki Alman askerleriyle ya-
kından ilgileniyor. Stoltenberg üslere yapa-
cağı ziyaretle hem Alman askerlerine moral
vermeyi amaçlıyor hem de kendi kamuoyu-
na, "Askerierimizi yalnız bırakmıyoruz" me-
sajını veriyor. Savunma bakanı Ankara'da
başta Turgut özal olmak uzere yapacağı üst
düzey temaslarda ise Kohl'ün "Almanya'nın
NATO destegini esirgemeyeceği" yolundaki
mesajını iletecek.
M.Ö. 500'deyaşayan Çinligeneral Tzu'nun taktikleriKörfez'de kullanılıyor
Savaşm kuralı 2500 yıldır değişmiyor
S»dd*m savaşırken Tzu'nun
stntejilermden yarartanıyor
Dış Haberler Servisi — Irak'ın ağır müt-
tefık bombardımanı karşısmda 2500 yıl ön-
ce yaşayan eski bir Çinli strateji uzmanının
taktiklerinden yararlandığını öne sürenler
var.
General Norman Schwarzkopf'tan Na-
polyon'dan ve Bü>ük İskender'den Dinlerce yıl
önce yaşayan Çinli Sun Tzu, yıpratma sava-
şının büyük taktisyeni olarak tanınıyor.
AFP'nin bir değerlendirmesine göre Sun
Tzu'nun "Savaş Sanatı," savaşın yürütülme-
si konusunda bilinen en eski eser olarak ka-
bul ediliyor. Bazılanna göre Çinli stratejis-
tin eseri, turünun en iyisi.
Clauzevits gibi modern stratejistlerin gö-
rüşlerı birçok noktada eleştirilirken Sun Tzu-
nun yaklaşımı askeri örgütlenmeden ve tak-
tiklerde açıkhğın ve yalınlığın bir örneği ola-
rak gösteriliyor.
Sun Tzu "Ordu suya benzetUebilir" demiş-
ti. "Nasıl su yüksek yerlerden aşagılara dog-
ru akarsa, bir ordu da güçlü noktadan kaçı-
nır ve zayıf noktalardan vurur."
Oklar, yaylar ve atlann çektikleri savaş ara-
baları yerini dev tanklara ve lazerle yörilen-
dirilen füzelere bırakabilirler, ancak bazı te-
mel taktikler Körfez'deki çöl savaşında var-
lığını koruyor.
Sun Tzu, "savaş sanatı şaşırtmaya dayanır"
demişti. "Bu nedenle, hazırsanız, kendinizi
güçsüz gösterin. E|er faal iseniz pasif gibi gö-
riinün... Güçsüz oldugunuz izlenimini yara-
tın ve düşmanın saldırganlığını teşvik edin."
tsa'dan önce 500 tarihlerinde yaşayan Çinli
general, Suudi kenti Hafci'yi hiç görmemiş-
ti. Ancak Irak'ın ilk buyük kara çarpışması-
na taruk olsaydı hiç şaşırmazdı.
"Düşmana hazır olmadıgı anda salduın.
En az beklediği noktadan saldınn." Mütte-
fiklerin Kuveyt'e yönelik bombardunanlan da
Sun Tzu'yu hiç şaşırtmazdı. Çinli general,
"Eğer düşman güçlü ise zayrflatmava çalışın,
eğer saklanıyorsa onu harekete geçmeye
zoriayın" demişti.
Sun Tzu duşmanı savaşa çekmek için "sı-
nırlı güç" düşmanın işini bitirmek için ise
"olağaBÜstü güç" kullanmayı savunmuştu.
Klasik askeri doktrinler, saldıran bir ordu-
nun, karşısındaki orduya karşı l'e 3 Ustün-
lüğü olması gerektiğini savunur. Ancak Çinli
general bu konuda daha muhafazakâr dav-
rannuş ve bire karşı beş üstunlüğü savunmuş-
tu. Tabii o sıralarda hava üstunlüğü gibi bir
kavram yoktu.
Çinli general düşmanı durdurmak için
"normal öiçüde asker", yok etmek için ise
"olağanüslü büyük bir askeri gücün" kullanıl-
masını salık vermişti. Sun Tzu'ya göre ordu-
ları "rüzgâr gibi hızlı" olmalıdır.
Çinli general yaşamış olsaydı Kuveyt'in ku-
zey kıyısında mevzilerine gömülü bekleyen
Cumhuriyet Muhafızlan konusunda büyük
olasılıkla şunları söyleyecekti: "Sizin ordu-
nuzla aynı güçte bir ordu ile uzak mesafed*
karşı karşıya kalırsanız, onu savaşa çekmek
kolay olmaz, onun seçtigi noktalarda savaşı
kabul ederseniz, hiçbir şev elde edeme>ebi-
lirsiniz."
Mao Zedung'un da Sun Tzu'nun iyi bir öğ-
rencisi olduğu biliniyor. Çan Kay-Şek yanlı-
sı milliyetçiler ise Sun Tzu'nun "Savaş Sana-
ü"nı zamanı geçmiş bir eser olarak görmüş-
ler ve onu küçümsemişlerdi.
çek böyle değil. Yani öz imajlan ile gerçek
durum arasında çok büyük bir uçurum var.
Bu da sürekli olarak gururlanmn kınlması-
na yol açıyor. Henüz kendilerini keşfetmedik-
lerinden de sorunlanna sağhklı olarak yak-
laşamıyorlar. O yüzden de onlara zaferler va-
at eden Nasur, Hafız Esad, Saddam Hüseyin
gibi liderler işbaşuıa geldiğinde, "Şanlı zafer-
ler değil, çahsan telefonlar istiyoruz" diye-
miyorlar. Bir de tabii 20. yüzyıhn sonuna gel-
diğimiz şu günlerde hâlâ reform yapmamış
tek din tslam. Hıristiyanlık ayakta kaldı, çün-
kü reform yaptı. Eğer Amerika'da Katolik ki-
lisesi Latince dualan bırakıp İngilizceye geç-
meseydi, bugün Amerika'da kiliseye giden
Katolik kalmamıştı. Çünkü modern toplum-
larda insanlar anlamak istiyor.
Reform, dinin önemli bir parçasıdır, çün-
kü din reform yaptığı surece ayakta kalır. O
halde tslam reform yapmazsa, tslam ile mo-
dern dünyanın gerekleri arasmdaki mesafe gi-
derek buyuyecektir. Örneğin Türkiye"de za-
man gelecek, Turkçe dua okunan camiler or-
taya çıkacaktu-, çıkrnak zorundadır.
Siz kendi İslamınızı reforme etmişsi-
niz. lslami toplumun bir parçası haline ge-
tirmişsiniz, ta kendisi olmaktan çıkarmışsı-
mz. Türkiye'de dindar bir kamu görevlisi ol-
mak mümkün ve bu ikisi birbirine engel de-
ğil. Şeriat isteyenler var, ama bunlar marji-
nal. Ben Türklerin ezici çoğunluğunun şeri-
at isteyeceğini sanmıyorum. Çalışabilen bir
sentez yakalamışsınız. Siz şimdi bu sorunu-
nuzu çözmüşken ne diye daha bu sorununu
çözememiş Arap dünyasına bulaşacaksınız?
Siz elektronik dünyasına bulaşmalısınız. Bu-
nun gerisine değil. Gerçi Sovyetler ve Arap
dunyasındaki çözulmeler sırasında cazip fır-
satlar doğabilir, ama tahrik olmamalısmız.
Stratejiniz tahriklere disiplinli bir şekilde ka-
pılmamak olmalıdır. Bırakınız Yunanhlar
havlasınlar, nasıl olsa sizi ısıramazlar.
Kürt stratejisi
— Kürt stratejisi nasıl olmalı?
LUTTWAK — Bir toplumun gelişmişlik
düzeyini ölçmek çok kolaydır: Azınhklanna
nasıl davrandığına bakarsınız. Bu, hastaya
derece vermek gibidir: Yüksek ateş kötü, ateşi
yoksa iyi. Azınlık problemi olan ülkeler de
yeterince gelişmemiş demektir. Türkiye, Kürt-
İcrini tatmin etmeden bir model haline gele-
mez, çünku kalkınması Kürt politikalannın
tutsağı haline gelir. O yuzden Kürtleri, Türk
vatandaşı olmaktan gurur duyacaklan bir du-
ruma getirmelisiniz. Eğer Türkiye kalkınma-
sını gerçekleştirirse, Doğu'da bir otortom Kürt
bölgesi olmuş, olmamış bu fark etmez. Yani
güvenlik sorunu oluşturmaz. Ama Kürt ko-
nusu Türkiye'nin bir ayıbı olarak kalmaya de-
vam ederse bu, Türkiye'nin kalkınmasını et-
kiler.
— Peki, imrenerek bakılan model, savaş-
tan sonra Irak'ta ortaya çıkarsa?
LUTTWAK — Biraz aşırı bir örnek ola-
cak, ama tsviçre'de Fransız azınlık vardır.
Bunlann Fransa denilen otonom bir bölgesi
de vardır. Bu, Isviçre için bir güvenlik soru-
nu oluşturmaz. Çünkü etnik olarak yüzde
yüz Fransız olmak, yüzde yuz tsviçreli olma-
ya engel değildir. Hatta Fransa'da yaşayan
Fransızlar hep buraya imrenerek bakar. Bu
bakımdan Türkiye, sınırlannın ötesinde Irak
Kürdistanı diye adlandınlabilecek bir otonom
bölge ile çok rahat bir arada yaşayabilmeli-
dir. Bu işin sırrı şudur: Eğer Kürtlerin yüzde
yüz Kürt olmasına izin verirseniz, onların
yuzde yuz Türk kalmasını garanti altına ahr-
sımz. Onun için bırakın Kürtçe öğretim ya-
pılsın mı yapılmasın mı tartışmasını, kendi-
nizi otonom bolge, kanton gibi düşüncelere
dahi alıştırmalısımz.
— Peki, Türkiye'nin şu ana kadar izlediği
politikalar sizin şu ana kadar çizdiğiniz bü-
yük strateji ile uyumlu mu, çelişkili mi?
LLITTWAK — Benim çizdiğim teorik stra-
teji ile Türkiye'nin yaptıklan arasında çok bü-
yük bir fark yok. Kıbns macerası büyük bir
hataydı. Ama son 10 yılda Ortadoğu ile as-
keri değil, ekonomik ilişkilere ağırlık veril-
miş ohnası doğruydu. Türkiye, Ortadoğu so-
runlanna çözüm önermekte aktif olmama-
hdu-. Türkiye Ortadoğu'ya silahla değil, ya-
zarkasa ile yaklaşmalıdır. Osmanlı tmpara-
torluğu'nun çöküş nedenlerinden birisinin, ti-
caret ve bilimden uzaklaşılması olduğu unu-
tulmamah. Dış politika para getirmez, para
götürür. O yuzden Türkiye'nin dış politikası
siyasi açıdan pasif, ekonomik açıdan aktif ol-
malıdır. Dış politika, kendisinin değil, eko-
nominin hizmetinde olmalıdır. Dış güvenlik
işleriniz sağ elinizle değil sol elinizle (istek-'
sizce yaklaşın anlamında konuşuyor) yerine
getirümelidir.
"Hesaph ilgisizlik"
— Türkiye'nin Körfez kapsamında askeri
bir rol oynaması olasılığı bugün nedir?
LUTTWAK — Irak Türkiye'ye saldırma-
yacağına göre bu, tamamen Türkiye'nin ken-
di seçimi olacak demektir. Ben de bunu hiç
tavsiye etmem. Irak saldırmaz, çünkü neden
kendi kendine bir cephe daha açsın? Aynca
bir büyük ülkeye, İran'a saldırdı, bundan hep
pişman oldu. Neden şimdi bir başka büyük
ülkeye, üstelik güçlü bir ülkeye daha saldır-
sın? Eğer Saddam Hüseyin füze atsa bile
Türkiye buna sırtını dönmelidir. Zaten dön-
meyip ne yapacaksınız? Karşıbk nereye vere-
ceksiniz? Sizin yapabileceğiniz her şeyi biz
yaptık. Bağdat'ta sivillerden başka kimse kal-
madı, bütün resmi binalar yıkıldı. Üniversi-
te, hastane mi bombalayacaksınız? Mukabele
etmenin şartı, saldından zarar görmüş ol-
maktır.
Scud'lar Türkiye'ye zarar vermez. Elli Scud
füzesi bir Kürtün bir gecede bıçakla öldüre-
bileceği Türklerden daha az Türk öldürür. Bu
tur tahriklere kapılmamalısınız. Kerkük ve
Musul'da bugün niye Türk var biliyor mu-
sunuz? Eğer Türkiye yeterince kalkınmış ol-
sa oralarda Türk kahr mıydı, hepsi Türkiye'ye
gelmişti. Tıpkı Polonya'daki, Romanya'daki
Alman azınlıklar gibi anavatana dönmüştü.
Kerkük ve Musul'a gitmekle onları da, ken-
dinizi de geri kalmışlığa mahkûm edersiniz.
Türkiye'nin bu konulardaki stratejisi "muh-
leşem yalnızlık" değil, "hesaplı ilgisizlik" ol-
malıdır.