22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Bozkurt: Çocuklar sebep oldıı • ANKARA (UBA) — • ANAP TBMM Grup Başkanvekililerinden Yasin Bozkurt milletvekillerinin çocukları yüzünden TBMM çalışmalarına katıiamadıklannı belirterek "Okullann yan yıl tatili sona eriyor. Milletvekillerinin Meclis'e devamsızlığı da sona erecek, buna inanıyorum" dedi. TBMM Genel Kurul çalı$malanna devamsızlık yaptıklan için milletvekillerine bir ikazda bulunmadıklannı kaydeden Yasin Bozkurt, önümüzdeki haftadan itibaren bir uyanya gerek kalmadan sorunun çözümleneceğine inandığını söyledi. Tahraırın yorunıu • tç PoHtika Servisi — Tahran Radyosu yayımlandığı bir yorumda Türkiye'de savaş nedeniyle halk arasında ANAP'ın oy kaybına uğradığını ilk genel seçimde bu güveni tekrar sağlayamazsa büyük yenilgiye uğrayacağını öne sürdü. "Körfez savaşı ve Türkiye'deki muhalefet partileri" başlıklı programda Türkiye'de Müslüman halk ve muhalefet partileri tarafından ABD başkanlığındaki çokuluslu gücün Irak halkını öldürmesini protesto için eylemler yapıldığı belirtildi. Zamla açık kapatıyorlar • ANKARA (Cflmhuriyet Börosu) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin dün düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı lurgut özal'ın "Orduya neşter atılmalı" sözlerini "sorumsuzluk ve talihsizlik" olarak değerlendirdi. 1991 yılının durgunluk içinde ancak zamlarla geçeceğini , kaydeden Çetin, hükümetin kötüleşen ekonomi karşısında faturayı halka çıkarttığını öne sürdü. Türkiye'nin modeli _ • lç Politika Servisi — SHP Istanbul Milletvekili ' Ismail Cem, Türkiye'nin kendi özgün modelini Ortadoğu'ya tanıtmak, savunmak ve önermek durumunda olduğunu, bunun savaş sonrası değer arttıracak en önemli koz olduğunu söyledi. SHP Fatih ilçe örgütünce düzenlenen "Körfez savaşı sonrasında Türkiye ve sosyal demokrasi" konulu toplantıda konuşan Cem, Ortadoğu'da etkin olmayı amaçlayan bir Türkiye'nin kendi demokrasi sonınlannı çözmüş olması gerektiğini belirtti. SHP heyeti • CEYLANPINAR (Cumhuriyet) — SHP Genel Sekreter Yardıması Ertuğrul Günay, "ABD dünyanın çeşitli bölgelerinde S yılda, 10 yılda bir düşmanlıklar ortaya çıkanyor ve taraflara silah satıyor" dedi. SHP'nin Körfez politikasıru anlatmak üzere Güneydoğu'yu gezen Genel Sekreter Yardıması Ertuğrul Günay başkanlığındaki Adana Milletvekili Sedat Doğan, -Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kahraman, Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, Tunceli milletvekilleri Veli Yıldınm ile Kamer Genç'ten oluşan heyet üyeleri dün Şanlıurfa'mn Ceylanpınar Uçesindeki bir kahvehanede yurttaşlarla söyleştiler. Ytizyıl piyasada • tç Politika Servisi — Içişleri Bakanhğı tarafından iki ay süreyle kapatılan 2000'e Doğnı dergisinin yerine Yüzyıl dergisi yeniden yayımlandı. Dergi yöneticileri daha önce 2000'e Doğnı dergisinin 424 sayıh KHK ile süresiz kapatılması sırasmda yayın bayatına başlayan Yuzyıl'ı bu kez de aynı ekibin çıkartacağını açıkladılar. ANAP genel başkan adaylarından Yümaz, bölgesinde güç topluyor Karadeııiz,MesutYılmaz'ın GUNLERIN KOPUGU AHMETTAN Yılmaz, Trabzon tl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Büyük kongrede yeni aşı gerçekleşirse ANAP ağacı büyümeye devam edecektir" dedi. Eski Meclis Başkanı ve Trabzon Milletvekili Karaduman, "Yeni kadro yeni umut demektir" diye konuştu. FARUK BtLDtRİCt ~TRÂBZON — ANAP'ta genel başkan- lık bayrağını Karadeniz'de açan eski Dışiş- leri Bakanı Mesut Yılmaz, dün de Trabzon Kongresi'nde konuşarak "Bü- yük kongrede yeni bir aşı ger- çekleştirilirse ANAP agacı bü- yameye devam edecek" dedi. Trabzon Kongresi'ni seçime tek başına katüan Yılmaz yanlısı grup kazanırken bu ekibe karşı olan milletvekillerinden Eyüp Aşık, sanatçı Osman Yagmurde- li'nin listeye alınmamasına tep- ki göstererek kongre salonunu terk etti. Trabzon U başkanlığını Dr. A.Kemal Başaran listesi ile kazandı. Yılmaz, önceki gün ANAP Rize tl Kongresi'nde adayhğını açıkladıktan sonra geceyi bera- berindeki milletvekilleriyle bir- likte burada geçirdi. Mesut Yılmaz ile milletvekil- leri daha sonra karayoluyla Trabzon'a geçtiler. Divan baş- kanlığını yine Yılmaz yanlısı Milletvekili Biilent Akarcalı'nın yaptığı kongrede, salonun Ata- türk, Özal ve Akbulut posterle- riyle süslendiği dikkati çekti. Yılmaz, salona girerken ANAP'hlar, ayakta alkışladüar ve bazılan, "En bttyttk başkan" ve "Başbakan" diye bağırdılar. Kongreye Yılmaz ile birlikte Rize*de il delegesi seçilen ve ka- patılan Milliyetçi Hareket Par- tisi yöneticilerinden Yaşar Oku- yan da katıldı. Daha önceki ilçe kongrelerin- de kaybeden Eyüp Aşık, eski Bakanlardan Veysel Atasoy'un akrabası olan sanatçı Osman Yağmurdereli'nin listeye alınma- sını sağlamaya çalıştı. Ancak kongrede listeyi hazırlayan Yıl- maz yanlısı Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Fahrettin Kurt, Yağmurdereli'yi listeye almayı kabul etmedi. Listenin kesinleş- mesi üzerine Aşık, tl Başkanı AH Kemal Başaran'ın konuşma- sını dinledikten sonra salondan aynldı. Eski Meclis Başkanı ve Trab- zon Milletvekili Necmettin Ka- raduman da konuşmasında, ANAP'ın sosyal yönü ağırhklı politikalar uygulaması gerekti- gini savunarak "Buna da ancak parti yönetimjnin başına istikbal vaat eden yeni bir yönetim an- layışını temsil eden yeni bir kad- ronun getirilmesiyle miimkün olacağına inanıyorum. Yeni kadro, yeni umut demektir" de- di. Karaduman, hükümetin Körfez savaşı konusunda izledi- ği "aktif ama dikkatli politika- yı destekiediğini" söyledi. Bakan Fahrettin Kurt da al- kışlar arasında kürsüye geldi ve "Yepyeni bir kadro ile işbaşına gelmenin bayrağını ilk kez Ka- radeniz'de açtıklannı" söyledi. ANAP'ın yeni yönetiminin parti içinde tasviye yapmaması gerek- tigini anlatan Kurt, ANAP'ın yeniden iktidara geleceğini savundu. Kurt, "Doğu'daki vatandaşla- nmızdan vazgeçmemiz müm- kün değildir" dedikten sonra toplusözleşmelerdeki çıkmazm 'Barış Treni' Adana'da ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu)— Milletvekilleri, meslek ve kitle örgütü temsilcileri, sendikacılar, yazar ve sanatçılardan oluşan "Savaşa Hmyır Platformu" dün "Banş Treni" adı verilen Gaziantep Mavi Treni ile Adana'ya geldiler. tncirlik'te bir basın toplantısı düzenleyen platformcular lncirlik Üssü'nün kapatılmasını istediler. Yol boyunca çok sayıda polis ve askeri birlikçe sıkı kordon altına alınan Savaşa Hayır Platformu'na katılanlar Adana'da gerçekleştirmek istedikleri "Banş fonımu" valilikçe yasaklanınca Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Çobüc'ı ziyaret ettiler ve daha sonra Seyhan Barajı kenarında piknik yaptılar. İHD Genel Sekreteri Akın Birdal, savaşa karşı tepkilerini kamuoyuna iletemez hale geldiklerini belirtti. HD Genel Başkanı Nevzat Hdvaa, savaşın yıkım ve zulüm oldağunu söyledi. (Fotojraf: Yusuf Toprak) Türkiye'yi Romanya ve Polon- ya'nın durumuna düşürebilece- ğini öne sürdü. Türkiye'de bir- çok konuda refonnlar gerektigi- ni söyleyen Kurt, Körfez savaşı- na da değinirken "Burnumuzun dibinde Tiirk düşmanhğını ya- yan faşist diktatörle bir arada yaşamamız miimkün degildi. Bereket Kuveyt'e çatü" dedi. Musut Yılmaz, delegekrin tem- poları arasında sözierine, "8 sene evvel birlikte diktigimiı fi- dan, Tiirk demokrasisinin en büyük ağaa oldu. 89 seçimlerin- de de iyi bir budamadan geçti. 91'deki böyük kongrede bu ağa- ca yeni bir aşı gerçekleştirilirse ANAP ağaa büyümeye devam edecek" diye başladı. Siyasi par- tilerin iktidar mücadelesi verme- lerinin doğal olduğunu söyleyen Yılmaz, "ANAP'a gönül veren- ler olarak biz bedefimizi tayin ederken mntevazı olma hakkına sahip degiliz" dedi. ANAP'ın yeniden iktidar olması gerekti- gini anlatan Yılmaz, dünyadaki olaylann da ANAP'ın lehine ge- liştiğini savundu. Yılmaz, sözle- rini özetle şöyle sürdürdü: "tnsanlığın baş belası komü- nizm artık ötanüstür. Komünizm ölünce ne yapacagını söyleme- den komünizm öcülüğü yapan- lann da işi bitmiştir. Sefalet ede- biyab yapanlann da işi bitmiştir. Mubalefet partilerinin de- mokrasi ve meşrutiyet anlayışı da yanlıştır. 1980 öncesinde ay- larca cumhurbaşkanını seceme- yen anlayısla bugün meşru cum- hurbaşkanı ile göriişmeye gttme- yen anlayış da birbirinin aymdır. Hıristiyan Baü ile giriştiğimiz mücadelede geride kalmanın acısını hiç kimse bizim kadar duvamaz." Körfez savaşında Türkiye'nin tarafsız kalmasının mümkün ol- madığını savunan Yılmaz, "Sad- dam'ın dünya petrolünün dört- te üçünön üzerine oturduktan sonra Türkiye için büyük tehü- ke olacağını görmemek siyasi basiretsizliktir" dedi. Yılmaz, sözlerinin sonunda "Sizlere bir mesajım var" diye- rek ANAP Genel BaşkanlığYna adayhğını açıkladığını anımsat- .. Bunun üzerine salondakiler ayağa kalkarak Yılmaz'm sözle- rini alkışlarla kestiler. SBPGenelBaşkan Yardıması Anadol: 141,142 ve 163'ün kaldırılmasını istedi 'Kürt sorunu demokrasi ile çözülür' BETÜL UNCULAR ANKARA — Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkan Yardıması Kemal Anadol, "Türkiye'ye demokrasi gelmeden Kürt somnunun çözülemeyecegini" söyledi. Anadol, Bulgaristan'ın Türk azınlığa ta- nıdığı hakların tamamımn Türkiye'deki Kürtlere tanınmasım istedi Savaş sonra- sında Cumhurbaşkanı özal'a fatura çı- kanlması gerektigini savunan Anadol, 141, 142 ve 163. maddelerin tamamen kaldınlmasını istediklerini bildirdi. — Kürt sornnunu sahiplenişte HEP- te SBP bir yanş içinde mi? Öyle bir iz- lenim verUiyor. Kürt sorunuyla ilgfli son girişimleri nasıl degerlendiriyorsunuz? ANADOL — öyle bir yanş yok. Biz tuzük ve programımızın gereğini yapıyo- ruz. Kürt sorunu konusunda programı en net olan parti biziz. Kürt sorunu, de- mokrasi ve özgürlükten yana olan her- kesin sorunudur. Kürt sorununu demok- rasi mücadelesinin birinci gündem mad- desi olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı 1 nın kafasında savaş sonrası senaryolan arasında Kürt sorunu bulunuyor. Kürt- ler Saddam'a karşı mücadele halinde ol- dukları için şu anda dünyanın da gün- deminde Kürt sorunu var. özal'ın soru- nu gündeme getirmesini buna bağlamak akla yakın bir varsayım. Eğer böyle getiriyorsa tehlikeli bir şey- dir. Kürtlere yapılan büyük haksızlığı or- tadan kaldırmak amacıyla ele alındığı kanıtlanabilse çok iyi bir gelişme diye ni- telenebüir. Ama savaş sonrası hesabı için ele ahnıyorsa iyi bir sonuç değil. Kürt so- runu ancak Türkiye'ye demokrasi gelince çözümlenecektir. Çözüm için en somut örnek Bulgaris- tan'daki Türk sorunudur. Bulgar yöne- timi Türklere baskı yaptı, yüz binlerce Türk göç etti. Isimleri değiştiriliyordu. Türkiye'de isimler değiştirilmiyor ama, istediği ismi koyamıyor çocuğuna. Nü- fustan geri çevriliyor. Türkçe konuşma yasaktı, Kürtçe konuşmak da yasak. özal'ın kaldırmak istediği yasak bu. Körfez sonrası senaryolar. — Yetki tasansı hakkında ne düşünü- yorsunoz? ANADOL — Yetki yasa tasansı, tek adam yönetimine Türkiye'yi götürebil- mek için yapılan operasyonlann son hal- kasıdır. Parlamentoyu tamamen devre- den çıkarmaktır amaç. Hükümette yet- kileri toplama, hükümetin yetkilerini de özal'ın elinde toplama uğraşı. Anayasa- ya tamamen aykındır. Kararname hanrlıklarını kuşku veri- ci hazırhklar olarak görüyorum. Tek adam tehlike olmaktan çıktı, eyleme dönüştü. Dalan, Türkiye'nin kanunlaryerine kararnamelerleyönetildiğinisöyledi 6 Bu sivîl bir darbe' BÜLENT ECEVİT ANTALYA — Demokrat Merkez Parti Genel Başkanı Bedrettin Da- lan, Semra Özal'ın Istan- bul İl Başkanlığı tartışmalanna katılarak "DeğU Semra Ha- nım'ı Meryem Ana'yı getirseler oy alamazlar" dedi. Dalan, Türkiye'de demokratik kurum- lann yıpratılmaya çalışıldığını tekrar ederek iktidann Meclis'i yok etmeye çabaladığını ve bu- nun "sivil darbe" olduğunu söyledi. Dalan, başkanlık konu- sunda da "Bu durnm Türkiye'- de diktayı getirir" diye konuştu. Antalya'da bulunan DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan dün il başkanları ile başına ka- palı bir toplantı yaptı. Dalan, toplantı sonunda yaptığı değer- lendirmede, "Atatürk'ün kur- dnğu Türkiye Cumhuriyeti, te- mel ilkeleri yönüyle birer birer yıpratılmaya çalısıbyor. De- mokratik knıulıışlar saf dışı edi- liyor. Hatta Türkiye'de ikinci cumburiyetten bile söz edenler var. Çağdaş insanlar olarak bir araya geldik ve ikinci cumhuri- yeti değil bu cumhuriyeti konı- maya il başkanlan olarak karar verdik" diye konuştu. "Turgut Özal'ın başkanlığı deferlendirmeleri yapılıyor. Siz ne dersiniz" şeklindeki soruya Bedrettin Dalan şu yamtı verdi: "O degerlendirmeyi yapanlar demokrasiyi, demokratik knral- lan ve kunımlanm bilmeyen in- saolardır. Başkanlık sistemi, de- mokratik geienekler olnşmamış bir nlkede mutlaka ve mutlaka dikUyı getirir. Hem de kötü bir diktayı getirir. Biz tıimüyle baş- kanlık sstemine Türkiye'nin bu şartiarmda karşıyız. tnşallah bir gün tüm demokratik altyapısıy- la, ekonomik kununuyla denge- leri ile oturur, ondan sonra baş- kan da gelse sistemi bozamaz. Başkan sistemin içinde bir çark - tır. O zaman başkanlığın tehli- kesi kalmaz. tşte ABD'de de başkan var. Yanlıs bir cümle söykrse bassavcı götürür. Nik- son'u götürdü mü? Götürdü." Türkiye'nin kanunlar yerine kararnameler ile yönetilen bir ülke haline getirildiğini ifade eden Dalan, Meclis'in 'saf dışı' edilmeye çalışıldığını anlattı. Dalan, "Yani şn mantık çıkı- yor. Meclis 5 senede bir secilsin. Seçildikten sonra tümüyle yet- kiyi hükümete devretsin. 5 yıl sonra tekrar Meclis toplansın. Bu anlayış için bizim soylediği- miz bir şey vardır: Bu, sivil bir darbedir. Meclis'i saf dışı etmek sivil darbe haline getirir" diye konuştu. Anayasamn ortaya koyduğu yasama, yürütme ve yargı kuv- vetlerinin olduğunu ammsatan Bedrettin Dalan, "Yürütme bu durumda yargıyı da içine alan kararnameler çıkarmaya başla- yınca yasamayı da yargıyı da kontrol altına alan bir hadise haline geldi. O zaman bunun adına ne denir? Ben koymaya- yım bilenler koysnn bu rejimin aduu" dedi. Semra özal'ın İstanbul tl Başkanı olması konusunda, "Degil Semra Hanım Meryem Ana'yı getirseler oy alamazlar" diyen Dalan, şöyle devam etti: "Atatürk'ün devrinin geçtiği- ni iddia eden bir partinin kadın haklanna sahip çıkması söz ko- nusu olamaz. Kadın haklanna sahip çıkıyor görünüp haremlik selamlığı getirmeye çalışan bir zihniyetin ifadesidir şu andaki ANAP iktidan. Onun için Türkiye'de bir tek kadınla Türk kadını temsil edilemez." One of the top Financial Institutions in Turkey needs a Public Relation Manager and assistant to PR Manager. All young, qualified and professional candidates must; * Be graduated from BU, METU or an equivalent university in abroad. * Be self motivated, presentable, have a sense in human relations. * Have excellent command of English. Candidates wıth the above qualifications should send their C.V. wlth a recent photograph to the address below no later than 18. Feb. 91 All applications will be treated strictly confidentional. YORDAM AuANS A.Ş. Orlakoy Salhanesı Sok. 11 Ortaköy- Istanbul Fil ile Karınca... ANKARA—Sflah tüccan ot- maya gerek yok. Savaştan ke- yif çıkarmak da mümkün. Çok satan neşeli gazeteteri- mizden birisi çekmiş manşeti: "Amerikan Geneikurmayı, Irak'a esir düşen kadın askere talimat gönderdi: — Tecavüz ederierse sakın karşı çıkma." Haberdeki talimat belki de eksik. Kadın askere aynca "Zevk almaya bak" denildi- ği de yazılabilirdi. Gazetenin bu özel talimatı nasıt eie geçirdtği kıskanılacak bir meslek sırn elbette. Ancak kadın asker Penta- gon'un bu emrini nasıl ög- renecek? HerhaJde, neşeli gazetemi- zin manşeti aracıltğıyta. Bunun için Iraklı askerterin bu gazetemize abone olmala- rı hem kendi, hem de "düşman" askerinin çıkanna. Körfez savaşı bu anlamda; dost-düşman, savaşan- savaşmayan, yan dost-yan düşman herkese bir çıkar sağ- layacak nitelikte. Bu savaş sona ermekte otan 20. yüzyılın son savaşı. Burv dan herkesin bir çıkar elde et- mesi gerek... Ancak çıkar için savaşın so nuçlanmasını, masanın kurul- masını bektemeye gerek yok. Kaldı ki 48 saat sürecek diye başlatılan bu savaşın 48 hafta- ya kadar uzaması sürpriz o\- mayacak. Cumhurbaşkanı özal'ın içe- ride masajı kurması, "mönü" yü belirlemesi, belki de bu yüzden. Özal'ın kurduğu masaya çt- kanlan "mönü"ye göz atalım: —Kürlçeye kısrrJı da otea öz- gürlük tanınması. — 141-142-163'ün en azın- dan TCtCdan kakjınlması. — Ekono- mik durgunlu- ğuaşmakiçin yetki tasansı. — Memur- lara ve asker- lere zam ayarlaması. — Sınırlı bir genel af dü- şüncesi. —Seçmen yaşının 18'e indi- rtlmesi. ve Körfez'de masa kurulur- ken seçim karannın patta- tılması. Çünkü, "masa"nın sonucu- nu beklemek çok riskli. Avuç yalama olasıltğı; İran 1 ın çıkışlan, A/rupa'da Türkiye 1 ye karşı buyüyen kuşkular ve Türkiye'nin Arap âlemındeki sevimsiz gorûntûsü yüzünden gkterek artryor. Özal için bu aşamada yeni strateji rotasına gereksinme var. Bir, ağız sulandıncı demeç- terden vazgeçmek, iki, dışanda kurulacak masadan çok, dik- katleri içerideki masaya çek- mek, bu masayı zenginleştirip, buradan kârlı kalkmak gerek. Masanın yetpazesi Özal'ın hedefi şu: Masanm çevresine olabildi- ğince çok tabure koymak, bu taburetere her kesimden insan oturtmak. Kürtterden adi suçiu mahkûm ailelerine, düşünce suçlulanndan parasızlıktan ya- kınan memur kitlesine, işieri kesat giden ihracatçılardan si- nek avtayan sanayicilere dek her kesimden insan. Bu insan- lann agzına biber, tabağına bi- raz keşkül, biraz muhallebi koyduktan sonra haydi seçtma Seçim için en büyük propa- ganda topu da hazır: —Savaşa sokmadan ülkeyi düze çıkardık. Elbette bütün bunlaria birlik- te, yurttaşlar için uyuşturucu kimya gazı başlıklı iki adet de Scud füzesi hazıhanıyor. Bir, Efe'nin düğünü, iki Sem- ra Hanım'ın siyasete adım Seçim için en büyük propaganda topu da hazır: Savaşa sokmadan ülkeyi düze çıkardık. Eğer seçim olmazsa, Özal için bir başka oianak daha var. 141, 142 ve 16a maddelerin kaldınlması için TBMM'de ya- pılacak otan anayasa değisik- liğinden sonra "referanduma gitmek." Anayasa'nın 175. maddesi Özal'a bu hakkı tanıyor. Halkın onayını almaolasıbğı çok yüksek olan bu maddetere verilecek olan "evet" cytann- dan sonra Özal'a tek şey kalıyor... TRTden bir açıklama -Değişijdiğe verilen "Evef'ler bana verilmiş bir güvenoyudur. özal stratejisini, muhatefetin içerideki masadan kaçamaya- cağı hesabına göre çiziyor. Bu hesapta en büyük des- tek, özal'ın çantadakekfik gör- düğü 280 kişilik Meclis çoğunluğu. Çünkü özal, bu iki yüz sek- seni, "elde var bir" olarak görüyor Oysa, muhalefet sıksa top- lam 150 milletvekilini ancak aşryor. özal'ın güvendiği bu. Ama siyaset de savaş gibi. Onu da kuru aritmetik iştem- lere dayandırmak, zincirleme hatalarayoiaçıyof. Tipkı, dört bin küsur savaş uçağı, binlerce sortilik dalışla, onbinlerce ton bomba hesabı yapan ABD ve 27 cengâver müttefik gibi. Evet, siyaset de savaşa benziyor. Tipkı bir şark masalmdakj gibi... Eğer zamanı, yeri ve süreyi doğru belirtefse, bir kannca bt- le, bir fite kök söktürebiliyor. Muhalefet için dersler Ölümsüz masal şu: Kannca, fite meydan okuyor- muş, "Ben seni yenerim. Mane- mezsem bile perişan ede- rim..." Rl, "Sus, şimdi seni alırım ayağı- mın altına" diye hiddet- leniyormuş. Karınca dinlemiyor, alayı daha da art- tmyormuş. Fili konuşarak çö- le doğru çekmiş. Tepede gü- neş. Fil hamte ediyor, basıp kanncanın hesabını görmek için. Ama kannca dâlıp kum- lara karışıyor, filin hamlesi boşa gidiyor. Tipkı maket do- ven Amerikan bombardıman uçakları gibi... Busefer kanncadaha büyük bir cüret göstermiş. Fıiin ayak- lanndan brmanıpsırtmdan, yel- ken kulaklanndan birinin içine dalmıs. Rl kaşınudan deliye dönü- yormuş. Kendisini kumiaraab- yor, kain ter içinde debelenk yormuş. Körfez'de süren, asiında fil ile kanncanın savaşı. Saddam masaldaki kannca gibi masum değil kuşkusuz. Ama ondan daha kumaz oidu- ğu su götürmez. Maketieri var, kumun altındaki erişilmez yu- valan bunun kanıt. Rl ile kannca masalını bize bir Sayın Bakan anlattı. Masaldan çtkanlması gerek- li dersi de eklemeden ede- medi: "Kannca, fili yenemez bettti" dedi. "Ama hem rezil edebilir, hem de perişan. Veter ki sava- şacağı 'zamanı', Veri' ve savaş süresini' kendisi beliriemiş ol- sun." Saddam bu üç koşulu bir araya getirmede her şeye rağ- men az-çok başanlı. Savaşın 48 saatten, 48 haf- taya doğru seyretmesi bunun kanıb. Rl ile kannca masalından, Türkiye'deki muhaJefetin de çı- karabileceği derslervar etoetta Çünkü Meclisteki 100 küsur milletvekili ve arkasındaki mit- yonlarca seçmen; ne kannca- dan daha kücük, ne de ondan daha güçsüz... ADALET PARTİSrNİN 30. YIU Cüte kutlaırıaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Adalet Partisi'nin ku- ruluşunun 30. yıldönümü DYP Genel Başkanı Süleyman De- mirel ve "esld AP'lileriıı" dü- zenleyecekleri iki ayn törenle kutlanacak. DYP Genel Merkezi'nde bu- gün saat 11 .OO'de Genel Baş- kan Süleyman DemireFin de katılacağı bir tören düzenlene- cek. DYP il örgütleri de AP'- nin kuruluş yıldönümünü kut- layacaklar. DYP'de bunun dı- şında bir -program bu- lunmuyor. DYP lideri Sükyman Demi- rel, genel merkezdeki 'aydınhk yannlar' toplantısının bir anma törenine ek olarak "Düne, bu- göne ve gekceğe sahip çıkma hareketi' oldugunu belirtti. Adalet Partisi'nin 11 Şubat 1961 'de kurulduğunu hatırla- tan Demirel, 1946'da yanan de- mokrasi meşalesini bugün DYP'nin taşıdığını savundu. Eski DYP Genel ldare Kuru- lu (GİK) üyesi Sadettin Bflgiç ise AA'ya yapüğı açıklamada, AP'li milletvekili, senatör, il ve ilçe başkanlan ile belediye baş- kanlanrun kuruluş yıldönümü- nü Büyük Sürmeli Oteli'nde kutlamak için karar aldıklan- m ve bunda yarar umduklan- nı behrterek şöyle konuştu: "BB arkadaşlann hepsi, AP'nin ko- ruluşu ve millete mal olmasu- da hizmetleri geçen kişilerdir. Bunun içindir ki ardakaşla- nmızdan btzüan Sayın De- mirel'in yapmış olduğu davetc icabet edebüirler, ama bn on- lann akşam AP adına yapılan toplantıya iştirak etmeyecddeıl anlamına geJmeyeceği gibi ora- ya hiç uğramadan dogntdan Sürmeli OteU'ne gekcck arka- daşlann sayısının da çok ı fazta olacagı inancmdaj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle