Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
400yılsonra 'isyancıAlevi şairin' tiyatrosunuyasaklamaçabası
Pir Siiltaıı korkıısııtstanbul'da serbest, Denizli'de yasak
Ankara Birlik Tiyatrosu tarafmdan halen
îstanbul'da sahneJenen "Pir Sultan Abdal" adlı
oyun 8 şubat günü Denizli Valisi tarafından
yasaklandı. Vali AJpasIan Karacan, oyıınım bundan
sonra hiçbir ilde oynanmayacağını öne sürdü.
Yasaklar zinciri Erol Toy'un yazdığı 'Pir
Sultan Abdal' oyunu, İstanbul'da sahnelenmeye
başlayacağı 26 Ağustos 1990 tarihinden itibaren-,
çeşitli yasaklamalarla karşılaştı. Tam altı kez
yasaklanan oyun için bir o kadar da takipsizlik
İcaran verildi.
ASLI KAYABAL
Ankara Birlik Tiyatrosu Erol
Toy'un yazdığı "Pir SuHan
Abdal" adlı oyunu yasak karar-
ları ile kuşatıimış engeileri aşa-
rak İstanbul'da sahnelemeyi
sürdürüyor.
Ankara Birlik Tiyatrosu'nun
peşi sıra gelen yasaklar yanyı
dizgiye vennek üzere olduğu-
muz her gün "yasak zinciri"ne
yeni bir halka ekliyor.
Devlet, 16. yüzyılda yaşamış
ve Osmaniı devletine baskaldır-
dığı için idam edilmiş isyana
Alevi şairin, tiyatrosunu 40 yıl
sonra yasaklama çabasında.
Pir Sultan Abdal 'm takıldığı
pek çok yasak durağından so-
nuncusu Kırklareli oldu. Öte
yandan 8 şubat günü "Plr Sul-
tan AbdaT'ın Denizli'de sahne-
lenmesini yasaklayan Vali
Alpaslao Karacan'ın oyunun
bundan böyle hiçbir ilde oynan-
mayacağı konusunda bir acıkla-
ma yaptığı belirtildi.
Ankara Birlik Tiyatrosu yö-
neticileri ise kendilerine yasak
karannın Denizli Eraniyet Mü-
dttrlüğü'nde görevü komiser
yardımcısı Yakup Gülsu imzası
ile teblif edildiğini, Vali Alpas-
lan Karacan imzalıyasakkaran-
nın ulaştınlmadığını aktardılar.
Tiyatronun yöneticisi Zeki
Göker, "Bo yasaklar bizi eko-
nomik açıdan zoriuyor. Ancak
biz tiyatrocular bu yasaklama-
lar karşısıoda dafca çok bUeni-
yoruz. Biz poütik tfyatro yapan
bir toplahıgıız. Etkfli ohıyoruz
1ü bn kadar çok tepki göriiyo-
nz. Törk tiyatro (arihinde altı
yasaklama karan ile oyununu
sabneiemesine izin verüen bir
başka tiyatro yok" diyor. Tiyat-
ro adjna yapılan açıklamada ise
"Denizli Valisi mahkemeierüs-
tit müdür" diye soruldu.
Ankara Birlik Tiyatrosu, ge-
çen ağustostan bu yana, "Pir
Sultan Abdal"ı sahnelemek için
gittikleri her yerde "yasaklar"
girdabında buimuş kendini. Bu
yasaklama kararlannm öyküsu
İstanbul'da başlıyor. Tiyatro-
nun 26-27 Ağustos 1990 günle-
rinde Şehir Tiyatroları Harbiye
Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde
sergileyecckieri oyun Vaü Yar-
dımcısı Necati Develioglu'nun
irhzası ile 2559 sayılı Polis Va-
zife ve Selahiyet Kanunu'nun
ek-1 ve 5442 sayılı kanunun II.
maddesi uyannca uygun gö-
rülmemiş.
Zeki Göker, bu kararın ken-
dilerine yasal gelmediğini akta-
rıyor ve "yasal olarak vali oyıı-
na yasakiayabiiiyor. Ancak bu-
on bizzat kendisinin immlama-
sı gerekiyor. Vali yardımcısı
imzalı tebUg yasai oimnyor" di-
yor. Daha sonra TC. Bakırköy
Cumhuriyel Savcılığı hazırlık
soruşturma evrakını incelemiş.
Raporda, Bakırköy Emniyet
Amiriiği'nce görevlendirilen
memurlann Pir Sultan Abdal'ı
izledikleri, oyun sonunda elle-
rinde pankart taşıyan oyuncula-
nn yönlendirmesi ile tüm seyir-
cilerin yazılı sloganlan söyledik-
leri ve tiyatronun amacı dışın-
da siyasi ve ideolojik propagan-
da yaptığı belirtilmiş. Ancak
Bakırköy Başsavcılığı 28.8.1990
tarihinde bir takipsizlik karan
almış.
Eylül ayında Pir Sultan Ab-
dal'ı Beyoğlu Karaca Tiyatro'-
da sahnelemeyi tasarlayan tiyat-
ro bu kez Istanbul Valisi B. Ca-
hit Bayar imzalı, 24.8.1990 ta-
rihli bir tebliğle bir diğer yasak
karan ile karşı karşıya kalmış.
Valilik, oyunun Istanbul ili sı-
nırlan içinde sahnelenmesini ya-
saklamış. Bu gelişmeler ise is-
tanbul 1. tdare Mahkemesi'nin
17.9.1990 günlü kararında ta-
kipsizlik karan vermesiyle so-
nuçlanmış. Böylece Ankara Bir-
lik oyunculan Pir Sultan Ab-
dal'ı 21 eyiülden itibaren Kara-
ca Tîyatro'da sahnelemeye baş-
lanuşlar.
Pir Sultan Abdal'ı kuşatan
yasaklar zinciri tiyatronun ls-
tanbul dışında süren turneleri-
ni de takip eder olmuş. 19 ekim
günü, Jzmit Kocaeli Sanat Mer-
kezi'nde sergilenecek oyun bu
kez Kocaeli fli Emniyet Müdür-
lüğü'nün kıskacına takılmış.
Eraniyet Müdürü Mebmet
Böke imzalı tebliğde söz konu-
su oyunun Kocaeli'nde il maka-
mının 10 Ekim 1990 tarihinde
aldığı kararla oynanması yasak-
lanmı$. Bu defa Sakarya Idare
Mahkemesi'ne açılan dava so-
nunda Kocaeli Valiüği'nin aidığı
yasak karannın hukuka uygun
olmadığı iddiası ile Sakarya Ida-
re Mahkemesi, 16 Ekim 1990
günü takipsizlik karan vermiş.
Sonuçta "Pir Sultan Abdal" h-
mitli seyircinin de karşısına
cıkmış.
YasakJann bir diğer durağı
tzmir olmuş. İsmet Inönü Sanat
Merkezi'nde 17-20ocak günle-
ri arasında sahnelenecek oyuna
bu defa tzmir Valiliği, 18.1.1991
tarihli tebliği ile Izmir Emniyet
Müdürlüğü Güvenlik Şubesi
Müdürü Lütfi Güzin'in imzası
ile yasak getirmiş. Ancak Izmir
Idari Mahkemesi bu yasak ka-
ranna karşı 22. J. 1991 günü bir
diğer takipsizlik karan almış.
Ankara Birlik Tiyatrosu'nun
peşi su-a gelen "yasaklar" Pir
Sultan Abdal'ı bu kez Denizli ve
Kırklareli'nde girdabma aldı.
Vasaklamalar ve takipsizlik-
ler sarmaJında Ankara Birlik Ti-
yatrosu "Pir Sultan Abdal" adlı
oyunu İstanbul'da KartaJ Ha-
san Âli Yücel Kültür Merkezi'n-
de, Beyoğlu Karaca Tiyatro'da
ve Bakırköy'de Belediye Şehir
Tiyatrosu'nda şimdilik sahnele-
meyi sürdürüyor.
Tiyatronun açıkiaması
Denizli Valisi Alpaslan Ka-
racan"ın "Pir Sultan AbdaT'ı
kendi ilinde yasaklamanın öte-
sinde, diğer illerin valiliklerine
oyunun oynanmaması için ka-
ranm göndermesi ve "Bundan
böyle bu oyun, hiçbir ilde
oynanmayacak" demesinin ar-
dından Ankara Birlik Tiyatro-
su yöneticileri dün bir açıklama
yaptılar:
"Sorayoruz" başlıklı açıkla-
ma, "Denizii Valisi mahkeıne-
leriista müdür" diye başîıyor ve
oyunun mahkeme karan ile sah-
nelendiği belirtilerek "Tür-
Idye'de valiktr vardır ama bâ-
kimler de vardır" deniliyor.
Açıklamada, oyunun sonun-
da cumhurbaşkamnı rencide
edici afiş ve pankanların taşın-
madığına 150.000 tiyatro seyir-
cisinin tanık olduğu belirtilerek
anayasal hakları yönünde oyu-
nu sergiledikleri açıklanıyor ve
ABT, "Sayın Vali hangi yetki
ve yasaya dayanarak oyunu tüm
Türkiye'de yasakladıgını söyle-
yebiliyor" diye soruyor.
Tiyatro yöneticileri Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruiuşundan
bu yana hatta Abdülhamit'in
koyu sansürcü döneminde bile
tiyatroya bu denli baskı uygu-
lanmadığına değinerek "Bunun
nedeni nedir" diyor. Devlet yar-
dımına başvurmayan tek tiyat-
ro olduklannı vurgulayan ABT
yasai haklarına saygı duyulma-
sını istediklerini aktanyorlar.
PtR SULTAN ÖLÜR DtRtLİR — 16. ynzyılda yasamış olan Pir Snltan Abdal,
Alevi-Beklasi edebiyatuun kurnculanndan ve bu edebi>«tın en güçiü sairlerin-
dendi. Pir Sultan Abdal'ın asıl adı Haydar*dı. Yaşamıun büyük bir bölümü Sı-
vas'ın Banaz köyönde gecmisti. 16. yüzyıhn ikioci yansında Sıvas ve çevresinde
basgösteren Osmaniı devletine karsı Alevi-Bektaşi kökenii ve Iraa yanlısı mezbep
isyanlanna kanşmış, bn yözdeB Sıvas Beylerbeyi Hızır Paşa Urafından astınl-
mıştı. Dnrn ve valın halk diliyle söyleoen siirlerinde, doga ve insan sevgisi, Ana-
dolu köylüsünün yaşamı isienmisti. Pir Snltan Abdal'ın siirlerinde temel yapıyı
ask, tasavvnf ve kavga oluçturnyordu. Ankara Biriik Tiyatrosu oynocnlannın sah-
neiedifi Pir Sultan Abdal adlı oyuno Zeki Göker yönetti. Müzikierini Ali thsan
Özgüç'ün hazırladıgı oyun, tstanbul'da 3 yerde sergileniyor. Pir Sultan rolündeki
Zeki Göker oyundaki idam sabneslnde.
Birtiyatronun yasaklarla savaşıKultür Servisi — Ankara Birlik Tiyat-
rosu'nca sahneienen 'Pir SulUn Abdal'
oyununa getirilen yasak kararlan ve ii
idare mahkemelerinin aldığı takipsizlik
kararlan:
• 24.8.1990 — ABT'nin Şehir Tiyatro-
lan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'-
nde 26-27 ağustos günleri sahneleyece-
ği Pir Sultan Abdal adlı oyun, tstanbui
Vaüligi'nce yasaklandı. Vali yardım-
cısı Necati Develioglu imzalı yasaklama
karan, 2559 sayılı Polis Vazife ve Sela-
hiyetleri Kanunu'nun EK-I ve 5442 sa-
i\İ\ kanunun II. maddeleri uyannca uy-
iun görtilmediği gerekçesiyle getirildi.
• 28.8.1990 — TC Bakırköy Başsavcı-
ığı Başsavcı Bülent Akbay imzalı karar-
a bir takipsizlik karan aldı. Savcıhk ka-
ar metninde, tiyatro oyunu sırasında
yun metni dışına çıkıJdığı hakkında bir-
isph bulunmadığı, buna göre takdiri
an edilen olayın oyun sonunda 5 adet
ankartın sahne önüne bırakılması ve bu
ankartlarda yazılı ibarelerin tüm seyir-
ler tarafmdan birlikte söylenmesinden
aret olduğunun anla$ıldığı, olayda
CK'mn 312/1. maddesi unsurlarının
uşmadığı sonucuna varıldı. Buna gö-
soruşturmamn genişletilmesini gerek-
ecek ve sanıklar hakkında kovuştur-
ı yapılacak yasaya aykın bir eylem
jvcut olmadığından, CHUK'nun 164.
ıddesine göre kovuşturmaya yer olma-
tına karar verdi.
• 31.8.1990 — ABT'nin 5 eyiülden iti-
baren Beyoğlu Karaca Tiyatro'da sah-
neleyeceği Pir Sultan Abdal, istanbul
VaJüiği'nce Vali B.Cahit Bayar imzalı
yasak karan ile yasaklandı. Valilik, da-
ha önce Bahçelievler Unverdi
Sineması'nda L7-I8.8.1990tarihlerinde
sergilenen ve oyunun sonunda pankart-
lann teşhiri ile yasadı$ı sloganlann atıl-
masına bizzat tiyatro oyunculannın ön-
cülük ederek halkı suç işlemeye tahrik
ve teşvik ettikleri gerekçesiyle daha ön-
ce 24.8.1990 tarih ve 71873 sayılı karar-
la, oyunun tstanbui ili sınırlan içerisin-
de sergilenmesini yasakladı.
• 17.9.1990 — TC istanbul 1. Idare
Mahkemesi, oyunun yazan Erol Toy'-
un yürütmenin durdurulmasını isteyen
basvurusu üzerine mahkeme hakkında
verilmiş bir yasaklama karan bulunma-
yan dava konusu tiyatro yapıtının ser-
gilenmesini yasaklayan davalı idare iş-
leminin dayanağını oluşturan somut
olaylar hakkında Bakırköy Cumhuriyet
SavcılığYnca açılan kovujturma sonun-
da takipsizlik karan verildiği gibi oyun
sonunda asılan pankartlann içerikleri
bakımından 2559 sayıh yasanın Ek: 1
maddesinin 2. bolünıünde yazılı nitelikte
değerlendirilmesinde bu aşamada açık-
ca hukuka aykınlık bulunduğu, 2557 sa-
yılı îdari Yargılama Usulü Kanunu'nun
27. maddesi geregınce davalı idarenin sa-
vunması almıncaya dek yürütmenin dur-
durulmasına oybirliği ile karar verildi.
• 10.10.1990 — ABT'nin 19 ekim gü-
nü tzmit'te sahneleyeceği Pir Sultan Ab-
dal oyunu, Kocaeli ili Emniyet
Müdürlüğü'nce yasaklandı. tl emniyet
müdürü yardımcısı Mehmet Böke imzalı
yasak karan söz konusu oyunun Izmit'te
oynatılmamasına il makamınca karar
verildiğini belirtiyordu.
• 16.10.1990 — TC. Sakarya tdare
Mahkemesi, yürütmenin durdurulmasını
isteyen oyunun yazan Erol Toy'un baş-
vurusu üzerine dava dilekçesi ve ekleri-
nin incelenmesinden, Kocaeli ili sımrla-
n içinde oynatılması yasaklanan Pir Sul-
tan Abdal hakkında Bakırköy Cumhu-
riyet Bassavcılığı tarafmdan 28.8.1990
günü takipsizlik karan verildiği gibi
oyun içeriğinde de suç sayılabilecek bir
unsur bulunmadığına karar verildiğini
ve 2577 sayılı Îdari Yargılama Usulü Ka-
nunu'nun 27/2. maddesinde belirtilen
acıkça hukuka aykın olma ve telafisi güç
zarar ilkesi birlikte gerçekleşmiş oldu-
ğundan yürütmenin durdurulması iste-
mine oybirliği ile karar verdi.
• 18.1.1991 ABT'nin 17-20 ocak tarih-
leri arasında Izmir İsmet Inönü Sanat
Merkezi'nde sahneleyeceği Pir Sultan
Abdal, Izmir Emniyet Müdürlüğü'nce
yasaklandı. tzmir Emniyet Müdürlügü
Güvenlik Şube Müdürü Lütfî Giirin im-
zah yasak kararında, 17.1.1991 günü
oyunun görevli memurlarca ilk seanstan
itibaren izlendiği, oyunun genel olarak
belli bir ideolojinin propagandası ama-
cı taşıdığı, oyun içi ve sonunda sanatçı-
lar tarafından sahnede tasınan yazılı dö-
vizlerde, 1972 Kızıldere olaylarmın pro-
pagandası yapıldığı belirtilerek 2559 sa-
yılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'-
nun EK-I maddesi ve 5442 sayılı lller
Idaresi Kanunu'nun II. maddesi gereğin-
ce oyunun Izmir ili ve ilçelerinde yasak-
landığı belirtildi.
• 22.1.1991 ABT'ce TC îzmir 1. İdare
Mahkemesi'ne yürütmenin durdurulma-
sı istemi ile yapılan başvuru sonrası
mahkeme açıkça bukuka aykın olan ve
uyguianması halinde davacının gideril-
mesi güç ve olanaksız zararlanmn do-
ğumuna neden olabilecek nitelikte bu-
lunan dava konusu islemin 90 gün sü-
reyle yürütülmesinin durdurulmasına
karar verdi.
• 8.2.1991 — ABT'nin Denizli'de oyna-
yacağı Pir Sultan Abdal oyunu, Denizli
Emniyet Müdürlüğü'nce yasaklandı.
Komiser yardımcısı Yakup Gülsu imzası
ile tebliğ edilen yasak kararında oyunun
Denizli ili sınırlan içinde sahneleneme-
yeceği bildiriidi.
• 8.2.1991 — ABT'ce 16 şubat günü
Kırklareli'de sahnelenecek Pir Sultan
Abdal, Kırklareli Valisi Kenan Giiven
tarafından yasaklandı.
SHP lideri Erdal înönü, Körfez Savaşı-
SosyalistEnternasyonalilişkisini anlattı:
Temeldegörüş
aynhğıyok
Iskandinav ülkelerindeki sosyal
demokratlar, acele edildiğini,
yaptınmların bir süre daha
uyguianması ile Irak'ın Kuveyt'ten
kendiliğinden çekilece|ini ileri sürdüler.
Ingiliz Tşçi Partisi ile Italyan Sosyalist
Partisi silahlı mücadeleyi destekledi.
Fransa, son ana kadar barışçı yol
aradı, ama sonra savaşta yer aldı.
GENCAY ŞAYLAN
ANKARA— Meşnüyeti Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi karârlanna dayandınlan
Körfez savaşı bütün dünyada ve Türkiye'de yo-
ğun bir biçimde tartışıhyor. Irak ile ortak bir
sınıra sahip olması ve bundan da önemli ola-
rak topragındaki bir kısım NATO üslerini sa-
vaşm bir tarafı olan ABD'ye kullandırması gibi
nedenlerle savaş tartışması Türkiye'deki siya-
sal gundemin en tepesine yerlesmiş gözüküyor.
Muhalefet partileri, izlenen kriz politikasım
siddetle eleştiriyor.
Ana muhalefet partisi olan SHP, aynı za-
manda Sosyalist Enternasyonai'de Türkiye'yi
temsil ediyor. Sosyalist Entemasyonal'in gerek
bir bütün olarak gerek tek tek Dye partiler açı-
sından Körfez savaşuu nasüdeğerlendirdiği so-
rusu önem kazanıyor.
SHP adma Sosyalist Enternasyonal toplan-
tılanna katılan Genel Başkan Erdal Inönü, bu
konu ile ilgih olarak Cumhuriyet'in kendisine
yönelttiği sorulan cevaplandırmış bulunuyor.
— Sayın Genel Baskan, Birinci Dünya Sa-
vası bir Sosyalist EoternasyonaTid sonn oldu.
1914 ağustosuna kadar sava$ olasjlıgına şid-
detle karşı çıkan bazı sosyalist partiler daha
sonra savaşı destekleiiiler. Bu doruaı enternas-
yooalin sonu oldugn gibi bsa mmanlara gö-
re gündmiz içta de gecerli olacak bicmıde sos-
yalist partilerin göv«niliriikleri büyük bir dar-
be yedi. Kuşkussz bn iki savas arasında çok
önemli farklıiıkiar var ama yine de bir savaş
söz konusu. Körfez savaşı Sosyalist Enternas-
yonal içinde akınbiara, sonıalara yol açü mı?
tNÖNÜ— Şüphesiz I. Dünya Savası'ndan
çok farklı bir durum ile karşı karşıyayız. O za-
man savaş Avrupa'da patlamıştı ve idealler ile
gerçekler arasındaki farklar kaçmıhnaz bir bi-
çimde insanlann karşısına gelmişli.
Bunun yarattığı bunahmdan eski kuruluş-
lar büyük zararlar gördü, ortaya yeni yapılan-
malar çıktı. Bu defa durum o kadar vahim de-
ğil. Bir kere Birleşmiş Milletler'in etkili bir bi-
çimde ortada olması çok önemli bir fark. Bir-
leşmiş Milletler, olayın başından beri işgah' kı-
nadı, sonra arkası arkasma yaptınm kararlan
aldı. Bu, bütün dünyada beUrgin bir birlik sağ-
ladı. labii iş savaş aşamasına gelince ortaya bir-
selen milh'yetçi duygularuı Bayan Thatcher'a
nasıl puan kazandırdığım gördüler.
Işçi Partisi, Falkland savaşına sıcak bakma-
mıştı ve bu onlara puan kaybettirmişti. Nite-
kim Viyana toplantısında Neil Kinnock bana
bundan söz etti ve Güvenlik Konseyi karann-
dan sonra savaşı desteklemeye yöneldiklerini
aniattı.
— Efendim Sosyalist Enternasyonal içinde
ea etkili üyc gözüken Alraan sosjal demokrat-
lan sornna nasıl >-akiaşıyoriar?
İNÖNÜ— Alman Sos>-al Demokrat Parti-
si'nin çizgisi bizimkine çok benziyor. II. Dün-
ya savaşının etkisi hâlâ canlı. Ayrıca anayasa-
lan da ülke dışına asker göndermeyi yasaklı-
yor. Ancak NATO yükümlülükleri için ülke dı-
şına asker yollayabüıyorlar, onun için de ya-
sama organının karan gerekiyor. Güvenlik
Konseyi kararlanm siyasal olarak destekh'yor-
lar ve mali yardımda bulunuyorlar. Ama doğ-
rudan bir askeri katılırna kesınlikle karşüar.
— Efendim Sosyalist Enternasyooal bir bü-
tün olarak savaş sonrası için umutlu mu? Ya-
ni Ortadofu'da gercekten adil ve demokratik
bir düzenin knnılabilecefini duşuoüyor mu,
bunun için birtakım girisimlerde bnlnnulma-
sı göBdemde mi?
INÖNÜ— Viyana toplantısında İskandinav
ülkeleri temsilcileri, özellikJe Norvec Basbaka-
nı silah ticaretini dile getirdi. Irak'ın böylesi-
ne tehlikeli bir ülke haiine gelmesi onun ma-
rifeti değil Irak'a silah satanlann işi.
Savaş sonrasında yapılması gereken en
önemli girişimlerden birinin bölgeye yönelik si-
lab ticaretinin denetim altına alınması üzeriıı-
de dnruldu.
Sosyahst Enternasyonal önümüzdeki aylar-
da uluslararası silah ticareti ile ilgili bir kon-
ferans duzenleyecek.
Brandt, açış konuşmasında savaş sonrasın-
da Kuveyt'in bağjmsızlığını, Israil-Filistin so-
rununun adil bir çözüme kavuşturuhnasuu,
Lübnan'ın bağımsızlığını ve bir Ortadoğu
AGİK'ini temel hedefler olarak tanımladı.
— Efendim Israil-Filistin sorunu ile ilgili
olarak somnt öneriler gündeme gelebilir mi?
İNÖNÜ— Savaş öncesinde yapılan Kahire
toplantısında Filistin lehine çok müsait bir or-
tam oluşmuştu. Filistmlilerin kendi kaderleri-
Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin
çizgisi bizimkine çok benziyor. 2.
Dünya Savaşı'nm etkisi hâlâ canlı.
tngiliz Işçi Partisi, Falkland savaşına
sıcak bakmamıştı ve bu onlara puan
kaybettirmişti. Viyana toplantısında
Neil Kinnock bana bundan söz etti ve
Konsey kararlarmdan sonra savaşı
desteklemeye yöneltildiklerini anlattı.
takım görüş aynüklan çıkü ama esaslarda yi-
ne bir birlik var.
Uluslararası hukuk duzenini bozan hareke-
tin ortadan kaldırüması bir daha böyle şeyler
olmaması ve hukuk düzeninin Birleşmiş Mil-
letler eliyle sağlanması sözünü ettiğim birliğin
esaslanm oluşturuyor. Görüş ayrüıklan ise
yaptınmların uyguianması noktasında ortaya
çıktı.
Savaşa gerek kalmadan ambargo ve benze-
ri yaptınmlann bir süre daha uyguianması ile
sonuç almabileceği ileri sürüldü.
örneğin İskandinav ülkelerindeki sosyal de-
mokratlar, acele edildiğini, yaptınmlann bir
süre daha uyguianması ile Irak'ın kendiliğin-
den Kuveyt'ten çekileceğini ileri sürdüler. Bu
görüş, genel olarak birçok sosyal demokrat
parti tarafından da paylaşılıyor. Hiç kimse
Irak'a göz yumulmasından söz etmiyor.
— Efendim tngiltere ve Fransa savasan ttl-
kderin içinde. Ba iki alkenm sosyal demokrat-
laruun Sosyalist Enternasyonal içinde çok et-
kili olduklan bilinivor. Aynca Fransa'da ikti-
dardalar. Bu durum Sosyalist Enternasyonal
içinde bir sorun yaratmıyor mn?
tNÖNÜ— Ingiliz Işçi Partisi ve Itaiyan Sos-
yalist Partisi silahlı müdahaleyi destekledi.
Fransa, son ana kadar banşcı yollar aradı ama
sonra savaşta yer aldı. Bu ülkelerin sosyal de-
mokratlan ya da demokratik solculan gelenek-
leri ve ulkelerinin çıkarlan doğmltusunda po-
litikalar izliyorlâr,
Bir bakıma Ulkelerinin cıkarlarmı savaşa ka-
tıünakta görüyorlar. Diğer sosyal demokrat-
lar aktif olarak savaşa katılma düşüncesine sı-
cak bakmıyorlar. Ama bu politikaiar arasın-
da gercekten kesin aynhklar ya da catışma yok.
Ana esaslarda herkes birleşiyor.
Tabii savaşa girenlerin bu ise sadece hukuk
ya da moraJ değerler açısından kalkışmadık-
lanm yine herkes büiyor. Ancak bu, partile-
rin sosyal demokrat ya da demokratik sol ni-
teh'ğini bozan bir özellik olarak yorumlaruyor.
Sosyal demokrat siyasetçiler ulusal çıkarla-
ra bakıyor ve pragmatist davranıyorlar. Çün-
kü her şeyden önce seçim kazanmak istiyor-
lar. Siyasal partilerin sadece belli idealler pe-
şinde koşan dernekler olmadığıru, programı-
nı uygulamak için seçim kazanmayı amaçla-
dıklanm unutmamak gerekiyor.
Ingüiz tşçi Partisi'nin durumu ilginç gözü-
küyor. Bir taraftan oldukca ideaileştirilmiş bir
sosyalizm anlayışına dayalı bir program söz ko-
nusu diğer taraftan pragmatik tutumlar alını-
yor. Bih'yorsunuz gecen kurultaylannda tek ta-
raflı nükleer silahsızlanmaktan vazgeçtiler ve
bu onlara puan kazandırdı. Aynca bir Falk-
land savaşı deneyi yaşandı ve bu savasla yûk-
ni tayin ve bagımsız devlet kurma haklan ge-
nel bir kabul görmüştü. Ancak kriz içinde
FKÖ'nün, bütün dünyaya karşı olan Irak ile
beraber, aym safta yer alması durumu bir öl-
çüde değiştirmiş gözüküyor.
örneğin Viyana'da Şimon Perez kürsüye çık-
tı ve Israil'in bir taraftan Irak'ın Scud diğer ta-
raftan FKÖ'nün katyuşa fttzelerinin saldınsı-
na uğradığım ama banş için çok temkinli ve
özveriü davrandığını anlattı ve bir hayli sempa-
ti topladı.
Yani Irak'ın tutumu en azmdan Sosyalist En-
ternasyonal içinde Filistin sorunu agsmdan da
bir gerilemeye yol açtı. Ancak ben bunun ge-
çici olduğunu düşünüyorum. Çünkü Sosyalist
EnternasyonaJ'e üye bütün kuruiuşlar Filistin
sorunu çözülmeden Ortadoğu'da hiçbir soru-
nun çözülemeyeceğini kabul ediyorlar.
— Efendim siz SHP olarak Tprkiye'nin Sa-
ym dımburbaşkam tarafmdan bettrienen Kör-
fez potttâusına karsısuız. Sizia ba tatamunuz
Sosyalist Enternasyonai'de nasü degerlendi-
riliyor?
İNÖNÜ— Anlayışla karşılamyor. Diğer ta-
raftan savaşa giren üikelerin sosyal demokrat-
lan üsleri Amerikan silahh kuvvetierine açma-
mızdan da memnuniar. Ancak NATO için bir
belirsizlik var.
örneğin Belçika ve Almanya partileri, üsle-
ri Amerikalılara kuUandırmanıız nedeni ile
Irak'ın saldınsına uğrarsak NATO'nun otoma-
tikman yardıma gelmesi konusunda çekince-
lerden söz ediyorlar. Üslerin NATO karan ile
açümadığı tartışması var.
Bizim SHP olarak tutumumuzun kimse ta-
rafından eleştirihnediğini söyleyebiunm. Zaten
Alman ve İskandinav sosyal demokratlan da
aynı tutumu benimsemiş bulunuyorlar.
— Efendim siz savaş patlamadan önce Bağ-
dat'ı ziyaret etmiştiniz. Bunn yaparken acaba
oraya Sosyalist Enternasyonal'den bir mesaj
götürdîinüz ya da Enternasyonal adına bazı
göıüsler ifade ettiniz mi?
INÖNÜ— Ben Bağdat'a gitmeden önce
Brandt ve Sosyalist Entemasyonal'in Ortado-
ğu Komitesi Başkanı Vişnevski ile görüştüm.
Döndükten sonra da izlenimlerimi aktardım.
örneğin benim edindiğim izlenime göre ABD
ve Irak dışişleri bakanlan arasında bir görtlş-
me mümkündü.
Halbuki benden önce Bağdat'ı ziyaret eden
sayın Vişnevski bunun mümkün olmadığı iz-
lenimini edinmişti. Biliyorsunuz çeşitli girişim-
ler yapıldı ve sonunda Irak ile ABD dışişleri
bakanlan Cenevre'de görüştü. Ama bu görüş-
meden bir şey çıkmadı. Saddam Hüseyin'in ne-
den hiç bir tür anlaşmaya yaklaşmadığmı an-
lamak mümkün değil.