22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Usvtet MeBOfOtof Işleri Gend Uüdûrtû- DG'nden afcnan bügiye gbre bûtûn bölgder çok Mulkı MarnHrtnm tahsı Kıyı Ege ıle Batı Ataknz byihn dçndataDnttnyurt- U yaORtı Deçeeefc ^ n t a f Do*ı AUeniz. DoOu K m M z tayıteı ıle 6ânydo(u A n d M b M i l a n t * jajmuı; Ü«K Mtode « U M e dank. H M SaCAKLK): Aal- ı tewn rinek. RÛZÜta: Yurtun gu- dm or* tamrtk. M MlgaMıfede ta» * • w loa sûrelftflmajettıd» «secet Denüsrie: Mderiztfe gürtHta ve k m * . «4er dBnzMe y*ta *• knpfcto) H nf pr ssatfe ZK» (Mz an! U M C * . M - cak. Vm 6&û-ntfe I M Kar y*& geça- cek. Rüzgâ» güney w bat y t n M n M f . ara ara ortatametfeesacek. Gfirüş uakfcjı 10tanyaj>ş anında 3-5 km. dotiymds obcsk. Not (—) işarel ie gösferten yartefllen lun rapocu alnamyot «aru Aûapazarı Mıyanun Afyon A«n Ankara Intakya «jıtalya Mvîn Saütear BHeak Bmgöl Brtfis Botu Bursa Çanatdole Çorum Denizii Y 7° 4° Oıyarbal» K K 2° 2° Ed B 7 Oıyarb K 2° -2° Edrne K 4°-t° Erancan K -3° -15°Era»uııt K -3° -10°Eskiîetw K -4° -17°Gazaılep Y 10° 7»Giresun K B 10° 0°Gümû5iıaneK K f 0°HakUri K B 7°-4° Isparta K K 0°-1O°lsbntıul K K -1° -8» fanir B K -1° -8° KJIS K K 0°-fl° Kastamona K K -2° -8° Kaysai K K 1° -5° Kırttaret B B 2°-4°Konp K K •*• -18°Kütat7ya K K 3°-4° Matelya K 3°-2°Mansa -1° -8° KMaraş 0°-6° Merö -4° - 3»-0° Nifrte 5» i»Qnlu 2° -5° Samsun 2°-7° Siki 0»-3» Sinop 4° -4° Sms -4°-12°Wsinia« -1° -7° litaın -2»-12°i»ıcdi B 4°-3° Y 4» 0° Y 7° 4° B S°-7° K -3° -9° K -1» -10° ?• 5» 7° 2° 4° 10° 2°-2° 4° 0° -3° 10° <r>-*> 7» 3° -2°-9°Ytesa 0°-*° Zonguktak K K K K K K K K K K -2° -10° K -6°-19" K ? • ? , tuluthı k yaomurkj g g SJSJI H.Urt A-açık 8-tulutlu G-gune$t K-kartı S-ssi V-raOmuriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Duvar kaplama- larında kullanılan bir tür ince tahta. 2/ Vücutta biriken azotlu madde... Ge- ce yapılan tiyatro ya da sinema gösterisi. 3/ Yakıldığında du- man ve koku vererek başağrısı yapan odunkömürü... Bir kürk hayvanı. 4/ Çok yapıt ortaya ko- yan, verimli. 5/ Bir mcyve... Yaa ya da müzik dersi. 6/ Bir 9 tür taze ve tuzsuz beyaz peynir... Üze- rinde dalgah çizgiler bulunan kumaş. 7/ Yiğit... Balı aünmış petek. 8/ Dört tckerlekli ve yaylı bir at arabası... Me- zar. 9/ Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz ala- nı... Eski Mısır'da güneş tanrısı. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Türk müziginde bir makam. 2/ Mesafa... Gücünü kullanarak başka- lannın hakkını alan. 3/ Gıysi üzerinde boylu boyunca dipten dikilerek oluşturulan ince pli... Radon elementinin simgesi. 4/ Zehir... Dar, uzun ve hafıf bir yarış kayığı. 5/ Termik... Yeşile çalar toprakrengi. 6/ Baykuşa benzer bir kuş. 7/ Bir nota... Bir yapının damında çevresi ve üstü açık yer. 8/ Karakter... Kötü ve fesat kimse. 9/ Fay da de- nilen yer çatlağı... Dince aziz tanınan kimi kadırüara verilen saygı unvanı. 60 YIL ÖNCE CumhuriY et~ Kraliçe Paris'te 1 ŞUBAT 1931 Türkiye Güzellik Kraliçesi Naşide Saffet Hanım bu sabah Paris'e vasıl olmuş bulunacaktır. Naşide Hanım, hemşiresile beraber Le Journal gazetesinin misafiri olarak Paris'in en büyük otellerinden birinde oturacaktır. Kraliçe bugün ve yann istirahat edecek, salı günü akşamı Opera tiyatrosıAıda verilecek büyük baloya iştirak edecek, çarşamba günü de Le Journal idarehanesinde yapılacak olan beynelmilel Avrupa güzellik müsabakasına iştirak edecektir. - L t t l A i t l - 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Savunma yardımı arttı 1 ŞUBAT 1961 Dışişieri Bakanhğının bir bülteninde, Amerikanın Türkiyeye yapmakta olduğu savunma desteği yardımının 90 milyon dolara çıkanldığı ileri sürülmektedir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Prof. Aksoy öldürüldü 1 ŞUBAT 1990 Türk Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkam, eski milletvekili, 1%1'deki Kurucu Meclis üyesi Prof. Dr. Muammer Aksoy (73) dün saat 19.05'te evinin önünde silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü. Olaydan sonra bazı gazete ve ajanslara telefon eden bir şahıs, Aksoy'un öldürülmesini, "Islami Hareket" adına üstlenerek, "Tesettür konusunda tslama karşı takındığı tavır nedeniyle Müslümanlar tarafından cezalandınldığınj" söyledi. Aksoy'a Bahçelievler 2. Cadde 24 numaralı apartmandaki dairesine gireceği sırada kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce saat 19.05'te üç el ateş edildi. Aksoy, sağ şakağı ile sağ göğsünden aldığı iki kurşun sonucu olay yerinde yaşanunı yitirdi. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1990/928 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, ev- safı: Ankara Çankaya ilçesi Dikraen mahallesinde kâin imann 26926 ada 1 parselini teşkil eden 3740 M2. miktarında arsası bulunan kar- gir apartmanın 78/3740 arsa payına tekabül eden B Blok 3'üncü kat 16 nolu daire hali hazırdaki durumu NATAMAN vaziyette olup bu şekilde bir borçtan dolayı Ankara Belediyesi mezat salonunda açık artırma suretiyle satılacakür. Geniş evsafı dosyada mevcut şartna- meye ilişik bilirkişi raporunda açıklannuştır. TAKDİR EDİLEN DE- ĞERt: 200.000.000. TL. dır. SATIŞ ŞARTLARI: 1— Satış 12/3/1991 günü saat 13.3O"dan 13.45'e kadar yukarıda yazılı yerde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tah- min edilen kıymetin °?»75'ini*e rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Bdyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 22/3/1991 günü aynı yerde ve saatte de ikinci artırmaya çı- kanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacakhların alacağını ve sa- tış masraflanm geçmesi şartiyle ^040 arttırana ihale olunur. 2— Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin l 7o2O'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellâliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergıler sa- tış bedelinden ödenir. 3— tpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimen- kul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddiala- nnı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş- madan hariç bırakılacaklardır. 4— Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Icra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi geregince ihale feshedilir. İki iha- le arasındaki farktan ve ^o3O faizden alıcı ve kefilleri mesul tutula- cak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5— Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği göndcrilebilir. 6— Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve milnderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1990/928 &ayıb dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. 21.1.1991 (latf.K. 126) ( +) İlgılıler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Ömek-No: 27. Not: K. D. Vergisi alıcıya aittir. Basın: 18719 Sam Kahire» DÜNYA'DA BUGÜN Arastentom B 2° Unıngrad K -12° Amman Londra Y 5° Afcru 8 8° Madrid Y 4° 8*0&ıl Ubno S 0° Barcekma Y 7* IkMtal B 3° Basd S -2° Mostoffl B -18° Belgrad A -1° Mûıih S -4° Bwin A -5° Bonn A 1° Brüteel S 6° Budapejtt A -5° Cenene üdd« Dubaı Frankfurt Gim s -i° B 14° A 0° Y 15° K -4° Kahre B 1° A 1° LMota Y 16° Oslo B -2° Pais S 3° Prag A -6° Riyad Roma A 3° Sofya A 2° Şam lınus Varçon Zûrih A -8° S T> B 1° — — S -2° TABÜSMA Pera Palas'ın *Gerçek' Gerçekleri Pera Palas Oteli'ni Grand Hotel de Constantinople'la karıştırmak ne denli vahim bir yanbşsa Pera Palas'ın mimarının Alexandre Vallaury olmadığını iddia etmek de aynı oranda inanümazdır. Behzal Üsdiken'in 21 Ocak 1991 tarihin- de gazetenizde yayımlanan "ftra Palas Ote- li ve Gerçekkr" başlıkh yazısı vahim (ve ina- nılmaz) yanlışlarla doludur: 1. Üsdiken, VVagon-Lits fırmasının İstan- bul'da Grand Hotel de Constantinople ad- lı bir otel yaptırdığını, otelin yapımmı Sociele Frençaise des Grands Hotels Interna- tional fırmasırun ustlendiğıni, fıımanın da bu konuda mimar M.Henrj üuray'ı görevlen- dirdi|ini yazıyor. Bu iddianın (iddia demek gerek çünkü Üsdiken hiçbir kanıt ya da bel- ge öne süremiyor) doğru olmadığını şöyle gösterebiliriz: Wagon-Lits Tırması (tam adıyla Compagnie Intemationale des Wagons-Lits et des Grands Express Euro- peens) Orient Express'in parkuru üzerinde- ki hiçbir otelin yapımını başka bir firmaya vermedi; buna gereksinimi yoktu çünkü VVagon-Lits'nin Compagnie Internationale des Grands Holels Europeens adlı bir yan kuruluşu bulunuyordu. İki firmanın da ne- redeyse aynı adı taşıdığı görülebilir. Com- pagnie des Wagon-Lits'nin, Pera. Palas'ı yaptırdığına açık bir kanıt da iki kuruluşun da amblemlerinin tümüyle aynı olmasıdır. Üsdiken dilerse bu konuda merkezi bugün Cenevre'de bulunan Orient Express Dost- lan kuruluşuyla yazışabilir ve "gerçek" ger- çekleri onlardan öğrenir... 2. Pera Palas Oteli'ni Grand Hotel de Constantinople'la karıştırmak ne denli va- him bir yanlışsa Pera Palas'ın mimarırun Alexandre Vallaury olmadığını iddia etmek de aynı oranda inanılmazdır. Behzat Üsdi- ken'e bu konuda mimar ve mimarlık tarih- çisi Albert Gabriel'in araştırmalarına göz atmasmı öneririz. Albert Gabriel İstanbul- daki Fransız Araştırmalan Enstitüsü'nün kurucusudur, Istanbul'un mimari tarihi üs- tüne birçok kitap ve makale yazmış, aynca sayısız konferans vermiştir. Üsdiken, Gab- riel, Pera Palas ve Vallaury konusunda yıl- lann tarih araştırmacısı Sayın Taha Toros'a da başvurabilir. Üsdiken'in "gerçek"leri öğ- renebileceği diğer bir kaynak, şu anda Ha- celtepe Üniversitesi'nin Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nde Vallaury üstüne bir dok- tora tezi yazmakta olan mimar ve restora- tör Sayın Mastafa Akpolat'tır. Bir oneri da- ha: Behzat Üsdiken, Düyûn-u Umumiye bi- nasının giriş holünü gidip görsün. Vallaury imzasını taşıyan bu binanın holü (ahşap kubbeleri, renkli camlan ve A'dan Z'ye çiz- gileriyle) Pera Palas'ın bugün Agatha Chris- üe Salonu adıyla anılan Şeref Salonu'nun aynısıdır... 3. Pera Palas Oteli'nin yapımına 1892 yı- lında başlanmış, otel ekim 1893'te açılmış, oteli inşa eden Compagnie Intemationale des Grands Hotels Pera Palas'ın işletmesi- ni de 1896 yılında tümüyle devralmıştır. Kal- dı ki bu devir işlemi zaten ortak olan iki şir- ket arasmda gerçekleştirilmiştir. Üsdiken 1 in iddia ettiği gibi bir "saüş" söz konusu değildir. 1915 yılında Nigde Kumlarından olan Petros Bodosaki oteli satın alır. 1. Dünya Savası (ve özellikle Türkiye*yle Fran- sa'nın karşı saflarda oluşu) Compagnie des Grands Hotels'i zor duruma düşürmüştür, Bodosaki olayıyla oteli elden çıkanrlar. 16 Ekim 1919'da Bodosaki oteli Hacı Toma Anastasiadis'e üevreder, Anastasiadis 10 Temmuz 1922'de Pera Palas'ı şirket haline getirerek hisse senedi çıkartır lütfen dikkat: Bu hisse senetlerinin bir bolümü bugün ko- leksiyoncuların ve sahaflann eL-nde bulun- maktadır) maliyeye olan iki milyon lira ver- gi borcunu ödeyemez ve otel haciz altına alı- nır. 30 Kasım 1923 tarihinde de Pera Palas devlet eliyle işletmeye açılır. Gerçekler bun- lardır. Behzat Üsdiken kanıt anyorsa Pera Palas'ın Osmanlıca tapu kaydını bulup gü- nümüz diline çevirtsin, aynca son çeyrek yüzyıldır Pera Palas'ın arşivini oluşturan S«- yın Cevat Bayındır'ın bilgisine (ve belgele- rine) başvursun. Işte Üsdiken'e bir ipucu: 1 Aralık 1923 tarihli Tevhid-i Efkâr gazete- si. Aynca Atanassiadis diye birinden söz ediyor ki Üsdiken, bu adın Anastasiadis'le (ve konuyla) uzak yakm ilgisi yoktur. 4. Agatha Christie olayına gelince: Agat- ha Christie'nin hiçbir dönemde İstanbul'a gfclmediğini öne sürüyor Üsdiken. Peki, öy- küsü tümüyle Istanbul'da yer alan (ve şeh- rin ince ayrıntılarına giren) "Orienl Exp- ress'te Cinayef'i haritaya bakarak mı yaz- dı Agatha Christie? Romanın Tokatlıyan Oteli'yle ilgili olması hiçbir şey ifade etmez; günümüzde Agatha Christie'nin Pera Pa- las'ta kaldığını kanıtlayan birçok çalışma vardır. Bunlardan en önemlisi, Agatha Christie'nin yaşamını fılme almak üzere araştırmalar yapan Wirner Brothers şirke- tinin 1979 tarihinJen beri sürdürdüğü ça- hşmadır. Çalışmayı yürüten kişiler arasm- da şu şahsiyetler bulunmaktadır: Marilyn Granbeck (Yazarlar Birliği Başkanı), Ralph Story (televizyon spikeri), Michael Korting (Agatha Christie'nin biyografijinin yazan), Michael Pritchard (tiyatro sanatçısı), Ruth VVindfeldt (kitabevi sahibi), Kelly Lange (Tılm yönetmeni). Aynca merkezi Los An- geies'ta bulunan Guttman ve Pam Kamuy- la tlişkiler Limited Şirketi, Istanbul-Pera Palas-Agatha Christie bağlanüsını inceleyen kapsamlı bir rapor hazırlamıştır. Doç. Dr. JAK DELEON Bogaziçi Lniversitesi/İstanbul BOLU SULH CEZA MAHKEMESt — HÜKÜM ÖZETİ — 1990/12 Esas 1990/347 Karar Sanık TEVFİK GÜMÜŞKAYA / Hasan oğlu, 1945 D.lu, Nallı- han ilçesi Karaköy nüfusuna kayıtu olup, Ankara Süt Endüstrisi Ku- rumunda Şube Müdürü. eski Bolu Süt Birliği Müdürü. Suçu: Gıda Maddeleri Tüzpğüne muhalefet. Suç Tarihi: 5.6.1989 Sanıgın olay tarihinde Bolu E/5 Karayolu üzerinde faaliyette bu- lunan ve imalatçısı bulunan süt birliğinin sonımlu müdürü olduğu, ürünJerini bayıler aracılığı ile satışa arz ettiği, ambalajlı ayranlann- da Ankara'daki bir bakkal dükkânından alınan numunenin Halk Sağ- lığj Laboratuvannda yapılan tahlilde, üretılen gıda maddelerinin çok miktarda bakteri ürettiği, vasıflanm kaybetüği, sağlığa az veya çok zarar verecek derecede bozulmuş sayüacağının saptandığı, sanıgın yûk- letilen suçu işledığı toplanan tüm delillerle anlaşıldığından; Sanığın eylemine uyan TCK'nun 396, 59, 647 sayılı K.4/1, G, TCK'nun 402/1, 402/2. maddeleri uyannca 2 ay 15 gün hapis, 16666 lira agır para cezası, günü 5000 liradan ictimaen ÜÇYÜZDOKSAN- BİRBİN ALTIYÜZALTMIŞ altı lira ağar para cezası ve cezanın ER- TELENMESİNE Cürme vasıta kıldıgı MESLEK VE SANATININ VE TİCARETİNİN SAN1ĞA VERİLEN HAPİS CEZASI SÜRESİ KADAR TATİLİNE, takdiren YEDİ GÜN SÜRE İLEİŞ YERİNİN KAPATILMASINA, Kesinleşen karar özetinin büyük harnerle ya- zılmak sureti ile Kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işye- rinin göze ÇARPAR YERİNE YAP1ŞTIRILMASINA, Masrafı son- radan sanıktan alınmak üzere karar özetinin C. BAŞSAVCILIĞ1N- CA, Ankara, Istanbul, tzmir illerinden birinde yayımlanan tirajı 100.000'in üzerinde bir gazetede ve aynca suç yerinde yayınlanan ma- halli bir gazete İLAN EDİLMESİNE, Yargıtay yolu^açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, an- lauldı. 29.5.1990 SOSYAL SİGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İLAN* Kunımumuz Trabzon, Samsun, Sinop, Ordu, Giresun bölgderi si- gortalılannın ihtiyacı Özel lmalat ve Provayı gerektiren Trabzon için 30 kalem, Ordu için 12 kalem, Giresun için 3 kalem ve Samsun Bol- gesi için 29 kalem maizemelerin Ahm-satım Işlemleri Yönetmeligi- nin rıat veya teklif alma olmadığı takdirde pazarhk usulü ile ihalesi yapılacaktır. tstekli firmalann Merkez 2 Nolu Satınalma Komîsyonu Başkanlı- ğı'ndaki dosyasının tetkiki ile Teknik ve tdari Şartname doğrultu- sunda hazırlayacaklan tekliflerine 1991 yılı Ticaret Odası Belgesini ve fırmanm kurucu üyelerini gösterir Ticaret Sicil gazetelerini ekle- yerek Trabzon bölgesı için 2.344.500 TL. Samsun bölgesi için 4.702.500 TL. Ordu bölgesi için 202.500 TL. Giresun Bölgesi için 146.250 TL. Sinop bölgesi için 868.185 TL.'lik geçici teminatlan ile birlikte en geç 22.2.1991 tarihi saat 17.30'a kadar Mithatpaşa Cad. No: 7 Sıhhiye-ANKARA adresindeki Makina ve Ikmal Daire Baş- kanlığı Evrak Servisine vermeleri veya aynı gün ve saatte bulunacak şekilde posta ile göndermeleri gerekmektedir. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. Teklifler numuneli olarak verilecektir. Numunesi olmayan ve Tek- nik Şartnamemize uygun olmayan teklifler ve numuneler değerlen- dirilmeyecektir. Kunımumuz 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabi olmadığın- dan ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine kısmen veya tamamen ver- mekte serbesttir. Baan: 1 8 7 0 8 İLAN SARAYKÖY SULH CEZA MAHKEMESİ ESAS NO: 1990/25 KARAR NO: 1990/120 * DAVACI: K.H. SANIK: Veli GÜNGÖR, Mehmet ve Zehra'dan olma, 1947 D.'lu, Isparta Gönen ilçesi Kasap Mah. Nf. kayıtlı halen Sarayköy Bala Mah.'sinde oturur, pastacı. SUÇ: Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykındır. SUÇ TARİHİ: 5.7.1988 KARAR TARİHİ: 24.5.1990 Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykın suçundan yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizden verilen 24.5.1990 tarih ve aynı sayılı kesinleşmiş karar geregince Gıda Maddeleri Tüzüğü'nün 466/b maddesi yoluyla TCK'nun 396. maddesi geregince 3 ay hapis ve 5000 lira ağır para cezası 647 SY. 4/1 mad. ve TCK. 72. mad. geregince paraya çevrilerek 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, TCK.'nun 402/1 mad. geregince sanığın cürme vasıta kıldıgı meslek ve sanatı ve ticaretin takdiren 3 ay süreyle tatiline, masrafm bilahare hükümluden alınmak suretiyle Ankara, Istanbul ve Izmir'de yayım- lanan ve tirajı yüz binin üstünde bulunan bir gazetede ilanına karar verildiği ilan olunur. 15.1.1991 (Basın: 18703-A5491) T.C. BOR ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ SAYI ESAS NO: 1990/185 KARAR NO: 1990/313 DAVACI: K.H. SANIK: İLYAS KILINÇARSLAN, Mustafa oğlu Nadire'den ol- ma 24.10.19S1 D.'lu Bor ilçesi Armutlu mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen aynı yerde ikâmet eder, evli, 4 çocuklu, okuryazar, su- cuk imalatçısı, sabıkalı, T.C. tslam. SUÇ: Gıda Maddeleri Tüzüğüne Aykınlık SUÇ TARİHİ: 25.1.1990 KARAR TARİHİ: 30.11.1990 Yukanda açık kimliği ve suçu yazılı bulunan samk hakkında Bor C. BaşsavcılığTnın 1990/189 esas sayılı iddianamesiyle mahkememize açılan kamu davasımn mahkememizde yapılan açık duruşmalan so- nunda; Sanık llyas Kılınçarslan'ın olay tarihinde Bor ilçesi Çakılbahçe mev- kiindeki ünalathanesinde yapnuş olduğu sucuklardan 100 kilogra- mını Ankara Büyükesat semtinde toptancıhk yapan Mehmet Ali Soykan'a sattığı, Sağlık tşleri Laboratuvar Daire Başkanlığı'nca alınan sucuk numunelerinde sanığın satışa arz etmiş olduğu sucuklann Adli Tıp raporunda belirtildiği biçimde bakteriler üremiş olması nedeni ile Gıda Maddeleri Tüzüğü'nün 180/b maddesince sağlığa az veya çok zarar verecek derecede bozulmuş olduğu bu suretle sanığın bo- zuk gıda maddesi satarak Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykınhkta bu- lunduğu, Adli Tıp raponı ve tüm dosya içeriği kanıtlardan anlaşddığından sanığın eylemine uyan TCK'nın 396/1. 81/1. 647 SY. 4. TCK. 72. 402/1. 402/2. maddeleri geregince neticeten 571.666 TL ağır para cezasına mahkûmiyetine, hapis cezası olan 3 ay 15 gün sü- re ile cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline, iş- yerinin yedi gün süre ile kapatılmasına, karar özetinin büyük harflerle yazılraak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapjştırılmasma ve aynca karar öze- tinin masrafı bilahaıe hükümluden alınmak üzere Ankara, tstanbul ve lzmir'de yayımlanan ve tirajı yüz binin üzerinde bulunan bir ve- ya iki gazetede ve mahalli bir gazetede ilan edilmesine karar veril- miştir. TCK'nın 402. maddesi geregince ilan olunur. Basm: 18660 İLAN ERZURUM 2. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1988/551 Karar No: 1990/148 Yargıç: tshak Kutluay 23695 Yz. Iş. Md: Muzaffer Çolak. Sanık: Bahar Erer, Ferhat ve Fatma'dan 1956 dra. Fatih ilçesi Mol- laaskı Mahallesi nüfusuna kayıtlı. Suç: Sarhoşluk Suç Tar.: 23.5.1988 Sanığın müsnet suçtan TCK. 572/1, 647 Sa. 4, 6. maddeleri gere- gince 2250 TL. hafif para cezası ile cezalandınlmasına ve cezasının teciline karar verilmiş olup ikametgâh adresinde bulunup karar ken- disine tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı Tebligal Kanunu'nun 29 ve 30. maddesi geregince ilanen tebliğine karar verildiğinden hükmun ilanen tebliğine, İlan yapüdığı tarihten 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılması- na, ilanı havi gazetenin savcüıktan, masrafı ile ilan giderlerinin sa- nıktan tahsil edileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 18727 TC GAZİANTEP 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Hüküm Özeti ESAS: 1990/991 KARAR: 1990/1741 HÂKİM: Yücel Yurdakurban-19841 KÂTİP: Bilal Akgün SANIK: Abdullah Kanat, Abdülkerim oğ. 1939 D.'lu, Eyüboğlu Mah. Kayacık Sokak No: 28'de oturur. Un imalatçısı. SUÇ: Gıda maddeleri nizarnnamesine muhalefet. SUÇ TARİHİ: 11.4.1990 Yukanda açık kimliği yazılı samk hakkında: Sanığın üzerine atılı müsnet suçtan TCK'nun 396, 402 ve 647 sayı- lı kanun maddeleri uyannca 490.000 TL. ağır para ve cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatınm 3 ay tatiline cürme vasıta kıldığı iş yeri- nin 7 gün kapatılmasına, karar özetinin, Istanbul, Ankara, tzmir'de yayımlanan tirajı yüz binin üzerindeki bir veya iki gazetede aynca bir mahalli gazetede ilan edilmesine ve masrafının sanıktan alınma- sına karar verildi. 16/1/1991 ANKARA.,.ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Güzel Çağrışımlarla... Tarık Zafer Tunaya öldü. Ülkemizde, dünyamızda bir ışık daha söndü. Geride güzel bir aydınlık bırakarak. Adıyla, sa- nıyla, rtrünleriyle güzel çağrışımlar yaparak. Galiba ellili yıl- larda tanıdım onu. Dünya Gençlik Orgütü'nün düzenlediği konferanslarda, Beyoğlu'nda Tel sokağında Devrim Ocakları'nda, Atatürk devrimlerinin, cumhuriyetimızin çok bi- linçli bir bekçisi. İnançlı, dirençli bir güzel kişi. Sonra 27 Ma- yıs dönemi. Anayasa çalışmaları. Ardından 12 Mart, 12 Ey- lül; koşullar değişiyor, aydın kişiler direniyor. İnançlanna ters düşmüyorlar hic, görevlerinden geri kalmıyor, ödün vermiyor- lar. Tutukluluğa, sağlıklarını yitirmeye karşın direnişlerini sür- dürüyorlar. Yapılan, dokuları güzel, sağlam, soylu kişiler on- lar. Toplumumuzu onurlandıran kişiler. Tunaya'yı çok az gördüm son yıllarda. Son karşılaşmamız ören'de. Prof. Bahri Savcılara geldiler kısa bir tatil için. Gü- zel günler geçirdik. Prof. Lütfü Duran da Ören'de. Hukuk DH limi dalında üç yıldız, beni çok etkileyen bir üçgen. Söyleşi- leri, tartışmalarıyla içim aydınlanır, toplumumuzda böyle ki- şiler de var diye mutlanırım, ışıklı kişilikleri önümü, yolumu aydınlatır, geleceğe umutlu bakarım. Sadeliğin görkemini göz- lerim onlarda. Bir akşam bizim balkondayız, güneşi uğurtu- yoruz. Kaz dağlarının ucunda. Bir renk şöleni seyrediyoruz. Tarık Zafer Tunaya, yantnda eşi, o renk şölenine dalıyor, hü- zünle konuşuyor sonra: — Bir ğüzelliğin sona ermesi insana hüzün veriyor, diyor. O renk şölenınden sonra bastıran karanhğı sevmiyor gali- ba. Ben her zamanki iyimserliğimle karşı çıkıyorum: — Güneş yarın yine doğacak. Hepimiz gülümsüyoruz. O akşamı yeniden yaşıyorum şim- di. Penceremde güneşi selamlayarak. Karda parlıyor güneş. Aynı anda Körfez'de de parlıyor, yıkıntılar, kanlar üzerinde. TV ekranında durmadan gösterilen kuşun petrole bulanan kanatlannda da parlıyor. Daha nerelerde parlıyor kimbilir? An- cak ekranlara yansımıyor. Savaş korkusuyla dağlara kaçan- lar, mağaraiara sığınanlar var ülkemizde. Bombalardan ka- çıyor, soğuktan kaçamıyortar. Soğuk bir gecenin sabahında güneş onları donmuş buluyor! Kimi donuyor, kimi yaralar, ya- nıklar içinde, kimi kolu kanadı kırık, boynu bükük bekliyor. TV ekranında yalnız bir açıdan izliyoruz savaşı. Teksesli ya- yınlar dinliyoruz. Oysa savaşın kaç yüzü var, değil mi? Sa- vaşanlar var, geride kalanlar, yıkılan kentler, yok olan güzel- likler, ınsanlığın ortak varlığı yüce değerler. Onların da ekra- na yansıması gerekir. Savaşın acımasızhğını tüm boyutlarıy- la hissetmeli insanlar. Barış özlemi daha çok derinleşir, ba- rışa karşı daha çok bılinçlenir insanlar. Bağdat Müzesi'nde gördüğüm yapıtları düşünüyorum bir- den. Savaş ılıklerime kadar işlemiş. birdost ölümünün arka- sından yazarken kalemim savaşa saplanıyor yeniden. Bağ- dat Müzesi'nı oluşturmak için arkeologlar kaç yıl uğraştı kim- bilir! Toprağın altını kaç yıl kazdılar! Geçmiş uygarlıkları IŞK ğa çıkarmak için nice araştırmalar yaptılar! Bir bombayla ye- niden toprağa dönüşüyor her şey! Teknolojinin yok edici ge- lişmesi insanı ürpertiyor. Bilimin aydınlığı değil karanhğı bu. Kimi zaman sevinirim, yitirdiğimiz sevgililer bizim yaşadık- larımızı görmeden dünyamızdan ayrıldı diye. Kimi zaman da hüzün bastırır, yitirdiğimiz dostlarla çevremiz, dünyamız bo- şalıyor. dikili ağaçlar gidiyor diye, yalnızhğımız artıyor diye... Gidenlerin yeri kolay dolmuyor. Kuşkusuz bu boşluğun da uyarısı var. Hissedenlerin nedenlerine eğilmesi, bu boşluğu dolduracak yolu, yöntemi bulması gerekir. Bir yozluğu aşmak için savaşması gerekir. Her zaman yazarım, Tarık Zafer Tu- naya'yı uğurlarken de hissediyorum. Olüm de bir uyan bence. Cami avlularında düşünürüm çoğu kez. Kimi törenlerin gör- -kemi içindeki fakirliği çarpar gözüme, ölen kişinin yalnızlığı. Bir protokol göreviyle oluşur cenaze kalabalığı. Ölen kişi ya- şarken belli bir yere gelmiş, bir koltuğa oturmuş, ama nasıl yaşamış acaba? Ot gibi mi, insan gibi mi yaşıyor, neler yapı- yor, ne yolda savaşıyor, direnişi nereye kadar sürüyor, neler için ödün verebiliyor? Koşullar değişiyor, değer yargıları da değişiyor, ancak yüce değerler değişmiyor. İnsanı yücelten, insanlık bilincini bileyen değerler giderek anlam kazanıyor. Yaşamını o yüce değerlere adayan kişilerin cenaze törenin- de de başka bir kalabalık var. Neler yitirdiğini biliyor insan- lar. Mezar başında başka bir rüzgâr esiyor. Geride kalanlar dikiliyor, soluklanıyor birden. Tarık Zafer Tunaya tüm yaşamıyla, savaşıyla, üretkenliğiy- le, direnişiyle büyük saygınlığa, güvenirliğe ulaşan bir aydın kişi. Toplumumuza soluk veren kişilerden biri. O soluk kesilmezse mezarında da gülümser sanırım. ören'de güneşi uğurladığımız akşamdan kimi sözleri ku- lağımda çınlıyor şimdi. İyimserliğımi kutladı, ben de güldüm. Gerçekten kutlanacak olay. Ama nerden kaynaklanıyor? Kuş- kusuz toplumumuzu onurlandıran kişilerden. Savaşlan, ürün- leriyle, güzel kişiliklerini itici bir güç gibi hlssederim ben. Umudum yeşerir yeniden. Onlar varsa, biz de varız, umut- suz olamayız, yaşama sevincini solduramayız, diye düşünü- rüm; batan güneşi de hüzünle değil yeniden selamlamak se- vinciyle uğurlarım. CAUSANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Primleriın yatırılınaıııış'' SORV: Ben özel bir işyerinde 1966 yılında işe başladun. Is- yeri beni sigorta numarasıyla sigortalı gösterdl. Bu tarihten sonra işime bir süre ara verdim. 1969 yılında yeniden başka bir işyerinde çalışmaya başla- dım. Yaptığım araştırma sonucu işyerinin beni sigor- taya bildirmesine karşın. 1966 yılında primlerim yatınlmamış. Şu dorumda 5.000 iş günttnü doldurmuş dnnuo- dayun. Ancak, 1966 yılındaki primlerim yabnlma- dıgı için emekli olamıyonım. M.K. YANTIİ Işverenlerin vermekle yükümlü olduklan belgeleri ver- memesi durumunda zarara uğrayan sigortalılar. "Çahştıklan- nı hizmetlermin geçtiği yıbn sonundan başlayarak 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacaklan ilam ile ispatla- yabilirlerse, bunlann mahkeme karannda belirtilen ayhk ka- zanç toplamları ile prim ödeme gün sayılara nazara alınır:' Ancak, işverenin çalıştırdığı işçi için Sosyal Sigortalar Ku- rumu'na işe giriş bildirgesi verdiğ^, fakat primlerini ödemedi- ği, 10 yıllık hak düşürücü sürenin sonunda anlaşıldığında, nasıl bir işlem yapılacaktır? Bu konu yargı kararlarında açıklığa ka- vuşturulmaktadır. (1) "ÖZET İşe giriş bildirgesi verilmesine rağmen prim bel- ge ve bordroîarımn verilmemesi ve primlerin odenmemesi kar- şısında yasal işlem yapıhp primlerin tahsili mümkün iken sigortalının açtığı hizmet tesbit davasında, hak düşürücü süre- nin geçtiği def inde bulurtması Medeni Kanun'un 2. maddesinde yazılı doğruluk kurallanna aykın kabul edilip hakkm kötttye kullanılması sayılarak defin reddi gerekir!' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 30.9.1986 tarih, 1986/4413 esas ve 1986/4777 karar) (2) "ÖZET: lşyeri kayıtlan işveren tarafından usulüne uy- gun olarak düzenlendiği halde, sigortalıdan kesilen primlerin kuruma ödenmediği döneme ait çaüşmaların hak düşürücü sü- reye bağlı olmaksızın sigortalı tarafından her zaman tesbiti is- tenebilir!' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 27.10.1987 tarih, 1987/6068 esas ve 1987/9597 karar.) (3) "ÖZET: Sigortalıhğın başlangıç tarihinin saptanması da- vasında iddia edilen tarih ile kurumdan gelen işe giriş büdirge- sindeki tarih alacağını takip etmesine engel oluşturmayacağından, iddia edilen ve kurumca da doğrulanan tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun kabulü gerekir!' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 1.10.1987 tarih, 1987/4657 esas ve 1987/4782 karar). Kaynak: (1) Lebib Yalkm Yayımlan cüt AA/13. Sıra No: 274 (2) Lebib Yalkın Yayımlan cilt AA/13. Sıra No: 295 (3) Yasa Hukuk Dergisi Temmuz 1988, sayfa 1038
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle