14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURÎYET/10 Howe, siyaseti bırakıyor • LONDRA (AA) — Ingiltere eski Başbakan Yardımcısı Geoffrey Howe, siyaseti bırakmak niyeünde oldugunu açıkladı. Howe, biı dahaki seçimlere katılmayı düşünmediğini de söyledi. Ingütere eski Başbakan Yardımcısı Howe"un görevinden istifası eski Başbakan Margaret Thatcher'ın da düşüşünü hızlandınmştı. Thatcher'm 1979 yümda başbakan seçilmesiyle Maüye Bakanlığı'na atanan Geoffrey Hovve, 1983 yüında Dışişleri Bakanlığı'na getirilmişti. Howe, 1989 yılında da başbakan yardımcıhğına atanmıştı. SBKFden uzlaşma çagnaı • MOSKOVA (AA) — SBKP Merkez Komitesi, Moskova'da dün başladığı toplantısında kabul etüği bir siyasi bildiriyle SSCB'deki tüm birlik cumhuriyetlerinin hükümetlerine ve halklanna ulusal uzlaşma çagrısında bulundu. SBKP Politbürosu ldeoloji Sorumlusu Aleksandr Dzasohov'un dün akşam düzenlediği bir basın toplanüsıyla açıklanan büdiride, ülkede yasa düzeninin yeniden sağlanması için, tüm birlik cumhuriyetlerinin, SSCB anayasasındaki yükünılülük ve sorumluluklarau yerine getinneleri gerektiği görüşü vurgulandı. Bildiride, merkezi hükümetle cumhuriyet hükümetleri arasmdaki yetki ve iktidar çatışmasının yaramgı uçurumun giderek büyümesinden kaygı duyulduğu belirtildi. Bu anlaşmazlıklara son verîlmcsi için SSCB Yüksek Sovyeti'nin birlik cunvhuriyetlerinin parlamentolanyla ortak toplantılar yapması dahil, çeşitli uzlaşma formülleri önerildi. tngfltere'nin harcamalan • LONDRA (AA) — tngiltere'nin Körfez bölgesindeki askeri operasyonlannın maliyeti şimdiden 2 milyar doları aşti. Ingiltere'ııin silahlı kuvvetierden sorumlu Devlet Bakanı Archie Hamilton bugün yaptığı açıklamada bu maliyetin savaşta kaybedilen askeri malzemeyi ve kullanılan cephaneyi kapsamadığını kaydetti. Hamüton, kaybedilen askerî malzemenin yerine yenilerinin getirilip getirilmeyeceği konusunda nenüz bir karar alınmadıgını da söyledi. Kampuçyada banşçabası • BANGKOK (AP) — Birleşmiş Milletler'in Fransa'nın ve Endonezya'nın tecıübeli diplomatlarııun, Kampuçya'run 12 yıl önce işgali iie başlayan savaşı sona erdirmek için Vietnamh yetküilerle görüşmelerde bulunacaklan bildirildi. Vietnam'ın başkenti Hanoi'ye giden diplomatlar arasında Birleşmiş Miüetler Genel Sekreter Yardımcısı Rifaiddin Atonet, Endonezya Dışişleri Bakanı Ali Alatas vt Fransız Dışişleri Bakan Yardımcısı Bdvvige Avi« de bulunuyor. \bramowitz gidiyor mu? • VASHIMÎTON (Cunhnriyety— ABD Dışişleri Balanlığı koriiorları, »on günlerde Amtrika'nıi] Ankara'daki büyûkelçisi Vlorton Abnmowitrin bakanhk içinde önenii bir göreve getirileceği «lundaki söykntilere iahne oluyor. Bu îöylentikre göre baVunlığın îsi numarası Lavrence Eıgleburger yaknda sa|ık nedenleriyle görtvinden »yrılacak. Onun yertıe müsttsar yardımcısı Rofcert Kintnet atanacak. Kinmet'ten boşalacak yere de Abramovitz geürilecek. DIŞ HABERLER 1 ŞUBAT 1991 SPD'ye göreKohl, meclise danışmadan Türkiye'ye asker göndererek anayasayı ihlaî etti AhnanyaVla Türkiye tarbşması DtLEK ZAPTÇIOĞLU Sosyal Demokrat Parti, Türkiye'ye Hawk ve Roland füzeleri ile 600 asker yollanması konusunu anayasa mahkemesine götürüyor. Alman anayasasma göre Alman ordusu sadece yurt savunması için kullanılabiliyor. sma da karşı olduklannı açıkladılar. SPD, Cumhurbaşkanı öztü'ın t4 yayılmacı amaçJar güttâğünü" öne sürüyor ve "Alman askeri Ozal'ın pUnUnaa akt edilmemeli" diyor. Sosyal Demokratlar, Almanya Anayasası- nın 115. maddesi (a) bendinden yola çıkıyor- lar. Alman ordusunun sadece yurt savunması için kuHanılabileceğmi belirten bu maddeye göre savunmayla ilgili hayati önemdeki ka- rarlar mecüste abnmah. Kohl hükümetinin meclise danısmadan Türkiye'ye Çevik Kuv- vet bağlamında asker yollaması, son olarak BONN — Alman hükümeti, Türkiye'ye NATO desteği konusunda kuşku bırakmaz- ken Sosyal Demokratlar (SPD) konuyu Ana- yasa Mahkemesi'ne götürüyor. Ana muha- lefet partisi SPD, "Turkiye vslerini kuUın- dınp Ink'ı kışkırttı. Irak'ın Torkiye'ye tai- dıns NATO destegini zonınlo kılmaz" şek- lindeki görüşünde ısrar ediyoT. Sosyal De- mokratlar, Türkiye'ye "H«wk" ve "Rolud" tipi uçaksavarlann ve 600 askerin yollanma- uçaksavarlarla beraber 600 askeri daha Tür- kiye'ye kaydınnası SPD'de tepki yarattı. Oysa NATO Antlaşmasıjna uygun davranan Kohl hükümetinin bu kararları meclise danışması gerekmiyordu. Başbakan Kohl, NATO Ant- laşması gereğince Türkiye'ye savunma ama- ayla asker yollama yetkisine sahip. NATO Antlaşması bağlamında alınan kararlar hu- kuken anayasaya aykın düşmüyor. Sosyal Demokrat Parti SPD Başkam Hans-Jochen Vogd dünkü meclis oturumun- da "InıkınTirkijVyesaldınsuunNATO'yu seferber etmeyeceği" görüşünü tekrarladı. Buna göre "NATO sadece bir üyesine, her- hangi bir kışkırtma olmadan ucüncü bir ül- keain saldırraası balinde devreye girer." Vo- gel, Türkiye'nin uslerini ABD'ye açarak lrak'ı "kışkırttıgını", saldınya ugrarsa, bunun "ken- di bOecefiJ iş" oldugunu soyledL Cumhurbaş- kanı özal'uı politikasının Türkiye'de de mu- hakfeün tepkisiyle karşılaştığını beürten Sos- yal Demokratlar, Almanya'nın NATO deste- gini tamamen esirgemesinden yana. SPD, ka- muoyunu bölerek muhalefetini sertleştirme- yi amaçlıyor. Almanya'daki bu tartışmalar büyük ölçü- de, hükümetin "Çöl Fırtınaa' 1 harekâtı ve NATO destegi konularında uzun süre sessiz kalmasından kaynaklandı. Başbakan Kohl li- derliğindeki muhafazakâr hükumet ancak son birkaç gündür Almanya'nın resmi tavn- nı neüeştirdi. Dünyada ekonomik açıdan "sö- per gaç" haline gelen Almanya'nın çekimser tutumu özellikle Batıh müttefıklerinde, bu arada Türkiye'de de kuşkusuyla izleniyordu. tngiltere'de yayımlanan "Sunday Kızılhaç'a yolhamcı'tstanbal Hmbcr Senriai — Körfez savaşı nedeniyle Türkiye'ye sıgınan Irakh mültecilere yardım amacıyla Alman Kızühaçı'na ait 26 TIR'dan oluşan saghk malzemesi önceki akşam Ipsala sınır kapısından Türkiye'ye girdi. önceki geceyi Tekirdağ'da geçiren konvoy, dün öğleden sonra E-6 otoyoluyla Ankara'ya hareket etti. Mahmutbey ve Fatih Köprüsü gjşclerine ödenen parayı yüksek bulan ekip şefı W.Hoffman, bu uygulamayı hayretle karsıladıklannı belirtti. W.Hoffman, "Biz geldiğimiz bunca ülkede sıcak ve sevecen şekilde karşüandık. Hiçbir yere de para vermedik. Ama ülkenizde iki kez t durdurulduk ve şu ana kadar 1000 dolar gibi bir para vermek zorunda kaldık. Konuyu ilgili yerlere ileteceğim. Bu arada Kızılay'm bizlerle ilgilenmemesi üzücüydü" dedi. Konuyla ilgili olarak göruşlerine başvurduğumuz Kızılay ilgilüeri ise "Biz zaten yolumuzu açarak yeterince katkıda bulunuyoruz. Böyle küçük aynntılarla ugraşamayız" dediler. Gönüllülerden oluşan teknik personelle yatak, cadır ve sahra hastanesi getiren konvoy, geceyi Gebze'de geçirdi. Bugün Ankara'ya ulaşması beklenen Kızılhaç konvoyunun, merkezi CenevTe'deki Kızılhaç örgütü'nden gelecek talimat doğrultusunda Güneydoğu'da belirlenecek bir yerde sahra hastanesi kuracakları bildirildi. Sahra hastanesinde görev yapacak sağlık personeli ise daha sonra uçakla Türkiye'ye gelecek. Sahra hastanesinin kurulacağı yer daha sonra beürlenecek. (Fotograf: Suat Kozluklu) DlŞBASIN/ Telegnıph" gazetesi geçenlerdeki başyaasm- da şöyle sonıyordu: "Tam ihtiyKimız oldu- fa anda Romınel nerede? n Almanlann İkinci Dünya Savaşı'nda Kuzey Afrıka çöllerinde Maresal Montgomery'yle çarpışan "Çöl Tilkisi" General Rommel'in torunlan, Batı- h müttefiklerirün gözünde "korkaklasmıştı." Almanlann para kazanmaya gelince dünya şampiyonu olduğu; lrak'ı zehirli gaz dahil en modern silahlarla donattıgı; sıra çarpışma- ya gelince geri durduğu seklindeki görüş tn- giltere'de, Fransa'da, Amerika'da ön plana çıktı. Hazırhksız yakalandı Siyasi gözlemcilerin görüşüne göre birle- şerek dünya sahnesinde "saper güç" haline gelen Almanya, Körfez savaşına hazırhksız yakalandı. Alman kamuoyu İkinci Dünya Sa- vaşı'mn ve 40 yılhk bölünmüşlüğün etkisiy- le "savaş" sözcüğünden çok ürküyor. Kırk yıldan beri ekonomik refahım gehştiren, fa- kat dünya politikasmda büyük agulık sahi- bi olmayan Almanya, birleşmesiyle beraber yepyeni bir konuma oturdu. Batılı müttefik- ler Almanya'nm ortak çıkarlan, yataız mali destekle degil, askeri olarak da savunmasını tbekliyorlar. Kohl hükümeti, 2 ağustostan bu yana, ana- sımn yurtdışına asker gönderrneye iân Ivermedigini belirterek Körfez'deki yığınaga Ikatılmadı. Mali destegini arttırarak bunu te- llafı etmeye çahştı. Şimdi NATO bağlamında iüstüne düşen görevi yerine getirip getinne- yecegi dahi kamuoyunda ve mecliste ateşli jtamşmalara yol açıyor. Aunan Anayasası, Suudi Arabistan'a asker gönderilmesini ger- çekten yasaklıyor. Anayasa degişikliğini sa- vunan Kohl hükümetinin ise muhakfete karşı oldugu sürece anayasayı değiştirme sansı yok. SPD'nin muhalefeti sürdükçe Kohl mecliste anayasa degişiknği için gereken ücte ikilik co- gunluğu saglayamayacak. Kesin olan bir şey varsa, o da Batıh müt- tefıklerin Birleşik Almanya'nın siyasi tutumu- v nu yakından izlediği. Gencher memnun Bu arada Federal Ahnan Dvşişleri Bakanı Hans Dietrich Geoscher, Cumhurbaşkanı Turgut Öıal'ın Türkiye'nin Korfez'de coğraf- yanın değişmesüıi istemedıği yolundaki açık- lamasının memnuniyet verici oldugunu söy- ledi. Genscher, Federal Meclis'in dünkü genel kurulunda yaptıgı konuşmada, Cumhurbaş- kam Tnrgut Özal'ın "Korfer'de co^rafyanın de^işmesini istemiyoruz. Irak topraklannda gözümüz yok" şekündeki demecinden büyük memnuniyet duydujjjınu bildirdi. Genscher, Özal'ın beyanatlan dışında Türkiye'deki tar- uşmalann bu yönde gelişmesinin de memnu- niyet veTİci oldugunu kaydetti. Savaşın ardındaki plan: Istikrarh bir OrtadoğuLEE HAMtLTON WASHINGTON — Senatör, Kongre orta- doğu Alt Komitesi Başkanı, Korfez'de savaş için yaptığımız bütün hazırlıklar gibi barış için de bir plan yapmaya baslamalıyız. Sa- vaştan sonra Korfez'de karşımıza çıkacak ol- gular, ABD'ye Ortadoğu'nun yeniden şekil- lenmesini sağlayacak olağanüstü fırsatlan ve- recektir. Benim tahminim, ABD, bu çatışma- dan bölgedeki büyük etküenmeler ve risklerle birlikte çıkacaktır. Bölgedeki rolümüzü ta- nımlayacak bu fırsata sahibiz. Bu konuda ilk soru, Korfez'de savaşın ka- zanümasına nelerin yeteceğidir. Başkan Bush, bunlan, Irak'ın Kuveyt'ten koşulsuz çekilmesî ve Birleşmiş Milletler'in 12 karanna uyukna- sının sağlanması olarak açıklamıştır. Ancak Bush'un son açıklamaları ile yürütülen askeri operasyon, Irak'ın tesüm ohnası ve silahla- nrun tahrip edilmesine doğru gidildiğini gös- termektedir. Bu öncelikler, savaş bittiğinde diplomatik açıdan bircok zorluğu beraberinde getirecek- tir. Savaş, ABD'nin bazı problemlerinin çö- zülmesine yardım edebüir, ancak ayru zaman- da daha kötü sorunlar yaratabiür. Savaşın sonunda, önceliklerimizi görüşme- ler yoluyla ortaya koymalıyu. Bunu, askeri seçeneğe verdiğirniz öncelik gibi yapmak zo- rundayız. Israil, 1981 yılmda Irak'ın nükleer kapasitesini bombaladı, ancak Irak, yeniden kurdu. Biz şimdi, bu kapasitenin yeniden yı- kılmasını istiyoruz, ancak savaş sonrasmda başanlı bir görüşme yolu bulamazsak bu tür bir durumun yeniden ortaya çıkacağını söy- leyebilirim. Körfez için uzun dönemli bir savunma olu- şumu nasıl sağlanabilir? Bunun için benim görüşüme göre bazı şartlar gerekmektedir. ABD, Körfez ülkeleri ile var olandan da- ha farklı yeni oluşumlar arama yoluna gide- bilir. Birleşik Devletler, Körfez ülkeleri ile ge- niş çaplı anlaşmalar yaparak hava ve deniz güçlerinin bölgedeki etkismi arttırabüir. Kör- fez ülkeleri ile savaş sonrasmda askeri bağ- lar kurulması zaten gundemdedir ve güçlü iş- birliği surdürulmeüdir. ABD üe Körfez ülke- leri arasında kara ve deniz tatbikatları duzen- lenmesi konusunda da işbirliği sağlanmahdır. Ancak ABD'nin Korfez'de fıziki anlamda bir güce de ihtiyaa vardır. Bu güç, uçak ge- milerinin Körfez'deki gücünün genişlemesi- ni ve Bahreyn'deki destek gücünün arttırıl- masını içermelidir. Ancak ABD kamuoyun- nun ve Kongresi'nin Amerikan Kara Kuvvet- leri'nin Körfez'de varhklannı sürdürmesi ko- nusunda ne düşündüğüne ilişkin kaygılarım var. Ben, Körfez'de büyük bir kara kuvveti- nin gerekli olacağı inanandayım. Benim gö- rüşüm, bu güç, Körfez İşbirliği Konseyi üye- si ülkelerden, diğer Arap ülkelerinden veya Birleşmiş Mületler'den sağlanabüir. ABD Ka- ra Kuvvetleri de bu güçler arasında sayıca kü- çük ancak etkili bir rol oynayabilmeli. . Birleşmiş Mületler, Kuveyt'te savaş sonra- smda bir banş gücü oluşturulmasına önder- lik etmeli. Bu gücün büyük bir bölümü de Irak'a karşı oluşturulan ittifakta yer alan Arap ülkelerinden sağlanmah. Körfez'de çatışma bitince, Orudoğu'daki kitlesel yok edici silahlar konusunda ulusla- rarası bir konferans düzenlenmesine gerek- sinimimiz vardır. lran ve Israil'in de aralann- da bulunduğu tüm taraf ülkeler bu konferan- sa katılmahdır. Bölgedeki tüm silahlar ma- saya getirilmelidir. ABD için savaş, Arap-lsrail sorununun çö- zümünde hızlandıncı bir etki yapacaktır. Sa- vaşın bitiminde dikkatler yeniden Filistin so- runu üzerinde odaklanacaktır. tsrail ile Fi- listin arasında dogrudan görüşmeler yapüma- sı sorunun çözümünde birinci adımdır. Di- ğeri ise Israil ile Arap ülkeleri arasında gö- rüşmelerin başlatılmasıdır. Bu yaklaşım, eks- tra degildir, ben taraflann bu konuda ikna edilecegi görüşündeyim. Türkiye ise Körfez krizindeki rolünün Av- rupa Topluluğu'na bağlanmasına yol açaca- ğını planlamaktadır. Türkiye aynca önümüz- deki aylar içerisinde ABD'nin daha fazla eko- nomik, askeri ve politik destegini isteyecek- tir. lran'ın Irak'a karşı güçlendirümesi konu- sunda da büyük bir kaygıya sahibim. Biz, Or- tadoğu'da bir güç boşluğu yaratmamalıyız ve bölgenin güç dengesine büyük bir zarar ver- memeliyiz. ABD olarak yararun ivi'eştirüme- sine yardımcı ohnalıyız. lran ve Irak için ye- ni fıreatlar görülmektedir. ABD olarak savaş sonrasmda Irak halkına yardımı engelleme- meliyiz. ABD, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ül- keleri teşvik ederek hatta hatta baskı yapa- rak gelirin fakir Arap ülkelerine de yansıtü- masım saglamalıdır. Arap dünyasında geli- rin yeniden dağıtımı sağlanmadıkça istikrar sağlanamaz. Tüm bunlar gözönüne alındığmda ABD, Ortadoğu'ya ilişkin çeşitli sorularla karşı kar- şıyadır. Eğer ABD, dünyamn liderligi rolüne soyunmazsa, bu rolü kim oynayacaktır? internaÜonarHeraM Tribune (27 Ocak) 7'ye 10 oranının korunması talebi reddedüdi Samaras, ABD'den eli boş döndü STELYO BERBERAKİS ATtNA — Körfez savaşmm başlamasından bu yana tüm Av- rupa ülkelerinde duyulan tedir- gjnligin yanı sıra, Yunanistan- ın bir kaygısı daha var: Türki- ye'nin bölgedeki stratejik ve si- yasal öneminin artması. Yuna- nistan Dışişleri Bakanı Andonis Sunaras'ın Mısır ve Suriye baş- kentlerine gerçekleştirdigi "yüdmm" ziyaretlerinden son- ra ABD'ye giderek Başkan Ge- orge Bnsh, Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker ve Savunma Bakanı Dfck Cheney ile yaptıgı görüş- meler de bu endişelerinin ne denli ciddi oldugunu gösteriyor. Atina hükümetinin bir başka şi- kâyeti de Kıbns sorunu ile ilgi- li. Atina, BM Güvenlik Konse- yi'nin Kuveyt için almış olduğu kararlann avrusmı Kıbns için de almış olmasına karşın, bunlann bugüne kadar uygulanmadığını öne sürerek bu doğrultuda çeşit- li diplomatik faaliyetler göster- meye başladı. Dışişleri Bakanı Samaras, ön- ceki gün Washington'da yaptıgı resmi temaslan süresince Yuna- nistan'ın Türkiye'ye yapılan si- lah yardımlanndan endişe duy- duğunu dile getirdi. Bu bağlam- da ABD'nin Türkiye ve Yuna- nistan'a ayırdığı 7/10 oranuıda- ki yardun dengesinin konınma- smı talep eden Samaras, bu ko- nuda ABD'nin "olumsoz" ya- mtlanyla karşüaşacagını biliyor- du. Buna karşm Samaras'ın ge- rek Bush gerekse Baker'a "Tirkive'Bİn bölfedeki öneml- •1 artnrdı|ını biliyor ve bu öne- miae göre yardım edilmesi g«- rekii^ne fauuyoruz. Ancak Yu- nanigUD'iB da savunma sornn- lan oMugm» uBntmanuuuzı ve i isisteminıizi gückndir- meaizi istiyoruz" dediğı ögrenil- di. Samaras'ın 7-10 oranında ıs- rar etmemesi, bir yandan ABD vetkihlerini "memnun" kılar- ken, diğer yandan Yunan muha- lefet partüerinin "tepkiterine" yol açü. Ancak Samaras'ın Yu- nan savunma sistemi için istediği "ek yardıml»rm n karşı da ABD'- nin pek istekli olmadıgı bildiri- liyor. Bush ve Baker'm, Yuna- nistan'ın Körfez savaşı karşısın- da takındığı tavnn ne denli "gu- nır verici" oldugunu açıklama- lannın dışında Samaras'ın pek bir şey elde ettiği soylenemez. ABD yetkililerinin Samaras'a H sanş sonnuuda aynı dengele- rin sa|lan»ca|ına" yönelik gü- venceler verdiği, ancak savaş sü- resinde bu dengelerin korunma- sının olanak dışı olduğuna dik- kat çektikleri belirtiliyor. Bu arada Samaras'ın ABD Savun- ma Bakanlığı'na bir liste sundu- ğu ve bu listede Yunanistan'ın gereksinim duyduğu silahlann yer aldığı ögTenildi. Listede yer alan silah tipleri acıklanmadıy- sa da Yunanistan'ın Patriot tipi füzelere ve Apachi tipi helikop- terlere ilgi duyduğu bildiriliyor. ABD Savunma Bakanhğı, Sa- maras'ın sunduğu bu "silah listesini" kabul ettiği, ancak "in- celendikten sonra yanıüanacağmı" belirttiği öğre- nildi. ANKARA Lrak'tan ılımh ıııesaj AKILLIFÜZE' — "Tomahawk" Cnıise füzeleri, ABD'nin Irak'a karşı kullandıgı ultra modern elektronik silahlar arasında en et- kili olanlardan biri. Savaşın ilk günlerinde Irak hava savunma sis- teminde buyük gedikler açılmasında Tomahawklar basrolü oy- namışlardı. Hedeflerini bttyuk isabetle vnran fıizeler aynca ön- lerine çıkan engebeleri de yollannı degiştirerek aşıyorlar. Bn nc- denle Tomahawklann bir adı da "akülı fiizekr." ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — lrak'm Ankara Buyuk- elçisi Rafi Dahham Micvel El Tikriti'nin Başkent'teki ziyaret- leri sürüyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a güven mektubu- nu 11 Ocak'ta sunan büyükel- çinin bu ziyaretleri, "diploma- tik nezaket geregi" diye açıkla- nıyor. Ancak Büyükelci El Tik- riti'nin hemen her ziyaretinde "Türkiye'y- bir Irak saMıns oJ- mayacağı, UişkUerin iyi dıizeyi- nin korunması ve Türkiye'nin savaşta tarafsız kalması gerektiği" yönünde mesajlar vermesi "dikkat çekici" bulu- nuyor. Diplomatik gözlemciler bu mesajlann Türkiye'yi "kara harekfttından uzak tutma" amaçlı olabilecegini ifade edi- yorlar. Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in Türkiye'yi saldırganhk- la suçlayan ve dolaylı tehditler iceren mektubunun Dışişleri Ba- kanı Kurtcebe Alptemocin tara- fından "dengeli, ancak sert bir tooda" yanıtlanması sonrasın- da, Ankara-Bağdat ilişkilerinde yeni bir gerginleşme gözlenmi- yor. Irak Büyûkelçisi El Tikri- ti'nin bu hafta içinde yaptıgı te- maslar ise tam tersine "gergin- Kgi tırmandınnama çabası" ola- rak değerlendiriliyor. TBMM Başkanı Kaya Erdem'i dün ma- kamında ziyaret ederek 1 saat 15 dakika görüşen büyükelci, daha sonra gazetecilerin sorula- rını yanıtlarken, "Btrim temen- nimiz, Türkiye'nin bu zor gün- lerde larafsız kalması ve bu U- rafsizltgıa sürmesidir" dedi. Türk ve Irak halklarınm kötü bir şey olmasını istemediklerini bildiren El Tikriti, "Düşmanlar Türkiye ile bizim aramızda kö- tü bir Şey yapmak istiyorlar. Ama inşallah hiçbir şey çık- mayacak" dedi. El Tikriti ayn- ca Erdem'le görüşmesi sırasm- da kendisine Irak Meclis Başka- m'ndan selam Uettiğini de söy- ledi. Irak Büyûkelçisi'nin bu açık- laması, Türkiye'nin İncirlik Üs- sü'nü, lrak'ı bombalayan ABD uçaklanna açmasına karşın ha- len kendi silahlı kuvvetleriyle sa- vaşm tarafı olmamasının Bağ- dat'ta "memnuniyet" yarattığı şeklinde yorumlandı. Dışişleri Bakanhğı yetküüeri, Irak Büyük- elçisi'nin "nezaket ziyareüeri" sırasında Türkiye'nin kara sava- şına girmemesi için dolaylı tel- kinde bulunmuş olabilecegini belirtiyorlar. Büyükelci El Tikriti'nin önce- ki gun Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan ile yaptıgı görüş- mede ise herhangi bir istemin gündeme gelmediği kaydedildi. Milli Savunma kaynaklan, Irak Büyükelçisi'nin "yeni bir öneri ya da istek dile getirmedigini" söylediler. öte yandan, Irak'ın Türkiye'den olası bütün istem- lerirü Dışişleri Bakanhğı kana- hyla yapması gerektiği de vur- gulandı. TAHRAN RADYOSU Tüm Müslümanlar Irak'ayardım etsinDış Hıberler Servisi— Körfez savaşında tarafsızhğım ilan eden Iran'da Şii halk lrak'ı destekler- ken, Kürtlerin ABD'yi destekle- diği belirtiliyor. Bu arada Tah- ran radyosunun da Batıya karşı giderek daha sert bir tutuma gir- diği gözleniyor. Iğdır muhabirimiz Azer İJn- sal'ın bildirdiğine göre Tahran radyosu dun sabahki yayuunda, tüm Müslümanlan, Irak halkı- na ilaç ve gıda yardımı yapma- ya çağırarak şöyle dedi: "tnsan haklarının savunucu- su oldugunu ileri süren ABD ve Batıhlar savunmasız Irak halkı- na bombalar yağdınyorlar. Da- ha sonra kutsal topraklara sal- dınp camileri tahrip ediyorlar. Irak'ın içinden ulaşan haberler göstennektedir ki Irak'ın Mtis- lüman halkı susuz, elektriksiz, gıda maddesiz ve ilaçsız son de- rece kötü şartlar altındadır. Ba- tılı saldırganlar ve onlann eleba- şısı olan Amerikahlar okullan bile bombardıman ediyorlar. Hiçbir askeri önemi ohnayan küçük yerleşim bölgelerini yer- le bir ediyorlar. Irak askeri kuv- vetlerinin dışındaki halkın kar şı karşıya bulunduğu durum is< daha dayanümaz bir haldedir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle