14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 1991 + *** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Yasaklardan Kurtulmak... (Baştarafı 1. Sayfada) ayıbından henüz tam olarak kurtulabilmiş değil. Bunun olabilmesi, hükümet protokolüyle programındayeralan "demokrasi reformu"- nun gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu ülke- de düşünce özgürlüğunü kısıtlayan zincirler kırılmadan, bunun için gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmadan, "kitap yasağı" gibi utanç verici uygularnalardan kurtulamayız. Ama bir nokta unutulmasın: Yasayla kafa değişimı de eşzamanlı ola- mıyor. Demokrasiye uygun yasal düzenle- meler yapılır, ama zihniyet değişimi de onun arkasından çok sonra gelebilir. Bunun gibi devlet bürokrasisine demokrasiyi götürmek de öyle kolay bir iş değil. Kemikleşmiş bir- takım alışkanlıkların üstesinden gelebilmek için sadece yasa değişikliği yetmiyor. Önümüzdeki dönemde, Paris Şartı'nda da öngörüldüğü gibi demokrasinin tüm kural ve kurumlarını kâğıt üstüne dökebilir ve TBMM'den geçirebiliriz. Bu artık çok büyük bir olasılıktır. Ayrıca bu amaca ulaşılması, ül- kemizin modernleşmesınde kuşkusuz büyük bir atılımın altını çizecektir. Ama böylece demokrasi adına her şeyin olup biteceğı sanısma da kendimizi kaptır- mayalım lütfen. Çünkü demokrasi bir süreçtir ve bir yaşam biçimidir. Demokrasiyi bir top- lumda yaşam biçimi, bir kültür olarak özüm- seyebilmek için yalnız yasaları değil, kafa- ları da mutlaka değiştirmek gerekiyor. Zihniyet değişiminin ise tek bir önkoşulu var: Eğitim... Üniversiteleri kitap yasağı ayıbından kur- tarmak ve gerçek bilim yuvaları haline ge- tirmek, bunun bir parçası sayılır. Ama Türkiye'de demokrasiyi gerçekten bir kültür, bir yaşam biçimi olarak yerleştirmek istiyorsak, yaşamsal bir görevimiz var de- mektir: İlk ve orta öğretim sistemimizde kök- lü bir reform... Bu açıdan, dün ıkinci sayfamızda yayım- lanan Zehra İpşiroğlu'nun makalesındeki şu satırların altını bir kez daha çizmek isteriz: "Eğitim anlayışımızı temelinden değiştır- melıyiz. Her şeyden önce okulun öğrenciye soluk aldırmayan bir tutukluevi olmaktan çık- ması; öğretmenlerin gardiyan rolünden kur- tulmalan; öğretmen-öğrenci arasında saygı, sevgi ve karşılıklı güvene dayanan yapıcı bir diyaloğun kurulması; her şeyi tepeden inme belirleyen ve karşıt görüşlere hak tanımayan otoriter sistemin yıkılması; soyut bir bilgi ak- tarımına dayanan ezberciliğın kaldırılması; öğrencinin her açıdan ilgisini çekecek ve et- kin katılımını sağlayacak bir ders düzenine geçilmesi; eleştirel ve çok yönlü düşünme, düşgücünü ve yaratıcılığı geliştirme doğrul- tusunda gerek ders sistemi ve yönteminde gerek kullanılan kitaplarda köklü değişiklik- lerin yapılması..." Çocuklarımıza bu anlamda sahip çıkabi- lırsek, onlara bağımsız düşünmeyi aşılaya- bilirsek, bu ülkeyi çok daha mutlu ve güzel yarınlara götürebiliriz. Böylece demokrasi de yalnız kâğıt üstün- de kalmaktan çıkar, bir kültür ve yaşam tar- zı olarak yerleşir topluma. Hükümetin zam çıkmazı (Baftarafı 1. Sayfada) ması gerekli ön- letnler konusunda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı bürok- ratlan ile bir süre önce iki ayrı toplantı yaptı. İlk toplantıda Çüler'e bütçe ve KİT sisteminin fînansman dengeleri ile alınması gerekli yeni önlem önerilerini içeren raporlar sunuldu. Çiller bu toplantılarda Hazi- ne yetkililerine kamu açıklarını düşünnek ve KİT zamları ile il- gili olarak üç temel formül üze- rinde çalışma yapmalarını iste- di. ÇiUer'in Hazine'ye sorduğu üç soru ve formülü şöyle: 1. "KİT üriinleri için öyle bir zam paketi hazırlayın ki 1992 yılında KİT sisteminin fi- nansman açığını sıfırlayalım, bütçe açığını da azaltalım." Hazine yetkilileri, ÇiUer'in bu fonnülüne hemen karşı çıktılar. Verdikleri yanıtta, "Efendira bu mümkün değü. KİT'lere ne kadar zam yaparsak yapalım bunun bütçeye etkisi olmaz. Sa- dece bir yıl sonra temettü ola- rak bütçeye yansıyabilir" dedi- ler. Bu olumsuz yanıt üzerine Çil- ler'in diğer iki sorusu geldi: 2. "Peki KİT sistemindeki 26 trilyon liralık açığı ve biitçede bu kuruluşlara yapılan 13 tril- yon liralık transferi önlemek için ne kadar zam gerekiyor?" 3. "Aralık ayında bir defada yttzde 60 zam yapılacak olsa bu ne kadar kaynak sağlar?" Hazine uzmanlan Çiller'in son iki sorusu ile ilgili ayrmtılı bir çalışma yaptılar ve sonucu yazılı olarak ilettiler. Yapılan bu çalışma, tüm KİT ürünlerine yapılacak ortalama yüzde 60 oranmdaki zammın sistemin net açığını ancak 6-6.5 trilyon lira azaltabileceğini or- taya koydu. Bu arada kâğıt, demir-çelik, çimento gibi bazı ürünlere yüksek oranlı zarn yap- manın olanaksız olduğu, zam oranının yüksek olması duru- munda tüketimin dışsatıma ka- yacağı vurgulandı. Aynca temel girdi niteliğindeki KİT ürünle- rine yapılacak zammın yarata- cağı maliyet artışının diğer KİT'leri de etkileyeceği ve siste- me net getirisinin oldukça dü- şük kalacağı ifade edildi. KİT sistemine bütçeden veril- mesi öngörülen 13 trilyon lira tutarındaki transfer ödeneği ve 26 trilyon liralık açığı kapatmak için gerekli 39 trilyon liralık kaynağın zamlarla nasıl sağla- nabileceği sorusunun yanıtında da Hazine'nin oldukça zorlan- dığı belirtildi. Bunun için genel olarak tüm KİT ürünlerine yüzde 60-100 arasında değişen oranlarda zam yapılması, aynca, tekel niteli- ğindeki KIT'lerin ürettikleri pet- rol ürünleri, çay, şeker ve elek- triğe yüzde 200-300 oranlarını bulan şok zamlar yapılması ge- rektiğini hesapladı. Ilgililer, yüzde 200-300 oran- larında zam yapılmasının söz konusu olamayacağını belirte- rek önümüzdeki günlerde KİT ürünlerine yüzde 30-60 arasın- da değişen seri zamlar gelebile- ceğini kaydettiler. Söz konusu zamların birkaç gün içinde yü- rürlüğe konulması halinde ara- Çelişkiler itirazlar (Baştarafı Sporda) rüı seyirciye hoş gelmediğini artık bu oyunculann bılmesı ge- rekir. Hele eski oyunculann takıma yeni giren gençlere ağa- beylik yapacaklan yerde, her fırsatta onlara bağırmaları, bu oyunculan tedirgin ettiği gibi daha çok hata yapmalarına yol açıyor. Bu konu ustünde biraz duşünmelerinde yarar var. En çok tepki gösterdiğim bir diğer olaya gelince; son haf- talarda birçok oyuncu maç sırasında ayakkabısının kayma- ması için yere tükürüyor, sonra da ustüne basarak aklınca kaymaya çözüm getiriyor. Bunu yapmayan arkadaşımn ne- derı kaymadığını ise merak bile etmiyor veya başka bir ön- lem almayı düşünmüyor. Artık bir tik haline gelen bu dav- ranışa mutlaka bir son verilmeli. Çok çirkin görunen ve in- sanların midesini bulandıran, etrafa mikrop saçan bu hare- ketı yapanlan takım arkadaşlan, antrenörleri, yöneticiler, hat- ta hakemkr sık sık uyarmalı, gerekiyorsa ceza verilmeli. So- kağa tükürenlere bile tepki gösteren toplumumuzda kültür seviyesi yüksek kişiler olarak nitelendirdiğimiz voleybolcu- lanmızın salonlardaki bu yanhştan kendilerini sıyırmalarını belliyorum. ŞİRİNYER HİPODROMU'NDAN Cankut çok şanslı MUSTAJA DURMUŞ 1. Ayak: Boş kilolu Nazba- tur*vn biritciliğe uzanacağmı varsiyıyoruı. Pist çalışmalann- da canlı jörünen Nihan ve Nülcedan rakipleri görünü- mOrıie. 2.. Ayak: Izmir pistini çok se- ven Cankut haarlıklannda da oldiKça dir görünüyor. Geçen hafuki yanşını kazanan Ka- rantnah veiyi bir galop sergi- leyeı Tahrağa'nın da şansı varar. 3 . Ayak: Dün sabahki sprin- tini »eğendfimiz Prestige'e ilk şans veriyoruz. Bir koşu gören Trvra ve Hatıran daha sonra düşmülebür. îstanbul'dan ha- zır plen Negishanım'ı sürpriz- de cneririz <4 Ayak: Boş kilosu ile Av- raş-cilk şarca sahiptir. Dün sa- baiti sprİKİnde göz dolduran Ya\ış 01 Captan sert rakibi oludu. Bs mesafeye yatkın olaı Balala'ka ve Korhanbey'- in e tabeiı şansları vardır. S Ayak:Bu yarışı için iyi bir hajzrlık doıemi geçiren Kav- çizsey ile ^amdar arasındaki mıCiadele, yarışın birincisini belleyeceitir. Çok i>i bir (on yakaayan Karayunt ve soayansın kolay kazanan Va- roizabelann şanslı isimleridir. 4 Ayak tzmir pistine uyum an £>ğaziçi, favorimiz- dir. tzmir'deki ilk yanşında göz dolduran Balkız ve Dorutay'ı rakip olarak görüyoruz. Yeni yeni düzelen Altmay'ı sürprize öneririz. TAHMİNLERtMİZ 1. Koşu: F: (1) Jetador, P: (3) Mightdor. 2. Koşu: F: (5) Nazbatur, P: (2) Nihan, S: (1) Nüktedan. 3. koşu: F: (1) Cankut, P: (6) Karantinak, P: (7) Tahirağa, S: (5) Engin 2. 4. Koşu: F: (7) Prestige, P: (9) Tnıva, P: (12) Hatıran, S: (13) Nergishanım. 5. Koşu: F: (8) Avraşa, P: (4) Yolkaptan, P: (1) Balalayka, S: (3) Korhanbay. 6. Koşu: F. (2) Kavçinbey, P: (1) Namdar, P: (11) Kara- yunt, S: (7) Varol, S: (8) Yur- dabak. 7. Koşu: F: (1) Boğaziçi, P: (14) Balkız, P: (2) Dorutay, S: (5) Altınay. 1(7 8 s> 1112 T3 14 x 1s 7 a f £ 11 12 13 14 lık ayı enflasyon rakamı yüzde 10'un üstüne çıkacak, yülık enf- lasyon da yüzde 75-80'i bula- cak. Ocak ve şubat aylannda da bir miktar yükselmesi beklenen enflasyon oranının sonraki ay- larda ise yüzde 2-3'ler düzeyine inebileceği hesaplanıyor. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Lütfullah Kayalar, Eko- nomiden Sorumlu Devlet Baka- nı Tansu Çiüer'i yaptığı açıkla- malardan dolayı eleştirerek, "rakamlan yorumlamakta acemi" olduğunu söyledi. Lütfullah Kayalar düzenledi- ği basın toplantısında, Tansu Çiller'den "BankaJarın ve Top- lu Konut'un bağlı olmadıgı, bu- na rağmen kendianin ekonomi- den sorumlu olduğunu iddia eden bakan" olarak söz etti. Çiller'in basına verdiği demeç- lerde Hazine açığının 77 trilyon olduğunu iddia ettiğini kayde- den Lütfullah Kayalar, şunları söyledi: "Sanıyorum devlet tecriibesi olmadıgı için rakamlan isterken neyi talep ettiğini söyleyemiyor. Lokantaya gidip çorba isteyen ama hangi çorba olduğunu soy- lemeyen miişteri gibi bunu sayın bakanın acemiliğme veriyoruz. Hazine açığının 77 trilyon olma- sı mümkün değildir. Bi/ kendi- sinin Hazine borcu ile Hazine açığını birbirine karıştırdığım tahmin ediyoruz. Buna Uişkin rakamlar hem Hazine Müste- şarhğı'nda hem de ilgili bakan- larda var. Eğer ulasma güçlüğü varsa biz kendisine bir set tak- dim ederiz. Eğer yorumlama güçlüğü çekiyorsa birim ekono- miden iyi anlayan arkadaşlan- mız Ekrem Pakdemirli, Güneş Taner ve Işın Çelebi kendisine yardımcı olabilirier." Lütfullah Kayalar, Tansu Çiller'in kendi içinde çelişen açıklamalar yaptığını, yurtdışın- dan her gün görüşme için tele- fon aldığını söylediğini anımsa- tarak, "Türkiye söylediği gibi kötü noktada olsa kimse görüş- mek için kendisini aramaz" de- di. Kayalar, Çiller'in "Türkiye'- nin röntgenini çekecegiz" sözü- nü de eleştirerek "BUgisiz tek- nisyenlerin çektigi röntgene şüp- beyle bakmak gerekir. Kendisi üniversite dersi vermekle Tür- kiye'yi yönetmek arasında fark olduğunu anlayacaktır" dedi.' Kayalar, DYP ile SHP'nin "siyah-beyaz" gibi birbirlerine zıt olduğunu belirterek, 8 yıllık ANAP iktidarında yapılanları inkâr etmenin ve enkaz edebiya- tı yapmanın "kara kalplih'k" ol- duğunu savundu. Ddncikanal (Baftarafı 1. Sayfada) Villard'ın çekimleri yapüdı. TVr 2, buna bağlantılı olarak Hilton- da ortak bir ekibin hazırladığı, sunuculuğunu Mustafa Yola- şan'ın yaptığı, Akrep Nalan, son günlerin gözde tavernacısı Fe- don, NUüfer, Rana ve Selçuk Alagöz'ün katıldıklan bir çekim gerçekleştirdi. Bu bölümde ay- nca dans orkestralan, güldürü bölümünde Nino Manzella ve Enis Fosforoğlu yer aldılar. TV3'te ise özel bir program olmadıgı, kaliteli müzik progra- mı ile beğenilen fılmlerden seç- melerin yer alacağı öğrenildi. TV4 ise bu yıl gençlere yönelik kanal olarak yalnız bu kesime hitap eden bir program hazırla- dı. 140 dakikahk, Izmır'de "depo-show" adı verilen bir me- kânda disco havasında gerçek- lesecek yapımda 22 kişilik dans- çı ve balerinlerden oluşan bir ekibin hazırlayacağı özel bir gösteri yer ahyor. Bunun yanı sı- ra geçen yılın hit parçalarından oluşan uzun bir müzik progra- mı da gündemde. Süırl ise bu yıl, programı he- nüz kesinleşmemekle birlikte TRTnin yoğun programı karşı- sında dansözlerin yanı sıra, ve- receği "büyük ödül" ile ekrana seyirci çekmeye çalışacak. İNCELEME— Istanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar olay yerinde incelemede bulundu, bilgi aldı. Terör Emniyet'i vurdu (Baştarafı 1. Sayfada) rın bir ara sokaktan Şişli yönü- ne gittikleri belirlendi. 14'lü ve lö'lı tabanca kullan- dıklan sanüan saldırganlann aç- tığı ateş sonucu İstanbul Emni- yet Müdur Yardımcısı Şakir Koç ile şoförü Vedat Dilmaç'ın, ço- ğu kafaJarına isabet eden çok sayıda kurşun yarası nedeniyle olay yerinde can verdikleri öğ- renildi. Makam otomobilinde kanlar içinde kalan Koç ve Dil- maç'ın cesetleri cevredeki vatan- daşlar ve olay yerine gelen gü- venlik görevlilerince kısa sürede Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıl- dı. Cesetler, daha sonra hasta- ne morguna götürüldü. Silahlı saldırının öğrenilme- siyle İstanbul Emniyeti, saldır- ganları yakalayabilmek için Te- rörle Mucadale Şubesi'ne bağlı ozel tim ve öteki butün birimle- ri harekete geçirdi. özel timler Nişantaşı, Os- manbey, Şişli, Teşvikiye ve Me- cidiyeköy çevresinde bütün ara- balan, sokak aralannı ve kuşku- lu gördükleri her şeyi tek tek aradılar. Önemli kavşak ve yol- lar kesilerek Istanbul'un öteki bölgelerinde de aramalar sürdü, kuşkulu görülen çok sayıda ki- şi gözaltına alındı. Ancak henüz saldırganlardan yakalanan ol- madıgı bildirildi. Olay yerinde incelemelerde bulunan uzman ekip, çok sayı- da boş kovan buldu. Siyah BMW makam otomobilinin camlannın darmadağın olduğu, birçok yerinde de kurşun delik- leri bulunduğu gözlendi. Olayın ardından İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, saldın yerine gelerek in- celemede bulundu, görevlilerden geniş bilgi aldı. Ağar, konuşmak Diplomat (Baftarafı I. Sayfada) larının oturduğu ve vergileri ödenmeyen bazı evlere el konul- duğunu bildirdi. Nevv York'ta BM Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşin belediye üe Türk hükümeti arasındaki vergi an- laşmazhğının uzun süredir de- vam ettiğini söyledi. Akşin, "Türkiye'de Amerikan dışişle- ri ve savunma bakanlığı toplu- luğunun üyelerinden vergi alın- madığım", Türkiye'nin "an- layışımn" da ABD'de aynı ol- duğunu bildirdi. Akşin, Türk hükümeti ile ABD Dışişleri Ba- kanlığı arasında bu konuda gö- rüşmelerin sürdüğünü belirtti. öte yandan The Nevv York Post, Türkiye ile ABD Dışişleri Bakanlığı arasında yapılan an- laşmada sadece VVashington çevresindeki konutlann vergi dı- şı bırakıldığı, Washington dışı bölgeler için bir anlaşma yapıl- madığını bildirdi. lsmi açıklan- mayan bir Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Post'a "Türk hükümetine vergi sornn- larının Nevv York Belediyesi ile halledilmesi gerektiğini",, dola- yısıyla ABD Dışişleri Bakanlı- ğı'nın bu konuda muhatap ol- madığını bildirdiklerini söyledi. Büyükelçi Akşin, bütün bu iddialann "bir yorum" meselesi olduğunu söylüyor. Türk hükü- metinin muhatap olarak halen ABD Dışişleri Bakanlığı'nı gör- düğünü bildiriyor. Nevv York Belediyesi diplo- matik dokunulmazlığı, bir tek misyonlann en üst düzeydeki diplomatlarına tanıyor. Nitekim anlaşmazlık konusu edilen ve el konulduğu bildirilen binalarda daha alt düzeydeki diplomatlar oturuyor. The Nevv York Post'- un haberine göre Türkiye'nin belediyeye şu anki borcu 37.000 dolar. Belediyenin vergi borcu nede- niyle apartmanlara "el koyması" kâğıt üzerinde ger- çekleştirildi. Dolayısıyla beledi- ye ekiplerinin kimseyi kapı dı- şarı etmesi söz konusu olmadı. Belediye ile benzer sonınlan olan tek hükümet Türkiye değil. Bazı Üçüncü Dünya hükümet- lerinin de Nevv York Belediyesi ile benzer çatışma içinde oldu- ğu bildiriliyor. istemediğini belirterek sadece "olaydan büyük üzüntü duyduğunu" söyledi. İstanbul Emniyeti'nde görevli öteki müdür >T ardımcılan da sal- dırıyı duyar duymaz Şişli Etfal Hastanesi morguna geldiler. Müdür yardımcıları ve emniyet 1 4 kurşun görevlilerinin çok üzüntülü ol- duklan gözlendi. Görevliler ola- yı "hain saldın" diye nitelendir- diler. rerek Şair Nigar Sokağı'nın ar- kasındaki, KUçükbahçe Sokak giriş ve çıkışında çevre güvenli- ği alarak hücre evi araması yap- ular. Bölgeye kimseyi sokmayan ekipler, daha sonra kuşatmayı kaldırarak sokaktan ayrıldılar. Saldırganlann yakalanması çalışmalarını yürüten uzman ekipler ise bir ıhbarı değerlendi- Bu arada, hastane morgunda doktorların ve Şişli Cumhuriyet Savalığı yetkililerinin yaptıkla- rı ilk incelemede, Emniyet Mu- dür Yardımcısı Şakir Koç"a ço- ğunluğu baş ve boyun bolgesin- de olmak üzere 14 kurşun, şo- Güvenlik güçlerine saldırılar Bir yılda 30 şehit İstanbul Haber Servisi — 1991 yılı başından bu yana ts- tanbul'da uğradıklan suikast- lar sonucu yaşamını yitiren or- du ve emniyet mensubunun sa- >ısı 30'a yükseldi. 9 ocak 1991'de emekli Yarbay Ata Bureu'nun öldürülmesiyle baş- layan 1991 yılı suikastlar zin- cirinde 3 subay, 1 er, 24 polis, 2 bekçi yaşamını yitirdi, 3 gü- venlik görevlisi de yaralandı. 1991 yıhndaki suikastların dökümü şöyle: 9.1.1991 — Kartal lnzibat eski komutanı emekli Yarbay Ata Burcu, Kartal'da bürosu- na giderken uğradığı silahlı saldında yaşamını yitirdi. 11.1.1991 — Polislikten ay- nlma Habip Gür, Bostancı'da öldürüldü. 22.2.1991 — Sefaköy Polis Karakolu Grup Amiri Komiser Zeki kaya, Küçükçekmece Ka- rakolu'na giderken yayhm ate- şine tutularak öldürüldü. 5J.1991 — Güvenlik Şube- si'nde görevli Hacıbey Kaya, Beşiktaş Ihlamur'da silahlı ki- şilerce öldürüldü. J 7.4.1991 — Ziverbey Köşkü ile birlikte anılan emekli Tüm- general Memduh Ünlütürk, Usküdar'daki evinde uğradığı silahh saldırı sonucu öldürül- dü. 13.4.1991 — Bakırköy Ekip- ler Amirliği'nde görevli Nebi Şeker ve Kenan Yamak, ekip otusu içinde silahlı saldınya uğradılar. Polis memurları olay yerinde can verdi. 16.5.1991 — Hasan Erkan, Hüseyin Kavaklı adlı polis me- murları, Bakırköy'de uğradık- lan silahlı saklın sonucu öldü. | olayda, polis memuru Tevfik Can ağır yaralandı. 16.5.1991 — Mecidiyeköy^ de emekli Başkomiser Şamil Kasap öldürüldü. 28.6.1991 — Polis memuru Şevket Aydın, Bahçelievler'de banka soyan militanlarla gir- diği silahh çatışmada öldü. 31.7.1991 — Güvenlik Şube- si'nde görevli polis memuru Vehbi Erdoğan, Yenibosna'da kimliği belirsiz kişilerce tek kurşunla öldürüldü. 31.7.1991 — Üsküdar Zey- nep Kâmil'de, Dolandıncılık ve Yankesicilik Masası'nda görev- li Soner Yılmaz ve Muhsin As- lan, oto içindeyken uğradıklan silahlı saldında öldürüldü. 16.8.1991 — Ümraniye Te- kel Deposu'nu soyan kişilerle çatışmaya giren polis ekibin- den Murteza Genç öldü. 12.9.1991 — Yenibosna'da, polis memurlan Nurtekin Se- vimli, Selahattin Odabaş ve Ertuğrul Dönmez, silahlı kişi- lerce taranarak öldürüldü. 10.10.1991 — Bahçelievler^ de başkomiser Osman Kahra- man ile polis memurları Nec- det Kadri tlter, Selahattin Us uğradıklan silahlı saldında öl- dürüldü. Polis memuru Sela- hattin Çayırlı yaralandı. 11.10.1991 — Pendik'te po- lis memuru Fehim Çakır ve bekçi Şaban Aras uğradıklan silahlı saldında öldü, polis me- muru Ziya Korkmaz yaralan- dı. 13.10.1991 — MİT Müste- şarhğı da yapan emekli Orge- neral Adnan Ersöz, Göztepe 1 deki evinde uğradığı silahh sal- dın sonucu öldü. 18.10.1991 — Kartal ANAP llçe Merkezi önünde bekleyen polis memuru Cumali Sanear ve bekçi Selahattin Aslantepe, binaya bomba atılması sonu- cu öldüler. 22.11.1991 — Kartal Malte- pe'de polis memuru Fehmi Ha- cıbekiroğlu, silahlı saldın so- nucu öldü. 25.11.1991 — Samandra Pa- şaköy Seyyar Jandarma Kara- kolu'na yapılan silahlı saldırı- da, jandarma er Süleyman Dertli yaşamını yitirdi. 4.12.1991 — İstanbul Emni- yet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ile şoförü Vedat Dilmaç, Osmanbey Şair Nigâr Sokak- ta uğradıklan silahh saldın so- nucu öldürüldüler. förü Vedat 05013^3 ise 8 kur- şun isabet ettiği belirlendi. Daha sonra bir açıklama ya- pan İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, saldırganlann 2 kişi olduklannı ve eşkâllerinin belirlendiğini söyleyerek "Şakir Koç, gece geç saaatlere kadar çalıştığı için lojmanından göre- ve gitmek üzere geç çıkmış. Pe- riyodik bir çıkış yapmadığı için de koruma almamış" dedi. Bu arada bazı görgü tanıkla- nnın Koç*u taşıyan otomobil ile öteki araçlan Şair Nigar Sokak 1 ta "hasta taşıyor" şeklinde ikaz- larla geçen bir otomobilin daha sonra yol üzerinde park ederek trafıgi engellediğini ve söz konu- su taşıttan inen iki kişinin ma- kam arabasını çapraz ateşe al- dıklannı söyledikleri belirtildi. Koç"un koruması ve şoförü Vedat Dilmaç'ın Emniyet Mü- dur Yardımcısı'nı lojmanından almadan önce, aynı sokak üze- rinde amca oğlu Yakup DU- maç'a ait büfede kahvaltı ettiği öğrenildi. Yakup Dilmaç, olayı öğrendikten sonra gözyaşları içinde, "Birlikte kah.alü yaptık- tan sonra Vedat, mUdüıünü loj- mandan almak için aynlmıştı." d^di. Görgü tanıklanmn ifadeleri- ne göre 2 saldırganın eşkâli şöy- le: Biri 20-25 yaşlannda, zayıf, esmer, orta boylu ve üzerinde kahverengi mont bulunuyor. Öteki saldırıgan ise 1.60-1.70 boylannda, 20-25 yaşlannda, bı- \ıklı koyu renk ceketli olduğu kaydedildi. Olay yerinde 9 mm çapında boş kovanlar bulunduğunu be- lirten tstanbul Emniyet Müdür- lüğü yetkilileri, Şakir Koç"un 23 yıldır emniyette görevli olduğu- nu, Deniz Şube Müdürlüğü gö- fevinden sonra 1.5 yıl önce Em- niyet Müdür Yardımcılığı'na yükseldiğini ve 2 kızı bulundu- ğunu söylediler. Şoför Vedat Dilmaç'ın ise yeni sözlendiği be- lirtüdi. Kadın tanık Görgü tanıklanndan bazılan, "Art arda sflah sesleri duyduk- lannı, bunu başta egzoz patla- ması sandıklannı, kalabalığın çoğalması üzerine olayı öğrendiklerini" söylediler. Bu arada olayın en yakm ta- nığının 40 yaşlannda başörtülü bir kadın olduğu ve güvenlik gö- revlilerince olay sonrası saldır- ganlann eşkâlini belirlemek üze- re Terörle Mücadele Şubesi'ne götüruldüğü öğrenildi. Ancak polis yetkilileri görgü tanıkları hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. Ote yandan yaklaşık 20 gün önce Milli Istihbarat Teşkilatı yetkililerinin bir ihbar üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerine "emniyet müdür yardımcılarına suikast yapdacağı" yolunda bilgi verdik- leri öne sürüldü. Genelkurmay Başkanı Org. Güneş Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi Güneydoğu için brifing ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, dun Bakanlar Kurulu'na Güneydo- ğu'dakı olaylar ve terör konu- sunda bir brifing verdi. Başbakan Süleyman Demirel ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ye Ge- nelkurmay Başkanhğı'nca veri- len brifing saat 16.00'da başla- dı. Genelkurmay Başkanlığı'nda verilen brifing yaklaşık 4 saat sürdü. Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnö- nü, İçişleri Bakanı tsmet Sezgin ve Insan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahra- man, cumartesi ve pazar günle- ri Güneydoğu Anadolu BölgesiL ne yapacaklan iki gunlük gezı sırasında yerinde incelemelerde bulunacaklar. Güneydoğu ve te- rör sorunu, bu geziden sonra DYP, SHP ve ANAP'ın hazır- layacakları ortak genel göruşme önergesiyle TBMM gündemine getirilecek. Güneydoğu ve terör konusu, geçen hafta toplanan Milli Gü- venlik Kurulu'nda da tüm bo- yutlarıyla tartışıldı. Demirel, MGK'nın 27 aralıkta yeniden toplanacağını bildirdi. Demirel, cumartesi günu İnönu ile Gü- neydoğu'ya yapacağı geziye iste- yen bakanların ve milletvekille- rinin de katılabileceğini söyledi. Bunun üzerine SHP'nin Doğu- lu milletvekilleri, Demirel'in böl- gede yaşanan sıkıntıları resmi ağızların dışında vatandaşların kendilerinden de dinlemesini sağlayabilmek için kollan sıva- dı. Bunun için Demirel ve İnö- nü'nün gezi programının belir- lenmesini bekle>'en Doğulu mil- letvekilleri, gezi programına alı- nan illere giderek hazırlık yapa- caklar. Doğulu milletvekilleri, genel gorüşme sırasında bolge halkı- nın sorunları, terör olaylarının nedenleri ve alınabilecek önlem- ler konusundaki düşüncelerini anlatmak uzere kursüye gelecek- ler. HEP kökenli milletvekille- rinden hangilerinin genel görüş- me sıras.nda söz alacağına SHP grubu karar verecek. İçişleri Bakanı Ismet Sezgin, Başbakan Demirel ile üaşbakan Yardımcısı İnönü'nün yapacağı Güneydoğu gezisi sırastnda ola- ğan önlemlerin dışında bir ön- lem alınmayacağını söyledi. Bir soru üzerine Genelkurmay Baş- kanı'nın verdiği brifing sırasın- da olası bir PKK saldınsı için ozel bir güvenlik önlemi alınma- sı konusunun gündeme getiril- mediğini söyleyen Sezgin, "Özel bir güvenlik önlemi olmayacak. Başbakan, Genelkurmay Başka- nı, İçişleri Bakanı, bakanlar için alınan güvenlik önlemleri neyse onlar alınacak" dedi. Sezgin, brifing sırasında Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve koruculuk sisteminin nasıl düzenleneceği konusunun görüşülmediğini bildirdi. Cinayete tepkiler Özal: Caniler e^lecekDemirel Şimdiye dek işlenen cinayetlerin çoğunun faili meçhul kaldı. Yaparun yanına kaldı. Ama paniğe gerek yok. İnönü Şiddetle, terörle hiçbir şey halledilemez. Sezgin Terör devlet boşluğundan kaynaklanıyor. Bu boşluğu dolduracağız. Yılmaz Canice saldırıyı nefretle kınıyorum. ANKARA (Cumhuriyet Btt- rosu) — İstanbul Emniyet Mü- dür Yardımcısı Şakir Koç ve po- lis memuru Vedat Dilmaç'ın dün silahlı bir saldın sonucunda öl- dürülmeleri tepki yaratu. Cum- hurbaşkanı Turgut Özal. canile- rin milletin laneti altında ebedi- yen ezileceklerini söylerken Baş- bakan Süleyman Demirel, "Pa- niğe gerek yok" dedi. Olayla ilgili olarak bir başsağ- hğı mesajı yayımlayan özal, sal- dırganlan "insanhktan nasibini almamış caniler" diye niteledi. özal'ın mesajı şöyle: "Emniyet teşkilatımızın güzi- de evlatlan, tstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve polis memuru Vedat Dilmaç'ın, bugün (dün) menfur bir saldın sonucu hayatlannı kaybettikle- rini derin bir acıyla öğrendim. İnsanhktan nasibini almamış canilerce girişUen bu saldınyı nefretle kımyor ve tel'in ediyo- rum. Milletimizi, demokrasimizi, birlik ve berabertiğimizi hedef alan kanlı eUerin sahipleri ve on- lann gerisindeki bozguncular adaletm pençesinden asb kurtu- bunayacak, kanuolannuz önün- de hak eltikleri cezaya çarptınla- caklardır. Üstelik, yüce Türk milletinin laneti alünda ebedi- yen ezilecek ve küçüleceklerdir. Değerli, seçkin iki emniyet mensubunun, polis teşkilaümız- da ifa ettikleri hizmetler her za- man takdir ve şükranla anıla- caktar. Bu etim kayiplannuz sebebiy- le Emniyet camiamıza, İstanbul polis teşkilatımıza ve ailelerine, y-akmlanna en içten taziyelerimi sunuyor, şebitlerimize Allah'Un rabmet dfliyorum." TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ve şoförünün öldürülmesi dolayısıyla İçişleri Bakanı Ismet Sezgin'e bir tazi- yet mesajı gönderdi. TBMM Başkanı Cindoruk mesajında, "Demokrasi, vatan ve milleti için hayatlanm kabeden şehitle- rimize Allah'tan rahmet diler- ken, aile ve yakınlarına, size ve şahsınızda tüm emniyet camia- sına en içten taziyetlerimi sunanm" dedi. Başbakan Demirel de Şakir Koç'un öldürüldüğunü büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belir- terek cinayetlerin ve soygunlann bir günün işi olmadığını söyle- di. Şimdiye değin işlenen cina- yetlerin çoğunun faillerinin meç- hul olduğunu vurgulayan Demi- rel, "Yapanın yanında kalmıştır. Ama paniğe gerek yok" diye ko- nuştu. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de terörün devlet boşluğundan kaynaklandığını beürterek "Bu boşhığu dolduracağız" dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, saldın dolayısıyla yayımladığı mesajda, şöyle dedi: "Her zaman açıklıkla bdirt- üğim gibi, şiddetle, terörle hiç- bir şey halledilemez. Ülke bü tünlüğüne yönelik ve halkı hu zursuzluga sevk eden bu tür ey- lemleri şiddetle kınıyorum. Şe- hitlerimize rahmet, ailelerine yakmlanna ve tüm emniyeı mensuplanna başsağlığı diliyo- rum." Anavatan Partisi Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz'ın mesajı da şöyle: "Ulkemizkı güvenligi, miUeti- mizin huzuru için canını feda et- mekten cekinmeyen değerli Em- niyet mensuplan Şakir Koç ve Vedat Dilmaç'a karşı girişilen canice salduıyı nefretle kımyor, yakınlarına, arkadaşlanna ve Türk nûBetine başsağlığı diliyor, faillerinin en kısa sürede yaka- lanarak adalete teslim ediieceği- ni ümit ediyorum." Mısır'da dansözlere tutuklama KAHİRE (AA) — Mısırh bir hâkim, ülkenin en ünlü iki dan- sözünü, hareketlerini 'baştan çıkancı' bulduğu için hapse yol- ladı. El-Ekber gazetesinin haberi- ne göre iki dansöz, tahrik edici hareketlerinden dolayı 3 ay hap- se mahkûm oldular. Mısır ahlak zabıtası, mahke- meye, aynı zamanda sinema sa- natçısı da olan Fifi Abdou ile Hindiyya adh dansözlerin, Bü- yük Kahire Oteli'nin gece kulü- bündeki dans gösterileri sırasın- da devamlı olarak tahrik edici davranışlarda bulunduklannı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle