Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ARALIK 1991 + *** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Yasaklardan Kurtulmak...
(Baştarafı 1. Sayfada)
ayıbından henüz tam olarak kurtulabilmiş
değil.
Bunun olabilmesi, hükümet protokolüyle
programındayeralan "demokrasi reformu"-
nun gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu ülke-
de düşünce özgürlüğunü kısıtlayan zincirler
kırılmadan, bunun için gerekli anayasal ve
yasal düzenlemeler yapılmadan, "kitap
yasağı" gibi utanç verici uygularnalardan
kurtulamayız.
Ama bir nokta unutulmasın:
Yasayla kafa değişimı de eşzamanlı ola-
mıyor. Demokrasiye uygun yasal düzenle-
meler yapılır, ama zihniyet değişimi de onun
arkasından çok sonra gelebilir. Bunun gibi
devlet bürokrasisine demokrasiyi götürmek
de öyle kolay bir iş değil. Kemikleşmiş bir-
takım alışkanlıkların üstesinden gelebilmek
için sadece yasa değişikliği yetmiyor.
Önümüzdeki dönemde, Paris Şartı'nda da
öngörüldüğü gibi demokrasinin tüm kural ve
kurumlarını kâğıt üstüne dökebilir ve
TBMM'den geçirebiliriz. Bu artık çok büyük
bir olasılıktır. Ayrıca bu amaca ulaşılması, ül-
kemizin modernleşmesınde kuşkusuz büyük
bir atılımın altını çizecektir.
Ama böylece demokrasi adına her şeyin
olup biteceğı sanısma da kendimizi kaptır-
mayalım lütfen. Çünkü demokrasi bir süreçtir
ve bir yaşam biçimidir. Demokrasiyi bir top-
lumda yaşam biçimi, bir kültür olarak özüm-
seyebilmek için yalnız yasaları değil, kafa-
ları da mutlaka değiştirmek gerekiyor.
Zihniyet değişiminin ise tek bir önkoşulu
var: Eğitim...
Üniversiteleri kitap yasağı ayıbından kur-
tarmak ve gerçek bilim yuvaları haline ge-
tirmek, bunun bir parçası sayılır.
Ama Türkiye'de demokrasiyi gerçekten bir
kültür, bir yaşam biçimi olarak yerleştirmek
istiyorsak, yaşamsal bir görevimiz var de-
mektir: İlk ve orta öğretim sistemimizde kök-
lü bir reform...
Bu açıdan, dün ıkinci sayfamızda yayım-
lanan Zehra İpşiroğlu'nun makalesındeki şu
satırların altını bir kez daha çizmek isteriz:
"Eğitim anlayışımızı temelinden değiştır-
melıyiz. Her şeyden önce okulun öğrenciye
soluk aldırmayan bir tutukluevi olmaktan çık-
ması; öğretmenlerin gardiyan rolünden kur-
tulmalan; öğretmen-öğrenci arasında saygı,
sevgi ve karşılıklı güvene dayanan yapıcı bir
diyaloğun kurulması; her şeyi tepeden inme
belirleyen ve karşıt görüşlere hak tanımayan
otoriter sistemin yıkılması; soyut bir bilgi ak-
tarımına dayanan ezberciliğın kaldırılması;
öğrencinin her açıdan ilgisini çekecek ve et-
kin katılımını sağlayacak bir ders düzenine
geçilmesi; eleştirel ve çok yönlü düşünme,
düşgücünü ve yaratıcılığı geliştirme doğrul-
tusunda gerek ders sistemi ve yönteminde
gerek kullanılan kitaplarda köklü değişiklik-
lerin yapılması..."
Çocuklarımıza bu anlamda sahip çıkabi-
lırsek, onlara bağımsız düşünmeyi aşılaya-
bilirsek, bu ülkeyi çok daha mutlu ve güzel
yarınlara götürebiliriz.
Böylece demokrasi de yalnız kâğıt üstün-
de kalmaktan çıkar, bir kültür ve yaşam tar-
zı olarak yerleşir topluma.
Hükümetin zam çıkmazı
(Baftarafı 1. Sayfada)
ması gerekli ön-
letnler konusunda Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığı bürok-
ratlan ile bir süre önce iki ayrı
toplantı yaptı. İlk toplantıda
Çüler'e bütçe ve KİT sisteminin
fînansman dengeleri ile alınması
gerekli yeni önlem önerilerini
içeren raporlar sunuldu.
Çiller bu toplantılarda Hazi-
ne yetkililerine kamu açıklarını
düşünnek ve KİT zamları ile il-
gili olarak üç temel formül üze-
rinde çalışma yapmalarını iste-
di. ÇiUer'in Hazine'ye sorduğu
üç soru ve formülü şöyle:
1. "KİT üriinleri için öyle
bir zam paketi hazırlayın ki
1992 yılında KİT sisteminin fi-
nansman açığını sıfırlayalım,
bütçe açığını da azaltalım."
Hazine yetkilileri, ÇiUer'in bu
fonnülüne hemen karşı çıktılar.
Verdikleri yanıtta, "Efendira
bu mümkün değü. KİT'lere ne
kadar zam yaparsak yapalım
bunun bütçeye etkisi olmaz. Sa-
dece bir yıl sonra temettü ola-
rak bütçeye yansıyabilir" dedi-
ler.
Bu olumsuz yanıt üzerine Çil-
ler'in diğer iki sorusu geldi:
2. "Peki KİT sistemindeki 26
trilyon liralık açığı ve biitçede
bu kuruluşlara yapılan 13 tril-
yon liralık transferi önlemek
için ne kadar zam gerekiyor?"
3. "Aralık ayında bir defada
yttzde 60 zam yapılacak olsa bu
ne kadar kaynak sağlar?"
Hazine uzmanlan Çiller'in
son iki sorusu ile ilgili ayrmtılı
bir çalışma yaptılar ve sonucu
yazılı olarak ilettiler.
Yapılan bu çalışma, tüm KİT
ürünlerine yapılacak ortalama
yüzde 60 oranmdaki zammın
sistemin net açığını ancak 6-6.5
trilyon lira azaltabileceğini or-
taya koydu. Bu arada kâğıt,
demir-çelik, çimento gibi bazı
ürünlere yüksek oranlı zarn yap-
manın olanaksız olduğu, zam
oranının yüksek olması duru-
munda tüketimin dışsatıma ka-
yacağı vurgulandı. Aynca temel
girdi niteliğindeki KİT ürünle-
rine yapılacak zammın yarata-
cağı maliyet artışının diğer
KİT'leri de etkileyeceği ve siste-
me net getirisinin oldukça dü-
şük kalacağı ifade edildi.
KİT sistemine bütçeden veril-
mesi öngörülen 13 trilyon lira
tutarındaki transfer ödeneği ve
26 trilyon liralık açığı kapatmak
için gerekli 39 trilyon liralık
kaynağın zamlarla nasıl sağla-
nabileceği sorusunun yanıtında
da Hazine'nin oldukça zorlan-
dığı belirtildi.
Bunun için genel olarak tüm
KİT ürünlerine yüzde 60-100
arasında değişen oranlarda zam
yapılması, aynca, tekel niteli-
ğindeki KIT'lerin ürettikleri pet-
rol ürünleri, çay, şeker ve elek-
triğe yüzde 200-300 oranlarını
bulan şok zamlar yapılması ge-
rektiğini hesapladı.
Ilgililer, yüzde 200-300 oran-
larında zam yapılmasının söz
konusu olamayacağını belirte-
rek önümüzdeki günlerde KİT
ürünlerine yüzde 30-60 arasın-
da değişen seri zamlar gelebile-
ceğini kaydettiler. Söz konusu
zamların birkaç gün içinde yü-
rürlüğe konulması halinde ara-
Çelişkiler itirazlar
(Baştarafı Sporda)
rüı seyirciye hoş gelmediğini artık bu oyunculann bılmesı ge-
rekir. Hele eski oyunculann takıma yeni giren gençlere ağa-
beylik yapacaklan yerde, her fırsatta onlara bağırmaları, bu
oyunculan tedirgin ettiği gibi daha çok hata yapmalarına yol
açıyor. Bu konu ustünde biraz duşünmelerinde yarar var.
En çok tepki gösterdiğim bir diğer olaya gelince; son haf-
talarda birçok oyuncu maç sırasında ayakkabısının kayma-
ması için yere tükürüyor, sonra da ustüne basarak aklınca
kaymaya çözüm getiriyor. Bunu yapmayan arkadaşımn ne-
derı kaymadığını ise merak bile etmiyor veya başka bir ön-
lem almayı düşünmüyor. Artık bir tik haline gelen bu dav-
ranışa mutlaka bir son verilmeli. Çok çirkin görunen ve in-
sanların midesini bulandıran, etrafa mikrop saçan bu hare-
ketı yapanlan takım arkadaşlan, antrenörleri, yöneticiler, hat-
ta hakemkr sık sık uyarmalı, gerekiyorsa ceza verilmeli. So-
kağa tükürenlere bile tepki gösteren toplumumuzda kültür
seviyesi yüksek kişiler olarak nitelendirdiğimiz voleybolcu-
lanmızın salonlardaki bu yanhştan kendilerini sıyırmalarını
belliyorum.
ŞİRİNYER HİPODROMU'NDAN
Cankut çok şanslı
MUSTAJA DURMUŞ
1. Ayak: Boş kilolu Nazba-
tur*vn biritciliğe uzanacağmı
varsiyıyoruı. Pist çalışmalann-
da canlı jörünen Nihan ve
Nülcedan rakipleri görünü-
mOrıie.
2.. Ayak: Izmir pistini çok se-
ven Cankut haarlıklannda da
oldiKça dir görünüyor. Geçen
hafuki yanşını kazanan Ka-
rantnah veiyi bir galop sergi-
leyeı Tahrağa'nın da şansı
varar.
3 . Ayak: Dün sabahki sprin-
tini »eğendfimiz Prestige'e ilk
şans veriyoruz. Bir koşu gören
Trvra ve Hatıran daha sonra
düşmülebür. îstanbul'dan ha-
zır plen Negishanım'ı sürpriz-
de cneririz
<4 Ayak: Boş kilosu ile Av-
raş-cilk şarca sahiptir. Dün sa-
baiti sprİKİnde göz dolduran
Ya\ış 01 Captan sert rakibi
oludu. Bs mesafeye yatkın
olaı Balala'ka ve Korhanbey'-
in e tabeiı şansları vardır.
S Ayak:Bu yarışı için iyi bir
hajzrlık doıemi geçiren Kav-
çizsey ile ^amdar arasındaki
mıCiadele, yarışın birincisini
belleyeceitir. Çok i>i bir
(on yakaayan Karayunt ve
soayansın kolay kazanan Va-
roizabelann şanslı isimleridir.
4 Ayak tzmir pistine uyum
an £>ğaziçi, favorimiz-
dir. tzmir'deki ilk yanşında göz
dolduran Balkız ve Dorutay'ı
rakip olarak görüyoruz. Yeni
yeni düzelen Altmay'ı sürprize
öneririz.
TAHMİNLERtMİZ
1. Koşu: F: (1) Jetador, P:
(3) Mightdor.
2. Koşu: F: (5) Nazbatur, P:
(2) Nihan, S: (1) Nüktedan.
3. koşu: F: (1) Cankut, P: (6)
Karantinak, P: (7) Tahirağa, S:
(5) Engin 2.
4. Koşu: F: (7) Prestige, P:
(9) Tnıva, P: (12) Hatıran, S:
(13) Nergishanım.
5. Koşu: F: (8) Avraşa, P: (4)
Yolkaptan, P: (1) Balalayka, S:
(3) Korhanbay.
6. Koşu: F. (2) Kavçinbey,
P: (1) Namdar, P: (11) Kara-
yunt, S: (7) Varol, S: (8) Yur-
dabak.
7. Koşu: F: (1) Boğaziçi, P:
(14) Balkız, P: (2) Dorutay, S:
(5) Altınay.
1(7
8
s>
1112
T3
14
x
1s
7
a
f
£
11
12
13
14
lık ayı enflasyon rakamı yüzde
10'un üstüne çıkacak, yülık enf-
lasyon da yüzde 75-80'i bula-
cak. Ocak ve şubat aylannda da
bir miktar yükselmesi beklenen
enflasyon oranının sonraki ay-
larda ise yüzde 2-3'ler düzeyine
inebileceği hesaplanıyor.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Lütfullah Kayalar, Eko-
nomiden Sorumlu Devlet Baka-
nı Tansu Çiüer'i yaptığı açıkla-
malardan dolayı eleştirerek,
"rakamlan yorumlamakta
acemi" olduğunu söyledi.
Lütfullah Kayalar düzenledi-
ği basın toplantısında, Tansu
Çiller'den "BankaJarın ve Top-
lu Konut'un bağlı olmadıgı, bu-
na rağmen kendianin ekonomi-
den sorumlu olduğunu iddia
eden bakan" olarak söz etti.
Çiller'in basına verdiği demeç-
lerde Hazine açığının 77 trilyon
olduğunu iddia ettiğini kayde-
den Lütfullah Kayalar, şunları
söyledi:
"Sanıyorum devlet tecriibesi
olmadıgı için rakamlan isterken
neyi talep ettiğini söyleyemiyor.
Lokantaya gidip çorba isteyen
ama hangi çorba olduğunu soy-
lemeyen miişteri gibi bunu sayın
bakanın acemiliğme veriyoruz.
Hazine açığının 77 trilyon olma-
sı mümkün değildir. Bi/ kendi-
sinin Hazine borcu ile Hazine
açığını birbirine karıştırdığım
tahmin ediyoruz. Buna Uişkin
rakamlar hem Hazine Müste-
şarhğı'nda hem de ilgili bakan-
larda var. Eğer ulasma güçlüğü
varsa biz kendisine bir set tak-
dim ederiz. Eğer yorumlama
güçlüğü çekiyorsa birim ekono-
miden iyi anlayan arkadaşlan-
mız Ekrem Pakdemirli, Güneş
Taner ve Işın Çelebi kendisine
yardımcı olabilirier."
Lütfullah Kayalar, Tansu
Çiller'in kendi içinde çelişen
açıklamalar yaptığını, yurtdışın-
dan her gün görüşme için tele-
fon aldığını söylediğini anımsa-
tarak, "Türkiye söylediği gibi
kötü noktada olsa kimse görüş-
mek için kendisini aramaz" de-
di. Kayalar, Çiller'in "Türkiye'-
nin röntgenini çekecegiz" sözü-
nü de eleştirerek "BUgisiz tek-
nisyenlerin çektigi röntgene şüp-
beyle bakmak gerekir. Kendisi
üniversite dersi vermekle Tür-
kiye'yi yönetmek arasında fark
olduğunu anlayacaktır" dedi.'
Kayalar, DYP ile SHP'nin
"siyah-beyaz" gibi birbirlerine
zıt olduğunu belirterek, 8 yıllık
ANAP iktidarında yapılanları
inkâr etmenin ve enkaz edebiya-
tı yapmanın "kara kalplih'k" ol-
duğunu savundu.
Ddncikanal
(Baftarafı 1. Sayfada)
Villard'ın çekimleri yapüdı. TVr
2,
buna bağlantılı olarak Hilton-
da ortak bir ekibin hazırladığı,
sunuculuğunu Mustafa Yola-
şan'ın yaptığı, Akrep Nalan, son
günlerin gözde tavernacısı Fe-
don, NUüfer, Rana ve Selçuk
Alagöz'ün katıldıklan bir çekim
gerçekleştirdi. Bu bölümde ay-
nca dans orkestralan, güldürü
bölümünde Nino Manzella ve
Enis Fosforoğlu yer aldılar.
TV3'te ise özel bir program
olmadıgı, kaliteli müzik progra-
mı ile beğenilen fılmlerden seç-
melerin yer alacağı öğrenildi.
TV4 ise bu yıl gençlere yönelik
kanal olarak yalnız bu kesime
hitap eden bir program hazırla-
dı. 140 dakikahk, Izmır'de
"depo-show" adı verilen bir me-
kânda disco havasında gerçek-
lesecek yapımda 22 kişilik dans-
çı ve balerinlerden oluşan bir
ekibin hazırlayacağı özel bir
gösteri yer ahyor. Bunun yanı sı-
ra geçen yılın hit parçalarından
oluşan uzun bir müzik progra-
mı da gündemde.
Süırl ise bu yıl, programı he-
nüz kesinleşmemekle birlikte
TRTnin yoğun programı karşı-
sında dansözlerin yanı sıra, ve-
receği "büyük ödül" ile ekrana
seyirci çekmeye çalışacak.
İNCELEME— Istanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar olay yerinde incelemede bulundu, bilgi aldı.
Terör Emniyet'i vurdu
(Baştarafı 1. Sayfada)
rın bir ara sokaktan Şişli yönü-
ne gittikleri belirlendi.
14'lü ve lö'lı tabanca kullan-
dıklan sanüan saldırganlann aç-
tığı ateş sonucu İstanbul Emni-
yet Müdur Yardımcısı Şakir Koç
ile şoförü Vedat Dilmaç'ın, ço-
ğu kafaJarına isabet eden çok
sayıda kurşun yarası nedeniyle
olay yerinde can verdikleri öğ-
renildi. Makam otomobilinde
kanlar içinde kalan Koç ve Dil-
maç'ın cesetleri cevredeki vatan-
daşlar ve olay yerine gelen gü-
venlik görevlilerince kısa sürede
Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıl-
dı. Cesetler, daha sonra hasta-
ne morguna götürüldü.
Silahlı saldırının öğrenilme-
siyle İstanbul Emniyeti, saldır-
ganları yakalayabilmek için Te-
rörle Mucadale Şubesi'ne bağlı
ozel tim ve öteki butün birimle-
ri harekete geçirdi.
özel timler Nişantaşı, Os-
manbey, Şişli, Teşvikiye ve Me-
cidiyeköy çevresinde bütün ara-
balan, sokak aralannı ve kuşku-
lu gördükleri her şeyi tek tek
aradılar. Önemli kavşak ve yol-
lar kesilerek Istanbul'un öteki
bölgelerinde de aramalar sürdü,
kuşkulu görülen çok sayıda ki-
şi gözaltına alındı. Ancak henüz
saldırganlardan yakalanan ol-
madıgı bildirildi.
Olay yerinde incelemelerde
bulunan uzman ekip, çok sayı-
da boş kovan buldu. Siyah
BMW makam otomobilinin
camlannın darmadağın olduğu,
birçok yerinde de kurşun delik-
leri bulunduğu gözlendi.
Olayın ardından İstanbul
Emniyet Müdürü Mehmet
Ağar, saldın yerine gelerek in-
celemede bulundu, görevlilerden
geniş bilgi aldı. Ağar, konuşmak
Diplomat
(Baftarafı I. Sayfada)
larının oturduğu ve vergileri
ödenmeyen bazı evlere el konul-
duğunu bildirdi.
Nevv York'ta BM Türkiye
Daimi Temsilcisi Büyükelçi
Mustafa Akşin belediye üe Türk
hükümeti arasındaki vergi an-
laşmazhğının uzun süredir de-
vam ettiğini söyledi. Akşin,
"Türkiye'de Amerikan dışişle-
ri ve savunma bakanlığı toplu-
luğunun üyelerinden vergi alın-
madığım", Türkiye'nin "an-
layışımn" da ABD'de aynı ol-
duğunu bildirdi. Akşin, Türk
hükümeti ile ABD Dışişleri Ba-
kanlığı arasında bu konuda gö-
rüşmelerin sürdüğünü belirtti.
öte yandan The Nevv York
Post, Türkiye ile ABD Dışişleri
Bakanlığı arasında yapılan an-
laşmada sadece VVashington
çevresindeki konutlann vergi dı-
şı bırakıldığı, Washington dışı
bölgeler için bir anlaşma yapıl-
madığını bildirdi. lsmi açıklan-
mayan bir Amerikan Dışişleri
Bakanlığı yetkilisi, Post'a
"Türk hükümetine vergi sornn-
larının Nevv York Belediyesi ile
halledilmesi gerektiğini",, dola-
yısıyla ABD Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın bu konuda muhatap ol-
madığını bildirdiklerini söyledi.
Büyükelçi Akşin, bütün bu
iddialann "bir yorum" meselesi
olduğunu söylüyor. Türk hükü-
metinin muhatap olarak halen
ABD Dışişleri Bakanlığı'nı gör-
düğünü bildiriyor.
Nevv York Belediyesi diplo-
matik dokunulmazlığı, bir tek
misyonlann en üst düzeydeki
diplomatlarına tanıyor. Nitekim
anlaşmazlık konusu edilen ve el
konulduğu bildirilen binalarda
daha alt düzeydeki diplomatlar
oturuyor. The Nevv York Post'-
un haberine göre Türkiye'nin
belediyeye şu anki borcu 37.000
dolar.
Belediyenin vergi borcu nede-
niyle apartmanlara "el
koyması" kâğıt üzerinde ger-
çekleştirildi. Dolayısıyla beledi-
ye ekiplerinin kimseyi kapı dı-
şarı etmesi söz konusu olmadı.
Belediye ile benzer sonınlan
olan tek hükümet Türkiye değil.
Bazı Üçüncü Dünya hükümet-
lerinin de Nevv York Belediyesi
ile benzer çatışma içinde oldu-
ğu bildiriliyor.
istemediğini belirterek sadece
"olaydan büyük üzüntü
duyduğunu" söyledi.
İstanbul Emniyeti'nde görevli
öteki müdür >T
ardımcılan da sal-
dırıyı duyar duymaz Şişli Etfal
Hastanesi morguna geldiler.
Müdür yardımcıları ve emniyet 1 4 kurşun
görevlilerinin çok üzüntülü ol-
duklan gözlendi. Görevliler ola-
yı "hain saldın" diye nitelendir-
diler.
rerek Şair Nigar Sokağı'nın ar-
kasındaki, KUçükbahçe Sokak
giriş ve çıkışında çevre güvenli-
ği alarak hücre evi araması yap-
ular. Bölgeye kimseyi sokmayan
ekipler, daha sonra kuşatmayı
kaldırarak sokaktan ayrıldılar.
Saldırganlann yakalanması
çalışmalarını yürüten uzman
ekipler ise bir ıhbarı değerlendi-
Bu arada, hastane morgunda
doktorların ve Şişli Cumhuriyet
Savalığı yetkililerinin yaptıkla-
rı ilk incelemede, Emniyet Mu-
dür Yardımcısı Şakir Koç"a ço-
ğunluğu baş ve boyun bolgesin-
de olmak üzere 14 kurşun, şo-
Güvenlik güçlerine saldırılar
Bir yılda 30 şehit
İstanbul Haber Servisi —
1991 yılı başından bu yana ts-
tanbul'da uğradıklan suikast-
lar sonucu yaşamını yitiren or-
du ve emniyet mensubunun sa-
>ısı 30'a yükseldi. 9 ocak
1991'de emekli Yarbay Ata
Bureu'nun öldürülmesiyle baş-
layan 1991 yılı suikastlar zin-
cirinde 3 subay, 1 er, 24 polis,
2 bekçi yaşamını yitirdi, 3 gü-
venlik görevlisi de yaralandı.
1991 yıhndaki suikastların
dökümü şöyle:
9.1.1991 — Kartal lnzibat
eski komutanı emekli Yarbay
Ata Burcu, Kartal'da bürosu-
na giderken uğradığı silahlı
saldında yaşamını yitirdi.
11.1.1991 — Polislikten ay-
nlma Habip Gür, Bostancı'da
öldürüldü.
22.2.1991 — Sefaköy Polis
Karakolu Grup Amiri Komiser
Zeki kaya, Küçükçekmece Ka-
rakolu'na giderken yayhm ate-
şine tutularak öldürüldü.
5J.1991 — Güvenlik Şube-
si'nde görevli Hacıbey Kaya,
Beşiktaş Ihlamur'da silahlı ki-
şilerce öldürüldü.
J 7.4.1991 — Ziverbey Köşkü
ile birlikte anılan emekli Tüm-
general Memduh Ünlütürk,
Usküdar'daki evinde uğradığı
silahh saldırı sonucu öldürül-
dü.
13.4.1991 — Bakırköy Ekip-
ler Amirliği'nde görevli Nebi
Şeker ve Kenan Yamak, ekip
otusu içinde silahlı saldınya
uğradılar. Polis memurları
olay yerinde can verdi.
16.5.1991 — Hasan Erkan,
Hüseyin Kavaklı adlı polis me-
murları, Bakırköy'de uğradık-
lan silahlı saklın sonucu öldü.
| olayda, polis memuru Tevfik
Can ağır yaralandı.
16.5.1991 — Mecidiyeköy^
de emekli Başkomiser Şamil
Kasap öldürüldü.
28.6.1991 — Polis memuru
Şevket Aydın, Bahçelievler'de
banka soyan militanlarla gir-
diği silahh çatışmada öldü.
31.7.1991 — Güvenlik Şube-
si'nde görevli polis memuru
Vehbi Erdoğan, Yenibosna'da
kimliği belirsiz kişilerce tek
kurşunla öldürüldü.
31.7.1991 — Üsküdar Zey-
nep Kâmil'de, Dolandıncılık ve
Yankesicilik Masası'nda görev-
li Soner Yılmaz ve Muhsin As-
lan, oto içindeyken uğradıklan
silahlı saldında öldürüldü.
16.8.1991 — Ümraniye Te-
kel Deposu'nu soyan kişilerle
çatışmaya giren polis ekibin-
den Murteza Genç öldü.
12.9.1991 — Yenibosna'da,
polis memurlan Nurtekin Se-
vimli, Selahattin Odabaş ve
Ertuğrul Dönmez, silahlı kişi-
lerce taranarak öldürüldü.
10.10.1991 — Bahçelievler^
de başkomiser Osman Kahra-
man ile polis memurları Nec-
det Kadri tlter, Selahattin Us
uğradıklan silahlı saldında öl-
dürüldü. Polis memuru Sela-
hattin Çayırlı yaralandı.
11.10.1991 — Pendik'te po-
lis memuru Fehim Çakır ve
bekçi Şaban Aras uğradıklan
silahlı saldında öldü, polis me-
muru Ziya Korkmaz yaralan-
dı.
13.10.1991 — MİT Müste-
şarhğı da yapan emekli Orge-
neral Adnan Ersöz, Göztepe
1
deki evinde uğradığı silahh sal-
dın sonucu öldü.
18.10.1991 — Kartal ANAP
llçe Merkezi önünde bekleyen
polis memuru Cumali Sanear
ve bekçi Selahattin Aslantepe,
binaya bomba atılması sonu-
cu öldüler.
22.11.1991 — Kartal Malte-
pe'de polis memuru Fehmi Ha-
cıbekiroğlu, silahlı saldın so-
nucu öldü.
25.11.1991 — Samandra Pa-
şaköy Seyyar Jandarma Kara-
kolu'na yapılan silahlı saldırı-
da, jandarma er Süleyman
Dertli yaşamını yitirdi.
4.12.1991 — İstanbul Emni-
yet Müdür Yardımcısı Şakir
Koç ile şoförü Vedat Dilmaç,
Osmanbey Şair Nigâr Sokak-
ta uğradıklan silahh saldın so-
nucu öldürüldüler.
förü Vedat 05013^3 ise 8 kur-
şun isabet ettiği belirlendi.
Daha sonra bir açıklama ya-
pan İstanbul Emniyet Müdürü
Mehmet Ağar, saldırganlann 2
kişi olduklannı ve eşkâllerinin
belirlendiğini söyleyerek "Şakir
Koç, gece geç saaatlere kadar
çalıştığı için lojmanından göre-
ve gitmek üzere geç çıkmış. Pe-
riyodik bir çıkış yapmadığı için
de koruma almamış" dedi.
Bu arada bazı görgü tanıkla-
nnın Koç*u taşıyan otomobil ile
öteki araçlan Şair Nigar Sokak
1
ta "hasta taşıyor" şeklinde ikaz-
larla geçen bir otomobilin daha
sonra yol üzerinde park ederek
trafıgi engellediğini ve söz konu-
su taşıttan inen iki kişinin ma-
kam arabasını çapraz ateşe al-
dıklannı söyledikleri belirtildi.
Koç"un koruması ve şoförü
Vedat Dilmaç'ın Emniyet Mü-
dur Yardımcısı'nı lojmanından
almadan önce, aynı sokak üze-
rinde amca oğlu Yakup DU-
maç'a ait büfede kahvaltı ettiği
öğrenildi. Yakup Dilmaç, olayı
öğrendikten sonra gözyaşları
içinde, "Birlikte kah.alü yaptık-
tan sonra Vedat, mUdüıünü loj-
mandan almak için aynlmıştı."
d^di.
Görgü tanıklanmn ifadeleri-
ne göre 2 saldırganın eşkâli şöy-
le: Biri 20-25 yaşlannda, zayıf,
esmer, orta boylu ve üzerinde
kahverengi mont bulunuyor.
Öteki saldırıgan ise 1.60-1.70
boylannda, 20-25 yaşlannda, bı-
\ıklı koyu renk ceketli olduğu
kaydedildi.
Olay yerinde 9 mm çapında
boş kovanlar bulunduğunu be-
lirten tstanbul Emniyet Müdür-
lüğü yetkilileri, Şakir Koç"un 23
yıldır emniyette görevli olduğu-
nu, Deniz Şube Müdürlüğü gö-
fevinden sonra 1.5 yıl önce Em-
niyet Müdür Yardımcılığı'na
yükseldiğini ve 2 kızı bulundu-
ğunu söylediler. Şoför Vedat
Dilmaç'ın ise yeni sözlendiği be-
lirtüdi.
Kadın tanık
Görgü tanıklanndan bazılan,
"Art arda sflah sesleri duyduk-
lannı, bunu başta egzoz patla-
ması sandıklannı, kalabalığın
çoğalması üzerine olayı
öğrendiklerini" söylediler.
Bu arada olayın en yakm ta-
nığının 40 yaşlannda başörtülü
bir kadın olduğu ve güvenlik gö-
revlilerince olay sonrası saldır-
ganlann eşkâlini belirlemek üze-
re Terörle Mücadele Şubesi'ne
götüruldüğü öğrenildi. Ancak
polis yetkilileri görgü tanıkları
hakkında herhangi bir açıklama
yapmadı.
Ote yandan yaklaşık 20 gün
önce Milli Istihbarat Teşkilatı
yetkililerinin bir ihbar üzerine
İstanbul Emniyet Müdürlüğü
yetkililerine "emniyet müdür
yardımcılarına suikast
yapdacağı" yolunda bilgi verdik-
leri öne sürüldü.
Genelkurmay Başkanı Org. Güneş Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi
Güneydoğu için brifing
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş, dun
Bakanlar Kurulu'na Güneydo-
ğu'dakı olaylar ve terör konu-
sunda bir brifing verdi.
Başbakan Süleyman Demirel
ile Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü'ye Ge-
nelkurmay Başkanhğı'nca veri-
len brifing saat 16.00'da başla-
dı. Genelkurmay Başkanlığı'nda
verilen brifing yaklaşık 4 saat
sürdü.
Başbakan Süleyman Demirel,
Başbakan Yardımcısı Erdal İnö-
nü, İçişleri Bakanı tsmet Sezgin
ve Insan Haklarından Sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Kahra-
man, cumartesi ve pazar günle-
ri Güneydoğu Anadolu BölgesiL
ne yapacaklan iki gunlük gezı
sırasında yerinde incelemelerde
bulunacaklar. Güneydoğu ve te-
rör sorunu, bu geziden sonra
DYP, SHP ve ANAP'ın hazır-
layacakları ortak genel göruşme
önergesiyle TBMM gündemine
getirilecek.
Güneydoğu ve terör konusu,
geçen hafta toplanan Milli Gü-
venlik Kurulu'nda da tüm bo-
yutlarıyla tartışıldı. Demirel,
MGK'nın 27 aralıkta yeniden
toplanacağını bildirdi. Demirel,
cumartesi günu İnönu ile Gü-
neydoğu'ya yapacağı geziye iste-
yen bakanların ve milletvekille-
rinin de katılabileceğini söyledi.
Bunun üzerine SHP'nin Doğu-
lu milletvekilleri, Demirel'in böl-
gede yaşanan sıkıntıları resmi
ağızların dışında vatandaşların
kendilerinden de dinlemesini
sağlayabilmek için kollan sıva-
dı. Bunun için Demirel ve İnö-
nü'nün gezi programının belir-
lenmesini bekle>'en Doğulu mil-
letvekilleri, gezi programına alı-
nan illere giderek hazırlık yapa-
caklar.
Doğulu milletvekilleri, genel
gorüşme sırasında bolge halkı-
nın sorunları, terör olaylarının
nedenleri ve alınabilecek önlem-
ler konusundaki düşüncelerini
anlatmak uzere kursüye gelecek-
ler. HEP kökenli milletvekille-
rinden hangilerinin genel görüş-
me sıras.nda söz alacağına SHP
grubu karar verecek.
İçişleri Bakanı Ismet Sezgin,
Başbakan Demirel ile üaşbakan
Yardımcısı İnönü'nün yapacağı
Güneydoğu gezisi sırastnda ola-
ğan önlemlerin dışında bir ön-
lem alınmayacağını söyledi. Bir
soru üzerine Genelkurmay Baş-
kanı'nın verdiği brifing sırasın-
da olası bir PKK saldınsı için
ozel bir güvenlik önlemi alınma-
sı konusunun gündeme getiril-
mediğini söyleyen Sezgin, "Özel
bir güvenlik önlemi olmayacak.
Başbakan, Genelkurmay Başka-
nı, İçişleri Bakanı, bakanlar için
alınan güvenlik önlemleri neyse
onlar alınacak" dedi. Sezgin,
brifing sırasında Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği ve koruculuk
sisteminin nasıl düzenleneceği
konusunun görüşülmediğini
bildirdi.
Cinayete tepkiler
Özal:
Caniler
e^lecekDemirel Şimdiye dek
işlenen cinayetlerin çoğunun
faili meçhul kaldı. Yaparun
yanına kaldı. Ama paniğe
gerek yok.
İnönü Şiddetle, terörle
hiçbir şey halledilemez.
Sezgin Terör devlet
boşluğundan
kaynaklanıyor. Bu boşluğu
dolduracağız.
Yılmaz Canice saldırıyı
nefretle kınıyorum.
ANKARA (Cumhuriyet Btt-
rosu) — İstanbul Emniyet Mü-
dür Yardımcısı Şakir Koç ve po-
lis memuru Vedat Dilmaç'ın dün
silahlı bir saldın sonucunda öl-
dürülmeleri tepki yaratu. Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal. canile-
rin milletin laneti altında ebedi-
yen ezileceklerini söylerken Baş-
bakan Süleyman Demirel, "Pa-
niğe gerek yok" dedi.
Olayla ilgili olarak bir başsağ-
hğı mesajı yayımlayan özal, sal-
dırganlan "insanhktan nasibini
almamış caniler" diye niteledi.
özal'ın mesajı şöyle:
"Emniyet teşkilatımızın güzi-
de evlatlan, tstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve
polis memuru Vedat Dilmaç'ın,
bugün (dün) menfur bir saldın
sonucu hayatlannı kaybettikle-
rini derin bir acıyla öğrendim.
İnsanhktan nasibini almamış
canilerce girişUen bu saldınyı
nefretle kımyor ve tel'in ediyo-
rum.
Milletimizi, demokrasimizi,
birlik ve berabertiğimizi hedef
alan kanlı eUerin sahipleri ve on-
lann gerisindeki bozguncular
adaletm pençesinden asb kurtu-
bunayacak, kanuolannuz önün-
de hak eltikleri cezaya çarptınla-
caklardır. Üstelik, yüce Türk
milletinin laneti alünda ebedi-
yen ezilecek ve küçüleceklerdir.
Değerli, seçkin iki emniyet
mensubunun, polis teşkilaümız-
da ifa ettikleri hizmetler her za-
man takdir ve şükranla anıla-
caktar.
Bu etim kayiplannuz sebebiy-
le Emniyet camiamıza, İstanbul
polis teşkilatımıza ve ailelerine,
y-akmlanna en içten taziyelerimi
sunuyor, şebitlerimize Allah'Un
rabmet dfliyorum."
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, İstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı ve şoförünün
öldürülmesi dolayısıyla İçişleri
Bakanı Ismet Sezgin'e bir tazi-
yet mesajı gönderdi. TBMM
Başkanı Cindoruk mesajında,
"Demokrasi, vatan ve milleti
için hayatlanm kabeden şehitle-
rimize Allah'tan rahmet diler-
ken, aile ve yakınlarına, size ve
şahsınızda tüm emniyet camia-
sına en içten taziyetlerimi
sunanm" dedi.
Başbakan Demirel de Şakir
Koç'un öldürüldüğunü büyük
bir üzüntüyle öğrendiğini belir-
terek cinayetlerin ve soygunlann
bir günün işi olmadığını söyle-
di. Şimdiye değin işlenen cina-
yetlerin çoğunun faillerinin meç-
hul olduğunu vurgulayan Demi-
rel, "Yapanın yanında kalmıştır.
Ama paniğe gerek yok" diye ko-
nuştu.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin
de terörün devlet boşluğundan
kaynaklandığını beürterek "Bu
boşhığu dolduracağız" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü, saldın
dolayısıyla yayımladığı mesajda,
şöyle dedi:
"Her zaman açıklıkla bdirt-
üğim gibi, şiddetle, terörle hiç-
bir şey halledilemez. Ülke bü
tünlüğüne yönelik ve halkı hu
zursuzluga sevk eden bu tür ey-
lemleri şiddetle kınıyorum. Şe-
hitlerimize rahmet, ailelerine
yakmlanna ve tüm emniyeı
mensuplanna başsağlığı diliyo-
rum."
Anavatan Partisi Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz'ın mesajı da
şöyle:
"Ulkemizkı güvenligi, miUeti-
mizin huzuru için canını feda et-
mekten cekinmeyen değerli Em-
niyet mensuplan Şakir Koç ve
Vedat Dilmaç'a karşı girişilen
canice salduıyı nefretle kımyor,
yakınlarına, arkadaşlanna ve
Türk nûBetine başsağlığı diliyor,
faillerinin en kısa sürede yaka-
lanarak adalete teslim ediieceği-
ni ümit ediyorum."
Mısır'da
dansözlere
tutuklama
KAHİRE (AA) — Mısırh bir
hâkim, ülkenin en ünlü iki dan-
sözünü, hareketlerini 'baştan
çıkancı' bulduğu için hapse yol-
ladı.
El-Ekber gazetesinin haberi-
ne göre iki dansöz, tahrik edici
hareketlerinden dolayı 3 ay hap-
se mahkûm oldular.
Mısır ahlak zabıtası, mahke-
meye, aynı zamanda sinema sa-
natçısı da olan Fifi Abdou ile
Hindiyya adh dansözlerin, Bü-
yük Kahire Oteli'nin gece kulü-
bündeki dans gösterileri sırasın-
da devamlı olarak tahrik edici
davranışlarda bulunduklannı
bildirdi.