Katalog

5 ARALIK 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Borsa dalgalandı • İSTANBUL (AA) — Borsa dün dalgalı bir Fıyat seyri izledi. Önce artış eğilimine giren fiyatlar daha sonra düştü. Kot içi pazarda dün işlem gören 118 kâğıttan 47'sinin Fıyatı, dünkü kapanışa göre arttı. GünlUk ortalama değer artışı yüzde 0.53 oldu. Dünkü işlemler sonucunda 45 hisse senedinin fıyatı düşerken 26 hisse senedinin fıyatı dünkü kapanışa göre değişmedi. Fiyatlann genel seyrine paraiel olarak dünkü kapanışta 4337.53 puan olan İMKB bileşik endeksi 22.84 puan artarak 4360.37'ye çıktı. Pan-Am'ın uçuşlan durdu • Ekonomi Servisi — Pan- Am Hava Yollan kapanma tehlikesinde. AP'den bildirildiğine göre, Delta Havayolları'nın reorganizasyon harcamalarını fınanse etmeyi reddetmesi üzerine, Pan-Am'ın uçuşlan dün durdu. TOBB'den faiz uyansı • İZMtR (AA) — TOBB Sanayi Konseyi Başkanı Şinasi Ertan, banka faizlerinin duşürulmesi yaklaşımının iktidann "enflasyonu duşürme politikasının bir başlangıcı" olduğunu belirterek "Bırakın faizler ekonominin kuralları içinde kendiliginden düşsün. MUdahale edip yapaylık yaratmayın" dedi. Horzum yargılandı • ANKARA (AA) — Şirketleri vasıtasıyla yurtdışına yaptığı ihracat için bazı fırmalarla kurduğu bağlantılarda, fatura sahtekârlığı ve - dolandırıcılık yaptıklan ve yanlış beyanda bulundukları gerekçesiyle haklannda dava açılan Kemal Horzum ve 23 arkadaşırun yargılanraalanna devam edildi. Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde savcı, dunışmada bir kısım suç için zaman aşımından davanın düşürülmesini, bazı suçlardan da sanıkların beraatlni istedi. Hazirıe bonosu faizi düştü • ANKARA (ANKA) — Hazine bonosu ihalesinde faiz 5 puan düşürüldü. Hazine dünkü ihaJede ortalama yüzde 71.82 faizle bir trilyon 414 milyar liralık altı ay vadeli bono sattı. Ihaleye bankalardan 3 trilyon 20 milyar liralık teklif geldi. Hazine ise satışı bir trilyon 414 milyar liradan kesti. lhalede en düşük faizin yüzde 68.98, cn yüksek faizin yüzde 72.73, ağırlıklı ortalama faizin yüzde 71.82 olduğu öğrenildi. Zeytine zam • BURSA (AA) — Marmarabirlik, zeytin fiyatlarına yüzde 6 ile 30 arasında değişen oranda zam yaptı. Marmarabirlik'in kendi satış mağazalannda uygulanmaya başlayan zamlı tarifeye göre perakende satış fıyatlan, süper zeytinde 12 bin 250 liradan 16 bin liraya, hususi siyah zeytinde 10 bin 900 liradan 14 bin liraya, ekstra-ekstra zeytinde 9 bin 700 liradan 12 bin liraya, lüks salamura zeytinde 8 bin 250 liradan 10 bin liraya, duble siyah zeytinde de 7 bin 500 liradan 8 bin liraya çıkanldı. Türkiye-EFTA anlaşması • ANKARA (ANKA) — Türkiye ile EFTA ülkeleri arasındaki serbest ticaret ve isbirliği anlaşması, 10 aralıkta Cenevrtfde Devlet Bakanı Tansu Çiller tarafından imzalanacak. Bu arada Dinçmen'in haftahk basın toplantısında verdiği bilgiye göre ayru gün Türkiye, EFTA ülkeleri ile ikili serbest tarım ticareti anlaşmalarını imzalayacak. Bu anlaşmalara Dışişleri Bakanlığı Avrupa Toplulukları Genel Müdürü Büyukelçi Taner Baytek imza koyacak. Çay-Kur'un borcu • RİZE (AA) — Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (Çay-Kur) üreticilere başlattığı ek ödemeden 35 milyar lira borcu kaldığı bildirildi. Şekerfabrikalan bayüereyüda 1000 tona kadar satış sınırı getirmeyiplarüıyor Şekerde stok oŞekerde 500 kflonun üzerindeki talepleri karşılayan Türkiye Şeker Fabrikalan'nın bayilerine yılda500tonlal000ton arasında satış zorunluluğu getirme yolundaki çalışmaları, piyasada "sfokçuluğu körükleyecek" gerekçesiyle tepki topluyor. NAZİRE KALKAN Şekerde zam beklentileriyle gündeme gelen stokçuhık tartışmalan, Türkiye Şe- ker Fabrikalan'nın şeker satışlarında başlatmayı planladığı bir uygulamayla yeni bir boyut kazandı. Şeker fabrika- İarının 500 kilodan az olmamak koşu- luyla yaptığı satışlardaki sınırı, yılda bin tona kadar çıkarmak yolunda yaptığı ça- lışmalar, piyasada "stokçulann kollan- dıgı" yolunda tepkiler doğuruyor. Ilgi- liler, "Şeker fabrikalan boylece sadece stokçulara mal satıp ekmeklerine yag sü- recek" diye yakınırlarken şeker fabrika- lan yetkililen uygulamanın şimdilik er- telendiğini belirttiler. Bakan'dan stokçulara uyan ANKARA (AA) — Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Kose, "Şeker stokçularının haksız kazanç saglamasına izin vermejecegiz" dedi. Köse, kendısine yöneltilen şeker zammı ile ilgilı sorular üzerine yaptığı açıklamada, ANAP hükumeti doneminde şeker fiyatlarına zam yapıldığını ve daha sonra da yapılan zammın geri alındığını hatırlatarak "Bunun üzerine yeniden zam yapılacagını düşünen bazı fırsatçılar büyük miktariarda şeker stoku yapmışlardır. Ancak biz şeker stokçulannın haksız kazanç saglamalanna izin vermeyecegiz" dedi. Bu arada ANKA'nın haberine göre Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdurü Ertan Yülek'in gorevden alınmasıyla sonuçlanan şeker zammının ANAP iktidannca durdurulmasından bu yana fabrikalardan toptancılar tarafından 12 bin ton şeker çekildi. Türkiye Şeker Fabrikalan'nın 12 Ey- lül'de yayımladığı bir şartnameye göre önce 1 ocakta başlatmayı düşündüğu, daha sonra da 3 şubata kadar ertelediği yeni uygulamaya gore bayilerin kalkın- mada öncelikli yörelerde yılda en az 500 ton, geri kalan bölgelerde ise yılda en az 1000 ton şeker almaları ve bu miktarın yüzde 2'sini de teminat olarak kuruma yatırmaları öngörüluyor. Eskişehir Tüketim Kooperatifleri Bir- liği Yönetim Kurulu üyelerinden Kenan Şaniıer uygulamanın tüketim koopera- tiflerini de zarara sokacağını belirterek "1000 ton alabilen alsın, diğerieri alma- sın anlamına gelen bu ııygulama adeta stokçuluğa davetiye çıkarmaktadır" de- di. Kenan Şaniıer başlatılması düşünu- len "yılda en az 1000 ton" şarünın stok- çuluğa prün vermekle kalmayıp aynı za- manda kooperatifçiliğe de büyük ölçü- de sekte vuracağiıiı savunarak şöyle ko- nuştu: "Biz Eskişehir Tüketim Kooperatif- leri Birligi olarak üyclerimize yüzde 2 kâria şeker veriyoruz. Boylece de Eski- şehir'dc Ticaret Bakanlığı'nın ve betedi- yenin şeker için belirledigi fiyat kilo ba- şına 3700 lira olmasına rağmen biz 3350 • 3500 liraya veriyorduk. Artık sınırlı sermayeli bir kooperatif olarak bu uy- gulamayı devam ettirmemiz mümkün degil. Çünkü teminat olarak istenen yüz- de 2'lik oran bizim kârımızj alıp götti- riir." Öte yandan konuyla ilgili olarak gö- rüşlerine başvurduğumuz Türkiye Şeker Fabrikalan pazarlama müdürü Ahmet Kadir Özyer ise çalışmanın henüz teklif aşamasında olduğunu, uygulamaya ko- nulan herhangi bir şey olmadığmı ve eski sistemin devam ettiğini belirterek "Türkiye Şeker Fabrikalan olarak biz sadece boyle bir şartname yayımladık ve şimdi de bayilerden teklif bekliyoruz. Kesin olarak uygulanacak diye bir şey yok. Zaten konu en son geçen hafta ol- mak üzere iki kez erteleoerek 3 şubata atıldı" dedi. MURDOCH İFLASTAN DONDU, MAXWELLTN MİRAŞIERIYOR Basın imparatorlukları çatırdıyor EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Basın devleri olarak bilinen Robert Maxwell ve Rupert Murdoch'ın düşüşle- ri de yükselişleri gibı aynı zama- na rasthyor. Bir sure önce esra- rengiz bir şekilde ölen Maxwell L in dev imparatorluğu büyük bir hızla gerilerken Murdoch da if- lasın eşiğinden son anda kurtul- du. Bir ay önce yatından esraren- giz bir şekilde denize düşerek ölen basın-yayın imparatoru Ro- bert Maxwell'in dev imparator- luğu çatırdıyor. Usulsuzluk ve yolsuzluk iddiaları her gün ye- ni bir boyut kazanırken ortaya çıkmaya başlayan skandal ile "Polly Peck" olayı arasında ba- sın, benzerlikler bulmaya başla- dı. Dev kuruluşlara sorgusuz- sualsiz olağanüstü krediler açan bankaların. "düşûş"te oynadık- lan rol de eleştiriliyor. "City", muazzam boyutlarda yeni bir mali skandalın eşiğinde. Birbiriyle iç içe karmaşık va- kıf ve şirketler ağından oluşan uluslararası yatınm ve iştirakler- den sorumlu "Maxwell Com- munication Corporation" (MCC) ve gazelerden sorumlu "Mirror Gnıbn"ndan (MGN), Robert Max\wll'in "Idşisel yaü- nmlan"na 300 milyon sterline yakın fonun üsulsuz olarak ak- tarıidığı anlaşılıyor. Tüm borç- ları 2 milyar Steıiini bulan imparatorluğa bugüne kadar "ses çıkartmadan" kredi açan banka ve mali kuruluşlar, Max- well'in ölümüyle birlikte ortaya çıkmaya başlayan "kuşkulu" iş- lemlerden kaygılanırken bu kez, "nereye ka>bolduğu belirsiz" 300 milyon Sterlin'in peşine düş- tüler. Sırtı hiç yere gelmeyecek gibi görünürken çok kısa sürede un- ufak olmaya aday Maxwell imparatorluğunun "karanhk iş- leri"ni bir de Agır Dolandıncı- bk Büroso araştınyor. Robert Maxwell'in büyük ra- kibi Rupert Murdoch da bu yıl başlannda uçunımun kenarına kadar geldikten sonra geri dön- dü. 1989 ortalannda hisse değeri sürekli artmış, ama tepe nokta- ya ulaşıp düşmeye başlamıştı. Bu yılın başlannda Murdoch, 150 bankaya 8 milyar dolan bu- lan borçlannı erteletmek için çe- tin bir pazarlığa girişmek zonın- Rupert Murdoch Robert Maxwell Maxwell rüzgârı Türkiyeföen de geçti Haber Merkezi — İngiliz basın kralı Robert Maxwell, 1990 ağustosunda Türkiye'ye gelmiş, Hürriyet gazetesinin önemli orandaki hisselerini satın almak için gazete sahibi Erol Simavi'yle görüşmeler yapmıştı. Görüşmeler öncesinde, İstanbul Ataköy Marinası'nda demirli Lady Ghislaine adlı yatında bir basın toplantısı düzenleyen Maxwell, Türk iç politikasıyla ilgili görüş beyan etmişti. Maxwell, Cumhurbaşkanı Turgut özal ve o dönemde Başbakan olan Yıldınm Akbulut'u övmüş, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve ŞHP Genel Başkanı Erdal İnönU'yü ise 'Özal'a destek vennemekle' su',lamıştı. Inönü, "Politik demeç vermek istemiyorum diyor, ama tamamıyla taraf tutan sözier söylüyor. tç politikaya daha nasü kanşacak? Bilmediği şeylere kanşmasa iyi eder. Bu sözleri ifade eden bir kişinin Türkiye'de gazete sahibi olmasını Türk kamuoyu acaba nasıl karşılayacak" derken Demirel şöyle tepki göstermiştı: "Ona ne olnyormuş? Bunlara. hariçten gazel oknmak derier. Kendisini tanımıyoruz. Bu ülkenin vatandaşı da degil, bizi eleştirmeye neden gerek duydu ki?" Sonuçta Maxwell, hem Simavi'yle hisselere ödenecek para konusunda anlaşmazlığa düştüğü hem de büyük tepkiler aldığı için Türk basın sektörüne girmekten vazgeçmişti. da kaldı. Sonuç: Tarihte şimdi- ye kadar görülmememiş boyut- ta bir borç erteleme operasyonu. 5 şubat günü 800 milyon dola- nnı ödeyecek, ondan sonra altı ayda bir 400'er milyon dolar ödeyecek. Murdoch, bunu başa- rabilmek için bazı kuruluşları- nı sattı: Amerika'daki dergileri- nin satışından 650 milyon doiar, Avustralya'daki basımevleri ve yayınlann satışından 682 milyon Avustralya Dolan sağladı. Ekim ayında, 175 milyon dolar değe- rinde hisse senedi sattı. Bu ka- zançlar, Murdoch'un haziran 1989'da başlayan tehlikeü düşü- şünü unutturdu. Murdoch imparatorluğunun kamuoyuna en yansıyan yttzü ise gazeteleri. Çeşitli ülkelerde yayımlanan gazeteleri içinde en dikkati çekenler ise İngiltere'de- kiler. lmparatorluğun genel du- rumunda iyileşme varsa da ga- zetelerde durum iç açıcı değil. Gazeteleri sürekli tiraj kaybedi- yor. Bunda çeşitli nedenler etki- liyse de tngiltere'de seçmenin Thatcherizm'e yuz çevirerek da- ha sosyal adaletçi bir yonetim arzusu önemli bir faktör. Mur- doch, daima Thatcher ile özdeş- leştirildi, "gem vurulmaz bir ka- pitalist, hırslı ve saldırgan bir cengaver" olarak görüldu. Murdoch, kalbinin televiz- yonda, akhmn gazetelerde oldu- ğunu söylüyor. "Tiraj duşmesi, bir dttnya sorunu. İyi bir işaret degil. Eskiden işsizlik ve ekono- mik durgunluk. geleneksel iş kollaruu etkUerdi. Şimdi en yar- lıklı kesimleri de etkiHyor" konuşmasında. Medya baronlannın çöküşü Dünyanın büyük borsalanndan gelen haberler, Maxwell-Murdoch adlarının yükselişte olduğu gibi inişte de aynı yazgıyı paylaştığıru gösteriyor. Londra Borsası'nda Ma.-T«ell hisselerinin satışı durduruldu. Murdock'un hisseleri ise bir suredir dokunamn elini yakıyor. Geçenlerde esrarengiz bir biçimde ölen Çek kökenli Yahudi Robert Maxwell ile (Jan Ludvik Hoch) Avustralyalı Rupert Murdoch'un adlan iletişim çağmın "medya imparatorlan" olarak hep yan yana geçti. Her ikisi de çok ufaktan başlayıp, hızla büyudüler. Her ikisi de risk alma açısından cok cesur sayıldılar. Ünlü The Economist dergisi onlann sınır tanımadan her türlü medyaya el atmalannı, kişiliklerinin bir parçası olan "habis megalomani" ile açıklıyordu. Özellikle, 1980'li yıllarda ucuz kredi olanaklanndan da yararlanarak hızla yayıldılar. Murdoch, İngütere'de SKY televizyonuna, ABD'de Fox film şirketine ve TV Guide dergisine milyaıiarca dolar yatırdı. Maxwell de ondan geri kalmayarak European gazetesi, New York Daily News gibi pahaü ve rizikolu işlere girdi. Her ikisi de 1980'li >ıllann sonunda Türkiye pazanna önce ilgi duyup sonra geri çekildiler. Murdoch ve Maxwell çağdaş iletişimin global niteliğini iyi anladıklan için başlangıçta çok başanlı oldu. ikisi de atak ve atılgandı; ama dikkatli değildi. Bazı yatınmlannda kazıklandıklan iddia ediliyor. Gittikçe artan dev borç yükü ve özellikle kısa vadeli borçlar kapıya dayanıp Körfez sayaşı sırasında medya piyasasında da durgunluk başgösterince canlar Maxwell ve Murdoch için çalmaya başladı. < Çevreyi koruyan otomobüden çevrefonu alınmasın' BMW'den yeni Çevre Bakanı'na mesaj Alman BMW Firması İletişim Direktörü Richard Gaul, çevreyi kirletmeyen kurşunsuz benzin ve katalizatörlü otomobil için ilk adımın devlet tarafından atılması gereğinin altını çizdi. E k o n o m i Servisi — Al- man BMW otomobilleri iletişim direk. töni Richard Ga- ul'den yeni Çevre Bakanı Do- gaocan Akyürek'e mesaj var. Almanya'da çevre korumaya yö- nelik çalışmalarıyla BMW fır- ması, Türkiye'de de acil önlem ahnması gereğimn altını çiziyor. BMW"nin ithalatçısı Borusan Oto'nun Genel Müdürü Haşmet Alatan, Almanya'da her 1000 ki- şiden 500"ünün otomobili oldu- ğunu, buna karşılık Türkiye'de bu oranm henüz 1000*e 30 gibi düşük bir düzeyde kaldığını ha- tırlattıktan sonra daha şimdiden hava kirliliğinin tehlikeü boyut- lara ulaştığı büyük kentlerimiz- de gelecek yıllar için ciddi teh- BMW 3 serisinin, kullanıldıktan sonra yeniden kazanılabilen parçalannı gösteren şema. Bo oran, tüm otomobilin °?o82'sine vanyor. like çanlannın çaldığını ve bu- günden önlem alınmasının ge- rekliliğini hatırlatıyor. BMAV'nin çevTeyle ilgili çalış- malan ve deneme üretiminde olan elektrikli otomobilin tanı- tımı için Türkiye'ye gelen BMW tletişim Direktörü Richard Ga- ul, Amerika'da ve Japonya'da. 1970'lerde, Avrupa'da ise 1980'lerde devreye giren kurşun- suz benzinin Türkiye'de bir an önce yaygın kullamlması gereği- ne işaret ediyor. Almanya'da 1980'lerin ortala- nnda tüketicilere kurşunsuz benzin ve bu benzıni kullanabil- mek için gerekli katalizatörlü otomobille ilgili gönişleri sorul- duğunda hemen herkesin "olumlu" yanıt verdiğini, ancak iş katalizatörlü araba satın al- maya geldiğinde tüketicilerin "aksesuar" olarak katalizatöre para ödemek yerine radyo-pikap gibi aksesuarları tercih ettiğini kaydeden Gaul, ancak hükümet tarafından aJınan bazı önlemler sonucunda tüketicinin kataliza- törlü otomobil almaya yöneldi- ğini hatırlatıyor. Gaul'ün verdi- ği bilgiye göre tuketici kataliza- törlü otomobile rağbet etmeyin- ce, hükümet İ986'da çevre koru- ma amacıyla katalizatörlü ara- balan vergiden muaf tutmuş, aynca bu arabalann kullandığı kurşunsuz benzini de normal benzine göre ucuzlatmış. Bu 2 önlemin ardından Alman tüke- ticisi de kendi cebini yakından ilgilendirdiği için katalizatörlü arabaya yönelmiş. Borusan Oto Genel Müdürü Haşmet Alaton'dan aldığımız bilgiye göre Türkiye'de de oto- mobillerden Taşıt Alım Vergisi adı altında alınan vergisinin yüz- de 25'i oranında miktan, Çevre Fonu için ayrıca ödüyor. Orne- ğin BMW 3-16 serisi için örnek verirsek Taşıt Alım Vergisi olan 5 milyon 700 bin liraya ek ola- rak 1 milyon 425 bin lira da Çev- re Fbnu için ödenmesi gerekiyor. BMW'cilerden yeni hüküme- te ve yeni Çevre Bakanı Dogan- cmn Akyürek'e bu çerçevede önemli bir mesaj var. Diyorlar ki katalizatörun fıyaü 650 mark |(yaklaşık 2 milyon lira). Eğer çevreyi koruyan katalizatörlü arabalardan bu Çevre Fbnu alın- mazsa (çünkü zaten çevre ko- runmuş oluyor) tuketici otomo- biline katalizatör taktırmaya yö- nelebilir. Bu arada kurşunsuz benzin fıyatı da süper benzinle aynı düzeye çekilirse, kurşunsuz benzin kullanımı yaygınlaşacak ve hava kirliliğinin taşıt araçla- nndan kaynaklanan bölümü azalacaktır. BMW'nin Almanya'daki mer- kezinde aynca kullanılmış mal- zemenin yeniden kazanılması amacıyla uzun yıllardır çalışma- lar yapıhyor. Konuyla ilgili bil- gi veren Richard Gaul, bugün piyasaya sürdukleri BMW'lerin ortalama yüzde 75'inin geri ka- zanılarak yeniden kullanuna su- nulabilecek biçimde üretildiğini, 2000 yılına gelindiğinde bu ora- nın yüzde 90'a varacağını belir- tiyor. Eski veyeni bakandanfarkh hesap Çiftçiye borç tartışması tDRİS ADİL Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Kazım Yücelen, yeni Bakan Tahir Köse'nin 3.5 trilyon olarak açıkladığı devletin çiftçiye olan borcunun 872 milyar olduğunu iddia ediyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı- na bağlı birliklerin borçlan es- ki ve yeni bakanı birbirine dü- şürdü. Mesut Yılmaz hüküme- tinin son Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Rüştü Kazım Yücelen, ye- ni bakan Tahir Köse'nin "bir- Kkkr üreticile- re 3.5 trilyon li- ra borçlu" şek- lindeki açıkla- masını yalanla- dı. Yücelen, "Üreticiye bu düzeyde borcu- muz yoktu. Bu rakamı tama- mıyla reddediyornm" dedi. Eski ba- kan üreticiye olan borcunun 872 milyar ol- duğunu söyle- di. Sanayi ve Ti- caret Bakanı Tahir Köse, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada, arala- nnda Çnkobir- lik, Tariş ve Antbirlik'in de bulunduğu bir- liklerin 9.5 tril- yon liralık borç yükü bulundu- ğunu bildirmiş- ti. Köse, bu borcun 6 tril- yon lirasının banka borcu olduğunu, bir- liklerin, alım- lardan dolayı da üreticiye 3^ trOyon Kra borçlandığını be- lirtmişti. Gazetemizi arayan eski Sana- yi ve Ticaret Bakanı Rüştü Ka- zım Yücelen, birliklerin 6 tril- yon liralık banka borcunu doğ- ruladı. Ancak ureticilere oldu- ğu belirtilen 3.5 trilyon liralık borcu reddetti. Yücelen, "Borç sayın bakanın iddia ettiği gibi degil. tüm birliklerin 20 kasım tarihi itibanyla üreticiye kalan borcu 871 milyar 956 milyon li- radır. Birliklerin dindeki malın alım değeri ise 2 trilyon 747 milyar 636 milyondur. Eldeki mabn alım degeri üreticiye olan KlSA borcun kat kat üzerindedir. Sa- yın bakan açıkladığı rakamla- n nereden bulmuş? Görev devir-teslimi sırasında kendisi- ne bir kitap halinde bütün fa- aliyetlerle ilgili bilgiler verdik. Size verdiğim rakamlann aynısı Sayın Bakana da verildi. 3 ^ trilyonluk üreticiye borcu ke- sin- likle reddedi- yorum." Yücelen, verdiği bilgile- rin doğruluğu- nu kanıtlamak amacıyla, 20 kasım 1991 ta- rihli birliklerin durum tablo- sunu gazetemi- ze faksladı. Bu metne göre, birliklerin üre- ticilere olan borçlan vakla- şık olarak şöy- le: Tariş: 320.2 milyar, Çnko- birlik: 199.3 milyar, Antbir- lik: 44 milyar, Fiskobirlik: 72.2 milyar, Trakyabirlik: 35.4 milyar, KaradenizMr- lik: 8.6 milyar, Güneydogubir- Bk: 92.9 milyar, Taskobirlik: 4.6 milyar, Gülbirlik: 346 milyon, Naren- ciyebüiik: 142 milyon. Eski Sanayi ve Ticaret Ba- ka- nı Yücelen, yeni bakan Tahir Köse'nin "Kırsal kesim zor du- rumd*, çiftçi çok geriledi" şek- lindeki açıklamasının da doğ- ruyu yansıtmadığını söyledi. Yücelen, "Bizim dönemimizde fiyat politikası ile çiftçi daha iyi duruma geldi. Çiftçinin üriinü- ne iyi fıyat vermedigimizi secim kampanyası arasında meydan- larda da söylediler. Eğer düşük buluyorlarsa arttırsınlar. Des- tekleme alım uygulandığı için sayın Başbakan'ın bir karan ile fiyat arttınlabilir. Kendilerini idiyoruz" diye konuştu. KISA • NETAŞ, Türk Silahh Kuvvetleri'nin TAFICS Projesi için NKF, Northern Telecom Europe, STFA ve Türkkablo firmalan ile birlikte SAVKOM 2000 adh bir konsorsiyum kurdu. • VIPAIR, onümuzdeki pazartesi gününden itibaren hizmete girmek üzere, First Class'a ek olarak 'Club' adlı yeni bir sınıf daha oluşturdu. Şimdi, "Doğnı Orantılı Faiz 91 daha da çok kazandınyor. TYT BANK "Doğru Orarrtılı Faiz" oraniarı 90 mttyooo 50.100 ııiiryon Vadesiz % 10 1 ay vadeli %60 3 ay vadeli % 73 6 ay vadeli % 74.5 1 yıl vadeli % 76 3'er aylık ek gekrleriniz: 6 ay vadeli ^ 44 1 yıl vadeli % 47 %10 %61 %74 %75 %77 %67 %68 %10 %62 %75 %75.5 %78 %68 %69 B _ A TURKİYf TURİZM YATIRIM ve DtŞ TİCARET M N K A S I A ^ . TYT BANK Hartriye: CuT^unvei Cad 30' Haıt»ve/'STANBU , T t. 13J5' sC'O-a' '11 50 2' TYT BANK Nuraotmaniye: < "•luruosmanıve Cad 9d Cagaloğlu/ISTANBU. TEl 5*2 6ft.v: J6 TTT BANK Kapabçafi: *kmcoı Beoeste™ Sk <4 Kapoiıcoıv/'SIANBUl t t ; 1 1 2<JJi TYT BANK Ankara: r nnah C3G ^xerr>e SK Na^rrı Bev i* Meriıe^ı • '2 « ]vak',ctefe AM^UA rEL ı'/7 26 70 72 TYT BANK AnhDya: Cyrr^ynvel Ca^ T A V»JTALVA IFI 1S T ^ 3 ? ı 4 N 3 n TYT BANK bmtr ."j'vr-uııve'Sıl'.J 1"" AA.>SOnc» I.'MÜÎ 't. 11\»S1