22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,22 ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9 SERGI 'Ressamın Günlükleri' • Kültür Servisi — Ressam Mine Arasan'ın "Ressamın Günlükleri" başlıklı sergisi Ataköy Galleria'da Mücevherat Bölümü'nde açıldı. 5 ocak tarihine dek izlenebilecek sergisinde Arasan, bir ressamın günlük yaşamından kesitler sunuyor. 1972 yılında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu Grafik Bolümü'nü bitiren Mine Arasan, aynca Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nde model çalışmalarına devam etti. 8 yıl reklamcılık dalında çalışan Mine Arasan, 1980'li yıllardan bu yana birçok ödül aldı, 18 kişisel sergi açtı. Sanatçı, halen Basın Müzesi'nde Gravür Atölyesi'nde gravur dersleri veriyor. Nur'un 'doğa koleksiyonır • Kültür Servisi - Takı sanatçısı Emine Nur, 1991 Doğa Koleksiyonu'nu Ayşe Takı Galerisi'nde sergiliyor. Nur, bu yılki koleksiyonunda takılann yanı sıra ev aksesuarlanna da yer venyor. Takılar ve aksesuarlar yine 1000 ayar gümüş, 20 ayar altın ve yan değerli taşlarla üretilmiş. Takının oldukça kesin sınırlı bir alan oluşturduğunu. bu yıizden orada kalmaktansa hiçbir sının olmayan bir alanı kullanmanın yaratıcılık açısından sonsuz bir İceyifolduğunu söy leyen Emine Nur, şöyle devam ediyor: "Çahşmalanmda doğayı stilize etmemeve özen gösteriyorum. Böyle olunca her koleksiyon botanik bahçesinde bir gezı gibi. Bu yıi örneğin, Formoza'daki bir arkadaşımın yolladığı bıtkılerden üretilmiştakılar çoğunlukta. 91 koleksiyonunun bir özelliği daha var. Çocukluğumun İstanbul'u. çok renkli bir örtü gibiydi. Her dilden, her dınden insan vardı. Güzelliği, insandan yana zenginliğı ile orantılı bir Istanbul. Bu capcanlı renklerden biri de Musevıler. Yüzyıllık bir Musevi evi olan Ayşe Takı Galerisi'ndekı koleksiyonun bir tutamı da onlara 500 yıllık birsevgi. birhoşgeldiniz." MÖZİK Wagner konseri iptal • KUDÜS (AFP) — Uzun süren bir tartışma döneminden sonra Israil Filarmonu Orkestrası 27 aralık tarihinde gerçekleştirmeyi planladığı Richard Wagner konserini iptal etti. Ancak yapıtları tsrail radyosunda bile çalınması yasaklanan Richard Wagner "savaşı" henüz dinmedi. Israil Filarmoni Orkestrası 34 bin üyesi arasında konserin ileri bir tarihte yeniden gündeme gelmesi konusunda oylarna yapacak. Filarmoni Uyelerini temsil eden derneğin başkanı Amnon Golderberg, kararın yalnızca muzisyenlere bağlı olamayacağını, bu konunun muzisyenlerini aştığını belirtti. Wagner'in tsrail'de bir gün mutlaka çalınacağını söyleyen Golderberg, "Ancak belki hâlâ çok erken" dedi. TİYATRO Halk tiyatrosu yardım bekliyor • İSTANBUL (AA) — Meddah, Karagöz, kukla, ortaoyunu ve benzeri geleneksel Türk Tiyatrosu üzerine çeşitli incelemeler yapan sanatçı Ünver Oral, bu sanat dalının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, "Kültür Bakanı Fikri Sağlar'dan bu konuya duyarlılık göstermesini ve geleneksel sanatımıza sahip âkrnasını bekliyoruz" dedi. Milyonlarca kişinin yaşadığı İyicede bu sanat dalıyla ilgili gösterilerin giderek azalmakta olduğuna dikkati çeken Oral, "Daha sonra 'bu sanatımız yok oldu' diye feryat edeceğiz. Ama o zaman çok geç olacak. Çünkü biz farkına varana kadar, bu isin ustalan ölüp gidecekler" diye konuştu. Oral, "Bu alandaki sanatçüar olarak 8 kişi kaldık, bizden sonra bu sanat yok olacak. Çünkü bu tiyatronun okulu yoktur, sanatçılar, ustaların yanında yetişerek bu Işi öğrenirler" dedi. TESEKKUR Eşim BEHÇET NECAltGİL'in anısına düzenlenen ödül ve anma törenlerinde, ilgi ve yardımlarını esirgemeyen sanatsever insan, Büyükşehir Belediye Başkam Sayın Prof. Dr. NURETIİN SÖZElVe ve emeği geçen tüm ilgililere minnet ve teşekkürlerimi sunanm. HURİYE NECATİGİL U2 toplıduğunun 1991 sonu albümü Achtung Baby' Türkiye'de de piyasada Lezzetli temcit DÜavı"Achtung Baby", U2'nun yerinde sayan müziğine yeni bir soluk getiremiyor. îtiraf etmek gerekirse, yeni albüm, yine de lezzetle yenebilecek bir temcit pilavı. SERDAR ATEŞER Diyeüm Mickey Rourke a pek hayransınız. Ve dıyelım sinemalara "1.75 Mevsim" adlı son filminin geldiğini du- yuyor ve soluğu Beyoğlu'nda alıyorsunuz. Aktörümüz film- de bir ithalat-ihracat firması sahibinı çanlandırmaktadır. Bir gün evine dönerken uğra- dığı ciğercide göz göze geldiğı bir bankacı kadınla daha son- ra Printemps'da karşılaşır ve ona bir çift terlik hediye eder Bu şekilde başlayan büyük aşk, muhtelif mutfak malze- meleriyle desteklenen fantas- tik sevişme ve kaçıp kovala- macalarla renklenerek sürer, olaylar gelişir. Böyle bir fılmi seyrederken ne düşünürsünüz? "jUnforgetable Fire"dan son raki L'2 albümleri hakkında düşündüklerim, sizin böyle bir fılmden çıkınca yolda yü- rürken düşünebileceklerinize benziyor. Tutmuş, başan ka- zanmış bir "konsept"in ya da bir "sound"un yavan bir şekil- de tekrarlanması (Film örne- ğinde durumu dayanamaya- rak birazak karikatürize et- tim. kabul). Neyse ki "Ach- tung Baby", U2'nun 199 i sonu albümü bu konuda yal- nız değil. "We Can't Dan'ce" ile Genesis, "On Every Street" ile Dire Straits yavanlık ve mükerrer müzıkalite konu- sunda onunla yarışır ve hatta birkaç mil de fark atarlar as- U2 FAS'TA DtNLENtR — U2 topluluğunun mUzisyenleri "Achtung Baby" adlı albüraun kayıt- lanndan fırsat buldukça Fas'a kaçıp başlanm dinlediler. Albümün adının ilk başlarda "69" ol- ması düşünülüyordu, ama sonradan "Achtung Baby"de karar kılındı. lında. Ama bizim konumuz şımdi U2. 1983 yıhnda çıkan "War" albümüyle birlikte bence gru- bun en i>i iki albümünden biri olan '84 tarihli "Unforgetable Fire". U2 için yeni bir döne- min başlangıcı ve ilk ürünü ol- muştu. K.endılerinden bahset- mek gerektiğinden U2'nun belki de küçük ve önemsiz bir referans maddesi olabileceği iki ülki prodüktör/müzisyen (ve ses mühendısı) Brian Eno ve Daniel Lanois'nın U2 ile iz- dıvaçlan biraz form değiştir- miş olmakla beraber o albüm- den bu yana sürüyor. U2"aun kendine özgü bir tı- nısı olduğu ınkâr edılemeye- cek bir gerçek. Fakat bunun ısıtılıp ısıtılıp sofraya getirile- cek ve itiraf etmek gerekirse yine de lezzetle yenebilecek türden bir temcit pilavı halıne gelebileceğine dair işaretler "Joshua Tree"de de vardı. Edge'in basit, ama kişilikli ekolü (daha teknik olalım; bol "delay" efektlı) ve kederli gi- tarları. Adam Clayton ve Larry Mulien'in sağlam ve gösterişsiz basdavul eşliği ve de Bono'nun zaman zaman aşırı ifadeli, iç çekmeli, nefes nefese ve burnumuzun dibin- deki vokallen insanı alıp Dub- lin'e götürüvermek konusun- da gayet başanlı. Biraz daha sert bir "soımd", insan haklan misyonerliğin- den sıynlmış ya da bu yanını biraz gizleyen şarkı sözleri (Ama Amnesty International- ın adresi ve U2'nun bu konu- daki daveti iç kapaktaki yerini koruyor). Zaten U2'nun Ame- rika'da sözümona yasaklanan (ya da "korsan") gökdelen te- pesi, cadde üstü vb. konserle- rinde yaratılan ve titreyen, sal- lanan kameralarla tespit edi- len düzmece toplumsal olayla- nn, iki buçuk polise "rağmen" cansiperane çalan U2 eleman- larının ve onlan dinleyebil- mek için "meydanlan" doldu- rup direnen dinleyicilerin gö- rüntüleri beni irite etmiştir. Sonuçta "Achtung Baby", U2'nun yerinde sayan müziği- ne yeni bir soluk (bu deyımı kulianmak zorundaydım. ne yapayım?) bence getiremiyor. "Q" dergisi bu albümü gru- bun en oturaklı ve iyi çalışma- sı ilan edebilir. Onlar, zaten "On Every Streef'e de beş yıldız vermekte bir sakınca görmediler Bense birkaç iyi parça dışında (ilk yüzdeİci "One", Bono gerçekten iyi söylemış, "VVTıo's Gonna Ride Your VVİld Horses" ve ıkınci yüzün açıhş parçası "The Fly", bır tane de siz bulun) sı- kılarak dinledim bu erken ef- saneleşmış rock topluluğunun son ürününü. Karikatürk VI"sergisi kapsamında bir de albüm yayunlandı gjder, çizgi kalır geriyeTurhan Selçak Aynı zamanda belgesellik özelliği olan yararlı bir girişim. Bu çizgi kitaplannın 2000'lere de ulaşmasını diliyoruz. Semih Balcıoglu Bu kitap 10 yıllık olaylan bir yılda yaşayan Türk ulusu için bir hazine. TaH Oral Eleştirel yapısını yitiren mizah ve karikatür, eğlence temelli komikliğe kaydı. Gülmece yerini güldürüye bıraktı. Ismail Gölgeç Bu sosyal anarşiyi, bir anarşi sanatı olan karikatürden daha iyi ne yansıtabilir. Kultiır Servisi — Karikatür- cüler Derneği'nde dün açılan "Karikatürk '91" başlıklı sergi kapsamında, 1991 yüı içinde ba- sında yayunlanmış karikatürler- den bir secmeyi içeren bir albüm yayımlandı. KarikatürcUler Derneği'nin hazırladığı "Kari- katürk '91" adlı albümde 85 Türk çizerinin yapıtlan yer alı- yor. Karikatürcüler Derneği Başkam tsmail Gülgec. yüz- yılımızın sanatı olan karika- türiin günümüzde kitlelerle en yakm diyalog kuran sanat dalı olduğunu vurgulayarak "Bunun farkında olan bası- nın, toplumun sonsuz sonın- lar yumağını bu yolla yansıtma yoluna daha sık git- tiğini görmekteyiz" dedi. Gülgeç, niçin karikatür sa- natı sorusunu şöyle yanıtla- dı: "Bu sosyal anarşiyi aslında bir anlamda anarşi sanatı olan karikatürden da- ha iyi hangi sanat dalı yansı- tabilir? Yerkürenin hangi ülkesinde olursa olsun, çağı- mız dünv asının, hamburger yaşam biçimi, köpek pisliğin- den akmayan sulara, değişen sınırlardan yıkılan ideolojile- re. anlamsız savaşlardan imkânsız barışlara kadar sos- yal patlamalardan oluşan karmaşık sorunlan çözümle- mede insanoğlu aciz kalmak- tadır. Uzayı keşfeden insan beyni kapısının önündeki çö- pü ne yapacağını, komşusuy- la nasıl geçineceğini bilememenin sıkıntısını ve ka- ra mizahını yaşamaktadır." Türk karikatürünün usta- lanndan Turhan Selçuk, "Karikatürk 91"e yazdığı yazıda. "Karikatürcüler Derneği'nin öncülüğünde ha- zırlanan ve Hki 1991 yılı ya- pıtlarını kapsayan, aynı zamanda belgesellik özelliği olan, bu güzel ve yararlı giri- şimin sürekli olmasını, 1991'- den sonra 1992, 1994, 1995'leri kapsayacak bu çizgi kitaplannın 2000'lere de ulaşmasını diliyoruz" dedi. Karikatürümüzün birbaş- ka ustası, Semih Balcıoğlu, derneğin yayımladığı albüm konusunda şunları söyledi: "Bu kitap son yıllarda 10 yıl- lık olaylan bir yılda yaşayan Türk ulusu için bir hazine. 1991'e geri dönüp baktığı- mızda nerelerden geçtiğimizi daha iyi anımsayacağız. Ne demişler: Söz gider, çizgi ka- lır..." Gazetemiz çizerlerinden Tan Oral da "Karikatürk 91"e yazdığı yazıda, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden biçimlenen dünya- mızda ortaya çıkan çağdaş karikatürü ve değişen dün- yayı anlattı: "İnsanoğlu ve insankızı her zaman sorunlanna çareler arayarak var oldu. Ama ço- ğunlukla buldukları çareler, sorunlannı hemen çözmeye yetmedi. Ya da önlerine ko- lay kolay aşamayacaklan engeller çıkartıldı. Her iki durumda da mizah \e karika- tür, kişinin sorunlar karşısın- da ezilmemesi için onu hoş tuttu. Gücünü ve güvenini yi- tirmemesini, kısacası yenil- memesini sağladı. Çağdaş karikatür de İkinci Dünya Savaşı sonrası yeni- den biçimlenen dünyamızda ortaya çıktı. Çözüm önerileri ise iki ku- tuplu bir dünyanın >apısına uygun düşüyordu. fdeolojik temelli, polltik ağırhklıydı. Batı Avrupa demokrasileri içinde gelişip serpilen çağdaş karikatürün çizgilediği öneri- ler ise artık günümüzde çok- tan gerçekleşme yoluna girmiş ya da gerçekleşmişti. Böylece eleştirel yapısını yiti- ren mizah \e karikatür, ya grafik süslemeciliğe y a da eğ- lence temelli komikliğe kay- dı. Ve çizgi bantlarda, çizgi romanlarda biçimini buldu. Gülmece yerini güldürüye bı- raktı." "Karikatürk "91" karikatür ser- gisi / 21 Arahk - 21 Şubat / Ka- rikatürcüler Derneği. YILBAŞINDA "MUHTEŞEM KISMET" MILYAR• 30 kişiye 1 'er milyar • 30 kişiye yanmşar milyar • Atalcöy'de anahtar teslimi 7 lüb konut • Anahtar teslimi 210 motorlu araç • 150 kişiye 200'ermilyon • 175 kişiye 100'ermilyon 2.5OO.OOO kişiye toplam 482 milyar!.. MİLLİ PİyANGO BU GENÇ PİYANİSTİ TANIYOR MUSUNUZ? NIHAN YAPALI Konser biter, dans başlarEVİN ÎLYASOĞLU Nihan Yapali, 1970 yılında müziğın ortasında bir dünya- ya doğmuş. Yemek-içmek- gülmek-koşmak kadar doğal bir müzik ortamının içinde bulmuş kendini. Piyanist ve piyano öğretmeni olan annesi Meral Yapali ile başlamış ilk tuşlardaki gezintisine. Bir yanda Alman Liseşi'nde eğitim görüp bir yanda İstan- bul Universıtesi Belediye Konservatuvan'nda piyano öğrenimini tamamlamış anne- sinin öğrencisi olarak. Bir de Pınar Yılancıoğlu ile çalışmış. Sonra Freiburg, Almanya'- daki müzık dünyası başlamış. Üç yıl ünlü Rus piy.anisti Mar- gilus'un öğrencisi olmuş: "Yo- rum stilimde herhalde bir Rus ekolünden söz edebilirim." Bu yıl master yapmak üzere Londra'ya, Kraliyet Müzik Koleji'ne öğrenci olmuş. öğ- retmeni Barstow, Rus ekolü- nün altyapısını değiştirmeksi- zin yenilikler ekleyip özellikle Beethoven, Mozart ve Schu- bert yorumlan için yönlendır- mekte Nihan'ı. İngıltere'deki ortam henüz yeni onun için. Ancak çok yoğun, müzık do- lu, konser dolu. Çevresinde şimdilik hemen hep müzisyen- Dün Cemal Reşit Rey'debir resital veren Nihan Yapalı, 21 yaşında. Londra'da Kraliyet Müzik Koleji'nde master yapıyor. Ata binmeyi, diskoteğe gitmeyi seven Nihan Yapali, konserlerinden sonra dans etmekten hoşlanıyor. Kendine örnek aldığı piyanist, Richter. Yapali, solistin aynı zamanda orkestrayı yönetmesine bayılıyor. ler var. Müziğin dışındaki dünyasında yine müzik var: "Beş-altı yıl kadar ata bin- dim. Şimdi olanağun yok.,Ça- lışmadığun zaman yine müzik- le iç içeyim. Bir de deşarj ol- mak için diskoteğe gitmeyi se- \iyorum. Ama ancak ayda bir- iki. özellikle kendi konserim- den sonra dans edip efor harca- mak hoşuma gidiyor." Nihan için bir piyanistin kendine özgü olması, kendini özel kılraası çok çalışmaya. bağlı. Çevresinde piyano öğ- renimi gören o kadar çok in- san var ki, özellikle Japonlar! Bu yanş alanında sesini du- yurmanın tek yolu çalışmak. Bir de her besteciyi kendi dö- nemıne göre güzel çalmak: "Benim için iyi piyanist kav- ramı Richter mesela: Rahma- ninov'u da Schubert kadar gü- zel çalıyor. Pollini, Gavrilov, Ashkenazy, Argerich her fır- satta duymaya çalıştığun sa- natçılar." Bir de Rahmaninov tutkusu var Nihan'ın: "Belki de Rus hocamın etkisi oldu. Rahmani- nov ve Skriabin çalmayı çok se- viyorum. Rahmanino hem modern hem romantik. Renk- lerine hayranım. Şimdilik ha- yatımın eseri diyebileceğim onun 2. piyano konçertosu var. İlkbaharda konservatuvar öğ- renci orkestrası eşliğinde çala- cagım için çok sevinçliyim." Konser verme heyecanı gi- derek azalıyor ve artık karan- lıktaki dinleyiciyi düşünme- meye başlıyor Nihan: "Annem salonda değil, kuliste dinler konserlerimi. Belki de benden çok hevecanlanan o. En büyük desteğim babam. Benim kon- santre olmamı sağlıvor, başka türlü bir giiven veriyor konser öncesi." Nihan'ın babası aslında elektrik mühendisi, ama uzun yıllardır Türkiye'ye müzik çalgılan getirterek müzık dün- yasına gırmiş. Nihan. müzik dünyasıyla ıç içe bir ailenin çocuğu olduğu için kendini son derece şanslı görüyor. Bir tutkusu daha var Ni- han'ın: Orkestra şefligi eğitimi de eklemek kariyerine. "Ça- larken, solistin aynı zamanda orkestrayı yönetmesine bayılı- yorum, belki bir gün bu amacı- ma ulaşırun" dıyor. MEFin yarışması sonuçlandı • Kültür Senisi — MEF (Modern Eğitim Fen) Dershanesi'nin kendi öğrencileri arasında 6 yıldır düzenlediği Geleneksel Kültür ve Sanat Yarışması sonuçlandı. Füsun Akatlı, Mahmut Alptekin, Hikmet Altınkaynak, Cengiz Karhova, Tan Oral, Haslet SoyöA Erdoğan Tanaltay ve NfEF temsilcilerinden oluşan secici kurul, şiirde Veyis Aldoğan'uı "Bir Yanım"; öyküde Elif lkizler'in "Alabora"; denemede Şule Uzun'un "Yaşamla Hesaplaşma"; karikatürde Yiğit Ersoy ve Rauf Olcay'ın, fotoğrafta Hüseyin M. özkan'ın, resimde ise Ahmet özgur Sönmez'in yapıtlannı birincilik ödülüne değer buldular. Dereceye giren ve sergilemeye değer bulunan yapıtlar 15 gün süreyle, MEF'in Kadıköy'deki şubesinde sergilenecek. 'Arkeoloji ve Sanat' • Kültür Senisi - Arkeolojive Sanat Yayınlan yeni kıtaplanyla bu yıl TÜYAP10. Hediye Fuan'nakatılıvor. Stylianos Alexıou'nun Minos Uygarlığı, R.E. VVjcherley'in Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu?, Amasyalı Strabon'un Coğrafya, H.Malay - H.Silay'ın Antik Devırde Gladyatörler adlı eserleri ile pek çok tanınmış yabancı ya.unevinin ülkemiz arkeoloji ve sanatı ile ilgili temel eserleri Arkeoloji ve Sanat Yayınlan standında ızlenebilir. 'Biziın Resmimiz' • Kultur Servisi — 1931 yılında Kayseri'nin Dersiyak köytınde doğan ressam Ali Demir'in sergisi 25 aralık tarihinde Galeri Pago'da açılacak. Sanatçınm sergisi 17 ocak tarihine dek açık kalacak. 1947 yılında resim yapmaya başlayan Ali Demir, 1968-88 yıllan arasında sarı - kahverengi Anadolu köy resimleriyle tanındı. Çeşitli karma sergılere katılan ressam Turkiye'nin yaru sıra Almanya ve Hollanda'da kişisel sergiler açtı. bu hafta bilsak 23 ARALIK PAZARTESİ : 19.00 Türkiye'de Işçi Hareketlerinin Son 10 Yılı ve Gelecek Perspektifleri: "Işçi Konfcderasyonları Birlcşcbilır mi? Mustafa BAŞOĞLU SülcymanÇELEBl Salim USLU 24 ARALIK SALI : 19.00 Dia Gösterisi: "Yaklaş" Hczarfcn Hadiyc CANGÖKÇE Ccm ÇETİN 25 ARALIK ÇARŞAMBA: 19.00 Sanat Hserinin Anlamı, Yorumu ve Değerlendirilmesi: "Kübi/.m Onccsi Picasso" Erol COŞKUNER 26 ARALIK PERŞF.MBE : 19.00 "lspritızmanın Iç Yü/ü (Ruh Çağırma Scanslarınm Iç Yü/.ü)" Yascmin BORAN 27 AR\LIK CUMA: 19.00 Gunierin Göturdügü : 20.00 Bilsak Tiyatro Atolyesi: "tştc Baş tşlc Gövdc Iştc Kanatlar" Ya/an. Scvim BURAK bilsak, sırasclvılcr cad., sojjancı sok. 7 cıhangır 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle