Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
,22 ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
SERGI
'Ressamın Günlükleri'
• Kültür Servisi —
Ressam Mine Arasan'ın
"Ressamın Günlükleri"
başlıklı sergisi Ataköy
Galleria'da Mücevherat
Bölümü'nde açıldı. 5
ocak tarihine dek
izlenebilecek sergisinde
Arasan, bir ressamın
günlük yaşamından
kesitler sunuyor. 1972
yılında Devlet Tatbiki
Güzel Sanatlar
Yüksekokulu Grafik
Bolümü'nü bitiren Mine
Arasan, aynca Bedri
Rahmi Eyüboğlu
Atölyesi'nde model
çalışmalarına devam etti.
8 yıl reklamcılık dalında
çalışan Mine Arasan, 1980'li yıllardan bu yana birçok
ödül aldı, 18 kişisel sergi açtı. Sanatçı, halen Basın
Müzesi'nde Gravür Atölyesi'nde gravur dersleri veriyor.
Nur'un 'doğa koleksiyonır
• Kültür Servisi - Takı sanatçısı Emine Nur, 1991 Doğa
Koleksiyonu'nu Ayşe Takı Galerisi'nde sergiliyor. Nur,
bu yılki koleksiyonunda takılann yanı sıra ev
aksesuarlanna da yer venyor. Takılar ve aksesuarlar yine
1000 ayar gümüş, 20 ayar altın ve yan değerli taşlarla
üretilmiş. Takının oldukça kesin sınırlı bir alan
oluşturduğunu. bu yıizden orada kalmaktansa hiçbir
sının olmayan bir alanı kullanmanın yaratıcılık açısından
sonsuz bir İceyifolduğunu söy leyen Emine Nur, şöyle
devam ediyor: "Çahşmalanmda doğayı stilize etmemeve
özen gösteriyorum. Böyle olunca her koleksiyon botanik
bahçesinde bir gezı gibi. Bu yıi örneğin, Formoza'daki bir
arkadaşımın yolladığı bıtkılerden üretilmiştakılar
çoğunlukta. 91 koleksiyonunun bir özelliği daha var.
Çocukluğumun İstanbul'u. çok renkli bir örtü gibiydi.
Her dilden, her dınden insan vardı. Güzelliği, insandan
yana zenginliğı ile orantılı bir Istanbul. Bu capcanlı
renklerden biri de Musevıler. Yüzyıllık bir Musevi evi
olan Ayşe Takı Galerisi'ndekı koleksiyonun bir tutamı da
onlara 500 yıllık birsevgi. birhoşgeldiniz."
MÖZİK
Wagner konseri iptal
• KUDÜS (AFP) — Uzun süren bir tartışma
döneminden sonra Israil Filarmonu Orkestrası 27 aralık
tarihinde gerçekleştirmeyi planladığı Richard Wagner
konserini iptal etti. Ancak yapıtları tsrail radyosunda
bile çalınması yasaklanan Richard Wagner "savaşı"
henüz dinmedi. Israil Filarmoni Orkestrası 34 bin üyesi
arasında konserin ileri bir tarihte yeniden gündeme
gelmesi konusunda oylarna yapacak. Filarmoni Uyelerini
temsil eden derneğin başkanı Amnon Golderberg,
kararın yalnızca muzisyenlere bağlı olamayacağını, bu
konunun muzisyenlerini aştığını belirtti. Wagner'in
tsrail'de bir gün mutlaka çalınacağını söyleyen
Golderberg, "Ancak belki hâlâ çok erken" dedi.
TİYATRO
Halk tiyatrosu yardım bekliyor
• İSTANBUL (AA) — Meddah, Karagöz, kukla,
ortaoyunu ve benzeri geleneksel Türk Tiyatrosu üzerine
çeşitli incelemeler yapan sanatçı Ünver Oral, bu sanat
dalının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu
belirterek, "Kültür Bakanı Fikri Sağlar'dan bu konuya
duyarlılık göstermesini ve geleneksel sanatımıza sahip
âkrnasını bekliyoruz" dedi. Milyonlarca kişinin yaşadığı
İyicede bu sanat dalıyla ilgili gösterilerin giderek
azalmakta olduğuna dikkati çeken Oral, "Daha sonra
'bu sanatımız yok oldu' diye feryat edeceğiz. Ama o
zaman çok geç olacak. Çünkü biz farkına varana kadar,
bu isin ustalan ölüp gidecekler" diye konuştu.
Oral, "Bu alandaki
sanatçüar olarak 8 kişi kaldık, bizden sonra bu sanat
yok olacak. Çünkü bu tiyatronun okulu yoktur,
sanatçılar, ustaların yanında yetişerek bu Işi öğrenirler" dedi.
TESEKKUR
Eşim
BEHÇET NECAltGİL'in
anısına düzenlenen ödül ve anma törenlerinde, ilgi
ve yardımlarını esirgemeyen sanatsever insan,
Büyükşehir Belediye Başkam Sayın
Prof. Dr.
NURETIİN SÖZElVe
ve emeği geçen tüm ilgililere minnet ve teşekkürlerimi
sunanm.
HURİYE NECATİGİL
U2 toplıduğunun 1991 sonu albümü Achtung Baby' Türkiye'de de piyasada
Lezzetli temcit DÜavı"Achtung Baby",
U2'nun yerinde sayan
müziğine yeni bir
soluk getiremiyor.
îtiraf etmek gerekirse,
yeni albüm, yine de
lezzetle yenebilecek
bir temcit pilavı.
SERDAR ATEŞER
Diyeüm Mickey Rourke a
pek hayransınız. Ve dıyelım
sinemalara "1.75 Mevsim"
adlı son filminin geldiğini du-
yuyor ve soluğu Beyoğlu'nda
alıyorsunuz. Aktörümüz film-
de bir ithalat-ihracat firması
sahibinı çanlandırmaktadır.
Bir gün evine dönerken uğra-
dığı ciğercide göz göze geldiğı
bir bankacı kadınla daha son-
ra Printemps'da karşılaşır ve
ona bir çift terlik hediye eder
Bu şekilde başlayan büyük
aşk, muhtelif mutfak malze-
meleriyle desteklenen fantas-
tik sevişme ve kaçıp kovala-
macalarla renklenerek sürer,
olaylar gelişir.
Böyle bir fılmi seyrederken
ne düşünürsünüz?
"jUnforgetable Fire"dan son
raki L'2 albümleri hakkında
düşündüklerim, sizin böyle
bir fılmden çıkınca yolda yü-
rürken düşünebileceklerinize
benziyor. Tutmuş, başan ka-
zanmış bir "konsept"in ya da
bir "sound"un yavan bir şekil-
de tekrarlanması (Film örne-
ğinde durumu dayanamaya-
rak birazak karikatürize et-
tim. kabul). Neyse ki "Ach-
tung Baby", U2'nun 199 i
sonu albümü bu konuda yal-
nız değil. "We Can't Dan'ce"
ile Genesis, "On Every Street"
ile Dire Straits yavanlık ve
mükerrer müzıkalite konu-
sunda onunla yarışır ve hatta
birkaç mil de fark atarlar as-
U2 FAS'TA DtNLENtR — U2 topluluğunun mUzisyenleri "Achtung Baby" adlı albüraun kayıt-
lanndan fırsat buldukça Fas'a kaçıp başlanm dinlediler. Albümün adının ilk başlarda "69" ol-
ması düşünülüyordu, ama sonradan "Achtung Baby"de karar kılındı.
lında. Ama bizim konumuz
şımdi U2.
1983 yıhnda çıkan "War"
albümüyle birlikte bence gru-
bun en i>i iki albümünden biri
olan '84 tarihli "Unforgetable
Fire". U2 için yeni bir döne-
min başlangıcı ve ilk ürünü ol-
muştu. K.endılerinden bahset-
mek gerektiğinden U2'nun
belki de küçük ve önemsiz bir
referans maddesi olabileceği
iki ülki prodüktör/müzisyen
(ve ses mühendısı) Brian Eno
ve Daniel Lanois'nın U2 ile iz-
dıvaçlan biraz form değiştir-
miş olmakla beraber o albüm-
den bu yana sürüyor.
U2"aun kendine özgü bir tı-
nısı olduğu ınkâr edılemeye-
cek bir gerçek. Fakat bunun
ısıtılıp ısıtılıp sofraya getirile-
cek ve itiraf etmek gerekirse
yine de lezzetle yenebilecek
türden bir temcit pilavı halıne
gelebileceğine dair işaretler
"Joshua Tree"de de vardı.
Edge'in basit, ama kişilikli
ekolü (daha teknik olalım; bol
"delay" efektlı) ve kederli gi-
tarları. Adam Clayton ve
Larry Mulien'in sağlam ve
gösterişsiz basdavul eşliği ve
de Bono'nun zaman zaman
aşırı ifadeli, iç çekmeli, nefes
nefese ve burnumuzun dibin-
deki vokallen insanı alıp Dub-
lin'e götürüvermek konusun-
da gayet başanlı.
Biraz daha sert bir "soımd",
insan haklan misyonerliğin-
den sıynlmış ya da bu yanını
biraz gizleyen şarkı sözleri
(Ama Amnesty International-
ın adresi ve U2'nun bu konu-
daki daveti iç kapaktaki yerini
koruyor). Zaten U2'nun Ame-
rika'da sözümona yasaklanan
(ya da "korsan") gökdelen te-
pesi, cadde üstü vb. konserle-
rinde yaratılan ve titreyen, sal-
lanan kameralarla tespit edi-
len düzmece toplumsal olayla-
nn, iki buçuk polise "rağmen"
cansiperane çalan U2 eleman-
larının ve onlan dinleyebil-
mek için "meydanlan" doldu-
rup direnen dinleyicilerin gö-
rüntüleri beni irite etmiştir.
Sonuçta "Achtung Baby",
U2'nun yerinde sayan müziği-
ne yeni bir soluk (bu deyımı
kulianmak zorundaydım. ne
yapayım?) bence getiremiyor.
"Q" dergisi bu albümü gru-
bun en oturaklı ve iyi çalışma-
sı ilan edebilir. Onlar, zaten
"On Every Streef'e de beş
yıldız vermekte bir sakınca
görmediler Bense birkaç iyi
parça dışında (ilk yüzdeİci
"One", Bono gerçekten iyi
söylemış, "VVTıo's Gonna Ride
Your VVİld Horses" ve ıkınci
yüzün açıhş parçası "The
Fly", bır tane de siz bulun) sı-
kılarak dinledim bu erken ef-
saneleşmış rock topluluğunun
son ürününü.
Karikatürk VI"sergisi kapsamında bir de albüm yayunlandı
gjder, çizgi kalır geriyeTurhan Selçak Aynı zamanda belgesellik özelliği olan yararlı bir
girişim. Bu çizgi kitaplannın 2000'lere de ulaşmasını diliyoruz.
Semih Balcıoglu Bu kitap 10 yıllık olaylan bir yılda yaşayan Türk
ulusu için bir hazine.
TaH Oral Eleştirel yapısını yitiren mizah ve karikatür, eğlence temelli
komikliğe kaydı. Gülmece yerini güldürüye bıraktı.
Ismail Gölgeç Bu sosyal anarşiyi, bir anarşi sanatı olan karikatürden
daha iyi ne yansıtabilir.
Kultiır Servisi — Karikatür-
cüler Derneği'nde dün açılan
"Karikatürk '91" başlıklı sergi
kapsamında, 1991 yüı içinde ba-
sında yayunlanmış karikatürler-
den bir secmeyi içeren bir albüm
yayımlandı. KarikatürcUler
Derneği'nin hazırladığı "Kari-
katürk '91" adlı albümde 85
Türk çizerinin yapıtlan yer alı-
yor.
Karikatürcüler Derneği
Başkam tsmail Gülgec. yüz-
yılımızın sanatı olan karika-
türiin günümüzde kitlelerle
en yakm diyalog kuran sanat
dalı olduğunu vurgulayarak
"Bunun farkında olan bası-
nın, toplumun sonsuz sonın-
lar yumağını bu yolla
yansıtma yoluna daha sık git-
tiğini görmekteyiz" dedi.
Gülgeç, niçin karikatür sa-
natı sorusunu şöyle yanıtla-
dı: "Bu sosyal anarşiyi
aslında bir anlamda anarşi
sanatı olan karikatürden da-
ha iyi hangi sanat dalı yansı-
tabilir? Yerkürenin hangi
ülkesinde olursa olsun, çağı-
mız dünv asının, hamburger
yaşam biçimi, köpek pisliğin-
den akmayan sulara, değişen
sınırlardan yıkılan ideolojile-
re. anlamsız savaşlardan
imkânsız barışlara kadar sos-
yal patlamalardan oluşan
karmaşık sorunlan çözümle-
mede insanoğlu aciz kalmak-
tadır. Uzayı keşfeden insan
beyni kapısının önündeki çö-
pü ne yapacağını, komşusuy-
la nasıl geçineceğini
bilememenin sıkıntısını ve ka-
ra mizahını yaşamaktadır."
Türk karikatürünün usta-
lanndan Turhan Selçuk,
"Karikatürk 91"e yazdığı
yazıda. "Karikatürcüler
Derneği'nin öncülüğünde ha-
zırlanan ve Hki 1991 yılı ya-
pıtlarını kapsayan, aynı
zamanda belgesellik özelliği
olan, bu güzel ve yararlı giri-
şimin sürekli olmasını, 1991'-
den sonra 1992, 1994,
1995'leri kapsayacak bu çizgi
kitaplannın 2000'lere de
ulaşmasını diliyoruz" dedi.
Karikatürümüzün birbaş-
ka ustası, Semih Balcıoğlu,
derneğin yayımladığı albüm
konusunda şunları söyledi:
"Bu kitap son yıllarda 10 yıl-
lık olaylan bir yılda yaşayan
Türk ulusu için bir hazine.
1991'e geri dönüp baktığı-
mızda nerelerden geçtiğimizi
daha iyi anımsayacağız. Ne
demişler: Söz gider, çizgi ka-
lır..."
Gazetemiz çizerlerinden
Tan Oral da "Karikatürk
91"e yazdığı yazıda, İkinci
Dünya Savaşı sonrasında
yeniden biçimlenen dünya-
mızda ortaya çıkan çağdaş
karikatürü ve değişen dün-
yayı anlattı:
"İnsanoğlu ve insankızı her
zaman sorunlanna çareler
arayarak var oldu. Ama ço-
ğunlukla buldukları çareler,
sorunlannı hemen çözmeye
yetmedi. Ya da önlerine ko-
lay kolay aşamayacaklan
engeller çıkartıldı. Her iki
durumda da mizah \e karika-
tür, kişinin sorunlar karşısın-
da ezilmemesi için onu hoş
tuttu. Gücünü ve güvenini yi-
tirmemesini, kısacası yenil-
memesini sağladı.
Çağdaş karikatür de İkinci
Dünya Savaşı sonrası yeni-
den biçimlenen dünyamızda
ortaya çıktı.
Çözüm önerileri ise iki ku-
tuplu bir dünyanın >apısına
uygun düşüyordu. fdeolojik
temelli, polltik ağırhklıydı.
Batı Avrupa demokrasileri
içinde gelişip serpilen çağdaş
karikatürün çizgilediği öneri-
ler ise artık günümüzde çok-
tan gerçekleşme yoluna
girmiş ya da gerçekleşmişti.
Böylece eleştirel yapısını yiti-
ren mizah \e karikatür, ya
grafik süslemeciliğe y a da eğ-
lence temelli komikliğe kay-
dı. Ve çizgi bantlarda, çizgi
romanlarda biçimini buldu.
Gülmece yerini güldürüye bı-
raktı."
"Karikatürk "91" karikatür ser-
gisi / 21 Arahk - 21 Şubat / Ka-
rikatürcüler Derneği.
YILBAŞINDA "MUHTEŞEM KISMET"
MILYAR• 30 kişiye 1 'er milyar • 30 kişiye yanmşar milyar • Atalcöy'de anahtar teslimi 7 lüb konut
• Anahtar teslimi 210 motorlu araç • 150 kişiye 200'ermilyon • 175 kişiye 100'ermilyon
2.5OO.OOO kişiye toplam 482 milyar!..
MİLLİ PİyANGO
BU GENÇ PİYANİSTİ TANIYOR MUSUNUZ? NIHAN YAPALI
Konser biter, dans başlarEVİN ÎLYASOĞLU
Nihan Yapali, 1970 yılında
müziğın ortasında bir dünya-
ya doğmuş. Yemek-içmek-
gülmek-koşmak kadar doğal
bir müzik ortamının içinde
bulmuş kendini. Piyanist ve
piyano öğretmeni olan annesi
Meral Yapali ile başlamış ilk
tuşlardaki gezintisine.
Bir yanda Alman Liseşi'nde
eğitim görüp bir yanda İstan-
bul Universıtesi Belediye
Konservatuvan'nda piyano
öğrenimini tamamlamış anne-
sinin öğrencisi olarak. Bir de
Pınar Yılancıoğlu ile çalışmış.
Sonra Freiburg, Almanya'-
daki müzık dünyası başlamış.
Üç yıl ünlü Rus piy.anisti Mar-
gilus'un öğrencisi olmuş: "Yo-
rum stilimde herhalde bir Rus
ekolünden söz edebilirim."
Bu yıl master yapmak üzere
Londra'ya, Kraliyet Müzik
Koleji'ne öğrenci olmuş. öğ-
retmeni Barstow, Rus ekolü-
nün altyapısını değiştirmeksi-
zin yenilikler ekleyip özellikle
Beethoven, Mozart ve Schu-
bert yorumlan için yönlendır-
mekte Nihan'ı. İngıltere'deki
ortam henüz yeni onun için.
Ancak çok yoğun, müzık do-
lu, konser dolu. Çevresinde
şimdilik hemen hep müzisyen-
Dün Cemal Reşit
Rey'debir resital veren
Nihan Yapalı, 21
yaşında. Londra'da
Kraliyet Müzik
Koleji'nde master
yapıyor. Ata binmeyi,
diskoteğe gitmeyi seven
Nihan Yapali,
konserlerinden sonra
dans etmekten
hoşlanıyor. Kendine
örnek aldığı piyanist,
Richter. Yapali, solistin
aynı zamanda
orkestrayı yönetmesine
bayılıyor.
ler var. Müziğin dışındaki
dünyasında yine müzik var:
"Beş-altı yıl kadar ata bin-
dim. Şimdi olanağun yok.,Ça-
lışmadığun zaman yine müzik-
le iç içeyim. Bir de deşarj ol-
mak için diskoteğe gitmeyi se-
\iyorum. Ama ancak ayda bir-
iki. özellikle kendi konserim-
den sonra dans edip efor harca-
mak hoşuma gidiyor."
Nihan için bir piyanistin
kendine özgü olması, kendini
özel kılraası çok çalışmaya.
bağlı. Çevresinde piyano öğ-
renimi gören o kadar çok in-
san var ki, özellikle Japonlar!
Bu yanş alanında sesini du-
yurmanın tek yolu çalışmak.
Bir de her besteciyi kendi dö-
nemıne göre güzel çalmak:
"Benim için iyi piyanist kav-
ramı Richter mesela: Rahma-
ninov'u da Schubert kadar gü-
zel çalıyor. Pollini, Gavrilov,
Ashkenazy, Argerich her fır-
satta duymaya çalıştığun sa-
natçılar."
Bir de Rahmaninov tutkusu
var Nihan'ın: "Belki de Rus
hocamın etkisi oldu. Rahmani-
nov ve Skriabin çalmayı çok se-
viyorum. Rahmanino hem
modern hem romantik. Renk-
lerine hayranım. Şimdilik ha-
yatımın eseri diyebileceğim
onun 2. piyano konçertosu var.
İlkbaharda konservatuvar öğ-
renci orkestrası eşliğinde çala-
cagım için çok sevinçliyim."
Konser verme heyecanı gi-
derek azalıyor ve artık karan-
lıktaki dinleyiciyi düşünme-
meye başlıyor Nihan: "Annem
salonda değil, kuliste dinler
konserlerimi. Belki de benden
çok hevecanlanan o. En büyük
desteğim babam. Benim kon-
santre olmamı sağlıvor, başka
türlü bir giiven veriyor konser
öncesi."
Nihan'ın babası aslında
elektrik mühendisi, ama uzun
yıllardır Türkiye'ye müzik
çalgılan getirterek müzık dün-
yasına gırmiş. Nihan. müzik
dünyasıyla ıç içe bir ailenin
çocuğu olduğu için kendini
son derece şanslı görüyor.
Bir tutkusu daha var Ni-
han'ın: Orkestra şefligi eğitimi
de eklemek kariyerine. "Ça-
larken, solistin aynı zamanda
orkestrayı yönetmesine bayılı-
yorum, belki bir gün bu amacı-
ma ulaşırun" dıyor.
MEFin
yarışması
sonuçlandı
• Kültür Senisi — MEF
(Modern Eğitim Fen)
Dershanesi'nin kendi
öğrencileri arasında 6 yıldır
düzenlediği Geleneksel
Kültür ve Sanat Yarışması
sonuçlandı. Füsun Akatlı,
Mahmut Alptekin, Hikmet
Altınkaynak, Cengiz
Karhova, Tan Oral, Haslet
SoyöA Erdoğan Tanaltay ve
NfEF temsilcilerinden
oluşan secici kurul, şiirde
Veyis Aldoğan'uı "Bir
Yanım"; öyküde Elif
lkizler'in "Alabora";
denemede Şule Uzun'un
"Yaşamla Hesaplaşma";
karikatürde Yiğit Ersoy ve
Rauf Olcay'ın, fotoğrafta
Hüseyin M. özkan'ın,
resimde ise Ahmet özgur
Sönmez'in yapıtlannı
birincilik ödülüne değer
buldular. Dereceye giren ve
sergilemeye değer bulunan
yapıtlar 15 gün süreyle,
MEF'in Kadıköy'deki
şubesinde sergilenecek.
'Arkeoloji ve
Sanat'
• Kültür Senisi
- Arkeolojive Sanat
Yayınlan yeni kıtaplanyla
bu yıl TÜYAP10. Hediye
Fuan'nakatılıvor.
Stylianos Alexıou'nun
Minos Uygarlığı, R.E.
VVjcherley'in Antik Çağda
Kentler Nasıl Kuruldu?,
Amasyalı Strabon'un
Coğrafya, H.Malay -
H.Silay'ın Antik Devırde
Gladyatörler adlı eserleri ile
pek çok tanınmış yabancı
ya.unevinin ülkemiz
arkeoloji ve sanatı ile ilgili
temel eserleri Arkeoloji ve
Sanat Yayınlan standında
ızlenebilir.
'Biziın
Resmimiz'
• Kultur Servisi — 1931
yılında Kayseri'nin
Dersiyak köytınde doğan
ressam Ali Demir'in
sergisi 25 aralık
tarihinde Galeri Pago'da
açılacak. Sanatçınm
sergisi 17 ocak tarihine
dek açık kalacak. 1947
yılında resim yapmaya
başlayan Ali Demir,
1968-88 yıllan arasında
sarı - kahverengi
Anadolu köy resimleriyle
tanındı. Çeşitli karma
sergılere katılan ressam
Turkiye'nin yaru sıra
Almanya ve Hollanda'da
kişisel sergiler açtı.
bu hafta
bilsak
23 ARALIK PAZARTESİ :
19.00 Türkiye'de Işçi
Hareketlerinin Son 10
Yılı ve Gelecek
Perspektifleri: "Işçi
Konfcderasyonları
Birlcşcbilır mi?
Mustafa BAŞOĞLU
SülcymanÇELEBl
Salim USLU
24 ARALIK SALI :
19.00 Dia Gösterisi:
"Yaklaş" Hczarfcn
Hadiyc CANGÖKÇE
Ccm ÇETİN
25 ARALIK ÇARŞAMBA:
19.00 Sanat Hserinin
Anlamı, Yorumu ve
Değerlendirilmesi:
"Kübi/.m Onccsi Picasso"
Erol COŞKUNER
26 ARALIK PERŞF.MBE :
19.00 "lspritızmanın Iç
Yü/ü (Ruh Çağırma
Scanslarınm Iç Yü/.ü)"
Yascmin BORAN
27 AR\LIK CUMA:
19.00 Gunierin Göturdügü :
20.00 Bilsak Tiyatro
Atolyesi: "tştc Baş tşlc
Gövdc Iştc Kanatlar"
Ya/an. Scvim BURAK
bilsak, sırasclvılcr cad.,
sojjancı sok. 7 cıhangır
143 28 79-99