Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1991 CUMHURÎYET/15
TURKIYE'DE
ÇAGDAŞ TIP
Murat Ann
Tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye'de de kalp hastalıklan
toplumun önemli bir kesimini
tehdit altında tutuyor. Devlet ls-
tatistik Enstitüsü'nün 1989 yılı
için hazırladığı tabloya göre
Türkiye'de ölümlerin yüzde
37.5'inin kaynağı kalp hastalık-
ları; ölen her üç kişiden birinin
ölüm nedeni kalp hastalıkları.
Türk Kardiyoloji Derneği'nin
yaptığı son araştırmaya göre bu-
gün erişkin nüfustaki kayıtlı
kalp hasta sayısı 1 rniJyon 840
bin. Bunun 1 milyon 30 bini ko-
roner kalp hastası (damar sert-
liği), 590 bini yüksek tansiyon,
140 bini romatizmal nedenlerle
kalp kapağı hastası, 80 bin ka-
darıysa doğumsal kalp hastası.
Böyle geniş bir hasta kitlesinin
söz konusu olduğu kardiyoloji
alanında doğal olarak tedavi
yöntemleri hızla gelişiyor, yeni
ilaçlar' bulunuyor, teknolojinin
olaraklan tıbbın hizmetinde su-
nolJyor.
' Kardiyolojideki gelişmeleri;
gereçlerdeki ve ilaçlardaki yenı-
likler olarak ikiye ayırabiliriz.
Teknolojik en önemli yenilikler
koroner anjiyoplasti, valvotomi
ve kalp pili uygulamalann-
da görülüyor. Öte yandan, son
birkaç yıldır kan yağlannı diişü-
lücö ve tansiyona karşı iiaçiann
kalp hastalıklarmın tedavisinde
etkinlikleri artıyor. Sevindirici
bir nokta ise bütün uygulama-
lann tüm üniversitelerde ve kar-
diyoloji servisi olan devlet ve
özel hastanelerde yapılıyor ol-
ması. Üstelik sigorta ve Emekli
Sandığı güvencesi altında olan-
larda, devlet on milyonlar tutan
harcamalan üstleniyor.
Anjiyoplasti
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kar-
diyoloji Anabilim Dalı'nda gö-
revli Prof. Dr. Altaa Onat, ko-
roner anjiyoplastinin koroner
kalp hastalıklarmda tıkah da-
marları açmak için sık olarak
uygulanan bir yöntem olduğunu
söylüyor. Bu yöntemle, sönük
bir balon kateterle kalbe soku-
luyor ve koroner damarlara yö-
neltüiyor. Sonra, balonun içine
basınç uygulanarak damar için-
deki darlık giderümeye çalışılı-
yor. Bu uygulama tüm üniversi-
telerde ve kardiyoloji servisi olan
devlet ve özel hastanelerde yapı-
lıyor. tstanbul Üniversitesi Kar-
diyoloji Ensthüsü, İstanbul Tıp
Fakültesi (Çapa), Ankara Üni-
versitesi Tıp Fakültesi, Hacette-
pe Üniversitesi, Türkiye Yüksek
Ihtisas Hastanesi, tzmir'de Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi bu
merkezlerden yalnızca birkaçı.
Bunun dışmda bazı yeni an-
jiyoplasti yöntemleri var. Inter-
oational Hospital'dan Doç. Dr.
Ubeydnllah Deligönül, bu yön-
temler yeni oldukları için kesin
sonuçlannın araştırma devresin-
de olduklarını söylüyor. "Bun-
lar, daha çok balon anjiyoplas-
tiyle ortaya çıkan bazı kompli-
kasyonları azaltmak, balon an-
jiyoplastinin uygun olmadığı
hastalarda anjiyoplasti yapabil-
mek ve balon anjiyoplastiden
sonra hastaların dörtte birinde
ortaya çıkan tekrar daralmayı
Türkiye'de her 1
kalp tedavisimümkün
\r f l ,
KaJbllllZl yÜrekten
mUSlUlUZr
JEskiden kalp, cesaretin ve sevginin simgesi olan bir
organken, bugün bu değişmiş durumda. Günümüzün başarı
Bugün bütün dünyada kalple
ilgili tedavi yöntemleri oldukça
gelişmiş olmasına rağmen,
"kalpten ölüm" yine de en üst
sıralarda yer alıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri,
kalbi koruma konusundaki bilinçsizlik ve tedbirsizlik... Bir
peşmde koşan kötü beslenen stresli insanı için kalp, çeşitli diğeri ise "vaktinde müdahalenin yapılamaması!' Bu
hastalıkların simgesi. Günümüzün insanı, "Seni bütün yazımızın amaa, halen ülkemizde de uygulanan "yeni tedavi
kalbımle sevıyorum", "Yürek var mı yürek" yerine daha çok yöntemleri" ile ilgüi kısa bir bilgi verip, "tedavinin olanakh
"Sızde kalp var, hastaneye yatmalısınız" türünden cümleler olduğuna dikkati çekmek." Kalbimizi korumak ise büyük
kuruyor. ölçüde bize kabyor.
azaltmak amacını taşıyorT
Aterektomide damar içindeki
darlık özel bir aletle kesiüyor ve
aletin içerisinde dışarıya alını-
yor. Türkiye'de birkaç aydır bü-
yük hastanelerin hepsinde yapı-
lıyor.
Doç. Deligönül, yine Türki-
ye'ye yeni gelen bir yöntemin
TEC (Translominal Extraction
Sistemi) olduğunu belirtiyor.
"Bu özel bir kateterin ucunda
kesici bir huni tarzında bir ya-
pısı olan ve kestiklerini dışarıya
emen bir sistem. Bunu darlığın
içinde ilerlettiğiniz zaman bir ta-
raftan dönüyor, darhğı keserek
küçük parçalara ayınyor, bir ta-
raftan da bu parçalan dışarıya
emiyor!'
Rotasyonel aterektomide ise
ince bir kateterin ucuna çok kü-
çük elmas parçacıkları yerleşti-
rilmiş. Bu, basınçh hava ve tür-
bin aracıyla 175-200 bin devir
hızla döndürülüyor ve sertlik toz
haline getiriliyor. Diğer bir ye-
niük steni adlı madeni kafesler.
Bunlar damar açılarak içine yer-
leştiriliyor. Doç. Deligönül, bun-
ların bir bakıma protez olduk-
larını ve damarın içine böyle bir
kafes konularak, damarın tekrar
kapanmasırun engellendiğini be-
lirtiyor.
Prof. Dr. Altan Onat, Türki-
ye'de koroner anjiyoplasti uygu-
lamasırun henüz sayıca yetersiz
kaldığını vurguluyor. "Bizde
cerrahi uygulama daha fazla.
ABD'de bu oran birbirine ya-
kındır, ancak biraz cerrahi lehi-
nedir. Bizde ise anjiyoplasti cer-
rahi uygulamanın bir hayli altın-
da. Üç hastaya koroner by-pass
cerrahisi yapılırken birine anji-
yoplasti yapıhyor. Bunun bir ne-
deni, Türkiye'de anjiyoplastinin
yeni bir uygulama olması. Ge-
rek uzmanlar, gerek halk buna
şartlanmadı. Oysa koroner by-
pass uzun süredir yapıhyor;'
Soğuk lazer anjiyoplasti
İstanbul Üniversitesi Reklörii
Prof. Dr. Ccm'i Demiroğlu, kar-
diyolojideki önemli bir gelişme-
nin de soğuk lazer anjiyoplasti
olduğunu belirtiyor. "Soğuk la-
zerler, damarın darlığında top-
lanan plaklan eriterek ilerliyor
ve geçiyorlar. Balonlu anjiyop-
lasti de damar cidanna zarar ve-
riyor. Bu yeni lazer ise tıkanık-
ları eriterek geçiyorf' Daha ön-
ce geliştirilen lazerler sıcaktı ve
damar cidarını tahrip ediyordu.
Bu sıcak lazerler bugün eski bir
teknoloji olarak kabul ediliyor
ve dünyanın hiçbir yerinde uy-
gulanmıyor.
Yeni soğuk lazer anjiyoplasti
henüz yaygın değil. ABD'de bir-
kaç yerde, Londra'da, Amster-
dam ve Kahire'de var. Bu aygıt
oldukça pahalı, 2 milyar TL.
Üstelik her anjiyoplastide 7.5
milyonluk bir kateter tahrip edi-
liyor. Prof. Demiroğlu, sonuçla-
rı hem balonlu yönteme hem sı-
cak lazere göre çok daha iyi olan
bu soğuk lazer anjiyoplasti ay-
gıtının Türkiye'ye alınması için
çahşmaların sürdürüldüğünü
söylüyor. "Londra'da yüz vaka-
da üç komplikasyon görüldü.
öteki yöntemlerde tekrar tıkan-
İLAÇ DAMARLARI AÇIYOR, AMA,..
Kalp saghğı için
perhiz önemli
Doç. Dr. L'beydullah Deligönül, lnternationa) Hospital'da yapılan biraajiyo plasti ameliyatı sırasında görülüyor. Bu u>gu-
lama sırasında hasta bayıitılmıyor, sadece kateterin damara girdiği bolge uyuştumluyor. İnce bir boru şeklindcki kateter
damann tıkalı kısmına ileıietiliyor. (Fotograf: ERDOĞAN KÖSEOGLU)
TEDAVİ
ŞttİLlEld
MMtVVUSit
VM.VOT0Mİ
AMACI
Tıkah
damarlan
açmak
Kalp kapağıntn
darlığını açmak
•YPASS
Nabız sayısını
düzenleme
Tıkalı koroner
damartarı açmak
Damar serttiğinı
geriletmek
BAŞARI
% 95 başarı
Kalp kapağı
tam olarak
açılamayabiliyor
% 95 başarı
% 98 başarılı
Bünyeye ve perhize
göre değişıyor
DİKKATİ
% 25 tıkanma
riski var.
Yenıden tıkanma
riski yüksek.
Pılin değiştirilmesi
gerekıyor
Tıkanma riski
var.
Damar tıkanması
sürebilir
YAPUY0R?
Bu
uygulamalann
hepsi, bütün
üniversitelerde,
kardiyoloji
servisi olan
devlet ve özel
hastanelerde
yapılıyor.
Valvotomi
özellikle Ist.
Ûniv.
Kardiyotoji
Enst. ve
Ankara Tıp
Akademisi'nde
uygulanıyor.
KAÇPABA?
Malzemeye ve
hastaneye göre
göre 5-25 milyon
arası
Hastaneye göre
5-15 mifyon arası
Takılan pile göre
50 milyona
kadar çıkabiliyor
Devlet hastanelerinde
30-40 milyon,
özel hastanelerde
60-70 milyondan
başlıyor
Son yıllarda, kalp hastaJık-
lannın ilaçla tedavisinde, özel-
ukle hipertansiyon ve kan yağ-
larını düşürücü ilaçlarda
önemli gelişmeler var.
Hipertansiyoa hemen her
fllkede büyük bir sorun. Son
yıllarda çok büyük bir kitleyi
etkileyen bu hastabk için kal-
bin yükünü azaltan tansiyon
düşürücü yeni ilaçlar geüştiril-
di. Bu ilaçlar damarlarda tı-
kanma ve beyinde kanama ih-
timallerini de azaltıyor.
Prof. Onat, kan yaflaruu
dişorücü iiaçiann gittikçe da-
j ha fazla önem kazandıklarını
söylüyor. "Aslında sağükh ol-
mak için perhiz, ilaçtan da
önemli. Büyük kısıııı saglıgını
yalnızca perhizle temin edebi-
lir. Bunu temin edemeyenlerde
de ilaç tedavisi uygulanıyor;'
Kan yağları yüksek kişilerde
özellikle damar sertliğine eği-
lim artıyor. Türkiye'de yakla-
şık iki milyon kişi bu risk al-
tında. Kandaki kolesterolü
yüksek olan bu kişilerde, ileri-
de damar senliğı gelişme ola-
süığı bir hayli fazla. Bu kişiler-
de gerek perhizle, gerek kan
yağını düşürücü ilaçlarla, ge-
rekse diğer risk faktörlerinden
kaçınarak damar sertliği azal-
tılmaya çalışüıyor. Oİmeğin
tansiyonun düsürülmesi bu ris-
ki azaltıyor.
Prof. Onat, yapılan araştır-
malar sonucunda en yaygın
görülen ve en sık ölüme sevk
eden koroner kalp hastahğının
nasıl bir seyir gösterdiğinin be-
lirlendiğini söylüyor. "Bilgisa-
yarlı niceliksel anjiyografiyle
damar tıkaruklığjnın nasıl bir
seyir izlediği, ne zaman tıka-
nıkhğın artog, ne zaman azal-
dığı belirlendi. Sonuçta koles-
terolü düşürücü iiaçiann da-
mar tıkanıklığını geıilettiği gö-
rüldü. Kolesterol düşürücü
başka tedbirler de var. örne-
ğin bazı araştırmalarda inceba-
ğırsak çıkarılıyor ve kolesterol
emilimi azaltıhyor. Bu şekilde
de kan yağlan düşürükbiliyor.
Bu çalısraaiar ileride yeni
ufuklar acacak. Bugün anji-
yoplasti, by-pass yapılan kişi-
lerin bir bölümü buna muhtaç
kalmayacak!'
Son on yıldır, önemli bir di-
ğer gelişme, kalp krizi sırasın-
da pıhtıyı çözücü tedavi. Bü-
tün gelişmiş ülkelerde yoğun
bakımda uygulanan bu tedavi,
öteki tedavi yöntemlerinde
karşılasılan yüzde 15 düzeyin-
deki ölüm oranını yüzde 10'un
altına indiriyor. Ancak nispe-
ten pahalı olduğu için ve dü-
zenli olarak bulunamadığı için
Türkiye'de her merkezde uygu-
lanmiyor.
Pekiyi, kalp sağlığını koru-
mak için ne gibi önlemler ah-
nabüir? öncelikle kızartmalar-
dan uzak durmak gerekiyor.
Prof. Onat, Amerikahlar fast-
food yiyeceklerden uzaklaşma-
ya çalışırken biziro bu tür kl-
zartmalı, kremalı beslenmeye
yöneldiğimizi, dünyanın tersi-
ne bir yön izlediğimizi belirti-
yor. öte yandan olumsuz bir
etmen olarak yine sigara kar-
şımıza çıkıyor. Sigara damar
sertliğinin gelişmesinde o de-
rece önemli değil, ancak kalp
krizi yapıcı önemli etkisi var.
Sigaranın içilmesi en a7inrian
enfarktüs krizine yakalanma-
ya neden oluyor. Prof. Onat,
"Bugün sigaranın kanser dı-
şında, damarlara da kötü etki
yaptığını biliyoruz. İnsanlan
sigarayı bırakmalan, hiç ahş-
mamalan için uyarmamız la-
zmı."
ma söz konusuyken, soğuk la-
zerli anjiyoplastide bu çok az
gerçekleşiyor!'
Valvotomi
Kardiyolojide gereç kullanı-
mıyla ilgili ikinci önemli yenilik;
balonlu valvotomi. Bu yontem
kalp kapağının darhğını açmak
için uygulanıyor. Burada kalb-
:
n
damarlanna değil, kapağına gi-
riliyor. Sönük balon birden şi-
şirilerek darlık giderilmeye çalı-
şılıyor. Çeşitli kapaklarda valvü-
loplasti yapılıyor. Çocuklarda
özellikle akciğer damarına, bü-
yüklerdeyse en sık mitralkapa-
ğa uygulanıyor. Türkiye'de yıl-
da yaklaşık 500 valvüloplasti ya-
pılıyor. En fazla yapılan yerler
Istanbul Üniversitesi Kardiyoioji
Enstitüsü ve Ankara üülhane
Askeri Tıp Akademisı.
Prof. Onat, Batı'yla bir kar-
şılastırma yapıldığında bu yön-
temin teknik olarak hayli tat-
minkâr olduğunu söylüyor.
"Ancak yöntemin kendisi pek
tatminkâr değil. Kapak her za-
man yeterince açdamıyor. Yön-
temden ne yarar sağlanabilirse,
Türkiye'de de bu elde ediliyor?'
Bazı uzmanlar, bazı cerrahlar bu
yöntemin çok daha dar kapsam-
lı uygulanmasını savunuyor.
Özellikle çocuklarda uygulanan
bir öteki yöntemde ise ucunda
küçük bir şemsiye bulunan bir
kateterle akciğer daman ile şah
damar arasındaki doğuştan
açıklık kapatıhyor. Bu yöntem
başlıca Hacettepe Üniversitesi,
İstanbul Tıp Fakültesi olmak
uzere birkaç merkezde uygula-
nıyor.
Kalp pilleri
Kalp pilleri de teknolojik ge-
lişmelerden paylarını almış.
Programlı, çeşitli özelükkri olan
kalp pilleri Türkiye'de de kulla-
nılıyor. Bunlar, kalpteki uyarı
iletim bozukluğunu gideriyor ya
da kalbin yavaş çalışmasını ön-
lüyorlar. Bazen de ilaçlarla ön-
lenemeyen şıddetli çarpıntınö-
betlerine (taşikardiye) karşı pil-
lerle çözüm getiriliyor. İstanbul
Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana-
bilim Dalı'nda gorevli olan
Prof. Dr. Önal Özsaruhan, bu-
gün kalp pillerinin ritim düzen-
leyici olarak çok yönlü kullanıl-
dıklannı belirtiyor. "Kalp pili ilk
çıktığı zaman, nabzı hastalık ha-
linde yavaş olanlara pil takılarak
kalbin yeterince kan pompala-
ması sağlanıyordu. Bugun has-
tanın nabız sayısını sabit bir sa-
yıya çıkaranlardan çok, nabız
sayısını kendi ölçümleriyle has-
tanın o anda ihtiyacı olan sayı-
ya çıkaranlar kullanılıyor.
Aynca bazı kalp pillerine ri-
tim duzenleyici demek daha
doğru. Bunlar aynı zamanda
şıddetli çarpıntıyı da düzenleye-
biliyorlar. Hatta en son gelişti-
rilen kalp pilleri, insan vücudu-
na konulduktan sonra ventrikü-
ler taşikardiyi, ventriküler fıbri-
lasyonu anında tespit ediyor ve
elektrik şoku vererek bunlan
durduruyorlar."
Kalp pilleri lokal anesteziyle,
hastayla konuşa konuşa takılı-
yor. Basit bir uygulama. Kalp
pili derinin altına yeı'leştiriliyor
ve elektrotların uçları kanncığa
ve kulakçığa bağlanıyor. uugun
tüm üniversite ve kardiyoloji bö-
lümü olan devlet hastanelerinde
kalp pili takılıyor. Böyle bir ope-
rasyonun maÛyeti takılan piün
fıyatına göre değişiyor. Rakam
elli milyona kadar çıkabiliyor.
Kalp nakli için
henüz erken
Kalp nakli alanında Türkiye1
de önemli adımlar atılmış değil.
Doç. Sönmez, ameliyatlarda sa-
dece kalp nakli konusunda Ba-
tı ülkelerinden çok geride oldu-
ğumuzu söylüyor. Bunun ne-
denleri, kalp naklinin çok pahalı
bir ameliyat olması. ülkemizde
henüz normal kalp hastalannın
sorunlarını çözememişken bu
kadar büyük bir ameliyata ne
zaman ne para ayrılma imkânı-
run olmayışı. Kalp nakli aslında
teknik olarak son derece basit.
Ancak gerek verici bulmanın
güçlüğü, gerek böyle bir operas-
yonun masraflan göz önüne
alındığında Türkiye'de basit
kalp hastaiıklarından insanlar
ölürken bu konuya eğilmenin
doğru olmadığım düşünüyo-
rum. Zaten bazı arkadaşlarımız
yıllann emeğini vererek, ancak
bir iki kalp nakli yapıp bekJeme-
ye geçti. Normal sorunlar halle-
dilmeden kaip nakline geçmek
için henüz çok erken."
YARITV:
TtfP BEBEK
By-pass'a rağmen sigara içmeye devam!
Adnan Badur şu anda 56
yaşında. İki buçuk sene ön-
ce İstanbul Haseki Hastane-
si'nde başanlı bir by-pass
ameliyatı geçirmiş. Şu an
sağlıjjndan yana bir şikâyeti
yok. Ameliyattan bu yana bir
sağlık kontrolünden geçme-
diği gibi doktorların bütün
yasaklarına rağmen günde
bir paket sigara içmeye de-
vam ediyor. Sigaranın zarar-
larmı bilmesine karşm bu
"kötü aiışkanlığından" vaz-
geçemiyor.
Ameliyattan bir ay sonra
sigaraya başlamasım ailesinin
bütün fertleri tepkiyle karşı-
lamış, tehditlere ve yasakla-
malara karşm vazgeçirmele-
ri mümkün olmamış.
Adnan Badur, "Bu ameli-
yata bir kalp krizi sonucu
apar topar, dUşünmeye bile
fırsat bulamadan doktoru-
mun 'acil ameliyat' teşhisiy-
le girdim. Gerçekten benim
için zor bir ameliyattı. Ame-
liyat sonrası sık sık gelen ök-
sürük ve gıcık nöbetlerini ge-
çistinnem çok zordu. Kalbim
için gereken damar buluna-
madığmdan bütün bacakla-
nm ve kollanm dikiş, yara
bere ve morluk içindeydi. Bu
dönemimde, yapılan bakım
için hastane personeline ve
sevgili eşime gerçekten min-
nettanm.
Ama çekilen acılar çabuk
unutuluyor. Ayaklanmam ve
eve çıkışım çok uzun sürme-
di. Eskisinden daha sağlıklı
olduğumu hissediyordum.
Hemen işime başlamak, (ti-
caret gibi stresli bir işim ol-
duğu için doktorlar en az iki
ay kadar dinlenmemi söylü-
yorlardı) yarım bu-aktığım
her şeyi tamamlamak istiyor-
dum. Bu arada sigara içme
isteğim önlenemez bir hal-
deydi. Ve henüz nekahat sü-
resindeyken gizlice ameliyat
sonrası ilk sigaramı içtim.
Şimdi mi... Hâlâ içiyorum. 1
paketi aşmamasına özen gös-
teriyorum. Biliyonım ki ken-
dimi kötü hissettiğim zamar
bir by-pass daha olabilirim.'
Uzmanların
görüşü:
Doktorlar, kalbin bir oto-
mobil motoru gibi rektifiye
edilemeyeceğini behrtiyorlar.
Her şeyden önce insan vücu-
du bir makine değil. Kalp
gittikçe daha fazla yıpranı-
yor. Belki gelecekte mümkün
olabilir, ama bugün yapay
kalp çahşmalan başarısız ol-
du. Kalp cerrahi Doç. Dr.
Bingür Sönmez, hastaya ye-
niden by-pass yapılabileceği-
ni, ama bu işin sonunyn ol-
madığım söylüyor: "Hasta
bir kez, iki kez, üç kez ame-
liyat olabilir, ancak ber sefe-
rinde kalp biraz daba yıp-
ranıyor. Hastanın sigarayı
bırakmamakta direnmesi fa-
naük bir tutnm."
KalpcerrahisiAvrupa standartlanndaBeş yıl öncesiyle karşılaş-
tınldığında, kalp cerrahisin-
de gerek ameliyat sonuçlarm-
da, gerek hastaların hastane-
de geçirdikleri süre göz önü-
ne alındığında çok büyük yol
katedildiği görülüyor. Ola-
naklar Avrupa standartlan-
na çok yakın. Ancak bu ge-
lişme, kalp cerrahisinde cer-
rahi tekniklerinde büyük aşa-
ma yapılmasından ileri
gelmiyor.
İstanbul Üniversitesi Kar-
diyoloji Enstitüsü'nde ve
Florence Nightingale Hasta-
nesi'nde gorevli olan Doç.
Dr. Biagür Söomez, kalp cer-
rahisiyle birlikte kardiyoloji,
kalp cerrahisi anestezisi ve
kalp cerrahisi yoğun bakı-
mındaki gelişmelerle kalp
cerrahisinin Avrupa stan-
dartlanna ulaşüğını söylüyor.
"Ydlardır dikiş tekniklerimiz-
de, ameliyat süratimizde,
ameliyat seklimizde çok bü-
yük değişikhk olmtfş değii:'
tstanbul Üniversitesi Kar-
diyoloji Enstitüsü'nde Anes-
tezi Anabilim Dalı Başkam
ve Florence Nightingale Has-
tanesi'nde Anesteziyoloji ve
Yoğun Bakım Departman
Sorumlusu Doç. Dr. Osman
BayuMİır, kalp ameliyatlann-
daii başannm anestezi ve yo-
ğun bakım olanaklaruun Av-
rupa standartlarına ulaşma-
sından kaynaklandığmı belir-
tiyor. "Kalp hastalıklarının
ameliyatla düzeltilmesi sıra-
sında en kritik dönemlerden
birisi, ameliyat süresince has-
tanın dolaşun-solunum fonk-
siyonlannı tamamen üstlen-
miş olan kalp-akciğer maki-
nesinin ayrılma dönemidir.
Bir diğeri de henüz ameliyat-
tan yeterli faydayı görmeye
zaman bulamanuş yorgun
kalbin dolaşım fonksiyonunu
sürdürmek zorunda olduğu
ameliyat sonrası yoğun ba-
kım dönemidir. Bu süre içe-
risinde, organizmanın ya-
şamsal fonksiyonlanmn ge-
lişmiş yöntemlerle kesintisiz
izlenmesi ve yeni hassas den-
genin araüksız uygulanan te-
davilerle korunması gerekli-
dirj' Bu çok kritik dönemle-
rin sorumluluğunu kardiyak
anestezistler ustleniyor. Kalp
cerrahisinin düşük bir ölüm
yuzdesiyle uygulanmasında
anestezistler çok önemli bir
rol üstleniyorlar.
Doç. Sönmez, başansızlık-
la sonuçlanan ameliyatlarda
sonucu etkileyen çok yeni
aletler kullanabildiklerini
söylüyor. "Sağ-sol biyo-
pomp, kardiyak assist device,
intra-aortik balon pompa gi-
bi on yıl önce elimizde olma-
yan, kötü durumdaki hasta-
lanmızın sonuçlanm olumlu
şekilde etkileyen yenilikler
bugün Türkiye'de kullamla-
biliyor!'
Son beş yüda, açık kalp
ameliyatlannda süreyle ilgili
önemli iyileşmeler sağlandı.
Beş yıl önce bir ameliyat se-
kiz saat sürüyordu, hasta bir
haftada yoğun bakımdan çı-
kıp bir ayda evine gidiyordu.
Bugün açık kalp ameliyatla'-
n 3-5 saat arasında sonuçla-
nıyor, yoğun bakım 24-48 sa-
at devam ediyor, hasta 7-10
günlük bir süre içinde evine
gidebiüyor. Bugün Türkiyei
de yılda 15 bine yakın kalp
ameliyatı yapılıyor. Türk
Kardiyoloji Derneği'nin araş-
tırmasına göre 1 milyon 840
bin kalp hastası var. 590 bin
yüksek tansiyon hastasını çı-
kartırsak geriye 1 milyon 250
bin hasta kalıyor. Bu rakam,
kalp cerrahisinin yaygınlaş-
mak zorunda olduğunu açık-
ça gösteriyor.