25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 PAZAR KONUĞU 22 ARALIK 1991 BAŞBAKAN YARDMCISIVE TÜBİTAK'TAN SORUMLU DEVLET BAKANIERDALİNÖNÜ: Araştırmacı,üniversiteden kaçtıGeçen hafta İstanbul'da TÜBÎTAK'm 1991 yılı bilim, hizmet ve teşvik ödülleri, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün de katıldığı bir törenle verildi. O gün törende yaptığı konuşmada, "Nasıl insan haklannda, ekonoroide reform yapılıp ileri adımlar atılacaksa, bilimde de reform hareketini başlatacağız" diyen Erdal fnönü ile gazetemizin Bilim-Teknik Servisi şefi Orhan Bursab konuştu. SÖYLEŞİ ORHAN BURSALI \Saym İnönü, hayatınızm büyük bir kısmını bilim içinde geçirdiniz... Türkiye'de ve dışarıda önemli görevlerde bulundunuz. Bilime uluslararası katküanmz oldu. Bilim ödülü kazandını:, Şimdi de ülke biliminden sorumlu politikacı konumundasmız... 8 yıllık politik yaşammızda bilimden tamamen koptu- nuz mu?.. Yoksa bir ayağınız bilimin içinde mi? Yok yok, ayağımın bilimin içinde olması- na imkân yok.. Bilim deyince araştırmayı anlamak gerekir, bilim adamı araştırma ya- pan, bilime küçük büyük katkı yapmaya çalışan insan demektir. Sadece okuyarak, yenilikleri gazeteden izlemeye çalışarak bi- lim adamı kalınmaz... O, bilime merakh insan olur, bilimsever insan olur ama bilim adamı olmaz. Bilim adamlığı insanın bütün zamanını gerektiren bir uğraştır. Siyaset de böyledir. siyaset de bütün zamanı isteyen bir uğraştır... Hem bilim adamı hem siyasetçi olunama7 t^^KBKendi uzmanlık alanınızda neler olup biıriğini izleyebiliyor musunuz? Fizikte mesela süper iletkenlerde önemli gelişmeler yaşandı, çok düşük olmayan sı- cakiıklarda süper iletken maddeler bulundu, seramik tıpi maddeler, bunlar yeni bir çığır açacakmış gibi görülüyor... Bir süreöncebir PAZAR KONUĞU Bilimin desteklendiği dönemler yaşanmıştır. Zaman zaman da gerileme olmuştur. Son anarşi döneminin getirdiği karışıklık yanlış yorumiamnca, 90'lara kadar bir duraklama yaşanmıştır. Doiayısıyla, bilim politikası hiç yoktur demek, doğru degildir. 1980'lere kadar, doğru bir bilim politikası yardı. enstitüler var. Onlar her yıl ülkeler arasında- ki sıralamayı bildiriyorlar. O yapılan yayın- lara verilen referanslar, Sitarion Iridex dedikleri referanslar dikkate alınarak ulus- lararası bir sıralama yapılıyor. Bu sıralama- ya göre Türkiye'nin yeri ilerlemedi, geriledi. 10 yıl önceye göre 42'den 45'e düştük sanıyo- rum: bu 45, tam doğru olmayabilir. Ama durumumuzda 2 puan kadar bir gerileme ol- du. Bu hak etmediğimiz bir durum, ekono- mide gelişme varsa bilimde de gelişme olacaktır... M M H # u gerilemenin, duraklamanın ne- denleri nedir? Ara dönemde 1980 müdahalesinden sonra çok yanlış bir tutum alındı... Zaten YÖK de o yüzden kuruldu. Anarşi dönemindeki ka- rışıklıklann suçlusu olarak üniversiteler gös- terildi... Sendikalar gösterildi... Özgürlük ve demokrasi isteği gösterildi, katıhmcıhk gös- terildi ve sonunda getirilen anayasa. bütün bu eğilimlen bastırmak hevesini güttü. Üniversitelere merkezi bir yönetim, YÖK ve serbest düşünmeye karşı bir hava getiril- di... Şimdi denebilir ki, "Onlann korktuklan komünizm gibi soldaki aşın cereyanlardı. Onlar bilimin gelişmesine karşı değillerdi..." Ama böyle olmuyor, serbest düşünceye kar- şı çıkmaya başladığınız zaman her yerde ve her türlü serbest düşünceye karşı çıkıyorsu- nuz, sadece korktuğunuz komünist propa- gandaya k'arşı değil, bütün yazılara karşı bir sansür uygulamaya başhyorsunuz. Üniver- sitelere de "öyle aklına geleni yapmaya kal- karsan seni suçlarlar, işin içinden çıkamaz- sın, iyisi mi bilinen yoldan aynlma" havasını yerleştiriyorsunuz. lÖzgür düşüncenin olmadığı yerde E R D A L• •• •• I N 0 N U20 Ekim seçimleri sonrasında kurulan DYP- SHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı'nı üstlenen SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 1926'da Ankara'da doğdu. I947'de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nden mezun oldu. Doktorasım ABD'de Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı. 1952den itibaren AÜ Fen Fakültesi, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Erdal inönü, dekanlık ve rektörlük görevlehnde de bulundu. Mayıs 1983'te siyasete atılan İnönü'nün, "tnönü-Wigner Grup Indirgemesi" adıyla bilinen ortak çalışması, çağdaş matematiksel fiziğin temel kavramlarından biridir. Evet, huzursuz oldular ve kendileri aynldı. Baskı havasından üniversite öğretim üyesi gerçek araştırmacı, rahatsız olur. Böyle in- sanlann pek çoğu yurtdışına gitti. Tabii bu hava gençleri de etkiledi; genç araştırmacılar bu durumdaki üniversiteye gelmek istemediler. özel sektöre, uygulama alanlanna geçtiler veya yurtdışında kaldılar ve üniversitelerin araşürma faaliyetleri çok azaldı. ^^^^K&Siyasal baskı ortamının dışında, üni- versitelerde bilimsel faaliyetin, üretimin yeteri kadar gelişmemesinde başka nedenler de var mı? Tabii, geçmişten gelen nedenler var. Tür- kiye'de araştırma hayatı zaten tam anlamıy- la yerl;jmemiştir. TÜBÎTAK ödül töreninde anlattı başkan. 1700'lerde Mühendishane-i Bahri Hömayun'la başladı üniversite; ama 200 yıl geçmesine rağmen 1900'lerde hâlâ bir araştırma yapılmıyordu. O zamanlann "alim" diye bilinen insanla- n, mesela tanınmış bir riyaziyeci ve ansiklo- pedist olan Hoca fshak Efendi'nin yaptığı iş. Batı'daki matematık, fızik kitaplannı alıp tercüme etmek ve anladığı kadar onlan bir kitapçıkta birleştirmek olmuştur. Ama yeni bir şey katmak anlayışı yoktu, bilimi bir ha- yat şekli olarak almryorlardı... Sanıyorum ki bu anlayışta da yine o zamanki istibdat ida- resinin getirdiği bir baskı havası var. WmtKBBatı 'da bir bilim geleneği var, bugû'n- kü gelişmenin temeline bakıldığında... Batı'da serbest düşünerek ortaya çıkartı- lan bir bilim yaratıcılığı var... Bizde bu anlayış ancak 1933 Üniversite Refprmu ile gelmiştir. Bilim ve üniversite hayatı ancak araştırma ile beraber giderse yaratıcı olur. Bu yoksa, hep geride kalırsınız. Bu anlayış 1933'te cumhuriyetin 10. yılında, yani ben doğduk- tan sonra yerleşmiş. Böyle bir anlayışm . toplumda var olması için yeterli zaman geç- miş degildir. Geçen 10 yılda yaşadığırruz ve yasal düzenlemeleri hîlâ devam eden, insan- lann kendilerini kaptırdıklan yanılgı şudur: "Batı'daki teknolojiyi, bilimi almak yeterli- dir. Biz yeni işler yapacağız diye uğraşırsak buna paramız. zamanımız yetmez ve gerek- siz bir şeydir. Nasılsa onları Batı'da yapıyor- Onlan kullanmak değil, onlan bulmak ve daha iyisini yapmak... Böyle insanlar varsa, böyle bir toplum uygarhk yanşmda birinci sırada yerini ahr. ^B^^RTürkiye'nin bilimde bir hedefinin, politikasının olmadığım söylüyorsunuz, peki- yihedefı... Yok, hedefİ vardı. TÜBÎTAK'm hedefi vardı. Üniversitelerin canlı olduğu dönem- lerde, 1960'larda 70'lerde vardı... ••••Sıyas/ iktidarlarm bir bilim politika- larmdan bahsetmek mümkün mü? Bilimin desteklendiği dönemler yaşanmış- tır. Zaman zaman da gerileme olmuştur. 1955'lerde enflasyon olmuş ve üniversiteler gene zor duruma girmişlerdi. 1970-80'lere doğru, bilimde gene bir ilerleme dönemi ol- muştur. TÜBİTAK'ın kurulması üniversite- lerin daha canlı araştırmaya girmesi, ODTÜ, Hacettepe, İTÜ, Ankara, Ege üni- versiteleri canlı araştırma dönemleri yaşa- mışlardır. Son anarşi döneminin getirdiği kanşıklık yanlış yorumiamnca 90'lara kadar bir du- raklama yaşanmıştır. Doiayısıyla bilim politikası hiç yoktur demek, doğru değildir. 1980'lere kadar, doğru bir bilim politikası vardı. MMHBİhr bilim politikasının temel taşları ne olmalı? Türkiye'de bilimi nasıl şekillendir- meyi düşünüyorsunuz? Üniversitelerde öğretim ve araştırma bera- ber olmalı. YÖK'ü kaldıracağımızı söyledik, ama bu anayasa meselesi olduğu için biraz zaman alır, herhalde koalisyon hükümeti bunu uygulamada düzeltecek bir yola gire- cek. TÜBÎTAK öncülük edecek tekrar, vaktiyle olduğu gibi araştırmalan özendire- cek. Devletin başka araştırma enstitüleri de süpernovanın bulunduğunu biliyoruz. Tabii astrofızikte yeni gelişmeler sürekli oluyor; çünkü uydularda gözlem yapılıyor... Hakkı Ögelman anlatmıştı; onun da katıl- dığı bir çalışmada, Almanya'da X ışınları gözlemleyen yeni bir uydu fırlatıldı... Ora- dan gelen bılgileri değerlendiriyorlar şimdi... Uydu ile baktığınızda atmosfenn dışına çıkı- yor ve daha önce görmediğiniz şeyleri görü- yorsunuz.. X ışınlarıyla izlediğiniz zaman da gözle görünmeyen şeyler görüyorsunuz... Yeni yıldızlar buluyorlar... Parçacık fıziğinde, gelişmeler teori alanın- da ilerli>or... Denel alanda ise henüz yeni büyük keşifler >ok... Ama sürekli yeni ve bü- yük aletler yapılıyor. Baskıdan, araştırma hayatımız zarar gördü. Birçok parlak öğretim üyesi üniversiteden ayrıidı... Huzursuz oldular. Baskı havasından üniversite öğretim üyesi, gerçek araştırmacı rahatsız olur... Genç araştırmacılar üniversiteye gelmek istemediler. Özel sektöre, uygulama alanlarına geçtiler. ... . • .,- var. Onlann araştırmalarına canlılık getire- cek. özendirecek tedbirler alınacak. ülkemizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Bir duraklama geçiriyor bilimimiz son 10 yıldır. Bu tabii aaklı. hak etmediğimiz bir durum...Çünkü bir taraftanekonomideiler- liyoruz, çağ atlıyoruz diyoruz; öte yandan da bilimde bir duraklama var.. Biliyorsunuz bilimde ilerlemeyi saptayan belirli kıstaslar var... Bütün uluslann bilim adamlarının yayınlarını sürekli izleyen ve onlan bibliyografya halinde yayımlayan Mayıs 1983'(e akademik kariyerini ve çağdaş fizik alamndaki çalışmalannı noktalayarak siyasete aulan İnönü (sagda), arkadaşunız Orhan Bursalı ile. araştırma da olmuyor. tabii. Bilinen yolda aynlmadan da araştırma ya- pılmaz,yeni bir şeyler bulunmaz, hangi alan- da olursa olsun, gerek siyasal, gerek fîziksel bilimler alanında değişik şeyler yapmak, ser- best düşünmekle mümkündür. YÖK, üni- versitelerde bu havayı kaldırdı, her şeyi mer- kezi yönetime bağlı kılarak ve bir korkutma havası yaratarak. Anarşiyi önlüyoruz diye getirdikleri korkutma havası, üniversitelerin araştırma hayatını bir süre ortadan kaldırdı. Son yıllarda yavaş yavaş toparlanıyor üni- versiteler, Türkiye'ye demokratik bir hava geldi. Ama bu baskıdan, araştırma hayatı- mız zarar gördü. Bir çok parlak öğretim üye- si üniversiteden aynldı, bir kısmı o meşhur tabirle, '1402'lik oldu... Aslında onlar daha ziyade sosyal bilimcilerdi; ama onlann arka- daşlan bazı fîziksel bilimciler de aynldı. I Huzursuz oldular.. lar... Biz parayı verir alınz, kullanınz, vitrinlere doldururuz." 10 zaman bilimsiz, teknolojisiz bir ülke yaratılmış oluyor.. Parayla alırsınız; ama böyle yapmakla ha- yatınızın tam değerini vermiş olmazsınız.. O Batı'dan aldığınız şeyleri bulmak veya onla- nn daha güzellerini yapmak... Birtakım insanlar için hayatın anlamı budur aslında.. TÜBİTA K'la ilgilipolitikanızı henüz şekillendirmiş görünmüyorsunuz. Ama bir takım yasal düzenlemeler vapacağınızı sövle- Jmiz... TÜBİTAKla ilgili olanlar nedir? ' TÜBİTAK'la ilgili yapacaklanmız... Evet, henüz tam şekillenmedi. TÜBÎTAK yasasında, geçen iktidarlar değişiklik yaptı- lar. Bilim Kurulu'nu değiştirdiler ve bir YöiKtim Kunılu oluşturdular. Böylece TÜ- BİTAK bir bilim konseyınin çalışmasından çok, bir uygulama kuruluşunun çalışması haline gelmiş oluyor. rkadaşlarınız sizi politikaya atıldı- ğınız için eleştirmişlerdi vaktiyle, ama şimdi bu eleştiri kalktı ve umutları durumuna geldi- niz. "Erdal Bey'le amaçlarımızı gerçekleşti- remezsek bir daha gerçekleştiremeyiz" diyorlar. Elimden geleni yapacağım. hiç merak et- mesinler. Tek başıma yetmez. Onlann yar- dımlanna ihtiyacım var, bütün bilim adamlarımızın Türkiye'de bilim hayatını canlandırmak için canla başla uğraşmasını istiyoruz. BAROMETRE "okumak işinizin parçasıdır" Şimdiabone olun %40kaıiıakm Barometre'ye 15 Ocak'a kadar abone olanlar, 250.000 TL yerine, 150.000 TL ödeyecek. Siz de bu firsattan yararlanın. İLAN BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESt Esas No- 1991/33 Karar No: 1991-320 Da\acı Birecik Karşıyaka mahallesindetı Mahmut Taşedelen vekili Av. Faruk Pinarbaşı îarafından davalı Zafer Mahallesi. Camiı Sokak No: !4 Yenibusna''lsta.nbul adresinde Fatma Taşdelen aleyhine açı- lan boşanma davasmın yapılan yargılaması sonunda: Tararlaı Tokat ili, Niksar ilçesi Kokluce Köyu, Hane: 106'da nüfu- sa kayıth bulunan Ali Osman oğlu 1956 doğumlu Mahrauı Taşdelen ile Mehmet kızı 1949 doğumlu Fatma Taşdelen'in boşanmalanna (19.11.1991 tanhü kararla) karar verilmış olup davalının yapılan tüm araınalara rağmen adtesi lespit cdilemedijirıden hükum özetinin ga- zeıe ilanı ıîe tebliği cihetine gidildiğinden; Mahkememizin yukanda esas ve karar njmarası yazılı bulunan ve 19.11.1991 tanhli karanıı gazetede ilanen tebliğine işbu ilanın gazete- de ilanen tebliğinden itibaren 15 gıınde teblığ edılmış sayılacağı, bu sureden de 15 gün sonra kararın kesinleşmiş sa>n'.acağı ilanen tebliğ olunur. 9.12.1991 Basın: 46809 ABONE ve ADRES degisikligi için İTAH8UL. 11 I V 72 00 -n UnMGuteı Af4KAP*,-.127 !• "7 Rldvan Pars ıZMIR(51;22 40 72 atıiıı vaman BUF5Aı2-iı2J 1! : Gurhan Çetınkaya ADANA|7n,12? 95J Husevın Oîflai tS«:3EHlHı22 B^ı Nesf Gurbu KAYSERIı35l ' 1.35 623 U A L A T Ö H : İ ' J 3 ? Vahap ffîmok 4J?:5 CORL)U(459) 26 f ; ı NPbi Hancprfı OÜJ 312 MAIİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI KONYA DEFTERDARLIĞI'NDAN ÎŞ YERİ KAPATMA DUYURUSU Aşağıda adı ve soyadı belirtilen mükellefîn isyeri. bel$e duzenine uy- maması nedeniyle Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 354. maddesi uya- nnca 1991 yüı içinde birinci defa üç gün, ikinci def a beş gün süre ile ka- patümıştır. İŞYERİKAPATILAN MÜKELLEFtN: Adı, soyadı veya unvanı: Kâztm Büyüktenniyeci Işyerinin adı veya unvanı: Adresi: MengeneCad. Kabasakal Mh. No: 65 KONYA Kapatma nedeni: Belge duzenine uyulmaması Duyurunun kanuni dayanağı: Buduyuru213 sayılı Vergi Usul Kanunu'- nun 5'inci maddesi hükmü Ueaynı kanunun 182 sıra numaralı genel teb- liği uyannca yapılmı$tır. t I ISTIKRARTEDBIRLERIYE BORSA • Doğru seçim için yol gösterici 100SENEDİN PİYASA-DEFTER DEĞERİ • "Bu kadar spekülasyona lcimse dayanamaz" AYAKLI BORSA YORULDU $• Tekniz Analizler: BAYRAK VE TAKOZ FORMASYONLARI RABAK, KÖYTAŞ, METAŞ, SANTRAL HOLDtNG, S/FAŞ, GARANTÎ BANKAS1, KONYA Ç/MENTO VE KORUMA TARIM B u l m a c a y ı çözen 3 k i ^ i y e 1 0 0 ' e r Ereğti AZERBAYCAN DEMOKRASİ ANITI Kampanya bağışınız için; Ziraat Bankası-TBMM Şb. Azerbaycan Demokrasi Anıtı Hesabı Hesap No: 30440 - 133100 - 9 Ahmet Rasim Sok. No: 27 138 67 44 - 138 83 46 Çankaya-ANKARA SAHİBİNDEN QINARCIKTA ARSALAR •MARMARA sahünde, Cmartk, Koruköv, Esenköyde satt* ar- sslami vantr. •PARSELLER tfra*, Knan 0- narak Betetfyeşlnce 2-3-5 kat oiarak verllrrtstlr. Derhal Insaa- ta bastanablllr. 'ARSALARIM mûstakP tapuu, 2404801^ bûyûkJOğOnde, ko- numuna göre 24 fa 80.000. gog- jraar. Odeme kotayfeğı ARSALAR rJente marearaü, C6VT6 onvuii Ksçtı ooıounusn, nefis Ur hav3 vc yötOntu mev- cuttur. *3-5 srlodas bMkte hareket ederek Mrtcac dslrelk arsa ataU- ieceğmtz m , 10-20-30 Q Y O kooperitffler Un knart yerterim devardr. " V E L I oöçER-Kaya Caanosu Caraa- Onarc*" adreslne yan- rak t3ntiQ brosfb'-tskviniinii Is- ARETLERiNizi beUer, sat- t^lar sunarm. •ÇINARCIK:Q193) 56800 •İSTANBUL:(1)513 73 63 •VELİGOÇER fax J6801 K A D l K O V SÜRKUR SÜRÜCÜ KURSU Hafta Sonu - Hafta Içl (Gündüz-Akşam) 81.dönemkayıtlarımız devam edıyor. TAKStTLE KADIKÖY (Söjutlûçeşme CamB yanı) Tel 3491824-3360206-33602 79 Fox349 18 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle