19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 KASIM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/9 Hırvatistan'da çarpışmalar • Dış Haberler Servfai — Yugoslayya'nın Hırvatistan cumhuriyetinde Hırvatlarla federal ordu birlikleri arasında çatışmalar tekrar şiddetlendi. Federal orduya bağlı birlilder önceki gece Adriyatik kıyısındaki Dubrovnik kentini bes saat süreyle top ateşine tuttular. Şehirdeki Hırvat radyosundan "Bu Duvrovnik'Ln en zorlu gecesi. S.O.S Hırvatistan, S.O.S. Avnıpa" anonsu yapıldı. 19 ekimde imzalanan ateşkes anlaşmasından bu yana 15 kişinin öldüp bildirildi. Bulgarigtan'da enerji sıkıntıgı • SOFYA (AA) — Kozluduy Nükleer Santralı'ndaki sonınların yanı sıra Sovyetler Birliği'nden gelen elektriğin de kesilmesi nedeniyle Bulgaristan'm enerji sorunu büyük boyntlara ulaştı. Enerji kaynaklanndan sorumlu Başbakan Yardımcısı Aleksandr Tomov, uluslararası kamuoyuna söz verildiği şekilde Kozluduy Nükleer Santralı'nın birinci ve ikinci reaktörlerinin devre dışı bırakıldığım belirterek "Ancak enerji sıkıntımızın giderilmesi için söz verilen maddi yardımdan daha tek kuruş bile almadık" dedi. Arnavutluk'ta grev dalgası • TtRAN (AA) — Arnavutluk'ta, petrol sektörüne de sıçrayan grev dalgası büyük bir ekonomik kriz içindeki ülkenin sorunlannın daha da artmasına yol açtı. Baliş kentindeki petrol tesislerinde işçiler ucret artışı isteklerinin hükümet tarafından kabul edilmemesi Uzerine grev kararı aldılar. Türkiye sağlam nıüttefik' • VVASHINGTON (AA) — ABD Kongresi'nde söz alan iki milletvekili, Türkiye'nin stratejik işbirliğine çok uygun, demokratik ve güvenilir bir mütıefık olduğunu belirtti. Demokrat Parti Tetas Milletvekili Greg Laughlin ve Cumhuriyetçi Parti Oklahoma Milletvekili James Inhofe, genel seçimlerin Türkiye'deki demokratik yapıyı güçlendirdiğini ve iki ülke ilişkilerine olumlu katkı sağladığını söylediler. Laughlia, dünyadaki 40'tan fazla Müslüman ülke içinde yalnızca Türkiye*de serbest ve adil seçimler sonucu iktidann değiştiğini vurguladı. İki Türk ölü bulundu • MİLANO (AA) — Italya'nın Milano kentinde iki Türk, terk edilmiş bir otomobilin bagajında ölü bulundu. Milano polisi, kimlikleri Ali Altındaş (21) ve Aydın Aydemir (29) olarak belirlenen iki Türk vatandaşının mafyaya özgü yöntemlerle boğularak öldürüldüğünün anlaşıldığını açıkladı. Cesetlerden birinin başırun metalik kâğıttan bir torbaya geçirilmiş halde bulunduğu belirtiliyor. Rum asker KKTCye sıgındı • LEFKOŞA (Cumhnriyet) — Rum Milli Muhafız Ordusu'nda askerlik görevini yapmakta olan bir Rum genci, birliğini terk ederek KKTC'ye sığındı. 20 yaşındaki Marios Spankaros, 29 Ekim günü yeşil hat üzerindeki eğlence bölgesinden kuzeye geçerek sığınma isteminde bulundu. Marios Spankaros kendisine' yapılan baskılann dayanılmaz boyutta olduğunu belirterek bu baskılara dayanamadığı için KKTC'ye sığınmak istediğini söyledi. Olayla ilgili sonışturmanın KKTC makamlannca sürdürüldüğü bildirildi. Çeçenler egemen • MOSKOVA (AA) — Rusya'ya bağlı Çeçen-lnguş özerk cumhuriyetinde Rusya hükümetinin yasadışı ilan etmesine rağmen geçen pazar günü yapılan seçimlerde devlet baskanı seçilen Çeçen lideri Cahar E>udayev, "Çeçen Cumhuriyeti"nin egemenliğini ilan etti. Banş Konferansı'nın 2. bölümü, Suriye'nin direnmesi yüzünden olaylı başladı Madıdd'de ikinci perdeGörüşmelerin nerede yapılacağı konusunda Israil'le anlaşamayan Suriye, dün sabah ikili görüşmelere katılmayacağını bıldirdi. Şam, ABD'nin araya girmesiyle daha sonra görüşmelere katıldı. Dış Haberler Servfai — Ortadoğu Ba- nş Konferansı'nın doğrudan ikili görüş- melerin yapılacağı ikinci bölümü dün lspanya'nın başkenti Madrid'de olaylı biçimde başladı. Dün sabah Suriye ile Lübnan'm görüşmelere katılmayacağı yolundaki haberier diplomatik çevreler- de telaş yarattı. tsrail ve Ürdün - Filis- tin ortak heyeti sabah Madrid'in mer- kezindeki Parcent Sarayı'na giderek gö- rüşmelere başladılar. Ancak Suriye'nin görüşmelere katılmayacağı bildirildi. Su- riye ile Villana Sarayı'nda görüsecek olan Israil heyeti, yaklaşık yarun saat bekledikten sonra buluşma yerini terk etti. Israil heyetinin başkanı Yossi Ben Anaron, gazetecilere yaptığı kısa acık- lamada "Suriyeölerie emirleriai Şam'- dan alan Lübnanblann gelmeyHİermden dolayı üzgün oldugunu" söyledi. Mad- rid'de diplomatik çevrelerde konferan- sın çıkmaza sürüklendiği görüşü yayılır- ken bir süre sonra öğleye doğru yapılan açıklamada Suriye'nin görüşmelere ka- tılacağı bildirildi. AFP ve Reuter ajans- ları V/ashington'un araya girdiğmi, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Suriye Dışişleri Bakanı Farnk H Şara ile görüşerek Şam'ı ikili görüşmelere katıl- maya ikna ettiğini bildirdiler. Böylece üç ayn iküi görüşme (lsrail - Ürdün - Fi- listin, tsrail - Lübnan ve lsrail - Suriye) heyecanlı bir "start"tan sonra program- landığj biçimde başlamış oldu. Ancak ts- rail - Filistin görüşmesi kararlaşUrıldığı gibi sabah TSİ 10.00'da başlarken lsra- il - Suriye ve lsrail - LUbnan görüşme- leri çıkan pürüz yüzünden ancak dün ge- ce TSİ 22.00'de başlayabildi. AFP'nin haberine göre Suriye'nin dün sabah bir ara görüşmelere katılmak- tan vazgeçmesinin nedeni, tsrail'in bun- dan sonraki görüşmelerin Ortadoğu ül- kelerinde (lsrail dahil) yapılmasında ıs- rar etmesi. Suriye ise bu görilşe karşı cı- kıyor. Reuter'in yorumu Reuter Haber Ajansı, dün Urdün- Filistin ortak heyetinin Suriye'den ba- ğımsız bir tavır sergileyerek tsrail ile iki- li görüşmelere başlamalannın banş ça- balannı, Arap Birliği'nin önüne koyduk- ları anlamına geldiği yorumunda bu- lundu. Alan Elsncr imzasıyla yayımlanan yo- rumda, Ürdünlülerin ve Filistinlilerin bu tutum ile kendi kaderlerini kendi elleri- ne aldıklan savunuldu. Yonımda dünkü gelişmenin Arap dünyasındaki güçler dengesini değiştir- diği ve Ortadoğu banş süreci acısından çok önemli bir gelişme olduğu kaydedil- di. AA'nın haberine göre Madrid Konfe- ransı'na tspanyol basınında geniş yer ay- rdıyor. — Konferansın ikinci bölüm görüş- melerinin Kıbns Rum kesimi veya Ko- dos'ta yapılması yolunda tekliflerin ile- ri sürüldüğü ifade ediliyor. Ispanya hükumeti görüşmelere Mad- rid'de devam edilebilir ümidiyle 4 tari- hi küçük sarayı hazır hale getirdi. — Konferans nedeniyle Madrid'e ge- len yabancı gazetecilerin büyük bölümü Ispanya'dan aynldı. önceki gün basın merkezinde son 10 günün en sakini yasandı. — lsrail delegasyonu "kutsal cumar- tesi" tatilinden yararlanarak toplu hal- de Madrid Sinagogu'nda dua etti. — Kutsal cumartesi nedeniyle Tel- Aviv'de özel olarak hazırlanan yemek- ler uçakla Madrid'e getirildi. — Ispanya hükümet sözcüsü Rosa Conde, konferansın hazırlanmasında büyük başan sağlandığım belirtti ve bir soru uzerine "Konferans harcamalan •atandasa yansıtdmayacaktır" dedi. — Şehirde sıkı güvenlik önlemleri de- vam ediyor. Taşradan gelen takviye gü- venlik güçlerine "ne olur ne olmaz" dü- şüncesiyle "geri dön" emri verilmiyor. ELAHRAMT Türkiye'nin önenıi arttı KAHtRE (AA) — Körfez savaşı sonunda Türkiye'nin bölgedeki öneminin arttığı ve bundan yararlanarak Türkiye'- nin Ortadoğu'da uzun yıllar et- kin bir rol üstleneceği belirtil- di. Kahire'deki "El Ahram Stratejik Araştırmalar Enstitüsü" tarafından yayımla- nan yıllık raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, Türkiye'nin, 1990 yılı içinde Arap olmayan bölge ülkeleri arasında silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu acısından ilk sırada yer aldığı kaydedilerek, "Ancak bu mo- dernizasyonun, herfaangi bir komşu Arap ülkesiyle mukte- mel bir silahlı catısmaya hazır- lık amacıyla yapıldıgını göste- ren bir işaret bulnnmamaktadır" denildi. Su savaşı 1990 yılında Türkiye'nin Körfez krizine ilişkin politika- sı ile su sorununun Türk-Arap ilişkilerine damgasını vurduğu belirtilen raporda, Türkiye ile komşulan arasında su savaşı çıkmayacağı görüşü de savu- nuldu. GüNEYLÜBNAN lsrail saldınsı 1 hafiflecli Lübnan Başbakanı, ABD'nin saldınları durdurması yolundaki çağrısına Israil'den olumlu yanıt alındığını açıkladı. BARIŞ VE ARAFAT tÇİN — Işgal alündaki Batı Seria'da sık sık Madrid Konferansı'nı destekleme gösterileri dizenieniyor. (Fotograf: REUTER) Dış Haberier Servisi — tsra- il'in Güney Lubnan'a beş gün- dür sürdürduğü saldırılar dün hafiflerken Lübnan, ABD'nin lsrail'i saldınlan durdurması konusunda ikna ettiği bildirildi. Bölgedeki binlerce Lübnanluun evlerine geri dönmeye başladı- ğı haber verildi. AA'mn haberine göre Lüb- nan Başbakanı ömer Kerami, Israil'in Güney Lübnan'da sür- dürdüğü harekâtı ABD'nin uya- nsı doğrultusunda durdurmayı kabul ettiğini açıkladı. lsrail Savunma Bakanı Mose Arens ise ulkesinin kuzey sını- nnın güvenh'ğinin banş sürecin- den daha önemli olduğunu be- lirtti. Reuter'in haberine göre Arens, "Askeri harekitlann si- yasi endişelerie degil güvenlik düşHncesiyle planlandt^ını" da söyledi. Lübnan Başbakanı Kerami, önceki gece yaptığı açıklamada. Madrid'deki temsilcilerinin ken- disine, ABD'nin Israil'den Gü- ney Lübnan'daki operasyonla- nna son vermesini istediğini ve bu çağnya olumlu yanıt alındı- ğını söylediğini bildirdi. Kera- mi, lsrail askeri eylemlerinin a7alrlıgım da kaydetti. Lübnan'- daki AFP muhabirleri de, önce- ki gece bombalamalann azaldı- ğını haber verdiler. lsrail Savunma Bakanı Arens, ABD Dışişleri Bakam James Baker'ın Israil'e yaptığı çağnyla ilgili olarak bilgi verme- di. lsrail ordusu, dün Lübnan'- daki güvenlik kuşağmda oturan Lübnanhlara evlerini terk etme- leri yolunda bir ültimatom ver- diğini yalanladı. Oysa, önceki gün sokak hoparlörleriyle hal- lun 12 saat içinde bölgeyi bo- şaltması istenmişti. Güvenlik kuşağındaki 100 kadar köyde 100 bin Lübnanh yaşıyor. tsrail Başbakanı 20yaşında Irgun örgütüne katıldı Izak Şamîr'in terörist geçmişiDış Haberier Servisi — Madrid'de ya- jpılan Ortadoğu Banş Konfe- ransı sırasında Suriye Dışişleri Bakam Farnk El Şara'nm tzak Şamir'i teröristlikle suçlaması, lsrail Başbakanı'nın geçmişine ilişkin tartışmalan yeniden gündeme getirdi. AFP'nin Israil kaynaklanna dayandırarak verdiği bilgilere göre Polonya doğumlu Şamir 1935'te FUistin'e gelerek terör örgütü Irgnn'a katıhr. Anımsa- nacağı üzere 1936 yılında Filis- tinlilerin tngiliz sömürgecilere ve siyonistlere karşı direnişe geç- mesinin ardından Irgun da Araplan hedef alan eylemlere başlar. O yıllarda Şamir, Irgun'un Tel Aviv'de etkinlik gösteren bi- riminin liderliğini yürütmekte- dir. "tstihbarmt ve benzeri et- kinliklerden sorumlu bir grup" olarak nitelediği Irgun'dan 1940'ta ayrılan Şamir, Abra- ham Stern'in kurduğu aşırıbk- çı Stern Çetesi'ne katıhr. Stern'- in amacı, Ingiliz işgal güçlerine karşı silahlı mücadele başlat- maktır. Abraham Stern'in 1942'de Ingüiz askeri polislerin- ce öldürülmesinin ardından ör- gütün askeri liderliğini Şamir üstlenir. lngilizlerin "Stera Çetcai", YahudUerin ise 'Tsrail'İB öz- gürink Savaşçüan" (LEHI) di- ye adlandırdığı örgüt, çok sayı- da tngiliz polisi ile Yahudi işbir- likçilerinin öldürülüşünün yanı sıra tngiltere'nin Ortadoğu ile ih'şkilerinden sorumlu Devlet Bakam Lord Moyne'a 1944'te Mısır'da gerçekleştirilen suikastı da üstlenir. Ingüiz polisince birçok kez tutuklanan Şamir, 1946'da sınır dışı edilerek Eritre'ye gönderi- lir, ancak bir yıl sonra kaçar. Kudüs'ün Ürdün devletine verilmesi gerektiğini söyleyen BM arabulucusu Kont Berna- dotte 1948 yılında Kudüs'te bir LEHI komandosunca öldürü- lur. Şamir, olaya ilişkin yorum yapmaktan kaçımrken Stern Çetesi'nin eski liderleri, Şamir'- in Bernadotte'nin öldürüunesi- ne yeşil ışık yaktığını beürtirler. Bernadotte suikastının ardından lsrail hükumeti Stern'in kapa- tılmasım ve liderlerinin tutuk- kararlaştınr. POLTnKADA SORUMAR ERGUNBALa Madrid Koıtferansı ve ABD Ortadoğu Banş Konferansı'nın ilk bölümü, genelde tahmin edildiği şekilde sona erdi: Taraflar anlaşmama konusunda anlaştılar. 43 yıldır süren kavganın, üç günde tatlıya bağlan- masını kimse beklemediğinden, bu sonuç sürpriz olmadı. Bir derece şaşkınlık yaratan gelişmeyi, konferansın ilk aşama- sının son gününde Suriye ile İsrail arasındakı çok sert söz düellosu oluşturdu. "The New York Times"ın Madrid muha- biri, biraz karamsar bir ifade ile Araplarla İsrail arasında bu denli sert suçlamalara 1960'lardan bu yana rastlanmadığı- nı, Bush yönetiminin bundan böyle görüşmelere daha faal biçimde müdahale etmesinin gerekebilecegini, aksi takdir- de taraflar arasında kuşku ve nefretin, sağduyu ve serinkan- lılığa üstün gelebileceğini bildiriyor. lsrail Başbakanı izak Şamir'le, Suriye Dışişleri Bakanı Fa- ruk El Şara arasındakı karşılıklı terorizm suçlamalannın, Ame- rikalı yetkilileri de şaşırttığı görülüyor. Ancak ilk bölümdeki "şoka" karşın, umutlar sönmüş de- ğil. Önce tarafların, doğrudan ikili görüşmelerin yapılacağı ikinci bölüme katHacaklarını açıklamaları, temasları sürdür- mek istediklerini gösteriyor. Aynca ilk bölümde kendi görüşlerınden en ufak bir ödün vermeyen taraflar, bir konuda anlaşmışlardır: Hepsi de böl- gede kan akmasını, yeni bir çatışma çıkmasını istemedikle- rini belirtmişlerdir. Ama en önemlisi ABD'nin tutumudur. Amerikan basının- da çıkan haber ve yorumlardan, Bush yönetiminin Ortado- ğu'da bir anlaşma ortamının bulunmasında kararlı olduğu an- laşılıyor. Beyaz Saray'ın elinde güçlü "havuç ve değnekler" var Tek sûper güç olmanın sağladığı avantajla, bunlan etkili biçimde kullanabilecek durumda. Söz gelişi, Sovyet Yahu- dilerinin yeıieştirılmesi için 10 milyar dolarlık kredi, İsrail acı- sından yaşamsal öneme sahip. Bu kredi, İsrail tutumunu yu- muşattığı takdirde bir "havuç", sertleştiği anda ise "değnek"e dönüşebilir. Suriye, şimdilik bölgede askeri bakımdan en güçlü Arap ülkesi olmanın verdiği güven içinde. Ancak Suriye'nin silah- lannın hemen tümü Sovyet yapısı. Sovyetler de artık Suri- ye'ye silah yardımı yapacak durumda degil. Kaldı ki Şam hü- kumeti, Sovyetler'e borcunun önemli bölümünü ödememiş. Bu durumda Suriye, gerek ekonomik yardım, gerekse sılah- larını yenileme bakımından ABD'ye bağımlı. VVashington, Şam'a öfkelenip, israil'e süper modern silahiar verdiği tak- dirde askeri denge çok tehlikeli biçimde Suriye'nin aleyhine değişir. Öte yandan, banş görüşmelerinde daha esnek bir tavır takınan Suriye, hem ekonomik yardım alma, hem de si- lahlarını modernleştirme olanağına kavuşur. VVashington, Fi- listinlilere karşı da güçlü kozlara sahip. israil'in işgal altın- daki topraklarda yeni yerleşim bölgeleri kurma politikasını durdurabılecek tek güç ABD. Bu nedenle onlar da görüşme- lerde "ya hep, ya hiç" tutumuna girecek durumda değiller. Kısaca, konferansa katılan tarafların hepsinin ABD'ye "el- leri mahkûm". Arapların eskisi gibi sırtlarını dayayabilecek- leri bir Sovyetler Birliği yok. İsrail ise soğuk savaş sonrasın- da kendisine pek ihtiyacı kalmayan ABD'ye artık fazla güve- nemiyor. Böylece ilginç bir rastlantı sonucu, ABD'nin tek süper güç olarak kalması, Ortadoğu'da yumuşama şansını arttırıyor. Bu noktada AdD-İsrail ilişkilerini iyi degerlendirmek ge- rekiyor. VVashington, Irak'ı ezmiş, Suriye'yi de yanına almış durumda. Global çıkarlara sahip bir süper güç olarak böl- gede istikrar istiyor. israil'in uzlaşmaz tutumunu sürdürme- si, bu istikrarı engelleyip radikal akımların güçlenmesine yol açabilir. Aynca, Irak ezilmiş, Suriye de VVashington'un kanat- ları altına sığınmış olduğundan, lsrail bir jandarma ya da vu- rucu güç olarak, ABD acısından artık soğuk savaş dönemm- de olduğu kadar önemli degil. Aksine, uzlaşmaz tutumu ABD için ayak bağı oluşturuyor; Arap ülkeleri ile ilişkilerini geliş- tirmesini engelliyor; bölgede radikal akımların güçlenmesi tehlikesini doğuruyor. Başkan Bush, konferansın ilk gününde yaptığı acış konuş- masında Ortadoğu'da barışın kurulabilmesı için "toprak ko- nusunda uzlaşmanın" şart olduğunu söyleyerek, israil'in top- rak konusunda daha esnek bir tutuma girmesi gerektiğini diplomatik bir lisanla belirtti. Ama Tel Aviv'i öfkelendirmemek için "barışa karşı toprak" deyişini kullanmadı. Aynca işgal altındaki topraklarda Yahudi yerleşim bölgelerinden de söz etmedi. Bölgede banş için ikili anlaşmalar yapılması, eko- nomik, diplomatik ve kültürel ilişkiler kurulması gerektiğini söyleyerek, İsrail'in görüşüne arka çıktı. (Tel Aviv, Araplarla ikili anlaşmalarla banş yapılmasını savunuyor.) Ama Bush, hemen ardından 'Filistinlilerin kendi yaşamlarını kontrol edebilmesi' gerektiğini söyleyerek, Filistinlileri de kolladı. Ko- nuşma, dikkatlı ve dengeli idi. VVashington, Ortadoğu'da bir çözüm bulunmasına kararlı ve bu konuda sanıldığından daha hazırlıklı olduğu izlenimi- ni veriyor. Konferansın ilk bölümündeki sert abşmalardan sonra umut- lann sönmemiş olmasının en büyük nedeni şimdilik bu. YMMİ İKSİĞMIİ k û Suzdoloplorındafaüyüki\m\İcampon/asıfHHMi fSIMS B U Z D O L A P L A R I 35', T* KAfHr -'- V' > ^ . «SCi r£K *APUİ GEt-hŞ -•-_• ' . r,n\ •38i-r»fcw» 8'5Nc \OfROST I.SlCDHIHIMIItHHIM KflM 2 : X'. SÛ500C :2 'X 390000 ^-e r 895000 JL1 • t UlSti t HW İ-; ; v - 2 »JiöOO : -•/: ";•: 27X000 4 2dJÛ00 n I» IJ M u 16 17 It 1» tı, itcınu ocÂi. $t$ât tntta PtflHİT . /» r « W HNUM C27S00O _ ; ; ' » ; C«5CCC rrarS/ii«JT» rMtuar JUOfr 215000 275000 '.5 C'X 316.000 2:~:y 274.000 625 X< 2,365 OOG 2 - - a: 3025000 3 255 XK 3476 000 2-2'XC XÖU 000 -r;xc m IY-M n 11 13 H 13 14 17 M 19 . SKttHtMAirDIUH ft$tİM HflHtı * \) rtalr ıtMun iMMton z 2i :•:«: ZJ'770O0 ~2r ' CX U226.000 Z2SC C-X O265.000 Z2 .- XX 0225000 Z52C XX '2i XX '77000 22? XX 226 OÛO 2i~. XC 265000 2 ç r ~C 225000 *w 764.000 2 342.000 1 i-n CCC srıam idıoaoo '2S000O Bu toblo 15 Ekım 1991 torıhmde başbyan "Işte Arçelık'ın Buyvk fınal Kampanyası'nır Buzdohplorı ile ı/gr/ı bolumudur ARÇELİK Bugüne kadar alamadım diye üzülmeyin. Yerinizi hazırlayın! Şimdi Arçelik Buzdolaplan, bütün Arçelik Yetkili Satıcılarında inanılmaz taksitlerle. FK5An Tm soru ve sonıdarımzı cempkmdımak üzere Tüketki Danışma Serviâ'miz: 900164021*900164022 900 1640 23 numaralı ozel lekhn hatianiTiızb kretsiz aramanıza labsis edilmiştir. Unırfmcyın/ Arçelı'i'ın gerçek ve yaygm servis leşkilatı satıfan yıllar sonra bile hizmet'mizaedir. Koiullorcozip, keneltlerceiifcesit, Odeme/ertoksrffoJcsrt/
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle