19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 4 KASIM 1991 DUNYADA GEÇEN HAFT4... ABD Reagarfa 'rehine pazarlığı' soruşturması ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — ABD Senato Dış llişkiler Komitesi, 1980'de seçim kampanyası sırasında İran'da Amerikalı rehinelerin sahverilmesini geciktirmek amacıyla Ronald Reagan'ın lran ile bir anlaşma yaptığı iddialannı soruşturma karan aldı. Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında büyuk bir savaş haline dönüşen suçlamaları soruşturma karan, 8'e karşı 9 oyla alındı. Senato Dış llişkileri Komitesi soruşturma için altı ay 600.000 dolar harcayacak. İddialara gore Reagan'ın seçim kampanyası görevlileri, o dönemde ABD Başkanı Jimmy Carter'in seçimleri kazanmasında rol oynayacağı korkusuyla rehinelerin seçimlerden önce salıverilmemesi için İran yönetimiyle anlaştı. 15 nisanda The New York Times gazetesinde yayımlanan Carter yönetiminin ulusal güvenlik danışmanlanndan Gary Sick'e ait makale, iddiaları senato gündemine getirdi. Gary Sick makalesinde 1980'de Reagan seçim kampanyası sonımlusu eski CIA Başkanı VVUliam Casey'nin aynı yılın temmuz ayında Madrid'de tranh görevlilerle buluştuğunu ve rehinelerin seçim öncesinde salıverilmemesi için anlaştığını öne sürdü. Gary Sick halen Columbia Üniversitesi'nde Ortadoğu bölümünde öğretim görevlisi olarak bulunuyor. Basında "ekim sttrprizi" olarak isimlendirilen olayla ilgili iddialar daha önce de çeşitli defalar gündeme gelmişti. Ancak Gary Sick'in makalesi olayın boyutlannı ciddileştirdi. Cumhuriyetçiler ise 1992 seçimlerine yaklaşırken "ekim sürprizi" konusunun yeniden gündeme getirilmesini Demokratlarm seçimlerde George Bush'u yıpratma çabası olarak eleştirdiler. Demokratlar Kongre dış ilişkiler komitesinde de benzeri bir soruşturma açmak istiyorlar. Kongre soruşturma açılması önerisini önümuzdeki hafta oylayacak. Başkanı George Bush, Kasun 1992'de başkanlık seçim kampanyasuıı, bagış toplayarak açü. Seçim bölgesi Houston'da 840 kişinin adam başı bin dolar öde- diği yemege katılan Bush, kampanya boyunca 30 milyon dolar toplamayı plan- hyor. Yalun zamana kadar yüzde 70 başkana olan kamuoyu desteği, ekonomideki gerUemenin sonucu yuzde 50'lere indi. Dış politikaya agırlık verip iç sonınlan gözardı etmekle de snçlanan Bush, yemek konuşmasında, dış politikamn iç po- litikadan aynlamayacagını, yabancı liderlerle hem siyaset hem de Amerika'nın İ ihracat olanaklannı görüştüğünii söyledi. Bush, Körfeı savaşına degindi ve bu konunun, kampanyasmın ana noktalanndan biri olacagını belH etti. Başkan, 1992 seçimine de yanbmcısı Dan Quayle'le biriikte girecegini söylüyor. Ancak son 3 yıldır süreldi kötü not aian ve h&lft fıkralara konu alan Quayk > in seçime ginnemesini savunanlann sayısı fazia. Birkaç ay öncesine dek Busb'un rahat bir seçim zaferi alacagı soyleniyordn. Ancak Amerikan ekonoraisinin kötüye gitmesi, Bush'a muhalefeti arürdı ve Demokrat Partiyi umutlandırdı. (Fotograf: REUTER) YUNANİSTAN Karamanlis ders vermekten yorulmuş STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan'm başkenti Atina'da geçen hafta oldukça hareketli ve hararetli günler yaşandı. Cumhurbaşkanının pani liderlerine daha ciddi olmalan için verdiği mesaj, Devlet Bakam Evert'in istifaya zorlanması, Atina Teknik Üniversitesi'ni ateşe veren gençlerin hapsi boylaması, bir polisin ölümüne 6'sımn da ağır yaralanmasına yol açan "17 Kasun terör örgütii usulü" roketli saldın, Başbakan Mitsotakis'in bu Istanbul ziyaretinde Demirel ile görüşüp görüşmeyeceği ve Maliye Bakanlığı'nın her bir otonun mali yukümlüluklerini yerine getirdiğini gösteren pembe kuponlann dağıtılması en çok konuşulan ve tartışılan konulann arasındaydı. • Yunanistan Cumhurbaskanı Konstantin Karamanlis'in geçen hafta basında çıkan konuşmasında, ülke gidişatımn hiç de iyi bir yolda bulunmadığından söz ederken cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlayan anayasa değişiklikkrine değinmiş olması hükümet çevrelerini rahatsız etti. Yani eğer bu değişiklikler yapılmasaydı belki de bu yetkilerinden birini kullanıp parlamentoyu lağvedebileceğini çağrıştıran Karamanlis'in Yunanlılara "Ders vermekten yorulduğunu" belirtmesi, Karamanlis ağzını ne zaman açıp bir şey söylediğinde olduğu gibi bu kez de çeşitli yorum ve değerlendirmelere yol açtı. • Devlet Bakam MUtiades Evert, Başbakan Konstantin Mitsotakis'in "tavsiyesiyle" bu görevinden istifa etmesine karşın iktidar partisi (YDP) icindeki popülerliğini yitirmedi. Dışişleri Bakam Andonis Samaras ile karşılıkh açıklamalar düzeyinde "kavga" eden Evert, dışişleri bakanhğı arşivlerindeki "gizli" mektuplann "dışanya" sızdınlmasından ötürü Samaras': suçlamışü. Bu "gizli" mektuplar Mitsotakis ile ABD Başkanı Bush arasında ve Kıbns sorunu ile ilgiliydi. Konu hakkında partilerarasmda bir heyetin araştırma yapacağı açıklanırken esprileriyle ün salan hükümet sözcüsü Viron Polidoras bunu "Yumartanın üraş edümesine" benzetti... • önceki hafta üniversite özerkliğinden yararlanarak Atina Teknik Üniversitesi'ni işgal eden ve 150 yıllık binayı ateşe veren gençler, geçen hafta suç üstü mahkemesinde yargılandı ve 3-8 yıl arası hapis cezasına çarptınldı. • Atina'da son zamanlarda meydana gelen şiddet olaylan çerçevesinde önceki gün bir polis otobüsü roketli saldınya uğradı. Bir polis öldü altısı yaralandı. Içi polis dolu otobüse karşı yapılan bu saldınmn şekli Yunanistan'm unlü 17 Kasım terör örgütünün yönetimini andınyor. 17 yıldan bu yana 18 kadar siyasi cinayeti üstlenen bu örgütün bugüne kadar hiçbir üyesi yakalanamadı. örgut hakkında somut bilgi verenlere milyonlarca dolar mükafatlar verüiyor. • Yunanistan Maliye Bakanhğı Avrupa standartlanmn gerektirdiği bir biçimde Yunanistan'daki 3.5 milyon özel otoya verdiği ödeneklerini gösteren pembe bir kuponun otolann ön camlarına yapıştınlmasına karar verdi. Genel olarak bu tür yasalarla arası hiç de iyi olmayan Yunan halkımn gösterdiği tepkilere karşı pembe kuponlar camlara yapıştınldı. C U M H U R I Y E T KİTAP KULÜBO TOYAP10. KİTAP FUARINDA 2 - 1 0 K A S I M İ MZ A G Ü N L E R İ • Y A R I N / 5 Kasım Salı, 16.00-19.00 MÜCAPOFUUOĞUJ ATİLLÂ DORSAY 7 Kasım Perşembe, 16D0-19.00 0 0 - 2 0 0 0 T U Y A P 1 0 . K İ T A P F U A R I . T E P E B A S I FRANSA Annesi Mitterrand mı? MİNE G.SAULNİER PARİS — ABD Başkanı George Bush ile biriikte Madrid Konferansı'nın "kirve"liğini yapan Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov ulkesine dönmeden once bir geceliğine François Mitterrand'ın konuğu oldu. Fransız cumhurbaşkanının Bask bölgesindeki özel çiftlik evi "Latche"de felekten bir gece çalan iki devlet adamı, bu arada üç kişilik bir TV ekibine ortak açıklamada bulundular. Söz konusu açıklamada, gerek Gorbaçov, gerekse Mitterrand, aralarına kara bir kedinin girmediğine ilişkin ısrarlı bir vurgulama içindeydiler. Olmadığı ileri surülen "kara kedi" öyküsu, Gorbaçov'un son kitabı "Darbe"deki bir tumceyle ilgili ve birkaç günden bu yana Fransız kamuoyunu epeyce eğlendiriyor. SSCB, İngiltere ve Fransa'da basılan kitap, Gorbaçov'un ağzından Sovyetler'deki darbenin üç günunu ve gozaltındaki Gorbaçov'un duygulannı yansıtmakta. "Darbe" adlı yapıtın Fransızca metninde, Gorbaçov'un gözaltında tutulduğu günlerde kendisini desteklediklerini belirtmek için telefonla arayan devlet başkanlan sıralanıyor. George Bush'tan söz ediliyor ve Fransız cumhurbaskanı için, "Mitterrand'ın arayacağı söylendi, ancak aramadı" deniyor. Oysa aynı kitabın Londra'daki Collins Robert yayınevinde çıkan Ingilizce baskısında aynı tümce, Gorbaçov'un ağzından "Annemi aramak istedim. ancak arayamadım" biçimine dönüşmüş. Sovyet ve Fransız Iiderleri, Latche çiftlik evinde yaptıklan "üç gözde muhabirle" sınırlı basın toplantısı sırasında, metnin aslının İngiltere'de yayımlandığı gibi olduğunu, söz ko.nusu tümcenin Fransızcada nasıl olup da Mitterrand'ın darbe sırasında Gorbaçov'u desteklemediğini ima eder bir biçime dönüştüğünü anlamadıklarmı belirttiler. Fakat devlet televizyonu olmasına karşın Fransız kanalı Antenne 2. basın toplantısının hemen ertesi gunü Moskova DANİMARKA 8 odalı politikacı muhabiri aracılığıyla "Darbe" adlı kitabın asıl metnini, yani Rusçasmı ekrana setirdi ve tam çevirinin gerçekte Fransızcada yayımlandığı gibi, yani "George Bush beni aradı, Mitterrand aramadı" biçiminde olduğu ortaya çıktı. Bu kez bütün gözler, sahte olduğu ortaya çıkan Ingilizce metne döndü. Derhal gorüşune başvurulan Collins Robert yayınevi, sonunda baklayı ağzından çıkardı: Evet, gerçek metin Rusça ve Fransızca baskıjarında olduğu gibiydi. Ancak kitabın Ingiltere'deki basımından birkaç gün önce alelacele Londra'ya gelen Gorbaçov'un (yani yazann) özel bir "ulagı", söz konusu tümcenin değiştirilmesi mesajını getirmişti. Dolayısıyla Gorbaçov'un "Darbe" kitabının şimdi iki, hatta Rusçanın incelikleri de katılırsa üç versiyonu var. tngilizce çeviriyi okuyanlar, Gorbaçov'un tam kendisine telefon eden devlet başkanlan ve George Bush'tan söz ederken birdenbire annesini duşünmesini zaten garip bulmuşlardı. Fransızlar ise "Acaba Mitterrand Gorbaçov'a annesini mi anımsatıyor" diye şakalaşıyorlar. FERRUH YILMAZ KOPENHAG — Danimarka kamuoyu geçen hafta Sosyal Demokrat Parti parlamento grubu başkanının ev yüzünden görevinden alınmasıyla uğraştı. Sosyal Demokrat Parti'nin güçlü kadını Ritt Bjerregaard, 4 odalı bir daire yerine 8 odalı bir dairede oturabilmek için parlamento gnıbu başkanlığından olmayı göze aldı. Bjerregaard, "benim hakkım" dediği evden vazgeçmeyince, parlamento grup başkanlığından istifa etmek zorunda kaldı. Sosyal demokrat partide parlamento grup başkanhğı, parti genel başkanhğına yakın derecede ağırlıkb bir görev olarak görülüyor. Aslında Ritt Bjerregaard'un ev sorunu, sanıldığı gibi yolsuzluk falan değil. Bjerregaard, taşrada oturan milletvekillerinin 2 odab bir evden daha buyük bir evde oturamayacağım iddia eden belediyeyle kapışmış durumda. Belediye, Bjerregaard'u evinden çıkarabilmek için dava açtı. Ancak kamuoyu, özellikle de Sosyal Demokrat Parti tabanı, dava sonucunu beklemektense, kendi partisinin konut politikasına zıt bir davramş içine girdiğini iddia ettikleri grup başkanlannın bir an önce evden çıkmasını istediler. Ritt Bjerregaard tabandan gelen baskılara rağmen karannda diretince de, parti içinde kendisine karşı gelişen tepki son haddine geldi ve parlamento grubu başkanlığından alınacağı kesinleşti. Ritt Bjerregaard bunun üzerine kendisi görevinden istifa etti. Böylelikle partisinin yönetim kuruluyla, Danimarka İşçi Sendikalan Konfederasyonu LO yönetim kurulundaki yerlerini de kaybetti. KUZEYIRAK Saddam'dan Kürtlere ambargo Bağdat hükümetinin, Kuzey Irak'taki Kürtlere yakıt ve gıda maddesi ambargosu başlattığı bildirildi. SICAK KARŞILAMA — Azerbaycan Başbakanı Hasan Hasanov, Başbakan Mesut Yılmaz ile göıüşerek, "Türkiye'nin bir an önce ülkesini resmen tanımasuu ' istedi. (Fotoğraf: BAR1Ş BİL) Türkiye, Azerbaycan'ı tanıyacak T.C. ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESt Esas No: 1987/11 Adıyaman ili merkez Kancık köyünde bulunan 984-985-986 ve 987 parsel sayıh taşınmaz hakkında mahkeme- mze açılan tesbite itiraz davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince; Davahlar, Naame Çetıner, Haydar kın Fatma Olgun, Alı kızı Nazlı Yalçın, Habib kızı Feride Yılmaz, Hay- <hr luzı Nazime Ekinri, Haydar oğlu Mehmet Boybey ve Abdurrahman oğlu Mehmet Boybey'in tebligata yarar Mresleri mahkcmemiz ve keza kolluk kuvvetlerince dahi tesbit edilemediğınden, ilanen tebligata karar verilmiş oup, yukanda açık kimliği yazıh sahsın duruşma gtlnil ve saati olan 12/11/1991 günü saat 09.00'da mahkeme- nze ait duruşma salonunda yapüacak duruşmada hazır bulunması veya kendini bir vekille tcmsil ettirmesi, da- «ı sebep ve delillerini bildinneler, duruşmaya gelmedikleri veya vekille dahi kendilerini temsil ettinnedikleri, «tya dava sebep ve delillerini bir dilekçe ile mahkememize bildirmediklen takdırde yargılamanın yokluğunda jq>lacagı, tebhgat yasasının 29 ve devamı maddelerince davetıye yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. U/10/1991. ANKARA (Cumhuriyet Btt- rosu) — Türkiye'nin, Azerbay- can'ın tanınması konusunda, ilk Bakanlar Kurulu toplantısında "müsbet" bir karara varacağı bildirildi. Azerbaycan Başbaka- nı Hasan Hasanov dün Turki- ye'ye gelerek Başbakan Mesut Yıimaz'la görüştü. Başbakanlık Sozcüsü, Büyükelçi Yalım Eralp, görüşmede, "Azerbay- can'ın tanınması konusundaki farklı düşüncelerin giderildiğini" bildirdi. Hasanov da Italya'mn, Azerbaycan'la ilişkilerinde Türkiye'den daha atak davrandığını belirterek "Türkiye ve İran bizi tanımaz- sa, diinya da tanımaz" dedi. Azerbaycan Başbakanı Hasa- nov, dün saat 16.00'da SSCB'nin Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev'le biriikte An- kara'ya geldi. Esenboğa Hava- alam'nda Devlet Bakam Fahret- tin Knrt tarafmdan sıcak bir şe- kilde karşılanan Hasanov, bu- rada yaptığı konuşmada, Türki- ye'nin bağımsızlık konusuna daha fazla ilgi göstermesi gerek- tiğini savundu. Hasanov, "Biz isteriz ki bizi Türkiye de bütün dünya devletleri de tanısın. Türkiye ve İran bizi tanımazsa, dünyanın hiçbir ülkesi bizi tanı- maz" dedi. İtalya'yla ilişkileri- ne de değinen konak başbakan, "Eger İtalya, Azerbaycan'ı ta- nırsa, Türkiye'nin tanıması Al- lah tarafmdan buyurulmuştur" diye konuştu. Konuk başbakan saat 17.15'te Başbakanlık Konutu'- na giderek Başbakan Yıimaz'la görüştü. Başbakanlık Sözcüsü Eralp, Milli Savunma Bakam Safa Giray, Devlet Bakam Fah- rettin Kurt ile SSCB Büyükelçisi Çernişev'in de bulunduğu gö- rüşme sonrasında bir açıklama yaptı. Eralp, görüşmede, tanın- ma konusundaki "farklı düşün- celerin giderildiğini" belirterek iki ülke arasında "ufuk tnru" yapıldığım söyledi. Eralp, Baş- bakan Yılmaz'm, görüşme sıra- sında, bağımsızlık tanınması için yapılan başvunmun, müs- bet bir şekilde değerlendinldiği- ni ve ilk hükümet toplantısında bu yolda bir karara vanlacağı- m söylediğini aktardı. Eralp, "Göriişmede, Türkiye ile Azer- baycan arasındald Uişkilerde ne derece mesafe alındıgı tespit edildi ve epey mesafe alındıgı gözlendi" dedi. Türkıye'nin, Azerbaycan'ı tanıma konusuna uzun süredir "sıcak" baktığını belirten Eralp, "O zamanlar Azerbaycan'da tanınma konu- sunda farklı düşünceler mevcut- tn. Şimdi bu farklı düşüncelerin Azerbaycan'da giderildiğini an- lıyoruz" diye konuştu. Eralp, Azerbaycan'ın, Türk- iye, İran ve Pakistan'ın üye ol- duklan ekonomik işbirliği örgu- tüne de katılmak istediğini kay- detti. Konuk başbakan daha sonra DYP Genel Başkanı Süleyman DemireTi ziyaret ettti. Hasanov, DYP liderinden Türkiye'nin Azerbaycan'ın bağımsızlığım ta- nımasını isted; Demirel de bu- na karşılık, "Azerbaycan'ın ba- ğunsızlık hevesi içinde olmasım, tnm dünya anlayışla karsılaya- caktır. Ama bunun banş orta- mı içinde olmasım, SSCB ile sı- cak ya da soğuk herhangi bir ça- tışmaya girişilmeden yapılması- m istiyoruz" dedi. Dış Haberler Servisi — Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in, Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtlere yakıt ve gıda maddesi ambargosu başlattığı bildirildi. Saddam'ın bu karannın, ulus- lararası yardım kuruluşları adı- na bölgede çalışan yetkililerin işini zorlaştırdığı ve Kürtler ara- sında paniğe yol açtığı beürtil- di. Reuter'in haberine göre Kürt- lerin elindeki Süleymaniye ken- tinde petrol tükendi. Zaho'da ise petrol sevkıyatırun son haf- talarda aksatıldığı haber verildi. Kuzey Irak'ta, Körfez savaşı ertesinde Kürt peşmergelerle or- du birlikleri arasında çatışmalar çıktığmdan beri, bölge temel gı- da maddeleri ile hizmetleri Bağ- dat'tan sağhyor. Petrol, benzin, karosen gibi yakıt maddeleri de bölgeye Irak'ın diğer kesimle- rinden ulaştınlıyor. AA'mn haberine göre Türki- ye'de bulunan Batılı askeri bir uzman, "Saddam, Kürtler'e, peşmergelerin savaşabileceğini, ama ucuz petrol, pirinç ile okul ve hastanelerde çalışacak görev- lilerin yalnızca Bagdat tarafm- dan sağlanabilecegini anımsatı- yor" şeklinde yorum yaptı. Iraklı muhalif gruplan birleş- tiren Kürdistan Cephesi'nin bir yetküisi ise "Yönetimin ne yap- mak istedginden emin degiliz, ama özerklik görüşmelerine baskı yapmak istiyor gibi gözü- kuyor" dedi. Bu arada, Irak hükümetinin uluslararası gıda ve ilaç yardı- mınm hükümet kanalıyla dağı- tılması konusunda ısrar etmesi- nin yardım programım geciktir- diği bildirildi. New York Times gazetesinde yayımlanan makalede, Irak Sağlık Bakam Abdül-Seüm Mu- hammed Said'in, yardım malze- mesinin bağımsız kuruluşlar aracılığı ile dağıtılmasına izin verilmeyeceğini açıkladığı belir- tüdi. ALMANYA TKK'ya taviz verilmesin' BONN (AA) — Hürriyetçi Türk-Alman Dostluk Cemiyeti 1 nin 6. Olağan Kunıltayı'nda ko- nuşan Federal Meclis Dışişleri Komisyon Başkam, Hıristiyan Demokrat (CDU) Milletvekili ve Hür-Türk Genel Başkanı Hans Stercken. "PKK'ya göz açtınl- mamalıdır" dedi. Stercken, "Alman basuunda PKK'ya gösterilen sempati bize gösterilmiş olsaydı şimdi çok yollar katetmiştik. PKK birçok kişinin kapısını çalıyor, haraçlar isteniyor. Bunlara goz yumnl- mamahdır. Terore kesinlikle bo- yun egilmemelidir" şeklinde ko- nuştu. Kurultayda konuşan Bonn BUyükelçisi Onur Oymen de Türk-Alman ilişkilerine değindi ve Almanya'da yaşayan Türk va- tandaşlanmn bu ülkenin ekono- misine katkılannı anlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle