Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 4 KASIM 1991
DUNYADA GEÇEN HAFT4...
ABD
Reagarfa 'rehine pazarlığı' soruşturması
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — ABD Senato Dış
llişkiler Komitesi, 1980'de seçim
kampanyası sırasında İran'da
Amerikalı rehinelerin sahverilmesini
geciktirmek amacıyla Ronald
Reagan'ın lran ile bir anlaşma
yaptığı iddialannı soruşturma karan
aldı. Demokratlar ile
Cumhuriyetçiler arasında büyuk bir
savaş haline dönüşen suçlamaları
soruşturma karan, 8'e karşı 9 oyla
alındı. Senato Dış llişkileri Komitesi
soruşturma için altı ay 600.000 dolar
harcayacak. İddialara gore
Reagan'ın seçim kampanyası
görevlileri, o dönemde ABD Başkanı
Jimmy Carter'in seçimleri
kazanmasında rol oynayacağı
korkusuyla rehinelerin seçimlerden
önce salıverilmemesi için İran
yönetimiyle anlaştı. 15 nisanda The
New York Times gazetesinde
yayımlanan Carter yönetiminin
ulusal güvenlik danışmanlanndan
Gary Sick'e ait makale, iddiaları
senato gündemine getirdi. Gary Sick
makalesinde 1980'de Reagan seçim
kampanyası sonımlusu eski CIA
Başkanı VVUliam Casey'nin aynı yılın
temmuz ayında Madrid'de tranh
görevlilerle buluştuğunu ve
rehinelerin seçim öncesinde
salıverilmemesi için anlaştığını öne
sürdü. Gary Sick halen Columbia
Üniversitesi'nde Ortadoğu
bölümünde öğretim görevlisi olarak
bulunuyor. Basında "ekim sttrprizi"
olarak isimlendirilen olayla ilgili
iddialar daha önce de çeşitli defalar
gündeme gelmişti. Ancak Gary
Sick'in makalesi olayın boyutlannı
ciddileştirdi. Cumhuriyetçiler ise
1992 seçimlerine yaklaşırken "ekim
sürprizi" konusunun yeniden
gündeme getirilmesini Demokratlarm
seçimlerde George Bush'u yıpratma
çabası olarak eleştirdiler.
Demokratlar Kongre dış ilişkiler
komitesinde de benzeri bir
soruşturma açmak istiyorlar. Kongre
soruşturma açılması önerisini
önümuzdeki hafta oylayacak.
Başkanı George Bush, Kasun 1992'de
başkanlık seçim kampanyasuıı, bagış
toplayarak açü. Seçim bölgesi Houston'da 840 kişinin adam başı bin dolar öde-
diği yemege katılan Bush, kampanya boyunca 30 milyon dolar toplamayı plan-
hyor. Yalun zamana kadar yüzde 70 başkana olan kamuoyu desteği, ekonomideki
gerUemenin sonucu yuzde 50'lere indi. Dış politikaya agırlık verip iç sonınlan
gözardı etmekle de snçlanan Bush, yemek konuşmasında, dış politikamn iç po-
litikadan aynlamayacagını, yabancı liderlerle hem siyaset hem de Amerika'nın
İ
ihracat olanaklannı görüştüğünii söyledi. Bush, Körfeı savaşına degindi ve bu
konunun, kampanyasmın ana noktalanndan biri olacagını belH etti. Başkan,
1992 seçimine de yanbmcısı Dan Quayle'le biriikte girecegini söylüyor. Ancak
son 3 yıldır süreldi kötü not aian ve h&lft fıkralara konu alan Quayk
>
in seçime
ginnemesini savunanlann sayısı fazia. Birkaç ay öncesine dek Busb'un rahat
bir seçim zaferi alacagı soyleniyordn. Ancak Amerikan ekonoraisinin kötüye
gitmesi, Bush'a muhalefeti arürdı ve Demokrat Partiyi umutlandırdı.
(Fotograf: REUTER)
YUNANİSTAN
Karamanlis ders vermekten yorulmuş
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Yunanistan'm başkenti
Atina'da geçen hafta oldukça
hareketli ve hararetli günler yaşandı.
Cumhurbaşkanının pani liderlerine
daha ciddi olmalan için verdiği
mesaj, Devlet Bakam Evert'in
istifaya zorlanması, Atina Teknik
Üniversitesi'ni ateşe veren gençlerin
hapsi boylaması, bir polisin ölümüne
6'sımn da ağır yaralanmasına yol
açan "17 Kasun terör örgütii usulü"
roketli saldın, Başbakan
Mitsotakis'in bu Istanbul ziyaretinde
Demirel ile görüşüp görüşmeyeceği
ve Maliye Bakanlığı'nın her bir
otonun mali yukümlüluklerini yerine
getirdiğini gösteren pembe
kuponlann dağıtılması en çok
konuşulan ve tartışılan konulann
arasındaydı.
• Yunanistan Cumhurbaskanı
Konstantin Karamanlis'in geçen
hafta basında çıkan konuşmasında,
ülke gidişatımn hiç de iyi bir yolda
bulunmadığından söz ederken
cumhurbaşkanının yetkilerini
kısıtlayan anayasa değişiklikkrine
değinmiş olması hükümet çevrelerini
rahatsız etti. Yani eğer bu
değişiklikler yapılmasaydı belki de
bu yetkilerinden birini kullanıp
parlamentoyu lağvedebileceğini
çağrıştıran Karamanlis'in Yunanlılara
"Ders vermekten yorulduğunu"
belirtmesi, Karamanlis ağzını ne
zaman açıp bir şey söylediğinde
olduğu gibi bu kez de çeşitli yorum
ve değerlendirmelere yol açtı.
• Devlet Bakam MUtiades Evert,
Başbakan Konstantin Mitsotakis'in
"tavsiyesiyle" bu görevinden istifa
etmesine karşın iktidar partisi (YDP)
icindeki popülerliğini yitirmedi.
Dışişleri Bakam Andonis Samaras ile
karşılıkh açıklamalar düzeyinde
"kavga" eden Evert, dışişleri
bakanhğı arşivlerindeki "gizli"
mektuplann "dışanya"
sızdınlmasından ötürü Samaras':
suçlamışü. Bu "gizli" mektuplar
Mitsotakis ile ABD Başkanı Bush
arasında ve Kıbns sorunu ile
ilgiliydi. Konu hakkında
partilerarasmda bir heyetin araştırma
yapacağı açıklanırken esprileriyle ün
salan hükümet sözcüsü Viron
Polidoras bunu "Yumartanın üraş
edümesine" benzetti...
• önceki hafta üniversite
özerkliğinden yararlanarak Atina
Teknik Üniversitesi'ni işgal eden ve
150 yıllık binayı ateşe veren gençler,
geçen hafta suç üstü mahkemesinde
yargılandı ve 3-8 yıl arası hapis
cezasına çarptınldı.
• Atina'da son zamanlarda meydana
gelen şiddet olaylan çerçevesinde
önceki gün bir polis otobüsü roketli
saldınya uğradı. Bir polis öldü altısı
yaralandı. Içi polis dolu otobüse
karşı yapılan bu saldınmn şekli
Yunanistan'm unlü 17 Kasım terör
örgütünün yönetimini andınyor. 17
yıldan bu yana 18 kadar siyasi
cinayeti üstlenen bu örgütün bugüne
kadar hiçbir üyesi yakalanamadı.
örgut hakkında somut bilgi
verenlere milyonlarca dolar
mükafatlar verüiyor.
• Yunanistan Maliye Bakanhğı
Avrupa standartlanmn gerektirdiği
bir biçimde Yunanistan'daki 3.5
milyon özel otoya verdiği
ödeneklerini gösteren pembe bir
kuponun otolann ön camlarına
yapıştınlmasına karar verdi. Genel
olarak bu tür yasalarla arası hiç de
iyi olmayan Yunan halkımn
gösterdiği tepkilere karşı pembe
kuponlar camlara yapıştınldı.
C U M H U R I Y E T KİTAP KULÜBO
TOYAP10. KİTAP FUARINDA
2 - 1 0 K A S I M
İ MZ A G Ü N L E R İ
• Y A R I N / 5 Kasım Salı, 16.00-19.00
MÜCAPOFUUOĞUJ
ATİLLÂ DORSAY 7 Kasım Perşembe, 16D0-19.00
0 0 - 2 0 0 0 T U Y A P 1 0 . K İ T A P F U A R I . T E P E B A S I
FRANSA
Annesi Mitterrand mı?
MİNE G.SAULNİER
PARİS — ABD Başkanı
George Bush ile biriikte
Madrid Konferansı'nın
"kirve"liğini yapan
Sovyetler Birliği Başkanı
Mihail Gorbaçov ulkesine
dönmeden once bir
geceliğine François
Mitterrand'ın konuğu oldu.
Fransız cumhurbaşkanının
Bask bölgesindeki özel
çiftlik evi "Latche"de
felekten bir gece çalan iki
devlet adamı, bu arada üç
kişilik bir TV ekibine ortak
açıklamada bulundular.
Söz konusu açıklamada,
gerek Gorbaçov, gerekse
Mitterrand, aralarına kara
bir kedinin girmediğine
ilişkin ısrarlı bir vurgulama
içindeydiler. Olmadığı ileri
surülen "kara kedi"
öyküsu, Gorbaçov'un son
kitabı "Darbe"deki bir
tumceyle ilgili ve birkaç
günden bu yana Fransız
kamuoyunu epeyce
eğlendiriyor.
SSCB, İngiltere ve
Fransa'da basılan kitap,
Gorbaçov'un ağzından
Sovyetler'deki darbenin üç günunu ve
gozaltındaki Gorbaçov'un duygulannı
yansıtmakta. "Darbe" adlı yapıtın
Fransızca metninde, Gorbaçov'un
gözaltında tutulduğu günlerde kendisini
desteklediklerini belirtmek için telefonla
arayan devlet başkanlan sıralanıyor.
George Bush'tan söz ediliyor ve Fransız
cumhurbaskanı için, "Mitterrand'ın
arayacağı söylendi, ancak aramadı"
deniyor. Oysa aynı kitabın Londra'daki
Collins Robert yayınevinde çıkan Ingilizce
baskısında aynı tümce, Gorbaçov'un
ağzından "Annemi aramak istedim. ancak
arayamadım" biçimine dönüşmüş.
Sovyet ve Fransız Iiderleri, Latche çiftlik
evinde yaptıklan "üç gözde muhabirle"
sınırlı basın toplantısı sırasında, metnin
aslının İngiltere'de yayımlandığı gibi
olduğunu, söz ko.nusu tümcenin
Fransızcada nasıl olup da Mitterrand'ın
darbe sırasında Gorbaçov'u
desteklemediğini ima eder bir biçime
dönüştüğünü anlamadıklarmı belirttiler.
Fakat devlet televizyonu olmasına karşın
Fransız kanalı Antenne 2. basın
toplantısının hemen ertesi gunü Moskova
DANİMARKA
8 odalı politikacı
muhabiri aracılığıyla "Darbe" adlı kitabın
asıl metnini, yani Rusçasmı ekrana setirdi
ve tam çevirinin gerçekte Fransızcada
yayımlandığı gibi, yani "George Bush beni
aradı, Mitterrand aramadı" biçiminde
olduğu ortaya çıktı.
Bu kez bütün gözler, sahte olduğu ortaya
çıkan Ingilizce metne döndü. Derhal
gorüşune başvurulan Collins Robert
yayınevi, sonunda baklayı ağzından
çıkardı: Evet, gerçek metin Rusça ve
Fransızca baskıjarında olduğu gibiydi.
Ancak kitabın Ingiltere'deki basımından
birkaç gün önce alelacele Londra'ya gelen
Gorbaçov'un (yani yazann) özel bir
"ulagı", söz konusu tümcenin
değiştirilmesi mesajını getirmişti.
Dolayısıyla Gorbaçov'un "Darbe"
kitabının şimdi iki, hatta Rusçanın
incelikleri de katılırsa üç versiyonu var.
tngilizce çeviriyi okuyanlar, Gorbaçov'un
tam kendisine telefon eden devlet
başkanlan ve George Bush'tan söz ederken
birdenbire annesini duşünmesini zaten
garip bulmuşlardı. Fransızlar ise "Acaba
Mitterrand Gorbaçov'a annesini mi
anımsatıyor" diye şakalaşıyorlar.
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG — Danimarka kamuoyu
geçen hafta Sosyal Demokrat Parti
parlamento grubu başkanının ev yüzünden
görevinden alınmasıyla uğraştı. Sosyal
Demokrat Parti'nin güçlü kadını Ritt
Bjerregaard, 4 odalı bir daire yerine 8
odalı bir dairede oturabilmek için
parlamento gnıbu başkanlığından olmayı
göze aldı. Bjerregaard, "benim hakkım"
dediği evden vazgeçmeyince, parlamento
grup başkanlığından istifa etmek zorunda
kaldı. Sosyal demokrat partide parlamento
grup başkanhğı, parti genel başkanhğına
yakın derecede ağırlıkb bir görev olarak
görülüyor.
Aslında Ritt Bjerregaard'un ev sorunu,
sanıldığı gibi yolsuzluk falan değil.
Bjerregaard, taşrada oturan
milletvekillerinin 2 odab bir evden daha
buyük bir evde oturamayacağım iddia eden
belediyeyle kapışmış durumda. Belediye,
Bjerregaard'u evinden çıkarabilmek için
dava açtı. Ancak kamuoyu, özellikle de
Sosyal Demokrat Parti tabanı, dava
sonucunu beklemektense, kendi partisinin
konut politikasına zıt bir davramş içine
girdiğini iddia ettikleri grup başkanlannın
bir an önce evden çıkmasını istediler. Ritt
Bjerregaard tabandan gelen baskılara
rağmen karannda diretince de, parti içinde
kendisine karşı gelişen tepki son haddine
geldi ve parlamento grubu başkanlığından
alınacağı kesinleşti. Ritt Bjerregaard bunun
üzerine kendisi görevinden istifa etti.
Böylelikle partisinin yönetim kuruluyla,
Danimarka İşçi Sendikalan
Konfederasyonu LO yönetim kurulundaki
yerlerini de kaybetti.
KUZEYIRAK
Saddam'dan
Kürtlere ambargo
Bağdat hükümetinin, Kuzey Irak'taki Kürtlere
yakıt ve gıda maddesi ambargosu başlattığı
bildirildi.
SICAK KARŞILAMA — Azerbaycan Başbakanı Hasan Hasanov, Başbakan Mesut Yılmaz ile
göıüşerek, "Türkiye'nin bir an önce ülkesini resmen tanımasuu ' istedi. (Fotoğraf: BAR1Ş BİL)
Türkiye, Azerbaycan'ı tanıyacak
T.C.
ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESt
Esas No: 1987/11
Adıyaman ili merkez Kancık köyünde bulunan 984-985-986 ve 987 parsel sayıh taşınmaz hakkında mahkeme-
mze açılan tesbite itiraz davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince;
Davahlar, Naame Çetıner, Haydar kın Fatma Olgun, Alı kızı Nazlı Yalçın, Habib kızı Feride Yılmaz, Hay-
<hr luzı Nazime Ekinri, Haydar oğlu Mehmet Boybey ve Abdurrahman oğlu Mehmet Boybey'in tebligata yarar
Mresleri mahkcmemiz ve keza kolluk kuvvetlerince dahi tesbit edilemediğınden, ilanen tebligata karar verilmiş
oup, yukanda açık kimliği yazıh sahsın duruşma gtlnil ve saati olan 12/11/1991 günü saat 09.00'da mahkeme-
nze ait duruşma salonunda yapüacak duruşmada hazır bulunması veya kendini bir vekille tcmsil ettirmesi, da-
«ı sebep ve delillerini bildinneler, duruşmaya gelmedikleri veya vekille dahi kendilerini temsil ettinnedikleri,
«tya dava sebep ve delillerini bir dilekçe ile mahkememize bildirmediklen takdırde yargılamanın yokluğunda
jq>lacagı, tebhgat yasasının 29 ve devamı maddelerince davetıye yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.
U/10/1991.
ANKARA (Cumhuriyet Btt-
rosu) — Türkiye'nin, Azerbay-
can'ın tanınması konusunda, ilk
Bakanlar Kurulu toplantısında
"müsbet" bir karara varacağı
bildirildi. Azerbaycan Başbaka-
nı Hasan Hasanov dün Turki-
ye'ye gelerek Başbakan Mesut
Yıimaz'la görüştü. Başbakanlık
Sozcüsü, Büyükelçi Yalım
Eralp, görüşmede, "Azerbay-
can'ın tanınması konusundaki
farklı düşüncelerin
giderildiğini" bildirdi. Hasanov
da Italya'mn, Azerbaycan'la
ilişkilerinde Türkiye'den daha
atak davrandığını belirterek
"Türkiye ve İran bizi tanımaz-
sa, diinya da tanımaz" dedi.
Azerbaycan Başbakanı Hasa-
nov, dün saat 16.00'da
SSCB'nin Ankara Büyükelçisi
Albert Çernişev'le biriikte An-
kara'ya geldi. Esenboğa Hava-
alam'nda Devlet Bakam Fahret-
tin Knrt tarafmdan sıcak bir şe-
kilde karşılanan Hasanov, bu-
rada yaptığı konuşmada, Türki-
ye'nin bağımsızlık konusuna
daha fazla ilgi göstermesi gerek-
tiğini savundu. Hasanov, "Biz
isteriz ki bizi Türkiye de bütün
dünya devletleri de tanısın.
Türkiye ve İran bizi tanımazsa,
dünyanın hiçbir ülkesi bizi tanı-
maz" dedi. İtalya'yla ilişkileri-
ne de değinen konak başbakan,
"Eger İtalya, Azerbaycan'ı ta-
nırsa, Türkiye'nin tanıması Al-
lah tarafmdan buyurulmuştur"
diye konuştu.
Konuk başbakan saat
17.15'te Başbakanlık Konutu'-
na giderek Başbakan Yıimaz'la
görüştü. Başbakanlık Sözcüsü
Eralp, Milli Savunma Bakam
Safa Giray, Devlet Bakam Fah-
rettin Kurt ile SSCB Büyükelçisi
Çernişev'in de bulunduğu gö-
rüşme sonrasında bir açıklama
yaptı. Eralp, görüşmede, tanın-
ma konusundaki "farklı düşün-
celerin giderildiğini" belirterek
iki ülke arasında "ufuk tnru"
yapıldığım söyledi. Eralp, Baş-
bakan Yılmaz'm, görüşme sıra-
sında, bağımsızlık tanınması
için yapılan başvunmun, müs-
bet bir şekilde değerlendinldiği-
ni ve ilk hükümet toplantısında
bu yolda bir karara vanlacağı-
m söylediğini aktardı. Eralp,
"Göriişmede, Türkiye ile Azer-
baycan arasındald Uişkilerde ne
derece mesafe alındıgı tespit
edildi ve epey mesafe alındıgı
gözlendi" dedi. Türkıye'nin,
Azerbaycan'ı tanıma konusuna
uzun süredir "sıcak" baktığını
belirten Eralp, "O zamanlar
Azerbaycan'da tanınma konu-
sunda farklı düşünceler mevcut-
tn. Şimdi bu farklı düşüncelerin
Azerbaycan'da giderildiğini an-
lıyoruz" diye konuştu.
Eralp, Azerbaycan'ın, Türk-
iye, İran ve Pakistan'ın üye ol-
duklan ekonomik işbirliği örgu-
tüne de katılmak istediğini kay-
detti.
Konuk başbakan daha sonra
DYP Genel Başkanı Süleyman
DemireTi ziyaret ettti. Hasanov,
DYP liderinden Türkiye'nin
Azerbaycan'ın bağımsızlığım ta-
nımasını isted; Demirel de bu-
na karşılık, "Azerbaycan'ın ba-
ğunsızlık hevesi içinde olmasım,
tnm dünya anlayışla karsılaya-
caktır. Ama bunun banş orta-
mı içinde olmasım, SSCB ile sı-
cak ya da soğuk herhangi bir ça-
tışmaya girişilmeden yapılması-
m istiyoruz" dedi.
Dış Haberler Servisi — Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'in, Kuzey Irak'ta yaşayan
Kürtlere yakıt ve gıda maddesi
ambargosu başlattığı bildirildi.
Saddam'ın bu karannın, ulus-
lararası yardım kuruluşları adı-
na bölgede çalışan yetkililerin
işini zorlaştırdığı ve Kürtler ara-
sında paniğe yol açtığı beürtil-
di.
Reuter'in haberine göre Kürt-
lerin elindeki Süleymaniye ken-
tinde petrol tükendi. Zaho'da
ise petrol sevkıyatırun son haf-
talarda aksatıldığı haber verildi.
Kuzey Irak'ta, Körfez savaşı
ertesinde Kürt peşmergelerle or-
du birlikleri arasında çatışmalar
çıktığmdan beri, bölge temel gı-
da maddeleri ile hizmetleri Bağ-
dat'tan sağhyor. Petrol, benzin,
karosen gibi yakıt maddeleri de
bölgeye Irak'ın diğer kesimle-
rinden ulaştınlıyor.
AA'mn haberine göre Türki-
ye'de bulunan Batılı askeri bir
uzman, "Saddam, Kürtler'e,
peşmergelerin savaşabileceğini,
ama ucuz petrol, pirinç ile okul
ve hastanelerde çalışacak görev-
lilerin yalnızca Bagdat tarafm-
dan sağlanabilecegini anımsatı-
yor" şeklinde yorum yaptı.
Iraklı muhalif gruplan birleş-
tiren Kürdistan Cephesi'nin bir
yetküisi ise "Yönetimin ne yap-
mak istedginden emin degiliz,
ama özerklik görüşmelerine
baskı yapmak istiyor gibi gözü-
kuyor" dedi.
Bu arada, Irak hükümetinin
uluslararası gıda ve ilaç yardı-
mınm hükümet kanalıyla dağı-
tılması konusunda ısrar etmesi-
nin yardım programım geciktir-
diği bildirildi.
New York Times gazetesinde
yayımlanan makalede, Irak
Sağlık Bakam Abdül-Seüm Mu-
hammed Said'in, yardım malze-
mesinin bağımsız kuruluşlar
aracılığı ile dağıtılmasına izin
verilmeyeceğini açıkladığı belir-
tüdi.
ALMANYA
TKK'ya
taviz
verilmesin'
BONN (AA) — Hürriyetçi
Türk-Alman Dostluk Cemiyeti
1
nin 6. Olağan Kunıltayı'nda ko-
nuşan Federal Meclis Dışişleri
Komisyon Başkam, Hıristiyan
Demokrat (CDU) Milletvekili ve
Hür-Türk Genel Başkanı Hans
Stercken. "PKK'ya göz açtınl-
mamalıdır" dedi.
Stercken, "Alman basuunda
PKK'ya gösterilen sempati bize
gösterilmiş olsaydı şimdi çok
yollar katetmiştik. PKK birçok
kişinin kapısını çalıyor, haraçlar
isteniyor. Bunlara goz yumnl-
mamahdır. Terore kesinlikle bo-
yun egilmemelidir" şeklinde ko-
nuştu.
Kurultayda konuşan Bonn
BUyükelçisi Onur Oymen de
Türk-Alman ilişkilerine değindi
ve Almanya'da yaşayan Türk va-
tandaşlanmn bu ülkenin ekono-
misine katkılannı anlattı.