Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Yanm tesis takipçisiAdana'nın eski ANAP'lı
Belediye Başkanı Aytaç
Durak'm ağabeyi Veli
Andaç Durak, "22 yılhk
bürokrathğım sırasında en
çok eksik yatınmlardan,
tesislerin yanm
bırakılmasından üzüntü
duydum. Ama artık
Meclis'teyim; eksik kalan
yatınmlann takipçisiyim"
diyor.
UFUKTEKtN
ADANA —
Seçmen, "oy-
lar Kırat'a, ter-
cihler Dorak'a"
yazüı pankart
ve duyuruiarla karşüaştığında
büyük bir şaşkınlık geçirmişti.
Hemen her taşın altından "bir
Durak'ın çıkügı Adana'da"
nasü olur da "bir Durak"
DYP'li olurdu. Müteahhit Du-
raklar'dan 2'si ANAP'ın il yö-
netiminde yer almış, diğeri ve
en ünlüsü Aytaç Durak ise yi-
ne ANAP'tan Anakent Beledi-
ye Başkam seçilmişti. Yıllannı
verdiği burokrasideki yerini
ANAP döneminde sağlamlaş-
tıran Veli Aodaç Durak niçin
ANAP'a değü de DYP'ye yö-
nelsindi?
2. seçim çevresinde tercihle
milletvekili seçilen Veli Andaç
Durak, kamuoyunda oluşan
karunın tersine "ezelden beri
14 YILIN
ÖDÜLÜ —
VeU Andaç
Durak, Beden
Terbiyesi'nde
geçirdiği 14
yüın anısına
genel
miidüriükten
bronz hizmet
ödülii beratı
aJdı.
DYP'li oMugnnu" söyleyecek-
ti. "Neden DYP" diye sorun-
ca:
"8 yüı YSE'de 14 yüı da Be-
den Terbryes'nde geçen burok-
rasideki Ueriemem öncelikle
AP sayesinde oldu. Beden Ter-
biyesi D Müdürii olıışum Söky-
man Beyin döoemindedir. Son-
ra ANAP geidi, tam 14 yü mü-
dür kaldım o kadar. 14 yd ay-
nı yerde hiç uzamadınv, uzat-
madılar beni. Hatta beni za-
man zaman 'Dognı Yolcu' di-
ye şikâyet ettiler Ankara'ya.
Ama yapügını hizmetk Adana-
hnın huznnından kimse beni
alamadı. ANAPTılann çok he-
sabı oldu, ama onu da sesli ko-
nuşamadılar zaten."
"Son anda DYP'U otdu" de-
nilerek parti içinden eleştiriler
alan ve hatta tercihle öne geç-
tiği arkadaşı "ezelden DYP'li
Toros Birol"la arası da açılan
Veli Andaç Durak, seçilirken
biraderi Aytaç Durak'ın da bü-
yük desteğini aldı. Aytaç Du-
rak'a göre bu destek "kan ba-
ğıyla sınırlı"ydı, ama "siyasi
yakınlık" yoktu. ANAP için-
de Aytaç Durak'ın sert eleşti-
riler almasına yol açan bu des-
tek için Veli Andaç Durak'ın
yonımu ise oldukça ilginç:
"Aytaç benim kardeşim,
idealime saygı gösterdi, deste-
ğini tabii ki aldun. Ama o des-
tek olmasa da ben ipi yine gö-
güslerdim."
Veli Andaç Durak, artık
DYP milletvekili. Eski bir bü-
rokrat olarak ANAP'ta meclis
üyesi olan dostu tsmet Kara-
taş'a göre "miithiş enerjik,
dinlenmeyi seven, yardımı isa-
bet sayan" Veli Andaç Durak
TBMM'deki hedef çalışması-
nm sporla sınırlı olmayacağını
vurgulayarak hem koalisyon
konusundaki yaklaşımını, hem
de parlamentoyu nasıl değer-
lendireceğini şöyle açıklıyor:
"Koalisyona önce ANAP'-
taki demokrat milktvekilleri-
nin, ardından SHP'li dostlan-
mızın desteğini alarak gireee-
öz. DYP'nin kıımaşı kaliteli.
Oyle seçildi diye her kumaş bi-
ze yama olamaz. Bize biraz
benzemesi, sıntmaması lazını.
22 yıllık burokratlıgım sıra-
sında en çok eksik yatınmlar-
dan, tesislerin yanm bırakılma-
sından üzüntü duydum. Gü-
cüm Adana'yla sınırlı oldugu
için elimden çok fazla bir şey
gelmedi. Ama TBMM'deyim
artık, eksik kalan yatınmlann
takipçisiyim. Zaten vatandaşa
sözüm var, ortaklıkla da gelmiş
olsak vaadimizi tutacagız, baş-
ka yolu >ok zaten."
EÜHMIBeşiktaşve MülkiyeKamuoyunda 'Hande Olayı' olarak
bilinen 'Kripto' davasım yazdığı özal-
Bush görüşmesi tutanaklan yûzünden
Hasan Celal GUzel'le birlikte yargılamp
beraat eden Gürkan, şimdi 'bomba
patlatma'ya hazırlandığını söylüyor ve
ekliyor, "Beraat kararımız kesinleşsin,
oyun içindeki oyunları açıklama sırası
gelecek. Politika sahnesinin oldukça
önünde bir isim varî'
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Beşiktaş,
Mülkiye ve politika... San ba-
sın kartını bırakıp 'mazbata'-
sım alan SHP Ankara Miliet-
vekili Uluç Gürkan'ın üç tut-
kusu. Gürkan, politikacı olmayı hep istemiş.
1968'de mezun olduğu SBF'de Sosyal Demok-
rasi Demeği Başkanlığı yaparak da ilk adımı at-
mış. Adaylık çabşmalan sırasında tanıdığı eşı
Nazime Hanımı da 'diünin kıvraklığı' sayesin-
de kendine bağlamış. Nazime Gürkan, onca yü
aradan sonra genel seçimlerde yine eşi için ça-
lışmış.
Gürkan'ın gazeteciliğe bulaşması biraz da,
TBMM'de birlikte görev yapacağı 12 Mart'ın
ünlü sıkıyönetim savası Baki Tug sayesinde.
Tuğ, Gurkan'ı 'asker babanın yadigftn' silah yü-
zünden bile tutuklatmış. Dernek başkanlığından
kaynaklanan davalar gibi, bu dava da beraatle
sonuçlanmış. Ama geriye 'ÜŞ'ICT kalmış.
Hakkındaki davalar memuriyeti engelleyin-
ce, Gürkan ekmek parasım başka yoUardan ara-
mış:
"Üniversitede Yön okurdum. Doğan Ava-
oğlu'nun yeni bir dergi çıkaracagını duyunca
sohbet için yanına gittim. Hasan Cemal de ye-
ni başlamışü. Bana da çalışmamı önerdi. Ce-
mal'le dönüşümlu olarak yan işleri müdüriü-
güne başladık."
Devrim'den sonra, 1974 yılından başlayarak
12 yıl süreyle ANKA ajansı. Daha sonra Sabah
ve Güneş gazeteleri. Ve sonunda politika:
"SHP'den 1987'de teklif gekiigiDde koşulla-
nm nygun degildi. Bu sefer ise biç düşünmeden
atıldım. Politikaya bulaşmam biraz da basının
içinde bolundngu dunımdan. Getebflecegim her
yere gelmiştim. Güneş gazetesindeki deneyim-
dcn sonra kapüdığım karamsarlık beni olduk-
ça etkiledi. Belki parlamentoda, insanlann di-
lediğince gazete satın alıp özgorce her haberi
BEŞtKTAŞ BASKISI — Gazetecilikten milletvekUligine geçiş yapan Uluç Gürkan için Beşiktaş
ve Mülkiye öyie bir tntku obnnş ki "fanatikligi" yûzünden Beşiktaş haklunda yazı yazamıyormuş.
UIBÇ Gürkan'ın 'insan haklannı ihlal eden' baskısıyla iki oglu Devrim ve Emre Beşiktaşlı olmuş.
oknyabiccekkfi bir duruma kavuşmalanna kat-
kıda bulunabUirim. Benim için miUervekİHİği-
nin en keyifli yanı bu olur herhalde."
Gürkan, 'yazmaya devam edip etmemeye'
önumuzdeki günlerde karar verecek. Sürekli ba-
sın kartı için meslekteki yıllann yeterli olup bl-
madığını bilmiyor. Bir kontrol ettirecek. Eğer
kalemini bir yana bırakırsa ve süresi yeterli de-
ğilse basın kartma veda edecek. Ta ki yeniden
yazmaya başlayana kadar.
Seçim kampanyasında tek vaadi 'merdiven'
olmuş. öykusü şöyle:
"Mamak Derbent'te bir ev toplanbsına git-
tik. Anayolda indik. Korkunç bir yokuş. Ne-
fes nefese kaldım. Yol da yok. Yukan çıktıgı-
nuzda arkadan gelenleri kaybetmişük. Ben de
en somut vaadimi yaptım: Buraya merdrven
yaptınlmazsa bir daha gelmem!"
Gürkan'ın bir özelliğı de Sumerbank'tan gi-
yinme alışkanlığı. "Gençlikten kalma" diyor.
Ama bir tutkusu var ki neredeyse •'embriyon-
luk"tan kalma:
"Kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Genç-
ligimde futbol oynardım. Lisede ayagım kınl-
dı. Gençkrbiriigi'nde oynama sansım vardı. Öy-
lece kaldı. Beşiktaş'ı öyle seviyonım ki Diinya
Kupası'na gidip maç yonımu yazdım. Beşiktaş
hakkında yazamıyorum. Taraf tutmamam ola-
naksız."
Gürkan çiftinin cocuklan Devrim ve Emre de
Beşiktaşlı. Üniversite birincı sınıftaki Devrim,
"Nasıl Beşiktaşlı olmayalım? Sagolsun, baba-
mızın, Beşiktaşlı olmamız için ihlal etmediği in-
san haklan kaunadı" diyor. Ortaokul birincı sı-
nıf öğrencisi Emre ise Gurkan'ın futbol tutku-
sunu 'salon futbolu'yla törpülüyor. Gençliğin-
de "orta haf" oynayan Gürkan'ın şutlan kale-
ci Emre için hayli kolay. Baba oğulun halı us-
tündeki şutlamaları epey keyifli.
Nazime Hanım ise Fenerbahçeli. Gürkan, ev-
lenirken bu "acı gerçegin" farkında olmadığı-
nı söylüyor. "Ne bileyün yahu, ben berkesi Be-
^iktaşh sanıyordum" diye espri yapıyor.
Gürkan'ın bir "Beşiktaş anısı" da Cumhur-
başkam Özal'la ilgili:
"1987'de Beşiktaş, ligin bitmesine dört haf-
ta kala Galatasaray'ın beş puan önüne gecti.
özal, 'Artık Beşiktaş şampiyon olur' diye tah-
min yaptı. Kaynar sular başından aşağı dökül-
müş. Çünkü Ozal ne söylerse tersi oluyor. De-
dim ki, yandık. Hakikaten öyle oldu. Olanak-
sız gibi görüldüğü halde şampiyonluğu kaptır-
dık."
24 Ocak Kararları'm 8 gün önceden yazması
ve ilk hayali ihracat haberini patlatmasıyla da
ün yapan Gürkan'a "şanına şan katan" dava-
yı anımsatıyomz. "Hande olayı" olarak da bi-
linen "Kripto" davasım. Yazdığı Özal-Bush gö-
rüşmesi tutanaklan yûzünden Hasan Celal Gü-
zel'le birlikte yargılanan ve beraat eden Gürkan,
şimdi "bomba patlatma"ya hazırlanıyor:
"Beraat karanmız kesinleşsin, oyun içinde-
ki oyunlan açıklama sırası gelecek. Komplonun
arkasında, bugün politika sahnesinin oldukça
önündeki bir isim var. Ve daha niceleri..."
Gürkan, "en öndeki ismi" de fısıldıyor:
"Başbakan Mesut Yılmaz bu oyunda taraf-
ü."
Gürkan'ın TBMM'deki varlığı "heyecan
yaratacaga" benziyor.
yılasığan beş partiAbdiilkerim
Dognı
12 Eylül'den
önce Nizam
Partisi ve
MSP
saflannda
kunıcu olarak
yer aldı. MC
hikümetiade
bakaniık
yapü. 12
Eylül'den
sonra önce
MDP'ye
destek verdi,
sonra
Türkes'in
yastldı oldogn
dönemde
MÇP Gtnel
Başkanlığı
F»pü, şimdi
DYP'den
millervtkili.
Dognı'Dun
şimdiki
amaa,
"DemireJile
birtikte
devletin
gevşeyen
çivilerini
yerine
çakmak."
TURAN YILMAZ
ANKARA
— "Şimdi
amaam, Sayın
Süleyman De-
mirel ile birlik-
te, gevşeyen devlet çivisini yeri-
ne çakmak..."
Bu sözlerin sahibi, ömrünün
ikinci bahannda siyasete girip
18 yüa 5 ayn siyasi partiyi sığ-
dıran bir politikaa; DYP'den
Kars Milletvekili seçilen Abdül-
kerim Dognı.
"Teknik Üniversite"de DYP
lideri Demirel ve RP lideri Er-
bakan ile birlikte aynı dönem-
de okuyan Doğru, eşine ender
rastlanacak bir örnek oluştur-
du. 46 yaşma, yani 1971'e ka-
dar, "sessiz sedasız" bir burok-
rat olarak yaşadı. MTA'da zo-
runlu hizmetini tamamladıktan
sonra, Et ve Balık Kurumu'na
gecti, sonra da 1966-70 arasm-
da Azot Sanayii "Umum
Müdürlügü" yaptı. 71'de, res-
sam Bedri Baykam'ın babası
Suphi Baykam'ın öncülüğünü
yaptıgı "halka acık şirketçilige"
yöneldi. Gıda ve ihtiyaç mad-
deleri satışı yapan İPA'yı kur-
du ve ilk yönetim kurulu baş-
kam oldu. Aynı yıl, Erbakan da
Nizam Partisi'ni kurmaya çalı-
şıyordu. Erbakan, Doğru'ya
kunıculuk önerdi.
Dognı, bu öneriyi kabul et-
ti. Ama Nizam Partisi, daha ilk
kongresinde, "laiklige aykın
faaüyetler" nedeniyle kapatılın-
ca, ilk siyaset denemesi de nok-
talandı.
Doğru, yeniden işinin başına
dönerken Erbakan ise MSP'yi
kurmak için harekete geçti.
Doğnı'ya yeniden kuruculuk
önerisi geldi ve MSP'li oldu.
1973-77 ve 1977-80 arasında,
iki dönem MSP milletvekili ol-
du. MC hükümetleri dönemin-
de Sanayi ve Teknoloji Bakan-
hğı yaptı.
"Ibttlalden" yani, 12 Eylül'-
den 1.5 yıl kadar önce, Doğru
ile MSP'nin yolları aynldı. Ay-
rılma nedeni, Doğru'ya göre
"MSP'de umdugunu bulama-
ması". Hakkında, "Bakanhk
alamadı da aynldı" denmeme-
si için de MSP'ye tepki olarak
yeniden kurulan Nizam Parti-
si'nin tek milletvekili oldu. Şim-
di, bunu anlatırken gülmekten
kendini alamıyor:
"Keşke ginnez olaydım, be-
nim sayemde seçimlere bile ka-
tılamamış olan Nizam Partili-
ler de 12 Eylül'den sonra siyasi
yasaklı oldalar."
12 Eylül'den, "10 yıl siyaset-
ten yasaklı" olarak çıktı. Ama
yasağı yargı karan ile kaldirttı.
Doğru, bu kez "siyasi rotasT'nı
değiştirdi. 1983 seçimlerinde
MDP'yi destekledi. Doğru,
"Vatandaşın tazyfldne ragmen,
yargüandığım dava nedeniyle
MDP beni aday gösteremedi,
ama ben 'memleket için daha
hayırlı olur' diye MDP'nin ka-
zanması için calıştım" diyor.
MHP davasından 11 yıl 1 ay
10 gün hapis cezası alan Türk-
eş"e, arkadaşlan ile birlikte yap-
tığı "geçmiş olsun" ziyareti,
Doğru'nun yaşamında yeni bir
dönemi de başlattı. Türkeş,
Doğru'ya, "Gel, MÇP'nin ba-
şına geç" önerisini getirdi. Bu
olayı, "Acı paylaşılınca azalır
diye düşünüp kendisini teselli
etmeye çalışırken politikacı bi-
zi yaman yerden yakaladı" di-
ye anlatan Doğru, "Bir şartla"
demiş ve şartını açıklamış:
"MÇP. IDP ve RP'nin büieş-
tirilmesi için çalışacagım, ama
siz de yasağınız kalkınca hemen
partinin başına gelmeyeceksi-
niz."
Türkes'in "söz vennesi" üze-
rine MÇP'nin başına gecen
Doğru'nun genel başkanlığı 4
ay sürdü.
ı9S/'de Kars'tan bağımsız
milletvekili adayı olan, ancak
kaybeden Doğru, 20 Ekim se-
cimlerinden kısa bir süre önce
bu kez DYP saflannda yer aldı.
Şimdi, amaam, "Sayın De-
mirel ile birlikte, gevşeyen dev-
let çivisini yerine çakmak" ola-
rak açıklıyor. Tum mesaisini de
en önemli mesele olarak gördu-
ğü Güneydoğu sorununa a>ira-
cağını söylüyor. Doğru, "Şark,
Anadoln'nun fetih kapısıdır,
burayı bir kapUrdmız mı mem-
leket elinizden gjder" diyerek
de meselenin önemini vur-
guluyor.
Seçimde "Üçlü lttifak"tan
da adaylık önerisi aldığmı, an-
cak "bir donem h'derini begen-
meyip aynldığı yere tekrar dön-
meyi dnşünmedigi" için kabul
etmediğini belirtiyor. Evli, dört
çocuk babası Doğru'dan söz
açıldığında, deneyimli gazeteci-
ler eski bir anıyı ammsatı-
yorlar:
"CHP-MSP hükümeti döne-
minde Dognı, yine Sanayi Ba-
kanı idi. Bir gün çıkıp, 'Kafkas-
lar bize ait' diye bir demeç ver-
di. Dönemin Sovyetler Biriigi
Büyükelçisi, Dışişleri Bakanı
rahmetli Turan Güneş'in yam-
na koşmuş hemen. Diplomatik
kriz Güneş'in mahareti ile güç
bela atlatılabilmişti."
Mahramh 1987'de de seçimlere girmiş ancak kazanamamıştı.
t>a
İTMTİDPMİ
banınızı
NAtM ÖRÜ
Eski DP milletvekili Fethi Mahramlı'nın oğlu olan
Muhtar Mahramh, seçim öncesi tercih sisteminin
tutacağına pek inanmamış. Mahramh, Çorlulu Hasan
Peker'in tercih sistemini işletmesini olumlu karşıhyor,
"Hem kendi kazandı hem parti" diyor.
partimize oy kazandırdı"
diye konuştu.
Seçim öncesi tercih
sisteminin tutacağına pek
inanmadığını da söyleyen
Mahramh şunları söyledi:
"Sistem çok yeni. Gerçekten
bn sistemle 8. sıradakinin
listebaşı olacagına ihtimal
dahi veremiyordum. Ama
olunnuş, bunu da
arkadaşınuz Hasan Peker
kanıtladı. Aramızda bir de
deneyimli usta Halil Başol
arkadaşınuz var. Bu kadro
ile Meclis'te Tekirdagımızu
sesini duyurur ve güzd
beldemize iyi hizmetler
veririz."
Türkiye'nin bolunmez
bütünlüğü konusundaki
duşünce ve tavularm,
DYP'yi Tekirdağ'da olduğu
gibi ülkede de birinci parti
durumuna getirdiğini
söyleyen Muhtar Mahramh,
"Seçmen kararh idi.
ANAP'm 8 yülık
iktidanndan ancak DYP'nin
hesap sorabilecegi inancı
dogrultusunda tercihini
DYP'ye yapü. Bu arada
yeşil kart ve emeklilik olayı
tuttu. Sayın Demirel'in
sözleri daT geliıii
vatandaşlann üzerinde büyük
etki yaptı" diyor.
4-0'lık sonuçta inançlı
olduklannı, ANAP'ı
kendilerine rakip olarak
hiçbir zaman kabul
etmediklerini de sözlerine
ekleyen Mahramh, "Önce
Allah, sonra seçmen ve
soldaki parçalanma DYP'yi
Tekirdağ'da 4-0 yaptı. Biz,
bn seçmene laik olmaya
çalışacagu Meclis'te" dedi.
Muhtar
Mahramh, eski
Tekirdağ DP
milletvekille-
rinden Fethi
Mahramlı'nın oğlu.
Babasımn izinden sağlam
adımlarla yürüyerek 19
yaşında kendini politikanın
içinde bulan Muhtar
Mahramh, 41 yaşında
milletvekilliğini yakaladı. Bu
nedenle Tekirdağlı partililer
kendisine "41 kere
maşallah" lakabını taktılar.
1950 yıhnda Tekirdağ'da
doğan, siyasi mücadelesine
1969 yıhnda AP Gençlik
Kollan'nda baştayan ve 1983
yıhnda DYP Tekirdağ
kurucu ilçe başkanı olan
Mahramh, bu görevi 20
Ekim 1991 'e değin sürdürdü.
İlk kez 1987 yıhnda DYP
milletvekili adayı olan
Muhtar Mahramh, o yıllarda
biraz da tecrübesizliğinin
kurbanı olarak Meclis'e
gidemedi.
Bu seçimlerde seçileceğine
kesin gözüyle bakarak
girdiğini beürten Muhtar
Mahramh, "Üstelik delege
bana büyük bir yakınlık
göstermiş, listenin başına
oturtmuştu. Bu, bnyuk bir
avantajdı. Ama avantajımı
çok iyi kullanmam
gerekiyordu. Arkadaşlanmla
gece-gündüz demeden çok
çabşnk. Listede 8. sırada
bulnnan Çorlulu Hasan
Peker'in tercih sistemini
işietmesi ise çok olumlu
bence. Peker, bu yolla hem
kendisi secüdi hem de
KlSA KISA
• İÇEL'de yılda ortalama 10 bin dekar orman alanımn
yangınlar ve alan açmalar sonucu yok olduğu bildirildi.
Orman Bölge Müdürlüğu'nden aldığı bilgiye göre tçel'de
yılda ortalama 96 orman yangını çıkıyor. Her yıl
ortalama 6 bin dekar ağaçlık alan yanarak yok olurken 4
bin dekar orman da tanm alanı açmak amacıyla tahrip
ediliyor.
• ULUDAĞ Üniversitesi Görükle Kampusu'nda bulunan
öğrenci yurtlannda çıkanlan yemeklerin fıyatlannın
düşürtürnesi ve tabldot yönteminin uygulanması isteğiyle
başlatılan boykot, 21. gününe ulaştı. Yaklaşık 4 bin
öğrencinin sürdürdüğü yemek boykotunda öğrenciler,
yurtta yemek yerine dışandan getirttikleri ekmek, pide ve
benzeri şeyleTİe gıda ihtiyaçlanm gideriyorlar.
Genel Müdürlügü 11 yerleşim merkezinin telefon
kod numarasım değiştirdi. PTrden yapılan açıklamaya
göre Kahramanmaraş iline bağü Nurhak ilçesinin 7792
olan otomatik telefon kodu 7787 oldu. Samsun ili Terme
ilçesine bağh 10 merkezin telefon kodu da 369 olarak
değiştirüdi. Terme'deki aboneler numaralannın başına 6,
Sakarh. S.Cumhuriyet ve Evci'dekiler 7, Kocaman,
Bazlamac, H.Mescitli, A.Taşpınar, A.Söğütlü,
Kozluk'takiler ise 8 getirecekler.
• Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafık
kazalannda 20 kişi öldü, 72 kişi yaralandı. Trafık kazalannda
yaşamlanm yitirenlerden adları belirlenerüer şöyle: Halit
Çelik (20), Emine Santaş (45), Fatma Santaş (40), lshak
Ahnmaz (25), Sümbül Doğru (45) ve Musa Korkmaz (27)
(Kars); Hayrullah Tahtacı (38), Mehmet Kocamış (40)
(Kırşehir); Osman Taş, Mehmet Çilesiz (22) (Gaziantep);
Mustafa Güngör (41) (Üçhisar); Zafer Andaç (Silvan);
Bayram Aktaş (35), Ilyas Aktaş (45) (Denizli); Tekin Uzunkol,
Sabiha Uzunkol, Mehmet Aslan, Döndü Göçmen (Adana).
• ANKARA Büyukşehir Belediyesi'nce düzenlenen toplu
taşım kongrelerinin dörduncüsü, 14-15 kasım tarihlerinde
yapılacak. Kongrede bu yıl 'kent içi toplu taşım' ana
başlığı altında özellikle raylı sistemler konusu ele
alınacak. Ankara Büyukşehir Belediyesi'nden yapılan
açıklamada kongrenin toplu taşım bilincinin gelişmesi,
ülke düzeyinde ulaşılan bilgi birikiminin değerlendirihnesi
ve dünyada yaşanan deneyimlerin aktanlmasmı kahcı bir
biçimde sağlamak amacıyla düzenlendiği belirtildi. 1978,
1979 ve 1990 yıllannda yapüan toplu taşım kongrelerinin
devamı niteliğinde olan 4. toplu taşım kongresinde
sunulacak bildiri konuları 'kent içi toplu taşım' ana
başlığı altında özellikle raylı sistemler konusunda olacak.