22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 KASIM 1991** HABERLERİN DEVAMI KiTAPFUARI CUMHURİYET/l 7 Eski eserleri geri getirme (Baftarafı 1. Sayfada) dığı tarihteki fatura değeri- nin vergiden düşülmesi ilkesi ge- tirildi. Bu değişiklik, müze ve sanat kuruluşlarına yapılan bağışlar- da, gerek değer ve gerekse mik- tarda önemli azalmaya yol aç- tı. örneğin 1986 yüında 104 mil- yon dolarlık (yaklaşık yarım trilyon liralık) bağış yapılmışken yasa değişikliği yüzde 42 oranın- da bir azalma ile 60 milyon do- larlık (yaklaşık 300 milyar lira- lık) bağişa kadar geriledi. Amerikan müzelerinin Kong- re nezdinde yaptıklan 'lobby' çahşmalan sonunda geçen yıl yeniden eski kurala dönüldü. 1991 yılı sonuna kadar geçerli olan bu yeni uygulamayla bağiş- larda yine 'güncel değer' ilkesi geçerli kılındı. Anımsanacağı üzere bir iki ay önce ABD'nin, 1960 ihtilali sı- rasında Ankara'daki Büyükelçi- si George McGhee ve eşi, Türk- iye'den o tarihlerde yaklaşık 20 bin dolara (100 milyon liraya) satın aldıkları 205 adet antik Anadolu kilimini Virginia Mü- zesi'ne bağışlamışlardı. Sızan haberlere göre büyükelçi ve eşi- nin bağışlannın, vergi indirimi- ne temel olan 'güncel değeri'nin 2 milyon dolara (yaklaşık 10 milyar liraya) yaklaştığı öne sü- rülmüştü. Türkiye'nin New York'taki Amerikalı avukatlan ve başkon- solosluk diplomatlarınca Türk hükümetine aynı amaca hizmet edecek bir 'vakfın derhal kurulması' ya da ABD'de, Tür- kiye'ye yönelik hizmet veren bir vakıftan yararlanılması öneril- di. Ilk planda rahmetli Prof. Ke- nan Erim'in New York'ta kur- duğu 'Afrodisyas'ın Amerikalı Dostlan Vakfı'ndan yararlanıl- Universite (Baftarafı 1. Sayfada) sitelere özerklik verilmesi görii- şü ağırlık taşıyor. ANAP hükümetinin seçim- ierden kısa süre önce hazırladı- ğı YÖK Yasası'nda değişiklik öngören kanun hükmünde ka- rarname ile beş üniversiteye özel 'statü verilmesine ilişkin Bakan- lar Kurulu karannın geleceğini yeni hukümet belirleyecek. Konuyla ilgili olarak Cumhu- riyet'in sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Akyol, dü- zenlemelerin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın imzasından geç- mesine karşın Resmi Gazete'ye gönderilmediğini doğruladı. Akyol şöyle konuştu: "Beş üniversiteye özel statü verilmesini inşallah yeni hukü- met gerçekleşlirir. Biz bu konu- da kararlıydık, ama artık kara- n, yeni hükümetin vermesi da- ha yerinde olur. Bu karar, tıpkı YÖK Yasası'ndaki değişiklik gi- bi, Sayın Özal'ın onayından geç- rnişti. Ancak YÖK Yasası'nda, Sayın Cumhurbaşkanı bir mad- de üzerinde durdu. O konuda mutabakata vanlmasını istedi. Araya seçim girdigi için bu du- nımla ilgüenilemedi. Bu düzen- lemeler de Resmi Gazete'ye gön- derilmedi. Ben de konunun pe- şini bıraklım. Sanınm, Sayın Başbakanımız da artık bn dü- zenlemeleri Resmi Gazete'ye göndermez. Doğrusu da yeni hükümetin karar vermesidir." Yeni hükümetin, oluşan tep- kiler yüzünden ODTÜ, Boğazi- çi, İTÜ, Inönü ve Ege üniversi- telerine "özd statü" verilmesi yoluna gitmemesi bekleniyor. YÖK Yasası'nın, seçim vaatleri doğrultusunda yenilenmesine kesin gözüyle bakılıyor, üniver- sitelerin yeni hükümetin oluş- masının ardından, bu konuda- ki isteklerini hükümete iletme- leri bekleniyor. Yeni dönemde üniversitelerin merakla izleyecekleri konular- dan birini de geçen yasama yı- lmda TBMM Milli Eğitim Ko- misyonu'nda kabul edilen yeni üniversiteler kurulmasına ilişkin yasal düzenleme oluşturuyor. Hacettepe ve Istanbul Teknik üniversitelerinin bölünerek yeni' üniversiteler oluşturulmasıru da içeren tasanyı, hükümet Mec- lis'ten geri çekmişti. Olası Demi- rel başkanhğındaki hükümetin, bu tasanyı yenilemesi büyük olasıük olarak görülüyor. Seçimden kısa bir süre önce gerçekleşen YÖK'ün malvarhğı- nın Bilkent'e devredilmesine iliş- kin girişimler de hedefıne ulaş- madı. YÖK, Bilkent'in isteği üzerine malvarlığını bu üniver- siteye devretmeyi kararlaştırmış, Maliye Bakanı Adnan Kahveci de karan onaylamıştı. Seçimden önce alınacak Bakanlar Kunılu karanyla devir-teslim işleminin gerçekleşeceği yönündeki bek- lenti gerçekleşmemişti. Bu girişimi, Milli Eğitim Ba- kanı Akyol'un engellediği öğre- nildi. Akyol, Başbakanhk'a gönderdiği yazıda, Maliye Ba- kanlığı'nın onayına karşın YÖK'ün malvarhğının Bilkent'e devrine karşı çıktığını bildirdi. Yazıda, "Hükümet programın- da yer alan yükseköğretimle il- gili jssal düzenlemeler tamam- ianmadan, böyle bir işlem uy- gun göriilmemiştir" denildi. Atyol, Cumhuriyet'e yaptığı açılcamada, devir-teslimin ger- çekl«şmeyeceğini söyledi. Akyol, bu lonudaki karann da yeni hü- kümet tarafından verilmesinin uyguı olacağinı bildirdi. Akyol, YOk'ün girişimine müdahaleyi seçinlerden once yaptığını belir- terel "Bu devir işlemine başın- dan beri karşıydım " diye konuş- tu. ması düşunüldü. Ancak daha sonra yeni kurulacak bir vakfın daha iyi olacağı görüşu ağırlık kazandı. Vakfın yönetiminde ABD'deki Türk diplomatlannın ağırlığı öngörüluyor. Yaklaşık iki aydır üzerinde çahşılan öneriyi, Dışişleri Ba- kanhğYnın benimsemesine kar- şılık, konunun gerçek sahibi Kültür Bakanlığı'nın işi ağırdan alması sonucunda nihai 'olur' bugüne kadar çıkmadı. Yılbaşı- na kadar geçerli olan bu olanak- tan yararlanabilmesi ve bu amaçla gerekli girişimlerde bu- lunulabilmesi için vakfın bir an önce kurulması gerekiyor. Ak- si halde, Türkiye, önemli bir fır- satı kaçırmış olacak. Garlandh lahit Bir yıl önce 'Antika Talanı' adlı yazı dizimizde, Türkiye'den kaçınlan 3-4 ton ağırhğîndaki bir Garlandu Lahit'in Türk hü- kümetinin New York'taki eko- nomi danışmaru Demon Mezza- cappa tarafından yaklaşık 1 mil- yon dolara (5 milyar liraya) sa- tın alındığı açıklanmıştı. New York'taki Brooklyn Müzesi'nde 'ödünç' olarak ser- gilenen bu lahit hakkındaki acıklama üzerine Türk hüküme- tinin avukatları, Mezzacappa nezdinde girişim yaparak, lah- tin Türkiye'ye geri verilmesini istedi. Ortaya çıkan bu yasal sorun karşısmda Mezzacappa'nın im- dadına vergi yasasında yapılan son değişiklik yetişti ve kendisi lahti bu müzeye bağışlama öne- risinde bulundu. Bağış önerisini görüşmek üze- re toplanan Brooklyn Müzesi Yönetim Kurulu 'nda lahtin pi- yasa değeri hakkında düşünce- si sonılan müze sorumlusu Ro- bert Bianchi'nin "tahminen 10-11 milyon dolar (yaklaşık 50-55 milyar lira) olabilecegini, mttzenin bu bagışla çok önemli ve değerli bir eseri kazanabile- cegini" söylediğini saptadım. Bu toplantınm yapılacağını öğrenince, daha önceden tanıdı- ğım ve dünyanın en önemli mü- zelerden birinin eski müdürle- rinden birinin aracılığı ile Bro- oklyn Müzesi'nin yönetim kuru- lunun etkin bir üyesini uyarma yoluna gittim. Gönderdiğim ha- berde Türk hükümetinin lahit hakkındaki girişiminden sonra Brooklyn Müzesi'nin karşı kar- şıya kalacağı yasal soruna dik- kati çektim. Ne var ki haberi ilettiğim 'etkin iiye' ilk toplan- tıda tek başına kaldı. Ancak da- ha sonraki toplantılarda etkin kişi, kurulu ikna etti. Aynı zamanda ABD Başkan- lığı'nın Kültürel Varlıkları Ko- mitesi'nin de başkanı olan Bro- oklyn Müzesi'nin Sanat Komi- tesi Başkanı Jack Josephson bir soruma yanıt olarak çok kısa bir süre önce yaptığı açıklamada "Yönetim kurulu, kaynağı kuş- kular yarattığı ve kökeni kesin- likle belli olmadıgı gerekçesiyle bu degerli lahtin müzeye bagış- lanması ile ilgili öneriyi reddetti" dedi. Brooklyn Müzesi'nin reddet- tiği bir bağışı, öteki Amerikan müzeleri de kabul edemezdi ve Mezzacappa'nın bu lahti satma- sı ise artık güçleşmişti. Ameri- kan eski eser kaçakçılık dünya- sının argo deyişiyle Garlandh Lahit, 'el yakacak kadar ısınmış' olduğu için artık kim- se ilgi duymuyordu. Eğer Kültür Bakanüğı söz ko- nusu vakfın kurulmasına ilişkin 'olur'unu bir an önce New York'a bildirecek olursa, bu lahtin bu vakfa yapılacak ilk ba- ğışlar arasında yer alması söz konusu. Bu yol taraflar için en uygun çözümü oluşturacak, bir başka deyişle tarafları 'mutlu son'a ulaştıracak. Çünkü vakıf, bu lahti ABD'- de 1-2 yıl sergiledikten sonra Türkiye'ye geri getirilmesini sağlayacak. Mezzacappa da yüklüce bir vergi indiriminden yararlanmış olacak. Elmalı Definesi ve Marsiyas heykeli Aynı yöntem, Antalya'nın Elmalı ilçesinden kaçırılan ve 'Yüzyılın Definesi' denilen 1.900 adet antik gümüş sikkenin de geri getirilmesindeki yolu aralayabilecek. Defineyi 1984 yıhnda iki aşamada Bostonlu işadamı William Koch iki danış- manı ile birlikte ortaklaşa ola- rak 3.5 milyon dolara (yaklaşık 17.5 milyar liraya) satın almış- tı. Definenin, vergi yasasına matrah olacak bugünkü değeri- nin 10 milyon doları (yaklaşık 50 milyar lira) aştığı biliniyor. Marsiyas heykeli Salihli yakmında bir köylu- den 7 bin dolara (yaklaşık 35 milyon liraya) satın alındıktan sonra Türkiye'den kaçınlan ve mermerden yapılmış Marsiyas heykeii de bir başka örneği oluş- turabilecek. Geçen yıl New York'ta bir ga- leride 540 bin dolara (yaklaşık 2.7 milyar liraya) satışa çıkarıl- dığında bulduğum bu Marsiyas heykelini de Türk hükümeti, New York Federal Mahkemesi'- ne gitmeksizin vakfın Türkiye'- ye kazandırması olanağını da yaratabilecek. Televîzyon savaşları diğer bir proje de Süzer Holding(Baştarafı 1. Sayfada) mail Yalçın ile Ilıcaklaı'ın oğlu Metamet Ali Dıcak'ın ortaklaşa kurduklan ENTER TV arahk sonu ocak başı yayınlara geçme- yi düşünüyor. Mehmet Ali Dı- cak'ın yatınmlar konusunda bir rakam vermekten kaçınmasına ile Fransız televizyon kuruluşu TF1 arasında. Söz konusu pro- je, şu anda her iki taraf açısın- dan beklemede. Proje ile ilgili konuştuğumuz yetkili Ercan Er- dem, seçimler sonrası özel TV ile ilgili hükümetin tutumunun karşın edinilen bilgiye göre IN- ne olacağını beklediklerini söy- TER TV'nin kunıluş aşaması lüyor. Erdem, "Fransa'dan yaym vapacaksın. Burada masraf ya-için saptanan para 80 milyar li- ra civannda. Mehmet Ali Ilıcak, kanalm "Türk örf adetkrine uy- gun dizi ve film kanalı" olaca- ğını vurgularken "Yani örnegin bir Emmanud gibi erotik film ve dizflere karşıyız. Macera, kor- ku filmleri öncelikli. Ağır film- lerden de kaçındık" diyor. Al- manya'da bir stüdyonun yanı sı- ra lstanbul'da da bir stüdyolan olduğunu belirten Mehmet Ali Ilıcak, yerli yapımlara da ağır- hk vereceklerini sözlerine ekli- yor. Eutelsat 1F2 ve 2F2'den iki uydu kiralayan INTER TV, şu anda kadro kurma çalışmalan- nı sürdürüyor. Kuruluşun seyre- dilme ve reklam alma konusun- da yaklaşımlar iyimser. Ilıcak, TV seyreden bir toplum olarak Türkiye'nin kendileri yanı sıra daha birçok kanalı kaldırabile- cek potansiyelde olduğunu be- lirtiyor. INTER TV, Türkiye'de- ki yansıtıcı çahşmalannı da sür- dürüyor. Buna göre Istanbnl, Ankara, Izmir, Adana, Antalya ve Bursa'ya verici yerleştirüiyor. Bu konudaki teknik çalışmala- n BBC'den gelen bir ekibin yü- rüttüğü öğrenildi. Seçim döne- minin son günlerinde kurulan Mega 10 ise şu anda suskun. Ba- sın sözcüsü Melek Tayla, yayın- lann kesin olarak 1 ocakta baş- layacağmı, "Merhaba Türkiye, Rüstem Batum Show"un süre- ceğini söylüyor. Yeni dönemde alternatif taraşma programlan hazırladıklan öğrenilen Mega lO'un yaym lisansının yanı sıra fınans sorunu olduğu öne sürü- lüyor. Melek Tayla ise uydu so- rununun çözümlendiğini, finans sorunu olmadığını söylüyor. önce hızlı giren, daha sonra çalışmaları yavaşlayan kuruluş- lardan biri de SATEL. Sabah gazetesinin öncülüğünde ilk çı- kışı yapan SATEL, daha sonra kendine yeni bir ortak aldı. Uzun bir süredir özel TV konu- sunda istekli olan Çukurova Holding, Sabah'ın bu girişimi- ne ortak oldu. Edinilen bilgile- re göre Çukurova'nın ortaklık payına itiraz ediyor ve daha faz- la pay istiyor. Bunun sonucu olarak SATEL'in hızh başlayan çalışmaları ortaklık sorunu ile sürüncemeye girdi. "Calısma asamasında" olan pacaksın. Sonra yasa çıkacak. Dışandan yaym iptal denebilir. Yani her şey muğlak. Parayı so- kaga atmayı düşünmüyonız. Onon dışında ne tür bir >-ayın- cüık yapacağımız, ber şey belli." Erdem, "Avrupalı TV" ve Fran- sız ağırlıklı olacaklannı belirte- rek, "Fransız dizüeri, belgesel- leri oldukca kaliteli. Fransız yıl- dızlar, özellikle son dönem yıl- dızlar ülkemizde çok seviliyor. Onlann gösterilmemiş filmleri- ni getirecegiz. Güzel Fransız şov- lan var" diyor. Türkiye'de 100 noktaya veri- ci koymayı planladıklannı söy- leyen Erdem, yaym konusunda bir tarih vermenin erken oldu- ğunu belirtiyor. Magic Box ise kendine alter- natif kanalm son hazırhklann- da. Tele-10 adlı kanal için Ma- gic Box murahhas üyesi Yekta Okur, "Gazeteter kendOerine ra- kiplerini kendi bönyeleri içinden çıkanyorlar. Biz de kendi raki- bimizi kendimiz çıkaracağız. Tele-10, Starl'in rakibi olacak" diyor. Yılbaşında yayına geçmesi planlanan Tele-10 için MIP- COM'da hayli yüklü dizi satm alındı. Tele-10'un 24 saat yaym yapacağı, prototip olarak ise TV2 benzeri bir kanal olacağı öğrenildi. Bu arada DYP Trabzon Mil- letvekiü, işadamı Mehmet Ali Yümaz'ın "uydu aradığı", Çar- mıklı Holding'in arkasında ol- duğu EDA adlı bir şirketin de lstanbul'da 3, Ankara'da iki ve- rici için başvurduğu öğrenildi. Bu geüşmelere karşın bazı so- rular da gündeme geliyor. lleti- şim uzmanı, yapıma Süha Arm, "uzman tdevizyon^u savunuyor. Ann, yerel TV'lerin de alterna- tifler arasında olabileceğini söy- lüyor. Emre Dağdeviren ise ha- vadan 5 kanalm üzerinde yayı- nın tehlikeli sonuçlar doğuraca- ğını, "elektronik kirienmenin" kaçınılmaz olduğunu, son ola- rak Mega-10 ile bunun yaşandı- ğını sözlerine ekliyor. Türkiye^ deki bir dizi film temsilcisi ise şu yorumu getiriyor: "Yeni özel TVTer diziye agır- lık verirlerse bilmeleri gereken bir olay van O da önümüzdeki uzun bir dönem için tüm kali- teli dizileri Magic Box, MIP- COM'da saün aldı." Show-TV Inter-TV Satel Mega-10 Süzer TF1 Tele-10 Kartn AKS televizyon Rlmcılik Sanayiı A.Ş. adına Bşk. Erol Aksoy, Nuri Çolakoğlu (Prog. Müdr.) Faruk Bayfıan, Namık Kasapbasoğlu, llker Yasin (Spor) Mahyal Holding finansmana ortak. Mehmet Ali Ilıcak ve ismail Yalçın Sabah ile Çukurova Holding ortaklığı Osman Uslu Necip Varol Ercan Erdem (TV projesınden sorumlu) Magic Box'ın yeni kanalı Kangi «y*ı? Eutelsat 2F2 Eutelsat 1F2 2F3 Henüz belli değil. Belli değil (Kanal olacak) Eutelsat F3, F2, F4, bin olacak Magic Boxın Eutelsat'tan kiraladığı uydulardan Kanl izclHii Oizi, eğlence, film Türk âdetJerine uygun dizi, yabancı film. Prototip çalışması devam ediyor. Aktûel programlar Fransız agirtıklı yapımlar 24 saat yaym TRT'nin TV2 kanalına rakıp Yaya taribl Kasım sonu- Aralık başı Aralık sonu-Ocak başı. Belli değil. 1 ocakta Belli değil Yılbaşı ERICAN CiGARETTE C O M P A N Y İsvecli öykücü Dan Mellin ve Sven O Bergkvist'in katıldıgı, Gür- han Üçbay'ın çevinnenliği üstlendigi toplantıda, her iki yazar da günümüzde toplum-birey çekişmesini dile getirdiler. Soysal: Dile karşı sevgi eksikliği varKültür Servisi — Bu yıl onun- cusu düzenlenen TÜYAP Istan- bul Kitap Fuarı etkinlikleri çer- çevesinde dün saat 11.00'de bir toplantı düzenlendi. Söz konu- su toplantıya Isveç öykusünun önemli isimlerinden Dan Mellin ve romanının seçkin adlanndan Sven O Bergkvist katıldı. Çevir- menliğini Gürhan Üçbay'ın yap- tığı toplantıda konuk yazarlar Türk, Isveç ve dünya yazını hak- kında kısaca izlenimlerini dile getirdiler. 1945'te Stockholm'de doğan Dan Mellin, yapıtlarında genel- likle küçük insanın kendisi için çok önemli olan küçük sorun- lannı ve kent yaşamını işliyor. Bugüne kadar 40 kitabı yayım- lanan ve çok sayıda ödül sahibi olan Sven O Bergkvist ise ro- manlarında daha çok Kuzey ls- veç"teki vahşi ve güzel doğa için- de yaşayan ve emeğiyle geçinen insanları anlatmakta. Yazarın üzerinde en çok durduğu sorun- lardan birisi de günümüz kent- lerinde toplumla bireyin çekiş- mesi. Kitap fuarının etkinlik prog- ramı saat 14.00-15.00 arası Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın konuşma- cı olarak katıldıgı bir söyleşiyle sürdü. "Temiz Türkçe" konulu söyleşiye okurlar yoğun ilgi gos- terdiler. Konuşmasında dilin se- vilmesi gereğinin üzerinde duran Soysal, yabana dille eğitim ya- pılmasını da eleştirdi. Yabancı dil eğitiminin artması yüzünden Türkçenin aynntılan ifade et- mekten çıkıp bir zenci diline döndüğünü savunan Soysal, Türkçenin sadece basit şeylerin anlatımı için kullanıldığını vur- guladı. Soysal, konuşmasını, "Dile karşı sevgi eksikliği, ardın- dan saygı eksikligini de getire- cektir. Jnsanlar artık dilde jnpı- lan yanlışlara gerekli tepkiyi göstermiyorlar. Bu tepkisizlik, dili yozlaştırıp başka kültürlere açık bırakıyor" diyerek sürdür- dü. Soysal, geçmişine saygılı olan bir insanın diline de sahip olma- sı gereğine dikkat çekti. Aynca basındaki dil yanlışlanna da de- ğinen Soysal, "Türkçenin bozulduğunun" da altını çizdi. Soysal, sözlerini "Dile saygı gös- termeden yazın üriinünün orta- ya konacağını sanmıyorum" di- yerek noktaladı. Soru bölümünde bir dinleyi- ci, eğer iktidara ortak olurlarsa Milli Eğitim Bakanhğı'nı çağ- daşlaştırmalannı istedi. Arap- çayla ibadet hakkında gelen bir soruyu ise Mümtaz Soysal, "İn- san ibadetini kendi diliyle yap- malıdır. Ama inancın üzerinde düşünülmesin diye bazı çevreler kasıtlı olarak yabancı dilde iba- dette ısrar ediyoriar" diye yanıt- ladı. TUYAP'TA BUGUN İMZA GÜ>t• TYS Standı: Aydın Boysan, Mahmut Makal, Lütfi Kaleli, Füsun Erbulak, Dinçer Sezgin, Nejat Gülen, Ulufer özcan, Nadir Gezer, Bedrettin Aykın, Kemal Bayram, Derya Altmt- ren, Nazım Sökmen, Sven O Bergkvist. Bilgi Yayınevi Standı: Erbil Tuşalp, Betül Uncular. Joker Yayınlan Standı: Murat Kürüz. Annoni Yayınlan Standı: Asaf Savaş Akat. Nâzım Hikmet Vakfı Standı: Samiye Yaltmm. Gerçek Sanat Yayınlan Standı: Zihni T. Anadol, Enver Atıl- gan, Güngör Gençay. T0REN: On yıldır fuara düzenU olarak katılan Varhk, Redhouse, Ar- kın, Milliyet, Cumhuriyet ve Yapı Kredi Yayınlan'na plaket ver- me. Saat: 20.30. BASIIV TOPLAVTISI: Andonis Samarakis. Saat: 11.00. S«VXEŞt: "Çağdaş tsvec Edebiyatı". Sven O Bergkvist. Saat: 14.00-15.00. "İletişim ve Dil". Sevgi Özel. Saat: 16.00-17.00. "Ben Annemle Birlikteyken" Kâmil Yavuz, "Bir Varmış Bir Yokmuş" Erdoğan Karayel. Karikatürcüler Demeği Standı. Sa- at: 14.00-19.00. KONUK YAZAR Dokuz-on gün düğün bayram... CENGİZ BEKTAŞ Kuzguncuk'tan yola çıktım. Tepebaşı'na gidiyorum. Operete götürdüklerinde beş yaşında mıydım? Tepebaşı benim için "Cemile" idi uzun yıllar... Düşlerimde gö- riirdüm... Bahçe miydi Tepebaşı? Biri gülen biri ağlayan iki yuz müydü? Sonra, lisede, Cevat Fehmi Başkut, Bedia Muvahhit, Vasfi Rıza Zobu, Reşit Gürzap ve öte- kilerdi benim için Tepebaşı... Karaderili bir kadııı yontusu... (Bir eli havada ışık mı tu- tuyordu?) Kalmış belleğimin bir köşesin- de, kapıdan girince sağda... Şimdi ne Tepebaşı benim için? Tek başma kültür için direnen bir kitap fuan... Köprüden geçiyorum. tstanbul'a bir tepesinden de- ğil, tepeden bakar gibiyim. Ta- banı 60 km, yuksekliği 30 km olan bu üçgenin ortasmda bir kalem ucu izine gitmekteyim. Tepebaşı'na vardım... Bütün çocukluğumun, yeni yetmeliğimin Tepebaşısma... Bugünü kuramayanlarca öz- lenen dünün Beyoğlusunun Te- pebaşısına boşluksuz otururver- miş; kirli, karanhk bir yapı... O yapının ışıklı tek köşesine gi- riyorum. Bu küçücük, daracık, alçacık yerde, sıcaktan, dumandan, ha- vasızlıktan boğulsam da kitap- ların bahçesindeyim işte... Her biriyle tek tek bayramlaş- mak istiyorum. Y4ŞAYAN KOSTA Atena Deponte 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. On milyonluk, kabasından neredeyse 1000 kilometrekarelik İstanbul yerleşmesinin ya da yı- ğmağının ortasında, bu avuç içi kadar yerinde, yazanlann oku- yanların bayramı işte... Kültür! Önce insan! Falan fılan. Istanbul'un her ilçesinde bir Tepebaşı olmalıydı şimdiye dek... Akşam düşüme girecek gene Tepebaşı... Kitap fuan büyüyecek, büyü- yecek... Bütün o karanhk yapı- yı değiştirip, temizleyip, ışıtıp ki- taplarla dolduracak... Kitaplar... Kitaplar... Çiçekler gibi bah- çelere taşacak... Her yan cıvıl cıvıl.. Dokuz on gün düğün bay- ram... El ele, yüz yüze, iç içe... Sonra kitaplar bizlerle bütün kente yayılacaklar... Rıımlardan (Baştarafı 1. Sayfada) caklan da bildiriliyor. Rum kaynakları, davanm, hem siyasi hem de KKTC ile İn- giltere arasında ticaretin sünnesi nedeniyle ekonomik yönü bu- lunduğuna işaret ederek Ingiüz mahkemesinin bu davada vere- ceği karann, bundan sonraki gelişmeler için bir emsal oluştu- rabileceğini belirtiyorlar. Polly Peck kayyımlan, işada- mı Asil Nadir'den alacaklannı tazmin etmek amacıyla "KKTC Merkez Bankası'nın Londra bankalarındaki dövizlerinin donduruiması" için tngiliz Yük- sek Mahkemesi'nden bir ara emir çıkartmış, KKTC Merkez Bankası da Yüksek Mahkeme'- ye başvurarak karara itiraz et- mişti. Banka avukatı, devlet do- kunulmazhk yasasına göre "bir devletin merkez bankasırun do- knnulmaz olduğunu, bu yasada o devletin tngiliz hükümetince tanınmış olması keyfiyetinin aranmadığını" belirtmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle