22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Sığır vebası Türkiye'nin Rumeli kesiminde 'şimdilik*yok Trakya'nın sığırıhenüz temiz tNGÎLTERE 'Deli inek hastalığı'1988-90 arası îngiltere'yi etkileyen sığır vebası, 20 bin hayvanm imhasına ve Ingilizlerin çok sevdikleri eti uzun süre yiyememesine yol açtı. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Sığır vebası, tngiltere'yi 1988-90 arasında etkiledi. Sağlıkk sığırlann, bir iki gün içinde ayakta duramaz hale gelip ahşılmadık hareket- ler yaparak yere dilşüp ölme- leri Uzerine basın, hastalığa "deti inektaastahgı"adını tak- tı. Bilim adamlan ise bunun "bovine spongiform encepha- lo-pathy" olduğunu söyledi- ler. Hastahk, gündemde kal- dığı surece kısaca "BSE" di- ye anıldı. İki yıl içinde 20 bin büyükbaş hayvan, veteriner kararıyla imha edildi. Hayvancüığın bilimsel bi- çimde yapüdığı, gerek halkın, gerekse hükümetin besin mad- delerinde sağlık denetimlerini çok ciddiye aldığı lngütere'de, "orta cagdan kalma" bir has- talığm böyle ortaya çıkması şok yarattı. Bilim adamlan ise şaşırmadılar: Hastalık, benzer bir hastalıktan ölen koyunla- nn sakatatının, büyükbaş hay- van yemine kanştırılması so- nucunda ortaya çıkmıştı. Ot yiyemeyen büyükbaş hayvan- İann beyinleri süngersi bir ya- pıya dönüşüyor, sinir sistemi felce uğruyor, beyin humma- sı başhyor, kuduza benzer bir gönlnüm ortaya çıkıyor ve so- nuçta ölüyorlardı. Tanm ve Balıkçılık Bakan- lığı, hayvancüık bölgelerinde rastlanan hastalığa derhal el koydu. Büyükbaş hayvanlar tek tek muayene edildi. Has- talığı saptananlar imha edildi. Ancak, kamuoyunun et boy- kotu önlenemedi. Hastalığın insanlara da geçtiği bilinmedi- ği halde, boykot önlenemedi. Görüş beürten bilim adamla- n, "Geçmemesi için neden yok, ama geçtiğini de bilmiyonu" diyerek halktaki tedirginüği körüklediler. An- cak hastalığa yakalanan da çıkmadı. Yine de Ingilizler, çok sevdikleri eti uzun süre ye- mediler. Soğuk hava depola- nnda stoklanan 17 milyon to- na yakın etin de etkilendiği en- disesi uzun süre kamuoyunda silinmedi. AIMANYA Ingiliz yemi sığırlanyedi Almanya'ya sığır vebası, Ingiltere'den ithal edilen hayvan yemleriyle geldi. Bütün denetimlere rağmen, sığır etinin vebalı ohnadığına dair yüzde yüz garanti yok. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERIİN — Ingiltere'deki ünlü "sıgır vebası" Kıta Avru- pası'na ve bu arada Alman- ya'ya da geldi. "BSE" olarak nitelenen bu hastalığa yakala- nan hayvanlar titreyip sallan- maya, ayaklannın üstündc du- ramamaya başhyor. Sonunda düşüp ölüyorlar. lngütere'de 30 bini aşkın sığınn bu veba- dan öldüğü belirtüiyor. Almanya'ya sığır vebası, tn- gfltere'den ithal edilen yeniler- le geldi. Hayvanlann "sığır çüdırması" da denilen bu yolla telef olmasından sonra Aİman uzmanlar hastalığın nedenleri- ni araştırmaya başladılar. Hastalıktan sadece beyinlerde bir iz bulunabildi. Ve teşhis "spongioform enzefalopati" olarak belirlendi. Bu terimüı arkasında "beynin söngerieş- mesi" yatıyor. Vebaya yaka- lanıp ölen hayvanlann hepsi- nin beyinlerinin bir sünger gi- bi yumuşadığı ve delik deşik olduğu saptandı. Almanya'ya sığır vebası, In- giltere'den ithal edilen yemler- le geldi. Koyun etinin un hali- ne getirilmesinden oluşan bu ithal yemle beslenen sığırlar hastalanıyor. Aynı hastalık ts- viçre ve Fransa'da da ortaya çıktı ve her ülkede hastalanan hayvanlann Ingiliz yemleriyle beslendiği anlaşıldı. Fransa, Ingiltere'den 16 bin ton, Al- manya 578 ton un şeklinde hayvan yemi ithal etmiş bulu- nuyor. lngütere'de "BSE" denilen sığır vebası aslında koyunlar- da yaklaşık iki yüz yıldır bili- nen ve "scrapy" adı altında tanınan bir hastalık yüzünden ortaya çıktı. tngiltere'de bu hastalığı taşıyan koyunlann eti yine de yeniyordu. Çünkü has- talık yalnızca lenf düğüm ve dokulannda ve beyinde vardı. Ingilizier koyunlann bu parça- lannı atıp etini yiyorlardı. Ko- yunlann atılan parçalan top- lanıp un haline getirüerek hay- van yemine dönüştürülüyor- du. ABD Kırmızıet zatenzararlıSığır vebası geçen yıl New York'u sarstı. Tonlarca et yok edildi. Ama et endüstrisini asıl tehdit eden, sığır etinin yol açtığı kolesterol ve kalp hastalıkları. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Her şeyin bûyük olduğu ABD'de, sığır- lar ve sonınlan da büyük. Yal- nız Red Kit çizgi romanının "Et yer, et düşünür, et kafabdır" tümcesiyle sembol- lestirdiği sığır çiftlikleri ve sı- ğır biftekleri zaman Mman sı- ğır vebası tehlikesi geçirir. En büyük sığır vebası olayların- dan biri geçen yıl New York dvannda yaşandı. New York'- tan Avrupa'ya gönderilen sı- ğırlann hasta olduğu tespit edildikten sonra tonlarca et yok edildi. Büyüklük acısmdan sığır endüstrisi silah endüstrisinden sonra geliyor ABD'de. 1990 rakamlanna göre toplam 1.3 milyon sığır operasyonu 36.7 milyar dolar tutanndaydı. Et paketleme ve işlemden gecirme operasyonlannda toplam 225 bin kişi çalışıyor. Et bağlantı- h diğer endüstriler, ayakkabı, mum, ensulin, üb malzemele- ri, piyano anahtarlan, tutkal, yoğurt gibi üretimlerde mil- yonlarca kişi çalışıyor. ABD'- de yetişen mısırın yüzde 50'si sığrrlann şişmanlatılmasında kullanıhyor. Bütün bu yanla- n Ue birlikte sığır endüstrisi ABD milli değerlerinin yaşatı- lıp geliştirilmeşinde de temel endüstri birimi durumunda. Salgın hastalıklann yanı sı- ra sığır endüstrisini tehdit eden en ciddi rakip kolesterol ve kalp hastalıklan. Dolayısıyla çevreciler ve doktorlar et tüke- timine karşı ciddi bir savaş aç- mış durumdalar. Bu nedenle televizyon ekranlannda az pi- şirilmiş, kıvamlı kanlı sığır pir- zolalannın en imrendiren gö- rüntüleriyle yer aldığı et tüke- timini artırmaya yönelik rek- lamlara sık rastlamak müm- kun. Buna karşın doktorlar, kırmızı et ve sığır yağının ka- lın bağırsak kanserine neden olduğunu kaydederek, "Yenfl- mesi gerek maksimum kırmı- n et miktan sıfınür" slogaruy- la sığır endüstrisini yok etme savaşımı veriyorlar. Küçükçekmece Mezbahası'nda sığır vebası nedeniyle işler kesat. Hayvan alım-satımıyla uğraşan celepler, "Ne olur Anadolu'dan sığır gelişi önlensin" diyor. Celepler, büyük tüccarların ithal hayyanlara rağbet ettıklerini, hastalık nedeniyle yerli hayvanlara bakmadıklarını belirtiyor. Sığır vebası salgını öncesi kilosu 22 bin liradan satılan hayvanlar, şimdi kilosu 19 bin liradan satılıyor. Bakanlık sevkıyatm yasaklanması karan alırken, Küçükçekmece Mezbahası veteriner hekimi, sığır vebasının ancak 3 yılda kontrol altma almabileceğini söylüyor. SUAT KOZLUKLU Günde 150-200 büyükbaş hayvanın kesiminin yapıldığı ve tstanbul'un et gereksiniminin büyük bir bölümünün karşılan- dığı Küçükçekmece Mezbaha- sı'nda, "sıgır vebası" salgını ne- deniyle, "işler kesat." Normal günlerde yoğun bir hayvan trafîğine sahne olan Kü- çükçekmece Mezbahası'nda hayvan alım-satımı ile uğraşan "cekp'Mer, sığır vebasının işle- rine darbe vurduğunu söyleye- rek, "Ne olur Anadolu'dan sı- gır gelişi öulensin" diyorlar. Eylül ayı başmdan itibaren sı- ğır vebasından haberdar olduk- lanm belirten celepler, "Bider ba aydan itibaren elimizdeki hayvanlan ve hatta damızlık olarak beslediklerimizi bile sattık" diye konuşuyorlar. Mezbahadaki kesim ustalan, günlük kesimlerin sığır vebası salgını öncesi yaklaşık 200 ka- dar olduğunu belirterek, "has- talıkla birlikte bu kesimler yarı yanya düştiı. Bizim için bir so- nın yok" diyorlar. Mezbahaya haftada en az dört kere geldiğini belirten ce- lep Mesut Cambazogln, sığır vebasının Trakya'da görulmedi- ğini belirterek, "Bu işi ben de- demdeo ögrendim. Bir hay\anın hasta olup olmadıgını bir baktş- ta anlarun. 1980 yüından beri bu işi yapanm ve şiındiye kadar, şap ve şarbon türiinden hasta- lıklann haridnde büyiik bir sal- gınla karşılaşmadun. Bizi o ka- dar etkiledi ki bu hastalık, adı- nı duyan üretici bile elinde ne var ne yok satıyor. Yani adam damızlık hayvanını bile satıyor. 15 gün öncesine kadar günde 20-25 tane hayvan satıyordnm. Ama şimdi bu sayı en fazla ye- di veya sekiz oluyor. Ama ke- sinlikle söyleyebilirim ki Trak- ya'da sığır vebası denen lanet hastalık yok" diye anlatıyor. Celepler, büyük tuccarların Küçükçekmece Mezbahası'ndaki günlük kesimler, 200 baştan 100 baş civanna düştü. (Fotograf: SUAT KOZLUKLU) ithal hayvanlara rağbet ettikle- rini ve hastahk nedeni ile de yer- li hayvanlara bakmadıklarını belirtiyorlar. Celepler, aynca büyükbaş hayvanlarda pek sık hastalık görülmediğini, genelde görülen şap ve şarbon türunden hastalıklann da ithal hayvanlar- dan yerli hayvanlara geçtiğini söyluyorlar. Silivri Fener Köyü celeplerin- den Demirali Altınkaç, "Bizim büyük tuccariarda yanlış bir ka- nı var. Bu ithal hayvanlann fi- yatlan yeriilere göre bir veya iki bin lira daha ucuza satılıyor. Ve tabii ki rağbet bunlara. Bundan dolayı hayvan piyasası bir anda degişiyor. Küçük tüccarlar da bizim fiyatlara soğuk bakıyor. Ama temiz olduğu için bizimki- lerini tercih ediyorlar. Ben haf- tada dört gün gelir, 20 kadar da büyükbaş hayvanımı satar gi- derdim. O zamanlar para kaza- myorduk. Şimdi bu son 15-20 gündür haftada bir kez buraya gelebiliyoruz. O da kurtar nuyor" diyor. Hayvan satışlanmn, sığır ve- bası öncesi kilosu 22 bin liradan olduğunu, vebayla birlikte bu fiyatın 19 bine kadar düştiip- nü belirten celepler, bu fiyatın daha da düşmesinden endişe du- yuyorlar. Celep Zölkftr Ateş de bu ko- nuda duyduğu endişeyi şöyle di- le getiriyor: "Bizlerin normal zamanlarda sattığı 20-25 tane hayvan, şimdi beşe düştü. Bn böyle olunca bizler zor durum- da kaldık. Bizler zor duruma düşünce üretici köylü de daha çok zarara ngrnyor. Bir kötü ta- rafı daha var, o da eskiden gö- rürii sistemi ile vergi verirken 1983 yılında çıkan kanunla biz- leri de deftere kayıt ettiler. Boy- le ohınca, az da satsak çok da satsak vergimizi yine normal olarak ödüyoruz." Küçükçekmece Mezbahası Veteriner Hekimi Ahmet Aksoy da sığır vebasımn ancak 3 yıl içinde kontrol altına alınabile- ceğini belirterek, "Şimdi bnra- da asıl önemli olan nreticinin, "ihbarı mecbur" bu hastalığı îhbar etmesi. Ama halkımızda bir ön yargı var, biz ihbar eder- sek, hayvanlanmız öldürülecek ve devlet bir şey venneyecek. Ba kanı tamamen yanlış. Çünkü hastahk tespit edikBkten sonra, 3285 sayılı "Sağhk Zabıtası" kanunu geregi tazminat ödeni- |ror" diye konuşuyor. Yetkililer ve sığır üreticileri hastalığa karşı bilinçli ve ayraıtılı dezenfeksiyon uygulamak zorunda Sığır vebası nasılönlenir?Refarm Kimya Laboratuvan'ndan Gülbenk Yalçın, sığır vebasına karşı, üreticinin ve yetkililerin almalan gereken önlemler konusunda şu açıklamayı yaptı: Ekim ayı içerisinde ülkemizde görülmeye başlanan bulaşıcı sığır vebası hastalığının son günlerde tehlikeli biçimde yayıldığı haber alınmaktadır. özellikle et ve süt sığırlannı etkileyen sığır vebası; bulaşıcı ohnası, hız- lı bir yayılma göstermesi ve öldürucülüğü nedeniyle, ülkemizdeki sığır varlığını ciddi bir biçimde tehdit et- mektedir. Hastalığın yayümasının durdurulmaması ha- linde et ve süt arzında önemli ölçude duşme görulebi- Ur. Paramyxoviridae gnıbundan olan virüsün kontrol ve eredikasyonu çok sıkı bir karantina uygulamasının yanı sıra kesim ve imha ile mümkün olabilmektedir. Hastalığın sağlıkh sürülere sıçramaması için alınacak önlemierin başında hayvan dolaşımının önlenmesi, aşı- lama ve dezenfeksiyon gelmektedir. Bilgilerine başvur- duğumuz yabancı uzmanlar dezenfeksiyonun aşağıdaki şekilde uygulanmasmı önermektedirler. Dezenfeksiyonun Rolü: 1— Karantina alanının etrafında sıhhi bir konıma saglayarak, 1:200 oramnda sulandınlmış Farm Fluid S'i ayak havuzlannda, tekeriek havuzlannda kullanın ve ala- na giren ve çıkan bütün persooele ve taşıtlara püskür- tün. 1:250 oramnda sulandınlmış Virkon S ile hastalıklı ve ölü havvanlan taşıyan bütün araçlan temizleyin. 1:200 oramnda sulandınlan Farm Fluid S kullanarak bu araçlan dezenfekte edin. 1:250 oranındald Virkon S kullanarak hasta hayvan- larda kullanılan bütün ekipmanlan dezenfekte edin. 2— Hastahk bulaşmış alanlann dezenfeksiyonu. 1.250 oranmda sulandınlan Virkon S ile etkilenmiş alanlan temizleyin, bu arada yıkama snyunun içinde- ki virüsün yayılmasını önleyin. 1.200 oramnda sulandınlmış Farm Fluid S ile de- zenfekte edin. ' Profilaksi (Hastalıktan Konıma) ve Kontrol: Sığır vebası, enzotik (süreye mahsus) veya epizotik (hayvanlar arasında geçici bir süre için görünen) bir hastahktır. Yüksek risk taşıyan ulkeler genelde hastalığın epi- zotik olarak görülduğü alanlarda coğrafı veya ticari Sığır vebasının geçmişi 1000 yıldan daha eskilere dayanmakta. Hastabğın sağlıklı hayvanlara sıçramaması için abnacak önlemierin başında, hayvan dolaşımının önlenmesi, aşüama ve dezenfeksiyon geliyor. bağlantılan olan yerlerdır. Risk, hayvan dolaşımımn derecesine göre değişir. Bazı ülkelerde, mesela Ken- ya'da, sınırlarda sıkı kontrol yöntemleri uygulanır, gi- riş noktalannda kontrol birimleri kurulur ve ülkeye giren tüm hayvanlar aşılamr. Diğer bazı ülkelerde de, (örneğin Tayland), sınınn 50 km içine kadar bir bağı- şıklık duvan tum şüpheli evcil hayvanlann her yıl aşı- lanması ile sağlanır. En çok kullanılan aşı Iyophilize, zayıflatılmış, ke- çiden alınma virüstür. Son zamanlarda bu aşının ye- rini Kenya'da Plawright tarafından geliştirilen hücre kültürü, zayıflatımTiş RBKO strain almıştır. Hücre kül- türlü virüs sadece Iymphoid dokusu içinde büyür. Bu yüzden aşılanmış hayvanlar infekte olmazlar. Bu aşı- nın üretimi ucuz olup, kullammı da kolaydır. Hastalığın enzotik olduğu Ülkelerde sığırlarda pa- sif colostral korumarun değişken süresi oldukça bü- yük sorundur. Bu sorunu kısmen çözmek için bütün genç hayvanlar yaşlanna bakılmaksızın aşılanırlar. Bir yaşından küçük olanlar işaretlenmeden bırakıhrlar di- ğerleri ya damgalanırlar veya kulaklanna işaret konur. Işaretlenmeyenler ertesi yıl ikinci bir aşüamaya tabi tu- tulurlar. Kuluçka döneminde veya ateşh' dönemde verilen ya- ğın dozda antiserum ölumleri önleyebilir, eğer hayvan hastalığın erosif-mukoza dönemine girmişse anti-senım vermek gereksizdir. Tedavi vücut suyunun ve elektrot- lann azaltılması ile yapılır. Antibiyotiklerin ve sülfo- amitlerin sığır vebası virüsü üzerinde etkileri hiç yok- tur. Fakat daha sonra ortaya çıkacak infeksiyonlan önleyebilir. Aynı şekilde, uygun miktarlarda anti- protozoal ilaçlar gerekli olduğu zaman verümelidir. Yüksek riskli, enzatik ülkelerdeki kayıplarla basa çı- kabilmek için karantina önlemleri alınır ve aşılama zin- ciri uygulanır. Hayvanlar daha evvelden aşılanmış olup olmadıklarına bakılmaksızın aşılanırlar. Hasta hayvan- lar sürüden aynlır. Bazı veterinerler hastalığın bulaş- mış olduğu sürüleri de aşılayarak, zayıflatılmış virü- sün infekte olmamış hayvanlara bulaşmasını önleme umudunu taşırlar. Inıam hatiplerde türban krizd ERDOĞAN ERİŞEN NAZİFKARAÇAM ORDU/KIRKLARElJ — Türban, imam hatip liselerin- de sorun olmaya başladı. Or- du İmam Hatip Lisesi'nde Ku- ran'ı Kerim dersleri dışında türban takmak yasaklandı. Kı- nkkale İmam Hatip Lisesi'nde ise öğrencilerin derslere başör- tüsü ile girmelerine karşı çıkan bir öğretmen, vali tarafından gorevden alınarak başka bir okula atandı. Ordu İmam Hatip Lisesi'n- de türban için eylem başlat- mak isteyen kız öğrencilerin is- tekleri okul idaresinin uyanla- n uzerine sona ererken, RP Ordu 11 Başkam Mehmet tn- ce başkanhğında bir heyet Vali Hanefi Demirkoru ziyaret ederek okul idaresinin öğren- cilere türban takmalan konu- sunda esnek davranmalannı istediler. Buna karşüık Vali Demirkol, RP'li siyasilere yö- netmelik dışında bir öneri ge- tirmesinin mümkün olmadığı- m, yönetmelik neyi gerektiri- yorsa okul idaresinin uygula- mak zorunda olduğunu bildir- di. Ordu İmam Hatip Lisesi'- nde, kız öğrenciler Kuran'ı Kerim dışındaki diğer dersle- re de başörtüleri ile girmekte direniyor, hatta Istiklal Mar- şı okunurken de başörtülerini çıkarmak istemiyorlardı. Kız öğrenilere vehlerin verdiği des- teğe karşın okul idaresi ödün vermeyerek Milli Eğitim Ba- kanhğı'run kıhk kıyafet yönet- meliğini uygulamayı sflr- dürüyor. Kırklareli İmam Hatip Lise- si'nde kız öğrencilerin dersle- re başörtü ile girmelerine kar- şı çıkan fen dersleri öğretme- ni Vasfi Aktuna, Vali Baybars Sezerier tarafmdan görevinden ahnarak 8 yılhk Dalacalı ilköğ- retim okulu öğretmenliğine atandı. 2104 sayüı tebliğler dergisin- de yayımlanan yönetmeliğe göre imam hatip liselerinde kız öğrencilerin Kuran dersleri dı- şında, okula ve diğer derslere başörtü ile giremeyecekleri hükmüne karşın Ziya Eser'in müdür olarak atanmasından sonra, öğrenciler derslere ba- şörtülerle girmeye, lstiklal Marşı'm da başörtülü söyle- meye başladılar. Bu uygula- maya tepki gösteren 20 yılhk öğretmen Vasfi Aktuna, imam hatip okulundan alınarak il- köğretim okuluna verildi. A7&4 KISA • Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi KBB Anabilim Dalı Başkam Prof. Dr. Tab Ural, yabana sigara içen kisilerde gırtlak kanserinin altı kat daha fazla görüldüğünfl söyledi. • Solunum hastalıklan her yıl milyonlarca çocuğun ölümüne neden oluyor. Dünya Sağhk örgütü'ne (WHO) göre, solunum rahatsızhklan sonucu her yıl yaşamını yitiren 4.3 milyon çocuğun çok büyük bir bölümü zatürreden ölüyor. WHO tarafından yayımlanan raporlarda, solunum hastahklanrun 5 yaşın altmdaki çocuklar arasında çok ciddi bir sorun oluşturduğuna dikkat çekiliyor. • Çanakkale'nin Biga ilçesinde yeşil alana işeyen 5 kişiye 15'er bin üra para cezası verilmesi, ilçede günün olayı haline geldi. FUARI'NDA • YENİ YAPITLAR •KADIN KİTAPLIĞI •COK SATANLAR SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ BUGUN 21 Kasım Perşembe, 16.00-18.00 AYSEL EKŞİ-ZEYNEPORAL-JALE BAYSAL YARIN 22 Kasım Cuma, 16.00-18.00 MELİSA GÜRPINAR « ATAKOY MİGROS ATRİUM SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ 23 Kasmı C.tesi, 14.00-18.00 FÜSUN ÖNAL 24 Kasım Pazar, 15.00-18.00 YALVAC URAL Her gun: 11 00-20.00 F-M Kultur Merkeıi, Ortaklaı Cod. Meddiyekoy, Tel: 167 18 14 Kitaplan sateto ofcn yoymevfen'.- ABC / AÛA / AO*M / HA / AKI$ / AKTUZ ' A U N / A1T1N KİTAPIAB / ANT / AAA / AltSAy' ARflAN / ASKE aoJ\*s*NM/*ua/<KMWS/AyiMn 'uâw ' tAit* ı tos/ aBaajsvntitMu* / ttıa UTA I US / »ttllOTEK / tlLlM VE SOSYMİZM , B'IGI ' t »ET VE FOflUM / «OVU1 ' «BOlf / CAN / CEM / CEP / CUMAÜIE3 / CUMMU«T|I / C»C0A5 »A> MCIUK / CAĞOAS VAVIMA» I CWAB/ DAA«« / K MET / DEItCAH y DOST KITA6EV1 0O4EM / DOZLEW / E ' ED€BIYAT ; IKIM / (KIN / Ei f*2İAM E«EN'ES»l/fv«M'FONO'FCIİM/G(CE 'G»CB! ' G f « » SA^4A^ / GOIGE ' CUNOOÛAN Ogo ' HA IORA (TyYGUNt / HAON / HATIPOĞ4U / HAZIRAN I Hll / HURB1YU VAKFI / IÜt A ' kETl^V ' r * ı LAP ' NSAN ; M B / 195 / tSI#«U ' OCB! / KABA1O KASIAŞ ICAVHAM / KAYA KAr^AK K n / KOCAl ! KOfSAN/ UAtfO/UAVKUUT/MCTIS/MUmr NISAN ı ODA / O4JC ' OCAETMEN / ONCU , OYKU / OZE8 I OZGU» / rtt I PAB / fA«IIS / fATEl PfKf«E /HDMOUSE l t » J . «JH vf UAOOt ' SAH / SARMAl/ SAHANC t SAVAS / SAY / SCt / S1MAV1 / SJMGt / SOBUN / SOSYAİ / SUN ' rEKIN ' 1HOS / IOOAS / ICflUM ,' rCHOS , IU«« C* 0 € » * a / UNIU I VA«UK vt»SO / YA«A / YAICK YA.PA/YAPI I / TA«AK ' YASA / TAJAM / fAZrT ' YENİ IUBCU / YUKAİ / YOl / YO«DAM / VCN ' YU«T / »UVA Ş I Ş L I MİGROS GOLDEN PLAZA SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ 23 Kasım C.tesi, 15.00-18.00 HİLMİ YAVUZ 24 Kasım Pazar, 15.00-18.00 MARIO LEVİ Kkaplan sahşta oion yayrtevieri: ABC / ADA AOAV AfA &A1$ , AKYUZ ' ALAN / AiTfri KİTAPUft / ANT / AIU / AjftA/ AJVTAN ' *AKE CIOJ Vf SftMAT / A I * a A»WCıAS'A»«Nîl/B*SlAW/a*S«^«DS/BEBe(US\>liaTAIWflI/ MlGE , MTA ' B*S B Bi O!£K / BHIM VE SOSYA^ZM / 8ÜGİ / BI«V VI TOPIUM / BOYJI f MOY ' CAN / CEM ' CFP CUMAS1ESJ ' ru*WjRlYfT / CAÛ0A5 YAriNCIUK / CAÛ0A5 YAYINLAftl / CfNAR/D»MA0 / 0E Mf T ' DERGAH / DCS1 KİTAMV! DONEM / CHJZSfM / £ / EDCftlYAT / EKIM ' CKİN / El TA21AIB / f»EK !S)N'P^JM,K>JO KTfiM G«3 OE«CEK /GKCEK SANAT /GOlGf t G U N D O C A N / GU« / HA 8ORA !IUVOÜN ' HACAN i -*AliPOGlU / HA7IRAN / Hlt / HU»WYET VAKFl / O6A / tlfTtSIM / NCI LAP 1MSAN / rJÎTR / ı^S / ^ATAOl CKEB / KA&AiO ı «CASIA5 / ICAVRAM / KAYA , HAYT4AA / MYI / KORM '«ORSAN / IIMBO MA^RULUI MtTlS; MOıfYEl NRAN / OOA / ONUR 'OGftETMtN / ONCU / OYWJ Ort9 CZGUB PAM / PAI^ PARBUS ' PAYtl t =fNCEB€ 'KEOHOUSf ' «MZI / fiUM vt MADOE / SAK / SAfiMAl SA'BANC SAVAS , SAY / S£U SlMAVl ' SUgCt / SO«(jN / SOSYAl , SUJ , TEKts ' TEIOS / TOCA* ' lOHUM TOfiDS / T J«; E» 0f«NEÛl / UNIU / VARUK / VE«5O / Y A * A / YAIC^* ) »A PA / »A« Mtf S> YA«AK YASA VASAM ' YA7TI YtM TUKU ' YKMA2 / YC* ' fOHDAM ' VOH f YUBT / YUVA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle