18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURİYET/16 HABERLER 21 KASIM 1991 DeıııireFiıı keyîfli dönüşü(Baştarafi 1. Sayfada) krauna indi. Yeni bakanlar Taasu Çiller, Gökberk Ergenekon, Mehmet Batallı, Ersin Faratyalı'nın da katüdığı basm toplantısında, Demirel yine ayakta konuşma- yı yeğledi. 7 kasımda hukümeti kurma gûrevini üsüendiğini anımsatan Demirel, yeni hükü- metin 13 günde kurulduğunu kaydetti. Demirel, "DYP öe SHP'nin bir araya gekrek kur- daklan Türkiye Cnnıhuriyeti httkümeti şu aadan itibaren gö- retfnn başrodadır' dedi. Ba- kanlar Kurulu listesinin Cum- hurbaşkanı'nca onaylandığmı kaydeden Demirel, "Türkiye kanştk bir seçim tabtosundan hükümet çıkarmayı başarnuştır" dedi. Demirel, kamuoyu ve basının gösterdiği ilgiyi de şükrarüa kar- şıladığıru söyledi ve "Eger hü- kümetiB kendisi sorun orarsa, o zaman ülkenin vayfaaline"di- (, ye konuştu. Tek parti hüküme- r tinin de bu kadar sûrede oluş- *• turulabüeceğini vurgulayan De- mirel, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Hülriunet aynı zamanda btt- ynk soranlan nasd çözecegmi de iki siy«si partinin yönetimleri tartışarak neticeye bağlamış oJ- *. dagnndan hemen yanndan iti- ; barea (bugünden) ülkenin so- raaiannı önüne katmış olacak- •tir.Memfeketimize rahathk, hu- zar getirmek istiyornz. Memle- ' ketfanizin sornnlannı çözmek is- : tivoruz. Böyksme iyiniyetie yot- * dayız. Milktimizin, kamnoyu- •_ mazan, basmımınn ve bize oy 'veren venneyen butün vatan- I daşlannuzın destegiyle bülün , vatandaşlara yarartı olmaya ça- \ hşacağız. Türkiye Cumhuriyeti • hükümeti, herkesin hükümeti- dir. Btaaenaleyh bize sahip çı- kıldıgı, destek verildigi sürece başanh olacaktir. Mntlaka ba- şanh otacaktır. Çünkü iyiniyetle yola çıluluustır." Takvim . Demirel, hükümetin kurulu- şuna üişkin tezkerenin bugün Medis'te okunacagını, hükumet programınm 25 kasım pazarte- si günü Meclis'te okunacağını, program üzerindeki görüşlerin 28 kasım perşembe gunü Mec- lis'te tartışüacağmı kaydetti. Demirel, güvenoylamasırun da 30 kasım cumartesi günü yapı- lacağını söyledi. "Hükumet kurulmnştnr. Hü- kümetin varlığı güvenoyuna bagtı degildir. Devamı güveno- yuna bagbdır" diyen Demirel, "Şu dakikadan itibaren Tiırki- ye'de beaim başkanhgımda TC hükümeti vardır" şeklinde ko- nuştu. Basının, Bakanlar Kuru- lu üstesine üişkin tahminlerinin ytode 60-70 oranında tuttuğu- nu belirten Demirel, "ba tah- minlerin kendilerinden çıkmadıgım" vurguladı. SHP ile koalisyon görüşmelerinin ke- silmesinin yaratnğı heyecanı takdirle karşüadığını söyleyen Demirel, "Bir ülke taükumetini önemserse sorunlarmı önemser" dedi. Demirel, listeyi açıkladıktan sonra, "Gorüyorsunuz, Türki- ye'nin hemen hemen her köşe- staden seçttmiş getatiş degerii ar- kadaşlannuz, iki partinin deger- tt kadrolan yeni hükümette bkfcşmişlerair ' dedi. Kalabalık nedeniyle basm mensuplan De- mirel'e soru yöneltemedüer. De- mirel, kalabahğı güçlükle yara- rak salondan çıkarken, görevli- lerin dağıttığı bakanlann özgeç- mişleri kapışüdı. Demirel, basm toplannsmdan sonra Bakanlar Kurulu'nun Uk toplanüsına başkanUk etti. Bakanlar Kurulu'nun dafeuımı Bakanlar Kurulu' nda DYP'den Tansu Çiller, SHP'den Güler tleri olmak üze- re iki kadın bakan yer anrken, Demirel'in kabinede eski DMP Genel Başkanı Bedrertin Da- lan'a yer vermediğı dikkati çek- ti. DMP kökenlilerden sadece B.Dogancan Akyürek'in Çevre Bakanı olarak buhınduğu kabi- neye ANAP kökenlilerden de Akın Gönen Devlet Bakanı ve Hukümet Sözcüsü olarak girdi. Demirel, 12 Eylül öncesi ba- kanlanndan Ekrem Ceyhnn, ts- met Sezgin, Siımer Oral, Nec- mettin Cevneri ve Vefa Tanır'ı yeniden listesine alırken, parti- sinin genç isimlerini de bakan yaparak DYP'deki "genç-yaşk dengesini" gözetti. SHP'den Bakuköy Belediye Başkanı iken DYP'ye transfer olan Dr. Yddınm Aktnna da bekkndiği gibi Sağhk Bakanı oldu. SHP'deki dengeler tnönü, Bakanlar Kurulu'na sadece genel merkez yarüısı ola- NOTLAR rak bilinen, kendisine yakın isimleri aldı. Deniz Baykal yan- hlarının oluşturduğu "Yeni Sol" grubu ile "YenüikçUer"- den hiç kimseyi bakan yapma- yan tnönü, HEP kökenlileri de Bakanlar Kurulu'ndan uzakta tuttu. Hikmet Çetm'inDısişleri Ba- kanı olmasıyla boşalan SHP Genel Sekreterlik koltuğuna Inönü'nttn Ceydet SeM'nin gel- mesini istediği belirtiliyor. Inönü'nün SHP'ye düşen ba- kanlıklan isimlendirirken parti içi dengeleri gözetmemesinin ya- nı sıra bölgesel dengeleri de dik- kate almadtğı belirtiliyor. Gazi- antep'ten iki SHP'li bakan olur- ken, Trakya, Ege ve Doğu Ana- dolu bölgelerinden bakan alın- madı. Istanbul'dan bir mületve- kili bakanhğa getinlirken, Diyarbakır'dan Mehmet Kahra- man itısan haklanyla ilgili dev- let bakaru oldu. tnönü'nün bu uvn, parti içinde tepkilere neden oldu. Parti içi dengelerin Bakanlar Kurulu'nda dikkate alırunası konusunda çeşitli uyarüarda bu- lunan Baykal yaruuanrun, tavır- lannı sertleştirecekleri ifade edi- liyor. Kabine yapısı, Inönü'nün 25-26 ocakta yapüacak kurultay öncesinde Baykal yanlılan dışın- da Ercan Karakaş ile Ertugrul Günay ve arkadaşlannın oluş- turduğu Yenilikçikr grubunu da karşısma alması olarak değer- lendirildi. Aynca listeye HEP kökenli- lerin almmamasuun 22 kişiden oluşan bu grubun da parti için- deki konumlannı yeniden de- timijJBİ. toptaaosuuaçjyonun. ğerlendirmelerine yol açacağı Beraber sorumluluk yukknen öne sürüldü. Demirel, basın toplanüsından sonra yukarıdaki makanuna çı- karak tebrikleri kabul etti. Bu sırada SHP'li bakanlar da Bas- bakanlık'a gelerek Genel Baş- kan Erdal lnönü'yü bir süre beklediler. înönü, Hikmet Çe- tin ve Mehmet Mogultay ile bir- likte yurüyerek Başbakanlık'a geldi ve kendisini bekleyenlerle tokalaştıktan sonra Demirerin beklediği odaya çıktı. İki lider, bir süre burada gazetecüere poz verdikten sonra, aşağıya inerek Bakanlar Kurulu toplantı salo- nuna geçtiler. Demirel çok sayıda partili ve gazetecinin de izlediği Bakanlar Kurulu'nu açarken, "Hüküme- arkadaşlannuza başanlar dili- yorum" dedi. Demirel, hükümetinin işinin zor olduğunu, ancak uyum için- de çalışacagını vurguladı. Hü- kümet kuran partilerin, Türki- ye'nin en güçlü iki partisi oldu- ğunu belirten Demirel, "tsimiz zordur, ama uyum içinde birbi- rimizi anlayarak, ülkenin her ta- rafına hizmet götiurerek, berke- sin kanun öniinde eşiüigınl sag- lymak üzer* çahşmalanınızı sür- düreceğiz. Birbirimizi anbunadı- ğımız zamanlarda konuşarak, birbirimizi anlama yolunu bu- luruz" diye konuştu. Bu arada, başbakanhk devir-teslim töreni bugün saat 09.30'da, Süleyman Demirel ile Mesut Yılmaz ara- 11 yıl 1 ay 10 gün sonraöne geçti. Demireri karşılama- ya hazırdı. 0002 plakalı Chevrolet ma- kam otosu göründüğünde kala- balık dalgalandı. Demirel'in ya- mnda yine Cavit Çaglar vardı. Makam otosunun kapısı izdi- hamdan güçlükle açıhp da De- mirel'in başımn ucu göründti- ğünde bir alkış tufanı koptu. Alkışlara, "Yaşasın demokra- û", "Bra*o" sesleri kanştı. Demirel rahattı, gülüyordu ve kendisine uzanlan her eli sıkma- ya özen göstererek Başbakan- hk'm merdivenlerini çıku. Son kez 11 Eylül 1980 günü oturdu- gu odaya doğru tereddütsüz yü- rüdü. 11 yıl 1 ay 10 gün sonra yine bâşbakan idi. Görev devir teslimi bugün yapılacaktı, ama Demirel bir saniye bile gecikme niyetinde görttnmüyordu. Bir süre makam odasında oturdu, milletveküleri, bakanlar ve partüüerle sohbet etti, sonra da âşağı kattaki bakanlar kuru- CANAN GEDtK ANKARA — MesntY*maz'- ın "kus gibi hafifim" diyerek aynldıgı Başbakanlık'a Uk gelen Ekrem Ceyhun oldu. Devlet Ba- kanı Ceyhun, doğruca üst kat- taki Başbakanhk makamına çıktı, sonra da Mesut Yümaz'- m özel kalemi Şükrü Tufan'ı ya- nına çagırdı. tki saat içinde Baş- bakanhk, Demirel'i karşüama- ya hazır hale getirildi. Sonra Demirel'in yıllardır özel kalem müdurlüğü görevini yapan Talat Polat, DYP Anka- ra tl Başkanı Yunus Ertekin ve partüüer, Başbakarüık'uı önünü doldurdu. Demirel, Çankaya'da özal'- la görüşürken, bir alkış koptu. Bu kez gelen her zamanki şıkh- gı içinde Tansu Çiller'di. DYP'hler heyecanhydı. De- mirel'in Köşk'ten çıkışı gecik- tikçe espriler birbirini izledi. "tster misiniz Özal kabineyi onaylamasın." "Yok canım. Daha neler." "Belki bakanlan tek tek in- celiyordur." tnönü'ye herhalde Bakanlar Kurulu saati bildirilmemişti. .»„.... — tnönü bir süre Başbakanhk'a lkl f* r gelmeye başladüar Hep- ^ K u r u l u toplanüsını basma ve sı de heyecanh, ama mutluydu. partuuere aÇ ık başlatan Demi- tçişleri Bakanı tsmet Sezgin rel, büyük salon, büyük masa ve Başbakanlık'm merdivenlerini yüksek kürsü rahatsızhğını dile yıllar sonra yeniden tırmanırken bir an duraladı. Kutlamalara karşüık verirken, gözleri dolu doluydu. Necmettin Cevheri ile Vefa Tanır da Sezgin kadar heyecan- hydı. SHP'li bakanlar, girişin sol tarafında önce birbirlerini kut- ladılar, sonra da tnönü'yü bek- lemeye koyuldular. Saatler 19.20'yi gösterirken, bir ses duyuldu. "Erdal Bey geUyoriar." tnönü, beraberinde Hikmet Çetin ve Mehmet Mogultay ol- duğu halde sokagm ucunda gö- ründü. Yürüyerek geliyordu. Kamera ışıkları ile kamaşan gözlerme ellerini siper etti, sonra SHP'li bakanlarla tokalaşıp içe- riye girdi. Demirel'in beklediği odaya gazeteciler, bakanlar, milletvekilleri ve partililerle bir- likte çıktı. Başbakanhk'ın giri- şini dolduran DYP'üler tnönü'- yü de alkışladılar. tki lider tokalaştıktan sonra birlikte aşagıdaki bakanlar ku- rulu salonuna indiler. Salon yi- ne partiüler ve gazeteciler ile do- luydu. Demirel, tnönü'ye Tan- su Çiller'in hemen yanında ma- samn başındaki yeri gösterdi. tnönü, Tansu Çiller'le toka- lu salonuna inerek hükümetin laşttktan sonra çevresıne göz at- onaylandıgmı açıklad». Hınca- ?• , ^ n r a ** Tansu Hanım m hmç dolu büyük salondan alkış- ™?&™ 5 ı s ' l d a d ' : lar ve "bravo" sesleri yükseldi. "Bayafı buyuk masaymış .. tnönü'nün bu hayreüru De- Bakanlar daha sonra bırer l açüan yolun girişinde otosunun içinde bekledi, sonra da otosuy- la birlikte aynlarak genel mer- keze gitti. Saatler 18.30'u gösterdiğinde Başbakanhk binasuun duvarlan bir zil sesiyle çınladı. Demirel geliyordu... Girişteki salonu dolduranlar bu kez Başbakan- hk kapısmın önündeki merdi- venkre dizildüer. Faralyalı en getirmekten geri kalmadı. "Yüzlerinizi görmüyorum. Bu oturma düzenini sevmedim. Böyle yukanda oturmak, j-uzle- rinize yakandan bakmak tabi- atıma uymuyor. Bugünluk böy- le gidelim, sonra düzeltiriz. HoşgöniB." 'BABA'NIN DÖNÜŞÜ — DYP lideri 11 yü t ay 10 gün sonra askeri darbeyle kalktığı koltuğuna oturdu. Zincirbozan'da göz- altı. siyasi yasakiar ve muhatefette geçen ydlardan sonra Türkiye Cumhuri>eti'nin 49., kendisinin başbakanhk üstlendiği 7'inci hü- kümetini kurdu. Dün başbakanhk koltuğunda poz verirken DYP liderinin keyfı yerindeydi. (Fotograf: RIZA EZER» sında yapüacak. Bakanlann gö- rev değişimleri de daha sonra gerçekleşecek. Görev dağıhmı Bâşbakan Süleyman Demirel başkanhğında kurulan koalis- yon hükümetinde devlet bakan- lannın görev alanlan da belir- lendi. Devlet Bakanı Bâşbakan Yardımcısı Erdal tnönö'ye TÜ- BtTAK, Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu Başkanlıgı, MPM Başkanhğı ve TSE Başkanhğı bağlandı. Devlet Bakanı Cavit ÇagUra TKT ile ügili işlerin koordinas- yonunda Başbakan'a yardımcı ohna görevi veriürken öteki dev- let bakanhklarının görev dağıh- mı da şöyle: Devlet Bakanı Tanju Çiller. DPT, DtE, Hazine ve Dış Tica- ret, SPK, KİT Reformu Kurulu, Bankaahk ve Finans Reformu Kurulu. Devlet Bakanı Ekrem Cey- hun: Diyanet tşleri Başkanlıgı, Vakıflar Genel Müdürlüğü. Devlet Bakanı Akın Gönen: Hükumet içi koordinasyon, hü- kumet sözcülüğü, halkla ve par- lamento üe iUşkiler. Devlet Bakaru Gökberk Erge- nekon: tç ve dış basmla üişküer, Basın-Yaym ve Enformasyon Genel Müdurlüğü, Anadolu Ajansı Genel Müdurlüğü. Devlet Bakanı Orhan Kilerci- oglu: Yolsuzluklann takibi ve sonuçlandırılması, Reformlar ldaresi, Yüksek Denetleme Kurulu. Devlet Bakanı Ömer Barutçu: GAP tdaresi Başkanlıgı. Devlet Bakanı Mehmet Ali Yümaz: Gençlik ve Spor Genel Müdurlüğü, Futbol Federasyo- nu Başkanlıgı. Devlet Bakanı Şerif Ercan: Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Devlet Perso- nel Dairesi Başkanhğı, TODAİE. Devlet Bakaru Mehmet Batal- lı: Danıştay Başkanh|ı, Tapu ve Kadastro Gene.1 Müdurlüğü. Devlet Bakanı Güler tleri: Ka- dın ve aüe ile güçsüzlerin sorun- larırun çözümu için çahşmalar, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu Genel Mü- durlüğü. Devlet Bakanı Mehmet Kah- raman: Insan haklan konusunu geüştirme ve çözüme kavuştur- ma çalışmaları. » Devlet Bakanı tbrahim Tez: Deniz işkri sorunlan ve çözümü için çalışmalar yapmak. Devlet Bakanı Ennan Şahin: Şehirleşme ve şehircüik sorunla- nıu tespit ve çözüm araştırma- lan, Toplu Konut ldaresi Baş- kanhjb- ANAP hükümeti borç bırakü Dalan Içişleri'ni, Soysal Dışişleri'ni istedi GÜNSELt ÖNAL ANKARA — Bakanhk heye- canı yaşayan DYP ve SHP mil- letveküleri, bu kez 13.00 haber- lerini dinlemek için radyo başı- na toplanmadüar. DYP hstesini ögleden önce hazırlayan DYP Genel Başkanı Süleyman Demi- rel, Bakanlar Kurulu'na girecek- leri tek tek aradı, "bakan" ola- caklan müjdesini verdi. SHP üs- tesinde yer alanlar da haberi TKT vermeden önce öğrendüer. Böylece 12 Eylül sonrası özal- ın geuştirdiği, "Bakanlar Kunı- ln'nun radyodan açıklanması" geleneği de bozulmuş oldu. Dün milletvekillerinin yaşadı- ğı heyecan, radyo habeTİerini bekleme heyecam degüdi. SHP ve DYP liderlerinin hazırladık- lantisteler,son ana kadar değiş- ti. listelere giren milletvekilleri, son ana kadar yerlerini koruyup koruyamadıklanm merak etti- ler. Bu merak, Demirel listeyi sa- at 17.00'de Çankaya'ya götür- mek üzere yola çıkana kadar sürdü. Her iki partinin üstesi de yaz boz tahtasma dönmüştü. TBMM koridorlannda ba- kanlık heyacam yaşayanlardan birisi de daha önceki gün DYP Grup Başkan Veküliğine seçilen Vefa Tanır idL Her zamanki gi- bi erken saatlerde TBMM'deki odasına giren Tanır'm telefonu çaldı. Karşısında Demirel vardı: "Vefa bey, stzi GAP'tan so- rnmİB devlet bakanı atadun. Hayırtı olsun. Bana özgecmişi- nizi fakslayın." Tanır, Demirel'den ikinci tele- fonu ögleden sonra aldı. Demi- rel daha önce Orman Bakanh- ğı'na uygun gördüğü ömer Ba- rutcu'yla yerlerini degiştirdiğini bildiriyordu. Bedrettin Dalan ise üste heye- canıru bir gün önceden yaşamış- ü. Dalan, önceki gece Güniz So- kak'taydı. Demirel üe bir süre baş başa görüştü. Bakanhk rru istiyordu? Tmaz Tıtiz'in aktar- dığına göre, durum tam tersiy- di. Şehircilikle ügüi devlet ba- kanlığı SHP'ye verilince Dalan, bakanhk isteğinden vazgeçmiş- ti. Ama Demirel'in yakın çevrc- si Dalan olaymı daha farkh an- latıyorlardı: "Şehlrcilikk ilgili devlet ba- kanh£ı SHP'ye verilince Dalan geldi. Demiret'den beiediyeleri dekapsadıgıiçintçişteriBakan. hgı istedi. Demirel vermeyince de hükumet dışı tutolmasuu is- tedi Ama, Bedrettin Dogancan Akyürek'in hükümete gjmesim rica etti." Bakan olmayacağı önceden beUi olan Dalan gibi, önceki ge- ce devlet bakarüıklan kesinleşen Cavit Çaglar, Tansu Çiller, Ek- rem Ceyhnn ve Gökberk Erge- nekon da dün bakanhk heyeca- nı yaşamadılar. Demirel, Bakanlar Kurulu'n- da yer alacak 20 DYP'linin adı- ru öğle saatlerinden önce beür- lemişti. Ancak üste ögleden son- ra birkaç kez değişti. Liste de- gişükçe üzülenler ve sevinenler oldu. En fazla üzünlenlerden bi- ri Erzurum Milletvekili tsmail Köse idi. Köse, kendisini Diya- net lşleri Başkanlığı'ndan so- rumlu devlet bakanhğina öyle- sine hazırlamıştı ki bu göreve Ekrem Oynun'un getirildiğini öğrerünce hayal kınkhgı yaşadı. Demirel'in Uk beUrlediği liste- de adı geçen Doğan Baran (dev- let bakaru) ve Cemal Alişan (Çevre Bakanı) Ögleden sonra ürülenlere kauldı. Sevinenler ise devlet bakaru olan Orhan Kîler- cioglv ile Çevre Bakanhgı'na uy- gun görülen Bedrettin Dogan- can Akyürek idi. Öğle saatlerinde hükumet sözcüsü olacağı beUrtilen Çağ- lar'ın yerine Gönen'in bu göre- vi üstleneceği de ögleden sonra konuşulmaya başlandı. Demirel Uk Ustesini tamamla- dığı öğle saatlerinde, SHP Ge- nel Başkanı Erdal tnönü, hâlâ odasında, kabineye vereceği isimleri belirlemeye çahşıyordu. tnönü, odasında Onur Kumba- racıbaşı, Fikri Saglar ve Güneş Gürseler üe sabahın erken saat- lerinden itibaren çalışırken, çok sayıda SHP'li de koridorlarda beklediler. SHP grubunda dün en kırgın kişi Genel Sekreter Hikmet Çe- tin idi. tnönü, Çetin'i üste çahş- malan dışında tutunca bu hem Çetin'i üzdü hem de SHP tara- fından küçük bir krizin yaşan- masma neden oldu. Çetin, saat 10.30 srralannda TBMM*ye gel- di. Biraz sonra kendisini DYP Genel Sekreteri Ergenekon ara- dı. "Beyefendi emanetinizi bekliyor" diyerek DYP tarafmm sabırsızltğmı büdirdi. Çetin, hemen lnönü'nün oda- sına giderek Ergenekon'un me- sajını iletti. Ancak tnönü üste konusunda düşüncesini sorma- dığı gibi Çetin'e hiçbir bügi ver- medi. Çetin, odadan çıkarken oldukça sinirüydi. Birkaç daki- ka sonra çantasını ahp çıktı. Ge- nel merkeze gitti. tlerleyen saat- lerde TBMM'de bir daha Çetin'e rastlanmadı. Çetin, önceki gün bakanhk sayısının belirlenmesi sırasında yaşanan krizde de çantasını ahp gitmişti. Ancak o zaman tnönü, Çetin'i telefon ile aramış, Çetin de geri dönmüştü. Dün böyle ol- madı. tnönü, Çetin'i aradı, ama Çetin Meclise gelmedi. Înönü fle Çetin arasmdaki bu soğukluğun yaşandığı saatlerde basına sızan listede, Dışişleri Bakanı olarak Mümtaz Soysal yer ahyordu. Înönü o saate kadar, Dışişle- ri Bakanhğı için Çetin ve Soy- sal arasında terdh yapma sıkm- tısı yaşadı. tnönü, Soysal Dışiş- leri Bakanhğı dışında kabinede yer almak istemediğini büdirin- ce, bu görevde ısrarh olan Çetin'i devlet bakanhklanndan birine kaydumak istedi. Çetin'in yanıtı "hayır" oldu. Dışişleri Bakanhğı sorunu öğ- leden sonra yeni bir biçim aldı. Ergenekon, "çantasını alıp" ge- nel merkeze giden Çetin'e, De- mirerin ustesini götürdü. tki ge- nel sekreter bir süre göriiştuler. TBMM toplandığı saatlerde DYP'üler beUi olan bakanlan kutiuyorlardı. Soysal'ı kuüayan- lar da oldu. Ancak Soysal, "Ha- yırlı olsun"lara, "Daha bir şey beDi degil" karşüıgını verdi. Dı- şişleri Bakanhğı konusunu De- mirel, basın toplantısında acık- lığa kavuşturdu. Bakan, Soysal degil, Çetin idi. tnönü'nün, Çahşroa ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için Mehmet Dönen'i önermesi de tepki gör- dü. SHP'üler ve sendikacüar te- lefonla arayarak Dönen'e,K ol- maz" dedüer. lnönü, bu kez Al- gan Hacaloğlu'nu önerdi. So- nunda listeye giren Mehmet Mo- ğnltay oldu. Bakanhk umudunu uzun sü- re koruyan Ercan Karakaş, lnö- nü'den görüşme çağnsı almayın- ca odasına gitti. tlk beUi olan bürokrat da Toplu Konut îdaresi'nin başına getirilecek olan Yigit Gülöksüz oldu. CEZA HUKUKÇUSU PROF. DR. ÇETİN ÖZEK: 6 Leyla ZanaveHatipDicle'ye 125. ıııadde uygulanamaz' ANKARA (Cnmhuriyet Bü- rw») — TBMM'deki olayh ye- min töreninin kahramanlan SHP Diyarbakır mületveküleri Leyta Z * M ve Hatip Dide hak- VnviaVi soruştunnamn dayandı- nldığı Turk Ceza Yasası'mn 125. maddesi yeniden tartışma gündemine girdi. ; "Ü&e topraklannın bömn- •mtOme yöMUk faaüyetler" için idam cezası öngören bu madde- "4en halen, Terörle Mücadele 'Yasası ile şartla tahliye kapsa- ınında tutulan 300'ün üzerinde hükumlü ve tutuklunun cezaev- lerinde bulunduğu beürlendi. '. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Çeda öxek, Zana ve Dicle'ye eykmkrinden ötürü bu madde- nin uygulanmak istenmesini bir anayasa ihlaü olarak niteledi. Dide ise 125. maddenin tümüy- le kalduıhnasını istedi. tstanbul Barosu Başkanı avukat Tnrgut %tnm da " B u u n hokuk için- ût Jtri yoktwr" dedi. Aakan DGM Başsavcuığı'- nca Zana ve Dicle'ye uygulan- mak isteoen TCK'nm 125. mad- desi şöye: "Devlet toprmUarmui tama- muu veya bir laamuu yabancı Mr derietn hikimiyeti altma konuıya veya dertetu Istikli- UtoricbevryabhügUbozma- ya veya dcvletu haUaİTeti al- t a t e bahmaa topraUardan bir kMBmı devlet idarestedeaayv- mayamatırf bir fiü işfeyen kim- tc öVim cezaayla cezalandın- hr." Bu madde, yargı organlann- ca çoğunlukla PKK, KUK. ve KAWA gibi Kürt örgütlerinin davalannda uygulamyor. Son olarak çıkanlan Terörle Mücadele Yasası'nda da bu maddeden yargılananlar şartla tahliye kapsamı dışmda tutuldu, SHP'nin bu yasaıun tümüne Üişkin iptal başvurusu üe bu maddeden yargılananlar için de şartla tahliye oianağı doğdu, an- cak Anayasa Mahkemesi, henüz bu başvuruyu görilşmeye başla- yamadı. SHP'nin iptal başvurusu, he- nüz raportör tarafmdan incele- niyor. Raportörün raporunu hazırlayarak mahkemeye heye- tine sunmasının ardından baş- vuru görûşülerek sonuçlandın- lacak. Mahkemenin, SHP'nin başvurusunu yılbaşına kadar karara baglaması bekleniyor. Ankara DGM Başsavcüığı'- nca, hakkmda Leyla Zana Ue birlikte TCK'nm 125. maddesi uyannca idam cezası istemiyle soruşturma yürütülen SHP Di- yarbakır Milletvekili Hatip Dic- lcy Cumburiyet'e şu değerlendir- mcyi yapü: "Sayıa DGM snvconu kuüu- yonm. KeWüerui herhM^ bk leküde saclaauyoram. Çlnki kakkuuziaki idam UdeM, hâlâ yirtrmkie bahnmı 12 Ey»ül h«- Iralraaa dayaadıNmıştur. Bnnn da Türldye'de, 12 Eylttl mub- fı, deawkraai, döşüce özgür- MJİü, nsan haklan rt hmkmk ata- temlau soranlaruu tartıymaya açttftı için ofaunln bir geUsme olarak degerieadiriyonıın. Ya- nbtra^amâayararhobnu$tar. B» Mdenle Sayın Demiral'ı (DGM Başsavası Nusret Demi- ral) kothıyoram. Çaakü biz tar- ta$a Urbşa bir noktaya gelece- giz, sormnlan çözecegiz." 125. maddenin tümüyle ytl- rürlukten kaldınlmasını da iste- yen Dide, "Bm madde tümüyle ovtadankakhrdmalı, bu madde- ye göre tatokln ve hikümlü otaalar da serbest bnakümab- a«r. Şa aa yafaoan yeni yapdan- ma döaemi içmde, bo maddenin ytri yoktar. YeaMen gözden ge- çtrÜBMa, demokratik bir tarzda tekrar y^p>^THhn*"'yM* r " diye konuştu. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Çetin Öıek, konuya üişkin Cumhuriyet'e şu değerkndirme- yi yaptı: "1. Anlaşüan hazırhk soruş- turması yapıhyor ve dokunul- mızhğın kaldınlması isteniyor, bu mümkün degildir. Zira, kişi secüdiginin tespit edUmesi ve mazbatasmı almakla mületvekili sıfatını kazanır. Kazandığına göre anayasanın 83. maddesinin 1. fıkrasında yer alan mutiak yasama dokunulmazhğindan da yararlanır. Ayru fıkraya göre mületvekUi Meclis çahşmalan sırasuıda söy- lediği sözden, açıkladıgı düşün- ceden, verdigi oydan dolayı so- rumlu tutulamaz. Yani, söyle- nen söz, açıklanan düşünce ve verilen oy ne türden olursa ol- sun, milletvekiü hakkmda ceza soruşturması yapüamaz. Mutiak yasama dokunulmaz uğının kaldınlması diye bir yön- tem ve kavram yoktur. Mutiak yasama dokunuhnazhğı millet- veküirûn sorumluluğunu orta- dan kaldıran bir müessesedir. Bu açıdan Ankara DGM Savcı- hğı'mn hazırlık soruşturmasına başlaması, dokunulmazlığın kaldınlması için TBMM Baş- kanlıgı'na başvurması tümüyle anayasal kurallara aykındır. 2. Kaldı ki Türk Ceza Kanu- nu'nun 125. maddesindeki ülke topraklarım böhne suçunun iş- lenebümesi için ülke topraklan- nın bölünmesine yönelik mad- di, icra hareketinin varlığı zo- runludur. Belirtüen amaca yönelik dü- şünce açıklanması hazırhk hare- ketine girişümesi 125. maddeye göre cezalandınlamaz. Kaldı ki bir eylemin 125. maddeye göre cezalandırılması için failin kas- tinuı ülke topraklanmn bölün- mesine yönelik olması ve bu kast üe işlenmiş bir eylemin bu- lunması zorunludur. Söz konusu kişüerin Meclis kürsüsünde sarf ettikleri sözle- rin toprak bütünlügünü böhne- ye yönelik kast üe söyleyip söy- lemedikleri belirgin degüdir. Aynca Mecüs'te söylenüen sözlerin devletin toprak bûtün- lüğunün bölünmesine yönelik icra harekeü olarak kabul edi- lemeyeceği de açıktır. 'Söz' Ue devlet topraklarun böhne imkâ- nı bulunmadığma göre 125. madde kapsamında bir icra ha- raketi mevcut degildir. Bu açıdandır ki mutiak yasa- ma dokunuhnazhğı söz konusu olmasa dahi belirtüen eylemin 125. maddeye göre cezalandınl- ması oianağı yoktur. Kanaatim- ce, muüak yasama dokunul- mazhğı kapsamındaki bir ey- lemden dolayı kamu davası aç- maya yönehnek de toprak bü- tünlüğünü böhneye yönelmek kadar önemli bir anayasal ihlal- dir. Anayasal haklann ve huku- kun ıhlalidir." tstanbul Barosu Başkanı avu- katKazan'ın görüşü deşöyle: ' Bunun hukukiçinde bir ye- ri yoktur. Bir kepazeüktir. Bu koaada hukoki degerleadirme yapmak abestfr. Bütün paria- meoter demokrmslerin temei ta- $ı parlamento üyesüün parla- •MntodaUerisardagüdüşüce- dea dolayı asla sonuam tntula- mayacagıdır. Bu, hiçbir taıtç- ma kaMırmaz. Bana göre ba iki iosaa möBasebetsiz bir şov yap- mışlardır. Şündi yeni kumlan hökömetk birlikte gerçekfcşece- gi anlaşüan demokratik acjlım- lar karşısuda dnramnnun zor- lanacagını anlayan Denüral baş- ka Mr şov yapmaktadu-." TURAN YTJLMAZ , ANKARA — 8 yühk Urtidar-» lannı bugün Tesmen noktalaya4 cak olan ANAP, yeni hüküme4 te "devletia bilançosu"nu çı-; kardı. Eski Devlet Bakanı v r Bâşbakan Yardımcısı Prof. Dr.' Ekrem Pakdemuii tarafmdan hazırlanan 64 sayfahk "Yöae- timi Devrederken" başnkh bi- lançoda, Türkiye'nin "rekabet gncü yönünden Macaristan, Yunanistan ve Portekiz'den iyi, tspanya ile eşit ve ltalya'ya ya- kın bir dnramda" olduğu savu-; nuldu. ', • Büançoda, ana hatlan ile Türkiye ekonomisinin mevcut durumu şu şekilde beUrtildi: I "Enflasyon: 1991 yümdaey-' lul ve ekhn aylarmda enflasyo- nun düşüş eğiumi gösterdigi gö- rülebümektedir. Son iki aydaki _ enflasyon dusüşü yüzde 4'ü bul-» maktadır. ', GeUr dagıhmı: Ülkemizde; özeUikle 1989 yılmdan itibaren; toplu pazarhk sistemi çerçeve-» sinde ücretlerde sağlanan gelış-î meler ve aynca maaşlarda yapı-\ lan dûzenlemeler sonucundaj müli gelirin paylaşunında üaetli' ve maaşh kesim lehine bir iyüeş- • me olduğu kabul edümektedir. Teşvikler: 1991 yıhnda, son iki yüda verilen teşvik belgele-» rinin oranında, yatırun bedeli-1 ni geçecek bir bîz mevcuttur. ' Üıracat: 1983-90 yıüan ara-', sında ihracatımız yüzde 126 art-' mış, bu dönemde üıracaturuz dünya Uıracatmm gelişmesinin yüzde 50 önünde ohnuştur. tthalat: 1983-90 yülan arasm- da, ithalatımız yüzde 141 ora- runda artarken, dünya ithalatı yüzde 84 artmıştır. 70'li yular- da bu oranın yansında bulunu- • yorduk. \ Dış ticaret açtfı: Sürekli açık ; veren dış ticaretimiz, 1983-90 j yülan arasında gehşmesi hiç dö- *) nemle mukayese edilmeyecek * • bir gelişme göstermiştir. 1991 \ yüındaki açık 1960'h yülann se-} viyesine gerilemiştir. 8 ayhk j açık, 4 milyar 800 müyon dolar • olup, geçen yıhn ayru dönemi-1 ne göre yüzde 16.7 azalma gös- \ termiştir. } Dış borclan Dış borçlarda kı- } sa vadeü borçlar 1991 yıhnda ı azahnıştır. Haziran 1991 itiba-1 nyla toplam dış borçlaruruz 43 \ milyar 752 milyon dolara geri- \ lemiştir. { Yabancı sermaye: 1991 yüı gi- • rişleri dikkate ahndığmda yü so- • nu itibanyla yühk yabancı ser- • maye girişi bir milyon dolara - yakın bir değer otacaktır. Merkez Bankaa: Reel arüam- ; da emisyon duşmektedir. Bu -_ ekonominin kaydi paraya doğ- • ru kaydığını ifade etmektedir. Rezerv para oranmın da reel an- lamda kuçülmesi, Merkez Ban- i kası'mn ekonomi içindeki, ma- - li sektördeki rolünün küçüldü- î ğünü ifade etmektedir. ', Ücret ve maaşJar: 1989 yüm- ', dan itibaren gerçekleştirilen dü- J zerüemeler sonucunda, ücret ve 5 maaşlarda önemli ölçüde iyüeş- 5 meler sağlanmıştır. Son üç yü- î daki ücret arüşlan, geçmişte ba- 5 zı yülarda meydana gelen reel j kayıpları da karşüayacak sevi- I yede gerçekleşmiştir. « tç borçlar: 1991 yıhnda, iç I borçlarm toplam bütçe geürle- rine oram da düşmüş ve 1980 yı-* lındaki değerlere gerileyen biı görünüm vermiştir. Yü sonu iti- banyla iç borç toplamı 80 tril- yon üradır. KtT'len KtT'ler için 1991 yı- hnda beklenen zarar 19 trüyon- dan fazladır. Bütçe: Konsolide bütçe açığı- nın GSMH'ya oram 1980'de yüzde 3.7, 1983'te yüzde 2.7, 1990'da yüzde 4.1 ve 1991'de de yüzde 3.9'da kalacagı tahmin edümektedir. Ahnan tum önlem- lere karşın işsizük ülkede ciddi- yetini korumaktadır. tşsizliği ölçmede standart bir ölçü kul- Ianmadıgırûi2dan 0 jtilen ra- kamlar çehşküidir.' Büançoda, aynca şu bügilere yer verüdi: • Merkez Bankası'ndan ktü- btnüaa kısa vadett avans, hükü- metin kanani ktdlanma hakkı- nıa üçte ildsi mertebesUdedir. • Son sekiz yıhn ekononük biyümesi yüda ortalama yüzde 5.8'dir. • Bugan 1 müyon 960 bin te- teton mevcattar. • Tefcfonsuz ve eiektriksiz köy katananuştır. • tmalat sanayiinde kapaate koUanunı yüzde 75'e çıkmıştır. BUançoda, Türkiye'nin reka- bet gücünün Macaristan, Yuna- nistan ve Portekiz'den iyi, tspanya Ue eşit ve ltalya'ya ya kın bir durumda olduğu da be ürtüerek, "tş alemiain ve iş or tammın gaveaüirUgî yönünde Türkiye, Macaristan, Yuaanis taa, tspaaya, ttarya, PortekL Avustralya, Fransa, Norveı Yeni Zelanda, tngiltere ve t veç'ten daha iyi dunımdadu görüşüne yer verfldi. GULERYUZIJÜ CJDDİ1İK Vedat Günyol 8.000 Hra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan TÜrkocağ Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanb Ödemett gönderilnıez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle