Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:UMHURİYET/16 HABERLER 21 KASIM 1991
DeıııireFiıı keyîfli dönüşü(Baştarafi 1. Sayfada)
krauna indi.
Yeni bakanlar Taasu Çiller,
Gökberk Ergenekon, Mehmet
Batallı, Ersin Faratyalı'nın da
katüdığı basm toplantısında,
Demirel yine ayakta konuşma-
yı yeğledi. 7 kasımda hukümeti
kurma gûrevini üsüendiğini
anımsatan Demirel, yeni hükü-
metin 13 günde kurulduğunu
kaydetti. Demirel, "DYP öe
SHP'nin bir araya gekrek kur-
daklan Türkiye Cnnıhuriyeti
httkümeti şu aadan itibaren gö-
retfnn başrodadır' dedi. Ba-
kanlar Kurulu listesinin Cum-
hurbaşkanı'nca onaylandığmı
kaydeden Demirel, "Türkiye
kanştk bir seçim tabtosundan
hükümet çıkarmayı
başarnuştır" dedi.
Demirel, kamuoyu ve basının
gösterdiği ilgiyi de şükrarüa kar-
şıladığıru söyledi ve "Eger hü-
kümetiB kendisi sorun orarsa, o
zaman ülkenin vayfaaline"di-
(, ye konuştu. Tek parti hüküme-
r tinin de bu kadar sûrede oluş-
*• turulabüeceğini vurgulayan De-
mirel, sözlerini özetle şöyle
sürdürdü:
"Hülriunet aynı zamanda btt-
ynk soranlan nasd çözecegmi de
iki siy«si partinin yönetimleri
tartışarak neticeye bağlamış oJ-
*. dagnndan hemen yanndan iti-
; barea (bugünden) ülkenin so-
raaiannı önüne katmış olacak-
•tir.Memfeketimize rahathk, hu-
zar getirmek istiyornz. Memle-
' ketfanizin sornnlannı çözmek is-
: tivoruz. Böyksme iyiniyetie yot-
* dayız. Milktimizin, kamnoyu-
•_ mazan, basmımınn ve bize oy
'veren venneyen butün vatan-
I daşlannuzın destegiyle bülün
, vatandaşlara yarartı olmaya ça-
\ hşacağız. Türkiye Cumhuriyeti
• hükümeti, herkesin hükümeti-
dir. Btaaenaleyh bize sahip çı-
kıldıgı, destek verildigi sürece
başanh olacaktir. Mntlaka ba-
şanh otacaktır. Çünkü iyiniyetle
yola çıluluustır."
Takvim
. Demirel, hükümetin kurulu-
şuna üişkin tezkerenin bugün
Medis'te okunacagını, hükumet
programınm 25 kasım pazarte-
si günü Meclis'te okunacağını,
program üzerindeki görüşlerin
28 kasım perşembe gunü Mec-
lis'te tartışüacağmı kaydetti.
Demirel, güvenoylamasırun da
30 kasım cumartesi günü yapı-
lacağını söyledi.
"Hükumet kurulmnştnr. Hü-
kümetin varlığı güvenoyuna
bagtı degildir. Devamı güveno-
yuna bagbdır" diyen Demirel,
"Şu dakikadan itibaren Tiırki-
ye'de beaim başkanhgımda TC
hükümeti vardır" şeklinde ko-
nuştu. Basının, Bakanlar Kuru-
lu üstesine üişkin tahminlerinin
ytode 60-70 oranında tuttuğu-
nu belirten Demirel, "ba tah-
minlerin kendilerinden
çıkmadıgım" vurguladı. SHP
ile koalisyon görüşmelerinin ke-
silmesinin yaratnğı heyecanı
takdirle karşüadığını söyleyen
Demirel, "Bir ülke taükumetini
önemserse sorunlarmı
önemser" dedi.
Demirel, listeyi açıkladıktan
sonra, "Gorüyorsunuz, Türki-
ye'nin hemen hemen her köşe-
staden seçttmiş getatiş degerii ar-
kadaşlannuz, iki partinin deger-
tt kadrolan yeni hükümette
bkfcşmişlerair ' dedi. Kalabalık
nedeniyle basm mensuplan De-
mirel'e soru yöneltemedüer. De-
mirel, kalabahğı güçlükle yara-
rak salondan çıkarken, görevli-
lerin dağıttığı bakanlann özgeç-
mişleri kapışüdı.
Demirel, basm toplannsmdan
sonra Bakanlar Kurulu'nun Uk
toplanüsına başkanUk etti.
Bakanlar Kurulu'nun
dafeuımı
Bakanlar Kurulu' nda
DYP'den Tansu Çiller,
SHP'den Güler tleri olmak üze-
re iki kadın bakan yer anrken,
Demirel'in kabinede eski DMP
Genel Başkanı Bedrertin Da-
lan'a yer vermediğı dikkati çek-
ti. DMP kökenlilerden sadece
B.Dogancan Akyürek'in Çevre
Bakanı olarak buhınduğu kabi-
neye ANAP kökenlilerden de
Akın Gönen Devlet Bakanı ve
Hukümet Sözcüsü olarak girdi.
Demirel, 12 Eylül öncesi ba-
kanlanndan Ekrem Ceyhnn, ts-
met Sezgin, Siımer Oral, Nec-
mettin Cevneri ve Vefa Tanır'ı
yeniden listesine alırken, parti-
sinin genç isimlerini de bakan
yaparak DYP'deki "genç-yaşk
dengesini" gözetti.
SHP'den Bakuköy Belediye
Başkanı iken DYP'ye transfer
olan Dr. Yddınm Aktnna da
bekkndiği gibi Sağhk Bakanı
oldu.
SHP'deki dengeler
tnönü, Bakanlar Kurulu'na
sadece genel merkez yarüısı ola-
NOTLAR
rak bilinen, kendisine yakın
isimleri aldı. Deniz Baykal yan-
hlarının oluşturduğu "Yeni
Sol" grubu ile "YenüikçUer"-
den hiç kimseyi bakan yapma-
yan tnönü, HEP kökenlileri de
Bakanlar Kurulu'ndan uzakta
tuttu.
Hikmet Çetm'inDısişleri Ba-
kanı olmasıyla boşalan SHP
Genel Sekreterlik koltuğuna
Inönü'nttn Ceydet SeM'nin gel-
mesini istediği belirtiliyor.
Inönü'nün SHP'ye düşen ba-
kanlıklan isimlendirirken parti
içi dengeleri gözetmemesinin ya-
nı sıra bölgesel dengeleri de dik-
kate almadtğı belirtiliyor. Gazi-
antep'ten iki SHP'li bakan olur-
ken, Trakya, Ege ve Doğu Ana-
dolu bölgelerinden bakan alın-
madı. Istanbul'dan bir mületve-
kili bakanhğa getinlirken,
Diyarbakır'dan Mehmet Kahra-
man itısan haklanyla ilgili dev-
let bakaru oldu.
tnönü'nün bu uvn, parti
içinde tepkilere neden oldu.
Parti içi dengelerin Bakanlar
Kurulu'nda dikkate alırunası
konusunda çeşitli uyarüarda bu-
lunan Baykal yaruuanrun, tavır-
lannı sertleştirecekleri ifade edi-
liyor. Kabine yapısı, Inönü'nün
25-26 ocakta yapüacak kurultay
öncesinde Baykal yanlılan dışın-
da Ercan Karakaş ile Ertugrul
Günay ve arkadaşlannın oluş-
turduğu Yenilikçikr grubunu da
karşısma alması olarak değer-
lendirildi.
Aynca listeye HEP kökenli-
lerin almmamasuun 22 kişiden
oluşan bu grubun da parti için-
deki konumlannı yeniden de- timijJBİ. toptaaosuuaçjyonun.
ğerlendirmelerine yol açacağı Beraber sorumluluk yukknen
öne sürüldü.
Demirel, basın toplanüsından
sonra yukarıdaki makanuna çı-
karak tebrikleri kabul etti. Bu
sırada SHP'li bakanlar da Bas-
bakanlık'a gelerek Genel Baş-
kan Erdal lnönü'yü bir süre
beklediler. înönü, Hikmet Çe-
tin ve Mehmet Mogultay ile bir-
likte yurüyerek Başbakanlık'a
geldi ve kendisini bekleyenlerle
tokalaştıktan sonra Demirerin
beklediği odaya çıktı. İki lider,
bir süre burada gazetecüere poz
verdikten sonra, aşağıya inerek
Bakanlar Kurulu toplantı salo-
nuna geçtiler.
Demirel çok sayıda partili ve
gazetecinin de izlediği Bakanlar
Kurulu'nu açarken, "Hüküme-
arkadaşlannuza başanlar dili-
yorum" dedi.
Demirel, hükümetinin işinin
zor olduğunu, ancak uyum için-
de çalışacagını vurguladı. Hü-
kümet kuran partilerin, Türki-
ye'nin en güçlü iki partisi oldu-
ğunu belirten Demirel, "tsimiz
zordur, ama uyum içinde birbi-
rimizi anlayarak, ülkenin her ta-
rafına hizmet götiurerek, berke-
sin kanun öniinde eşiüigınl sag-
lymak üzer* çahşmalanınızı sür-
düreceğiz. Birbirimizi anbunadı-
ğımız zamanlarda konuşarak,
birbirimizi anlama yolunu bu-
luruz" diye konuştu. Bu arada,
başbakanhk devir-teslim töreni
bugün saat 09.30'da, Süleyman
Demirel ile Mesut Yılmaz ara-
11 yıl 1 ay 10 gün sonraöne geçti. Demireri karşılama-
ya hazırdı.
0002 plakalı Chevrolet ma-
kam otosu göründüğünde kala-
balık dalgalandı. Demirel'in ya-
mnda yine Cavit Çaglar vardı.
Makam otosunun kapısı izdi-
hamdan güçlükle açıhp da De-
mirel'in başımn ucu göründti-
ğünde bir alkış tufanı koptu.
Alkışlara, "Yaşasın demokra-
û", "Bra*o" sesleri kanştı.
Demirel rahattı, gülüyordu ve
kendisine uzanlan her eli sıkma-
ya özen göstererek Başbakan-
hk'm merdivenlerini çıku. Son
kez 11 Eylül 1980 günü oturdu-
gu odaya doğru tereddütsüz yü-
rüdü. 11 yıl 1 ay 10 gün sonra
yine bâşbakan idi. Görev devir
teslimi bugün yapılacaktı, ama
Demirel bir saniye bile gecikme
niyetinde görttnmüyordu.
Bir süre makam odasında
oturdu, milletveküleri, bakanlar
ve partüüerle sohbet etti, sonra
da âşağı kattaki bakanlar kuru-
CANAN GEDtK
ANKARA — MesntY*maz'-
ın "kus gibi hafifim" diyerek
aynldıgı Başbakanlık'a Uk gelen
Ekrem Ceyhun oldu. Devlet Ba-
kanı Ceyhun, doğruca üst kat-
taki Başbakanhk makamına
çıktı, sonra da Mesut Yümaz'-
m özel kalemi Şükrü Tufan'ı ya-
nına çagırdı. tki saat içinde Baş-
bakanhk, Demirel'i karşüama-
ya hazır hale getirildi.
Sonra Demirel'in yıllardır
özel kalem müdurlüğü görevini
yapan Talat Polat, DYP Anka-
ra tl Başkanı Yunus Ertekin ve
partüüer, Başbakarüık'uı önünü
doldurdu.
Demirel, Çankaya'da özal'-
la görüşürken, bir alkış koptu.
Bu kez gelen her zamanki şıkh-
gı içinde Tansu Çiller'di.
DYP'hler heyecanhydı. De-
mirel'in Köşk'ten çıkışı gecik-
tikçe espriler birbirini izledi.
"tster misiniz Özal kabineyi
onaylamasın."
"Yok canım. Daha neler."
"Belki bakanlan tek tek in-
celiyordur."
tnönü'ye herhalde Bakanlar
Kurulu saati bildirilmemişti. .»„.... —
tnönü bir süre Başbakanhk'a
lkl
f*
r
gelmeye başladüar Hep- ^ K u r u l u
toplanüsını basma ve
sı de heyecanh, ama mutluydu. partuuere aÇ
ık başlatan Demi-
tçişleri Bakanı tsmet Sezgin rel, büyük salon, büyük masa ve
Başbakanlık'm merdivenlerini yüksek kürsü rahatsızhğını dile
yıllar sonra yeniden tırmanırken
bir an duraladı. Kutlamalara
karşüık verirken, gözleri dolu
doluydu.
Necmettin Cevheri ile Vefa
Tanır da Sezgin kadar heyecan-
hydı.
SHP'li bakanlar, girişin sol
tarafında önce birbirlerini kut-
ladılar, sonra da tnönü'yü bek-
lemeye koyuldular.
Saatler 19.20'yi gösterirken,
bir ses duyuldu.
"Erdal Bey geUyoriar."
tnönü, beraberinde Hikmet
Çetin ve Mehmet Mogultay ol-
duğu halde sokagm ucunda gö-
ründü. Yürüyerek geliyordu.
Kamera ışıkları ile kamaşan
gözlerme ellerini siper etti, sonra
SHP'li bakanlarla tokalaşıp içe-
riye girdi. Demirel'in beklediği
odaya gazeteciler, bakanlar,
milletvekilleri ve partililerle bir-
likte çıktı. Başbakanhk'ın giri-
şini dolduran DYP'üler tnönü'-
yü de alkışladılar.
tki lider tokalaştıktan sonra
birlikte aşagıdaki bakanlar ku-
rulu salonuna indiler. Salon yi-
ne partiüler ve gazeteciler ile do-
luydu. Demirel, tnönü'ye Tan-
su Çiller'in hemen yanında ma-
samn başındaki yeri gösterdi.
tnönü, Tansu Çiller'le toka-
lu salonuna inerek hükümetin laşttktan sonra çevresıne göz at-
onaylandıgmı açıklad». Hınca- ?• , ^
n r a
** Tansu Hanım m
hmç dolu büyük salondan alkış- ™?&™ 5
ı s
'
l d a d
'
:
lar ve "bravo" sesleri yükseldi. "Bayafı buyuk masaymış
.. tnönü'nün bu hayreüru De-
Bakanlar daha sonra bırer l
açüan yolun girişinde otosunun
içinde bekledi, sonra da otosuy-
la birlikte aynlarak genel mer-
keze gitti.
Saatler 18.30'u gösterdiğinde
Başbakanhk binasuun duvarlan
bir zil sesiyle çınladı. Demirel
geliyordu... Girişteki salonu
dolduranlar bu kez Başbakan-
hk kapısmın önündeki merdi-
venkre dizildüer. Faralyalı en
getirmekten geri kalmadı.
"Yüzlerinizi görmüyorum.
Bu oturma düzenini sevmedim.
Böyle yukanda oturmak, j-uzle-
rinize yakandan bakmak tabi-
atıma uymuyor. Bugünluk böy-
le gidelim, sonra düzeltiriz.
HoşgöniB."
'BABA'NIN DÖNÜŞÜ — DYP lideri 11 yü t ay 10 gün sonra
askeri darbeyle kalktığı koltuğuna oturdu. Zincirbozan'da göz-
altı. siyasi yasakiar ve muhatefette geçen ydlardan sonra Türkiye
Cumhuri>eti'nin 49., kendisinin başbakanhk üstlendiği 7'inci hü-
kümetini kurdu. Dün başbakanhk koltuğunda poz verirken DYP
liderinin keyfı yerindeydi. (Fotograf: RIZA EZER»
sında yapüacak. Bakanlann gö-
rev değişimleri de daha sonra
gerçekleşecek.
Görev dağıhmı
Bâşbakan Süleyman Demirel
başkanhğında kurulan koalis-
yon hükümetinde devlet bakan-
lannın görev alanlan da belir-
lendi. Devlet Bakanı Bâşbakan
Yardımcısı Erdal tnönö'ye TÜ-
BtTAK, Türkiye Atom Enerjisi
Komisyonu Başkanlıgı, MPM
Başkanhğı ve TSE Başkanhğı
bağlandı.
Devlet Bakanı Cavit ÇagUra
TKT ile ügili işlerin koordinas-
yonunda Başbakan'a yardımcı
ohna görevi veriürken öteki dev-
let bakanhklarının görev dağıh-
mı da şöyle:
Devlet Bakanı Tanju Çiller.
DPT, DtE, Hazine ve Dış Tica-
ret, SPK, KİT Reformu Kurulu,
Bankaahk ve Finans Reformu
Kurulu.
Devlet Bakanı Ekrem Cey-
hun: Diyanet tşleri Başkanlıgı,
Vakıflar Genel Müdürlüğü.
Devlet Bakanı Akın Gönen:
Hükumet içi koordinasyon, hü-
kumet sözcülüğü, halkla ve par-
lamento üe iUşkiler.
Devlet Bakaru Gökberk Erge-
nekon: tç ve dış basmla üişküer,
Basın-Yaym ve Enformasyon
Genel Müdurlüğü, Anadolu
Ajansı Genel Müdurlüğü.
Devlet Bakanı Orhan Kilerci-
oglu: Yolsuzluklann takibi ve
sonuçlandırılması, Reformlar
ldaresi, Yüksek Denetleme
Kurulu.
Devlet Bakanı Ömer Barutçu:
GAP tdaresi Başkanlıgı.
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Yümaz: Gençlik ve Spor Genel
Müdurlüğü, Futbol Federasyo-
nu Başkanlıgı.
Devlet Bakanı Şerif Ercan:
Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu, Devlet Perso-
nel Dairesi Başkanhğı,
TODAİE.
Devlet Bakaru Mehmet Batal-
lı: Danıştay Başkanh|ı, Tapu ve
Kadastro Gene.1 Müdurlüğü.
Devlet Bakanı Güler tleri: Ka-
dın ve aüe ile güçsüzlerin sorun-
larırun çözümu için çahşmalar,
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir-
geme Kurumu Genel Mü-
durlüğü.
Devlet Bakanı Mehmet Kah-
raman: Insan haklan konusunu
geüştirme ve çözüme kavuştur-
ma çalışmaları.
» Devlet Bakanı tbrahim Tez:
Deniz işkri sorunlan ve çözümü
için çalışmalar yapmak.
Devlet Bakanı Ennan Şahin:
Şehirleşme ve şehircüik sorunla-
nıu tespit ve çözüm araştırma-
lan, Toplu Konut ldaresi Baş-
kanhjb-
ANAP
hükümeti
borç bırakü
Dalan Içişleri'ni, Soysal Dışişleri'ni istedi
GÜNSELt ÖNAL
ANKARA — Bakanhk heye-
canı yaşayan DYP ve SHP mil-
letveküleri, bu kez 13.00 haber-
lerini dinlemek için radyo başı-
na toplanmadüar. DYP hstesini
ögleden önce hazırlayan DYP
Genel Başkanı Süleyman Demi-
rel, Bakanlar Kurulu'na girecek-
leri tek tek aradı, "bakan" ola-
caklan müjdesini verdi. SHP üs-
tesinde yer alanlar da haberi
TKT vermeden önce öğrendüer.
Böylece 12 Eylül sonrası özal-
ın geuştirdiği, "Bakanlar Kunı-
ln'nun radyodan açıklanması"
geleneği de bozulmuş oldu.
Dün milletvekillerinin yaşadı-
ğı heyecan, radyo habeTİerini
bekleme heyecam degüdi. SHP
ve DYP liderlerinin hazırladık-
lantisteler,son ana kadar değiş-
ti. listelere giren milletvekilleri,
son ana kadar yerlerini koruyup
koruyamadıklanm merak etti-
ler. Bu merak, Demirel listeyi sa-
at 17.00'de Çankaya'ya götür-
mek üzere yola çıkana kadar
sürdü. Her iki partinin üstesi de
yaz boz tahtasma dönmüştü.
TBMM koridorlannda ba-
kanlık heyacam yaşayanlardan
birisi de daha önceki gün DYP
Grup Başkan Veküliğine seçilen
Vefa Tanır idL Her zamanki gi-
bi erken saatlerde TBMM'deki
odasına giren Tanır'm telefonu
çaldı. Karşısında Demirel vardı:
"Vefa bey, stzi GAP'tan so-
rnmİB devlet bakanı atadun.
Hayırtı olsun. Bana özgecmişi-
nizi fakslayın."
Tanır, Demirel'den ikinci tele-
fonu ögleden sonra aldı. Demi-
rel daha önce Orman Bakanh-
ğı'na uygun gördüğü ömer Ba-
rutcu'yla yerlerini degiştirdiğini
bildiriyordu.
Bedrettin Dalan ise üste heye-
canıru bir gün önceden yaşamış-
ü. Dalan, önceki gece Güniz So-
kak'taydı. Demirel üe bir süre
baş başa görüştü. Bakanhk rru
istiyordu? Tmaz Tıtiz'in aktar-
dığına göre, durum tam tersiy-
di. Şehircilikle ügüi devlet ba-
kanlığı SHP'ye verilince Dalan,
bakanhk isteğinden vazgeçmiş-
ti. Ama Demirel'in yakın çevrc-
si Dalan olaymı daha farkh an-
latıyorlardı:
"Şehlrcilikk ilgili devlet ba-
kanh£ı SHP'ye verilince Dalan
geldi. Demiret'den beiediyeleri
dekapsadıgıiçintçişteriBakan.
hgı istedi. Demirel vermeyince
de hükumet dışı tutolmasuu is-
tedi Ama, Bedrettin Dogancan
Akyürek'in hükümete gjmesim
rica etti."
Bakan olmayacağı önceden
beUi olan Dalan gibi, önceki ge-
ce devlet bakarüıklan kesinleşen
Cavit Çaglar, Tansu Çiller, Ek-
rem Ceyhnn ve Gökberk Erge-
nekon da dün bakanhk heyeca-
nı yaşamadılar.
Demirel, Bakanlar Kurulu'n-
da yer alacak 20 DYP'linin adı-
ru öğle saatlerinden önce beür-
lemişti. Ancak üste ögleden son-
ra birkaç kez değişti. Liste de-
gişükçe üzülenler ve sevinenler
oldu. En fazla üzünlenlerden bi-
ri Erzurum Milletvekili tsmail
Köse idi. Köse, kendisini Diya-
net lşleri Başkanlığı'ndan so-
rumlu devlet bakanhğina öyle-
sine hazırlamıştı ki bu göreve
Ekrem Oynun'un getirildiğini
öğrerünce hayal kınkhgı yaşadı.
Demirel'in Uk beUrlediği liste-
de adı geçen Doğan Baran (dev-
let bakaru) ve Cemal Alişan
(Çevre Bakanı) Ögleden sonra
ürülenlere kauldı. Sevinenler ise
devlet bakaru olan Orhan Kîler-
cioglv ile Çevre Bakanhgı'na uy-
gun görülen Bedrettin Dogan-
can Akyürek idi.
Öğle saatlerinde hükumet
sözcüsü olacağı beUrtilen Çağ-
lar'ın yerine Gönen'in bu göre-
vi üstleneceği de ögleden sonra
konuşulmaya başlandı.
Demirel Uk Ustesini tamamla-
dığı öğle saatlerinde, SHP Ge-
nel Başkanı Erdal tnönü, hâlâ
odasında, kabineye vereceği
isimleri belirlemeye çahşıyordu.
tnönü, odasında Onur Kumba-
racıbaşı, Fikri Saglar ve Güneş
Gürseler üe sabahın erken saat-
lerinden itibaren çalışırken, çok
sayıda SHP'li de koridorlarda
beklediler.
SHP grubunda dün en kırgın
kişi Genel Sekreter Hikmet Çe-
tin idi. tnönü, Çetin'i üste çahş-
malan dışında tutunca bu hem
Çetin'i üzdü hem de SHP tara-
fından küçük bir krizin yaşan-
masma neden oldu. Çetin, saat
10.30 srralannda TBMM*ye gel-
di. Biraz sonra kendisini DYP
Genel Sekreteri Ergenekon ara-
dı. "Beyefendi emanetinizi
bekliyor" diyerek DYP tarafmm
sabırsızltğmı büdirdi.
Çetin, hemen lnönü'nün oda-
sına giderek Ergenekon'un me-
sajını iletti. Ancak tnönü üste
konusunda düşüncesini sorma-
dığı gibi Çetin'e hiçbir bügi ver-
medi. Çetin, odadan çıkarken
oldukça sinirüydi. Birkaç daki-
ka sonra çantasını ahp çıktı. Ge-
nel merkeze gitti. tlerleyen saat-
lerde TBMM'de bir daha Çetin'e
rastlanmadı.
Çetin, önceki gün bakanhk
sayısının belirlenmesi sırasında
yaşanan krizde de çantasını ahp
gitmişti. Ancak o zaman tnönü,
Çetin'i telefon ile aramış, Çetin
de geri dönmüştü. Dün böyle ol-
madı. tnönü, Çetin'i aradı, ama
Çetin Meclise gelmedi. Înönü fle
Çetin arasmdaki bu soğukluğun
yaşandığı saatlerde basına sızan
listede, Dışişleri Bakanı olarak
Mümtaz Soysal yer ahyordu.
Înönü o saate kadar, Dışişle-
ri Bakanhğı için Çetin ve Soy-
sal arasında terdh yapma sıkm-
tısı yaşadı. tnönü, Soysal Dışiş-
leri Bakanhğı dışında kabinede
yer almak istemediğini büdirin-
ce, bu görevde ısrarh olan Çetin'i
devlet bakanhklanndan birine
kaydumak istedi. Çetin'in yanıtı
"hayır" oldu.
Dışişleri Bakanhğı sorunu öğ-
leden sonra yeni bir biçim aldı.
Ergenekon, "çantasını alıp" ge-
nel merkeze giden Çetin'e, De-
mirerin ustesini götürdü. tki ge-
nel sekreter bir süre göriiştuler.
TBMM toplandığı saatlerde
DYP'üler beUi olan bakanlan
kutiuyorlardı. Soysal'ı kuüayan-
lar da oldu. Ancak Soysal, "Ha-
yırlı olsun"lara, "Daha bir şey
beDi degil" karşüıgını verdi. Dı-
şişleri Bakanhğı konusunu De-
mirel, basın toplantısında acık-
lığa kavuşturdu. Bakan, Soysal
degil, Çetin idi.
tnönü'nün, Çahşroa ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı için Mehmet
Dönen'i önermesi de tepki gör-
dü. SHP'üler ve sendikacüar te-
lefonla arayarak Dönen'e,K
ol-
maz" dedüer. lnönü, bu kez Al-
gan Hacaloğlu'nu önerdi. So-
nunda listeye giren Mehmet Mo-
ğnltay oldu.
Bakanhk umudunu uzun sü-
re koruyan Ercan Karakaş, lnö-
nü'den görüşme çağnsı almayın-
ca odasına gitti.
tlk beUi olan bürokrat da
Toplu Konut îdaresi'nin başına
getirilecek olan Yigit Gülöksüz
oldu.
CEZA HUKUKÇUSU PROF. DR. ÇETİN ÖZEK:
6
Leyla ZanaveHatipDicle'ye 125. ıııadde uygulanamaz'
ANKARA (Cnmhuriyet Bü-
rw») — TBMM'deki olayh ye-
min töreninin kahramanlan
SHP Diyarbakır mületveküleri
Leyta Z * M ve Hatip Dide hak-
VnviaVi soruştunnamn dayandı-
nldığı Turk Ceza Yasası'mn
125. maddesi yeniden tartışma
gündemine girdi.
; "Ü&e topraklannın bömn-
•mtOme yöMUk faaüyetler" için
idam cezası öngören bu madde-
"4en halen, Terörle Mücadele
'Yasası ile şartla tahliye kapsa-
ınında tutulan 300'ün üzerinde
hükumlü ve tutuklunun cezaev-
lerinde bulunduğu beürlendi.
'. Ceza hukukçusu Prof. Dr.
Çeda öxek, Zana ve Dicle'ye
eykmkrinden ötürü bu madde-
nin uygulanmak istenmesini bir
anayasa ihlaü olarak niteledi.
Dide ise 125. maddenin tümüy-
le kalduıhnasını istedi. tstanbul
Barosu Başkanı avukat Tnrgut
%tnm da " B u u n hokuk için-
ût Jtri yoktwr" dedi.
Aakan DGM Başsavcuığı'-
nca Zana ve Dicle'ye uygulan-
mak isteoen TCK'nm 125. mad-
desi şöye:
"Devlet toprmUarmui tama-
muu veya bir laamuu yabancı
Mr derietn hikimiyeti altma
konuıya veya dertetu Istikli-
UtoricbevryabhügUbozma-
ya veya dcvletu haUaİTeti al-
t a t e bahmaa topraUardan bir
kMBmı devlet idarestedeaayv-
mayamatırf bir fiü işfeyen kim-
tc öVim cezaayla cezalandın-
hr."
Bu madde, yargı organlann-
ca çoğunlukla PKK, KUK. ve
KAWA gibi Kürt örgütlerinin
davalannda uygulamyor.
Son olarak çıkanlan Terörle
Mücadele Yasası'nda da bu
maddeden yargılananlar şartla
tahliye kapsamı dışmda tutuldu,
SHP'nin bu yasaıun tümüne
Üişkin iptal başvurusu üe bu
maddeden yargılananlar için de
şartla tahliye oianağı doğdu, an-
cak Anayasa Mahkemesi, henüz
bu başvuruyu görilşmeye başla-
yamadı.
SHP'nin iptal başvurusu, he-
nüz raportör tarafmdan incele-
niyor. Raportörün raporunu
hazırlayarak mahkemeye heye-
tine sunmasının ardından baş-
vuru görûşülerek sonuçlandın-
lacak. Mahkemenin, SHP'nin
başvurusunu yılbaşına kadar
karara baglaması bekleniyor.
Ankara DGM Başsavcüığı'-
nca, hakkmda Leyla Zana Ue
birlikte TCK'nm 125. maddesi
uyannca idam cezası istemiyle
soruşturma yürütülen SHP Di-
yarbakır Milletvekili Hatip Dic-
lcy Cumburiyet'e şu değerlendir-
mcyi yapü:
"Sayıa DGM snvconu kuüu-
yonm. KeWüerui herhM^ bk
leküde saclaauyoram. Çlnki
kakkuuziaki idam UdeM, hâlâ
yirtrmkie bahnmı 12 Ey»ül h«-
Iralraaa dayaadıNmıştur. Bnnn
da Türldye'de, 12 Eylttl mub-
fı, deawkraai, döşüce özgür-
MJİü, nsan haklan rt hmkmk ata-
temlau soranlaruu tartıymaya
açttftı için ofaunln bir geUsme
olarak degerieadiriyonıın. Ya-
nbtra^amâayararhobnu$tar.
B» Mdenle Sayın Demiral'ı
(DGM Başsavası Nusret Demi-
ral) kothıyoram. Çaakü biz tar-
ta$a Urbşa bir noktaya gelece-
giz, sormnlan çözecegiz."
125. maddenin tümüyle ytl-
rürlukten kaldınlmasını da iste-
yen Dide, "Bm madde tümüyle
ovtadankakhrdmalı, bu madde-
ye göre tatokln ve hikümlü
otaalar da serbest bnakümab-
a«r. Şa aa yafaoan yeni yapdan-
ma döaemi içmde, bo maddenin
ytri yoktar. YeaMen gözden ge-
çtrÜBMa, demokratik bir tarzda
tekrar y^p>^THhn*"'yM*
r
" diye
konuştu.
Ceza hukukçusu Prof. Dr.
Çetin Öıek, konuya üişkin
Cumhuriyet'e şu değerkndirme-
yi yaptı:
"1. Anlaşüan hazırhk soruş-
turması yapıhyor ve dokunul-
mızhğın kaldınlması isteniyor,
bu mümkün degildir. Zira, kişi
secüdiginin tespit edUmesi ve
mazbatasmı almakla mületvekili
sıfatını kazanır. Kazandığına
göre anayasanın 83. maddesinin
1. fıkrasında yer alan mutiak
yasama dokunulmazhğindan da
yararlanır.
Ayru fıkraya göre mületvekUi
Meclis çahşmalan sırasuıda söy-
lediği sözden, açıkladıgı düşün-
ceden, verdigi oydan dolayı so-
rumlu tutulamaz. Yani, söyle-
nen söz, açıklanan düşünce ve
verilen oy ne türden olursa ol-
sun, milletvekiü hakkmda ceza
soruşturması yapüamaz.
Mutiak yasama dokunulmaz
uğının kaldınlması diye bir yön-
tem ve kavram yoktur. Mutiak
yasama dokunuhnazhğı millet-
veküirûn sorumluluğunu orta-
dan kaldıran bir müessesedir.
Bu açıdan Ankara DGM Savcı-
hğı'mn hazırlık soruşturmasına
başlaması, dokunulmazlığın
kaldınlması için TBMM Baş-
kanlıgı'na başvurması tümüyle
anayasal kurallara aykındır.
2. Kaldı ki Türk Ceza Kanu-
nu'nun 125. maddesindeki ülke
topraklarım böhne suçunun iş-
lenebümesi için ülke topraklan-
nın bölünmesine yönelik mad-
di, icra hareketinin varlığı zo-
runludur.
Belirtüen amaca yönelik dü-
şünce açıklanması hazırhk hare-
ketine girişümesi 125. maddeye
göre cezalandınlamaz. Kaldı ki
bir eylemin 125. maddeye göre
cezalandırılması için failin kas-
tinuı ülke topraklanmn bölün-
mesine yönelik olması ve bu
kast üe işlenmiş bir eylemin bu-
lunması zorunludur.
Söz konusu kişüerin Meclis
kürsüsünde sarf ettikleri sözle-
rin toprak bütünlügünü böhne-
ye yönelik kast üe söyleyip söy-
lemedikleri belirgin degüdir.
Aynca Mecüs'te söylenüen
sözlerin devletin toprak bûtün-
lüğunün bölünmesine yönelik
icra harekeü olarak kabul edi-
lemeyeceği de açıktır. 'Söz' Ue
devlet topraklarun böhne imkâ-
nı bulunmadığma göre 125.
madde kapsamında bir icra ha-
raketi mevcut degildir.
Bu açıdandır ki mutiak yasa-
ma dokunuhnazhğı söz konusu
olmasa dahi belirtüen eylemin
125. maddeye göre cezalandınl-
ması oianağı yoktur. Kanaatim-
ce, muüak yasama dokunul-
mazhğı kapsamındaki bir ey-
lemden dolayı kamu davası aç-
maya yönehnek de toprak bü-
tünlüğünü böhneye yönelmek
kadar önemli bir anayasal ihlal-
dir. Anayasal haklann ve huku-
kun ıhlalidir."
tstanbul Barosu Başkanı avu-
katKazan'ın görüşü deşöyle:
' Bunun hukukiçinde bir ye-
ri yoktur. Bir kepazeüktir. Bu
koaada hukoki degerleadirme
yapmak abestfr. Bütün paria-
meoter demokrmslerin temei ta-
$ı parlamento üyesüün parla-
•MntodaUerisardagüdüşüce-
dea dolayı asla sonuam tntula-
mayacagıdır. Bu, hiçbir taıtç-
ma kaMırmaz. Bana göre ba iki
iosaa möBasebetsiz bir şov yap-
mışlardır. Şündi yeni kumlan
hökömetk birlikte gerçekfcşece-
gi anlaşüan demokratik acjlım-
lar karşısuda dnramnnun zor-
lanacagını anlayan Denüral baş-
ka Mr şov yapmaktadu-."
TURAN YTJLMAZ ,
ANKARA — 8 yühk Urtidar-»
lannı bugün Tesmen noktalaya4
cak olan ANAP, yeni hüküme4
te "devletia bilançosu"nu çı-;
kardı. Eski Devlet Bakanı v r
Bâşbakan Yardımcısı Prof. Dr.'
Ekrem Pakdemuii tarafmdan
hazırlanan 64 sayfahk "Yöae-
timi Devrederken" başnkh bi-
lançoda, Türkiye'nin "rekabet
gncü yönünden Macaristan,
Yunanistan ve Portekiz'den iyi,
tspanya ile eşit ve ltalya'ya ya-
kın bir dnramda" olduğu savu-;
nuldu. ', •
Büançoda, ana hatlan ile
Türkiye ekonomisinin mevcut
durumu şu şekilde beUrtildi: I
"Enflasyon: 1991 yümdaey-'
lul ve ekhn aylarmda enflasyo-
nun düşüş eğiumi gösterdigi gö-
rülebümektedir. Son iki aydaki _
enflasyon dusüşü yüzde 4'ü bul-»
maktadır. ',
GeUr dagıhmı: Ülkemizde;
özeUikle 1989 yılmdan itibaren;
toplu pazarhk sistemi çerçeve-»
sinde ücretlerde sağlanan gelış-î
meler ve aynca maaşlarda yapı-\
lan dûzenlemeler sonucundaj
müli gelirin paylaşunında üaetli'
ve maaşh kesim lehine bir iyüeş- •
me olduğu kabul edümektedir.
Teşvikler: 1991 yıhnda, son
iki yüda verilen teşvik belgele-»
rinin oranında, yatırun bedeli-1
ni geçecek bir bîz mevcuttur. '
Üıracat: 1983-90 yıüan ara-',
sında ihracatımız yüzde 126 art-'
mış, bu dönemde üıracaturuz
dünya Uıracatmm gelişmesinin
yüzde 50 önünde ohnuştur.
tthalat: 1983-90 yülan arasm-
da, ithalatımız yüzde 141 ora-
runda artarken, dünya ithalatı
yüzde 84 artmıştır. 70'li yular-
da bu oranın yansında bulunu- •
yorduk. \
Dış ticaret açtfı: Sürekli açık ;
veren dış ticaretimiz, 1983-90 j
yülan arasında gehşmesi hiç dö- *)
nemle mukayese edilmeyecek * •
bir gelişme göstermiştir. 1991 \
yüındaki açık 1960'h yülann se-}
viyesine gerilemiştir. 8 ayhk j
açık, 4 milyar 800 müyon dolar •
olup, geçen yıhn ayru dönemi-1
ne göre yüzde 16.7 azalma gös- \
termiştir. }
Dış borclan Dış borçlarda kı- }
sa vadeü borçlar 1991 yıhnda ı
azahnıştır. Haziran 1991 itiba-1
nyla toplam dış borçlaruruz 43 \
milyar 752 milyon dolara geri- \
lemiştir. {
Yabancı sermaye: 1991 yüı gi- •
rişleri dikkate ahndığmda yü so- •
nu itibanyla yühk yabancı ser- •
maye girişi bir milyon dolara -
yakın bir değer otacaktır.
Merkez Bankaa: Reel arüam- ;
da emisyon duşmektedir. Bu -_
ekonominin kaydi paraya doğ- •
ru kaydığını ifade etmektedir.
Rezerv para oranmın da reel an-
lamda kuçülmesi, Merkez Ban- i
kası'mn ekonomi içindeki, ma- -
li sektördeki rolünün küçüldü- î
ğünü ifade etmektedir. ',
Ücret ve maaşJar: 1989 yüm- ',
dan itibaren gerçekleştirilen dü- J
zerüemeler sonucunda, ücret ve 5
maaşlarda önemli ölçüde iyüeş- 5
meler sağlanmıştır. Son üç yü- î
daki ücret arüşlan, geçmişte ba- 5
zı yülarda meydana gelen reel j
kayıpları da karşüayacak sevi- I
yede gerçekleşmiştir. «
tç borçlar: 1991 yıhnda, iç I
borçlarm toplam bütçe geürle-
rine oram da düşmüş ve 1980 yı-*
lındaki değerlere gerileyen biı
görünüm vermiştir. Yü sonu iti-
banyla iç borç toplamı 80 tril-
yon üradır.
KtT'len KtT'ler için 1991 yı-
hnda beklenen zarar 19 trüyon-
dan fazladır.
Bütçe: Konsolide bütçe açığı-
nın GSMH'ya oram 1980'de
yüzde 3.7, 1983'te yüzde 2.7,
1990'da yüzde 4.1 ve 1991'de de
yüzde 3.9'da kalacagı tahmin
edümektedir.
Ahnan tum önlem-
lere karşın işsizük ülkede ciddi-
yetini korumaktadır. tşsizliği
ölçmede standart bir ölçü kul-
Ianmadıgırûi2dan 0 jtilen ra-
kamlar çehşküidir.'
Büançoda, aynca şu bügilere
yer verüdi:
• Merkez Bankası'ndan ktü-
btnüaa kısa vadett avans, hükü-
metin kanani ktdlanma hakkı-
nıa üçte ildsi mertebesUdedir.
• Son sekiz yıhn ekononük
biyümesi yüda ortalama yüzde
5.8'dir.
• Bugan 1 müyon 960 bin te-
teton mevcattar.
• Tefcfonsuz ve eiektriksiz
köy katananuştır.
• tmalat sanayiinde kapaate
koUanunı yüzde 75'e çıkmıştır.
BUançoda, Türkiye'nin reka-
bet gücünün Macaristan, Yuna-
nistan ve Portekiz'den iyi,
tspanya Ue eşit ve ltalya'ya ya
kın bir durumda olduğu da be
ürtüerek, "tş alemiain ve iş or
tammın gaveaüirUgî yönünde
Türkiye, Macaristan, Yuaanis
taa, tspaaya, ttarya, PortekL
Avustralya, Fransa, Norveı
Yeni Zelanda, tngiltere ve t
veç'ten daha iyi dunımdadu
görüşüne yer verfldi.
GULERYUZIJÜ
CJDDİ1İK
Vedat Günyol
8.000 Hra (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan TÜrkocağ
Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanb
Ödemett gönderilnıez.