Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/18 SPOR 20 KASIM 1991
'Galatasaruy'da olsaydım şimdi 12-13 golüm olurdu' diyen Tanju dertyandı:
Pas verin.ffolatavuııKendisine kasıtlı olarak
pas verilmediğini
belirten Fenerbahçeli
futbolcu, "Bir takımın
santrforu 90 dakika
içinde sadece iki defa
mı topla buluşur?
Şimdiye kadar sustum,
ama tahammülüm
kalmadı. Fenerbahçe'ye
henüz bir şey
veremedim. Bir şey
vermek istiyorum.
Isyanımın nedeni bu"
dedi.
NECMİ GÜLÜMSEL
Fenerbahçe'de Tanju huzur-
suz... Sezon başında Galatasa-
ray'dan Fenerbahçe'ye transfer
olan ve şimdiye kadar ligde San-
Lacivcrtliler adına 6 kez rakip fi-
leleri havalandıran Tanju Çolak
dün kulüp başkanı Metin Aşık-
la görüşerek dertlerini iletti.
Göruşmede Metin Aşık'ın
"Durgunsuıı. Gol atamryorsun"
şeklindeki sözlerine karşılık
Tanju, kendisine kasıtlı olarak
pas verilmediğini ileri sürerek is-
tediği toplan alamadığını ve bu
nedenle gol atamadığmı belirt-
ti. Golcü futbolcu sözlerini şöyle
sürdürdu: "Takım arkadaşlarun
bana kasıtlı olarak pas vermi-
yoriar. Topla buluşamıyorum.
Oysa ceza sahası içinde 3 kez
topla buluşsam en azından biri-
ni gol yapanm. Moralim bu ne-
denle çok boznk. Gol atarsam
takımda herkesin cebine para gi-
recek. Galatasaraj'da olsavdım
şimdiye kadar 12-13 gol atar-
dını. Bir takımın santrforu 90
dakika boyunca 2 defa mı top-
la buloşur? Şimdiye kadar ses
çıkarmadım, göz yumdum. An-
cak daba fazla tahammülüm
kalmadı. Kendîmi bazır hissedi-
yornm, yeter ki arkadaşlarun
bana yardımn olsunlar. Fener-
bahçe'ye henüz bir şey verebil-
miş degUim ve bu amacuna ulaş-
mak istiyorum. lsyan etmemin
nedeni ba."
Başkan Metin Aşık bu sözler
ılzerine gerekenin yapdacağını
ve gerektiği takdirde futbolcu-
larla tek tek konuşacağını belir-
terek Fenerbahçe'de bu tip olay-
lann olmaması gerektiğini belir-
tip bu konuyu çözume bağlaya-
caklanna dair soz verdi. Tanju
da "Formsuzsam yedekte kal-
maya razıyım" diyerek sözlerini
tamamladı.
Öte yandan geçen sezon Sa-
nyer'den Fenerbahçe'ye gelen
Sercan tekrar Sanyer ile anlaş-
maya vardı. Sanyer'e kiralık ola-
rak verilen Sercan, anlaşma ge-
Feği Fenerbahçe karşılaşmalann-
da oynayamayacak. Sercan'ın
Sanyer'e kiralanmasından para
almayan Fenerbahçe, Sanyer'le
pazar günü yapüacak lig karşı-
laşmasındaki hasılatın tamanunı
almak konusunda anlaşmaya
vardı.
J
OYLAR RIZA'YA — Voleybol ve futbol camiamızın unlü isimlerinin yer aldığı jüri, ekim aymda
şeref kursüsüne Bcşiktaş kaptanı Rıza'yı çıkardı.
BeşiktaşlıMehmet, EBahçeliAykut, G. SarnylıErhan aymgörüşte:
Milli Takuıı iyi yolda
Şeref kursusu
Ayın sporcusu
Beşiktaşlı Rıza
Spor Scırisi — Renault
MAIS'in düzenlediği şeref
kürsüsü ayın sporcusu yanş-
masında bu kez bir futbol-
cu birinci oldu. Dünya kar-
masında yer alan ve Ingilte-
re milli maçında 50. kez mil-
li olma başansı gösteren Be-
şiktaş kaptanı Rıza oybirli-
ği ile ayın sporcusu seçildi.
Konuk jüri olarak Beşiktaşlı
Mehmet, F.Bahçeli Aykut,
G.Saraylı Erhan, voleybol-
cular Ahmet (G.Saray), Ha-
miyet (G.Sigorta), Selim
(Eczacıbaşı) ve Eczacıbaşı
bayan voleybol takım antre-
nörtl Cengiz Göllü'nün ka-
tıldığı toplantıda 54 puan
alan Rıza'yı, Balkan Şampi-
yonu masatenisçi Gürhan
Yaldız ve halterci Halil Yal-
dız ve halterci Halil Mutlu
izledi.
ARİF KIZILYALIN
Beşiktaşlı Şifo Mehmet, Ga-
latasaraylı Erhan ve Fenerbah-
çeli Aykut, milli takımın -yavaş
yavaş rayına oturmaya başladı-
ğını söyledi. Bugune kadar mil-
li takımın en büyük sorununun
istikrarsızuk' olduğunu söyle-
yen 3 ünlti futbolcu, Sepp Pion-
tek - Fatih Terim ikilisinin kur-
duklan kadroda 'ısrar' ederek
başanya gittiklerini vurguladı-
lar.
Renault-MAIS'in düzenlediği
'şeref kursusu' ayın sporcusu ya-
nşmasına konuk juri oiarak ka-
tılan 3 büyuk takımın gözde fut-
bolculan milli takımın, Avrupa
şampiyonası grup elemelerinde
başarılı olamayışını şanssızhğa
bağladıklannı söylediler. Bir sü-
re öncesine kadar milli takım
formasını giyen Galatasaray'ın
ihtiyar delikanlı'sı Erhan Önal,
"Grubumuz güçhıydü. Takım
olarak rahat degildik. lrlanda
maçına daha rahat çıksak kaza-
nabüirdik. Ancak özde yabancı
antrenöre karşıyını. Şu anki mil-
li takım ise yavaş yavaş kendisi-
ni buluyor" dedi. Milli takımın
ortaalan oyuncusu Beşiktaşlı
Mehmet de uzun süredir maç
kazanamayışlarının kendilerini
olumsuz yönde etkilediğini vur-
guladı ve şöyle konuştu: IKr
maç kazansak gerisj gelecek. Bir
de gotsüzluk mesdesi var. Avrn-
pa'da liglerdeki kadar pozisyon
bolamıyoruz, bulsak bîle deger-
lendiremiyoruz. Ancak milli ta-
kımın yavaş yavaş dıizeldigi de
gözler önunde.'
lrlanda macı içın kadroya çağ-
nlan ancak yedekte bekleyen
Fenerbahçe'nin golcüsü Aykut
da milli takımın bugüne kadar
en büyük sorununun istikrarsız-
lık olduğunu belirtti ve "Ama
teknik kadro son 3 maçtır aynı
takımı saha>-a süruyor ve bun-
da da başarih oluyor. Milli ta-
Inmın zamanla daha iyi duruma
gelecegini söyleyebilirim" dedi.
Fenerbahçe-Beşiktaş maçında
atılan 'tartısmalı' golün de yo-
rumunun yapıldığı toplantıda
Mehmet'in vunışunun çizgiyi
geçtiği görüşü ağırlık kazandı.
PORTRE RIDVAN DILMEN
Tamam mı, devam mı?
HALİT DERİNGÖR
Rıdvan giderek F.Bahçe'nin umudu yerine, umutsuzluğu
olmaya başladı. Oynama tutkusu yuzünden her gün biraz
daha kendini yitiriyor. Oysa böyle değerli bir futbolcu, ta-
raftarlarm belleğinde bir efsane, bir umut olarak kalmasını
bilmeliydi.
Beşiktaş maçı sonrası herkesin birbirine sorduğu tek soru
'Rıdvan bu maçta oynatılır mıydı?' Bence böyle sorulann
anlamı yok. Rıdvan oynatılmaz, kendisi isterse oynar iste-
mezse oynamaz. O, Metin Aşık'ın manevi evladı olduğu için
kulüpte bir ayncalığı vardır. Futbolcu almak veya satmak,
futbolculann cezalannın kaldırüması veya kaldınlmaması,
hatta antrenör ahnması bile öncelikle Rıdvan'ın onayından
geçer. Rıdvan kulüp içinde başkandan sonra en kuvvetli
adamdır. Futboldan gelmeyen Metin
Aşık da bu hususta kompleksli oldu-
ğu için Rıdvan'ı âdeta totemleştir-
miştir. Rıdvan'ın bu ayrıcalığı diğer
futbolculann kalplerinde kanayan bir
yaradır. Geçen yılki başansızlıklann
kökeninde bu nedenler yatmaktadır.
Ama aforoz olma korkusu ile futbol-
cular bunu anlatamazlar. Rıdvan'ın
bugünkü fizik yapısı ile devamlı fut-
bol oynayamayacağını, oynadığı za-
man da gerekeni veremeyeceğini so-
kaktaki çocuklar bile bilir. Hatta Fe-
nerbahçe'nin sağhk kurulu daha da iyi
bilir, ama onlann da kamuoyu karşı-
smda, 'Rıdvan oynayamaz' deme öz-
gürlukleri yoktur.
Bugün için Venglos ve teknik kad-
ro, primlerle beraber yılda 1.5 milyar alıyor. Bu paralann
çoğu Metin Aşık'ın cebinden çıkıyor. Tek adama dayanan
böyle bir ilkel yönetim biçiminde, başkanın manevi evladı-
na boyun eğmemek olası mı?
Venglos, gercekten son yıllarda ülkemize gelen en iyi ça-
lıştıncılardan biridir. Ama o uygar bir ortamdan ilkel bir
ortama gelmiştir. Çıkan için bu ortama ayak uydurmak du-
nımundadır. Para karşısında mesleki özgürlük filan hepsi
birer hikâyedir.
Keşke Rıdvan'ın fizik gücu yeterli olsa ve onu daha uzun
yıllar Fenerbahçe'de izleyebilsek. Ne var ki futbolcunun fut-
bol ömrü, bir pervanenin hayatı kadar kısadır. Bunu tüm
futbolcular kabul etmelidirler. Daha sonra da sıfıra duşme-
den futbolu bırakıp kendi köşesine çekilmesini de bilmeli-
dirler.
OMSCHUMACHERVEN1LG1NÇAÇ1KLAMA
'Ben deliyim'SporServisi —
Fenerbahçe'nin kalesini üç
yıl koruduktan sonra futbola
veda eden Toni Schumacher
profesyonelliğine yenilerek
kabul ettiği Bayern Münih
kalesinde son haftalarda
mucizeler yaratırken Alman
basımn gözbebeği haline
geldi.
Bayern Münih'te kötü giden
grafığine dur demek için
kaleye Toni'yi alan yönetim
aynca Beckenbauer ve
Rummenige'yi de danışman
olarak çağırdı. Bu üçlü ile
son haftalarda galibiyet
almaya başlayan B. Munih
seyircisinin kalbini tekrar
kazandı. B. Münih kalesinde
başarılı oyunu ve şovlan ile
dikkat çeken Toni ile Kicker
dergisinde yapılan bir
röportajda başlık şuydu:
"Ben bir deliyim".
Röportajdan aldığımız
pasajlar ise şöyle:
— Daha ne kadar oynamayı
düşünuyorsunuz?
— Yılbaşında bırakacağım.
— İnanaum nu?
— Aslında 1 ekimde asıl
mesleğime başlayacaktım.
Şimdi her şey 1 Ocak 1992
tarihine kaldı.
- Ama hftlfl futbol için *
yanıyorsunuz?
- Hem de nasıl.
bir futbol delisiyim.
— O zaman
kariyerinizi
erken bıraktıgımz
söylenebilir mi?
— Hayır. Türkiye'de
yaptığîm iki jübile maçı
berûm için gUzel bir sondu.
Ama ısrarlara dayanamadım.
— Şu anda acınız var mı?
— Evet dizimde.
— O zaman rahat bir
nefes alabiliriz.
— Sadist misiniz?
— Hayır, ama siz
demiştiniz ki eger
acım olmazsa ben
ölüriım.
— Evet.ama şuyamuk
parmaklarıma bak.
Uzun sure oturduğumda
ayağa kalkmak çok zor
oluyor.
— Ama sahada ve
antrenmanlarda 37 yaşında
bir Toni yerine genç bir
çocuk gibi gorunüyorsunuz.
— Antrenman benim için
her zaman bir oyundur.
Antrenman ile kendimin
form düzeyini kontrol
ederim. Yannki antrenman
için şimdiden heyecan
duyuyorum. Onun için
10.00'da başlayan
antrenman için8.30'
orada olurum.
— B. Münih'te başladıgınız
zamaD bu t^ltım^^ oynamak
bir niyadır demiştiniz.
— Evet böyle bir şehir nerede
bulunur. Aynca hangi takım
oyunculannı bu kadar korur
ve üstüne düşer.
— Dk B. Münib'le çıküğınız
maçta neler oldu?
— Her şeyi duşünmüştüm.
Belki bir penaltı kurtaracak
ve takımı sırtlayacaktım. Ya
da kusura bakmayın benden
bu kadar tekrar
bırakıyorum' diyecektim.'
Ama her şey iyi gitti.
— Sören Lerby sizce dof ra
adam mı?
— Bana antrenör lazım
değil. Her zaman
kendimin
antrenörü oldurr â
— Bir
profesyonel her
zaman dognıvu
söyler mi?
— Ben evet. Bana
sorulması yeterli.
— Kitabımzm en
fazla başanlı olduğu
konu neydi?
— Doping. Bu konuda
kontroller sıklaştı. Ama o
zamana kadar kaç
amatöi'
n
r
hayatı söndü o bilinmez.
— Nasıl bir Idşianiz?
— Kaleci olarak hep bash
olmaya özen gösterdim.
Devamlı tbiş'i oynadım. Bu
beni güçlü yaptı. Statta
sessizlik olduğu zaman ise
şovlanmla insanlan tekrar
heyecana yöneltmeye
çahştım.
— Kulagınızdaki küpeyi
neden taşıyorsunuz?
Çok uzun zaman önceydi.
Bir kadın bir kaleciye bu
küpeyi hediye etti. Çünkü
kaleci kışkırtmak, meydan
okumak zorundaydı. Futbolu
bırakıp işadamı
olduğumda
, küpeyi de
çıkartıp
saklayacağım.
H A F T Â L I K ABDÜLKADİR YÜCELMAN
BAYERN
MÜNtHTE 3.
BAHAR—
F. Bahçe'de
oynadığı yıllarda ilgjnç
hareketleri ile
futbolseverierin sevgisini
kazanan Alman kaleci
Toni Schumacner,
futbolu bıraküktan
sonra Bayern Münih'te
tekrar futbola başladı.
B. Munih maçlannda
gollerden sonra yaptığı
şovlan Ue dikkat çeken
Toni taraftann sevgisini
tekrar kazandı.
îşadamlanna olimpiyat çağnsıDünyadaki olimpiyat oyunlaruun en önemli
sponsonı olan Amerika'nın TTME dergisi,
Türk işadamlanna 'Olimpiyat yemegi' verdi.
TMOK Başkanı Sinan Erdem ve Genel
Sekreter Toga> Bayattı'nın da katıidığı
toplantıda TIME Atlantıc Dergisi adına soz
alan Linos Kogevinas, Turk işadamlan
Feyyaz Berker, Nejat Eczacıbaşı, Adil
Öztoprak ve Kemal Varol'a olimpiyat
oyunlannın ülkeye getirecefi yararlan
anlattı. 21-24 kasım tarihleri arasındaki
Basketbol takıını
Hollandaönünde
Spor Servisi — 28. Avrupa
Basketbol Şampiyonası yan fi-
nal grup karşılaşmalannda (A)
Milli Basketbol Takımımız bu-
gün grubundaki 3. maçını
Hollanda ile oynayacak. Mer-
sin Edip Buran Spor Salonu'n-
da oynanacak olan karşılaşma
saat 18.00'de başlayacak ve
TVl'den naklen ekranlara ge-
lecek.
Avrupa Olimpiyat Komiteleri Büiiği
toplantısı öncesi işadamlanna bir de
multivizyon gösterisi sunan TIME dergisi,
Türkiye'nin 2000'li yıllarda olimpiyat
düzenleyebDecek kapasitede olduğunu da
belirtti. Toplantıda konuşan TMOK Başkanı
Sinan Erdem ve Genel Sekreter Togay
Bayaüı da tüm firmalardan, tstanbul'daki
olimpiyatlar için şimdiden sponsor
olmaiannı istedi.
(Fotofraf: Cumhuriyet)
KARMA
THnbr
TOTO
1 Se5*Es-Ad Oemnpn 1
2 Bob-Tutem
3Ay*M3.Sıray
4 Sanyaf-FmaMıçe
5 &BHOH(nyısı»
6A«^-Anlang(ıc4
7 SmBuo-Bjtottıy
8SAn»(heursa
9 Satar-Mttsin! Y
lOMraJUay
11 S*M-Mjncu
12 Ispart3-O«nızlı
2-0-1
2-0
2-0
1-0
0-1
2-0-1
1-0
1-0
1-0
1-0
2-1-0
13 S Osnanpaşa-Esfaştlıı 1
14 Eros-S Urta
15 Tltvan-Tuncsll
16 Emnca/ı-tomp»
1
1
1
1-0
1-0-2
1-0
1-0
2
2
2
1
1-0-2
1-0
1-0
1-0
1
1-0
1-0
t
1
0-2-1
2
2
1
0-2-1
0-1-2
1-0
0-1-2
0-1
2-0
0-Î-1
1
1-0
0-2-1
1
M * C
1
2-0
2-0
2
1-0
0-1-2
0-1-2
1-0
0-1-2
1-0
1-0-2
0-2-1
1-0
1
0-2-1
0-1-2
ıııiıılııi
1
0
0-2
2
1
1-0
0-1
1
2
1
0-2
2
1
1
0
1
,
0-2
2
2
1-0
0-1-2
0-1-2
1-0
1-0
1
0-1
2
0-1-2
1
1
1-0
Giinün içinden
• Bakırköyspor'da Teknik
Direktör Todor Veselinoviç'in
işine son verildi. Yeşil-Siyahhlar
teknik direktörluk için Erdem
Tugal ile prensipte anlaştı.
• Spor yazan ve Gazeteciler
Cemiyeti üyesi Kadir Akad,
tedavi görmekte olduğu Kartal
SSK Hastanesi'nde öldü.
Akad'm cenazesi bugün
Gazeteciler Cemiyeti önunde
düzenlenecek tören ve Üsküdar
Çiçekçi Camisi'nde kıhnacak
namazdan sonra Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
• Futbol Federasyonu Başka-
nı ve UEFA lcra Komitesi üye-
si Şenes Erzik'in girişimleri
sonucu Dış llişkiler Komisyonu
Koordinatöru Süheyl önen,
UEFA Gençler Komisyonu üye-
liğine atandı.
• Avustralya'nın Sidney
kentinde devam eden Dünya
Boks Şampiyonası'nda 81 kilo
boksörümüz Mehmet Gürgen,
G. Koreli rakibini yenerek finale
yükseldi.
• Voleybol liginin önemli
maçında Galatasaray,
Eczacıbaşı ile karşılaşacak.
Burhan Felek salonundaki maç
saat 17.00'de başlayacak.
• Castrol/Jaguar ekibi, Spor
Otomobilleri Dünya
Şampiyonası'nın (SWC) 1991
yıb. şampiyonu oldu.
• Federasyon Kupası
dördüncü kademe kuraları
çekildi. Kura sonunda 3. lig
takımlan 1 gnıpta Çubukspor-
Polisgücü, 2. grupta
Istanbulspor-Tirespor eşleşti. 2.
lig takımlan arasında ise 1.
grupta Siirt Köy Hiz. YSE-
Kayserispor, 2. grupta
Eskişehirspor-Bafraspor, 3.
grupta Kocaelispor-Kartalspor,
Denizlispor-Karşıyaka eşleşti.
• Futbolda Avrupa Süper
Kupası'nı, Kızılyıldız'ı 1-0 yenen
Manchester United kazandı.
Cirkin ve rezil
rlanda maçının sonrasında
İnönü Stadı'nda taş yağ-
muruna tutulan bizler, belkı
hâlâ o şokun etkısi altında
Galatasaray-Trabzonspor
maçının çıkışında da taş
yağmuru bekledik. Allaha
şükür ki böyle bir olay olma-
dı. Ama gözlerimizin önunde
taşlanan, meydan dayağı yı-
yen Irlandalılan, hele o ren-
gârenk giysısi içinde bembe-
yaz sakallı bir İrlandalının
tekmelenisini asla unutama-
yacağım. Çünkü her maça
gidişte o
kavşakta-
ki elektrik
direğinin
dibinde
yediği
tekmele-
re karşı
kıvrılarak
kendini
savunan,
o adınt bi-
le bilme-
diğim
yaşlı İr-
landalı
gözümün
önüne
gelecek. Ben ve yanımdaki-
ler ise o ihtiyara yardım bile
edememenin ıstırabını hep
yaşayacağız.
O çirkın görunüşe ekleye-
ceğimız bir başka çırkınlık ol-
muş, onu da bıze Hürol Bi-
lal anlattı. Maç akşamı Svvışs
Otel'de kalan 600 kadar İr-
landalı ellerınde biletler ol-
duğu halde stadın kapısın-
dan içeriye giremediklerini
ağlaya yakara Hürol Bilal'e
anlatmışlar. O da çaresizlik
içinde ilgılilere telefon etmiş,
ama ne yazık ki çözüm geti-
recek tek yetkili bularnamış.
Diyor kı, "Dünyanın dört bir
yanına grttim. Hiçbiryerde
de bilet elimde kalmadı."
7
tv
Sr
\?
Bu rezaletin sorumlusu ol-
malı...
Bir stada gitmek, bir maçı
insan gibi seyretmek, bileti-
ni gösterip o maç içın satın
aldığın koltuğa oturup ınsan
gibi maç ızlemek en basit bir
medeniyet örneğidir. Ama
bu bile yok bızde. Stada gi-
dersın, kapıdan gıremezsin;
içeri girsen de koltuğunu bu-
lamazsm; koltuğunu bulsan
da çam yarması gibi birinin
koltuğunu işgal ettiğinı gö-
rürsün. Maçı mı izleyecek-
sin, yok-
sa bela
mı okuya-
caksın
belli de-
ğil. Bu
mu bir
hafta so-
nu tatili?
Bu mu
futbolun
şov yanı?
Bu mu irv
sana
saygı?
Stada
gidip çişi-
ni bile
doğru dürüst bir yere yapa-
mıyorsan; sandviç diye eline
tutuşturulan bir ekmek par-
çasında bir incecik peynir bi-
le bulamıyorsan, (mıdene ve
bağırsaklanna yaptığın eziyet
cabası) keyıf almak içın sta-
da gıdeceğıne otur ekran ba-
şına, al yanına içkini, keyft-
ne bak.
Ama futbol, Türkiye'de bir
olgu, bir ekonomi, bir şov
olarak görülmek isteniyorsa
onun koşullarını hazırlamak
futboldan ekmek yiyenlere,
futbolu yönetenlere ve futbo-
lun organızatorlerine duşer.
Eğer olmuyorsa bu da reza-
letin son perdesidir.
Karar ve takdir hakkı
Cumartesi günü oynanan
Fenerbahçe-Beşiktaş
maçındakı tartısmalı gol
Türkiye'yi ikiye böldü. Bir
yanda "gol" diyenler, bir
yanda "gol değil" diyenler
Ama kım ne derse desin
hepsı laf, çünkü karan veren
ve olayı
gören tek
kişi yan
hakem.
Kimisi
diyor ki
"hake-
min tak-
dir hak-
kı". Pe-
naltı po-
zisyonu
ya da fa-
ullü bir
durum ol-
sa "ha-
kemin
takdir
hakkı" diyeceğiz, ama bu
pozisyonda " hakemin tak-
dir hakkı" yoktur. Çünkü
burada hakemin vereceği bir
tek karar vardır, o da "gol"
veya "gol degil"dir.
Ancak hakemlerden ve
verdikleri karartardan söz et-
mişken son haftalarda dik-
katimizi çeken bir konuya
değinmek istiyoruz. O da ha-
kemlerin çok ters, bazen de
çok haksız karartar vermesi.
Orneğin bir penaltı pozisyo-
nunda penaltı vermek ya da
vermemek hakemin takdiri-
negiriyor. Ama boardda,
"takdir
hakkınızı
kullanır-
ken so-
nuçta bir
tereddü-
dünüz
varsa
vermeyin"
şeklinde
hakemle-
re bir tav-
siye kara-
rı vardır.
Birhakem
verdtği
karardan
' sonra
vicdan azabı çekmemelıdır.
Onun içın de kesın bir kana-
ati yoksa takdir hakkını
"vermemekle" değertendi-
rir.
Bu konuda sanırız hakem
kurumu gerekli uyarıyı son
haftalardakı yanlış değeıien-
dirmeler üzerine yapacaktır.
Kim "dur" diyecek
Küfür, sokaktan televiz-
yonlarımıza, eskilerin
deyimi ile "Köprüaltı"ndan
tribünlere geçti. Hem öylesi-
ne bir tırmanış gösterdi ki
cumartesi günü Cumhur-
başkanı, pazar günüde Bas-
bakan bol
küfürlü
bir tem-
ponun
tam gö-
beğinde
yaşadılar.
B i r i
devietbiri
hükümet
başkanı,
ama hiç-
bırisinin
kıh bile kı-
pırdama-
dı, kıpır-
damaya
da niyet-
leri yok gibi. Oysa küfürler
öylesine bayağılaştı, öylesi-
ne sapıklaştı kı bırakın çoluk
çocugu, büyük insanları bi-
le kulaklanna dek kızartacak
bir noktaya geldi.
Bunu önlemek olası değil
mi? Elbette olası. Ama ne
devletin ne hükümetin başı
ilgileniyor. Oysa tribündeki
küfürlü sloganlan başlatan-
ların kimler oldukları belli.
Üstelık her takımın amigolan
da belli. Vali mi, yoksa bir
başka yetkili mi, toplasalar
bunları ve onlara son bir
uyarıda
bulunsa-
lar yada
sloganla-
rın başla-
dığı nok-
talara bi-
rer grup
güvenlik
gücü koy-
salar stat-
ta tek kü-
für çık-
maz.
Ama de-
diğimiz
gibi kim
yapacak
bunu? Statlara hanımları
çekmek için bedava tribün-
ler yapmak yenne insanların
huzur içinde bir maç seyre-
debilmelerini sağlamak biz-
ce daha önemlidir. Göster-
melik yontemler değil, küfür-
süz bir ortam ve gerçekçi
yontemler bekliyoruz.
Robert Kolej'e taze kan
Robert Kolej, Türkiye'nin en köklü eğitim ve spor yu-
valarından birisi. Tarihi gelişımı içinde büyük politika-
cılar, iş ve bilim adamları yetıştirmış ve bu arada spora
imza atmış bu eğitim ve spor merkezi son olarak yenı bir
spor salonuna kavuştu.
Robert Kolej, Türk sporunda "ilk"lere imza atmış bir
spor yuvası. Bu "ilk"lere bir göz atalım.
• Bundan tam 128 yıl önce Türkiye'de ilk kez Robert
Kolej'de üstü kapalı, derme çatma da olsa bir cimnastik-
hane açılmıştır.
• Türkiye'de ilk kez futbol Robert Kolej'de oynanmıştır
(1890).
• Türkiye'de ilk okul spor kulübü "The Athlettc Asso-
ciation" adı altında Robert Kolej'de kurulmuştur (1896).
(Arkan 19. Sayfada)