Katalog

20 KASIM 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 ABD'den, 50 milyon • ANKARA (AA) — ABD, Türkiye'ye, Amerikan tanm ürünlerinin satışı için 50 milyon dolar kredi garantisi verdi. Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliği'nden dün yapılan açıklamada kredi garantisinin 30 eylül 1992'de sona erecek olan mali yü kapsamındaki satışlar için verüdiği belirtildL Ulıısoy TÜRSAB'a başk • tSTANBUL (AA) — Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) Başkanhğı'na, Başaran Ulusoy getirikii. TÜRSAB'ın 10. Olağan Genel Kurulu'nda seçilen yeni yönetim kunılu, dün toplanarak görev bölümü yaptı. TCS İstanbul şubesinde istifa • Iş Sendika Servfai — Türkiye Gazetecüer Sendikası (TGS) Istanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeliklerinden, Şube Başkanı Yavuz Şimşek, Şube Sekreteri Merdan Yanardağ ile Şenay Kalkan ve Hasan Güzelay istifa ettikr. TGS Genel Merkezi'nin, temsil ettiği sendikacüık anlayı$ının, TGS'yi Babıâli'de tasfıyenin eşiğine getirdiğini belirten şube yöneticileri, sendikanın bir erken genel kurul yoluyla kendisini yenileyebilmesine imkân sağlamak amaayla bu kararı aldıldarını açıkladılar. Teletaş'tan bono • ANKARA (ANKA) — Telaş Telekomünikasyon Endüstri A.ŞÎnin 50 milyar liralık fınansman bonosu için ihraç izni aldığı bildirildi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) 11-15 kasun günleri arasmda Teletas ile birlikte toplam 10 şirkete 78 milyar 114 milyon liralık menkul kıymet ihraç izni verdi. Merkez Bankası avansıkıstı • ANKARA (ANKA) — Merkez Bankası'nın Hazine'ye kullandırdıgı kısa vadeli avans miktan 1-8 kasım günleri arasında 762.1 milyar lira azalarak 10 trilyon 673.2 milyar liraya geriledi. Bankamn iç krediler toplamı 8 kasun itibarıyla 19 trilyon 644.9 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bunun 15.2 trilyon lirasını kamu, 4.4 trilyon lirasını da özel kesime kullandınlan krediler oluşturdu. TurlrishBank'ta görev • ANKARA (UBA) — TUrk Bankası Limited iken anonim şirket haline gelen ve adını da değiştiren "Turkish Bank"ta yönetim kurulu üyeleri arasmda görev dağılımı yapıldı. Bankamn en büyük hissedan durumundaki Tanju özyol yönetim kurulu başkanhğına seçilirken Şahabettin Kocatopçu yönetim kurulu başkanvekilliğine, Ayhan Can murahhas üyeliğe ve Dr. Metin Berk de genel müdürlüğe getirildi. KlSAKISÂ~~ • SANTRAL Pazarlar, 24 Kasım'da kutlanacak öğretmenler Günü için öğretmenlere tüm mağazalannda 1 hafta sureyle yüzde 10 oranında indirim yapacak. • CERRAHOĞULLAR1, Cerra adlı giyün mağazasmı Svtriss Otel'de açtı. Cerra, Fransa'nın ünlü ismi Cociete Agache'ın Türkiye temsilciligıni yürütecek. • YENİ USAŞ'ın Terminal Ikram Üniteleri Genel Müdürlüğüne Johann Weinzeti atandı. • PERGE fırması, satış standlan üreten Display- Design GMBH'nin Türkiye distribütörlüğunü aldığım açıkladı. • T . IME dergisi, olimpiyat oyunlannın sponsorlann dan birisi olarak Istanbul'un tanınnuş işadamlanna bir yemek verdi. Feyyaz Berker, Nejat Eczacıbaşı, Adil öztoprak gibi isimlerin katıldığı yemekte 2000 yılında Istanbul olimpiyatı gUndeme geldi. Cumhurbaşkanı Özal da, GSD Başkanı Arat da umutlıdar 'İstanbul, moda merkezFEkonoml Ser- visi — Giyim Sa- nayicileri Derneği GSD tarafmdan Istanbul'da dü- zenlenen Uludar- arası Giyim Sanayii Sempozyu- mu'nda konuşan Cumhurbaş- kanı Ibrgut Özal, kendi iktidar dönemini savundu. özal, "Eko- Bomi artık rayına otunnuştur. Bundan sonra büyük hatalar ya- pdmazsa ekonomimiz olomlu gidişaunı snrdörür" dedi. Toplantının açılışında konu- şan GSD Başkanı Hasan Arat, bugüne kadar hep Almanya'da yapılmış olan Uluslararası Gi- yim Sanayii Sempozyumu'nun ilk kez Almanya dışında yapıl- dığıru hatırlattıktan sonra bu toplantıyı Turkiye'de yapabilmiş olmanın önemine degindi. Arat, lstanbul'un bir yanda Azerbay- can ve Türkmenistan'dan, diğer yanda Bulgaristan ve Romanym1 ya dek uzanan geniş bir bölge- nin ve 500 ntilyonluk bir nüfu- san moda merkezi olma yolun- da olduğunu vurguladı. Japon, Amerikalı ve Avnıpalı üst düzey tekstilcilerin de konuş- macı olarak katıldığı Uluslara- rası Giyim Sanayii Sempozyu- mu'nda Arat'ın ardından konu- Turgut Özal Hasan Arat Uluslararası Giyim Sanayii Sempozyumu ilk kez Almanya dışında, Istanbul'da yapıbyor. Uluslararası Giyim Sanayii Sempozyumu'na katılan Özal, son 10 yılı savundu, ekonominin artık rayına oturduğunu kaydederek "Bundan sonra yanlış yapılmazsa ekonomimiz bu işi götürür" dedi. şan Camharbaşkanı Turgut özal da "Umudnmuz, tstan- bul'an bir zaraanlar olduğu gi- bi yine Avnıpa'nın moda mer- kezi haline gdmesidir ve tstan- bul bnna layıkbr" diyerek söz- lerine başladı. Otomotiv ve elek- tronik sanayUerinden örnek ver- dikten sonra son 10 yıllık dö- nemde Türkiye'yi nasıl dışa açtıklannı ve Türk ürünlerini dış piyasada rekabet edebilir hale getirdiklerini anlatan özal, hem tekstilcilere hem de yeni TURGUT YILMAZ Teniden yapılanma gerekli' Türkiye Giyim Sanayicileri Dış Tiracet A.Ş. Yönetim Ku- rulu Başkanı Tkrgut Vılnn", sektörün yeniden yapılanması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin teknolojide yaya kaldığını belir- ten Turgut, Türkiye'nin tekno- loji ve çabuk teslim konulann- da noksanlıklannı gidermek gerektiğini vurguladı. "Türkiye artık bir ucuz işgücü ülkesi de- gildir. Dahası bundan sonra da ucuz işçilige dayab bir ustünlük saglaması mümkün degildir" diyen Yılmaz, onümüzdeki yü- larda hazır giyim işletmelerinin çağdaş teknolojiden yararlan- mak için ciddi çaba sarf etme- lerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ibrgut Yılmaz konuşma- sında yabancı tekstilcilerin Türkiye'yle ortak yatuTm yap- malan konusunda da çağnda bulundu. Yılmaz daha sonra şöyle konuştu: "Onümüzdeki ydlarda Türk hazır giyim sektörünün temel getişimi moda ve tasarun içeren farklılaşnuş ve marka imajı ta- şıyan mallar imal edebilen, ça- buk teslim konusunda gerekli esneklik ve etkinlige sahip, uy- gun fiyatın öteande alıcılara kaliteli ve tatmin edici hizmet verebOen, mevcut ihracat pazar- lannı yeni yeni pazarlaria çeşit- lendiren bir sanayi ve ticaret ya- pısı oluşturmak üzere veniden yapılanmak yönünde olacak- tır." ABD'den ekonomik kriz değerlendirmesi: 4 Mali sonımsuzlıık'Yeni hükümetin zorunlu olarak getireceği sıkı politikalar 1992 sonunda durgunluğa neden olabilir. ŞEBNEM ATİYAS ~ NEW YORK — Amerikan sermaye çevrelerinin son yap- tıklan Türkiye değerlendirme- lerinde "mtraıt ekonomik kriz maK sonımsuztukla" açıklanı- yor. Kamu açığımn tümüyle "kontrol dışı" hale geldigini söyleyen Amerikan bankacıla- n, şu anki kamu açığuıın hedef- lenenin tam iki katı fazla oldu- ğuqu vurguluyorlar. Yeni hükü- metin uygulamak zorunda ka- lacağı kemerleri sıkma poliüka- lannın 1992 sonunda yeni bir durgunluk getirmesinden endi- şe ediliyor. Amerikan bankacılanmn de- ğerlendirmelerinde vurguladık- lan noktalar sırasıyla şöyle: • Kamu açıfmın para basd- ması ve Hazine'den kapaülma- ya çalışılması sonucnnda enf- lasyon yüzde 68'e fırladı. • Hiper-enflasyonu ve gele- cekte karşılaşüması beklenen ödeme zorluklaruu önleyebile- cek ölçüde bir kemerleri sıkma politikasını koalisyon hüküme- tinin gerçekleştirmesi zor. • tç talep halen durgunlugun üstesinden gelebilecek derecede güçlüdetfl. • Yeni hükümetin karşısm- daki en ciddi sorun bütçe açı- • Geçen Od yıhn mali yıpran- masının üstesinden gdebilmek için son derece ciddi acil adım- lann atılması gerekli. Bu adım- lann başında devlet kurulnşla- n geliyor. • İç borçlanma artan bir şe- kilde kısa dönemli hale geliyor. 1990'da ağustos ayında dokuz aydan kısa vadeli borçlar top- lamm yüzde 40"ı iken bu yıl ay- nı ayda yüzde 71'e yükselmiş durumda. Mevcut borçlanma- nın bu arûşı yeni hükümetin önündeki en önemli sorunlar- dan biri. hükümete tekstil politikasıyla il- gili olarak önerilerde bulundu. özal daha sonra kendi iktidar dönemlerinin savunmasına ge- çerek "1991 Türkiyesi'nin eko- nomisi serbesttir. Devlet müda- halesi asgariye indirilmiştir. Knrlar, faizler serbesttir. Hatta Merkez Bankası bile artık özerktir. Devlet, Merkez Banka- sı kaynaklaruu asgari dnzeyde kullanır hale getinniştir" dedi. 20 Ekim seçunlerinden bu ya- na bir ay geçmiş olduğu halde ve Mesat Yılmaz hükümetinin istifa etmiş olmasına rağmen ekonomide bir sorun çıkmadı- ğı görüşünü savunan Cumhur- başkanı özal, "Bu da Türk eko- nomisinin gelişnüş olmasından kaynaklanıyor. Artık ekonomi- de karar verenler özel girişimci- ler, özel kamlnşlardır. Eger sis- temi degiştirmezlerse bundan sonra devleün yapabilec«fi bir şey yoktur. Ekonomi rayına otunnuştur. Büyük yanuşlar ya- pümadıgı takdirde ekonomimiz bugün geldigi geüşmiştik seviye- sinde gidisatuu sürdörür" şek- linde konuştu. "Bu aoktaya 10 yri içinde gd- dik. Ama isin dogrn oidugo, son 1 ay içinde anlaştldı" diyerek sözlerini surdüren özal, istifa et- miş hükümete rağmen ekonomi- nin aksamadan yürudüğünü vurguladıktan sonra, hükıimet- lerin artık 'ekonomide şunu yapacagız' demelerine gerek ol- madığını, bu sistem yürüdüğü sürece karar verenin özel giri- şimciler olduğunu vurguladı. Dünkü sempozyuma katılan Japon, Amerikah ve Avnıpalı üst düzey tekstilciler, dünya tekstil ve hazır giyim sektörünün sınıf atladığını vurguladılar. Sektörde pazarlama, eğitim ve teknolojinin de önemine deği- nen yetkililer, "Giyim sanayki- si artık kendini paMifamafi ola- rak da duşünmek zoranda. Ka- liteve yönehne, egitfan ve yeni pa- zarlama teknikleri, sektörün bu- gün önem vennesi gereken en önemli unsurtar" diye konuştu- lar. Bu bağlamda Türkiye'nin de artık ucuz işgücü ile değil, tek- nolojisiyle pazarda yer alması gerektiği savunuldu. Dünya Ekonomik Forumu ISTANBUL (ANKA) — Dünya Ekonomik Fbrumu tara- fından uluslararası iş ve ekono- mi f^Tpi^ypırı önde gelenlerinin, Türkiye'nin hükümet, iş, medya ve üniversite çevrelerinin önde gelen üyeleriyle görüş alışveri- şinde bulunmalan amaa ile dü- zenlenen toplanü 15-16 Aralık 1991 tarihleri arasmda Ankara- da yapüacak. Dünya Ekonomik Fbrumu 1 nun düzenledigı toplantının açı- lış konuşmasuıı DYP Genel Baş- kanı Süleyman Demirel yapa- cak. Toplantıda, Türkiye'nin iç ve dış ekonomik politikalan, ya- bancı yatınmcılar açısından ya- püacak değişikliklerin etkileri, içte yeniden yapılanma, Türki- yVnin bölgede ve dünyadaki ro- lü ele ahnacak. EGtAD Başkanı'na göre enflasyon birincil gündem maddesi değil En büyük sorun büyüme İDRİS ADİL Koalisyon görüşmelerini surdüren DYP ve SHP kurmayları ile iş çevreleri ve hal- kın "matabık" olduklan konulann başın- da, enflasyonun ekonominin en önemli so- runu olduğu geliyor. Ege Genç Iş Adamla- n Derneği (EGİAD) Başkanı Bülent Şeno- cak ise farkh düşünüyor. Şenocak'a göre enflasyon "birincil" sorun değil. EGİAD Başkanı Şenocak, enflasyonun 100 gûn gibi, 500 gün gibi bir sürede hızla aşağı çekilmesinin sağJıklı sonuçlar doğur- mayacağuu savunarak "Enflasyonu düsür- mek için verimli yatınmlardan ve büyüme hızından fedakflruk edilmemeb" diye ko- nustu. EMD'nin, ekonomi muhabirleri için lzmir'de düzenlediği gezide sorulanmızj ya- nıtlayan Şenocak, asın rikzaklar cizmemesi haünde enflasyonun sorun olarak görülme- mesi gerektiğini belirtti. Büyüme hızının yüzde 10 dolaylannda seyretmesi gerektiğine, aksi halde Türkiye1 nin Avrupa Topluluğu ortalamasını yaka- layamayacağına işaret eden Şenocak, "ko- alisyoo hükümetine yöneiik önerikrini" şöyle özetledi: "Ülkenin birincil sorunu yüksek oranlı büyüme hızını yakalamaktır. Bunu kamu harcamalannın araltılması ve sanayi yaü- nmlannı özel scktöre bırakmaa izlemeBdir. Egitün de ülke sonralannın başmda geliyor. 1992 bütçesinde efitime ayrılacak pay ke- sinlikle yüzde 301ar düzeyinde olmalıdır. Bu, çok önemli bir sonındur. Yabancı dil egıtimi özendkflmeU, yaygıniaştınlmalı. EGtAD olarak sektör toplantüanna ağır- hk vereceklerini, hazırlavacaklan raporlarla yeni öneriler sunacaklannı belirten Şeno- cak, yeni hükümetin çalışma yaşamı konu- sunda izleyeceği yol ile ilgili bir soruyu şöyle yamtladı: "Yüksek oranb ücret arbşlan birçok iş- yerinin kapanmamna yol açü. Bu tehlike- den kaçan birçok işyeri de büyük çaph is- ten atma yohma gitti. Halbuki, çalışma ba- nşıaın saglanmasında işçi ve işveren lehine devtetin yapabileceti katkılar var. Dtiaya- nın hiçbir yerinde ücreüerdett yüksek onuüı kesinti yapimıvor. Türkiye, işcistadeıı yüzde 50'ye yalun kesinti yapan tek ülke. Devlet, bn kesintOeri azahank, hatta bazdannı kal- dırarak ücret tzerindeki baslayı azaltabinr. Devlet, iş banşı için enflasyon karstsuıda iş- verenin ve işçmm yükünü paylaşmak zonm- dadır." BOLU ASLİYE ÇEZA MAHKEMESt HÜKÜMÖZETt 1991/533 Es. 1991/503 Ka. Hâkim: tnci özden 21740 Kâtip: Hatice Ustaoğlu 30.5.1991 tarihinde normal fiyatın üzerinde tüp satarak haksız ka- zanç sağlamak suçundan sanık Mehmet oğlu, 1937 doğumlu, Bolu Paşaköyü nüfusuna kayıth olup, Bolu'da likitgaz bayii Mahsİo Öz- târk'un Bolu ilinde tüp gaz bayii olduğu, Sanayii ve Ticaret Bakanlı- ğı tarafından Bolu ilinde saüş fiyaü 1.5.1991 tarihinden itibaren 4300 lira olan piknîk tüpünü 5000 liradan fazla fiyatla sattığı, ûzerine atüı suçu ışledığı sabit göruldüğunden eylemine uyan TCK'nın 401/E mad- desi gereğince ikı yü hapis ve 225.000 lira ağır para cezası Ue cezalan- dınlmasına, TCK'nın 401/5. maddesi uyannca 3/1'ine kadar indirim yapüarak sekiz ay hapis ve 75.000 lira ağır para cezası ile cezalandı- nlmasına, TCK'nın 402. maddesi gereğince hapis cezasına eşit süre ile vasıta kıldığı meslek ve sanat ve ticaretin tatiline, aynca fülin isle- niş şekli ve niteliği itibanyla takdiren yedi gün süre ile işyennin kapa- tılmasına , 647 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince hapisin günlüğü 5000 lira hesabı ile ağır para cezasına çevrilerek diğer para cezası Ue içtimaen neticeten 1.275.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlması- na, karar kesınlestiğinde karar özetinin büyük harflerle yazümak su- retiyle kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan isyerinin göze carpan bir yerine yapıstırılmasına, aynca karar kesinleştiğinde karar özetinin C. Savcılığı'na bildirilmesine ve masrafı bilahare hükümlü- den aunmak üzere Ankara, Istanbul ya da lzmir'de yayunlanan ve tirajı 100.000'in üzerinde bulunan bir gazetede ve aynca Bolu'da ya- yunlanan mahalli bir gazetede ilan edilmesine, 647 sayılı kanunun 6. maddesi gereğince cezasının ertdenıncsine, temyizi kabil olmak üze- re C. Savcısı'mn huzuru Ue sanığın yokluğunda isteğe uygun olarak verilen karar açıkça okundu. 5.11.1991. Basın: 41323 T.C. GAZİOSMANPAŞÂ İ. ASLtYE CEZA MAHKEMESt Karar Ozeti Sayı: 1991/380 Hâkim: Şükrü Baran 17278 C.Savcısı H.Kâzun Türkay 14794 Kâtip: Şenol Şen Müdahil: Istanbul Defterdarhğı ihbarlar ve denetim koordinasyon Mdr. Vek. Av. Bingül özkan. Sanık: Musa Girgin; Mahmut, Zahide oğlu, 23.5.1955 d.'lu Erzin- can Kemah Yastıktepe köyünden Barbaros Hayrettinpaşa Mah. 1102 Sok. Konfeksiyon atölyesi sahibi. Suç: Vergi Usul Kanunu'na muhalefet. Suç tarihi: 24.1.1991 Karar tarihi: 10.10.1991 Sanık Musa Girgin'in D.H.Paşa Mah. 5/6 500 evlerde konfeksiyon sahibi olup 3969550025 nolu vergi mükdlefı olarak ticaret yapuğı aynı dönem içerisinde iki kere 26.10.1990 ve 14.5.1990 tarihi olmak üze- re irsaliye kesmediği, bu suretle VUK'nun 35. mad. gereğince suçu işlediği anlasılmakla 213 S.K'nun 35. mad. del. 360. mad. gereğince suç kastı nazara alınarak 1 ay hapis, 1 ay müddetle ticaret sanat ve meslek icrasından mahrumiyetine, aynca masrafı sonradan hükttm- lüden tahsil edilmek üzere keyfiyetin tstanbul'da müsteşir gazetede ilanına ve hapis cezası sanayi sektöründekı suç tarihi itiban Ue ilcre- tin 13.800 TL aylık tutan olan 414.000 TL yansı 207.000 hesap edil- mek sureti ile 6.210.000 TL. ağır para cezasına çevrilmesine, 100.000 lira maktu vekâlet ücretinin samktan lahsUi Ue müdahil idareye ve- rilmesine sanığın üzune yüzüne karsı karar verilip apkça okunup an- lauldı. 10.10.1991 Basın: 42021 T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Elektrik faturası kabarınca...Ankaralı okurumuz Ayşe Şaşmaz, son ge- len elektrik faturasının, öncekilere oranla epey yüklü olduğunu görünce bir yanlışlık var zan- netmiş. "Türkiye Elektrik Kurumu'nun her ay düzen'J zam yaptığını biliyorum, ama bu zam küçük oranlarda oluyor, faturamın bu kadar kabarmaması lazım" diyerek eski fa- turalarla yenisini karşılaştırmış. Bu karşılaş- tırma sonucunda da TEK'in bir yanlışlık ya- pıp kendısinden fazla para aldığım düşüne- rek bize başvurmuş. Biz faturaları incelediğimizde gördük ki TEK'in faturasında bir yanlışlık yok, ama oku- rumuz Ayşe Şaşmaz, Turkiye'de enerji tasar- rufunu teşvik için 5-6 yıldır yapılan bir uygu- lamayı bilmediği için yanlışlık TEK'te zannet- miş. Ayşe Şaşmaz gibi diğer bazı okurianmızın da bu uygulamadan hâlâ habersiz oldukla- nnı düşünerek önce bir hatırlatma yapa- lım: Biz tüketiciler, evle- rimizde kullandığımız elektriğin birim fiyatı- nı kademeli olarak ödüyoruz. Eğer aylık elektrik tüketimimizi 120 kilovatsaat ile sı- nırlayabilirsek kasım ayı birim fiyatı olan 323 liradan ödeme ya- pacağız, tüketimimiz 120 kilovatsaati as- mışsa aşan her kilo- vatsaat için bızden 411 lira tahsil edilecek. Bu uygulama, kalkınma- da önceliklı yöreler dı- ştndakı iller için ge- çerti. Kalkınmada öncelikli yörelerde de ka- demelendirme var, ancak oralarda 120 kilo- vatsaatltk aylık tüketim için ödenen birim fi- yat daha düşük, 275 lira. 120 kilovatsaati aşan bölüm içinse 349 lira. setüstü fınnı hatırtayıverdi. Evlerine setüstü fı- rın geldiğinden beri börek-çörek, kurabiye, po- ğaça tüketimleri artmış, bunlan kolayca pişi- rivermek kendisi için zevk haline gelmişti. Set- üstü fınn, o güne kadar kullanmakta olduğu havagazıyla çalışan büyük fırınına göre o ka- dar pratik gelmiş ki Ayşe Şaşmaz, artık bü- yük fınnı ancak üstündeki ocaklar için kulla- nıyor, sadece hamur işlerini değil, tavuk ya da balığı fırına vermek gerektiğinde yine setüs- tü fınnından yararlanıyormuş. İşte şimdi elektrik faturasını kabartan "suçhıyu" bulmuştuk. Ayşe Şaşmaz, "Bir tek fınn, elektrik faturasını bu kadar kabar- tır mı hiç" diye soruyor ve pek de akıl erdi- remiyor. Ancak setüstü fırınların çoğunluğu, özellikle de yuvarlak olanları her kullanışla- nnda 15-20 adet 100'er vatlık ampulün yan- masına eşdeğer elek- trik enerjisı tüketiyor- lar. İşte Ayşe Şaşmaz bunun farkında değil- di, ama artık öğrendi. Belki sizlerin ara- smda da elektrikli fın- nı çok sık kullandığı için elektrik faturası kabaranlar vardır. Lüt- fen faturaiannızı kont- rol edin, 120 kilovatsa- atlik aylık tüketimı ne kadar aştığınıza bir kez daha bakın ve odemekte olduğumuz elektrik faturalannın kabanklığından şikâ- yetçiyseniz, elektrik tüketiminizi kısma yö- nünde bazı önlemler alın. Ne gibi önlemler di- ye sorabilirsiniz. Evierinizdekı bellı başlı elek- trikli aygıtları, yine 100 vatlık ampul örneğiy- le karşılaştırırsak size belki bazı ipuçları ve- rebiliriz. • ÜTÜ - Ütülerin çoğu 1000 vatlıktır. Ütü- yü kullandığınız sürece tam 10 tane 100 vat- lık ampul bir arada yanıyor demektir. Bir dü- Okurumuzun faturasını incelediğimizde de aynısı görülüyor. Faturada 360 kilovatsaat için _ . _ . . . - . . . başka bir birim fiyat, 57 kilovatsaat için baş- ? u " u n ; '£ Çfmasırların., havluları, hatta çar- ka bir fiyat uygulanm.ş. Demek ki fatura 3 ay- ' a f l a n Z*****™ s o n r a ı y ı c e sılk e"eyerek as- lık... Kendısine bu.nu hat.rtatt.k ve son aylara s a n . ı z ' kuruduklar. zaman da elınızle iyice sı- kadar evierindeki elektrik tüketiminin aylık 120 kilovatsaatle sınırlı kaldığı için faturada iki ayrı rakama rastlamadıklarını, son aylarda herhan- gi bir nedenle evlerindeki elektrik tüketiminin artmış olması gerektiğini belirttik. Ayşe Şaş- maz önce uzun uzadıya düşündû ve son ay- larda evlerinde elektrik tûketimini arttıracak bir değişiklik olmadığını söyledi. Biz ısrar edınce birden yaz başında evlilik yıldönüm- leri nedeniyle eşinin kendısine armağan ettiği y vazlasanız, acaba ütülemeden de kullanamaz mısınız? • TELEVİZYON - TV'ler renkli ya da siyah- beyaz, büyük ya da küçük olmalanna göre de- ğişmekle birlikte ortalama 3 adet 100 vatlık enerji tüketiyor sayılabilirler • ELEKTRİK SÜPÜRGESİ - 3 adet 100 vat- lık ampule eşdeğer enerji harcar. • BUZDOLABI • 2 adet 100 vatlık ampule eşdeğer elektrik tüketimine neden olur. T U K E T I C İ N I N S E S I Vaat edilen ve gönderilen Ekonomi dergisinde stokçu İsmail Kula'yla ilgili bir yazı okuduktan sonra kendısinden Bosch 468 model bir çamaşır makinesi istedim. Stokçu ol- duğu için piyasadan 100-200 bin lira daha aşağıdan satıyor Kısa bir süre sonra parasını ödedim ve makine geldi. An- cak kurulup çalışmaya başla- dığı zaman 4280 model oldu- ğunu gordüm. Hemen değiş- tirmek istedim ama stokçu, kullanıldığı için makineyi de- ğiştirmedi. Üstelik eve getirin- ce de 25 bin lira servıs parası almıştı. Emine Kılıcaslan - İstanbul r\rkadaşımız Nuray Köroğlu makineyi satan İsmail Kula'yla görüştv. Kendisi 4280 modelin 468'e göre daha üstûn olduğunu, elinde o an için 468 model o/- madığmdan söz verdiği için diğer modeli gönderdi- ğini söyledi. Pekiyi o zaman satıcı firma neden para- yı müşteriden alırken, elinde o modelden bulunma- dığını söylemiyor? Belki "468 yok, ama 4280 mo- del var" dese tûketici makineyi almayacak... Bunlar satıcı taktıği kuşkusuz. Biz tüketicilere ise sonradan sınirlenmemek için baştan bu taktikierin bilincinde davranmak düşüyor. Tıp sınavında sonılar Oğlum, Antalya Tıp Fakülte- si'nden çok iyi dereceyle me- zun oldu. Mecburi hizmetini bitirdikten sonra ikinci kez gir- diği uzmanlık sınavını kazana- madı. Ancak bu durum çalış- madığından ya da yetersiz ol- duğundan değil bozuk sınav sisteminden ileri geliyor. İlgi- lendiniz mi bilmiyorum, soru- lar tamamen Hacettepe hoca- lannın ders notlanndan. Diğer fakültelerden çok az soru var. İlgililere başvurduğumuz za- man "Çocukiar hocalannın soru gondermesi için çaba harcasınlar" deniyor. Bu ho- calara rica edilmesi ile ojmaz ki... Soru sayısı tıp fakültesi sayısına bölünüp hazırlanırsa her öğrencinin eşit şansı olur. Kakjı ki çocuklarımız Hacette- pe hocalannın açtığı sınav ha- zırlama kurslarına da gidemi- yoriar. Bu da bir tekelleşme ta- bii. Çocuklarımız ya eşit şart- larda mücadele etsinler ya da yetkililer sınav yapmadan Ha- cettepe mezunlannı doğrudan uzmanlığa alsınlar. Nasıl olsa digerterinin şansı çok az. Nur- ten İnan - Antalya Neden 30 bin lira daha? Bir kooperatif işi için param yetmediğinden dolayı Antak- ya'daki ablamdan 1250 mark borç istedim. Ablam parayı mark olarak Antakya Akbank şubesinden Bolu şubesine gönderdi. Bu arada bana pa- ranın geldiğine dair bir tebli- gat yapılmadı. Bankaya gitti- ğimde, parayı TL mi DM mi is- tediğimi sordular. Marka ver- dikleri fiyat piyasadan düşük olduğu için paranın mark ola- rak ödenmesini istedim. Bu- nun üzerine benden 30 bin 611 lira ödememi istediler. Ben de havale bedelinin zaten gönderılme sırasında Antak- ya'daki şube tarafından tahsil edildiğini söyleyerek bu para- nın gerekçesini sordum. Ge- rekçe olarak para mark olarak gönderilse bile kasalarında her zaman mark bulunmadığı ve gerektiğinde piyasadan al- dıklarını belirttiler. Bütün rtl- razlanma rağmen de bu para- yı aldılar. Gerçi küçük bir ra- kam ama şubenin bu parayı almaya hiçbir hakkı olmadığı- nı düşünüyorum. Ragıp İklzoğlu-Bolu * rkadaşlarımız Akbank Genel Mûdûrtûğû'nden M MevduatMüdüriiŞahtnÇağatayadurumuUet- tiler. Kendisi Bolu şube müdürû Engin Bey'le görüş- tûğûnû, bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyerek okuyucumuzdan haksız olarak alınan 30 bin liranın geri ödenmesini sağladı. URETICIYE TEŞEKKUR UZUNLAR'a teşekkür 1991 model Renault 12 Toros marka otomobilimin bakımını baştan sona titiz- likle yapan, aracın motor devir saatinin çalışmadığı- ın söylediğimde hemen ye- nisiyle değiştien Uzunlar Ticaret sahibi Turhan Al- tırrtel ve Renault servisi Kırklareli şubesi personett- ne teşekkür ederim. rttadl Aydoğdu-Edlm* İUAÇ'in Eskişehir İttaç ayakkabı mağazasından yaz başın- da aldığım keten ayakkabı- nın bandı 8-10 giyiste tamir edilemeyecek şekilde kop- tu. Mağazaya gidip durumu anlattım. Bir hafta sonra ye- nisiyle değıştirdiler. Ancak ikinci ayakkabıda da başka bir sorun çıkınca çekinerek tekrar mağazaya gittim. Mevsim sonu olduğu için bir yenisini atamadım. An- cak mağaza sahibi ömer Bey ayakkabı bedeli kadar alacağımı gösterir bir belge verdi ve istediğim zaman alışveriş yapabileceğimi söyledi. Hilal Göraslan-Bllecik ARÇEUK senndirdi Çaiıştığım ilçede daya- nıklı tüketim mallan satan bir firmadan mikser almış- tım. İkinci kullanışımda ka- nştıncı ayaklann ikisi de kh nldı. Rrmaya gittiğimizde yetkili satıcının adresini ver- diler. Akhisar'daki Arçelik Servisi'ne durumu anlattı- ğımızda "Motor bozulsaydı ucretini almazdık amm ayak- ları ücreti ödemeden veremeyiz" dediler. Bunun üzerine durumu Arçe- lik/Çayırova-istanbul adre- sine bildirdik. Ayaklar 15 gün sonra İzmir bökje şef- liği aracılığıyla adresime teslim edildi. AyMİ Yilçın (Açtkgte)- ManİM