17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9 FESTIVAL Büyük ödül Berdel'in • VIAREGGIO (Cumhuriyet) — Italya'nın Viareggio kentinde bu yıl 81si düzenlenen Avrupa Sinema Festivali (EUROPACINEMA '91) Türk Sinemasrmn zaferi Ue sonuçlandı. Yanşmaya seçilen 12 Avnıpa filmi arasında yer alan Atıf Yılmaz'ın "BerdeF'i filmin yapımcısı ile yönetmenine ortaklaşa verilen "En lyi Film" ödülünü kazandı. Belçikalı oyuncu Patrick Bauchau'nun başkanhğındaki uluslararası jüri "Berdel"i "En lyi Film" ödülü ile değerlendirirken içerdiği hümanizmi, yalın anlatımını ve oyuncularının başarısını özellikle vurguladı. 28 eylulde başlayan festivalin yapılan kapanış töreninde ödül, Atıf Yılmaz ve filmin yapımcısı Gülseven Güven Yaser ile "Berdel'M finanse eden Türkiye Aile Sağlığı ve Planlama Vakfı Genel Müdürü Yaşar Yaser'e verildi. Viareggio'da yanşan Fılmler arasında yer alan ünlü Alman yönetmeni Volker SchloendofPun "Homo Faber/Yolcu" adlı filmi hiçbir ödül kazanamazken, SchlondorfPa tüm yapıtlannda var olan Avrupa kültürüne ilişkin temalar nedeniyle "Avrupa Avrupa" ödülü verildi. Fransa, Italya, Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, Ispanya, Polonya, Almanya ve Türkiye'den fılmlerin katıldığı yanşmada Jüri özel ödülü'nün sahibi Bato Cengİ2 adlı Yugoslav yönetmenin "Gluvi Barut" adlı yapıtı olurken, Fransız yönetmen Olivier Assayas'in "Paris Uyanıyor"u En lyi Senaryo ve En lyi Kadın Oyuncu (Judith Godreche), Alman yönetmen Egon Günther'in "Stein"ındaki rolüyle Rolf Ludwig En lyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. (Fotoğraf: Berdel'in setinden, Türkân Şoray, Atıf Yılmaz) DERGİ InsancıPın 12. sayısı • Kiiitiir Servisi — lnsancıl Aylık Kültür ve Sanat Dergisi'nin 12. sayısı çıktı. Bu sayıda Ayten Mutlu Gözün Arkada Kalmasın, Sadık Albayrak Metalaşan Sanat Üzerine Bazı Düşünceler, A. Necmettin Bortecin Günü Kurtaran Yontulara, Ismail Tanju Genç Tiyatrocular Tiyatro Ve Kitleler Için, Bülent Habora Lale Devri'nden Zamanımıza Kültür, Yusuf Çotuksözen Okuyup Geçerken, Dr. Halidun Şen Dil-Yetisi, Dil ve Dil- Bilim, Arslan Kaynardağ Felsefe Bölümü Tarih ve Tatsız Bir Olay, Hilmi Büyükşekerci Selvili Dizeler, Üstün Akmen Khalkidiki'de Can Sıkıntısı, Ismet kemal Karadayı Bendeki Nâzım Hikmet, tzzet Kıhçlı Aşk Bülteni -8ı Nevra Bucak Bir Uzay Masalı, Murat Yavuz Bir Sevgi Yolculuğu, Cengiz Gündoğdu Köy Güncesi, lbrahim Akyürek Onları Dağda Unuttuk adlı yazılanyla yer alıyor. SEMPOZYUM 500. Yd Vakfı'nın sempozyumu • Kültür Servisi — 500. Yıl Vakfı'nın Ekim 1990'da başlattığı ve 1992 sonuna kadar sürdüreceği yurtiçi kutlama programı cerçevesinde 7-9 ekim tarihleri arasında "Çağlar Boyunca Türk Musevilerin Hukuk ve Kültüre Katkılan" konulu bir sempozyum düzenlendi. Üç gün sürecek olan sempozyum, 9.00-18.00 saatleri arasında lstanbul Hilton Oteli'nde yer alacak. Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, lsrail, lsviçre, Portekiz, Yugoslavya ve Türkiye'den yaklaşık 21 öğretim üyesi, bilim adamı ve hukukçunun katılacağı sempozyumda, Türk Musevi hukukçu ve tarihçilerinin fert ve aile hukuku, ticaret hukuku ve toplumun yasamını düzenleyen hukuk kurallarına katkılan konusunda çeşitli bildiriler sunulacak. Bildirilerden bir bölümü de 500 yıllık huzurlu yaşamın tarihi çerçevesini ortaya koyacak. SERGI Atlıhan, Islip Art Museum'da • Kültür Servisi — Ressam Ergin Atlıhan New York'un en eski müzelerinden biri olan Islip Art Museum'da Amerikalı ressam Howard Hardy ile "In Retrospect" (Geçmişe Bakış) adı altında bir sergi açtı. Antikacılık yaparken bir arkadaşının ısrarı üzerine resim yapmaya başlayan Atlıhan, ilk kişisel sergisini "Rote Fabrik" adıyla avantgarde bir sergi salonunda, Frankfurt Left Bank'ta açtı. Zürich Gallerie Commorcio'daki sergisi Züricher Zeitung Gazetesi tarafından "Startling Revival of Cocteau" (Cocteau'nun şaşırtıcı bir şekilde yeniden doğuşu) olarak tanımlandı. 1985-1987 yılları arasında Frankfurt, Wiesbaden Cologne ve lstanbul Galeri Urart'ta çalışmalarını sergiledi. 1987 sonbahannda AKM'de sergilediği 60 tablosu onun sanat hayatının Türkiye'de dönum noktası oldu. Aynı yıl New York'a giden Atlıhan, ünlü serisi Blue Note Jazz Club çahşmalarını bürada yarattı. Resimlerde böcekler • İSTANBUL (AA) — 1991 Yunus Emre Seygi Yıh nedeniyle Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zeki Kuşoğlu ve eşi Sevinç Kuşoğlu, Topkapı Sarayı Müzesi'nde "Yunus EmrVye Saygı 4" adı altında bir sergi açtı. Sergide, böceklerle ilgili yaptığı yapıtlan sunan ve 2. kişisel sergisini açan Sevinç Kuşoğlu, boceklerin sevimsiz hayvanlar olarak görulmesine karşı çıktığını ve yapıtlannda bu yüzden hep böcekleri işlediğini söyleyerek, "Herkesin nefretle baktığı bu hayvanlan seviyorum. Üstelik Yunus Emre de doğayı çok seviyordu. Böcekler de doğanın bir parçasıdır" dedi. ŞENLİK Adana'da dostluk yürüyüşü • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) — Seyhan Belediyesi'nce düzenlenen Kültür Şenliği'nde binlerce kişi sanatçılarla "dostluk yürüyüşü"nde kol kola yürüdü. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen şenliğin açıhşını yapan Seyhan Belediye Başkanı Yalçın Akyol, belediyelerin devletin gardiyanı olmaktan çıkarak yurttaşları şenliklerde de olsa sevgi ile bileştirmeye başladığını söyledi. Seyhan Belediyesi tarafından 6 aydır hazırhklan sürdürülen 3. Kültür ve Sanat Senliği, "dostluk yürüyüşü" ile başladı. Seyhan Belediyesi önünden başlayıp 2 kilometre uzaklıktaki Atatürk Parkı'nda son bulan yürüyüş sırasında yazar ve sanatçılar Yaşar Kemal, llhan Selçuk, Kadir lnanır, Aytaç Arman, Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik, sinema yönetmeni Arif Keskiner, Yaman Okay, Halil Ergün, Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak ile ilçe ve belde belediye başkanları, SHP milletvekilleri, milletvekili adayları ve çok sayıda yurttaş kol kola yürüdü. 6.10 1991 gunu (bugun) yapılması duşunulen FERHAT TUNÇ İNSAIV HAKLARIYLA DAEANIŞMA konseri hava muhalefeti nedeniyle ertelenmiştir. tNSAN HAKLARIDERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ Ressam Burhan Doğançay 'ın sergisi 12 ekime dek Arkeon Sanat GalerisVnde Dünyanın fısılclayaıı duvarlarıArkeon Sanat Galerisi'nde 'Duvarlar80'başhklı serigraf baskı sergisi süren ressam Burhan Doğançay, 'baskı'nın bir sanatçının geniş kitlelere ulaşmasındaki en önemli etken olduğunu söylüyor. AHUANTMEN "Duvariar 80". Burhan Do- ğançay'ın geçen günlerde Arke- on Sanat Galerisi'nde açtığı serginin adı. Doğançay'ın du- varlara nasıl tutkun olduğunu bihyoruz, bu konuda elinde bu- lunan "haziııe"yı de (62 ülke duvannın 20-25 bın dolayında slaytı) ancak sergide yer alan 24-30 onjinal renkli 10 serigrafi özgün baskıdan oluşan seriden konuşmaya başlıyoruz önce. Bu yıl ıçınde dört av boyunca Prof. S&leyman Saim Tekcan yönetı- mjnde Çamlıca Sanat Eri'nde basılan yapıtlardan oluşan bu sergi, Türkiye'de bugüne dek gerçekleştirilen en önemli baskı olaylanndan biri. Doğancay'a göre. "dünya çapında" bir olay. Sergide 24-30 onjinal renk kullanılması ve handpull deni- len yöntemle, yani elle çekılmesi bu baskıları bu denli önemli kılı- yor. Litografi, gravür, serigrafi ya da silkscreen - dört rengın üs- tüne çıkmak malıyeti hemen arttınyor. öyle ki. "ABD'de dördüncü renkten itibaren her renk 500 dolardır" diyor Bur- han Doğançay. Zaten çoğu galen, "baskı sergisi" riskini - eğer sanatçı çok tanınmış değil- se- göze alamıyor. Burhan BASKI GENÇLERE YÖNELİ K - Amerika'da yaşav an ressam Burhan Doğançay, baskının daha çok gençlere yönelik bir olay olduğunu söylüyor. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) Doğançay baskı olayında renk ve elle çekılmiş olması kadar "edisyon", yanı kaç adet basıl- dığının da önemini vurguluyor. "Bugün dünya çapında olan birçok ressammedisyonu maale- sef 300 gösteriliyor,"3000 basıl- mışken. Bu ortaya çıktığı zaman baskılan alanlar para ka>bermiş olmorlar. bunun da ötesinde ha- yal kırıklığına uğru>orlar. tıpkı sahte resim olavı gibi..." Baskının önemi, aslında Bur- han Doğançay'ın da belirttiğı gıbi, bir sanatçının "bir " yerı- ne, "birçok'" sanatsevere ulaş- ması. Dünyanın çeşitli ülkele- nnde bugün yalnızca baskı sergisi yapan galenlerin bulun- duğunu söyleyen Burhan Doğançay, "Oralarda yalnızca baskı bulabileceğinizi, ama A'- dan Z've her önemli ressamın yapıtını bulabileceğinizi biliyor- sunuz. Baskı, bir yapıtçının bü\ük kitleler tarafından tanın- masının önemli unsurlanndan biri. Bu sergimde 10eser >ar, yü- zer taneden bin tane. Bir Doğan- çay eserine bir kişi sahip olabilir. Ama benim bir onjinal resim yapmam, belki hayatım boyunca sürecek bir olav. Zaten bence baskı daha çok gençlere yönelik bir olay. Genç biri orijinal bir > a- pıtı alama> abilir, ama baskıya sahip olması daha kolay. Yarin, benden olmasa bile bir başkası- nın orijinal yapıtını alabilir. Böylece bir tflr koieksiyonculuk başlar." Türkiye'de baskı deyince ak- la ilk gelen retrospektif oluyor. Doğançay da bunun değişmesi- m istiyor. Baskının bir tür meslek haline geldiğini. Tür- kiye'de de bunun yaygınlaşması gerektiğini söylüyor: "Arkeon'- daki sergide bütfin kredi Prof. Süleyraan Saim ve onu finanse eden galerinindir. Benim yaptı- ğım onlara yardım etmek. Tür- kiye'de baskıcı yetiştirilmesi çok önemli." Veduvarlar.. "Duvarlar80" adını taşıyan sergısınde ressam, yapıtlanna "Dönüş ve Gölge", "Fısıldayan Duvarlar", "Gölge- terin Üstünlüğü" gibi isimler vermış. Doğançay'ın kendine özgü duvarlan. gerçekten de "fısıldıyor"... Resimlerinde du- varlarda gördüğü mesajlan yorumlayarak yansıtan Burhan Doğançay'ın bıündiğı gibi bir de duvar fotoğraflan var. Sa- natçı 20 yıldır bir ülkeden diğe- rine koşuşturuyor duvarlann peşinde .. 62 ülke, yaklaşık 25 bin slayt. Bir anlamda duvarla- nn gizıni çözüyor Doğançay. Onun fotoğraflan yalnızca du- varlan değıl, duvarlann "ötesi- ni" de göstenyor çünkü. AIDS olayı, nasyonalizm olayı, Berlin duvannın yıkıhşı, Afrika'daki olaylar. yabancı düşmanlığı - "Aslında konular değişmiyor" diyor Burhan Doğançay. Sonra aşk... Duvarlardakı kalpler. Ba- zı ülkelerde bu nosyonun bıle bulunmadığını anlatıyor res- sam, düşünün. duvarlannda gençlenn çizmiş olduğu kalple- rin bulunmadığı ülkelen. "Duvarlar kendi başına, hayat orada, zaman orada, tabiat ora- da, tabiatın tahribatı orada; bizi koruyan, aynı zamanda ayıran onlar" diyor Doğançay. Bizdeki duvar edebıyatından söz ediyor. Bir de ılende çıkacak olan bir- kaç serilik kıtabından: "Dünya duvarlaruıda aşk ve seks", "ço- cuk resimleri", sosyal, politik resimler... "Wall-Art"adoğru?.. Artun Yeres, ünlüyaz/arlanmızın yapıtlanrafûme çekiyor Türköykülerisinemaya uyarlaıııyor Yönetmen-senaryocu Artun Yeres, Sabahattin Ali, Oktay Akbal ve Zeyyat Selimoğlu'nun öykülerinin çekimini bitirdi. Sıra şimdi Salim Şengil, Faik Baysal, Halikarnas Balıkçısı ve Necati Cumalf da. TURHANGÜRKAN Yönetmen-senaryocu Artun Yeres, çağdaş Türk yazarlarının öykülennden oluşan yenı bir film dizisi çekiyor. Yapımcılığı- nı Erol Şenbecerir'in, görüntü yönetmenlığini Sedat Ulker'in üstlendıği bu görsel edebıyat an- tolojisinın çekimi biten öyküle- ri: Sabahattin Ali'nin "Bir Delikanlımn Hikâyesi", Oktay Akbal'ın "Kadmla Erkek Ara- sında", Zeyyat Selimoğlu'nun "Kara bir Şey Denizde". Artun Yeres, ekim ayı başın- da da Bodrum-Köyceğiz'de üç Türk yazannın kendisınin se- naryo haline getırdiği üç öykü- sünü fılme alacak. Bu öyküler: Halikarnas Balıkçtsı'nın "Ayışı- ğı", Necati Cumalı'nın "Ay Büyürken Uyuyamam" Faik Baysal'ın "Nuni". Bu üç öykü- nün çekiminden sonra Salim ŞengiPin "Savrulup Gidenler" kitabındakı öykülerden "Pence- redeki Işık" Sevgi Soysal'ın "Barış Adındaki Çocuk" kıta- bından "Eskici", Sait Faik'in "Şahmerdan" kitabmdaki "KraUık" öykülen fılme ahna- cak. Çekım programında daha sonra Kemal Bekir'in "Bekler- ken", Samim Kocagöz'ün "Kale Ardındaki Delikanlı", Adalet Ağaoğlu'nun "Karanfilsiz" oy- küleri bulunuyor Böylece Türk edebıyatından ilk kez bu denli kapsamlı bir öy- kü dizisi, görsel alanda temsil edilme olanağına kavuşmuş oluyor. Edebıyat - sinema ilişki- leri sırasında her zaman roman- lar ön plana çıkıyor, öyküler ya ilgi alanı dışında bırakılıyor ya da sınıriı olarak bunlara kıyı- sından el uzatılıyordu. Artun Yeres'le yaptığımız söyleşıde, senaryocu-yönetmen öykü tut- kusunu ve bununla ılgıli gın- şimlerini açıkladı: u Sinemada \e TV yapımların- da öykülerimize gereken önem verilmivordu. Bu eksikliği bir parça giderebilmek amacıyla çağdaş yazarlarımızın öyküleri- ni, iyiniyetli bir yapımcının kat- kısıyla filme almaya başladım. tlk etapta 12 öyküden oluşan bir dizi gündeme geüyor. Bunun ilk. üç öyküsünün çekimi birti. Üc öykü de önümüzdeki günlerde çekilecek. Bunları, senaryolarını bitirdiğim öbür öyküler izleye- cek. Böylece herkesin okuma olanağı bulamadığı edebiyatımı- zın seçkin yapıtlarını beyaz perde ya da TV ekranı yoluyla geniş izleyici topluluklanna ulaştırmayı amaçlryorum. Artun Yeres'ın öykü uyarla- malannın çekimi biten ilk üçü şunlar: Sabahattin Ali - Ünlü yazan- mızın, konusu 1930 - 1935'lı yıllarda geçen ve günümüze uyarlanan "Bir Delikanlımn Hi- kâyesi" öyküsü "Bir Delikanlı" adını taşıyor. Bir delikanlımn yaşamından bir kesit verilen öy- küde zaman (an) içinde bu kışinin davranışlan, tutkulan, cinsel istekleri bir durum süreci î ıçınde olgunlaşıp değişime uğ- ruyor. Duyulannı ve ısteklenni ıçınde hapseden delikanlı, yu- varlandığı boşluğu ya da çürümüşlüğü, gerçekçilikten doğalcılığa geçen bir gözlemle çözümlüyor. "Bir Delikanlf'da, delikanlıyı, Ünal Küpeli'nin Or- han Kemal'den uyarladığı "Ha- nımın Çiftliğf nde ilginç bir kişilikle dıkkati çeken Osman Cavcı, bir gecelik aşkını Meltem Berentoynuyor. Oktay Akbal - Ünlü yazan- mızın 1944'te yazdığı, "önce Ekmekler BozuMu' adlı kita- bında yer alan öykülerden "Kadmla Erkek Arasında"da bir çay bahçesınde karşılaşan, iletişimsiz bir dünyada sevgiye yabancılaşmış, birbirini tanı- mayan bir kadınla bir erkeğin ilişkileri konu ediliyor. Büyük kentin yalnızlığı içinde bu ka- dınla erkek, düşlerinde birbirle- rinin oluyorlar. tvlenıp çoluk çocuğa kanşıyorlar. Düşlennde kavgalarını, geçimsizliklerini, ihanetlerini gönneye başlıyor- lar. Hırgür, kavga sürüp gider- ken bir tren sesi, onlan düşlerin- den uyandınyor. İki insanın karşılaşıp, farklı bir birliktehk kurduklan, el temasıyla seviş- tikleri, sessiz, konuşmasız bir iletişımsızlik dramı. Kadınla er- kek rollerınde Nazan Saatçi ve Kutay Kökrürk oynuyor. Zey7at Selimoğlu - Tanınmış yazanmızın "Gemi Adamlan" kitabındakı öykülerden "Kara Bir Şey Denizde", 1945'li yıllar- da gemıcilerın dünyasına eğili- yor. ûftvcn «tııtı Y ı u * r Y a ş a r K e m a l ' Ç u k u r "» a y g l a n i U ova'nın dünyanın sayıhsanat- çdannı yetiştiren çok verimli bir toprak olduğunu söyledi. Ke- mal, "Bu toprak, inanılmaz derecede zengin bir topraktır ki Karacaoğlan'ı, Dadaloglu'nu ve adı bilinen ya da bilinraeyen yüz- lerce halk şairini, yazannı, ressamı, tiyatrocuyu, sinema oyun- cusunu yetiştirmiştir" dedi. Seyhan Belediyesi'nin "Sanatçılar Parkı'nda yaptırdıgı "Sanatçılar Anıü", dün Seyhan 3. Kültür Senliği etkinlikleri cerçevesinde törenie açıldı. Özsüriük, banş ve dostiugu simgeleyen ve mermer kaide üzerinde Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Orhan Kemal ve Abidin Dino'nun adlan yazılı anıün açıhşına Yaşar Kemal'Ln yanı sıra Genco Erkal, Kadir lna- nır, Arif Keskiner, Bedri Baykam, Aytaç Arman, Nevzat Hel- vacı, Erdal Atabek, Yaman Okay, Halil Ergün, Demirtaş Ceybun, Fünızan, Tnrgut Kazan, Ali Özgentürk, Ülkii Acar, Haşmen Zeybek gibi ünlü yazar, tiyatrocu, sinema sanatçısı, res- sam, insan haklan savunucusu, film yönetmeni katıtdı. (Fotoğraf: MEHMET YAPICI) Fehmi Işıklar-Oğuzhan Asiltürk , HEP VE REFAH'IN SIMSARLARIİttifakların perde arkası. CIA'nın Bolu-Bodrum-istanbul toplantıları: Sola insan haklan, sağa Dış Türkler. Moon Tarikatı ve MÇP-RP ittifakı. Erbakan ve Işıklar ın taktikleri. CIA uzmanı Fuller'in Istanbul'daaradığı neydi? Nevzat Yalçıntaş, Burhan Özfatura, Kasım Gülek, Muhsin Yazıcıoğlu nun rolü. Haşim Haşimi, Altan Tan, Beşir Hamitoğulları ne diyorlar? Melih Gökçek: "Nasıl olsa Kürdistan kurulacak". Türkeş in darbe planı. Devlet seçim sandığını Kürtlerin önünden kaçırıyor. Ferit İlseverin başyazısr. "Amerika Partisi'nin Programı". • KOSKOTAS DOSYALARI NEDİR? DEMİREL'E KİM GETİRDİ? YAHYA DEMİREL İ BERAAT ETTİREN HAKİM DYP'DEN ADAY. ADAYLIK İÇİN KİM NE VERDİ? • SS KULİS KOOPERATİFİ. SHP'NİN GAZETECİLERİ BAĞLAMA ARACI. 11 GAZETE VE AJANSTAN 45 ÜYE. KARAYALÇINDAN 10 MİLYARLIK ARSA. • MARDİN KIZILTtPE'DE, KONTRGERİLLA BİR KÖYLÜYÜ DAHA KURŞUNA DİZDİ. DİYARBAKIR DA EV BASKINI. • CEMŞİD BENDER, DİYANET LE GÖRÜŞTÜ: ALEVİLİĞE TAVIRDA YENİ BİR ŞEY YOK. TÜSİAD partılerının reçetesı Seçımlerden sonra 100 bın işçı atılacak • Güneydoğu'da Jirki Aşireti çozülüyor • Sosyalıst Parti Ege'de kıtleselleşiyor Denizli, Milas toplantıları • MIT, Demirel'i destekliyor • KONDA Araştırma Şırketi sahibi Tarhan Erdem: 'Diğer Parti", Sosyalist Parti • Adalet Bakanlığı Musteşarı Arif Yüksel'ın BeykozdaHazinearazısi talanı Rüzgârlıbahçe halkıarsamafyası veBelediye'ye karşı eylemde • ABD'de çocuk idamları • Küçükçekmece halkı Belediye'yi bastı • Peru'da Aydınlık Yol ülkenin üçte birıni kurtardı • İstanbul Kültür Müdürü Rahmi Çubukçu: Kafasına takılmayın çizer. TEL: 513 83 52-513 83 53-513 96 78 FAX: 513 96 76 Temiz'in caz turnesi • İSTANBUL (AA) — Yaklaşık bir aydır konser çalışmalannı yurtdışında sürdüren Okay Temiz ve erubu Türkiye*ye döndü. Isviçre'nin 700. yıl kutlamalanna katılan Temiz ve grubu, daha sonra Fransa'nın "Mulhaus Festivali"nin açılışında çaldı. Türk motiflerinden kurulu caz orkestrası ile "Chur-Bazel Şehir Festivali", "Hpertal Caz Festivali" ve son olarak da Italya'nın Napoli şehrinde düzenlenen "Orfeo Mediterraneo Akdeniz Ülkelen Müzik Festivalleri"nde çalan Temiz'in tüm konserlerinin ilgi ile izlendiği belirtildi. Turaelerini tamamlayarak yurda dönen Temiz ve grubu,. kasım ayında da îsvec ve Finlandiya turuna çıkacak. Akgenç'te caz fesrivali • Kültür Servisi — İki ayda bir çıkan Akgenç . dergisinin bu sayısında Akbank'ın 1. Uluslararası Caz Festivali, Kim Basinger, yeni mevsimde olay yaratacak fılmler, müzik listelerini altüst edenler, spor ve moda konuları yer alıyor. Sergi J. Kart alan gençlere ücretsiz olarak veriliyor. Genç ressamın sergisi • Kültür Servisi — Ressam Elgin Başar'ın üçüncti kişisel sergisi Maçka'daki özden Sanat Galerisi'nde açıldı. "Her resmimde ayn bir hareket vardır" diyen ressam Başar'ın sergisi 24 ekim günune dek açık kalacak. Henüz 17 yaşında bir lise öğrencisi olan genç sanatçı Elgin, daha önce çeşitli karma sergilere' de katıldı. Kösele heykeller • İZMİR (ANKA) — lzmirli sanatçı Bihrat Mavitan, ilk kez lzmir'de kösele heykel-resim sergisi açacak. Sepici Şirketler Topluluğu'nca finanse edilen sergi 15 ekimde lzmir-Türk Amerikan Derneği salonlarında açılırken, sergiyi düzenleyen heykeltıraş-ressam Bihrat Mavitan, kösele heykel sergisini 21-30 eylül tarihleri arasında Finlandiya'nın Turku kentinde açtığını ve büyük ilgi gördüğünü söyledi. Aynı yapıtlan lzmirli sanatseverlerin beğenisine de sunacağını bildiren Mavitan, tzmir'deki sergisinin 30 ekime dek açık kalacağını kaydetti. Jackson'ın eldiveni • İSTANBUL (1ÜHA) — Michael Jackson'ın Detroit'te bir konserinde giydiği beyaz renkte, üstü kristal boncuklarla süslü eldiveni Motown Müzesi'nden çalındı. Herald Tribune gazetesinde yer alan habere göre müze yetkililerinden William Boran, çalınan eldivenin sahte olduğunu ve hiçbir değerinin olmadığını söyledi. Ayrıca gerçek eldivenin şu anda müzede olduğunu da belirtti. Inanç'ın resimleri • ANKARA (AA) — Ünlü ressam Hamza Inanç'ın kişisel resim sergisi Doku Sanat Galerisi'nde açıldı. Serginin açıhşına çok sayıda davetli katıldı. Resim öğretmenliği yapan ve Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenim gören Hamza Inanç, 1974 yıhnda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Basın Yayın Yüksekokulu'nda öğretim görevlisı olarak çalıştı. Tûrkiye, Fransa ve Hollanda'da 50'ye yakın kişisel resim sergisi açan, Hamza Inanç'ın yapıtları, yurtiçi ve yurtdışında birçok koleksiyonda yer alıyor. Hamza Inanç'ın resim sergisi 21 ekim tarihine dek gezilebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle