17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhun>et Matbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şirketı adına Berin Nadi « Murahhas Üye- Eminc Işaklıgil •) Genel Yayın Muduru- Hassn Cemal, Yazı Işlerı Müdürü: Okaj GoDensin •) Haber Merkezı Müduru Yİlçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeru Ali Acar • Temsılaler ANKARA- Ahmet T«n, IZMİR Hikmet Çetinkıya, ADANA Çetin Yiğenoğlıı lç Poülıka. CcUI Başlangtç, btanbul Haberlerı Şenay Kahın, Ekonomı Menl Tamrr, D15 Haberler F.rgun Balcı. Iş-Seodıka Şakraa Ketencı, külrür Cdal Uster, Eğıtım Gtocay Şa>l»o. Vurt Haberlerı Necdel Dofın, Spor Danı;mam Abdolkadir Vucdman. Dızı Yaalar Ktraa Çalışkan. Araştırma Şahin Alpa), Duzeltme AMulUh \tna 0 Koordınatör Ahmet korulsan £ Malı lşler Ero) Erkut 0 Muhasebe Butent Yenn 9 Butçe-Planlama. Stvp Osmanbtştoglu 9 Rekiam Ajşc Tonın 9 'dare Hose>ln Gnıtr 0 Işletme Öader Çtlik 0 Bılgı-tşlem Naıl tnal 0 Personel Sevgı Bostıncıoglıı Ya\m Kurulu Başkan İlfcan Selçak, Okuy Akbal. Valçın Bajır, Haııuı Cemal, Hikmet Çtlinkaj». Ok>> Gonensin, Ugar Mamcn, Al] Sırncn, Ahmet Tan Basan ve Yavan. Cumhunyct Matbaacıhk ve Gazetecüık T \ Ş. Türkocagı Cad. 39 41 Cajalojlu 34334 tst PK 246 Istanbul Tcl 512 05 05 (20 hat), Telec 2224i, Fax (1) 526 60 72 • Burolar Ankınu Zıya Gökalp Blv lnkılap S. No 19 '4, Tel 133 II 41-47, Tetoc 42344, Fax (4) 133 05 65 •) tmir. H Zıya Blv 1352 S. 2'3, Tel 13 12 30, Tetev 52359, Fax- (51) 19 53 60 # Aduu: lnönü Cad. 119 S. No 1 Kat 1, Tel 19 37 52 (4 hat), Telex 62155, Fax (71) 19 25 78 TAKVİM: 6 EKlM 1991 tmsak. 4.34 Guneş: 5.58 öğle: 11 57 İkindi: 15.10 Akşam: 17.46 Yatsı: 19.05 ANKARA Dayak yiyen kadma müjde 309 04 84 Ankara'da dayak yiyen kadınlar artık bu telefondan Kadın Danışma Merkezi'ni arayarak şikâyetlerini ve seslerini duyurabilirler. Hizmetler tümüyle ücretsiz. GÜNEŞ GÜRSON ~ ANKARA — Kocanız, kar- deşiniz, anne-babanız ya da evdeki dığer akrabalarınızdan şiddet görüyor, dayak yiyorsa- nız, artık yalnız değilsiniz. Ev- deki şiddetten kendine güveni kalmamış, yalnızlıktan kor- kan, çaresizlik ve suçluluk his- leri içinde bocalayan bır hale mi geldiniz? Bu sonınla nasıl baş edeceğinizi kestiremiyor musunuz?.. 'Dayağa hayır' di- yorsanız, kadın danışma mer- kezine başvurun. Altındağ Belediyesi ile Ka- dın Dayaruşma Vakfı Girişim Kurulu'nun ortak girişimleriy- le kurulan Alündağ Kadın Da- nışma Merkezı, başkentte ku- ruİması planlanan kadın sığm- ma evinin de ilk adımı. Yerel yönetim ve bağımsız kadın ha- reketi işbirliğiyle gerçekleştiri- len danışma merkezi, aile içi şiddete uğrayan kadmlann so- runlarını çözmeyi hedefliyor. Merkez, bunun yanı sıra, ka- dınlann yasal haklan, ana ço- cuk sağhğı ve kadın sağlığı, doğum kontrolü konulannda da çalışmalar yapacak. Hizmetleri "tümüyle ücretsiz" olarak gerçekleştire- cek olan merkez, hafta içinde 13.00-17.00 saatleri arasında açık olacak. Psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve gönüllülerin katılımıyla yürütülecek olan hizmetler, telefonla ya da yüz yüze görüşme yoluyla gerçek- leştirilebilecek. Aralarında aile içi şiddeti yaşayanlar, şiddete uğrama- yanlar ya da şiddetle karşüaş- madığını söyleyenlerin de bu- lunduğu 15 kişiden oluşan Ka- dın Dayanışma Vakfı, henuz kuruluş aşamasında. Danışma merkezinin kuruculuğuna ön- cülük eden Vakıf Girişim Ku- rulu, kadmlann kendi ayakla- n uzerinde durmasına yardım etmeyi amaçhyor. Girişim Ku- rulu uyesı Prof. Dr. Leziz Ona- ran, danışma merkezinin sığm- ma evi için ön çalışma olduğu- nu ifade ederek "Sığınma evi, daha sonra açılacak ve adresi gizü olacak. llişki yeri de bu merkez olacak. 24 saat 'alo' hizmet servisi de kunılacak. Ama şimdilik danışma merke- zi 13.00-17.00 saatleri arasında açık olacak" dıye konuşuyor. Onaran, merkezin işlevleri hakkında şunJarı söytüyor: "Karakolda ve savalıkta ka- dma refakat edip, ürkmekrin- den dolayı kamu haklannı kaybetmemelerini saflayaca- gız. Ankara Barosu da Baro Yardım Fonu'ndan ücretsiz avukat saglayacak. Dayak ye- miş kadınlann tedavileri duru- mnnda da belediye hastanesi yardımcı olacak." Ayaklannın üstünde dur- mak isteyen ve "dayağa hayır" diyen kadınlar, yanndan itiba- ren Hisarkapı Caddesi, Firuza- ğa Sokak 9/3-4 Ulus adresine ya da 309 04 84 numaralı tele- fonu arayın. Aliağa gemi söküm tesisleri civanndayoğun miktarda asbest olduğu saptandı Olümhavada geziniyorAkdger kanseri Berlin Üniversitesi'nden uzmanlann Aliağa'da yaptığı araştırma sonucunda, hurda gemilerin sökümü sırasında, havaya bol miktarda asbest tozu yayıldığı belirlendi. Asbest tozu 10-20 yıl sürede akciğer kanserine yol açabiliyor. Sigara içen bir işçi 13 yılda ölümün eşiğine gelebilir. ÜMİT OTAN İZMİR — Aliağa'daki gemi sökum yöresinden dağılan as- best tılm yörede tedirginlik ya- ratü. Yıllardır kaldınlması için uğ- raşüan gemi söküm tesisleri tam bir "çevre katüi." Berlin Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ög- retim üyesi Prof. Dr. Karl Lor- ber, iki ayhk araştırmalann so- nunda gemi söküm yöresinin çevresine insan sağhğı için çok büyük zaran olan asbestın da- ğılmış olduğunun göruldüğünu söyledi. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü yıllardır bu tesisin kaldınlması için savaşım verdi- Jini belirtırken gemi sökum te- sislenmn sahiplen "Devlet bize bu işi ve bu yeri gösterdi, yapı- yonu" dedüer. Aralarında lkinci Dunya Sa- vaşı'nda görev yapan Sovyet de- nizaltılannın da bulunduğu bır- çok geminin "yasamlannın so- na erdiği" gemi söküm tesisle- rınde bol miktarda 5 mikronun altında akciğer kanserine neden olan asbeste rastlanması korku yaratırken yörede iki ay boyun- ca araştırmalar yapan Alman bilim adamlan özel koruyucu- lu elbise giymek zorun'da kaldı- lar. Prof. Dr. Karl Lorber'in iki oğrencisı Eva Racknegel ile Frank AUeweldlt, Aliağa'daki gemi sökum yöresinde yaşanan tehlikeyı bir rapor halinde as- bestin her yana yayılmış olması nedeniyle öğrencilerinin koru- >TICU giysilerle araştuma yap- tnak zorunda kaldıklannı beüi- terek şunları söyledi: "Asbest dışsal etkilerie Ufle- rinden ajnlmaktadır. Kopan bu liflerin teneffus edilmesi ve yu- tulması çok kolaydır. Bu asbest liflerinin S mikron olanı bile sağhga zararudır. Hete daha kü- çüklerinin zaran çok daha bü- yüktür. Gemi söküm yöresinde yapılan araştırmalarda 5 mik- rondan küçuk liflere de rastlan- nuşür. Bu >örede asbestosis h««t«lığına yaLnlanma riskİ çok GÖRÜNMEYENTEHLtKE— Aliağa'daki gemi söküm tesislerindelşçUer, asbest toıunakarşıhiçblrönlemalmadançalışıyorlar.Oy- yüksek. Bu hastahgın Tnrkçe sa asbest tozunun en tefalikenieri 5 mikrondan kücük parçaakbr, bunlar akd|erde, kanserojen etld yaratayoıiar. (Fotograf: ÜMİT OTAN) karşıltfı akciğer kanseridir. Bu- nun dışında Mesathelioma has- talığı da sadece asbestin neden olduğu bir hastalıkür. Lifler te- •effüs yoluyla akciğeriere yer- leşir ve sonuç acı bir olumle noktalanır." Alman uzmanlar tehlikenin içinde yaşayan işçilerin hastalı- ğa yakalanma süresinin 10-20 yıl olduğunu öne sürerken "Si- gara içen işci için bu süre 13 yıl- dır. 13 yıl sonra ölümle karşıla- şıhr" dediler. Uzmanlar yörede çalışan işçilerin hiçbir korunma önlemi almadan işlerini yapma- larını hayretle karşıladıklanm beürtirken yöredeki diğer insan- lann da nasıl bır teblike içinde olduğunu şöyle anlattılar: "Ortalığa dağılan parçacıklar ruzgânn etkisiyle uzaklara uça- bilir. Asbestin yayüma alanı çok geniştir. Ayafunızdaki ayakka- bıya yapışan asbest, gittiğimiz yere bizimle buiikte gitmekte- dir. Oradaki insanlaruı etkilen- mesine de yol açmaktadır. Bu nedenle bizler özel giysilerle ça- lışmak zorunda kaldık." Türkiye'nin tek gemi söküm yöresinde gemi söküm isi ya- panlar, yerin kendilerine devlet tarafmdan gösterildigıni, bunda bir suçlan olmayacağmı belirtir- ken önlemler için de "Böyle bir tehlike varsa biz de gerekli ön- lemleri almaya çalışınz" diye konuştular. Çoğunluğunu To- kat ve Sıvas yöresinden gelenle- rin oluşturduğu ve asgari ücre- te yakın bir parayla çalışan iş- çiler ise açlıkla ölümün çok farklı şeyler olmadığmı vurgu- layarak "Çoluk çocuk ekmek bekliyor. fs yok. Şandi biae 10-15 yıl sonra olebileceğimizi söylüyorlar. Peki ne yapaüm" dediler. Havaya dağılan asbestten ko- runmanın çok zor olduğunu be- lirten uzmaniaı, riski a7altmak için yapılması gerekenleri şöyle açıkJadılar: "Gemi söküm yöresinde ça- lışan ve yaşayan tıim insanlar ozel kıyafet giymdi, maske kul- lanmalıdır. Asbesti su puskûrt- me ile tepeden aşağıya püskür- tup çökmesi sağlanmalı. Daha sonra çöken asbest ya betoalan- malı ya da yakılmabdır." 'Şeks cenneti* Danimarka'nın aykırı sanatçısı Thorsen'in 20yıllık uğraşı son aşamaya geldi Isa'nın cinsel yaşamı beyazperdede Danimarkalı sanatçı Thorsen, 20 yıldır dünyadaki bütün muhafazakâr çevrelerin şiddetle karşı çıktığı "Isa'nın cinsel yaşamı" fılmini, Kültür Bakanlığı'nın ekonomik katkısı ile önümüzdeki günlerde tamamlıyor. FERRUH YILMAZ KOPENHANG — "Erotica-2000" adlı seks fuan ile birlikte dünyanın gözü bir kez daha Da- nimarka ve seks olgusuna çevrildi. Danimarka, 1970*lerde bütün dünyada "seks cenneti" olarak tanındı. Oysa hemen hemen bütun buyük Batı Avrupa kentlerinin merkez istasyonlan çevresin- deki, hatta bazı kentlerde mahalle adlanyla anı- lan porno merkezleri duşunüldüğunde Danimar- ka'mn başkenti Kopenhag'da merkez istasyonu- nun yakjnındaki Istedgude'de toplanan porno dükkânlan çok sönük kalır. Danimarka'nın "seks cenneti" olarak tanınma- sınm nedeni, pornoyu serbest bırakan ilk ulke ol- masından kaynaklanıyor. Danimarka'da yazılı porno 1967, resimli porno da 1969 yılında hcm de zamarun saga Adalet Bakanı Knnd Tbestrupi un imzasıyla serbest bırakıkhğmda inanılmaz bir porno paüaması yaşandı. Aslında pornonun ser- best bırakılması için mücadele edenler yeni sol, entelektüeller ve kadın hareketleriydi. "Cinsel özgürlük" parolasıyla sürdürülen mücadele so- nucu pornonun serbest bırakılması benzerı bir- çok durumda olduğu gibi en çok girişimci nıh- 'lann işine yare.dı. Yasayla birlikte piyasayı por- no dergileri ve porno fılmleri kapladı. Hatta Ko- penhag Havaalanı'ndaki bekleme salonlanna bile porno dergileri konurken transit salonuna bir porno otomatı yerleştirildi. özgüı seks, yasaktan kurtulunca toplumun bütün kesimlerine hızla yayıldı. Kopenhag'daki öğrenci derneği, üstsüz kızlann servis yaptığı programda striptiz ve üçlü (iki kadın bir erkek) cinsel ilişki gösterilerinin de bulunduğu akade- mik bir sempozyum düzenledi. Danimarka'mn en provokatif sanatçısı ressam Jens Jörgen Thor- sen, pornonun serbest bırakümasıyla birlikte tsa- nın cinsel yaşarnını konu alan bir film yapmaya kalkıstı ve Danimarka'daki dini çevreleri değil bu- tün dünyadaki muhafazakâr kesimleri karşısına aldı. îngiltere Kraliçesi Elizabeth bile filme kar- şı "dua toplanülan" düzenledi. Thorsen'in 20 yıl- dır uzerinde uğraştığı filmin Kultur Bakanlığı- nın ekonomik katkılarıyla önümüzdeki günler- de tamamlanması bekleniyor. Jens Jörgen Thor- sen, Isa'nın cinsel yaşamı filmi için mücadele ederken o arada Henri Miller'ın aym isimli hi- kâyesinden "Cüchy'deki Sakin Günler"i çekti ve 10 yıl bu filmin geliriyle yaşadı. (Thorsen, 80'li yıllann ortalannda Danimarka'mn ikinci büyük kenti Aarhus'ta, belediyeye bağlı bir binanın du- vanna belediyenin parasıyla resim yapma tekiifî aldığmda hiç duraksamadan tsa'yı erekte bir hal- de gösteren bir tablo yaptı. Gelen yoğun protes- tolar yüzünden resim daha sonra silindi.) Danimarka iç pazan böylesine bir porno pat- laması yaşarken porno şirketlen iç pazarla sınırh kalmak istemedüer tabii ki. Ancak porno henüz başka Ulkelerde yasak olduğundan bu sanıldığı kadar kolay olmuyordu. ttalyan Posta Idaresi sa- dece 1970 yılında Danimarka'dan gönderilen 100 bine yakın porno filmine ve dergisine el koydu. Interpol de Danimarka'dan kaynaklanan porno ihracına karşı işbırliği geliştirdi. 70'li yıllar- da diğer Batı ülkelerinde yavaş yavaş pornoyu suç olmaktan çıkarmalanyla birlücte Danimarka; bu unvanını kaybetmeye başladı. Zaten "seks cenneti" unvanından pek hoşlanmayan ve por- nonun serbest bırakümasını kendi özgürlük an- layışlannın bir parçası olarak görmeyi tercih eden Danimarkahlar bu durumdan pek rahatsız olmuş sayılmazlar. Danimarka'da yine aym anlayışın so- nucu olarak en son 1989 yılında eşcınsellere ev- lenme hakkı tanındı. Airbus 340 uçaklanmn dünyaprömiyeriFmnsa'nın Toulouse kentinde 6 bin davetlinin katılımıylayapüdı trokyüzunıın MİNE SAULNIER TOULOUSE — Airbus uçaklarmın yapıldığı Fransa'mn Toulouse kentindeki AERO- SPATIALE tesisleri, dün 6.000 davetlinm katıldığı gorkerrüi bir törene sahne oldu. "Airbus Industrie" ortaklığı- nın son "bebeği" yirminci kuruluş yıldönümune denk getirildi. Aerospatiale tesislerin- de, A 340'lann montajı için özel olarak imal edilen ve "kated- ral" diye adlandınlan hangarda yapılan görkemli törene, kuru- hışun dört ortağı Fransa, Al- manya, Îngiltere ve Ispanya sa- nayi bakanlan katıldılar. Tou- louse'un dunyaca ünlü Capito- le Senfoni Orkestrası bir konser verdi. Dört parçadan oluşan konseri sırayla önce bir Fransız şef (Michel Plasson), sonra Al- man (Hildegarde Behrens), In- giliz (John Plasson) ve Ispanyol (Orfeon Donostıaria) maestro- lar yönettiler. Şampanyanın su gıbi aktığı, 6000 kışilik davetli grubunun havyar ve somonla ağırlandığı gösteriyi Arjantin, Japonya, Tahiti, Kenya, Güney ve Kuzey Amenka dans gnıplan, renklen- dirdiler ve dev bir ekran ustün- de nitelikleri anıtılan yeni Air- bus 340, sonunda Carl Orffun Carmina Burana müâğı eşliğin- de ışıklar çakarak "sahneye" girdi. Airbus 340'ın girişi sıra- sında taşınan bayraklar arasın- da Turk Hava Yolları simgele- yeninolojinin en son ve en üstün ha- vacılık Urünü olarak ilan edilen A 340'lar, şimdiden 117 kesin, 93 opsiyon siparişi ahnış bulu- nuyorlar. Uçağm, benzerleri arasında avantajlı bir yere sahiplenmesi, büyük ölçude hafıfliğı, dolayı- sıyla vakit tasarrufu yüzünden, iç düzeni, her sırada TV-video, devine görkemli tören A 340 tipi Airbus uçakları 262-295 yolcu taşıyor ve tek uçuşta 12.5 bin ve 14 bin km'lik bir mesafeye ulaşabiliyor. THY'nin bu uçaklardan 5'i kesin, 5 obsiyonlu 10 adet sipariş ettiği belirtiliyor. riyle süslu bir market de vardı. Çünkü THY'nin, söz konusu uçaklardan 5 tanesi kesin, beşi opsiyonlu olan 10 adet siparişi bulunuyor. A 340 diye adlandınlan yeni Airbuslann iki tipi var. "A 340-200" olarak üretilen 262 yolcuyu, tek uçuşta 14.000 km öteye taşıyabiliyor. Dığeri, 295 yolcu alıyor ve yakıt alma- dan 12.500 km uçuyor. tleri tek- dinlence köşeleri, pilot ve hos- tesler için yatak ve müşteriler için bar gibi modern bazı öğe- leri de kapsıyor. Tek defada 135.000 litrelik yakıt depolaya- bilen A 340'lar, tümüyle merke- zi bir bilgisayann denetimi altın- da. Pilot, her zaman olduğu gi- bi var elbette. Ama gerektiğin- den hızlı gıder, gerektiğinden çok alçalır ya da yukselirse, bil- gisayar işe el koyuyor ve bu yanlış manevranın yapılmasına izin vermiyor. Uçağın bakım mekanizması da yine ilk kez bil- gisayara bağlanmış bulunuyor. Bakımı yapılması gereken hatalı bölüm ve parça, otomatik ola- rak haber verilmekte. Böylece, aracın yer bakımı kolaylaşmış, zaman ve emekten kazanılmış oluyor. A 340'lann ilki, 23 Ocak 1993'te Lufthansa'ya tesüm edi- lecek. Toulouse'daki şantiyeler- de şu anda 4 uçak monte edili- yor. 1994 yıhnda söz konusu şantiyelerden ayda 7 uçağın çı- kacağı öngörülmekte. Dünyada, bu tip uzun mesa- fe uçaklan için 2100 birimlik bir talep pazarı var. AİRBUS IN- DUSTRİE, bu pazann en az 750'sini kapmayı amaçlıyor. Fransa'mn Vo 37.9, Almanya'- nın 037.9, İngiltere'nin °7a 20 ve Ispanya'nın "fo 4.2 oranında hissedar olduklan kuruluş, ben- zerlerinden daha hafıf, dolayı- sıyla daha ekonomik olan yeni uzun mesafe Airbuslarıyla pek övünüyorlar. AIRBUS'A CARMİNA BURANA— Airbaslan ireten sirfcetin 4 ortajı olan Fransa, Almanya, îngiltere ve tspanya'dan gelen orkestra şefleri, dunyaca ünlü Capitole Senfoni Orkestrası'nı dönüsümlü otarak yönettiler. Uçağın sahneye çıkışında Cari Orffun Carmina Burana'sı calındı. Bekâret olayı dava konusu • tZMİR (Comhuriyet Ege Bürosu) — Ahnan Tlırist Angeliks Wittwer'in alımp bekâret kontrolüne götürulduğü motelin sahibi Cemaletün Akdaş, işletmesinin bir fuhuş yuvası gibi gösterildiğini belirterek Içişleri Bakanlığı aleyhine tzmir îdare Mahkemesi'nde 250 milyon liralık tayminat davası açtı. Akdaş'm avukatı Nilgün Fidan, Içişleri Bakanı ve çeşitli yetkililerin suçlamaları nedeni ile motel sanibinin maddi manevi zarara uğradığmı söyledi. Türk sineması ımutuldu • SELANtK (Cumhuriyet) — Bu yıl Selanik'te düzenlenen 32. Yunan Film Festivali kapsamındaki konferans ve panellere Türk sinemaalar çagrılmadı. Toplantılarda Doğu-Batı ve Balkan sinemacılar arasındaki ilişkiler ve projeler konuşuldu. Organizasyonu düzenleyen "Eurocreation" adlı şirket yetkilileri Turkiye'den kimi çağıracaklannı bilemediklerini söylediler. Festival sorumlulanndan sinemacı Panos Papadopulos, Turklerin çağnlmadığını son anda fark ettiğini, ancak kısa sürede kimseyi davet edemediklerini beUrtti. Yeşil alanlar yok oluyor • ADANA (AA) — Türkiye'de, özeüikle büyük şehirlerde arsa uretilemeyen kayalık alanlann yeşil alan olarak gösterildiği ve böylelikle Imar Kanunu'ndaki sınırlamanın ihlal edildiği bildirildi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakultesi Peyzaj Mimarhğı Bölümü öğretım üyesi Prof. Dr. Yüksek öztan, yapüğı açıklamada, kişi başına düşen yeşil alan miktarımn özeüikle büyuksehirlerde en az 20 metre kare olması gerektiğini söyledi. Norveç bursuna engel • ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) — Norveç Bilım Araştırma Konseyi'nin her yıl Avrupa ülkelerinden 5 genç bilim adamına verdiği bursu Turkiye'den kazanan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakultesi Patoloii Anabilim Dalı Oğretim Üyesi Doç. Dr. Nadir Paksoy'a Norveç'e gitme izni veren üniversite, izni iptal etti. Tıp Fakultesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Artvinü imzasıyla Paksoy'a gönderilen yazıda, izin verilmemesine neden olarak, "1991-92 eğitim öğretim yıh akademik çalışma programının yeniden değerlendirilmesi sonucu uzun süre yurtdışına çıkışlara izin verilemeyeceği" gösterildi. Paksoy, bu konuda YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramaa'ya yapüğı başvurudan da yarut alamadı. Çocuklarda köttt beslenme • ANKARA (UBA) — Türk Tabipleri Birliği, beslenme yetersizliğinin giderek daha önemfi bir sorun haline geldiği sinyallerini verdi. Okul öncesi yaş grubu çocuklann yüzde 20'sinde büyüme gerUiği olduğu, bu oranın Doğu bölgelerinde yuzde 40'a çıküğı saptandı. TTB tarafmdan hazırlanan raporda, gelir dağılımındaki bozukluğun temel besin maddelerinin tüketimini azaltıa bir etki yapüğı belırtildi. StireyaParkı • ANKARA (UBA) — Çankaya Belediyesi bir parka 'Cemal Süreya'nııı admı verdi. Çankaya Belediye Başkanı Doğan laşdelen yapüğı açıklamada Yukan Ayrana Dikmen Caddesinde yeniden düzenlenen bir parka edebiyatımızda "lkinci Yeniciler" şiir akımımn önde gelen şairlerinden Cemal Süreya'nın adının verildiğini belirtti. Taşdelen, parka Cemal Süreya'mn adının verilmesiyle ilgili olarak düzenlenen törenda yaptığı konuşmada Cemal Süreya'mn örnek ahnacak bir sanatçı olduğunu beürterek parka Cemal Süreya adımn verildiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle