Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
= 3 k £ CUMHURÎYET/6 HABERLER 6 EKÎM 1991
SEOM '91
Erbakan:
ANAP öldti
• AMASYA (AA) —
Refah Panisi Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan, ANAP'ın içindeki
inananlann aynlraasıyla bu
partinin çöktüğünü öne
sürerek "12 Eylül'ün
arkasından çöken iki parti
gibi ANAP da öldü" dedi.
Amasya Yavuz Selim
Meydanı'nda düzenlenen
mitingte Alpaslan Türkeş
ile birlikte halkı selamlayan
RP lideri Necmettin
Erbakan, burada yaptığı
konuşmada hayali ihracat,
vurgun, soygun ve
papatyacılık oyunlannı
bozmak için üçlü ittifakın
pluşturulduğunu belirterek
iktidara geldiklerinde adil
düzenı kuracaklarını
söyledi.
ANAPTı
küskünler
• ANKARA (AA) — 20
Ekim'de yapılacak genel
seçimlerde ANAP listesinde
alt sıralarda yer alan, daha
sonra adayhktan çekilen
"küskün" milletvekilleri,
pazartesi günü "ilerideki
oluşumlara çekirdek olmak
üzere siyasi belge niteliğı
taşıyan bir deklarasyon"
yayımlayacaklarını
açıkladılar. ANAP'lı
küskünler, deklarasyonu
yayımladıktan sonra seçim
sonuçlannı bekleyeceklerini,
alınacak sonuç üzerine
olağanüstü kongreye
gideceklerini, yeni bir siyasi
parti kurmak için de
temaslarına devam
edeceklerini kaydettiler.
• •
Ozürlülerden
protesto
• ANKARA (UBA) —
Asya-Avrupa özürlüler
Dayanışma Derneği Başkanı
Kemal DemireL, siyasi
partilerin özürlülere
duyarsızlığını protesto
ettiklerini söyledi. Kemal
Demirel yaptığı yazıh
açıklamada seçimler
nedeniyle siyasal alanda
oldukça hareketli ve
tansiyonu yüksek gunler
yasandığım, partilerin çeşitli
vaatlerde bulunduklannı,
ancak özürlü vatandaşlar
için duyarlılık
göstermediklerini belirtti.
YSK, Star'a
dokunmuyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Siyasi partilerin
radyo ve televizyonda
yapacakları propaganda
konuşma metinleri,
konuşma gününden önce
YUksek Seçim Kurulu'na ya
da konuşma gününde
TRT'de görevli YSK üyesine
verilecek. YSK Başkaru ve
iki üye, bu konudaki
esasları belirleyen karara
koyduklan muhalefet
şerhinde, Magic Box'ın
Starl kanalı üe ilgili olarak,
"Türkiye'ye yönelik Türkçe
yayın yapan radyo ve
televizyotüarla ilgili yeni
düzenleme yapılması ve
yasak kapsamma bu
kuruluşlann da dahil
edilmesi gerektiğini"
vurguladılar.
Bahriye Üçok
anıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Bombalı
saldında yaşamını yitiren
Doç. Dr. Bahriye Üçok,
Atatürkçü Düşünce
Derneği'nce düzenlenen
panelle aruldı. "Laik Devlet
Düzeninde Kadının
Konutnu" konulu panelde
konuşan gazetemiz yazan
Uğur Mumcu, Muammer
Aksoy ve Bahriye üçok'un
hayatlannı Atatürkçülük
yolunda verdiklerini
belirterek, "Atatürk'e,
bağımsızlığına, Kuvayi
Milliye'ye karşı borcumuzu,
emperyalist irticai çevrelere
Kuvayi Milliye ruhuyla
yarut vermekle ödeyeceğiz"
dedi. Dr. Demet Işık da
dinci akımlann önerali
devlet mekanizmalannı
ellerine geçirdiklerini
söyledi. Prof. Dr. Neşet
Çağatay, tslam kurallannın
devlet yönetiminde
uygulanamayacağmı
belirtirken Prof. Dr. Neda
Armaner de tlahiyat
Fakültelerinin, giderek
gericilerin eline düştüğünü
kaydetti.
DSP üçe
binasına bomba
• MARDİN (AA) —
Mardin'in Kızıltepe
ilçesinde DSP'nin ilçe
teşkilatma bomba atıldı.
Patlama dün akşam saat
20.00 sıralannda meydana
geldi. Bir pasaj içindeki
DSP ilçe başkanlığı
binasına atılan bomba
binada hasara yol açtı.
Olayla ilgili soruşturma
sürdürülüyor.
DSP'yi yurtdışından destekleyen örgütîer, ortak deklarasyonlaparti içi demokrasinin işletilmemesini eleştirdiler
Mıılıtıracılar istifa aşamasındaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP'de milletvekili
aday listelerinin belirlenmesin-
den sonra başlayan huzursuzluk
giderek büyilyor. Genel Başkan
Biilent Ecevit'e "muhtıra" veren üç Pani
Meclisi üyesinin bu hafta istifa etmeleri bek-
leniyor. Yurtdışındaki DSP'yi destekleyen ör-
gütler de dün ortak bir deklarasyon yayım-
layarak parti içi demokrasinin işletilmemesi-
ni eleştirdiler.
Milletvekili adaylannın "merkez yoklama-
sı"yla belirlenmesi sırasında, son kurultayda
karşı liste çıkaranlar, devre dışı bırakıldı. Ör-
gütün tanımadığı kişilerin aday gösterildiği-
ni öne süren "isyancı grup", sesini yukselt-
meye başladı. Kamuoyuna açıklanan ilk or-
tak tepki, MYK üyeleri Zeynel Yüksel ve Ca-
fer Türkoglu ile PM üyesi Demir Ünsal'dan
geldi. DSP Genel Başkanı Ecevit'e 8 madde-
lik bir "muhüra" veren yöneticiler, Genel
Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile "Ece-
vit'in prensi" olarak tanınan MYK üyesi Ali
Dönmez'in parti yönetiminden uzaklaştırıl-
masını istediler. Isyancılar, partinin antide-
mokratik görüntüsünün de düzeltilmesi ge-
rektiğine işaret ettiler.
Ecevit'e ilettikleri mektuplarına bir yanıt
alamayan üç yönetici, "istifa aşunasT'na gel-
diler. Genel merkezdeki makam odalanna so-
kulmayan isyancılar, "istifa noktası"na gel-
diler. Cumhuriyet'in konuyla ilgili soruları-
m yamtlayan isyancılar, "örgütten gelen tep-
kiierin sözcüsü" olduklannı ifade ettiler.
"Aday olamadıklan için parti yönetimine U-
vır aldıklan" yönündeki eleştirilerin gerçeği
yansıtmadığını belirten isyancılar, aday olma-
yı kendilerinin istemedigini bildirdiler.
Yüksel, Ünsal ve Demiroğlu, Cumhuriyet'e
önümüzdeki hafta partilerinden istifa etme-
yi düşündüklerini açıkladılar. MYK üyesi
Yüksel, "DSP artık tamamen antidemokra-
tik bir parti olmuştur. Sesimizi şimdiye ka-
dar çıkaramamamızın nedeni ise PM üyeleri
olarak birbirimizi taaımayışımızdı" diye ko-
nustu.
MYK üyesi Ünsal da Genel Sekreter Selçuk
Sönmez'in de "sıkınülı" olduğuna işaret ede-
rek şöyle konuştu:
"Sayın Sönmez in örgfitle ilgili hiçbir söz
yetkisi yok. Tabandan gelen tepkileri dinli-
yor, hak da veriyor. Ama şimdilik sesini çı-
karmamayı yegliyor. Son olarak aday göste-
rilmedi. PM'de bu durum gündeme gelince
'Bunca hizmeti geçen genel sekreter niye aday
gösterilmedi' diye sordum. Hakikaten de öy-
le. Bence Eceviüer hiç olmazsa Sönmez'e bu-
nu yapmamalıydüar."
PM üyesi Türkoğlu da 9 aydır PM'de gö-
rev yaptığını, bu süre içinde partinin demok-
ratik, Ecevitler'in de "dürüst" olmadığını
gördüğünü söyledi. Rahşan Ecevit'in daha
önce "kara defteri"ne aldığı kişileri sonradan
aday gösterdiğini öne süren Türkoğlu, "Se-
çimle birlikte hiç tanımadığımız, cebi bol pa-
ralı işadamlan ortaja çıkü. Partinin kirasını
ödeyemezken bir anda rahat bir dönem baş-
ladı. Rahşan Hanım, görüştüğüm için beni
azariadıgı kişileri listeye aldı" diye konuştu.
DSP parti yönetiminde isyancı isimlere ka-
tılmayı düşünen baska PM üyeleri de olduğu
ifade ediliyor. Kenan Sagol, Dogan Köprülü
gibi PM üyelerinin "şimdilik yatışmış" gö-
ründükleri kaydediliyor. Bu yöneticilerin ge-
lecekteki gelişmelere bağh olarak tavır alabi-
lecekleri belirtiliyor.
Çankaya'dan DSP milletvekili adayı olan
PM üyesi Dursun Ali Dönmez ise aday liste-
lerine yönelik eleştirileri doğru bulmadığını
belirterek "Adaylar, PM'de tek tek oylandı.
Kimse de çıkıp, ben karşıyun demedi. Her şey
bittikten sonra niye karşı çıkıyorlar,
anlamıyortar" dedi.
Keçiören'den milletvekUi adayı olan PM
üyesi Sait Kekeç de "isyancı" PM üyelerinin
tavırlannı doğru bulmadığını söyledi. Kekeç,
"Herhalde istifa edecekler. Ama gönlümüz
istifa etmemelerinden yana" diye konuştu.
Kekeç, Genel Sekreter Sönmez'in sıkıntısı ol-
duğu görüşüne de katımadığım belirterek
"Kendisi nazik bir insandır. Şikâyetleri din-
le>ip, yaüştırmaya çalışıyor.
DSP'ye yönelik son eleştiri ise dün Avru-
zey yöneticisinin imzasını taşıyan deklaras-
yonda, "Merkez yönetimine DSP örgütleri-
nin önerdiği ve onayladığı partililerin degil,
Rahşan Ecevit'in daha önceden saptadığı ki-
şilerin seçtirildiği" ifade edildi.
DSP Ümraniye İlçe Başkanı Hasan Şahin,
ilçe yöneticüeri K&zun Karaköse, Haki Ergin,
Aşur Doluyurt, Mebrael Bingöl, Hamza Yn-
sufoglu ve Yaşar Yalçın, gönderdiği bir mek-
tupla Bülent Ecevit'i ağır bir dille suçladılar.
8 yıldır demokratik sol harekette yer aldık-
lanm, son gttnlerde halkın partide etkin ol-
ması yerine otel lobilerindeki pazarlığın ge-
çerli olduğunu ileri süren partililer, "Seçkin
adaylara karşı mücadeleniz, seçkinci kanıkuln
cehaletine dönüşerek aşümaz bir güç oldu"
dediler.
Bu arada eski Ankara tl Başkanı ve MKYK
pa'daki DSP yandaşı demokratik kitle örgüt- üyesi Mehmet Ugurlu bir açıklama yaparak
lerinden geldi. ANKA'nın haberine göre mer- "Sayın Ecevitler emege saygı ve demokrasi-
kezi Isveç'te bulunan Avrupa Demokratik Sol ye sevgi duymazlar. Hak bukuk ve adalet
Türk-lşçi Federasyonu (DESOF) Genel Baş- duygulan da yok olmuştur" dedi. DSP'nin
kanı Hadi Orman ile Avrapa'run çeşitli ülke- "fiili ve gercek genel başkanuun Rahşan Ece-
lerinde örgütlü bulunan derneklerin 14 üst dü- vit olduğunu" söyledi
FEHMISIKLAR
Ecevit, beklenenden az, ancak canlı bir topluluga karşı konuştu. Ecevit, ANAP iktidannın nefesinin tükendigini savunarak, "20 Ekim'de Fransız makyajı yüı
lerinden dökülecek" dedi. "Ah iktidar olsam diye avucum kaşınıyor" söziinü yineledi.
Ecevit, Bursa ve Eskişehir'de konuştu:
iktidar yetkisi istiyorumGÜNSELÎ ÖNAL
ADNAN BAŞTOPÇU
BURSA / ES-
KtŞEHİR — DSP
Genel Başkanı Bii-
lent Ecevit, kendi-
sine iktidar olma
yetkisi verilmesi isteğini yinele-
di ve Yılmaz, Inönü ve Demi-
rel'e yüklendi. Bursa mitingi
öncesinde "Güvercin" otobü-
süyle kent turu atan Ecevit, Fa-
mora Alaru'ndaki konuşmasın-
da, Başbakan Yılmaz'ın ülkenin
sorunlarını bırakıp 21. yuzyıla
ilişkin hedeflerden söz etmesini
eleştirdi. Ecevit şunlan söyledi:
"Sayın Demirel ise 21 ekim-
den sonrasını düşünüyor. 21
ekimden önce ne kadar anahtar.
ne kadar kart varsa dagıtıyor.
Eğer kazara iktidara gelirse.
miliet bu vaatleri kendilerine ha-
ürlatırsa, ne diyecek? 'Dün
dündür, bugün bugündür' diye-
cek. Sayın fnönü'nün ise 'Artık
bu politikalan değiştir' diyenle-
re cevabı 'Eski politikalan de-
ğiştirmek, soyadimı degiştirmek
gibi zor oluyor." Oysa bu soja-
dın ilk sahibiyken işini yenilik-
lere uyduran bir kişiydi."
DSP'nin hem gününü, hem
önünü hem de ileriyi görebilen
ve ona göre hazırlanan bir par-
ti olduğunu bildiren Ecevit, ko-
nuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onun için, taızla degişen
dünyaıun hızia degişen Türldye-
si'nde, partime de, kendi dene-
yimlerime de, milletime de gü-
venerek iktidar yetkisi istiyo-
rum. Bu yetkiyi yalnız Türkiye
için degil, umullarını Türkiye'-
ye bağla>an başka ulkelerdeki
Türklerin esenligi için de istiyo-
rum. Kürt asıllı yıırttaşlann ulu-
sal birlik içinde huzura kavuşa-
bilmeleri için istiyorum. Ve bu
yetkiyi, ekonomtmizin çıkmaz-
dan kurtulabilmesi için, ülke-
mizde hakça bir düzen kurula-
bilmesi, işçinin yitirdigi hakla-
ra kavıışabilmesi, köylünün
yoksııllaşmaktan kurtulabilm«si
için; Türkiye'nin dünyada bir
önder ve örnek ülke durumuna
gelebilmesi için istiyorum."
Güneydoğu sonınu
Ecevit, DSP iktidarı döne-
minde Güneydogu'nun yarı
"feodal" yapısmın >ıkılacağım
bildirerek şöyle konuştu:
"DSP iktidan döneminde yö-
re halkını devlet, terör, toprak
ağası ve şeyhlerinden kurtaraca-
ğız. Bizim Güneydogu'da aga-
lara, şeyhlere 'diyet' borcumuz
yok. SHP, DYP. ANAP ve
HEP, ağalara yaranarak bölge-
ye girdi. Benim b* yiiregim var.
Bunu Türk-Kürt diye böle-
raem."
DSP'nin Güneydoğu politi-
kası nedeniyle PKK'mn partisi-
ne yüklendiğini savunan Ecevit,
"Güneydogu'dan ne kadar oy
ahnz? Onu bOemem, ancak yö-
reden batıya göç eden insanla-
nmızın oylarıyla iktidara gelip,
GUneydoğu sonınunu çözümle-
yecegü" dedi.
Ecevit, daha sonra Eskişe-
hir'e geçerek Odunpazarı'nda
YEDÎKULE NOFLARI
coşkulu bir kalabalığa yağmur
altında seslendi. Alana gelirken,
"Türkiye'nin Boris Yeltsin'i, ib-
tilallere direnen tek lider. Kara-
oglan geliyor" diye anons edi-
len Ecevit, yağmur nedeniyle kı-
sa kestiği konuşmasında, "tnö-
nü, yerel yönetimlerde denendi,
o aldı. Ben dıs politikada denen-
dim, işçi haklan konusunda de-
nendim, 12 Mart-12 Eylül'de
şapkamı alıp kaçmadım. Parti-
me, kendime güvenerek şimdi
sizden yetki istiyorum" dedi.
DSP'nin eğitim politikasını da
açıklayan Ecevit, partisinin,
açık yHkseköğrenimi, en güçlü
özgün üniversitelerdeki öğrenim
düzeyine çıkaracağını ve köyler-
deki gençlerin de bu olanaktan
yararlanabilmelerinin sağlana-
cağını söyledi.
DSP'de 'Milliyetçi Türkiye' sloganları
ŞÜKRAN KETENCt
Yedikule'nin yoksul eski binaları, dar
sokaklanmn açıldığı sözde meydanı, ka-
ranlık sağanak yağmur altında ıslanmış
yoksul insanlar bir bütünlük içinde çok
çarpıcı bir sinema sahnesini oluştunır gi-
biler.
DSP'nin aralıksız yayımlanan, hare-
ketli bir türküden alınmış melodisi ile
"Gözünaydm Türkiye" seçim kampan-
yasuun müziği, kitleleri coşturuyor. Bü-
ytik çoğunluğu yoksulluğun simgesi
avurtları çökmüş, sakalh yüzlerde müt-
hiş bir keyif, hep birlikte söyleyip oynu-
yorlar. Yine büyük bir çoğunluğunda
şemsiye dahi yok. Yağmur öylesine şid-
detli yağıyor ki olsa da bir işe yaramı-
yor. Satılan ince büyiik naylon toTbalar-
la başlar ve omuzlar sarılı, elbiselerin-
den, çenelerinden sular aka aka slogan
atıyorlar...
Konuşmalanndan birbirlerini tanıma-
dıklan da ortaya çıkan gönüllü parti gö-
revlüeri, gelecekler için yol açmaya ça-
lışıyor, pek bir işe yaraıruyor. Kazanmış
bir takımın keyifli futbol seyircisine ben-
zeyen kitlenin kimseyi dinlemeye niyet-
li olmadığı, bir sorun da çıkarmayacağı
emlaşıhyor. Polis de gözevliler de bir süre
sonra boş çabalanndan vazgeçiyorlar.
Zaman geçiyor, Ecevit'in trafik yüzün-
den geciktiği anons ediliyor. İnsanlar öy-
lesine ıslanmış ki artık ne yağmur ne de
beklemekten etkilenmeleri söz konusu
değilmiş gibi her anonsa keyifle slogan
atarak yanıt veriyorlar. "Eco geliyor",
"Karaoglan geliyor..." sözcükleri, coş-
kulu alkış ve ıslıklar için yeterli oluyor.
CHP kökenli, deneyli bir partili ile ke-
narda konuşuyoruz... "Eco yanlış bir
slogan. KürtJerin kiıltüriinden bir ad kı-
saltması. Eski dönemin mesajını veriyor.
Bugünkü Ecevit'e ve parti mesajlanna
uymuyor. CHP döneminde kullanıyor-
dnk. Şimdi vazgeçilmesi lazım" diyor.
Kitleye bakıyorum. Eski CHP'li yeni
DSP'li deneyli politikacının kaygısını
yersiz buluyorum. Kitle söz konusu çağ-
nşımı algılamıyor. "Eco" onlara "Sa-
yın Ecevit"ten çok daha yakın geliyor.
"Eco geliyor" anonsundan coşan ya-
nımdaki biri "Sana oy vermeyecekler
utansın, kader utansın" diye bağırarak
sevgisini, tepkisini dile getiriyor.
Liderine tapınma düzeyinde bir bağ-
lılığı gözlenen bu insana hemen soruyo-
nım: "Neden Ecevit?" "Bizim gibi ga-
ribanlann sahibi. Bizden biri. Dürüst,
ablaklı. Kıbns'ı kurtardı." Sorularımı
yanıtlamayı sürdürürken inşaatlarda ça-
lıştığım, Ecevit'in Türkiye'nin her yerin-
de yapılan mitinglerine katıldığını.onun
için camnı vereceğini anlatıyor. Ecevit'in
Aydınlar çok az. Eski Ecevitçiler, "Ben
sosyal demokratun. Ama Ecevit'ten
vazgeçmem" diyenler hariç. Sigortalı iş-
yerlerinde çalışan, sendikalı işçiler dahi
azınlıkta. Bir de kadınlı çocuklu gelmiş
aileler var.. Onlar eski CHP ve vazgeç-
mez Ecevit hayranlan.
"Neden Ecevit" sorusuna eski
CHP'lilerden benzer yanıtlar geliyor.
"Dürüst, gercek, karizmaa'k lider." Es-
ki miünglerinden tanımadığımız yeni
hayranlar kitlesinin de yanıtları kendi
içinde uyumlu... "Milliyetçi, bizden,
Kıbnsın fatihi. Türkiye'>i Kürtçülük-
ten, maceradan kurtaracak."
Bildiğimiz karizmatik lider Ecevit
hayranhğı büyümüş, parti, programı,
hedefler anlamını çok çarpıcı yitirmiş.
"Eco yanlış bir slogan. Kürtlerin kültüründen bir
ad kısaltması. Eski dönemin mesajını veriyor.
Bugünkü Ecevit'e ve parti mesajlarına uymuyor.
CHP döneminde kullanıyorduk. Şimdi
vazgeçilmesi lazım."
peşinde dolaşırken işini bırakmak, pa-
rasız kalmaktan gocunmuyor.
Şemsiyeye rağmen su içinde kalmış
olarak bir yandan da fazla üşümemek,
bir yandan da kitleyi tanımak için mey-
danın bir ucundan diğer ucuna insanlar-
la konuşa konuşa yüzlerini, tepkilerini
izleye izleye yürüyorum. Ecevit'in geç-
miş yılİ2inndaki mitinglerinde bir sürü
tanıdığa ben tanımasam da beni tanıyan
okurlara rastlamaya alışmış bir insan
olarak hayretle kimseyi tanımadığımı ve
kimselerin de beni tanımadığını gözlü-
yorum. Merakla "hangi gazete" diye so-
ranlar çok tabii ki. Ancak sorunun ar-
kası gelmiyor. "lyi, bizden" diyenlerin
dahi asla Cumhuriyet okumadıklan iz-
lenimini alıyorum. Şoför, tamirci, emek-
li, inşaat işçisi, işsiz, çırak... ağırlıklı.
Mikrofondan kitleyi oyalamak üzere
arada bir yapılan konuşmalarda bile bu
gözleniyor. Sözcü bazen "demokratik
sol" bazen de eski alışkanlıkla olacak
"sosyal demokrasi" sözcüklerini kulla-
nıyor. Kalabalığın içinde bekleyen par-
ti gbrevlilerini sadece ellerindeki dağıt-
tıklan bildiriler, sıraya koyma çabaları
ya da görev bantlarından ayırabiliyor-
sunuz. Onlar da birbirlerini pek tanımı-
yorlar. Ancak aydın kökenli adaylar giy-
sileri, duruşları ile kitle arasında adeta
göze batıyorlar. Karşılıkh yabanalaşma
gözleniyor. Şaşırtıa, ama birbirlerini da-
hi tanımıyorlar. Bir ara adaylar otobü-
sün üstüne çıkarıhp tanıtıhrken sadece
Ecevit simgesinde toplanmış kitlenin de-
ğil, parti yöneticilerinin de yabancısı ol-
duklannı gozlüyoruz. Isimleri kâğıttan
okunuyor. Adı okunan kendini öne çı-
karana kadar yanlış kişinin gösterildiği
oluyor.
Bir başka köşede çok az tanıdık yüz-
lerden biri ile daha karşılaşıyoruz. Eski
CHP'li şimdi liste başı ve uzun politik
deneyimi olan bir isim. Partinin yeni
kadrolannı, kitleyi tanımadığını, Ece-
vit'in çevresinin, oy alacağı kitlenin ta-
mamen değiştiğini doğruluyor. Aday lis-
telerinin belirlenmesinde hangi ölçülerin
alındığını asla anlayarnadığmı itiraf edi-
yor. Hiçbir mantıklı açıklama bulama-
dığını vurguluyor.
Siyasal yaşamdan değil, bilim dünya-
sından başka tanıdık yüzler de var. On-
lar biraz daha üstü kapalı, benzer şey-
leri söylüyorlar. Geldikleri yeTİn yaban-
cısı oldukları öylesine görünüyor ki.
Partinin liste başları adaylan, partinin
geceye, yağmura rağmen çok coşkulu
kitlesi ile hiçbir iletişim kuramıyor. Ken-
dilerini ne kadar gülümsemeye zorlasa-
lar da tablodan hoşnut olmadıklan, ürk-
tükleri gözlenebiliyor. Neyse ki kimse-
ler bizim gibi onlan gözlemlemiyor. Sa-
ğanak yağmurda oynayan, slogan atan,
alkış, tempo tutan kitleye seçim türkü-
sü, "Eco geliyor" anonsu yetiyor. Ya-
rım saat, bir saat, bir buçuk saat böyle-
ce geçip gidiyor Ecevit'in otobüsü çılgın
bir coşku ve alkışla, ıslıkla karşılaruyor.
Görebilmek için itiş kakış yaşanıyor.
Vurgulu, etkili konuşması bol bol kesi-
lip alkışlanıyor. Araya gerçekten çok
şiddetli bir fırtına girmese, Ecevit bu ne-
denle konuşmasını kesmek zorunda kal-
masa, insanlar artık çok fazla üşümüş
olmasa, konuşma ve coşkulu dinleme sa-
atler sürüp gidecek. Diğer parti liderle-
rine yönelik her sataşma. her çarpıcı söz
ve vurgulama, geleneksel sosyal demok-
rat sloganlar değil, milliyetçi büyük
Türkiye sloganlan ağırlık çerçevesinde
ytiksek tempolu saatlerle yinelenip du-
racak.
Ecevit ile
hesaplaşacağız
DtYARBAKIR (Cumhuri-
yet) — SHP'nin 1. bölge ada-
yı eski HEP Genel Başkanı
Fehmi Işıklar dün Diyarbakır'a
gelerek seçim çalışmalarına
başladı. Havaalamnda yaklaşık
300 araçhk bir konvoyla karşı-
lanan Işıklar, Kürtçe marş ve
halaylar eşliğinde yaklaşık iki
saatlik bir kent turu attı.
Konvoy, eski Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'nun evinde
protesto gösterisine dönüştü ve
yüzlerce kişi "Kahrolsun
Aksu" diye slogan attı.
HEP il binası önünde ise
konvoya yürüyerek eşlik eden
yaklaşık 200 kişilik bir grup
'Faşistler Güneydoğu'ya
giremez" slogamnı atarak uzun
süre yuh çekti.
Daha sonra Gazetecüer Ce-
miyeti'nde SHP adaylarının
basına tarutıldıği toplantıda ko-
nuşan Işıklar, Ecevit'in ruh
sağhğımn bozulduğunu öne sü-
rerek DSP'li ve bağımsız aday-
lanna listelerden çeküme çağ-
rısında bulundu. Işıklar şöyle
konuştu: "Ecevit, SHP'yi en
çok HEP yüzünden ekşürmek-
tedir. Ecevit'le seçim platfor-
munda ve daha sonraki zaman-
larda elbette besaplaşacagu.
Gerekli yamb bizden ve halkı-
mızdan alacakbr. Ancak ne ya-
zık ki seçimkrde SHP-HEP or-
tak tavnna saldıran Ecevit ile
bağımsız aday olan kimi arka-
daşlanmız bilerek ya da bilme-
yerek aynı çizgide buluştular."
Toplantının son bolumunde,
"SHP'ye verilecek olan her
oyun demokrasiye verilmiş
olacagım" kaydeden Işıklar,
temmuz aymda öldürülen HEP
il başkanı Vedat Aydın'ın anı-
sına toplantıya katılanlan 1 da-
kikalık saygı duruşuna davet
etti. Saygı duruşu sonunda
SHP'ye verilecek her oyun Ve-
dat Aydın'ın ruhuna fatiha ola-
rak kabul edileceğini belirten
Işıklar, yviksek sesle ve Kürtçe •
"Vedathu ötaez" dedi. •
Anında Görüntü...(Baftarafı 1. Sayfada)
kavramayıp bunu "sorumlu
baba", "sorumsuz
Cumhurbaşkanı" parantezinde
degerlendirenler olabilir.
Ama, biz yine de olayı suna-
üm.
özal \>\T müjdeyi, Sberaton
Oteli'nin suitinden anons edi-
yor:
"Yakında Starl'de partiler-
den başka, tek tek milletvekili
adaylarının reklamlan yayım-
lanacak. Elbette bu reklamlar.
para karşılıgı olacak."
Starl, kökii dışarda, ama
patronlan ile izleyicileri içerde
olan bir şirket. Starl'in de tüm
öteki şirketler gibi ticari sırian
var.
Peki Cumhurbaşkanı Starl
şirketinin ticari ariannı, kim-
den, nereden öğreniyor?
Cumhurbaşkanı büyük bir
içtenlikle buna da açıklık ka-
zandunyor:
"Starl'in sahiplerine bu ak-
h ben verdim" diyor, "ABD'-
de bu tür reklamlar çok yaygm.
Adam kendiani tanıtmak için
televizyonu kullansın. Fena mı
olur? Hem artık bizim sistem-
de tercih de var. Böytece TV'de
kendisini tanıtan bunun yara-
nnı görecektir."
Özal, akıl içinde akıl veriyor.
Bir yandan Starl'in sahiple-
rine, "Adaylardan reklam alıp
para kazanın" diyor, öte yan-
dan da yerini sağlam gönneyen
adaylara, "Reklam verin, ter-
cihi sağlayın ve miHetvekilligi
elde edin" diye sesleniyor.
Bir koyundan iki pösteki çı-
karmak ya da bir koyup iki al-
mak buna denir herhalde...
Cumhurbaşkanı'nın kendisi-
ne koydngu teşhis gerçekten
çok yerinde:
"Ben ekstraordinari bir
cumhurbaşkanıyım.''
Ekstraordinari, "olaganüs-
tü" anlamına geliyor. Bundan
daha olaganüstüsü can saglıgı...
Lksiraordinari babanın oglu
da ekstraordinari olur...
Dünyada "baba nasihatını"
anında görüntüye ve paraya çe-,
viren bir başka evlat herhalde
veryüzünde yoktur. :
SUrl'deki ANAP reklamla-
nnda hep 12 Eylül öncesi ka-
ranuk tablolar sergileniyor. O
dönemin acılı gazete başlıklan
kullanılıyor. O dönemin lider-
lerine bugün oy verilmemesi is-
teniyor.
Cumhurbaşkam Özal. eUnde ,
' uzaktan kumanda aracı bu rek-
lamlan degerlendiriyor. Rek-;
lamlan hem ANAP hem Starl -
için çok yararlı buldugu belli.
Ama yeterli bulmuyor.
Diyor ki:
"Bunlara bir de ileride neler
yapüacağını anlatan reklamlar
eklenmeli. O zaman daha iyi
olur. Zaten yapacaklar berhal-'
de..."
Cumhurbaşkanı, hem rekla-,
mı verenlerie hem de oynatan- {
laria sürekli bir ifişkide olmah.
Elbette bu işten, yani kendi
eliyie kurduğu partisinden ve-
ya öz oglundan bu nasihatlan
için elbette para falan alnuyor.
Bu bedava müşaviriik hizme- 1
tini ise ANAP oya çeviremiyor
belki ama Ahmet paraya çevi-
rip duruyor.
Hadi, ANAP kâra, belki ik-
tidara gelirse geçecek.
Ama, Ahmet hep kârda.
Televizyon düğmeleri ile oy-
nayan milyonlarca yurttaşın
görebileceği ödül şifrelerini ya-
yımladı diye Cumhuriyet'e aç-
tıklan dava ile bu kâriılıgı daha
da artırmak peşinde.
Sahi, ödülü 1 milyar lira
olan bir olayın tazminatı nasü
5 milyar olur ki?
Bunu araşürdık.
Herhalde Ahmet, yine baba
nasihatı dinledi.
Babasımn ABD'ye tcşekkür
mektubnnu yayımlayan Sa-
bah'a açtığı 5 milyarlık dava-
daki rakamı, "taban fiyaü"
olarak aldı.
K A D 1 K Ö Y 1
SÜRKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Devreler:
Hafta Sonu: 5 Bom
Hafla kj: 7 Etom
(Sabah-Akşam)
KADIKÖY
(Söğütlüçeşme Camıi yanı)
Tel: 349 18 24-336 02 06 - 336 02 79
R3x; 349 18 25
1 K A D 1 K O V
SÜRKUR
E L S
ENGLISH LANGUAGE SCHOOL
PRACTICAL ENGLISK
• 12k)$ıl*sınıhartia
• Huzuriu va sıcak bir ortamda
• Oygun teems ka^uKaıiyU
İNGİIİZCE ÖĞRENİN
D»vr»l«r:
Hafta Sonu b air^Haha İçi: 7 Bum
KAOKÖY (S6öütlûçe?me Cami yın)
Tel. 34v 182 « 3 6 02 O>-336 OC79
Fax: 3 4 9 1 8 25