17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 5 EKİM1991 Kendini Bilmek... (Baftarafi 1. Sayfada) " tekim sosyal bilimler de bunun için vardır. Ama ne yazık ki Türkiye'de sosyal bilim- lere de, bu alanda uğraş verenlere de yeterli desteğin sağlandığı söyienemez. Üniversi- telerimızde durum bu açıdan pek iç açıcı de- ğildir. Bılim denınce akla daha çok fızik, kim- ya, teknoloji geiir de, sosyal bilimler neden- se pek o kadar gelmez. Ya da gelır, ama bu- nun ıçın destek gerektıği gibı sağlanmaz. Sonuçlan kamuoyuna dün açıklanan bir araştırma, değindiğimiz açılardan üştünde durulmaya değer bir belgedir Boğaziçı Üni- versıtesı'nden bir grup öğretim üyesinin TÜ- SİAD'ın desteğiyte yaptıkları araştırma, "Türk Toplumunun Degerleri" adını taşıyor. Türkiye'de toplumun toplumsal ve siyasal değerleriyie ilgili olarak ilk kez bu kapsam- da ciddi bir bilimsel çalışmayla karşı karşı- ya oJduğumuz söylenebilir. Araştırmanın il- ginç bulguları ve kuşkusuz tarttşılabilir yo- rumları da var. Bizim ilgimizi çeken ve gelecege iyimser- likle bakmamızı sağlayan bir nokta şu: Türk toplumunun yeniliklere açık olması... Sanayi toplumuna özgü modern değerte- rin ülkemizde gitgide kabul gördüğü anlaşı- lıyor. Örneğin çalışma ıle başarı arasındaki bağlantı... Hem kadının hem de erkeğin ev gelınne katkıda bulunmasını onaylayanların yüzde 86'ya varmış olması... Toplum ve dev- let karşısında kışıye daha çok önem verılme- sinı ısteyenlerın yuzde 92 yi oiuşiurmaları... Yüzde 91 'in teknoiojik geltşmelere daha çok önem verilmesını istemesı... "Yenı fikırierge- neUikle yıdir" dıyenlerın yüzde 50, "değişttdik yenıliktir" diyenlerin yüzde 64 oranında ol- malanna karşılık, "Değişme ürkûtûr" diyen- lenn sadece yüzde 17'yi oluşturmalan... "Bi- timyararİKftr" görüşünü savunanlann yüzde 71'ı; "zarahtdtr" dıyenlerın ıse yalnızca yüz- de 5 i meydana getırmelerı Yüzde 73 ora- nının karşısında "çevre acıl bir sorundur" tümcesının yer alabılmış olması... Bunlann tümü iyimserlik verici işaretlerdir. Toplumun değişmeye ve yeniliğe açık, mo- dernleşmekten yana bir zihniyet taşıyor ol- ması, gelecek açısından umut vericıdır. Araştırmada uyanlar da yer alıyor; özellıkle demokrası ve demokrası kültürümüz açısın- dan... Türk toplumunda çeşrtli kurum ve kuruluş- lara duyulan güven nedır sorusuna verilen yanıtlar ilgınç: — Yüzde 91 'le silahlı kuvvetler en başta. Onu yüzde 90'la aile kurumu ve yüzde 67'yte din izliyor. Bu kurumlara ılişkın oranların ni- çin bu denlı yüksek çıkabıldiği konusunda söyleneceklerı bir yana bırakıyoruz. — Türk siyasal sstemıne ılişkın güven, an- cak yüzde 50; yani toplumun yarısı siyasal sisteme güven beslemıyor. Pariamentoya, bir başka deyışle polıtıkacılara güven duyan- lar ise yüzde 58'i oluşturuyor. — Basına güven ancak yüzde 43 oranın- da. Sendıkalarda bu oran yuzde 42'ye, bü- yük şırketlerde ıse yüzde 28'e iniyor. Çok düşündürucüdur bu oranlar. Demokrasılerde parlamento, politıkacı ve partiler, özgür basın ve sendıkaiar en temel kurumlar arasında yer alır. Bu kurumlara eğer yeterince guvenılmiyorsa, rejımde ak- sayan, eksık olan bir yan var demektir. O zaman, tüm bu kurumlann kendine dö- nüp düşunmelennde, hem de uzun uzun dü- şünüp kendı kendilenyle hesaplaşmalarında sonsuz yarar vardır Parlamento ve partiler, daha çok nasıl toplum yararına çözum üre- tebılır hale gelebılırier? Politikacılar, toplum gözünde güvenilıriıklerini nasıl arttırabılirler? Basın, daha inandıncı olabilmek için neler yapmalıdır? Eğer demokratık rejımın bu ülkede geliş- mesinı ve yerleşmesinı ıçtenlikle ıstıyorsak, bu konularda hepımıze düşen gorevler oldu- ğunu gözardı edemeyız. Hele kritik bir seçime doğru, doludızgin, tozu dumana katarak yol aldtğımız bir dö- nemde ara sıra bu konuları da düşunürsek iyi olur. İstanbul korkusu (Baftamfi 1. Sayfada) madılar. istanbul Buyükşehir Belediye Başkanı Nureltin So- zen de "araştırmanın kendi için- de çdişkiler tasıdıgını' söyledi. Butun partilerin buyük önem verdiği ve bır anlamda, "seçimin kalbi"nin attığı tstanbul'da ANAP başta olmak üzere DYP ve DSP'liler kendilerine hiçbir partiyı rakıp görmeyerek 50 rnıl- îetvekilinın tümunü "biz kazanacagız" diyorlar SHP40, RP 25-30 milletvekilliği kazana- caklarını belirtiyorlar. Ancak her parti, 9 seçim çev- resi İçin de dokuz ayrı hesap ya- pıyor. Türkiye'deki toplam 29.827.207 seçmenden 4.268.417'si (yüzde I5'i) tstan- bul'da. Yuzde 20 baraj kapsarmnda olan 8 bölgede, partüerın mıllet- vekili çıkarabılmesi için 77 bın ile 127 bın arasında oy aiması gerekiyor. Bu çevrelerin seçmen sayılan şöyle: 1. bölge: 593 bın 200,2. bölge: 638 bın 495, 3 böl- ge: 488 bın 667,4. bölge: 501 bin 681, 5. bölge: 551 bin 272, 6. bölge: 435 bin 966,7. bölge: 384 bin 97 ve 8. bölge 441 bin 879. Yüzde 25 barajı bulunan ve 233 bin 160 seçmeni olan 9. böl- gede milletvekili çıkarabilme oy sayısı 58 bin olarak beliriyor. Ankete tepki KONDA Kamuoyu Araştır- ma Şırketi tarafından yapüan ve dünku Milliyet gazetesinde ya- yımlanan anket sonuçlarını ANAP'lılar olumlu karşılarken muhalefet partılennin il yoneti- cileri tepki gösterdi. SHP II Başkanı Bozkurt Nu- hoglu, bu konuda, "KONDA, 1989da da ANAP'ı yuzde 10 önde gostermişti. Bu araştırma- nın Türkiye'deki hâkim sınıflar- la organik bağlan var. Hedefi şaşırtıp, kitleleri, duzenin parti- lerioe doğru yonlendirmek isti- yoriar. Araştınna gayri ciddidir, hiçbir bilimsd yanı yoktur" de- di. Büyukşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen de araştırmanın kendi içinde çeliş- kiler taşıdığını söyledi. "Bu araştınnanın hangi yöntemc da- yandıgını, ne amacla yapıldıgı- nı bilmenin kendince olanaksız oldugunu" soyleyen Prof. Sö- zen, "Başka yoklamalarda SHP'nin oyu her yerde artarken bu araştırmaya gore tstanbul'da duşmesi çok ilginçtir. SHP'nin oyu tstanbul'da niye duşsun? Aleyhte ne gelişme olmuş yani. Olay çok ilginçtir, gelişmeler de lente olaylardır. Bu araştırmayi VELtEFEND^DEN FİKRETDAĞLIOĞLU 1. Koşu: F (1) Hanbatur, P (2) Süzen2, S (3) AJdırma Gönül, 2. Koşu: F (4) Singa, P (8) Yaz- gı, P (6) Bonny, S (5) Iskeletor, 3. Koşu:F (1) Namdar, P (4) Varol Izzet, P (6) Akıfbey, S (8) Aral, 4. Koşu: F (9) Balkız2, P (6) Havuçözü, P (10) Canoy, S (11), Kaynarhan, 5. Koşu: F (3) Playboy, P (1) Baby Villa, P (4) Progay, S (6) Southern Dancer, 6. Koşu: F (6) Mimi, F (2) Af- fanbey, P (8) Umman, S (4) Karagülle, S (7) Runner, 7. Koşu: F (9) Selbatur, P (6) Tunçpınar, P (5) Mesudiye Gü- zeli, S(7) Hatip. IÖÎ] 1989 -tL GENEL MECLİSt SONUÇLARI İSTANBUL 1 BÖLGE (ADALAR, EMtNÖNÜ, ' KADIKÖY VE YALOVA): SHP «7.41 DYP «7.16.1 ANAP «%24.t DSP «7.10.6 (üçlü Ittı- RP «A 8.2 fa k t o p | a . 2. BÖLGE (FATtH, BEYOĞLU, BEŞtKTAŞ) SHP V.34.8 DYP «7.14.8 ANAP %26.4 DSP «7.10.5 R P «7ı>n "i 5 BÖLGE (KARTAL, PENDtK) SHP «7o36 8 ANAP *%19 6 DYP »%14.5 DSP «7.14.9 RP %14.2 4. BÖLGE (ÜSKÜDAR, ÜMRANtYE, ŞİLE, BEYKOZ) SHP «7o34.2 DYP ".18 ANAP «7.21.1 DSP *?bl2 4 RP «7.14.2 5. BÖLGE (KÂĞITHANE, SARIYER, ŞtŞLİ ZEYTİNBURNU) SHP V.34.6 DYP »7.14.3 ANAP »7o22.7 DSP »/«15.5 RP «7.12.9 6. BÖZ.G£ rETC//», G.O.PAŞA, BA YRAMPAŞA SHP «7.32.5 DYP «7.17 ANAP «7.20.3 DSP «7.15.5 RP «A14.7 7. BÖLG£ (K ÇEKMECE, B ÇEKMECE, StLlVRt, ÇATALCA) SHP «7.31.5 DVP V.21.6 ANAP »7.21.9 DSP «7.17.8 RP °h 7.2 8 VE 9 BÖLGE TOPLAM (BAK1RKÖY) SHP »7.38.2 DYP «/»12.9 ANAP «fr23.4 DSP «M3.3 RP «7.12.2 t ? 4 0 T • |p 1 Tl4 | at 71 || t j ol & 1 » 3 4 i • 7 a 8 yapanlar bir çelişki ve kendi iç- lerinde bir çaöşma balinoedirler. kamuoyu yoklamaları konusu- nu yaşayarak gönış verecek in- sanlardan biri olduğumu kamu- oyu gayet iyi biliyor. Belediye se- çimlerinde, başta bu araştırma şirketi olmak uzere butun ka- muoyu araştırma şirketleri, ra- kibimi 5-10 puan onde gosterdi- ler. Oysa ben 10 puan onde se- çimi bitirdim. Hiç kimse benim kazanacağımıbildirmedi. Yani kamuoyu araştırma şirketleri 15-20 puanlık hata yapülar. Dünyanın hiçbir yerinde de bu kadar hata payı olamaz. Bu da bizdeki kamuoyu araştırma şir- ketlerinin ne kadar gayri ciddi ve gerçek dışı çalışmalar yaptı- ğının kanıtıdır. Anadolu için ve- rilen oylarla, tstanbul'un oylan arasındaki farkın, geçmiş seçim sonuçlan bakımından izahı mumkıin degildir." dedi. DYP tl Başkanı Muhsin Di- van, araştırmanın bilimsel kural ve yöntemlere uygun bir biçim- de yapılmadığı izlenimi verdiği- nı behrtti. Divan, "Araştırma yontembilimi denen dersi iki yıl okudum. Uzman sayılmam, ama az çok anlanm. Bu araştır- ma çok titiz yapılmamıştır. Bu- nun çok ciddi olarak, bir kez da- ha tekrar edilmesi gerekir. DYP biıtiın bölgelerde birinci parlidir" dıye konuştu. RP İl Başkanı Mustafa Aydı- ner de "Bu yanlı bir anket Boy- lesine rakamlan ters çevirerek halkı yanıltmak ve yanlış yolla- ra yöneltmekle kimse bir şey kazanamaz. Bu, tamamen ANAP'a destek vermek için ya- pılan bir ankettir. Diğer araştır- malarla çelişen sonuçlan vardır. Bu anketler artık halka etki etmiyor" dedi. KONDA'nm anketini sadece ANAP'hlar olumlu karşıladı. tl yönetiminden bir yetkiliye ula- şılamadığı için konuyla ilgili go- rüşlerini aldığımız Kartal tlçe Başkanı Ali Miıfit Gürtuna, "ANAP'ın sadece İstanbul'da değfl Turkiye geneiinde de birin- ci parti olacagını" söyledi. Gur- tuna, anketin doğrulan yansıt- tığını belirtti. DSP ıl yönetıcileri de anket- te kendilerine çıkan oy oranını az buldular. ANAP'ın oyunun göstenldiği kadar yüksek oldu- ğunu sanmadığını belirten DSP il yönetıcileri, araştırmanın sağ- lıkb olmadığını öne surduler. DYP İstanbul tl Başkanı Muhsin Divan, partisinin bütün seçim çevrelerinde birinci parti olacagını ve tüm mılletvekillik- lerini kendilerinin kazanacağını söyluyor. Divan, ANAP ve SHP'nin barajı aşma şansının olmadığını, DSP'nin de son gunlerde gerüediğini belirtiyor. DYP'nin üye sayısının 250 bine ulaştığını öne suren Muhsin Di- van, DMP'nin katılımıyla da 300 bin sınırını zorlayan buyuk bir siyası örgut oluşturduklan- nı ifade ediyor. tstanbul'da 16 bin seçim san- dığı için 48 bin kişi görevlendiı- diklerıni anlatan DYP İl Baş'-a- nı Divan, her görevlinin en az 300 seçmeni "marke" edeceğını belirtiyor. Divan, DYP'nm en kötu olduğu yerlerde dahı en az uç milletvekili çıkaracağını ifa- de ederek "Ancak siyasette bize bağlı olmayan nedenierie barajı aşan olursa, hakkına ne duşer- se onu alır" diye konuşuyor. SHP tl Başkanı Bozkurt Nu- boğlu ıse ANAP'ın barajı aşa- mayacağını DYP ve DSP'nın de görundüğu gıbi guçlu olmadık- larım belirtti. Nuhoğlu, DYP'ye sadece 7. bolgede şans tanıdığı- m söyledi. DSP adaylannın ço- ğunlukla 'Ithal" oldugunu one suren Nuhoğlu, Ecevit için de "Kendi doneminin birçok MHP'lisi şu anki kadrolannda. Ortadoğu'da butunleştiriciliğe değfl, boluculuğe oynuyor. Eçe- vit artık ne sosyaldir ne de demokrat" diye konuşuyor. DYP'nin de "defoln" adaylarla yola çıktığını öne süren Nuhoğ- lu, istanbul halkının "şişirilmiş sahte şohretlere itibar etmeye- cegini" belirtiyor Bozkurt Nuhoğlu, RP'nin de tstanbul'da şanslı olacagını san- madığını, her şeye karşın SHP'nin 35-40 milletvekili çıka- racağını ıfade ediyor. ANAP'ın İstanbul orgutu teş- kılat başkanı Faruk Durak, par- tısinin lstanbui'da "50-0 kazanacağını" one sürerken, DSP'den isminın açıklanmasını ıstemeyen bir yetkili de tstan- bul'dakı hedeflerinin yüzde 40 oy almak oldugunu soyluyor. RP II Başkanı Mustafa Aydıner ıse istanbul'da kendilerine SHP'yi rak+p görduklerini, 25-30 milletvekili hedefledikle- nni anlatıyor. Aydıner, DYP için de "pompayla şişirilmiş bir parti" dıyor. KURUM VE KURULUŞLARA DUYULAN GUVEN (%) ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H Güvenirim ^^^•ÜüvenrnenT^H Silahh Kuvvetler EmekliSandığı-SSK Dini kuruluşlar Eğitim sistemi Polis Mahkemeler Meclis Memurlar Türk siyasal sistemi Basın Sendikalar Büyük şirketler Çok 60.7 32.8 39.1 35.3 31.8" 29.9 28.2 20.8 19.3 15.6 15.8 11.4 Oldukça 30.7 42.1 28.0 31.5 31.6 33.5 29.3 29.4 30.4 27.0 26.4 17.0 Pek ' 6.6 18.9 22.0 25.8 22.8 25.8 24.7 36.0 26.8 39.7 38.9 43.5 Hiç 2.0 6.2 10.9 7.4 13.7 10.7 17.2 13.8 23.5 17.7 18.9 28.1 ^Siyasetçiye güven az 9 (Baştarafı 1. Sayfada) duzenınde radikal değişiklık is- teyenlerin (yuzde 12) hayli azın- lıkta kalmaları. Boğaziçı Unıversitesı öğretim uyeleri Prof. Dr. Üstün Ergü- der, Prof. Dr. Yılmaz Esmer ve Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ta- rafından gerçekleştırilen araştır- manın veri tabanı, ekim 1990'da Turkiye1 nın 16 ilinde çekilmis 1030 İcışilik temsıli bır ornekle yapılan yüz yüze göruşmelere dayanıyor. ABD'nin Michigan Universitesi'nde Prof. Roland Inglehart başkanhğındakı bir uluslararası komıte tarafından koordıne edılen 1990-91 Dunya Degerter Araştırması çerçevesın- de yapılan "Türk Toplumnnun Degerleri" araştırması için ge- rekli mali fonlar TÜSİAD tara- fından sağlandı. Kadercilik yaygın Araştırmanın TÜSİAD tara- fından yayımlanan on raporu- na göre "kadercilik Turk top- lumunda hâlâ yaygın olan bir toplumsal tutum." Kadere ınanma eğılımınde olanlar top- lumun yuzde 46'sını oluşturur- ken, uıanmayanlar yüzde 36, bu konuda kararsız olanlar yuzde 18 dolayında. Gelır, eğıtım du- zeyı duştukçe ve yaş buvuduk- çe kadere ınanma eğilimı de ar- tıyor. Kadere inananlar genış bır kitle olmakla bırlıkıe yuzde 55 dolayındakı bır çoğunluk, ha- yatta başarı kazanmanın çalış- mayla olacağına inanmakta. Başarıda şansa daha fazla pay verenler (yuzde 33) azınbkta. Bu bulgular "artık her bakımdan boyun eğen, kader ve kısmete katlanan kişilerden oluşan bir çogunlukla karşı karşı>a de- giliz" şekhnde yonjmlanmakta. Güven duyulanlar Turk toplumunda kurum ve kuruluşlara duyulan guvenle ıl- gilı bulgular, en çok guvenilen kurumlann başında Silahlı Kuv- vetler (yuzde 91), Emekli Sandığı-SSK gibı sosyal guven- lik kurumları (yuzde 75), dinı kuruluşlar (yuzde 67) ve eğitim sisteminin (yuzde 67) geldiğını gösteriyor Polise (yuzde 63), mahkemelere (yuzde 63), parla- mentoya (yuzde 58) ve memur- lara (yuzde 50) guven duyanla- nn oranı giderek azalıyor. Turk siyasal sıstemuıe (yuzde 50), ba- sına (yüzde 43), sendikalara (yuzde 42) ve buyuk şirketlere (yuzde 28) guven duyanlar ise azınlıkta kalmakta. Parlamentoya guven duyan- ların yuzde 58 dolayında kalma- sını "halkın yarısının sivil poli- tikacılara duyduğu yaygın gu- vensizliğin bir işareti" olarak yorumlayan rapor, dığer bulgu- larla birlikte ele alındığında bu- nun "Türkiye'de çoğulcu siya- sal kulturun ne derecede ciddi bir sıkıntısının çekilmekte oldu- gunu belirgin bir biçimde goz- ler onune" serdığını belirtiyor. Toplumun yuzde 57'sınin ba- sına guvenmedığine ılişkın bul- gu, raporda şoyle yorumlanı- vor "Basınuı verdiği haberlerin ve yaptıgı yorumlann buyuk bir kitle tarafından itimada şayan görulmedigi izlenimini veren bu bulgu, yeterince gazete satıla- mamasından basının onemli bir kısnunın yülardır yakındığı bir ortamda onemle uzerinde durul- maya değerdir. Ciddi habercilik ve mantıklı ve bilgilendirici >o- rumculuğa dayanan gazeteler- den çok sansasyonel haber pe- şinde koşan gazetelerin hem ti- raj hem de sayı olarak son yıl- lardaki arlan önemi, bu bulgu- muz ışıgında belki de basının ar- tık haber kavnagı olarak Türki- ye'deki onemini yitirmekte oldugunun bir işareti de sayıla- bilir." Buyuk şirketlerin toplumun en az guvenilen kunımlan olma- sı konusunda ıse raporda şoyle denıyor: "Bunun yalnızca şir- ketlerin bir halkla ilişkiler soru- nu veya ülkemizde kapitalist modelin başarısızlığı olarak an- laşılmaması gerektiği kamsında- yız... Buyuk şirket yalnızca adı itibanyla anonim olmaya ve kan bağına olan guven ve bağlılık, basan ve çalısmaya atfedüen de- ğerin çok onunde olmaya de- vam ettikçe burada naklettiği- miz bulgularda onemli bir deği- şiklik beklenmemelıdir." Kadının yeri gibi ezici bir çoğunlukta. Bu go- rüşun "kadının gerçek yerinin evi olduğu" göruşuyle birlikte bulunması, raporda "birçok toplumda gorulebilecek tiırden bir çelişki" olarak yorumlanı- yor. "Maddi durumunuzu ne ka- dar tatmin edici buluyorsu- nuz?" şeklındeki bır soruya ve- rılen yanıtlar, toplumun yuzde 31 dolayındakı bir bölumunun hane gelınni yetersiz bulduğuna işaret etmekte. Hane gelirını "orta karar" bulanlar yuzde 36, "tamamen tatmin edk-i" bulan- lar ise yuzde 33 dolayında. "Bulgulanmız hanenin gelir du- zeyı ıle hane gelırınden tatmin olma duygusu arasında doğru orantılı ve yakın sayılabilecek bir ilışkiye işaret etmektedir" denilen rapor, bu konudaki bul- gulan "kanaatkâriık olarak ad- dedebileceğimiz yaygın ve kitle- sel bir olgudan bahsetmek ola- naksızdır" şekhnde değerlendı- rıyor. ' bı bir çoğunluk oluşturmalan- na da bakılarak raporda "dev- letin ekonomik hayatta daha sı- nırlı bir rol oynaması gerektıği inananm hiç de yaygın olmadığı anlaşılmaktadır" deniyor. Çevre, acil sorun Çevre sorunlarının acıl oldu- gunu duşunenlerin yuzde 73 gi- bı ezıcı bir çoğunluk oluşturma- sı Turk Toplumunun Degerleri araştırmasının başka bir çarpı- cı sonucu. Çevreyi vatandaştan malı destek sağlamaksızın dev- letın temalemesı gerektiğıni du- şünenler çoğunlukta olmakla birlikte (yuzde 56), çevre temız- liği ıçın gelırinin bır kısmını ve- rebileceğını soyleyenlerın OTanı yüzde 87'ye ulaşmakta. Bu bul- gular raporda "ülkemizde çev- re sorununun çozumunu çok ciddi bir şekilde bekleyen çok geniş bir kitlenin varlığını gos- termesi bakımından onemlidir" şekhnde değerlendırılıyor. Düzen değişmeli mi? Araştırmava gore Turk top- lumunda "toplum duzenimiz yapılacak reformlaria yavaş ya- vaş değiştirilmeli" diyen re- formcular (yuzde 54) buyuk bir çoğunluk oluşturuyor. Gerek "Toplum duzenimiz her turlu degişiklik girişimine karşı ko- runmalı" dıyen tutucular (yuz- de 23), gerekse "Tum toplum duzenimiz buyuk bir kokten ve devrimci değişiklikle yeniden şekillendirilmeli" diyen devrim- ciler (yuzde 12) hayli azınlıkta. Bulgular >aş arttıkça tutuculu- ğun eğitim ve sos>oekonomik statu duzeyi yukseldikçe de kok- ten degişiklik beklentisinin art- üğını gostermekte. Bulgular, Turk toplumunun yarısının >eni fikiıierin genellik- le daha iyi olduğuna inandığına işaret ediyor. "En dogru fikir doğnıluğu uzun zamandır sı- nanmış fikirdir" dıyen tutucu- lar yuzde 36 dolayında kalırken, "Yeni fikirler genellikle iyidir" diyenler yaklaşık yuzde 50 ora- nında. "Değişme urkutur" di- yenler yuzde 17 dolayında kalır- ken "degişiklik yeniliktir" di- yenler yuzde 64'e ulaşmakta Türkiye'de işletmeler özel muikiyette mı olmalı, yoksa devlet mulkiyetinde mi? Bu 50- ruda alınan yanıtlar, çoğunlu- ğun (> uzde 50) devlet mulkiye- tını tercih ettığını gösteriyor. lş- yerlerınde özel mulkıyetin teşvik edilmesini savunanlar yuzde 32'yi aşmıyor. Raporda bu bul- gular konusunda şöyle deniyor: "tşletmelerde özel mulkiyetin teşvik edilmesi fikrine pek sıcak bakılmamasını, devletın ozel mulkiyeti teşvik etmesinin bazı kışılere ozel çıkar temın edilmesi olarak algılanmış olmasına bağ- îayabılırız... Ancak bu olaya devletçılık göruşunun yaygın kabulu olarak yaklaşmak da mumkundur." "Geçime devlel yardım etmeli" diyenlerin yuzde 56 gı- Basın toplantısı "Türk Toplumunun Degerieri" araştırması dün ya- pılan bır basın topkntısıyla ka- muoyuna açıklandı. Raporu sunuş konuşmasında TÜSİAD Başkanı Biilent Eczacıbaşı özet- le şunları söyledi: "21. Ynzyıla Dogru Turkive konulu araştır- ma, Turkiye için önerdiğimiz yeni kalkınma stratejisinin ana çizgaerini veriyordu. Kalkınma, ulkelerin uluslararası piyasada rekabet gucune sahip olmasına baglı. Ancak rekabet gucu dog- ru politikalar yanında, lopluma hâkim olan degeriere de baglı. Toplumumuzda çelişkili ozlem- ler ve tutumlar var. Bunlan» aşılması için ne yapılabilir? Bu soruya bir olçude yanıt getirdi- gi için Türk Toplumunun De- gerleri araştırmasını destekledik. Sonuçlar, Türk toplumunun bir kalkınma atdı- nuna hazır oldugunu gösteriyor. Toplum sanayi oncesi degerler- den kopuyor. Ancak araştırma kunımlanmızın kendilerini ye- nilemeleri gerektigine de işaret ediyor. Bu araştınnadan çıkara- bilecegimiz onemli derslervar." Araştırmayı yapan Dilim adamlarından Prof. Esmer ve Prof. Kalayaoğlu, basın men- suplanna ön raporda yer veril- meyen başka bazı bulguları da açıkladılar. Türkiye'de siyasal katılma ile ilgili bulgulara göre sık sık veya arada sırada sıyaset konuşanlar yüzde 54 dolayında. Hiç siyaset konuşmayanlar yuz- de 44, siyasetle hiç ılgılenmeyen- ler yuzde 46 oranında. Araştırmanın en ilginç bulgu- lanndan binne göre ülkenin po- litik öncelıklen arasında enflasyonun duşürulmesini bi- rinci sıraya koyanlar yüzde 34 dolayında. Onemli kararlara toplumun kaülımının sağlanma- sı (yüzde 24), asayisin korunma- sı (yuzde 21), söz ve duşünce özgürlüğûnün gerçekleşmesi (yüzde 21) öteki onemli talepler. Genel liseye göç Araştırmaya gore Turk top- lumunda evın gelınne hem ka- dın hem de erkek tarafından katkıda bulunulması gerektiği- si için Danıştay'a dava açmayı nı savunanlann oranı yuzde 86 düşündüklerini de belirtti. İstanbul Haber Servisi — Universıte gıriş suıavlannda dik- kate alınan ortaoğretim başarı puanı nedeniyle fen lıselerinin son sınıflarından genel lısclere göç yaşanıyor. Öğrenciler, öğrenım gördük- leri fen hselennden, ortaöğretim başarı puanlarını yukseltmek amaayla genel hselere yatay ge- çış yapıyorlar. Okul yönetıcile- ri, öğrenciler ve veliler, bu goçun engellenmesı için önlem ahnma- sını istiyorlar. Ankara Fen Lisesi Öğrencile- rini Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatiboglu, öğ- rencilerin ve vehlerin buyuk bas- kısı alünda olduklannı, oğren- cıleri okulda tutmakta çok zor- landıklannı söyledi. Prof. Ha- tiboğlu, "Çahşkan ve ustnn ye- tenekli diye alınan bu çocuklar, dort yıldır bu yontemle cezalan- dınhnaktadırlar. Dünyanın hiç- bir ulkesinde boyje bir uygula- manın olmadığı ÖSYM Başka- nı taraından da soylenmektedir. Bu haksızlığın ivedilikle duzel- tilmesini isüyoruz. Duzeltilme- mesi halinde birkaç yıl sonra fen liselerinde son sınıflar oimayacaktır" dedi. Prof. Tahir Haüboğlu, bu du- nımun duzeltilmesi, fen lisele- rinde öğrenim goren öğrencile- re yapılan haksızlığın giderilme- Okul yöneticileri, "Fen lisesinde okuyan bir oğrenci ikinci sınıfı bitirdiginde genel li- selerin son sınıf diızeyine erişe- biliyor. Ve iyi bir fakulteye gire- bilmek için normal bir liseye ge- çerek ortaogretim başarı puanı- nı ynkseltebiliyor. Bizim isteği- miz. fen liselerinde öğrenim gö- ren ofrencilerin oğrenimleri bo- yunca yaptıklan araştırmalara, projeler goz onune alınarak uni- versite giriş sınavında ek puan verilmesidir" diye konuştular. GOZLEM UGURMUMCU (Bajtarafı J. Sayfada) "Hetyali ihracatın" kol gezdiği; hayali ihracatçılar ve cüm- le kacakçıların aflan için yasalar, yasa gûcünde kararname- ler, tebligler ve genelgelerin çıkarıldığı bir ülkede Gümrük- ler Genel Müdürtüğü'nûn Bakanlık Teftiş Kurulu'nca tettiş edilmesi "anormal" bir olay değıl mıdir? Teftişlerde bır süru yolsuzluk ve usulsuzlük ortaya çtka- cak, ne gerek var buna? Liberalizm nasıl olsa tıkır-tıkır işli- Aralarında Gümrükler Genel Müdürlüğü, Ithalat-lhracat Şube Müdûrlükleri ile İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü, Ankara ve izmır Gümrükleri Başmudürlüklerı ve bağlı birımlerı, Ataturk Havalimanı ile Esenboğa gümrükleri, Dörtyol Akaryakıt Müdürlüğü, İstan- bul, Ankara, Izmir, iskenderun Gümrükler Muhafaza Baş- mudürlüklerı, Atatûrk Hava Limanı Yolcu Satonu Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, Atatürk Havalimanı Gıriş ve Çıkış Gümruk Muhafaza Müdürlüğü, Mersin Serbest Bölge Gurrt- rük Muhafaza Müdürlüğü, HaJkaiı Gümrük müdûrlükleri bu- lunan müdüriükler teftiş kapsamına almıyor, müfettişlere program dağıtılıyor, derken teftiş programı Kahveci'nin 2.12.1990 günlü oluru ile ıptal edıiiyor. Böylece gümrükler, Cumhurıyet tarihinde ilk kez dene- tim dışında bırakılıyor. Gerekçe de şu: — İhbar gelsin, teftişi öyte yapalım... Kaçakçılık olayı ihbar edilse ne oiacak? Bursa tekstıl kaçakçılığı olayında olduğu gibi bir karar- name ıle eylem suç olmaktan çıkarılacak, sonra da Kahve- ci gibı bakanlar bu kaçakçılık olayını ortaya çıkartan Mak'h ne Mühendısleri Odası'nın bilırkişılık yetkısını ellerinden ala- caklar. Ne gerek var ihbara ve ne gerek var teftişe? Yahya Demırel'den ne haber? Haberter pek iyi değil; "neden" derseniz, "Şekerbank Def- kur Dosyası" pek parlak grtmiyor. 1987 yılında Şekerbank Merkez Şubesi'nde yapılan in- celemeler sırasında, yurtdışındaki bankalara DefkurAŞadt- na "sahte teminat mektuplan" düzenlendiğı, bu yolla ban- kantn 20 mityon 50 bin dolar dolandırıldığı anlaşılmış. >raDancı bankalar da Almanya, Hollanda ve Belçika'da Şe- kerbank aleyhıne davalar açmışlar, Şekerbank'ın nakit var- lıklarına da "ihtıyati haciz" koydurmuşlar. "Deffcur İç ve Dış Tıcaret Anonim Şirketi" kimin? Yahya Demirerin... Nerede düzentenmrş bu mektuplar? Ali ve Yah- ya Demirel'in bürolannda... Nasıl düzenlenmış bu sahte te- minat mektuplan? Bankanın Dış Münasebetler Müdürü Ce- mil özdül tarafından banka şifrelerinın Yahya Demirel ve babası Ali Demırel'e verilmesı yoluyla... Defkur şırketi adına Akbank Ankara Bakanlıklar Şubesi 240151 hesap nolu "hamiline yazılı" çek Ali Demirel tara- fından imzalanmışve bankanın Dış Münasebetler Müdürü Ozdül'de bulunmuş. Özdül, olay ortaya çıkanlınca ıntihar gırişiminde bulunmuş; ıntihar gınşımınden önce de teyp bandına itiraflarda bulunmuş. Bu bant, Şekerbank kasala- rında duruyor Bantta ılginç itiraflar var. Soruşturma yapılmış mı? Yapılmış Dava açrtmış mı? Açıl- mış. Bankanın Dış Münasebetler Müdürü Cemil özdül, "Hizmet nedeniyie emniyeti suiistimat suçundan" mahkûm olmuş; mahkûmiyet kesınleşmış. Aynı davada yargılanan Yahya Demirel aklanmış. Yahya Demirel'ın aklanma kararı Yargrtay 9. Ceza Daıresı'nce bozulmuş; bozma kararında Demırel'in "Mahkûmiyet yenne beraaf kararı venlmesi" ıs- tenmış, Aslıye Ceza Mahkemesı kararında dırenınce dos- ya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gıtmiş Dosya şu anda Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda. Şekerbank avukatları davayı gereken ikji ve ciddryetle iz- liyoriar. Banka Genel Müdürlüğü'nce, bu avukatlar yetmez- miş gibı Cumhurbaşkanı'nın avukatı Bıkjın Yazıcıoğlu ıle de aynca bir avukatlık sözleşmesi ımzalanarak Yazıcıoğlu'na avukatlık ücreti olarak 65 milyon TL odenmesı kararlaştırı- tıyor; bunun dışında 20 milyon doiaritk para geri alınırsa, Yazıcıoğlu'na 83 milyon 800 bin TL daha ödenecek. "Son Yahya Dosyası" da böyle. Yurttaş ve seçmen ola- rak ilginıze ve bilginize... Buyurun efendim... Savunma hakkım var (Baştarafı 1. Sayfada) tu. Başbakan Mesut Yılmaz'ın katılmadığı "tnsan Haklannın Uluslararası Korunması ve konuşan Turgut Ozal, "Turki- ye yüz yılı aşan bir dönemi içi- ne alan pariamenter tecrubesi >e 50 yıla yakın demokrasi tecru- besinin onemli bir asamasını da- ha itkak etmek uzeredir. 20 ekimde genel seçimlere gidiyo- ruz, Bazı iniş çıkışlara ve ara re- jimlere ragmen Turkiye'nin de- mokrasi tecrubesini bir başan olarak addediyorum" dedi. "lnsan hak ve hürrivetlerinin konınup uygulanacağı tek siyasi rejimin demokrasi" oldugunu soyleyen Özal, sozlerını şöyle sürdürdu: "Türk tecrabesinin asünda ne denü başanlı olduğu ortaya çık- maktadır. Bunun yanında Turkiye. ekonomik kalkınma ve modernleşme çabalannı da bu- gıinku şartlarda ve demokrasi içinde yapan çok nadir ulkeler- den biri olmuştur. Bu açsdan Turkiye tum politik. ekonomik ve kulturel çalkannlann ortasın- da bir istikrar ve demokrasi adası niteligindedir. Bu haliyle fanatik ve ideolojik akımlann en onemli hedefidir." Özal demokrasımn liberal pi- yasa ekonomisıyle bır bütun oluşturduğunu, komunizmin çökmesinin de demokrasi ve ın- san haklannın zafen olarak kut- lanabıleceğıni söyledi. Özal, Türkiye'deki ınsan haklanna yönelik alınan kararları sırala- dıktan sonra şunları ekledi: "Her şeyin insan için yaraül- dığı bir dunyada temel hak ve hurriyetlerden > azgeçüemez. İn- TİKKO.MÎT mensubucezalandınldı Camcı kahvede tarandı İstanbul Haber Servisi — Ka- dıkoy Fikirtepe'de bır kahveye giren silahlı iki kişi, Kadir Yal- vaç adlı camcıyı silahla taraya- rak oldurdu. Saldırının sorum- luluğunu, gazeteleri telefonla arayan bir kişi yasa dışı TIKKO orgutu adına ustlendı. Fikirtepe Hızırbey Caddesi 187 numaradakı kahveye dun sa- at 18.00 sıralarında gelen iki ki- şi, 37 yaşındakı Kadir Yalvaç'ı çarpraz ateş açarak taradı. Si- lahlı saldırganlar, daha sonra olay yerınden yaya olarak uzak- laştılar. Evlı ve iki çocuk baba- sı olduğu belirlenen Yalvaç, kah- vede yaşamını yitırdi. Polis yet- kilıleri, kahvede bulunanlann ıtadesı doğrultusunda saldırgan- ların eşkâllerinin belırlendığini bıldirdiler. Olaydan sonra gazeteleri tele- fonla arayan bır kışı, saldırıyı yasadışı TİKKO örgutü adına ustlendı. Aynı kişi "MİT men- subu Kadir Yalvaç'ı cezklandır- dık" dıye konuştu. TATİLE GİDERKEN KALBİNİZİ KONTROL ETTİRİNİZ TÖRK KALP VAKFI 175 12^44/45-148 5 8 6 6 sanoglu ancak hür olduğu za- man gelişebilir. Bunun için de din >e vicdan, fikir ve duşnnce ile teşebbus hurriyetlerinin bir arada bulunup yerİeşmesi lazım- dır. Önumuzdeki duzende başa- rıya ulaşmak için insan hakla- nnın dış politik menfaatlere akt edilmemesi onem taşunaktadn*. Çifte standart kullanıiması da inanıriığın sağlanabilmesi bakı- mından elzemdir. Bu konulann yalnız dar hukuk kalıplan için- de mutalaa edilmeyip tum taraf- lann işbirügi Ue geîiştirilecek de- mokratik rejimler içinde korun- masına bağhdır." Ozal, sempozyum sonrasında gazetecılerle sohbet ederken anayasa değişıkiığinin gerekfi ol- dugunu vurguladı. özal, bir so- ru uzenne "Bir parti beni cum- hurbaşkanlıgmdan indirmeyi se- çim bildirgesine koymuştur. Be- nim de kendimi savunma hak- kım vardır bu dunımda. Biliyor- sunuz en iyi müdafaa hücum- dur" dedi. İnsan haklanyla ilgili bır sonı uzerine Ozal, "163 kal- karsa şeriat gelir, kıyametkri ko- parıldı. 163 ne oldu? Şeriat mı geldi? Aynı şekilde 141, 142 için konuşuldu. 141, 142 de kaldınl- dı. Hiçbir şey olmadı" dıye ko- nuştu. PKKesir (Baştarafı 1. Sayfada) fada magdur etmemek için ken- dilerini serbest bırakmaya karar verdik. Askerler, Guney Kurdis- tan'daki Diyana kentinde ser- best bırakılacaklar" denildi. UBA'nın haberine göre, ka- çırılan erler Mehmet Çiçek, tb- rahim Kubatoğlu, İbrahim Do- ğan, Huseyin Oren, İdris Şahin, Vahit Çiftci ve Mehmet Ah Öz'- ün basın mensupları ve aile ya- kınlarına teslim edileceği açık- landı. Çatışmalar Siırt'm Pervari ilçesine bağlı Okçular koyünde teröristlerin pusu kurarak ateş açtığı korucu- lardan biri öldu, 3 korucu ile 9 yaşındaki bir çocuk da ağır ya- ralandı. Bingöl'un Solhan ilçesi Şeref mevkiîndekı PTT radyo- link ıstasyonuna onceki gece baskm yapan bir grup terörist, iki görevliyi etkisiz hale getirdik- ten sonra istasyonu ateşe vererek olay yerinden kaçtılar. Bitlis'ın Guroymak ilçesi yakınlanndaki Belektepe mevkiindeki radyo- lınk ıstasyonuna ateş açan terö- ristlerle guvenlik guçlen arasın- da çatışma çıktı. Teröristlerin olay yerinden uzaklaştıkları, ıs- ta«yonda 7 mılyarlık zarar mey- dana geldıği bildınldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle