22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketî adına Berin Nadi 9 Murahhas Üye: Eminc L'$aklıgil • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Yazı İşleri Müduru: Okay Gönensin # Haber Merkezi Müdurü: YİIçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar • Temsildler ANKARA: Ahmet Tan, IZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Çctin Yigenojlu lç Politika: Cdal Başlangıç, İstanbul Haberleri: Ş«uy Kalkan, Ekonomi: Mml Tamer, Dış Haberk-r Ergıın Balcı, Iş-Sendika: Şükraa Ketencı, Kültür: Ctlal ÜsOT, Eğitim: Gncay Şıylan, Yurt Haberleri: Needel Dogan, Spor Danısmanı: AMülkadir Vucelman, Dizi Yazılar: Kerem Çalışkan. Arajtırma: Şahin Alpay, Düzehme: AMulteh Vazro 9 Koordinator. Akmtt Korutean % Mali lşler: Erol trtui • Muhasebe: Buknl \fiKT f Bütçe-Planlama: Scvgj Osmanbtşeojîlu £ RekLam Ayşt Toran Q tdare: Hilsetin Gıirer 0 Işletme: Önder Çelik £ Bilgi-lşlon: Nail Inal £ Personel: Sevgi Bostancıoglu Yayın Kıırulu Başkan: tlhan Selçuk, Okuy Akbıl, Valçın Bavrr. Hasuı Cemal, Hikmet Çclinkayı. Okav Gönensin, L T gnr Mumcu, Ali Sirmen, Ahmel Taa Basai ve Yayan: Cumhuriyet Maîbaacılık ve Gazetecüik T-A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41 Cağalofclu 34334 ls(. PK: 246 • isianbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 0 Bürolar Ankatm: Zıya Gökalp Blv. lnkjlap S. No: 19/4. Tel: 133 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 133 05 65 % tımin H. Ziya Blv. 1352 S. 2-3, Tel: 13 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 19 53 60 # \dana: lnenü Cad. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hal), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM: 3 EKİM 1991 Imsak: 4.31 Güneş: 5,55 öğle: 11.58 Ikindi: 15.14 Akşam: 17.51 Yatsı: 19.10 y "edebiyal olayı" bugün İsveç'te yapılıyor Nobel'de odülgünuBu yıl bir kadın adaya Nobel edebiyat ödülü verme zamanımn geldiğini öne sürenlerin sayısı hayli fazla. Güney Afrika'dan Nadine Gordimer ile Doris Lessing, Fransa'dan Nathalie Sarraute ile Kanadalı Margaret Atwood adı geçen adaylar arasında. Güney Afrika bu yüın gözde ülkesi. Ancak ödül bekleyen bir başka ülke daha var: Çin. Fakat akademinin burada hangi yazarlara göz diktiği konusunda bilgi yok. Bütün bu olasıhklara karşı akademinin şaşırtmayı sevdiği de unutulmamah. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Akade- minin üyelerinin, filoloji bö- lümlerinin ve ödüle daha önce mazhar olanlann önerdiği 1S0 kadar isim önce 15'e indi, son- ra da 5'e... Bunlann bütün ürünleri seçici kurul tarafından okundu ve birinde karar küin- dı. Yılın "edebiyal olayı" bugün tekerrür edecek. Nobel Edebi- yat Ödülü'nün 90. sahibi, yerel saatle 13.00'te belli oluyor. Salman Rüşdü'nUn dinsel fa- natizm tarafından köşe-bucak kovalanmaya başlamasına ka- dar " 1 8 W olarak tanınan, fa- kat yazarın maruz kaldığı teh- ditler karşısında net tutum ta- Margaret Atwood Nadine kınmadığı için iki üyesini (Lars Oyllensten ve Kerstin Ekman) "fire veren" tsveç Akademisi, Nobel Edebiyat Odülü'nü eki- min Uk perşembe gününde ilan edip ahşdagelmiş bir geleneği (genellikle ödül için üçüncü ya da dördüncü perşembe seçilir- di) kırarak kültür çevrelerini ve kamuoyunu gafd avladı. Bu acelecüik neden? Akade- minin iç dünyasına az çok aşi- na olanlar, üyelerin bu yıhn ödül sahibi üzerinde, öncekile- re kıyasla daha yaygın bir gö- rüş birliği olması nedeniyle, "başka bir perşembe"ye gerek kalmadığını öne sürüyorlar. Baa Nobel oylamalan öncesin- de "18 horozun tek çöplüğüne" dönüşen Isveç Akademisi adı- na şaşırtıcı bir durum... Eğer yaygın görüş birliğine ilişkin sav doğruysa, hemen ak- la, o beklenen soru geliyor el- bette. Yaklaşık 1 milyon dolar (6 milyon kron) değerindeki ödülü bugün kim alacak? Doğrusu bu yıl tahminler hayli zayıf. Italo CaMno, Mar- guarite Yourcenar, Rene Char, Friedrich Dürrenmatt, Max Frisch, Thomas Bernhardt, Al- berto Moravia ve -şansı çok za- yıf olsa da- Graham Greene'in birbiri peşi sıra ölümleri, belir- sizliğin ana nedeni. Aynca aka- demi eskisi kadar "haber" sız- dırmıyor artık. Son günlerde, Nobel'in "tem- cit püavı" haline gelen konu, yine dillerde. ödülü bir kadın yazara verme zamanımn geldi- ğini öne sürenler, hemen ardın- dan "güçlü aday" olarak birkaç isim sıralıyorlar: Güney Afri- ka'dan Nadine Gordimer ile Doris Lessing Fransa'dan Nat- halie Sarraute, hatta Kanadalı Margaret Atwood. Elbette ki bu tahminlerin gücü ötekiler- den ne eksik ne de fazla. ödülün Alman Nelly Sachs^ dan bu yana (1966), yani çeyrek yüzyüdır bir kadın yazara veril- memiş olması, kuşkusuz bu yöndeki beklentileri yoğun kı- lan ana neden. Kadın yazarlar içinde Isveç'in de bir adayı var: Masalcı Astrid Lindgren. Akademi ne kadar yadsırsa yadsısın, ödülün demokratik- leşme yolunda adun atan bir ül- kenin yazanna -bilinçli olarak- verildiği de oldu. Baskı altında yaşayan yazarlara verildiği gjbi. Bu yılın gözde ülkesi, Güney Afrika. Gordimer ile Lessing- den başka, J. M. Coetzee ile Andre Brink'in de adaylar ara- smda adı geçiyor. Ödül bekleyen bir başka ül- ke ise şu ana kadar hiç Nobel almamış olan Çin. Fakat aka- deminin burada hangi yazarla- ra göz diktiği konusunda pek bilgi yok. ödül almayan en yaygın dil- lerden biri olan Türkçede kim- lerin okunduğunu, kimlerin "vasat" bulunduğunu; örnegin Fazü Hfisnii Dağlarca, Melih Cevdet Anday ve Yaşar Kemal'e Isveç Akademisi 'nin ilgj derece- sini sadece akademi üyeleri bi- liyor. Türkçeden başka dillere çevirilerin uzerine ölü toprağı- nın serpilmiş olması da bu ilgi- nin artışma herhalde katkıda bulunmuyor! Her ne kadar geçen yıhn ödülü bir şaire, Meksikalı Oc- tavio Paz'a verildiyse de bu yı- hn adaylan arasında iki şairden sıkça söz ediliyor. Bunlardan biri, Karayipler'de yaşayan, In- giüzce yazan, şiir çevrelerinde büyük saygınlığa sahip olan Derek WaJcott. Diğeri ise achn- dan tüm dünyada söz ettiren -bazı şiirleri Türkçeye Lötfi Öz- kök tarafından çevrilmiş olan- Isveçli bir minimalist: Tomas Transtromer. Kısmi bir felç ge- çiren Tranströmer, birkaç yıldır bir köşede, sessizlik içinde ya- şam sürdürüyor. öne çıkan isimler böyle. Fa- kat tsveç Akademisi'nin şaşırt- mayı sevdiği unutulmasın. ödülün 90 numarah sahibi, çok az kişinin tanıdığı, daha az sa- yıda kişinin okuduğu bir yazar ya da şair olabilir. Stockhohn1 de Nobel heyecanı donıkta; bu- gün öğle saatlerinde yaymevle- rinin çoğu telefon başında; ya- zarlar tedirgin. ABD'de gazetekr kriz ve teknolojik rekabet sonucu değişim sancısı içindeler Basııı yenilik arıyorŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — ABD'nin başta gelen gazetelerinden The New York Times gazete fiyatı- na önceki gün yüzde 25 zam yaptı. Aym gün gazetenin göbe- ğinde tam sayfa ilanda şunlar yazıhydı: "Önce radyoyu engel- lemeye çalıştılar, ardından kab- lolu teievizyonu durdurmak is- tediler, şimdi de bilgi-iletişim çagının sağladıgı olanaklara karşı durmak istiyorlar, işte ye- niden ve tekrar tekrar, ABD'nin en büyük gazeteieri rekabeti en- geilemeye, bireyin seçme hakkı- nı kısıüamaya çaUşıyorlar." îla- nın sahipleri Bell Atlantic, Nynex, Us West, Pacifıc Tele- sis Group, Southernwestern Bell Corp., Americtech, Bell South şirketleriydi. İlan şöyle devam ediyordu: "Bell telefon şirketleri Ame- rikan kamuoyuna son derece devrimci bir dizi üetişim olana- gı sunabüir durnmda. Amerika- lılar, hiçbir çaba göstermeden ellerindeki mevcut olanaklarla diinyanın dört bir tarafından is- tedikleri bilgiye. egitim. saglık bizmetleri ve eğlence bilgi servi- sine isledikleri an ulaşabUir du- rumdalar. Bu olanaklar zaten yabancı ülkelerin pek çogunda şo anda mevnt, ancak Ameri- ka'nın büyük gazeteleri buna enge) olmak istiyor, niçin? Çön- kii rekabetten korkuyorlar, ta- rih boyunca davrandtklan gibi davranarak, insanlann önüne yeni Uetişim olanakları çıkugın- da engellemeye çaüşıyorlar. Şu anda Japonlann, Fransızlann ve Almanlann yaşam standart- lannı yükselten modern bilgi Amerikan basını "karamsar" dönemi içerik ve görüntü değişikükleri ile atlatmaya çalışıyor. Los Angeles Times "daha rahat okunabilir" bir gazete hedefliyor. "Okuyucu mektuplan" kısmı genişletildi. Sanat bölümünde eleştirmenleri eleştiren mektuplar yayımlanıyor. Boston Globe cuma günleri müzik eki yayımlamaya başladı. Pek çok gazete yerel bölümlerinin sayfa sayısım artırıp yerel haber ve ilan peşine düştü. Durgunluk döneminde kaybedilen ilanlann nasıl geri döneceği ise basının en büyük sorunu. servisleri Amerikaldardan esir- genmemeli, Amerikalıların bil- gi çağının sağiadıklan olanakla- rı paylaşabilmesi özgürlüğü ve hakkı güvence altına ahnmalı- dır." Amerikan gazete endüstrisin- de kârlar uzun süredir düşük. Yukandaki ilanın ima ettiği uzun dönemli tehditlerin yanı sı- ra son 20 yıldır Amerikan gaze- teieri sürekli okuyucu kaybedi- yor. Okuyucu kaybı ilan kay- bını getiriyor. Ekonomideki durgunluk en etkin biçimde ga- zeteieri etkiliyor. Dolayısıyla Amerikan gazete dünyası son yirmi yıhn en 'karamsar' döne- minden geçiyor. Gazeteler, bu sorunlarla yeni alternatifler sunarak başa çık- maya çalışıyorlar. Gazetelerin yeni pazarlama girişimlerinin basında eUerindeki bilgiyi çeşitli şekillerde yeniden biçimlendire- rek piyasaya sunmak geliyor. Bazı gazeteler, olaya dağıtım açısından yaklaşıyor ve posta servisi ile rekabet edebilecek da- ğıtım sistemleri örgütlüyorlar. Pek çok gazete 'karamsar' dönemi içerik ve görüntü deği- şiklikleri ile atlatmaya çalışıyor. The Los Angeles Times, gaze- tenin bütün biçimini değiştire- rek, 'daha rahat okunabilir' bir gazete haline getirmeye çalıştı. Gazete ile okuyucu iletişiminin daha sıkılaşması için 'okuyucu mektuplan' kısmı genişletildi. Sanat bölümünde eleştirmenle- re okuyuculardan gelen cevap- lann yayunlandığı yeni bir kısım eklendi. Boston Globe cuma günleri müzik eki yayımlamaya başladı. Pek çok gazete yerel bölümlerinin sayfa sayısım art- tırarak, yerel haberlere daha fazla yer verip, yerel ilan alma çabası içinde. Gazeteler açısından en önemli sorun durgunluktan çıkıldığı dönemde kaybedilen ilanların ne kadarının geri döneceği. Kimse bu konuda tam bir hesap yapamıyor. Ne kadar ilanın te- levizyona ya da kablolu yayın- lara kaptınldığı ya da doğrudan postaya verilir dunıma geldiği, hangilerinin gazetelere geri dön- me şansı olduğu cevapsız bir so- ru. Eski reklam geürini yeniden kazanmaya çalışan gazeteler, ilanlarda özel fıyat uygulamala- nna gidiyor ya da gazetede ye- ni bölümler geliştirerek bu özel bolümlerin ilan almasıru sağla- maya çalışıyorlar. "Genç anneler, çalışan kadın, bankerin yaşamı, bUgisayar vs" gibi bölümlerde bu tüketiciye yönelik ilanları alma savaşı ve- riliyor. Tabii bu sorunlar gaze- telerin 'haber ahlakı' ilkesini tehlikeye düşürüyor. Bazen bir kaç ilan için bir haber yayımla- mak durumda kalındığında 'ba- sın ahlakı' tartışmalan ve basm özelliğinin tümüyle kaybedilme- si tehlikesi gündeme geliyor. Yeni gazete kavramı için iki farklı anlayış üzerinde durulu- yor. Birincisi ürünün içeriğin- den reklamın satışına dek gaze- tenin temel yapısındaki eleman- lara alternatifler bulunması, ikincisi ise yepyeni üetişim ve bilgi servisleri geliştirilmesi. Knight-Ridder tnc. bütün ga- zetelerinde yeni kuşağın okuma alışkanlığına göre reform hare- keti başlattı. Örneğin, uzun ma- kaleler ikiye bölünüyor. Birin- d sayfada haberler renkli gra- fik biçimlerle süsleniyor. Haber- lerin yanında 'biraz cografya, biraz tarih' sloganı ile gazete kültürüne şimdiden yerlesen -bir harita, bir sözJük ya da bir ta- rihçe bulunuyor. Gazete ile bir- likte pazartesi 'iş', salı 'saglık ve jimnastik' çarşamba 'ebeveyn- lik', perşembe 'bilim-teknik', cuma 'sanat-eğlence' şeklinde etler veriliyor. Bütün bu değişikliklerle bera- ber basm dünyasuun şimdiden 'yepyeni bir dünya' olduğunu söyleyenler mevcut. Gazetelerin genellikle mali gelecekleri konu- sunda plan yapmakta 'pek usta' olmadıklarına dikkat çeken ekonomistler, 'şo an artık işin şansa bıralulması seçenefinin kalmadıgına' dikkat çekiyorlar. Avrupa'da haberleşmeye Yugoslav darbesi TAYFUN GÖNÜLLÜ Yugoslavya'daki iç savaş ha- berleşmeyi felç etti. Savaş nede- niyle Türkiye'nin Yugoslavya'- dan geçen radyolink hattında kesintiler oluyor. Türk PTT yet- kilileri, Yugoslav yetkilileriyle sürekh' görüşme halindeler. Yu- goslavya, 1 hafta içinde tüm ha- berleşme teknolojisini restore edeceği doğrultusunda söz ver- di. Ancak PTT yetkilileri, "Sa- vaş hali; ne olacagı belli olmaz" diyorlar. Yugoslavya'da yaklaşık 3 ay- dn süren iç savaş sonunda ülke- deki haberleşme sisteminin ol- dukça zarar gördüğü, istasyon- lara roketatarların isabet ettiği ve enerji kısmtılarımn haberleş- me devrelerinin etkilendiği öğ- renildi. Yugoslavya'da haberleş- meye ilişkin bu olumsuzluk, Türkiye'den çok, Avrupa ülke- lerini etkiliyor. PTT yetkilileri, Türkiye'nin Avrupa ile altematif haberleşme sistemlerine sahip olduğunu be- ürtirlerken Avrupa ülkelerinin birbirlerine yakınhklan nede- niyle genellikle karadan geçen radyolink hattını kullandıklanm söylediler. Yetkililer, Yugoslavya'daki iç savaşın Intelsat ve Eutelsat uy- dulannı etkilemediği gibi bu uy- dularda bir anza da bulunma- dığını belirttiler. Ancak Türki- ye'nin özelükle Yugoslavya'dan geçip Ahnanya'ya ulaşan radyo- link hatlarında sık sık kesilme- ler oluyor. Bunlar, Bulgaristan- Yugoslavya-Ahnanya ile Yuna- nistan-YugoslavyarAlmanya hat- lan. Türkiye, Avrupa ve Amerika ile haberleşmesinde kara, deniz ve uydu bağlantılanm kullanı- yor. Karasal radyoUnk hatlann- da Yugoslavya'daki iç savaş ne- deniyle kesinti olurken denizal- ü kablolannda da kopukluk ol- duğu öğrenildi. PTT yetkilileri, Almanya ile bağlantûarda genellikle bir sıkı- şıkhk yaşandığını, bu ülkeyle 2 bin 245 kanal olmasına karşın yetmediğini belirtiyorlar. SeksFuarı'ndaerotizmin her türü varDanimarka'da bugün açılan fuar iki bölüme ayrılıyor. A bölümüne 16 yaşından küçükler de girebiliyor. B bölümü ise büyüklere ve erotik fantezilere açık. FERRUH YILMAZ KOPENHAG — Danimar- kalılar takvünlerini işaretlerken bu hafta sonuna randevu ver- memeye veya başka angajman- lara ginnemeye özen gösterdi- ler. Çünkü bu hafta sonu bekâr- lar yalnız ya da kız arkadaşla- nyla, evliler de çoluk çocuk ai- lece seks fuanna gidecekler. Fu- ann giriş üçreti 75 kron (yakla- şık 50 bin TL), 10 kronu AIDS Fonu'na aktanlıyor. Erotizmle ilgili şimdiye kadar düzenlenmiş en geniş çaplı fuar bugün Kopenhag'ın göbeğinde, radyoevinin tam karşısındaki Forum Spor Salonu'nda açıh- yor. Danimarka televizyonunun ikinci kanali yann fuardan carüı yayın yapacak. Erotica 2000 adıyla düzenle- nen fuarı Danimarkalıların ya- nı sıra Türkiye'den gelen grup- lar da gezecek. DEPAR turizm şirketi, fuarı görmek isteyenler için Kopenhag'a turlar düzen- ledi. Fuarın Türkiye'de de rek- lam edilmesi Danimarka bası- mnda, "Günahkâr Türkler" başlığıyla yer aldı. 1971 yıhndan daha porno ağırhkh, ilkinden tam tamına 20 yıl sonra düzenlenen ve yakla- şık 100 bin kişinin izlemesi bek- lenen bu ikinci erotik fuar, bu sefer basit bir porno ürünleri sergisi olmayacak. Fuan düzenleyen UdstiUings- Selskabet şirketi, fuan "erotik bilgilendirnıe sergisi" diye ta- nımhyor. Fuarın tamtım bro- şürlerinde Erotica 2000'in tüm aileye yönelik bir fuar olduğu özellikle belirtiliyor. Fuara Sağlık Bakanlığı'na bağh Sağhk Idaresi, AIDS Fo- nu gibi "ciddi" kuruluşlar da kendi standlanyla katılarak cin- sellikle ilgili bilgi vermeye çah- şacaklar. Erotik fuar olur da bu bilgi- lendinne, broşür dağıtma gibi "sılacı" şeylerle sınırh kahr mı? Fuarda Danimarkalı kadın fo- toğrafçıların düzenlediği erotik fotoğraf sergisinden erotik ve porno filmlerin gösterileceği bir sinema, erotik oyunlar, çeşitli gösteri ve şovlar, film ve fotoğ- raf stüdyosu (bu stüdyoda fua- rı gezenler çıplak modellerin is- tedikleri pozda resmini çekebi- lecekler) ve tabii ki hayal bile edilemeyecek çeşitleri içeren ero- tik aletlerin bulunduğu bölüme kadar birçok bölüm yer ahyor. Deriler, zincirler, kelepçeler ve kırbaçlar gibi erotik yaşamın vazgeçilmez parçalan kabul edi- len gereçler de orada olacak do- ğalhkla. Çeşitli cinsel eğiümle- rin kurduklan dernekler (eşcin- seller, sado-mazoşistler vb.) Sağhk ldarcsi'yle, AIDS Fonu ile yan yana stand açarak ken- di eğUimleri konusunda bilgi ve- recekler. Baştan dedik ya fuara çoluk çocuk ailece gelinecek diye. Po- lis bu nedenle fuar alanının A ve B diye iki ayrı bölüme ayrıl- masını buyurmuş. Her iki sa- londa çeşitli şovların yapılaca- ğı birer sahne bulunuyor. Bü- yük küçük herkesin girebilece- ği Salon A'daki sahnede ünlü televizyon sunuculanndan Ma- iken Wexö sunuculuk yapacak. Burada iç çamaşırı defilelerin- den "Çıplaklar Güzeli" yarış- masma kadar bir dizi gösteriy- le cinsel konulann tartışalacağı çeşitli tartışma toplantıları dü- zenlendi. 16 yaşından küçüklere kapa- h tutulan Salon B'deki program ise anlaşılacağı üzerine daha iç gıcıklayıcı. Fuar düzenleyicile- ri, bu bölüm için "Buradaki muzırugın sının sadece yasalarla belirlenecek" diyorlar. Dani- marka'nın pornoyu ilk serbest bırakan ülke olduğu ve televiz- yon haberlerinde bile cinsel iliş- ki sahnelerinin gösterilebildiği düşünüldüğünde, muzırlığın ne- relere varabileceği konusunda- ki beklentiler artıyor. Salo.n B'de striptiz, çeşitli ya- rışmalar, sürpriz şovlar ve bir de çeşitli cinsel aletlerin nasıl kul- lanıldığının uygulamalı olarak gösterileceği bir gösteri var. Sa- lon B'deki sahnede sunuculuğu tanınmış mankenlerden Trine Michelson üstlenmiş. Fuar dü- zenleyicileri heyecam son ana kadar yüksek tutmak için Tri- ne'nin hangi kıyafetle sahneye cıkacağını (ya da HaN-va Ana kı- yafetine bürünüp bürünmeyece- ğini) gizli tutuyorlar. Udstillings Selskabet şirketi- nin müdürlerinden Kim Clau- sen, "Fuarda ağırlığı bilgilen- dinne ve eglenceye verdik. Por- no bu fuann sadece bir parçası" diyor. Rum Patriği öldü • Haber Merkezi — Fener Rum Ortodoks Kilisesi Patriği Papadopulos Dimitrios, dün gece geçirdiği kalp spazmı sonucu 77 yaşında yaşamını yitirdi. Pazartesi günü kalp spazmı geçirerek Amerikan Bristol Hastanesi'ne kaldırılan Patrik Dimitrios, yoğun bakıma ahnmıştı. Patrikhane yetkilileri, dün saat 22.50'de ikinci kez kalp spazmı geçiren Dimitrios'un kurtarılamadığını bildirdiler. Fener Rum Patrikhanesi Sensinod Meclisi bugün toplanarak Dimitrios'un ölümüyle ortaya çıkan durumu değerlendirecek. Sensinod Meclisi'nden üç üyenin patrik adayı olarak beürleneceği, yeni patriğin aynı meclis tarafından seçileceği kaydedildi. Papadopulos Dimitrios 1972 yılında, Bozcaada Metropoliti iken bu göreve seçilmişti. Benlere dikkat • tZMİR (AA) — Deri kanseri türleri içinde en tehlikelisi "melanom"un, "ben"lerin kansere dönüşmesiyle oluştuğu bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halit Kapdağh, yaptığı açıklamada "Vücuttaki 'ben'lerle kesinlikle oynanmaması ve oluşabilecek değişıkliklerin takip edilmesi gerektiğini" beUrterek "Aksi halde bazıları deri kanserinin en tehlikeli türü olan melanoma dönüşebilir" dedi. 10 çocuktan 4'ü göz hastası • İZMtR (UBA) — Ülkemizde her 10 çocuktan 4'ünün göz hastası olduğu bildirildi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından yapılan taramaların "Gözlerinin bozuk olduğunu fark eden çocuklardan ancak yüzde 2'sinin hastalığı doktorlar tarafından saptanıyor. Çocukların göz hastası olduğunu saptamada ilk sırayı kendileri alıyor. İkinci sırada öğretmenler, üçüncü sırada ise aileleri yer ahyor. Göz bozukluğu olduğu ; halde doktora görünmeyenlerin oranı ise yüzde 50'yi buluyor. l Gözleri bozuk olan ' çocuklar özellikle matematik dersinde başarısız oluyorlar. * # AU'de yeni öğretim yıh • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ankara Üniversitesi'nde 1991-1992 Dğretim yüma dün törenle Daşlandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Dil ve İarih Cografya Fakültesi'nde iüzenlenen törene gönderdiği mesajda," Sğrencilerden kısır ;ekişmelerden uzak kalmalarmı istedi. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin, bu yıl kurulan Üniversite öğrencileri Sağhk Vakfı'nın tüm üniversite gençliğine açık olduğunu söyledi. 'Şen Şapka' yanşması • tZMİR (AA) — Vakko mağazaları, sonbahara şapkalı günlerle giriyor. Bu amaçla geçmiş yıllarda kullanılan Vakko şapkalanmn katılabileceği bir "Şen Şapka" yanşması düzenlendi. Elinde ya da ailesinde kullanılmış şapka bulunan herkesin katılabileceği yarışmada iki şapkaya "en güzel şapka" ödülü verilecek. Aynca yanşmaya katılan şapkalar, Vakko mağazalannda sergilenirken günün belirli saatlerinde bir mini şapka defilesiyle birlikte 1991-1992 sonbahar-kış koleksiyonundan öraekler de sunulacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle