Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 3 EKÎM 1991
DevTİk başkan
direniyor
• Dış Haberler Servisi—
Devrik Haiti Devlet
Başkanı Jean Bertrand
Aristide, ülkesine geri
dönmek istediğini bildirerek
Amerika Devletleri
örgütü'ne darbeye karşı
müdahale etmeleri
çagrısında bulundu.
Yönetime el koyan darbeci
General Raoul Cedras ise
yaptığı açıklamada,
Aristide'yi diktatörluğe
yöneldiği gerekçesiyle
devirdiklerini belirtti.
Halkın sokakJarda
gözukmediği, askerlerin ise
ortaüğa ateş açarak devriye
gezmeyı sürdurdükleri
kaydedildi.
Kazakistan
silahsızlanmıyor
• MOSKOVA (AA) —
Kazakıstan Devlet Başkanı
Nursultan Nazarbayev,
cumhuriyet topraklarında
konuşlandınlmış bulunan
nukleer silahlann aynı
topraklarda kalacağını
bildirdi. Nazarbayev, önccki
gün 12 cumhuriyetin
temsilcileriyle yaptığı
göriışmelerden sonra
gazetecilerin sorularını
yanıtlarken Kazakistan
sınırlan içindeki
Semipalatinsk nukleer
deneme alanının
kapatılması konusundaki
kararhlıklarını yinelemesine
karşın nukleer silahlan
cumhuriyet sınırlan dışına
çıkarmak gibi bir niyetleri
olmadığını söyledi.
SSCB'nin Rusya ve
Kazakistan dışında, nukleer
silahlara sahıp Uçuncü
cumhuriyeti olan Ukrayna
ise geçen ay topraklarını
nukleer silahlardan
arındınlmış bir bölge ilan
etme niyetinde olduğunu
açıklamıştı.
KGB'ye
kısıtlama
• MOSKOVA (AA) —
Sovyet Devlet Güvenlik
Örgütu KGB'nin telefon
dinleme faaliyetlerinin
sınırlandırılacağı bildirildi.
TASS ajansı, KGB'ye yakın
kaynaklara dayanarak
verdiği haberde, telefon
dinleme faaliyetlerinin
yakında yüzde 33 oranında
azaltılacağını belirtti.
Ajans, kısıtlamaya
gidildikten sonra geriye
kalan telefon dinleme
faaliyetlerinin de savcılann
iznine tabi olacağını kaydetti.
Azeri subaylar
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan'da yeni
oluşturulan Ulusal
Savunma Konseyi'nin
radikal milliyetçi üyesi
ltibar Memedov, bundan
sonra "Azeri Türk"
subaylarınm sadece
Cumhuriyet ordusunda
görev yapacaklarını bildirdi.
Azerbaycan Haber Ajansı
Assa-İrade'ye göre,
Memedov, Seher gazetesine
verdiği demeçte, yakında
cumhuriyette askeri
seferberlik ilan edileceğini
söyleyerek başka
cumhuriyetlerde görev
yapan Azeri Türk
subaylannın Azerbaycan
ordusuna katılmaya davet
edileceklerini belirtti. ltibar
Memedov, Azerbaycan
KGB'sinin ve Savunma
BakanlığYnın bundan sonra
Ulusal Savunma
Konseyi'nin denetiminde
faaliyet göstereceğini de
açıkladı.
Çekiç Güç
aynldı
• BATMAN (Cumhnriyet)
— Kara ve hava
birlikleriyle Batman NATO
Askeri Havaalanı'nda
konuşlandırılan Çekiç
Güç'un son bölümü de
Batman'dan aynldı. Çekiç
Güç'un hava destek kıtasına
bağlı kara ve hava
birliklerinin üç gündür
süren dönüş hazırlıklan
dün tamamlandı. Çekiç
Güç'e bağlı 1250 asker ve
askeri malzeme, nakliye
uçaklan ve sivil TIR
araçlarıyla Incirlik'e taşındı.
Bu arada Apaçf ve CH-50
tipi 15 helikopterin de
tncirlik Üssü'ne
gönderildiği öğrenildi.
BMyardıım
beslemiyor
• BAĞDAT-NEVV YORK
(AA) — Uluslararası
ambargo nedeniyle temel
yiyecek sıkıntısı çeken
Irak'ın Çalışma ve Sosyal
Işler Bakaru Ümid Mithat
Mübarek, BM tarafından
dört aydır gönderilen
yardım malzemesinin kalite
ve miktanndan memnun
olmadıklarını söyledi.
Mübarek, AFP'ye verdiği
demeçte, gönderilen
yardımın Irak halkının
ihtiyaçlarının ynzde birini
bile karşılamadığını ifade
etti.
Türkiye sınırına birkaç metre uzaklıkta II. Dünya Savaşı sonrası dönemin İTİeri hâlâ duruyor
Batunrda 'soğuk savaş' havasıGürcistan'a bağlı Acaristan Özerk
Cumhuriyeti'nin başkenti Batum, günün ışıkları
altında Moskova'nın, Kafkasya'daki
gelişmelerin uzağına, Türkiye'nin yakınına
düşüyor. Geceleri ise kent canlılığını yitiriyor.
FATtH M.YILMAZ
BATUM — Kafkasya ele
avuca sığmıyor. KarabaJ için
Azeri-Ermeni çatışması, Gürcıs-
tan'da yaşanan iç politik geri-
lim, baş ağntıyor. Kafkasya ka-
zanı, çoğunluğu Türkiye smın-
na yakın bölgelere konuşlandı-
rılmış 600 bin Sovyet askerinin
SSCB
gözlerinin önünde kaynıyor.
Gürcistan'a bağlı Acaristan
özerk Cumhuriyeti'nin başken-
ti Batum, ilk bakışta bu gelişme-
lerin uzağına düşuyor. Karade-
niz kıyısında olmasına karşın
bir Akdeniz limanını andıran
Batum, sanki "ben SSCB'ye ait
degilim" diyor.
Batum, temiz bir kent. Mos-
kova için Sovyet vatandaşları-
nın tatil merkezlerinden birisi
olarak sivriliyor. Buna karşın
Batum'da Rus olan her şey yad-
sınıyor. Kent, evleriyle geçmi-
şinde barındırdıklarıyla daha
çok Türkiye'ye yakın düşüyor.
Kıyıya açılan sokaklar, Türk
mallannın sergilendiğı 'komis-
yon' adı verilen mağazalarla do-
lu. Komisyonlara adım başı
rastlamyor. Batumlular, komis-
yonlarla bireysel mülkiyetin ta-
dını çıkanyorlar. Kent, Türki-
ye ile olan Sarp smır kapısma
yarım saatlik uzaklıkta. Türki-
ye'ye giden Gurcülerin, Azeri-
lerin konaklama yeri. Bu neden-
le Türkiye'nin havası hemen
kendisini fark ettiriyor.
Komisyonlann vitrinlerinde,
Türk maiı sabunlar, parfümler,
blue jeanler, saatler, kolyeler,
bilezikler, küpeler, deterjanlar,
elbiseler. Tüm bu görüntüler
Batum'u Kafkasya'nın uzağına
Türkiye'nin yakınına düşürü-
yor. Acarlann Müslüman olma-
sı, çoğunluğun Türkçe konuş-
ması, izlenen Türk TV'si bu du-
ruma büyük katkıda bulunu-
yor.
Batum'daki Türk konsoloshı-
ğunun önü vize almak için ge-
lenlerle dolu. Türkiye'den dave-
tiye varsa kolayca vize veriliyor,
ancak bir Gürcü, bir Acar için
davetiye almak çok önemli. Bu
nedenle konuştuğumuz hemen
hemen herkes, bizden vize için
davetiye istiyor.
Bu şirin kent, şu anki konu-
muyla değil, geçmişiyle de
Türkiye'den izler taşıyor. Enver
Paşa'mn ölumünden önce
Türkiye'ye en çok yaklaştığı
nokta olması uzun süre Osmanlı
toprağı olarak kalması Batum'u
bizim açımızdan nostaljik bir
kent yapıyor.
Acarlar, Gürcülerle kendile-
rini akraba olarak görüyorlar.
Gürcüce konuşuyorlar, ancak
Müslumanlar. Türkiye'de ken-
dilerine 'Gürcıi' diyenlerin ço-
ğunluğu Batum kökenli. Acar-
lar ise her fırsatta Gürcülerden
farklı olduklannı söylüyorlar.
Batum, günün ışıklan altında
son derece canlı gözüküyor.
Palmiyeler, limon ağaçlan, fın-
dıklıklar, bu canhüğa aykın bir
renk katıyorlar.
Akşam olduğunda kente ga-
rip bir hüzün çöküyor. Batum,
sanki günün ışıkları altındaki o
canh, renkli Akdeniz limanları-
nı andıran kent değil. Ayın ışık-
lanyla birlikte yadsınan, yok sa-
yılan Moskova Batum'u avuç-
larırun içine alıyor ve Sovyet as-
kerlerinin gece devriyesi başlı-
yor.
Ekonomik
birlige doğru
12 Sovyet cumhuriyeti "Ekonomik Birlik"
anlaşması imzalamayı kabul etti. Azerbaycan,
Türkmenistan ve Kırgızistan, lslam Konferansı
örgütü ile ilişki kurmak istediklerini bildirdiler.
Dış Haberler Servisi— Sov-
yetler Birliği'nde 12 cumhuriye-
tin ekonomik birlik anlaşması
imzalamayı kabul ettikleri açık-
landı. lslam Konferansı Örgütü
Genel Sekreteri (İKÖ) Hamid
El-Gabid ise SSCB'nin 3
Müslüman-Türk Cumhuriyeti
Azerbaycan, Türkmenistan ve
Kırgızistan'ın örgutle ilişki kur-
mak istediklerini bildirdi.
AA'nın haberine göre El Ga-
bid, 3 cumhuriyetin dışişleri ba-
kanlarıyla dün yaptığı görüşme-
nin ardından yayımladığı basın
bildirisinde, Azerbaycan ve
Turkmenistan'ın gelecek İKO
toplantısına gözlemci olarak ka-
tılmayı isterken Kırgizistan'ın ise
konuk statusünde katılmayı um-
duğunu duyurdu.
IKÖ Genel Sekreteri, üç baka-
nm örgütle ilişki kurma nıyetle-
rini bildiren resmi mektupları
çok yakında göndereceklerini
söylediklerini belirtti.
El Gabid, üç cumhuriyetin dı-
şişleri bakanlarına örgütün, ge-
nel olarak tüm Sovyet halkları-
MOSKOVA GÜNLÜĞÜ
na, özel olarak da Müslüman
cemaatine meşru istek ve özlem-
lerinin etkili biçimde gerçekleş-
mesi olanağı sağlayan SSCB'de-
ki değişim surecini memnunluk-
la karşıladığım bildirdiğini söy-
ledi. El Gabid, öteki Müslüman
Sovyet cumhuriyetlerinin de ls-
lam'la bağlannı yenilemesi ve
İKÖ etkinliklerine katılması
umudunu dile getirdi.
öte yandan Kazakistan Cum-
huriyeti'nin başkenti Alma Ata
1
da önceki gün bir araya gelen 12
Sovyet cumhuriyetin üderleri bir
ekonomik birlik anlaşması im-
zalamayı kabul ettiler. Kazakis-
tan Devlet Başkanı Nursultan
Nazarbayev toplantıdan sonra
yaptığı açıklamada cumhuriyet-
lerden sekizinin ekimin ortala-
rma kadar anlaşmayı imzalama-
yı umut ettiklerini bildirdi. Bi-
lindiği gibi üç Baltık cumhuri-
yeti Estonya, Letonya ve Litvan-
ya'nın bağımsızlıklan tanındı-
ğından, bu cumhuriyetler artık
resmen Sovyet cumhuriyetleri
olarak sayılmıyorlar.
TİFLİSGERGİN— Sovveüer'in Gurcistan Cumhuri>e(i'nde gerginlik de>am edi>or. Başkent Tiflis'te dün sabah yine silah sesleri du-
yuldu. Televizyon binasının önundeki Özgurliık Meydam'nda ise sık sık sert tartışmalar yapılıyor. (Foiograf: REUTER)
Darbecilerin mahkemesiyaklaşırkenAğustos darbesiyle ilgili tüm ayrıntılar henüz
bilinmiyor. Hukuki soruşturma sürüyor.
Kamuoyu konuya tartışıyor. Darbeciler yargı
önüne çıkarıldıklarında belki de çok önemli bazı
gerçekler ortaya sergilenecek.
HAKAN AKSAY
MOSKOVA — Gorbaçov,
geçenlerde gazetecilerle söyleşir-
ken yakındı:
— Anketler, halkın yüzde
40'ının darbecilerin programuıı
desteklediğini orta>a koydu;
bunu unutmamak gerekir.
Darbenin üzerinden zaman
geçtikçe buyıik laflar etme dö-
nemi geride kalıyor. "Halkın
demokrasiyi kurtardığı"ndan,
"kitlelerin lanklan ve KGB'yi
dize getiren dayanışma"sından
ve "devrim" yapıldığından söz
edenlerin sayısı giderek azalı-
yor. Darbecilere karşı kazanılan
zaferin sarhoşluğu geçiyor.
Gorbaçov, halkın önemli bir
bölümünün darbecüeri destek-
lediğini kaygıyla ifade ederken
şöyle diyor:
— Halkın yaklaşımı şöyle:
Adam sen de, anayasa ihlal edi-
lirse edilsin; önemli olan ulke-
de düzenin hâkim olması.
Gerçekten de darbe gunlerin-
de halkın ezici çoğunluğu, her
zamanki gibi kayıtsızdı. Yelt-
sin'in genel grev çağnsı hemen
hemen hiç destek görmedi işçi-
lerden. Rusya Parlamentosu'-
nun önundeki barikatlarda bin-
lerce aydın ve genç yiğitçe diren-
di. Ve yenilmediler.
Ama yenen onlar mıydı?
Yoksa bütün bu olup bitenler
bir oyun muydu? Şimdi bu ko-
nularda orüarca varsayım öne
NüKLEER İNDİRİM
ABD Moskova'ya
heyet gönderecek
sürülüyor. Onlarca "darbe se-
naryosu."
Diyorlar ki Gorbaçov (kimi-
lerince Gorbaçov ve Yeltsin)
muhafazakârları safdışı etmek
için böyle bir "darbe oyunu"
tezgâhladı.
Diyorlar ki Gorbaçov'un Kı-
nm'daki evinde tüm telefonla-
nn çalışmamasının imkâm yok.
Devlet başkanımn acil durum-
larda Moskova'yla bağlantı
kurmak için özel bir telefonu
daha var. Ve bu özel telefondan
çeşitlı direktifler gönderdi Gor-
baçov darbe günlerinde Mosko-
va'ya.
Diyorlar ki Rusya Parlamen-
tosu'ndaki direnişin bastınlması
için bir iki askeri uçak yeterdi
ya da kara kuvvetlerinin küçük
bir harekâü (Ölen üç gencin, pa-
nik ve yanlış anlamaya kurban
gittiğini söyleyenler var).
KGB'nin sessiz kalmasmı kuş-
kulu bulanlar da çok.
Diyorlar ki son zamanlarda
ulkenin en etkin lideri olan Yelt-
sin'in darbeciler tarafından he-
men gözaltına alınmamış olma-
sı, darbecileri Gorbaçov'un yö-
nettiğinin (veya şaşırttığının)
önemli bir kanıtı.
Bu tur doğru yanlış pek çok
iddia ortaya atılıyor. Bu arada
sorgular sürüyor. Gorbaçov'un
"tanık" olarak dinlenmesinden
sonra soruşturma Moskova dı-
şında da yaygınlaştırılıyor. Ba-
sın konuyu aydıntatmaya çalışı-
yor.
Kryuçkov'un darbecilerin li-
deri olduğundan darbecileri
"dışandan" destekleyen eski
parlamento başkanı Lukya-
nov'un anahtar rol oynamaya
hazırlandığından, "üç giinldk
başkan" Yanayev'in "kişiliksiz
bir sarhoştan başka bir şey ol-
madığından" giderek daha sık
söz ediliyor.
Darbecilerin avukatlan, mah-
kemenin "bekknroedik gehşme-
lere" gebe olduğunu belirtiyor-
lar. Gazetelerde mahkemenin,
muhafazakârlann atağa kalk-
ması için politik bir arena hali-
ne geleceği ve özellikle Gorba-
çov'un harcanması için "flginç"
ifşaatlara sahne olacağı öne sü-
rülüyor.
Herkes duruşmalann açık ol-
masını talep ediyor.
Bununla birlikte gazeteciler-
le yaptığı söyleşide darbenin
bastınlmasından hemen sonra
söylediği bir şeyi aynı sözcükler-
le yineu'yor:
— Bfldiğim her şeyi söylemek
mi? Tanrı göstermesin! Böyle
bir şey kesinh'kle miımkun ola-
maz.
Şevardnazde sağasıyla solcu-
suyla oldukça geniş kesimlerin
ortak isteğini alanlarda haykın-
yor:
— Mahkemede darbeyle ilgi-
li ber şey gözler önüne serilme-
li. Bunlann arasında Mihail
Gorbaçov'u zor dunımda bıra-
kacak gelişmeler varsa bile.
WASHINGTON (AA) —
ABD, başlattığı tek taraflı nuk-
leer silahsızlanma guişıminin ar-
dından SSCB'ye, silahsızlanma
pianınm ayrıntılarını açıklaya-
cak ve bu konudaki soruları ya-
nıtlayacak bir heyet gönderme-
yi önerdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Margaret Tutwiler bu ko-
nuda yaptığı açıklamada, "ABD
olarak biz, önümüzdeki birkaç
gün içinde SSCB'ye bir heyet
göndermeyi oneriyonız. Gezi
için kesin zaman Sovyetler'le ya-
pılacak çalışmalardan sonra be-
lirienebilir... Goruşmelerimizde
Başkan Bush'un girişimini açık-
layacağız ve Sovyetler'in açıklı-
ğa kavuşturulmasını istediği ko-
nulardaki sorulan yanıtlayaca-
pz" dedi.
Tutwiler, SSCB Dışişleri Ba-
kanlığı'mn, açıklığa kavuşturul-
masını istediği noktalann bir üs-
tesinin alındığını ve böylesi ge-
niş kapsamlı bir konuda daha
derin açıklamalar yapılmasımn
istenmesinin "doğal" olduğunu
söyledi.
Moskova, ABD'nin girişimi-
ni olumlu karşılamış ve
SSCB'nin nukleer denemelerin
sınırlama getirilmesi çağrısını
tekrarlamıştı. ABD, SSCB'nin,
bu önerisine başmdan beri kar-
şı çıkıyor ve iki tarafta da nuk-
leer sılah oulunduğu sürece de-
nemelerin devam etmesi gerek-
tiğini savunuyor.
Tlıt^iler, ABD'nin bu konu-
daki politikasımn değişmediği-
ni, ancak ulkesinin yaptığı dene-
melerin sayısınm azaldığını söy-
ledi.
Tutwiler, "Bush'un girişimi,
nükleer caydıncüığımızı daha
dengeli, daha güvenli bir boyu-
ta getirecek kadar azaltıyor ve
bunnn nükleer denemeJer üze-
rinde etkisi olacaktır" diye ko-
nuştu.
Öte yandan Sovyetler Birli-
ği'nde Kızıl Ordu'da yapılması
düşünülen indirimi konusunda
çelişkili açıklamalar yapılması
dikkat çekiyor.
SSCB Savunma Bakam Ma-
reşal Yevgeni Saposnikov, Sov-
yet ordusunun asker sayısımn 3
milyona indirileceğini bildirdi.
Saposnikov, Rusya televizyonu-
na verdiği demeçte, orduda bu
amaçla yapılacak toplam aske-
ri güç indiriminin 700 bin dola-
yında olacağını söyledi.
Saposnikov'un yardımcısı
Korgeneral Pa»el Graçov ise ön-
ceki akşam Rusya Parlamento-
su'nun bir komisyonunda yap-
tığı açıklamada, ordunun bu-
günkü 4 milyonluk gücünün
yaklaşık yarı yarıya azaltüarak
indirileceğini söylemişti.
tSLAMCI AKIM GÜÇLENtYOR— tsrafl işgali ahındaki topraklarda Filistinliler arasında radikal
tslamcı akımın giderek güçlendiği bildiritiyor. tslam, Filistinlilerin işgalci fsrail'e karşı kendilerini
savunmak ve kimliklerini korumak için sanMıklan bir silah niteliğine burünuyor. Gazze'de genç Fi-
listinli kızlar camilerde din dersi alıyoriar. (Fotograf: REUTER)
DlŞBASIN
Günün gidişiyle birlikte kıyı-
daki projektörler yakılıyor. Ha-
va ve kjyı taranıyor. Bütün bun-
lar Batum ile Sarp arasındaki
mesafede oluyor. Sarp kapısı iş-
liyor, Sovyet askerleri projek-
törlerle Türkiye kıyılanm tan-
yor. Neyi araştınyorlar, neden
çekiniyorlar, kimse bilmiyor.
Batum geceleri artık son ve-
rildi denilen soğuk savaşı yaşı-
yor. Moskova, ben buradayım
diyor. Türkiye'nin bir taş atım-
lık uzağmda nelerden çekinili-
yor? Sanki savaş yıllan. Batum,
projektörlerle aydınlanan gece-
îerde suskunlasıyor, tuhaflaşı-
yor. Hüzün çörekleniyor.
Kuşku, sabaha kadar projek-
törlerin eşliğmde kentin üzerin-
de dolaşıyor. Gün ışıdığmda Ba-
tum yeniden canlı havasına bü-
rünüyor. Limana bir Sovyet ge-
misi yanaşıyor, Sovyet turistler
rengârenk giysüerinin içinde ne-
şe saçıyorlar. Batum yeniden
Türkiye'nin yakınına düşüyor,
havasım buluyor, hüzün bulut-
ları dağılıyor.
Acaristan Devlet Başkanı As-
lan Abaşidze ile konuşuyonız.
Türk firmalannın Batum'da
yapmak istediklerini anlatıyor.
Masasının üzerinde Nurol şirke-
tinin bir dosyası. Abaşidze,
Türkiye'nin kendileri açısından
onemine işaret ediyor, Batum'-
un yeniden inşasında Türk fir-
malarına ağırlık vereceklerini,
ortaklık yapacaklarını belirti-
yor.
Türkiye Gurcistan'dan, Er-
menistan'dan, Azerbaycan'dan
sonra Acaristan'da da bir umut
ışığı olarak yükseliyor, büyü-
yor. Bu büyüklüğu Kafkasya
aımhuriyetlerinin kendilerine
özgü politikalanna pek bulaş-
madan ekonomik alanda Türki-
ye'nin pekiştirmesi gerekiyor.
Abaşidze'ye projektörleri,
kimden kuşkulanıldığını soru-
yoruz. Acaristan Devlet Başka-
nı durakhyor ve "Bunlar da de-
ğişecek her şey gibi bunun ya-
rannın olmadığını onlar da an-
layacaklar. Böyle bir ortamda
projektörler, iyi ilişkUere katkı-
da bulunmuyor" diyor.
Batum yeniden akşama dö-
nüyor. Hüzün yeniden ortaya
çıkıyor. Projektörler yakılıyor.
Soğuk savaşın izleri ortaya çıkı-
yor. Moskova, belki de güç gös-
terisi yapıyor.
Şu Bush'u Saddam'ın
Sırp olduğuna bir
inandırabilsek!
Haiti'de neler olacak?
Yeni rejimin ülke dışından
gelecek tehlikelere karşı
kendisini koruması çok
güç. Çöküntü halindeki bir
ekonomiyi şimdiye kadar
yapay olarak yaşatan
aralannda Fransa'nın da
bulunduğu "para veren"
ulkeler, tek bir toplantıda
bu yardımı kesme karan
verdiler. Bu, bir ay içinde
elektrik ve yakıtın ortadan
kalkacağı anlamına geliyor.
Aristide hükümeti, devlet
kasasını tamtakır terk ettiği
için memur maaşlan
ödenemeyecek, askerler de
maaş alamayacak.
Uluslararası topluluk
böylece meşrutiyetin
tarafım tutmuş oluyor.
Bütün bunlar Başkan
Aristide'in görevine dönme
olasılığmı arttınyor. Ancak
bu konuda hâlâ istekli olup
olmadığı çok kuşkulu.
Çünkü Haiti Başkanı'nın
hem sağlığı bozuk hem de
ülkeyi aşağılanmış bir
tarzda terk etmek zorunda
bırakıldı. Yine de en kötü
olasılığı saf dışı etmek
mümkün değil. Askeri bir
diktatörlüğun yerleşerek
terör yoluyla ayakta
durması olasılığı da pekâlâ
gerçekleşebilir. Fransa bu
konuda BM'ye başvurdu.
Demokratik kurumlann
tekrar yerleştirilebiunesi
için Fransa Devlet Bakam
Alain Vivien, BM
Anayasası'nın ülkelerin
içişlerine müdahaleyi
yasaklayan hükümlerinin
mutlak geçerliliğe sahip
olup olmadıklannı hukuki
yoldan incelettiriyor. (...)
Ama öte yandan da Peder
Aristide, iktidarda olduğu
sürece. ülkeyi kalkındırmak
için gerekli huzur ortamını
yerleştiremedi.
(2 EyliU)
dietageszeitm^
Özal propaganda yapıyor
Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası,
cumhurbaşkanımn görevini
tarafsız ve bağımsız olarak
yerine getirmesini şart
koştuğu halde özal,
iktidardaki ANAP için
seçim propagandası
yapıyor. Özal parti başkanı
gibi toplantılar duzeniiyor
ve muhalefet partilerine
çatıyor. Hatta Orta
Anadolu'nun Yozgat
şehrinde toplanan halka bir
ant bile içirdi. özal böylece
Türkiye'de seçimlerin tayin
edici konusu haline geldi.
Kamuoyu yoklamaları,
DYP'nin en güçlü parti
olarak Meclis'e gireceğini
gösteriyor. Özal'ın şahsı,
ANAP üzerinde kara bir
bulut gibi dolaşıyor.
Neoliberal ekonomi
politikası sonucunda geçen
on yılda başgösteren
yoksullaşma özal'ın
defterine yazılıyor. Yüzde
70'lik enflasyon Türklerin
satın alma gücünü yok
ediyor. Türklerin çoğu
içinde bulundukları sefaleti
Özal ile özdeşleştiriyor:
Klan ekonomisi, yoksulluk
ve sefalet. Demirel'in
mitinglerinde "kurtar bizi
ba"ba" diye haykıran
onbinlerce kişi, kurtuluşu
"özal'dan kurtuluş"
olarak görüyorlar. (2 EyliU)