22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EKİM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Küba'dan ABD'ye yanıt • NEW YORK (AA) — Küba Dışişleri Bakanı Isidoro Malmierca, Küba halkının kendi yolunu seçtiğini ve devrimden ' vazgecmeyeceğini bildirdi. Malmierca, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ABD Başkanı George Bush'un önceki gün yaptığı konuşmayı eleştirdi. George Bush, "sınırsız devrimin yakında Küba lideri Fidel Castro'yu da devireceği" görüşünü savunmuştu. Küba Dışişleri Bakanı Malmierca, ABD Başkanı Bush'un bu sözlerıni yanıtlarken ülkesinin kultürel, bilimsel, sosyal ve ekonomik alanlarda olağanüstu başarılar kazandığım anlattı. Malmierca, "Zenginliği yağma ve baskı temelinde kurulmuş bir ülkenin başkanının kibirliliğine karşın Kuba, devriminden vazgeçmeyecektir" dedi. Saddam'a suçlama • ŞAM (AA) — Irak'taki Islami Eylem örgütü'nun (İEÖ) dini lideri Muhammmed Taki el Müderrisi, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i, BM uzmanlarının ele geçirdıği nükleer belgelerin bulunduğu merkezin sorumlusu ile yardımcısının idamlarını emretmekle sucladı. Irak'ın başlıca Islami muhalefet örgütlerinden olan lEÖ'nün Şam Bürosu'nca önceki gün dağıtılan bildiride Müderrisı, sorumluların ve merkezdeki tüm memurların, BM uzmanlar heyetinin el koyduğu belgeleri iyi saklayamadıkları gerekçesiyle Saddam tarafından suçlandıklannı bildirdi. Denktaş'tan uyarı • LEFKOŞA (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Türklerin egemenlik hakkı kabul edilmedigi" sürece Kıbns'ta bir federasyona gidilemeyeceğini vurguladı. Denktaş, Leflcoşa Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiği konferansta, Rumlar'ın federasyon isteklerinde samimi olmadıklannı, "Kıbns Cumhuriyeti" unvanına sahip olmalanndan beri sorunu kendi açılarından çözülmüş saydıklannı anlattı. Kıbns Turkleri açısından da meselenin KKTC kurulduğu gün çözümlendiğini anlatan Denktaş, "Biz, KKTC'yi kurmakla çözüm için en büyük kolaylığı yaptık. Şimdi mesele, kendimizi Rum'a kabul ettirmektir. KKTC tanınıncaya kadar görüşmeleri kesmek de bir çare olabilir" dedi. Rauf Denktaş, bu yolu bir öneri olarak ortaya atmadığını, ancak böyle bir "reçetenin" yararlı olabileceğini belirtti. Denktaş, sözlerinin yanlış anlaşılmaması için gazetecileri ayararak "Çareyi söyledim, yapacağımı söylemedim" diye konuştu. Türkiye-AT ve Kıbns • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Ferhat Ataman, "AT'nin bizim toplulukla ilişkilerimiz ile Kıbns sorunu arasında tesis etmiş bulunduğu bağı, kabul etmediğimiz, bir kez daha dile getirilmiştir" dedi. Ataman, dun duzenlediği basın toplantısında, konuyla ilgili bir soru üzerine, 30 eylulde Brüksel'de yapılan Türkiye- AT Ortaklık Konseyi toplantısının, uzun zamandır kurumsal düzeyde hareketsız bulunan ortaklık ilişkilerinin, ortaklık organları çerçevesinde yeniden canlandınlması konusunda ileri bir adım oluşturduğunu belirtti. Rehme krizi sürüyor • BEYRUT (AA) — Israil'in Güney Lübnan'da tek tarafl] ılan ettiği bölgede üslenen Güney Lübnan Ordusu (SLA) komutanı emekli albay Antoine Lahad, İsrail'in kayıp askerleri hakkında daha fazla bilgi edinene kadar, Ajap tutukluları serbest bırakmayı ertelediğinı bildirdi. SLA radyosunda konuşan Lamada, Lubnan'daki Müslüman gruplardan kendi ordusu üyeleri ve kayıp tsrailliler hakkında doğrulayıcı bilgi istediklerini belirtti. Federal ordu, Dubrovnik ve Vukovar kentlerini kuşattı SırplarHırvatistan'ıSıfahyor' ;ını Federal ordu yayımladığı bildiride, Hırvatların ateşkesten yararlanıp birliklerini güçlendirdiğini öne sürdü ve çarpışmaları barışçı yollardan çözme olanaklarının tükendiği bildirdi. Son çatışmalarda 15 federal askerin öldüğü, 7 Hırvat güvenlik görevlisinin yaralandığı açıklandı. Dış Haberler Servisi — Yugoslavya'da fe- deral ordu yeni bir bildiri yayımlayıp üç ay- dır süren bunalımı çözmeye yönelik banşçı yollann tıkandığını ve artık Hırvatlara güven- lerinin kalmadığını açıklarken Hırvatistan- ın Dubrovnik ve Vukovar kentlerinin federal ordu birliklerince kuşatıldığı bildirildi. Federal ordu yayımladığı bildiride, Yugos- lavya'da üç aydır süren bunalımı banşçı yol- lardan çözme olanaklarının tükendiğini ve ar- tık Hırvat yetkililerine inançlan kalmadığı- nı belirterek Hu-vatlan ateşkesin gölgesine sı- ğınıp güçlerini toparlamakla suçladı. Fede- ral ordunun, Hırvatistan'ı ordu kışlalanna saldınlar düzenleyip kışlalarda bulunan silah ve diğer askeri araç gereçleri ele geçirmekle de suçladığı bildiride, kışlalara abluka uygu- lanmasına daha fazla göz yumulamayacağı vurgulandı. Bildirinin yayımlanmasırun ardından fede- ral ordu birliklerinin denizden ve havadan yo- ğun biçimde sürdürdüğü bombardıman so- nucunda Yugoslavya'nın Adriyatik kıyısında bulunan Dubrovnik bölgesinin kuşatılarak Dubrovnik kentinin ablukaya alındığı ve Hır- vatistan'ın doğusunda Tüna ırmağı kıyısın- da kurulu Vukovar kentinin de Sırp milisler ve federal ordu birliklerince kuşatıldığı bil- dirildi. Dubrovnik bölgesinin en önemli yerleşim merkezi carihi Dubrovnik kentinin denizden ve karadan sıkı biçimde ablukaya ahndığmı du- yuran Hırvatistan radyosu kentin elektrik, su ve haberleşme bağlantılannın kesildiğini bil- dirdi. Hırvat yetkililer, kentin konınması için uluslararası yardım isteğinde bulundular. Federal ordu yetkilileri, bölgeye ek Hırvat güçleri gönderilmesini önlemek için Dubrov- nik'i abluka altına aldıklarını öne sürerken Hırvatistan radyosu kent içinde çarpışmala- <£< MACARİSTAN jROMANYA "^ ^ ı Saraybosna Belgrı plit "gl YUGOSUVYA Dubrovnik /> c^ \# xL)sküpı R N 1 YUNANİSTAN SINIRDA NÖBET— Hırvat askerler, Hırvatistan-Karadag sınınnda aa sureklı nobet tutuyoriar. (Fotograf: REUTER) rın yoğun biçimde sürdüğunü belirtti. Zag- reb radyosu, çarpışmalar sırasında 1 kadının öldüğunü, birçok kişinin de yaralandığmı du- yurdu. Hırvatistan Savunma Bakanlığı da Hırva- tistan ile Sırbistan arasında sınır oluşturan Tüna ırmağı kıyısında kurulu Vukovar ken- ünin ordu birliklerince kuşatıldığmı açıkla- dı. Vukovar'la haberleşme bağlantılannın ke- sildiğini belirten Savunma Bakanlığı yetkili- leri, Vinkovci kentinin de yoğun topçu ate- şine tutulduğunu söylediler. Hırvatistan Haber Ajansı HlNA ise Vuko- var'da Hırvat güçlerin ordu birliklerine diren- meyi sürdürdüğünü, Nova Gradiska'da ön- ceki gece yoğunlaşan çarpışmalarda 15 fede- ral askerin öldüğunü, 7 Hırvat güvenlik gö- revlisinin de yaralandığını bildirdi. Askeri gözlemciler, federal ordunun, Hır- vat birlikleri toparlanıp sınıra yığınak yap- madan önce Sırpların çoğunlukta bulundu- ğu yerleşim merkezlerini ele geçirmeyi düşün- duğünü belirtiyorlar. Bu arada Yugoslavya'nın özerk Karadağ bölgesındeki çatışmalann yayılması tehlike- sine karşı önlem almak amacıyla seferberlik çağnsında bulunulduğu bildirildi. Yugoslavya Federal Başkanlık Konseyi ül- kenin bir savaş tehlikesiyle burun buruna ol- ması nedeniyle anayasal görevleri üstlenece- ğini açıkladı. Başkanlık Konseyi, Başkan Sti- pe Mesic ve Slovenya temsilcisi Janez Drnov- sek'in katılmadığı 8 saatlik toplantı sonrasırı- da yayımladığı bildiride, federal hükümetin ve parlamentonun felç olduğunun saptandı- ğını ve başkanlığın anayasal ve yasama ile il- gili görevlerini ustlenmeye karar verdiğini be- lirtti. Yugoslavya Anayasası "savaş tehlike- siyle karşı karşıya kalınmaa" ve "parlamen- tonun toplanamaması" durumunda federal başkanlığa "gene seferberlik emri venne" ve "savaş hali Uaıı etme" yetkisi tanıyor. Hırvat yönetimi Yugoslavya Federal Ordu- su'nun Hırvat sivil yerleşim merkezlerine sal- dınlar düzenleyeceği yollu uyansını reddet- ti. Yugoslavya resmi haber ajansı TANJUG, Hırvatistan Devlet Konseyi'nin bu uyanyı "ültimatom" olarak nitelediğtni ve bu ülti- matomla birlikte federal ordunun, Hırvat güçlerinin "soykınnT uyguladıklan savını da kabul etmediğini bildirdi. Slovenya Cumhu- riyeti Başkanlığı da dün bir bildiri yayımla- yarak, Yugoslavya Federal Ordusu'ndan, Sırp yetkilileri ile halkından ve Hırvat sivil ve as- keri yöneticilerinden "çaüşmalann koşnisaz sona erdirilmesini" istedi. KKIC Güreş'in gezkine büyük ilgi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'in dün başlayan KKTC gezisi ve ziyaret haberinin önceki gün saat 17.00'ye kadar "ambargolu" olması heyecan yarattı. tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dogan Gii- reş, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın konuğu olarak, iki günluk bir ziyarette bulunmak uzere dün özel bir uçakla Kuzey Kıbns Turk Cumhuriyeti'ne gel- di. Gureş, Ercan Havaalanı'nda, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından törenle karşılandı. Güreş'in Kıbns'a gelmesi ve ziyaret haberinin önceki gün (salı) saat 17.00'ye kadar "am- bargolu" olması büyük ilgi ve heyecan yarattı. Tüm radyo ve yayın organla- n, Turkiye Genelkurmay Başka- nı'nın "işgal altındaki toprak- lar"a geldiğini duyurdu. Rum radyosu, "Güreş'in, Rauf Denk- taş'ın davetlisi olarak Kıbns'ın işgal altındaki bolgesine geldigi- ni" duyururken Gureş'in gezisi sırasında Denktaş ve askeri li- derlerle görüşmeler yapacağının açıklandığını kaydetti. Gureş'in resmen açıklanan ge- zi programında bugun "Çamlı- bd ve Beyköy'ü ziyaret edecegi, Maraş Orduevi'nde yeraek yiyecegi" bildirildi. Ancak Gü- reş'in, Çamlıbel'de 39. Türnen- in bulunduğu Guzelyurt, Gazi Magosa'da ise 28. Tumen'in bu- lunduğu bölge ile Maraş bölge- sini ziyaret edeceği öğrenildi. CIA'NIIV TAVSİYESİ: Türkiye-Iran flörtüWASHINGTON (Cumhuri- yet) — ABD Senato lstihbarat Komitesi tarafından önceki gün açıklanan bir belgede, CIA'nın, Amerikan yönetimine Turkiye^ nin Iran ile ilişkilerini geliştirme- sini tavsiye ettiği ortaya çıktı. Senato lstihbarat Komitesi, bir sureden beri ABD Başkanı Bush tarafından CIA'nın başına getirilmek istenen Robert Gates ile ilgili belgeleri inceliyor. Bu kapsamda açıklanan belgeler- den birisi CIA'nın Ortadoğu Ba- şuzmanı Graham Fuller tarafın- dan 1985'te kaleme alınan bir is- tihbarat değerlendirmesini içeri- yor. Fuller, söz konusu değerlen- dirmede îran'da Humeyni ikti- dannın sallantıda olduğunu, Humeyni'nin ölümünden sonra iktidar mücadelesinin başlaya- cağmı kaydettikten sonra ABD- nin elinde bu süreci etkileyecek hiçbir kart bulunmadığım ifrde ediyor. Fuller, bu sorunu aşmak için ABD yönetimine bazı öne- rilerde bulunuyor. Bunlar şöyle özetlenebilir: • Tahran'a diz çöktünnek için Irak ile daha yakın bir ilişkiye girin. (Bu dönemde Irak-lran savaşı vardı) • Dostane ülkelerin Iran'a et- ki yapmasını teşvik edin. Israil Turkiye, Pakistan, Çin, Japon- ya, Brezilya ve diğer bazı Batılı ülkeler, bu kritik sureçte İran ile daha iyi ilişki geliştirmeye, bu sayede de Ban'run etkisini artır- maya cesaretlendirilmelidir. • tran'a direkt bir Amerikan saldınsı, bizim en istemediğimiz şeyi getirir. Yani İran uzerinde Sovyet etkisinin artmasını. 'ABD ÜSLERİNE HAYIR^—ABD Elciligi onündegösteridiizenleyenFilipialikadınlar"Yankeeevinedön"diyesloganattılar. Filipirüer Devlet Başkanı Corazon Aquino'nun önerist ABD üsleri üç yılda boşaltıkm Filipinler devlet başkanı, ülkesindeki ABD deniz' üssü Subic'in üç yıl içinde boşaltılmasını ve bu süre içersinde üs kirası alınmamasını önerdi. ABD'nin öneriye karşı çıkmayacağı ileri sürülüyor. Dış Haberler Servisi — Fili- pinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, ülkesindeki ABD üsle- rinin önümüzdeki üç yıl içinde boşaltılmasını önerdi. Aquino, dün yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin çekilme işlemi sı- rasında us kirası talep edilme- yeceğini de söyledi. Sekiz bin Amerikalı askerin bulunduğu ve ABD'nin Asya- daki en büyük deniz üssü sayı- lan Subic'in geleceği, Filipinli yetkililer arasında bir süredir tartışmalara neden oluyordu. Pinatubo yanardağırun haziran ayında patlaması ile bu ülkede- ki Clark Deniz Üssü kullanıl- maz'duruma gelmiş, bu neden- le ABD uslerinin geleceği ile il- gili görüşmeler Subic Deniz Üs- sü uzerinde yoğunlaşmıştı. Devlet Başkanı Aquino, Su- bic Deniz Üssü'nün 10 yıllık su- re içersinde boşaltılmasım ve her yıl için kendilerine 203 mil- yon dolar ödenmesini istemiş- ti. Aquino'nun bu talebi, öde- melerin azlığı ve sürenin uzun- luğu neden gösterilerek senato- da U'e karşı 12 oyla reddedil- mişti. Filipinler Devlet Başkanı'nm dünkü açıklaması, bu konuda- ki ilk teklifini referanduma sun- masına karşı çıkılması üzerine geldi. AP'nin haberine göre Aquino, senatoda reddedilen teklifini halka götürme karan almışu. Ancak böyle bir hare- ketin anayasal sorun yarataca- ğı yolundaki uyanlar üzerine devlet başkam geri adım attı. Senaıodaki muhafazakâr üye- ler ABD uslerinin bir yıl için- de boşaltılmasını istiyor, Aqu- ino ise buna, uste çalışan Fili- pinlilerin geleceği açısından karşı çıkıyordu. AP'nin yabancı diplomatla- ra dayandırdığı habere göre ABD'nin Manila'daki elçisi Frank Gisner, Wasbington'un bu öneriye karşı çıkmayacağı- nı söyledi. ABD üsleri, adanın İspanyollardan alındığı 1898 yı- lından bu yana, Asya'da Was- hington'un çıkarlarına hizmet ediyor. ABD 7. Filosu bu üste ikmal yapıyor. ATÎNA Türk seçrmleri bekleniyor Atina ve Kıbns Rum yönetimine göre Kıbns sorunu Türkiye'deki seçimden sonraya kaldı. STELYO BERBERAKİS~ ATtNA — Kıbns Rum yöne- timi lideri Yorgo Vasiliu New York'tan dönerken uğradığı Atina'da Yunan siyasi liderle- riyle ayn ayn göruşmelerde bu- lundu. Bu göruşmelerde Kıbns sorunu konusunda beliren "iyimser hayanın" Türkiye'nin "geri adımı" yuzunden ortadan kalktığı sonucuna ulaşıldı. Yu- nanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Vasiliu ile görüştuk- ten sonra yaptığı açıklamada, Kıbns sorununun çözümü için doğan "iyimserliğin" son anda Türkiye'nin "gerüemesiyte" or- tada kaybolduğunu, ancak bu- nun "geçici olduğunu" umut et- tiğini söyledi. Vasiliu da Mitsotakis ile ay- nı doğrultuda yaptığı açıklama- sında Kıbns sorununda herhan- gi bir ilerlemenin kaydedileme- mesinden ötürü Türkiye'yi so- rumlu gösterirken bunun dün- ya kamuoyu tarafından anlaşıl- maya başlandığını söyledi. Va- siliu, şimdi her şeyin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın hazırladığı rapora bağlı olduğu- nu ve Türkiye'de yapılacak se- çimlerden sonra Kıbns sorunu- nun yeni bir aşamaya gireceği- ni belirtti. Yunanistan basuıı Türkiye'- de yapılacak seçimleri yakından izlemeye başladı. Bu amaçla An- kara ve Istanbul'a özel muha- birlerini gönderen gazeteler ye- ni hükümetin büyük bir olasıhk- la SüJeynıan Demirel ile Mesut Yılmaz'ın koalisyonu şeklinde oluşacağında söz ederlerken DYP-SHP koalisyonunu da göz önünde bulunduruyorlar. Perez de CuellarKıbns raponmu birkaç gün içinde sunacak Güvenlik Konseyi daha etkin rol istiyorGüvenlik Konseyi diplomatlan Kıbns konusunda Konsey'in 649 sayılı karanndaki 'egemenlik hakkı' kavramının açıkhğa kavuşturulması gerektiğini belirtiyorlar. Konseyin bundan sonraki süreçte daha etkin rol oynaması için bir yol aranıyor. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — BM Genel Sekreteri Pe- rez de Cuellar'ın, Kıbns raporunu Güvenlik Konseyi'ne hafta sonunda ya da gelecek haf- ta başında sunması bekleniyor. Güvenlik Konseyi diplomatlan, Konsey'in bundan sonraki süreçte daha etkin rol oynaması için bir yol anyor. Cuellar'ın raporunu dinledik- ten sonra Kıbns için yeni bir karar ya da bir başkanlık açıklaması uzerinde duruluyor. Güvenlik Konseyi diplomatlan Kıbns konu- sunda konseyin son 649 sayılı karanndaki egemenlik hakkı kavramının 'açıklıga kavuşturulması' gerektiğini belirtiyorlar. Bu ihtiyacın, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın ortaya attığı önerilerde 'egemenlik' kav- ramını Güvenlik Konseyi'ninkinden farkh ta- nımlamış olmasmdan kaynaklandığı kayde- diliyor. Pazartesi günü BM Genel Sekreteri Perez de CueUar'ı ziyaret eden KKTC Dışişleri Ba- kanı Kenan Atakol, Turk tarafı açısından sürmekte olan muzakerelerdeki en önemli konulann başında 'egemenlik' konusunun geldiğini vurguladı. Atakol, "Geçntişte ol- duğu gibi Rumlar bana saldınr ve bir anda beni devletsiz bırakırlarsa bunun karşısında bir giivence sağbnması gerekir. Bu güven- cenin de yapılacak olan anlaşmada şçık bir dille yer alması gerekir, iki ayn halkın ege- menlik hakkı vardır" şeklinde konuştu. Ata- kol, 649 sayılı Güvenlik Konseyi kararının böyle bir hakkı içermediği şeklindeki soru- yu, "649 sayılı karar, bir Güvenlik Konseyi karandır, bu kararlann yorumları farklı farklı yapılır, B'u bu karan kabul ettik, çün- kü içinde Turk tarafının yıllardır uzerinde durdugu konularda olumlu yaklaşımlar var- dı, ancak egemenlik konusunda bizim göriiş- meterimizin 649 ile çeüsügi kanısında değfliz" dedi. Geçen cuma gunu Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi ve BM Genel Sekreteri Cuellar, birlikte yedikleri öğle yemeğinde Kıbns ko- nusuna değindiler. Daimi uyelerden lngilte- re'nin, Türkiye'deki seçımlerin dikkate alın- masını istediği, diğer üyelerin ise sert bir ra- por yazılmasında ve Güvenlik Konseyi'nin daha fazla devreye girmesi hususunda ısrar ettikleri bildirildi. Güvenlik Konseyi, Kıbns konusundaki son kararını 12 Mart 1990'da aldı. 649 sayı- h bu karar Denktaş ve Yorgo Vasüiu'nun an- laşma planını oluşturmak üzere BM Genel Sekreteri'yle beraber uç gun süren başansız zirvenin bir sonucu oldu. Bu görüşmelerin sonunda Denktaş, siyasi eşitliğin Rum tara- fınca kabul edilmediğini belirterek "kendi kaderini tayin hakkını' vurgulavan bir dizi alternatif öneride bulunmuştu. Genel Sekre- ter Perez de Cuellar, bu durumu Güvenlik Konseyi'ne bildirerek, "görüşmelerin, Gü- venlik Konseyi'nin kendisine verdigi yetki- leri aştıgını" ifade etmiş ve Denktaş'ı şikâ- yet etmişti. Bunun üzerine Güvenlik Konse- yi'nde onaylanan 649 sayılı karar, Kıbns Cümhuriyeti'ni "Bağunsız, egemen, toprak bütttnlüğüne sahip, baglantısız, herhangi bir ülkeyle bir bütun ya da bir kısnunın birleşe- meyecegi, herhangi bir şekilde aynlık ya da bölünmeyi reddeden bir cumhuriyet olarak" tanımladı. Böylece 649 sayılı kararla Genel Sekreterliğin taraflar arasında düzenlemeye çahşacağı anlaşmada 'aynhna hakkııun' yer almayacağı belirlendi. Türkiye ile Kıbns Türk tarafının dörtlü zirve hazırhkları arasında 'egemenlik hakkını' iki toplumun siyasi eşitligi çerçeve- sinde dile getirmeleri üzerine Güvenlik Kon- seyi diplomatlan, 649'a yeniden bir açıklık getirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. BM Ge- nel Kurulu'ndan aynlmadan önce yaptığı ba- sm toplantısında Dışişleri Bakanı Safa Giray, "Türk tarafının aynlma hakkı vardır, ancak tabii biz aynlmayı istemiyoruz" şeklinde ko- nuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle