22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SEÇİM '91 Perinçek'e domates • MALATYA (Cnaknriyet) — SP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in üzerine Malatya'da RP'liler tarafından domates, haşlanmış mısır ve demir para atıldı. Polisin müdahale etmediği olaydan sonra RP'liler, mitingin dağılmasıyla birlikte alandaki SP bayraklan ve pankartlannı ateşe verdiler. Doğu Perinçek Malatya'daki konuşmasında Başbakan Mesut Yümaz için "23 Nisan Başbakanı" deyimini kullandı. SP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Tunceli'den sonra partisince Akpınar Meydanı'nda dûzenlenen miting alanına gelip minibüs üzerindeki platformda konuşmaya başlamasıyla birlikte, yaklaşık 100 kişiden oluşan bir grup RP'lilerin sataşmasıyla karşüaştı. Ferda Güley SHFye geçti • ORDU (Cumlnıriyet) — CHP döneminin eski ulaştırma bakanlanndan Ferda Güley ile DSP ll Yönetün Kurulu üyesi Kahraman Yümaz, Belediye Meclis üyesi Ihsan Türkmen, ll Genel Meclis üyesi Mustafa Altıntaş DSP'den istifa ederek SHP'ye geçtiler. SHP Ordu ll örgütü'nde dûzenlenen törende konuşan Ferda Güley, "Ecevit'in sosyal demokrat olduğuna inandığım için yanındayım. Sonradan gördüm ki Sayın Ecevit'in 6 okun dışına çıkarak "Ben oyumu sosyal demokratlardan almıyorum, herkesten alıyorum' demesi üzerine benim de rüya görmeme gerek kalmadı" dedi. ANAFtan RPye geçiş • lsUnbul Haber Servisi — ANAP eski Eyüp llce Başkanı Ali Osman Emrahan, beraberindeki 500 kişiyle dün RP'ye geçti. Refah Partisi lstanbul il Başkanı ve 6. bölge milletvekili adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra diğer milletvekili adaylanndan Ahmet Genç, Mustafa Baş, Hüseyin Kansu ve Mekinettin Aydın'ın da hazu bulunduğu katdım töreninde bir konuşma yapan Ali Osman Emrahan, ANAP hükümetinin bakanlanna ülkeyi 'doğru dürüst idare etmeleri' gerektiği çağnsında bulunarak "Türkiye Müslüman kalmak istiyorsa kendi reçetesini bulmalıdır. Bu ise Milli Görüş çaüsı altında birleşmektir" dedi. Seçilmiş ihraç edildi • tç PoUtika Servisi — DSP Ü Disiplin Kurulu, önceki gün olağanüstü toplantısında, 5. bölge 8. sıra milletvekili adayı Akın Secilmiş'i partiden ihraç etti. İhraç nedeni olarak da "parti ve parti adaylan aleyhinde calışmalar yapması" öne sürüldü. Seçilmiş'in DSP üe hiçbir üişkisinin kalmadığı belirtildi. DSP konvoyu yuhlândı • ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanı lurgut özal, dün Siteler'de özel bir şirketi ziyareti sonrasında, Siteler esnafıyla birlikte yaklaşık 20 dakika yaya olarak gezdi. özal, gezi sırasında, seçim gezisi yapan DSP konvoyuyla karşüaştı. özal'ın yanında yer alan ve kendisiyle tanışmak isteyen çok sayıda esnaf ve işçi, DSP konvoyunun görünmesi üzerine "yuh" çekmeye başladüar. Cumhurbaşkanı özal, bunun üzerine etrafındaki kişileri susturarak makam arabasına gitti. KuTun açıklaması • lç PoUtika Servisi — SHP Erzincan Milletvekili ve Erzincan birinci sıra milletvekili adayı Mustafa Kul'un "tercih için değü, parti için çalışalim" onerisi, partinin öteki adaylannca kabul görmedL Kul, yapüğı açıklamada SHP 2. sıra adayı Ali Ibrahim Tutu ve 3. sıra adayı Kanber Yüdız'a götürdüğü öneriye olumsuz yanıt aldığrnı belirterek "Bunun için ister istemez ben de tercihe çalışmak zorunda kaldım. Bu tercih olmasaydı partinin gecmişte aldığı oy kadaı yeni oy alacakük" dedi. DYP lideri ülkeyiyönetenlerin gecmişte kendiyetiştirdikleri olduğunu söyledi Demirel:Adaııüarım fos çıktıtDRİS AKYÜZ / TURAN YILMAZ VAN/KARS/tS- TANBUL — DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel, ülkeyi yönetenlerin gecmişte "kendi adamlan" ol- duğunu belirterek "Ama fos cık- talar, fos." diye konuştu. Demi- rel, 21 ekimde partisinin tek ba- şına iktidan elde edeceğini ifa- de ederek "Az kaidı, pazar gü- nn ANAP yok" dedi. DYP üde- ri, Cumhurbaşkanı Turgat özal'ın, 21 ekim sabahı Çanka- ya'yı bırakıp gideceğrni öne sürdü. Demirel, dün Van ve Kars'ta büyük ilgi görürken, lstanbul- da istedigi kalabalığı toplayama- dı. DYP lideri, Van'ın, Erciş, Bitlis'in de Tatvan ilçelerine il sözü verdi. Dün gezisinin Uk durağı olan Van'a, özel ucağuun anzası yü- zünden gecikmeli olarak gelen DYP lideri, Yümaz'm kente ge- lişinin yakın oluşu nedeniyle bu- Demird, özd ucagının anza yapması üzerine tsUnbul'daki proKramlannın bir bölümüBÖ iptal etti. (Fatograf: UGUR GÜNYÜZ) verdikleriniradaki konuşmasını 20 dakika- da tamamladı. Yağmur altında coşkulu bir kalabalığa seslenen Demirel, her yurttaşın Batı ul- kelerindeki haklara sahip olma- lannın kavgasım soyledi. Halka "Mutlu mnsunuz? Kö- şeyi döndünüz mü? Zenginleş- tiniz mi? Pahalılık var mı? Ha- iinizden memnun masanz." sonılarını yöneltip istedigi ya- mtlan alan Demirel, ANAP'ın 8 yıllık iktidan döneminde "Havanda su dövdüğünü" sa- vundu. Ad vermeksizin Cum- hurbaşkanı Turgut Özai ile Baş- bakan Mesut Yümaz'a "Dogu'- nun makûs talihi oldunuz" eleş- tirisini getiren DYP lideri, "Ha- ni nerede Dof u'nun kalkmma- sı? Doğu kalkınması projeleri- ni biz başlatük. Ama yerinde kaidı. Patinaj yaptı. 21 ekimde iködar olunca Uk yapacagMiız Süleyman Demirel 'Baba'yı bekledi MEHMET TEZKAN lstanbul, DemirePe küsmüş. Demirel'de Istanbul'a küstü... Oyle bir küstü ki Demirel, Beşiktaş'ta zorla mikrofona geldi, 7 dakika konuştu. Ve hiçbir şey söylemedi... 1987, 1989, 1991... Demirel'in Is- tanbulu aynı. Tansu Çillerli, Bedrettin Dalanh vitrin etküi olamamış Istanbul'da. 50 milletve- killiği çıkaracak olan Istanbul'da, 4-5 milletve- killiği arıyor Demirel. 50'den 5'i, yani yüzde 10'u... Ankara Tandoğan Meydanı'nda umdu- ğunu bulamamıştı Demirel. llk tstanbul seferin- de de... Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Alibey- köy'de ilgi yok DYP liderine. Dün, programı aksadı Demirerin, uçağı arı- zalandı, saat 16.00'da Istanbul'a gelebüdi. 14.00'te Avcüar, 15.00'te Bağcüar mitingi var- dı iptal etti. 16.30'da Gültepe Meydanı'na yeti- şebildi. Havaalanında karşıladık Demirel'i, 50 araç- lık konvoyla,Yeşilköy'den ayrüdık. Ikinci köp- rü yolunda Gültepe'ye geldiğimizde coşkusuz, az sayıda bir kalabalık bekliyordu DYP liderini. Gültepe Meydanı'nda kunılan kürsüye elimizi kolumuzu sallayarak ulaştık. 25 dakika konuştu Gültepe'de Demirel... Yalnız ön sıralara yerleşen bir avuç genç ba- ğınyordu. "Özal istifa..", "Demirel başbakan." Demirel, "Ben 30 yaşuıda genel müdür, 40 ya- şında başbakan oldum. Benim başbakan ohnam ola>ı degil, Törkrye'yi içiue düştüğü çıkmazdan kuıiarma olayidır bu. Hangi partiden olursan ol. Oyunu ödunç ver. Bir kereliğine ver. Sonra geri cek. tktidanmda tstanbul'nn da tazu olsun istiyorum" dedi. Çok az kişi alkışladı. "tşsizlik sigortası" dedi, "Askeriik süresini losaltacağım" dedi. Sayılan ytızu bulmayan genç bir topluluk alkışladı. 'Dnrun çocuklar' dedi De- mirel. Topluluktan bir ses yükseldi: "Söyle Babaa- aaaa..." Demirel'de bastı kahkahayı... 25 dakika sonra aynldık Gültepe'den önde es- KENTLİ VEEĞtTtMLİSBÇMENŞAŞK1N Bu partilerden hangisine oy vermeli? ŞAHİN ALPAY 20 Ekim 1991 genel seçimle- rini, Türkiye'de 1946'dan bu ya- na yapüan tüm seçimlerden ayı- ran, sanırım bir temel özellik var. O da seçmenlerin sonucu tayin edecek kadar geniş bir ke- siminin hangi partiye oy vereceği konusunda şaşkın olması. Oy vermeyi demokratik bir görev tdakki ederken gönul rahatlığıy- la, iç huzuruyla oy verecek bir parti bulamayışı. Gerek Türki- ye'nin büyük kentlerinde gerek- se son aylarda Anadolu kent ve kasabalannda edindiğim izle- nimlere göre bu şaşkınhk, özel- likle kentli ve eğitimliler arasın- da yaygın, ama onlardan daha geniş bir çevreyi kapsayan bir eğilim. özellikle kentli ve eğitimliler arasında oy verilebilecek bir parti bulmada çekilen güçlüğün oldu. ANAP, 1983 yüının koşul- larında, seçmenin askeri rejim- den uzaklaşmak için elindeki en iyi olanaktı. Askeri yönetimin sözcüleri, "bu partiye oy vermeyin" deyince, seçmenin büyük bölümü tercihini onun le- hine kullandı. özal liderüğinde- ki ANAP, Türkiye'ye birçok ye- nih'kler getirdi. Türkiye ekono- misi ve toplumu bugüne kadar görülmedik ölçude dışa açıldı. Kalkınma stratejisi değişti. İhra- cat ve turizm teşvik edilerek bu alanlarda büyük bir atıhm ger- çekleşti. Döviz darboğaa büyük ölçüde aşıldı. tthal yasaklan kalktı. Türk sanayisi belirli öl- çülerde dş rekabete açıldı. Türk Parasmı Koruma Kanunu'nun yürürlükten kaldınlması bir devrim oldu. Ülke bugüne değin görülmedik ölçüde yeni tekno- lojüere, yeni ürünlerc ve yeni fı- kirlere açddı. Türkiye dünyayı, daha çok dünya Türkiye'yi da- p iktisadi hayata, üretime katıhm Laik ve demokratik tumlann rolünün azalması, kuş- ku yok ki bu bağlamda akla ge- len Uk neden. Seçmenlerin gide- rek genişleyen bir bölümünü oluşturan, laik ve demokratik j - 5 _ r i _ r H p değerlere bağh kentli ve egitim- aeğerlerde li kitle bakımından partilerin kentli ve eğltimbler, 20 (enflasyonun düşürülmesi, işâz- Ekim seçimlerine Uğinazaltılması, gelirlermyük- k a t l l a n partilerinaSll seltümesı, gelır dağüımında ada- *- — . . - let sağlanması, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, is- tikrar ve gUvenliğin sağlanması gibi) Türkiye'nin başhca sonın- lanna çozüm getirebüme yetene- ği hakkındaki yargılan, şimdi partilerin sağda veya solda; libe- gÖrÜŞİerİ n o t ettim. ral, muhafazakâr veya sosyal de- mokrat olmasından belki çok daha fazla önem taşıyor. Bun- lann da ötesinde, 20 Ekim gü- nfl oylannı almaya talip olan partilerin, liderlerinin ve siyasi kadrolanrun bugüne değin ikti- darda ve/veya muhalefette gös- termiş oldukları performansın değerlendirilmesi, seçim kam- panyasında verdikleri sinyaller, sanki bu kez seçmenlerin parti tercihlerinde tarihimizde hiç ol- madığı ölçüde büyük bir rol oy- nayacak. Laik ve demokratik değerlerde birleşen kentli ve eği- timli kitle 20 Ekim seçimlerine katılan partileri nasıl görüyor? Olumlu ve olumsuz yönlerıyle siyasi partilerle ilgili değerlendir- meleri nedir? "Türkiye'de sağın yeni parti- si olan ANAP, 12 Eylül askeri rejiminin çizdiği yasal çerçeve- den, koyduğu yasaklardan ya- rarlanarak, ama bir bakıma 12 Eylül yönetimine rağmen iktidar görüyor? Bulunduğum her yerde, kentli ve eğitimliler tarafından partilerin lehine ve aleyhine ileri sürülen arttı. Insanlar ekonomiyi daha çok ve daha ekonomik düşun- meye başladılar. Insanların ihti- yaçlan ve bu ihtiyaçlan karşüa- mak için çabalan arttı. Ulaştır- ma, Uetişim ve enerji alanlann- da büyük yatınmlar oldu. Kara- yollan ağı ülkenin hemen heı yerini birbirine bağladı. Ülkenin hemen her yerine elektrik, tele- fon ve televizyon ulaştı. Ulaşım ve iletişündeki büyük Uerleme- ler, ülkede önemli ölçüde bütün- leşme sağladı. Bütün bunlann bedeli, baş- langıçta düşme eğilimine giren enflasyonun 1986-87'den itiba- ren yeniden yükselmesi oldu. Artan enflasyonla birlikte zaten bozuk olan gelir dağılımı daha da bozuldu. "Serbest piyasa ekonomisi" uyguladığını öne sü- ren ANAP hükümetleri döne- minde, devletin ekonomiye mü- dahaleleri arttı. Keyfı kararlar- la kimi sektör ve şirketler kay- demokrasi açısından bir büyük yuzkarası yaşandı. özal "hanedanı", ANAP'ın sırtına büyük bır kambur yük- ledi. 1980'lerde Türkiye'nin özel- likle ekonomik alanlarda ger- çekleştirdiği Uerlemelerin mima- rı olarak, kendisine oy verme- yenlerin de takdirini kazanan largot Özal, bir yandan gittik- çe kendısini daha çok beğenen, "her şeyi yahıız ben bilirim" tu- tumuyla; öte yandan zenginle- şen kardeş ve çocuklarıyla, ken- disi ve eşi dahil aile fertlerinin, uygar Türk toplumunun gelenek ve göreneklerine aykırı düşen davramşlanyla giderek "çirkin- leştü' Cumhurbaşkanı seçilme- sinden sonra Yıldınm Akbulut aracılığıyla partiyi yönetmeyi sürdürmesi, özal'ı siyasi bakım- dan daha da yıprattı. "Hane- dan"ın da desteğiyle ANAP'm başına getirilen Mesut Yümaz, gençliği, serinkanlıhğı ve ANAP'ta dinci-muhafazakâr kanadı etkisizleştirecek "liberal" bir yenilenmenin temsilcisi ola- cağina ilişkin uyandırdığı bek- lentiler ile ANAP'ın düşüşünü belki bir ölçüde önleyecek. Ama artık çok geç. 12 Eylül'den çıkış döneminin partisi olan ANAP, artık misyonunu tamamladı ve yıprandı. Şimdi ANAP'ın gü- nahları sevaplanhdan çok ağır basıyor. Yann gelen gideni arat- sa da artık ANAP'a oy vermek için 1987'de olduğu kadar bile bir neden kalmadı. Y ARIN: DYP ve SHP kort, ardında 'Baba'nın Mercedesi, sonra koru- ma otosu ve gazeteci konvoyu. Beşiktaş girişin- de konvoy durdu. Motor iskelesi önünde Demi- rel'in Mercedes'i frene basü. DYP'nin otobüsü gelmemişti. Demirel nerede, nasıl konuşacaktı? Saat 17.05. Demirel beklemeye başladı. Seçim otobüsü 'Baba' yoktu. Uzaktan Dalan gözük- tü. Bir adım gerisinde 6-7 kişi. Geldiler, Demi- rel'in arabasına bindiler. öpüştüler... Bir iki dakika sonra aynı gönintü milletvekili adayı Cengiz Kaptanoğlu için yaşandı. O da eli cebinde arkasında tayfası, Demirel'in arabası- na yöneldi. Demirel'in elini sıktı ama araca bi- nemedi. 15 dakika sonra 'Baba'nın kurtarıcısı 'Baba' otobüsü geldi. Üsküdar Iskelesi'nin önüne ya- naşan 'Baba'ya güç bela binebüdik. 'Baba'nın tepesınden baktık. lskele Meydanı boştu. Sağa dönduk; motora, vapura yetişmeye çahşan in- sanların umrunda değildi miting. Sola baktık; bomboş. önumüz caddeye kadar doldurmamış- tı. Yer yer boşluklar bıle vardı. önce Tansu Çiller çıktı, ardından Yalım Erez... "tstanbnihı" diye Dalan anons edüdi. Ve söz Demirel'indi. Demirel, mikrofonu eline al- dı. Durdu. Topluluğa baktı. Konuşmak içinden gelmedi herhalde. "Dalan konuşsun" dedi. Da- lan beş dakika konuştu. Sözen ve Özal'a çattı. Demirel'in konuşması gerekiyordu. Ne ceketini çıkardı ne "Şu insanlan görmek istiyonım" diyerek otobosün üstünü boşaİttı. Kı- saca zoraki konuştu. "lstanbul'dan da oy isti- yorura, destek oiun" dedi, sustu. "Ayasofya açılsın" pankartı açıldı meydan- da. Demirel müdahale etti, "Indir onu aşağı- ya'"," AUahaısmariadık tstanbuBular" dedi. 7-8 dakika olmuştu. Hiçbir şey söylememişti Demi- rel, yüzü bir kanş asık, "Baba"dan indi, Mer- cedesi'ne bindi, bastı gitti. lstanbul, Demirel ile barışmıyor? Dalan, Is- tanbul'da Demirel'i kurtaramamış. Dalan'ın gü- cü abartılmış. "Baba"nın seçim vitrini tutma- mış Istanbul'da. Çünkü "Baba", örgütu yeni- leyememiş, dükkân aynı, sadece vitrin modaya uymuş... YENÎ BÎR TÜRKİYE iş, bu olacaktır" dedi. Olağa- nüstü Hal Bölgesi için verilen 90 bin kadronun seçim öncesi da- ğıtılmaya çalışılmasını da eleş- tirerek "Bugüne kadar neden dagıtmadınız da şimdi dag\ıtıyorsonuz" sonısunu so- ran Demirel, "Az kaidı. Pazar akşanu bnnlar yoklar. Bn kad- rolan dagıtmaya ömürleri yet- mez. Ömürleri bitti. Sorun on- lara, pazar akşanu iktidar mıa- nız? Benim milletim böyle bir devri kapatmaya karar venniştir" dedi. özel uçakla geldiği Kars'ta 300 araçhk bir konvoyla karşı- landı. Havaalanından miting alanı olan Gar Meydanı'na gelen Süleyman Demirel, büyük bir sevgi gösterisiyle karşüandı. "DYP Genel Başkanı ve Başba- kan" diye anons edılen Demi- rel, burada da coşkulu bir ka- labalığa hitap etti. Ad vermeden özal'a çatan DYP Genel Başkanı Demirel, "Aziz vaUndaşım, seni aldattı- lar. Yeniden aldanmaya gelme. Bugün ülkeyi yönetenleri ben hepinizden iyi biürira. Benim adamlarundı vaktiyle. Ama fos çıktüar fos... Keşke başanlı ol- salardı"dedi. "Askeriik kısalacak" Uçağının anza yapması üze- rine iki saatlik bir gecikme ile Is- tanbul'a gelen DYP lideri Demi- rel, buradaki programının bir bölümünü iptal etti. Demirel, Kağıthane ilçesinin Gültepe Ma- hallesi ile Beşiktaş tskele Mey- danı'nda yaptığı konuşmalarda, askeriik süresini kısaltma sözü verdi. Terör olaylarına da değinen Demirel, ülkede kan dökülme- ye devam ettiğini beürterek emekli Orgeneral Adnan Ersoz- ün öldürülmesini kınarken "Bo hayasızlann elleri kınlmahdır" dedi. Gültepe'de 25 dakika, Beşik- taş'ta da sadece 7 dakika konu- şan Demirerin mitinglerine ilgi- nin az olduğu gözlendi. "Başba- kan Demirel'' sloganlan üe sö- zü kesilen Demirel, DYP'den başka tek başına iktidar olabi- lecek parti olmadığmı belirtti- nldı, kimileri cezalandırüdı. Devlet dairelerinde rüşvetsiz iş görülemez hale geldi. Sağlık ve eğitim hizmetleri ihmal edildi. Gerek ekonomik, gerekse de- mokratik gelişme için en önemli unsur olan insana yatırım goz ardı edildi. Turk Ceza Kanunu- nun 141, 142 ve 163. maddeleri- nin, Kürtçe yasağının kaldınl- ması ile demokratikleşme açısın- dan ileri bazı adımlar atıldıysa da 12 Eylül'ün getirdiği demok- rasi ükeleriyle birçok bakımdan çelişen anayasada ve yasalarda dişe dokunur bir değişiklik ya- pılmadı. Benimsenen anti- demokratik nitelikli yeni yasa- larla Türkiye, esas olarak bir yan-demokrasi olma özelliğini sürdürdü. Eğitim ve içişleri ba- kanlıklan, okullar ve karakollar laik ve demokratik cumhuriye- te karşı oldukları bilinen çevre- lerin etkisınden anndırümadı. 12 Eylül askeri rejiminin siyaset ^^.^iTonlurnurmızdVdâ ha yakından tanıdı. lnsanlann yasağı koyduğu eski siyasetçUe- ^ e r d S e S n S S Î t t iktizihniyeti degişmeyebaş- rin siyasa. haklanmn bir refe- para ıcreımcnnuc meoıojıı^ IU ^ ^ T o p l u m u n h e r k e s i m i n d e randum konusu yapüması gıbı ÖZERK TRT Türkiye'de TRT'nin özerk olmamasmdan, en çok çile çeken DYP'dir. Ve DYP söz veriyor: DYP İktidannda, TRT, iktidann borazanı olmayacaktır. Bütün partilere, bütün kuruluşlara, bütün kişilere eşit davranacaktır. Gelin, özerk TRT'yi oluşturabilmek için, hepimiz DYP'de bütünleşelim! Özerk TRT için herkes DYP'ye! DOGRU YOL P A R T İ S İ TEK BAŞINA İKTİDAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle