Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonım
Şırketı adına Berin Nadi • Murahhas Uye: Emine Uşaklıgil
0 Genel Yayın Muduru- Hasan Cemal, Yazı tşlen Muduru Oka>
Gönensin 9 Haber Merkezı Müdüru: Yalçın Bayer, Sayfa
Düzenı Yönetmenı: Ali Aau • Temsılcıler: ANKARA. Ahmel
Tan, İZMİR: Hikmet Çctinkaya, ADANA. Çetin Yiğenoglu
İç Polıtılta Cdal Başiangıç, Islanbul Habcrlerı. Şcnay Kalkaa, Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler
Erçun Bala. lş SendıVa Şoknn Kclend, Kullılr OİJİ Ustef. Egnım Gcnca> Şa>lan. Vun Haberlen
Necdel Dogan. Spor Danışmanı Abdılkadır Ylcelmaıl, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, \rastırma
Şahın Alpay, Duzdtme Abdallak Yazıci # Koordınaıor Ahmel Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkul
% Muhasebe Butaıt Vener 0 Butçe-Planlama Stvgi Osmnbe^ogla % Reklam Ayşt Tonın 0 Idare
Huse>ın Gurer £ işleın-e Onder Çcbk # Bılgı-İşlem Naıl Inal 9 Personel Sevgı Bostancıoglu
Yayın Kurulu Başkan' llhan
Selçuk. Oklay Akbal,
Yalçin Bayer. Hasan Cemal,
Hıkmeı Çetinkay», Oka>
GoneR&tn, Ignr Mumcu,
Ali Sırmen, AMmcl Tao
Basan ve Yayan. Cumhunyet Matbaacıhk ve Gazaecılık T A.Ş. Türkocagı Cad.
39 41 Cagaloğlu 34334 Is! PK 246 İstanbul Tel 512 05 05 (20 hat), TeleK
22246, Fax (1) 526 60 72 # Burolar. Ankara: Zıya Gökalp Blv İnkılap S N<K
194, Tel 133 114M7, Teles 42344, Fax. (4) 133 05 65 # lzmin H. Zıya Blv.
1352 S. 2,3, Tel 13 12 30, Tete* 52359. FÎK (51) 19 53 60 • S&uaz lnöntt Cad.
119 S No 1 Kat 1, Td 19 37 52 (4 hat), Tdex 62155, Fax (71) 19 25 78
TAKVİM: 15 EKlM 199! imsak: 4.43 Güneş: 6.08 Oğle: 11.55 Ikindı: 14.59 Aksam: 17.32 Yatsı: 18.51
EĞİTtM
Yeni
sisteme
özel
komisyon
ANKARA (Cumhuriyet
Bnrosn) — 1991-1992 öğretim
yılında bazı okullarda uygu-
lanmaya başlanan ders geçme
ve kredi sisteminin aksaklıkla-
n, Milli Eğitim Bakanhğı bün-
yesinde kurulan bir komisyon
tarafından belirlenecek.
Milli Eğitim Bakanhğı yet-
kilileri, ders geçme ve kredi sis-
teminin yeni olmasından do-
ğan aksaklıklann belirlenip
çözümlenmesinin önem ka-
zandığını söylediler. Yetkililer,
bu nedenle Milli Eğitim Ba-
kanlığı bunyesinde bir komis-
yon oluşturulduğunu belirte-
rek Türkiye genelinde yeni sis-
temi uygulayan okullardan ge-
len sorunlann, bilgı&ayara ge-
çirildiğini söylediler. Yetkililer,
"Daha sonra bu bilgilere daya-
narak yeni sistemin en fazla
aksayan yöolerini
betirteyecegiz" dediler.
Yetkililer, bilgisayar sonuç-
larının ortaya çıkmasından
sonra sistemde en fazla görü-
nen aksaklıklann, eğitim uz-
manlannın görüşleri dogrultu-
sunda giderileceğini kaydetti-
ler. Yetkililer, ders geçme ve
kredi sistemindeki sorunlann
çözümünde sadece, bilgisayar
sonuçlanyla yetinilmeyeceğini
vurgulayarak yeni sistemi uy-
gulayan okul yöneticileriyle
doğrudan bağlantı kurarak
bilgi ahşverişinde bulunuldu-
ğunu söylediler. Okul yöneti-
cileriyle yaptıklan düzenli top-
lantüan sürdüreceklerini belir-
ten yetkililer, böylece sistemin
aksayan yönlerini en aza indir-
meyi planladıklannı ifade et-
tiler.
OMJETKONGRESİ
Akdeniz'in
tıırizm
sonınlan
tarüşılıyor
İSTANBUL (AA) — Tu-
rizm Bakanhğı ve Başbakan-
lık Basın Yayın ve Enformas-
yon Genel Müdürlüğü'nün
desteğiyle ATURJETMn
(Türkiye Turizm Yazarlan ve
Gazetecileri Derneği) düzenle-
miş olduğu, OMJET'in (Ak-
deniz Ülkeleri Turizm Yazar-
lan ve Gazetecileri Organizas-
yonu) 2. genel kunıl toplantı-
sı tstanbul'da başladı.
Dün Sepetçiler Kasn'nda
başlayan genel kurulda açış
konuşmasını yapan ATUR-
JET Genel Yönetim Kurulu
Başkanı özcan Sandıkçıoglu,
turizmin, uygar toplumlann
vazgeçilmez parçası olduğunu
belirterek "Bu tür toplantılar
Akdeniz'de oluşturulacak
otan turizm politikalanna bü-
yük katkılar saglayacakür"
dedi. Her yıl Türkiye'ye gelen
5.5 milyon turistin 3.5 milyar
dolar gelir bıraktığını söyleyen
Sandıkçıoğlu, turizm sayesin-
de ülkeler arası ilişkilerin ge-
liştiğini bildirdi.
Turizm Bakanhğı adına
toplantıya katılan Müsteşar
Yardıması Kimil Yüceoral,
tûm Akdeniz ülkelerinin aynı
geminin yolculan olduğunu
söyleyerek, "Düny« turistleri-
ni bölgemize çekmek için bu
tür toplantılann yapdması son
derece önemHdir" dedi.
OMJET Başkanı Tijani
Haddad, tophıluğun, Akdeniz
bölgesinde turizmin gelismesi
ve bölgenin konınmasım sağ-
lamak için kurulduğunu belir-
terek, Akdeniz bölgesinde çev-
re kirliliğinin tehdit edici bo-
yutlara ulaştığına dikkat çek-
ti.
Osmanlı
sanatına
frankyağdı
PARİS (Cumhnriyet)—Os-
manh sanatı, uluslararası mü-
zayedelerde Türk ahcılar saye-
sinde rekor yükseklikte fiyatla-
ra ulaşmaya devam ediyor. Dün
öğleden sonra Paris Drouot sa-
lonlannda açıkarttırmaya ko-
nan 16. yüzyü Osmanh ordusu
çelik at başhğı tam 570 bin
Frank (484 milyon 500 bin TL)
karşıhğında bir Türke satıldı.
Adının Kâmilolduğu öğrenilen
aym alıcı, yine 16. yüzyıl Os-
manlı işi çelik savaş kavuğunu
da 260 bin franka (221 milyon
Türk Lirası) aldı.
Açıkarttırmada, bir diğeT
önemli parçasıolan tkinci Mah-
mut'un bir fermanı 85 bin fran-
ka (72 milyon 250 bin Türk Li-
rası) Fransız bir antikacıyasatıl-
dı. Açıkarttırmada satışa sunu-
lan az sayıdaki lznik çinileri 50
ile 80 bin frank arasında ahcı
buldu.
ABD'de Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday siyah yargıai% 10yü önceki 'cinsel tadzi' ülkeyi birbirine kattı
Adaletorganında seksşokuSiyah yargıç Clarence
Thomas, 10 yıl önce
yanında çahşan Bayan
Anita Hill'in 'cinsel taciz'
suçlamasıyla karşı karşıya.
Anita Hill, Thomas'm
kendisine zaman zaman
cinsel organından söz
ettiğini ileri sürerken
yargıç tüm suçlamalan
reddetti. Amerikan basını
ve TV'ler tartışmayı bütün
aynntısıyla veriyor.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Beyaz
Saray tarafından Anayasa Mah-
kemesi üyeliğine aday gösterilen
siyah yargıç Clarence Thomas
1
ın yanında çahşan bir bayan hu-
kukçuyu "ciosel açıdan taciz
edip etmcdiği" konusu, ABD'-
de yoğun tartışmalara yol açtı.
Kamuoyunun önünde ilk kez
açıkça dile getirilen "işyerierin-
deki dnsel taciz" Amerikan hal-
kını şoka uğrattı. Yargıç Tho-
mas davası, ABD'deki kadın
haklan örgutlerinin de yükseli-
se geçmesıni sağladı. Basındaki
yonımlara bakıhrsa bunca tar-
tışmadan sonra işyerlerinde
kimse, kadın çalışanlan "cinsel
açıdao taciz etmeye kalkışama-
yacak."
PROF. HILL — Kadın örgutlerinin yukselişe geçmesini sağladı.
Günlerden beri ABD'nin gun-
demini kilitlemiş olan olay şöy-
le gehşti: ABD Başkanı Bush, si-
yahi yargıç Clarence Thomas'ı
Anayasa Mahkemesi üyeliğine
aday gösterdi. Ancak atamanın
yapıhnası için Senato Adalet
Komisyonu'nca onaylanması ge-
reken Thomas, bu işlem sırasın-
da da bundan 10 yıl önce yanın-
da çalışan bir bayan hukukçu-
nun "cinsel taciz" suçlamasıyla
karşı karşıya kaldı.
Halen Oklohoma Üniversite-
si'nde öğretim üyesi olan Bayan
Anita Hill, bundan 10 yıl önce
yargıç Thomas ile birlikte çahs-
tıkları dönemde, Thomas'ın za-
man zaman kendisine cinsel or-
ganından söz ettiğini, "Penisinin
çok iri ve tatmin edici olduğu-
nu" söylediğini öne sürdü.
Profesör Hill, ayrıca yargıcın
"çok ryi oral seks yaptığını" vur-
guladığını, hatta bir keresinde
de masamn üzerindeki Coca
Cola şişesini göstererek "Kim
mKKMKBKmk >mm^Kr ^••••••1
THOMAS — 'Çok iyi oral seks yapanm' dediği ileri sürülüyor.
KnMiın ıîc.tai>iA maliHiıı K/İİAA İQt-ın hi,-' nlmamacı HA^İI îcînî \n.bunun üstüne mahrem bölge
tüyü koydu" diye sorduğunu
idia etti.
Amerika'mn prestijh' üniver-
sitelerinden Yale'den hukuk
doktorası olan Profesör Hill,
yargıç Thomas'ın aynca zaman
zaman porno film seyretmeyi
önerdiğini, zaman zaman da bu
fıhnlerden hayvanlarla cinsel
ilişki sahneleri naklettiğini iddia
etti. Olay, Amerika'da şok etki-
si yaptı.
Bunun nedeni de bu tür olay-
lann hiç olmaması değü, işini yi-
tırmekten korkan kadınlann
açıkça ortaya çıkıp olayı anlat-
mamasıydı. Anita Hill, bu tabu-
yu yıktı.
Iddialan yanıtlayan yargıç
Thomas, kategorik olarak tüm
suçlamalan reddetti ve Senato'-
yu, insanlann onunı ile oynayan
bir "sirke" benzetti. Kongre'nin
insanlann özel yaşamlarını
"McCharty döneminden daha
da ileri bir saldırganlıkla didik-
lediğini", bunun "Amerikan
ideolojisine" aykın olduğunu
söyledi.
Körfez savaşı suasında dahi
Amerikan TVIeri akşam haber-
lerini venneyi sürdürmüştü. An-
cak iddiamn patlak verdiği gün
sabahtan akşama kadar, haber-
Ierin yayımlandığı kuşak da da-
hil ohnak üzere, tüm TV istas-
yonlan bu tartışmalan naklen
yayımladı. Wall Street Jounıal,
New York Times ve Washington
Post olayı manşette verdi.
İşyerlerinde yönetici duru-
mundaki erkeklerin, yanlannda
çahşan kadınlan, pozisyonlan-
nı kullanarak "cinsel açıdan
taciz" etmesi konusu, ABD'de
uzun süreden beri kadın hakla-
n çevrelerinde guncel durum-
daydı. Ancak Amerikan halkı-
nın gündeminde değildi. özel-
likle bir erkekler kulübü niteh'-
ğindekı Kongre'de bu sorun,
"kadınlar abaıHyor" diye kü-
çümseniyordu. Kadınlann, er-
keklerin küçük laf atmalanm
"dnsel taciz" diye büyüttüğü
inanışı yaygındı.
Oysa Prof. Hill'in bu konu-
daki iddialan ile dev bir adım
atıldı ve Amerika'yı erkeklerin
bundan böyle bayan mesai arka-
daşlanm, yetkilerinin gücünü
kullanarak cinsel açıdan taciz
edebilmesinin çok güç olacağı
bir ülke haline getirdi.
Görüş belirtmek için Resmi Gazete bekleniyor
Uniyersiteler
statü stresînde
Londra'da bir gece kulübünde iki kadının strip-
p l e k a r ı ? l k
^ i , ^ gost
erisi hem buyük Ugi,
hem bıiyük tepkiyle karşılandı. Müslüman oldnklan belirtüen, ancak milliyetleri açıklanmayan
19 yaşındaki Kumar Eşref le (diz çokmıiş olan) 24 yaşındaki Zerrin Ramazan gösterilerinin ilk
gecesi kendilerini 100 kişilik bir toplolnğun izledigini, ancak aralannda hiç kadın olmadığını söy-
lediler. tki genç kadın da seks şovlan nedeniyle ölüm tehditleri aldıklannı da anlattılar.
FtGEN ATALAY
MERİH AK
Beş universiteye "özel statu"
verilmesi değişiİc tepkilere yol
açıyor.
Ege Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Sermet Akgün, kara-
nn üniversitelerin bUimsel geliş-
mesine olumlu etkide bulunaca-
ğım sövlerken, Izmir Üniversi-
teleri Öğretim Elemanlan Der-
neği Başkanı Doç. Dr. Dogan
Özlem, üniversitenin "zengjnle-
re peskes çekildigini" öne
sürüyor.
Istanbul'daki Üniversite öğ-
retim Üyeleri Derneği Genel
Sekreteri Prof. Dr. Burhan Şe-
natalar, 5 universiteye özel sta-
tü verilmesini "alaturka bi
kurnaztık" olarak nitelendiriyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencile-
ri "Okul, finnalann araşUnna
servislerine mi dönecek? Yoksa
uygulama ögrencflerin yaranna
mı olacak" diye soruyorlar.
tTÜ Rektörü Prof. Dr. Ühan
Kayan, "3708 sayılı kanunun
özel statulü üniversitelerie ilgili
hükUmlerinin ve sonradan çıka-
nlan kanunla ilgili yonetmeligin
üniversitelerin de görüşleri alı-
narak çok kapsamlı bir incele-
me yapüıp, gerekiyorsa diizelti-
lerek uygulamaya konulmasım"
istiyor.
Prof. Kayan, Cumhurbaşka-
nı Turgut Ozal'ın da katıldığı
İTÜ'nün açıhş töreninde yaptı-
ğı konuşmada, Milli Eğitim Ba-
kam'mn ilk olarak İTU ile Inö-
nü Üniversitesi'nin özel statüye
geçirileceğini söylediğini hatırla-
tarak "Bu be>-anaün üzerinden
günümuze kadar gecen 3 aya ya-
kın sttre içerisinde bu konuda çı-
kanlan çeşitli söylentiler dışın-
da bizim bildigimiz bir gelişme
oimamıştır. Bunun uniiersite-
mizde dogurdugu huzursuzluk
ve tedirginlik knçömsenmeyecek
öiçüde olup, hftlâ devam etmek-
tedir. Huknkçu arkadaşlanmı-
zın ifadesine göre bu kanun ve
yönetmelik ile anayasa ve 2547
sayıh kanun arasında gelişmeler
mevcuttur" dedi.
Prof. llhan Kayan, tüm öğre-
tim üyelerini en çok üzen konu-
nun ise bu kadar önemli değişik-
likler yapıhrken kendilerinin gö-
rüşlerinin bile alınmaması oldu-
ğunu söyledi. Ege Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Sermet Ak-
gün, özel statu ile universitelere
mali ve idari özerklik geleceği-
ni söyledi. Kanunun Resmi Ga-
zete*de nasıl yayımlanacağım
bilmediklerini beUrten Prof. Dr.
Akgün, şu anda idari kadrola-
nnda büyük boşluklar olduğu-
nu, bunu devletten almak için
büyük çaba gösterdiklerini, an-
cak özel statü ile bu sorunlann
ortadan kalkacağını bildirdi.
Prof. Akgun, özel statülü üni-
vershelerde rnali özerkliğin bü-
yük yarar sağlayacağmı da vur-
gulayarak "Özel statüde üzerin-
de tartışılan konu mutevelli he-
yetidir. O hususta hiçbir fikrim
yok. Benim inandığım bir şey
üniversitenin özel
statü kazanarak
mütevelli heyetlerinin
yönetimine geçirilmek
istenmesi, akademik
çevrelerde değişik
yonımlara yol açıyor.
Öğretim Üyeleri
Derneği girişimi
'alaturka kurnazlık'
olarak niteledi.
var. Hangi şekil olursa olsun,
hangi kannn olursa olsun, han-
gi yönetmelik olursa olsun,
önenüi olan bunlar degil bunlan
uygulayanlardır. Eğer iyi sekil-
de uygulanırsa sonuç iyi, kötü
uygulanırsa sonuç kötü olur"
dedi.
Istanbul'daki Üniversite öğ-
retim Üyeleri Derneği Genel
Sekreteri Prof. Dr. Burhan Şe-
natalar, belirli üniversitelerin
özel statüye geçirilmelerini ve
YÖK'ün mülkiyetindeki bazı ta-
şınmazlann Bilkent'e devri ile il-
gili girişimleri "son derece
yanlış" diye değerlendirdi. Prof.
Şenatalar'ın bu konudaki görüş-
leri şöyle:
"Seçime 10 gün kala bu ka-
dar kapsamlı adımlar atmaya ne
Turgut Ozal'ın, ne hükümetin
ne de thsan Dogramaa'nın hak-
kı var. 2 hafta sonra Turkiye'de
yeni bir hükumet olacak, yeni
bir dönem başlayacak. Demok-
rasiye asgari saygıa olan kişiler,
seçime 10 gün kala bu gibi işle-
re girişmezler. Burada yangın-
dan mal kaçınna zihniyeti var.
''Daha dofrusu pek alaturka bir
kurnazlık var. Auşügımız türden
bir iş bitiricirik var. Bu olayda
rol alan kişilerin tümu demok-
rasiye inançszlıklannı ortaya
koynıuş oluyorlar. Bu olay YOK
düzeninin bir an önce kaldınl-
ması gerektiginin yeni bir kanı-
tıdır."
tzmir Üniversiteleri öğretim
Elemanlan Derneği Başkanı
Doç. Dr. Dogan Özlem de üni-
versiteler üzerinde yapılan yeni
uygulamalann kamuoyuna bir
reform olarak sunulduğunu, an-
cak bunun bir reform değil özel
statülü üniversitenin devletin
özelleştirihne cabalarının bir
adımı olduğunu söyledi. Doç.
Dr. özlem, "Özel statülü üni-
versite ile üniversite oligarşiye,
para babalanna teslim edilmis-
tir. tsadamlannın başımıza mü-
tevelli he>et olarak gelmesi üni-
versitelerin zenginlere peşkeş ce-
kilmesinden başka bir sonuç do-
ğunnayacak. Endişelerimizden
en büyüğu budur" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde öğ-
renim gören bir grup öğrenci ile
bu konu üzerine konuştuk. Iş-
letme Fakültesi 4. sınıf öğrenci-
si Nügttn Mandırahoglu, üniver-
sitelerin bilim yuvası olduklan-
nın unutuhnamasmı vurguluyor.
Universitelere kaynak yaratılma-
sı gerektiğine, kaliteh' eğitim için
mali kaynaklara sahip olunma-
smın önemine işaret eden Man-
dıralıoğlu, "Üniversitelerde öz-
gttr düşüncenİD ve özgür üreti-
min kaybolmaması gerekir"
diyor.
Işletme Fakültesi 3. sımf öğ-
rencisi Balkır Zıhnalı, oluşturu-
lacak üst yönetim kurulunun,
okul yapısına yabancı olmama-
sı, Boğaziçi Üniversitesi köken-
li olması halinde yararh olacağı
inancında.
Işletme Fakültesi 3. sımf öğ-
rencisi Murat Öngör, "özel sta-
tu"yü "Pandoranm kutusu"na
benzetiyor.
By-pass oldıılaı; şimdi 1 yaşındalarHepsinin şikâyeti kalplerindendi. Düne kadar geceleri ani krizlerle
uyanıyorlardı. Oysa şimdi dünyaya yeniden gelmiş gibiler.
TAYFUN GÖNÜLLÜ
Geceleri ani krizlerle uyanıyorlardı. Çoğu za-
man acılar içindeydiler. Onlannki, ölümle iç içe
bir yaşamdı, tam anlamıyla bir kâbustu. "Aca-
ba nerede ve ne zaman son nefesimi vereceğim
endişesi içindeydiler.
Daha düne kadar böyle yaşıyorlar, böyle dü-
şünuyorlardı. Oysa şimdi hiçbir problemleri yok.
Dunyaya yeni gelmiş gibiler. Önlerindeki sala-
taya korkusuzca çatallanm batınp zevkle rakı
kadehlerini yudumluyorlar. Hepsi şen kahkaha-
lar atıyorlar.
Kendilerini '1" yaşında hissediyorlar, amager-
çek yaşları 35 ile 60 arasında. Hepsinin şikâyeti
kalplerindendi. Şimdi hepsinin ortak yanı kro-
ner by-pass ameliyatı olmalan.
By-pass olanlardan biri de Önöl Tanm. Dü-
şünmüş taşmmış by-pass olanlan bir araya top-
lamaya karar vermiş. Sonunda Tanm onlarca
by- passhya ulaşarak bir yemek duzenlemeyi ba-
şardı.
Tanm, yemeği açış konuşmasında "Amacunız
doktorumuzla farklı bir ortamda sağlıklı bir şe-
kilde sohbet etmek" diyerek kendilerini ameli-
yat eden Doç. Dr. Bingür Sönmez ve ekibine
"Sizlere minnettanz, sizi seviyonız. Bize aynca-
lıklı hasta olmanın lezzetini tattırdınız" dedi.
Doçent Bingür Sönmez de "Şimdi önünuzde
tereyagı var. Yiyebflirsiniz. Hatta birer kadeh ra-
kı bile içebibrsiniz. Çünkü doktor kontroliinde-
siniz" dedi.
Onlar yemeklerini yerken biz de by-passlılarla
ameliyat öncesini ve sonrasım konuştuk.
Süleyman Akın 1932 doğumlu. 29 Aralık
1990'da by-pass olmuş. Ameliyat olana kadar-
ki zamanı kısaca özetliyor:
"Geceleri çok kütüydüm.Tuvaletten yataga ge-
Hnceye kadar terler içinde kalıyordum. Yokuş çı-
kamıyordum. 5-6 kiloyu zor kaldırıyordum."
Akın, birasından bir yudum aldıktan sonra da
şimdiki durumunu anlatıyor:
"Hastaneden aynlır aynlmaz önce gözlükle-
rimi attım. Çünkü gozluksuz yüruyemiyordum,
bir şey okuyamıyordum. Ameliyatla birlikte gö-
züm de iyiteşti. Şimdi 40-50 kiloyu bile kaldıra-
bilirim. Ameliyat sonrası ilk 1 ay diyet uygula-
dık. Ama şimdilerde biraz gevşettik, kaçamak-
lar yapıyoruz. Konu komşu merak ediyormuş,
'Bu adama ne oldu' diye.
Cevat Süzen bir işadamı ve 61 yaşında. 4 Ara-
lık 1990'da 4 daman değişmiş. "Delikanh" iz-
lenimi veriyor ve "Doktorum şimdi tekrar ame-
liyat olacaksın dese tekrar yatanm" diyor. Eşi
Şaziye Süzen hemen "Allah korusun, öyle şey
olur mu" diye endişesini belirîiyor.
GeneUikle by-pass ameliyatlarından sonra en
çok konuşulan konulardan biri de "sinirlilik."
Doç. Bingür Sönmez, "Tabii her şeyin olduğu
gibi bu ameliyatın da bir yan etkisi vardır. Si-
nirlilik dogal. Ama geçicidir" diyor.
Bu soruyu hastalara yönelttiğünizde sinirlilik-
lerini gizlemiyorlar. Ama hepsi geçici olduğuna
inanıyor.
1935 doğumlu ve 4 daman degisen bayan Ay-
han Ipek'in kızı lnci Alp annesinin sinirliliğini
şöyle anlatıyor:
"Çok hassas. Basit şeyleri konu ediyor, sinir-
leniyor. Ama bnnu kendisi de biliyor."
Hastalan ameliyat eden Doç. Dr. Bingür Sön-
mez ise ameliyat sonrası sinirlilik üzerine görüş-
lerini şöyle açıkhyor:
"Bu insanlar ciddi bir ölüm korkusnyla yaşı-
yorlar. Ameliyatla birlikte bu bir anda yok olu-
yor. Zaten ameliyat öncesi yaşamlannda da si-
nirii ve stresliler. Olay bir trafik kazası gibi. Ani
bir olay. Yaşamla ölüm arasında gidip gelmek
gibi. Dengeyi sağlayamryorlar."
"Ameliyat sonrasında özellikle hastalannıza
ne öneriyorsunuz" sorusuna Sönmez, "Hasta-
lanma rakı için diyorum içiyorlar. Hovardalık
yapın diyorum yapıyoriar. Sigara içmeyin diyo-
rum içiyorlar" yanıtını veriyor.
Hastalann ameliyat sonrasında yaşama daha
güçlu başladıklanm, bunun da "sinirli, saldır-
gan, kıncı" olmalanna yol açtığmı belirten Sön-
mez, hasta ailelerine de şu öneriyi yapıyor:
"Bu hastalann arasında eşlerinden boşanan,
iş ortaklanndan ayrılanlar var. Hasta aileleri ve
etrahndakiler sabıriı olmaular. Ameliyattan son-
ra onlara 6 ay sabır göstermeleri gerekir. Sonra
hastalar psikolojik dengelerini sağlayacaklar-
dır."
sınav
• ANKARA (AA) —
İstanbul Üniversitesi Fen ve
Işletme Fakültelerinde,
Yükseköğretim
Kanunu'ndan sonra
konulan zorunlu ve seçmeli
derslerin okutulacağı yıl ve
saatleri beürlendi. IÜ Fen
ve Işletme Fakülteleri
öğretim ve Sınav
Yönetmehği'nde yapılan
değişikükler dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giıdi. Değisikliğe
göre fen ve işletme
fakültelerinde zorunlu
olarak okutulan Atatürk
ilkeleri ve inkılap tarihi
dersi ilk 4 yanyılda 60 ders
saati, Türk dili ve yabana
dil dersleri de ilk 2
yanyılda 60'ar ders saati
olarak okutulacak. Seçmeli
derslerden beden eğitimi,
guzel sanatlar dallanndaki
derslerden biri ilk 4
yanyılda 56 ders saati
olarak, üniversite
senatosunca belirlenen süre
ve programa göre işlenecek.
Şapkalar
yangtı
• tstanbul Haber Servisi \
— VAKKO'nun 1938
yıhnda kurulan Şen Şapka
Mağazası'ndan satın
alınmış olması zorunlu
şapkalar arasında
düzenlediği yanşmaya
katılan 150'nin üzerinde
hanım, Vitah Hakko'nun
önlemesiyle 33'e indirildi ve
bunlann sahip olduğu
şapkalar Vakko, Beyoğlu
Mağazası'nda sergilenmeye
başlandı. Dün düzenlenen
defılede mankenler
davetülere eski "şen
şapka"lann yanı sıra __
modern şapkalar da
sundular. 19 ekime kadar
tstanbul, daha sonra ise
Ankara ve lzmir'de
sergilenecek olan şen
şapkalar arasmda yapılacak
olan oylamada birinci olan
şapkamn sahibi 5 milyon,
ikincisi ise 3 milyon lira
değerinde Vakko Hediye
Çeki kazanacaklar.
5 Yımanlı
• MUGLA (AA) —
Yunanistan'dan deniz
yoluyla kaçak giriş yapan 5
Yunanh, Muğla'mn Bodrum
ilçesinde gözaltına ahndı.
AA muhabirinin, Muğla tl
Jandarma Alay ,
Komutanhğı'ndan aldığı
bilgiye göre 2'si kadın, 5
Yunanhmn Istanköy
Adası'ndan bir tekne ile
açüarak Bodrum ilçesine
bağlı Turgutreis
kasabasında geldikleri tespit
edildi.
\Z