22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonım Şırketı adına Berin Nadi • Murahhas Uye: Emine Uşaklıgil 0 Genel Yayın Muduru- Hasan Cemal, Yazı tşlen Muduru Oka> Gönensin 9 Haber Merkezı Müdüru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: Ali Aau • Temsılcıler: ANKARA. Ahmel Tan, İZMİR: Hikmet Çctinkaya, ADANA. Çetin Yiğenoglu İç Polıtılta Cdal Başiangıç, Islanbul Habcrlerı. Şcnay Kalkaa, Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler Erçun Bala. lş SendıVa Şoknn Kclend, Kullılr OİJİ Ustef. Egnım Gcnca> Şa>lan. Vun Haberlen Necdel Dogan. Spor Danışmanı Abdılkadır Ylcelmaıl, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, \rastırma Şahın Alpay, Duzdtme Abdallak Yazıci # Koordınaıor Ahmel Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkul % Muhasebe Butaıt Vener 0 Butçe-Planlama Stvgi Osmnbe^ogla % Reklam Ayşt Tonın 0 Idare Huse>ın Gurer £ işleın-e Onder Çcbk # Bılgı-İşlem Naıl Inal 9 Personel Sevgı Bostancıoglu Yayın Kurulu Başkan' llhan Selçuk. Oklay Akbal, Yalçin Bayer. Hasan Cemal, Hıkmeı Çetinkay», Oka> GoneR&tn, Ignr Mumcu, Ali Sırmen, AMmcl Tao Basan ve Yayan. Cumhunyet Matbaacıhk ve Gazaecılık T A.Ş. Türkocagı Cad. 39 41 Cagaloğlu 34334 Is! PK 246 İstanbul Tel 512 05 05 (20 hat), TeleK 22246, Fax (1) 526 60 72 # Burolar. Ankara: Zıya Gökalp Blv İnkılap S N<K 194, Tel 133 114M7, Teles 42344, Fax. (4) 133 05 65 # lzmin H. Zıya Blv. 1352 S. 2,3, Tel 13 12 30, Tete* 52359. FÎK (51) 19 53 60 • S&uaz lnöntt Cad. 119 S No 1 Kat 1, Td 19 37 52 (4 hat), Tdex 62155, Fax (71) 19 25 78 TAKVİM: 15 EKlM 199! imsak: 4.43 Güneş: 6.08 Oğle: 11.55 Ikindı: 14.59 Aksam: 17.32 Yatsı: 18.51 EĞİTtM Yeni sisteme özel komisyon ANKARA (Cumhuriyet Bnrosn) — 1991-1992 öğretim yılında bazı okullarda uygu- lanmaya başlanan ders geçme ve kredi sisteminin aksaklıkla- n, Milli Eğitim Bakanhğı bün- yesinde kurulan bir komisyon tarafından belirlenecek. Milli Eğitim Bakanhğı yet- kilileri, ders geçme ve kredi sis- teminin yeni olmasından do- ğan aksaklıklann belirlenip çözümlenmesinin önem ka- zandığını söylediler. Yetkililer, bu nedenle Milli Eğitim Ba- kanlığı bunyesinde bir komis- yon oluşturulduğunu belirte- rek Türkiye genelinde yeni sis- temi uygulayan okullardan ge- len sorunlann, bilgı&ayara ge- çirildiğini söylediler. Yetkililer, "Daha sonra bu bilgilere daya- narak yeni sistemin en fazla aksayan yöolerini betirteyecegiz" dediler. Yetkililer, bilgisayar sonuç- larının ortaya çıkmasından sonra sistemde en fazla görü- nen aksaklıklann, eğitim uz- manlannın görüşleri dogrultu- sunda giderileceğini kaydetti- ler. Yetkililer, ders geçme ve kredi sistemindeki sorunlann çözümünde sadece, bilgisayar sonuçlanyla yetinilmeyeceğini vurgulayarak yeni sistemi uy- gulayan okul yöneticileriyle doğrudan bağlantı kurarak bilgi ahşverişinde bulunuldu- ğunu söylediler. Okul yöneti- cileriyle yaptıklan düzenli top- lantüan sürdüreceklerini belir- ten yetkililer, böylece sistemin aksayan yönlerini en aza indir- meyi planladıklannı ifade et- tiler. OMJETKONGRESİ Akdeniz'in tıırizm sonınlan tarüşılıyor İSTANBUL (AA) — Tu- rizm Bakanhğı ve Başbakan- lık Basın Yayın ve Enformas- yon Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle ATURJETMn (Türkiye Turizm Yazarlan ve Gazetecileri Derneği) düzenle- miş olduğu, OMJET'in (Ak- deniz Ülkeleri Turizm Yazar- lan ve Gazetecileri Organizas- yonu) 2. genel kunıl toplantı- sı tstanbul'da başladı. Dün Sepetçiler Kasn'nda başlayan genel kurulda açış konuşmasını yapan ATUR- JET Genel Yönetim Kurulu Başkanı özcan Sandıkçıoglu, turizmin, uygar toplumlann vazgeçilmez parçası olduğunu belirterek "Bu tür toplantılar Akdeniz'de oluşturulacak otan turizm politikalanna bü- yük katkılar saglayacakür" dedi. Her yıl Türkiye'ye gelen 5.5 milyon turistin 3.5 milyar dolar gelir bıraktığını söyleyen Sandıkçıoğlu, turizm sayesin- de ülkeler arası ilişkilerin ge- liştiğini bildirdi. Turizm Bakanhğı adına toplantıya katılan Müsteşar Yardıması Kimil Yüceoral, tûm Akdeniz ülkelerinin aynı geminin yolculan olduğunu söyleyerek, "Düny« turistleri- ni bölgemize çekmek için bu tür toplantılann yapdması son derece önemHdir" dedi. OMJET Başkanı Tijani Haddad, tophıluğun, Akdeniz bölgesinde turizmin gelismesi ve bölgenin konınmasım sağ- lamak için kurulduğunu belir- terek, Akdeniz bölgesinde çev- re kirliliğinin tehdit edici bo- yutlara ulaştığına dikkat çek- ti. Osmanlı sanatına frankyağdı PARİS (Cumhnriyet)—Os- manh sanatı, uluslararası mü- zayedelerde Türk ahcılar saye- sinde rekor yükseklikte fiyatla- ra ulaşmaya devam ediyor. Dün öğleden sonra Paris Drouot sa- lonlannda açıkarttırmaya ko- nan 16. yüzyü Osmanh ordusu çelik at başhğı tam 570 bin Frank (484 milyon 500 bin TL) karşıhğında bir Türke satıldı. Adının Kâmilolduğu öğrenilen aym alıcı, yine 16. yüzyıl Os- manlı işi çelik savaş kavuğunu da 260 bin franka (221 milyon Türk Lirası) aldı. Açıkarttırmada, bir diğeT önemli parçasıolan tkinci Mah- mut'un bir fermanı 85 bin fran- ka (72 milyon 250 bin Türk Li- rası) Fransız bir antikacıyasatıl- dı. Açıkarttırmada satışa sunu- lan az sayıdaki lznik çinileri 50 ile 80 bin frank arasında ahcı buldu. ABD'de Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday siyah yargıai% 10yü önceki 'cinsel tadzi' ülkeyi birbirine kattı Adaletorganında seksşokuSiyah yargıç Clarence Thomas, 10 yıl önce yanında çahşan Bayan Anita Hill'in 'cinsel taciz' suçlamasıyla karşı karşıya. Anita Hill, Thomas'm kendisine zaman zaman cinsel organından söz ettiğini ileri sürerken yargıç tüm suçlamalan reddetti. Amerikan basını ve TV'ler tartışmayı bütün aynntısıyla veriyor. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Beyaz Saray tarafından Anayasa Mah- kemesi üyeliğine aday gösterilen siyah yargıç Clarence Thomas 1 ın yanında çahşan bir bayan hu- kukçuyu "ciosel açıdan taciz edip etmcdiği" konusu, ABD'- de yoğun tartışmalara yol açtı. Kamuoyunun önünde ilk kez açıkça dile getirilen "işyerierin- deki dnsel taciz" Amerikan hal- kını şoka uğrattı. Yargıç Tho- mas davası, ABD'deki kadın haklan örgutlerinin de yükseli- se geçmesıni sağladı. Basındaki yonımlara bakıhrsa bunca tar- tışmadan sonra işyerlerinde kimse, kadın çalışanlan "cinsel açıdao taciz etmeye kalkışama- yacak." PROF. HILL — Kadın örgutlerinin yukselişe geçmesini sağladı. Günlerden beri ABD'nin gun- demini kilitlemiş olan olay şöy- le gehşti: ABD Başkanı Bush, si- yahi yargıç Clarence Thomas'ı Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterdi. Ancak atamanın yapıhnası için Senato Adalet Komisyonu'nca onaylanması ge- reken Thomas, bu işlem sırasın- da da bundan 10 yıl önce yanın- da çalışan bir bayan hukukçu- nun "cinsel taciz" suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Halen Oklohoma Üniversite- si'nde öğretim üyesi olan Bayan Anita Hill, bundan 10 yıl önce yargıç Thomas ile birlikte çahs- tıkları dönemde, Thomas'ın za- man zaman kendisine cinsel or- ganından söz ettiğini, "Penisinin çok iri ve tatmin edici olduğu- nu" söylediğini öne sürdü. Profesör Hill, ayrıca yargıcın "çok ryi oral seks yaptığını" vur- guladığını, hatta bir keresinde de masamn üzerindeki Coca Cola şişesini göstererek "Kim mKKMKBKmk >mm^Kr ^••••••1 THOMAS — 'Çok iyi oral seks yapanm' dediği ileri sürülüyor. KnMiın ıîc.tai>iA maliHiıı K/İİAA İQt-ın hi,-' nlmamacı HA^İI îcînî \n.bunun üstüne mahrem bölge tüyü koydu" diye sorduğunu idia etti. Amerika'mn prestijh' üniver- sitelerinden Yale'den hukuk doktorası olan Profesör Hill, yargıç Thomas'ın aynca zaman zaman porno film seyretmeyi önerdiğini, zaman zaman da bu fıhnlerden hayvanlarla cinsel ilişki sahneleri naklettiğini iddia etti. Olay, Amerika'da şok etki- si yaptı. Bunun nedeni de bu tür olay- lann hiç olmaması değü, işini yi- tırmekten korkan kadınlann açıkça ortaya çıkıp olayı anlat- mamasıydı. Anita Hill, bu tabu- yu yıktı. Iddialan yanıtlayan yargıç Thomas, kategorik olarak tüm suçlamalan reddetti ve Senato'- yu, insanlann onunı ile oynayan bir "sirke" benzetti. Kongre'nin insanlann özel yaşamlarını "McCharty döneminden daha da ileri bir saldırganlıkla didik- lediğini", bunun "Amerikan ideolojisine" aykın olduğunu söyledi. Körfez savaşı suasında dahi Amerikan TVIeri akşam haber- lerini venneyi sürdürmüştü. An- cak iddiamn patlak verdiği gün sabahtan akşama kadar, haber- Ierin yayımlandığı kuşak da da- hil ohnak üzere, tüm TV istas- yonlan bu tartışmalan naklen yayımladı. Wall Street Jounıal, New York Times ve Washington Post olayı manşette verdi. İşyerlerinde yönetici duru- mundaki erkeklerin, yanlannda çahşan kadınlan, pozisyonlan- nı kullanarak "cinsel açıdan taciz" etmesi konusu, ABD'de uzun süreden beri kadın hakla- n çevrelerinde guncel durum- daydı. Ancak Amerikan halkı- nın gündeminde değildi. özel- likle bir erkekler kulübü niteh'- ğindekı Kongre'de bu sorun, "kadınlar abaıHyor" diye kü- çümseniyordu. Kadınlann, er- keklerin küçük laf atmalanm "dnsel taciz" diye büyüttüğü inanışı yaygındı. Oysa Prof. Hill'in bu konu- daki iddialan ile dev bir adım atıldı ve Amerika'yı erkeklerin bundan böyle bayan mesai arka- daşlanm, yetkilerinin gücünü kullanarak cinsel açıdan taciz edebilmesinin çok güç olacağı bir ülke haline getirdi. Görüş belirtmek için Resmi Gazete bekleniyor Uniyersiteler statü stresînde Londra'da bir gece kulübünde iki kadının strip- p l e k a r ı ? l k ^ i , ^ gost erisi hem buyük Ugi, hem bıiyük tepkiyle karşılandı. Müslüman oldnklan belirtüen, ancak milliyetleri açıklanmayan 19 yaşındaki Kumar Eşref le (diz çokmıiş olan) 24 yaşındaki Zerrin Ramazan gösterilerinin ilk gecesi kendilerini 100 kişilik bir toplolnğun izledigini, ancak aralannda hiç kadın olmadığını söy- lediler. tki genç kadın da seks şovlan nedeniyle ölüm tehditleri aldıklannı da anlattılar. FtGEN ATALAY MERİH AK Beş universiteye "özel statu" verilmesi değişiİc tepkilere yol açıyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün, kara- nn üniversitelerin bUimsel geliş- mesine olumlu etkide bulunaca- ğım sövlerken, Izmir Üniversi- teleri Öğretim Elemanlan Der- neği Başkanı Doç. Dr. Dogan Özlem, üniversitenin "zengjnle- re peskes çekildigini" öne sürüyor. Istanbul'daki Üniversite öğ- retim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Burhan Şe- natalar, 5 universiteye özel sta- tü verilmesini "alaturka bi kurnaztık" olarak nitelendiriyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencile- ri "Okul, finnalann araşUnna servislerine mi dönecek? Yoksa uygulama ögrencflerin yaranna mı olacak" diye soruyorlar. tTÜ Rektörü Prof. Dr. Ühan Kayan, "3708 sayılı kanunun özel statulü üniversitelerie ilgili hükUmlerinin ve sonradan çıka- nlan kanunla ilgili yonetmeligin üniversitelerin de görüşleri alı- narak çok kapsamlı bir incele- me yapüıp, gerekiyorsa diizelti- lerek uygulamaya konulmasım" istiyor. Prof. Kayan, Cumhurbaşka- nı Turgut Ozal'ın da katıldığı İTÜ'nün açıhş töreninde yaptı- ğı konuşmada, Milli Eğitim Ba- kam'mn ilk olarak İTU ile Inö- nü Üniversitesi'nin özel statüye geçirileceğini söylediğini hatırla- tarak "Bu be>-anaün üzerinden günümuze kadar gecen 3 aya ya- kın sttre içerisinde bu konuda çı- kanlan çeşitli söylentiler dışın- da bizim bildigimiz bir gelişme oimamıştır. Bunun uniiersite- mizde dogurdugu huzursuzluk ve tedirginlik knçömsenmeyecek öiçüde olup, hftlâ devam etmek- tedir. Huknkçu arkadaşlanmı- zın ifadesine göre bu kanun ve yönetmelik ile anayasa ve 2547 sayıh kanun arasında gelişmeler mevcuttur" dedi. Prof. llhan Kayan, tüm öğre- tim üyelerini en çok üzen konu- nun ise bu kadar önemli değişik- likler yapıhrken kendilerinin gö- rüşlerinin bile alınmaması oldu- ğunu söyledi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Ak- gün, özel statu ile universitelere mali ve idari özerklik geleceği- ni söyledi. Kanunun Resmi Ga- zete*de nasıl yayımlanacağım bilmediklerini beUrten Prof. Dr. Akgün, şu anda idari kadrola- nnda büyük boşluklar olduğu- nu, bunu devletten almak için büyük çaba gösterdiklerini, an- cak özel statü ile bu sorunlann ortadan kalkacağını bildirdi. Prof. Akgun, özel statülü üni- vershelerde rnali özerkliğin bü- yük yarar sağlayacağmı da vur- gulayarak "Özel statüde üzerin- de tartışılan konu mutevelli he- yetidir. O hususta hiçbir fikrim yok. Benim inandığım bir şey üniversitenin özel statü kazanarak mütevelli heyetlerinin yönetimine geçirilmek istenmesi, akademik çevrelerde değişik yonımlara yol açıyor. Öğretim Üyeleri Derneği girişimi 'alaturka kurnazlık' olarak niteledi. var. Hangi şekil olursa olsun, hangi kannn olursa olsun, han- gi yönetmelik olursa olsun, önenüi olan bunlar degil bunlan uygulayanlardır. Eğer iyi sekil- de uygulanırsa sonuç iyi, kötü uygulanırsa sonuç kötü olur" dedi. Istanbul'daki Üniversite öğ- retim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Burhan Şe- natalar, belirli üniversitelerin özel statüye geçirilmelerini ve YÖK'ün mülkiyetindeki bazı ta- şınmazlann Bilkent'e devri ile il- gili girişimleri "son derece yanlış" diye değerlendirdi. Prof. Şenatalar'ın bu konudaki görüş- leri şöyle: "Seçime 10 gün kala bu ka- dar kapsamlı adımlar atmaya ne Turgut Ozal'ın, ne hükümetin ne de thsan Dogramaa'nın hak- kı var. 2 hafta sonra Turkiye'de yeni bir hükumet olacak, yeni bir dönem başlayacak. Demok- rasiye asgari saygıa olan kişiler, seçime 10 gün kala bu gibi işle- re girişmezler. Burada yangın- dan mal kaçınna zihniyeti var. ''Daha dofrusu pek alaturka bir kurnazlık var. Auşügımız türden bir iş bitiricirik var. Bu olayda rol alan kişilerin tümu demok- rasiye inançszlıklannı ortaya koynıuş oluyorlar. Bu olay YOK düzeninin bir an önce kaldınl- ması gerektiginin yeni bir kanı- tıdır." tzmir Üniversiteleri öğretim Elemanlan Derneği Başkanı Doç. Dr. Dogan Özlem de üni- versiteler üzerinde yapılan yeni uygulamalann kamuoyuna bir reform olarak sunulduğunu, an- cak bunun bir reform değil özel statülü üniversitenin devletin özelleştirihne cabalarının bir adımı olduğunu söyledi. Doç. Dr. özlem, "Özel statülü üni- versite ile üniversite oligarşiye, para babalanna teslim edilmis- tir. tsadamlannın başımıza mü- tevelli he>et olarak gelmesi üni- versitelerin zenginlere peşkeş ce- kilmesinden başka bir sonuç do- ğunnayacak. Endişelerimizden en büyüğu budur" dedi. Boğaziçi Üniversitesi'nde öğ- renim gören bir grup öğrenci ile bu konu üzerine konuştuk. Iş- letme Fakültesi 4. sınıf öğrenci- si Nügttn Mandırahoglu, üniver- sitelerin bilim yuvası olduklan- nın unutuhnamasmı vurguluyor. Universitelere kaynak yaratılma- sı gerektiğine, kaliteh' eğitim için mali kaynaklara sahip olunma- smın önemine işaret eden Man- dıralıoğlu, "Üniversitelerde öz- gttr düşüncenİD ve özgür üreti- min kaybolmaması gerekir" diyor. Işletme Fakültesi 3. sımf öğ- rencisi Balkır Zıhnalı, oluşturu- lacak üst yönetim kurulunun, okul yapısına yabancı olmama- sı, Boğaziçi Üniversitesi köken- li olması halinde yararh olacağı inancında. Işletme Fakültesi 3. sımf öğ- rencisi Murat Öngör, "özel sta- tu"yü "Pandoranm kutusu"na benzetiyor. By-pass oldıılaı; şimdi 1 yaşındalarHepsinin şikâyeti kalplerindendi. Düne kadar geceleri ani krizlerle uyanıyorlardı. Oysa şimdi dünyaya yeniden gelmiş gibiler. TAYFUN GÖNÜLLÜ Geceleri ani krizlerle uyanıyorlardı. Çoğu za- man acılar içindeydiler. Onlannki, ölümle iç içe bir yaşamdı, tam anlamıyla bir kâbustu. "Aca- ba nerede ve ne zaman son nefesimi vereceğim endişesi içindeydiler. Daha düne kadar böyle yaşıyorlar, böyle dü- şünuyorlardı. Oysa şimdi hiçbir problemleri yok. Dunyaya yeni gelmiş gibiler. Önlerindeki sala- taya korkusuzca çatallanm batınp zevkle rakı kadehlerini yudumluyorlar. Hepsi şen kahkaha- lar atıyorlar. Kendilerini '1" yaşında hissediyorlar, amager- çek yaşları 35 ile 60 arasında. Hepsinin şikâyeti kalplerindendi. Şimdi hepsinin ortak yanı kro- ner by-pass ameliyatı olmalan. By-pass olanlardan biri de Önöl Tanm. Dü- şünmüş taşmmış by-pass olanlan bir araya top- lamaya karar vermiş. Sonunda Tanm onlarca by- passhya ulaşarak bir yemek duzenlemeyi ba- şardı. Tanm, yemeği açış konuşmasında "Amacunız doktorumuzla farklı bir ortamda sağlıklı bir şe- kilde sohbet etmek" diyerek kendilerini ameli- yat eden Doç. Dr. Bingür Sönmez ve ekibine "Sizlere minnettanz, sizi seviyonız. Bize aynca- lıklı hasta olmanın lezzetini tattırdınız" dedi. Doçent Bingür Sönmez de "Şimdi önünuzde tereyagı var. Yiyebflirsiniz. Hatta birer kadeh ra- kı bile içebibrsiniz. Çünkü doktor kontroliinde- siniz" dedi. Onlar yemeklerini yerken biz de by-passlılarla ameliyat öncesini ve sonrasım konuştuk. Süleyman Akın 1932 doğumlu. 29 Aralık 1990'da by-pass olmuş. Ameliyat olana kadar- ki zamanı kısaca özetliyor: "Geceleri çok kütüydüm.Tuvaletten yataga ge- Hnceye kadar terler içinde kalıyordum. Yokuş çı- kamıyordum. 5-6 kiloyu zor kaldırıyordum." Akın, birasından bir yudum aldıktan sonra da şimdiki durumunu anlatıyor: "Hastaneden aynlır aynlmaz önce gözlükle- rimi attım. Çünkü gozluksuz yüruyemiyordum, bir şey okuyamıyordum. Ameliyatla birlikte gö- züm de iyiteşti. Şimdi 40-50 kiloyu bile kaldıra- bilirim. Ameliyat sonrası ilk 1 ay diyet uygula- dık. Ama şimdilerde biraz gevşettik, kaçamak- lar yapıyoruz. Konu komşu merak ediyormuş, 'Bu adama ne oldu' diye. Cevat Süzen bir işadamı ve 61 yaşında. 4 Ara- lık 1990'da 4 daman değişmiş. "Delikanh" iz- lenimi veriyor ve "Doktorum şimdi tekrar ame- liyat olacaksın dese tekrar yatanm" diyor. Eşi Şaziye Süzen hemen "Allah korusun, öyle şey olur mu" diye endişesini belirîiyor. GeneUikle by-pass ameliyatlarından sonra en çok konuşulan konulardan biri de "sinirlilik." Doç. Bingür Sönmez, "Tabii her şeyin olduğu gibi bu ameliyatın da bir yan etkisi vardır. Si- nirlilik dogal. Ama geçicidir" diyor. Bu soruyu hastalara yönelttiğünizde sinirlilik- lerini gizlemiyorlar. Ama hepsi geçici olduğuna inanıyor. 1935 doğumlu ve 4 daman degisen bayan Ay- han Ipek'in kızı lnci Alp annesinin sinirliliğini şöyle anlatıyor: "Çok hassas. Basit şeyleri konu ediyor, sinir- leniyor. Ama bnnu kendisi de biliyor." Hastalan ameliyat eden Doç. Dr. Bingür Sön- mez ise ameliyat sonrası sinirlilik üzerine görüş- lerini şöyle açıkhyor: "Bu insanlar ciddi bir ölüm korkusnyla yaşı- yorlar. Ameliyatla birlikte bu bir anda yok olu- yor. Zaten ameliyat öncesi yaşamlannda da si- nirii ve stresliler. Olay bir trafik kazası gibi. Ani bir olay. Yaşamla ölüm arasında gidip gelmek gibi. Dengeyi sağlayamryorlar." "Ameliyat sonrasında özellikle hastalannıza ne öneriyorsunuz" sorusuna Sönmez, "Hasta- lanma rakı için diyorum içiyorlar. Hovardalık yapın diyorum yapıyoriar. Sigara içmeyin diyo- rum içiyorlar" yanıtını veriyor. Hastalann ameliyat sonrasında yaşama daha güçlu başladıklanm, bunun da "sinirli, saldır- gan, kıncı" olmalanna yol açtığmı belirten Sön- mez, hasta ailelerine de şu öneriyi yapıyor: "Bu hastalann arasında eşlerinden boşanan, iş ortaklanndan ayrılanlar var. Hasta aileleri ve etrahndakiler sabıriı olmaular. Ameliyattan son- ra onlara 6 ay sabır göstermeleri gerekir. Sonra hastalar psikolojik dengelerini sağlayacaklar- dır." sınav • ANKARA (AA) — İstanbul Üniversitesi Fen ve Işletme Fakültelerinde, Yükseköğretim Kanunu'ndan sonra konulan zorunlu ve seçmeli derslerin okutulacağı yıl ve saatleri beürlendi. IÜ Fen ve Işletme Fakülteleri öğretim ve Sınav Yönetmehği'nde yapılan değişikükler dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giıdi. Değisikliğe göre fen ve işletme fakültelerinde zorunlu olarak okutulan Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi dersi ilk 4 yanyılda 60 ders saati, Türk dili ve yabana dil dersleri de ilk 2 yanyılda 60'ar ders saati olarak okutulacak. Seçmeli derslerden beden eğitimi, guzel sanatlar dallanndaki derslerden biri ilk 4 yanyılda 56 ders saati olarak, üniversite senatosunca belirlenen süre ve programa göre işlenecek. Şapkalar yangtı • tstanbul Haber Servisi \ — VAKKO'nun 1938 yıhnda kurulan Şen Şapka Mağazası'ndan satın alınmış olması zorunlu şapkalar arasında düzenlediği yanşmaya katılan 150'nin üzerinde hanım, Vitah Hakko'nun önlemesiyle 33'e indirildi ve bunlann sahip olduğu şapkalar Vakko, Beyoğlu Mağazası'nda sergilenmeye başlandı. Dün düzenlenen defılede mankenler davetülere eski "şen şapka"lann yanı sıra __ modern şapkalar da sundular. 19 ekime kadar tstanbul, daha sonra ise Ankara ve lzmir'de sergilenecek olan şen şapkalar arasmda yapılacak olan oylamada birinci olan şapkamn sahibi 5 milyon, ikincisi ise 3 milyon lira değerinde Vakko Hediye Çeki kazanacaklar. 5 Yımanlı • MUGLA (AA) — Yunanistan'dan deniz yoluyla kaçak giriş yapan 5 Yunanh, Muğla'mn Bodrum ilçesinde gözaltına ahndı. AA muhabirinin, Muğla tl Jandarma Alay , Komutanhğı'ndan aldığı bilgiye göre 2'si kadın, 5 Yunanhmn Istanköy Adası'ndan bir tekne ile açüarak Bodrum ilçesine bağlı Turgutreis kasabasında geldikleri tespit edildi. \Z
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle