Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 OCAK 1991* + 719
ÎNGtLTERE'DEFIRTINA — Ingiltere'nin kuzeybatı kesim-
leri hızı saatte 160 km'ye ulaşan fırtınanın etkisinde kaldı.
Fırtınanın etkisiyle kıyıya vuran dev dalgalann boyu, kıvı-
daki evlerin çatısına ulaşıyordu. Hava tahmin raportan, ın-
giltere Adalan'nı etkisi altına alan fırtınanın bir süre daha
devam edeceğini belirtiyoriar. (Fotoğraf: AP)
Greenpeace
Mitterrand'a
mektııp
gönderdi
SIDNEY (AA) — Dünyanm
en etkili çevre koruma örgütü
olan Greenpeace, Fransa Cum-
hurbaşkanı François Mitter-
rand'a mektup gönderdi. Mek-
tup, Greenpeace'in Fransa Gru-
bu Başkanı Alain Connan tara-
fından Fransa'nın nükleer dene-
meler yaptığı Pasifık'teki Muru-
roa Adası açıklannda Greenpe-
ace gemisi Fand'ı izleyen Fran-
sız donanmasından bir geminin
komutamna verildi. Greenpea-
ce, mektupta Mitterrand'dan ya-
kında New York'ta başlayacak
tüm nükleer denemelerin yasak-
lanması konulu uluslararası top-
lantıya Fransa'nın da katılması-
nı istiyor.
YANGIN SÖNDLRME ROBOTU — Tokyo'da 'İtfaiye
Günii" dolayısıyla düzenlenen gösteride, "Gökkuşagı S" adlı
uzaktan kumandalı yangın söndürme robotu halka gösteril-
di. Robotun patlayıcıların ve karmaşık yangınların sondiı-
rülmesi amacıyla geliştirildiği açıklandı. (Fotograf: AP)
Lüksemburglu
parlamenterler
IstanbuTu
gezdi
İSTANBL'L (AA) — Dışişle-
ri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alp-
temoçin'in resmi konuğu olarak
Türkiye'de bulunan 6 kişilik
Luksemburg parlamento heyeti
Istanbul'un tarihi ve turistik yer-
lerini gezdi. Emile Krieps, Henri
Grethen, Rene Hengel, Jean As-
selborn, Alphonsa Theis ve Er-
nest Mühlen'den oluşan heyet,
ilk olarak Sultanahmet Camisi-
ni gezdi. Daha sonra Topkapı
Sarayı'm ziyaret eden heyet üye-
leri, öğle yemeğini Konyaü Res-
taurant'ta yediler. Bugün Rume-
lihisarı ve Yıldız Parkı'nı geze-
cek olan heyet üyeleri, öğle ye-
meğinde ise İKV ve TUSİAD
yetkilileriyle bir araya gelecekler.
ŞAMPIYONANIN MADALYALARI — Avustralya, bu iil-
kede düzenlenen Diinya Yüzme Şampiyonası'mn galiplerine
veritecek 303 madaly-ayı korumak için ordudan bir subayı gö-
revlendirdi. Duzen.eme komitesi de galiplere madalyaun yanı
sıra Avustralya tipi bir şapka hediye edecek. (Fotograf: AFP)
HABERLERİN DEVAMI
Yangına Körükle Gitmek..
(Baştarafı 1. Sayfada)
lara dökülmüştür; sinirler son derece gergin,
ortam elektriklıdir. Boylesı koşullarda bir dev-
letin başına yaraşır davranış, anlayış göster-
mektir, yatıştıncı olmaktır, uzlaşmanın erde-
minden söz etmektır. Bu gibi durumlarda bir
cumhurbaşkanına başka türlü davranmak
yakışmaz kesinlikle.
Oysa Sayın Özal bunun tam tersi bir yak-
laşımı benimsemiştir. Bir devlet başkanı gi-
bi değil, kraldan çok kralcı bir işveren vekili
gibi davranmıştır.
Yazık.
Öyle sanıyoruz ki Çankaya'nın tutumu ol-
muştur, dünkü gelişmelere de damgasını vu-
ran, işlerin kilitlenmesine neden olan.
Belki de Başbakan Akbulut'un aklı bir kez
daha çelinmiştir.
Sayın Akbulut, Sabah gazetesinde dün ya-
yımlanan söyieşisinin bir yerinde şöyle de-
miş:
"Ben işe başında girseydim bu meseleyi
çok daha önce çözebilirdik. Ben psikolojik
faktörde devreye girdim. Aslında bu iş Abant'-
ta bitmişti, ama hernedense Ankara'da aklı-
mı çeldiler herhalde."
Başbakan bu sözleri cuma akşamı, yani
maden işçilerinin lideri Şemsi Denizer'le ya-
pacağı Bolu aörüşmesinden bir akşam ön-
ce söylemiş.
Ama ertesi sabah anlaşılan, yine aklı çe-
linmiş olarak Bolu'ya gitmiş. Herhangi bir ye-
ni parasal öneri olmaksızın masaya oturup,
işçi liderinden madencileri dağıtmasını isle-
miş. Herkes sanki hiçbir şey olmamışçası-
na Zonguldak'a dönecek, ondan sonra da
görüşmeler başlayacaktı; böyle buyurmuş...
O ana kadar olan bitenden, kitle psikolo-
jisinden bu denli nasipsizlik gerçekten şaştr-
tıcıdtr.
Böylesine yanılgılarla dolu bir yaklaşımla
eşzamanlı olarak da Cumhurbaşkanı'nın kış-
kırtıcı açıklamaları gelmiş, dün de madenci-
nin önüne £-5 barikatı dikilmiştir.
İktidar bununla da yetinmemiş, madenci-
yi kuşatmaya yönelmiştir. Genel Maden-İş
Başkanı Denizer dün akşam bu durumdan
şöyle yakınmıştır: "Her tarafımızı polis vejan-
darmayla kuşattılar. İlaç dahi geçirmek iste-
miyorlar. Çadır ve battaniyeyi de engelliyor-
lar, yemeği de engellemek istiyoriar. Biz yi-
ne sakiniz, hiçbir tahrike kapılmadık".
İnsanın aklına komplo teorileri geliyor. Bir
an düşünüyor, acaba bir gizli el, adım adım
bir çatışmaya dogru mu götürüyor büyük yü-
rüyüşü diye...
Ihtimal vermek istemiyoruz ama, ipin ucu-
nun her an kaçabileceği kaygısını taşıyoruz.
Şimdi, Ankara'ya giden E-5 karayoluna
sekiz on kilometre kala, Deller deresi ile Yı-
lancık köprüsü mevkiinde madencilere kar-
şı çevik kuvvet ve jandarma barikat kurrnuş
durumda.
İki taraf burun buruna, gerilimli bekleyiş
sürüyordu, biz bu satıriarı yazarken.
Ankara'dan gelen haberler ise siyasal ik-
tidarın katı tutumunu devam ettirdiğini gös-
teriyordu. Bir kilitlenme söz konusuydu. "Ön-
ce madenci dağılsın!" tavrını sürdürüyordu
iktidar.
Bize kalırsa, diyalog kapısını açmak artık
hükümet kanadının elindedir. Madenci ba-
rikatta beklerken, görüşme masasına oturu-
labilir. ,
Neden olmasın?
Herhalde bunun ilk koşulu, Sayın Akbu-
lut'un aklının bir daha çelinmemesıdir!
Uzlaşma yölunu açmak için Ankara'nın
esneklik göstşrmesi gerekiyor; ilk adım Sa-
yın Akbulut'tan gelmeli.
ABD ve Irak sert havada Yürüyüşe barikat
Çevik Kuvvet Türkiye'de
(Baştarafı 1. Sayfada)
Mirage-5 uçağı ise bugün Türki-
ye'de olacak. Bierset Üssü'nde
' uçaklann hareketinden önce dü-
zenlenen törende, eşleri ve ço-
cukları pilotlan göz>
r
aşları için-
de uğurladılar.
Törenden sonra bir açıklama
' yapan Belçika Hava Kuvvetleri
' Komutanı General Moriau,
Mirage-5'lerin eski ve hurda ol-
duğuna ilişkin haberler hakkın-
da, "Ben bu uçaklara yüzde yüz
garanti veriyorum. Mirage-5'-
' lerde savaş anında hiçbir prob-
'lem çıkmaz" dedi.
"• Bierset'den dün hareket eden
uçaklar Yunanistan'ın Amen-
dola Üssü'ne geldiler. Geceyi
Amendola'da geçiren
Mirage-5'ler bugun buradan ha-
reket ederek Bahkesir'e gelecek-
ler. Belçika Hava Kuvvetleri'ne
ait uçaklann daha sonra konuş-
landırılacaklan üslere gidecek-
leri öğrenildi. Edinilen bilgiye
göre Mirage-5'ler Diyarbakır'-
daki Üs'te konuşlandırılacaklar.
Genelkurmay yetkilileri, AA
muhabirinin sorusu üzerine, Çe-
vik Kuvvet uçaklanrun daha ön-
ceden planlanan yerlere geldik-
lerini belirttiler.
NATO Çevik Kuvveti'nin ko-
naklayacağı Diyarbakır'daki 4
turistik otelde 314 kişilik yer
aynldı.
Bugünden itibaren 15 günlük
süreyi kapsayacak rezervasyo-
nun Belçika'dan yapıldığı öğre-
nildi. Bunlardan 12 kişilik Bel-
çikalı yer personeli dün Diyar-
bakır'a geldi. Kent merkezinde-
ki çeşitli otellere yerleştirilen
Belçikalı yer personelinin sayı-
sı, önceki gün gelenlerle birlik-
te 26'ya yukseldi. Bugün 42 Bel-
çikalı yer personelinin daha Di-
yarbakır'a gelmesi bekleniyor.
Güney İlleri Büromuzun ha-
berine göre, Çevik Kuvvet'e ait
uçaklann Türkiye'ye gelmeye
başlamaları ile birlikte üslerde
yoğun bir hareketlilik başladı.
Incirlik ortak savunma tesisle-
rindeki Türk ve ABD hava kuv-
vetlerine bağlı savaş uçaklannın
eğitim uçuşları sürüyor. İncir-
lik'te halen ABD Hava Kuvvet-
leri'ne ait F-lll, F-16 ve F-15
uçaklarından oluşan 3 filo bu-
lunuyor.
Bu arada Incirlik'te görevli
ABD'li personel ailelerinin ara-
hklı olarak turizm yörelerine
kaydınldığı öğrenildi. ABD'li
personel ailelerinin Italya'nın
Sicilya Adası, Atina ve Frank-
furt başta olmak üzere savaş ris-
ki olmayan yerlere gönderildiği
öğrenildi. Edinilen bilgiye göre
bazıları da Izmir, Ankara ve Is-
tanbul olmak üzere bölgeden
uzak kentlere gittiler.
Ailelerin aynlmalanyla bbşa-
lan lojmanlara ABD'li askeri
uzmanların yerleştirildikleri be-
lirtiliyor. ABD'nin Almanya'-
daki Pittsburg Üssü'nden son
iki hafta içerisinde iki parti ha-
linde 500 kadar askeri teknisyen
İncirlik'e geldi.
Bu arada, AA'nın Amerikan
haber ajansı AP'ye dayanarak
verdiği habere göre, Bağdat'ta-
ki diplomatlar, savaş çıkması
durumunda ikinci cephe olabi-
leceği sanılan Türkiye sınınna,
Irak'ın 8 tümen daha asker gön-
derdiğini kaydettiler.
(Baftarafı 1. Sayfada)
Saddam'ın Kuveyt'i koruma-
larının yanında Filistin'i de kur-
tarmakta kararlı olduklarını
söylemesi gözlemcilerin dikka-
tini çekti. "ABD'nin temsil etti-
gi zulüm karşısında sav-aşın kı-
sa olmasının beklenmediğini"
söyleyen Saddam, Kuveyt'in
"Irak'ın 19. ili olduğu" yolun-
daki iddiasını yıneledi.
Saddam Hüseyin, Ortadoğu
sorunlarının ayn ayrı değerlen-
dirilmesinin, Ortadoğu'da emel-
leri olanlara karşı güçleri bölme
ve etkisizleştirme anlamına ge-
leceğini savundu.
Saddam Hüseyin, 1 müyon-
luk Irak ordusunun böyle bir sa-
vaşa sanılandan daha hazır du-
rumda bulunduğunu, hızlı ileti-
şim, seferberlik ve askeri lojis-
tik olanağına sahip olduklarını
belirterek "Irak Silahlı Kuvvet-
leri, feda edilecek şeylere rağ-
men, misyonlanna ve miıcade-
lelerine inanıyorlar" dedi.
Saddam, Kuveyt'ten çekilmesi
için tanınan son tarih 15 ocağa
değinmediği konuşmasını, "Fi-
listin'i ve Golan Tepeleri'ni kur-
tarmak için yapılacak bu sava-
şın bir güniinü yaşamak, ina-
nanlar için onur olacaktır" soz-
leri ile tamamladı.
"Savaş Uanı"
Israil Dışişleri Bakanı David
Levy, Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin'in dün sabah yap-
tığı konuşmayı "savaş ilanı"
olarak niteledi. Levy, Bakanlar
Kurulu toplantısından sonra
radyoda yaptığı açıklamada,
"Bu konuşma bir savaş ilanıdır
vc tam bir uzlaşmazlıgı yansıtı-
yor" dedi ve sozlerini şöyle sür-
dürdü:
"Irak'ın tehditlerini hafıfe al-
marnaiıyız. Saddam Hüseyine
savaş ilan etmiyoruz, ancak bi-
ze saldırmaya ciiret ederse
Irak'a iki misli şiddetle cevap
veririz. Peygamber değilim, ke-
hanette bulunamam, ama bu
adam fıkir degiştirebilir ve Ku-
veyi'ten çekilebilir ya da çekile-
cegini açıklayabilir. O zaman
biz de Bab Şeria ve Gazze'den
çekilmemiz için uluslararası bir
baskı ile karşı karşıya kalabili-
riz."
"Durum çok kritik"
Riyad'da bir araya gelen Su-
udi Arabistan, Mısır, Suriye ve
Yugoslavya dışişleri bakanlan,
"Körfez'de durumun çok kritik
olduğu" görüşünde birleştiler.
Yugoslav Haber Ajansı
TANJUG'un bildirdiğine göre
Yugoslavya Dışişleri Bakanı Bu-
dimir Loncar'ın, bağlantısızlar
hareketinin sözcüsü olarak böl-
gede sürdürdüğü barış girişim-
leri çerçevesinde gerçekleştirilen
Sayın Doktorve Eczacılara
Antiseptik sikatrizan
BEFANTHENE% 0.5 klorheksidin HCI + % 5 dekspantenol
üretilerek piyasaya verilmiştir.
Ticari şekli: 30 gr krem
(R) = Tescilli Marka
Roche)> Roche Mustahzarları Sanayi A.Ş., P.K.: 16 - 80622 Levent / İstanbul
toplantıda, Suudi Arabistan Dı-
şişleri Bakanı Suud El Faysal,
Mısırlı meslektaşı tsmet Abdül-'
mecit, Suriye Dışişleri Bakanı
Faruk El Şara, "FUistin sorunu-
nun Körfez krizine bağlanarna-
yacağı ve Körfez krizinin
çözumunde bir koşul olarak
kullanamayacağı" konusunda
tam bir görüş birliği sağladılar.
Baker'ın gezisi başladı
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, dun Avrupa'ya gitmek
üzere ABD'den aynldı. Çar-
şamba gunü İsviçre'nin Cenev-
re kentinde, Irak Dışişleri
Bakanı Tank Aziz'le buluşacak
olan Baker, daha önce Londra,
Paris ve Bonn'a uğrayacak. Ba-
ker, Tarık Aziz'le görüştükten
sonra da Ankara, Riyad, Abu
Dabi, Kahire ve Şam'ı ziyaret
edecek.
Tavize hazır mı?
Başkan Bush ve Saddam Hü-
seyin karşılıklı olarak sert ko-
nuşmalar yaparken Saddam'ın
ozel görüşmelerde KuvTet konu-
sunda taviz verebileceğini söyle-
diğine ilişkin haberler çıkıyor.
AP'nin Bağdat kaynakh ha-
berine göre adının açıklanması-
nı istemeyen bir Fransız diplo-
mat Saddam'ın "Batı'nın taviz
vermesi karşılığında kendisinin
de taviz verebileceğini" soyledi-
ğini one surdu.
"Bush küstah"
Irak Enformasyon Bakanı
Latif Jassim, Başkan Bush'u
küstahlıkla suçladı. Jassim,
Bush'un önceki gün yaptığı ko-
nuşmayt karşılık olarak verdiği
demeçte "Bush'un konuşması
küstahlığını ve saldırganlığını
gösteriyor" dedi.
Halka stok çağrısı
Bu arada Irak Petrol Bakan-
lığı, kış mevsimini gerekçe gös-
tererek halkı başta benzin olmak
üzere petrol ürünleri stoklama-
ya çağırdı. Bakanlık tarafından
yayımlanan bildiride, "Iraklılar,
kış mevsimi için ihtiyat olarak
gazyağı. mazot ve benzin stoku
yapmalıdır" denildi.
İngütere Basbakanı John Ma-
jor, ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker'ın Irak Dışişleri Ba-
kanı Tarık Aziz ile 9 ocakta Ce-
nevre'de yapacağı görüşme sıra-
sında "Irak'a aniaşma
önermeyecegini" soyledi.
Major, "Saddam Hüseyin'in
önce çok ciddi olduğumuzu da-
ha sonra da Kuveyt'ten koşulsuz
ve tamamen çekilirse kendisine
- saldırmayacağımızı anlaması zo-
runludur. Ona birinin bunları
kesin ve net biçimde anlatması
gerek. Bildiğim kadanyla da Ja-
mes Baker ona bunu
söyleyecek" dedi.
İngiltere Savunma Bakanlığı1
nın Körfez'de bir savaş çıktığı
takdirde bölgede bulunan her
iki İngiliz askerinden birinin
öleceği ya da yaralanacağı yo-
lunda hesaplar yaptığı bildiril-
di.
Pakistan hükümetinin Körfez
bölgesinde üslendirilen 5.000 as-
kerine ek olarak 5.000 asker da-
ha göndermeye hazırlandığı bil-
dirildi.
ABD kamuoyu
Amerikan kamuoyunun yan-
sının Suudi Arabistan ve Kör-
fez'deki Amerikan askerlerinin
"büyuk olasılıkla" savaşacağını
duşunduğü bildirildi.
Newsw«ek dergisinin yaptırdı-
ğı kamuoyu araştırmasına göre
geçen ay bu şekilde düşünenler
yüzde 31'i aşmıyordu.
Kamuoyu araştırmasına göre
Amerikalıların yüzde 61'i, Irak-
ın Kuveyt'ten çekilmemesi halin-
de Amerikan askerlerinin savaş-
ması gerektiğini düşunuyor. Bu-
nun şu ana kadarki en yüksek
rakam olduğu kaydediliyor.
Inönü ve Özçeri
Suriye'ye gidiyor
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönii, yarın Suriye Devlet Baş-
kanı Hafız Esad'ın davetlisi ola-
rak Şam'a gidiyor. lnönü'ye göl-
ge savunma bakanı Erol Agagil
ve SHP Dış İlişkiler Danışmanı
Mithat Sirmen eşlik edecek.
Inönü'nün Suriye gezisi sırasın-
da Dışişleri Bakanlığı Müsteşa-
rı Tugay Özçeri de aynı ülkede
olacak. Dışişleri yetkilileri iki zi-
yaretin çakışmasının rastlantı ol-
duğunu söylediler.
(Başıarafı 1. Sayfada)
yok" diye çınladı.
Denizer bu arada "Bayan ar-
kadaşların geriye dönmelerini
istiyonım" deyince sert bir tep-
kiyle karşılaştı. Kadınlar "Dö-
nüş yok, kadınlar korktu dön-
dii derler. Geri dönmeyiz" diye
karşılık verdiler.
Denizer konuşmasında "Kızı-
lay, Kızılhaç ve Türk halkından
bannma ve yiyecek yardım cağ-
nsı"nı yineledi ve şöyle devam
etti:
"Hak miicadelesi veriyoruz.
Akşam TV'de Özal'ı dinlediniz.
Bizi tahrik edip devletle karşı
karşıya getiriyor. Biz dövüşmek
istemiyoruz. Biz kimsenin bur-
nunun kanamasım istemiyoruz.
Asker ve polisle alıp veremedi-
gimiz yok. Onlar bizim kardeş-
lerimiz. Çatışmak istemiyoruz.
Yüriiyuşümüze devam ediyo-
ruı."
Denizer, madencilere "dikkat-
li olmalan, kendi işaretleri doğ-
rultusunda davranmalan" uya-
nsında bulunduktan sonra "yü-
riiyüse geçilmesi talimatını"
verdi.
Bu arada Zonguldak'tan çev-
re ilçe ve köylerden araçlarla
madencilere battaniye, giyecek
ve yiyecek yardımı akarken, çok
sayıda yurttaşın da yürüyüşçü-
lere katıldığı gözlendi.
Saat 10.15 sıralannda önde
Genel Maden-tş Başkanı ve yö-
neticileri, hemen arkasında İco-
nuk sendikacılar ve parlamen-
terler biçiminde sıralanarak yu-
rüyüşe başlandı. Yürüyüş bo-
yunca "Bir kara, iki kara, iiç ka-
ra, geliyonız Ankara', "Vur vur
MeâH, Çankaya dinle^n". "1
ocak, 2 ocak, 3 ocak, 4 ocak, za-
fer günü olacak" diye sloganlar
atıldı ve Özal'ı eleştiren türkü-
ler söylendi. Kilometrelerce
uzunluğunda ve ilk gündeki ka-
tılımdan daha fazla katılımın
gözlendiği yürüyüşte, Zongul-
dak'tan destek için gelen çeşitli
mesleklerden yurttaşlar yer aldı.
Bu arada bir kişinin donma
noktasında bulunarak hastane-
ye kaldırıldığı, bir işçinin de
apantisit nedeniyle ameliyata
göturüldüğü öğrenildi.
Yüruyüş sırasında sendikacı-
lara, Çaycuma ve Devrek ile
Zonguldak bağlantısının Zon-
guldak Valisi'nin emri üzerine
polis ve jandarma taraf ından
barikat kurularak kapatıldığı ve
Zonguldaklıların geçişinin en-
gellendiği bilgisi geldi. Bu ne-
denle 5-10 bin kişilik bir işçi gru-
bunun da yüriiytişe katılamadığı
bildirildi.
Barikat
İlk grup madenciler, yaklaşık
13.30'a doğru Mengen'e 12 kilo-
metre uzaklıktaki Mengen Or-
man Işletmeleri Müdürlüğü'ne
bağlı Girgine olarak adlandın-
lan mevkiye geldiklerinde büyuk
bir barikatla karşılaştılar. Yak-
laşık 800 jandarma komandosu
ile İstanbul, Balıkesir, Bolu, lz-
mir ve Samsun'dan getirilen
1500 çevik kuvvetin iki dozer,
bir su sıkma aracı ve bir pâjızer-
le birlikte Deller Deresi üzerin-
deki Yılancık Köprüsü'nde kur-
dukları barikata 200 metre kala
yürüyüş durdu.
Bolu Valisi'nin emriyle kurul-
duğu ileri sürulen barikat önün-
de biriken ilk grup, saat 14.30 sı-
ralannda aralannda Denizer ile
konuk sendikacıların da bulun-
duğu ikinci grubu "Geliyor, ge-
liyor, madenciler geliyor" sloga-
nıyla karşıladı. Şemsi Denizer,
yanında bulunan komite üyele-
riyle birlikte dozerlere yaklaşa-
rak polis yetkililerine "Vali Bey
nerede?" diye sordu. Bu arada
barikatın karşı tarafından "ts-
tendiği takdirde Bolu Valisi'nin,
Denizer ve arkadaşlarını kabul
edeceği" bildirildi. Şemsi Deni-
zer çevik kuvvet mensuplannm
dozer üzerinden barikatı aşma-
sı istemini reddederek dozerlerin
arasından geçmeyi yeğledi.
İlk barikatın gerisindeki ikin-
ci köprünün de tutulduğu ve çe-
vik kuvvetin iki köprü arasma,
jandarma komandolarının da
köprü yanlarına yerleştirildiği,
bu arada köprüyü kapatmak
üzere tel örgülerin çekilmeye ha-
zır tutulduğu görüldü.
Denizer'in barikatı geçmesin-
den yaklaşık 5 dakika sonra ge-
riye dönen sendikanın Genel
Eğitim Sekreteri Sabri Cebecik,
Denizer'in ilgililerle görüşmeye
gittiğini söyledi. Bu arada Baş-
bakan Yıldırım Akbulut ile Ça-
lışma ve Sosval Güvenlik Baka-
nı İmren Aykut'un Ankara'dan
Denizer'le telefon görüşmesi
yapmak istediği öğrenildi. Go-
riişme isteğinin Denizer'e güven-
lik görevlilerince iletilmesi üze-
irine Genel Başkan Yeniçağa
PTTsine gitti. Denizer, buradan
Akbulut ve Aykut ile telefonla
görüştü. Akbulut ve Aykut'un
"yüriiyüşü durdurun, gönişme-
leri sürdiirelim" yolundaki öne-
risini kabul etmeyen Denizer, ye-
niden işçilerin yanına döndü.
Bu arada Zonguldak Beledi-
yesi'ne ait bir sağlık ekibiyle iki
cankurtaranın barikatın yanın-
da bekletildiği göruldu.
Yürüyüş kolunun önünde
bayrak taşıyan iki işçi, barikat-
lara 10 metre kadar yaklaşarak
durdu. Maden işçileri ise 100
metre geride ve zaman zaman
oturarak soğukta beklediler ve
sloganlarını sürdürdüler. Gü-
venlik kuvvetlerinin, işçilere yu-
muşak davranmaya özen göster-
dikleri dikkati çekti.
Akşam karanlığı basarken
bazı işçilerin Mengen'e ve civar
köylere dönmeye başladıkları
görülürken kalabalık bir grubun
da soğukta beklemeyi yeğledik-
leri dikkat çekti.
Denizer, saat 17.00'de işçilerin
arasına döndüğunde geceyi bu-
rada geçireceklerini bildirerek
yardım çağrısını yineledi. Deni-
zer şöyle konuştu:
"Her tarafımızı polis. ve jan-
darmayla kuşattılar. Bunlar bi-
zi burada muhasara altında tut-
mak istiyoriar. tlaç dahi geçir-
mek istemiyorlar. Çadır ve bat-
taniyeyi engelliyorlar. Yemeği de
engellemek istiyoriar Biz yine
sakiniz. Hiçbir tahrike kapıtmn-
dık. Burada konaklıyoruz. Bi-
zim sabrımızı taşırıyorlar. Sab-
rtmız taştığında onlar kaçmış
olurlar. Görüşmeye her zaman
açığız. Teklif onlardan gelecek.
Güvence verecekler, ondan son-
ra göriişeceğiz. Güvence verme-
dikten sonra hiçbir şey olmaz."
Bir gazetecinin "Barikat açıl-
mazsa ne yapacaksınız" sorusu-
na Denizer, "Bir siire daha bek-
leriz. Zamanını tespit ederiz.
Ondan sonra ne yapacağımıza
karar veririz" yanıtını verdi.
Denizer, hükümetten herhan-
gi bir görüşme çağrısının yapıl-
nıası halinde bu çağrıya katılıp
katılmama konusundaki soruya
da "Biz artık oyalanmak istemi-
yoruz. Gerçekleri görecegiz.
Oyuna da gelmeyiz. Güvence
paradır, para onlarda. Onlar pa-
rayı verecek, bu iş bitecek."
Ateş yakarak ısındılar
Madenciler Denizer'in açıkla-
malarını "BarikatUn korkma-
yız, yann buradayız" sloganla-
n ile karşıladılar. Saat 17.30'dan
sonra işçiler, sendikalarımn ka-
rarı gereği barikatın önünde
ateşler yakarak beklemeye baş-
ladılar. Kadınlar ise araçlarla
Mengen'e gönderildiler. Konak-
lanılan yerin dar bir vadi olma-
sı yüzünden yakılan ateşlerden
rüzgârın etkisiyle boğulan du-
manlar işçileri büyük ölçüde ra-
hatsız etti. Bunun üzerine bari-
kattan üç kilometre kadar geri
çekilen işçiler, buradan Men-
gen'e kadar 10 kilometrelik yol
üzerine yayıldılar. Madenciler,
eksi 5 dereceye kadar düşen so-
ğukta ormandan topladıkları
odunları yakarak ve battaniye-
lere sarınarak sabaha kadar bek-
lediler. Aynı görünümün barika-
tı oluşturan güvenlik güçleri ta-
rafında da oluşması dikkat çek-
ti. Polisler bazı kuruluşlardan
sağlanan otobüslere bindirildi-
ler. Barikat alanı seyyar bir je-
neratörle aydınlatıldı.
Bu arada gündüz yapılan jan-
darma komandosu yığınağımn
gece daha da arttınldığı gozlen-
di.
Öte yandan işçilere ilaç, bat-
taniye, giyecek ve yiyecek taşıyan
araçların Mengen'de sıkı kont-
rolden geçirildiği, üst yoldan ge-
çirilmek istenen araçlann da Ye-
niçağa yol ayrımında durduru-
lup arandıktan sonra geri çevril-
diği göruldu.
Genel Maden-İş Sendikası yö-
neticileri, dün akşam Mengen'-
de yaptıkları toplantıdan sonra
eylem stratejisinde bir değişiklik
olmadığım belirterek, bu sabah
yeniden barikatın önünde top-
lanılacağını, bugünku eylem bi-
çiminin burada gözden geçirile-
bileceğini açıkladılar.
Ankara'da toplantı
Maden işçilerinin yürüyüşü
sürerken Ankara'da Içişleri Ba-
kanlığı'nda, Bakan Abdiilkadir
Aksu, Emniyet Genel Müdürü
Necati Bilican ve Jandarma Ge-
nel Komutanı Orgeneral Eşraf
Bitlis ile üst düzey bürokratlar
gün boyu süren toplantılar yap-
tılar. Toplantıda, yüriiyüşle ilgili
gelişmeler ve önlemler değerlen-
dirilerek, yapılan yürüyüşün
"seyahat amaçlı olmadıgı" ka-
rarına varıldı. "Kanunsuz
yürüyüş" yapan işçilerin E-5'e
çıkanlmaması konusunda gere-
ken önlemlerin alınması için
•valUdere talimat verilmesi" ka-
rarlaştırıldı.
Başbakan Yıldırım Akbulut
dünkü gelişmeleri Konut'tan iz-
ledi. Akbulut'un yanına dün öğ-
le saatlerinde devlet bakanlan
Cemil Çiçek ve Kemal Akkaya
ile Çalışma Bakanı İmren Aykut
geldiler. Akbulut, bakanlarla
durum değerlendirmesi yaptı.
İmren Aykut dün akşam
Cumhuriyet muhabirinin soru-
ları üzerine "Bu noktada artık
bir çözüm kalmadı. tşçilerin
dönmeteri bekleniyor. tşçilerin
üzerlerine gidilmedi, y üriiyüşle-
rine hiçbir şekilde müdahale
edilmedi. Artık hiçbir görüşme
yok. Ne demek yani! Herkes yü-
riisün. Yüriidükçe çık yukan,
yürüdükçe çık yukan. Böyle
toplu pazarlık yapılır mı? Gün-
lerden beri rica ediyorum, yal-
vanyorum, uyarıyorum. Yazık-
tır bu insanlara, sokaklara dök-
meyin diyorum. Zaten arada, bir
fark kalmadı ki" dedi.
Ölen yok
Bölgede 3 madencinin dona-
rak oldüğü yolundaki haberler
ilgililerce "asılsız" olarak nite-
lendirildi. Yalnızca bir madenci-
nin donma tehlikesi gecirdiği,
ancak tedaviye alındığı bildiril-
di. Bu arada, yürüyüşün ilk gü-
nü Devrek'te trafik kazasında
ölen TTK Kozlu Işletmesi'ne işçi
Recep An'm cenazesi dün Zon-
guldak'ta toprağa verildi.
Yardımlar
Madencilere, Etibank Zon-
guldak Şubesi 66-997 ve Emlak-
bank Zonguldak Gazipaşa Şu-
besi 1650 hesap numaralanna
para yardımının yapılabileceği
bildirildi. SHP İstanbul İl örgü-
tü, ilçe merkezleri ve Anakent
Belediyesi'nin başlattığı yardım
kampanyasında toplanan batta-
niye, giyecek ve gıda maddesi
dün akşam 3 kamyonla Zongul-
dak'a gönderildi. Ankara Ana-
kent Belediyesi de yardım kam-
panyası başlattı. Kızılay Genel
Müdür Yardımcısı Ender Tamer
dun akşam, Mengen Kamakam-
lığı'nın istemi üzerine 4 bin bat-
taniyenin gönderildiğini açıkla-
dı.
Kızılhaç'a çağn
Zonguldak'tan Ankara'ya yû-
rüyen madenciler için Uluslara-
rası Kızılhaç örgütü'ne acil yar-
dım çağrısı yapıldı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Genel Sekreteri Dr. Haldun
Özen, Uluslararası Kızılhaç Ör-
gütü'ne başvurarak Ankara'ya
doğru yürüyuşe başlayan maden
işçilerinin ihtiyaçlarının karşıla-
nabilmesi için Turk hükümeti-
ne baskı yapmasını istedi.
Dr. Haldun Özen, hükümetin
madencilere yardım ulaşmasım
engellediğini de öne sürdü.
Kamuda
3 Ocak
cezası
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Turk-İş'in 3 ocak genel
eylemine katılan işçiler, özellikle
kamu kesimı işyerlerinde çeşitli
cezalara çarptırılıyor. Türk-Iş
bölge temsilciliklerinden yazılı
bilgi istiyor.
Türk-Iş Genel Merkezi'ne
dün 3 ocak genel eylemi nede-
niyle işçilere verilen ceza ya da
soruşturmalara ilişkin bilgi akışı
oldu.
Edinilen bilgiye göre daha
çok kamu sektöni işyerlerinde
iki yevmiye kesme cezası öngo-
rülüyoT. Ayrıca bazı kamu işyer-
lerinde de kurum müfettişlerin-
ce idari soruşturma yapılması
sözkonusu oluyor. Örneğin, İs-
tanbul Belediyesi'nde de Bele-
diye-İş Sendikası'na üye işçilerin
savcıhk kanahyla ifadelerine
başvurulduğu bildirildi.