Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 31 OCAK 1991
Yitirdiğiıııiz
Muanımer Aksoy
Ona ve daha birçok değere olum kusan elleri ve bunları koruyan
ihanet odaklarını lanetlemenin, toplumun acılarını dindirmeye
yetmediğim, gorevli ve sorumlular -daha fazla gecikmeden- artık
arüamalıdırlar.
KÂZIM YENİCE Ttirk Hukuk Kurumu Başkanı
Bır yıl once, 31 Ocak 1990 gunu Prof Dr Mu-
ammer Aksoy'u, yerı doldurulmaz bır değerı yı-
tırdık Vıcdan ve ınsanlık yoksulu kara vureklı-
lerın kurşunları onu aramızdan aldı Toplumu-
na, ınsanlığa hep ıyı şevler vermeye adanmış bır
yaşama, tek çabası bu olan bır be>ne ve bunun
ıçın çarpan bır yureğe kıymanın hangı mantık-
sal açıklaması olabılır kı
Aksoy gıbı ulkenın seçkın evlatları bırer bırer
yok edılırken, her duzeyde görevlıler ınandırıcı-
Lğını çoktan yıtırmış, ıddıalı ın laflar sıralamakla
yetmıyorlar Bu sozler bır turlu eyleme dönuş-
medı, nedense ihanet odakianna bır turlu ulaşı-
lamadı
Art arda olaylann toplumda yarattığı korku
ve guvensızhğın, ıktıdann gözunde, sorumlu ba-
kanın ya da ustduzey yetkılılerın gorevlerınden
aynlmalarını gerektırecek bır ağırlığı bıle olma-
dı Recaı Zade Ekrem yıllar once "Baktım kı gı
den gıtmış, dunyadakıler hurrem (sevmçlı)/ Dev-
ran yıne ol devran, âlem yıne ol âlem" demıştı
Şımdı de gunler aylar -bır yenı acı yaşanana
kadar- bu mınval uzere surup gıdıyor
Bilim Adamı Aksoy
Muammer Aksoy çok yonlu, her yönuyle ge
nış boyutlu, az rastlanır bır değerdı Öncelıkle
bılım adamıydı Yeteneklerını ve yenılmez ırade
gücünu daha fakülte sıralarında kanıtlamıştı Bu-
yuk Hoca Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu, yazılann-
da buna ornekler verır Istanbul Hukuk Fakul-
tesını de bırıncılıkle bıtırecektı
Yurtdışında yaptığı eğıtımde aynı seçkınlığı ser-
gıledı "Evlıhk Dışı Çocuklar" konulu doktora
tezı, o gune kadar Isvıçre'de gorulmemış ıçerık-
te ve boyutlarda ıkı cıltlık bır yapıttı Ünlu Prof
Dr August Egger -sonraları bılım çevrelerınce
çokça başvurulan bu yapıt ıçın- çalışmalarının
yeterlılığını bırkaç kez Muammer Aksoy'a hatır-
latsa da o, yetkınlık yarışını sonuna kadar sür-
durmeye kararlıydı
Bılım adamı cıddıyetı, çalışkanlığı ve verımlı-
lığı, oğretım üyelığı dönemıyle sınırlı kalmayan,
tum yaşamını saran bır nıtelığıydı
Politika ve Yasama
Muammer Aksoy, Cumhurıyet Halk Partısı'n
de Partı Meclısı uyelığı ve mılletvekıllığı yaptı
Nerede ve kımlerle olursa olsun hep ıyı, doğru
ve ülke yararına olduğuna ınandıklarını söyledı
Yaşamımn her aşamasında, basında ve ılgıhlerın-
ce en çok arananlardan, gonlşlenne-yorumlarına
değer venlenlerden oldu
27 Mayıs dönemınde, Temsılcıler Meclısı'nde
Anayasa Komısyonu uyesı ve Genel Kurul'da ko-
mısyon sözcusudur Çalışmalan ve ınandırıcı ko-
nuşmalarıyla -1982 Anayasası'nın gözlerde daha
da buyuttuğu 1961 Anayasası'mn, bugun de de-
ğerınden bır şe> yıtırmeyen kımlığım bulmasın-
da en çok emeğı geçenlerden bınsi de kuşkusuz
Muammer Aksov'du
Sosyal etkinlikler
Muammer Aksoy alabıldığıne duyarlı bırısıy-
dı Yaşamı boyunca uğraşı, ulkenın ve bu ulke
ınsanlarımn genış boyutlu, cıddı sorunlan oldu
Çok enerjı ve zamanı, ustelık ağır bır malı yuku
gerektırse de oğretmen kıyımı, ıkı cıltlık bır ya-
pıtla Aksoy'un bu konuda kamuoyuna sesını du
yurmasına engel olamamıştı
Mıllı petrol-mıllı maden, onun basında, halk
onunde \e yargıda olumlu sonuç almaya çalıştı-
ğı en onemlı ulke sorunlarından bınsı oldu ben-
zen çabalarını burada saymakla tuketemem
Hatıp adamdı Guzel ve dolgun konuşurdu Fı-
zığı, aydınhk yuzu, ses tonu, jerınde jestlerı, ge-
nış kulturu hıtabette yardımcılarıydı Bana ka-
lırsa asıl gucu, coşkulu (heyecanlı) ve ıçtenlıklı
oluşundaydı Inandığı göruşlen çekınmeden sa-
v unur, dınleyenlen duşundumr, coşturur, hak et-
tığı alkışları toplardı Kaybedecek zamanı yok-
tu Dışarılarda ona kıtap dolu çantasıyla, koşar
halde rastlayabılırdınız
Avukat olarak doğrulann, haklılıklanna ınan-
dıklannın yanında olmaya ozen göstenrdı Öğ-
rencıymış, burokrat, emekçı, zengın ya da yok-
sulmuş aynmı yapmazdı Maddı şeylenn, gozun-
de fazla değerı yoktu Ad, para ya da sahte
unvan peşınde koşmadı Fazla doğrucu olduğu
ıçın çoğu kez "zulf-ı yâra" dokundu Olağanüs-
tu donemlerde de Aksoy'dan bunun hmcı alın-
maya kalkışıldı
Muammer Hoca, her seyden once ınançlı, bı-
ünçlı bır Ataturkçu ıdı Ataturk ılkelerıne ve dev-
rımlerıne, bılımın ışığında çağdaş yorumlar ge-
tıren gerçek bır aydındı Sosyal hukuk devletuıı,
laıkhğı en ıvı anlayan ve anlatmasmı bılen saylh
kışılerden bırısıydı
Derneklere katkıları
Onemlı demokratık kıtle örgutu olan dernek-
lenn topluma etkınlıklennın bılıncındeydı 57 yıl-
lık (1934) geçmışı olan Turk Hukuk Kurumu-
nun otuz ıkı yıl başkanlığını yapmıştı Kamu ya
rarına çalışan, hukuku ve hukukun ustunluğu-
nu savunmayı amaç edınen bu derneğın, toplum-
da onurlu yerını almasında en buyuk katkı kuş-
kusuz Muammer Aksoy'undu
Bu alanda son uğraşı, Ataturkçu Duşünce Der-
neğı'nın kuruluşu ve gehşmesı oldu Kuruluşta
bır kısım engellerın aşılması kaçınılmazdı Israrlı
çabalarla tum olumsuzluklar yenıldı
Derneğm tuzuğune, pek alışılmamış bır "Baş-
langıç"la (Praambel) gırıhyordu Ataturk'un
Turk varlığındakı yerı, ılke ve devnmlen, yoğun-
laşan karşı hareketler en guzel bıçımde bu satır-
larda dıle getırıbyordu Aksoy'un Bahçelıevler-
dekı burosu, dernek merkezımız olmuştu
Bu arada YÖK, turban sorununu gundeme
soktu Ataturkçu Duşunce Derneğı Yonetım Ku-
rulu, hemen bu konuya eğıldı Hocanın başkan-
lığında, buyuk bır tıtızlıkle, gunlerce genış ıçe-
rıklı "Turk Kamuoyuna Çağrı" broşurü ıçın ça
lışmalar yapıldı Aksoy'un hepunızden çok onem
verdığı ve zaman ayırdığı broşur 31 Ocak 1990
Çarşamba gunu tamamlanmıştı
Aym akşam, evmın gırışınde Muammer Ak-
soy'un kurşunlara hedef seçılmesı acaba rastlantı
mıydı7
Sonuç
Duşunce ve evlem adamı Muammer Aksoy'-
Iann öldüğu soylenemez Sıkılan kurşunlar, bı-
lınçlı bır toplumun beynınde ve yureğındekı Ak-
soy ve Aksoy gıbılenn yerını daha da pekıştır-
mıştır Yazıları, yapıtlan ve anıları ıle bugun de
bızımledır Türkıye'mn çok yerınde "Prof Dr
Muammer Aksoy" adı parklara, caddelere, mey-
danlara, salonlara verılıyorsa, anısına kıtaplar
hazırlanıyorsa bunun elbet de bır anlamı vardır
Ona ve daha birçok değere olum kusan elleri
ve bunları koruyan ihanet odaklannı lanetleme-
nin, toplumun acılarını dindirmeye yetmedığını,
gorevli ve sorumlular -daha fazla gecıkmeden-
artık anlamalıdırlar
EVET/HAY1R
OKTAyAKBAL
Özdemir Asaf İçin...
"Kursuye çıkmana gerek yoktu
Ne olduysa senın yuzunden oldu
Berbat ettın oturumun sonunu ..
Ne bır şey dıyen vardı sana
Ne de bır soran oldu
Başkan dıyeceklerdı partının ıçınde
Bakan olamayacakken başbakan oldu "
özdemir Asaf, aramızdan ayrılalı tam on yıl olmuş Kıtap-
lannı karıştırıyorum On yıl onceyı, daha doğrusu yırmı yıl,
otuz yıl önceyı yaşıyorum llk karşılaşmamızı Ahmet Ihsan
Tokgöz'un Değırmendere'dekı cenazesıne gıtmek ıçın Cavıt
Yamaç'la rıhtımda dolaşıp bır motor buluruz umuduyla ko-
şuştururken yanı başımızda belıren sarışın delıkanlıyı görur
gıbı oluyorum
Oraya buraya başvurmuştuk, ama cenazeye bızı yetıştıre-
cek bır araç bulamamıstık Kolunda kocaman bır çanta taşı-
yan delıkanlı da yorulmustu koşuşmaktan Vazgeçmıştık gıt-
mekten O zaman akhmıza geldı, adını sorduk delıkanlının,
'Özdemır' dedı Sonra Servetıfunun dergısının yönetım yerı-
ne dönduk O delıkanlı da bızımle beraber
'Yedıgun' dergısının şıır sayfasında sıırlerı çıkmış, 'Özde-
rrjır Özdem' ya da 'Özdemir Yasaman' ımzasıyla Gerçek
soyadı Arun' Ama r'lerı soyleyem'ıyor 'Aruğ' oluyor Arun' En
lyısı soyadını kullanmamak
O sıralarda Servetıfunun dergısınde yönetıcı benım Cavıt
evlenmış, Adana'ya gıtmıs, Turk Sozu'nde mudur Ben yır-
mı yaşındayım Ellı yıllık tarıhsel dergının baş sorumlusuyum
Isteğım, gençlere yer açmak, yenı arkadasları tanıtmak, Ser-
vetıfunun'da bır yazın kuşağının oluşmasını sağlamak
özdemir her gun gelıyor Iktısatta öğrencı Her gelışınde
paltosunun kocaman ceplerınden yıyecekler çıkarıyor Hep
şemsıyesı elınde Kadıkoy vapurunda yaşlı yazarlarla bırlık-
te Salıh Zekı Aktay, Rıza Tevfık vb yol arkadasları
Adını beğenmedık Boyle şaır adı olmaz dedık O mu bu
mu, derken babasının adını oğrendım, Asaf'tı Işte 'Ozdemır
Asaf böyle çıktı ortaya, daha doğrusu şıır yazın dünyasına
Değışık bır duyarlığı vardı Zekıce buluşları, duyguları derın-
lığıne yaşaması, dızelerde vermesı Taa 1943'ten 1981'e ka-
dar suren bır şıır seruvenı Yalnızlıklar, arayışlar, sevıler, bağ-
lılıklar, kopuşlar, ıçkıde bır şeyler bulmak ozlemı Bır yandan
da yaşam savaşı, gazetecılık, basımevı ısletmecılığı Ama hep
ıçkı ıçkı!
"Hepımız ıkıncı perdedeyız / Ikıncı perde bıtmez / Bırıncı
perdede umutlar vardı / Yetmez / Uçüncu perdeye / Kım ka-
lır, kım kalmaz / Bellı olmaz"
Bu, yaşadığı gunlerde yayımlamadığı şıırlerınden bırı Bu
da epıgramlarına bır ornek
"Gazetelerde cıkan resmınız / Kurultayda uyuyordunuz /
Yanınızdakılerın yanında sız / Bıraz daha uyanık duruyordu-
nuz"
Güncellığını yrtırmeyecek bır epıgram daha
"Düzelecek dedıler yırmı yıl geçiı / Açan arayı daha da açtı
/ Bugun sordum düzelecek dıyorlar / Gemı de gemıymış ha-
nı, yolcu da yolcu "
Kımı ınsanlar vardır dostlarının, sevenlerının belleklerın-
de yuz çızgılenyle butun konuşma ozellıklerıyle yasar Oz-
demır Asaf'ı bır turlu ölmuş bın sayamıyorum O, benım genc-
lık arkadaşım Şımdı bakarsınız çıkagelır Yenı bır şıır getır-
mıştır Odadakı dolapları çekmecelerı karıştırır Işıne yarar
eskı kâğıtları, kıtapları alır goturur Yıne geldı gelecek Bu-
tun canlılığıyla yaşam gucunu saçarak cevresıne
"Ama o gıttı-gıder, saırlerın dızelerınde / Hıç olmeyecek-
mış gıbı / Kı ölmeyecek / Yorgun, bıtkın, onlara uzaklardan
gülerek / Bır de bakarlar hıc eskımemış gıbı / Dızeler başka-
larının dıllerınde / Bılerek, bılmeyerek '
İlopya?
Dunyanın ve insanlığın kalıcılığını bırincil sorun durumuna
getirecek tumel bir etik karşısında, sayıları sınırlı, coğrafyaları
sınırlı, çıkarları sınırlı kitlelerin, toplumların, halkların tikel
doğrulannın ahlakiliği, 2000'li yıllarda geçerli olabilir mi?
TURHAN ILGAZ
"Pırenelerın berısındekı doğru, ötesınde
yanlıştır " Descartes'ın, daha 17 yuzyılın
ılk yarısı dolmadan saptadığ] bu gerçek, dun
olduğu gıbı gunumuzde de, 'önceden
tasarlayarak' yarattığımız trajedılenn (ya da
ışledığımız suçlann) hem açıklaması hem de
'hafifletıcı nedenı' olmaya devam edıyor
Aklı 'araç* kılma çabası
Rasyonalızmın kurucusunun, aklın us-
tunluğunu 'Duşunuyonım o>leyse varım'
önermesınde temellendırdığını anımsayın-
ca, aklın bulduğu 'dogru'ların, ülkeden ul-
keye, halklardan halklara, yuz seksen dere-
celık zıtlıklar sergıleyebılmesı, ınsanı şaşır-
tıyor, yoruyor, umutsuzluğa sevkedıyor
'Akıl ıçın yol bu-' değılse, akıl nasıl \arolu-
şumun temelı olabılır"*
Ne kı, Pırenelerın, yanı Irak-Suudı Ara-
bıstan sınınnın (ya da Habur sınır kapısı-
nın) bensmdekı dognı ıle ötekısmdekı vanlış
(ya da tersı) ıçınde akhn payt, 'onceden
tasarlama' ve 'hafifletıcı nedenler* yaratma
nın dışına çıkabılmış değıl Başka turlu den-
dıkte, akıl, şu bızım Korfez savaşında, sa
vaşan tarafların aslında ahlak dışılığı çok
açık olan davranış bıçımlerıne 'ahlakı' kı-
lıflar uretmenm aracı kılınmış durumda Ve
bu hesaplaşmamn asıl gönul bulandırıcı ya-
nı da, bu 'ahlakı' kılıfların, hâlâ bır utop-
ya olan e\rensel ahlaka atıflarda bulunur-
ken, kor gozune parmağım fırsatçılığını or-
tememesının hıç kımseyı rahatsız etmeyışı
Çunku 'Çol Fırtınası'na, evrensel ahlakın
yaratıcısı ve taşıyıcısı olabılecek saf akıl de-
ğıl, ekonomı-teknolojı-burokrası uçlusu yol
gosterıyor Butun sı>asal otontelerın cama-
nlla'sı olan bu uçlu, ustaiıkla yönetıp von-
lendırdığı medyalarıvla, kendı emperatıfle
rını, candan ve gonulden ınandığımız. bı
zım doğrularımız yapabılıvor Bızım doğ
rularımızın ahlakıhğını tartışmarun, duşma-
nın yanlışındakı ahlaksızlığa ortak olmak
anlamına geldığıne ınandırıyor hepımızı
Akıl, karşıt tarafların farklı doğrularını,
çıkarların meşruluğu doğrultusunda ırdele-
me mıvopluğuna mahkûm edıhnce, ahlakın
da 'guçlunun yasası' kımlığıne burunmesı-
ne şaşmamah O zaman, yalnız sınırların
berısı ıle otesi'nde değıl, avnı sınırlar ıçın
de de dogru ıle yanlış'ın tahterevallısıne ta-
nık oluyoruz ABD savaş makınesının zor-
la kabul ettırmeye çahştığı ahlakılığın meş
ruluğunu haklı olarak sorgulayanlar, bu kez
karşı tarafın, pek de çabuk unutulan ahlak
dışılıklarına da ıster ıstemez arka çıkmış
oluyorlar Ben yanda, Saddam'ın çapsız
pervasızhklarının kurumsallaştırdığı bır ah
laksızlığa yıne hakü olarak son vermeye so-
yunanlar ıse, çoktandır kurumsallaşmış baş-
ka ahlaksızlıkları kend» erdem cephelenne
ısteyerek dahıl ederken, bundan rahatsız
olanları suçlama yuzsuzluğunu gosterıyor-
lar
Rasyonalızmın anavurdundan bır >azar,
Fransız romancısı Louıs Ferdınand Celıne,
bır kıtabında "Sonuç olarak savaş anlaşı
lamayanlann tumudur, şu halde sürup
gıdemez" der Savaşın bır anlaşılmazlar
manzumesı olduğu besbellı de, acaba ona
bakarken 'anlamak' ıstıyor muyuz
7
Eğer ıs-
temıyorsak, akla da gereksınımımız yoktur
ve o zaman savaş, pekâlâ surup gıdebılır
Ancak Berlın Duvarı'mn yıkılışında somut-
laşan bır 'akıl çağı'nı, tarıhın bmlerce yıl-
lık olumsuz tamklığını doğrulamak ısterce-
sıne engellemeye çalışan bu savaşa başka bır
açıdan bakamaz mıyız
7
Bana öyle gelıyor kı, dunya başkentlenn-
de, savaşın suresıne ve savaş sonrasına ılış-
kın bır suru senaryo en karasından en pem-
besme, gelıştırılıp dururken, dennden derı-
ne, yenı bır dunya duzenı bıçımlenmekte.
ABD Başkanı ve koalısyonuna ortak ya
da karşıt olanların dıle getırdıklerı duzen
değıl bu Çunku onlar, kovalamak zorun-
da olduklan çıkarlar adına, eylemlennde de,
bu eylemlerı doğrulamak uzere gelıştırdık
lerı soylemlennde de gerçekçı olmak zorun-
dalar Başka turlusu mumkun mü
9
Bız, so-
kaktakı adamdan, duş gucunun önemıne en
fazla ınanan sıyasetçılerımıze kadar, gordu
ğumuz, denetleyebıldığımız ya da denetle-
yemedığımız, ama her turlu şıkta elımızın
enştığı şe> lerı gerçek kabul etmeye koşul-
Iu>uz Yaşamadığımız ya da vaşamayacağı
mız dogrular, bızım ıçın gerçek değıldır Du-
şunmeyız kı, bugun en doğal gerçekler ola-
rak algıladığımız nıce doğru, bızden önce-
kı kuşaklarca, sırf henuz gundeme gırme-
dıklerj, ortaya çıkmadıkları ıçm, gerçek dışı,
hayal, utop\a sayılmışlardır
Bilimin gerçeği...
Korfez savaşı gıbı bır olay, yaşadığımız
anı fazlasnla on plana çıkardiğı ıçın gerçek-
çilığimızi de katmerlendırıvor Ve bır dızı
gerçekçı yargıyı sonsuza değın kalıcı doğ-
rularmış gıbı, art arda sıralıyoruz Amerı-
ka Bırleşık Devletlen, Sovyet Imparatorlu
ğu parçalandığı ıçın meydanı boş bulmuş,
Ortadoğu'ya >erleşmeye hazırlanmaktadır
Sovyetler Bırlığı, Batı'mn kredılerıne muh-
taç olduğu ıçın Ortadoğu'dakı Amerıkan as-
kerı varlığını sıneye çekmektedır Mosko-
\a, Korfez savaşına onayını \erdığı ıçın, Ba-
tılılar da Baltık cumhurıyetlerının gerekır-
se daha çok kanla sındırılmesıne ses çıkar
mamaktadır, vs
Ama bır de yaşayacağımız an'lar \ar
!
Kı,
aslında yaşamaya da başladık
Bılımın bugun enştığı duze>ın verılerıne
göre galaksımızdekı tek yaşanabılır planet
olan Dunya'nın geleceğı, şu sıra vaşamımı-
zı dolduran gerçeklerden çok daha guçlu bı
çımde, kurallarını ve yaptırımlarını, onu-
muzdekı bın yılın 'doğru'ları yapmava ha-
zırlanıyor Dunyamız, yaşanabılır tek geze-
gense, şu kadar mılyar (ya da trılyon) met
rekupluk hacmı ıçınde bıze sunduğu tuken-
rfleye mahkûm nımetlerı (petrolden başla-
>arak, tum doğal kaynaklar ve de doğal
guzellıkler) akıllıca ve hasıslıkle kullanmak
zorundayız
Bu kozmık gerçek, çok yakın bır gelecek-
te, bugun Korfez savaşı ıle bır yenısını ser-
gıledığımız mıkrobık faahyetlenmıze dur dı-
yecektır'
O zaman, şımdı Saddam'ın, Bush'un ve
oyundakı ötekı fıguranlann eylemlerını yar-
gılarken başvurduğumuz değer ölçutlenmızı
değıştırmek zorunda kalacağız Yanı, doğ-
ru'larımızı ve >«nlış'larımızı Ve ıster ıste-
mez, bugunkunden ayrı bır meşruluk, bu-
gunkünden ayrı bır yasallık, bugunkunden
ayn bır hukuk anlayışını yaşamaya alışaca-
Borsalann ekonomısını değıl, dunyanın
ekonomık kullanımını gözetecek olan, go-
zetmek zorunda olan bır akıl cagında, geze-
gemmızın cısımsel varüğını oluşturan tuke-
nır kaynaklarımn-ıster Ortadoğu'da yaşa-
sınlar, ıster Patagonya'da- bencıl ve ufuksuz
lıderlerın peşınden koşan bıhnçsız kitlele-
rin değıl, ama tum insanlığın ortak malı ol-
duğu, uluslararası hukukun dogru'larının
basında yer alacak
Doğru anlamak zorundayız
Boyle bır gelecek, gunumuzden bakıldık
ta, Napolyon Bonapart'ın armağanı olan
'mıllıyetçı' dunya görüşlenmıze, alabıldığıne
sınık bır karşılıktır Ama ben, bu geleceğın
bır utopya olmadığı uıancındayım
Korfez savaşı, muhtemelen aktorlerının
bıle farkında olmaksızın yerleşmesıne kat
kıda bulundukları bu yenı duzenın sahne-
ye çıkışıdır Onun ıçın, butun savaşlar gıbı
'anlaşılamayanlann tumu' olan bu savaşı
anlamak ve de doğru anlamak zorundayız
Dunvanın ve insanlığın kalıcılığını bırın-
cıl sorun durumuna getirecek tumel bir etık
karşısında, sayıları sınırlı, coğrafyaları sı-
nırlı, çıkarları sınırlı kitlelerin, toplumlann,
halkların, tikel doğrulannın ahlakiliği,
2000'lı yıllarda geçerli olabılır mı
9
Buna alışmak, buna hazır olmak, tumel'
ın ıçınde, tumel'ın varatıcılarından olmak
gerekıyor
Işte o zaman, Hume ıle bırlıkte, "Olabi-
lecek dunyaların en iyısınde, her şe> daha
ı>iye gidiyor" dıyebılırız
İngilizceyi
8 ayda konuşun
Sızı Amerıkalı dostlarımızla tanıştıralım
Tel: 349 59 38
CUMHURIYET ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞU'NDEN
Unıversıternız Tıp Fakultesı Iç Hastalıkları Anabıhm Dalı'na 2547
sayıh yasanın ılgılı maddelerı gereğınce 1 adet uzman alınacaktır
Adayların gazete ılanını muteakıp 15 gun ıçerısınde adı geçen fakul-
te dekanlığına rauracaat etmesı gerekmektedır Dujurulur
Basın 18643
PENCERE
"Insan Derisiyle Kaplı
Anayasa"nın Hocası...
Olum haberını duyduğumda havadakı oksıjen eksıldı uzay-
dakı kara delıkten dunyamıza sızan kara ışınlar çoğaldı, çevre
kırlılığı bırdenbıre yoğunlaştı
TarıkZaferTunaya'nın varlığı yaşarken doğal gelıyordu bı-
ze, dostluğumuzun gereklennı bugunden yanna ertelıyorduk,
yrtıp gıden zamanın hazırladığı tuzağın bılıncınde değıldık,
hocamız bırdenbıre cekıp gıdınce oluşan bosluğu huznun hıç-
bır çeşıdı dolduramaz
Akıldan kaynaklanan keder, duyguya dayanan acıya ekle-
nınce dayamlmaz oluyor
•
Tarık Zafer bır 'bılge' ıdı, duygularını aklın prızmasından
gecırdıkten sonra dışa vurur, evrene mızahın hoşgorulu açı-
sından bakar, fıkırlerını durulaştırıp saydamlaştırdıktan son-
ra ortaya dokmesını severdı Dun "Olaylann Ardındakı Gerçek"
köşesmde belırtıldığı gıbı, olüm meleğı bır taşla bırkaç kuş
vurdu Tunaya Hoca'nın kımlığınde bırden çok ınsanın kaç
yaşam boyu bırıktıremeyeceğı nıtelıkler harmanlaşmıştı Bı-
lım adamıydı, kalemı guclu bır yazardı, resım yapardı, ama,
ömru boyunca Turkıye'de "aydmlanma"n\n savaşımını buyük
bır tutarlılıkla yurüten kısılığını kım unutabılır7
Hocanın bır
kıtabını açıyorum
"Insan Densıyle Kaplı Anayasa"
llk yazısını okumaya başlıyorum
"Parıs'ın şırın müzelennden bınnde, Karnavale'de, Fransız
ıhtılalıne ılışkın eşyaları ve belgelerı seyredıyordum Gözlenm
salonun bır köşesıne özenle yerleştırılmış kuçuk bır kıtaba ta-
kıldı Altındakı etıkete eğıldım ve okudum '1791 Anayasası'
Fransa'nın ılk yazılı anayasası Bıraz daha dıkkatle bakınca
altındakı şu muthış cumle benı dondurdu 'Inscn densı ıle kap-
lanmıştır' Bu kuçucuk, rengı sararmış kıtap karşısında özgur-
lük savaşlannın dennlığını, uzunluğunu ozgürluk denen se-
yın bedava olmadığını ınsan bır kez daha anlıyor Sankı her
anayasa ınsan densı ıle kaplı"
Sevgılı Hocam Profesor Ragıp Sarıca, Tunaya'nın ölumu
üzerıne demış kı "Anayasayı sıyasal bılım olarak ele alan ılk
Turktur" Bu saptamaya bır şey daha ekleyebılır mıyız Tuna-
ya, anayasayı sıyasal bılım olarak ele almakla kalmadı ana-
yasal yaşamın toplumda gerceklesmesı ıçın çalıştı, anaya-
saların ınsan densıyle kaplı olduğunu bılıyordu
*
Akıl ve yurek
Ikısının dengeyle bır araya gelmesı, ınsanın yucelmesın-
de guvencedır Tu. kıye'de kırk yıldan ben demokrası savaşı-
mı suruyor Sıyasal ıktıdarlar coğunlukla bılıme, ozgurluge
duşman Baskıya ve zulme karşı toplumsal dırenışın başını
aydınlar, gerçek bılım adamları, gençler çekıyorlar Tunaya
surgrt çatışmanın ıçınde gençlerı anlıyor
" Turkıye'ye sorun, sadece ünıversıte sorunu değıldır, bır
rejim (ve dûzen) sorunudur
Ama çocuklar ölüyor
Jon Türkler bıle bu kadar kurban vermemışlerdı Otuz yıl,
ıkı nesıl boyu, Abdülhamıt ıstıbdadıyla çarpışan ınsanlar ara-
sında bu kadar olum yoktur" (Cumhurıyet, 7 Ocak 1971)
O gunden bugune olumler durmadı, Tarık Zafer Hoca'nın
ınsan yureğıyle dıle getırdığı tumcenın altını çızelım
"Ama çocuklar oluyor"
Kaç kuşaktan ben çocuklar oluyor, elbet bu olumlenn bır
anlamı olmalı Tunaya, o anlamı derın sezgısı ve engın bılgı-
sıyte çerçevesıne oturtmuş bır sevgılı hocadır
•
Kıtaplığımda Tarık Zafer Tunaya'nın cılt cılt yapıtı sıra sıra
duruyor
Yalnız bır kez okumak ıçın değıl, hepsı bırer kaynak, bırer
başvuru kıtabı, bırer başyapıt Eğer Tunaya olmasa, Turkı-
ye'nın bılımsel duşüncesı cumhurıyetın oluşumunu t»rıhset
kaynağına ınerek kavramakta bugün yetersız kalırdr'
BAŞSAĞUĞI
Yureğı ınsan sevgısıyle dolu, yaşamını demokrasıye ve
banşa adayan
EMİR ÜNALAN'ımızı
kaybettık
Acımız buyuktur
Aılesıne, tüm partılılerımıze ve dostlanmıza başsağlığı
dılerız
SHP BAYRAMPAŞA
ILÇE ORGUTU
KURUCUMUZ
Prof MUAMMER AKSOY'UN
KATLEDILMESININ
1 OLUM YILDONUMUNDE
TEROR KONULU
PANEL
KONUSMACILAR
COŞKUN KjRCA
OKTAY EKSİ
ALİ SİRMEN
TARIH 31 OCAK PERSEMBE 14 30
YER ATATURK KULTUR MERKEZI
KONSER SALONU TAKSIM/IST
• AKHAN ELEt<TRC«*K CİMAZUA. SANAYİ TKA^AT VE >"R>CAT AŞ • ALF* S*T£ LT£
KASVCh VE GUVENL K S STÇMLE« S*NAY1 VE T ^ARET TD Ç* • ADB S * BELÇİKA • ASA
6t£KTflKELEKTftCWK MUH6NDSLİK VE J^ARC LTD 5 • A i U fiECORDS ««GtTEHE
• A,N7 ELEKTRON K =«NOLOJ EMDüSTR ^ AflE* D Ş" • ATAK E L E K T R O S K SANAYİ
VE ICA=1ET# AMP€K USA • AV TE r*+j RE #>WCPC** J5A • AKu AVUSTURY* • BE
K O T C A R P T A Ş • B€NSON CAflET C*C*v BENSON • 9CXlDAfl AKSESUAfl SAN*Vİ • K X (
DAB EL£KTROflİK SANAVİ • BACM USA • SAflKAT SAN VE • C • BSS NG "E RE • B A I ^ O
(USA «BELL PED ALM CUM ) • CASO JAPONYA •COtcUAtt FED ALM UM «CA.NELEKT
RON K TiCAHET VE SANAVİ İMtTE" Ş P<ET • CHAN E ^ E K T S O M K SANAV A Ş • CONN USA
• O f l S S ^ C O f D S tNOtL^^E • CHYF*O* (USA 4CONVEHGENCE USA) • CrTBON»C (>#-
q ıtTAlYA) * DfKMEN M U 2 * ALrTLER MERKEZI 3AM rt "^C LTD Ş*1 • D6
Dev Ekranda Barcovision gösterisi... MADONNA ve MICHAEL JACKSON SHOW
ÜZİKAVİZYON 1991
9 . M ü z i k , V i d e o v e T e l e v i z y o n F u a r ı
Tüm ses ve görüntü dünyası Müzikavizyon 1991 Fuarı'nda...
Televizyon, video, ses kayıt, ses ve ışık sistemleri ile klasik ve elektronik
müzik aletleri teknolojisindeki en son yenilikleri ve gelişmeleri izleyebileceğiniz
5 gününüz var. Bu fuarı yaşamak için mutlaka bir gününüzü ayırın.
2-6 Şubat 1991
TUYtJ» ISTANBUL SERGI SARAYI
T E P E B A Ş I • I S T A N B U L
Zıyaret Saatlerı Hergun 11 00 20 00
JA F1D ALM CJM • OVNACORD (FED ALM CL*İ • D^AWMER NGİLTE1 • E MU PBOTEUS
USA) • E SA ELE-CTRONİK SANAV & TCARET A S • EREN aEKT»O*t«C SESLENDİRME S 5
TEMLER UALAT VE PA2AHLAUA • ERSAITMALAT VC C TD ŞT • ESEN
O
LA* KASET
rfOCOGESCL^AĞT-MMERKEZ KOLL ŞT • EC-OtAB LSAt • ELECTflO VOCE JSA> • RJ
3A FC
D AJrf j j M • FE*O€R JSA # F SMEfl İAPONYA # PALCOln ELEIC^ON K SANA*» iıE
TtCARF- * Ş. • FOS-EX JAPONVA) • PAhC NG LTERE • GEST
ETNeR « G t EBE • GUSA Ç
rfE r>Ş TCARET PA2ARLAMA TO ST • GÛZOE Ş RKET^R GRUBU • CSEM S ^ S =İY SpA
rAL^A • GETZEN LSA) • OCZDE 5b*»ER MUZK MARKET ERCUMEMT SEZER • H E M U M )
MAYR (HOUANDA) • HARRISON NGİLTER= # IŞrK tTHALAT • »tTtL ELEICRON K SISTEMLEfi
riHAuVT İHRACA^ SA* VE TtC LTC ŞT • J CrAOOAflO (USA • JUPnER (TAYVAMJ • JVC VC-
TOB MUSCAL INO JAPONYA» • JVC CCC JAPONYA> • KOTO WAVESTATON JAPOMYAv •
JAPONYA)»KAPA.HC MLUESSii-lK TlCAflET A.Ş • WNG (USA • KEF WG LTERE
• rOARK TÎKNK İNOLTERE1 • ^EM ELECTRON CS 9" TALYA • LE BLANC USAj • LFT
AVLSTJRYA) • LOEWE OPT* GmüM F=D ALM CUM • LASERPO N* I N G L T E R E • MAXELL
(JAPOTİYA • UİKAOO ELEKTRCMK 1*JZ\K A,^TLER • WAX~ONE AYVANl • MİLL YE" YAY N
A S • W M ELEKTftONKQEREv
l
-£p
SANAYİ A Ş • hCFAf. CARET VE SANAY tMfTc
D Ş RKE
T • OGESAN Pl>ST H SAN VE 1K TD ŞT • PPNEY 8OW=6 HO T RE • »OP S C ^ I S UU
ZK SİSTEMLER SANAY *•£ TİC AŞ • POLYGRAM STERS«"K>*AL f*G- RE • =ONEE^
ELECTflONCS CORP jiAPONYA) • PH U» ORAAE (İNG T E R E » P « C e E İNG LTERE) • °CCA
TuHA KAYNAK MUZ K T CARET tTHALAT ttRACAT
• =OWEHED SOUNO LJGMT • PftOFiO T£L
RA ELEKTRONK SAMAYİ VE T1CARET A.Ş 0 PULSAfi tlNGİLTER£) • PBT (fTALYAJ • PAK YA
YMCLKLTOŞT • OUAKTA USA) • ROUUiD UAPONYA • HANE (US* FKF (TTALYA) • S£tJ«R
(USA) • SESSAN ELEKTROMK AMONS VE MUZK vAY N S*S*EI*-ERI • SLPÇRTECH KXiAMDAj
• SONY (HOLLANOA • S'HANO LlG^TNG MjtTERE • SCCNDCRA^T İNG ERE) •
SHJ«E LSA|»S-*METR X J S A ) » S P A ^ ' ^ A R L . NGLTERE • SETA ELEKTF"ONK SAN VE
TC LTD ŞT • SEVCANELEKTRONK TCARET VE SAN LTO ŞT1 • Sf SES E 5KSSTEMI.E
R SAN VET1C LT" ŞTİ # S T DOMASTER S G L T E O E •TAfclA APONVA • 1OPKAP MU^KS
S LLK VE TtCAR£T LTD • TDCO VTÇRNA IONAJ. HOLLANDA • URK PW PS A Ş • TRANS-
RONK ELEKTP1ONK CİHA2LAR SANAV VE CARET A Ş • TURBOSOUND İMGt EPE • AS
TALYAt • TEA RO T A L V * ) • V RGiN RECOflOS İNG) TEPE) • VES*E ELEiaRONK Gc
R E Ç L E « TİC LTU, ŞT • ViDEO PRO flLAhCA! • VINTEN BCLÇ KA • YESÇAÛ ELEf-RONlK SA
NAV v£TtC LTD ŞT « Y L M A 2 YAYlNLAfll AŞ-«EWSE ^ AflE TC «GJ-ER E_£KTfiO
N * SAN VE C •2MMEGMANN P A,NQlCOl(A MAN 4 • A S1A PAfJOS PO OfJ *
Seçkın Fuarlar Seçkin Zıyafetçıler