Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 OCAK 1991****
Dış Haberler Servisi — Kör-
fez'de kara savaşının ne zaman
başlayacağı konusunda tartış-
malar sürerken Irak önceki ge-
ce yansı tank ve topçu desteğin-
deki yaklaşık 4 bin askeriyle Su-
udi Arabistan'a karadan saldı-
rarak Kuveyt sının yakınlann-
daki Hafci kasabasına girdi.
Irak, 3. haftasına giren savaşm
ilk büyük kara çaüşmasını oluş-
turan ve bizzat Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin tarafından
planlandıği söylenen saldınyla
"kara savaşının başladığım"
ilan etti. Ancak, Beyaz Saray'-
dan yapılao açıklamada bu ça-
tışmanın kara savaşının başladı-
ğı anlamma gelmediği belirtildi.
Körfez'deki ABD kuvvetleri ko-
mutanı General Norman
Sclmarzkopf, çatışmalarda 12
Amerikan deniz piyadesinin öl-
duğunü, Irak'ın 41 tank ve 12
araanın tahrip edildiğini, 9
Iraklımn da esir alındıgını söy-
ledi. Hafci'de Irak birlikleri ile
müttefik güçler arasında çatış-
malann sürdüğü bildirildi.
tran resmi ajansı IRNA,
Irak'ın Türkiye ile olan sınırına
füze rampaian yerleştirdiğini id-
dia etti.
ilkka
HABERLERİN DEVAMI
saldınsı düzenlenmesine ilişkin
bir plan beliriendigi' belirtildi.
Haberde, Saddam'ın pazar gu-
nü de Kuveyt sınırma giderek
kara saldırısmın son hazırlıkla-
nnı gözden geçirdiği kaydedildi.
Bağdat Radyosu, kendilerine
yönelik hava saldjnsının Suudi
Arabistan ve Türkiye'den kay-
naklandığını da yineledi.
Kara savaşı
başlamadı
Beyaz Saray, Irak'ın Suudi
topraklanna yaptığı saldınlann
kara savaşının başladığt anlamı-
na gelmediğini bildirdi.
Beyaz Saray Sözcüsü Marlio
Fitrwater, Iraİc birliklerinin sal-
dırısı sonucu müttefik kuvvetle-
rin mudahalesiyle meydana ge-
len çatışmalann, kara savaşının
başladığına işaret olmadığını be-
lirtti ve Başkan Bush'un kara sa-
vaşını başlattnak için henüz ka-
rar vermediğini söyledi.
Irak, birliklerinin geriştiği
"büyük bir taarruz ile" kara sa-
vaşının başiadığını duyurdu.
Irak haber ajansı, önceki gece
başlatılan taarruz ile Suudi sını-
rından 20 kilometre içeriye giril-
diğini öne sürdü. Ajans, taar-
ruzla "kafirierin açöğı cepnenin
çöktügünü" söyledi. Irak rad-
yosundan okunan savaş bildiri-
sinde ise Suudi halkına hitaben
"Topraklanmza girişimiz bir iş-
gal degildir. Ancak topraklan-
nızı saJdırganlık üssüne çeviren
dinsiz ordalara karşı verilen
nıücadeleoin şartJan yüzünden
saldın zorunJu hale gelmiştir"
denildi.
Bağdat Radyosu, Hafci'ye dü-
zenlenen kara saldınlannın Sad-
dam Hüseyin tarafından plan-
landığını da duyurdu. Radyo,
Saddam'ın cumartesi günu ya-
kın danışmanlan ile yaptığı top-
lantıda, "Amerikan, NATO ve
siyonist saldırgan güçlere kara
Ajanslann bildirdiğine göre
tank ve topçu desteğindeki yak-
laşık 4 bin askerlik bir Irak as-
keri gücü, önceki gece yansı Ku-
veyt sınırından Suudi Arabis-
tan'a saidırdı. Suudi toprakia-
nndayaklaşık lOkilometreifer-
leyen Irak askerleri, Körfez sa-
vasııun patlak vermesi üzerine
boşaltılan Hafci kasabasıru işgal
ederek denetimJeri altına aldı-
lar. Müttefik kaynaklarının
yapngı ilk açıklamalar, Irak bir-
liklerinin hemen geri püskürtül-
düğıi yolunda iken, daha sonra
Irak birliklerinin 4 ayn nokta-
dan saJdınya geçtiği, bunlardan
üçünün püskürtüldüğü, Hafci
kasabasmdaki çatışmaların ise
gün boyu sürdüfü duyuruldu.
Haber yayına haarlandığı sıra-
da, Hafci kasabasındaki Irak
birlikleri ile müttefik güçler ara-
sındaki çatışmalar sürüyordu.
Amerikalı askeri kaynaklann
verdiği bilgiye göre 50 kadar
Iraklı asker, zırhh personel ta-
şıyıcılaria Hafci'nin merkezini
ellerinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan askeri sözcü-
sü de Irak'ın tank desteğiyle gi-
rişti|i saldından sonra Hafci
bölgesinde durumun muttefik-
lerin kontrolü altına alındıgını
bildirdi. Sozcü, çatışmanın sü-
rup sürmediği yolundaki soru-
yu, "Evet, bo surmekte olan bir
operasyon" şeklinde cevap-
landırdı.
Schvvarzkopf
Korfez bölgesindeki ABD bir-
liklerinin komutanı General
Norman Schwarzkopf, Irak'ın
Suudi Arabistan sınırında baş-
lattığı kara saldırılarında 12
ABD'li deniz piyadesinin öldü-
ğunü, 2'sinin de yaralandığını
söyledi. Schwarzkopf, Irak'ın
doğrulanan kayıplarını ise 41
tank ve 12 araç olarak olarak
verdi, ancak çatışmalarda kaç
Iraklı askerin öldüğii konusun-
da bir açıklama yapmadı.
ABD'li general, Hafci yakınla-
rındaki çatışmalarda, 2 Ameri-
kan hafif zırhlısının da tahrip
olduğunu bildirdi. General
Schwarzkopf Suudi Arabistan
guçlerının. "bölgede kalması
olası Irak askerierini (emizlemek
üzere" çatışmaların meydana
geldiği Hafci kasabasına doğru
ilerlediklerini de kaydetti.
Norman Schwarzkopf, dün
Suudi Arabistan'ın başkenti Ri-
yad'da düzenlediği basın toplan-
tısmda, Çöl Fırtınası harekâtı-
nın başladığı 17 ocaktan bu ya-
na savaştaki gelişmeleri de ak-
tardı. Irak'ın kendi hava savun-
ması üzerindeki merkezi dene-
timini yitirdiğini sövieyen
ABD'li general, 17 ocaktan bu
yana hiçbir Irak savaş uçağının
müttefik hava güçlerine karşı et-
kili bir girişimde buiunamadığı-
nı kaydetti. Schwarzkopf, Irak-
ın erİcen uyarı sistemlerinin de
tamamıyla çahşamaz durumda
bulunduğunu belirtti.
ABD'li generalin verdiği bil-
gilere göre müttefik kuvvetler,
38 Irak hava tesisine akın yaptı.
Bu saJdırılarda, 25 Irak uçağı
yerde imha edildi, 89 Irak uçağı
ise Iran'a kaçtı. Irak hava üsie-
rine kaışı düzenlenen akınlar so-
nucunda Bağdat yönetimi,
uçaklarını iyi korunan sığınak-
lara gizlemeye çahştı, ancak bu
sığınakların 70'i etkisiz hale ge-
tirildi. Müttefik hava guçleri,
nükleer, kimyasal ve biyolojik
nitelikli 31 askeri tesise saldırdı-
lar, Bağdat'ın orta kesiminde
bulunan bir nükleer araştırma
merkezi de yok edildi. Irak'ın
seçkin "'Cumhuriyel Muhafızla-
rı"na karşı günde ortalama 300
sorti gercekleştirildi, ABD'nin
B-52 bombardıman uçaklan bu
birliklerin uzerine "yüzlerce
ton" bomba bıraktı.
Hava saldırılarının bugüne
değin öncelikle Irak üzerinde
yoğunlaştırıldığını ve Kuveyt'e
karşı şimdiye kadar fazla ope-
rasyon duzenlenmediğini belir-
ten Schwarzkopf, bu saldırılar-
da, "Lazer güdümlü silahların
da kullanıldığını" kaydetti
cevap veren de Cuellar, Irak Dı-
şişleri Bakam'nm metubunun
içeriğini reddettiğini de beürtti.
Zafer hizinı
Irak gemisi tahrip edildi
Müttefiklerin dün Kuveyt
açıklarındaki Bubiyan Adası ya-
kınlarında düzenlediği deniz
operasyonu sırasında toplam 7
Irak gemisinin ıahrip edildiği
bildırıldi.
İngiliz teîevizyonlarmın Kör-
fez'deki askeri kaynaklara daya-
narak verdikleri habere göre tah-
rip edilen Irak gemileri, ikisi
Sovyet yapısı 'Osa' tipinde roke-
tatar hucumbot olmak üzere
hızlı ve küçük savaş gemilerin-
den oluşuyor.
Yeni bir ada kurtanldı
Ürdun'un iddiası
Ürdün, müttefik güçler tara-
fından düziiilenen hava akınlan
sırasında, Irak sınınndaki bazı
Ürdünlü sivillerin öldüğünü öne
sürdü. Dışişleri Bakam Tahir el
Masri müttefik uçaklarının,
Irak'ın Ürdün sınınna yakın
bölgelerde sivilleri ve akaryakıt
tankerlerini bombaladıgınj iddia
etti.
Ürdün Kralı Hüseyin, Körfez
savaşının, Arap dünyasım tari-
hin en tehlikeli yol aynmına ge-
tirdiğini söyledi.
Irak, Scud peşinde
Irak'ın Iran'dan 100 seyyar
Scud füze rampası almak için
faaliyete geçtiği bildirildi.
Ajanslann verdiği haberlere gö-
re ABD haber alma servislerin-
den adının açıklanmasını iste-
meyen bir yetkili, Tahran'ın
Irak'a bu rampaian verip ver-
meyeceğini bilmediklerini, an-
cak bu konuda şiıpheleri' oldu-
ğunu belirtti.
Amerikan deniz piyadeleri-
nin, Kuveyt'e ait bir adayı da-
ha kurtardıkları bildirildi. AP'-
nin haberine göre Kuveyt sahil-
lerinden 18 kilometre açıktaki
küçük adaya çıkan deniz piya-
deleri, adada bulunan Irak'a ait
uçaksavarsilahlannı, toplan ve
cephaneyi imha ettiler. Deniz
piyadelerinin adada Irakh as-
kerlerle karşılaşmadıklan bildi-
rildi. Umm El Maradim adlı
adada bulunan silahlann ve 2
haberieşme kulesinin, buranm
Iraklılar tarafından erken uya-
rı amacı ile kullanıldığının be-
lirtileri olduğu kaydedildi.
Türkiye sınınna
füze rampaian
Irak'ın Türkiye'ye oian sını-
nna çok sayıda füze rampası
yerleştirdiği iddia edildi. Iran
haber ajansı IRNA'nın Irak
Kürdistan Halkınm Sesi Radyo-
su'na dayanarak verdiği habe-
re göre özellikle Zaho ve Ama-
diya bölgelerine yerleştirilen ka-
radan karaya fuzelerin Türki-
ye'den gelebilecek bir kara sal-
dırısma karşı önlem olacağı be-
lirtildi
BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar, Iraklı yöneticilere BM
kararlarına uyarak Kuveyt'ten
çekilmeleri için yeni bir çağnda
bulundu. Irak Dışişleri Bakanı
Tank Aziz'in geçen cumartesi
kendisine gönderdiği mektuba
Körfez'deki savaş nedeniyle,
Suudi Arabistan'da bulunan
Türk işçilerinden 167 kişilik ilk
kafile dün uçakla lstanbul'a gel-
di. Türk Dışişleri'nin girişimle-
ri sonucu Cidde'ye gönderilen
bir THY uçağı ile gelen Türk-
ler, Irak'ın fırlattığı Scud füze-
leri nedeniyle özellikie Riyad'-
da büyük bir panik yaşandığını
söylediler.
Dış Haberier Servisi — ABD
Başkanı George Bush. Irak'a
karşı oluşan uluslararası ittifa-
kın Körfez savaşmda zafer yo-
lunda olduğunu söyledi. Bush,
"Savaşı biz kazanacağız. Za-
man, Saddam Hüseyin'in kur-
tulusu olrnayacaktır. Savaşı ka-
zandığımız zaman, dünya ka-
muoyu her diktatör ve despota
kalıcı bir uyanda bulunmuş
olacak" dedi.
AP ve Reuter'in haberlerine
göre Bush, önceki gün Kongre'-
de yaptığı yıllık "Birliğin
durumu" konulu konuşmasın-
da özellikle Körfez krizi üzerin-
de durdu. ABD Başkanı, Kong- |
re üyelerinin sık sık alkışlanyla
kesilen 47 dakikalık konuşma-
smda, şu görüşleri savundu:
"Amerikalılar olarak dünya-
yı diktatörlerin karanlık kao-
sundan kurtarmak için sorum-
lulaklannuz olduğunu kabul et-
memiz gerektiğini biliyoruz.
Körfez savaşı bizim istediğimiz
bir savaş değildir. Biz, öngörii
len yoldavız. Irak'ın savaşı sür-
dürme kapasitesi yok edilmek-
tedir."
Ortadoğu'nun güvenük ve is-
tikranndan ABD olarak ne an-
ladıklarını da Bush, şöyle özet
ledi:
"Bölgenin güvenlik ve istik-
ranndan ne anladığımıza gelin-
ce, biz Irak'ın kültürunün \e
halkının imha edilmesini istemi-
yoruz. Tersine, büyük kaynak-
lannı nkmak ve bir zorbanın ih-
tirasJanna hizmei etmek için de-
gil, kendisi ve komşnlan için
kullanan bir (rak istiyonız. Ça-
tışmanın genel kural olmadıgı,
kuvvetlerin zayıflan laciz elme-
diği bir Körfez istiyoruz."
Diğer konular
Bush, konuşmasında Körfez
savaşının yanı sıra Baltık, "Yıl-
dız savaşlan" olarak bilimin
SDI projesi konulannda da
açıklamalarda bulundu. Bush,
Baltık ülkelerinde yasanan son
gelişmelere değinirken "Bizim
amacımız bu konuda Sovyetler
Biıii&i'ni cezalandıruıak de^il-
dir. Baltık cumhuriyetlerinin
amaçlanna ulaşmalarıoa yar-
dım elmek istiyoruz" diye ko-
nuştu.
CUMHURİYET/17
(Baştarafı l. Sayfada)
nel anlamıyla "İslami harekef sözcüklerini mi kullan
mışlardı?
Bu konular hiç aydınlanmadı. Bu gkjışle de bundan sonra
da aydınlanacağı yok.
Aksoy cinayetini Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü
Çetin Emeç cinayeti izledi; Çetin Emeç cinayetini Turan Dur-
sun'un öldürülmesi. islami hareketin en son kıydığı can,
Doç. Bahriye Üçok'tu.
Âksoy cinayetinden sonra bir tek ipucu büe ele geçme-
di. Emeç, Dursun ve Bahriye Üçokcinayettennin kimler ta-
rafından işlendiğini gösteren bir tek kanıta bile ulaşılamadı.
Aksoy, Emeç ve Dursun, uçlanna susturucu takılmış si-
lahlarla öldürülmüşlerdi. Cinayetlerde kullanılan teknikler,
bu üç saldınnın da Ortadoğulu istihbarat örgütlerince dü-
zenlendiği yolunda kuşkular doğmas/na yol açmıştı.
Bu arada kuşkulular arasında, bir islam devletinin An-
kara büyükelçilığinde görevli diplomatfar da bulunuyorlardı.
Öyle ya da böyle, başta Aksoy cinayeti olmak üzere hiç-
bir cinayet aydınlanamadı.
On bir yıl önce öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yay/n
Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi cinayeti aydınlandı mı?
Hayır; aydınlanmadı; aydınlanmadığı gibi İpekçi cinaye-
tinin aydınlanmaması için gizli eller bütûn kanıtları değiş-
tirdiler.
Bu gibı konular duyarlık ister... Bu duyarlığı devlet gös-
termiyorsa basın organları ve siyasal partiler göstermelidir.
Örneğin SHR niçin Aksoy ve Üçok cinayetlerinin aydın-
lanması için bir araştırma komisyonu kurup kanıt toplamaz?
Hürriyet Gazetesi -belki kurmuşlardır, bilmiyorum- en yete-
nekli muhabirlerinden oluşan bir grup oluşturup gerektiğin-
de de polis ile işbirliği yaparak genel yayın müdürlerinin
katillerini aramaz?
Yeri geldi açıkça yazayım:
İpekçi cinayetinden sonra basın görevini yapmadı. Ga-
zeteciler, cinayetten sonra ellerindeki kanıtları karşılaşlınr,
bu ortak çalışma sonucunda cinayetin arkasındaki suç ör-
gütünü ortaya çıkarabilirlerdi. Bu görevi, yalnızca iki gaze-
teci üstlendi. Bu iki gazeteci, ayn gazetelerde çalışmaları-
na karşın bir araya gelip kanıtları birlikte değerlendirdiler.
Gazetecinin görevi, bu konuda savcılıkları harekete ge-
çirmekti. Savcılar, kapanmış davayı yeniden açtılar. Bundan
sonrası devletin işiydi. Devlet, bu aşamada duyarlık gös-
termedi.
Ve dosya böylece kapandı.
jpekçi cinayetinin aydınlanmasından korkan gizli eller de
hemen harekete geçmişlerdi.
Aksoy, bir düşünce ve kavga adamıydı. Tek başına biror-
du gibi savaşırdı Bu savaşta alçakça ve sinsice kurşunla-
narak öldürüldü.
Deytetin görevi, bu gibi cinayetlerin kanıtlannt bulmak de-
ğil midir?
Devlet, "islami hareket" adına, uçlanna susturucu takıl-
mış silahlarla cinayet işleyen çetelere karşı bu kadar çare-
siz midir?
Yoksa "devlet" dediğimiz şu büyük aygıta takılan başka
susturucular var da biz mi-bu susturucuları bilemiyoruz!
A V R U P A
A R A S I N A
N I N 2
° 0 B Ü Y Ü K K U R I J L U
G I R E B İ L E N T E K T Ü R K B A N K A S I
Akbank
43. yılını
nalkımızın
güveniyle
kutJuyor.
A.VKARA — Sa>aş, Cum-
hurbaşkam'nın yaşamını da çok
etkiledi. Her yıl katıldığı Davos
Toplantısı'na gidemiyor. Oysa
b« yılki toplantı çok renkli, çok
hareketli. Çünkıi ABD Dışişle-
ri Bakanı James Baker dahil
"müttefik koalisyonu"nun bir-
çok ileri geleni Davos'a bekle-
niyordu.
Savaşın uraması Özal'ın plan-
lannı altüst etti. Savaş sonrası
düzenlemeleri için Davos Top-
lantısı bir ısınma yeri olacaktı.
Ama her şeyin bir çaresi var.
Kösk'ten öğrendiğimize göre,
Özal "şahsen" gitmese bile
"cismen" Davos'ta olacak. Top-
lanlıya "teie-konferans" sistemi
ile canlı yayınla katılacak.
3 şubat günu tele-konferans
sistemiyle yine "cisimleriyle"
Davos'a katılacak olan Başkan
Bush ve Mısır Lideri Mubarek
ile buluşacak, birbiıierinin sonı-
lannı yanıtlayacaklar.
Elbette Saddam'ın yeni bir
sürpriziyle karşılaşılmaz ise!..
Özal, Davos'a yapacağı bu
canlı yayında neler söyleyecek?
İnşallah, ANAP millervekiue-
rine önceki gün, bir grup öğren-
ciyi kabul ederken ise dün gaze-
tecilere söylediklerini söylemez.
İşte Özal'ın son iki gündür
söyledikleri:
'— Bize savaş sonrasında. ko-
alisyona yaptığımız katkıdan
dolayı komisyon verebilirler.
Ama ben. sonuçtan pay almaya
kararlıyım. tncirlik meselesi bi-
ze komisyon yerine pay almayı
zaten garantileraişlir."
'— Teievizyon şu anda Bağ-
dat'tan canlı yayın yapıyor. Ga-
zetecileri de çağırnuşlar. Demek
ki pes edeceklermiş gibi bir his
var içimde..."
"— Daha yumuşak bir çözüm
bulmak lazım. Çözüm Irak'ın
mağlup olduğu ya da yanhş yap-
tığı esasına dayanmamalı."
* EuroBusiness dergisinin
Araltk 1990-Ocak 1991 sayısında
yer alan değetfendime
sonıtçlannagöre.
AKBAIMK
"Gûveninizin Eseri"
1. KOŞU: F. Kalamış (5), P.
Kerem 3 (4), PP. Beyazmartı
(3), S. Tosoğlu (6)
2. KOŞU: F. Maestro 1 (3),
P. Tiki (4), PP. Biliyormusun-
kim (1), S. Gülen (5)
3. KOŞU: F. Nurışık (6), P.
Akar (8), PP. Altınayak (2), S.
Hayrola (1)
4. KOŞU: F. Burak (6), P.
Thoro (5), PP. Golden Egg
(12), S. Göksu (10)
5. KOŞU:F. Young Elite (I),
P. Baby Villa (5), PP. Golden •
Nugget (3), S. Merhaba (8)
6. KOŞU: F. Arzu 4 (5), P.
Kerim (2), PP. Cemil (9), PP.
Tolgam (13), S. Atılgan (1)
7. KOŞU: F. Sünerbey (4), P.
Anıl (2), PP. Hilal 12 (1), S.
Sürbatur (5)
"— Biz bu durumu da (Arap-
Kürt ve Türkierden oluşan kon-
federasyon) değerlendiriyo-
ruz..."
*'— Önümüzdeki on sene
probiemlerin devam edeceğini
görüyoruz. Zaten, dünya fari-
hinde galiplerin mağluplara dik-
te ettirdiği çözümlerin hiçbirisi-
nin yaşamadığı gorüldiL.."
Cumhurbaşkanı'nın son iki
gündür yaptığı açıklamalannı,
kendi deyimiyle "materaatik ve
mantık okumuş bir mühendis
mantığı içinde" okumak ge-
rek iyor.
Özal, İncirlik'in Irak'ı bom-
balamak üzere Amerikan uçak-
larının hizmetine açılmasından
bu yana, en ilginç açıklamayı
dün öğleden sonra yaptı.
Dedi ki:
"Irak uçaklan fran'a merci
(yer) aramaya gidiyor. Tabii bi-
linen bir gerçek var. tran, bu
uçaklan havalandırırsa o zaman
İran harbe girmiş olur. Oradan
(Irak uçaklannı) tekrar kullan-
dmrsa öbür tarafın bir şey vap-
ma hakkı oluyor zannediyo-
nım..."
Özal'ın "zan"nı doğru çıka-
cak mı bilemiyoruz.
Bilinen Türkiye'nin Güney sı-
nınna Irak kuvvetlerinin füze
rampaian yerleştirdiği yolunda
dünkü Reuter Ajansı'nın
haberi...
Acaba Saddam, dün Özal'ın
verdiği denıeci mi okudu?
"Düşman uçaklarına sınııia-
rı açmanın karşı tarafa bir şey
yapma hakkı" tanıdığı gerçegi-
ni bizzat Özal açıkladığına gö-
re artık Saddam'ın kendi ulusu-
na mahçup olmamak için bu
hakkı kullanmaya eli mahkum.
Yalnız bir şey var.
Cumhurbaşkam'nın bu
"ilginç" açıklamalan, savunma
çevreleri ile bazı klasik Dışişleri
memurlannın kurdeşen olması-
na yol açıyor.
Bu kesimierle bir gazetecinin
hiç bağlantı kurmaması gerek.
Onlardaki kötümserlik, gaze-
tecinin kalemindeki mürekkebi,
daktilosıındaki şeridi karartıyor.
Oysa savaşın sonuçları nak- ,
kında iyimser olmak gerek. "
Ne diyor Cumhurbaşkanı?
"Zaten dünya tarihinde galip-
lerin mağluplara dikte ettirdiği
çözümlerin biçbirisinin yaşama-
dığı görüldü."
O halde üzülmek niye? >s
Körfez savjşının "kara" bölü-
müne dahil olsak da, yensek de,
yenüsek de ber şey nasıl olsa
geçici.
Önemli olan savaşta
"komisyonu" değil, "pa.Yi" bü-
yük tutmak...
KÖYENSTtTÜSÜ
YILLARI
Talip Apaydm
5.000 lira(KDViçinde)
Çağdaf Yayınlorı Türkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul
ödemrli gönderilmez.
Sürekli basın kartımı ve AIPS
kartımı kaybeilim,
hükümsüzdur.
TÜLA Y DİVİTCİOĞL.U