26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 31 OCAK 1991 Tamiüerle görüşmeler • KOLOMBO (AFP) — Rakip Tamil gruplanntn Sri Lanka'yı ziyaret eden Hindistan Dışişleri Bakanı Vidya Charan Shukla'ya, adayı sarsan kanlı etnik çatışmalar konusunda bir mektup sunduklan bildirildi. Kolombo'daki kaynaklar, beşi gerilla örgütü 7 grubun Hint Dışişleri Bakanı Shakla ile bir "i$ yemeğinde" bir araya geldikleri ve her birine kendi görüşünü beiirtmek için 5 dakika süre tanındığını belirttiler. Bu gruplar "Hint Dışişleri Bakanından, ülkenin kuzeydoğusunda Tamillerin çoğunlukla olduğu bölgeye Sri Lanka hükümetinin sürdürdüğü bombardımanı durdurması için Sri Lanka hükümeti nezdinde baskı yapmasını" istediler. K.Kore-ABD ilişkileri • PYONGYANG (AFP) — Bir Japon yetkilisi, Kuzey Kore Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kim Yong-Nam'm, ABD'nin Kuzey Kore ile ilişkileri geliştirmek için "somut adımJar" attığını gözlediğini söyledi. Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Kim, Japonya ile Kuzey Kore arasındaki yakınlaşmada Japon heyetine başkanlık eden Noboru Nakahira'ya Pyongyan-Tokyo ilişkilerinin gelişmesinin "Kuzey Kore- ABD ilişkilerinin gelişmesine de katkıda bulunacağını" söyledi. Japon heyeti başkanı, Kuzey Kore Dışişleri Bakanı'nın "Biz ABD ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. ABD de bu ilişkileri geliştirmek istiyor. Dahası ABD yalnız bunun sözünü etmekle kalmıyor, somut adımlar da atıyor" dediğini aktardı. ABD'nin Güney Kore*de 42.000 askeri bulunuyor. Macaristan NÂIÖ'ya giriyor • BUDAPEŞTE (AP) — Macaristan, Kuzey Atlantik Ittifakı Antlaşması'na (NATO) katılan ilk Varşova Paktı Uyesi oldu. Macar kaynaklan, Macar Parlamento üyeleri yetkililerinin Macaristan'a gözlemci üye olması ve örgütün gelecekteki toplantılanna katılması yolunda NATO yetkililerinin yaptığı çağnyı kabul ettiğini bildirdiler. Macar kaynaklan oylamanın ayrıntılan hakkmda bilgi vermediler. Macaristan, Varşova Paktı'nın dağıtılmasını talep ediyordu. 15 gazeteciye davet • VVASHINGTON (AA) — Amerikan CNN TV'si, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in 15 Avrupalı gazeteciyi Bağdat'a davet ettiğini büdirdi. CNNFin Bağdat'taki muhabiri Peter Arnett, dün gece, Bağdat Müttefik Kuvvetlerin jetleri tarafından bombalanırken geçtiği canh yayında "Saddam Hüseyin'in, Batı'yla konuşmak istediği izlenimini edindiğini" belirtti. Arnett, "Saddam dost ve sevimli görünüyor. Irak, Batı basınına acılmak istiyor gibi geldi bana. 15 Avrupalı gazeteci Bağdat'a gelecek" dedi. CNN muhabiri canh yayında konuşurken, kendisini aydınlatan projektörler bombardıman başlayınca söndü. CNN, bunun üzerine, muhabirinin sesini venneye devam ederken Bağdat semalarını aydınlatan fişekleri gösterdi. 17Ka8im üstlendi • ATtNA (AA) — Atina'da son bir hafta içinde lngiliz, Fransız ve Amerikan hedeflerine yapılan "bombalı ve roketli" saldınlarm sorumluluğunu 17 Kasım örgütü üstlendi. örgüt tarafından bir Atina gazetesine gönderilen bildiride, hükümetin Körfez poütikası eleştirilerek eylemlerin "Barbar Batı dünyasının bir Üçüncü Dünya Ülkesi'ne saldınsına tepki" olduğu belirtildi. ABD ve müttefiklerinin Irak'a saldınsını "Nazi stili" olarak niteleyen 17 Kasım, Irak'ı da uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı. 17 Kasım örgütü son bir hafta içinde Citibank, Amerikan- Express, Inter-American, BP Barclays bürolarıyla Fransız askeri ataşesinin evine bombalı ve roketli saldınlar dUzenlemişti. Washington'da, kaçan Irakuçakları konusunda çeşitlisenaryolar tartışılıyor ABD'nin gözü Iraırin üzerîndeOIrak uçaklarının son günlerde giderek artan bir tempoyla İran'a sığınması hem Amerika'yı bir ölçüde rahatlatıyor hem de bu hareketin ileride yol açacağı durumlar konusunda kaygılandırıyor. Irak'tan kaçan uçaklann Iran'ı askeri açıdan güçlendiriyor olması dikkat çeken bir unsur olarak sivriliyor. ABD, İran'ın yeniden doğuşuna dolaylı olarak katkıda bulunuyor. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Irak uçaklarının son günlerde giderek artan bir tempoyla İran'a sı- ğınması Amerika'yı hem bir ölçüde rahatla- tıyor hem de bu hareketin yol açacağı durum- lar konusunda kaygılandırıyor. Amerika'da bu konuda iki senaryo tartışılıyor: 1) Saddam Hüseyin'in yakın çevresi için- de yer alan kardeşi, iki hafta önce Iran'ı zi- yaret etti. Bu ziyarette, İran ve Irak arasında nasıl bir anlayış birliği doğdu, bu tam ola- rak bilinmiyor. Ancak bilinen bir şey var ki o da Irak lideri Saddam Hüseyin'in, sonun- da kaybedeceği bu savaşın mümkün olduğun- ca uzamasını temin etmek için elinden gele- ni yapacağı. Üzerinde tartışılan senaryolardan birisi bu varsayıma dayanıyor. Buna göre Saddam Hüseyin, İran'a sığınan uçaklarını savaşm ileriki aşamalarında Tahran'ın muta- bakatıyla tekrar cepheye sürecek. ABD, özel- likle İran'ın tepkisine yol açacak bazı duyar- sız davranışlara girerse, örneğin Güney Irak- taki kutsal yerleri ya da Şii halkı bombalar- sa bu daha da kolaylaşacak. İran bu durum- da Irak'ın uçaklarının bir kereye mahsus ol- mak üzere İran'dan ayrılmasına izin verebi- lecek. Ancak bu senaryo İran'ın zengin bir diplomatik geleneğe sahip olduğunu, Ame- rika'run da son aylarda bölgenin terael sorun- lan konusunda bundan beş yıl öncekinden daha duyarlı bir noktaya geldiğini göz ardı ediyor. Orneğin ABD ve Sovyet dışişleri ba- kanlarının önceki gün Washington'da yaptı- ğı görüşmeden sonra açıklanan Sovyet- Amerikan ortak bildirisinde ABD ilk kez Körfez savaşı ile Filistin sorunu arasında bir irtibat kurulmasına göz kırptı. 2) ABD'de tartışılan ve daha makul görü- nen ikinci senaryo ise şöyle: Savaş başlayalı beri havalanan hiçbir Irak uçağı ussüne dö- nemedi, hepsi düşürüldü. Bağdat bunun üze- rine uçakları bombalara dayanıklı yeraltı hangarlanndan dışarı çıkarmamaya başladı. ABD de bunun üzerine söz konusu hangar- ları saptayıp güçlü bombalarla dövmeye gi- rişti. Böylece Irak'ın milyarlarca dolar değe- rindeki modern uçaklan durduklan yerde tahrip olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Amerikan makamlarının yorumu o ki Irak bu uçakları, ileride kullanacağı umuduyla de- ğil, tahrip olmaktan kurtarmak için İran'a ka- çırıyor. "Uçakları Amerika tahrip edeceğine, Amerika'nın en büyük düşmanının eline geçsin" gibi bir hesap yapıyor. Ancak tabii İran'ın bu hesaba ileri dere- cede alet olacağı kuşkulu. Çünkü İran, böl- genin aynı anda birkaç diplomasi kulvann- da birden koşabilecek tarihe sahip ülkelerin- den birisi. Örneğin İran bir yandan Irak'ın ordusunun imha oluşunu memnuniyetle iz- leyebilir. Diğer yandan da Amerika'yı busıu yaptığı için kınayabilir ve Irak uçaklanna sı- nırlannı açabilir. Tahran, geçen günlerde bir- kaç kez Bağdat'ın Filistin sonınuna sanlma- smın Kuveyt'i işgal etmesini haklı gösterme- yeceğini vurguladı. Aynca cihat çağrılarına itibar etmeyerek Körfez savaşının "Miimin- lerte münafıklar arasında cereyan ettiği" şek- lindeki Bağdat argümanım benimsediğini gösterdi. Yani Saddam Hüseyin'i "miimin" olarak görmediğini dolaylı olarak ilan etmiş oldu. O yüzden önümüzdeki günlerde Irak'a bir İsrail saldınsı olsa dahi ilk »enaryoda ileri sürülenin aksine İran, bu uçakların Israil'e karşı kullanılmasına dahi izin vermeyebilir. Hatta bu uçaklar artık hiçbir zaman Irak'a dönmeyebilir. Çünkü iran'ın savaş tazmina- tı olarak uçakİara el koyabilir. Bu yüzden İran'ın, savaşm ileriki aşamalarında bu uçak- lan ABD'ye karşı kullanması için tekrar Irak'a iade etmesi uzak bir olasılık. Tabii bu arada göz önünde bulundurulması gereken bir başka olgu, İran'ın bir süreden beri Batı dünyası ile ilişkilerini geliştinneye çaba gös- teriyor olması. Nitekim Tahran, Irak uçak- lannın topraklarına sığınmasıru Birleşmiş Milletler de protesto etti ve Batı'ya bunlan savaş sonuna kadar Irak'a iade etmeyecegi konusunda güvence verdi. Bu güvencesi Kör- fez savaşı sonrasında kurulacak barış masa- larından iran'ın dışlanmasını güçleştiriyor. Ama diğer yandan da İran'ın, bolgedeki Amerikan gücünün kalıcı olmasına nza gös- termeyeceği malum. Bu bakımdan Irak'tan kaçan uçaklann ashnda Iran'ı askeri açıdan güçlendiriyor olması dikkat çeken bir unsur olarak sivriliyor. Amerika geçmişte İran'ı dengelemek için Irak'ı yaratmıştı. Şimdi de dolaylı olarak İran'ın yeniden doğuşuna sah- neyi hazırlıyor. BAXIM ZAMANI — Uçaklann bakımından sorumlu görevliler, gün boyu kalkan ve inen uçaklann ber şeyinden sorumlular. (Fotoğraf: AP) Cumhurbaşkanı ÖzjaVdan, Irak'tan kaçan savaş uçaklanna ilişkin değerlendirme: Iraııaıçakları elinde tutacakÖzal, Irak savaş uçaklarının havalanmasının İran'm savaşa girmesi anlamına geleceğini belirterek "İran, netice itibarıyla o uçaklan geçmiş savaşm tazminatı olarak elinde tutacak dedi. ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, İran'm kendi havaalanlanna inen Irak uçakla- rının havalanmasına izin vermesinin "tran'ın savaşa girmesi anlamına geleceğini" söyledi. özal, "İran netice iti- banyla o uçaklan geçmiş savaşın tazmi- natı olarak elinde tutacak" dedi. özal, CNN muhabiriyle Saddam'ın görüşme- sini yorumlarken "Bağdat pes edecekmiş gibi bir his var içünde" diye konuştu. Cumhurbaşkanı özal, dün Hürriyet Vakfı'mn iletişim alanında eğitim gören öğrencilerini kabul ederek bir süre gö- rüştü. Özal, yabancı dilin iletişimdeki önemine değindi. özal ile öğrenciler ve vakıf yönetıcııerı arasınaa şu dıyalog geçti: ÖZAL — Lisan çok önemli, hele te- levizyonlann kanal sayılan arttıkça, kab- lolu televizyonlar çıktıkça önemi daha da artıyor. Ingilizce meselesi değil ashnda, bir de haber verme tekniği meselesi var. Çok büyük değişiklikJer olduğu kanaa- tindeyim. CNN, Amerika'da da hepsini sollamış geçmiş. — Çok farklı şeyler gfindeme geliyor. O deniz kuşu, bir anda dünyada farklı şeylere neden oldu. ÖZAL — Evet öyle. Sıçramaya, ken- dini kurtarmaya çalışan bir kuş. Kim çektiyse onu... — tletişim, önümüzdeki yüzyılm olayı_. ÖZAL — Bakın, harbe CNN'in har- bi diyorlar. Bombanın duştüğü yeri bil- dirmesini yasakladılar. CNN televizyo- nu şu anda Bağdat'tan canlı yayın yapı- yor. Gazetecileri de çağırmışlar, demek ki pes diyeceklermiş gibi bir his var içimde. Özal, öğrencilerin sorulannı da yanıt- larken ziyareti izleyen gazetecilere döne- rek "Şimdi onlar bilseydi, oradakiler on- lara sordururlardı. Haksıztak yaparlardı" dedi. Özal, bir soruya yanıt verirken de şunları söyledi: "Acıkça, bn harbi tahmin fevkalade zor. O kadar kanşık faktörier işin icine girmiş ki... Şimdi, İran ile Irak 8 sene harp etmişler. Ondan sonra bir bakıyor- sunuz, onun uçaklan öbur tarafa merci anunaya gidiyor. Tabii bilinen bir gerçek var, bu uçaklan havalandırmaz orada. İran o zaman harbe girmiş olur. Bir ta- nesinin döndüğiine dair bir laf var. Ama gelen bilgüer, o uçaklann orada kalaca- ğını amir. Öyle gözüküyor. Oradan tek- rar kuUandmrsa öbür tarafm bir şey yap- ma hakkı oluyor zannediyorum. iran ne- tice itibanyla o uçaklan eski harp taz- minatı di>e alıkoyacak. Bir ihtimalden daha söz ediyorlar. Eger Israil'i barbin içine çekeıierse o zaman İran bizim ya- nımızda olur diye hayal göriiyoriar. Bun- lar hayal tabii." özal ile öğrencilerin görüşmesi bası- na kapalı olarak devam etti. Sungar'dan yalanlama Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, dün haftalık basın toplantısın- da bir gazetenin İran'a sığınan 21 Irak- lı pilotun Türkiye'ye gelme isteğinde bu- lunduğu yolundaki haberini yalanladı. Sungar, 21 Irakh pilotun Türkiye'ye gelme isteğinin Tahran Büyükelçiliği'ne iletildiği konusundaki haberin "gerçek- le ilgisinin bulunmadığını" bildirdi. Avrupa başkentlerindesavaşgündeminin en önemli maddesi, Iran'dâkiIrak uçakları Tahran'dan Türkiye'ye 'ihtar' mı?Fransa'da, İran'm çok sayıda Irak uçağını topraklarında kabul etmesinin Tahran'dan Türkiye'ye yönelık bir 'ihtar' olduğu öne sürülüyor. Dış Haberler Servisi — Irak savaş uçaklarının İran'a sığınmasına ilişkin be- lirsizlik sürerken Avrupa başkentleri ko- nuyu yakından izliyor. Fransa'da, İran'- ın Irak uçaklannı Türkiye'ye karşı bir tehdit unsuru olarak kullanabileceği öne sürülüyor. tngiltere'de ise Irak ucakla- rırun, Saddam'ın yeni bir oyunu nede- niyle Irak'ta bulunduğu belirtiliyor. Sabetay Varol'un haberine göre İran'- ın çok sayıda Irak uçağını topraklarm- da kabul etmesi Tahran'dan Türkiye'- ye yönelik bir "ihtar" şeklinde değerlen- dirildi. Iran'a "sığınan" Irak Hava Kuv- vetleri'ne ait askeri uçaklarla ilgüi Fran- sa'da çeşitli varsayımlar ortaya atıhyor. Israrla vurgulanan olasılıklardan biri Bağdat'ın Türkiye'den gelebilecek kap- samlı bir kara-hava taarruzuna karşı ha- va kuvvetlerinin bir bölümünü İran'da güvence aJtma almak istemesi... Bu var- sayıma göre eğer Türkiye, Kuzey Irak'a karşı yaygın bir saldırıya girişirse şim- diye kadar Körfez savaşında tarafsız ka- lan İran bu tarafsızkğını Irak lehine bo- zacak. İran, topraklannda bulunan Irak uçaklan bu koşullarda, muhtemel bir Tahran-Bağdat ittifakının elinde bir koz olacak. Bazı yetkili Fransız çevrelerinin, bu konuya ilişkin şimdiye kadar ileri sürü- len senaryolardan en makul olanının, "Türkiye'den gelebilecek bir saldın endişesi" olduğuna inandıklan ifade edi- liyor. Önceki akşam, bu savı herkesten önce bir Fransız radyosu, "yetkililere dayanarak" ve tek cümlelik bir haber şeklinde ortaya attı. Dünkü Fransız ga- zetelerinde aym görüşün birçök yorum- cu tarafından paylaşıldığı gözlendi.. Le Figaro gazetesinde Fransız askeri çevreleriyle iyi ilişkileri bilinen gazeteci Pierre Darcourt, aynntılı bir yazı kale- me aldı. Yazıda Fransız ordusunun ha- rekât merkezinde görevli bir askeri uz- manın şu sözlerine yer veriliyor: "tran, dikkatle göztememiz gereken bir yön ha- line geliyor. Bu nçaklar Türkiye ve Kör- fez'e döniık bir tehdit oluşturabilir". A>TU yazıda bu kez bir Suudi Arabistan yetkilisine dayamlarak "Irak'ın bir kaç günden beri Türkiye'den gelecek bir kara-hava taarnızundan kuşkulandıgı" ifade ediliyor. Iiberation gazetesinin Başyazan Ser- ge July de aynı görüşte... July, Irak'ın haritadan silinmesinin Türkiye'nin işta- hını kabartacağını ileri sürerek "Tür- kiye'nin sahneye girişi bölgede büyük dehşet uyandınyor. Türkiye Cumhur- başkanı'nın Irak'la tansiyonu arttınnası ve askeri karşıhk vermekten söz etmesi bu korkuyu daha da artünyor" diyor. Londra Londra'dan Edip Emil öymen'in ha- berine göre Irak uçaklarının İran'a gi- dişi hakkmda İngiltere Dışişleri Bakan- hğı'na yakın çevrelerde görüşler açık se- çik değil. Başlangıçta konu, 'Iraklı pi- lotlar kaçıyor' şeklinde değerlendirildi. Ancak son görüşler "Irak, en iyi uçak- lannın başına bir zarar gelmesin diye sa- vaş sonrasına kadar saklamak üzere İran'a emanet etti" şeklinde. Yetkililer, "Saddam ya savaşı kazanacağı görüşün- de ya da savaşı kaybetse dahi yönetimi- ni koruyacagı kanısında" diyorlar. _ Berlın'den Dilek Zaptçıoğlu'nun bıl- dirdiğine göre de İran'a kaçan yüzü aş- kın Irak uçağının ardında yatan gerçek, yoğun olarak tartışılıyor. Londra Uni- versitesi Ortadoğu ve Afrika Araştırma- ları Bölumu'nden Profesör Keith Mac- Lacklan şöyle diyor: "Eger Amerikan birlikleri savaş bit- tikten sonra Ortadoğu'da bir güvenlik sisteminin parçası olarak kalmaya niyet- lenirse İran, Irak safında savaşacaktır. Amerikan birlikleri savaştan sonra geri çekilirse İran. Irak'ın karşı safında yer almaya devam edecektir." Ortadoğu uzmanı VVolfgang Köhler, Irak uçaklarının İran'a sığmmasının İran'da yoğun bir hesaplaşmaya yol aça- cağını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Şimdi Irak'ın en degerli savaş uçak- lan Iran'ın elindedir ve iran bunlan sa- vaşta koz olarak kullanmaya hazırlan- maktadır. Eger müttefikler Saddam Hü- seyin'i düşürüp Irak'ta Amerikan yan- bsı bir hükümet kurarlarsa İran'da 'Şey- tan Amerika'ya karşı savaşa cağıran ses- ler yükselecektir." Öte yandan Tahran Radyosu, dün de üç Irak uçağının tran hava sahasma gir- diğini duyurdu. Radyo, uçaklann sivil ya da askeri olup olmadıklannı belirtmedi. Uçaklardan ikisinin bir Usse indiğini bil- diren radyo, bunlardan birinin ağır ha- sar gördüğünü, pilotunun ise yaralı olduğunu belirtti. Bu arada ABD kaynaklan, İran'a gi- den Irak uçaklanndan birisinin ülkesi- ne geri döndüğünü bildirdiler. ABD Kongre kaynaklan, uçağın bir nakliye ucağı olduğunu, ancak sivil mi, askeri mi olduğunun saptanamadığını belirttiler. Baker ile Besmertnih'in ortak açıklaması tepki gördü Irak'tan banş çağnsına retDış Haberler Servisi — ABD ve SSCB dışişleri bakanlan Ja- mes Baker ile Aleksandr Bes- mertnih'in "Irak Kuveyften çe- kilecegini açıklarsa savaş bite- bilir" şeklindeki ortak açıkla- maları, yoğun tartışmalara ne- den oldu. Ortak açıklama ABD'nin Körfez savaşına iliş- kin pdlitikasında bir değişiklik olup olmadığı sorusunu günde- me getirirken, Beyaz Saray, "Ortak metin, kamuoyuna du- yurulmadan Başkan Bush'a gösterilmedi. ABD'nin politi- kasında bir değişiklik yok" acıklamasını yaptı. Beyaz Sa- ray'ın açıklaması, Bush'un Irak'a iki dışişleri bakanınca yapılan çağnya destek vermedi- ği biçiminde yorumlandı. Jrak, çağnyı reddederken İsrail ortak metin nedeniyle ABD'yi eleştir- di. Baker ve Besmertnih, önce- \\ gece yaptıkları ortak açıkla- mada, Irak'ın Kuveyt'ten çekil- mesini açıklaması halinde, Kör- fez savaşının bitebileceğini be- lirtmişler ve ABD iie SSCB'nin Filistin sonınuna bir çözum bu- lunması için ortak hareket ede- ceklerini bildirmişlerdi. Ajanslar, ortak açıklamanın kamuoyuna duyurulmasından sonra ABD başkentinde hare- ketli saatler yaşandığını bildir- diler. Reuter'e göre, ABD ve SSCB dışişleri bakanlan tara- fından yapılan ortak açıklama, ABD'nin Körfez savaşına iliş- kin politıkasında değişiklik olup olmadığı şeklindeki soru- yu gündeme getirdi. Beyaz Saray sözcüsu Marlin Fitzwater, dün gazetecilere yap- tığı açıklamada, Baker - Bes- mertnih ortak açıklamasının, kamuoyuna duyuruİmadan ön- ce Başkan Bush'a gösterilmedi- ğini söyledi. Fitzwater, "ABD'- nin politikasında hiçbir değişik- lik yoktur" dedi. CNN'nin ha- berine göre, ortak açıklamadan sonra Beyaz Saray'dan yapılan değerlendirme, Başkan Bush- un, Irak'a yapılan çağnyı des- teklemediğini ortaya çıkardı. Reuter'in haberine göre, Yu- nanistan Dışişleri Bakanı An- donis Samaras'la görüşmeden önce Bush ve Baker gazetecile- rin bu konudaki sorularını ya- nıtladılar. Bush, "Dışişleri ba- kanı bakkındaki göriişlerini degiştirmedigini" söylerken, Baker "Başkan bana hiçbir za-- man luzmamıştır" dedi. Irak'ın tsveç'teki maslahat- güzan Muhammed Said Al- Hani, yaptığı açıklamada, ABD ve SSCB Dışişleri Bakan- lan tarafından yapılan ortak çağnnın reddedildiğini bildirdi. Al-Hanı, "Kuveyt, Irak'ın bir parçasıdır. Bizim tutumumuz bu konuda açıktır. Nicin bu so- run tartışılsın ki" dedi. İsrail Başbakanı İzak Şamir, dun yaptığı açıklamada, Was- hington'u "Kendilerine danış- madan Sovyetler Birligi ile ateşkes çagna vapmakla" eleş- tirdi. Ancak yapılan açıklama- nın, "ABD'nin Filistin sorunu ile Körfez savaşı arasında bag- iantı kurmamak şeklindeki po- litikasını degiştirnıedigini" de dile getirdi. Edip Emil Öymen'in Lond- ra'dan bıldirdiğine göre Körfez savaşı konusunda, bunahmın başından beri ABD ile 'tam bir göniş birliği içinde olan' İngil- tere, ABD ile SSCB'ninJrak li- deri Saddam Hiıseyin'e yaptık- lan ateşkes ve Kuveyt'ten çekil- me çağnsına olumlu yanıt ah- namayacağı görüşünde. Dışiş- leri Bakaıılığı'na yakın bir kay- nak, ABD-SSCB çağnsımn amacının, "Saddam'a son dar- beyi indirmeden önce, geri dö- nülmez yola girmeden önce, sagduyuya son bir çagn yapa- rak tarih önunde hakkaniyete saygüı davranmak ve gelecek kuşaklara ibret dersi olarak göstermek" amacını taşıdığını belirtti. Sabetay Varol'un Paris'h bildirdiğine göre ABD ve SSC _ dışişleri bakanlannın Körfez savaşıyla ilgili ortak deklaras- yonu Fransa'da olumlu karşı- landı. Fransız dışişleri yetkili- leri, önerinin Fransa'nın da gö- rüşunü yansıttığını ifade et- mekle birükte, Irak'ın kabul et- me şansının fazla olmadığını söylüyorlar. Mısır Dışişleri Bakanlığı'n- dan yapılan açıklamada ise ABD-SSCB ortak açıklaması 'memnuniyetle' karşılandı. Dı- şişleri Bakanlığı Sekreteri But- ros Gali, "Açıklama, uluslara- rası toplulugun isteğini dile getirmektedir" dedi. SSCB Moskova, ABD'ye verdiği sözü tuttuDış Haberler Servisi — Sov- yetler Birliği'nin, Baltık bölge- sindeki askerlerinden bazıla- nnı geri çekme konusunda ABD'ye güvence vermesinin ar- dından Litvanya'daki Sovyet askerleri geri çekilmeye başla- dı. Litvanyalı kaynaklar, asker- lerin çekilmeye başladığını doğ- rularken Sovyet İçişleri Baka- nı Boris Pugo, bolgedeki Kızıl- ordu birliklerinin tamamen, İçişleri Bakanlığı askerlerinin ise büyük bölümünün bölgeyi terk ettiğini söyledi. AP'nin haberine göre Lit- vanya Parlamentosu sözcüsü, cumhuriyete geçen ay gönderi- len Kızılordu birliklerinin 45 araçlık bir konvoy halinde ön- ceki sabah cumhuriyetten aynl- dıklarını açıkladı. Sovyet içişleri Bakanı Boris Pugo ise askerlik görevinden kaçan gençlerin yakalanması için Baltık cumhuriyetlerine gönderilen paraşütçü birliklerin tümünün, bakanlığa bağlı bir- liklerin de buyük bölümünün geri çekildiğini bildirdi. Pugo, Rabocaya Tribuna (İş- çi Kürsüsü) adlı gazetede ya- yımlanan demecinde Baltık cumhuriyetlerine gönderilen - Sovyet iç güvenlik birliklerinin üçte ikisinin geri çekildiğini be- lirtmesine karşın kalan bölü- mün ne zaman çekileceği konu- sunda bilgi vermedi. Pugo, yal- nızca bu birliklerin "Sonsuza kadar Baltık cumhuriyetlerinde kalmayacaklarau" sövledi. Litvanya Devlet Başkanı VI- tantas Landsbergis, birliklerin çekilmeye başlamalanndan sonra yaptığı açıklamada Mos- kova'nın bu girişimini olumlu karşüadıklannı ve görüşmelerin yapılabilmesi için yolun açüma- sından memnunluk duydukla- nnı söyledi, ancak Litvanya'nın bağımsızlığı yolunda henüz herhangi bir yumuşama olma- dığma dikkat çekti. öte yandan Litvanya'dan sonra Letonya'da da bağımsız- lık yanlısı hükümetten iktidan almak amacıyla kurulduğu açıklanan "Letonya Kurtnlas Komitesi" faaliyetini askıya al- dığını ilan etti. Baltık bölgesindeki Batüı ga- zeteciler, bu cumhuriyetlerdeki Komünist Parti örgütlerinin kurduğu bu "gölge" kurtuluş komitelerinin, Moskova'nın Baltık liderleriyle diyaloğa gir- mesi sonucu geri adım atmak zorunda kaldığmı belirtiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle