23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 31 OCAK 1991 Prof. Tunaya'nın «enazesi bugün Külttir Servisi — önceki gün yitirdiğimiz anayasa hukuku profesörü, bilim adamı Tank Zafer Tuntya'nın cenazesi bu- gün Teşvikiye Camii'n- de kılınacak öğle namazından sonra Aşiyan Mezarhğı'nda top- rağa verilecek. 76 yaşında kalp krizi sonucu ölen "Hocalann Hocası" Tunaya için bugün sa- at 10.30*da İstanbul Üniversite- si merkez binasında bir tören düzenlenecek. Törende tÜ Siya- sal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Cumhur Ferman, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. tlhan Akın, anayasa profesörü Erdo- gan Teziç ve medeni hukuk pro- fesörü Aydın Aybay konuşma yapacaklar. Strasbourg Üniversitesi profe- sörlerinden Server Tanilli, Tuna- ya'nın ölümü üzerine şunlan söyledi: "Tank Zafer Hoca'mn kişili- ginde yafauz seçkin bir siyaset bi- limcisi ve anayasa hukukçusu degil, aynı zamanda çagdaşlaş- ma sürecimizin bir duşüniıriinü, özgüriük ve demokrasi savaşçı- sını da yitirmiş bulunuyonız. Böylesi düsünür ve savasçıları daha da gereksindigimiz şu çe- tin yıllarda bu kabın agıriıgı et- kisini daha çok hissettiriyor ve ettirecek. Tank Hoca'mn yeri gerçekten doldunılamaz. Anısı önünde en derin saygılarla egi- liyonım." Bu arada, Prof. Ragıp Sanca, dün Tank Zafer Tunaya ile ilgili sözleri arasında çıkan "Dekan- lığı sırasında hiç sesini yükseltmedi" sözünün aslında "Dekanugı sırasında bademelere bile hiç sesini yükseltmeden hi- tap ederdi" biziminde olacağı- nı söyledi. Irak'tan (Baftarafı 1. Sayfada) kü 'sürpriz' ziyaret büyükelçinin kendi istemi üzerine gerçekleş- ti. Bakanlık basın bürosu çalı- şanlannın bile 'haberdar 1 olma- dığı ziyaret, günlük olarak ha- zırlanan yazılı 'günlük faaliyet bölteninde'de yer almadı. Irak Büyükelçisi ile Bakan Hüsnü Doğan'ın görüşmesi sabah saat 10.00-10.30 arasında gerçekleşti. Görüşmeden sonra bakanlık ba- sın bürosundan yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer ve- rildi: "Göriişmede Irak Büyükelçi- si bugüne kadar Irak'ın Kuveyt konusundaki tutumu hakkında bilinen göriişlerini izah etmiş ve Irak'tan Türkiye'ye herhangi düşmanca bir hareketin beklen- memesi gerektigıni belirtmiştir. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Dogan, Türkiyenin krizin baş- ladıgı 2 Ağustos 1990 tarihinden bugüne kadar uyguladıgı poiiti- kada bir degişiklik olmadığını ifade etmiştir. Bakan Dogan, bu politikanın temel noktalannın Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi. Irak'ın toprak biitünlugünün mubafaza edilmesi ve kendisine bir tecavüzde bulunulmadığı su- rece Türkiye'nin bir harekete gi- rişmeyecegi şeklinde olduğu ve Birleşmiş Milletler kararlan dogrultusunda davrandıgımızı vurgulamıştır. Dogan bu çerçe- vede daha fazla can kaybına ve tahribata meydan verilmeden savaşın sona ermesi dileginde balnnmuştur." Suriye (Baftarafı 1. Sayfada) izm »lm«H«n Türk sahasım kul- laaabfleceUerini ifade ederek ön iıin talep etmişlerdir. Biz de bu- m Bygan gördük. Kendileri için tekMke kalktıgı anda geri dön- mek üzere bu izin verilmiştir." Sungar, Suriye'nin Avnıpa ul- kelerinden de aynı yönde bir ta- lepte bulunduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mnrat Sungar, ABD Başkanı Bush'un Türkiye ziyaretinin gündemdeki yerini koruduğunu söyledi. Daha önce ABD Başka- nı George Bush'un Türkiye zi- yaretini Moskova'da yapılacak zirve görüşmesinin hemen erte- sinde gerçekleştirmeyi planladı- ğını hatırlatan Sungar, bu erte- leme karannın Türkiye ziyare- tinin de ileri bir tarihe bırakıl- dığı anlamına gelmediğini söy- ledi Sungar, ABD yetkililerinin Waihington Büyükelçih'ği aracı- lığıyia Ankara'ya yaptıklan bil- diriınde, Başkan Bush'un önce- likle gelmek istediği ülkelerden biriıin Türkiye olduğunu ifade ettiğini bildirdi. Amerikan kay- nakian, Bush'un ziyaretine iliş- kin resmi karann henüz alınma- dığııı vurguluyorlar. Ancak Körez savaşının gidişine baglı olank bu ziyaretin şubat ayı içinoe gerçekleşmesi olasılığınin "yöksek" olduğu da belir- tihyjr. Viae sorunu A3D ve Ingiltere başta olmak üzen bazı Batüı ülkelerin TC yurtaşlarına vize vermelerinde Körez savaşının başından beri artaı zorluklann giderilmeye başkndığı duyuruldu. Dışişleri Bakınhğı'nın girişimi sonucu ingiıere Büyükelçiliği'nin bu haftdan itibaren normal vize uygüamasına döndüğü, ABD'- nin ıe güvenlik amaçh seçicilik dışııda vize isteyenlere zorluk çıkamadığı bildirildi. Ifetki iasarısı komisyondaDevlet Bakanı Keçeciler, "Meclis'ten alınacak yetki ile memur ve kamu görevlilerinin sosyal ve mali haklan toplusözleşmelere uyarlanacak" dedi. SHP lideri tnönü, Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi. İstanbul Büyükşehir ve ilçe bele- diyelerde çalışan bir grup memur, dün Körfez savaşım protesto amacıyla gösteri yaptı. Polisin ge- niş güvenlik önlemi aldığı Büyükşehir Belediyesi binası önünde- ki gösteri sırasında gözaltma alınan olmadı. Dün saat 12.00 sıralannda Tüm-Bel-Sen Sendikası'na baglı işçiler, tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi binası önünde toplanmaya başladılar. Bele- diye memurlannın, ellerinde "Emperyalist savasa hayır", "ABD, Ortadoğu'dan çekil", "Yasama saygı, savasa son", "ABD'nin petrol çıkarlan ve şeyhlerin çıkarlan için dökülecek kanımız yoktur", "Savaş insanhk sucudur" yazılı dövizler taşıdıklan görüldü. Bu arada "Hakpçeleri unutmadık" yazılı bir de pankart açan gnıp- lan bir sözcü, Tüm-Bel-Sen adına yaptığı konuşmada savasa karşı olduklarını belirtti. Sözcü, petrol çıkarlan için kan dökülmesini istemediklerinj söyleyerek "Biz, kalıcı bir barış ortamı için adil ve demokratik yeni bir uluslararası. ekonomik ve siyasi ilişkiler sislemi oluşturulması gerektigine inanıyoruz. Dünyamızın bugü- nünü degil gelecegini de kirleten bu savaşın hemen durdunılma- sını istiyoruz. Savaş, demokratik hakiartn askıya alınması, daha yeni solumaya başladığımız sendikai haklanmızın yok edilmesi, sefalet ücretine karşı sessiz. soluksuz kalmamız demektir. Savaş, zam, yokluk, kıtlık demektir" dedi. EıııekliKorg.Sayınöldürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) — Kamu kurum ve kuru- luşları ile bunîann personeli ve ekonomik istikrar tedbirleri hakkında yetki yasası tasarısı, bugün TBMM Anayasa Komis- yonu'nda göriişülecek. Komis- yonda yetki tasansım savunacak olan Devlet Bakanı Mehmet Ke- çeciler, tasannın olağanüstü yet- kiler içermediğini savunarak, "Kamuoyuna yanlış yansıtıldı. Bu tasan ile hükümetin padisah yetkileri alacağı doğru degil. Hatta tasanmn kapsamı geçmiş- teki yetki («sarılarına göre da- ha da dar tutulmuştur" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü ise, TBMM'yi devre dışı bı- rakan her girişime karşı çıkacak- lannı, yetki isteminin yasalaş- ması halinde Anayasa Mahke- mesi'ne gideceklerini söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler, Cumhuriyet muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıt- larken, hükümetin personel re- jimi ve bazı bakanlıklar ile ka- mu kurum ve kuruluşlannda re- organizasyonu hep yetki yasalan ile gerçekleştirdiğini savundu. Keçeciler, hükümetin gelismeleri gözönüne alarak yeniden bu yet- kiye ihtiyaç duyduğunu dile ge- tirdi ve "Bu kez Anayasa Mah- kemesi'nin onceki yetki yasala- nnı bozma gerekçeleri de dikka- te alındı" diye konuştu. Keçeci- (Başlarafı 1. Sayfada) lirlemelere göre 6 el ateş ettiler. Kurşunlardan biri yüzüne, diğer ikisi ise vücuduna isabet eden Sayın yere yığıldı. Saldırganlar olay yerinden koşarak uzaklaşır- larken, aracın şoföru ise saldır- ganları bir süre yaya olarak ta- kip etti. Ancak saldırganlar Be- şevler yönüne kaçarak izlerini kaybettirdiler. Sayın'ın aynı araç ile Gülha- ne Askeri Tip Akademisi'ne kal- dırıldığı, ancak yolda öldüğü öğrenildi. İçişleri Bakanı Abdiil- kadir Aksu, Emniyet Genel Mü- dürü Necati Bilican. Ankara Va- lisi Saffet Arıkan Bedük ve An- kara Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, hemen GATA'ya gide- rek, olay hakkında bilgi aldılar. Bu arada, Başbakanlık Müste- şarı Sabahattin Çakmakoğlu iie Genelkurmay 2. Başkanı Orge- neral Mehmet Önder de Sayın'- ın evine gelerek, eşi Ayten Sa- yın'a başsağlıgı dilediler. Bildiri kargaşası Eylemin hangi örgüt tarafın- dan gerçekleştirildiği ise yapılan celişkili açıklamalar nedeniyle bir bilmeceye dönüştü. Gazete- leri telefonla arayan bir kişi, ey- lemi yasadışı Dev-Sol Silahlı Devrim Birlikleri örgütü adına üstlendi. Gazetemizi 19.15 sıra- lannda arayan bir kişi, "Kürt halkının can düşmanı, soykınm ve şovenist politikalann uygula- yıcısı, özel savaş uzmanı. kontr- gerilla şefi, Başbakanlık Başda- nışmam, faşist general Hulusi Sayın, hareketimiz Dev-Sol tara- fından yargılandı ve ölüme mahkûm edildi. Dev-Sol Silahlı Devrim Birlikleri tarafından ye- rine getirildi" dedi. Dev-Sol'un Güneş gazetesinin Ulus'taki Ankara Bürosu yakı- nına da naylona sarıh bir biçim- de bildiri bıraktığı öğrenildi. Ga- zete yöneticilerinin içinde bom- ba olabileceği yönündeki kuşku- lan üzerine, durumun polise bil- dirildiği, bornba uzmanlan yar- dımı Ue açılan pakete daha son- ra polisin el koyduğu bildirildi. İstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ne sunulan Dev-Sol savunmasııun "12 Eylül terorist- leri ve savunması" başlıklı bö- lümünde, Korgeneral Hulusi Sa- yın için "Özd Kolordu Komn- tanı olarak gerek yurtiçi gerek- se Irak'taki sıcak takip'te Kürt halkına soykınm uygulayan ki- şidir" suçlaması getirilmişti. Bu arada Emniyet Genel Mu- dürü Necati Bilican ise GATA 1 da gazetecılenn olaya ilişkin so- rulannı yanıtlarken, olay yerine bir bildiri bırakıldığını, bildiri- nin yasadışı Kürdistan Ulusal Kurtuluş örgütüne ait olduğunu söyledi. Olay yerinde incelemelerde bulunan Ankara DGM Savcısı Binbaşı Ülkü Coşkun da bırakı- lan bildirinin büyük bir olasılık- la Dev-Sol'a ait oiduğunu belirt- ti. DGM olaya el koydu Olaya, Ankara DGM Başsav- cılığı el koydu. Olay yerine ya- nında Ülkü Coşkun olduğu hal- de saat 19.30'da gelen Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demi- ral, 15 dakika kadar Hulusi Sa- yın'ın eşi Ayten Sayın ile görüş- tü. Daha sonra olay yerinde in- celemelerde bulunan Demiral, soruşturmayı başlattıklarını be- lirterek, "Suçu işleyenier ber sö- zümüzü değerlendiriyorlar. O yüzden şu anda daha fazla açık- latna beklemevin. Zamanı gelin- ce açıkiama vspılacak" diye ko- nuştu. Demiral, olayın geçtiği Anıtkabir'in tam arkasındaki Aksu Apartmanı'nm önünü po- lise filme aldırdı. Olay yerinin de ayrıntılı bir krokisini çizdirdi. Polis kamerasının spot lambası- PORTRE/mJLVSt SAYIN (Baştarafi 1. Sayfada) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çeşitli birlik ve ku- rumlarında komutanbk ve karargâh subaybğı kadrolannda ve Suriye'de görev yapn. Jandar- ma Genel KomutanlığYnda harekât ve istihba- rat başkaniıklannda görev yapu. 1974'te tuğ- general oldu. Mardin'de Jandarma Tlıgay Ko- mutanlığj yaptı. 1978'de tümgeneral rütbesine yükseidi. Sayın, 1980 öncesinde kadrosuzluk nedeniy- le eroekli edildi. Yüksek Askeri Idare Mahke- mesi'ne açtığı dava üzerine karar iptal edildi. Bunun üzerine Sayın 1979 yıbnda CHP hükü- meti döneminde yeniden orduya döndii. Tümcn komutanlığı ve Jandarma Genel Ko- mutanhğ! Denetleme Başkanhğj'nda da buiu- nan Sayın, 1983'te korgeneral oldu. Jandarma GeneJ Komutanlığı Kurmay Başkanlığı da yap- tı. Ağustos 1987'de Oiağanüstü HaJ Bölge Va- liliğı Ue birlikte kurulan Jandarma Asayiş Ko- lordu Birlikleri'nin ilk komutanı oldu. "Özel Kolordu'" diye bilinen bu komutanlıkta mart 1989'a kadar bu görevde kaldı. Sayın, Yeşilvurt köylülerine ''dışkı yedirme" olayı gazetelere yansıdığında Hayıi Kozakçıoğlu ile birlikte Ankara'da duzenlediği basın toplantısında, "Bazı gazeteciter devlet aleyhine. PKK lehine yazı jTizmakla görevkndirilmiş gibiler" diye konuşmustu. Diyarbakır'daki görevinden 30 Mart 1989'da alınarak Jandarma Genel Komutan Yardıma- lıgı'na atanan Sayın'ın bu görev değisikliği si- yasi ve askeri çevrelerde "ilgi" u>-andırmışü. Sayın, aynı >ıbn ağustos ayında emekJiye sevk edilmişti Sayın bundan yaklaşık 8 ay son- ra 20Nisan 1990'da 'Gnneydoguile ilgili olay- lar konusunda görüş bfldirmek" amacıyla Baş- bakanlık Başdanışmanhğı'na atanmıştı. Sayın'a Oiağanüstü Hal Bölgesi'nde yaptı- ğı hizmetler nedeniyle Genelkurmay Başkan- lığı tarafından "üstün hizmet madaiyası" ve- rilmişîi. OLAĞANÜSTÜ HAL ASAYİŞ ESKİ KOMUTANI Hakkıııdaki iddiaları reddetmişti Haber Merkezi — Silahlı sal- dında ölen Olağanüstü Hal Böl- gesi Asayiş Birlikleri eski Ko- mutanı, Başbakanlık Başdanış- manı emekli Korgeneral Hulu- si Sayın hakkında 2000'e Doğ- ru dergisinde çeşitli iddialar öne sürülmüş, Sayın bu iddiaları reddetmişti. Derginin 13 Mayıs 1990tarih- li sayısında yer alan "Gölge sü- per vali Hulusi Sayın- Başbakan'a Özel Harp Danışmanı" başlıklı yazıda emekli korgeneral hakkında şu iddialar ortaya atılmıştı: "Dogum yeri, Tunceli'nin bir Kürt köyü. Sonradan nüfusunu Elazıg'a aidınnış." Sayın, derginin 20 Ocak 1991 tarihli sayısında yayımlanan tekzip yazısında bu iddiaya şöy- le yanıt vermişti: "Tunceli'nin bir Kürt köyün- den Elazıg'a nüfus kaydımın al- dırıldığı iddiası ile nereye vanl- mak isteni>or? Ben Tuncelili de olabilirdim, Tunceli'nin bir kö- yünden gelmiş de olabilirdim. Sizce bu durum benim için ve Tuncelililer için bir nakise mi (kusur) teşkil etmektedir? (...) Ben 1926 tarihinde Elazıg mer- keze baglı Hal (Yeniçubuk) kö- yünde dogmuşum. Anam da, babam da, akrabalanm da köy- lüdür. Ve Türk'tür. Asırlardan beri ecdadım bu köyde yaşa- maktadır. Türkiye'de ilk defa benim köyümün Etnolojik tet- kiki (...) yapılmıştır ve aynı se- ne "Hal Köyu'nün etnolojik tetkiki" adlı degerli eser basıl- mıştır. Bu eserin 31'inci sayfa- sında Hal Köyü halkı "Türk, Müslüman ve Sünnidir ve köy halkı birbirinin akrabasıdır", aynı sayfanın diğer bir paragra- fında ise, "Hal köylülerinin va- tanlarına, köylerine ve aileleri- ne bağlılıkları çok kuvvetlidir" diye özelliğimiz betirtilmistir. İş- te merak ettiğiniz Tunceli'nin bir köyünden Elazıg'a gelerek Elazıg nufusuna kaydedildi de- diginiz şahsın gerçek kimliği bu- dur." 2000'e Doğru, Sayın hakkın- da, "Bir emekli albay, Savın'ı şöyle tanımlıyor: 'Aşın sag ide- olojiye sahip bir adam. Vatan- sever, Atatürkçü, aydın, düriist, faziletli bir adamsan, Sayın'ın gözünde komunistsindir. Bu ni- teliklerin dışındaki adam ise milliyetçidir" iddiasmda bulun- muştu. Sayın'ın bu iddiaya ya- nıtı ise aynı tekzip yazısında şöyleydi: "Ben yapı itibanyla milliyet- çi bir subayun. Ancak benim milliyetçilikle ilgili görüşümün, aşırı sag görüş ile hiçbir ilgisi yoktur. Olmamıştır da. Ben tüm meslek hayatımda, gerçek anlamda Atatürk milliyetçiliği- ni benimsemiş, her yerde >e her zaman bu görüşün fikriyatını yapmış ve savunmuşumdur." Diğer iddia ve yanıtları da şöyleydi: 2000'e Doğru: "Kurmay Baş- kanı iken, nerede hırsız, üçkâ- ğıtçı, gerici, ırkçı varsa jandar- manın kilit noktalarına getir- di. " SAYIN — "tddia edildiği gi- bi jandarma teşkilatında nitelik- siz, yeteneksiz subayları değil, tam aksine, çahşkan, vatanse- ver, üstün nitelik ve yetenekli, karakter sahibi, dürüst ve fazi- letli subaylan her zaman destek- lemiş, sahip cıkmış, bunu bir görev ve sorumluluk olarak ka- bul etmişimdir. Bu değerli ve mümtaz subaylarm çoğu gene- ral olmuştur." 2000'e Doğru: "Bir iş yapar- ken mullaka hissesini düşünü- yor. Birlikte görev yapmış iki yüzbaşı da 'hediyeci' diyorlar. O kadar çok hediye verilmiş ki, evi dolmuş." SAYIN — "Bu iddialar, (...) vatan ve milletinden başka hiç- bir şey düşünmeyecek karakter yapısına sahip, (...) şerefli bir askere yapılacak en iğrenç ve ahlâksızca bir iftiradır. Nefret- Ie reddederim." 2000'e Dogru: "Akbuluf- un Başdanışmanhğı'na da bir emekli jandarma korgenerali yakışırdı." SAYIN — "Sizin bu göreve layık görmek istemediğiniz bu emekli korgeneral, 42 senelik meslek hayatında son derece önemli görev sorumlulukları alarak ülkesine, milletine ve devletine karşı yapması gereken tüm görevleri, gelecek nesillere örnek olarak başarı, fedakârlık, feragat ve sadakatle yaptıktan sonra, yasal zaruretler nedeni ile emekli olmuş, şerefli bir asker- dir." nın bulunmaması nedeniyle res- mi bir aracm far ışığındarı yarar- lanıldığı da gözlendi. Olay yerindeki incelemeler sı- rasında, 6 mermi kovanı bulun- duğu bildirildi. Ankara Emniyet Müdürü Öz- demir ise olay yerinden ayrılır- ken, gazetecilerin sorusu üzeri- ne "Bırakın da calışalım biraz" diye konuştu. Sık sık mektup ve telefon ile tehdit edilen, ayrıca Dev-Sol ta- rafından yayımlanan "öliim lis- tesf'ne alınan Sayın'ın yanında, olay sırasında koruma görevlisi bulunmaması dikkat çekti. Em- niyet Genel Müdürü Bilican, Sa- yın'ın hem emniyet hem de Si- lahlı kuvvetler'den korumasının bulunduğunu belirterek, "Koru- malannı bazen alıp bazen almı- yormuş" dedi. Bu durum, Sa- yın'ın yakın çevresince de doğ- rulandı. DGM Savcısı Ülkü Coşkun da gazetecilerin sorulannı yanıt- larken, Sayın'ın sık sık ölümle tehdît edildiğini doğrulayarak, "En son yayunladıklan listede benim de adim var" dedi. tki saldırganın eşkâlleri belirlendi Sayın'a silahlı saldırıda bulu- nan üç kişiden ikisinin eşkâlle- rinin belirlendiği bildirildi. Sal- dırganlardan ilkinin 23 yaşlann- da, zayıf, atletik yapıb, uzun boylu, üzerinde kısa, sütlu kah- \erengi mont ve siyah pantolon ile komando tipi bot bulundu- ğu saptandı. Saldırganlardan ikincisinin 30 yaşlarında, kısa boylu, zayıf, uzun yüzlü, bıyık- lı ve esmer olduğu, üçüncü sal- dırganın ise üzerinde siyah bir mont olduğu kaydedildi. Olağanüstü Hal Asayiş Ko- lordu Komutanhğı'nı 30 Mart 1989'da Sayın'dan devralan emekli Korgeneral, bir süre son- ra da bu görevden aynlan tsmail Selen Cumhuriyet muhabirine olay üzerine şunlan söyledi: "Yorum yapacak bir şey yok. Örgüt hedef seçmiş. Gene bir ki- şiyi hedef seçtiler, alıp götürdü- ler. Boyle bir şey olmaması la- zun. Silahla bir şey halledilmez. Mümkün değil." Tepkiler Emekli Korgeneral Sayın'ın öldürülmesi tepki yarattı. Cum- hurbaşkanı Özal, Sayın'ın eşine gönderdiği mesajda, "menfur saldırı"dan derin bir üzüntü duyduğunu belirterek "Sayın'ın, ordumuzun çeşitli kademelerin- deki hizraetleri, daima minnet ve şukranla anılacaktır" dedi ve saldırıyı telin ettiğini bildirdi. Başbakan Akbulut, saldırıyı kınayarak, saldırganların en kı- sa zamanda yakalanıp cezalan- dırılacaklarını bildirdi. Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Do- gan Güreş de yaptığı açıklama- da, "Bu alçakça cinayeti nefret- te, lanetle kınıyorum" dedi. SHP Genel Başkanı tnönü de son günlerde artan terör olayla- rının emekli Orgeneral Saym'a kadar yükseldiğinin büyük üzüntüyîe görüldüğünü belirte- rek, "Bu tür olaylann faillerinin bir an önce yakalanmasını hü- kümetten ve güvenlik güçlerin- den bekliyoruz" dedi. tnönü, Ayten Sayın ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş'e de birer başsağlığı telgrafı gönderdi. DYP Genel Başkanı Demirel de yayımladığı mesajda "TSK'nın değerli mensupların- dan Sayın'ın gozü dönmuş cani- ler tarafından öldurüldügunü büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum. Bu menfur olayı lanetliyorum" dedi. İçişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu da Sa- yın'ın "Memleketin huzur ve asayişi için yaptıgı değerli hiz- metlerin her zaman şukranla anılacagım" söyledi. ler, daha önceki yetki yasalan- nın süresinin iki yıl olduğunu, bu kez Anayasa Mahkemesi'nin bozma gerekcesi dikkate alına- rak hükümetin bir yülık yetki is- tediğini savundu. Keçeciler'in verdigi bilgiye gö- re, yetki tasansı öncelikle devlet tnemurları ve kamu görevlileri- nin mali ve sosyal haklarında imzalanan toplusözleşmelere paralel iyileştirmeler yapma amaayla kullanılacak. Keçeciler bu konuda şunlan söyledi: "Bu yıl birçok toplusözleşme imzalandı. Yetki tasarısı getir- memizin esas nedeni, devlet me- muriarı ve diger kamu görevli- lerinin mali ve sosyal haklann- da imzalanan toplusözleşmele- re paralel iyileştinneler yapma amacına yöneliktir. Bu düıenle- meler bugüne kadar hep yetki yasalan ile yapılmıştır. Bu açı- dan devlet memurlannın bu yet- ki tasansında menfaatleri var- dır. İmzalanan toplusözleşmele- re paralel olarak devlet memur- lan ve kamu görev lileri ile işçi- lerin mali ve sosyal haklarında denge kurmak için hükümetin DH yetkiye ihtiyacı vardır. Aksi balde devletin işleyişini sürdür- mek mümkün olmaz." Reorganizasyon Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler, kamu kurum ve kuruluş- larının teşkilatlanmalanna iliş- kin alınacak yetkinin de bazı ka- mu kurum ve kuruluşlarının bölge ve il kuruluşlan arasında- ki uyumsuzluklann giderilmesi için kullanılacağını söyledi. Ke- çeciler, bakanlıklann bazı taşra teşkılatları arasında görev, yet- ki ve teşkilatianmalanna ilişkin sıkıntılar bulunduğunu, yapıia- < cak reorganizasyon ile bu sıkın- tılann giderileceğini söyledi. SHP iptalini isteyecek SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, hükümetin hazırladığı yetki tasansı için "Anayasa Mahkemesi'ne gidecegiz ama, TBMM'nin devre dışı bırakıl- masına, anayasaya aykın her düzenlemeye anında karşı çıkacagız" dedi. tnönü, dün konuya ilişkin gö- rüşlerini açıklarken özetle şun- lan söyledi: "Bu, TBMM'yi devre dışı bı- rakmaktadır. 36 kunıluş üzerin- de, ekonomik ve diğer her türlü düzenleme hükümete bıraküı- yor. TBMM'nin yaptığı temel düzenlemeler hükümetin istegi ile degiştirilebUecek. Ekonomik düzenlemeler TBMM'nin dışın- da yapılacak. Biz Anayasa Mah- kemesi'ne gidecegiz. Büyük ih- timalle iptal edilecek ama, bile bile getiriyorlar. Anayasaya ay- kın düzenlemelere anında kar- şı çıkacagız. TBMM'nin her ge- çen gün devre dışı bıralulması- nı gücümüz yettigince önleyece- ğiz." Hükümete yetki veren yasa tasarısı Amaç: Madde 1- Bu kanunun amacı, kamu kurum ve kuruluşlannda görevli personelin çalışma- lannda etkinliği arttırmak, kamu hizmetleri- nin düzenli, süratli ve verimli bir şekilde yü- rütülmesini sağlamak üzere bunlann mali, sos- yal ve diğer haklannda iyileştirmeler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarının (Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, yargı ku- ruluşlan ve Sayıştay Teşkilat Kanunlan ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Tür- kiye Büyük Millet Meclisi Teşkilatı hariç) ku- nıluş, görev ve yetkileriyle ülke ekonomisine ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak için ivedi ve zonınlu hallere münhasır olmak üzere Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermektir. Kapsam: Madde 2- Bu kanuna göre çıkanlacak ka- nun hükmünde kararnameler; A- Kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan memuriarla diğer görevlilerin mali, sosyal ve diğer haklanyla ilgili olarak; •" a) 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nda, b) 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Perso- nel Kanunu'nda, c) 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanu- nu'nda, d) 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Ka- nunu'nda e) 2247 sayıh Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve Işleyişi Hakkında Kanun'un 38'inci maddesinde. 0 2461 sayıh Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 22'nci maddesinde, g) 1600 sayıh Askeri Yargıtay Kanunu'nun 42'nci maddesinde, h) 1602 sayıh Askeri Yüksek Idare Mahke- mesi Kanunu'nun 80'inci maddesinde, i) 357 sayılı Askeri Hâkimler Kanunu'nda, j) 78 sayıb Yükseköğretim Kurumları öğre- tim Elemanlannın Kadrolan Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de, k) 190 sayıh Genel Kadro ve üsulü Hakkın- da Kanun Hükmünde Kararname'de, 1) 233 sayıh Kamu tktisadi Tesebbüsleri Hak- kında Kanun Hükmünde Kararname'de, m) 399 sayılı Kamu tktisadi Tesebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sa- yılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldınlmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'de, n) 2547 sayıh Yükseköğretim Kanunu'nda, o) 2954 sayıü Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nda, ö) 2983 sayılı Tasarruflann Teşviki ve Ka- mu Yatınmlannın Hızlandınlması Hakkında Kanun'da. p) 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nda, r) 2499 sayıh Sermaye Piyasası Kanunu'nda, s) 1211 sayıh Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nda, ş) 6245 sayıh Harcırah Kanunu'nda, 02629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dal- gıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Ka- nunu ve 926 sayıh Türk Silahlı Kuvvetleri Per- sonel Kanunu'nda Degişiklik Yapılması Hak- kında Kanun'da, u) 2955 sayıh Gülhane Askeri Tıp Akade- misi Kanunu'nda, ü) 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Ku- rulması Hakkında Kanunda, v) Diğer kanun ve kanun hükmünde karar- namelerin kamu personeli ile ilgili hüküm- lerinde, B- Kamu kurum ve kuruluşlannın teşkilat- lanmalanna ilişkin olarak; Kamu hizmetlerinin bakanhklar arasında bölünüşüne, bakanlık ve bağh veya ilgili ku- ruluşlar kurulmasına, mevcut kurum ve kuru- luşların birleştirilmesine veya kaldınhnasına, bunlann kunıluş biçimlerine, görev, yetki ve yükümlülüklerine ait esaslarla, bu esaslar çer- çevesinde kurum ve kuruluşlann görev, yetki ve teşkilatlannın düzenlenmesine ilişkin hü- kümlerinde, C- Ülke ekonomisinde istikrann devamhh- ğının sağlanmasıyla ilgiii olarak; a) 6326 sayılı Petrol Kanunu'nda, b) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda, c) 7397 sayıh Sigorta Murakabe Kanu- nu'nda, d) 1211 sayıh Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nda, e) 2499 sayıh Sermaye Piyasası Kanunu'nda, f) 2976 sayıh Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da, g) 2983 sayıh Tasarruflann Teşviki ve Kamu Yatınmlanmn Hızlandınlması Hakkında Ka- nun'da. h) 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nda, i) 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nda, j) 3226 sayıh Finansal Kiralama Kanu- nu'nda, k) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayıh kanunun özelleştirmeye ilişkin hükümlerinde, 1) 90 sayıh ödün Para Verme tşleri Hakkın- da Kanun Hükmünde Kararname'de, m) 233 sayıh Kamu tktisadi Tesebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de, yapılacak degişiklik ve düzenlemeleri kapsar. fakeler: Madde 3- Bakanlar Kurulu ivedi ve zonın- lu hallere münhasır olmak kaydıyla, l'inci madde ile verilen yetkiyi kullanırken; a) Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütühnesini; ülkenin ekonomik ve sosyal dunımunu dikkate alarak ücret sistemini adil bir şekilde geliştirmeyi; memurlar ve di- ğer personelin mali, sosyal ve diğer haklann- da hizmetin özellik ve gereklerine uygun iyi- leştirmeler yapmayı, b) Başbakanlık, bakanhklar ve bunlara baglı kunıluşlar eh'yle, genel idare esaslanna göre yü- rütülmesi gereken kamu hizmetlerinde iş bö- lumü ve koordinasyonun sağlanmasını; bir hiz- metin tek kuruluş veya birim tarafından yü- rütülmesini ve kaynak kullanımında israfın ön- lenmesini, c) Teşkilatların, hizmetierin özelliginden kaynaklanan zorunlu farkhhklar sakh kahnak kaydı ile hiyerarşik bağlıhk ve unvan standar- dizasyonu sağlanacak şekilde düzenlenmesini, d) Kamu tktisadi Teşebbüslerinin kuruluş ve teşkilatlanmasında, hizmetin gerekUliği, ülke ekonomisine yararhlık, verimlilik ve kârhlık esaslannı, e) Ülke ekonomisinde istikrann devamülı- ğının sağlanması, hızlı kalkınma için gerekli tedbirlerin ahnması ve bu suretle verimin yük- seltilmesini, göz önünde bulundurur. Yetki süresi: Madde 4- Bu kanunla Bakanlar Kurulu'na verilen yetki, kanunun yayımından itibaren on iki ay süre Ue geçerlidir. Bu süre içinde Bakan- lar Kurulu birden fazla kanun hükmünde ka- rarname çıkartabilir. Genelkurmay Orduda emeklilik işlemleri durduruldu ANKARA (Cumhuriyet BU- rosu) — Genelkurmay Başkan- hğı, Türk Silahh Kuvvetleri'nde ocak ve şubat aylannda emek- lilik, istifaya ilişkin talep ve iş- lemlerin olağan olduğunu açık- ladı. "İçinde bulunulan hassas durum nedeniyle bir süre için emeklilik işlemlerinin durdurul- dugu" kaydedilen Genelkurmay Başkanhğı'nın açıklamasında ocak ayı başından bu yana iki tümgeneralin emeklilik talebin- de bulunduğu doğrulanırken, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Aydın Üter'in emeklilik talebin- de bulunmadığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı Ba- sın ve Halkla thşkiler Şube Mü- dürvekih Yarbay Hasan Kesebir tarafından yapılan yazıh açıkla- mada şöyle denildi: "Türk Silahlı Kuvvetleri Per- sonel Yasası uyannca silahlı kuvvetler mensuplannın emek- lilik. istifa talep ve işlemleri nor- mal olarak ber yıl ocak ve şu- bat aylan içinde yapdmaktadır. Bu uygulama geregince söz ko- nusu haberde adı gecen Kara Kuvvetleri Komutanlıgı'na mensup iki tümgeneral, her tür- lü politik mulahazadan ve ileri sürülen iddialardan uzak olarak tamamen kişisel nedenlerle emeklilik talebinde bulunmuş- lar, ancak içinde bulunulan bas- sas durum nedeniyle bir süre için emeklilik işlemleri durdu- nılmuş olduğundan istekler iş- leme konulamamıştır." Genelkurmay'ın açıklamasın- da 7. Kolordu Komutanı Kor- general Aydın hter'in emeklilik talebinde bulunduğu yolundaki haberlerin doğru ohnadığı bildi- rildi. Bilindiği gibi Korgeneral llter, bölgedeki 'komuta karmaşasından' uzun süreden bu yana rahatsız olduğu, sağhk durumunun da elvermediği id- diasıyla 'görevinden affını' iste- mişti. Açıklamada 'IdşbeJ nedenler- Ie' emeklilik talebinde bulun- duklan açıklanan, Çorlu'daki 65. Tümen Komutanı Tümgene- ral Hüseyin Sezgin ile Erzu- rum'daki 51. Tümen Komuta- nı Mete llter halen görevlerini sürdürüyorlar. Bakan Doğan'dan degeriendirme ANKA'nın haberine göre Mil- li Savunma Bakanı Hüsnü Do- ğan, TBMM'de gazetecilerin so- rusu üzerine generallerin istifa- 5i konusunda Genelkurmay Başkanhğı'nın açıkiama yaptığı- nı anımsatarak, istifa talepleri- nin Körfez savaşıyla ilgisi olma- dığını "özel" nedenlere dayan- dığını behrtti. Doğan, "özel se- beplerle istifa etmek haklandır. Haklan bakidir. Kabul edilme- yecek diye bir şey yok, ama or- talık sakinleştikten sonra" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle