Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 OCAK 1991
Savaşa Katümanıak
HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU
Cumhurbaşkanı Özal 14 ocak pazartesı akşa-
mı TV'de yaptığı konuşmada ılk kez kararlı bır
söz söyledı: "Turkije kendi topraklarına bir te-
cavuz obnadıkça, kesinlikk harbe gınneyecektir."
O güne kadar hep savaşın kaçınılmaz olduğunu
dolayh olarak telkın edıp duruyordu Son konuş-
masındakı "kesın" sözunu tutabılecek mı9
Bır
duşünehm:
Savaş başladı Turkıye, sankı yuksekçe bır kaya
üzerınde, fırtınalı bır denızın korkunç dalgala-
nnı seyreden kışı durumundadır korkunç dal-
gaları, güneyımızde patlayan savaşa benzetebı-
hrız
Bızı bu savaşın yakıcı dalgalarına ıtmek ıstı-
yorlar. Kım ıteleyıp Turkıye Cumhurıyetı'nı bun-
lann ıçıne düşurecek7
Özal mı?
Gücü yetmez, çunku Turk halkı hemen butu-
nüyle bır saldın savaşına gırmek ıstemıyor. O hal-
de ne olacak9
Irak sırurma yakın yerlerde yığı-
nak yapılacak, sözde sa\f
unma amacıyla yaban-
cı Çevık Kuvvet çağrılacak, Incırlık hava ussun-
de Amenkan askerlen ve uçaklan cınt atacak,
sınır tecavuzu gıbı kuçuk bır yanlış adım Irak'ı
tahnk edıp, Incırlık Hava Ussu'ne ve yabancı Çe-
vık Kuvvetlenn bulunduğu yerlere fuze atarsa,
ışte o zaman özal ortaya çıkacak, vatanımızı sal-
dınya karşı savunacağız dıye savaşa gırecek Ger-
çekte bızı savaşa ıten Bush olacak, Ozal da meş-
ru bır gerekçe bulmuş gıbı onu tamamla>acak
Bütün bunlan gunumuz Turkıyesı'nde ola> lan
az çok ızleyen ve duşunen herkes bılıyor
Madem kı herkes bılıyor ve Turk halkının bu-
yük çoğunluğu savaş ıstemıyor, o halde nıçın bır
yazgı gereğıymış gıbı koşaı adımlarla savaş ate-
şıne doğru yol alıyoruz
Işte çok acı ve hazın olan bu durumdur
lkıncı Dunya Savaşı 1945'te bıtınce o zaman
yıne bu sutunlarda çıkan Hıtler ıle ılgılı bır >a-
zımda anlatmıştım, Berlın'dekı oğrencılığım sı-
rasında dost olduğum Schultz. adında bır edebı-
yatçıdan 1939 baharında Istanbul'a bana gelen
bır mektupta şu kısa tumce yazılıydı "Biz bu-
rada bir barut fıçısı uzerinde otunıyoruz."
Almanya'dakı unıversıte yaşamının turlu yon-
lerını mektubunda anlatırken arava sıkıştırdığı
bu kısacık tumce nasılsa sansure uğramadan ba-
na ulaşabılmıştı Schultz doğru gormuştu Avnı
yılın 1 e>lul gunu barut fıçısı patlamış, kızgın
alevlen yedı yıl sureyle butun dunya>ı sarmış,
yaklaşık 50 mılyon ınsan ve bu arada zavallı dos-
tum Schultz yaşamını yıtırmış, dunjanın sıyasal
hantası değışmış, tam 45 yıl butun dunvada, ozel-
lıkle Avrupa'da soğuk savaş havası egemen ol
muştu Bılındığı gıbı şımdı o duşmanlık havası-
nın gıdenmı ve zorakı değışunlerın onarımı ıçın
çalışılmaktadır
Bunu şu nedenle anlattım Bır ulkede patla
>an "barut fıçısı"nın alevlen yalnız o ulkeyı sar-
mıyor Şımdı Irak'ta yenı bır barut fıçısı patla-
mak uzeredır, bunun ateşının bıze sıçramaması
ıçın gereken önlemlen elbette almak zorundavız
Ne var kı bu önlemler, ateşın ulkemıze yonelme-
mesı, ateş rüzgârımn Turkıye doğrultusunda es-
memesı ıçın alınmalıdır
Turkıye Cumhurıyetı 68 yıldan berı Ataturk-
un "Yurtta barış, dun>ada banş" ılkesıne bağlı
kalmış, bu surede topraklarımız uzerinde hıçbır
savaş olmamıştır Yabancı topraklar uzerınde ka-
tıldığımız Kore Savaşı uluslararası nıtelıkte ıdı
(Kanımca oraya gıtmemız hatalı olmuştur) Kıbns
Barış Harekâtı ıse uluslararası antlaşmaların
Turkıye'ye tanıdığı hak ve yetkıye davanılarak
oradakı soydaşlanmızı kınmdan kurtarmak ıçın
zorunlu olarak vapılmış ve harekât Kıbns uze-
rınde gerçekleşmıştır
Şımdı ıse Irak yönunden gelebılecek ateş yağ-
muru bızım oz vatanımızı vuracaktır Eğer Irak
bunu doğrudan doğruya gdze alırsa savunma sa-
vaşı elbette zorunlu olur Ancak ıç polıtıka ne-
denlenyle ve ıktıdarda kalmak hırsı>la bu yakı-
cı yağmurun topraklanmıza duşmesı ıçm yağmur
duasına çıkanların çok yanlış ve tehlıkelı bır se-
narvoya başvurmaları kesınlıkle onlenmelıdır
Ulkemızdekı yabana uslerm komuta mekanız-
ması kesm olarak elımızde mıdır9
Topraklanmız-
da uslenen yabancı kuvvetler yetkılı askerı ma-
kamlanmızın haberı olmadan bır tek yetkılının
(aslında yetkısız kışınm) onayı ıle harekete ge-
çebılecek mıdır7
Incırlık Ussu'nden kalkacak
Amenkan uçaklan Irak'ı bombardıman ederse
bu durum komşularımız Iran'ı ve Sovyetler Bır-
hğı'nı, hatta şımdılık Irak'a karşı gıbı gorunen
Surıye'yı tedırgın etmez mı? Boyle bır davranış
sonunda savaşın ıçıne duşurulmek, duşuren ıçm
katmerlı bır suç ve cınayettır 4 Kasım 1990 tarı-
hınde >ıne bu sutunlarda çıkan "Savaşa Hayır'"
başlıkh >azımda anlattığım gıbı, Osmanlı Impa-
ratorluğu bır tek yetkılının haberı ve onayı ıle
kendısını Bırıncı Dunya Savaşı'nın ortasmda bul-
du O zaman Turklen savaşa ıteleyen, Alman
Imparatoru II Wılhelm ıdı Şımdı ıse bu savaşa
gırersek, bızı ıteleyen, yukarıda belırtıldığı gıbı,
dunya ımparatoru Bush olacaktır Osmanlı
Imparatorluğu Bırıncı Dunva Savaşı'nda, Alman
ve Av usturya ımparatorluklanyla bırlıkte yenıl-
mış ve yıkılmıştır Bu satırlann yazan az çok bı-
lınçlenmeye başladıktan sonra gözunu Trablus-
garp (Lıb>a) Savaşı'nın ıçınde açtı, ardından Bı-
rıncı ve lkıncı Balkan.Savaşları, Bırıncı Dunya
Savaşı, Turk Ulusal Kurtuluş Savaşı ortamında
buvudu Şukurler olsun kı, rahmeth Ismet tno-
nu gıbı >aşamını savaş cephelennde çarpışmak-
la geçırmış, bunun acılarını yakmdan görmuş
dıplomat bır devlet adamı sayesınde lkıncı Dunya
Savaşı'ndan uzak kaldık Sözunu ettığım savaş-
ları vaşamayıp >alnızca kıtaplarda okuyanlar,
bunlann getırdığı nesnel ve tınsel (maddı ve ma-
nevı) felaketlen bılmeyenler korkunç tehlıkeyı ye-
terınce gormuyorlar Dunvanın bırçok ulkesın-
de, ozellıkle ABD'de, başta Boston olmak uzere
turlu kentlerde çok kalabalık halk kıtlelerı "Sa-
vaşa hayır'" yuruyuşlerı yapıyor
Turkıye'de pek ses yok ANAP Meclıs grubu-
nu oluşturan mılletvekıllerının uzerıne zaten olu
toprağı serpümış, uyanacaklan da vok Nasıl olsa
hukumete genış kapsamlı savaş yetkısı verecek-
ler Muhalefet çırpınıyor, ama >etmez Muhalıf
partılenn kıtlelerı "Savaşa hayır'" doğrultusunda
harekete geçırmelerı gerekır Tek başına unıver-
sıte gençlerı bunu >apamaz, zaten onlardan bır
bolumunun kafası ımam hatıp okullarında ko-
şullandınlıp uyuşturulmuş olduğu ıçın, uyamp
gerçeklerı gorunceye kadar kendılennden bu ko-
nuda olumlu bır davranış ve onculuk beklene-
mez Olumlu davrananları ıse polıs, kamyon ve
otobuslere doldurup alır göturur Bır hareket, ka-
dınlı erkeklı yığınsal nıtehk taşımadıkça etkılı
olamaz. Gerçı SHP'nın 13 ocak pazar gunku
Pendık mıtıngı çok görkemlı oldu TV'nın anlık
goruntulerınden, ertesı gunu de gazetelerden ız-
ledım Ama boyle, yalnızca Lderlere bağlı tek tek
mmngler yetmez Bunlan yaygınlaştırmak gere-
kır Eğer ışbırhğı konusunda ıçtenlıklıyseler SHP
ve DYP el ele verıp Turkıye'nın her yanında yu-
ruyuşler gerçekleştırmelıdır O zaman sade halk-
tan kadınlarımızm da kocalarının, oğullarının,
kardeşlenmn yanında nasıl bır kararlılıkla yer
alacağı görulur Zonguldak maden ışçılennm yu-
ruyuşu bunun çok yakın ve canlı bır kanıtını
oluşturmuştur Bır saldın savaşı ancak, halkımı-
zın buyuk çoğunluğunun etkın bıçımde karşı
kovmasıyla önlenebılır Elverır kı kıtleler gereğı
gıbı aydınlatılsın ve amaandan sapmayan yuru-
yuşlerın yasal bır hak olduğu oğretılerek, kor-
kudan, yılgınlıktan kurtarılsın "Halkın sesı hak-
kın sesıdır", bu ses ulkemızın her koşesınde çın-
lamahdır Bunu örgutleyıp harekete geçırmek ul-
kemız koşullannda öncelıkle sıyasal partılere ve
bunlann yanı sıra ılencı derneklere duşuyor Sa-
vaştan kurtulmanın başka çaresı kalmadı
Bu yazı, Incırlık'ten kalkan uçakların Irak'ı bom
balamasından önce kaleme alınmıştır
EVET/HAyiR
OKTflyAKBAL
Ülkeyi Kim Yönetiyor?
Yönetım kımın elınde
7
Türkıye'de yönetım TC hukumetının elınde mı yoksa ABD
komutanlarina, daha doğrusu Ozal'ın 'patron' saydığı Bay
Bush'la ABD yönetımının elınde mı
?
Turkıye devtetı Lozan Antlaşması'ndan bu yana tam an-
lamıyla bağımsızdır, kendı yazgısına, kendını yonetme hak-
kınasahıptır Bu hakkı, sılahlı kuvvetlerımn kazandıkları za-
ferlere borçludur Şımdı, bu hak ve yetkı Turklerın, yanı bız-
lerın, bızım temsılcılerımızın elınde değıl mı
7
Ana muhalefet lıderı Inonu soruyor
"Turkıye egemen bır ulkedır kendı kararlarını kendısı alır
Bu egemenlık başka ulkelerın karartarına bırakılamaz
TBMM'nden alınan ızın kımın tarafından kullanılıyor? Bu açık-
lansın Yoksa Özal'ın söyledığı gıbı artık her şeye ABD ko-
mutanları mı karışıyor?"
Artık herkes bıisın kı ulkemız bır savaşın ıçındedır Aldığı
yer, ABD'nın yanıdır Özal ıstedığı kadar 'bız BM kararları-
na uyduk' desın BM karartarı Turkıye'nın savaşa gırmesını
gerektırmıyor Turkıye savaş dışında her turlü yardım ola-
nağını vermıştır Ambargoya katılmıştır Ama Irak'a karşı gı-
rışılen saldırıları Jurkıye topraklarında surdurmek, açık bır
savaş kararıdır Üstelık bu kararı uygulayanlar da ABD ko-
mutanlandır' O zaman sormak gerekır, nerede kalıyor Tur-
kıye'nın egemenlığı?
"Irak yerle bır" dıye başlık atan Hûrriyet gazetesı şımdi
savaşın uzun zaman sureceğını yazmak zorunda kalmıştır'
Bush bıle savaş kısa zamanda bıtmeyecek, demedı mı
7
Bı-
zım 'her şeyı bılen' bazı yazarlarımız, 'Savaşın ılk gunu öğ-
le vaktıne kadar Irak'ın hava kuvvetlen yok edılmış olacak'
dıyorlardı Hanı nerde
1
Irak, fuzelerını dort yana gonderıyor
ABD uçaklannı duşuruyor Karşısındakı dev guçle gerçek bır
savaş verıyor
TBMM'de alınan savaşa gırebılme kararının anlamı DMP
Genel Başkanı Dalan'ın dedığı gıbı 'Sıvıl bır darbedır'
TBMM'nın yetkısının hukumete devredılmesı gerçekten de
'Saddam'ın fuzelennden daha tehlıkelıdır" Türkıye'de hıç
kımse savaş ıstemıyor Bır Özal'dır savaştan yana olan>
ANAP grubu -kı hemen tum mılletvekıllerı Ozal'ın tek tek se-
çımıyle Meclıs'e gırme olanağı bulmuşlardır. bır anlamda
ANAP grubunun uyelerı mılletın değıl Ozal'ın vekıllerı,
temsılcılerıdır- ıçınde bu büyuk sorumluluğu ustlenmeyen-
ler çıkrnıştır Bır kısım mılletvekıllerı Meclıs'e gelmemışler,
Guzel gıbı, Ergun gıbı kışılerse Ozal'ın savaşçı tutumuna kar-
şı çıkmışlardır DYP ve SHP grupları ıse -148 kışı- savaşa
gırme kararının hukumete venlmesı kararına 'hayır' oyu ver-
mışlerdır
Ustelık hükumet de değıl bu hakkı kullanan
1
Karşımızda
yalnız Özal var' Gece gunduz TV'de ızledığımız, kesınleme-
lerını, meydan okumalarını dınledığımız tek kışı, Çankaya'-
da konuk olarak bulunan Ozal' Hükumet ortada görunmü-
yor Başbakan konuşmuyor Bakanlar susuyor Meydan
Ozal'a bırakılmış Ozal'ın ovgusunu yapan, Ozal'ın çızgısınde
yayınlannı sürduren, Majıc Box ve TRT'dır Turk halkını so-
zümona bılgılendıren, aydınlatan1
Geçen akşam arkadaşımız Ahmet Tan'ın TV'dekı bır otu-
rumda söyledığı gıbı "CNN de bır savaş sılahı"dır artık
1
ABD'nın, daha doğrusu Bush un savaşcı polıtıkasını savu-
nan, destekleyen bır guçlu sılah1
Turk kamuoyu gunlerdır
tek yanlı propagandaların etkısındedır Bu, bır beyın yıka-
ma eylemıdır Oldukça başarılı olduğu da goruluyor Halkı-
mızın kafası karmakarışık hale getırıldı Tek yanlı şışırme-
ler, tek yanlı övgüler ınsanlarımızı şaşırtıyor doğru duşun-
melennı engellıyor
Açık gerçek, ulkemızın ıtıle kakıla yanlış bır savaşa sokul-
duğudur Bunun tek sorumlusu Özal'dır Ama anayasaya go-
re sorumluluğu yoktur Ozal'ın' Her şey, başbakan koltuğun-
dakı Akbulut'un sırtındadır' Yarın bu yanlış gıdışın hesabı
öncelıkle Başbakan'dan ve hükumet üyelerınden sorulacak-
tır Turkıye'nın egemenlığının neredeyse ortadan kaldırılma-
sında etkılı kışı Özal'dır, ama anayasaya gore gerçek sorumlu
hükümettır Bunu anımsatmak bır gorev oluyor
TEŞEKKÜR
16 Arahk 1990 gunu Ankara Polatlı gınşmde meydana
gelen b\x trafik kazası sonucu yıtırdığım,
ıNAZİRE SUNGURTEKİN,
AYNUR SUNGURTEKİN
KanieŞ
,m
AYHAN SUNGURTEKİN'in
ölumlen sonrasmda buyuk manevı desteklennı gorduğum
EMtVEUŞAKUGİL,
HASAN CE>IAL,
OKAY GONEMİN,
YALÇINBAYER,
AHMET TAN
ve CUMHURİYET AİLESİNE, can yoldaşlanm FİKRET
DAĞLIOĞLU ve MEHMET AÇIKTAN'a, kaza sonrası
görev büıncı dışında buyuk bır ınsanlık örneğı vererek
yarduna koşan Polatlı Emnıyet Muduru DOĞAN
ULUTURK'e ve Polatlı Emnıyetı'ne, Polatlı Devlet
Hastanesı Başhekımı ALİ RIZA KOCAOGLU'na,
yardımcısına ve butun hastane personelıne, cenazeye gelen,
telgraf ve telefonla acımı paylaşan dostlarıma,
akrabalanma ve arkadaşlarıma teşekkur ederım
GUINER SUNGURTEKİN
Medya Araştırıııalarının Soruııları
Turkiye, ozel televizyonuyla, gelişen dergi sektoru ile, hiç
kimseye yararı olmayan gazete lotaryalarıyla, medya
planlamasına gereksinim duyan bır ulke durumuna gelmıştir.
Doç. Dr. VEYSEL BATMAZ
Medva planlamasının temel öğelerı, son
beş yıllık Turk reklam sektorunde gıderek
çoğalan bır öneme sahıp oldu Reklamın
rasyonel bır pazarlama aracı olduğunu yuz-
ellı yıldır benımseyen çokuluslu reklam
ajanslarının Türkıye'de ortaklıklara gırışme-
sı, 1980 sonrası ılkonce dergılerle ve gaze-
telerle başlayan, daha sonra da mecra'lar-
da televızyon kanalları ıle devam edegelen
karmaşa, reklam verenlerı de planlı olma-
va tedrıcen surukluvor
Medya planlamasının başlangıç noktası,
medya olçumlerıdır Bunu herkes bılıyor
Bılınmeyen, bu olçumlerın doğruluğunun
nasıl anlaşılacağı ve olçumlerın nasıl yapı-
lacağı hakkındakı genel ve kuramsal (teo-
rık) bılgılerdır Bu bılgılerı, ne vazık kı, sa-
dece reklam verenler ve reklam ajansları de-
ğıl, mecraların kendılerı ve medva araştır-
ma kurumlan da bılmıyor Turkıve dışm-
dan getınlen "araştırma" knovv-hovv'ının
da, bu konuda çok sınırlı bır bılgı ve çozum
olacağını, umarım bu yazının sonuna doğ-
ru anlatmış olacağım
Sağlıklı ölçiım için...
Tum medya ızlevenlen, medya ızledıkle-
rı tum zamanlarda ızlemek mumkun olma-
dığına gore, medva olçumlerı ıstatıstık ol-
çumlerdır, bır orneklem seçılerek yapılırlar
[Bu ulkenın ıstatıstık kurumu başkanı olan
"ıstatıstık profesorunun" bıle "tam savım
(census)" ıle "ıstatıstık" sayımı karıştırdı-
ğına go z, boylesı "ukalaca" açıklamaları
bır zorunluluk sayıyorum ] Orneklem ıle ol-
çum yapılmaya başlandjğı anda sorunlar da
başlar
Türkıye'de, medya ölçumlennın en onem-
lı sorunu örneklem seçımı sorunudur Bu
nedenle, medya analızlen ıçm gereklı "da-
ta"nm da sorgulanması gerekmektedır Or-
neğın, Türkıye'de, mahalle ve semtlere go-
re, kulturel farklılığm ne duze>'de olduğu bı-
lınmemektedır Bu büınmeyınce de, bır mec-
ra'nm ızlenmesı ıçın yapılan bır medya ol-
çumunde, mahalle bazında seçılen örnek-
lemın, ne kadar gerçek kulturel farkhlığa
göre seçıldığı bılınememektedır Orneğın,
Istanbul Ulus Mahallesı'nde oturan keres-
te tuccarı Alı Zarıf Bey'ın aılesı ıle kapı
komşu olan Tımsal Ajans'ın uç dıl bılen ge-
nel mudurunun mecra ızleme "kulturlerı"
çok farklıdır (Ya da, olması gerekır) Bu
farkuhğın derecesı bılınmedığı surece, bu
mahallede yapılan bır mecra ölçumu sağ-
lıklı olmayacaktır Özetle, örneklem seçım-
lermın sağlıklı olmadığı yerlerde, alan araş-
tırmalannın bır çeşıdı olan medya olçum-
lerı de yapılamaz Her şeyden önce demog-
rafık taramalar yapılmalıdır.
Medya olçumlerının sağlıklı olabılmesı-
nın başka bır koşulu da. olçumlerın panel
teknığı ıle yapılmasıdır Panel tekmğı, aynı
orneklemın zaman ıçınde tekduze sorular-
la, mukerrer olarak ölçulmesıdır Panel tek-
nığı aynı zamanda, değışık örneklemlerle
yapılan "cevaplandırma" hatalannı da, ıs-
tatıstıksel bır bıçımde yok edecektır Böy-
lece, hatalı "data" en aza ındırgenecektır
Yıne, medva "data"sının karşılaştığı, ız-
leyıcı kıtlesının çok değışık kulturel farklı-
lıklara sahıp olmasıvla ılgılı bır başka so-
run da, aynı tıp soru kağıdının farklı kul
turlere sahıp kışılerı olçemeyeceğıdır Bu ne-
denle, nufusunun kulturel ve >aşam tarzı
homojenlığıne sahıp olmayan Türkıye'de,
aynı tıp soru kağıtlarını uvgulamak hemen
hemen ımkânsızdır Bu da, medya olçum-
lerınde "validity" sorunlarmı doğur-
maktadır
Yıne bır başka sorun da, medya analız-
lerınde gelıştırılen uluslararası kavramlann
(CPT, GRP, OTS, ratıngs, reach, coverage
gıbı) ulkemızde henuz hemen hemen hıçbır
medva araştırma şırketı, medya planlama-
cısı ve reklam muduru tarafından, bol bol
lafı edılse de, bılınmemekte ve kullanılma-
maktadır Bugune kadar, buna gerekçe ola-
rak soylenen sav, henuz Turkıye'nın medya
yapısının bu kavramları kullanacak kadar
karmaşık olmadığı yolundaydı Oysa henuz
medva yapısı basıtken standartlaşma sağ-
lanabılseydı, daha da karmaşıklaşınca kar-
şılaşılan sorunları daha ıvı çozmek mum-
kun olabılecektı Henuz vakıt geçmemıştır
ABD'de durum
Şımdı bıraz da, bu ışlerı çok uzun yıllar-
dır yapagelen ABD'de neler oluyor ona
bakalım
Son aylarda, ABD'de, çok uzun yıllar, TV
reklamcılığının ızleyıcı ölçumlerınde, tekel
ve standart olan "Nıelsen ratıngs"ın yavaş
yavaş egemenlığı kırılıyor Orada da, elek-
tronık yayın sektorunde yaşanan olağanustu
karmaşa, medya olçumlennuı sağlıklılığının
sorgulanması sonucunu doğurdu Buyuk bır
"data" karmaşası yaşanıyor Bır yığın ku-
çuk araştırma şırketı, Amenka'nın dört bır
yanını tarayarak, ızleyıcı-okur profıllerı çı-
karıyor Fakat kav ramlar ve medya ıktısa-
dının temellen çok yaygın olarak bıhndığın-
den ortaya bu kadar karmaşık "data"ya kar-
T E Ş E Ü
şın sağlıklı analızler çıkıyor
ABD'de, medya olçumlerının tanhıne
şöyle bır bakarsak, ılgmç ve öğretıcı şeyler-
le karşılaşıvoruz
1950 yılında, bır radyo ıstasyonu sahıbı
olan Stanley Breyer, ılk kez medya (radyo)
olçumlerındekı ısabetsızlıklerı dıle getıren
bır yazı yazdı Bunun uzerıne, (Amerıkan)
Ulusal Yayıncılar Derneğı, bır tekmk komıte
oluşturarak konu ıle ılgılı ılk çalışmayı baş-
lattı Sonuçta hıç bır olumlu sonuca ulaş-
mayan bu çalışma, 140 bın dolara mal ol-
du Bu para bugun bıle buyuk bır tutardır
Yıne avnı nedenle, Reklam Araştırmaları
Vakfı, medya olçumlerının yontemsel so-
runlarını saptamak ıçın bır çalışma başlat-
tı Bu çabanın ılk urunu 1954 yılında, Re-
commended Standarts for Radıo and Tele-
vısıon Audıence Sıze Measurements adlı ça-
lışma ıle ortaya çıktı Fakat bu da daha ön-
cekı çalışma gıbı, sektoru toparlayıcı bır so-
nuç vermedı Sonunda, Kongre uyelerınden,
Eyaletlerarası Tıcaret Komısyonu Başkanı
Senator Mıke Monroney'ın artan şıkâyetler
uzerıne konuyu ele alması ıle devlet boyu-
tuna ulaştı Senator Monroney, Iletışım Alt
Komısyonu Başkanı Senator VVarren Mag-
nuson'dan konuyu bır Senato soruşturma-
sı ıle ıncelemesını ıstedı
Bu soruşturmaya, \rthur Neılsen (Nıel-
sen), James Seıler (ARB), Edvvard Hynes
(Trendex), Sydney Roslovv (FULSE) kendı
şırketlerının metodolojılerını savunmak
uzere çağrıldılar Bu soruşturma, eleştırıle-
n ortadan kaldırmadı, tam tersıne arttırdı
Tartışma, 1960 yıhna kadar Federal Tıcaret
Komısyonu'nun medya olçumlerını sorgu-
lamaya başlamasma kadar surdu 1960 yı-
lında, Temsılcıler Meclısı Uyesı Oren Har-
rıs, bır komısyon oluşturarak, Amenkan Is-
tatıstık Derneğı Başkanı'ndan, medya ol-
çumlennde kullanılan ıstatıstık vontemle-
nmn doğru olup olmadığına daır bır rapor
hazırlamasını ıstedı 1961'de rapor Harrıs
Komısyonu'na sunuldu Harns Komısyonu,
raporun onerılerı doğrultusunda ıkj araştır-
macıyı gorev lendırerek ılgılı butun şırketlerı
çok derın bır ıncelemeye tabı tuttu Bu araş-
tırmacıların vardıkları sonuçlara gore Har-
ns Komısyonu yenı bır soruşturma başlat-
tı Bu soruşturmanın sonunda Komısyon,
butun araştırma şırketlennın, "örneklem se-
çımlennı, ılgılı tum tarafların ısteklen so-
nunda yontemsel olarak ıncelenebılmesı ıçm
açıklamalarını" zorunlu hale getıren bır ka-
rar aldı Yasa halıne gelen bu karar, ABD-
dekı tum araştırma şırketlerını bağlayıcıdır
ve halen yururluktedır
Turkıye, ozel televizyonuyla, gelişen dergı
sektoru ıle, hıç kimseye yaran olmayan ga-
zete lotaryalarıyla medya planlamasına ge-
reksımm duyan bır ulke durumuna gelmış-
Ur Her şeyde olduğu gıbı bu konuda da za-
manı geçırmış mı olacağız
17
ÖZEL BORA
SURUCU KURSU
Dogu Akdenız Unıversıtesı Işletme Fakultesı 2 Sınıf ogrencısı, sevgılı oglumuz
KEREM ERKMEN inzamansız kaybı nedenıyle acımızı telgrafla, telefonla ve
bızzat gelerek paylaşan, cenaze torenıne katılan, çelenk gonderen
tüm kişi ve kuruluşlara,
naaşının hazırlanarak Turkıye'ye gonderılmesınde yakın yardımlarını esırgemeyen
Sn Gülen Aykurfa, Sn Ayfer ve Günfer Erkmen'e,
Dogu Akdenız Unıversıtesı Rektoru Sn Prof. Okan Tarhan'a,
TPAO Genel Mudur Muavınlerı
Sn Bumin Gürses, Sn Süreyya Ekim ve Sn Alaaddin Kayıhan'a,
Ankara Buyukşehır Beledıyesı Genel Sekreten Sn Timur Erkman ve Eşine,
Sn Ülgüray Ailesi ne TPAO Genel Müdürlük ve Araştırma Merkezi,
Ünitek Mühendislik işleri Ltd. Şti'ne ve TMO'daki mesai arkadaşlanmıza,
akrabalarımıza, candostlarımız arkadaşlarımıza ve
yavrumuzun arkadaşlarına
şukranlarımızı sunarız
Annesı FERHUNDE ERKMEN Babası KUTLUĞ ERKMEN, Kardeşı N HAKAN ERKMEN
ELLİ UÇUNCU
DÖNEM KAYITLARI
Hafta ıcı 23 ocak
Hafta sonu 26 ocak
Aksam 29 ocakta
baslayacaktır
Dershane Uskudar
310 14 78
Pıstlerımız
Kozyatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
BABAM
NURULLAH
ATAÇ
Meral Tolluoğfh
S 000 lıra (K.DV ıV
ınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğtu hıanbul
Odemelı eonderilmez.
ANTYORUZ
Bırıcık oğlumuz, kardeşımız,
dayımız Istanbul Bolgesı futbol
hakemı
GÜNAY ER'kaybetmenın 6'ncı yılında 21 1 1991 Pazartesı gunu
anacağız Saat 13 15'te Uskudar Çıçekçı Camıı'nde
buluşup, mezarı başına gıdeceğız. Sevenlere
duyururuz
SINAIVERVEAİLESt
• Savaya Karşı Tavır Al
• Yağma Savaşına Karşı
Savaş • Grevın Temel ör-
gutlerı: Grev Komıtelerı •
Zonguldak Dırenışı ve
Kadınlar • Başkaldırının
Bılançosu Içın • Zonguldak Dırenışınden Başkaldırı
Yuruyuşune • SEKA'da Grev • Kurdıstan'da Koruculuk
ve Devlet • Rosa ve Lenın • Savaşa Hayır Mıtıngı •
Arnavutlukiakı Son Gelışmeler Uzerıne ûn Duşunceler
3 5 . S A Y I Ç I K T I
Pıyeftolı Cad DogMıJtyurdu a Ye}< AM.1/11 Çombertla^-IST T«l- 516 06 M
PENCERE
Yüzde 74..
Isa'dan once 210'lu yıllarda Roma. Sıcılya'dakı Sırakusaı
Krallığı'na Marcellus komutasında bır donanma gonderdı Sı-
rakusaı, Roma ya karşı koydu saldırılara uç yıl dayandı, so-
nunda yenılgıye uğradı
Romalı askerler kente gırdıler
O sırada unlu Arkhımedes, elındekı değnekle toprak uze-
rıne çızdığı çemberlere bakarak duşunuyor usuna takılan bır
sorunu çozmeye çalısıyordu Oyle dalgındı kı bır Romalı as-
kerın kendısıne yoneittığı soruları duymadı Kafası kızan as-
ker yetmış beş yaşmdakı bılgeyı elındekı kılıçla oldururken
Arkhımedes bağırıyordu
— Çembenmı bozma1
Romalı komutan Marcellus olayı duyunca çok uzuldü, bıl-
ge ıçın görkemlı bır cenaze törenı duzenledı
Çevresınde en çok soylence dolaşan eskı çağ bılgelerının
başında gelır Arkhımedes ama yukarıda anlatılanlardan unlu
bılgenın bulutlarda yasadığı cıkarılmasın, bır başka öyküye
gore Arkhımedes, Sırakusaı savunması sırasında ılgınc ey-
lemlere gırışmış, ıçbukey aynalarla guneş ışınlarını duşman
donanmasına yansıtıp gemılerı yakmıştır
Kuşatılmış bır kentte hıç kımse olayların dışında kalamaz
Sırakusaı'da yaşayanlar hep bırlıkte uç yıl Romalılara karşı
dırendıler, ıster ıstemez savaşa katıldılar
*
Çağımızda ış busbutun değıştı, ıletışım oylesıne yogunlaştı
kı kışı kendısını dunya sorunlarından soyutlayamıyor Amen-
ka'nın Korfez'de gırıştığı "Col Fırtınası" eylemını butün dun-
ya dakıkası dakıkasına seyretmıyor mu9
Ulkemızde de ço-
ğunluk televızyon başındadır, çoluk çocuk, anne baba, aıle-
cek, savaş ızlenıyor, hem de yakından
Ne var kı bu ızleyışın ıçerığınde polıtıka' yatıyor Insan, ıs-
ter ıstemez Ortadoğu'yu tanıyor çeşıtlı ulkelerın ılışkılennı oğ-
renıyor, 1980'lerde Turkıye'de uygulanan "depolıtızasyon" da-
ha başka deyışle "halkı sıyasetten soyutlamak" oyunu sonuç
vermıyor 'Insan sıyasal hayvandır1
ve demokrası ıstıyorsa po-
lıtıka öğrenmek zorundadır
Gunumuzde kışının çağdaşlaşmasıyla sıyasallaşması doğ-
ru orantılı bır bağıntıyı vurgular, ınsan haklarmı benımsemek
de bır polıtıka değıl mıdır'7
•
ANAP bır kamuoyu yoklaması yaptırmış ANKA'nın habe-
rıne gore yurttaşların yuzde 51'ı Korfez savaşından Saddam'ı
sorumlu sayıyor, Amerıka'yı sorumlu tutanların oranı yuzde
15, yuzde 33 ıse Amerıka ıle Irak'ın ortak sorumluluğu oldu-
ğunu ılerı suruyor Ancak araştırmanın daha çarpıcı bır yanı
da var Savaşa gırılmesını ısteyenler yuzde 18 ıken barıştan
yana olanlar yuzde 74'
Demek kı halkımızın dortte uçu, Turkıye'nın savaşa gırme-
sını ıstemıyor savas ısteyen yuzde 18 ıse ıktıdar partısı
ANAP'ın oy oranını yansıtıyor
Ulusumuzun barış ısteğı bu kadar açık seçık ıken ANAP
yonetımı ulkeyı savaşın gobeğıne surdu, ancak dıktatörluk-
lerde gerçekleşebılecek bır olguyu yaşıyoruz
*
Amenkan halkının yuzde 74'u savaşa karşı olsaydı, Bush
savaş kararı verebılır mıydı?
Sanırım bu soruya kımse olumlu yanıt veremez ve ABD-
de "kendıne ozgu" bır demokrasının ışlerlığı yadsınamaz
Evet, bır halkın ıstedığı her zaman doğrunun gostergesı ola-
maz, kımı zaman bırtoplumun damarlarında savaşçılık ıste-
ğı de tutuşabılır, kımı zaman bır halk 'ınsan hakları ve temel
özgürlukler bıldınsı'nın duzenledığı hukuktan daha gerı bır
duzeyde yaşamaktan gocunmayabılır halkı tanrılaştırmak kı-
şıyı yanılgıya surukleyebılır
Ancak barış ısteyen bır halkı savaşa surmek de cınayetle-
rın en buyuğudur
Hele halkın yuzde 74'uyle barış ıstedığı bır ulkede gerek-
sız bır savaşın anahtarını yabancı sılahlı kuvvetlere teslım
ederek ulkeyı ateşe atmak, cınayetten de ote bır ıhanetın bo-
yutlarını taşımayacak mıdır
7
TEŞEKKÜR
Başanlı bır amelıyatla benı yenıden sağlığıma kavuşturan
çok değerlı ınsan ve hekım
Operatör
Prof. Dr. TARIK AKÇAEa,
Amelıyat ekıbını oluşturan
Doç. Dr. CÎHAN URAS
ve
Dr.TMFUN
KARAHASANOĞLU'na
Amehyatım esnasında ılgı ve ıhtımamını esırgemeyen
Anestezist
Prof. Dr. YILDIZ KÖSE
ve
Dr. MUSTAFA ÖZGÖN'e
Dostluk ve ılgılerıyle benı yalnız bırakmayan
Prof. Dr. H.HÜSREV HATEMİ
ve
Prof. Dr. KEMAL ALEMDAROĞLU'na
ve başta SABİHA KLRTULUŞ hemşıre olmak uzere,
Cerrahpaşa Hastanesı Genel Cerrahı Gurkan
C Servısı'nın tum hemşıre ve çalışanlarına yurekten
teşekkur ederım
HİLMİ YAVUZ
ZONGULDAK ASLİYE BİRİNCİ
HUKUK MAHKEMESİNDEN
990 87
Davacı Hasan Ahıntaş vekılı Avukat Yaman -\>ozger tarafından
davah Be>han Altımaş alevhıne açılmış bulunan boşanma davasının
mahkememızde yapılan açık vargılaması sırasında,
Davalı Bevhafc Altıntaj dava dılekçesı teblığ edılemedığı gıbı adre-
sının tespıtı de zabıtaca mumkun bulunamadığından duruşma gunü
olan 15 2 1991 gunu saat 10'da mahkeme salonunda hazır bulunma-
nız, hazır bulunmadığımz takdırde kendınızı bır vekılle temsıl ettır-
menız, temsıl ettırmedığımz takdırde yokluğunuzda karar venleceğı
HUMK 213 ve 377'ncı maddesı gereğmce dava djlekçesının teblığı
verıne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 45170
KAYSERİ 1. SULH CEZA
HÂKİMLİĞİNDEN
Esas No 1990 527
karar No 1990/945
Sağlığa az \e\a çok zarar %erecek derecede bozulmuş sayılan su-
cuk uretıp satışa arzetmekten sanık Pınarbası ılçesı Han köyunde nu-
fusa kayıtlı ve halen kavserı Karpuzatan mevkıı No 12'de ıcraı faalı-
yet gösteren Başyazıcı Besı et sucuk ımalathanesı mesul muduru Re-
cep GLNAVın musbet suçtan dolavı yapılan vargılaması sonunda
TCk 396, 3^9M506sa Ck 402/12,72 647 Sa 4/1 maddelerı ge-
reğınce 490 000 TL ağır para cezası ıle ı.ezalandınlmasına, 3 ay sü-
re ıle curme vasıta kıldığı meslek, sanat ve tıcarettının tatıhne, 7 gün
sureyle ışyerımn kAPATILMASINA karar verılmıştır
Basın 17701