Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 PAZAR YAZILARI 20 OCAK 1991
San Francised'dan
Italya ile Çin
arasındaki smırSan Francisco'nun nüfusunun yüzde 21'ini
Çinliler, yüzde 15'ini İtalyanlar, yüzde 12'sini
Latin Amerika kökenli Amerikalılar ve bir diğer
yüzde 12'sini de siyahlar oluşturuyor.
ni Amerikalılar gibi hırsla koşa-
rak ya da tek başlanna televiz-
yon ekranları karşısından geçe-
rek video ile yapmıyorlar. Statü
ve gelir gruplarına göre çeşitlı
kategorilere aynlan "bealth
club"lara da (cimnastik kulup-
leri) gitmiyorlar. Her gün "Chi-
natown"un kalbinin attığı bu
meydana geliyorlar ve Çin'den
anadan babadan gördükleri gi-
bi bakana bile huzur veren bu
dinlendirici yogavari cimnastiği
yapıyorlar. Çoğu Chinatown'un
dışındaki kenti tanımıyor bile.
Orta yaşın ustündekiler İngiliz-
ce konuşmuyor. Meydanın Çin
köşesindeki sinemada oynayan
Çince fılm, lngilizce alt-yazılarla
veriliyor.
Aslında VVashington Meyda-
NİLGÜN CERRAHOĞLU
SAN FRANCISCO — Her
sabah saat 8'de meydanın orta-
sında toplaruyorlar. İçlerinden
yaşlı olanı otoriter bir sesle,
"Bir, iki, üç, beş*" diye bağınyor.
Aym anda 100'ü aşkın Çinlinin
ayakları havaya kalkıyor. Bale
zerafeti ve yoga yumuşaklığıyla
tek bacaklarını arkaya doğru
uzatıyorlar. Sonra sağa, sola ge-
riniyorlar; yavaş bir namleyle
kollarını öne doğru uzatıyorlar;
boyun kaslannı gevşetiyorlar,
derin derin nefesler alıp ciğerle-
rini genişletiyorlar. Bu toplu ri-
tuel her sabah bir ibadet gibi
Çince yapılıyor ve yarım saatten
fazla sürüyor.
Çinliler sabah cimnastikleri-
NairobVden
Sonsuz fakir
ve sonsuz güzelKenya'nm başkenti Nairobi için ünlü yazar
Karen Blixen 'yeryüzünde bu denli etkileyici
başka bir toprak parçası yoktur' diyor.
DR. FÜSUN SAYEK
NAİROBİ — Bir milyon yıl
öncesinden kalan ilk insan iske-
letinin Doğu Afrika'da bulun-
ması ile Ortadoğu olarak düşü-
nülen "insanlıgın beşiği" Afri-
ka'ya kaymıştır. Incil'de Kral So-
lomon'un nıadeni ve Saba Kra-
liçesi'nin hükumdarlığı nedeniy-
le adı geçen çok eskilerde "Zinj
Ülkesi" (Zenciler Ülkesi) deni-
Ien Doğu Afrika, Diyojen adlı
bir Yunanlının milattan önce 110
yılında bir seyahat kitabmda
yazdığı gibi, "tçerilefe girildiğin-
de... İki biiyiık göl ve karlı tepe-
leri olan daglaria bezenmiştir."
Afrika kulturuniin bu denli es-
kilere dayandığmın bilinmesine
karşın bir grup bilim adamı
"koloniyal" bir görüşle bu me-
deniyetin "yabancı" olduğu, ör-
iıeğin mimarinin ve idari kültü-
rün Arap, mobilya tiplerinin de
Hint, îran ve hatta Çin kültü-
ründen etkilendiğini savunur.
1585'te Osmanh İmparatorluğu
döneminde Türk Emiri Ali
Bey'den Portekizlilere kadar pek
çok kişi ve ulkenin ilgisini çeken
Doğu Afrika çok uzun bir süre
"kölelik" uygulamalannın vata-
nı olmuş, bu dönemde insanlık
adına buyuk ölçudeki kayıplar
karşılığında Arap köle tacirle-
rinden begonyalar, hindistance-
vizi ve mango ağaçları miras
kalmıştır. Daha sonraki yıllar
Batıhların Afrika'yı
"keşfettikleri" yıllardır. Avrupa-
lılar "Karanlık Afrika'da" bu-
günkü Afrikalıların atalarının
sonsuzdan beri avlandıklan "bu
dagı" "şu nehri" yeniden keşfet-
mişler, bunlara diledikleri adlan
"jeniden" koymuşlardır. 19001ü
yılların başında "İngiliz Dogu
Afrika - aristokrallann kışlık
yeri" sloganı ile yaklaşık 40 bin
Avrupalının istilasına uğrayan
Kenya, aynca Uganda demiryol-
larının yapımı için getirilen
Hintlilerin de katılımı ile her
dinden ve ırktan olan ve çeşitli
diller konuşan bir insanoğlu
mozayiŞine dönüşmüştür. 1920
yıhnda Tngiltere Krallığı tarafın-
dan resmen koloni olarak ilan
edilen Kenya'nm bağımsızlığa
ilk adımlan "Genç Kikuyu Der-
negTnin kurulması ile olmuştur.
Daha sonra genişleyip Kikuyu
Merkez Birliği'ne dönüşen bu
hareketin lideri Jomo Kenyatta-
nın barış içinde bir bağımsızlık
için tüm çabalanna karşın on-
binlerce kişinin öldüğü bir Mau
Mau hareketi gelişmiş, Kenya
1960 yılında, hapiste iken cum-
hurbaşkanı olan Kenyatta ile ba-
ğımsızlığa "merhaba" demıştir.
ilk "Uhuru" gününden ölene
(1978) kadar halkının Mzee
(Saygın yaşlı adam) diyerek sevgi
gösterdği, "Ta'a Kenya" (Kenya-
nın Işığı) Jomo Kenyatta Ken-
ya'nm özgürlüğünün de simge-
si olmuştur.
Bugün, kikuyu dilinde "So-
guk Pınariann Olduğu Yer" an-
lamında, çok geniş caddeleri,
deniz seviyesinden 2500 metre
yüksekliği, yalnızca 15 km öte-
sinde vahşi hayvanların serbest-
çe gezdiği ulusal parkı, gökde-
lenleri, gece sokağa çıkmanın
gerçek bir kahramanlık olduğu
başkenti Nairobi ile Karen Bli-
xen'in •'Yeryüzünde bu denli el-
kileyici başka bir toprak parea-
sı yoktur" dediği, Kenya, son -
suz fakirliği, sonsuz güzelliği ve
sonsuz çekiciliği ile her-
kese"jambo" (merhaba) demek
tedir.
Kenyaiılann ulusal giysileri ve zevkle çaldıklan boynuzlan.
ni, tıpkı New York'taki gibi yan
yana barınan Çin mahallesi ile
"Küçük İlalya" arasındaki aşıl-
maz sınırı oluşturuyor. Disiplinli
Çin ordusu cimnastiği ve kara-
te, judo idmanı yapan Asyah
gençlerin ardından, güneşin
banklan ısıttığı öğle saatlerine
doğru Washington Meydanı'nı
İtalyanlar devralıyor ve yaşlılar
arasında İtalyanca koyu bir soh-
bet başlıyor. Anneanneler to-
runlarını gezdiriyorlar. Meyda-
nın ortasından geçen görünme-
yen apartheidin tartışılmaz ku-
ralları burada bir türlü birbiri-
ne ka\ uşamayan Çin ve İtalyan
dünyasını ortadan ikiye bölüyor.
Tek bir İtalyan çocuğunu küçük
bir Çinliyle oynarken goremi-
yorsunuz örneğin. İtalyanlar,
çocuklarına İtalyancaya benze-
yen Amerikan isimleri koyuyor-
İar; Çinliler ise yalnız Çinli isim-
leri taşıyor.
Meydanın, İtalyan düğünleri
ve cenazelerinin yapjldığı "Saint
Peler and Paul" kilisesine bakan
yanındaki dükkânların uzerin-
de, "panetteria" (fırın), "fiori"
(çiçekçi), "farmacia" (eczane)
gibi yalnız İtalyanca yazılar göze
çarpıyor. Bu bölüm, Cenova'dan
çıkıp okyanusu aşan küçük bir
İtalyan kentini andırıyor. Kah-
velerin önünden Roma kahvele-
rinin kesif "espresso" kokusu
geliyor. Market kültüninden
hoşianınayan İtalyan bakkalla-
rında herhangi bir Parma ya da
Palermo bakkalında görülen
"mozzarella" (dil peyniri),
"prosciutto" (jambon),
"safauni" tepecikleri ve özenle is-
tiflenmiş "spagetti" raflan göze
çarpıyor. Duvarlarda sıralanan
fotoğraflanyla küçük birer nos-
talji adacığı oluşturan "Cafe
Roma", "Cafe Trieste" gibi kah-
velerin adlan, Çinlilere göre
Amerikan toplumuyla çok da-
ha fazla bütünleşmiş olan İtal-
yanların, bir türlü kopamadığı
kökenlerini, yapaylaşmayan ger-
çek bir atmosferle >aşatıyor.
San Francisco'nun nüfusunun
yüzde 21'ini Çinliler, yüzde
15'ini İtalyanlar, yüzde 12'sini
Latin Amerika kökenli Ameri-
kahlar ve bir diğer yüzde 12'sini
de siyahlar oluşturuyor. Aslın-
da burada gerçek azınlık beyaz
Amerikalılar. Bunun verdiği ra-
hatsızlık, özellikle Çin-Asya kö-
kenli yeni Amerikalılarla olan
tüm ilişkilerde hissediliyor. Gö-
rünüşte bir "eritme potası" de-
nilen bir ırklar demokrasisi için-
de yaşayan "yankiler", dillerinin
Çinli aksanıyla konuşulmasın-
dan hiç hoşlanmıyorlar. Hele
hele Çinlilerin kendi aralarında
yüksek sesle Çince konuşmasın-
dan ise hiç hazetmiyorlar.
ABD'nin her yerinde olduğu gi-
bi burada da hâlâ bir marjinal-
ler sınıfı olarak yaşayan siyah-
lara fazla aldırış etmeyen Ame-
rikahlar, çalışkan Çinli ve Asya-
lılann başansını çekemjyor. Ber-
keley'deki California Üniversite-
si'nde öğrencilerin 1/4'ünü, Los
Angeles'ta UCLA'daki öğrenci-
lerin 1/5'ini artık Çinliler ve As-
yalılar oluşturuyor. Farkiı ırk-
lardan gelen diğer etnik gruplara
gore çok başarılı olan ve iyi pa-
ra kazanan Asyalıların azimli
çalışkanhğı, 80'li yıllarda ülke-
yi istila eden Japon arabaları,
Japon, Kore, Tayvan mallannın
gözle görülür bereketi de Asya-
lılara karşı beslenen "ırkçılıgın"
dozunu arttınyor. Örneğin bü-
yuk Amerikan şirketleri otorite-
ye çabuk boyun eğen, çok disip-
linli, az agresiv buldukları As-
ya kökenli Amerikalılan kolay
kolay yüksek pozisyonlara getir-
mek istemiyorlar. Asyalılar bu-
rada hâlâ liderlik vasıfları olma-
yan, iyi işçi olarak kabul edili-
yor. Buna Amerika'da "glass
ceiling" (cam tavan) deniyor.
Bütün bunlar San Francisco1
nun "Chinatown"unu, kentin en
ilginç turistik köşelerinden biri
olduğu denli gerçek bir gettoya
dönüştürüyor. San Francisco
yuppielerinin rağbet ettiği Çin
İokantalarıyla ünlü "China-
town", ülkenin en yüksek intihar
oranlarıyla da dikkati çekiyor.
AMERİKA'DA ÇtNLİI.KK — San Francfeco'nuıı 'Chinatown'u, kentin en ilginç turistik yeri ve gerçek bir «etto.
Romcfdan \
Aşkın 'yasak' çeşmesiÜSTÜN AKMEN
ROMA — Roma'nın özellik-
le bu aylarda ilik donduran, so-
ğuk mu soğuk poyrazı başlama-
dığından hem Trinitâ di Monti
Kilisesi'ne hem de manastırına
yükselen ve "İspanyol" adı ile
anılan merdivenleri, insanlarla
doluluğunu sürdürüyor. Res-
samlar, karikatüristler ve çiçek
satanlara şimdilerde kestaneciler
de katıldı. Kestaneler kocaman
kocaman ve koskocaman bir
kevgirin üzerinde pişiyorlar. Bir
dinamo makinesi hafif gürültü
ile üç ışıldağa güç vererek, kev-
giri aydınlatıyor. Kestaneci ka-
lın "kasap kâğıdı"nı huni biçi-
minde büküyor. Külah tıka ba-
sa altı kestane almakta. Tartı
yok; "Terazi, lastik, cimnastik."
5000 liret (yaklaşık 14 bin TL.)
cebe.
Venedik Meydanı'ndan başla-
yıp Halk Meydanı'nda (Piazza
del Popolo) sona eren Via del
Corso'da, insanlar gene omuz
omuza. Dizi dizi şık dukkânlar,
sekiz saray, beş kilise ve Marcus
Aurelius Sütunu ile işte burası
Via del Corso'dur. Venedik
Meydanı'na gelince eğer gündüz
güneşi varsa, Mussolini'nin ge-
nel karargâh olarak kullanmış
olduğu ve balkonundan unlü
konuşmalarını yaptığı Venedik
Sarayı'nın tanı karşısındaki
"Bar Brasile"in önünde üşüme-
den Vecchia Romana'da içebili-
yorsunuz.
İmparator Augusto Meyda-
nı'nda kendini "fettuccine (bir
çeşit >-assı makarna) kralı" ola-
rak tanıtan Alfredo, akşamları
gene İtalyan damak zevkini vur-
gulamayı sürdürmekte. Duvar-
lannda yüzlerce fotoğraf: John
F. Kennedy'den George Bush'a:
J. Kubitschek'den Juan Car-
los'a; Van Johnson'dan Eliza-
beth Taylor'a; Burt Lancaster-
dan Frank Sinatra'ya; James
Stewart'dan Ella FiJzgerald'a;
Walt Disne>'den Alfred Hitc-
hcock'a; hatta futbolcu Pele'ye
kadar yüzlerce fotoğraf...
Lokantanın diğer bir özelliği,
"fettuccine"nin bir altın kaşık ve
nün birinde karısı Ines, Alfredo
H'yi doğurduktan sonra çok za-
yıf düşüyor. Buna çare arayan
Di Lelio, bir gün kendi yaptığı
fettuccinede un yerine irmik
kullanmayı deniyor. Özel bir te-
reyağı ve çok kalite, taze parmi-
gianoyu (bir çeşit sarımtırak,
yağlı peynir) da ekleyip Ines'e:
"Sen yemezsen ben yerim" diye-
rek sunuyor. Oysa Ines iştahla
ve beğenerek yiyor fettuccineyi.
Hem de lokantanın çeşitlerine
dahil ettiriyor.
Fairbanks'ın ve Pickford'un
anısı altın kaşık ve çatalı fettuc-
cine kralı Alfredo I'den devra-
Roma'nın ortasındaki ünJü Trevi çeşmesini
bakıma almışlar; içine para atmak yasak.
Turistin biri, Roma'ya yeniden gelebilmeyi
dileyerek bir 100 liret fırlatıyor çeşmeye.
Olup biteni, yalnızca kör akordeoncu görüyor.
çatalla servıse hazırlanması. Bu
kaşık ve çatalın öyküsü, dünya-
ca ünlü Amerikalı aktör Doug-
las Fairbanks'ın gene ünlü ak-
trist Marj Piekford ile balayla-
rı sırasında Avrupa'ya ilk geliş-
lerinde başlıyor. Ünlü çift Ro-
ma'da kaldıklan süre içinde öğle
ve akşam yemeklerinı Alfredo
1
da yiyorlar ve dönüşlerinde son-
radan lokantanın simgesi olan
altın çatal ve kaşığı anı olarak
Alfredo l'e gönderiyorlar. Alf-
redo l'e gelince: Alfredo Di Le-
lio, 1908'lerde karısı ile birlikte
bir lokanta işletmektedir. Gü-
lan Alfredo II, "sarışınım" adı-
nı taktığı fettuccinelerinde öyle-
sine tatlar sınıyor ki o da ken-
dini imparator ilan ediyor.
Alfredo H'den olma Alfredo
III ise, genç yaşına aldırmadan
kendisine musallat olan sağ bol-
gesindeki felce karşın, müşteri-
lerinin önünde sol eli ve altın ka-
şığı ile fettuccine kanştırıp, gös-
terisini her öğün sürdürmekte.
Gösteri sonunda ünlü ya da say-
gın bir konuk altın kaşık ve ça-
talla yiyor fettuccinesini.
İçine kim para atarsa yeniden
Roma'ya gelebileceğine inanılan
Trevi çeşmesini sorarsanız; onu
bakıma almışlar. Para atılması-
nı da yasaklamışlar. Çeşmenin
çevresi "camperde"ler ile çevre-
lenmiş. Her camperdede uyarı
yazıları. Suyu bile akmıyor Tre-
vi'nin. Bir akordeonun sıkıştırı-
lan körüğünden fırlayan "sol",
meydanı sollamakta. Akordeon
çalanın solunda armonikanın
ağzı açık kutusu. Üzerine kon-
muş Rus yapısı 33 devirli bir
plak kapağı. Kapakta akordeon-
cunun yıpranmış resmi. Kutuya
asılı bir yazı: "Ben bir Rus mü-
zisyenim. Köriim. Uluslararası
bir yanşma birincisiyim. Kendi
iilkemde bir İtalyan akordeonu
(fisarmonica) almak olanağım
oimadı. Bunun için geldim bu-
raya ve her işi kabul ediyorum.
Sizlerden Farfisa marka bir
akordeon satın alabilmem için
yardım istiyonım." Bach'ın "Re
minor" toccatası. Körüğu geri
çekerken çıkan "lâ" ile birlikte,
birer adım ileri adım atıyor bi-
rikenler. Akordeon kutusunun
kadifesine düşen metal ve kâğıt
para sesleri, orta yaş sırurını zor-
layan bir turistin 100 literiba-
şparmağının üzerine oturtarak,
işaret parmağını mancmık ya-
pıp, "camperde"nin üzerinden
Trevi çeşmesine fırlatması sonu-
cu doğan ve metalin mermere
değişinden oluşan ses tınısıru ör-
temiyor. Adam ürkek çevresine
bakmakta. Tanık yok. Parayı
Roma'ya yeniden gelebilmek
için atanı, sadece kör çalgıcı
görüyor.
Denpasar'dan
Bali
Adası'nda
uç Turk
1984 yılında tatil için
gittikleri adada kalrnaya
karar veren Lily ve Ömer
Coşkuner çifti, Levent ve
Nadiye isimli
çocuklanyla mutlu bir
yaşam sürüyorlar.
MÜMTAZ AR1KAN
DENPASAR — Bali Ada-
sı'nda yerleşmiş bir Türkle kar-
şılaşıp konuşmak ilginç olur di-
ye düşünüyordum. Ama elim-
deki bilgi, yalnızca Samur yöre-
sinde böyle bir kişinin olduğu ve
bir butik çalıştırdığı biçimindey-
di. Birkaç yıl önce Bali'ye giden
bir arkadaş söylemişti. Arama-
sına karşın adıru ve adresini bu-
lamamıştı.
Sanur'daki dükkân sayısı
yüzlerle söylenebilir. Bunlann
çoğu da butik tarzında çalışıyor.
Epeyce aramama rağmen bula-
madım.
Birkaç gün sonra İngiliz Col-
lins Yayınevi'nin "BaH" adlı ki-
tabını karıştınrken 88. sayfada
Lily Coşkuner adlı Balili bir de-
sinatörden söz edildiğini oku-
maz mıyım... Soyadından yola
çıkarak bulmak pek zor olma-
dı artık.
Evet, Jalan Tandung Sari ad-
resindeki "Nogo" adlı mağaza-
ya gidince Ömer Coşkuner'le
karşılaştık.
Ömer Coşkuner, 37 yaşında
ince yapıh esmer bir adamdı.
Hafif kırlaşmış sakalı da yakı-
şıyordu. Minyon yapıh güzel
Balili eşi ile Almanya'da dil
okulunda tanıştığını söyleyen
Coşkuner, hemen eklemişti:
"1975'te, daha ögrenciyken ev-
lendik."
Birkaç yıl sonra ömer maki-
ne mühendisi, Lily ise tekstil de-
sınatörü olarak öğrenimlerini
Almanya'da tamamlayıp dört
beş yıl da çalışmışlar.
1984 yılında tatil için gittik-
leri Bali'de yerleşmeye karar
vermişler. Lily'nin Balili olma-
sı, bu konuda epeyce etkiliymiş
anlaşılan. Yoksa Omer'i dünya-
nın en güzel adası veya tropik
düşkünlüğu sürüklememiş ora-
ya.
Iş kurarken oldukça güç du-
rumlarla karşılaştıklannı anla-
tan Ömer Coşkuner, şimdi en az
60 kişinin çalıştığı büyük bir
atölyeye ve üç mağazaya sahip.
El tezgâhlarında dokunan pa-
muklu merserize karışımı ku-
maşlarla, Lily'nin çizdiği elbise-
leri üretiyorlar. Eski sarong ku-
maşlarmdaki desenlerden yola
çıkarak çok modern kumaşlar
ve Batı'da beğenilen modeller
ortaya çıkarıyorlar. Batı'da be-
ğenilen derken Bali'de sattıkla-
rını birkaç ke'z katlayacak sayı-
da ihracat yaptıklannı belirt-
mem gerek. Örneğin bana Ame-
rika'dan aldıkları 150'şer bin
dolarhk iki siparişten ve Alman-
ya'dan ısmarlanan 100 bin do-
larlık hazır giyim işinden söz et-
ti. Genellikle batik tarzında ya-
pılan kumaşlar istenmekteymiş.
Bali'de kumaş ve hazır giyim
üzerine yapılan üretim genellikle
turizme dönük oluyormuş.
Adaya gelen Batılı turistlerin il-
gisini çekecek modeller hemen
her dükkânda göze çarpıyor za-
ten. ömer ve Lily, Bali'nin yüz-
de seksen ticaretinin yapıldığı
Sanur ve Kuta yörelerinde üç
mağaza açmışlar. Işler mi! lyiii.
Ömer Coşkuner'e başka ko-
nularda da sorular yöneltmeye
çabalıyorum, ama o hep evirip
çevirip iş anlatıyor. Sonunda
içimden, "Acaba bu adamcağız
Bali'de yaşadıguun farkında de-
gil mi" diye geçiriyorum. Sanı-
rım çok mutlu olduğunu belir-
ten bu genç adamdan Bali için
"fena degiF'den öte bir şeyler
duymak istiyordum. Çünkü bü-
rokrasi dışında hiçbir şeyden ya-
kınmamıştı. Ama belki de Bali
gibi bir yeryüzü cennetinden tat
almak için sanatçı ruhlu olmak
gerekiyordur, kimbilir..
Merak ettiğim bir şey daha
vardı. Bali'de yerleşmiş başka
Türk olup olmadığı. Ömer Coş-
kuner de merak etmiş ve nüfus
dairesine sormuş. Evet demiş-
ler. İki Türk daha var: Levent
ve Nadiye Coşkuner.. Yani ken-
di çocukları!
Milli Piyango çekildi: 4 milyar Istanbul, Izmir ve Ifolova'ya çıktı
ANKARA (AA) — Milli Pi-
yango'nun 19 ocak cekilişi dün
Ankara'da yapıldı.
Çekilişe göre ikramiye kaza-
nan numaralar şöyle:
4 MİLYAR
Z- %339 Yalova, lstanbul, İstan-
bul, İzmir.
500 MİLYON
J- 48442 Trabzon, tstanbul, ls-
tanbul, İstanbul M- 38943 An-
kara, lstanbul, N- 02518 Zon-
guidak, Antalya, lstanbul, İzmir
N- 25720 Ankara, İstanbul
200 MİLYON
H- 21415 J- 96884 M- 22807 M-
42328 N- 48636 T- 35187
100 MİLYON
B- 30569 85465 J- 62982 97350
K- 72774 93446 M- 34819 R-
35772 60711 S 82880
50 MİLYON
A- 51467 95057 B- 25417 40777
44818 90041 H- 39665 61179 J-
87001 M- 82649 N- 30052 90824
R- 04128 S- 03870 T- 09353
20 MİLYON
A- 14594 35608 85693 B- 21314
21369 42425 97903 D- 64513 G-
37662 38702 44427 50621 H-
60470 99798 J- 40030 79826 K-
59749 60632 M- 52486 R- 37052
62079 S- 27653 40834 41647
89222 Y- 01328 09367 15815
19183 24601 49465 83070 Z-
22869 66816 68964
10 MİLYON
A- 07997 35243 36092 57261
90058 B- 21006 63488 97593 D-
04068 29792 43164 56461 95004
G- 00151 01917 78344 H- 04117
04462 23871 29142 52693 86894
J- 12625 33658 49289 77231
84038 92388 K- 20594 93943 M-
02612 39397 94437 N- 13551
33405 53641 66023 72853 74010
83728 R- 09422 35053 42393
53673 77974 S- 04530 23742
33262 88293 T- 07771 16623
30894 35680 39912 42653 64678
65801 72814 87282 90573 Y-
09441 13904 14730 15144 52589
71128 75849 80309 83682 97232
Z- 00114 12645 38614 62645
63962
5 MİLYON
A- 00278 11333 32694 37052
44838 4-•••142 46667 55706 59646
66395 o7211 94622 98580 B-
01875 07305 21944 28420 37137
42575 46850 50229 61379 87461
95636 D- 02488 04678 09738
13769 38623 41445 46777 51978
54782 70978 77242 91661 93146
C 06033 11827 18833 19543
21516 27036 39764 39913 46146
51466 51947 52983 56059 69555
70734 71740 73582 84881 90592
H- 03655 29655 43550 49969
71358 88560 J- 30709 31920
32363 40867 69011 79988 81181
83880 K- 19660 28871 31650
32506 32537 51853 55844 64262
72499 73327 73822 75159 79406
91786 M - 02196 14101 14534
26205 54412 63179 86540 90365
N- 21543 22206 23166 40328
70008 70773 73#>7 98719 R-
10759 27181 49618 52044 52724
55944 62943 79729 S- 15383
45266 47834 58535 65815 85863
T- 03615 14801 16200 20690
61604 62506 65713 73423 74520
80655 97400 Y- 09486 13792
17833 23818 26136 45458 50170
53736 54229 84622 Z- 059%
11393 22970 30222 36033 37569
40560 43331 54777 56607 62207
67706 76586 81948 84833
2 MİLYON
A- 00013 07004 13588 15239
16871 17942 18438 20112 30293
37277 42758 43894 47195 50159
63232 64457 71866 72105 72610
77197 82317 B- 00876 02737
07142 17808 19952 20448 20782
22176 39887 41236 60437 62345
70907 71557 71986 73021 74603
76668 76674 78652 89670 98366
D- 06695 10491 17331 17596
32937 35281 38250 42440 43463
52313 54624 65293 66558 69289
70684 75694 83493 83962 91665
92416 G- 02801 04076 12408
16171 20606 23431 23715 30650
32100 32587 39223 46301 48741
50914 68583 68651 71617 89582
90169 92292 99457 H- 05732
15479 20899 31347 34812 39211
47077 48997 51619 51845 53855
58668 65319 80183 86530 90338
93177 J- 08701 13228 21328
24137 31218 34663 35326 35396
38069 46238 48953 54938 63468
67582 76940 89867 98099 K-
06699 08596 09220 11119 20213
20298 21103 31132 34678 38564
38914 46595 50268 51719 56174
59994 65364 69588 73309 83512
87148 88202 89708 M - 23254
24782 24977 25276 29248 30940
3436940356 70515 76432 82765
82974 87342 91093 91925 95006
N- 03365 10822 14455 17735
18456 19401 25388 28147 35904
45470 48513 50780 60478 60984
65817 66503 67174 75370 79137
79865 80674 89661 89871 95803
96577 99422 99448 R- 00267
90455 93892 98518 Y- 02687
17722 21325 24950 26151 29537
29657 34241 366*8 38005 42701
49513 61153 62750 73517 74823
88063 98474 Z-06004 08078
12401 15190 19087 22846 29727
30925 34987 41764 47299 51710
52759 60339 60968 62882 64350
66480 68569 69839 74019 74642
82327 84998 91370 98006
01864 02725 19080 24105 24643 1 MİLYON
25158 25589 27055 31333 33541
37455 37563 41529 44748 62327
70687 74603 80326 81092 83394
89545 S- 00572 01132 14238
30495 36195 42936 47289 48267
51566 54661 54743 56718 68392
71365 74367 76448 82034 86665
96086 99860 T- 00987 01947
05467 07452 10581 14332 22260
22887 26757 26936 29138 30787
32777 39233 39740 52880 57942
62405 62853 67071 67831 71945
72005 73765 77160 80271 90138
00001 01896 02672 15361 20583
20987 23970 24784 27148 29370
35657 36069 36754 37266 37321
38784 38989 40404 43013 44215
48626 50295 51968 52220 53412
55488 55659 56335 58467 60659
64438 66351 67433 68214 73438
78419 78958 80487 81551 82651
83694 84201 86475 86934 88786
89413 92222 92689 95525 99951
500 BİN
0381 0601 0979 1366 1983 2672
2764 3424 4169 4172 5741 6043
7399 74S0 7744 7840 7925 9119
9575 9825
*160 BİN
100 283 400 437 454 505 635 692
80 BİN
03 06 07 17 37 92
40 BİN (AMORTİ)
0 - 8
4 MİLYON (TESELLt)
A- 96339 B- 96339 D- 96339 G-
96339 H- 96339 J- 96339 K-
96339 M- 96339 N- 96339 R-
96339 S- 96339 T- 96339 Y-
96339 Z- 06339 16339 26339
36339 46339 56339 66339 76339
86339 90339 91339 92339 93339
94339 95339 96039 96139 96239
96309 96319 96329 96330 96331
96332 96333 96334 96335 96336
96337 96338 96349 96359 96369
96379 96389 96399 96439 96539
96639 96739 96839 96939 97339
98339 99339