Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
İncirlik Üssü'yle ilgili olarak Washington - Ankara arasında yapılan 'savaşpazarlığı', ekonomik ve askeriyardımlann yanı sırasiyasi konulan da kapsıyor
ABD'den 'Kürt' güvencesiIrak ve Kürt sorıımı Ankara'nın, üstleneceği
rol için, ABD'den aldığı siyasi güvenceler iki ana
noktada toplanıyor. Bunlardan ilki Irak'a yönelik
operasyonun bu ülkenin toprak bütünlüğünü
bozmaması. İkincisi ise bölgedeki kanşıklık ortamının
bir Kürt devletinin kurulmasına yol açmamasmın
sağlanması.
tneirlik bağlantısı ABD Dışişleri Bakanı
Baker'ın Cumhurbaşkanı Özal'a, "İricirlik'i
kullanmamız kaçınılmaz olabilir" dediği öğrenildi.
Baker'a göre Irak'a karşı operasyon 48 saat
içinde tamamlanamazsa çatışmanın uzamaması için
İncirlik devreye sokulacak ve Bağdat yakınlarmdaki
askeri hedefler vurulacak.
Savaş sonrası Filistin Washington'ın savaş
sonrası için yaptığı orta vadeli planda, Ürdün'de Kral
Hüseyin yönetimine son verilmesi ve burada bir
Filistin devleti kurulması olasılığı da yer alıyor. Daha
sonra bölgede Türkiye ve îsrail'in aktif rol alacağı yeni
bir güvenlik sistemi oluşturulacak. ABD bu sistem
içerişinde yer almayacak.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA— Türkiye'nin, bu
sabaha karşı başlayan Körfez sa-
vaşında Irak'ın 2 ağustos önce-
si toprak bütünlüğüne zarar ve-
rilmemesi konusunda ABD'den
güvence aldığı öğrenildi.Bu gü-
vcncenin son olarak ABD Dışiş-
leri Bakanı Jaroes Baker tarafın-
dan Cumhurbaşkanı Turgut
özal' bildirdiği öğrenildi. Baker
bu konudaki mesajıî'Eğer Irak
fezerindeki operasyon başanlı
olursa çaüşma uzaraaz ve Irak
parçalanmaz. Bunu saglamak
içm gerekirse Türkrve>den de sal-
dırı düzenlemek zorunda
kalabiliriz" biçiminde aktardı.
ABD uçaklannın Bağdafta-
ki stratejik noktaları bu sabaha
karşı bombalamasından ön-
ce.Türkiye'nin savaşta üstlenece-
ği olası bir rol için ABD'den "as-
keri ve ekonomik destek sözö-
'nün yanı sıra baa güvenceler de
aldığı öğrenildi.
Bu güvencelerin 6a-
şuıda, Irak'a yöndik operasyo-
nun bu ülkenin toprak bütünlü-
ğünün bozulmasmı hedefleme-
mesi ve kanşıklık ortamının bir
Kürt devletinin kurulması yo-
lunda değerlendirilmemesi geli-
yor. ABD'Dışişleri Bakanı Ba-
ker'ın geçen hafta sonu Çanka-
ya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı
Özal ile yaptığı görüşmede "tn-
ciriik'in kullanımı" konusunun
da bu güvenceyle bağlantıh ola-
rak ele alındığı öğrenildi.
Cumhuriyet muhabirinin yet-
kililerden edindiği bilgiye göre
krizin "Kürt boyutnna" ilişkin
kaygılarını uzun süreden beri
Washington'a aktaran Türkiye,
bu konuyu "Irak'ın toprak bü-
tiinliiğünün korunması" kapsa-
mında geçen pazar günü bir kez
daha gündeme getirdi. ABD
Dışişleri Bakanı Baker ise plan-
lanan askeri operasyonun Irak'-
ın Kuveyt'ten çekilmesini, Sad-
dam Hiiseyin'in düşürülmesini
ve Bağdat yakınlarmdaki bazı
stratejik askeri tesislerin yok
edilmesini içerebileceğini, ancak
"Irak'ın parçalanmasının
hedeflenmediğini" ifade etti.
Baker'ın Cumhurbaşkanı
özal'a "tndrlik'i kullanmamız,
çatışmanın çok uzamasını, ka-
yıplann artmasını ve Irak'ın
parçalanmasını engellemek açı-
sından elzem olabilir" dediği ve
Washington'un yaklaşımını
şöyle özetlediği öğrenildi:
1) Irak'a ucaklanm havalan-
dırma imkânı vermememiz ge-
rekiyor. Kuveyt'in boşaltılması
kolay olabilir. Ancak Irak'ın ls-
rail'e saldırması ve uzun süre
mücadele etmesi, çatışmanın ya-
yılmasına yol açacaktır. Bunun
önlenmesi için Bağdat yakınla-
rmdaki önemli bazı tesislerin
vurulması şart.
2) Bu tesislerin vurulabilme-
;i için kuzeyden yapılacak bir
saldmnın daha sonuç alıcı olma
olasılığı uzmanlarımızca hesap-
laruyor. Eğer planlandığı gibi 48
saatlik başanlı bir operasyon
gerçekleşemezse savaş büyür,
kayıplar artar ve Şiilerle, Kürt-
lerin farklı ittifaklar kurarak sa-
vaşın parçasını oluşturması
mümkün olabilir. Bu durumda
Irak'ın parçalanması tehlikesi
doğar. Bunu engellemek için In-
cirlik'ten bir saldırı başlatmak
zorunda kalabiliriz.
öte yandan diplomatik kay-
naklar, Washington'un çeşitli
kanailardan Ankara'ya ilettiği
"savaş sonrası" senaryolar kap-
samında "orta vadeli bir plan"
dan söz edildiğini belirtiyorlar.
Bu planın ana unsurlan şöyle sı-
ralaniyor:
1. Irak'ın askeri gücü tahrip
edildikten sonra yeni Bağdat yö-
netimi kimyasal ve nükleer si-
lahlann kullanılmaması ile kon-
vansiyonel silahsızlanma anlaş-
malan imzalamaya zorlanacak.
2. Filistin sorununun çözümü
acilen gündeme gelecek.
3. Ürdün'de Kral Hüseyin'in
yönetimine iç dinamiklerle son
verilmesi durumunda burada
bir Filistin devletinin kurulma-
sı olasılığı değerlendirilecek.
4. Daha sonra bölgede hem
Türkiye'nin hem de Îsrail'in ak-
tif rol alacağı bir güvenlik sis-
temi oluşturulması yoluna gidü-
lecek. ABD bu sistemde doğru-
dan yer almayacak.
1991'de 700 milyon dolar verilecek
Ankara'ya askeri
yardım vaadi
ABD tarafından saptanan askeri yardım
paketinde Körfez krizi nedeniyle verilen
"Patriot" füze bataryalarından birinin kriz
sonrasında Türkiye'de bırakılmasının da söz
konusu olduğu belirtiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- ğu belirtiliyor.
rosn)— Körfez krizi nedeniyle
Türk-ABD ilişkilerindeki sorun-
lar şimdilik arka plana itilirken
Washington'un Türkiye'ye yapa-
cağı askeri yardımı arttıracağı
öğrenildi.
ABD yönetiminin bu çerçeve-
de 1991 bütçesinden Türkiye'ye
en azından 700 milyon dolar as-
keri yardım tahsis edilmesini
Kongre'den talep edeceği bildi-
riliyor. Yönetimin, bu yardımın
"hibe" şeklinde yapılmasını da
isteyeceği ifade edilıyor.
Bu arada ABD tarafından
saptanan askeri yardım paketin-
de Körfez krizi nedeniyle Tür-
kiye'ye gönderilen Patriot füze
bataryalarından birinin kriz
sonrasında "Geride
bırakılmasının" ve F-16 projesi
için ek finansman olanaklan ya-
ratmasının da söz konusu oldu-
öte yandan Türkiye'ye her yıl
hibe olarak yapılan ekonomik
yardımın da 50 milyon dolara
yükseltilmesinin planlandığı bil-
diriliyor.
Hükümete yakın kaynaklar-
dan edinilen bilgiye göre ABD
Dışişleri Bakanı James Baker'-
ın Ankara'ya yaptığı son ziyareti
sırasında Türk tarafına duyunı-
lan bu gelişmelerin yanı sıra
Washington'un Körfez krizi ne-
deniyle Türkiye'ye 200 güdüm-
lü "Sidewinder" füzesi gonder-
meyi de planladığı belirtiliyor.
Ankara'mn talebi üzerine In-
giltere'nin de Türkiye'ye ayru fü-
zelerden göndermesinin gün-
demde olduğu kaydediliyor. Da-
nimarka ve Norveç, geçen gün-
lerde Ankara'dan gelen talep
üzerine Türkiye'ye Sidevvinder
füzeleri göndermişlerdi.
• Bu gelişmelerden "memnuni-
yet" duyan Ankara'mn yine de
Körfez krizinin de gösterdiği gi-
bi askeri modernizasyon gerek-
sinimlerinin yüksek olduğunu ve
önerilen yardımın bu gereksini-
min altında kaldığını diploma-
tik ifadelerle Washington'a bil-
dirdi. Buna rağmen ABD yöne-
timi tarafından atılması planla-
nan bu adımlar yetkili çevreler-
ce "Dogru istikametle bir
gelisme" olarak nitelendiriliyor.
Bu arada Türk-Amerikan iliş-
kilerinde uzun süredir
"başağrısı" yaratan "Kongre
engelinin" nasıl aşılacağı açıklık
kazanmadı. ABD'li yetkililerie
çeşitli düzeylerde yapılan temas-
lar, Washington'un bu konuda
bir teminat veremediğini ortaya
çıkardı.
Körfez krizi nedeniyle şimdi-
lik "sesi kesüen" ABD'deki et-
kin Rum lobisinin, krizin sonra-
sında, yönetimce Türkiye için
önerilen yardımlan Kongre*de
kesintiye uğratması ve 7/10 ora-
nına bağlatmasına karşı ise bir
garanti alınamıyor.
BAŞKENTTEN AHMET TAN
BarışİçinAmin...
ANKARA — Bu aksam rad-
yo ve televizyonda Regaip Kan-
dili nedeni>le molit ya>ını var.
Diyanel tşleri Başkanı Sait Yazı-
cıoglu'nun açıkladığma gore bu
aksam. banş için dua edilecek.
Cumhurbaşkanı Özal'ın bu
duaya 'Amin' deyip demeyecegi
beUi değil. Ama Profesor Yazı-
cıoglu'nun, bir devlet memunı
olarak devlet poliükasına ters
düştüğu için başı derde girebilir»
Allah, Diyanet İşleri Başkanı-
mn yardımcısı oisun.
Bu akşamki meviitte banş du-
asına avuç açacaklar arasında,
iki önemli ANAPTı daha olacak.
Biri Hasan Celal Giizei, öteki
Recep Ergun Paşa.
Hasan Celal Giızd, banş du-
acısı olduğunu, Cumhuroaşka-
nı'nın "savaş öğiitleri" verdigi
Medis'teki toplantısına katılma-
yarak göstermişti.
Devlet ve Milli Eğitim bakanlık-
lan yapmış ve Özal'ın bir zaman-
lar sağ kolu Guzel, bıınunla
yetinmejerek yeni bir savaş yet-
kisinin TBMM'ye getirilmesi ha-
linde "rel" oyu kullanacagını
arkadaşlarına açıkladı.
Giizei, bu anlamda gerçek bir
lider adayı olduğunu kanıtiamak
durumnnda.
Büindiği gibi liderler gerekti-
ğinde kumar oynayan kişilerdir.
Benzetmek gibi olmasın, Kör-
fez üzerinde kumar o>nayan
Bush'a, Saddam'a ve Özal'a, Ha-
san Celal Giizei de değişik bir bi-
çimde katılmış olacak.
Liderliğini Körfez üzerinde
test edecek.
Giizel'i ötekilerden ayıran,
onun "banş"a oynaması olacak.
Kavbetse de bizce "galip sayılır
bu volda mağlup."
Bir paşanın ise "Savaşa ha>ir"
demesi gerçekten alkışlanacak
bir şey.
TBMM Milli Savunma Ko-
misyonu Başkanı w ANAP Ka>-
seri MilletvekOi Recep Paşa, parti
içindeki emir komuta zincirine
metelik vermeden, Özal'ın Kör-
fez politikasına karşı çıkı>ordu.
Paşa, "Türkiye, Körfez krizinde
üstüne diişeni fazlasıyla yaptı.
Eğer hükumet, Türkiye'niu sava-
şa taraf olacağı bir yetki istemrvle
gelirse bunu kabul etmem" di-
yordu.
Recep Paşa'ya göre üsler >«l-
nızca insani amaçlarla, acil des-
tek icin kullanılabilir. Yoksa,
uluslararası hukuk kuraNanna
gore savaşın laraflanndan birisi
haline geliriz.
Paşa gerçekten, ANAP'taki
emekli yedeksubaylara gore
ayakta selamianacak bir tutum
sergBiyor. Kimi paşalar sivtDeşin-
ce, gerçekten yanlannda askerlik
yapılacak kadar iyi hale geli-
yorlar.
Her şey mevzuata uygun!
Mevzuat savaşta bile çok
önemli.
Dün sabah Tden basiayarak
savaşın patlaması için tüm mev-
zuat hukümleri yerine getiriidi.
Sıra savaşa gelmişri. O da bu sa-
baha karşı 0130 sıralannda
başladı.
Mevzuat hükümlerini iki eli
kanda bile olsa, Busb'tan Sad-
dam'a, Saddam'dan Özal'a,
Özal'dan tnönü'ye hiç kimse ih-
mal etmiyor.
Saddam, kendi Ulusal Medi-
si'nden savaş onayı çıkartıyor,
Bush, a>nı şevi Kongre'de yapı-
>or. Inönü, Parti Meclisi'nden
geçirtiyor. Özal bile mevzuatta
kusur etmekten uzak duruyor.
Dün Dışişleri Sozcüsü Murel
Sungar'ın açıkladığı "48 uçak
için Türk-ABD gizli mutabaka-
tı", bu mevzuat özeninin bir par-
çası.
Özal. büyük olasılıkla "MuU-
bakat dejip geçmemek gerek"
diyerek Bush'la yaptığı telefon
konuşmasından sonra Dışişleri
Bakanı Alptemoçin'i (ya da Müs-
teşar Özçeri'yi) çağırarak bir
"mektup" hazıriattı.
Aynı şey. Washington'da da ol-
du. 48 Amerikan uçağının "eı-ia-
net makbuzu", diplomatik
kanailardan doldurulmuş oldu.
Savaştan sonra "Serbest tica-
ret anlaşması isüyoruz" diye
Amerikalılann karşısına dikildi-
ğimizde elimizde bu makbuz ola-
cak.
Bush inşallah, "Hani bunun
vergi hesap numarası?" diye tat-
turmaz...
Yoksa, kendi elimizle diktiği-
miz fermuaıiı ceset torbalanna
dolduğumuzla kalınz...
Bir de Özal'ın Körfez politika-
sının başansı konusunda kuşku-
su bulunanlara kuçük bir haber
Anadolu Ajansı'nın Atina'dan
bildirdiğine gore "Türkiye'nin
Körfez politikası çok başanlu"
Kim mi demiş?
Eski Yunanistan Başbakanı
Andreas Papandreu...
ABD'DE GÖSTERİ — Körfez'de Çol Futınası operasyonunun başladığının duyulmasından sonra
ABD'de çeşitli yerlerde gösteriler yapıldı. Haverford Lisesi öğrencilerinden bir gnıp da Kör-
fez'deki ABD askerlerini desteklemek amacıyla derslere girmeyip elkrinde ABD bayraklarıyla
yağmur altında şarkılar söyledikr. (Fotograf: AP)
Banş güvercînine savaşh doğumgünü
ÖZGEN ACAR
ANKARA— Banş güvercini
bugün yaşamının en kötü do-
ğumgününü kutlayacak. Birleş-
miş Milletler Genel Sekreteri
Javier Perez de Cuellar bugün
(17 Ocak 1991) New York'ta 71
yaşına basıyor. Savaş tannsı
Mars da Cuellar'a ölümcül ve
kanlı olaylar içeren bir doğum-
günü partisi planhyor. Pastalar,
mumlar ve havai fışekler yeri-
BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar, bugün New York'ta 71.
doğum yüdönümünü kutluyor.
Cuellar, Bağdat'a büyük
umutlarla gitti, ancak boş döndü.
ne füzeler, kan gölü ve cesetler-
den oluşan bir savaş partisi...
Perulu Cuellar, tam 50 yıllık
bir diplomat. Ailesi, lspanyol
asilzadelerinden geliyor. Cuel-
lar'ın BM Genel Sekreteri ola-
rak ikinci beş yıllık dönemi bu
yıl 31 aralıkta sona eriyor.
New York'ta Denktaş-Vasiliu
zirvesinde kilitlenme olduğun-
da kendisine sormuştum: "Yi-
ne de iyimser misiniz?"
lspanyol aksanlı tngilizcesiy-
le şöyle demişti:
"Ben ne iyimser ne de ka-
ramsanm. Ben görevimin gere-
ği olarak her an için ümitliyim.
Ümitli olmasam, bu güç göre-
vin gereklerini yerine getire-
mem."
Kendisine ister Afganistan,
ister lran-Irak savaşmda aynı
soruyu soran öteki gazetecile-
re de bu kurt diplomat daima
aynı yanıtı vermişti:
"Ben ne iyimserim ne de ka-
ramsarım... Daima ümitli-
yim..."
1 Ocak 1982'de Genel Sekre-
ter olarak göreve başlamadan
önce selefinin Kıbrıs özel tem-
silcisiydi. Kıbns sorununu dün-
yada Denktaş'tan sonra en iyi
bilen insandır. Son saniyeye ka-
dar daima banş içinde ve taraf-
lan tatmin edecek bir çözümün
peşinde olmuştu. Bir keresinde
"Taraflardan sadece birini kol-
layan bir barış sürekli değildir.
Geçicidir. Çozumun başanlı ol-
ması için her iki tarafa da hiz-
met etmeniz gerekir" demişti.
Bu düşünceyle "son umit"
olarak Bağdat'a uçtuğunda asıl
hedefi Saddam Hüseyin'in
"halkı ve Araplar arasındaki
gunınınu zedelemeyecek bir
çözfim formülünü" oluştur-
maktı. Öyle bir çözüm bulun-
malıydı ki taraflardan hiçbiri
bu işin tek başına galibi olma-
malı ve iki tarafın da gururu-
nu zedelemeyen bir formüle
ulaşılmalıydı. Üstelik Cuellar
Ortadoğu insamnın gunınınun
ne olduğunu çok iyi bilecek bir
•bilinç içindeydi.
Ancak Bağdat'ta Saddam
Nuh demiş peygamber deme-
mişti. Gazetecilerin "banş mi,
savaş mı" sorusuna "Allah
bilir" diyerek soluğu Paris'te al-
mıştı. Bağdat'tan ayrılırken yı-
ne de ümitliydi.
Bağdat'taki konuşmalarda
tünelin ucunda bir kibrit alevi
kadar bir ışık görmüş olmalıy-
dı.Bu nedenle Cuellar için tek
umut Fransa'yı devreye sokabil-
mekti. Mittenand, gerçekte
Cuellar'ın tasarısını kendisine
mal ederek Konsey'e getirdi. Bu
sırada 71 yaşındaki deneyimli
diplomat ilk kez bana söyledi-
ğinin ve herkese çeşitli kereler
yinelediğinin tam tersine "Ar-
tık iyimser değilim" diyebi-
liyordu.
Batı genelde Paskalya ve No-
el gibi kutsal gunlere saygı gös-
terir. Bugun ayrıca Regaip Kan-
dili. Cuma Islamiyet için kutsal
bir gun. Savaş tannsı Mars aca-
ba banş güvercininin doğumgü-
nünü ışık saçan ok ve mızrakla-
rıyla cumartesi sabahı mı kutla-
maya hazırlamyor? Mars'ın ken-
disini koruyan 12 kalkanı var.
Körfez'deki partinin de adı "Çöl
kalkanı'' Acaba kalkanlar ise
yarayacak mı? Körfez'de bu sa-
baha doğrıı başlayan savaş, tüm
umutları sondürdü.
incirlik için
gizli anlaşma
Dışişleri Bakanlığı Şözcüsü Sungar, Türkiye
ile ABD arasında gizli bir mutabakat
yapıldığını, Incirlik'teki uçaklann bu
çerçevede konuşlandırıldığını açıkladı. Sungar,
"SEİA'nın İncirlik Üssü için getirdiği birtakım
şart ve tavanların dışına çıkılmıştır" dedi.
ANKARA (Cumfauriyet Bü-
roso) — ABD'nin saldınsıyla bu
sabaha karşı başlayan savaş ön-
cesinde Dışişleri Bakanlığı tara-
fından yapılan açıklamada,Kör-
fez kriziyle baglantılı olarak İn-
cirlik Üssü'nde konuşlandınlan
savaş uçaklarımn Türkiye ile
ABD arasındaki bir gizli muta-
bakat çerçevesinde görevlendi-
rildiği bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Sungar, bu mutabakaün
Savunma ve Ekonomik Işbirli-
ği Anlaşmasf nın (SEtA) İncir-
lik Üssü için getirdiği koşul ve
tavanların dışına çıkılmasına
olanak tanıdığını, ancak bu ko-
nuda ayrıntılı bilgi verilemeye-
ceğini söyledi. Söz
konusu mutabakatın Ankara ile
Washington arasında bir mek-
tup teatisiyle gerçekleştirildiği
öğrenildi. ABD'nin Ankara Bu-
yükelçisi Morton Abramowitz,
Cumhuriyet'e '•İncirlik Üssü
Türkiye'nin onayı olmadan
kullanılamaz" derken, Sungar
da "tncirlik'teki uçaklann sal-
dın ve hareket haline geçmeleri
Türk hükümetinin iznine bağlı-
dır" diye konuştu.
Haftalık basın toplantısında
bir gazetecinin "İncirlik Üssü'-
nün SEİA çerçevesinde kuUaml-
madığının anlaşıldıgmı" belirte-
rek "Üssün kullanım statüsü
nedir?" diye sorması üzerine
Sungar, "Bu üsteki uçaklar, iki
ülkenin mutabakatıyla
konuşlandınlmışbr" dedi.
Bu mutabakatın biçimi konu-
sunda açıklama yapmayan, an-
cak "protokol ve anlaşma" gi-
bi tanıtımlann gecerli olmadığı-
nı vurgulayan Sungar, "Bu mu-
tabakatın yasa) temeli nedir?"
şeklindekı soruya ise şu yanıtı
verdi:
"Meclis bakımından 108 sa-
yılı kararia hükümete verilen
yetkidir. Buna istinaden hüku-
met, ABD ile birlikte bu karan
almıştır."
Sungar, söz konusu anlaşma-
nın SEİA'nın getirdiği koşul ve
tavanlann dışına çıkılmasına
olanak verdiğini de söyledi.
Hükümete yakın kaynaklar-
dan edindiğimiz bilgiye göre
Sungar'ın dikkat cektiği "koşul
ve tavanlar", SEİA'nın üç nu-
maralı ek anlaşmasıyla statüsü
saptanan İncirlik Üssü'nde ay-
nı anda en fazla 48 saat bulun-
durulmasıru ve bu uçaklann ha-
rekâtlannın NATO plan ve
amaçları çerçevesinde belirlen-
mesini öngörüyor. Kaynaklar,
Türk-Amerikan mutabakatımn
"yalnızca Körfez barekâtıyla
baglantılı olarak" bu sırurlama-
lann dışına çıkılmasını sağladı-
ğını kaydettiler.
Edindiğimiz bilgiye göre söz
konusu mutabakat Dışişleri Ba-
kanı Kurtcebe Alptemoçin ile
ABD'li meslektaşı James Baker
arasında bir mektup teatisiyle
gerçekleşti. Baker'm son ziyare-
ti sırasında taraflann birbirleri-
ne sunduklan mektuplann içe-
riği gizli tutuluyor. Ancak bu
mektuplara yansıyan "anlayış"
çerçevesinde lncirlik'in bir an-
da 48'den fazla uçak bulundur-
ması ve bu uçaklann iki hükü-
metin istekleri doğrultusunda
hareket etmesi mümkün kılını-
yor. Türkiye'nin ABD'den iste-
diği 48 savaş uçağının tncirlik'-
te var olan hava gücüne eklen-
mesinin de bu mutabakat kap-
sarrunda gerçekleşeceği belirtüi-
yor.
Lojistik destek
Haftalık basın toplantısında,
Körfez'deki askeri operasyona
İncirlik Üssü'nden lojistik des-
tek sağlanacak olmasının ne an-
lama geldiğinin sorulması üze-
rine "bu konuda aynnülı bilgi
verilmeyeceğini" belirten Murat
Sungar şoyle konuştu:
"Söz konusu hususlar bütün
aynntdanyla ABD-Turkiye ara-
sında karariaştınhnıştır. Ancak
lojistik tabirinin neyi kapsayıp
kapsamadığını soyleyecek du-
rumda değilim."
Habur kapandı
Sungar, ayrıca Irak ile Türk-
iye arasında Habur sınır kapı-
sının önceki akşam saatlerinden
itibaren Irak tarafından kapan-
dığjnı açıkladı. Sözcü, Türkiye'-
nin bir kapatma karan olmadı-
ğını, ancak Irak tarafının geciş-
leri fiilen durdurarak kapıyı ma-
yınladıklan doğrultusunda bil-
giler edinildiğini söyledi.
Kriz masası
Dışişleri BakanIığY*hm Kör-
fez'deki gelışmeleri izlemek üze-
re bir "durum değerlendirme
odası" kurduğunu açıklayan
Sungar, bu odanın değişmeli
olarak bir genel müdur yardım-
cısı başkanlığında 24 saat çalı-
şan 6-7 kişilik bir gruptan oluş-
tuğunu belirtti. Sungar, kendi-
lerine ulaşan resmi ve gayri res-
mi haber ve belgelerin bu oda-
mn değerlendirmesinden sonra
daha ust duzeyli yetkililere ak-
tanldığını söyledi.
NATO
Deniz Çağn
Kuvveti
gündemde
BRLKSEL (Ajanslar) —
ABD'nin dün geceyansı Bağ-
dat'taki stratejik noktalan bom-
balamasmdan önce Belcika'nın
başkenti Bruksel'de bulunan
NATO merkezinde yapılan yo-
ğun toplantılarda Körfez'deki
gelişmeler ele alındı. NATO Sa-
vunma Konseyi ile Savunma
Planlama Komitesi'nin savaşın
başlamasından once yapılan
toplantılarında savaş çıkması
durumunda Türkıye'yi konımak
üzere Doğu Akdeniz'de görev
yapan Deniz Çağn Kuvveti'nin
görev süresinin uzatılması ve
Türkiye'ye daha çok sayıda er-
ken uyarı sistemiyle donatılmış
ASVACS uçaklan gönderilmesi
görüşu ağırlık kazandı. Toplan-
tıların odak noktasını, ittifakın
Irak'la sınırı bulunan tek üyesi
Türkiye'nin oluşturduğu bildiril-
di.
Adımn açıklanmasını isteme-
yen NATO yetkilileri, ittifakın
10 eylülde bölgeye sevk ettiği ve
daha önce görev süresini iki kez
uzattığı Akdeniz Deniz Çağn
Kuvveti'nin, Irak'ın saldırması
durumunda Türkiye^nin ve Do-
ğu Akdeniz'deki deniz trafiğinin
korunması amacıyla görevine
devam edeceğini bildirdiler. Se-
kiz savaş gemisinden oluşan
Çağn Kuvveti'ne ABD, tngilte-
re, Almanya, ttalya, îspanya,
Portekiz, Türkiye ve Yunanistan
birer gemiyle katılıyor. Söz ko-
nusu kuvvet, Doğu Akdeniz'de-
ki ABD savaş gemilerinin kriz
nedeniyle Körfez'e sevk edilme-
si üzerine bölgeye gönderilmiş-
ti.
NATO'nun normal dönemler-
de Türkiye'de konuşlandırdığı
AWACS uçaklannın sayısının
iki olduğunu kaydeden bir aske-
ri yetkili, "Şu anda Türkiye'de
ikiden fazla uçak bulunuyor.
Ancak size tam sayısını
söyleyemem" dedi. NATO'nun
elinde toplam 18 AWACS uçağı
bulunuyor.