28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Ozal, takvim istedi • ANKARA (ANKA) — Türk Pirelli Genel Müdürü Alberto Pirelli, içinde bayan mankenlerin çıplak ve erotik pozlannın yer aldığı Pirelli takvimine yoğun ilgi olduğunu belirterek, "Türkiye'den pek çok kişi takvim talebinde bulundu. Cumhurbaşkanı özal'ın kendisi, birçok bakan ve tarunmış işadamlarımız da takvim isteyenler arasında" dedi. Ekonomist dergisinin sorulannı yanıtlayan Pirelli, arahk ayının, Pirelli takvimi isteyenlerin çokluğu yüzünden en hareketli dönemleri olduğunu beürtti. TÜSES'in 2. yılı • Isunbul Haber Servisi — Türkiye Sosyal, Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) kuruluşunun ikinci yıh, dün Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen kokteylle kutlandı. Kokteyle SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, TÜSES Genel Başkanı Koral Göymen, SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, SHP lstanbul Jl Başkanı Ercan Karakaş ile işadamları, sanayiciler ve SHP'li milletvekilleri katıldı. Erdenı parasını istedi • ANKARA (Cumlmriyet Bürosu) — SHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem, otoyol olmamasına karşın, paralı geçiş uygulamasına Azaphaoe gecişinde ödemek zorunda kaldığı 8 bin lirayı Bayındırlık ve tskân Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü'nden geri istedi. Erdem, noter aracıhğıyla Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği ihtarnamede, "Uluslararası normlara ve averajlara aykın eğim oranlan sonucunda, Azaphane geçişi yoiunda yeterli hıza erişilemediği, ağır vasıta tarafından da beklenen verimlilikte kullanılamadığı" belirtildi. TBKP'nin dün başlayan ilk veson kongresinde kendinifeshetmesi bekleniyor 'Savaşa engel olunsım'Kongrenin açış konuşmasım yapan Genel Başkan Sargın, artık görev almayacağını açıkladı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Gürdere, "TBKP ile paylaştığımız ortak değerler var" dedi. Bağımsız Milletvekili Anadol, "Artık oğlumun da 141 'den yargılanmasını istemiyorum" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Türkiye Birleşik Komu- nist Partisi'nin ilk ve son biiyük kongresi dün Ankara'da çalış- malanna başladı. Açılışında ko- nuşan Genel Başkan Nihat Sar- gın, partinin hiçbir yonetim ka- demesinde görev almak için aday olmayacağını açıkladı. Kongrede konuk konuşmacı olarak söz alan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Melin Gür- dere, TBKP'yle paylaştıkları or- tak değerler bulunduğuna işaret ederken partiye "ANAP'ı ikti- dardan diişürmevecek kadar" başanlar diledi. Bağımsız Mil- letvekili Kemal Anadol, TBKP'nin de içinde yer alacağı Sosyalist Birlik Partisi'nin kuru- luş başvurusunu 15 ocakta ya- pacaklannı belirtirken TBKP delegelerine "Sizlerle aynı par- tinin çatısı alonda olmaktan gu- rur duyacagız" diye seslendi. TBKP'nin yann sona erecek bu- yük kongresinin ardından il \e ilçe teşkilatlarının feshedilmesi. merkez yonetim kurulunun ise yeniden oluşturularak SBP ile birleşene kadar korunması bek- leniyor. Cumhuriyet tarihinin "yasal ilk komünist partisi kongresi" olması özelliğini taşıyan TBKP büyük kongresi dün Ankara'da başladı. Kongreye bazı ülkeler- den komünist partisi yöneticileri ile sendika temsilcilerinin yanı sıra SHP, HEP ve SBP'nin ku- ruluş hazırlıklarını sürdüren milletvekilleri katıldılar. Kong- renin en gözde konuğu daha ön- ce TBKP ile ilgili yaptığı açık- lamaları ile ilgi toplayan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gurdere oldu. Kongreyi ayrıca Prof. Dr. Sadun Aren ile kitle örgütlerinin temsilcileri de izle- diler. Kongreye SHP Genel Başka- nı Erdal lnönü, HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar ve bazı komünist partilerin liderlerin- den kutlama mesajlan geldi. Kongrenin başında yapılan se- çimlerde divan başkanlığına tb- rahim Aksın seçildi. "Bagımsız- lık, demokrasi ve sosyalizm yo- lunda hayatım ka> bedenlerin anısına" yapılan bir dakikahk saygı duruşundan sonra divana verilen "Savaşa derhal engel olunsun" önergesi gündemin bi- rinci maddesi olarak oylanarak kabul edildi. Kongrenin açılış konuşması- nı yapan Genel Başkan Dr. Ni- hat Sargın, kongrenin Körfez krizinin yaşandığı bir dönemde toplantığına dikkat çekerek hal- kın savaş istemediğini söyledi. Şimdiye kadar savaş çıkmama- sının nedeninin kitlelerin sava- şın gerekliliğine inanmamış ol- masından kaynaklandığını vur- gulayan Sargın, Turkiye'nin dünyanın gidişine ayak uydura- bilmesi için yepyeni mutabakat- lara gereksinim duyduğunu kay- detti. Toplumun bütün kesimle- rinin bir araya gelerek anayasa ve yasaları ele almasını isteyen Sargın, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldırılmasının bi- rinci derecede önem taşıdığını söyledi. Sargın, 45 yıldır sosyalist ha- reketin içinde yer aldığına, 27 yıldır da yönetici olarak çalıştı- ğına işaret ederek artık görevi bırakma zamanının geldiğini söyledi. Sargın, "Bunlan göze alınca artık yeter demelivim. Çok önceden düşunmüştüm, ye- ni ola>lar bu düşüncemi daha da pekiştirdi" dedi. 1960'lardaki TÎP-TKP ayrılığının bir gün or- tadan kalkması düşüncesini hep taşıdığını kaydeden Sargın, "Es- ki kuşağın belki son halkasıyım. Ama bu meseleyi çözmek bizim kıışaga duşerdi ve bu oldu" de- di. Sargın, "Bu işte emekli olun- maz, ama işin icabı, mercii, şekli değişebilir" diyerek desteğinin dışardan süreceğinin mesajını verdi. Sargın, sözlerini "Selam dünyanın, Turkiye'nin aydınlık geleceğine" diye tamamladığın- da salonu dolduran delege ve konuklar Sargın'ı tempo tutarak dakikalarca alkışladılar. Bunun üzerine tekrar kürsüye gelen Sargın, "Bu bana verilebilecek en büyük veda hediyesiydi" der- ken gözyaşiarını tutamayarak sözlerini tamamlayamadı. Sa- londakiler bunun üzerine "Baş- kan Sargın" diye tempo tuttular. Sargın'ın konuşmasından sonra konukların konuşmaları- na geçildi. TBKP'lilerden büyük alkış alan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Gürdere yaptığı ko- nuşmada, "Cümle alem biliyor ki farklı düşünüyoruz. Önemli olan farklı düşünmek degil, bir- birimizin fikrine saygılı olma- mız. Bunun için buradayım, ay- nı çabayı TBKP'de görduğüm için buraâayım" sozleriyle başladı. Daha sonra söz alan SP Ge- nel Sekreter Yardımcısı Ali Ka- lan. Genel Başkanı Ferit İlsever- in kongreye başanlar dileyen mesajını okudu. SBP'nin kuru- luş çalışmaları içinde yer alan bağımsız Milletvekili Kemal Anadol da bütün dünyanın sa- vaş çıkmasını beklediği 15 ocak günü barış yanlısı SBP'nin ku- ruluş başvurusunda bulunacak- larını açıkladı. Konuşmasında 141 ve 142'nin kaldırılması ge- rektiğine işaret eden Anadol, "Babası 141den mahkûm t>l- muş, kendisi 141'den yargılan- mış biri olarak oğlumun 141'den yargılanmasını istemiyorum" dedi. TBKP'nin üç gün sürecek bü- yuk kongresi, pazartesi günü so- na erecek. Kongrede genel baş- kan ve merkez yonetim kurulu seçimleri yapılacak. KURUIUVEDA — TBKP'nin son kongresinde konuşan Nihat Sargın artık yöneticilige aday olmayacağını açıkladı. (Fotograf: Bans Bil) Sendikalarda savaş korkusu...Sendikacılar, sözleşmelerin ve grevlerin iktidarca özellikle bitirilmediğini, olası bir savaş halinden medet umulduğunu ileri sürüyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Sendikalan savaş kor- kusu sardı. Sendikacılar, sözleş- melerin ve greylerin iktidar ve iş- veren çevrelerince bilerek bitiril- mediğini, olası bir savaş halin- den medet umulduğunu ileri sü- rüyorlar. Başbakan Yıldınm Akbulut'un, maden işçilerinin Zonguldak'a geri dönmeleri ha- linde, sendikayla görüşeceğini açıklamasına karşın Genel Maden-lş Başkanı Şemsi Deni- zer ile bir araya gelmesi gecikti. Tüm sendikalarda, Körfez krizi nedeniyle ilan edilecek ola- sı savaş hali durumunda, var olan haklann askıya alınması, sözleşmelerin ortada kalması sı- kıntısı yasanıyor. Selüloz-lş Sen- dikası SEKA'da greve gitmeden önce kamu işveren sendikaları- nın büyük bir rahatlık içinde ol- duğu örneğini veren sendikacı- lar, özel kesimde de işverenlerin sözleşme görüşmelerini 15 gün sonraya attıklarını belirtiyorlar. Başbakan Yüdınm Akbulut'un, yürüyüşçü maden işçilerinin Zonguldak'a döndükten sonra Genel Maden-lş Sendikası yöne- ticileri ile görüşeceğini söyleme- sine karşın, bu sözünü gerçek- leştirmesindeki gecikme Körfez krizi nedeniyle sözleşmeleri Yüksek Hakem Kurulu tarafın- dan yenilenebileceği kuşkuları- na yol açtı. Yaşanan bu gerilim nedeniyle kimi sendikalar, kü- çük işyerlerinde kamu işveren sendikalarımn 1990 yıhnın ilk altı ayı için benimsedikleri ilke- ler düzeyinde toplusözleşmeler imzalıyorlar. Aynı sıkıntı, şu an- da işçilerin grevde olduğu MESS işyerlerindeki sözleşme ile tekstil işkolundaki sözlşmede de yaşa- nıyor. Türk Metal Sendikası Ge- nel Başkanı Mustafa Özbek, dün yaptığı açıklamada, "Grev- lerimizi ertelemek onlar için asla çözüm olmavacaktır. Işçi ne olursa olsun, hakkını elde edin- ceye kadar >-asal direnişinde ka- rarlıdır. Bizi bu kararlılıgımu- dan hiçbir güç geri döndüremeyecektir" dedi. TTK ve MTA sözleşmelerini çözebilmek amacıyla Başbakan Yıldınm Akbulut ile görüşeme- yen Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, dün sabah yaptığı açıklamada, "Bekleme dönemindeyiz. Pazar- tesi gününe kadar beklerun. On- dan sonra grevdeki MTA işyer- lerini zivaret elme>e baslayaca- gım, programımızı sürdürece- giz" dedi. Türk-İş eşgüdüm Türk-lş 1991 yüı kamu sözleş- meleri eşgüdüm komisyonu 15 ocak saü günü bir araya gelecek. Bu toplantıda, 1991'de yenilene- cek 650 bine yakın kamu işçisi- nin sözleşmesinde takınılacak tavır beürlenecek. Eşgüdüm ko- misyonunda kamu işçilerinin ücretlerinin 1. altı ayda 1.5 mil- yon lira nete çıkanlması yönün- deki görüşlerin ağırlık kazana- cağı ifade ediliyor. Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES, a joint venture company in the field of Electronic VVarfare, seeks Industrial and Employee Relations Manager Job scope: • Able to understand and structure organizational reporting levels, • Knowiedge of Turkish Labor Lavv and related regulations, Q Develop and administer wage and salary programs including benefit plans, ü Develop job analysis and job evaluation criteria, • Promote harmonious relationships befvveen management and employees. Desired qualifications: • University degree in related area, • Must be fluent in vvritten and oral English, • Minimum 5 years experience in Industrial and Employee Relations field, ü Must have excellent communication skills. Send your resume with a recent picture to : MİKES Microwave Electronic Systems, Inc. Kader Sokak 6/4 G.O.P. 06700 ANKARA not later than January 28, 1991. All applications vvill be kept confidential. All male applicants must be free from military obligations. VkTkfi»lrll K ö r f e z k r " z i n i n yol »Çtığı "ev stokçulugu" özellikle kuru gıda mad- I M J Ş c t l l U (jçierine o ı a n taleple devam ediyor. İstanbul'daki bazı büyük mar- ketlerde hafta sonu olması nedeniyle alışveriş trafiği daha da yogunlaştı. Bu arada İzmir ve Ada- na gibi büyük şehirlerde gıda maddelerine aşırı talep olmadıgı gözleniyor. İstanbul Haber Servisi'mizin bildirdiğine göre hafta sonu olması nedeniyle Körfez'de süren gerginlik tstanbullu- ların "ev stokçuluğu'na yönelmelerine neden oldu. Belpa'nın sürekli muşterisi olduğunu söyle- yen ev hanımı Azime Çelen (40) genelde 15 günde bir alışveriş yaptıgını, ancak savaş tedirginliği duydugundan bir hafta içinde iki kere geldiğini belirterek "Insan istemese de içinde bir tedirgin- lik duyuyor. Ben de biraz fazla alışveriş yaptım, ama savaş çıksa bile benim aldığım 150 bin lira- lık gıda stoku ne işe yarar ki?" diyor. Savaş tedirginligini istemedikleri halde duyduklannı söyleyen İlker ve Oya Ulum çifti ise "Psikolojik bir durum, bana kalsaydı hiç alışveriş yapmazdım, >ani bu kadar fazla degil, ama eşim fazla ısrar edince mecburen geldik, ama onun da bu konuda endi- seye düşmesine sebep, komşulanmız oldular. Sonu hayırlı olur" dedi. (Fotograf: Suat Kozluklu) MaliyeBakanı Adnan Kahveci uyardu 'Altına yatıran kaybeder' İstanbul Haber Servisi — Maliye ve Gümrük Bakanı Ad- nan Kahveci, Körfez krizi nede- niyle dövize ve altına hücum edenlerin zarar edebileceğini söyledi. Doviz ve altın değerin- de görulen artışın krizin geçmesi halinde düşeceğini söyleyen Kahveci, "Vatandaşın spekulas- yona gilmesi zararlı olur. Altın, krizden sonra düsecek. Bu da yatınm yapanların zarar etme- sine neden olacak" dedi. Her ayın ikinci cumartesi gü- nü düzenlenen sohbet toplantı- ları nedeniyie Bakan Kahveci, dün Yeşildirek Gürün Han es- nafının sorunlarını dinledi. Giyım AŞ'de düzenlenen sohbet toplantısında esnafın çek ve senet tahsilinde karşılaştıkları zorluklar konusunda sorularını yanıtlayan Adnan Kahveci, so- runları hafifletmek amacıyla ça- hşmaların başlatıldığını belirtti. Bakan Kahveci, bu konuda gecikme faizinin yükseltilmesi yoluna gidileceğini söyledi. Es- nafın vergi memurundan çekin- memesi gerektiğini belirten Kahveci, "Vergi memurların- dan esnaf korkuyor. Bu korku- yu hep birlikte yeneceğiz. Ver- gi memurlarının esnafla ilişkile- rini gelişlirmek için halkla iliş- kiler alanında eğitilmeleri gere- kiyor. Bu konuyla ilgili çalısma- lanmız var." dedi. CUNEYT ARCAYUREK YAZIYOR Teksas Ağzıyla Baker'ia Pazarlığa Oturmak!.. ANKARA — Dünyada ve bizde Körfez krizi çıkalı beri Sad- dam hakkında iletişim organlarında yazılıp söylenenler, sa- vaşa üç beş gün kala daha yogunlaştı. Saddam'ı aşağıla- yan, en azından Amerikan filmlerindeki "kötü adam"a so- yunduran yorumlarla bilgilerden geçilmiyor. Saddam öyle ya da böyle, pekâlâ. Ya "Bizimki?" Üstelik soruya yanıt vermenin tam zamanı. Ne var ki çoğu çevre suskunluk içinde. "Bizimki" içeriye başka, dışarıva başka görünüyor. Dışa- rıda söylediklerinin geniş halk kesimlerine yansımaması için akla gelmeyecek önlemler de aiıyor. CNN yayınları bu ger- çeğj birkaç açıdan kanıtladı. TÖ'nün körfez krizinin barış yoluyla çözümlenmesine yanlı olduğuna hiçbir zaman inanmadık. Kimi zaman ağzından barış türküleri düşmüyordu, ama aynı şarkılar bir gün önce ABD'den yansıyordu. "Bizimki" ABD'den kulagına gelen çoksesli şarkıları, tek telli sazla söylüyordu. Sonunda dilinin altındaki baklayı çıkardı. Çeşitli sorular- dan sonra CNN muhabirinin "Şimdi siz savaştan yana mı- sınız?" sorusunu "yes" yerine Teksaslı kovboy ağzıyla "yeah" dryerek yanıtlryordu. TD'nün önceki gün öğleden son- ra başlayıp gecelere kadar süren CNN serüvenlerini baş- tan sona izlediğimizden biliyoruz; savaş yanlısı olduğunu "içeride" barış havariliğinin palavra oldugu anlaşılır diye se- sini kısar ak, korkuyla duraksayarak söyledi. Nitekim aynı gece oğlumuz Ahmet'in denetimindeki Ma- gic Box, CNN söyleşisini aktaracağmı daha önce anonslar yaparak halka duyurdu ve ne çare, söyleşi tam savaş iste- diğini açıkladığı bölüme gelince, ekran bırden kararıverdi. "Savaş" derken CNN'de, elbette duraksayacaktı "Bizim- ki"; Körfez krizi başladıktan hemen bir ay sonra Saddam'ın "temizlenmesı" gerektiğini resmen açıklamış, temizlik ha- reketinin ya savaş ya da içeriden bir darbeyle gerçekleşme- sini Bush'tan daha çok isteyen bir kişilik sergilemişti. Bu ne- denle. savaş yanlısı tutumunu son dakikada gelişen olayla- ra bağlaması artık olanaksız. Cenevre görüşmelerinden olumlu sonuç çıkmadığı için savaşı tek çare görerek böyle konuştuğunu öne sürmesi abesle uğraşmak! O denli savaşa yanlı ki ister Batılı ister Iraklı olsun, insan- ların kan denizinde boğulmasını o denli umursamaz görü- nüyor. Geçenlerde TRT'den Amerikan ürünü senaryolarm birini tankıyla, uçağıyla yansıtan bir filmin gösterilmesine tep- ki göstermiyor. Film, ABD yönetiminin "VVorldnet" adlı pro- paganda şirketince hazırlanmış, savaşın ABD zaferiyle so- nuçlanacağına inandırmak için bizim gibi ülkelere posta- lanmıştı. Türkiye, zaten ABD pijamasıyla yatağa giriyor, Amerikan kahvaltısıyla uyanıyor. Devlerte kovboy ağzı yoktu. TÖ saye- sinde onu da sahiplendik! Bir yandan da ABD adına gizli istihbarat oyunlarına da girişiyoruz. Geçen akşam Köşk'te basına açıklamış: Libya Başbakanı dostuymuş, aramış, "Belki sen bilirsin, bu Sad- dam'ın elinde gizli bir silah var mı?" diye sormuş. Bir ipucu yakalasa, hemen VVashington telefonuna sanlacak. Köşk 1 teki kabulde söylediklerinden basının çıkardığı anlama gö- re Baker'ia masaya oturunca "üslere karşı serbest ticaret anlaşması" gibi koşullar öne sürecek, yani ABD ile pazar- lık yapacakmış! Basın nereden çıkarıyor pazarlığı? Bizim basınla uğraşır- ken kendilerim yeterince tanımayan Batılı iletişim organla- rıyla gül gibi geçinen "bizimki"; üsleri, ABD uçaklarına aç- maya henüz karar vermediğimizi -VVashington Times'a- söy- lüyor. Dün gece gelen Baker ya üsleri isterse? "James"la gizli görüşecekmiş, basına kapalı. Demek ki üsleri pazartık masasına yatıracak, dolar uğruna üsleri açarak başımızı be- laya sokacak! Gerilimli günlerden geçerken arada bir güldüren olayta- ra ya da irdelemelere de rastlanıyor. Örneğin, kulağını Çan- kaya'ya dayayan, gövdesiyle Çankaya'ya siper olanlara gö- re pazar günü, yani bugün, Baker'ia, Ingiliz Hurt'le görüş- melerde "savaş kararı verilecekmiş". Batı ne günlere kaldı, biz ne günlerden geçiyoruz. Akıl fikir ihsan eyle, Yarabbi! MGK'yı olağanüstü toplantıya çağırması, Bakanlar Kuru- lu'nun olağanın dışında dün toplanması, başkentte büyük marketlerde yiyecek, içecek bırakmayan halkımızı gereksiz yere sakın daha heyecaniandırmasın... Nedeni çok basit: Yüce bildiğimiz bu kurumlar TÖ için an- cak "danışman" niteliğinde. İki bin yılını müjdeleyen üstün teknolojiye, bilgisayar araçlara hayranhğını önemseyerek ki- şiliğini abartmamalı. Dışa dönük demeçlerde uygarltğın belli başlı koşullannı överken, iç dünyasının İslam kurallarıyla bi- çimlendiğini bizzat kendi açıklamaları kanıtlıyor. Daha iki gün önce, Saddam'ın tek basına karar vereceği- ne değinirken, "İslamda çok önemli bir danışma mekaniz- ması var. Danışacaksınız, ondan sonra karar vereceksiniz" diyor. Öyle de yapıyor. MGK'ya danışıyor, gerek görürse hü- kümete, askerlere, daha içten danışmalar için SÖ'ye, Efe^ ye, Ahmet'e danışıyor ve "karar veriyor". Islami bilgilerle kafası ve içdünyası o kadar iç içe ki dik- kat ediyormuş; bazen bir konu geliyor, "korkunç bir şeyler, bir ser cephesi" ile karşılaşıyormuş. Kuran-ı Kerim'deki "şer cephesi"ne benzettiği, kuşkusuz muhalefet, basın... Uygulamalarına, politik anlayış^na tabii islam'dan örnek- ler getirecek. İslam'da halife veya imamın sınırsız, paylaşıl- mayan yetkisi yok mu? Her kurum halife ya da imama da- nışmanlık yapmakla görevli değil mi? Islam'daki kurallar, laik Türkiye'de... BAKAN IŞIN ÇELEBİ: Gıda ve dövizde sorun çıkmaz İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Buca Evka-1 PTT sant- ral binasının lemel atma töreni- ne katılan Devlet Bakanı Işın Çelebi, Körfez krizi ile ilgili ola- rak, "Sıkıntının en ufak zerre- sini bile Türk halkı hissetmeyecek" dedi. Bakan Çelebi, Türkiye"de ser- best piyasa ekonomisi koşulla- nnda bütün mekanizmaların "dogru" ve "tutarü" çalıştığını söyledi. Körfez krizi nedeniyle piyasalara müdahale etmelerinin söz konusu olmadığını vurgula- yan Devlet Bakanı Işın Çelebi şunları söyledi: "Piyasalar sağlıklı çalışmaya devam edecek. Yiyecek, gıda, döviz konusunda endişe edecek bir problem yok. Piyasanın sağ- lıklı çalıştığını ve ekonomimizin gücünün dinamizminin, Türki- ye'nin kalkınmasına ve gelişme temposunu sürdürmesine yeterli olacagını betirtmek istiyorum." Temeli atılan santral binası- nın, PTT'nin çok başanlı çalış- malarının bir örneği olduğunu söyleyen Devlet Bakanı Işm Çe- lebi, İzmir'e 1991 yılı içinde programa alınan 2 trilyon lira- lık yatınmla hizmete devam ede- ceklerini ve Buca SSK Hastane- si'ne tıbbi cihaz alımı konusun- da yardımcı olacagını söyledi. FTT santral binasının temel atma töreninde konuşan PTT Genel Müdürü Hasan Şişikoğ- lu da tamamlanmış 4 bin 500 konutun ve yapımı planlanan 3 bin konut ile Buca Evka-1'in böyle bir santrala gereksinimi olduğunu söyledi. HRKİYF'MN TOPLl'MS41 M\DDI (İKRC.K'İI 0K\RI\ICI STRVTUI • Turk Ulusal Kurtuluş Harckeli vc Kemalizmin İki Yönü Ycni Sömürgecilik ve Türkiye • Türkiyc'de Ulusal Sorun • Tdplumsal Maddi Gerçekten Nc Anlıyoru/ 1 Neden Dcmokratik DevTİm • Ekim Devrımi ve Troçki'nın Devrim Aniayı^ı VARYOS YAYINLARI Tıcarclhane Sk No: Ai'lft .Sulcanahmeı/JST T c l : 5 I I 7 6 63 ÇIKTI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle