Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U
Bielecki'nin
kabinesi
• VARŞOVA (AA) —
Polonya Parlamentosu,
Başbakan Jan Krzysztof
Bielecki'nin kabinesini
büyük çoğunlukla onayladı.
Hükümet programının
görüşülmesinden sonra
Sejm'in (Halk Meclisi) 272
üyesi kabine lehinde oy
kullandı. Yeni kabine için
sadece 4 üye ret oyu
kullanırken 62 üye de
çekimser kaldı. Bielecki, 19
üyeli kabinesinin
onaylanmasından önce
yaptığı konuşmada,
"Programlarının serbest
pazar ekonomisi
uygulantnasını"
öngörduğünü söyledi.
Atina
yatışıyor
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan başkenti
Atina'da son üç gün içinde
meydana gelen şiddet
olaylan yatışmaya başladı.
Ortaokul ve lise öğrencileri,
hükümetin eğitim
sisteminde değişiklikler
öngören yasa tasarısını
protesto etmek amacıyla bir
aydan bu yana okul
binalarını işgal etmişlerdi.
Ancak son Uç gün içinde
bu eylemlere kendilerini
"anarşist" olarak tanıtan
bir grup gencin polis ile
çatışmasından çıkan
yangınlarda dört kişi can
verdi. Eğitim bakamnın
istifa etmesine yol açan bu
olaylar, Patras kentinde
hükümet desteğindeki bir
gençlik kolunun işgal
altındaki bir okul binası
içindeki öğrencilere
saldırmasıyla başladı.
SSCB'de
nükleer deneme
• MOSKOVA (AA) —
SSCB hükümetinin, nükleer
denemeleri dört ay sureyle
dondurduğu açıklandı.
TASS'ın haberine göre,
SSCB başbakan
yardımcılarından lgor
Belousov, dün Yüksek
Sovyet'te, bir milletvekilinin
sorusuna yanıt olarak,
"Ülkedeki ağır sosyo -
ekonomik sorunlara çözüm
getirme çabalan
çerçevesinde" nükleer'
denemelerin bu yıhn nisan
ayının sonuna kadar
dondurulduğunu bildirdi.
Insan Hakları
Forumu tanındı
• VtYANA (AA) —
Arnavutluk'ta, aydınlann
kurduğu "İnsan Hakları
Forumu" resmen tanındı.
Arnavutluk Haber Ajansı,
geçen aralık ayında yazar
Besnik Mustafa
başkanlığında kurulan
forumun, Adalet Bakanbğı
tarafından tanındığını ve
resmiyet kazandığını
duyurdu. Arnavutluk
yetkilileri, 6 gün önce
forumu resmen tanımayı
reddetmişlerdi.
Somali'deki
yabancılar
• NAIROBI (AA) —
Somali'nin başkenti
Mogadişu'da asilerle
hükümet kuvvetleri
arasında devam eden
çatışmalann, yabancıları
tahliye için gönderilen
uçaklann inmesini
engellediği bildirildi.
Kızılhaç örgütü yetkilileri,
bir Koreli diplomatın
perşembe günü öldürülmesi
ve Italyan Büyükelçiliği'ne
yapılan baskından sonra
Mogadişu'ya gelen ttalyan
Hava Kuvvetleri'ne bağlı
nakliye uçaklarının,
çarpışmalarından dolayı
Kenya'ya gitmek zorunda
kaldıklarını açıkladılar.
G. Afrika'da
35 ölü
• JOHANNESBURG
(AA) — G. Afrika
Cumhuriyeti'nin Sebokeng
kentinde Afrika Ulusal
Kongresi'nin (ANC)
öldürülen bir üyesi için
düzenlenen cenaze törenine
katılanlara karşı girişilen
silahlı ve bombalı saldırıda
35 kişi öldü, 29 kişi
yaralandı. Polis sözcüsü,
kimlikleri belirlenemeyen
saldırganların cenaze
törenine katılan yaklaşık
300 kişiye bir otomobilden
silah ve el bombaları ile
saldırdıklarını bildirdi.
Washingtoriun Türkiye'den askeri taleplerine, Özal olumlu karşılık verdi
Özal ABD'yi kırmıyorUFUK GÜLDEMİR
VVASHINGTON — ABD Dısişleri Ba-
kanı James Baker'ın bugünku Ankara zi-
yareti dolayısıyla ABD'nin, Körfez kri-
zinin başlangıcından bu yana Türkiye1
den askeri taleplerinin ne olduğuna ve
bunların zaman içinde nasıl değiştiğine
son bilgiler ışığında bir kez daha bakıl-
dığmda, bu taleplerin, büyük ölçüde
Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal'ın "olum-
lu yaklaşımı" sayesinde karşılık buldu-
ğu anlaşılıyor.
Bu talepler neydi, nasıl gelişti?
Yapılan araştırma gösteriyor ki Was-
hington'un ağustos başmda Türkiye'den
talepleri en az beş noktada ortaya çıkı-
yordu:
1- F-lll bombardıman uçaklannın İn-
cirlik'te üslenmesine izîn verilmeli.
2- NATO Çevik Kuvveti'nin hem ha-
va hem de kara olmak üzere tüm unsur-
lanyla Türkiye'ye daveti.
3- Incirlik'te dört fılo Amerikan savaş
uçağının daha üslenmesine izin verilme-
si.
4- Türkiye'nin Irak sınınna asker yı-
ğınağı yapılması.
5- B-52 ağır bombardıman uçaklan-
nın ikmaline olanak tanınması.
Bu talepler tek tek incelendiğinde or-
taya şu tablo çıkıyor:
• F-111'ler Amerika'nın Türkiye'den
ilk elden talebi F-lll uçaklarının Incir-
lik'te üslenmesine izin verilmesi oldu.
ABD'nin 1986'da Libya'ya yaptığı saldı-
rıda da kullanılan F-lll bombardıman
uçaklan NATO amaçlan çerçevesinde
zaman zaman Türkiye'ye görev uçuşlan
yapıyordu. Körfez krizi patlak verince
ABD, Türkiye'den bu uçaklan Incirük'te
üslendirmek için izin istedi. Ankara da
verdi. Amerikan gazetelerinin Pentagon
kaynaklarına dayanarak yayımladığı sa-
vaş senaryolarına göre "ABD askeri
pianlamacılan, olası bir savaşta bu uçak-
ları kullanmayı tıesaba katıyor". Tabii
Ankara izin verirse.
• Çevik Kuvvet: ABD'nin ağustos ba-
şında Türkiye'den taleplerinden birisi de
NATO Çevik Kuvveti'nin kara birlikleri
de dahfl olmak üzere tüm unsurlarıyla
Türkiye'ye daveti idi. ABD bu konuda
Türkiye'yi rahatlatmak için 10 ağustos-
ta NATO'dan bir de "Türkiye'ye
güvence" karan çıkardı. Ancak Ankara,
nin dört filo konuşlandınlması talebi, ta-
bii eğer bu ucaklar F-16 fılolanndan olu-
şacaksa yaklaşık 200 kadar uçağın Tür-
kiye'ye gelmesi anlamına geliyordu.
Türkiye bu talebi reddetti ama NATO
Çevik Kuvveti'nin hava unsurlarını da-
vet etti. Çeşitli kaynaklar Cumhurbaş-
kanı özal'ın, Türkiye'nin Çevik Kuvvet
davetini, "Eğer Çevik Kuvvet gelmesey-
di, Amerikan uçaklan geiecekti" diye sa-
vunduğunu kaydediyor.
• Asker yığınagı: ABD'nin yine ağus-
tos başından itibaren Türkiye'den bir
başka talebi, Irak ile sınınna asker yığ-
ması oldu. ABD, geçmişte de Türkiye'-
den böyle taleplerde bulunmuştu. Örrie-
ABD'nin Körfez krizinin başlangicından bu yana
Türkiye'den askeri talepleri beş noktada ortaya çıktı. Bu
talepler büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
"olumlu yaklaşımı" sayesinde karşılık buldu.
ABD'nin bu talebini bir süre püskürttü,
daha sonra da Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın ınısıyatifiyle davet sadece hava
kuvvetlerine dönük olarak gerçekleşti.
• Dört filo: ABD'nin yine krizin ilk
günlerinde Türkiye'den bir başka talebi
Türkiye'nin daha fazla Amerikan savaş
uçağına üsleri açmasıydı. Türkiye'ye gel-
mesi istenen uçak sayısı dört fılo olarak
veriliyordu. Türkiye Ue ABD arasında 16
Mart 1987'de imzalanan Savunma ve
Ekonomik îşbirligi Antlaşması'na ek
protokol uyannca Incirlik'teki F-4 uçak-
lan F-16'larla yenilenirken bir filoda bu-
lunan uçak sayısı 36'dan 48'e yükseltil-
mişti. Çünkü F-16'lann filo savaş düze-
ni bu sayıya göre düzenlenmişti. ABD-
ğin 1980 başlarında Lübnan'daki Ame-
rikan deniz piyadeleri çapraz ateş altın-
da kalınca VV'ashington, Ankara'dan Su-
riye ile sınınna asker sevk etmesini ta-
lep etmişti. ABD'nin Körfez krizi kap-
samında böyle bir talebi olduğu resmi
ağızlarca da açıklandı. Örneğin ABD Sa-
vunma Bakanı Richard Cheney, 10 Ara-
lık 1990 tarihli YYashington Post gazete-
sine Türkiye'den irak ile sınınna daha
fazla asker yığmasını talep ettiklerini
söyledi. Washington Post, "Irak'ın dik-
katini bölmeyi amaçlayan" bu talebin,
"bir haftadan daha fazla bir süre önce"
gündeme getirildiğini bildirdi. Bu tarih
Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay-
ın istifa ettiği günlerle aynı zamana rast-
Lyordu.
• B-52'lerin ikmali: ABD'nin şu ana
kadar olmamışsa bile bundan sonra gün-
deme gelme olasılığı çok yüksek olan bir
başka talebi; Diego Garcia Adası'ndaki
B-52 ağır bombardıman uçaklarının
Irak'a saldın görevini tamamlamasından
sonra Türkiye*deki üslere inebilmeleri ve
ikmal yapmaları. İki ay kadar önce "çok
konuştuğu için" görevinden alınan eski
ABD Hava Kuvvetleri Komutanı Gene-
ral Dugan, vVashiogton Post gazetesine
verdiği demeçte, Hint Okyanusu'ndaki
Diego Garcia Adası'nda üslenmiş bulu-
nan B-52 uçaklannı bir savaş halinde
Irak'a daha yakın bir ülkeye kaydırmayı
düşündüklerini, "bu ülkenin bir savaş çı-
karsa üsler için izin vereceğine kesin göz-
ie bakıldıgını" açıklamıştı. İki gün ön-
ce Cumhurbaşkanı Turgut özal ile gö-
rüşen VYfeshington Times'tan Arnaud de
Borchgrave de Özal'a yönelttiği sorula-
nndan birisinde bugün Türkiye'de bulu-
nan Baker'ın özal'dan bu konuda izin
istemeyi planladığını bildirdi. Borchgrave
sıradan birisi değil, muhafazakâr bir par-
tinin iktidarda olduğu ABD başkentinin
muhafazakâr eğilimli gazetesinin üst dü-
zeydeki politikalara ulaşabilen genel ya-
yın müdürü.
Tüm bunlardan ABD Genelkurmayı'-
nın Körfez'e dönük kontenjan planları-
nı Türkiye'deki üsleri de kullanmayı kap-
sayacak biçimde yaptığı anlaşılıyor. Bu
taleplerin uygulama oranının yüzdesinin
fazlalığı da büyük ölçüde Cumhurbaş-
kanı Özal'ın bu taleplere sıcak bakma-
sından ve bunlann Türkiye'nin çıkarla-
nna uygun olduğuna inanmasından kay-
naklanıyor.
BAĞDAT NOTLARI
Iraklılar savaş beklemiyorBM Güvenlik Konseyi'nin verdiği sürenin •
dolmasına 2 gün kala Bağdat'ta gündelik
yaşamda bir değişiklik yok. Dükkânların
tamamı açık. Alışveriş tüm hızıyla sürüyor.
delik yaşamın olağan akışı ön
plana akıyor. Ancak hemen
sonra "iki gün sonra ne olacak"
FATtH M. YILMAZ
BAĞDAT — BM Güvenlik
Konseyi'nin Irak'a, Kuveyt'ten sorusuna yanıt bulamamanın te-
çekilmesi için tanıdığı surenin dirginliği Bağdatlılann yuzünde
bitimine yalnızca iki gün kala açıkça kendisini hissettiriyor.
Bağdat, fırtına öncesi sessizliği Irak'ın başkenti Bağdat, S.
yaşıyor. Bağdat'ta ilk anda gün- Arabistan'dan ve Körfez'den
üzerine çevrili on binlerce nam-
luya aldırış etmiyor sanki. Ken-
tin hiçbir yerinde çok yakında
savaş çıkacakmış gibi bir hazır-
lık göze çarpmıyor. Bağdat, as-
kerden anndınlmış bir görünüm
sergiliyor. Zaten Irak lideri Sad-
dam Hüseyin de cephedeki as-
kerlerin yeraltında olduğunu,
yerüstünde ancak birkaç asker
görülebileceğini söylüyor. Ko-
nuştuğumuz Bağdatlılann he-
men hemen tamamı çok yakın-
da bir savaş çıkacağına inanma-
dıklannı söylüyorlar. Ancak
Körfez krizinin savaşa başvurul-
madan çözülmesi Bağdatlılann
en büyük isteği.
Bağdat'ta barış için son umut
olarak BM Genel Sekreteri Pe-
rez de Cuetlar'ın Saddam Hüse-
yin ile yapacağı görüşme görü-
lüyor. Ancak bu iyimserlik Bağ-
dat'ta bulunan yabancı gazete-
ciler ve hatta Iraklı yetkililerin
bazılarınca paylaşılmıyor. Cuel-
Yemen'den çağrı:
Irak
Kuveyt'ten
çekilsinDış Haberler Servisi — Kör-
fez krizinin başlangıcından bu
yana Irak'ı destekleyen Yemen,
Saddam Hüseyin'i Irak'tan ce-
kihneye çağırdı. Irak Ulusal
Meclisi, Körfez krizini görüş-
mek üzere yarın toplanıyor.
Irak'a yakın tavırlı birkaç
Arap Ulkesinden biri olan Ye-
men, Irak'ın Kuveyt'ten çekilme-
sini istedi. Irak'ın Kuveyt'i işga-
linden bu yana Mısır'ı ziyaret
eden ilk üst düzeyde Yemen yet-
kilisi olan Yemen Dışisleri Baka-
nı Abdülkerim El-tryani, Mısır
Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek
ile görüştü. İryani, görüşmeden
sonra yaptığı basın toplantısın-
da, ülkesinin "her zaman Irak'ın
Kuveyt'ten çekilmesi gerektigi
fikrini desteklediğini" söyledi.
SSCB parlamentosu Yüksek
Sovyet, Başkan Mihail Gorba-
çov'a, Körfez krizinin siyasi bir
çözüme kavuşturulması için
Irak, ABD ve ilgili öteki taraf-
larla "yeni diplomatik temasla-
ra geçmesi" tavsiyesinde bulun-
du.
Suriye Devlet Başkanı Hafız
Esad, dün yeniden, Irak'a Ku-
veyt'ten çekilme çağrısında bu-
lundu. Reuter'in haberine göre
Esad, Saddam Hüseyin'in Ku-
veyt'ten çekilmesinin ardından y\ > ı« AmerikaJı Julie Uple, savaş tehlikesinin yarattığı koşullarda, belki
Irak'a yönelik bir saldın olursa, U f l l l l f l l S l Z g e i l l l de dünyada ilk ke? damatstz evlenen gelin oldu. Julie'nin Körfez'de-
"Suriye'nin Irakla yan yana ki sevgilisi Tim Burke, Missoula kentindeki rahibe telefon aracüığıyla "evet" derken gelinin sağ-
savasacağım" söyledi.
BAŞKENTLERDEN
dıçlıgını yakın arkadaşı Phill Simson yaptı. (Fotoğraf: AP)
lar'ın 15 ocak tarihine iki gün
kala ne yapabileceği sorusu şu
anda Bağdat'ta havada kaiıyor.
Yaygın kanı, Cueliar'ın Körfez
krizine barışçı yollardan çözüm
bulmasının ABD Başkanı
Bush'a bağlı olduğu şeklinde.
Bağdat'ta ABD Başkanı
Bush'tan son dakikada bir adım
atması bekleniyor. Bush'tan
beklenen adım, Filistin sorunu-
na ilişkin uluslararası konferans
fikrine küçük bir destek verme-
Bu arada FKÖ lideri Yaser
Arafat ile eski Nikaragua Dev-
let Başkanı Danid Ortega'nın da
Bağdat'a gelmeleri, Cuellar'ınki
kadar olmasa bile barışa dönük
umutlan güçlendiren etkenler
olarak da göze çarptı. FKÖ li-
deri Arafat önceki akşam Azra-
şit Oteli'nde eski Nikaragua
Devlet Başkanı ile görüştü. Ara-
fat göruşmeden sonra "Sizce ba-
nş olacak mı" şeklindeki soru-
muza "Olması gerekiyor. Bunun
için buradayız" dedi. Ortega ise
bir basın toplantısı düzenledi ve
"15 ocak akşamı saat 24.00'e ka-
dar banş için umutlu otduğunu"
söyledi.
Bağdat sokaklan
Olağandışı hiçbir şeyin gö-
rünmediği Bağdat'ta sokaklar
canlı bir görünüm sergiliyor.
Dükkânlann tamamı açık. Alış-
veriş ve ticari yaşam da tüm hı-
zıyla sürüyor. Yiyecek maddesi
satan dükkânlar hiç de boş de-
ğil. Yalnızca pastanelerin büyük
çoğunluğu un sıkıntısından ka-
panmış durumda. Ancak bu du-
rumun Bağdathlan pek rahatsız
ettiği görülmüyor.
Bağdat sokaklarmda dolaşır-
ken dikkati çeken en önemli ko-
nu, askerlik şubelerinin önünde-
ki kuyruklar oldu. 16-20 yaş ara-
sındaki gençler cepheye gitmek
için askerlik şubelerinin önün-
de, bütün gün bekliyorlar.
Konuştuğumuz bir Iraklı bi-
ze, "Türkiye'nin tutnmunun ne-
den ABD'nin yanında olduğu-
nu" soruyor. Serbest ticaretle
uğraştığını belirten Iraklıya gö-
re Türkler ve Irakhlar "kardeş".
Ancak Körfez krizi ile birlikte
bu kardeşlik ortadan kalkmış
durumda.
POUTIKADA
SORUT\LAR
ERGUNBALa
Politika ve Savaş
Dünyanın nefesini tutup 15 Ocak'ı bekledtği şu günlerde
Körfez krizinin, komediye çağrışım yapan yanlan da var.
Saddam 15 Ocak'a kadar Kuveyt'ten çekileceğine ilişkin
bir açıklama yapmazsa ABD ve müttefikleri Irak'a karşı as-
keri harekâtı başlatmakta karartı görünüyorlar.
Ama bu harekât konusunda en büyük korkuları ne, biliyor
musunuz?
Irak'ın askeri makinesinin tümüyle ezilmesi.
Savaşın amacı, düşmanın askeri gücünü tümüyle ezmek-
tir. Siz hem savaşa gireceksiniz, hem de karşı tarafın askeri
gücünün ezilmesinden korkacaksınız.
Olur mu böyle şey?
Savaş Ortadoğu gibi herkesin kendine göre hesabı oldu-
ğu, dünyanın en kaypak bölgesinde çıkacaksa olur.
9 ocak tarihli International Herald Tribune gazetesinde, Ri-
yad kaynaklı çok ilginç bir haber vardı.
Habere göre Irak karşıtı ittifaka dahil Arap ülkeleri arasın-
da en şahini Suudi Arabistan. Suudi Arabistan, Saddam Hü-
seyin'in Kuveyt'ten zor kullanılmadan çekileceğine inanmı-
yor. Riyad yönetimi, Saddam'ı Kuveyt'ten çıkartmak için bas-
latılacak askeri harekâtın kapsamının geniş tutularak Irak'ın
kimyasal silah merkezleri ile nükleer tesislerınin de imha edit-
mesini istiyor. Bu konuda ABD ile tam bir uyum içindeler. Su-
riye ile Mısır da ABD ve Suudi Arabistan kadar hevesli ol-
mamakla birlikte, Kuveyt'i kurtarmak için girışilecek bir sal-
dırıda Saddam'ın kimyasal ve nükleer tesislerinin de imha
edilmesinin "fena olmayacağı" görüşündeler.
Ama başta ABD olmak üzere ittifaka dahil üyelerin hepsi
Irak'ın askeri makinesinin tümüyle ezilmesine karşılar. Hep-
sinin kendine göre nedenleri, hesaplan var.
Önce ABD, Irak'ın askeri gücü tümüyle ezildiği takdirde,
bölgede dengenin tehlikeli biçimde İran ve Suriye lehine de-
ğişmesinden korkuyor. Irak'ın ezilmesi, İran'da Şii devrimi-
nin yeniden hareketlenmesine yol açabilecek. Önünde artık
"Irak duvarı" bulunmayan bu devrim, batıya yayılarak Kör-
fez için tehlike oluşturabilecek. Petrol bölgesi bu kez İran'ın
tehdidi altına girebilecek. Ayrıca, İran ve Suriye, Irak'tan top-
rak kapma yanşına girişebilecekler. Böylece bölgede büyük
bir kaos meydana gelebilecek.
Evet ABD'nin korkusu bu.
Bu bakımdan hiç merak etmeyin. Savaş çıkar da ABD Irak'ı
ezerse, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da yaptığı gi-
bi, hemen Irak'ı yeniden silahlandırmaya başlar.
Ya ötekilerin korkuları?
İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkeler de aşağı yukan aynı
kaygıyı paylaşıyorlar.
Suudi Arabıstan'ın korkusu ise daha değişik boyutlarda.
Riyad da Irak'ın tümüyle ezilmesi sonucu, meydanın iran'a
kalacağından korkuyor.
Ama Suudi Arabıstan'ın bir korkusu daha var: Irak'ın sa-
vaş makinesi tümüyle ezilirse. Arap dünyasında israil'e mey-
dan okuyabilen tek Arap ülkesi sahneden çekilmış olacak.
Suudi Arabistan da bu olguyu teşvik ettiği gerekçesi ile Arap-
ların büyük tepki ve nefretine hedef olacak. "Hain" diye ni-
telendirilecek.
Suriye lideri Hafız Esad da bir yandan Irak'ın askeri gü-
cünden korkuyor, öte yandan da bu gücü İsrail'e karşı en bü-
yük denge unsuru olarak görüyor. Bu nedenle o da Irak'ın
askeri makinesinin tümüyle ezilmesini istemiyor.
Özetle, doluya koy olmuyor, boşa koy olmuyor. Irak'la sa-
vaşmazsan dert, savaşırsan başka bir dert.
Vuracaksın ama öldürmeyeceksin. Ya da boks sporunda-
ki gibi belden aşağı vurmayacaksın. Faul yapmayacaksın.
Prusyalı ünlü asker ve yazar Clausevvitz, "savaş politika-
nın devamıdır" der.
Politika, zaman zaman eğlenceli olabiliyor.
Ama savaş, hiçbir zaman eğlenceli degildir.
» »
OzAL'IN AÇIKLAMASI
'Irak saldırmazsa
2. cephe olmayız'
Dış Haberler Servisi —
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
Irak'ın saldırmaması duru-
munda Türkiye'nin ikinci cep-
he olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, CNN televizyonunun so-
rularını yariıtlarken "Irak
Türkiye'ye saldırmazsa, ikinci
cephe olmayacak" dedi. Özal,
Körfez'de savaş olasılığının da
yüzde 80 olduğunu söyledi.
Cenevre görüşmesinin başa-
nsızlık olarak görülmemesi ge-
rektiğini söyleyen Özal, "Esas
düşünce, Irak'a durumun cid-
diyetini anlatmaktır ve sanıyo-
rum 6 saat içinde bu yapddı"
dedi.
"Hüsnü Mübarek, Cenevre
görüşmesini 'şok edici' buldu-
gunu söyledi. O da şimdi Irak'-
ın Kuveyt'ten çekilmesi için
BM Güvenlik Konseyi'nin aldı-
gı kararların güç kullanılarak
uygulanması gerektiğine inanı-
yor. Siz aynı göriişte misiniz"
yolundaki soruyu Özal, "Ge-
nelde evet" diye yarutladı.
Özal, savaş olasılığının yüzde
80'e çıktığını düşündüğür.ü ifa-
de etti.
"Ortadoğu konusunda ulus-
lararası bir konferans yapıldı-
gı takdirde, Saddam'ın gerçek-
ten çekileceğine inanıyor
musunuz" sorusu üzerine
Cumhurbaşkanı özal, Ku-
veyt'in işgali ile Filistin sorunu
arasında ilişki kurulmaması ge-
rektiğini belirtti ve şöyle devam
etti:
"Ama dünya, Filistin soru-
nuna yani Arap-tsrail çatısma-
sına da bir çözum bulmalıdır.
tster Saddam çekilsin, ister çe-
kilmesin. Bu ayrı bir konudur.
Krizden sonra bu soruna egilin-
melidir."
Savaşın kaçınılmaz olup ol-
madığı sorusunu Cumhurbaş-
kanı Özal şöyle yanıtladı:
"Savaşı hiç kimse istemez.
Ama tarihte gördügümüz gibi
bazen savaştan kaçmak zor.
Bazen mecburiyet olur. Zaten
düzeltmeyi yapmazsanız, so-
nunda çok daha büyük savaş-
laria karşdaşırsınız."
Batıda barış gösterilerî yoğıınlaşıyorDış Haberler Servisi— BM Güvenlik Kon-
seyi'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için ta-
nıdığı son tarih olan 15 ocağa iki gun kala
Batı Avrupa başkentlerinde savaş karşıtı gös-
teriler yoğunlaşıyor. ABD'de ise kamuoyu sa-
vaş konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Fransa
Paris muhabirimiz Sabetay Varol'un habe-
rine göre 15 ocağa iki gün kala Fransa'da sa-
vaş endişesi giderek büyüyor. Bağdat'ta dün
temaslannı tamamlayan BM Genel Sekrete-
ri Perez de Cuellar'ın bugün Paris'e gelerek
Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'la yeni bir
görüşme yapması bekleniyor. Pasifist örgüt-
lerin düzenlediği "savaşa hayır" yürüyüşleri
kamuoyunun ilgisini üzerine çekerken ikti-
dardaki Sosyalist Parti ve aşırı sağ partiler
başkan Mitterrand'ın i/lediği Körfez politi-
kasını "ana hatlanyla" destekliyor.
Dün değişik kuruluşlarca ayrı ayrı yapılan
savaş karşıtı gösteriler, pasifistlerin aralannda
tam bir birlik sağlayamadığını, ancak buna
rağmen geniş bir kesime hitap yeteneğine sa-
hip olduklarını ortaya koyuyor. 15 ocak yak-
laştıkça, savaşa karşı duyarlılığın da arttığı
gözleniyor. Fransız Komünist Partisi'ne ya-
Fransa Savaş karşıtı gösteriler devam ediyor. tktidardaki Sosyalist Parti ile aşırı sağ partiler
François Mitterrand'ın politikasını "ana hatları" ile destekliyor.
Ynnanistan Silahlı Kuvvetler, teyakkuz durumuna geçti. Ülkeye giriş çıkışlar kontrol altında.
Almanya Yüzü aşkın yerde dün "savaşa hayır" gösterileri düzenlendi.
İngiltere Başkent Londra'nın ünlü Trafalgar Meydanı'nda binlerce kişi savaş karşıtı gösteri yaptı.
km Genel İşçi Konfederasyonu üyesi (CGT)
demiryolu işçıleri dün sabah Almanya'dan
Körfez'e Amerikan askeri malzemesi nakle-
den bir treni iki saat süreyle engelledi.
Dünkü Le Figaro gazetesinde yayımlanan
bir kamuoyu yoklaması halkın yüzde
73'Unün savaş çıkacağına inandığını gösteri-
yor. Yüzde 60 François Mitterrand'ın kriz po-
litikasını onaylarken yüzde 23 onaylamıyor.
Öte yandan halkın yüzde 57'si Fransa'nın sa-
vaşa girmesine karşı.
Yunanistan'da teyakkuz
Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in
bildirdiğine göre Körfez krizindeki dramatik
gelişmelerden sonra Yunan Silahlı Kuvvetle-
ri de önlemler almaya başladı. Bu yoldaki ha-
zırlıkların "tamamlandığı" Savunma Bakan-
lığı tarafından açıklandı. Silahlı kuvvetler,
Körfez'de çıkacak olası bir savaş karşısmda
Yunanistan'a yönelik "sabotajların
önlenmesi" amacıyla bir tür "teyakkuz" du-
rumuna geçmiş bulunuyor.
Almanya
Berlin muhabirimiz Dikk Zaptçıoğlu'nun
bildirdiğine göre Alman şirketleri, Birleşmiş
Milletler'in Irak ambargosunu çiğnemeye de-
vam ediyorlar. Batılı istihbarat örgutlerinin
bilgisine göre 100 Alman firması ambargo-
yu başından beri hiçe sayarak Irak'la ticare-
ti sürdürüyor. Amerikan gizJi servisi CIA
şüpheli Alman şirketlerinde dinleme operas-
yonlan düzenleyerek bu bilgiye ulaştı.
Almanya'nın yüzü aşkın yerinde dün "sa-
vaşa hayır" gösterileri düzenlendi. On bin-
lerce kişi Frankfurt, Bonn, Hamburg, Ber-
lin ve başka kentlerde yürüyüşiere katılarak
"Petrol için kan dökülmesin" diye bağırdı.
Bonn'daki ABD ve Irak elçilikleri önünde ba-
nşçı gruplar 15 ocağa kadar açlık grevi ya-
pıyorlar. Gösterilerin yanı sıra dün ve bugün
Almanya'daki kflise ayinlerinde de savaşa
karşı toplu dualarda bulunuluyor.
tngiltere'de otosansür
Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen-
in haberine göre Ingiltere Savunma ve Dışis-
leri bakanlıklan tarafından hazırlanan ve ba-
sının "bir savaş durumunda nasıl
davranacagım" belirleyen 32 maddelik yönet-
meliğin "Çok gizlidir" kaydıyla gazete genel
yayın müdürlerine gönderildiği ve "açıklan-
mamasının istendigi" anlaşıldı. Basına sızdı-
nlan ve "bir süredir" yürürlükte olduğu an-
laşılan yönetmelik, tngiliz basınına şimdiye
kadar görülmedik ölçüde bir otosansür ön-
görüyor. tngiliz dilinde yayın yapan trlanda
basınını etkilemeyen "oto-sansür" yönetme-
liğinin varlığı tesadüfen anlaşıldı.
Londra'nın en büyük meydanı "Trafalgar
Meydanı"nda toplanan binlerce kişi, dün gü-
neşli ama soğuk bir havada "Savaşa hayır"
diye bağırdı.
ABD'de kamuoyu bölündü
New York muhabirimiz Şebnem Atiyas'ın
bildirdiğine göre Amerikan kamuoyu savaş
konusunda ikiye bölünmüş durumda. Sava-
şın gerekli olduğunu düşünenlerle savaş ye-
rine ambargoya devamı savunanlar hemen
hemen birbirine eşit. Savaş günü yaklaştık-
ça artan tedirginlik hemen her yerde kendini
hissettiriyor. Önceki gün Kongre'de oylama
konusunda görüşmeler yapılırken bir grup
gösterici savaş karannı protesto etti ve 11 ki-
şi tutuklandı. Okullarda ve üniversitelerde
gösterilerde savaş yanlıları ile savaşı protes-
to edenler arasında çatışmalar çıktı. Dün de
ABD çapında gösteriler sürdü.